Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE
8 EKONOMI/PARA RAPORU
Borsa durgun, portföyler zararda
Yatının ortaklığına
hisse senedi darbesi
Ekonomi Ser\isi - Yatı-
nmortaldıklan, haftayı za-
raria kapattı. Borsa endek-
sinın son haftalarda düşme-
si üzerine. yatınm ortaklık-
lan portfoylerinin toplam
maliyet değeri, satış değe-
rinın üzerine çıktı. Söz ko-
nusu zararda. borsa endek-
sinın düşmesınin yanında:
portfoylerin ağırlıklı olarak
risk orant daha yüksek his-
se senetlerinden oluşması-
nın da rolü oldugu belirti-
liyor.
Borsada işlem gören altı
yatınm ortaklığının tümü-
nün 25 ağustosta açıklanan
portfoy değerlenne göre
zararda olduğu ortaya çık-
tı. Zarann miktan ise 1.6
milyar ile 24.4 milyar ara-
sında değişiyor. Portfoyle-
rinde ağırlıklı olarak kim-
ya, petrol ve kauçuk ürün-
leri ile gıda ve içki sektö-
ründeki şirketlerin hisse se-
netlenni bulunduran yatı-
nm ortakJıklannın toplam
porfoyünün yüzde
22.4'ünü kimya. petrol ve
kauçuk ürûnleri sektörün-
dekı şirketlerin hisseleri
oluşturuyor. Gıda ve içki
sektörü ise portfoylerin
yüzde I9.2'lik kısmına u-
laştı.
Yatınm
ortaklığı
Küçük tasarruf
sahiplerinin
tasarruflannı bir araya
getirerek bir anonim
şirket aracihğryla
tasarrufinı çeşitü
yahnm araçlan ve hisse
sentlerine aktanlması
ve böylece bir portfoy
oluşturulması
uygulamasıdır. Bu
yoila küçük tasarruflar
sermaye piyasalan için
önemli kaynaklara
dönüşürken diğer
yandan küçük
tasarruflar büyük
rislderle karşıiaşmadan
değerlendirilmiş olur.
Yatınm ortaklıklarının
portfoy biiyüklüğü (Milyar TL)
Adı
Global
Evren
Atlas
Bumerang
Atlantis
Mustafa Yılmaz
Alış
maliyeti
357,3
368,5
351,2
105,9
148,9
102,3
Piyasa
değeri
346,6
344,1
331,0
104,3
133,3
91,4
Değerter, 25 Ağustos 1995 itibariple hesaplanmıştır.
Hazîne'den veri
bankası atağı
Ekonomi Servisi- Hazıne
Müsteşarlığı I992'de Dünya
Bankası ile yaptığı kredı an-
laşmasının bır parçası olan
"Hazine Veri Sistemleri Pro-
jesTnı uygulamaya koyuyor.
Hazine'nın tahmin gücü-
nü arttırmak ve kamuoyunun
doğru ve tutarlı bir bıçimde
bilgilendirilmesıni sağlama
amacını taşıyan proje ıçin
Hazine bünyesinde Ekono-
mik Araştırmalar Müdürlü-
ğü birimi oluşturuldu. Yetki-
lilerden alınan bilgiye göre
projenin önemli bir bölümü-
nü oluşturan "veri tabanlan
yaratılması" tamamlanmak
üzere.
Bu doğrultuda dış ve iç
borç, K.İT Fınansmanı. ban-
kacılık ve mali kurumlar, pa-
rasal göstergeler. reel ekono-
mi ve ödemeler dengesi ko-
nulannda Hazıne dışından da
bilgilerderlenijor. Belirtilen
veri tabanlannda üretilecek
bilgiler telefon, modem bağ-
lantılı bilgisayar yoluyla ka-
muya duyurulacak.
Kredi kardarında
lıızJı yükseliş
Ekonomi Servisi - Türki-
ye'deki VISA kartı pazan-
nın gösterdiği hızlı yükse-
liş, Uluslararası VISA Hiz-
metleri Birliği'nin hazırla-
dığı aylık rapora
konu oldu. ilk ola-
rak 1988'deAnado-
lu Bankasfnın
(Daha sonra Emlak
Bankasfna dahil edildi) üye
olduğu VISA'nın şimdi
Türkıye'de29 üyesi bulunu-
yor. Birlığin, temmuzda ya-
yımlanan raporunda. Türkı-
ye'dekı VISA pazannın hız-
la büyüdûğün belirtilerek.
"1990"da satış hacmi ancak
400 bin dolarken, 1994 vüı
sonunda harcamalar >üzdc
166'lık bir artış göstererek,
1 milyar 400 milyon dolan
aştTdenıldı. Rapo-
ra göre. VISA kar-
tı sahiplennin sayı-
sında da dikkate
değer bir artış göz-
lendi. 1988de, kart sahiple-
rinin sayısı 39 binken. 1994
v ılı sonu itibany la kart sayı-
sı üç milyonu aştı, 1995 yi-
lı sonunda bu sayının beş
mılyona ulaşması bekleni-
vor.
Japonya'da îkînci
bankapaniği
OSAKA(AA)- Japon-
ya'nın en büyük kredi ku-
rutnu konumundaki Kizu
Shinyo Kumiai'nin faalı-
yetlerinin kısmen askıya
alındığının açıklanmasıyla
paniğe kapılan mudiler, pa-
ralannı çekmek için banka-
ya hücum ettiler. Mevduat
cüzdanlannı kapıp koştu-
ran, çoğunluğu yaşlı ve ya
da orta yaş gmbundakı
yüzlerce mudi, Osaka'daki
Kizu kredi kurumunun 27
şubesini hıncahınç doldur-
du.
Kizu kredi kurumunda
mevduatı bulunan bazı mu-
diler 10 biner yenlık bank-
notlardan oluşan para des-
telerinı alabildiler, diğerle-
rine ise mevduatlannın
perşembe günü ödeneceği-
ne dair belge verildi.
Stand-by'ın eylül dilimi ödemesinden önce Washington'a heyet gidiyor
Piyasalarda IMF düzenlemesi
ESRA YENER
ANKARA - Merkez Ban-
kası, Uluslarası Para Fo-
nu'nun (IMF) haziran ayı
döviz kurlarındaki artışın
enflasyonun altında kaldığı
ve sıcak para akışının hız-
landığı yönündeki uyansı-
nın ardından kurlarda dü-
zenlemeye gitti. Stand-by
kredi anlaşmasının eylül ayı
dilimi için gelecek ay IMF
tarafından yapılacak incele-
meler öncesinde kurlarda
yaklaşık yüzde 6 oranında
bir artış sağlandı. Stand-by
kredisınin eylül ayı dilimi
öncesinde yapılacak incele-
meler için bu kez Türk yet-
kililer, Washington'a gide-
cekler.
IMF'nin haziran ayında,
kurlardaki artışlann sınırlı
tutulmasının. sıcak para
akışını hızlandırdığı ve dış
ticareti olumsuz etkilediği
yönündeki eleştirileri ile
ödemeler dengesinde hazi-
ran ayında oluşan 20 milyon
dolarlık açık, hükümetı ön-
lem almaya ittı.
Hazine yetkililen. yazay-
lannda enflasyonun düşük
oranlarda gerçekleştiğini.
"IMF'nin karşısında. öde-
meler dengesindeki açıkla ÇH
kılacak. Önlemin alındığının
da gösterilmesi gerekiyor.
Kurlara düzen verildi, ön-
lem ahndı imajı yaratılacak"
dediler
Dış ticarette alınan olum-
temmuz ayı başına göre iki
aylık dönemde yaklaşık
y üzde 9 değer kazandı.
Yetkıliler, yılın ilk 3 aylık
döneminde dış borç stokun-
dakısa vadeli borçlarda olu-
şan 2 milyar dolarlık artişa
da dikkat çekerek, şu değer-
•Hazine yetkilileri, yaz aylannda enflasyonun düşük oranlarda
gerçekleştiğini, para piyasalannın da sakin bir döneme girdiğini
vurgulayarak "Eylülde yapılacak incelemeler öncesinde, kurlara
çeki-düzen verildi" değerlendirmesini yaptılar.
lendırmeyi yaptılar:
"Ö/ellikle kısa vadeli
borçlarda oluşan artışlar sı-
cak para dolanımının gös-
tergesi olarak kabul ediliyor.
IMF de özellikJe, dış piyasa-
lardan döviz getirilerek,
Türk Lirası'na çevrilip yük-
sek fai/c yatınlması anlamı-
na gelen sıcakpara konusun-
da endişe ediyor. Ekonomi
en son 1993 vılında bu kıska-
para piyasalannın da sakin
bir döneme girdiğini vurgu-
layarak, '"Eylül deyapılacak
incelemeler öncesinde, kur-
lara çeki-düzen verildi" de-
ğerlendirmesini yaptılar.
Döviz kurundaki artışla-
nn, ay sonu itibanyla
IMF'ye verilen vaatler çer-
çevesinde, enflasyonun 2-3
puan altında gerçekleştiğini
vurgulayan yetkıliler.
suz sinyaller ve cari işlemler
dengesinde gerçekleşen 20
milyon dolarlık açık üzerine
hükümet. Merkez Banka-
sı'nın açıkladığı döviz den-
ge kuru aracılığıyla. kurlar-
da düzenlı bir artış gerçek-
leştirdi. Uluslarası piyasa-
larda ABD Dolan'nın mark
ve yen karşısında hızla de-
ğer kazanmasıy la da yüksel-
me eğilimine giren dolar.
ca girmiş. ardından da bü-
yük bir bunalım yaşanmıştı.
Kıır arüşlannı sınıriı tutmak
da sıcak paraya davetiye çı-
kanyordu." Hazine yetkili-
leri, stand-by kredinin eylül
ayında verilecek yaklaşık
150 milyon dolarlık dilimi
için bu kez dığer ınceleme-
lerin aksine Washington"a
bir Türk heyetinin gideceği-
ni bildirdıler. Son verilerin
toplandığını \e hazırlık ya-
pıldığını anlatan üst düzey
bir Hazine yetkilisi, şu de-
ğerlendirmeyi yaptı:
"Ancak en büyük korku.
ağustos ayı enflasyonu. Tem-
mu/da beklenenûı Uzerinde
gerçekleşen enflasyon ağus-
tosta da yüksek çıkarsa,
olumsuz bir görünüm çizilir.
Ancak, bu ay hükümet KÎT
zamlannı erteledi. Sanıyo-
rum. enflasyonda büyük bir
sürprizie karşılaşmayaca-
ği2''dedi.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Abaç'a göre Mevduat Sigorta Kurulu zorunlu
'Amaç, mevduat sahibird korumak'ANKARA (Cumhuriyet bürosu)
- Merkez Bankası Başkan Yardım-
cısı Selçuk Abaç, geçen yıl 3 banka-
nın batmasının ardından. bankacılık
sistemınde daha hızlı ve etkin önlem
alacak bir kurumun gerekliliğmin
ortaya çıktığını vurgulayarak, oluş-
turulması programlanan Mevduat
Sigorta Kurumu ile sistemin daha
aktif denetlenebileceğını bildırdı.
Abaç. kurumun oluşturulmasma
ilişkin taslağın, koalisyonun CHP
kanadının ekonomiden sorumlu
Dev let Bakanı Onur Kumbaracıba-
şı'na. sunulduğunu belirterek. "3
bankanın batmasının ardından özel-
liklo uiuslarara sı piyasalarda, Tür-
kiye'de bankalann iyi denetlenmedi-
ği kanısı oluştu. Bu kurulla tekrardış
piyasalara güven verilecek" dedi.
Dünyadaki sistem incelendi
Abaç, dünyadaki tüm mevduat ta-
sarruf sigorta sistemlerini inceleye-
rek. Türkiye'de Mevduat Sigorta
Kurumu oluşturulması yönünde bir
çalışma yaptıklannı bildirdi.
Oluşturulacak kurulda. Hazine.
Merkez Bankası ve Bankalar Birli-
ği temsılcilerirun bulunacağını anla-
tan Abaç, amacın mevduat sahiple-
rini korumaya yönelik bir bankacı-
•Merkez Bankası Başkan
Yardımcısı Selçuk Abaç.
"3 bankanın batmasının
ardından özellikle
uluslararası piyasalarda,
Türkiye'de bankalann iyi
denetlenmediği kanısı
oluştu. Bu kurulla tekrar
dış piyasalara güven
verilecek" dedi.
lık sısteminin oluşturulması oldu-
ğunu söyledi.
Oluşturulacak kurulun, zorduru-
ma düşen bankalann incelenmesını
öngören Bankalar Yasası'nın 64.
madde.sini uygulamakla görevli ola-
cağını anlatan Abaç. bu çerçevede
kurulun 1 yıl boyunca bankanın re-
habilite edilmesi için çalışacağını.
1 yıllık dönemin sonunda malı bün-
yenin ıyıleştınlememesı durumun-
da bankanın tasfiye sürecine alın-
mayacağını söyledi.
Bu çerçevede, daha önce Hazıne
ve Merkez Bankası tarafından yürü-
tülen ınceleme sürecinin 1 yıllık bir
dönemle sınırlandınlarak daha et-
kin halegetirileceğini anlatan Abaç.
"Bankanın ıvileştirilememesi dunı-
munda. bankaya kurul el koyacak.
Ancak kurul bankayı yine en fazla 1
yıl bolyunca elinde tutabilecek mali
bünye güçlcndirildiktcn sonra. ban-
ka tekrar sisteme sokulacak" dedi.
Kurula tüm bu yetkilerin verilme-
siyle. bankacılık sisteminde oluşa-
cak bır bunalımın mevduat sahibi
açısından daha hızlı ve etkın bır bi-
çimde atlatılabileceğini anlatan
Abaç, "Geçen yü 3 bankanın bat-
masıyla yaşanan krizde, böyle aktif
çabşacak bir kunıluşun zorunlulu-
ğu ortaya çıkü^dedı.
Kurulun oluşturulması için Ban-
kalar Yasası'nda değişiklik yapıl-
ması gerektiğini anlatan Abaç, ilgi-
lı taslağı. Devlet Bakanı Kumbara-
cıbaşı'na sunduklannı anlattı.
Kumbaracıbaşı'nın projeye en ba-
şından beri destek verdiğini anlatan
Abaç, "Burada destek çok önemli.
Çünkü siyasilerdeki bazı yetkiler, bu
kurula devTedilecek*1
diye konuştu.
Bankalann kurtulması için yapı-
lacak çalışmalann temelini, mevdu-
at sahiplerinin güvence altına alın-
masının oluşturduğunu anlatan
Abaç, "Burada banka sahipleri de-
ğiL. mevduat sahipleri güvence ara-
na alınmaya, korunmaya çalışılıyor"
dıye konuştu.
Bakanlar Kurulu tarafından ge-
çen yıl 3 bankanın tasfiye sürecine
alınmasıyla. uluslarası piyasalarda
Türk bankacılık sistemine karşı bü-
yük bır güvensizliğin oluştuğunu
anlatan Abaç, "Kurulla bu güven
tekrar sağtanabilecek"diye konuş-
tu.
Abaç. halen bankalardaki tüm
mevduatlann yüzde 100'üne uygu-
lanan güvencenin ilk aşamada 5
milyar lirayla sınırlı tutulmasının,
daha sonra da güvencenin aşamalı
olarak düşürülmesinin programlan-
dığını da sözlerine ekledi.
Erdemir'de sahte hisse paniğiANKARA (A.\KA>- Erdemir'in
tzmir Bölge Müdürlüğü'ne
getirilen her bin 500 bin lira
nominal değerli 164 adet hisse
senedinin sahte olduğunun
anlaşılması üzerine yapılan
aramalarda aynı nominal değerde
düzenlenmiş 1200 hisse senedi
daha piyasaya sürülemeden ele
geçirildi. Olayla ilgili iki kişi
gözaltınaalındı.
Erdemir'ın tzmir Bölge
Müdürlüğü'ne 28 ağustos günü
getirilen ve bir limitet şirket adına
ibraz edilen 500 bin lira nominal
değerli hisse senedinin sahte
olduğu anlaşıldı. Bununla beraber
163 adet 500 bin lira nominal
değerli hisse senedi daha bulundu.
Erdemir tarafından İzmir Emniyet
Müdürlüğü Mali Şubesi'ne yapılan
başvuru sonucu, mali şube
ekiplerince sahte hisse senetlerini
limitet şirkete teminat olarak veren
kişilerin bulunduğu büroya yapılan
baskında, piyasaya sürülmek üzere
120 adet daha 500 bin lira nominal
değerde hisse senedi ele geçirildi.
Daha önce getirilen 164 adet 500
bin lira nominal değerli hisse
senetleri de mali şube ekiplerine
teslim edildi.
Bu arada IMKB ve Takasbank
müfettişlerince Takasbank
kasalannda yapılan incelemelerde
sahte hisse senedi bulunmadığı
belirlendi.
Sahte
senetler
nasıl
belli
oluyor?
Hücımrüenyapılan açıklamada,sah-
te hisse senetleri konusunda yatınmcıla-
rı uyanldı. Açıklamada, sahte senetlerin
Erdemir yazısı ve logosu bulunan filig-
ranlı kâğıttan başka birkâğıda basıldığı,
logo, ısmin matba baskısı ile taklıt edil-
meye çalışıldığı, renk ve desen aynmı-
nın düzgün olmadığı belirtildi.
Şirket hisse senetlerinin arka y üzünde
görünmez mürekkeple yeşil renkli logo-
lar varken sahte senetlerde bunun san
renkle basıldığı kaydedilen açıklamada.
"İbraz edilen hisse senedi 3'üncü terrip,
500 bin lira nominal değerde ve 0249416
seri numarabdır v e bu seri numarası şir-
ketimizin aynı 3'üncü tertip hisse senet-
lerinde \ milyon lira nominal değerli his-
se senetJerine attir.
Seri numaralannm rakam karakterie-
ri farklılık göstermektedir. Seri numara-
sı içindeyer alan veyeni pay alma kupon
numarasuu kodlayan say ı ile kuponJann
sağ üst kösesinde yer alan numaralar
uyuşnıanıaktadır. 5 numarah kopunda
105 olması gereken rakam 107olarak ba-
sılmıştır. Benzer şekilde. kâr payi kupo-
nundaki yıl gösteren sayı ile seri numara-
sı içinde yılı kodlayan sayının da paralet
olması gerekirken bu parakUik de yok-
rur" denildi.
KONUK YAZAR/Prof. Dr. .4Lİ SAİT \1JKSEL
Devlet Sırtından Ozel Bankacılık / 2Bankalara çekici gelen
riskler şöyle sıralanabilir:
* Neredeyse hiçbır rezerv
tutmama,
* Öz sermayeyi işletmek-
ten neredeyse tamamen
vazgeçme ya da çok sınırlı
bir öz sermaye donanımı ile
yetinme,
* Zarar edilse bile bu za-
rann yükünü başkalan çe-
keceği için, özellikle büyük
kâr şansları vaat eden yük-
sek risklı kredi açımlanna
yönelme.
Hünersiz ya da kasıtlı be-
lirli banka yönetimlerinin
devlet sırtından ödüllendı-
rilmesi sonucunu doğuran
böyle bir sistemin olası et-
kilerıni kestirmek için keha-
nete gerek yoktur.
* ABD ve Avrupa'da ban-
ka batışlannın temel nede-
ni, kasıtlı ya da beceriksiz
döviz oyunlan ve garantile-
ridır. Bugünku sistem Türki-
ye'de yalnız tüm TL mevdu-
atı değil, döviz tevdiat he-
saplarını da garanti kapsa-
mına almaktadır. Son uç
banka kapanışlan ertesınde
bir gecede sayfalar dolusu
mevduat sahibi aratan ma-
nipulasyon ekıplerinden söz
edilmiştir. Türkiye ortamın-
da sistem kısa sürede akıl-
lara durgunluk verecek 'ha-
yali' mevduat hesaplarının
da kapısını __
açabile-
cektır. Ve
300'e yakın farklar gözlene-
bılmektedır. Böylece özel-
leştirmeyı kendilenne bay-
rak edindıkleri savındaki fel-
sefenın sahipleri, gün gelır
mevduat sorunuyla karşıla-
şabilecek bir dizi bankanın
fiilen kamulaştınlması seçe-
neğıni karşılannda buluve-
Hünersiz ya da kasıtlı belirli banka
yönetimlerinin devlet sırtından
ödüllendirilmesi sonucunu doğuran bir
sistemin olası etkilerini kestirmek için
kehanete gerek yoktur.
nın öden- — ~ — ^ — —
mesı aşamasına ulaşırsa
bu, Türkiye'nın şımdiye ka-
darkı KlTzararlarını bıie kat-
layabilecektir.
ileride bır
de batan
banka
mevduatı-
öden-
" Sisteme sırtını dayaya-
rak yoğun bir döviz kredile-
rine yönelme olgusunun ya-
şanması ise şımdıden uç
veren bır başka önemli ola-
sılıktır Gazetelere bakınız,
bankaların döviz tevdiat he-
saplarına sundukları faiz
oranları arasında yüzde
rırler. Böyle bir ortamda,
bankanın iflasından tam bir
gün once akıl almaz bir
oyunla batacak bankaya
astronomık dövizler kaptı-
ran büyük bir Isvıçre ban-
kasıyla, paraları batan daha
bır dızı başka Isvıçre ban-
kası -hem de müsteşarlan
aracılığıyla- Türk resmi ma-
kamlarıyla ekonomik ilişki-
lerınde bir türden baskı de-
neyebılme fırsatı yakalaya-
ödenmesıni sağlama uğru-
na çalınmadık kapı bırak-
mamaktadırlar. Böyle bir ıs-
rann benzerınin isviçre hu-
kuk ve uygulamasında ta-
savvuru bile mümkün değıl-
dir orada bır banka batar-
sa açıkça partnenni iyi seç-
meyen de zarardan payını
alır, ama kimseye de bu tür
paralan kurtar-
ma uğruna sis-
teme karşın,
devlet kapılan-
nı aşındırma
hakkı tanın-
maz. Avrupa
Biriiği'nce ge-
liştirilen ortak mevduat si-
gorta sistemi de her mudi
ıçin 15.000 ECUIuk birga-
rantı sınırı öngörmektedır.
Ekonominin geleceği açı-
sından oluşturduğu tehdı-
din büyüklüğu konusunda
uyarıda bulunan Türkiye ile
ilgili son IMF raporunda da
varolan düzenlemeden ıve-
di olarak dönülmesi uyansı
yapılmıştır. Iktidar dönemı-
nın başlangıcında ağır eleş-
tirilere konu edilen dış kay-
naklı sıcak para akışına kay-
naklık eden yapay döviz ku-
ru uygulaması, bugun de
doludizgın egemenlığinı
surdürmekte; bunun ihra-
cata yarattığı olumsuz etki-
ler, her gün daha yüksek
sesle dıle getirilmektedir.
Son 6 ayın verilerine göne,
ithalatın artış oranı (yüzde
71), ihracat artış oranını
(yüzde 29.5) katlamıştır.
Hiçbir Batılı ülkede rastla-
namayacak olan mevduatın
tümüne devlet garantisi dü-
zenlemesi. bu sakat meka-
nizmanın önemli bir halkası-
nı oluşturmaktadır. Bu çar-
pık yapının düzeltileceği va-
adı sürekli olarak tekrarlan-
dığı haldeaylardır hiçbir so-
mut adım atılmamıştır. Bu
savsaklamanın hele son se-
çim yılına girildiği bır dö-
nemdeki ekonomiye fatura-
sı, korkulur ki, ileride altın-
dan kalkılamayacak boyut-
lara erişebılir.
• Marmara ve Konstanz
üniversiteleri öŞretım üyesi
BÎrrİ
DUNYA
BORSALARI
Altınınonsu- 381.90$
Dolar-Mafk Paritesi: 1 4780
Dolar-Yen Paritesi: 98.60
Steriirı-Dolar Paritesi: 1.5440
Ham Petrol(vanl): 16.19 ABD$
MBttEMHKMI
• Emısyon (29 Ağustos) 201.463
rmlyar TL
• Interbank faızlen: %57,60
İşlem Hacmı:32.438,6 milyar
Gunluk %69 12
Haftalıkrepo %60 00
Aylık repo%62.50
SERBEST
DÖVİZ
CİNSİ ALIŞ SATIŞ
ABD Dolan 47850
Alman Markı 32350
İsviçre Frangı 39300
Fransız Frangı 9400
HollarvdaFlonnı 28900
Ingto Sterlinı 740O0
S.Arab.Bıyali 12685
Avusturya Şılını 4590
100 ital Lireti 2925
48000
32450
39500
9440
29050
74200
12730
4620
2945
ALTIN
CİNSİ ALIŞ SATIŞ
Cumhunyet 3950000 4000000
Reşat 4100000 4400000
24ayarartın 591500 592500
22 ayar bılezık 532500 580000
ÇAPRAZ
KURLAR
1
1.4673
1.3326
10 3185
5 6950
4 3687
5.0574
1.6440
125.49
7 3120
1.2087
1634.60
97 37
1.3420
6 4230
3.7502
1 Slerlin:
1ECU:
SDR:
SDR:
ABO Dolan
Alman Markı
Avusiralya Oolan
Avusturya Şillni
Oanimarka Kronu
Fin Markkası
Fransız Frangı
Hollanda Florini
Ispanyol Pezetası
Isveç Kronu
İsviçre Frangı
Italyan Lireti
Japon Yenı
Kanada Dolan
Norveç Kronu
S.Arabistan Riyali
1.5502 ABO Dolan
1 2754 ABD Doları
1 4914 ABD Dolan
7- 568 TL.
EKONOMtYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
tthalat Artışının Anatomisi
Yılın ıkinci çeyreğinde gözlenen ithalat artışlannı
irdelemeyisürdünjyoaım. Bunun bir ölçüde beklen-
mesı gereken gelişme olduğunu düşünüyoaım. A-
ma, yapılan değeriendirmeleri, özellikle gelecek ay-
lara dönük, kriz beklentisi taşıyan öngörülerin de ya-
nılgılar taşıdığını sanryorum.
Bizim gibi ithalat bağımlısı olan üklekerde iktisadi
büyüme ile ithalat arasındaki bağlantı çok güçlü. Tek-
nik olarak ithalatın üretim (gelir) esnekliği olarak ta-
nımladığımz bağlantı katsayısı bu ülkelerde birin ya
da onun uzerinde oluyor. Üretimi (ulusal geliri) belli
bir yüzde oranında arttırmak için ithalatın aynı ya da
daha yüksek yüzde oranında arttırılması gerektiğini
ifade ediyor bu teknik ılişki.
Böylesi bir güçlü bağlantının varlığı ithalatın irde-
lenmesinde akla önce üretim artışlannın olası etkile-
rini getiriyor. Doğal olarak, bizdeki ithalat tartışması-
nın da bir boyutu bu.
Düşünce bazında bu doğnj bir ilk yaklaşım. Zira
ithalatın üretim esnekliği bizde gerçekten yüksek. De-
ğişik araştırmalar mutlak olarak farklı sonuçlar ver-
mekle birtikte, bu katsayının birin civannda, hatta bi-
raz uzerinde olduğu anlaşılıyor. Buna göre, ulusal üre-
timdeki oransal artış en azından kendisine eşit bir
oransal artış uyarıyor ithalatta. Yani, bire bir ilişkide,
ithalat patlama biçimınde arttıysa, öncelikle ulusal
üretimin de bu dozda artmış olması gerekiyor.
Mevcut koşullarda bizdeki gelişmenin böyle oldu-
ğunu söyieme olanağımız yok. Abartının işin içine gir-
diği nokta da bu zaten.
Gelin bu düşünce doğrultusunda kaba bir hesap
yapalım. 1995'in birinci üç ayında üretim durgun, hat-
ta binde iki oranında azalmış. Mantıken ithalatın da
bu dönem yavaş olması gerekiyor.
Yılın ikinci üç ayında üretimde yavaştan başlayıp,
sonradan hızlanan bir canlanma olduğuna ilişkin işa-
retler var. Bunun tam boyutunu henüz bilmiyoruz. A-
ma, ithalatın hızla arttığını biliyoruz. Bu tür bir ithalat
patlamasına kaynaklık edebilmesi için üretimin de,
oransal olarak, aynı boyutta artmış olması gerekiyor.
Esneklik bağlantısı böyle olması gerektiğini söylüyor.
Oysa, üretimde böylesi bir patlama olduğunu ima e-
den bir işaret yok. Bu denli kısa sürede bunun olma-
sı da olanaksız.
O zaman telaşlanıp, vahim sonuçlar üretmek ye-
rine, oturup düşünmek, ithalat artışlannı uyaran bü-
yüme dışı etkenleri ve bu etkilerin kalıcılığını irdele-
mek gerekiyor.
Geçen yazımda bu tür etkenlere işaret ettim. Bi-
risinin altını bir kez daha çızmek istiyorum. Geçen yıl
durgunluk nedeniyle asgarı düzeye ve belki altına in-
dirilmiş olan ithal malı stoklannın canlanma süreci-
nin başlangıcında yenıden olağan düzeye getirilme-
sinin ithalat artışında önemli bir rol oynadığını düşü-
nüyorum. Durgunluktan çıkışın doğal bir sonucu bu.
Geçici olarak ithalatın üretim esnekliği ilışkisini abar-
tır. Ama çabuk tükenır. Yılın ötekı aylanna yayılmaz.
ithalatın üretim esnekliği reel bir ilişkiyi yansıtır.
Söz konusu olan üretim ve ithalat miktarian arasın-
daki bağlantıdır. İthalat aynı zamanda fiyat değışme-
lerine karşı da duyarlıdır.
Burada iki farklı fiyat etkısini irdelemek gerekir. Bi-
risi, ithal edilen ürünlerin fiyatlannın mutlak olarak art-
masıdır. Bunun sonucunda ithal edilen ürün miktan
artmasa da ithalat artmış gibi görünür. Dış ticaret had-
lerine ilişkin son bulgular geçtiğimiz aylarda ithalatı-
mızda bu tür bir mutlak fiyat etkisinin söz konusu ol-
duğunu gösteriyor. Bu etkinin kalıcılığının dünya pa-
zarlanndaki konjonktüre bağlı olduğu açık.
ikinci tür fiyat etkisi göreli fiyatlann değişmesidir.
Dış ticaret bağlamında yerli ve ithal ürünlerin göreli
fiyatlannın değişmesi ülkelerarası enflasyon farklan-
na ve döviz kurlarındaki değişmelere bağlıdır. Döviz
kuru esnekse ve enflasyon farkını giderecek ölçüde
değişiyorsa göreli fiyat etkısı görülmez. Aksi takdir-
de, kuoın geride kalması oranında, ithal ürünlerin
görece ucuz kalacağı ve bunun da ithalatı özendire-
ceği düşünülür.
Bizdeki ithalat tartışmasının bir boyutu da bu tür
bir göreli fiyat etkisinin variığı üzerine oturtuluyor. Yıl
başından bu yana döviz kuru artışlannın enflasyonun
gerisinde kaldığı ve bunun da ithalatı patlattığı söyle-
niyor.
İlk adım olarak bu da doğru bir yaklaşım. Ama,
abartılmasını engelleyen gelişmeler de var. Bu etki-
nin ortaya çıktığını ama çok yavaş olduğunu söyle-
mek daha doğru görünüyor.
Öncelikle döviz kurundaki aşınmayı ölçmede bazı
sorunlanmtz olduğu anlaşılıyor. Zira, kurda lirayı aşı-
n değertendiren aşınma boyutu baz alınan döneme
göre değişiyor. Örneğin, kur değişmelerinin bazını kriz
öncesi 1993 aralık ayı olarak alırsak. lira hâlâ aşın de-
ğil düşük değerli görünüyor. Buna karşılık, bu yılın ba-
şı baz alınırsa lıranın dolara karşı daha fazla, marka
karşı ise çok sınırlı olarak değer kazandığı gözleniyor.
Kısacası, döviz kurunda ithalatı patlama düzeyin-
de artmayı özendirecek ölçüde bir aşınma olduğu-
nu söyleme olanağımız henüz yok. Bir etki varsa da-
hi, bunun çok yavaş olduğunu kabullenmek duru-
mundayız.
Kaldı ki söz konusu etkinin henüz belirleyici olma-
dığına işaret eden iki önemli bulgu da var. Birincisi,
göreli fiyat (kur) etkisinden ilk etkileneceği düşünü-
len tüketim malı ithalatının öteki mal gruplanna göre
yavaş artıyor olması. Ikincisi ise, kur değişmelerin-
den ters yönde etkileneceği düşünülen ihracatta bu
etkinin henüz görülmemesi. Bu bulgular kur etkisi-
nin yavaş olduğunu gösteriyor.
Kur etkisini yavaşlatan iki de gelişme söz konusu.
Yukanda işaret ettiöim ithal fiyatlannın artıyor olma-
sı bunlardan birisi. Ikincisi iseson iki ayda kur artış-
lannın hızlandınlmış olması. Bu iki gelişme de olası kur
etkisini dengeliyor.
Sonuç olarak ikinci çeyrekte gözlenen ithalat ar-
tışının anatomik incelenmesi henüz gündemde vahim
bir gelişme olmadığını gösteriyor.
MERKEZ BANKASI
KURLARI
CİNSİ
1 ABD Dolan
1 Alman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şilini
1 Belçika Frangı
1 Danimarka Kronu
1 Fin Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Florini
1 Ispanyol Pezetası
1 Isveç Kronu
1 Isvıçre Frangı
100 Italyan üretı
1 Japon Yeni
1 Kanada Dolan
1 Kuveyt Dınan
1 Norveç Kronu
1 Sterlin
1 S. Arabistan Riyali
DÖVİZ
ALIŞ
47.747
32.540
35.829
4.628
1.582
8.384
10.929
9.441
29.043
376
6.530
39.502
2.921
488
35.579
157.842
7.434
74.017
12.732
SATIŞ
47.987
32.704
36.009
4.651
1.590
8.426
10.984
9.488
29.189
382
6.563
39.701
2.936
493
35 758
158.635
7.471
74 389
12.796
30 AĞUSTOS 1995
EFEKTİF
AUŞ
47.604
32.442
35.292
4.605
1.574
8.342
10.820
9.413
28.753
367
6.497
39.383
2.892
477
35.223
154.685
7.397
73.795
12.541
SATIŞ
48.131
32.802
36.117
4.665
1.595
8.451
11.017
9.516
29.277
388
6.583
39.820
2.945
500
35.865
159.111
7.493
74.612
12.834