20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 52. VenedikFilm Festivali'nde vitrin, Hollpvood'un gösterişlimamulleriyle doluydu ama.. Giardana'nın •PasolinkBir İtaryan Suçu' da Senato Altın Madalyası denilen özel ödülii aldı. Sandrine Bonnaire"le Isabella Huppert. 'Seremoni'yle en iyi kadın oyuncu ödülünii paylaştılar. Ödül dağıtımını bekleme- den dönüş yolunu tutmak zo- nında kaldığım 52. Venedik Fılm Festıvalı'nin sonuçlannı mecburen sonradan öğrenebıl- dım. Ve Altın Aslan'ı. benım de gönlümde yatan Viernam- Fransız yapımi Cydo" filmı- ne veren seçicıler kuruluna o anda, hemencecik kafadan sevgılenmı, alkışlanmı gön- derdım. Her ne kadar 'Ben de- mtştim kf ukalalığına pek düş- mek ıstemesem de bu fılmın Venedık'ten mutlaka ödülle döneceğıni. ossaat bıldim sey- reder seyretmez! (Canlı tanı- ğım. filrni birlıkte seyrettiğımız Hülya l çansu'dur.) Gerçekten de son yıllann en sıkı seçıcı kunıllanndan bın denebılecek Venedıkjürisı.(JorgeSempnuı yazar.se- nanst. eskı lspanyol Kultür Bakani, Gug- lielma Btragni/ sinema yazan. Venedik Fılm Festıvalı'nm eski yönetıcısı Marga- retha Von Trotta/ Alman yönetmen, Ab- bas Kiarostami/ son yıllann gözde tranlı sinemacısı. Jean-PierreJeunet/Delicates- sen-Şarküteri'nın Fransız vönetmenı, Ma- rio Vlartone/ genç Italyan yönetmen. Pe- terReiner/ Amerikalı sinema yazan, Mo Rothman/ Amerikalı vapımcı \e güzel Italyan oyuncu Francesca Neri'den oluşu- yordu bujüri) benı yanıltmadı sonuçta, iyi mi! Ho Şı Minh kentinden unutulmaz insan manzaralan... Yanşma bölümiine 14 ülkeden 17 fil- mın katıldıgı 52. Mostra Intemazionalc d'ArteCinematografica-52. Venedik Film Festıvali'nde büyük ödül Altın Aslan'ı. gerçekten hak ederek kazanan Vıetnam- Fransa ortak yapımı *Xkh Lö- Cyclo", (San ırkın durmadan çoğaldığı, yogun ka- labalık bırnüfusun yaşadığı Uzakdogu'ya özgü popülerbır ulaşım aracı olan. birsü- rücünün pedal basarak yürüttüğü. tek ki- silik bisıklet taşıt demek Cyclo) geçen yıl ıstanbul Festivali'nde, 1993 Cannes Fes- tivali'nde Altın Kamera'yı alan ilk filmı, "Mui du du Xanh-Yeşil Papaya**sını sey- rettiğimiz. Fransa'da sinema eğıtimı gör- müş, 1962 doğumlu, genç Vıetnamlı sine- macı Tran Anh Hung'un ıkınci filmi. Tatlı. şurin bir havada seyreden. ınsan- cıl içeriğı ve gün ışığının alındığı. çok ba- şanlı görüntülenyle, Vietnam mutfağına özgü yemek tariflenvle anımsadığımız " Yeşıl Papaya"nın tam tersine. "Cyclo". son derece sert, belirgin bir sinema duy- gusunun egemen oldugu bazı unutulmaz sekanslanyla, beylik deyişle tokat gıbı çarpan, sarsan ve resmen seyirciyi alabc- ra eden bir etkileyıcilığe uîaşıyordu. 18 yaşındaki. sokaklan paylaşmış amansız rekabetin kurbanı olarak ekmek teknesi tek kişilik bisıklet faytonunu elinden çal- dınnca, bogaz tokluguna çeşıtlı pıs işiere: soygun, uyuşturucu satıcılığı. hırsızlık ve sabotaj eylemlenne bulaşıp kısa zaman- da kendıni giderek suç dünyasının içine çekılmış bulan, öksüz-yetım faytoncu de- likanlının (Lee Van Loc) nerdeyse bırebır yansıtılmış. belgesel öyküsü gibi başla- yıp gelışen "Cyclo". fahişelık yapan ab- lalanna pezo'luk eden. fılozofumsu ve hassas bir yapıya sahıp, kınlgan sokak gangsteri olan şainn (Karate filmlennın Hong Konglu ünlü aktörlerinden Tony Le- Altm AsIan^Üçimcü Dünya fihııiııe gittL.. T" Tİetnam-Fransız ortak 1 / yapımı "Cyclo" V filminin Altın Aslan'ı kazanması, 12 gün boyunca ünlü yıldızlardan şavkıyan medyatik ışıklarla parlayan, Hollywood sinemasının gösterişli, gözalıcı mamulleriyle tıkabasa doluşturulduğu eleştirileriyle saldınlan Venedik Film Festivali'nin, daha çok Üçüncü Dünya sinemasına göz kırpışı olarak da değerlendirilebilir. SUNGU ÇAPAN 1 Venedik'te canmraş bir cehcnnem çığfağı cstirerek AJün Aslan'ı alan'Cyclo'da Lee Van Loc çok başanlı.(üstte). Cuiseppe Tornatore'nin v LUomo deUe Stelle-Yıldız Adam'ı Gümüş Aslan'ı paylaşü(yanda). ung-Chiu W»i) çetesine katılmaya götü- recektır, dehşetengiz sınıf karşıtlıklannın yaşandığı Ho Şi Mın kentının cangılında. hayatta ve ayakta kalmaya mücadele ve- ren, masum faytoncu kahramanımızı. Güç-iktıdar duygusuvla kolay kazanılan paranın tadını alan, fılmın tüm bu masum genç kahramanlan. dızboyu yoksulluğun hüküm sürdüğü. denn uçurumlann var ol- dugu, tehlıkelı çevrelerde, gündelik yaşa- mı kuşatmış zamansız bir şiddetle kuşa- tılmış olarak bütünüv le adaletsiz ve karan- lık bir dünyanın çıkmazlanna çarpa çar- pa. ufalanıp batağa gömülüyor ve giderek kendılennı teker teker ımha edıyorlardı, çogu gerçeklen akıldan çıkmavan bazı sahnelerde. Genç yönetmen Tran Anh Hung'un karakter çızıminden küçük ay- nntıları değerlendıren özenlı \e dıkkatlı anlatımına, kullandığı. soluk kesici şid- det ögesınden müziğıne ve akıcı montajı- na kadar 'olağanüstü sineması'ndan ör- nekler \ eren. 'yaratıcı \önetmenlere özgü büvülevici özeÛiklernle' sevircının de ıkı saatüğıne ıflahını kesen, Vietnam-Fran- sız ortak yapırru bu "Cyclo" filminin Al- tın Aslan'ı kazanması. 12 gün boyunca ünlü yıldızlardan şavkıyan medyatık ışık- larla parlayan, Hollyvvood sinemasının göstenşli, gözalıcı mamulleriyle tıkabasa doluşturulduğu eleştırilenyle saldınlan Venedik Film Festivali'nin. daha çok Cçüncü Dünya sinemasına göz kırpışı olarak da degerlendınlebilır sonuçta. Israrla Pasıfik'tekı nükleer denemeleri- ni sürdüren Fransa'yı ve ınatçı başkanı Chirae"ı protesto eden bazı yeşilci göste- nlenn 'program dışT olarak çeşni kattıgı ödül gecesi, Italyan sinemasına iki ödül 52. Venedik Film Festivali'nin ödülleri* Altın Aşlan: Cyclo" (Yön. Tran Anh Hung, Vietnam) * Büvük Özel Ödül (Gümüş Aslan). "L'U omodelle Stelle- Yıldız Adam" (Yön. Giuseppe Tornatore, Italyan) ile "A Comedia de Deus-Tannlar Komedisi" (Yön. Joao Cesar Monteıro, Portekız) arasında paylaştınldı. * En iyi erkek oyuncu ödülü (Volpı Kupası): Götz George (Alman filmı "Der Tohnacher-Katil"dekı yorumuyla) * En ıyı kadın oyuncu ödülü (Volpı Kupası): Sandrine Bonnairevelsabelle Huppert ikılisıne (Fransiz filmı "L Ceremonie-Seremoni"dekı yorumlanyla) ortaklaşa verildı. * En iyi yardımcı erkek \e kadın oyuncu ödülien: lan Hart (Irlanda filmı "Nothing PersonaT) ve Isabella Ferrari (Italyan filmı "Fakir Bir Gencin Ronıaru") * Özel ödül (Altm Kuzu): "In the Bleak Mktointer-Kı<, Ortasının Derınlennde" (Yön. Kenneth Branagh. tngiltere), "Maborosinohikari-Havallenn lşığı" (Yön. Hirokazu Koreeda, Japonya) ve "Det, yani dokthar (Det, kız demek) (Yön. Ebülfazl Celili, Iran) fılmlen arasında paylaştınldı. * Senato Altın Madalyası: "Pasolini: L'n Delitto ttallano- Pasolini. (Bir Italvan Suçu" (Yön Marco Tullio Glordana. ttalva) * OCIC (UluslararsrKatolik Kıliseler Birliğı) ödülü: "La Settima Stanza" (Yön. Mrta Meszaros, Macanstan) * Filmcntıca ödülü: "Tannlar Komedisi"" * Psınettı. en iyi aktör ödülü Sergk) C astellitto ("Yıldız Adam"a) * Altın Aslancık-Agıscuola ödûlü: "L'Uomodelle Stelle- Yıldız Adam" Yön. (Giuseppe Tornatore, Itajya) * Özel 'Cınemaavvenıre' ödülleri. "'Tannlar Komedisi~, "Hayallerin Işığı~ \e "Yıldız Adam'". getirdi. Giuseppe Tornato- re'nin ünlü ilk filmi "YeniCen- net Sinemasrnın izlerini sü- ren, sinemanın yüzüncü yılı kutlamalanna da pek uygun düşen son eseri "LTL'omo del- le Stefle-Yıldız Adam", festı- valin ikinciliği demek olan Gü- müş Aslan'ı (büyük özel ödü- lü) kazamrken Marco Tullio Giordana'nın. 21 yıl sonra Pa- solini cınayetinin üstündeki es- rar perdesini aralayan, ılgınç Docu- drama'sı "Pasolini: un Delitto İtaliano-Pasolını: Bır Italyan Suçu" da Senato Altın Madalyası denilen özel bır ödülle taçlandınldı. Sonuçta, Hollyvvood tarzıyla, yaratıcı yönetmen sinemasının ürünlerinı bir araya getırme becerısını gösteren Venedik'te. canhıraş bır cehen- nem çığlıgı estırerek Altın Aslan'ı alan Tran Anh Hung'un "Cyclo"sunun yanı sıra, akıllarda kalan bir başka hatın sayı- lır film de Portekizli Cesar Monteiro nun "Tannlar Komedisi'*yle birlikte, Gümüş Aslan'ı paylaşan Giuseppe Tornatore'nin "Yıktız Adam"ıydı kuşkusuz. 21. yüzyı- la 5 kala. Akdenizin'in başkentı Vene- dık'in Lido'sunda. mahşerimsi manzara- lar, psikopat terönst portreleri, öfke-şid- det boşalımlan, hevecan-genlim dalgala- n ve sıkıntı-bunalım tasvirleri ıçeren on- ca filmin arasından özellikle oyunculu- guylasıvrilenClaudeChabrol'ün "LaCe- remonie^sinin de en iv ı kadın oyuncu ödü- lünü götürmesi zaten bekleniyordu doğ- rusu. Sandrine Bonnaire-lsabeDe Huppert ikilisine paylaştırılan Volpi Kupası. en iyi erkek oyuncu dalında da Alman aktör Götz George'a kısmet oldu, Romuald Karmakann * 4 DerTotmacher"indekı yo- rumuyla. Bu dalda sözgelişi bir yıllann AIbertoSordi n sine "Fakir Gencin Roma- nı"yla, karşıkonulmaz Hollyvvood ılahi JackNichotson a "TheCrossingGuard''la ya da yaşlandıkça ustalaşan Haney Ke- Itel'e, SpikeLee'nin "Clockers''iyleavuç- lannı yalatan GötzGeorge'u (ve festıva- lin ilk günü gösterilen Alman filmı "Der Totmacher"i) ne yazık ki kaçırmıştım ben. Deneyimli sinemacılann yanı sıra Vi- etnamlı Tran Anh Hung. Tornatore ya da Japon Hirokazu Kereeda. vbgibi yeni ye- teneklenne de kimsenın gıkı çıkmadı ve Isabefl Ferrari sayesinde "Fakir Bir Gen- cin Romanf'yla EttoreScola, lan Hart sa- yesinde de "Nothing PersonaTla Irlanda- lı "Thaddeus O'Sullivan ödüllerden na- siplennı aldılar sonuçta. 'Venedik gecefe- ri'nı kaplayan bırtakım gösterişli Amen- kan filmlen çıkartmasının yanı sıra. Hollywood'la bağlantılannı kuvvetlendı- ren Venedik Festivali'nin bızceen önem- lı yanı. 13 yıllık aradan sonra sinemaya dönüş yapan Micheiangelo Antonioni us- tanın. \Voody Allen'ın, Peter Greenawa>, vb gıbı bazı sıradışı yönetmenlenn son fılmlerine yer vermesiydi. Aynca çok sa- yıda (6O'ı aşkın) kısa (ve orta uzunlukta- ki) filmin göstenlmesıydi Bir de daha önce belırttıgimız gibı Ke- vin Costner'dan Jack Nicholson'a, Tom Hanks'den Denzel \Vashington a. Mcl Gibson'dan Woody Allen'a, SophieMar- ceau'dan Spıke Lee'ye uzatılabilecek yı- gınla ünlûnün konuk edildikleri Lido'da boy göstermesiydi bu yıl kuşkusuz. Soft- porno kralı Tînto Brass'ın peşinde çıplak yıldızlanyla, aklı sıra festıvale karşı çık- mak babından, Lido"da yürüyüş yapması gibisinden 'ucuzluklara' da tanık olduğu- muz bir Venedik Film Festivalı daha işte böyle geldı-geçtı sonuçta. Son olarak Venedik'te bu yıl bir de ye- dince sanata yıllar yılı hızmet vermış ye- nigerçekçı yönetmen Giuseppe DeSantis, yapımcı Goffredo Lombardo, müzikçi Ennk) Morricone, Yeni Dalga'nın özgün yaratıcısı Alain Resnais, ıtalyan asıllı Amerikalı usta Martin Scorsese ve yılla- ra hâlâ meydan okuyan yıldızlardan Al- berto Sordî ve Monica Vrtti gibı oyuncu- lara, 'kariyer Alün .\slanlan'- ödülleri ve- rildiğinı de ekleyelım unutmadan. İşte Venedik"te son gün (9 Eylül'95) Dün akşam yıllar sonra yeniden seyrettı- ğim ve ınsancıl boyutundan, etkileyicılı- ğınden pek bır şey yıtıımemış De Sico us- tanın "lîmberto D"sı gözlerimın yaşar- masına neden oldu yine. Yoğun, dopdolu ve unutulmaz bır kla- sik gerçekten Umberto D. De Cica'nın ya- kınlanna resmı yetkılıler ödül. plaket filan da verdıler, onore ettiler bır kez daha. Ye- ni gerçekçı büvük sinemacıyı. Dılckat ettım, yeni kuşak Jtalyan seyir- cisi de bav ağı etkilendi bu 44 yıllık başya- pıttan. gözlennı sılen sılenevdi çıkışta. Umberto D'nın ardından Excehior'da Sco- Ia'nın yanşma filmı "Romanzo di un gj- ovane povero"yu kaydettık sinema hazne- mize, Scola'ya özgü, akıcı bir acı alaycı- lıkla yağ gibi kayan, ironık bır tasvır, Al- berto Sordi de fırsat bu fırsat dıyerek bir güzel döktürüvor ama Scola'nın "Balo", "Una Giornata Partioolare" türünden baş- yapıtlan arasına sokulmayacak bır çalış- ması bu "Fakir Bır Gencin Romanı". Bıraz Hıtchoockvari bır *Chweti kim iş- ledi'entnkasına fazlabel bağlamış ve faz- lasıyla lafa gömülmüş. sonu da belki de bı- lınçle, belırsızlıkte bırakılmış, cinai ve ko- mik bir ustalık göstensı. Eh artık Ettore N O T L A R . . . N O T L A R . . Lido'da son gün. Scola da mıyadını doldurdu mu ne? Lun- gomare'dekı konserlı, şamatalı, kalabalık ınsan selı de doğrusu çok fazla memnun kalmamıştı Scola'nın bu son fılmınden. Son Lıdo günümde Palagalileo'da, Wil- liara Friedldn'ın yeni thnller'ı "Jade"ını ızledım soluk soluğa. David Caruso, Lin- da Fiorenrino, Chazz Palminteri gibı Ital- yan asıllı oyunculann (Italyan seyircisı tut- tuğu ısimlen acayıp aikışlıyor jenerik ge- çerken. Yine öyle oldu ve yeni Dıva'mız Lın- da çok alkışlandı) rol aldığı. son derece sü- rükleyicı kotanlmış, arabalı akılalmaz ta- kip sahneleri, gözalıcı actıon bölümlen ve hıç düşmeyen temposuyla bırıncı sınıf bır polısiye seyırlık nıtelemesını hak eden bu son William Fnedkin ypıtı, tam bir usta- lıklı 'kaçış sineması' örneği. nefes kesen cinsten. Seks ögesıyle örülü, bır hevecan fırtınası sayılabilecek filmdeki mekân kul- lanımı da (San Francisco sokaklan, egzo- tik Çin mahallesindekı karnaval. şantaj, Calıfornıa vahsınin pıs polıtıkacı numara- ları, lüks ve şatafatıyla gözkamaştıncı ev dekorlan vs her şey ustaca) Amerıkan si- nemasına özgü beceriyı sergıliyordu bır kezdaha. Sanırım vizyonaçıktığındahay- lı ış yapacak "Jade" sınemalarda 'Notti Venezjani'bölümünün sabah sabah tüket- tıgımız bu gösterişli, albenılı Hollyvvood seyirlığınm peşınden. Claudio Fragas- so'nun "Palermo- Milano solo andata"si- Ettore Scola'nın 'Romanzo di un giovane povero'su biraz Hitchoock\ari birentrikaya fazlabel bağlamış, sonu biünçle belirsiz bırakılmış cinai ve komik bir ustalık gösterisi. nı mı yoksa Fransız Patrick Auri>gnc'ın "Mamoires d'un jeune con"unu mu önce seyredeyım, bır süre kararsız kaldıktan sonra Fransız filmıne gırdım. Bu yakınlar- da Istanbul sinemalarında gördüğümüz Diane Kurys'nın "A la Folie"sınde Anna Parillaud'nun. Beatrice Dalie'la da kınştı- ran sevgılısi olarak seyrettığımız Patrick Aurignac'ın ilk kez yönetmen- liğe sov'unduğu. suçlu gençlık • • öyküsü çeşıtlemesı "Genç bir soyguncunun anıJan" enıkonu- benı sardı ve yeni bır keşıf oldu bu Vene- dik'te. Adeta bir son dakıka sürpnzı. Özel- likle Alain Dekm'dan bır şeylerçağnştıran genç ve yeni aktör Laurent Hemonun baş- roldeki gelecek vaat eden oyunu ilgımi çekti. tlk suçundan 6 ay içerde yatıpçıktıktan sonra babası Françoıs Pener'yle yaşayan, ışsız-güçsüz ve suça eğilimii, yakışıklı bır delıkanlının hapiste tanıştığı düzenın kur- banı, 'kötü' arkadaşlanyla (yönetmen Au- rignac da bunlann elebaşısını oynuyordu) soygunlara kalkışıp sonunda da yeniden yakayıelevermesıni vebukez6vılamah- kûm olmasını hikâye eden bu ılginç Fran- sız yapımı. gerçek bir yaşamöyküsünden uyarlanmış. Lyon'da çekılmış ve 'suç-ha- pishane filminin beylik klışelennı yerlı yerinde kullanarak belirgin dinamık ve duygusal bıratmosferkurabılmış; 'sıkıbir iikfilm'dı. diyebileceğım. Yine bır gençlık öyküsü anlatan Cla- udio Fragasso'nun Italyan panoraması bölümünde gösterilen Palermo-Milano'su da oldukça ılgınçtı... KEDİ GOZU VECDİ SAYAR Yunus ile Madonna Eskıden kedileri türlerine göre ayınrlarmış, uzun tüylüler, kısa tüylüler, Ankara kedileri, Van kedileri, fa- lan. Şu "globalleşme" çıktı çıkalı artık tek bır aynm var: "Televizyon izleyenler" ve"televizyon ızlemeyen- ler." Televizyon izlemeyen kediler, "entel" kediler olu- yormuş. Olsun varsın, ben kendi payıma, televizyo- na bayılıyorum. Bir defa, çok zahmetsız ış, koltuğa kuruldun mu, bütün dünyaayaklarının altında. Bırül- kenin kültürel gelışmişlığini şıp diye anlayıverryorsun, televizyona bir göz atınca. Sözüm TRT-2'den dışan, bizim kanallarımızda pek sanat programına rastlanmaz ama, sanatın çeşitli dallannabolcayerverilir. Isteyene 'oryantal', isteme- yene 'roman', o da olmazsa "Huysuz" var. Bütün şarkıcılann "talk-show"cu, bütün "star"\a- nn "realify-show"cu olduğu bırortamda hâlâ, sana- tın kitlelerle kucaklaşmadığını ıddia edenlerden de- ğılsinizdir hemalde. Sanata öylesine önem veriyor ki özel televtzyon- lar, 24 saatın 12 saatini sinema sanatına ayınyorlar neredeyse. Yok efendim, filmterin yüzde doksanbeşi Amerikan filmiymiş, bunlar aracılığı ile tek tip bır seyircı yetış- tırilıyormuş, bunlar önemsiz ayrıntılar. Sız, halkımız film ızliyor mu, ona bakın. Ya müzığe ne demeli? Amerikan plak şırketlerınin yeni yıldızlarını "dünya ile aynı anda" tanımak şan- sına sahibiz artık. Isterseniz "Em-ti-vi"de, ıstersenız onun "Turkçe "taklidi "Number One 7V"de. Kısacası, televizyonlar aracılığı ileyayılan, yaygın- laştırılan kültur politikası, tek bır komutla bıçimlendi- rilmişcesıne teksesli ve seçeneksiz. Televizyonun karşısında mutsuz olmamamız içın ne mümkünse yapılıyor. Zihnimizi yoracak, duygula- nmızı geliştirecek "zor" filmlere ne gerek var. Mak- sat toplumun "boşalması" değil mi? Koyarsın "ka- rafe"yi, alırsın "rating"\. Peki, bu "çok özel" televizyonlann karşısında btr seçenek var olamayacak mı? Yeni yetışen kuşakla- rın kültürsüzleştirilme sürecine karşı çıkan "muhaltf" bir ses duymak mümkün olmayacak mı? Nicedir, değeriertmizi unuttuk. "Medya" denilen göstenşli pahalı bir oyuncağın peşinde surüklenıyo- ruz. Onun bize öğrettiğı yeni "değerlerle yatıp kal- kıyoruz artık. Geçenlerde, bir sabah programında Ali Özgen- türkçıktı karşıma. "Yunus Emre'y; tanımayan, Ma- donna'y/ tanıyan bir kuşakyetişiyor" diyordu. Bunun, Amerika'nın seyircı yetıştırme politıkasının bır sonu- cu olduğunu, kültürlenn ıçınin boşaltıldığını söylü- yordu. (Elbette, Madonna'yı tanımayalım, demek is- temiyordu.) Şımdi dıyeceksinız ki. bir kaç "dinozor-kedi"den başka kim önemseyecek kültürlenn ıçinın boşaltılma- sını.. Herhalde, kültur alanında olup bıtenlerı tepkı- siz izleyen, ılgılerini başka alanlara yönelten polrtika- cılar değıl. Nezamandırsöylenm, şu "/cad/n/cofas/"nınyanın- da bir de "kedi kotası" olmalı diye. Ama, kime dinle- teceksin, kedi sözü dinler mi koca siyasetçiler. Zaten, onlar için sanatçı dediğin, "gerektiği za- man"ve "gerektiği" yerde bulunması ıstenen bir "mı- zıka takımı" değil mı? Bir sağ parti Orhan Gencebay'a konser verdiri- yorsa, sol partınin Ferdi Tayfur'u yanına alma çaba- sı hıç garipsenmez. Bunun partinin kültürel kimliğını zedelemekten öte bir yaran olmayacağını kime an- latırsınız? Siyasetçi açısından sanat, "imaj" ıçin gereklı bır un- surdur yalnızca. Onun ötesinde bir role soyunmaya kalkışanlara hadleri bıldırilır çoğunlukla. Bu yüzden. hafta başında "kurultay"\n sonuçlan- nı öğrenınce pek keyiflendım. Eminım. başka kedi- ler de sevınmışlerdir, parti meclisine bır yazar (Naz- iı Eray), bır tiyatrocu (Asuman Çiyiltepe) ve bir res- samın (Bedri Baykam) gırmesine. Hem de kotayla, motayla değil, bileklerinin hakkıyla. Bu isimlerin parti meclisine "renk" kattığını yazıyor bir gazete. Bana kalırsa renk değil, onur katıyoriar. Ve kültur politikası lyice belirsiz hale gelen bir parti- ye umut taşıyorlar. Tabii, bu isimlerin yanına, Atilla, Sav gibi değerli bır tıyatro eleştirmenini (partililer, onu hukukçu ve siyasetçi yanıyla tanırlar, ama kediler için en vazgeçilmez yanı tiyatroculuğudur) ve de sanat dostu bazı politikacıları da koyarsanız, siyasetin ıçi- ne düştüğü kültürel boşluktan kurtulması içın somut adımlar atılmasını bekleyebilirsiniz. Tabii, hâlâ sabnnız kaldıysa. Bakırköy Belediyesi Oyun Yazma Yarışması' sonuçlandı Kültür Servisi- Bakırköy Beledıye Başkanlığı'nın ulusal tiyatroya özgün eserler sunmak, öykü ve romanlann oyunlaştırmasına katkıda bulunmak ve 'Türk tıyatrosunun ancak kendi yazarlanyla gelişebileceği' mesajını vermek amacıyla düzenlediği, 'Oyun Yazma Yanşması" sonuçlandı Aralannda Devlet Tiyatrolan Başrejısörü Ergin Orbey. Tıyatro Yazarlan Derneğı Genel Başkanı Recep Bilgıner, Bakırköy Beledıye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Pekcan Koşar gibi isimlerin bulunduğu seçici kurul özgün dalda 100, uyarlama dalında 27 eseri inceledi Yanşmanını büyük ödülü 75 milyon TL idi Özgün oyun dalında büvük ödülü ''Ramiz ile Jülıde" adlı oyunuyla Refık Erduran alırken Müjdat Gezen, Erhan Gökgücü, Orhan Asena, Ferdi Merter. Memed Türkkan. Beki L. Bahar da başan ödüllerinı aldı. Uyarlama daiında ise büyük ödülü Samipaşazade Bey'in eserinden oyunlaştırdığı 'Böyle Bir Aşk'la Ferdi Merter ve Hüseyın Rahmı Gürpınar'ın eserinden oyunlaştırdığı 'Evlere Şenlik" ile Dinçer Sumer paylaştılar. Bu dalda başan ödülleri Turan Oflazoğlu. Ersan Uysal ve Haluk Işık'a \erildi. Başkentte fotoğraf günleri ANKARA(ANKA) - Fotoğraf Sanatı Kurumu, başkentli fotoğrafseverler ıçin söyleşı. saydam gösteriler ve sergılenn yer aldığı renkli bır program hazırladı. Yann, Alberto Modiano'nun katılacağı "Fotoğraf Tarihı" konulu söyleşı, 19 eylülde Tahır Un'un "Düşlenmiş Manzaralar" başlıklı sa\dam gösterisi. 21 evlülde 10. Dönem Fotoğraf Semıneri'ne katılanlann eserlennın yer alacağı bir fotoğraf sergısi gibı etkinlıkler düzenlenecek. Etkinlikler. Fotoğraf Sanatı Kurumu'nun lokalınde ızlenebilecek. İDOB'un Müdüpü Selmin Günöz istifaetti İZMİR (A.A)- İzmir Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Müdürü Selmin Günöz, görevinden ıstifa ettı. IDOB tarafından yapılan yazılı açıklamada. Gündüz'ün, ailesının Ankara"da bulunması nedenıyle i^tifa ettiği belırtilerek, sanatçını çalışmalannın Ankara Devlet Opera ve Balesı'nde sürdüreceği kaydedıldi. İDOB'u kuruluşundan bu yana solist sanatçı olarak çalıışan Günöz. 14 Nısan 1992 tanhınde müdürlük görevine atandı. Bugüne kadar 20'ye yakın opera, operet ve müzıkalde rol alan sanatçı. aynca Blganstan Varna ve Burgaz Flarmoni Orkestraları eşliğinde konserler verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle