Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 AĞUSTOS 1995 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dedelekten ÖZÜP
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı
Hüsamettın Cindoruk'u
eleştirirken "DYP, eski
muhanp gaziler derneği
degildır" diyen DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Ibrahım Yaşar Dedelek,
dün Türkiye Muharip
Gaziler Derneği Genel
Merkezini ziyaret ederek
özür diledi.
Anayasaya uyum
yasaları
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa değişikliğme
koşut olarak yasalarda
yapılacak düzenlemeleri
görüşmek ûzere siyasi
parti temsilcileri ile
yapacağı toplantıyı 4
ekime erteleyen TBMM
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, yeni düzenleme
yapılacak yasalann
listesini siyasi parti
gruplanna gönderdi.
TBMM Başkanlığı'ndan 2
ekımde istifa edeceğini
açıklamasma karşın, siyasi
parti temsilcilerini 4
ekimde toplanöya çağıran
Cindoruk, anayasa
değişiklığine paralel olarak
19 yasada değişiklik
yapılması gerektiğini
bildırdi.
Avukatlardan
İstanbul Haber
Servisi - Aralannda
Çağdaş Hukukçular
Derneği Istanbul Şube
Başkanı Levent Tüzel'ın
de bulunduğu üç avukat,
Üsküdar E Tipi
Cezaevi'nde keyfi
uygulamalar nedeniyle
müvekkillerinin can
güvenliklerinin olmadığını
ileri sürdüler.
Mum yakma
eylemine gözaltı
• tstanbul Haber
Servisi - Demokratik
Mücadele Platformu ve
gözaltında kayıp olanlann
ailelerinın her çarşamba
günü Kadıköy'de
düzenledıkleri mum
yakma eyleminden sonra 9
kişi gözaltma alındı.
Altıyol'daki havuzbaşında
gerçekleşen eylem sonrası
Emine Baş. Asiye Baş,
Birsen Gülünay, Hatice
Toroman, Abdullah Türür,
Zeki Eği, Levent Karadağ,
Evrim Tarakçı ve Abdullah
Korkmaz'ın polis
tarafından gözaltma
alındığı öğrenildi.
ADO şubesme
Aksoy adı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Atatürkçü Düşünce
Derneği 'nin (ADD)
Antalya'nın fbradi
ilçesinde, 1 -3 eylül
tarihlen arasında açılacak
şubesine Muammer Aksoy
adı venldi. Yapılan
açıklamada, derneğin
kurucu genel başkanı olan
Muammer Aksoy'un adını
yaşatmak üzere açılacak
şubenin toplumsal banşa
katkıda bulunacağı
belirtildi.
Zülfu Livaneli:
Cindoruk'un ABD Büyükelçisi'ne yazdığı yanıt gerginliği arttırdı
DYP'de mektup kavgası• Cindoruk'un
genel başkanını
yabancı bir ülkeye
jurnal ettiğini
savunan Hasan
Ekinci, "ABD gibi
bir ülke, senin
genel başkanını
övüyor; bundan
mutlu olacağına.
'Başan onun
değildir' diyorsun.
Herkes biliyor ki,
ABD'yi karşına
alırsan yalnız
kalırsın" dedi.
Büyükelçi, Türkiye'nin içişlerine karışmadıklarını söyledi
Grossman: Masum bir mektuptu
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sa) - ABD. Türkiye'deki Bûyükelçi-
si Marc Grossman'm, hûkümetını
temsilen TBMM Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruk'a anayasa değişiklik-
ierinden dolayı sunduğu kutlama
mesajını, "masum bir mektup"
olarak nitelendirerek, "Türkiye'nîn
içişlerine karışmıyoruz" dedi.
ABD Büyükelçisi Grossman'ın
da yakın çevresine, kısa kutlama me-
sajına Cindoruk'un verdiğı yanıt-
tan dolayı düşkınklığma uğradığını
ıletüğı öğrenildi. Grossman'ın Cin-
doruk'a sunduğu kutlama mesajımn,
anayasa değişiklikJeri konusunda
Çiller'i destekler bir içerikte olma-
dığı kaydedildı.
Grossman'ın, anayasa değışiklik-
lerinin ardından Cindoruk'a gönder-
diği kutlama mesajına, ABD Dışiş-
leri Bakanhğı Sözcüsü'nûa, değişik-
likler ıçin Çiller'i öven ve liderleri
kutlayan açıklamasmı da eklemesi
tartışma yarattı.
Grossman. "Bu masum bir mek-
tuptu. Burns'ün yaptığı kutlama
mesajlan da yalmzca Başbakan
Çiller'i değil, diğer parti liderleri
ve TBMM Başkanı'nı başanlann-
dan dolayı kutluyor. Ama, hükü-
metin başı Çiller olduğu için onu
da kutlanıası çok doğal" dedi.
AYŞE SAYIN
ANKARA - DYP'de. iki muhalif millet-
vekilinin müşterek disıplin kuruluna sevk
edilmesi ilebaşlayan "muhalifler-Çiller-
ciler" kavgası, TBMM Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk'un, ABD'nin Ankara
Büyükelçisi Marc Grossman'ın anayasa
değışiklığınin Başbakan Tansu Çiller'ın
başansı olduğunu savunan mektubuna ver-
diğı yanıtla yeni bir boyut kazandı.
Hüsamettin Cindoruk, atv haber bülte-
ninde konuyla ilgili sorulan yanıtlarken
ABD'nin desteğini istemediğini vurgula-
yarak "Siyasette herkes VVashington'dan
destek aradı. Zannediyorum aralannda
bugüne kadar destek için ABD'ye git-
meyen bir ben varım" dedi.
Orman Bakanı Ekinci. mektubunda
anayasa değişikliğinin, Çiller'in başansı
olmadığını ifade eden Cindoruk'a ağır
suçlamalaryöneltri. Cumhuriyet'ın soru-
lannı yanıtlayan Ekinci. mektup olayına
değinerek Cindoruk'un, genel başkanını
övmesi gereken yerde, yabancı bir devle-
te jumalladığını öne sürdü. Cindoruk'un
Grossman'a verdıği yanıtı son derece ya-
dırgadığını ifade eden Ekinci. "ABD gibi
bir ülke, senin genel başkanını övüyor,
bundan mutlu olacağına, Başan onun
değildir" diyorsun. ABD'nin bir ülkenin
başbakanını övmesi son derece önemli.
Herkes biliyor ki, ABD'yi karşına alır-
san yalnız kalırsın*' dedi. DYP'nin Cin-
doruk'u Meclıs Başkanhğı'na getırdığini,
zamanında kendısıne genel başkanlık öne-
risi götürdüklerini ifade ede-
rek şunlan söyledi: "Sayın
Cindoruk, geçmişte AP ve
DP'yi karıştırdı, şimdi de
DYP'yi karıştırmaya çah-
şıyor. Ama muhaliflerin
gücü bu partiyi yıpratma-
ya yetmez, aksine bu parti-
yi büyütür. Sayın Cindo-
ruk'u biz İstanbul'da bi-
rinci sıradan aday göster-
mek istedik, kendisi seçile-
meyeceğini anlayınca ka-
bul etmedi, sonunda karısı-
nın memleketinden aday
gösterdik, seçildi. DYP,
kendisini TBMM Başkan-
hğı'na getirdi. Buna rağ-
men, DYP, son 5 senedir
tek seçim kaybetmemiş-
ken, kendisi DYP, 4 veya 5
parti durumuna düşmüştür' diyor. Bunu
anlamak mûmkün değil. Ama, artık
DYP, Tansu Çiller'in etrafında toplan-
mıştır."
Ekinci, Cindoruk'un, Çiller'i hedef al-
masında etken olan ve GllC'ın müşterek
disiplın kuruluna sevk ettıği İrfan Kök-
salan ıle İsmail Amasyalı'nın da halk ta-
rafından değil, donemin Başbakanı Süley-
man Demirel tarafından seçildığını öne
sürdü.
DSP lideri Bülent Ecevit, ABD Büyükelçisi'nin Çiller'e destek mektubunu değerlendirdi
6
Amerikan mektubu densizlik'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit, ABD Büyükelçisi
Marc Grossman'ın, DYP ıçinde olası lider
adaylan arasında bulunan TBMM Başkanı Hü-
samettin Cindoruk'a, Başbakan Tansu Çil-
ler'e destek mesajlan içeren bırmektup gönder-
mesinı, "Tam bir Amerikan densizliği" diye
nıteledı.
Türkiye'nin dış polıtikasının ABD'ye teslim
edıldığını, bu bağımlılığın ıç polıtıkaya da yan-
Mdığinı kaydeden Ecevit, "Amerika. bize iç po-
litikamızda da yol gösterme densizliğini yapa-
bileceğini sanıyor" dıye konuştu. DSP lıden
Bülent Ecevit, ÂBD'nın, DYP ıçındekı bazı mu-
halıflenn lıder adayı olarak gündeme getırmeye
çalıştığı TBMM Başkanı Cindoruk'a, Çıller'e
destek mesajlan içeren bir mektup göndermesıy-
le ortaya çıkan skandalı Cumhuriyet'e değer-
lendirdi. Ecevit, ABD Dışışlen Bakanhğı Söz-
cüsü Nicholas Burns'ün, Çıller'e övgüler içe-
ren \e mektupta da yer venlen açıklamasını. da-
ha önceden de çok yadırgadığını söyledi. Mek-
tupta, anayasa değişıklıklerinin, Çiller'in başa-
nsı olarak sunulmasının anımsatılması üzerine
Ecevit. şunlan dedi: "Sayın Çiller, 'Bu sadece
bızım esenmız değil. bütün Meclıs'ın' diye vur-
gulama ihriyacı duymuştu. Çünkü. aksi dav-
ranış çok tepki uyandıracaktı kamuoy unda ve
diğer partilerde. Gerçekten, RP dışında bü-
tün partilcrin. ciddi katkısıyla gerçekleşti de-
ğişiklikler. Hatta birkaç kere kesintiyc uğra-
yacak gibiydi, bazen biz devreye girdik. ba-
zen başkalan devreye girdi. O şekilde gerçek-
leşti."
Ecev ıt, ABD'nin, anayasa değişıklıklennı kul-
lanarak ıç pohtıkada Çıller'ı "açıktan" destek-
ler bir tavır aldığını vurgulayarak şunlan söyle-
di: "Bu. çok yakışıksız. Aslında Başbakan Çil-
ler'i de güç duruma düşürür kamuoy unda.
Bu tipik bir densizlik. Bazen Amerikalilarya-
par böyle şeyler. Tipik Amerikan densizliği.
Dış politikada Amerika'ya öylesine bir tesli-
miyet içine girdik ki bu, iç politikaya da yan-
sıyor. Amerika, bize iç politikamızda da yol
gösterme densizliğini yapabileceğini sanıyor.
Bunun kamuoyunda uyandıracağı tepkileri
hesaba katmamışlar. o bakımdan Cindo-
ruk'un çıkışı yerinde oldu bence."
Emeklı büyükelçıler tsmail Soysal ıle Semih
Günver. Grossman'ın mektubunu içişlerine
doğrudan müdahalenın göstergesi olarak değer-
lendırdiler. Emeklı Büyükelçi İsmail Soysal, bu
tür davranışlann alenı yapılmaması gerektiğini
belırterek büyükelçılenn bulunduklan ülkeler-
deki hükümete tebnk göndennek gıbı bir görev-
lennın bulunmadığına ışaret ettı. Emeklı Büyü-
kelçi Semıh Günver de ABD'nin bu tutumuyla
Türkiye'nin ıçışlenne kanştığını vurgulayarak,
kışi ve taraftutar gibi davranmasının "sakat" bir
durum yarattığını bildırdi.
ANAPlıderı Mesut Yılmaz, mektuba ılişkin
sorulara geruş bir açıklama yapmaktan kaçındı.
Yılmaz, kımden gelirse gelsin yabancı bir dev-
letın Türkiye'nin politikasına müdahale etmesı-
nın yanlış olduğunu, ters sonuç vereceğini ve
halk tarafından hoş karşılanmayacağını söyledi.
Sol kanat, Soysal'ı aday çıkarma hazırlığında. Yanşm taraflan hafta sonu belli oluyor *" ^
CHP'de kritik hafta sonuANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP kurultayında genel baş-
kanlık yanşuıa gırecek isimlenn bu
hafta sonu netleşmesi beklenıyor.
CHP'nin bütünleşme öncesi lideri
Deaiz Baykal'ın, ımzaya açılan
"Türkiye'nin CHP'ye, CHP'nin
Baykal'a ihriyacı \ar" bıldınsıy-
le göreve çağıilması beklenıyor.
CHP'de kurultay trafığı giderek
hızlanıyor. "Sünni ve Türk kö-
kenli il başkanı" açıklamasının ar-
dından, Antalya'ya gıden Denız
Baykal, Ankara'ya döndü. Yandaş-
lan, Baykal'ın örgütün sert tepkile-
nne yol açan açıklamasının etkıle-
rinın yok edilmesi ıçın çeşıtli ara-
yışlara girerken, bölge toplantılan
düzenlenmesı gündeme geldı.
"Baykal aday değil. çözümdür"
sloganıyla ve "Türkiye'nin
CHP'ye, CHP'nin Baykal'a ihti-
yacı var" bildirisiyle kurultay ha-
zırlıklanna hız venldi. Bu bildıri,
delegelenn ımzasına açıhrken, ba-
zı kıtle örgütlennın de destek me-
sajlan vereceğı bıldinldı.
Soysal dönûyor
Bodrum'da bulunan Mümtaz
Soysal da, yann Ankara'ya dönü-
yor. Soysal'ın, Bodrum'dagörüştü-
ğü ve kendisine aday olması ıçin ıs-
rarlı olan parti yöneticilerine "ye-
şil ışık" yaktığı bıldınldı. Soysal'ın
yapacağı görüşmelerden sonra ke-
sın karannı vermesı beklenıyor.
Soysal" ın adaylığına sıcak bakan
sol kanat temsilcileri, Karayalçın
ve Çetın ıle yaptıklan görüşmeler-
de "aday olmayın, tek adayla gi-
delim" mesajı götürdüler. Karayal-
çın, bir kez daha özvende bulun-
ması ıstemmi, "biraz da başkala-
n özveride bulunsun" diyerek ge-
n çevirirken, sol kanat temsılcılen-
nekendısını desteklemelen ıçın ya-
nna dek süre verdı. ICarayalçın'ın.
yanıtı aldıktan sonra bu hafta sonu
adaylığını açıklaması beklenıyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'm Bışkek gezisınde aday ola-
bıleceğı sınyallen veren Zülfü Lı-
vanelı, dün bir dizı görüşme yaptı.
Livaneli, dün Hıkmet Çetın, Murat
Karayalçın. Seyfi Oktay ıle görüş-
tü Görüşmelere Istanbul Milletve-
kılı Ercan Karakaş da katıldı. Liva-
neli, kendısım PM'yealmak istedi-
ğı bılınen Baykal ıle de kısa bir te-
lefon görüşmesı yaptı.
Karayalçın-Lıvanelı-Karakaş
görüşmesınde kolektıf yönetım
önensı ele alındı ve Livaneli bu
önenye sıcak baktığını açıkladı.
Edınilen bılgiye göre Livaneli bu
görüşmede, "Sol Meclis'te tcmsil
edilemeyecek noktaya geliyor.
Milliyetçi bir çizgi olan Ecevit
çizgisine Türk solunun teslim
edilmemesi için üstüme düşeni
yapmak istiyorum" dedi. Kara-
yalçın'm görüşmede adaylığını haf-
ta sonunda açıklayacağını belirte-
rek. Lıvanelı'dençalışmalannıbirı-
kı gün ıçinde sonuçlandırmasını ıs-
tedıği öğrenildi.
Livaneli ve Karakaş daha sonra
Seyfı Oktay ve Hıkmet Çetin ıle de
görüşürken, ortak yönetım modelı
üzennde çalışılmasını ıstediler. Li-
vaneli, Çetın'le yaptıklan görüşme-
den sonra, "Ortak yönetim mo-
deli geliştiriyoruz. Sayın Çetin de
buna sıcak baktı. Biz kimseye
"Çekılin" demiyoruz. Bir seçenek
sunacağız" dedi. Livaneli, ortak
yönetım modelı üzennde çahşma-
lan hafta sonuna dek tamamlaya-
caklannı söylerken bir soru üzeri-
ne, "Bir aday çıksa da biz delege-
ye modelimizi sunacağız" dıye
konuştu. Açıklamayı dınleyen bazı
partılilenn Karakaş'a "Daha önce
neredeydiniz? Kurultayın sonu
belli. Delegenin iradesine kanş-
mayin"' dıye laf atması üzenne tar-
tışma çıktı. Livaneli de "Delege
iradesine saygılı olmaktan söz e-
den arkadaşlar, Bu ış bıttı' diyor-
lar" görüşünü dile getırdı.
Çetın, ortak yönetim önensıyle
ılgıli olarak. "Ben başından beri
aynı şeyi söylüyorum, uzlaşarak
gidelim diyorum. Şimdi bu ortak
yönetime kimler alınacak? Tü-
zükte böyle bir şey yok. Arkadaş-
lar çalışmak istediklerini söyle-
diler, ben de 'Çalışın getınn' de-
dim"değerlendırmesıni yaptı.
CHP, Türkiye ile çelişkide
DOĞAN AKIN
ANKARA - Sanatçı-yazar Ömer Zülfü
Livaneli, CHP'de genel başkanlığa aday
olma girişiminin gerekçelerine değinirken
partiyi bırleştınp solun oyunu
arttıracağına inandığını söyledi. Livaneli,
çalışanlann yoksullaşması ve dışianan
kesımlerin büyümesine karşın oylanndakı
azalmayla büyük bir çelişki sergilediğıni
ve kitleleri kucaklayamadığını vurguladığı
CHP'nin "ideolojik bir kilitlenme"
içinde olduğunu savundu. Livaneli,
CHP'de henüz kesinleşmeyen adaylık
girişiminin gerekçeleri ve gelişmeleri,
Cumhuriyet'e şu ana başlıklar
altında anlattı:
CHP'de ideolojik kilitlenme: CHP'de,
kışılerden öte bır ideolojik kilitlenme var.
Sıyasal demokrasinin kökü olan
sosyalızmi, salt ekonomik önlemler
bütünü olarak düşünmemeli. Sosyalizm,
her şeyden önce ahlaki değerler
bütünüdür. O bakımdan kapitalizm, yani
piyasa ekonomisi döneminde ve içinde de
sosyalızmin dünyaya öğreteceği
çok şey var.
Parti Türkıye ile çelişti: Türkiye'de bu
yanlış yaşanıyor. Türkiye'de kitleler hızla
yoksullaşmakta, çalışanlann millı gelirden
aldıklan pay dramatik biçimde azalmakta
ve bıçak kemiğe dayandığında milyonlann
feryadı yükselmekte iken sol parti CHP,
oy kaybediyor. Burada büyük bir çelişki
var. Halk kitlelerini suçlama saçmalığına
düşmeden özeleştıri yapılması gerekiyor.
Demek kı CHP; ezilen, yoksullasan,
mezhepsel ve etnik nedenlerle dışianan,
yargısız infazlara uğrayan bu kitleleri
yetennce kucaklayamıyor ve onlan temsil
edemıyor. Bu çelışkinin mutlaka
giderilmesi gerekiyor. Bunun kiminle
olacağı o kadar önemli değil, benimle ya
da başkasıyla.
Oy arttıracağıma inanıyorum: Partinin,
hissedılebılır bir çoğunluğu teklıf ederse
kaçmam Ama özel olarak altmı çızmek
istiyorum, politık bır ihtirasım yok.
Önemh olan partıiçı ıktidar değil.
kurultayın ardından gündeme gelecek olan
genel seçımlerdır. Partınin bırleşmesi,
oylannı arttırması gerekiyor. Ben bunu
sağlayacağıma inanıyorum. İstanbul'da
belediye başkanlığı seçimlerinden önce
anketlerde yüzde 8 dolayında görülen
SHP'nin oylan. benim aday olarak
girdiğım seçimlerde yüzde 21 'e kadar
çıktı.
Hiçbir gruba ait değilim: Murat
Karayalçın benim çok sevdiğim, uzun
yıllara dayanan bır dostluğum olan bir
insandır. Ercan Karakaş, Aydın Güven
Gürkan, İsmail Cem, hatta Sayın Deniz
Baykal da öyle. Bu ilişkılerime karşın,
ben hiçbir gruba ait değihm, onlara karşı
rakip de değilim. Ama bu dostlar, bana
geçen seferki gibi (Istanbul Belediye
Başkanhğı'na adaylık önenleri) "gel"
derlerse gidenm, demezlerse yardım
edenm. Bütün mesele, parlamentonun
solsuz kalmamasıdır. Özel ihtirasım yok,
ama partinin kitlelerle kucaklaşmasında
Zülfu Livaneli bır parça rol
oynayabilecekse, bunu yapmamak bana
vicdan azabı verir.
Adaylığa kesin karar verme sürecinde
herkesle görüşeceğım. Zaten parti
kamuoyunda hava hıssedılir.
Mezhep tartışması: CHP'de Deniz
Baykal ya da başka birisı, "tl başkanı
Sünni ve Türk kökenli" gibi sözlerle
hiçbir kesimi dışlayacak tutum içine
girmez. Bir yanlış anlaşılma olabilir.
Baykal'ın sözleri anlamını aşmış olabilir.
'Bombalar demokrasi getirmez
y
tstanbul Haber Servisi - tstiklal Caddesi'nde 27
ağustos pazar günü 2 kişinin ölümüne ve 40 kişinin
yaralanmasına neden olan bombalı saldınlar,
Birleşik Sosyalist Parti (BSP) üyeleri tarafından
protesto edildi. Patlamanın meydana geldiği Rebul
Eczanesi önüne karanfil bırakılarak gerçekleştırilen
protesto eylemine, Devlet Bakanı Ayvaz
Gökdemir'in "fahişe" şeklinde suçlamalanna
hedef olan kadın parlamenterlerden Avrupa
Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Claudia Roth
da katıldı. Olay yennde yapılan açıklamada
bombalann doğrudan halkı hedef aldığı ifade
edilerek "Halkı hedef alan her türlü terör ve
şiddetin karşısındayız" denıldi. Bombalama
olayının "Barış Haftasr'nda olmasının da anlamlı
olduğu vurgulanan açıklamada "Terörü
cesaretlendiren siyasal iktidar da patlayan
bombalardan sorumludur" denildi. Claudia Roth
da yaptığı konuşmada, olay yerine çok yakın
olduğunu belırterek "Dünyada acil olarak barış ve
demokrasiye ihtiyaç var. Bombalar bize
demokrasi getiremez. Buraya, patlayan
bombalann hiç unutulmaması için çiçek
bırakıvorum" dedi.
İTİ
• • w ••
POLİTİKA GUNLUGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
CHP'nin Kimliği...
Masamın üzerinde bir tomar faks var. Içlerinden
rasgele seçiyorum...
Birinci faks:
"Otuz yıldır Cumhunyet okuruyum ve sosyal de-
mokratım. Deniz Baykal'a bu düşmanlığınız niye?
CHP'den elinizi çekin. Eğer demokrasiye inancınız
varsa kimseyikaralamayın. Murat Karayalçın'ıgör-
dük, Hikmet Çetin'/ yaşıyoruz. Bırakın Baykal lide-
rimiz olsun ve üzerimızdeki ölü toprağı kalksın..."
Ikinci faks:
"Murat Karayalçın'ı neden çekemiyorsunuz? Mu-
rat Bey, dürûst, onurlu bır siyasetçidir. Liderimiz Ka-
rayalçın olacaktır. Siz ne yaparsanız yapın CHP'yi
parçalayamazsınız. Denız Baykal'ı sosyal demokrat
kamuoyu çok iyi tanıyor, o bir gizli sağcıdır..."
Üçüncü faks:
"Hikmet Çetin sapına kadar sosyal demokrattır.
Murat'a ve Deniz'e beş basar. Fethullah Hoca'y/a
konuştuğu için Hikmet Çetin 'e kızıyorsanız, yanlış ya-
pıyorsunuz. Bır lider herkesle konuşur. Çetın, Apo'y-
ia konuşsaydı alkışlardınız. Biz sizi tanıyoruz. Durma-
dan yargısız infaz, işkence diyor, vatan hainlerini övü-
yorsunuz..."
Bize yukandaki fakslan geçenlerin tümü CHP'li...
Elimizde benzeri 20'ye yakın faks bulunuyor... Ben
sizlere üçünü seçtim...
Bu üç faks, CHP'nin bugün içinde bulunduğu du-
rumu gösteriyor...
Şimdi oturup düşünelim ve şu soruya yanıt ara-
yahm:
"CHP seçmen tabanından ve emekçilerin deste-
ğinden neden koptu?"
Yanıtını üç ayrı faksta görebilirsıniz...
Bugün ülkemız hem toplumsal, hem ekonomik
hem de siyasal bir bunalımdan geçerken laik de-
mokrat cumhuriyetin temel nıteliklerine yönelik bir
tehdıt vardır. Irkçı ve şeriatçı kuşatma giderek ivme
kazanırken Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu
CHP. DYP'nin ıktidar ortağı olarak bu gelişmelere
seyircı kalmaktadır. Ayrıca ekonomik sorunlar ve te-
rör, insanımızı ezmekte, emekçi kesim -işçi, memur,
öğretmen, esnaf, üretıcı, emekli, dul ve yetim- gi-
derek yaşam zorluğu çekmektedir.
Siyasal yaşam ise tıkanmış, CHP ıçindeki 'çıkar
gruplan' DYP'yle hükümet ortaklığını 'geçım aracı'
olarak görmeyı sürdürmektedir.
Bugün bu gerçeği bilmeyen ya da görmeyen yok-
tur...
Acaba CHP'nin bir lider sıkıntısı mı var, yoksa kim-
liğinı bulamama sıkıntısı mı?
Her CHP'linin bu soruya yanıt aramasının zama-
nı gelip geçmiştir...
• • •
CHP gençlik kesimiyle ne denli ilgilidir, aydınlarla
bağı nasıldır, demokratik kitle örgütleriyle, sendika-
larla ilışkisi nedır, esnaf ve üreticı kesimle nasıl bir
diyalog içindedir?
Tunceli'de yaşanan acıya, orada olup bitenlere
CHP'lilerin nasıl duyariılık gösterdiklerini kamuoyu
çok iyi biliyor. Milletvekili Sinan Yeriikaya, kurtulu-
şu Birleşmiş Milletler'e başvurmakta görüyor. Yar-
gısız infazlara, işkencelere CHP üst yönetimi ızleyi-
ci kalırken sadece Adalet Bakanı Mehmet Moğul-
tay ile insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Al-
gan Hacaloğlu duyarlık gösterip ellerinden geleni
yapıyor. Ama iki bakan da küçük hesaplar peşinde
koşan grupların hışmına uğruyor.
Lümpenler, mafyanın temsilcileri, kendi çıkarlan-
nı koruyanlar önce SHP'nin, ardından da CHP'nin
içine sızarak "Koalısyona devam" çığlıklan atıp, en
ufak bir eleştiri karşısında bile ortalığı ayağa kaldı-
rıyor.
CHP'nin yönetim kadrolarına şöyle bir bakın; il-
kelliği, çağdışılığı hemen fark edeceksiniz. Parti içi
çekişmeler, büyümeyi değil ufalmayı yeğleyen kişi-
ler, CHP'yi toplumdan koparmıştır. Nıtelıklı kadrolar
partiden dışlanmış, evrenselliği ve çağdaşlığı ilke
edinenler delege bile seçilememiştir.
Bugün CHP'nin sorunu, kimliğinden kaynaklan-
maktadır. CHP hızla merkez sağa doğru kaymakta-
dır...
•••
CHP kendi öz kimliğine dönmedikten sonra par-
ti yönetimine kim gelirse gelsin, sonuç değişmeye-
cektır...
Bakın kimi CHP'lıler 'aklın yolunun bir olduğunu'
nasıl gösteriyorlar:
"CHP bu kumltaydan, dipten doruğa, tabandan
tavana yenilenmek azmiyle çıkmalı, 'Altıok'un dev-
rimcilik itkesı ışığında; çağın gereklerini, çağdaş ku-
rumlan ve kavramlan özümseyerek sürekli yenilen-
menin kaynağı ve toplumun öncüsü olmalıdır.
CHP'nin gerçek yapısına ve siyasal yaşamımızda
kendisinden beklenen işlevine nasıl kavuştunjlabi-
leceği hususu, şimdi her zamankinden daha büyük
birönem ve öncelik kazanmıştır. Bir başka söyleyiş-
le, kişisel yanş hevesleri, partimizi içinde bulundu-
ğu durumdan kurtarma gereği yanında önemini ve
anlamını yitirmıştir."
CHP 9 Eylül kurultayında asıl kımlığini bulabilecek
mi?
Ne yapıp edip bulmalıdır...
Işte o zaman "uyuyan dev" uyanabilir...
ANAP lideri Yılmaz:
CHP koalisyonun
suç ortağıdır
YEŞİLÖZ (AA) -ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz. CHP'nin ıktidarda ol-
masının ışçiye, köylüye, es-
nafa yapılan "zulümleri
kolaylaştırdığını" ıddıa et-
tı.
Ankara'nın Güdül ılçesı-
ne bağlı Yeşılöz beldesıne
içme suyu gelmesı dolayı-
sıyla düzenlenen törene ka-
tılan Yılmaz, "CHP, bu ko-
alisyonun suç ortağıdır. Bu
kadar günahtan sonra ba-
şına kim gelirse gelsin,
CHP'yi ayağa kaldıra-
maz" dedi.
ANAP lideri, gazetecıle-
rın sorulannı yanıtlarken
partısının başlattığı "kirli
çamaşır kampanyası"nı
sürdüreceklerinı açıkladı.
"Ortaya dökülen çamaşır-
lar dökülmcycnlerin ya-
nında teferruattır" dıyen
Yılmaz. TBMM Başkanı
Cindoruk'un ıstıfa ederek
bir grup milletvekili ıle bır-
likte ANAP'a katılacağı yo-
lundaki spekülasyonlarhak-
kındakı soruyu da "Olsun,
o zaman konuşuruz" yanı-
tını verdi. Yılmaz, DYP içın-
dekı muharip gazi tartışma-
sı hakkında şunlan söyledi:
"Bugün Zafer Bayra-
mı'dır. Silahlı Kuvvetleri-
mizin en önemli günlerin-
den biridir. Böyle önemli
günden bir gün önce mu-
harip gazilerimize yapılan
yakıştırmay ı fev kalede ya-
kışıksız buluyorum. Hangi
siyasi söylemiş ise o sözü,
özür dilemelidir."
Yılmaz, dün Yeşilöz Bele-
diyesi Güdül Lisesı, Çağ
Beledıyesi ve Ayaş'ta vatan-
daşlara da hitap ettı. Yılmaz.
kendısım dınleyenlerden kı-
sa bir süre daha sabırlı ol-
malarını ısteyerek "En geç
bir yıl içerisinde bunlar
sandığı önünüze getirmek
zorundalar. O zaman bun-
ları sandıkta bitirin. He-
saplannı sandıkta göriin"
dedi.