25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Dış Haberler Ergun Bakı • Isiıhbaraı \ alçın Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çıkır • Ekoıumı Bülent Kızanlık • kulmr Ç e t i n k a \ a # Yazıışlerı Muıiurlen Handan Şenküken •Spor Abdülkadir \ ücdman Fbrahim S lldız .Dinç Ta\anç (Sorumlın • Makaleler Sami Karaören #Çe\ın Se>fettin • Haber Merkezi Mıidürü: Hakan Kara Turhan • Düzeltme Abdullsh \«7icı#Bılııı-Bel- 0 Görsel Yonetmen Fİkret Eser ge Edibe Buğra • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulır İlhan Srlçuk (Başkan ı. Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. Özgen \car. Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner. Ergun Balcı. Dinç Tayanç, İbrahim >. ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Ank3ra Temsılcısı MusUfa Balba> • Habcr Müdürû: MüesseseMüdürü ErolErkut#K.O- MEDYA C: • Yonetım MEDYA G: • Doğan Akın Atatürk BuK an No 125. Kat 4. Bakanhklar- ordınator Ahmet Koruban # Kurulu Başkanı-Genel Yonetım Kurulu AnkaraTel 419502O(7hat). Faks: 4195027 •İzmırTem- Vluhasebe Bülent Yener • ldare Mudûr Gülbin Erduran Başkanı - Genel sılcısı.SerdarKızık,H ZıyaBh 1352 S 2 3Tel 4411220. Hüse>in Gûrer • Işletme Önder • Koordınator Reha Mudur Cstîn Ak- Faks-44191 P^AdanaTemsılcısı ÇrtinYiğ>noğlıı,lnönu Çeük#Bılgı-lşlem.N»JIİnaI#Bıl- Iptmaa • Genel Mudur men • Murahhas Cd i 19 S No 1 Kat l.Tel 3522550. Faks 35225'7 O gKa\arSıstem MürihetÇUer Yardımcısı Mine Akdağ u\e Bora Gönenç \a>ımla>an >e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e Ya>ıncıllk A Ş. Turkocajıtad 39 41 Cajaloglu 34334 Ist PK 246 tstanbul Tel (0 2I2| 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513*5' 15EVLLLI995 Imsak 5.10 Güneş: 6.36 Öğle: 13.07 îkindi: 16.36 Akşam 19.22 Yatsı: 20.43 MEDYA C Tel 514 07 5 3 - 5 1 3 95 8 0 - 5 1 3 84 60-61. Faks. 5118466 Anadolu Basın Bayramı • ANKARA(AA)- Anadolu Basın Bayramı, dün Adıyaman 'da düzenlenen törenlerle kutlandı. Anadolu Basın Birliğı Genel Başkanı ^ Akcan, yaptığı yazılı açıklamada, Atatürk ilke ve inkılaplannın savunucusu olarak laık-demokratik parlamenter rejime yönelik her türlü harekete karşı devletten yana tutumu ile mücadele veren Anadolu basınının 14 eylülü bayram olarak kutladığını bıldirdi. Alınan karar geregi 14 yıldır Anadolu Basın Bayramı 'nın farklı birilde kutlandığını hatırlatan Akcan. bu yılki kutlamalann Adıyaman'da gerçekleştirildiğini bıldirdi. İstanbul-Bodpum seferteri • tstanbul Haber Servisi - Türk Havayollan (THY), Istanbul-Bodrum seferlennde saat degişikliği yaptı. Ekım ayı içın de Ankara-Şanlıurfa hattına ek sefer koydu. THY'den yapılan açıklamaya göre Istanbul'dan her gün saat 17.45'te yapılan Bodrum seferi. 15-23 eylül tarihleri arasında saat 17.30'da gerçekleştirecek. Aynca, 24 eylül-28 ekim tarihleri arasında da saat 16.00'daki tstanbul-Bodrum seferi 15.00'tebaşlayacak. tstanbul Balık Festivali • tstanbul Haber Servisi - Çengelköy Kültür ve Dayanışma Derneği ıle Kültür Bakanlığı Kültür Mirasında lstanbul Merkezi'nin ortaklaşa düzenlediği "tstanbul Balık Festivali" yann başlıyor. Çengelİcöy'ün mey«ian ve sokaklannda gerçekleştirilecek festival. Istanbullulann kentsel duyarlılığını arttırmayı hedefliyor. lstanbul yann çok farklı bir festivale tanık olacak. 16-17 eylül tarihlennde Çengelköyde düzenlenecek "tstanbul Balık Festivali", konserler, dans gösterileri. fener alayı. "En Güzel Bahçe Yanşması". "Anılarda Çengelköy"' söyleşisi. sokak pazarı gibi çeşitli etkinlikleri içeriyor. Festival çerçevesinde •'Marmara-Boğaziçi Deniz Kirlıliği" konulu bir de forum düzenlenecek. Çocuk moda urünlepi fuarı • İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna, Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir ile birlikte Ihlas Fuar Hizmetleri Ticaret A.Ş. tarafından Mecidiyeköy FM Fuar Merkezi'nde düzenlenen "0-14 Yaş Çocuk Moda Üriinleri Fuan"nı açtı. Toptan ve perakende satış yapan 75 firmanın katıldığı fuar. 17 eylül pazar gününe kadar açık kalacak. İstanbul'da elektrik kesintisi • İstanbul Haber Servisi - lstanbul'un Bayrampaşa ilçesindeki trafolann bakım çalışmalan nedeniyle 18-24 eylül tarihleri arasında bazı semtlerde elektrik kesintisi yapılacak. Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş'den yapılan açıklamaya göre, 18eylüldeEmintaş l.Özel ldare bınası. 19 eylülde Kartaltepe ve Yıldınm mahallelerinin bir bölümü, 20 eylülde Yıldınm Mahallesi'nın bir bölümü, 21 eylülde Kartaltepe Mahallesi'nin bir bölümü ve Kocatepe Mahallesi, 22 eylülde Murat Mahallesi, Bereç çev resi. 23 eylülde Abdi tpekçi Caddesi'nin Emintaş 1 'den sonraki bölümü. 24 eylülde Topkapı. Davutpaşa Caddesi. Maltepe Caddesi elektrik alamayacak. Sarıyer'de kuduz olayı • tstanbul Haber Servisi- Sanyer'de geçen pazartesi günü bir inek, bir dana ve bir kişıyi ısırdıktan sonra ölen köpeğin kuduz olduğu bildirilerek köpek tarafından ısınlan kişinin acilen kuduz aşısına başlaması istendi. 3 yaşındaki Moğol bebeleri, değme biniciye taş çıkanyorlar Göktürk çağuıa yolcııhık• Orhun Vadisi"ndeyiz. Ayağımızı yere bastığımızda, kekikler ve kır çiçekleri, ağırlığa dayanamayıp kokulannı sahveriyorlar. Oksijen başımızı döndürüyor. IŞIKKANSL ULAN BATOR/ORHUN VADtSİ - Sim- siyah karbulutlan. karşıdaki bozdağlardan üsrümüze üstümüze geliyor. Güneş. mil- yonlarca yıllık alışkanlığıyla. güneyde ası- lı kalmakta kararli. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'a enerjı üreten termik santrahn kara duman- lan geride kaldı. Minibüs, hoplaya zıplaya ilerliyor. Toprak yol, engebelerle dolu. Uç- suz bucaksız step, dağlara doğru koşuyor Bildik çiçekler gözümüze ilişiyor. Taç yap- raklan mavi olanlannı, çocukluğumuzda "yıklız çiçeğT diye öğrenmiştik. Gözyü- zündeki karaltıyı önce tanımlayamıyoruz. Süzüldü, süzüldü; geniş kanatlan ile alım- lı bir dönüş yaptı. Kartaldı. u Hıh" dedik. "Kendini beğenmiş." 1 Gücün, ancak kaça- cak delik bulamayan tarla fareleri ıle mıyop gözlenmizeyeter... Yol bıtti. Minibüs, oldu sana Luna- park'taki bugi bugi. Bir aşağı. bir yukan Başımızı arabanın üstüne vunnak ışten bı- le değil. Bomboş otlakta gidiyoruz. Ağıl çitine benzerparmaklıkla çevrilmiş, içınde uzunca iki taşın dikıli olduğu alanın yanın- da durduk. Göktürk vezıri Tonyukuk'un diktıği anıtlardayız. Anadolu'dan yaklaşık 10 bın kilometre uzakta; ilkokul. ortaokul tarih kitaplannda okuduğumuz o ünlü Or- hun Yazıtlan'ndan biri iletanışıyoruz. Bun- dan tam 1300 yıl önce dıkılmişler. Yanı- mızdaki Moğol yetkililerden biri, dönüp "Okuyabilir misiniz" diye soruyor. Şimdi orada. neredeyse 60-70 kuşaktan Anadolu Türkleri'nin dedesi olduğu söylenen Gök- türkler'in alfabesini bilmemızin olanaksız- lığını uzun uzun anlatmaktan bizi bir Tür- kolog kurtanyor. Yazıtı okumaya koyulu- yor. "Türk"sözcüğünün geçtiği harfleri gösteriyor. Yazıt. Göktürkler'in Çinlilerle. diğer Türk kavimleri, örneğin Oğuzlarla yaptıklan savaşlan anlatıyor. Burası bir zi- yaretyeri. Yıkılmış bina kalıntısı Anıtlann ardında. daha çok Çin etkisin- de olduğu sanılan ve şu anda yıkılmış bir bınanın kalıntılan bulunuyor. Çevrede. baş- lan kopanlmış heykeller duruyor. Binanın önünden doğuya. güneşe doğru uzanan "ih- riram yolu*'nun taşlan belirgin. Yolun so- nunda. mezar taşını andıran aralıklarla top- rağa gömülü kayalar, yosun tutmuş. Bun- lann adı "balbaL" Balballar ile ilgili iki söy- lenti var. Birincisine göre buraya ziyarete hergelen, dönüşte birbalbal dikmiş. Diğer söylentiyse. herbirbalbalın. Göktürkler"in öldürdüğü kişilerin ruhunu korumak ama- cıyla toprağa çakıldığına ilişkın. Tonyukuk Anıtlan'nın durumuna gelin- ce... Biz. bilim adamlannın yalancısıyız. artık dış etkilere dayanamayacaklarmış. Çevredeki inekler. atlar. taşlan kaşağı gibi kullanıyormuş. Yakın çevrede bir tek agaç olmadığı için hayvanlar, kaşıntılannı tarih- sel taşlar ile gideriyorlarmış. Kuşlar anıtla- nn üzerine pisliyor, bunlar yagmur yağdı- ğında asit olup, yazıtlan yıpratıyormuş. Kılçadırlar Tonyukuk Anıtı'nı geride bırakıp. bal- ballann güneydoğusundaki beyaz noktala- ra doğru ilerliyoruz. tki kıl çadır bizı bek- liyor. Bir Moğol çoban ailesine konuk ola- cağız. Moğollar. geleneksel gıysileri ıçin- de bizi karşılıyorlar. Çadırlann ardında bir- birine koşut ikı tahta direğin arasına ıp ge- rilmiş. Buipede uzun yelelı atlarbağlı. Ba- şımızı eğıp. çadırdan ıçen ginyoruz. Çadı- nn içi. taze peynir ve tezek kokuyor. Çadır. yandan kesilmiş bir geniş daire bıçimınde. Kıl çadır, yaya benzer tahtalar üzerine otu- ruyor. Tepesinden de bir soba borusu çıkı- yor. Henüz kış gelmediği için borunun bu- İunduğu tepeden ışık sızıyor içeriye. Orta- da kuzinaya benzer soba, hemen yanında tezek kovası, kazana benzer bakraç var. tçı, ağzına kadar at sütü dolu. Çoban ailesi, at sütü ve taze peynir ikram ediyorlar. Gözle- rimiz. günümüzü çağnştıracak eşya anyor. Minik Moğol kı/lannın tj \c soğuğun ka\rukluğu gözecarpıvor. (Fotoğratldi. R1ZA EZER) Camı düşmuş çalar saat, eski, hantal tran- sıstörlü radyo. bir de solmuş siyah beyaz fo- toğraflar. Aıle efradı. başlarını bırbırıne yaklaştırıp, gayet cıddi poz vermışler. Ge- rıye kalan bütün veriler. ılkel birkapalı ai- le ekonomi.sinin sürmekte olduğunun kanı- tı. Sankı. zaman makinesine girıp. yüzyıl- laröncesinegittık. Arkeolog Prof. Dr Oluş Ank. kulağımıza t'ısıldıyor: Moğollann giysileri "Mogol ailesinin üstündeki ghsilerigö- rüvorsun ya, biraz önce Tonyukuk Anı- tı'ndaki he> kellerdekilerin aynısı." Moğol aılenın yaşam sürgitinde, at ile sı- ğırlann eti ve sütü yıne başat. 3 yaşındaki bebeler, değme biniciye taş çıkanyorlar. Genellikle atın eyerine oturma da yok. Czenginın üstüne basıp. dümdüz bır hev - kel gibi yol alıyorlar at üstünde. Bu da bir gelenek. Savaş ya da çobanlık sırasında, hareket özgürlüğü tanıyormuş at ustasına. Minık Moğol kızlannın yüzünde güneş ve soğuğun kavrukluğu göze çarpıyor. Yay- la rüzgârlarına ınat, örgülü saçlannı ille de pembe kurdelelerle süslüyorlar. Geçmişe yolculuğumuz. ertesi gün de sü- rüyor. Uygarlığın dev böceğı helikopterle, Orhun Vadisi'ne uçuyoruz Altımızda, tü- mü 1 5 mılyon kilometrekare olan Moğo- lıstan toprakları. Tepeler çıplak ve ıssız. Tek tük çam ormanlan. Gölgelı vadilerde, oraya buraya nokta gıbı yerleşmış kıl çadır- lar. Helikoptenn taktakasından korkan hay- van sürüleri. çılgınlar gibi öteye benye ka- çışıyorlar. bzun ırmaklar. dağlann arasına derın yaralar açmış. 2 saatlik uçuş süresın- ce gözümüze büyük bır kent ya da kasaba. sanayi tesısı ya da geniş tarım arazilerı çarpmıyor Bır yol görüyoruz, ülkenin ba- tısına gıden. Bomboş. Rusya ıle Çin arası- na sıkışmış, 1921'de sosyalist sistemı be- nimsemiş Moğolistan'da insanlann neden hâlâ bu denli feodal bır yaşam sürdükleri, aklımıza takılıyor. Bu denli bakir bir ülke- ye. küreselleşmeyle birlikte, dünya impa- Moğollar çok küçük yaşlardan itibarcn ata binmevi öğreniyorlar. ratorluğuna soyunanların çok büyük ilgi gösterdiklenne ilışkin bilgileri anımsıyo- ruz. Orhun Vadisf ndeyiz. Ayağımızı yere bastığımızda, kekiklerve kır çiçekleri. ağır- lığa dayanamayıp, kokulannı sahveriyorlar. Oksijen, başımızı döndürüyor Kültigın Anıtı'nadoğru yürümeye başlıyoruz. "*Tu- rancı" olarak tanınan bir yazar. çevresine bilgı venyor: - Burası eskiden cennet gibivnıiş. Şelale- ter varmış.*' Şelale olabılmesi için suyun, yüksek te- pelerden akması gerekiyor. Etrafımıza ba- kınıyoruz. Yüksek tepeler. ancak ufukta se- çılebiliyor. Sonradan yatak değiştirmış Or- hun Nehn, çok ırakta. Yanımızdaki bir öğ- retim üyesıne. "Ben şelale oluşturacak bir yüksetti göremiyorum*' dıyoruz. Yanıtı, kı- sa oluyor: "Ne yapacaksın? Ö> le inanmış." Kültigın Anıtı da. Tonyukuk Anıtfna benzıyor. Yalnız. burada anıtın kaidesi olan kaplumbağanın parçalanmış gövdesi de dikkatimızi çekıyor. Kaplumbağa çok ya- şadığı için anıtı diken Göktürkler, kültür- lennın sonsuzluğa değın korunacağına inanmışlar. Burada da Tonyukuk'taki gibi bir ziyaretgâh kalıntısına rastlıyorsunuz Ancak etrafındakı kötü ruhlann bina içıne girmesını engelleyen su çukuru ve tesisatı. defineciler. kazı yapanlar tarafından tü- müyle parçalanmış. Bilge Kağan .\nıtı Son durak Bılge Kağan Anıtı. Bu anıt. dı- ğerlen gıbı gn granitten. Üstündeki Gök- türk HanedanlığYnın arması olan dağ ke- çısı ile yazıtı taçlandıran ejderli tepelik ise ayn bir parça olarak yazıttan ilende yatıyor. Anıtın kaidesi olan kaplumbağa. kış uyku- sunda. Çünkü, tümüyle toprağın altında. Az ileride, kafası kopmuş. ancak sağdan sola kapanan giysisı ve özenli bır işçiliğe sahip kemeri bulunan heykel duruyor. Bu heykelin büyük olasılıkla Bilge Kağan'a aıt olduğu düşünülüyor. Bılge Kağan ıle fo- toğraf çektiriyoruz. Yine Kültıgin Anıtf nın ardındaki suna- ğın yanından geçiyoruz. Sunağın 100 met- re gerisinde Moğal atlılar bizi ızliyor. Gü- uşüp. kıkırdıyorlar. Yanlanna yaklaşıyo- ı uz. Altın dişli olanı, "Turko, Turko" diye ^oruyor. El, kol ışareti ile fotoğrafını çek- ııemizı istiyor. "Ya\,yüzvıUaröncesizSel- , uklulan küıçtan geçirmediniz mi" diye si- ora edecek değilız a. Başımızı sallıyoruz. \nlaştık. Başındakı fbtrealdırmadan. Cen- ^ız Han edası takınıyor. Omuzlannı kası- ,. or, heybetli görünecek. Yakışıklı bir fotoğ- raf oluyor hani. Elimizı başımıza götürüp selamlıyoruz. Aynısını yapıyor. Bir büyük kanatlı çekir- ge. önümüzde uçarak uğurluyor bizı. Dönüş zamanı geldi. Orta Asya stepleri ar- kada kaldı. Uy garlık ananın beşiği .Anadolu bizi beklıyor. DİDİM NATO üssüne karşı 20 bin iıııza İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Didim"de kurulması planlanan NATO denizaltı dinleme üssüne karşı sürdü- rülen kampanya çerçevesinde 20 bin imza toplandı. Didim (Yenihisar) ilçesi sınırlan içinde inşaatına başlanan NATO dinle- me tesisleri için Mıllı Savunma Ba- kanlığı'nca ek bir arazi ıstemiyle 36 bin dönümlük Hazine arazısı tahsisi yapılması, yöre halkının ve yerel yö- netimlerin büyük tepkısine yol açmış- tı. Didım Koyu ile Akbük Körfezi ara- sındaki 36 bin dönümlük arazı üzeri- ne kurulmaya başlanan tesislerin ilçe- nin yarısını işgal ettigı. tanm alanlan ve meralann yanı sıra çok sayıda ka- mu kampı ve yazlık siteyi kapsadığı. askeri alanın Didim'in geleceğini teh- dit ettiği belirtiliyor. Didim'de bırara- ya gelen siyasi partiler. meslek örgüt- leri, dernekler, yerel yönetım ve Di- dim gönüllüleri. ortak bir çalışma pla- nı uygulayarak askeri tesislere karşı kampanya yürütüyorlar. Öte yandan Mimarlar Odası lzmir Şubesi ile Aydın, Manisa. Bodrum. Kuşadası, Marmaris, Fethiye, Salihli. Nazilli, Didim. Dikili ve Milas temsil- cilikleri, Didim "deki dinleme istasyo- nunun yer seçimi ve yöntemı açısından • Mimarlar Odası tzmir Şubesi ile Ege Bölgesi'ndeki birimleri, uygulamanın gerek yer seçimi gerekse yöntemi açısından kabul edilemez yanlışlan içerdiğini bildirdi. kabul edilemez yanlışları içerdiği vo- lunda bır açıklama yaptı Mimarlar. yaptıklan ortak açıklamada, tesısler için tahsıs yapıldığına ılişkin bilgi ya- zısı eline geçer geçmez Didım Beledi- ye Başkanf nın demokratik bir yakla- şımla meslek odaları. sivıl toplum ör- gütleri, siyasi partı başk'anlarını der- hal toplantıya çağırmasını olumlu bir gelişme olarak gördüklerini belirterek şöyle dediler: "Tahsisin >crcl > önetime bilgi olarak ilerilmesi dikkat çekicidir. Eşsiz Alrın- kum plajları. Apollon Tapmagı ve çe>- resindeki Miltt. Prienne, HerakJea gi- bi tarih ve kültür miraslan. Menderes Deltası-Kuş Cenncti. Karina, Bafa gi- bi değerleri ile dış turizmin ilgi odağı olan Didim'de NATO dinleme tesisinin kurulabilmesi için Milli Savunma Ba- kanlığı tarafından elkonulmak istenen alan. son 16 bin dönünı istek ile 36 bin dönüme çıkanlmaktadır. Dinleme is- tas>onu için vapılan ön tahsisin son ta- lep ile >aklaşık iki misline çıkanlması- nın gerekçesi açıklanamamıştır. Son ge- lişme bu elkoymanın 55 bin dönüme çı- kanlacağı do«rulrusundadır." Bu uygulamanın Türkıye'nın doğa. tarih ve kültür zengınliklerı ile dışa açı- lan penceresı olma yönünde hızla ge- lışmekte olan Dıdım'in bu niteliğini temelden sarsacağını vurgulayan Mi- marlar Odası Ege Bölgesi birimleri. Didim halkının. kentlerınde MSB ta- rafından kurulmakta olan NATO Din- leme Tesisleri konusunda gösterdiği tepki ve endişelere katıldıklannı bildir- dıler. Giderek 55 mılyon metrekare alana yayılan, kentin planlanmış ve do- ğal gelişimıni yok eden bu önemli yer- leşim karannın, yöre halkına ve yerel yönetimlere hiçbir bilgi verilmeksizin gerçekleştırilmek istenmesıni eleştiren Mimarlar. "Yapılmakistenilenin bir as- keri tesis olması ileri sürülerek girişim- lerin gizh'lik içinde vürütülmesini \e bö>1ebiruygulamadanciddişekildeet- kilenecek bidimlilerin yok farz edilme- sini çağdaş, de\lct sorumluluğu \e de- mokrasi anlavışı ile bağdaştıramno- ruz" dediler. Enerji Bakanlığı Müsteşan Gökçen: 4 Türkiye zaten nükleer santral rîski altında 9 • Mersin'de yapımı planlanan Akkuyu nükleer santralı için danışman firma tarafından yapılan ihale çalışmalan tamamlandı. Türkiye'nin ilk nükleer santralının, bu yıl sonu veya 1996 yıh başında ihaleye çıkanlacağı ve 6 yıl içinde tamamlanacağı belirtildi. BÜLENT SARIOĞLÜ ANKARA-Mersin Ak- kuyu'da yapımı planlanan Türkiye'nin ilk nükleer santralı için ihale çalışma- lan tamamlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşan Prof. Ahmet Gökçen; Ermenistan, Bul- garistan. Ukrayna, Rusya ve Lıtvanya"dakı nükleer santrallann nskini de taşı- yan Türkiye'nin Batı stan- dartlannda daha güvenli bir santral yapacağını be- hrti. Akkuyu'da yapımı plan- lanan nükleer santral için danışmanlık yapan Koreli Kaeri-Gamb firması. tek- nik ve ıdari şartname çalış- malannı tamamladı. Şart- name çalışmalanna son şeklinin verilmesinin ar- dından bu yıl sonu veya 1996 yılı başında ihaleye çıkılacağı ögrenıldi. Ener- ji ve Tabıi Kaynaklar Ba- kanlığı Müsteşan Ahmet Gökçen, Cumhuriyet' in konuya ilişkin sorusu üze- rine, Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendir- mek zorunda olduğunu be- lirttı. 2 doğalgaz santralı Mevcut hidrolik ve ter- mik santrallar dışında, 2010 yılına kadar duyulan gereksinim üzerine 2 do- ğalgaz santralının daha ya- pılacağını anımsatan Gök- çen. nükleer santral kurul- masının da zorunlu oldu- ğunu söyledi. Gökçen, nükleer santrallann güven- liği konusunda şu görüşle- ri dile getirdi "Bir kaza anında tehli- kesi \ardır. Anıa kaza anın- da her şe>in tehlikesi vardır. Hidrolik santrahn tehlikesi yok mu? Baraj jikıürsa, o- nun altında kalan bütün yerler ortadan kalkar. Kö- mür santralı patladığı za- man aynı şekilde. Nükleer için çevre etkisi minimize edilecek çok ileri teknoloji- ler >ar. Emnh et unsuru ol- dukça geliştirilmiş halde. En büyük santraUarda, en çok iizerinde durulan da emniyet unsurudur. Nor- mal şartlar altında çevreye en az etkisi olan santral, nükleer santrallardır. Nor- mal olarak bunun emniyet unsurlan iyi çalıştığı za- man çevreve htrhangi bir etkisi olmayacak. Çe\Temiz tehlike dolu Bir termik santrakJa, 1300 megavat gücünde santral kurduğumuz za- man 2 milyon ton kömür kullanılması gerekiyor. Halbuki bunda 35 ton kul- lanıyoruz. Bi/im çevremiz. bizim getirmeye çahştıgımız stan- dartlardaki santrallardan çok daha büyük tehlikeler içinde. Bulgaristan. Lkrav- na, Rusya. Litvama ve Er- menistan'daki santrallar, bizim sınırlanmıza çok da- ha yakın ve çok daha bü- yük tehlike vaymaktadır. Ermenistan 10* kilometre mesafede. Bizim kuracagı- mız çok daha güvenli ola- cak. Dünyada 450'>e yakm nükleer santral var, bu santrallardan Bab tipinde- ki santrallarda bugüne ka- dar sızıntı bir veja iki defa olmuştur. Onun dışında hiç olmamıştir. " Prof. Gökçen. işletme maliyetinin ucuz olması nedeniyle tercih edilen nükleer santrahn 5-6 yıl içinde tamamlanacağını ve santrahn devlet kontrolün- de olması için yap-işlet- devret modelinin uygulan- mayacağını bildirdi. TURK DİŞ HEKİMLERİ BİRLİGİ Yeni fakülteler, işsiz diş hekimleri yaratır tstanbul Haber Servisi - Türk Dışhekimlen Birlı- ği (TDB) siyasi ranta yö- nelik yenı fakültelenn açıl- masmın işşiz dişhekimlen yaratmaktan öte bir işe ya- ramadığını ileri sürerek. ık- tidann koruyucu sağlık hizmetlerine yönelmesinı istedi. TDB Başkanı Celal Yıldınnı, ülkemizde alarm verici boyutlara ulaşan ağız ve diş sağlığı için 0-17 yaş arasında karne notu uygu- lamasının okullarda başla- tılması girişimlerini sür- dürdürdüklenni söyledi Türk Dişhekimlen Birli- ği tarafından düzenlenen 1. Ulusal Dışhekimliği Kong- resi 21-23 eylül tarihleri arasında lzmir Efes Ote- li'nde gerçekleşecek. Konarenin tanıtımı için dün İstanbul'da bir toplan- tı düzenleyen TDB üyeleri ve kongre organizasyon yöneticilen, ana amaçlan- nı dışhekimliğının mevcut sorunlannın yanı sıra 2000'e doğru di'şhekimliği teknolojisini tartışmak ola- rak açıkladı. Hedef2eksikdiş Kongre Organizasyon Komitesı ve lzmir Dişhe- kimlen Odası Başkanı Dr. Levent Özses, kongrede flor, implantoloji, dişhe- kimliği tekniğinde lazer ve bilgisayar uygulamalan gi- bi çok yönlü konulann de- tay lı bir şekilde tartışılaca- ğını vurguladı. Tanıtım toplantısmda dişhekimliği sorunlanna değinen TDB Başkanı Gelal Yıldınm, 1978 yıhnda Dünya Sağlık Teşkiİatı tarafından düzen- lenen Alma Ata toplantı- smda 2000'li yıllar 6-12 yaş grubunda çürük ve dol- gulu eksik diş sayısının 2 olarak hedeflendiğini bu hedefe bir çok ülkenin yak- laşmasına karşın ülkemizin böyle bir şansa sahip olma- dığına dikkati çekti. istanbul'da halen 2500 kişiye Birdışhekimi düşer- ken bu sayının Hakkâri ve Bitlıs gıbı illerimizde 40 binde bire kadar yükseldi- ğini belirten Celal Yıldı- nm. diğer sorunlan şöyle özetledi: " İ Ikemiz planlanan he- deflere ulaşmak için bir an önce koruyucu hekimlik hizmetlerine ağırlık vcrnıe- li. 2000'li > ıllann dişhekim- liği eğitimi temel tıp eğitt- mine önem veren \e koru- yucu hekimlik nosvonunu kazandıran bir eğitim ol- mabdır. Dişhekimliği. cer- rahi ve kadın doğum he- kimliginden sonra bulaşıcı hastauklara en çok maruz kahnan bir meslek grubu- dur. Bugün ülkemizde her 100 kişiden S'i hepatit virü- sü taşıyıcısıdır. En az 3 kişi- den biri ise hepatitviriisü ile karşılaşmıştır. Resmi ra- kamlara göre de 400 AIDS'li hasta bulunmakta- dır. Üstelik hepatit virüsü, HTV'den 100 kat daha bu- laşıcıdır. Kirli iğne batması sonucunda enfeksiyon ris- ki AIDS'te binde 5, hepatit de 70-300'dür. Bu açıdan bizlerin istediği dişhekim- lerimizin zorunlu olarak hepatit testinden geçirüme- si ve aşılanmasıdır. \Iua\e- hanelerin çalışma koşulla- ruun uygunluğunun denet- lenmesi ve onav lanması >et- kisi dişhekimleri odalanna verilmelidir. Elimizdeki tek veri>e gö- re Emekli Sandığı sağlık harcamalannda diş tedavi- si harcamalan 1991 \ ılı için >iizde 23 olarak gerçekleş- mişrir. O>sa bu oran geliş- miş ülkelerde 3-4 kat daha fazladır. Sağlıkta koruma- yı temel aldığımız için 0-17 yaş grubuna yöneük ücret- siz diş sağlığı hizmeti siste- mi kurulmalıdır. Koruyu- cu diş sağlığı ürünlerinde v^nlış yönlendirmelere bir- liğimiz tamamen karşıdır. Ozellikle de Anadolu böl- gelerinde sahlan diş fırça- lan standart dışı olup, diş eti kanamalanna ve mine tahribatına >ol açmakta- dır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle