29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLUL1995CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Taşkömüpüne zam yapılmadı • ZONGL'LDAK (AA)- Taşkömürü ürünlerine zam yapılmadıği, zamla ilgili açıklamanın yanlış bilgilenmeden kaynaklandığı bıldinldi. Türkiye Taş Kömüru Genel Müdürü Hayrettin Soytaş, zam konusunda TTK Kömür Satış Müdürlüğü'nden teklif geldiğini, ancak yönetim kurulu toplantısında kabul edilmediğini söyledi. Alo Dış licarer hattı • ANKARA (AA)- Ihracatçılar ve çeşitli sektörlerde faaliyet gösterenlerin. dış ticarete ilişkin bilgileri anında öğrenebilmeleri için kurulan sesli yanıt sistemi faaliyete geçti. Alo Dış Ticaret olarak adlandınlan sistem 4 telefon ve bir faks hattından oluşuyor. Sistemden yararlanacaklara PTT'nin normal şehiriçi ve dışı görüşmelerine uygulanan fıyat uygulanacak Tarımda Türkiye- Tunus işbirliği • ANKARA (AA)- Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin. 20. yüzyılın stratejik sektörünün enerji olduğunu, 21 yüzyılın ise tanm ve gıda olacağını söyledi. Türkiye-Tunus Tanm İşbirliği Komıtesi 2. Dönem Protokolü Bakan Şahin ile Tunus Tanm Bakanı M. Muhammed Rejeb tarafından Ankara'da imzalandı. Şahin imza törenınde yaptığı konuşmada. iki ülke işbirlığinin büyük imkânlan beraberinde getireceğinı kaydettı. Otomotîvde Bıracat arttı • ANKARA (AA)- Otomotiv sektöründe ihracat, yılın ilk sekiz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67 oranında artarak 721 milyon 513.6 bin dolara ulaştı. Geçen yılın ocak- ağustos döneminde sektörün ihracatı 432 milyon 290.5 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Geçen yıl sonu itibanyla 750 milyon 259.5 bin dolarlık ihracat rakamına bakıldığinda. sektörün söz konusu ihracat rutannı. bu yılın ilk sekiz ayında yakaladığı görülüyor. Şişe-Cam'dan enerji ünetimi • ANKARA (ANKA)- Şişe-Cam Grubu'nda yer alan şirketler, gereksinimleri olan enerjiyi kendi olanaklanyla üretecek. Şişe-Cam Grubu. bu amaçla bir enerji üretim şirketi kurdu. Lüleburgaz'da kurulan "Cam-lş Elekrrik Üretimi Otoprodüktör Grubu AŞ" adlı şirkette 15 firma ortak olarak yer aldı. Şirketin sermayesi 5 milyar lira oldu. Şirket bu amaçla, TEAŞ ve TEDAŞ'ın mevcut işletmeleri ile tesislerini devir alabilecek ya da ışletmecihğıni üstlenebılecek. Yabancı sermayede AB'nHipayıazaMı • ANKARA (ANKA) - Türkiye"ye gelmek için izin alan yabancı sermaye içinde, Türkiye'nin gümriik bırliğine gitmeye hazırlandığı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin payı azaldı. Bu durum, Japon sermayesindeki hızlı artış nedeniyle toplam izin tutannın büyümesınden kaynaklandı. Ocak-ağustos dönemleri itibanyla izin verilen toplam yabancı sermaye içinde AB ülkelerinin 1994'te yüzde 73 olan payı, bu yıl yüzde 59 8'egeriledi. Turizmde taban fiyat uygulaması • ANTALYA(AA)- Turizmde artık taban fiyat uygulamasına geçiliyor. Kerner Tanıtma Vakfı (KETAV) Başkanı Turgut GLT, Antalya'nın Kemer ilçssindeki turistik tesslerde önümüzdeki se:on taban fıyat uyjulamasına gıdeceklerini biliirdi. Gür, taban fiyat uygulamasının ilk olarak 27tesiste başlayacağını, buıun için yeni periyodlar Deirlediklerini faieetti. SETBİR Başkanı Vardarlı, 12 parçaya bölünmüş etin tanınamaz hale geleceğini belirtti Itlıal et kuşkuhı gefiyorEkonomi Servisi- Et ıt halatı- na izin veren kararnameden son- ra Türkiye' ye girecek etlerin nite- likleri ile ilgili kuşkular arttı. Tür- kiye Süt ve Et Üreticilen Bırlığı (SETBİR) Başkanı Doğan Var- darlı, 8-10 parçadan sonra etlerin niteliklenni tayin etme olanağı kalmadığını vurgulayarak, "12 parçaya bölünmüş eti tanımak mümkün değildir" dıye konuşru. Türkiye'ye gelecek etin 12 par- çaya bölünmesini öngören et itha- latı kararnamesinı eleştiren Var- darlı. "Niye karkas getirilmiyor da. 12 parçaya bölünüyor" şekîin- de konuştu. Vardarlı, etin parça- lanması için ithal edilen ülkeler- deki yüksek işçilik ücretlerinin ödenmesinin de göze alındığını kaydetti. Vardarlı 50 bin ton "ta ze veya soğutulmuş et" getirilmesinin de teknik olarak mümkün olmadıği- nı dile getirdi. Artı dört derecede saklanan etin kesiminin. ayıklan- masının, Türkıye'ye gelip güm- rükten geçmesınm on günü bula- cağına işaret eden Vardarlı. "Oy- sa bu şekilde soğutulmuş etin tüke- tici taranndan kullanılabilmesi hij- Yanıt bekleyen sorular: • Yüksek işçilik ödemek pahasına et neden yurtdışında parçalatılıyor? • 10 parçadan sonra tanmmayacağı halde, neden 12 parçaya bölünüyor? • • Bir haftada bozulan soğutulmuş et, asgari on günlük ithalat sürecine nasıl dayanacak? • 7 milyon turiste 5 yıl yetecek kıymetli etin ithalatı neden 6 aya sıkıştınldı? • 200 bin canlı hayvana karşılık gelen et yurt dışından ithal edildiğinde. bundan başta derisinden olmak üzere yaratılacak katma değer \ip istihdam kaybı nasıl karşılanacak? SETBİR Başkanı Vardarlı ka- yenik açıdan maksimum bir hafta ile sınırîıdır. Dolayısıyla bu karar- namenin teknik şartlan içinde it- hal edilecek etlerin boztılması ka- çınılmazdır" dedı. Konuyla ilgili eleştirilerinı Baş- bakan fansu Çiller'e yazdığı bir yazıda da dile getiren Vardarlı. et ithalatı kararnamesinın ikinci kıs- mında yer alan ve 7 milyon ya- bancı turiste yönelik 10 bin ton kıymetli etin de, bu alandaki ihti- yacı beş yıl karşılamaya yeteceği- ni söyledi. 7 milyon turistın. kişi başı 300 gram bonfileden. yılda 2 bin 100 ton tüketebileceğini ifade eden Vardarlı, "Beş yıllık turistik et talebini ahı a>da getirmenin eko- nomik mantığı ve açıklaması mümkün değildir" şeklınde ko- nuştu. Ette kayıtdışı ekonomi Vardarlı. kararnamenin kemik- siz et ithalatına olanak tanımasıy - la. Türkiye "de yaratılabılecek kat- ma değerin yurtdışında kaydınl- masını da. sorunun bir başka bo- yutu olarak nitelendirdi. 30 bin ton etin, Avrupa'da 100 bin, Tür- kiye'de 200 bin canlı hayvan an- lamına geldiğini kaydeden Var- darlı. "Kesilen 10 bin hayvanın on bin tane de derisi çıkıyor. Bu deri ayakkabı. anorak demek. bu işte de on bin kişi çalışır. 30 bin ton ke- miksiz et getirmekle 100 bin kişi iş- siz bırakılıyor" dedı. Et sektöründe kayıtdışı ekono- minin büyük boyutlarda olduğunu anımsatan Vardarlı. küçük firma- lara da ithal iznı çıkmasıyla. hij- yenik koşullan taşımayan ve ver- gisi ödenmemiş etin pazara sürül- mesine de davettiye çıkanldığını ileri sürdü. Erdemir, ihtiyacı karşılayamayınca, İsdemir'in, yassı üretime çevrilmesi önerildi Isdemir, ikinci Erdemir Oİ8Un ÖZGÜR ULUSOY Türkiye demir çelik sektöründe, yassı mamul üretimi iç talebi kar- şılamaya yetmezken, bu açığı cev- herden üretim yapan tsdemir'in karşılayabileceği öne sürülüyor. Bilindiği gibi Türkiye'de talebin üstünde uzun mamul üretilirken demir cevherinin işlenmesiyle el- de edilebılecek yassı mamul üre- timi bir tek Erdemirde gerçekleş- tıriliyor. Türkiye'de cevherden üretim yapan diğer iki tesis Kardemir ve Isdemir ise özel sektörün ark ocaklannda hurda demiri işleye- rek elde ettiği uzun mamulü üre- tiyor. Arkocaklanndaki üretim mali- yetini düşürmek için gelıştirdiği teknolojiyi Türkiye'de uygulama- ya koyan ABB Uluslararası Elekt- rik Mühendısliği Grubu Türkiye kısmınının Metal Bölümü Müdü- rü Hasan Çınaroğlu, Erdemir'in. Türkiye'dekı yassı mamul talebi- Uzun mamul nedir? Her türlü inşaat demiri, profiller uzun mamullerdir. Fabnkalann çelikhanelerinde üretilen ve kütük olarak isimlendirilen yan mamulun haddehanelerde haddelenmesi (merdanelerin arasından geçirilerek şekil verilmesi) suretiyle üretilirler. Türkiye'de bütün ark ocaklı tesisler ile Kardemir ve tsdemir uzun mamul üretiyor. Yassı mamul nedir? Otomobil kaportalan, beyaz eşya gövdeleri, gemi yapımında kullanılan saclar, teneke, şerit ve kaynaklı boru yapımında kullanılan saclar da dahil olmak üzere her türlü sac yassı mamul olarak adlandınlır. Yassı mamuller çelik fabrikalannm çelikhanelerinde üretilen yan mamulun haddelenmesi suretiyle üretiliyor. Türkiye'deki tek yassı mamul üreticisi kuruluş ise Erdemir. nin ancak yansını karşılayabildi- ğine dıkkat çekerken "Bu talebin karşılanabilmesi için devletin cev- here dayalı üretiminin yassı ma- mule yönlendirilmesi söz konusu olabilir" diye konuştu. Isviçre kö- kenli ABB firması. tsdemir'dekı. son mamullenn elde edildiği had- dehanelerden birinin kapasitesi- nin arttınlmasını sağlayan birpro- jeyi de hayata geçirmişti. Demir-Çelik Üreticilen Derne- ği Genel Koordinatörü HamiKar- tay da bugüne dek İsdemir'in yas- sı mamul üretimine kaydırılması- nın maliyetine ilişkin detaylı bir çalışma yapılmadığını belirtirken "Ancak fabrikanın mevcut üreti- minin 1.5 milyon tonunun yassı ürünedönüşümünün maliyeti ka- baca 1 ile 1.5 milyar dolar arasın- dadır^diyor. Türkiye'de. 1980'liyıllarda ser- maye birikimi Erdemir benzerı entegre tesislerı kurmaya yeterli olmayan özel sektörün ark ocak- lanna yönelmesi sonucu. iç tale- bin çok üstünde uzun mamul üre- timi gerçekleşmeye başladı. Ha- san Çınaroğlu, yaşamak için ihra- cat yapmak zorunda olan özel sek- törün. teknolojisini sürekli yenile- yerek maliyetleri düşürmeye ça- lıştığına işaret ederken "tsdemir, bu koşullarda özel sektörle rekabet edemez. İsdemir'in \assı mamule çevrilmesinin olanaklan araşünl- mahdır"diye konuştu. Türkiye "de bugün uzun mamul- de iç talep 5-6 milyon tonda kalır- ken üretim, 10 milyon tona yak- laştı. Bunun 8 milyon tonunu da özel sektör üretiyor. Uzun mamul üreten kuruluşlann çoğu, bu yüz- den üretimlerinın yansını ihraç et- mek zorunda. Dünyadakı uzun mamul ihracatının hemen hemen yansını da Türkiye yapıyor. Koç'ım Balıkesir'deki salça fabrikası açılışında tanm politikası eleştirildi Itlıalata 6 TatTı sert tepki Ekonomi Senisi- Hükümet. tanmsal ürünlerde arka arkaya ithalat kararlan alırken. Türkiye'nin en büyük sanayı gruplanndan olan Koç Grubu. 4'ünçü salça fabrikasını Balıkesir'de açtı. Avru- pa'nın en büyük, dünyanın da beşincı büyük salça üreticisi olan Tat'ın dördün- cü fabnkası, alıcı yokluğundan ürünü- nü tarladan bırakan ya da yollara döküp protesto gösterileri yapan bölge üreticı- lerinı memnun ettı. Üreticiler yenı fab- rikanın hizmete gırmesiyle. son yıllar- da bölgede sık sık rastlanan "domates- lerin dereye dökülmesi" manzaralannın artık sona ereceğını belırtıyorlar. Tat Balıkesır Salça Fabrikası'nın açı- lış töreninde bir konuşma yapan Koç Holdıng Yürütme Kurulu Başkanı İnan Kıraç. nüfusunun yüzde 50'sı tanmda çalışan bir ülke olan Türkiye'nin, tanm sektöründe geleceğe umutla bakamadı- ğını söyledi. Bunun ülke açısından ol- dukça tehlikeli olduğunu belirten İnan Kıraç. Türkıye'nin tanm polıtıkasmı ye- nıden gözden geçırmek zorunda oldu- ğunu vurguladı. Kıraç, sözlenni şöyle sürdürdü: "Türkiye, hayvancılıkta kendi ken- dine yeterli ve üretim fazlasını ihraç eden bir ülke konumundan. kırmızı ve beyaz et ithal eden bir ülke haline geldi. Bugün hayvancılıkta yaşanan- lar. \arin diğer tarım ürünlerinde hatta salça da bile yaşanabilir. Bir başka olumsuzluk da meralarda göz- leniyor. Ülke meraları bitmek üzere. Artık tanm polirikalannda doğru dii- şünüp, doğru kararlar alınmalıdır. İt- halat sorunlar için çözüm değildir." Rahmi Koç Tat Konserve Fabrikası'nın Balıkesir açılışına kaüldı. Vehbi Koç 20 yıl uğraştı Vehbı Koç'un 1946'daki ABD se- yahatinde aklma yerleşen konserve üretimi fıkri. 195Ö'de Israil'e gitme- siyle yavaş yavaş uygulamaya geçiyor. Koç.daha sonra bu fiknni bir süre için ertelıvor. 1964 vılında domates kon- servesiyle ilgili yeni fikirler gelişti- riren Koç. yabancı ortaklık için teklif- lerde bulunuyor Yaklaşık 3 yıl süren bu ıncelemelerden sonra. 1968'de te- mel atılıyorve Mustafakemalpaşa'da Tat Konser\e Sanayi AŞ. kuruluyor. Türkiye'nin salça üretiminde Ameri- ka Birleşik Devletleri ve Italya'nın ar- dından dünya üçüncüsü durumunda bu- lunduğunu kaydeden Kıraç. Balıkesir fabrikasıyla bırlıkte Koç Holding'ın bu yıl sonunda 40 milyon dolarlık salça ih- racatı hedeflediğıni kaydetti. Törende bir konuşma yapan Tat Fab- rikası Genel Müdürü Namık Bav rakta- roğlu da, Balıkesir Ovaköy'de kurulan ve yılda 14 milyon dolarlık dövizgırdı- sı sağlayacak olan fabnkanın, tamamı ıhracata yönelik 15 bin ton salça üreti- mi gerçekleştıreceğını vurguladı. Balıkesir Vali Vekılı Hüseyın Terbaş tarafından açılışı yapılan Tat Balıkesir Fabnkası, yaklaşık 486 milyar liraya ma! oldu. Açılışta düzenlenen törende Koç Holdıng lcra Kurulu Başkanı Rahmi Koç, fabrikaya ilk ürün temsıl eden 5 çıftçı ıle.tesısınyapımındagörev alan 4 Italvan teknısveni ödüllendırdı. Kaskoda pazar kavgası kızıştı• Sigorta sektöründe en büyük rekabet Türkiye'de en çok talep gören ve yüzde 30 pay alan kasko sigortasında yaşanıyor. Sigortalı olabilme işini çok basitleştiren firmalar, sigortalı olmak isteyen kişinin ve aracm özelliklerine göre yüzde 86'lara varan özel indırimler uyguluyorlar. Ekonomi Servisi - Geçen aylarda meydana gelen sel fe- laketi sıgortanın önemini bir kez daha gündeme getirirken. yaklaşık 10 milyon kişiyi kapsayan pazardan pay alma sa- vaşı da giderek kızışıyor. Bu alanda en büyük rekabet ise Türkiye'de en çok talep gören kasko sigortasında yaşanıyor. Kasko branşından çok fazla kâr etmeyen, hatta zarar bile edebılen firmalar, buna rağmen. pazar paylannı genişletmek için reklam kampan- yalan yanında. kaskoda verdıkleri teminatlan arttır- ma ve ürün çeşitlendirme yoluna gidiyorlar. Sigorta- İı olabilme işini de çok ba- sitleştiren firmalar. telefon- la ve 2-3 dakika içinde si- gorta yaparken, sigortalı olmak isteyen kişının ve aracın özelliklerine göre vüzde 86'lara varan özel in- Kasko teminatlan • Ana teminat: Full kasko, yanma, çalınma, çarpışma ve diğer sebepler nedeniyle hasarlanma, vs. • İlave teminat: Sel, seylap, diger doğal afetler, halk hareketi ve terör. • Özel indirimler: Alarm, ehliyet, model, evlilık veya yaş, tek şoför veya bayan sürücü vs. • Enflasyona endeks. Ferdı kaza ve ihtiyari mali mesuliyet • Muafivet dirimler uyguluyorlar. Kasko sıgortalanndaki piyasa uygulamalan ve ye- ni ürün çalışmalan hakkın- da bilgi vermek üzere bir basıntoplantısı düzenleyen Emek Sigorta yetkilileri, Tele Sıgorta'nın uygulama çalışmalanna da değindi- ler Yüzde 38ı halka açık olan Emek Sıgorta'nın Genel Mü- dürü Vahdet Tuhın. ekimde kaskonun iki değişik ürününü daha pıyasaya sunacaklannı. kaskoyu çeşıtlendirmeye de- \am edeceklerini söyledi.. Emek Sigorta'nm yaklaşık 30 bin kasko müşterisinin bulunduğunu söy leyen f ulun, bu yıl 500 milyar liralık pnm hedefledıklenni de ifade etti. YORUM Uzanlar oyahyor AHMETŞEFİK TR\BZON - Uzanlar'ın sahibi olduğu Trabzon Çi- mento Fabrikasf nın çevreye verdiği zararlann önlenme- si için ilgili kurumlar tara- fından kendisine tanınan sü- relerin sona ermesine rağ- men. fabrikada herhangi bir önlem almmadı. Gerekli iş- lemlerin yapılması için bun- dan önce ikinci kez süre is- teyen fabrika yöneticileri, yeni bir projeyı gündeme getirerek yenı bir süre tale- binde daha bulundular. Özelleştirme kapsarrunda 1992'de Uzanlann Rumeli Holding'ine geçen Trabzon Çimento Fabnkası, kent or- tasında bulunması ve çevre- ye çok değişik zararlar ver- mesı nedeniyle hem Çevre Bakanlığı hem de Mahalli Çevre Kurulu tarafından çe- şitlı tarihlerde uyanlmıştı. Mahalli Çevre Kurulu'nun tanıdığı son 2 aylık süre 11 eylülde sona erdi. Aynı ta- rihte Trabzon Çimento Fab- rikası yetkilileri. Çevre Mü- dürlüğü'ne yeni bir proje ile başvurdular. Bu projenin yaşama geçırilmesi için ek süre ıstediler. Çumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Trabzon Vali Vardımcısı Mustafa Aydın, ek süre istemi ve proje ile il- gili olarak Çevre Bakanlı- ğı 'ndan görüş istediklerini, bu görüşün gelmesinden sonra Mahalli Çevre Kuru- lu'nun toplanarak karar ve- receğıni bildırdi. Vali Yar- dımcısı Aydın. "Bizden tek- nik yetki ve süre istiyorlar. Daha önce de çeşitli kereler süre istemişlerdi. Ama taah- hütleriniyerine getirnıediler. Çevne Bakanlığı'ndan gete- cek görüşe göre yeni bir ka- rar alacagız" dedı. Değerli Eşim. Babamız. Emekli kıla\ uz kaptan ERTAN ÇETİNOK'u kaybettik. Acımız sonsuzdur. SEVİNÇ. CAN. CEM ÇETtNOK Genazesi 15 Eylül 1995 Çuma günü (bugün) öğle namazından sonra Yenimahalle Göksu Çamii'nden kaldınlacaktır. Not: Çelenk gönderılmemesı. Eğitım Vakfı'na bağışta bulunulması rıca olunur ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN E>as. !W4 5S6 Da\acı Recep Herdetn tarafından dasalı Nuran Herdem aleyhıne açılan boşanma davaMnın vapilan açık yargılamasın- da: Davalı Nuran Herdemın birçok aramalara rağmen adresı- nin tespit edılemedığınden dava dılekçeMnın ılanen leblığıne karar verilmiş olmakla, En gcç duniima gunii olan 25.9.1^95 günü saat()9 (X)'a kadarŞanlmrfd 2 ANIINC Hukuk Mahkcme- M'ndebızzat bulunmaM \cya kend^ini bir \ekille tcm-.il eltir- mcM. dava dılekçoı verınc kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur. 4 9.1995 BaMn 41059 VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu Başkanımız Levent Yener"in babası Emekli yazın öğretmeııi M. CEMİL YENER'İ kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine ve eğitim camiasına başsağlığı dileriz. Toprağı bol olsun. ÇAN.MERSAN VE TEKNOMAD A.Ş. ÇALIŞANLARI OZTIN AKGLÇ CHP'nin Geleceği Son XXVH'nci kurultaydan sonra, CHP'nin geleceği daha tartışmalı bir hale gelmiştir. Partıler, belirli inanç ve idealleri temsil ettikleri, toplumun belirli kesimlerinin ge- reksinımlerine yanrt verdikleri ve özlemlerini gerçekteş- tirmeye yöneldikleri sürece variıklannı korurlar. yaşam- lannı sürdürürler. Kişi etrafında toplanmış, kurumsallaşamamış lider partilerinin uzun ömüıiü olması, toplumsal yaşam ku- rallanna aykırıdır. Kuşkusuz liderier kısa süreli olarak, partinin canlılığını, devingenliğini (dinamizmini) dolayt- sıyla oy oranını etkilerler: ancak partiye uzun ömür ve süreklilik kazandıramazlar. CHP; Atatürk, Inönü, hatta Ecevrt gibi liderlerden sonra varlığını sürdürebilmiş ise bunda partinin belirli idealleri, belirli inançlan, en azından belirli beklentıleri temsil etmesi etkili olmuştur. CHP'ye yaşam veren, var- lığını sürdürmesinde etkili olan temel güç. Kemalizm- dir, Atatürkçülüktür. Türkiye'de bağımsızlıktan, özgüriükten, çağdaşlaş- maktan, insanca yaşamaktan, laik cumhuriyeti koru- maktan yana olanlar. genelde CHP'yi desteklemişler- dır. Son yıllarda önce SHP, daha sonra CHP, farklı bir görüntü verse de en azından oy desteklerini sürdürmüş- lerdir. Bir partinin idealleri ve amaçlan ve buna inanmış yan- daşlan varsa yaşar. ideali. amacı, bu amaca ulaşmak için belirli polrtikalan olmayan, sadece bir çıkar toplu- luğu olan partılerin, uzun ömürlü olması, kök sümnesi, bizim gibi gelişmemiş toplumlarda dahi zordur. CHP, varlığını sürdürecekse Kemalizmden, onun sim- gelediği, onurlu, çağdaş, saygın, demokrat, laik, kalkın- mış Türkiye idealinden ödün vermemesi gerekir. Kişi- sel çıkar peşıne duşmüş, kısa sürede köşe dönücülü- ğe güdülendirilmış kitleter için, belki bunlar boş laf, mo- dası geçmiş ıdeallerdir. Ancak, geniş kitleler, zamanla ve acı deneyimlerle yaşam düzeylerinı yukseltebilmek, insanca yaşayabilmek için bu amaçların yaşama geçi- rilmesinin zorunlu olduğunu kavrayacaklardır. Medyanın rüzgârgüllen, paralı askerleri veya belirli odaklann sesyayarian, CHP'nin 1950 sonrası tek başı- na iktidar olamamasını da vurgulayarak CHP'yi, DYP ve ANAP'a benzetecek önerilerde bulunmaktadırlar. CHP, bu ayartılara, yönlendırmelere kapılırsa bugünkü oy oranını da koruyamaz, varlığını da sürdüremez. Ke- malizmi gömmek isteyenler, CHP'yi köklerınden ko- parmaya çalışmaktadırtar. Partilerde bazen talihsiz seçimler olabilir. Ancak kişi- leri partilerden soyutlamak gerekir. Kuşkusuz yönetici kadrolar, bazen partiye, son yıllarda SHP ve CHP'de ol- duğu gibi zarar verebilirler. Ancak toplumsal gereksi- nim olduğu sürece, partinin temel amaç ve idealleri, sa- vaşımcı yandaşlar bulduğu sürece partiler yaşar. Türkiye'de, son CHP Kurultayı'nda da bir ölçüde göz- lendiğı gibi, demokrasimızın geleceği açısından, birso- runu sorgulamamız gerekir. O da delege sistemi... De- legeler, ne ölçüde tabanı, açıkçası o partiye oy veren- leri temsil etmektedır? Delege seçımi demokratik mi? Delegeler. gerçek partıli mi? Particilik, delegelik, profes- yonel bir uğraşı haline mi geliyor? Bu sorulann yanıtını yalnız CHP için değil, tüm partiler ıçın aramalıyız. Demokrasinin yozlaşmaması. partilenn bir çıkar or- taklığı şekline dönüşmemesı, parti tabanının gerçekte parti yönetiminde söz sahibi olabilmesı için delege sis- temini sorgulamamız, bir çözüm bulmamız gerekir. CHP'nin yeni yönetiminin ardında kuşkusuz bir delege desteği vardır. Ancak gerçekte bir taban desteği, CHP'ye oy verenlerin, gönül verenlerin desteği var mı- dır? Bunun yanıtını gelecek genel seçımde alacagız. Bir toplumda değişik inançta, değişik görüşte, deği- şik beklentiler içinde olan kişi ve gruplar vardır. Bir par- tinin toplumun tüm kesimlerini temsil etmesi, onlann is- tek ve beklentilerine yanıt vermesi mümkün değildir. Türkiye'de günümüzde değer yargılannın yozlaşması, kayıt dışı ekonominin varlığı, ekonominin havadan in- me kâr ekonomısıne, rant ekonomisıne dönüşmesi; ki- şılerin, idealleri bir yana bırakarak günlük, çıkar peşin- de koşmalan, köşe dönücülüğün yaşam felsefesi hali- ne gelmesı, Kemalızm özlü bir CHP'ye gereksınim cH- madığı anlamına gelmez. Kemalist bir partinin de oy alabileceğı sağlam kesim- ter ve gruplar vardır. Bu kesim ve gruplar, bir partiyi tek başına ıktıdara getirmese bile, ayaktatutar, belirli biret- kinlik sağlar. Eğer CHP, değişim, yenileşme diye ne ol- duğu çok açık olmayan önerilerin peşine takılırsa em- peryalizmın estirdiği yele yelken açarsa varlığını koru- yamaz. Bir partiyi tutarsızlık yıkar. SHP, sonra CHP, oy yitirmişse bunun nedeni, değişime ayak uyduramama- sı değil, programına, amaçlanna, ideallerine uygun bir tutum sergileyememiş olmasıdır. CHP. şimdiye dek çe- şitli uçurumlardan geçmiştir(vartalaratlamıştır). Bu uçu- rumdan da geçer. Yeter ki Türkiye'de Kemalizmin sim- gelediğı belirli amaçlar, ideallersönmesin. İTO Başkanı vergi politikasım elestirdi. Borcuna şahin, alacağına karga Ekonomi Servisi- Vergi sisteminin adil olmadığını savunan Istanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahi- noğlu devletın vergi konu- sundaki tutumunu "borcu- na şahin, alacağına kar- ga**sözleriyle tanımladı. İTO'nun Olağan Meclıs Toplantısı'nda konuşan Şa- hınoğlu, yüzde 80 enflasyo- nun olduğu bir ortamda yüzde 50 civannda kurum- lar vergısinın mükellefe haksızlık olduğunu kayde- derek, enflasyonist baskıla- nn önüne geçilmeden sag- lik.li bir vergi sisteminin oluşturulamayacağını ileri sürdü. Şahinoğlu de\ letin "norcunu ödememe keyfi- yetinde" olurken iyi niyetle beyanda bulunup borcunu ödeyemeyenleri "yüzsüz- lükle" suçlamasını çelişki olarak değerlendirdı. Maliye Bakanlığı Gelir- ler Genel Müdürü Hasan Basri Aktan da kanunlarda yapılan son değişiklıklerle mükellefin bürokratik yü- künün azaltıldığını, gecik- me zammının ise yüzde 12den yüzde 10'aindirildi- ğini belirterek kolaylık sağ- landığinı ifade etti. Sevgili TOMRİS ÖZDEN Barış konusunda gosterdiğın duyarlılıktan ötürü başlayan karalama kampanyasını kınıyoruz. Sana yapılan çirkın yakıştırmaların, yapanlara aıt özellikler olduğunu düşünüyoruz. Senin yanındayız. senı destek- lıyoruz. Gülay TOKSÖZ, Eser KÖKER, Akın ATAUZ.Halime GÜNER, Güven TUNÇ, Hatice CAN, Fevziye SAYILAN, Meltem AĞDUK GEVREK, Ayşe İNAL, Sevim ATEŞ, Aksu BORA, Sevda ALANKUŞ, Yurdagül ERKOCA, Semra SOMERSAN, Murat ÇELİKKOL, Yurdaer ERKOCA, Saruhan ORUÇ. BAŞBAK^NLIK G L M R U K MÜSTEŞARLIGIGÜMRÜKLER GENEL MÜDÜR- LÜĞÜ İSTA.NBLL G L M R Ü K L E R İ BAŞMÜDLfRÜ Sayı B.02 1 GUM.4.06 10 09 HİK. Konu 092 4020 1931-7960 Istanbul I Asliye Ceza Mahkemesının esas: 93'686. ka- rar: 94,337 sayılı. 1.6.1994 günlu karan uvannca ıdaremıze 410.000 -TL. paracezası ödemeye yükumfu Ahmet Savman, kararda belirtılen adresınde bulunamadığından rnezkür para cezası tahsıl edılememektedir. Teblıgata esas olacak başka- ca bir adresı bılınmedıSınden 7201 sayılı Teblıgat (Canu- nu'nun 28 \e 29. nuddelenne göre ılanen teblığıne karar ve- rıldı Teblıgat venne kaırjı olmak uzere teblığ olunur, ISTASBUL GLMRÜKLERI BAŞMLDURU Basın 41448
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle