28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 1995 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tunceime operasyon • TürSCELİ(AA)- Tuncelide başlatılan süpürme operasyonu devam ediyor. Bölgede dün meydana gelen çatışmalarda 6'sı ölü, 13 PKK'li terörist ele geçırildı. Operasyon haklında basına bılgi veren Komando Albay Ahmet Yıldınm, Nazımiye'nin güneyinde bulunan Kızılderesi'nde çıkan çatışma sonunda terörist grubun bölgeye dağıldığını. sığınak ve mağaralarda saklandıklarını belirterek 6'sıölül3PK.K'lininele geçirildığini bildirdı. Teslim olan Se\kad kod adlı terörist. "Örgütte bır panik var. Herkes teslim olmak istiyor. Şemdin Sakık'ın basın sorumlusu da intiharetti" dedi. Clinton için yarış • ANKARA (Cumhuri>et Biirosu) - Birleşmış Mılletler'in (BM) yeni dönem çalışmalan öncesinde yapılacak açılış toplantısına katılmak üzere 24 ekimde Nevv York'a gıdecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bir başka toplantıya katılmak üzere aynı tarihlerde ABD'de bulunacak olan Başbakan Tansu Çiller, ABD Başkanı Bill Clinton ıle görüşebilmek için yanştılar. Demirel. Clinton'la göriışmek için bır randevu alarak kendisiyle bir araya gelme garantisini alırken Çiller'in Clinton ile görüşme olasılığımn son derece düşük olduğu bıldirildi. RP'deki açlık gpevi bitti • İstanbul Haber Servisi -Refah Partisı İstanbul II Merkezi'nde siyasi tutuklu yakınlannın başlattığı ve 4 gündür süren açlık grevi dün sabah polisin mudahalesiyle sona erdi. Saat 0500 sıralannda gu\eniik güçleryiin müdahalesi sonftcu, aralannda çocuklann da bulunduğu 34 eylemcinin gözaltına alındığı bildirildı. Anafartalar Zateri • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 10 Ağustos Anafartalar Zaferi'nın 80. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Demirel mesajında, "Çanakkale Savaşlan sırasında kazanılan. Büyük Atatürk'ün yüksek komuta kabiliyeti ile büyük bir kahramanlıgın eseri olan bu zafer. Türk ordusunun vatan savunmasında gösterdığı azım ve kararlılığın en çarpıcı örneklennden birı olmuştur" dedi. Topkapı Sarayı'nda patlama • İstanbul Haber Servisi -Topkapı Sarayı Müzesi'ne Sultanahmet Meydanı'ndan girişin yapıldığı bırinci kapıda bulunan kabinin arkasına konulan meşrubat kutusu içine yerleştirilmiş ses bombası patladı. Dün saat 16.45 sıralannda patlayan bomba sonucu ölen ya da yaralanan olmazken heriangi bir maddı hasar meydana gelmedi. 'IVIamak çcpKiğü patlayabilir' • ANKARA (Cımhuriyet Biirosu) - Manak Belediye Başkanı Isnail Değerli. Mamak çöplüğünün çevresınde oturan halkın bomba üstinde yaşadığını beîrterek. "Her an paiamaya hazırbir bonba durumunda olan çojlük alanı kapatılsın, Etacanlar Kurulu karan ile b>öge afet bölgesı ilan eadlsin" dedi. Değerli. düı düzenledığı basın toılantısında, 70 yıldır Aıkara'nın bütün çöılerinin Mamak'taki ç<i) alanına döküldüğünü. tomedenle bölgenin gzeişme gösteremediğinı dcifade ettı. Partisinin istanbul il kongresinde konuşan DYP liderinden sert eleştiri: Çffler, RP'yi PKK'ye benzettiİstanbul Haber Servisi - RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'a "ihti- yar" diyen Başbakan Tan- su ÇUler, RP'yı PKK'ye benzetti. Çiller. "EUerinde bir harita; inanmışlar- inanmamışlar haritası. P- KK de böy le bir haritay la dolaşıyor. Soruyorum. bö- lücii müsünüz siz. bölücü müsünüz?" dedi. Türkı- ye'de "bir muhalefet kri- zi" yaşandığını belirten Çiller. "Bu kadın evine dönsün diyenleri ilk genel seçimlerde kendi evlerine geri göndereceğim'*diye konuştu. DYP İstanbul tl Örgii- tü'nün 5. Olağan Kongre- sı dün Hilton Conventiorı Center'da yapıldı. Ata- mayla getırilen il başkanı Tekin Enerem'in tek ada> olarak gırdiği kongreye katılan Başbakan TanMi Çiller, konuşmasında mu- halefet partilerine yüklen- dı. ANAP'ı \e RP'yi sert bır dille eleştiren Çiller, "Önü- müzde duran bütün köhnemiş ve eskimiş engelleri yok etmeve ka- rartıyız. Ak devrimi biz oluştura- cağız. tstanbul'un yeni adresi bun- dan böyle DYP olacakrır" dedi. DYP'nın tek başına iktidara doğru gittiğini savunan Çiller, sözlerinı şöyle sürdürdü: "Ama buralara kolay gelmedik, çok zor günleri ve büv ük sıkıntıla- n aşarak geldik. Geçmişin bütün sorunlannı v üklendiğimiz günler- de ve gerçekten üstümüze bırakıl- mış y ükü millet adına kaldırmaya kararlı olduğumuz günlerde hiç hak etmediğimiz biçimde bu \ ükü bizim sırtımıza bırakıp kaçanla- nn hiç anlaşılmaz biçimde saldın- lanna uğruyoruz. Halbuki bu y ük Kongrenin biriminde, üzerinde Çiller'in resimlerinin çi/ildiği kınnı/ı ve beyaz balon- lar ile eşarplann dağıtılması izdiham yarattı. Davetliler balon ve eşarp alabilmek için birbirleriniezdiler. (Fotoğraflar: UĞLRGÜNYÜZ) BÖIÜCÜ müsünüz? DYP İstanbul il örgütünün 5. olağan kongresinde RP'ye sert eleştiriler yönelten DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, RP'yi PKK'ye benzeterek, "EUerinde bir harita; inanmışlar- inanmamışlar haritası. PKK de böyle bir haritayla dolaşıyor. Soruyorum, bölücü müsünüz siz, bölücü müsünüz?" dedi. bizinı sırtımıza bunlan yüklenme- ye cesaret edemeyenler tarafından bırakılıp da gidiîmiştir." Kendisinın süreklı olarak •'Bu kadın terörle başedemez", "Bu kadın ekonomiyi düzlüğe çıkara- maz", "Bu kadın bu işi beceremi- yor,evinegitsin" diye eleştirildiği- ni anımsatan Çiller. sözlerine. "Bunu söyleyenJer sadece siyaset- teki bir zerafet eksikliğini ifade et- miyoriardı,Türkkadınınıküçüm- süyorlardı; işte 'hayır' dediğim nokta bu. Ne olursa olsun, bu ka- dını y ıldıramayacaklar. Bu kadın, kendisine 'E\ ine dön' diyenleri ilk genel seçimde evine yollayacaktır" dıye de\ametti. "Türkiye'de çok kriz var" de- nildigini ıfade eden Çiller. Türk demokrasısimn gerçek krizıntn "muhalefet krizi" olduğunu ılen sürdü. Çiller. "Türkhalkı.bu mu- hatefeti hak etmemektedir" diye- rek eleştirilerıni şöyle sürdürdü: "Kendi söyledikleriyle çelişen, statükocu, çözüm üretmeyen, nıu- halefeti sadece karalamadan iba- ret gören, ne söylediği. ülkey i ne- reye götürmek istediği belli olma- yaa, kendi geçmişine bile sahip çı- kamayan bir muhalefet anlayı^ını Türkiye hak etmiyor ve onun için de diyorum ki: Btrakın kendikri- ni boğsunlar, yeter ki biz, milieti koruyalınır ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın aksine kendisinin "de- mokrasi içersinde anayasaya uy- gun, siyasi partilere uyum vt 'Se- çımle gelen seçimle gider' ilkesi- ne bağlı kaldıkları sürece" RP'yi bir tehlike olarak görmediğini vurgulay an Çiller. şunları söy ledı: "Bizim. RP'ye o>' veren vatan- daşlarımızla alıp veremediğimiz hiçbir şey yok. Ancak Türkiye'nin. RP'nin ihtiyar yöneticilerivle bü- yük sorunu vardır. Bu yöneticiler, son derece yanlış bir siyasi anlayı- şı ortaya koy maktadniar. Benim ülkemin \e aziz vatanda^larımın mübarekdinduygulanüzerineve o sömürü üzerine siyaset yapmak- tadırlar. İşte tehlike olan. işte kar- şısında olduğumuz şey budur. Di- yorum ki: Ey gafıller, siz 20 yıldır sadece siyaset sahnesindesiniz. oy- sa bu mUlet, bin yıldır bu coğraf- yada ve elhamdüİiUah hep Müsiü- man oldular. Bu, Erba- kan "dan da önce bövleydi, Er- bakan'dan sonra da böyle olacak. Siz, kim oluyorsunuz da bu yüce millete Müslü- manlığı öğretmeye kalkıyor- sunuz. Ellerinde bir harita; inan- mışlar-inanmamışlar harita- sı. PKK de böyle bir haritay- la dolaşıyor. Soruyorum, bö- lücü müsünüzsiz, bölücü mü- sünüz?" 'Terörün beynini dağıtacağız' Bu anlayışın sürmesme izin vermeyeceğini söyleyen Çiller. bunu yapmaya kal- kanlann yakasına yapışaca- ğını vurguladı. Konuşması sık sık "Milli- yetçi Başbakan, 51de öleünT. "Çiller-Tekin el ele, hep bera- berzafere" sloganlanyla ke- silen Çiller, gençleri ve ka- dınlan politıkaya çağınrken pot kırdı: anayasa degişikli- ğiyle kadınlann üzerinde ol- mayan siyaset yasağının kal- dınldığını söyledi. "Kadınlanmıza sesleniyorum; anayasa değişikliğinin en önemli öğelerinden bir tanesi. bizim en fazka üstündedurduğumuz şeyler- den bir tanesi. hiç kuşkusuz genç- lerin ve kadınlann siyaset yasakla- nnın, ara rejimden bu yana tek kalmış olan siyaset yasaklarının ortadan kaldınhnasıdır. Dernekie- rimizin ortadan kaldınlmasıdır. Türk kadınına DYP, bin yıMa ilk kez bir genel başkan ve başbakan olma fırsatını vermiştir. r> DYP'nin büyük başanlara imza attığını, terörle mücadelede büyük başan kazandıklannı anlatan Çil- ler. terörün belini kırdıklannı. en kısa zamanda da beynini bulup dağıtacaklannı sözlerine ekledi. DYP İSTANBUL İL KONGRESİNDEN İZLENİMLER / AYDINENGlN Siz şimdi bu yazının başlığına bakıp DYP'nin "kilit önem taşıv'an" tstanbul il kongresi ile ilgili aynntılı bilgiler, kongre kulısi filan okuyacağınız umudundaysanız okumaktan hemen vazgeçın. öteki haberle- re atlayın. Gerçı benım gibı bir siyaset acemısi ye- rine. bizim Ankara bürosundan deneyimli arkadaşları yollasalardı belki onlar bunun üstesinden gelırlerdi. Örneğin Çiller'in alı- şılmışm tersine Mesut Yümaz'a hiç değin- mediğinı: Refah'ın tabanına "Başınızdaki o ihriyarlar sizi kandınyor. Gelin bizim saf- Iara"dıyedolaylı çağnlaryolladığını: par- ti içı muhaliflerı doğrudan karşısına alma- dan. "Bu kadın bu işi beceremez. Kadın, kadın evine git!" diyenleri ilk genel seçım- den sonra "evlerine göndereceğini"' söyle- yerek gözdağı verdiğini filan yazarlardı. Ama doğrusu, ben bu kadar ince siy aseti kı- vıramıyorum. Üniversitede öğrenci bırliği kongrelerinden bu yana sağda ve solda pek çok parti kongresi. kurultay izledim, ama gene de dünkü DYP İstanbul 11 Kongre- si'nden hıçbir şey anlamadım. Kongreye biraz -çok az- geç katıldım. Oh.. hoooo.. ben gelene kadar gündemin sekiz maddesi bitmişti bile. Divan başkan- lığını yapan zatı da tanımıyorum. Sordum "Yaşa'r Dedelek" dediler. DYP Eskişehir Milletvekıli'ymış Eskı yönetimin aklan- ması maddesinde ben ıçen gırdim. Divan başkanı. "Kabul edenler, etmeyenler" dıye sordu. Ben kafamı çevirip salona bakınca- Çillergitti, kongre bitti ya kadar o sözü noktaladı: " Kabul edilmiş- tir efendim." Edümiştirzahir Salondamuhalifyayok ya da sesi çıkmıyor. Zaten delegelerin de sesi soluğu çıkmıyor. Herkes. DYP Genel Başkam'nı beklıyor. Salonun dışına çıkıp Hilton'un bahçe- sinde Çiller'ı beklemeye başladım. Az son- ra bir polıs helikopteri göründü. Ağır ağır Hilton'un bahçesındeki çımenlere indi Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın eşlığınde Başbakan ve korumaları indiler. Çiller'in ardı sıra yenıden salona yöneldik. Itiş kakış derken koruma polislerinden ikı okkalı dirsek ve hafif birdız yedım. Ama bir dirsek, bır buçuk diz de ben attım. So- nunda zekı ve nazık olmanın koruma po- lisligıyle çelişmediğıni kavramış bır deli- kanlı sayesınde yenıden salona girebildim. Farkettiyseniz lafı dolandınyor. kongre- de olup bitenlerden söz etmiyorum. Çünkü edemiyorum. Bence ortada kongre filan yoktu. 'ÇUler vardı.' Çiller salona girdikten sonra. önce bır avuç -saydım. 16 kişiydiler- gencın amigo- luk göstensıne tanık olduk. "Türkiye se- nmle gurur duynyor** filan gibi bir şeyler bagırdılar. DYPdelegeleri acemi mi acemı. Delikanlılar. sloganlanna bütün salon ka- tılsın dıye çabalıyoriar Onlar sanki slogan söylemek başkalannın işiy miş gibi hep bir- likte el çırpıp gençlere tempo tutuyorlar. Aklanan eski il başkanının teşekkür ko- nuşmasından sonra (Saydım. Adamcagız konuşmasında tam 19 kez "Liderimiz pro- fesör doktor Tansul Çiller" dedi. Neyse...) Çiller konuşacak sandık. Ama divan baş- kanlığı yapan zat da aşka geldi, doğaçlama- dan bir sıkı nutuk da o attı. Bu arada Farih Sultan Mehmet'ın. Atatürk'ün. Adnan Menderes'in. DemirePin ve tabıi son durak olarak da Tansu Çiller'in birer "möli kah- raman" olduklarını öğrendik. Fatih'le Ata- türk'ün kahramanlıklannakuşku yok. Ama ötekilerin kahramanl\ğın\ pek anlayabilmiş değilım. Üstelik adamcagız "milli kahra- man" deyimini o kadar çok vurguladı ki so- nunda "Âcaba gay ri milli kahramanlanmız kim" diye sormaya başladım. Neyse divan başkanı güçbela da olsa sözü bağladı ve gündemin 11. maddesi uyannca sıranın "si- yasi konuşmalar"a geldigini söyleyip Çil- ler'i kürsüye davet etti. Başbakan'ın konuşmasını bizim Ayşe Yıldırun nasıl olsa size aktaracaktır. O yüz- den ben Başbakan'ın "Bugündoğu vegü- ney doğu illerimiz herhangi bir ilimiz kadar güvenlidir" deyişıne \e bu illerimizden bı- ri olan Tuncelı'ye gidebilen gazeteci maku- lesinin palavradan kahramanltk tasladıkla- rtnin ortaya çıktığına filan degınmeyece- ğim. Keza Çiller ^ayesınde demokrasinin üç temel ögesınin "vicdan.fıkir veteşebbüs özgürlüğü" olduğunu öğrendigimize; Çil- ler'ın ilk ıkı özgürlüğü kısa kesip üçüncü- süne geldıgınde gözleri ışıldayarak "Hay- di mütesebbislerimiz canlansın. Ülkey i fa- şingegötürsünler" çağnsındaki Taşing"in nereden çıktığına filan da deginmenin ge- reği yok. Çiller sözünü bitirdi. kongre de bitti. Ön- ce başkan açıkladı. "Gündemin on bırinci maddesindeki siyasi konuşmalar tanıam- lanmıştır." Oysa "konuşmalar" degıl. "ko- nuşma" yapilmıştı. Ama kimsenin böyle bir derdi de yoktu, Konuşma bitti. Çiller sa- londan ayrıldı. Birönerge \erildi. Aradaki gündem mad- deleri atlandı ve seçımlere geçildi. Bu sıra- da delegeler ne yaptı bilemiyorum. Çünkü onlar da benımle bırlikte salonu terk ediyor- lardı. Çiller'i uğurlamaya gittiği anlaşılan bir delege hanım, arkadaşına seslendi: - Nurten kız, tamam. CMdu. - N'oldu, görebildin mı? - Tabii kız. Elini tuttum. İki yanagını bile sıktım. - lyi. haydi gırelim ıçeri. Seçım \ar. - Boş ver kız. Seçim ne? Hepsi belli. Ak- şamdan bitti o iş. Eh, delege Nurten'in.delege arkadaşı böyle dediğine göre beklemeye gerek yok. Çiller gitti, kongre bitti. Prof. Doğu Ergil 'Yılmaz'ın değerlendirmesi urkütucu BÜLENT SARİOĞLU ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsa- lar Bırlığı (TOBB) için hazırladıgı "Gü- neydoğu Raporu" ile bazı kesımlerin he- de'fi olan Prof Dr. Doğu Ergil, eleştirileri ağır bir dılle yamtladı. Rapor kapsamında kendisine yöneltilen eleştınlere. "Bu ka- dar ahmaklık olmaz. Tam bir az gelişmiş- lik örneği. Vlesut Yılmaz'ın değerlendir- meleri beni ürkütüyor" karşılığını \eren Ergil. TOBB için daha önce başlattığı "sı- nır aşan sular" \e "petroPkonusundakı araştırmalan da sürdüreceginı söyledi. Güneydoğu sorununun çözümü için "Kürt Idmliğinin tanınması ve daha fazla demokratikieşme, insan haklan ve federas- yon" önerilerini tartışmaya açan Ergil. ra- pora yöneltilen eleştırilerle ilgili görüşle- rini Cumhuriyet'e anlattı. Ergil. tartışma- lann kendısi dışında yapıldığını ve rapo- run içerigıne yönelik olmadığını savuna- rak. "Bu, tam bir az gelişmişlik örneği. Az gelişmiş ülkelerde insanlaria uğraşıhr. Bi- raz daha gelişmiş ülkelerde olay larla. geliş- memiş ülkelerde fıkiıierle uğraşılır. Bir de beyin ürünleriyle değiL kafalan tokuştur- makla uğraşılıyor" dedi Prof. Dr. Ergil. rapora ılışkın Yılmaz'ın, "CL\ raporuna benziyor'' ve Genel Başkan Yardımcısı İm- ren Aykut'un. "Bekaa'da hazırlanmış gi- bpiddialarının anımsatılması üzerine şu görüşleri dile getirdı: "Beraber miydik hazırlanırken Be- kaa'da? Mesut Yılmaz'ın bu şekflde dav- ranması beni ürkütmeye başladı. Siyaset adamlannın daha sağhklı düşünmesini bekiiyordum. W'ashington'dan Bekaa'ya geldik. Demek ki Bckaa'da bilinı adamla- n var,o zaman başımız gerçekten dertte de- mektir. O zaman bizim siyasetçilerimizin bir bölümüy le karşılaştırdığımızda başı- mız belada demektir. Türk insanını ve Türk bey nini bu kadar küçümsemek bir siyaset- çiye yakışmıyor. Böyle insanlann da siya- settt oünaması lazun." DYP İSTANBUL İL KONGRESİ NDEN NOTLAR / AYŞE YILDIRIM Kongre mi yoksa düğün salonu mu? DYP ıçinde büyük kav- galar koparan İstanbul il kongresi. "Çiller şov"a dö- nüştü. ICırmızı vebeyazku- nıaş ıle tüllerle süslenen Hılton- Conventıon Cen- ter'a gelen delegeler. " Kongreyemi, yoksa düğün salonuna mı?" geldiklen ıkilemıni yaşadılar. Üye kay ıtlannın yeni len- mesi sırasında kendilerinın tasfıyeedıldıklerinı ileri sü- ren eskı İl Başkanı Orhan Keçeli'nin başını çektiği muhalif grup, iptalini iste- dikleri kongreyi protesto için salona gelmediler. Te- kin Enerem'ın tek aday ola- rak girdığı kongrenin alışık olunmayan şekilde hafta ıçi yapılması ıse şaşkınlık ya- rattı. Davetıyeleriyle birlikte saatO9.3Ö'dan itibaren salo- na alınmaya başlayan dele- geler. üst aramasının uzun sürmesi nedeniyle bir süre "kongreyi protesto" ettıler. İçeriye gırenlenn ısimleri Çok sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan kongrede. içeriye silahla girilmesine izin verilmezken Çil- ler'in korumalannın. bellerindeki tabancalan göstererek görev yaprıklan görüldü. birkaç adım aralıklarla kurulan üç ayrı ma- sada oturan hostes kızlartarafından. davet- lilerin "isyanına" neden olacak şekilde üç kezayn ayrı alındı. Salona kurulan üç dev ekrandan birisi gı- nş kapısını gösterirken diğer ikisinden ise kongre başlayana kadar Tansu Çiller''ın yur- tiçi ve dış\ gezılerinden gönıntüleraktarıl- dı. İstanbul İl Başkan Yardımcısı \e MÜ- YAP Başkanı Şahin Özer'ın katkılarıyla "sanatçı akınına" uğrayan kongrede. Top- kapı Orkestrası üç solist eşliğınde kongre başlayıncaya kadar konser \erdi. Muhalif kanadın etrafında toplandığı TBMM Başkanı HüsamettinCindoruk'un "Kongre değil konser" tanımlamasına uy- gun olarak geçen kongrenin ortalannda. or- kestranın çaldığı müziğe Başbakan Tansu Çiller'in konuşmasınabaşlamadan önce 15 dakıka ara verildi ve sanatçı İzelsahneye çı- karak şarkı söyledi. Aralannda HünerCoş- kuner, Hakan Peker. Ferda Anıl Yarkın, Ya- şar Alptekin,Güllü. V'ahdet V'ural, Uftık Bi- gay' ırı da bulunduğu bir çok sanatçı da Şa- hin Özer'in davetlisi olarak kongreye katıl- dı. Çiller'in uçağının İstanbul Havaalanı'na inişı. Çiller'in helıkoptere bınişi ve Hilton'a varışı da yine ekranlar aracılığıyla naklen yay ımlanarak salondakı misafırlere ızletti- rildı. Çiller'le bırlikte Emniyet Genel Mü- dürü Mehmet Ağar da Hılton'a geldi. Beşdakıkaylasınırlandınlan konuşmalar boyunca sürekli parti ıçı muhalefet ve Hü- samettin Cindoruk'un "partiye nasıl zarar verdiğinden" söz edıldi. Altı genel başkan yardımcısı. genel mu- hasıp, genel sekreterin yanı sıra 45 millet- vekili de kongreye katılarak güç gösterisı yaptı. Yabancı misyon şeflerinin yanı sıra ara- lannda Vitali Hakko'nun da bulunduğu ba- zı işadamlan da kongreye katıldı. tnter ve Lobi ajanslarına bağlı kırmızılı giysiler içersindeki 50 hostes kız. mısafırîeri tek tek yerlerine oturturken kongre için Sağlık Bakanlıgrnınikiambulansı.gezicibirsağ- lık merkezi ve salonun içinde acil yardım merkezi oluşturulduğu görüldü. Kongrede DYP'nin yeni propaganda şar- kısı da çalındı. DYP'li Gökberk Ergene- kon'un nişanlısı Nilüfer'ın "Eğrisi dogru- su" isimlı şark\sının "Kuzevlisi güneyüsi, doğulusu bahlısı, köylüsü kentüsiTansu Çil- ler'le" dıye degıştirilen sözlerinın D'S'P'nin yeni seçim şarkıst olduğu bildirildi. POLİTtKA GÜTNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Safsata... Kültür Bakanı ismail Cem'in hazırladıgı bır proje var. Güneydoğu'ya sanatçı çıkarması... Müzik, tiyatro, bale ve opera dalındaki kültür etkin- likleri bu kez Güneydoğu illerinde sürecek. Ekim ayın- da da Istanbul'da "Bosna konseri" düzenlenecek. Demek ki hükümet, ekim ayına dek görev başın- da... O zaman CHP'nin 'erken seçim atağı'run anlamı nedir? Bu soruya bir CHP'li yöneticinin verdiği yanıt olduk- ça ilginç: "Kurultay öncesi kimi bakanlanmtz şov yapmayı yeğliyor..." Şimdi Başbakan Tansu Çiller köşeye mi sıkıştı? Bi- zim anlı şanlı aslan sosyal demokratlar yoksa ufukta bir şey mi gördüler? Necmettin Hoca ıle Mesut Yılmaz "erken seçim istiyoruz" dedikten sonra CHP'lıler de koroya katılı- yor: "Sonbaharda erken seçim istiyoruz..." Birilen bizi süreklı olarak kandınyor.... Bakın, CHP'li bakanlardan Onur Kumbaracıbaşı- ne diyor: "Herbakanın sıkıntısı var. Hükümette işleryürümü- yor. Eğer hükümet yürümüyorsa bunun gereğiyapıl- sın. Ara seçim yerine erken genel seçime gidilsin..." Onur Bey'e göre hükümette işler yürümüyor... Tanı doğru... Ancak ortada bir gerçek daha var: Hükümette iş- ler ne zamandan beri yürümüyor? Bize kalırsa Süleyman Demirel'in Cumhurbaşka- nı seçilip, Erdal İnönü'nun "benden bu kadar" de- yip Tansu Hanım'la Murat Bey'in ortaklık kurmasın- dan sonra hükümette işler birtürlü yürümüyor... Eh, bu arada CHP'de kan yitimi sürüyor. Kurultay havası ıse kimilerinin üzerine bir 'kâbus' gibi çökü- yor. Herkes birbirine koşuyor, formüller üretiyor... Ali Bey, Hasan Bey'e; Rüstem Bey, Kâmil Bey'e so- ruyor: "Ne yapalım, ne edelim?" Alı Bey: "Tansu'yu köşeye sıkıştıralım, ANAP'la işbirliğiya- pıp erken seçime gidelim..." Kâmil Bey tedirgin: "Tansu Hanım, 'evet' derse o zaman halimiz nasıl olur..." Hasan Bey: "Demez, demez... Tansu Hanım seçimden kor- kar..." Rüstem Bey: "Vallahi ben erken seçime karşıyım. Benim bir da- ha Meclis 'e girmem olanaksız. Seçim bölgemde ha- va lyi değil. Işçiler ayakta. Asgari ücretle çalışıyor hepsi. Her gittiğimizde beni yuhalıyorlar..." Ali Bey bir kahkaha atıyor... Ardından da ekliyor: "Bizim Ziya HalisV gönderelım senin seçim böl- gene..." • • • Bizim sizlere yukarıda anlattığımız küçük bir öykü. Içinde 'beyazyalan' olan ama politik yaşamda sık sık rastlanan bir öykü. DYP içinde Tansu Hanım'ı sıkıştırma operasyonu- na CHP'nin katılması oldukça ilginç. Üsteiik bir de Cumhurbaşkanı Süleyman DemirePin şu sözleHhe kulak verin: "Sonbaharda hareket olur..." Elbet bu hareket, Kuzey Irak topraklarına değil, Tansu Hanım'a yönelik olacak. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ne diyor? "Siz asıl cümbüşü 2 ekimden sonra görûn..." Kültür Bakanı İsmail Cem ise aynı tarihlerde Gü- neydoğu'ya 'kültür aşısı' ile Istanbul'a 'Bosna kon- seri' düşünüyor... Ya CHP'li Ali Bey, Kâmil Bey ve diğerlerı? Onlar da bir daha milletvekili seçilemeyecekleri- ni... Acı ama gerçek olan budur... Koskoca bır siyasal parti gıderek erimektedır... Eriyen bir başka siyasat parti de DYP değil midir? Ama 'medya'; teşviklerle, kredilerle nedense 'bugi- dişi' görmemekte, TOBB' nin 'Kürt raporu' ile sıyase- tin gündemini değıştirmektedir. DYP, Istanbul'da il kongresi mi yapıyor yoksa halk konseri mi? Yanıt, Cindoruk'tan geliyor: "Onun adına kongre değil konser derter, eğergit- me durumum olsaydı Rumelihisarı'ndakileri tercih ederdim..." • • • CHP, erken seçim için bastıracak mı ya da sonba- harda hareket olacak mı? Birincisi uzak olasılık, ikincisi ise Hüsamettin Cin- doruk'ın TBMM Başkanlığı'ndan istifasından sonra başlayacak olan DYP içindeki savaşımın ağııiığına bağlı... Ya sonbahara dek PKK'nin kökü kazınacak mı? Tansu Hanım öyle söylemişti ama durum şimdilik galiba bir başka sonbahara kaldı. Bu arada Devlet Bakanı Nafiz Kurt, dün bizi tele- fonla arayıp Güneydoğu'daki 'tütün vurgununa' iliş- kin bir açıktama yaptı. Şöyle dedi Bakan Kurt: "Tütün vurgunuyla ilgili yazdıklarınız doğru. Top- layıcı denilen kişilerin belini kırdık. Işbirliği yapanlar yargılanıyor. Güneydoğu'da 430milyon kilo olan tü- tün rekoltesi 60 milyona indi birden. Ihmalden ötü- rü paralanmız gitti. Yüzde 100 değil ama mümkün olduğunca olayı bitirmeye çalışıyoruz..." Dyas Aktaş'm sekreterine dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı, DYP Sam- sun Milletvekili tlyas Ak- taş'ı Meclis'te vuran sekre- teri Farma Akıntürk hak- kında "tedbirsizlik ve dik- katsizlik sonucu yaralama- ya sebebiyet ve ruhsatsız si- lah taşımak" suçlanndan dava açtı. Akıntürk, savcılığa ver- diği ifadesinde. silahın. ruhsat alınması konusunda yardım istediği Aktaş ince- lerken kazayla ateş aldığını öne sürdü. TBMM'deki son silahla yaralama olayından sonra. Meclis Başkanı Hü- samettin Cindoruk. Mec- lis'e silahla gırılmemesi için tçışleri Bakanlığı'na yazı yazdı. Ankara Cumhu- riyet Başsavcısı NazmiŞar- van olayla ilgıli soruştur- manın sürdügünü belirte- rek "Eğer silahın Jhas Ak- taş'ın elinde patladığını tes- pit eder ve Farma Akın- türk'ün de 20 günden fazia doktor raporu alnıası halin- de, dokunulmazlığımn kal- dınlması için Aktaş hakkın- da fezleke hazırlayıp Mec- lis'e gönderebiliriz" dedi. Şarvan, Akıntürk'ün. TCK'nın 459. maddesi uyannca yaralamaya sebe- biyet suçundan 6 aydan 30 aya kadar hapis \e ruhsatsız silah taşımaktan da 6 aya kadar hapis istemiyle yargı- lanacağını bildirdi. Olayla ilgili soruşturma- yı yöneten Cumhuriyet Savcısı Fahri Artunç, "Ruhsatsız silah Meclis'e nasıl sokuluyor? Bu konu üzerinde duruyor musu- nuz?" sorusunu, "Demek ki Meclis'e de ruhsatsız si- lahla girilebiliyormuş. Gi- din bu soruy u Say ın Cindo- ruk ile Meclis'in güvenliği- ni sağlayan polis müdurieri- nesorun" diye yamtladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle