28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Medyaya özelleştirme suçlaması • BURSA (Cumhuriyet) - Medyanın yanlı yayınlanyla Türkiye'de yaşayanlann toplumsal hipnoz içinde olduklan ve bu nedenle özelleştirme konusunda bazı çe\ relerin seslerinin duyulmadığı öne sürüldü. Elektrik Mühendisleri Odası'nca Bursa'da organize edilen 6. Ulusal Kongre kapsamında düzenlenen, "Altyapı Hizmetleri Özelleştirme ve Düzenleyici Erk" konulu panelde. özelleştirmenin sakıncalan dile geririldi. TEAŞ'ın enerji böliımü kapatıldı • İSTANBUL(ANKA)- Tûrkiye Elektrik Üretim Iletim Genel Müdürlüğü'ne (TEA$) bağlı Araştırma Planlama ve Koordinasyon • (APK) bünyesinde kurulan Yeni ve Yenilenebilir Enerji . Kaynaklan Müdürlüğü kapatıldı. Çevreciler, 1 kapatma karannı Enerji Bakanlığı'nın temiz enerji konusundaki ı "samimiyetsizliğinin" göstergesi olarak değerlendirerek tepkiyle karşıladılar. Postadan bütçeye para yok • ANKARA(ANKA)- Posta işletmesi mal ve hizmet satış hasılatının yüzde 6'sını bütçeye aktarmaktan kurtuldu. 5 Nisan Kararlan'yla birlikte daha önce tüm kaynaklan sadece yurtdışında taahhüt işleri üstlenmiş bulunan kuruluşlara yapılan ödemeler üzerinden alınan yüzde 2'lik kesintiden oluşan fona, PTT'nin mal ve hizmet satış hasılatının yüzde 6"sı. TEAŞ ve TEDAŞ'ın hasılatının yüzde 10"u ve Devlet Hava Meydanlan lşletmesi'nin satış hasılatının ise yüzde 20'sinin aktanlması öngörülmüştü. hhal etr zammı frenledi • KAYSERİ (AA) - tthal etin piyasaya girmesi. pastırma-sucuk zammını frenledi. Buna karşın, son bir yılda, sucuk fiyatlan yüzde 40-75, pastırma fiyatlan yüzde 100 arttı. Son yıllarda ortalama yüzde 150-200 olan pastırma ve sucuktaki yıllık fıyat artışı, ithal etin devreye girmesi ile bu yıl yavaşladı. Buna karşın. geçen yıl sezon açılışında kilosu 180 bin lira olan ekstra sucuğun satış fiyatı 250 bin liraya, 200 bin lira olan evlik sucuğun fiyatı 350 bin liraya yükseldi. Serbest bölge otomobil doldu • TRABZON(AA)- Trabzon serbest bölgesi. ihraç edilmek üzere Rusya Federasyonu"ndan getiriİen Lada marka 552 otomobil ile doldu. Çelik Motor tarafından Rusya'dan ithal edilen ve Norveç bandıralı Indiana Polis adlı ro-ro gemisiyle Trabzon Limanı'na getiriİen otomobiller bir günde boşaltıldı. Firma yetkilileri, bölgenin yakınına stoklanan otomobillerin. Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelere ihraç edileceğini kaydettiler. Canlı hayvan ihracında düşüş • GAZİANTEP(AA)- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden, yılın ilk 8 aylık döneminde yapılan canlı hayvan ve ürünleri ihracatının. geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 azalarak 89 milyon dolara gerilediği bildirildi. Geçen yılın aynı döneminde, 127 milyon 834 bin dolarlık canlı hayvan ve hayvansal üriin ihraç edilmişti. ŞİRKETLERDEN • KONGRE Yayın dünyasına Kongre adlı yeni bır gazete katıldı. Felek Yayın tarafından ayda bir yayımlanan Kongre"de şirket. kurum ve kuruluşların düzenlediği toplantılar. konferanslar. sempozyumlar, ulusal ve uluslararası kongrelerden haberler geniş bir biçimde yer alacak. • tGSAŞdstanbuiGübre Sanayn AŞ) 6 aylık kânnı 1 trilyon 552 milyar liraya vükselterek en kârlı Kamu Iktisadi Kuruluşu oldu. Bütçe harcamalannda temel almacak deflatörün belirlenmesi için Washington'daki toplantı bekleniyor 1996 hedefleıi IMF'ye takddıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü- metin 1996 yılı bütçe hedeflerini belirleme çalışmaları, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), bütün ekonomik hedeflerin gözden geçirilmesi yolundaki isteminin ardından beklemeye alındı. Hazine yetkilileri, bütçe harcamalannda temel alınacak deflatörün ayın 18'inde Washington'dayapılacak IMF yönetim toplantısında kesinleşeceğini belir- terek. çalışmalan beklettiklerini bildirdiler. Hükümetin. 1995 yılı Bütçe Yasası'nda açıkladığı. ancak IMF'nin "gerçekçi" bul- maması nedeniyle şubat ayında yenilenen ekonomik hedefler fonun isteği üzerine ikin- ci kez değiştirilecek. Yetkililer. yıl sonu he- deflerinin yenilenmesiyle, 1996 yılı için ön- görülen ilk tahminlerin de açığa düştüğünü belirterek. "Önce bu yüın hedefleri kesinleş- sin, 1996 daha sonra beürienecek" açıklama- sını yaptılar. Gayri safi milli hasılada (GSMH) geçen yıl yüzde 6.1 oranında yaşanan düşüşün ar- dından, ekonominin vıİın ikinci 3 aylık dö- IMF'nin yönetim toplantısında. 1996 genel ekonomik hedeflerinin yanı sıra hükümetin şubat ayında yenilediği ^995 sonu hedefleri de değiştirilecek. Bu çerçevede. resmen 198 trilyon lira olarak belirlenen bütçe açığı tahmininin 250 trilyon liraya kadar yükseltilmesini beklediklerini anlatan yetkililer. enflasyon, döviz kuru, cari işlemler dengesi ve büyüme hedeflerinin de yenileneceğini anlattılar. 5 neminde ani bir sıçrayışla yüzde 12.4 ora- nında büyümesi, ağustos ayında enflasyo- nun hedeflenenin üzerinde gerçekleşmesi ve cari işlemler dengesinde ocak-temmuz döneminde oluşan 41 milyon dolarlık açık, hükümetin yılsonu hedeflerinin açığa düşe- ceğinin ilk işaretlerini verdi. IMF'nin de ay- nı yöndeki uyansı üzerine. 1996 yılı bütçe çalışmalarını bırakıp. yeniden bu yıl için be- lirlenen hedeflere yönelen ekonomi bürok- rasisi. ayın 18'inde Washington'da yapılacak IMF'nin yönetim (board) toplantısına ha- zırlanıyor. Hazine yetkilileri, ilk aşamada yüzde 72 oranında belirlenen enflasyon. yüzde 3.1 oranında tahmin edilen büyüme ve 198 tril- yon lira olarak hesaplanan bütçe açığı hedef- lerinin ve döv iz kuru tahminlerinin yüksel- tileceğini. cari işlemler dengesi için sapta- nan ön rakamın da deüiştirileceSini bildir- diler 1996 bütçe tahmini görüşülecek Hazine yetkilileri. IMF"nin yönetim top- lantısında. yıl sonu hedeflerinin yanısıra 1996 yılı bütçe tahminlerinin de görüşüle- ceğini belirterek. "19% bütçe çalışmalan, toplantıda kesinleşecek yeni hedefler üzeri- ne oturtulacak. Şu aşamada, çalışmalanıruz oyönde" değerlendırmesinı yaptılar. "Yetkililer, 1995 yılı Bütçe Yasası'nda 198 trilyon lira olarak öngörülen. şubat ayında 216 trilyon lira olarak revize edilen bütçe açığı hedefinin 250 trilyon liraya yükseltil- ceğini. yıl sonunda da ek bütçe çıkanlaca- ğını sözlerineeklediler. Bütçe, anayasa uya- nnca en geç 15 ekimde Bakanlar Kurulu ta- rafından yasatasansı halindeTBMM'ye su- nuluyor. Hükümet tarafından sunulan tasa- rı ve ulusal bütçe tahminlerini gösteren ra- por. iktidar ve muhalefet partilerinin katılı- mıyla oluşan 40 kişilik TBMM Plan ve Büt- çe Komısyonu'nda tartışılıyor. Komisyonun 55 gün içinde kabul edece- ği tasan metni yılbaşından öncekı son 20 gün içinde TBMM Genel Kurulu'na indiri- lıyor. Anayasa uyarınca mali yılbaşına (1 o- cak) kadar TBMM'de kabul edilmesi gere- ken bütçenin genel kuruldaki görüşmelen sırasmda, gelir azaltıcı ve gıder artırıcı de- ğişiklik önergesi verilemiyor. TÜGlAD'm raporunda küçük ve orta boy işletmelerin, ekonomideki yeri irdelendi Boylarından büyük dertleri varEkonomi Servisi-Türki- ye'deki işletmelerin yüzde 99'unu, istihdamın yüzde 53"ünü ve toplam katma de- ğerin de yüzde 38'ini oluştu- ran küçük ve ortaboy işlet- melerin sorunlan da ülke ekonomisi içindeki payları gibi her geçen yıl artıyor. Ancak bir yandan gümrük birliğinin yaklaşması bir yandan da ülke ekonomisi içinde sahip olduklan pay. bu işletmelerin sorunlannın bir an önce çözümienmesini şart koşuyor. Bu gelişmeleri gözönüne alan Türkiye Genç Işadam- lan Derneöi (TÜGİAD). 2000'li Yıllara Doğru Türki- ye'nin Önde Gelen Sorunla- rına Yaklaşımlar başlığı al- tında ele aldığı konulann 12'incisini "Küçük ve Orta Boy lşletmeter" başlıklı bir raporla kamuoyuna açıkla- dı. KOBt'lerin, sayı. üretim hacmi, istihdam ve katma değeryönünden ülkeekono- misi içinde çok önemli yer • Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99'unu, istihdamın yüzde 53'ünü ve toplam katma değerin yüzde 38"ini oluşturan KOBl'lerin yüzde 64'ü kredi kullanamıyor. yüzde 52,5'i de teşvik alamıyor. Diğerleri ise ticari bankalann insafına terkedilmiş. tuttukları belirtilen raporda Istanbul Sanayi Odası"na kayıtlı küçük ve orta boy iş- letmelere ilişkin bir anket çalışmasının sonuçlarına yer veriliyor. Anketin KO- Bt'lerın kullandıkları kredi- lerle ilgili araştırması ortaya ilginç bir sonuç çıkanyor. Buna göre. küçük ve orta boy işletmelerin yüzde 64"ü kredi kulanmıyor. Kredi kul- lanan yüzde 35.7'lik kısımın büyük birçoğunluğu bu kre- Kobilerin 1994 yılı kapasite kullanım oranı %ao-°'doo %60-%79 %40-%59 İşletmelerin kullandıkları krediler •- Kredi kullanıyor •— Kredi kullanmıyor KOBİler nasıl kurtulur? 1. Girdi temininde yardım. 2. Dinamik bir kalite kontrol sistemi. 3. Büyük işletmelerle bütünleşme. 4. Dünya fiyatlannda enerji. 5. Çağdaş pazarlama anlayışı. 6. ihracat kuruluşları. 7. Üretim ve ihracatı arttıncı teşvik sistemi. 8. Yaygın leasing ve factoring kullanımı. dileri ticari bankalardan sağ- lıyor. Yine öte yandan KO- Bl 'lerin yüzde 52.5 'sine teş- vik verilmezken. verilen teş- vikler ağırlıklı olarak tekstil sektörü üzerinde yoğunlaşı- yor. KOBrierin I994yılı ka- pasite kullanım oranlarına da yer veren TÜGlAD rapo- runa aöre. KOBlierin yüz- de 33~5'i yüzde 60-79 ara- sında, yüzde 26.2'si ise yüz- de 40 ile 59 arasında kapasi- te kullanım oranına sahip. Yüzde 80 ile yüzde 100 ara- sında kapasite kullanan KO- Bl'lerın oranı ise yalnızca > üzde 23. Yüzde 0 ile yüzde 39 arasında kapasite kulla- nan küçük ve orta ölçekli iş- letmelerin oranı ise yüzde 17. KOBl'lerin tam kapasi- te ile çalışamama nedenleri- nin arasında en büyük payı. 1994"te yaşanan ıç talep ye- tersizliği oluşturuyor. İkinci neden olarak ise mali sorun- lar gösteriliyor. KOBl'lerin yüzde38.7'si- ni küçük ölçekli işletmeler. yüzde 61.3'ünü ise orta öl- çekli işletmeler oluşturuyor. KOBl'lerin yüzde 55'i ano- nim şirket olarak çalışıyor. Sözkonusu KOBl'lerin yüz- de 53'ü sürekli üretim. yüz- de 47'si ise sipariş ve fason olarak üretim yapıyor. An- kette ortaya çıkan bir başka ilginç sonuç ise. KOBl'lerin yüzde 76'sının. üründe kalı- teyi istenilen düzeyde tut- mak için olanaklann yeterli oldugunu belirtmeleri. KOBl'lerin yüzde 47.7'si iç pazara ürün sunarlarken. yüzde 44.4'ü iç ve dış paza- ra. yüzde 7.9'u ise yalnızca dış pazara ürün satıyorlar. Bu arada ihracat yapan KO- Bl'lerin yüzde 74'ü 1995yı- lında ihracatlannın artacağı- nı da belirtiyorlar. KOBl'le- rin yüzde 77.5"i gümrük bir- lığine olumlu, yüzde 10'u olumsuz yaklaşıyor. Siyahlar için öngörülen toplukonut projeleri Türk müteahhitlerine iş kapısı açtı Lışaatta yeın pazar: Giiney Afrika • Gecekondularda yaşayan siyah halkın yaşam standardını yükseltmek üzere başlatılacak toplukonut projelerinin ilk yıl için 25 bin, ikinci yıl için 100 bin konutluk bir pazar yaratacağı hesaplanıyor. OZGURLLUSOY Güney Afrika'da yıllarca beyaz yönetimin baskısı al- tında kalan. ancak demokra- si mücadelesinden galip çı- kan siyah halkın konut ihti- yacı. Türk müteahhitlere yen bir büyük pazann kapısını açtı. Alarko Yönetim Kurulu Eşbaşkanı ÜzeyirGarih, Gü- ney Afrika'da daha önce ge- cekondularda yaşayan siyah halkın yaşam koşullannı dü- zeltme çalışmalan çerçeve- sinde. sosyal konut yapımı- na ağırlık verildiğini kay- dederek "Bunun ilk scne için 25 bin konut ikinci sene için 100 bin konutluk bir pazar olması öngörülüyor. Türk müteahhitlerine de iş sahası açılabilir" diye konuştu. Johannesbourg Sanayi ve C.Afrika ile ticari iliskiler Yıl ihracat* Ithalat* 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995" * milyon 202 221 294 464 304 207 170 208 161 22.5 dolar 5 6 23 31 51 58 51 54 44 33.7 " ocak-nisan rakamıdır G. Afriki' Türk müteahhitlerin yeni umut kapısı. PORTRE /G.AFRİKA Yüzölçümü: 1.127.000 km2 Dini: % 80 Hıristiyan. Hindu. Müslüman ve Musevi Nüfus: 40.7 milyon. (Siyah 30 milyon, Beyaz 5 milyon. melez 3.5 milyon. Asyatik 1.5 milyon.) Yönetimi: Cumhuriyet Başkenti: Pretona Para birimi: G.Afrika Randı Ekonomik göstergeler (1993) Büyüme hızı: % 1.2 GSMH: 123.3 milyar dolar Kişi başına milli gelir: 3312 dolar Tüketici fiyatlan enflasyonu: %9.7 Lretim enflasyonu: ^ö6.7 {hracat: %22.4 milyar dolar İthalat: 1 "7.05 miKar dolar Döviz kuru ortalaması (S/Rand): 3.27 Ticaret Odası mensubu 22 kişilik bir heyet. Güney Af- rika ve Türkiye arasındaki iş olanaklannı araştırmak üze- re 10 Eylül günü Türkiye'ye geldi. Heyet, lstanbul'da bu- lunduğu süre içerisinde Is- tanbul Ticaret Odası. DEİK ve TÜSİAD ile göriişmeler yaptı. Beyaz azınlık tarafından >önetildiği dönemde dünya- dan tecrit edilen Güney Af- rika'nın şimdı dünya\a açıl- dığını. bu çerçevede türkiye ile de ilişkilerini geliştirmek istediğini belirten Üzevir Garih, siyahilerin bürokrasi- de yüzde 50den fazla temsil edıldigıni belirterek, "Ha>at seviyesini \ ükseltmek için ön- celiği ev yapımına ve ev eş>a- lanna \eriyorlar" dedi. Sendikalann güçlenmesi- ne bağlı olarak ücret seviye- lerinin arttığını. firmalann da rekabet güçlerini geliştir- mek için ithalata yöneldiği- nı kaydeden Garih, dayanık- lı tüketim mallannın da Gü- ney Afrika'ya ithal edilecek ürünlerarasında yeralabile- ceğini söyledi. Türkiye'nin Güney Afrika'dan ithal etti- ği ürünlerin başını, ülkenin en önemli hammadesi olan kömür çekiyor. Ihlas Hol- ding de. Güney Afrika'dan kömür ithal eden firmalar arasında. Ihlas'ın bu ülkeye ihracat ettiği ürün de elekt- rikli ev aletleri. Demir ve çelik ürünleri. ağaç kütüğü, demir cevheri. fosforik asit, ham deri, kâğıt, selüloz. Türkiye'nin bu ülke- den ithal ettiği diğer ürünle- rin başında geliyor. Türkiye ise tekstil ürüriİeri. elektrik- li makineler. polietilen, gıda. ayakkabı. cam eşya, deri ma- mülleri, mermer ihraç edi- yor. Ali Ihsan Karacan'm, "Borsayı işgal kuvvetlerine kurmuyoruz" sözüne sert yanıt: Izmir'i SPK'ye işgal ettirmeyîz SPK Başkanı Karacan. \IERİH AK İZMİR-SPK Başkanı AK İhsan Karacan'ın pamuk borsasını kendilerinin kura- cağı yolundaki açıklamalan Izmir'de tepki gördü. tzmir Ticaret Borsası (İTB) Yöne- tim Kurulu Başkanı Hasan Ozmen. SPK Başkanı'nın bu konuda "iyi niyetli olmadığı- nı" sav undu ve Karacan' ı tu- tarsızlıkla suçladı. Izmir Ti- caret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Izmir'ı. SPK'ye "işgal ettir- me>eceklerini" söyledi. Karacan. öncekı gün bazı gazetelere yaptığı açıklama- da Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı'nın 557 ve 558 sayılı ka- nun hükmünde kararname- leri hazırlarken kendilerine "danışmadığım*' sa\unmuş vebutürborsalan kendileri- nin yetki alanı içinde olduk- lannı dile getirmişti. Mal borsasıyla \adeli işlem bor- salarının birbirinden farklı oldugunu dile getiren Kara- can. olayın politik kaygı ta- şıdıgını da savunarak Sanayi \e Ticaret Bakanlığı'na. İTB'nin kuracağı borsayla il- gili olumsuz rapor sunduk- lannı dile getirmişti. Kara- can. "Biz borsa>ı işgal kuv- vetlerine kurmuyoruz" diye- rek kendi çalışmalarını sa- vunmuştu. Hükümetin bu konuda kendilerine bir görev verdi- ğini ve kendilerinin de bunu değerlendırdiklerini bildiren Özmen ise "Bize ilk önce bu konuda destek veren SPK ne oldu da bir anda 180 derece dönüş yapı>or?" diye konuş- tu. Future borsalarında mal olmadan alım satımın olma- yacağını belirten Özmen. şunlan söyledi: "Savın Karacan'm kans- tırdığı bir şev var. Bonalann çeşitleri a> n. borsalardaki iş- lem tardarı av ndır. İşlemle- rine göre borsalar hiçbir za- man aynlmaz. Bu vadeli, bu spot diye av nlmaz. Biz şimdi spot borsa çalışırken bunu future işlemkri vapacağız. Biz içimizde pamukla ilgili ikinci birseamaçıyoruz. Ma- la davalı, llnans borsalannı Birliklerde para yok, meydan tüccara kaldıİZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su)- Ürün alım dönemleri başlayan Tanm Satış Kooperatifleri Birlikle- ri, finans yetersizliği vüzünden piya- saya giremezken. hükümetin izledi- ği politikayla tüccar. piyasanın tek hâkimi oldu. Açıkladıklan fiyatların çok altın- da ürün alımı yapan ve üreticiyi zor durumda bırakan tüccar karşısında birliklerin çoğu son kuruşlarına ka- dar alım yapma karan ajdı. Hükü- metin. destek vermediği gibi, kredi olanağı da sağlamadıgı birliklerin bilınçlı olarak iflasa sürükJendiği öne sürülüyor. Hükümet. yayımladığı bir genel- geyle. kredi olanağının bu yıl sağla- namadığını duyurarak birliklerin ürün fıyatlannı kendilerinin belirle- yeceğini açıklamıştı. Buna karşın hükümetin başta Fis- kobirlik olmak üzere bazı birlikleri "eJ altından desteklemesi" ise dik- kat çekıci olarak değerlendiriliyor. Hükümetin özellikle DYP kanadı. Karadenız'de ANAP'ın "hâkimiye- tini yıknıak içiıı" Fiskobirlik'ı des- teklemeye alırken diğer birliklerin kaderine terk edilmesi de tepkilerin tırmanmasına etken oluyor. Ege Çiftçiler Derneği İkinci Baş- kanı SuatZİeytinoğlu. tanm satış ko- operatifleri birliklerinin zor bir dö- nem geçirdiğini söyledi. "Koskaca şirketleri bahracaklar" diyen Zeyti- noğlu. "L retici olarak karşımızda enteresan bir cephe var. Ttksrilci. konfeksivoncu. iplikçi van yana. Bunlann ortasında da hükümet. İs- tediklerini yapıyorlar" bıçimınde tepkisinı dile getırdi Türkiye Zirjatçılar Derneği Ge- nel Başkanı İbrahim ^etkin.birlik- lerin bilinçli olarak çökertilmeyeça- lışıldığını bildirdi. Yetkin. şunlan söyledi: "Bunlan yüzüstü bıraktılar. Ken- di başlanna batmalarırıı seyrediyor- lar. İ reticinin örgütlülüğü darma- dağın oluyor. Biriiklerin alacaklan- nı tasflye edip ürcticiye devredilme- sini tabii ki destekliyoruz. Ancak htı çabşmaiar yapılmıyor. Bu işlenıleri yapmadan bunlann yapılması üreri- cilerin örgütlü gücünü tamamen kı- rar. Bugünkü hükümetin, DYP'nin buna imza atması da bir hav li ilginç. Ama biriiklerin üzerinde oynanan ovun tamamen bilinçli ve siyasi." açmaya tek yetkili biziz di- yoriar. Bizim patronajımıza girmesi lazım diyorlar. An- laşmayı göze alamıyoriar. Baskıy la bir şeylerekle etme- ye çalişıyoriar. Bunu eğer eli- ıni/dtn kaçırırsak bundan sonra kurulacak future bor- salar bize gelmez diye korku- lan var ve bu yüzden de pa- niğe kapıldılar." Izmir Ticaret Borsası Yö- netim Kurulu Başkanı Ek- rem Demirtaş, SPK'nin bu tutumunun "maksatir oldu- gunu söyledi. İTB'nin pa- mukla ilgili bir borsa kurma- ya altyapı olarak hazır oldu- gunu belirten Demirtaş. "Burada bina alıp dekoras- yonu için para harvayıp ayn bir organizasyon kurup so- nuç olarak Türkiye'nin önünde bir iki senesini kay- bettirmek isteyen SPK'nin davranı^ını maksatlı buluyo- ruz^dedi. Demirtaş. "Karacan, "Bu borsayı biz işgal kmvetleri- ne nıı kuruyoruz?' diyor. Bu- nu demesini de kendi bulun- duğu nıakamın ciddiyetiyle bağdaştıramıyoruz. İ/nıir'i işgal etmekisteyen başkalarn na da İzmir'i işgal cttirme- yiz"dıye konuştu. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER (ki Şok Habep Dün iki büyük gazetemizin manşetlerinde yer alan i- ki ayn konulu "şok" haberieri okuyunca, üzerlerinde ka- rakaradüşündüm. "Ak beyaza bu kadarmıkarıştı, ben mi karamsarlıkla bazı şeyleri abartıyorum?" diye düşün- celerimi sizinle paylaşmak istiyorum.. Şok haberterin bir tanesi, şehit albay Rıdvan Öz- den'in eşi Tomris Özden ile ilgili. Anımsayacaksınız Tomris Özden, alışmadık bir çıkış yapmış. albayın so- runun ölmek ya da öldürmekle çözümlenemeyeceğine inandığını söylemişti. 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde P- KK terör örgütünden birinin yakını ile el ele tutuşarak barış çağrısına katılmıştı. CHP kurmaylan da "Kürtso- nınuna banşçı çözüm yolunda simgesel anlamı var" dü- şüncesi ile Tomris Özden'i parti meclisine önermiş, Öz- den, bütün gruplann desteğini alarak en yüksek oyla parti meclisine seçilmişti. Medyamızda pek çok haber veyorumda, olay "delegelerin sağduyusu, Türk-Kürtta- raflann banşçı çözüme duyduklan büyük özlemin yan- sıması "olarak değerlendirilmişti. Doğrusu kendi adıma, kimilerinin sosyal demokrasi- ye en küçük katkılan olmadan, dahası inanmadan, pa- raşütle başkanlık da dahil bir yerlere aday olmalanna, gösterilmelerine hep soğuk baktığım için, Tomris Öz- den'e de gösterilen bu ilgiyi. seçilmesinden çıkanlan bü- yük yorumlan biraz fazla abartı, şov bulmuş, sevmemiş- tim. Ama şimdi rakip medyada tam tersi haber-yorum- larda şehit albayın silah arkadaşlanndan gelmiş bir mek- tuptan söz ediliyor. Tomris Özden'in ölümünden önce albay aleyhine, frengi ve AIDS'e yakalandığı da dahil çok ağır suçlamalarla boşanma davası açmış olduğu bildi- riliyor. Bunu saklamasının hesabı sorulurken. albayın üzüntüsünden intihar etmek kastı ile en önde ve ayak- ta çarpıştığı, kansının kurbanı olduğu öne sürülüyor. Bir an için bu çok özel ve ağır suçlamalann hepsinin doğruluk payı oldugunu düşünelim. insaf edin. kaç ka- dın ilişkisi çok bozuk, kavgalı. ayrılmak üzere de olsa, şehit düşen bir subayın ardından topluma "Ben zaten onunla ayrılacaktım, boşanma davası açmıştım "diye bir duyuru yapmayı düşünebilir? Üstelik normal her in- san, çok kızıyor olsa da, çocuklannın babası bir insa- nın ölümünün ardından üzülecektir. Tomris Özden'in özel sorunlan. albay Rıdvan Özden gerçekten, görevi olduğu için ölümü göze alarak PKK ile çarpışırken sorunun çözümünün banşçı yollarda ol- duğuna inanıyorsa, bunlan kamuoyuna açıklaması so- rumluluğunu ortadan kaldınr mı? Tomris Özden gerçek- ten ucuz şov yapmak için değil, Türk-Kürt kardeşliği- ne, banşçı çözüme ınanarak, ölümlerin hertüriüsüne acı duyarak, canı yanan ailelerin sembolü, el ele tutuşma eylemine katılmışsa, özel hayatındaki sorunlar buna en- gel oluşturabilir mi? Ölüm ve PKK tehdidi altında şehit albayın arkadaş- lannın duygularını, tepkilerini belirli ölçüler içinde anla- yabiliyorum. Ama buradan hareketle, subay şehidi bir eş ile, PKK teröristi, gönüllü ya da kandırılmış, sonuç- ta öldünjlmüş bır insanın acı duyan akrabasının, banş adına, kardeşlik adma el ele tutuşmalannın suç sayıl- masını anlayamıyorum. OrtadaTomris Özden adına ah- laki birsorun varsa bile. bunu bilmeyenlerin, Kürt-Türk kardeşliği, banş adına bu simgeye sanlmak istemeleri- nin böylesine ağır bir suç haline getirilmesıni çok ama çok tehlikeli buluyorum. Üniter devlet. ulusal bilinç ve bütünlüğün bu kafalarta asla ama asla savunulamaya- cağı düşünüyorum. CHP'lileri medya etkisinde, medyadik adaylar peşin- de koşma nedeni ile eleştirir, bu olayın da. diğer pek çok başkanhğa kadar uzanan adaylar ömeklerinde olduğu üzere önemli bir ders olmasını dilerim. Ama CHP'nin Kürt-Türk kardeşliği çizgisinde, Baykal'ın konuşmasın- da vurguladığı uluslaşma bilinci. ulusal birlik, bütünlük- ten en küçük bir ödün vermeden, Güneydogu sorunu- na ilkeli, barışçı çözüm arama arzusunu, olsa olsa say- gı ile karşılanm. "Akın beyaza" kanştınldığı ikinci şok haber rakip ga- zetenin manşetinde. Nurcu liderlerden, Yeni Asya ga- zetesinin sahibi Mehmet Kutiular'ın 17 yaşındaki kızı Vildan'ın eroin komasına gırıp ölmesi üzerine. Gazetelerin ilanlannda ağırlığı olan ünlü bir ailenin, medya patronlannın çocuklanndan biri olsaydı bu ha- ber böyle manşete çıkacak mıydı? Ben, kimi medya patronlannın ailelerinde, ünlü buquvaaılelerimizdeben- zeri yaşanmış, yargıya bile yansıtılmadan örtbas edil- miş ne trajediler biliyorum. Çünkü bu gençleri zehirleyen maddelerin ticaretini ya- panlar. müşterilerini, eroin bağımlısı yaptıklan gençleri, variıklı ailelerden seçiyorlar. Elbette her zengin çocuğu değil, genellikle sevgi ek- sikliği. özel, aile sorunlan olan çocuklar bu türden tu- zaklara düşüyor. Vıldan olayında belki de. kimi hasta- hane kayıtlan, araştırma sonuçlan ile de sabit, imam- hatip okulları, Kuran kurslannda yaşanan sorunlarade- ğinebiliriz. Çağa, yaşama aykın baskılann çocuklar üze- rinde yarattığı ruhsal bunalımlar, hastalıklar üzerinde durabiliriz. Ama insaf, ne olursa olsun, canı yanmış bir aileyi, öyle sansasyon haberie yaralamaya ne hakkımız var? Her tür şeriatçı, tarikatçı akıma. gelişmesine karşı şiddetle savaşım vermek gerektiğine inanan bir insan olarak, böyle sansasyon bir habere "oh" denmemesi, tam tersi, bu tür haber anlayışının kınanması gerektiği- nı düşünüyonjm. Evet biz bu kalite, bu kafalaria, nereye gidiyoruz böy- le? "Akı beyaza" bu kadar kanştırmanın alemi var mı? Volksvvagen'de esnek iş, yüksek zam Çalışma saatini pazar belirleyecek Ekonomi Servisi- Al- man otomobil devi Vblks- wagen ile 1G Metall sendi- kası arasındaki toplu söz- leşme görüşmelen sonu- cunda, haftalık işgünü sa- yısı dörtte kalırken. pazar ihtiyacına göre çalışma sa- atlerine esneklik getirilme- si konusunda anlaşmaya vanldı. Anlaşma. yüzde 90"ı sendikaya üye olan iş- çiler için. enflasyonun üze- rinde ücret artışı getirdi. Toplusözleşme yüzde 4'lük ücret zammını öngö- rüyor. Ocak ayında yürür- lüğegirecek anlaş- ma, Almanya'nın altı bölgesinde ça- lışan lOObinişçiyi kapsıyor. AIman otomobil sanayi i federasyo- nunun sözcüsü Kunibert Schmidt.anlas.mayi daha esnek çalışma saatlerine doğru "önemli ve doğru bir adım" olarak tanımlarken. bunun diğer endüstri kol- lan için de bir örnek oluş- turacağından emin oldugu- nu söyledi. Ekonomi Ba- kanı Guenter Rexrodt da. anlaşmayı "uygun bir çö- züm" sözleriyle niteledi. Bakan, çalışma saatlerin- deki esnekliğin, ekonomik açıdaıı. ufak çaptaki ücret artışlanndan çok daha faz- la önem taşıdığını ileri sür- dü. Anlaşmaya göre, yıl içe- risinde ortalama çalışma saati haftada 28.8 saat ola- rak belirlenirken. gerektiği durumlarda işçilerin çalış- ma saatleri. mesai ödenme- den uzatılabilecek. Sendi- ka. işverenin cumartesi günlerini normal işgününe dahil etme önerisine şid- detle karşı çıkarken. çalış- ma saatlerine esneklik ge- tirilmesi konusunda uzlaş- maya vardı. Böyiece. haf- talık çalışma süresi. paza- nn ihtiyaçlarf doğ- rultusunda 38.8 sa- ate çıkabilecek. Ekonomistler. bu esnekliğin. pazann gereklerine daha uygun olduğu gö- rüşünde birleşiyor. Öte yandan, sendika yetkilileri çok fazla esneklikten yana olmadıklannı ve görüşme- lerde de işverenin esneklik önerilerini en dar çerçeve- de kabul ettiklerini dile ge- tiriyor. Sendika başlangıçta üc- ret zamnuııın yüzde altı ol- ması konusunda ısrarlı davranmıştı. Sendika ile iş- vereıı. grev tehditleri altın- da geçen 18 saatlik bir mü- zakereden sonra toplusöz- leşmeyi imzaiadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle