Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26OCAK1996CUMA
12 HABERLER
6
AdaIet ve Demokrasi Haftası' etkiıılikleriHaber Merkezi - Gazetemiz yazarı
Uğur Mumcu ile Prof. Dr. Muammer
Aksov anısına düzenlenen veönceki gün
başlayan "Adaletve Demokrasi Haftası"
etkinlikleri tüm yurtta sürüyor.
CHP Beşıktaş Gençlik Kolu'nun.
Mumcu anisına düzenledıği "Satranç
Turnuvası"nda konuşan gazetemiz Spor
Servisi Şefi Abdülkadir Yücelman. dü-
şüncenin önemini savunan Mumcu'nun,
düşünmeye dayalı birsporolan satranç-
la anılmasının güzelliğine değindi. 21
kişinin katıldığı turnuvanın fınali, 28 O-
cak Pazar günü yapılacak.
CHP BahçelievlerGençlik Kolu'nun,
Necip FazjJ Kısakürek Kültür Merke-
zi'nde önceki akşam düzenlediği anma
toplantısında konuşan CHP llçe Başka-
nı İbrahim Elmas. devletın verdıği söz-
leri yerine getirmediğini, Uğur Mum-
cu'nun katillerinin bulunmamasının,
başka gazetecılerin öldürülmesine mey-
dan bıraktığını söyledi.
Kadıköy Beledıyesi "nce Caddebostan
Kültür Merkezi nde düzenlenen anma
törenınde, ErolGeyrantarafından Mum-
cu için hazırlanan "Bir Pulsuz Dilekçe"
belgeseli gösterildjL Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Öztürk, Türkiye'nin
Uğur Mumcu ıle birlıkte birçok aydını-
m. yazannı, bilım adamını teröre kurban
verdiğini belirtti. Gazetemizyazan Şük-
ran Soner de, Türkıye'de Uğur Mum-
cu'nun kişiliğinde özdeşleşen dürüst.
çalışkan. demokrasi âşığı insanlara olan
özlemin arttığını söyledi. Uğur Mumcu
cinayetinin faillerinin üç yıldır buluna-
madığına dikkat çeken Soner, "Failferin
bulunup yargıya teslim edilmesi. Türki-
ye'nin demokrasi, insan haklan ve çağ-
daşlık yolunda önemli bir adım arOğının
simgesini oluşturacak" dedı. Anma top-
lantısı, Mumcu'nun 25 Ağustos 1975 ta-
rihinde gazetemizde yayımlanan "Sesle-
niş*yazısından hazırlanan "Vurulduk Ey
Halkım Unutma Bta" adlı kasedin gös-
terimiyle sona erdi.
Uğur Mumcu, Adalet ve Demokrasi
Haftası etkinlikleri çerçevesindeyurtça-
pında düzenlenen etkinliklerle anılıyor.
Mülkiyeliler Birliğı Vakfı, faili meçhul
cinayetlerin aydınlatılamamasını kamu
vıcdanjnı zedeleyen birsorun olarak de-
ğerlendirdı.
Mülkiyeliler Birlıği Vakfı. Uğur
Mumcu'nun öldürülüşünün 3. yıldönü-
mü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada.
"Güldal Mumcu'nun, Uğur Mum-
cu'nun devlet tarafından ortadan kaldı-
rüdığının kendisine söylendiği ^eklinde-
ki açıklamasu bu bakımdan dikkat çeki-
ckür" görüşünü dile getirdi Açıklama-
da. özetle şöyle dendi:
"Bir ülkede aydınlatılamayan alanla-
nn bulunmasu o ülkenin bütün vatan-
daşları için ciddi bir tehlikedir. Ve ban-
şın kurulmasının önündekien önemli en-
gellerden biridir. Bundan dolayı. Mülki-
yeliler Biriiği Vakfi ve Mülkiyeliler Birü-
ği, Uğur Mumcu'nun katillerinin bir an
önce bulunarak cezaiandınlmasını iste-
mektedir."
Gazetemiz, Uğur Mumcu Araştırma-
cı Gazetecilik Vakfı (um:ag) ve bazı kıt-
le örgütlerinin desteğiyle düzenlenen
Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamın-
da dün Ankara Sanat Tiyatrosu'nda dev-
let sanatçılannın sunduğu bir şiir dinle-
tisı yapıldı. ErhanGökgücü'nün yönet-
tiğı dinletide, FundaGökgücü, Meral.Ni-
ron, Şahin Ergüney, Mert Tanık ve Ku-
büay Pembeklioğlu çağdaş Türk şiirleri-
nin seçkın örneklerini sundular.
Lğur Mumcu, katledilişinin üçüncü
yılında Atatürk Vakfi tarafından Martı
Sanatevi'nde düzenlenen "Susrurulan-
lar" başlıklı bir etkinlikte anıkh.
Etkınlıkte, Vakıf başkanı OsmanŞen-
türk bir konuşma yaptı, Mumcu'nun Al-
manya'da verdiği bir konferansın kayıt-
lan multivizyon aracılığıyla izlendi ve
Uğur Mumcu'nun "Sesleniş" adlı yazısı
okundu. Etkınliöe, Aylan Aigan şiir \e
şarkılaria, Selda Bağcân da "UğurlarOl-
sun" şarkısıyla katıldı. Etkinliğin sonun-
da izleyicılerin katılımına açık bir forum
gerçekleştinldı.
Tepkiler sürüyor
İzmırSerbest Muhasebeci Mali Müşa-
virler Odası Başkanı Necmettin Keleş,
Mumcu cinayetinin üzerinden 3 yıl geç-
mesıne karşın faıllennın bulunamaması-
nın \e bu cinayetlere yenilerinin eklen-
mesının. endişelerini arttırdığını belirte-
rek, demokrasinin tüm kurum ve kuru-
luşlanna sahip çıkılmasını istedi.
Manisa'dan Atatürkçü Düşünce Der-
Ankara DGM'nin yeni Başsavcısı Cevdet Volkan, Mumcu suikastını değerlendirdi
4
Biraz da şans yardım etmelT
• Ankara DGM Başsavcısı
Cevdet Volkan, başta Uğur
Mumcu olmak üzere faili
meçhul siyasi cinayetlerin
aydınlatılabilmesi için her türlü
olanağı kullanmaya
çalıştıklannı belirterek "Bu
olaylar çözülmez değil.
Çözülür. Ama aradan üç yıl
geçtikten sonra sonuca
gidebilmek çok kolay değil.
Biraz şans yardım etmeli. Hiç
umulmadık bir ifade, bizi
sonuca götürebilir" dedi.
ANKARA (ANKA)-Ankara DGM'nin
yeni başsavcısı Cevdet Volkan, başta Uğur
Mumcu'ya yönelik suikast olmak üzere
faili meçhul siyasi cinayetlerin
aydınlatılabilmesi için her türlü olanağı
kullanmaya çalıştıklannı belirterek "Bu
olaylar çözülmez değil. Çözülür. Ama
aradan üç yıt geçtikten sonra sonuca
gidebilmek çok kolay değil. Biraz şans
yardım etmeli. Hiç umulmadık bir ifade,
bizi sonuca götürebflir"dedi. Volkan,
Mumcu soruşturmasını yürüten DGM
savcılanyla güvenlik görevlilerinin de
görevlerini "^okiyj" yaptıklaruıı savundu
Nusret Demiral'ın, yaş haddfriden
emeklıye aynlması üzerine Ankara DGM
Başsavcılığf na atanan Cevdet Volkan,
ANKA'nın Mumcu suikastı
soruşturmasıyla ilgili sorulannı yanıtladı.
- Yeni başsavcı olarak sizden açıklama
beklentisi var. Faili meçhul dosyalar
silbaştan ele alınacak mı? Mumcu cinayeti
başta olmak üzere bu dosvalarla ilgili yeni
görevlendirmeler olabilir mi?
VOLKAN - Bizim mahkememizin yargı
çevresınde işlenen öldürme olaylan var. O
bir gerçek, savcıhğımızca yapılabilecek
her türlü araştırma. soruşturma daha önce
yapılmış. tmkânlar ölçüsünde. Intikal
eden ihbarlar, basına yansıyan konular hep
değerlendırilmiş. Ama failler tabıi
belirlenememiş.
Şımdı yapılan her ihbar. alınan bilgiler,
ilgili diğer bınmlerde değerlendirilecek
(Emniyet-MİT). Sadece savcıhk
yapamaz kı
- Bu olaylann tek başına başsa\cılık
tarafından çözüleceği, diğer birinılerin
bundan daha az sorumlu olduklan
göriişüne katılır mısınız?
VOLKAN - Yasalann verdiği her türlü
imkânlan kullanmaya çalışıyoruz. Ama bu
da her olayın failıni bulacaksmız demek
değil. Varsa delil zaten değerlendiriliyor.
Ama şu bir gerçek, geçen her gün işlenen
bu gibi suçlann faillerinin bulunmasını
güçleştinyor.
- Faili meçhullerin aydınlatılamayışında
tek başına DGM'ler mi sorumludur?
İstihbarat. güvenlik, bu sorumluluğu ne
ölçüde paylaşmalı?
VOLKAN - Kamuoyu bunu biliyor,
yasalanmıza göre savcıhk o işin sahibidir.
Olayın aydınlatılmasından birinci
derecede sorumludur.
Başsavcı ve savcı olarak biz 7 kişiyiz, tek
bir olayla ilgilenmiyor ki bu
arkadaşlanmız, yılda 300-400 değişik
olay geliyor. Bunlan birbirinden ayırt
etmek de mümkün değil. Savcıhk olayı
yönlendirir. Savcıhk bu görevleri yerine
getirmiş. Görevini yapmadı diyemem. Bu
da kendine göre görevini yapıyor, ama
bazı olaylann özelliği var. Hele aradan üç
sene geçtikten sonra onu yeniden ele alıp
bir sonuca gidebilmek de çok kolay değil.
Hiç ummadığınız bir yerde ele geçen
birinin ifadesi, bizi sonuca götürebilir.
Bu konuda gazetelerde çıkan şeyler hep
değerlendirilmiş. Mumcu ailesiyle
görüştüm. Onlann dile gerirdikleri
yanlıştır da diyemem. Onlar o şekilde
düşünüyor, değerlendiriliyor. Biz bunlardan da
yararlanmak istıyoruz. Bizim işimize yarayabilecek
bir şey öğrendiklerinde kesinlikle bize
gelebileceklerini anlaftım. Anlayışla da karşıladılar.
Şu anda Uğur Mumcu olayının çözülüp çözülmediği
konusunda bir şey demem mümkün değil.
Sıcağı sıcağına yapılması önemli
- Bu konuda özel bir soruşturma ekibi oluşturulması
önerisi yapılabilir mi? Savcı sayısının arttınlması,
olayı çözmeye yeter mi? Aradan uzun zaman geçince
çözülrne şansı azalryor mu?
VOLKAN - Savcı sayısıyla bunun bir ilgisi yok. Bu,
birazcık.. şartlar yardım edecek, çözülmez değil,
çözülür, ama şu anda nasıl çözülür, onu bilemeyiz.
Bu gibi olaylarda zaman çok önemli. Olaydan hemen
sonra doğru ya da yardımcı olabilecek delil elde
edilip de üzerine gidilebilmesi halinde çok rahat
çözülebılırdi. Zaman hep aleyhimize çalışıyor.
Savcıhk olarak, bizim kısa sürede sonuca
Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu anısına CHP Beşiktaş Gençlik Kolu'nun Mumcu Anırı önünde düzenlediği tö-
ren (üstte) ve Satranç Turnuvası (üstte küçük resim); Bahçelilevler CHP Gençlik Kolu anma toplantısı (solda).
Atatürk VaJdVnın etldnliğinine de Selda Bağcan, 'Uğurlar Olsun' şarkısryla katıldı (sağda).
Diyarbakır DCM Başsavcısı Bekir Selcuk
'Faili meçhullerin çoğu kırsal olaylar'
DİYARBAKIR (Cnmhuriyet) - PKK'nin silahlı eyletne
başiadığı 1984"ten bu yana Diyarbakırtla faaliyet gösteren
Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1996 yılma 11 bin 887
faili meçhul dosya ile girdi. DGM Başsavcısı Beirir SeJçnk,
faili meçhul dosyalann çoğunlugunu kırsaîdaki olaylann
oluşturduğunu söyledi.
Diyarbakır DGM, 1995 yılmda sommluluk alanına giren
Diyarbaktr, Batman, Bitiis, Bingöl, Hakkâri. Mardin, Muş,
Siirt, Şırnak, $anlıurfa ve Van illerinden başsavcılığa yansı-
yan 5 bin 523 dosyaya baktı. Bunlardan 2 bin 512'si hakkın-
da kamu davası açılırken l I55'i için de takipsizlik karan ve-
rildi. 1856 dosya ise failleri tespit edilemediğinden "fatU
nieçhul" dosyalara aktanldı.
Genelde maym döseme, öldürme, yaralama, yakma, sabo-
fâj olaylannı iceren dosyalann büyük çoğunluğu PKK ve
Hizbuilah eylemleri başta oimak üzere devlete karşı işieaeu
suçlan kapsıyor.
Geçen yd, DGM'yebağhdörtmahkemedegörülen731 da-
va hakkında mahkûmiyet, 1841 'i için de beraat karan veri-
lirken 4 bin 802 sanıgııı beraat, 1600'ünün de mahkûm edil-
digi bettrtildi. Aynı yıl 2 bini tutuklu 10 bine yakm sanık da
aynı mahkemede yargı landı.
" Diyarbakır DGM'de 1 ] bin 887 dosya bu yıla aktanldı.
MusaAnter cinayeti aydınlanamadı
DGM Başsavcısı BekirSelçuk,geçen yıl aralannda bazı ga-
zeteci cinayetinin de bulundûğu birçok faüi meçhuî oJayın
aydınlatıldığını belirterek şöyJe dedi:
"Ancak, bölgede işlenen ve bizce önemK otan gazeteci Mu-
sa Anter rinayetini avdinlatamadık. Bu olayın ü/t'rinde has-
sasiyetie duruyomz. Geçen >ıl Olağanüstü Hal Bölgest'nde
1994 yıhna oranla daha az olay meydana »etirken.yakaknan
sanık sayısında aroş okfu. ÖzeOikie şehir merkezJerinde işle-
nen birçok faili meçhul cinayet a>dınlatıklı.'"
Faili meçhul cinayetlerin kabanklığına da değinen Selçuk,
"FaiHeri tespit edileme>enveyakalanama\an dosyalan hemen
kapatmnonız. Her yıl devrediyoruz. Çünkö iki yıl sonra bir
sanık çıkjp geçmişyıllardaki birolayla ilgiliifade verebffin Ba-
zı olaylann faiHeri belki çalışmalarda 51dürülii\or.Ama ismi
belB olmadığından dosya bizde \ ıllaaa kapanmıyor" dedi.
gidebılmemiz sadece bizim savcılığın işi değil. Diğer
birimlerin de işi. Basına da görev düşüyor. Yalnız bu
olay için söylemiyorum.
Basın, olayı ortaya çıkanyor. Bir yerde delil. ihbar
mahiyetinde de olsa bazı deliller, ileri sürüyor.
Kamuoyuyla birlikte suçu işleyenler de bunu
öğreniyor. Hazırlık soruşturmasının gizliliğinde de
amaç bu. Mumcu olayında arkadaşlanmız çok iyi
niyetle ele almışlar dosyayı.
3-4 ay içinde {olaydan sonraki) çok iyi
çalışmalar yapmışlar.
Faili meçhullerden biz de rahatsızız
- Faili meçhul siyasi cinayetlerin voğunluğu, toplumu
ciddi şekilde rahatsız ediyor. Savcılıklar için faili
bilinen dosvalar da önemli mutlaka, tüm Türkive'de
faili meçhul olay yoğunluğunu nasıl açıklayabiliriz?
Temel eksiklik nedir acaba?
VOLKAN - Biz adliyeciler olarak bu işleri çözmeyi
herkesten çok istenz. Bu tür olaylan çözmek bizim
için büyük mutluluk kaynağı olur. Temel
eksikliklerin neler olduğu. siyasi zeminlerde dile
getiriliyor. Beni adliyeci olarak en çok üzen olay faili
meçhul olaylardır. Sadece öldürme değil.
Yılda gelen bin olayın 200'ü failı meçhul kalıyorsa
bu, tüm toplumu rahatsız eder, yalnız bizi değil.
Ankara'ya yılda 50-60 bin dosya geliyor.
Çoğu basıt olaylar bunlar. 40 bin kadar.
Geriye 20 bin olay kalıyor. 15 bin olayda sanık
mahkeme önüne götürülüyor.
Geriye kalan 5 bin olay faili meçhul kalıyor.
Bu işleri çözecek olan makam, siyasi makamdır.
- TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma
Komisyonu raponı var bir de_
VOLKAN - Tümünü okumadım. İnceledim yalnızca.
Bazı tespitler var. Vanlan sonuç doğru mudur yanhş
mıdır, bir şey diyemem. Ama bazı şüphelı durumlar
da var. Ama her şeyın yazılmasını, yasayla çizılen
sınırlann aşılmasını çok doğru bulmuyorum.
Çünkü her basın organı kendine göre
yorum yapıyor. Olaylann çözülebilmesinde yasa
sınırlannda kalmanın faydası \ar. Benim görev
anlayışım bu.
neği. Manisa Barosu, Diş Hekimleri, Ha-
rita Mühendisleri, Inşaat Mühendisleri,
Mimarlar, Ziraat Mühendisleri ve Tabip
odalannca yapılan ortak basın açıklama-
sında, katillerin bulunamamasına karşın
Mumcu cinayetıni işleyenlerin belli ol-
duğu vurgulanarak, "Bunlar, demokra-
siyeveçağdaş laikcumhuriŞete karşıolan
karanlık güçlerdir. Muammer Aksoy'u,
Bahriye Uçok'u, Turan Dursun'u, Musa
Anter'i, Onat Kutlar'ı öldüren güçler, ay-
nı güçlerdir'' denildi.
Pir Sultan Abdal Derneği Buca Şube-
sı'nce yapılan açıklamada. "Faili meçhul
cinayetleri, yargısız infazlan, ilkel bir öç
alma duygusuyla işleyerek demokratik
kitleleri örgütsüzlüğe, korkuya, paniğe
yönelterek yönetmeye çalışnoıiar. Bu ci-
nayetferin failleri meçhul değil, bellidir"
denildi.
CHP Kâğıthane Gençlik Kolu üyele-
rince yapılan açıklamada, Uğur Mum-
cu'yu öldürenler protesto edildi ve
"Uğurlar ve Metinler ne ilkti ne son ola-
caktır. Ta ki halkımız uyanıp da 'Yeter'
dediği zaman katiller ve cellatlar rahat
uvuvamavacaknr"denildi.
Ankara'da da anıldı
Şimdi sıra
kimde?
ECETEMELKURAN
ANKARA - L'gur Mumcu'nun tanıdık
tanımadık bütün dostlan. buyur ediliyor
salona. Dostlann içine ışliyor
Albinoni'nın 'Adagio'su. Iç cebinde
Türkiye tanhini. kanı ve gözyaşını
taşıyan dostlara, "Merhaba" dıyor
Güldal Mumcu:
"SLdn kavganız Lğur'un kavgası
L ğur'un kavgası sizin. Bir olup geldiniz.
İsyanınızı dirence dönüştürdünüz. Bir
olup geldiniz. Öfkenizi sorgulamaya
dönüştürdünüz. Hoş geldiniz. Acıyı bala
dönüştürdünüz."
Dostlar, "Bira/ da duygıılanalım" diye
gelmediler öncekı gece. Gelişleri bir
eylem, bu gece burada duruşlan, bir
yanıt. Mumcu, Tülay Bursa'nın
sesınden soruyor çünkü:
"Ne yazayım bugün?"
Metin Göktepe cınayetini mi, satılan
tersanelen mı. öğrenolerin açlık grevini
mi? Oysa O ..
"Canım bir dağ başında kır çiçekleri
toplamak istiyor. Kıbns'tan kopup geien
ılık güne> riugârlanyla Ege'nin güneşli
sabahlanndan kaçamak gelen ışıklarla,
ülkemin dört bir yanından toplayacagım
kır çiçeklerini bir vazoya yerleştirip
"Işte' desem, 'ışte yıllarca yazmak
isteyip de yazamadığım bunlar, işte
b l ' "
toplainaya hiç vakit kalmıyor.
Büyük ekranda kızgın yüzü
Mumcu'nun. İşte yeniden, yorulmadan,
kendi sesiyle soruyor:
"İnsanlar, insanlar njçin hapis >*atar?
Niçin acı çekerler? Njçin?"
Mumcu, ağır yanıtını veriyor sorunun:
"İşte bugünkü düzen gibi bir düzen
sürsfln drye!"
Yanıt, öfkelendiriyor salondakileri:
^Uğurlar ölmez! Uğurlar amez!"
Öfke, Işık Kansu'nun yazdığı "L'ğur
Mumcu'nun Anabesi" ile yer
değiştınyorgecede. Çünkü hiçbir
slogan geri getirmiyor topraga
düşenleri. Dostlara. alfabeyi akılda
tutup yola devam etmek düşüyor.
Atatürkçülüğün A'sıyla başlıyor alfabe,
bağımsızlıktan geçiyor yolu. E emeği,
N namusu anlatıyor, "V vanz, Y
\ığınlarla, Z zorbalığa karşC
Derken, "Sorgulayan Yaşam,
Sorgulanmayan Ölüm". Bombadan
bugüne, bir türlü sonuna gelinmeyen
çatallı yol anlatılıyor. "Katüler
buiunacak. biraz sabredin" diyenler ve
Mumcu'nun yazdığı yazılardan, onlara
verdiği yanıtlar.
"Unutma bizi!"' sanki Mumcu'nun asıl
sözü. "Nasıl olsa öldük" der gibi,
öyleyse "Sakın umıtmayuı bizi''. Fîkret
KızıJok'un bestesiyle "Sesleniş"
okunuyor:
"Dağ gibi karayağız birer defikannydık.''
Yeri kaplayan sıyah örtünün bir
köşesinden, kızlı oğlanlı gençler
çıkıyor. Acıyı ve kendi ölümlerini,
dansla üretiyorlar yeniden. Vurulup
düşüyorlar sonra:
"Vurulduk ey haDam, unutma bizi!"
Kara örtünün her köşesinden ölüler
diriliyor. vurulan çocuklar. Topraktan
çıkıp ölümü anlatıyorlar. Birtakım kara
adamlar, onlann gözüne tutuyorlar
izleme ışıklannı. sonra izleyenlere.
Işıldaklar. ölüm gibi yakalıyor
izleyenlerin yüzlerini. Sıra kimde diye
soruyor, çiğ ışık, kim öldürülecek?
Korku aydınlık beyinlerin izini sürüyor
salonda, gözleri kamaşıyor çocukJann,
korkuyorîar. Genç bedenler toprağa
sığmıyor artık, mezarlanndan
doğruluyor. Işıldaklar söylüyor: Sıra
sjze gelecek!
ÖlenJer, son bir kez anlatmak için
durulması gereken yeri, kara örtünün
ortasındaki beyaz karede duruyorlar.
Birleşip bir top çiçek oluyorlar.
Çocuklar, çiçeklere çiçek ekliyor
elleriyle. Son kez anlatıyorlar. Fîkret
Kızılok, Metin Akpınar, Mümtaz SmsaL
Oktay Ekşi, Ah° Sirmen, Doğan
Taşdelen, Turgut Kazan, Algan
Hacaloğlu. Şükrü GüneL INami Çağan,
Ahmet Güryıiz Ketenci ve Bülent
Tanla'nm da aralannda bulundûğu
konuklara:
"Özgürfüğe adanmış bir top çiçek
gibiyiz şimdi, hep birtikteyiz ey halkım,
unutma bizi, unutma bizi, unutma
bizL."
Büyük ekranda, Türkiye tanhinın kanla
yunmuş bölümleri canlanıyor. Deniz
Gezmiş, duruşmaya giriyor. Sanki
yargılayacak olan O, hışımla. Bomba
patlıyor Mumcu'nun sokağında.
Salonda en yüksek sesle söylenıyor
özgürlük marşı:
"Vurulduk ağlamadık / Dövüştük
değişmedik / Kaçmadık tükenmedik /
Unutma bizi unutma bizi / Mezar
taşlannda sakın unutma bizL"
ANKARA NOTLARI
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Güvercin Evlerinde
Mumlar
Yıllarca önce peribacalarına bakıp el çırpıyor Ha-
miye Çolakoğlu, yüzlerce güvercin kanat çırpıyor
havada. Sanatçımız da karar veriyor, güvercinleri ya-
pıtlannda da uçuracak.
Uğur Mumcu'nun evindeyiz, geceyarısından son-
ra 24 Ocak'a dönüyor saatler. Güldal Mumcu, gü-
vercin evlerindeki mumları yakarken anlattı Hamiye
Çolakoğlu. O akşamı yaşadığım için mutluyum, pa-
no olayını izJedim baştan sona, Hacettepe Üniversi-
tesi Seramik Bölümü araştırmacı ve öğrencilerinin
ortak ürünü bu. Apartmanın girişinde karşı duvarda,
seramiğin gizemini de yansıtan bir yapıt, taştan oyul-
muş gibi yüce dağlarda bir kaya parçasından Uğur
fışkırmış gibi bakıyor, başının çevresinden yuvarlak
çizgiler uzanıyor, dünyayı kucaklar gibi, uzaya uzanır
gibi, ölümsüzlüğü vurgular gibi...
Ben de düşünüyorum. Uğur Mumcu öldü mü aca-
ba? Üç yıl önce bir sabah haberi alıp koştuğum za-
man vücudundan kopan parçalan gördüm her yer-
de. Oysa giderek diriliyor, dikiliyor, belleğimizde, yü-
reğimizde, krtaplarda, şarkılarda, sokaklarda, alanlarr
da... Kimi yerel yöneticiler adını siliyor, ama izini sile-
bilirler mi? Güldal Mumcu yine bir anıt gibi dikiliyor
panonun önünde, çocuklan, annesi, babası, karde-
şi, dostlan çevresinde. Acısını güzel taşıyor, güzel
savaşıyor, güzel direniyor. Başta vakıf, güzelliklerüre-
tiyor, güzel gülümsüyor. O akıllı, gerçekçi bir kadın,
katiller bulunmadı, cinayet aydınlanmadı, ama bu gc~
revi yapamayanları karartan bir olay. Oysa Mum-
cu'nun ışığı giderek deliyor karanlığı, toplumun du-
yarlığı da derinleşiyor giderek. Bu duyarlığa yanıt ve-
remeyenlerdevletimizin gücünü, vatandaşlık onuru-
muzu zedeliyor ancak. Onarılması güç yaralar açılı-
yor. Kuşkusuz inandırıcı politikalar oluşturarak suç-
luyu bularak hukukun üstünlüğünü sağlayarak ona-
rılacak tüm yaralar. Evinin önünde, bombalandığı yer-
de başlayan anma töreninde de seslendi yüzlerce ki-
şi. Eski Barolar Biriiği Başkanı Önder Sav da uyan-
cı bir konuşmayla görevlileri katilleri bulmaya çağır-
dı. Devletin bu ağır yükü uzun süre taşıyamayacağı-
nı vurguladı. An/t duvarda kırmızı karanfiller, mumlar
yakıyor genç kızlar, sloganlar atılıyor, bir ölüm yıldö-
nümü değil, bir doğum günü gibi bir ölümlünün ölüm-
süzlüğünü kutlar gibi şenlik türü bir olay yaşanıyor.
Bir uçak geçiyor tepemızden, ardında Uğur Mumcu
seni unutmadık, yaz;sı. Türküler başlıyor sonra Yiği-
dim aslanım burda yatıyor.
Çankaya tepelerinde güneş parlıyor, güneşi topla-
yıp götürüyoruz Uğur Mumcu'ya.
O klibi görmenizi dilerim. Güvercin evlerindeki
mumlann yanmasını beklerken ızledim ben. Fikret
Kızılok'un müziğiyle bir yolculuk, yitirdiğimiz aydın-
lan kucakladık, karanlık cinayetlere karşın ışığını yi-
tirmeyenlerı. Bedrettin Cömert'leri, Muammer Ak-
soy'ları, Bahriye Üçok'ları, Turan Dursun'lan, Sı-
vas'taki yangında kül olanlan... Uğur Mumcu'nun se-
si, Fikret Kızılok'un müziği çınlıyor kulağımda:
Vurulduk ey halkım unutma bizi.
• • •
Evedönünce Uğur Mumcu Vakfı'nın yayımladığı ki-
tabın sayfalannda ulaştım sabaha. Üçüncü yılda gü-
zel bir selam Uğur Mumcu'ya. Yine ortak bir ürün,
emeği geçenleri içten kutluyorum. Yazımı da kitap-
tan bir bölümle sona erdiriyorum:
Bir gün sesJmiz, hepinizin kulaklannda yankılana-
cak ey halkım, unutma bizi.
Özgüriüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz, şimdi hep
birtikteyiz, ey halkım-unutma- bizi-.
Kitabın kapağında unutmadık seni yazısı da var.
Anma töreninde gökyüzüne de yazıldı unutulmadığı.
Ama yeter mi unutanlan, unutturmak isteyenleri uyar-
mak da bir görev hepimiz için. Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği çağnsındaAtatürkçülüğü, laik, çağ-
daş cumhuriyeti, ulusal bütünlüğü, evrensel insan
haklannı, demokrasiyi savunmanın inançlı, yürekli
simgesi Uğur Mumcu 'yu hep birlikte anmaya çağı-
nyor bizi.
Bir günlük, bir törenlik çağn değil bu. Bir uyan, bir
göreve, eyleme de çağrı bence. Karanlığı delmek için
ışığını yansıtmaya çağınyor aydınlan. Yan yana, dam-
la damla, sonra ortalık güneşler içinde.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2
SOLDAN SAĞA:
1/ Arazi üzerinde-
ki çeşitli noktaia-
nn yükseltilerıni
belirlemek ama-
cıyla yapılan iş-
lemlenn tümü. 2/
Mevki, makam...
Bir ay adı. 3/ Iz-
mir'in bir ılçesi...
Karakter. 4/Uyu-
şuk, mıskın. 5/
Aritmetikte bir
kuvvetin derecesı-
ni veren sayı... tki
anlamı olan bir "
sözcüğün akla en az gelen an-
lamının amaçlanarak kulla-
nılması sanatı. 6/ Sergen...
Özsu. 7/Neodim elementinin
simgesi... Katışıksız... Bir
yüzey ölçüsü birimı. 8/ Ge-
zintiyeri. 9/Bezdenbiçilmış
elbise... Kemanyayı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Müzikte geceden esinlenen
ya da geceyi çağnştıran bes-
te. 2/ Oylumlu... Çarpışma,
sarsıntı. 3/Yüreğin, gevşeyip
kasılmasından ileri gelen kımıldanışı... Notada durak ışare-
ti. 4/Fazla bön, avanak... Hatay ilinde bir ınnak. 5/Orta-
oyunundataklitçi. 6/Eylemleri olumsuzyapmakta kullanı-
lan ek... lsa peygambenn doğum yeri olan köy. 7/ Atlann
alınlannda bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz
leke... Rütbesız asker. 8/ "Kuvvet. güç" anlamında eski bir
sözcük... Radyumun simgesi. 9/Fas'ın plaka işareti... Saç-
ma söz.
TURGUTLU ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1995753 E.
Malıye Hazinesi'nı temsılen Av. Sabriye Kayış mahke-
memize vermiş olduğu dilekçesi ile Turgutlu Yiğitler Mah.
605 ada. 8 parsel numarasmda kayıtlı taşınmaz maliki Fat-
ma Döverler'ın 13.1.1991 tarihinde dul ve çocuksuz ola-
rak mirasçı bırakmadan vefat ettiğıni MK'nin 448'incı
'maddesı gereğınce mirasçı bırakmaksızın vefat eden kişi-
nin mirasmm Hazine'ye intikal edeceğinı, bu nedenle 8
parseldeki Fatma Döverlerhissesinın Hazine'ye intıkali ile
Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini ta-
lep etmıştır
Fatma Döverler'ın mırasçılannm 06.03.1996 günü saat
9.30'da yapılacak olan duruşmada hazırbulunmadıklan ve-
ya kendılennı bir vekille temsıl ettırmedıklen takdırde gı-
yaplannda karar venleceği ılanolunur. 03.01.1996
Basın: 67400