Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 1995 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Siyasetiıj Pençesinde Can Çekişen Eğitim
KAMİL GÜVEN Ankara Unı
l
fc? Bıl Fak Araş Gur
A
tarürk. "'Turk uius.yjun^j^e Sıstemı olduğu anla>ılmıştır Bu ta-
kurtulıışunu bu ulûsuh*' nhten ıtıbaren de Sınıt Geçme Sıstemı
kazandığı Kurtuluş Sa\a- yerıne DGKS nın getırılmesı gerektığı
şı nda goren dunya lıder- tanışılmaya başlanmıştır
leııne ulusun asıl kunu- 1970 vılında toplanan VIII Mıllı Eğı-
luşunun eöıtıın aracılığı tım Şurası nda ıse DGKS'nın ortaoğre-
tarürk. >£
Turk uAuî>ıy}un
kurtulıışunu bu ulûsuh
kazandığı Kurtuluş Sa\a-
şı nda goren dunya lıder-
leııne ulusun asıl kurtu-
Juşunun eğıtım aracılığı
ıle olacağını sovleınistır
Ulu ondenn 192^ \ılmda sovledığı.
"Fğitimdir ki bîr ulusu hur. bağımsız,
şanlı veyuksek bir toplunı halinde vaşa-
tır: veya bir ulusu kolelik ve voksulluğa
terk eder". "\enı hir Turkiye'nin kurul-
ması eğitime day anır. Kn onemli \ e en şe-
refli gorevimiz eğitim işleridir" sozlerı
onun eğitime verdığı onemı gostermek-
tedır Ancak Ataturk'ün eğitime ılışkın
urun ve goruşlerınden yararlanılmadığı
ıçın olmalı kı bugunun Turkıyesı'nde
eğıtım zor gunler y a^amaktadır
1995-1996 eğıtım-oğretım y ılının baş-
ladığı şu gunlerde "eğitim >e egMmdeki
sistem değişikliği" uzennde en çok tartı-
şılan konulardan bınnı oluşturmaktadır
Bılındığı gıbı 1991 -1992 eğıtım-oğretım
yılından ıtıbaren DGKS'nın (Ders Geç-
me Kredı Sıstenul ortaoğretımde uygu-
lanmasma başlandı Tabıı kı toplumu-
nıuzda ılerıcı eğıtım anlayısına sahıp
olanlar olduğu kadar. tutucu eğıtım an-
layısına sahıp olan ınsanlarda var Bukı-
şıİer boy lesıne çağdaş bir sıstemın orta-
oğretımde uvgulanınasını bir turlu ka-
bullenemedıklerı ıçın "DGKSokullarda
şktdeteyol açnor(!)~ dıyerek adeta tela-
kettellallığıyaptılar DGKS \ı donemın
Mıllı Eğıtım Bakanı Say ın AVTIİ \kyol'un
bir anda uygulamava kovduğu bir venı-
lık olarak gormek istedıler Oysa bu sis-
tem 1991-1992 eğıtım oğretım yılında
anıden ortaya konan bir u> gulama değıl-
dır Turkıye'dekı geçmışı İ960 lara da-
yanmaktadır
1962 yılında toplanan VII Mıllı Lğı-
tım Şûrası'nda ara sınıflarda kalma soru-
nuna ve bunun varattığı ekonomık kay-
ba dıkkat çekılmıs. oğrencının sınıfta
kalmasının nedenının temelde Sınıf Geç-
tımde uygulanması ılke olarak benım-
senmiştır Bu şûranın toplandığı yıla ya-
kın y ıllarda T. Oğuzkan. F.Turgut v e S.Ç.
Ö7«ğlu tarafından "Ortaoğretımin İkin-
ei Devresinde Ders Geçme ve Kredi Du-
zeni L zerinde Bir Simulasyon Denemesi"
adıyla yapılan araştııma sonucunda se-
çılen okullarda DGKS'nın uygulama ka-
bılıyetının olduğu gorulmuştur
1974 yılında toplanan IX Mıllı Eğıtım
Şûrası'nda DGKS nın denenmesine ka-
rar verılmıştır Bu şûranın hemen ardın-
dan seçılen 16ortaoğretım okulunda sıs-
temın deneme nıtelığınde uygulamasına
geçılmıştır
1974 yılında deneme nıtelığınde baş-
lanan bu uygulamava. arasında polıtık
nedenlenn de bulunduğu bazı nedenler-
den dolayı 1978yılındaTalım veTerbı-
veKurulu nun bir kararıyla son verılmış-
tır
1981 yılında toplanan X Mıllı Eğıtım
Şurası'nda ıse DGKS nın uygulanması
ıçın yenne getırılmesı gereken hususlar
saptanmıştır 1990 yılına gelındığınde
donemın Mıllı Eğıtım Bakanı'nın dırek-
tıfiy le. ortaoğretımde yaşanan sorunlan
ele almak ıçın akademık çevrelerden ve
çeşitlı kuruluşlardan toplam 29 kışının
katıldığı Ozel İhtısasKomısvonuoluştu-
rulmuştur Bu komısyonun bakanlığa
sunduğu raporda belırttığı onenlerden
bın de "ögrenci merke/li eğitim >e öğre-
tim anlayışının egemen kılınması: oğren-
cinin ilgi. istek \e başarısı yönünde bir
eğitim gormesi"dır Bu komisyon rapo-
rıında DGKS'nın bir pılot çalışma kap-
samında denenmesını onermış ıse de ba-
kanlık pılot uygulama verıne koşulları
uygun olan okullarda uygulamanın baş-
latılmasını benımsemıştır Bu. şuphesiz
ııygulamavj geçışın hatalı \e ele^lırıle-
cek bir vonudur
Gorulduğu gıbı 1962 yıhndan bu ya-
na yapılan Mıllı Eğıtım Şûralan'nın he-
men hepsınde \e Ozel thtısas Komısyo-
nu raporunda DGKS"nın uygulanmasi
vonunde onenlerde bulunulmuş kararlar
ahnmı^tır \anı bu sıstemın uygulanişı
eskı Mıllı Fğıtım Bakanı Sayın \\x\\ Ak-
vol'un kendı zorlaması değıldır
1991-1992 eğıtım-oğretım yılındabaş-
latılan bu uv gulama tıpkı 1974yılında-
kı uygulama gıbı 4 \ı! surnıu>veaynı şe-
kılde ıçınde sıy asal nedenlenn de bulun-
duğu nedenlerden dolavı kaldırılmıştır
Bu uygulamanın da oncekı uygulamada
olduğu gıbı benzer nedenlerden dolayı
kaldınlmış olması hem duşundurucu
hemuzucudur Ovsaeskı mıllı eğıtım ba-
kanlan Sayın KöksalToptan.NahitMen-
teşe ve şımdıkı Mıllı Eğıtım Bakanı Sa-
yın ISevzat Ajaz. bın,ok deta DGKS'nın
çağdaş. denıokratık \ e oğrencıy ı merke-
ze alan bir sıstem olduğuııu. kaldınlma-
sinın ke^ınlıkle soz konusu olmadığını.
uygulamadan doğan sorunlann gıderıl-
mesı ıçın gereken onlemlertn alınacağı-
nı beyan etmı^lerdır Buna karijin sıste-
mın kaldınlmaM vonunde adımlar bırer
bıreratılmayaba^landı Oncelerı"Busis-
tem okullarda \ aşanan şkidet ola\ lannın
nedenidirt!)" denıldı Ardıııdan Baifba-
kan Sayın Tansu Çiller okullarda *ıddet
olaylanna yol açtığı gerekçesı ıle sıste-
ının kaldınlma^ını ıstedı Ozel Okullar
Derneğı'nın Boğazıçı Unıversıtesrne
yaptııdığı bırara^tırma. Mstemın okullar-
da ^ıddet olaylanna vol açmadığını açık
bir >ekılde ortava kovmaktadır Ardın-
dan "Sistem genel liseler dışındaki liseler-
de uygulamadan kaldırılacak; onlarda
zaten uygulamasa gerek \oktu(!(" denıl-
dı ve bu liselerde Mstem kaldınldı
DGKS'nın genel lıseler dışındakı lıse-
lerden kaldırıldığı gunlerde Sayın \vaz
TRT1 'de konuk olduğu canlı sabah prog
rammda kendiMiıeyoneltılen "Sistemge-
nel lisdt'rtk'n de kalkacak ını" sorusuna
"Kesınlikle ha>ır~ yanıtını venrken. ay-
nı gunun akş<ımındakı haberprogramın-
da kendısıne yoneltılen bu \oruya huku-
met sozcusu Savın Nıldırım \ktuna nın
"DGKS'nin genel liseterden kalkıp kalk-
mayacağı Bakanlar Kurulu'nda görüşü-
lecektir" yanıtını \ermesı çok ılgınçtır
Butun bunlar gostenvor kı ortaoğretım-
de yıllardır uygulanan bir sıstemın kal-
dınlıp kaldınlmayacağına karar \ermek
ıçın ne bılımsel arastırmalann vapılma-
sına ne de eğıtımtilenn goruşunun alın-
maMiia gerek vardır Ustelık X\ Mıllı
Eğıtım Surası bdlge toplantılannda
"DGKS*yede\-am edilmesi" v onunde ka-
rar alınmasına \e 13-17 kasım 1995 ta-
rıhlerıaraMndayapılacakolan \egunde-
mınde DGKS'nın de bulunduğu XV
Mıllı Eğıtım Şûrası'na kar>ın sıstemın
kaldırılması vonunde bırkararavanlma-
M. eğıtımın Myasetın pençesinde can çe-
kı^tıöını gostermektedır
20Ö0"ir>ıllar ıçın "Haydi Tdrkiyeile-
ri" sloganını kullananlar eğıtımde ne-
den "rîa>di Türkiye gerT demektedır-
ler1
Eğereğıtım polıtıka ve uygulamala-
n hersıyasal partının ıktıdaragelmesi ıle
bırlıkte von değı>tırmek zorunda kalırsa
bu Turkıve'nın geleceğı ve Turk gençlı-
ğı ıçın bir felaket olacaktır Eğıtımdekı
uygulamalann sonuçlarıalınmadanyon
değı^tıren nızgârgulu olmaması gerekır
Ortaoğretımde uygulamaya konulan
yenı uygulamalann amacına ulaşması.
aksaklıkların belırlenmeM ıçın uzun va-
delı eğıtım polıtıkalarınagerekstnım \ar-
dır Ozellıkle eğıtım kurumlarındakı uy-
gulamalar kısa donemlerde polıtık ne-
denlerveıktıdardeğışıklıklen ıleertelen-
dığınde ya da uygulamadan kaldınldı-
ğında eğıtım sorunlannın çozumu guçle-
>ecek. hatta sureğenleşecek (kronıkleşe-
cek), büyuk ekonomık kayıplara neden
olacaktır
I974'te ba>latılan DGKS deneme uy-
gulamasına I978'de son verılmeseydı.
bugun sıstemın kaldınlması değıl. daha
ıvı bir uygulama ıçın yapılmasıgereken-
ler uzennde durulur ve çok daha lyı bir
noktada olunurdu
DGKS nın hıçbıron hazırlıkyapılma-
dan pılot uygulama gerçeklestırılmeden
1991-1992 eğıtım-oğretım yılına az bir
sure kala uygulamaya konmasını eleştı-
renler, 1995-1996 eğıtım-oğretım y ılının
bas.lamasına az bir zamanın kaldığı şu
gunlerde AlanSeçmelı Sınıt Geçme Sıs-
temı adıy la aslinda adı değışık olsa da Sı-
nıf Geçme Sıstemf nın ta kendisi olan es-
kı sıstemın uygulanması yonünde karar
aldılar Venı bir »ü>tem olarak kabul edı-
len bu sıstemın uygulanması ıçın hangı
bılımsel araştırmalar day anak olarak gös-
tenlmektedır7
DGKS. sorunla basa çıkı-
lamadığı ıçın kaldırılamadığına gore
Alan Seçmelı Sınıf Geçme Sistemı nın
geleceğı de pek parlak gorunmemektedır
Şunu unutmamak gerekır. eğıtımde
henuz sonuç alınmamış bir uygulamayı
bozmak yenı bir sey yapmak demek de-
ğıldır Bu olsa olsa bozulan uygulamayı
ılen bırnoktayagetırme vonunde onem-
lı bırzaman. emek ve ekonomık kaybın
nedenı olabılır
Ortaoğretım gençlığını adeta bir ko-
bay olarak goren yap-boz anlayı>ına da-
yalı eğıtım polıtıkalarına son vermek.
doğrudan oğrencının yaranna olan çağ-
daş eğıtım uygulamalannı gerçekleştır-
mek ıçın neler vapılmalıdır1
1- Her şeyden once Talım ve Terbıye
Daıresı ozerk bir yapıya kavuijturulma-
lıdır
2- Eğıtımle ılgılı olarak uzun vadelı
eğıtım polıtıkalannın oluşturulabılmesı
ıçın partılerustu bir uzla^ma saSlanmalı-
dır
3- Eğıtımın herhangı bir kademesınde
yenı uygulamayabaşlanmadan veyurür-
İuktekı uygulamayı kaldırmadan once
konu uzennde akademık çevrelenn araş-
tırma vapmasi ve kamuoyunun tartışrna-
sı sağlanmalıdır
4- Kamuovu \e kıtle ıletım araçları
(medya). her hukumet değışıklığınde
eğıtım sıstemı uzenndekı uygulamalar-
da rastgele değışıklıkler yapılmaması
ıçın sıyasal otonte uzennde baskı oluş-
tunnalıdır
ARADABIR
ALEV COŞKUN
Bekata'mn Ardından...
Geçen hafta kaybettığımız son donemın onemli
devlet adamlarından Hıfzı Oğuz Bekata ıçın aılesı-
nın gazetelere verdığı olum duyurusunda "Ismet Ino-
nu hukumetlen Devlet ve Içışlerı Bakanı" değerlen-
dırmesı kullanılıyordu
Aıle, açıkça Bekata'mn son yıllarda sıyasal yaşam-
da görduğümuz koksuz geleneksız ve rotasyonu
andıran bir bıçımde bırbınnı ızleyen bakanlardan ol-
madığını ozellıkle vurgulamak ıstemış Gerçekten,
Hıfzı Oğuz Bekata çok cıddı, kışılık sahıbı bir sıyaset-
çu kokju<.jyı.yetışnnış CHP'ntn ılkelerme bağlı, Ata-
turkçuluğu ozumsemış bir devlet adamıydı Aılesının
bu denlı bir ayrım ve degerlendırme yapmasını çok
doğ2İ karşılıyorum hatta alkişlıyorum Çunku son
yıllarda TBMM'de gormeye alışkın olmadığımız olay-
lar ve davranışlarla karşı karşıyayız Ulusun o ulvı
kursusunde konuşan bir mılletvekılı, su dolu barda-
ğı Meclıs Başkan Vekıh'nın suratına fırlatıyorsa, en
onemli ekonomık konuların goruşulduğu Butçe Ko-
mısyonu Başkanı'nın odasına bir bayan sekreter gı-
np Komisyon Başkanı na sılah sıkabılıyorsa, o ulvı ça-
tının ıçınde bir partı grup odasmda çığkofte yoğru-
lup tavanlara atılıyorsa Mustafa Kemal'ın kurduğu
partının mılletvekıllerı bu donemde adeta rotasyon
usuluyle bakan koltuklarına oturabılıyorsa, Meclıs
çalışmaları cıddıye alınmıyor, devamsızlık ve lauba-
lılık son kerteye ulaşmışsa işte aıle, bu durumda
cıddı devlet adamı Hıfzı Oğuz Bekata'yı bugunku ılış-
kı ve görunumlerden ayrı konumda tutmak ıstemış-
tır
Gerçekten Hıfzı Oğuz Bekata devlet adamı nıtelık-
lerıne sahıp bir polıtıkacıydı 1943 yılında, genç Be-
kata Tıcaret Bakanlığı Iç Tıcaret Genel Mudur Yar-
dımcısı ıken tek partı ıktıdarı tarafından keşfedılır ve
mılletvekılı olarak Meclıs'e gırer Bu gorev 1950 yılı-
na dek surer 195ü" de muhalefette görev alır, 1957'de
tekrar Ankara mılletvekılı seçılır 1961 'de yenı anaya-
sayı hazırlayan Kurucu Meclıs uyelığıne de seçılır.
Ben Hıfzı Oguz Bekata yı o Meclıs'te tanıdım Daha
sonra, 1961 yılında Ankara senatoru olur ve bu go-
revını 1975 yılına değın tekrar tekrar seçılerek surdu-
rur Boylece toplam 26 yıl TBMM'de Ankara'yı tem-
sıl etmıştı Sayın Bekata,
Bekata yaldızlı sozcuklerın art arda sıralanmasıy-
la ortaya çıkan kof bir hatıp değıl, her soyledığı ozlu
duşunce ıçeren çok onemli bir hatıptı Cenazesınde
kendısını sevenler, eskı mucadele arkadaşları son
gorevlerını yapıyorlardı Hürrıyet Gazetesı Başyaza-
rı Oktay Ekşı Bekata ıçın "Polttıkada soyleyecekle-
rını bırplan çerçevesınde kafasında oluşturan ve bu
fıkırien en açık ve net bir bıçımde mesaja donuştu-
ren nadır polıtıkacılardan bınsı olduğu " değerlendır-
mesını yaptı Bu yargıya hepımız katıldık. Gerçekten,
onun bir sıyasal konuyu ele alıp analız edışı, bir du-
şunce ve polıtıka harıkasına donuşurdu. Hıçbır za-
man abartmadan tane tane konuşarak muhatabını
ıkna ederdı
Bekata'nın Cumhurıyetın ıkıncı adamı Ismet inö-
nü ıle çok yakın ılışkılerı vardı Zaten boyle olmasay-
dı Ismet inonu en krıtık bir donemde kurduğu hüku-
metlerde, onu ıçışlerı bakanı yaparmıydı?
Bir sure once polıtıka ustadı Bekata'yı evınde zı-
yaretımde, polıtık anılarını yazmasını onerdığımde,
"Yazıyorum yazıyorum" dıye yanıt verdı Sayın eşını
gostererek " Bana yardım edıyorlar" dıye teveccuh
gosterdı Buanılartamamlandımı bılemıyorum, an-
cak ınanıyorum kı yakın tarıhımızdekı bırçok konuya
ışık tutacaktır
Hıfzı Oğuz Turkıye'nın çok çalkantılı bırdonemın-
de, 1961-1965 yıllan arasında Devlet ve içışlerı Ba-
kanlığı gorevınde bulundu içışlerı Bakanlığı sırasın-
da Bekata'mn Dıyarbakır Mılletvekılı ve aynı huku-
mette Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı gorevınde
bulunan Dr Yusuf Azizoğlu ıle Meclıs kursusunde
çok cıddı tartışmaları vardır O tartışmalarda 'Kurt
sorunu ' enıne boyuna ortaya konmuştur Inönu'nun
Başbakanlığı'nda aynı hukumetın ıkı bakanı "Kurt
sorunu" konusu da bırbırlennı suçluyorlar onemli
konulan tartışıyorlardı Acaba bu tartışmaların perde
arkasında İnonu var mıydı
9
Inönu'nun haberı ve Be-
kata'yı yonlendırmesı olası mıydı? Tum bu soruları
Bekata'mn sıyasal anıları çozumleyebılır
Bekata'mn olumuyle, cumhurıyetın kuruluşundakı
zorluklan yaşamış bir kuşağın son temsılcılerınden bı-
nsının desonsuzluğa goçtuğunu duşunuyorum Tum
yakınlanna aılesıne ve dostlarına başsağlığı dılerım
Şarlo'nun banş çağnsı
TEOMAN AKTUREL
B
ileşikbirsanartırC haplin'ın yaptı-
ğı Amerıkalı gonuldeslerının de-
dıklen gıbı "Dünyayı hem güklıir-
muş. hem ağiatmış adamdır". hem
saır hem bestecı. hem sahneye ko-
yucu hem de gelmış geçmış en bu-
yuk en usta pandomıma oyuncusudur "Yollara
duşen o zavallı işçivi. o korkak. kaygılı, sıska. yü-
rekler acısı varlığı doğururken bir vergi varat-
maktı dileğim. Baston 'onur u deyimliyordu. bı-
yık 'kurumluluk'tu, potinler de 'olumlu dunya
•^fcalannın tümçekılmezlığrnibelirtH'ordu.*'
"Bu kişi yaşıyor bende. Kimilevin vanı basım-
da. benımle: kimilevin basınıalıp, otelcregıdivor
sanki.." dıyordu Chaplın
Chaplın ın "Şarlo'"su konu^maz. oynar \ma
yarattığı tıp ıle Hitler arasındakı benzerlığı başa-
rıvla kullandığı fılmı Buyuk Diktator'de dılı ço-
zulur "konuşma\a'"baslar Chaplın e "dikta-
tor"u canlandırma yetkısmı veren ne oykunme
(taklıt), mım yetenegı. ne de dehasıydı "Salt bir
bıyıktı!"
Sarlo bekledı bekledı. ama sonunda turnayı
gozunden v urdu Kendısının olanı (Yanı 'yapma
bmğı') gerı almayı becerdı Oysa. dunyaya ege-
men olmaya kalkışan elı kanlı Hıtler'ın bıyığı
gerçektı' Hıtler'ı gülunçleştırmek ıçın elınden
gelenı ardına komadı Barışı sağlamak ıçın gınş-
tığı bu savaşımda. Biıyıik Diktatör'un sonunda
"Insanlara Çagn'*da şoyle seslendı
"L'zgunum.amaelden negelırkı ımparatorol-
mak ıstemıyorum ben Bana gore değıl buış Ne
kımieyı key fımce yonetmek. ne de fethetmek ıs-
tıyorum
Gucüm yetse herkese yardım etmek ısterdım
Hınstıyanlara. Yahudılere Ak derılılere olduğu
gıbı kara derılılere de Hepımız karşılıktı var-
dımlaşmak ıstıyoruz Uygar ınsanlar bovle dav-
ranır Ortak mutluluğumuzu yaşamak ıstıyoruz.
ortak mutsuzluğumuzu değıl Bırbınmızı. aşa-
ğı. hor gormek. bırbınmızden tıksınmek ıstemı-
yoruz Herkese bir yer var bu dunyada Toprak
ana yetennce zengindır. her bınmıze yasamımı-
zı surdurmek ıçın gereklı olanı sağlayabılır Ya-
şam yolumuz, gorkemlı veozgürolabıhn ama yı-
tırdıkbu yolu
Hırs ve açgozluluk ınsan ruhunu zehırledı, yer-
yüzunü bir nefret çembenne aldı v e hepımızı kaz
adımlanyla yokbulluğun ve kanın ıçıne surukle-
dı Başardık Hızımızı arttırmayı ama onun bı-
rer tutsağı durumuna duştuk Bolluğugetırenma-
kınelesme bızlerde daha fazlasını elde etme ıste-
ğı yaratti Bılım bızlerı utanmaz ve sıkılmaz kıl-
dı Zekâmız ıse katı ve kaba ınsanlar durumuna
getırdı bızlen
Çok du^unuyoruz ama yetennce duy umsamı-
yoruz Makınele^meden çok. gereksındıgımız ın-
sancıl duşuncedır Zekâdan çok da ıncelık ve hoş-
goru Bu değerler olmaksızın yaşam korkunç kı-
lınır ve her şeyımızı yıtınnz
Uçak ve radyo bırbırımıze yaklaştırdı bızlen
Bu yenılıklenn kendı dogası ınsandakı ıvılığe ve
tum dunyayı bırleştırecek evrensel kardeşlığe bir
çağn nıtelıgındeydı Şu anda benım sesım de bu-
tun dünyada bınlerce kışıye ulaşabılıyor
Benı ı^ıtme olanağı bulanlara dıyorum kı
Umutsuzluga duşmeyın' Uzenmıze çöken bela.
yabanıl bir ıştahanın ve ınsanlığın gelışmesınden
korkanlann duyduklan acıların sonucudur an-
cak Insanlığın kını geçecek zorbalar yok olup
gıdecektır Halktan zorla aldıklan ıktıdar. yıne
halkınelınegeçecektır Insanlardaolmeyıbıldık-
len surece ozgurluk yok edılmeyecektır
Askerler. bu yabanıl adamlara adamayın ken-
dınızı Sızlen hayvan eğıtır gıbı koşullandmp.
aç, susuz bırakıp toplann ağzına suruyorlar Do-
ğaya aykın olan bu adamlara teslım etmeyın ken-
dınızı Bu makıne gıbı duygusuz, makıneleş-
mışadamlara' Sızler bırer makıne değilsınız' Sız-
ler bırer hayvan değılsımz' Yüreklennızde ınsan
sevgısıtaşıyorsunuz' Tıksıntıyekapılmayın An-
cak sevılmeyen kışıler nefret eder Sevılmeyen-
ler ve dengesız olanlar Askerler, kölelık uğru-
na dovuşmevın Ozgurluk ıçın dovüşun'
Luca'nın fncıl'ının 17 bolumundesoyledenır
"Cennet insanın kendi içindedir." Ne tek bir ın-
sanın ne de bir boluk insanın Tum ınsanlann
içindedir Sız ınsanlar da makınelen yaratatak
guçtesınız Mutluluğu yaratacak guçte
Sızlenn. bu ozgur ve yuce yaşamı yaratacak
gucunuz var Bu yaşamı sımsıcak bir seruven
durumuna getırmeye de Öyleyse demokrası adı-
na gucümuzu kullanalım ve hepımız bırleşelım'
Yenı bir dunya ıçın dovuşelım! Herkese çalışma
olanağı veren. gençlere gelecek hazırlayan. yaş-
lılan guvence altına alan an duru bir dunya
ıçın
Evet. Buyuk Dıktator fılmı boyle sona erer
Ataturk'ün. "Vurtta banş, dünyada banş" oz-
deyışı. tum gerçeklığını ve yaşarlılığını. guncel-
lığını koruyor
TARTIŞMA
Kirli Beyoğlu ve belediye...
eledıyenın
bunu kasitlı
y aptığından
emınım
Bızlere.
bızım yaşam
bıçtmımıze, değerlerımıze
karşı oldukları açık. bunu
zaten söylüvorlar Kadınlı-
erkeklı lokantalarda,
cafelerde. barlarda,
meyhanelerde bırlıkte
oturmamızı. yemek
yememızı. ıçkı ıçmemızı.
müzık dınlememızı kendı
değerlenne göre ahlaksızlık.
yozluk olarak goruyorlar
Olabıiır. ıstedıklen gıbı
düşunmeye hakları var.
demek yanlısolmaz Ne var
kı Refahh Beyoğlu
Beledıyesı'nın, kendınce
bızı cezalandırmak ıçın
"PisliğİDİz içinde boğulun.
yaz sıcağında İstiklal
C addcsi'nden geçmevı v«
orada oturmav ı size işkence
haline getirecegiz'"demev e
hakkı yok
Çoplenn dağ gıbı yığıldığı.
kokusunun ars-ı alayı
^ardıgı yıllardır
desıştınlmeyen kırık taban
dosemesı karo taşlannın
altında bırıken pıs kokulu
sulann kuru yaz aylannda
bıle basınca uzenmıze
fışkırdığı. kırlenmemek ıçın
taşlar uzennde bale yapmak
ve kınk karoları gözlemek
ıçın yüzümuzu yerden
kaldırmamak zorunda
kaldıgımız. sokak
lambalannın yakılmadıgı.
kınk ve bozukluklannın
değıştınlmedığı, dunyanın
en karanlık cadde-i
kebirinde bızı yaşamaya
mahkûm etmeye hakkı yok
Günduzlen. tam bir
bavboşluk ıçınde her cınsten
seyyar satıcının sokak
köşelennı. duvar dıplennı
tutmasına. yaya bolgesı
olmasına rağmen caddenm.
arkası olan ozel arabalann
vebızzatbeledıve
araçlannın park yerı haline
gelmesınegoz yumuluyor
Buna kaiıjilık, beledıve
zabıtasının (sadece) ışgal
ordulaıı hovratlığı ıle \e
Bevoğlıı esnatının uzerıne
taburlar halinde kepçelerle
yuruyup, sandalyelerı
masaları çıçeklerı
toplaması, her yaz
me\ sımınde önüne masa
çıkardı dıye ı^galıyesını
odedığı halde esnaf ıle
mucadele etmesı. herhalde
beledıyenm Beyoglu'ndakı
aslı görev ı olmamalı
Ben bir ınsan olarak böyle
bırortamda yaşamayı hak
etmıyorum Kımsenın de ne
gerekçe ıle olursa olsun benı
buna mecbur etmeye hakkı
yok "Beğenmiyorsan çek
gtt" demeye de kımsenın
hakkı yok Ayrıca bırkaç bın
yıllık geçmı^ı ıle Galata ve
külturyaşamımızın son 200
vıldır en onemli mekânı
İstiklal Caddesı ve
çevresımn kasıtlı olarak pıs
bırakılmasının.
bakımsızlıktan çokmeye
mahkûm edılmesının
sorumluluğu var Istanbul'un
en önemlı tanhsel ve sosval
mekânlanndan bın olan
Beyoğlu'nun bu ıçler aı.iM
durumundan Büvükşehır
Beledıyesı Je sorumlu. ama
onlar da aynı katada olduğu
ıçın derde deva olnıazlar
Elerınde \erel vonetımlere
oranla sınırlı yetkı olmasına
Hoşgörü bekleyerek...
etır'cıbılge
vazarımız
Mustafa
Fkmekçi'nın
sutun
ğ
8 agustos gıınu dızı yazısıyla
gelen Savın \ecihi
timuroglu'nun "Ah Şu
"Hoşgorulu" Dunva"sını
ılgı\le okurken Hazıran
1995 basında Ankara da
toplanan Edebıyatçılar
Demeğı kongresmı
anımsadım
Vecıhı Tımuroğlu. bu
toplantıda kongre dı\anı
başkanıydı. otorıte \e
dısıplın hevesıne salonu
engızısyon mahkemelerıne
çev ınyor. her soz isteyenı
ozarlıvor dıledığıne dıledıgı
sırada söz verıp arkasından
susturmaya kalkışıvordu \e
de bu "Aknoz Paşa"\arı
tutum salonda bir sınınışlık
yaratmışken söz sırası
mecburen bana gelınce
"hazirun"u selamladım
- Genel kurulun yorgun
uyelen1
Sızlen sevgıyle
selamlıyorum Aynca
"edebi" olatağına "asabi"
olan ba^kanını da saygıyla
seljmlıvorum'
\nian. aman meğer boyle
demekle ne buy uk "gunah"
ışlemısım On sıradakı
amıgolarbenı saygısızlıkla
karşın. yıne de herhalde
benden guçlu olan Beyoğlu
Kaymakamı \e Istanbul
Valısı bu çökuşe dur
dıyemıyormu'
Beyoğlu'nun durumu sadece
burada yaşayanlan
çalışanlan ve eğlenenlerı
ılgılendırmıyor Ulkemıze
tunst olarak gelen
yabancılan da ılgılendırıyor
Bu pıslığe onlan da mahkûm
edıyoruz.
Istanbul'un en çok tunst
çeken mekanbnndan bın
istiklal Caddesı Refahh
zıhnıyetın turıznı
konusundakı du^uncelenm
bılıyoruz Bu katadakıler
Mısır'da turızmı baltamak
ıçın ellennden gelenı
yaptılar Turızm sadece
turıstlenn uzenne bomba
atmak gıbı teronst
vontemlerle baltalanmaz
İstiklal Caddesı'ndekı
gorüntu. tunst kaçırmak ıçın
yeterlıdır Ben bu ulkenın
\atandası olarak bu vabancı
ınsanlara karsı mahçup
oluyorum, utanıyorum Bana
bu utancı ya^atnıaya da
kımsenın hakkı yok
1
Işın
suçlarken, tarafsiz (') başkan
daha da kızıyor. benı ıftıracı
ılan edıyordu Oysa
kongreye renk katacağını
umduğum bu ıronık
serzenışe en ufak bir
hoşgoru göstenlmıyor ve ta
Sıırt'ten koşup gelen bu
mütevazı yazann umutları
katıldığı ılk kongrede kınm-
kırını kııılıyordu
Şımdı "Avinesi iştirkişinüı"
dıyerek Sayın
komık yanı tstıklal
Caddesı'ne gelen tunstlenn
çoğu da kendılenne daha
yaİcm Arap ulkelennde gelen
tunstler Aslında tabıı kı asıl
sorumlu, oylan ıle Beyoğlu
Beledıyesı'ne bu zıhnıyetı
getıren seçmenler ve oy
vermeseler bıle çalışma
yerlen Beyoğlu'nda olan
esnaf Önlermde bırıken dağ
gıbı çoplere tepkısız kalan,
belediye zabıtasının masa.
sandatve toplatma eylemıne
ıtıraz etmeyen. "Bana
dokunmayan vılan bin yıl
yaşasın" (İıyen zıhnıvet bu
sonuçlara katlanır "Her
halk lavık olduğu yrinerim ile
yönetiHr"mı^ demeye de
dılım \armıyorama'
Kisacası. böyle sorumsuz
dar kafalı yonetımlere
mahkûm olan bu bahtsız
güzel şehnmıze sahıp
çıkalım Beyoğlu
Beledıyesı ne gorev ını
hatırlatalım ve onu
Beyoğlu na gereken ıtınayı
göstermeye zorlayalım
NeşeErdilek-
Tunçaj'
Timuroglu'nun lafina
bakıyor. kendısinden
bekledıgım "hoşgöru"yü hıç
olmazsa bu yazım ıçın
gostermesını dılıyorum.
Saygılanmla
Cumhur Kıhççıoğlu
Gazetecı-Yazar. Sıırt
Mucadele Gazetesı
Sorumlu Mudürü
PENCERE
Bu Gidîşle Nereye
Varırız?..
Abbas Güçlü, Mıllıyet tekı koşesınde "İmam-
hatıpler neden tercıh edılıyor" sorusunun yanıtını
ararken durumu şoyle saptıyor.
". Imam-hatıpler, devlet okullan ıçınde en lyı
olanaklara sahıp okullar sıralamasında en başta
gelıyor Çoğu Anadolu ımam-hatıp lısesı oldu. In-
gılızce öğrettm yapıyor. Yabancı dılı oğrenmesı
kaçınılmaz olan okullara yabancı dıl oğretmenı
bulunamazken, bu okullara en lyılen gondenlıyor
Oğrencıler Ingılızce oğrenıp de ımamlık mı yapa-
caklar? Hayır Dığer pek çok meslek okulu gıbı
ımam-hatıp lıselerı de kuruluş amaçları bir tarafa
bırakılıp unıversıteye oğrencı yetıştıren kurumlar
haline geldı ( ) Dunku gazetelerde vardı Imam-
hatıplı ÖYS bınncısıne bir araba, 50 Cumhunyet
Altını ve unıversıte oğrenımı boyunca burs verıl-
dı Devlet okullarındakı dığerlerıne ne verıldı?
Hıç..." (13 Eylul 1995)
Ozel Okullar Bırlığı Başkanı Dündar Uçar da bu
konuda şu gerçeklerı dıle getırmış
"Ozel okullaraçılırken engel uzenne engel çıkar-
tan, oğrencıden alınan her 100 lıranın 50 lırasını
vergı olarak alan devletın, ış ımam-hatıplere ge-
lınce bonköhuğu tutuyor Bugun devlet okulları-
nın çoğunda 70-80 kışılık sınıflarda eğıtım yapılır-
ken, hatta 100 kışıye çıkarken, sınıfmevcudu 40'ın
uzenne çıkan ımam-hatıp lısesı bulamazsınız."
Çoktan ben Turkıye Cumhunyetı'nde dınsel oğ-
retım temel eğitime donuştu; ımam-hatıp lıselerı-
nın meslek okulu nıtelığınden çıktığını, Mısır'dakı
sağır sultan bıle duydu, bu okulların amacından
saptırılarak laık cumhurıyetın altını oyma orgutle-
nne donuşturulduğu açık >
•
Pekı, Turkıye'de mıllı eğıtım ne durumda?
1994-95 donemınde 2624 meslekı ve teknık
okulda 875 bın oğrencı okuyor
(Imam-hatıp okullarında oğrencı sayısı 470 bın ..)
Okur-yazar olmayanların nufusa oranı ABD'de
yuzde 0.5, Rusya'da yuzde 2; Yunanıstan'da yuz-
de 6 8 ıken Turkıye'de yuzde 20 8..
Turkıye'de nufusun 25 mılyonunu oluşturan 0-
17 yaş arasındakı çocuklann 10 milyonu eğıtımden
yoksun; ılkokula gıdemeyen çocuk sayısı 2 milyo-
nu aşkın...
"ABD-Japonya-Avrupa" çerçevesınde ortala-
ma okullaşma oranı yuzde 98, Turkıye'de yuzde
68. Bu oranlar lıse duzeyınde buyuyor, yukse-
koğretımde fark daha da açılıyor Zorunlu oğretım
suresı Turkıye'de 5 yıl
1
Ulkemız, dunyadakı 172
ulke arasında zorunlu oğretımı 5 yılda kalmış 7 ge-
rı ulkeden bın
(Yukardakı sayıları YDH'nın yayımladığı bir bro-
şurden aldım.)
AG (Araştırma-Gelıştırme) harcamalannın ulusal
gelıre oranı Israıl'de yüzde 3.10, Japonya'da 2.78,
Fransa'da 2.40, Hollanda'da 1.53, Turkıye'de yüz-
de 0.33..
Eğıtımde bunca gerı, yuksekoğretımde zavallı
ıken, unıversıtelenmız yetersızlıkten kınlırken, ımam
yetıştırmekte bunca hıza ne buyrulur?..
• _ \
Ustelık gözumüz dışarda... ~
Ne dıyoruz
"Adnyatık Denızı'nden Çın Seddı'ne kadar Türk-
luk dunyasının lıdenyız "
"21 'ıncı yuzyıl, Turk yüzyılı olacak ."
Turkıye'de yuvalanan şerıatçılar Orta Asya'da
okul açmak yolunda bırbırlenyle yarış edıyorlar;
paralan nereden buluyorlar?..
Arabıstan'dakı çöl şerıatının Turan'da komısyon-
culuğu belkı de lyı para getınyor; ama ummetçı be-
zırgânlığın Turkluk dunyasına ne yaran olabılır?
Eylül, Ege'de bir başka güzel
Her oğun balık, TV'den ve kabalıklardan
uzak, seveceğınız bir ortamda
yaza veda ıçın
ÇAĞIN MOTEL
TP: 800 000-TL
2 kışı 1 hafta- 9 800 000 - TL
Assos Bektaş Koyu Sutluce Koyu
Tel' 0 286 723 40 42/43
Keyıf düşkünlenne özel "Işte Istanbul"'
manzarası ve nostaljık canlı gıtar ıle
unutulmaz geceler.
Rez: Tel: 252 2710
İŞ MAHKEMESİSIFATI İLE YALVAÇ
ASLİYT HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo
Davacı Sosyal Sıgortalar Kurumu Genel Müdurlüğu\ekıl-
len taratından davahlar Delta Eiektnk Tic San A.§ ıle Ibra-
hım Kuruloğlu Salım Gullupınar \e Ferhat Dal alev hınemah-
kememızde 28 82^ ^27 - lıranın onav tanhınden ıtıbaren ya-
sal taızı ıle bırlıkte davalılardan muştereken ve muteselsılen
tahsılı ıçın mahkememızde dava açılmakla vapılan açık yar-
gılama sırasında venlen ara karan uyarınca davalılardan Fer-
hat Dal \e Ibrahım kuruloğlu na leblıgatlann yapılamaması
adreslennın yapılan araştırmalardan bulıınamaması sebebıv
le bu davalılara dav a dılekvesı ıle duruşma gunünün ılanen teb-
lığıne karar senlmekle da\alılar ibrahım Kuruloğlu ve Fer-
hat Dal ın duruşma gunu olan 29 09 1995 gunu saat 09 00'da
bızzat duruşmava gelmelen \eya kendılennı vekılle temsıI et-
tırmelen. aksı halde yokluklannda yargılamalara devam olu-
nup karar \enleceğı hususu HUMK nun 509 maddesı uya-
nnca dava dılekçesı \e duruşma gunu yenne geçerlı olmak
uzere belırtılen davalılara ılanen dımırulur Basın ^6919
SATILIK DOĞAN L
Sahıbınden 92 model, 60 000 km.'de.
Tel 532 29 14
Romanlarınız ve ansıklopedılermız yennızden alınır
Tel: 554 08 04