Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE HABERLER Oto galericisiıe silahlı saldın • İSTANBUL(AA)- Fatih'te Sedat Se\ ınç adındaki otomobil galerisi sahibı, Hasan Heybetli'nin yegeni olduğu bildirilen Hakan Heybetli tarafindan ayağmdan kurşunlandı. Halıcılar Caddesi'nde saat 16.45'te mevdana gelen olaydan sonra ayağından tek kurşun yarası bulunan Sevinç l.Ü. Tıp Fakültesi'ne kaldınlarak tedavı altina alındı. Yetkılıler. olayın Hasan Heybetlı ıle bir ilgısinın bulunmadığını. alacak- verecek meselesınden kaynaklandığını söylediler.. Hrar davası • İZMtR(Cumhuriyet Ege Bürosu)- Buca Cezaevi'nden 4 Devrimci Sol üyesinin kaçmasıyla ilgili 23 kışi hakkında 3 ile 8 yıl arasında değışen hapis cezalan istemiyle dava açıldı. Firar nedeniyle açılan davada cezaevi görevlileri ıkincı müdür Şeref Baysal ve gardiyanlar Ali Uyar. Hüseyin Eşıktaş. Gökhan Alabay. Memduh Koçlan, Turgay Çaglı, llhan Yıldız. Hasan Karayel. Özcan Halkan. Yusuf Dostel, Birol Kalneci. Adnan Ay, Yılmaz Agdaş. Necmettin Aktürk hakkında 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. baskısmı kınadı • Haber Merkezi - Birleşik Sosyalist Partı Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Atilla Ayiemur. Gaziantep HADEPllMerkezi'nde mahkum ve tutuklu yakınlannın başlattığı açlık grevinın bahane edilerek BSP II Merkezi"nın de bulunduğu binanın polis ablukası altına alınmasını kınadı. BSP il yöneticılerınden Özcan Polatbilek ve Hılmı Özcan'ın polis taraftndan gözaltına alındığını kaydeden Aytemur. "Polis. parti faaliyetlerinı engelleyemez" dedi. KISA KISA • Türkive Denizcilik Işletmelerine (TDİ) ait Caddebostan ve Mustafa Aydoğdu adlı vapuıiar, Haydarpaşa mendireği girişinde çarpıştı. Kazada ölen ya da varalanan olmadı. • Ümranıye-Dudullu'da GezmişÇelik yönetimindeki araç. yolun karşısına geçmek isteyen Emine Karapınar'a çarptı. Karapınarolay yerinde öldü. • İlsküdardaHarifeÇil (87) adlı kadın. 4'üncii kattaki evinin balkonundan düşerek öldü. • Fatih Ahmedıye Guraba Hüseyin Aga Mahallesi'ndeki Karakuş Birahanesi'ne iki molotofkokteyli atıldı. Molotofkokteyllennden birinin patlaması sonucu birahanede küçük çapta hasar meydana aeldi. • Beyoğlunda 5 katiı Acıman Han'da diin yangın çıktı. Cemal Özyurt'a ait a\ize kaplama atölyesinde çıkan yangında ölen ya da varalanan olmadı. • Istanbul Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. dün. Okmeydanı köprülü kavşağı temel atma töreninine katıldı. H Gaziosmanpaşa'da bir kuyumcu dükkânını silah zoruyla sovan 4 kişi kaçmaya çalışırken. gaspettikleri altınlar ve bir tabancayla birlikte vakalandı. PKK lideri Öcalan, ABD'nin çıkarlanna bugüne kadar zarar vermediklerini söyledi Apo, ABD'den yardnn istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PKK lideri Abdullah Öcalan, ABD Dışışlen Ba- kanlıgı'ndauzun yıllar görev yapan emek- lı diplomat David Adolph Korn'a yazdığı mektupta, ABD çıkarlanna hiçbır zaman saldırmadıklannı belırterek destek istedi. Öcalan. "Gerçekten demokrasiye inancı- nız varsa, yapmanız gereken tek şey, insan haklannı sa\ unan. demokrasi mücadelesi veren hareket olduğumuzu görmenizdir" görüşünü savundu. PKKnın federasyon- dan yana olduğunu da bildiren Öcalan, "Sizler kadar bağımsız büy ük bir devlet ol- mak istemivoruz, tek ulustan oluşan bir Amerika kadar federalizm istiyonız" görii- şünü dile getirdi. Korn \e Öcalan'ın karşılıklı yazdıklan mektuplar. Amerikan hukümeti tarafından yayımlanan 27 Temmuz 1995 tarihlı "F- BIS- Foreign Brodcast Informarion Servi- ce" bülteninde yeraldı. Stratejı Grubu"nun 15 günde bir yayımladıgı "Gündem adlı bültende yer verilen habere göre, 1957- 1988 yılları arasında ABD Dışisleri Ba- • Eski ABD Dışisleri görevlisi emekli diplomat David Adolph Korn'a bir mektup yazan Abdullah Öcalan, PKK'nin demokrasi mücadelesi veren örgüt olduğunu ileri sürerek, "Türkiye'nin sert tutumunun kınlmasına yardımcı olun. Federasyondan yanayız" dedi. kanlıgı'nda görev yapan emekli diplomat Korn, Kiirtler ve PKK konusunda yaptığı araştırma için Öcalan'a yazılı soru sordu. Korn'un, Öcalan'ın yanıtlamasını iste- diğı 9 soru arasında, "PKK'nin Türkiyeli Kürtlerin aktif yardımını alması". "Siyasi çözüm önerisine Türkive'den aldığı >anıt". "ABD'nin PKK'yiterörist bir örgüt olarak görmesine ilişkin tepkileri". ''Türkive ve bazı ülkelerin PKK'nin kendisini eroin sa- tışıvla finanse etmesiyle ilgili görüşleri" ve "PKK'nin hiç \Bl)kuruluslanveyakişile- rini hedef alıp almadığı" konulan yer aldı. Öcalan, Korn'a gönderdiği yanıt mektu- bunda, "llk kez Amerikan devietinde görev almışbirdiplomatın PKK'yeilgigösterme- sineçokönem verdiğuıi" belırterek "Sizler- le birlikte ABD'nin bizler hakkındaki gö- rüşlerinin daha gerçeklik payını temsil ed- er duruma geleceğine inancımı belirtmek istiyorum" dedi. ABD kadar federalizm PKK'nin Amerikan kurum ve kişilerine karşı hiçbireyleminin bulunmadığını vur- gulayan Öcalan. mektubunda şu görüşlere yerverdi: " Biz nerede ABD çıkarlanna saMırmtşız da. ABD de bizinı üzerimize geliyor? Her gün demeç üzerine demeç veriyor. "Türki- ye'nin PKKye karşı mücadelesıni destek- liyoruz" diye. Desteğe ihtivacı olan Türkive değildir. Gerçekten demokrasive inancımz varsa. yapmanız gereken tek şey; insan hak- lannı savunan. demokrasi mücadelesini ve- ren hareket olduğumuzu görmenizdir." Türkiye'nin PİCK'ye karşı sert bir polı- tika 'izlemesinden de yakınan Öcalan, ABD'den yardım istemini yineleyerek. "ABD'nin özelükle sizin vasıtanızla görme- si gereken gerçek budur. Bu taştan duvar- lan yumuşatmak için çabalannıza ihtiyaç vardır. Bu sizin görevinizdir de" görüşünü dıle getirdi. Öcalan, federasyondan yana olduğunu ve "bağımsız büyük bir devlet olmak iste- mediklerini" de vurgulayarak. şunları kay- detti: "Siz aynı ulussunuz. neden federal bir sis- tem uyguluyorsunuz? Hem de 52 federe devletiniz \ar. Amerikan bağımsızlık sava- şında son derece terörist anlama gelebilecek birçok eylem biçimleri denediniz ve Ame- rikan ulusal kurtuluşunu böyle sağladınız. Kaldı ki. bizler, si/ler kadar da bağımsız büyük bir devlet olmak istemivoruz. Tek ulustan oluşan bir Amerika kadar federa- lizm istivoruz." Tartışma sürüyor TOBB raporuna CDoğu1dan destek Haber Merkezi-Türkiy e Odalar ve Borsalar Birli- öı'nce (TOBB) siyaset bi- fımcı Prof. Dr. Öoğu Er- gil'e hazırlattmlan "Gü- neydoğu Raporu">la ilgı- li tartışma sürüyor. Rapor siyasiler başta olmak üze- re ceşitli kesimlerin tepkı- sini çekerken, bölgedekı kuruluşlardan destek gör- dü. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanvekilı ŞehymuzDi- ken "Rapor, bölgede yaşa- nan drama, akan kanın durmasına uzun vadede materyal olabilir" dedi Helsınki Yurttaşlar Derne- ği de tepkinın kaynağının "bilgiden korkmak" oldu- ğunu belirtti. Yayımlandığı günden bu yana yoğun tepkilere he- def olan Güneydoğu Ra- poru'nu deöerlendiren DTSO BaşkanCekilı Şeyh- muz Diken. "Rapor üze- rinde kopanlan fırtınalar biraz tepkici ve aceleye gel- miş gibi. İ zerinde konu- şanlann büyük çoğunluğu, henüz bu raporu aynntılı incelememişler gibi geliyor bana"dedi. Üzerinde ko- nuşmak için raporu tüm aynntılanyla iyice ıncele- mek. tartışmak gerektiği- nı \urgulayan Diken. bu- güne kadar böyle bir çalış- mayı parlamentonun yap- ması gerektiğini kaydede- rek şöyle konuştır. " Bu sese kulak vermek lazım. Bu ilkçalışmaolma- sı nedeni) le nıutlaka eksik- ler, vanlışlıklar da olacak. Herkesin zaten katılması beklenemez. Onaylanma- vacak taraflan da olacak. Ama bu ilk çahşmadır. Tar- tışılmalı, hem de derinle- mesine tartışılmaİL müm- künse daha başka birim- ler, kurumlar tarafından, buna inanılmıyorsa. güve- nilmivorsa daha gerçekçi- leri vapıimah." Helsinki Yurttaşlar Derneği Helsınki Yurttaşlar Der- neği'nce yapılan yazılı açıklamada "Raporun va- \ımlanmasına gösterilen tepki. bilgiden korkan, körleşmiş siyasetçilerin bil- dikleri ama toplumdan giz- lemeye çalıştıklan her şey i kendiliğinden gözler önü- ne serdi" denıldi. Açıkla- mada araştırma. inceleme. düşünme yolunun açık tu- tulması istenilirken. kürt sorunu konusunda herke- sın araştırma yapması, herkesin gerçeği yakala- maya çalışması ve düşün- mesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada. şöyle de- nildi: "Türldye'yi asıl bö- lünme tehHkesine sürükte- yen şey 'bölünme' korku- sunu yayanlann telaşı ve cadı kazamdır. Türkive'de süren silahlı çatışmayı sona erdirecek cesareti ancak bürün topluma bir hastalık gibi yay ılan, bizi otosansü- re süriikleyen, içimizdeki 'bölünme korkusu'nu ye- nerek gösterebiliriz. Süre- giden silahlı çatişma.şu an- da çözüm önerilerinin tar- nşılınasını gerektiriyor. 11- kenin dar görüşlü siyasi seçkinlerine rağmen tartış- ma başladı. Bir çpk görü- şün tartışıimasıyta Türkive "bır çözüm'üretecek." Devlet, eski korucularına sahip çıkmadı Göçerlerin kaderi çadırlar ERGUN AKSOY VAN-Köyün ileri gelenlen muhta- rın evinde toplanıyor. Tartışma tartış- mayı doğuruyor. Orta yaşlı köy koru- cusu tartışmaya noktalıyor: "Cöçmekten başka çaremiz \ok..." Gün ışımak üzere, herkesevineda- ğılıyor. Taşınabilireşyalar toplanıyor. Kimi araçlarla kimi yürüyerek. İlk du- rak Çukurca. Köy koruculan silahla- nnı teslim ediyor ve ardından ver eli- ni Van. Hakkân'nin C'ukurca ilçesine bağlı Çağlayan köylülennin öyküsü ı- kı ay önce böyle başlıyor. Çağlayan- lılar. Van Valiligi'nın yardımıyla mer- keze bağlı Beyüzüm Köyü'nde Kızı- lay çadırlanna yerleştiriliyorlar. Be- yüzüm Köyü'nün Van'a uzaklığı 15 dakika. yolu toprak. 150 çadırda yak- laşık 700 nüfus barınıyor. Kadınlar çamaşır yıkama telaşın- da.erkeklergezinivor Herşeydenha- bersız çocuklar i>e o\un oynuyor Isı Geçmişte konıculuk yapan. ancak \ an'a sığınan Çağlayan köy lüleri dc% lete kırgın. Cenazeleri Alevi inancına göre deftıetmek için özel kurum oluşturuldu Alevilerden cenaze organizasyonu MİYASE İLKNUR Gurbetçı olarak yurtdışında yaşamlannı sürdüren Aleviler. cenazelerinin yurda nakli konusunda camilerde örgütlü bulunan aşın dinci gruplar tarafından çıkarılan güçlüklere son \ermek ve kendi inançlanna göre gömülmek için özel bir fon ve kurum oluşturdu Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu bünyesinde oluşturulan "Cenaze Nakli Yardımlaşma Fonu" sayesinde yurtdışındakı Aleviler. cenazelerini artık camiiye götürmek ve Islamın her şartı için bin DM ödemek zorunda kalmıyor. Cenaze Nakli Yardımlaşma Fonu'na yılda 200 mark ödeyen Alevilenn. kendisi ya da ailesınden birı yaşamını yıtirdiğı takdirde cenazelen ceme% i \e dergâhlarda dedeler tarafından Alevi inancına göre kaldınlarak özel ambulans uçaklarla Türkiye'ye göndenliyor. Türkıye'de yine Ale\i örgütleri tarafından cenazesi karşılanarak ambulansla memleketinde toprağa \eriliyor. Bu amaçla yurtdışında fon • Cenazelerinin Türkiye'ye nakledilmesi karşılığında diğerlerine oranla 5 kat fazla para talep eden Islamcı gruplann istismanndan ve aşağılamasından kurtulmak isteyen Avrupa'daki Alevi gurbetçiler, harekete geçti. oluşturan ve birşirketle anlaşan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu'nun gönderdiği cenazenin Türkiye'deki işlemlerini ise Ankara'da Hacı Bektaş Velı Vakfı. lstanbul'da ise Karacaahmet ve Şahkulu Dergâhlan yürütecek. Cenaze Nakli Yardımlaşma Fonu'nun kuruluş amaçlan ve yaptığı işlemlerle ilgili olarak Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreten Turgut Öker şu bılgileri verdi: "Yurtdışındayaşayanların cenazelerini \urda getirmesi en önemli sorunlann başında geliyor. Aunan makamlannın çıkardığı bürokratik güçlüklerin yanında camileri parselleyen aşın dinci akımlann çıkardığı güçlükler cenaze sahihini adeta bunalmor. Cenaze sahibine hem maddi hem nıane\ i işkence çektirilivor. Eğer cenaze sahibi \le\ i ise, çekilen işkence ve ödenen fatura daha da ağıriaşıv-or. Biz bu fonu oluşturmadan önce mekân ve bu konuda hizmet \eren özel bir kurum olmayışından cenazelerimiz zorunlu olarak camilere götürülüvordu. Avrupa'da özellikle de Alnıama'da radikal Islami akımlann istilası altında bulunan camilerde 'sağiığında camiye gelmeyenın öldüğünde camide işi ne?" denilerek Alevi cenaze sahipleri aşağılanıvor ve islamın beş şartını yerine getirmedikleri gerekçe gösterilerek her şart için bin DM para alıtmordu. Bu aşağılama ve para gasbı bizleri çok rahatsız edivordu. Aynca cenazelerimizi Alevi inancı gereğince kaldıramadığımız için eziklik vaşıutrduk. Daha hassas olan vaşlılanmızın bizi uyarması ve rahatsızlıklannı dile getirmesi sonucunda böy k> bir organizasyona gerek duyduk." 40 derecenın üzerinde. Çağlayanhlar de\lete kırgın. Cadırkentin muhtan Abdullah Day an. "V ıllarca devlete ko- rucu olarak hizmet ettik. ödülümüz çadırlar olmamalıydı" dıye tepkı gös- teriyor. Neden göç ettiklerini soruyo- ruz. bır solukta yanıtlıyor: "Can güvenliği." Sözlerini sövle sürdürüyor. "Köyümüzde askerier vardu daha sonra ilçeye çekildiler. Bizleri yalnız bıraktüar. PKK saldınlarına tek başı- mıza göğüs gerdik. Ancak bizden buraya kadar. Daya- nacak gücümüz kalmadı. Tüm köyü boşalttık ve Van'a sığındıkl" Dayan'a kısa sorular so- ruyoruz ve kısa yanıtlar alı- yoruz: - Terör sorunu nasıl çö- zümlenir? - Ne bıleyım. - Peki bu iş silahla çözüm- lenir mi? - Valla devlet silahla baş edemez. Zordur, çok zordur. Tabii silah da olmazsa gene zordur. - O zaman ne vapılmalı? - Onu de\ let bılir. Duşün- cemiz şudur: Koruculuk yaptık. ama yine kendımizı koruyamadık. Göçmek zo- runda kaldık ve canımızı zor kurtardık. Eşyalanmızıntü- mü köyümüzde kaldı. Sohbete Faris Tunç da ka- tılıyor. O muhtardan bıraz farklı düşünüyor "Kaç seneden beri bu olaylar de\am ediyor. De- \amlı öMürmekle. ölmekle, yakalamakla bunlar bitmi- vor. Ancak. silahla çözülmü- yor. Başka bir çözüm yolu denensin." Tunç. konuşmasını şöyle noktalıyor "Ben bu kadar insanın öl- mesini, göç olmasını istemi- yorum. Bu mesele böyle çö- zülmez." Çadırkentte su ve elektrik yok. Çağlayanlılar devletin yaptığı gıda yardımıyla ya- şamlannı sürdürmeye çalı- şıyor. Cocuklann ve gençle- nn büyük bölümü hiç okul yüzü görmemiş. Çoğu Türkçe konuşamıyor. \le- nav Değen çadırkentteki gençlerden sadece birisi. Yaşı 18. çalışmak istiyor Devlete. "Bizeişverin" çağ- nsında bulunan Menav, ça- resızliğini şöyle dile getıri- yor: "Kışın bu çadıriann altın- da ne yapacağız?" Çadırkentte hava karar- mak üzere, insanlar yavaş yavaş çadırlanna çekiliyor. sıcak hava yerinı hafif bir serinliğe bırakıyor. Çadır kentın muhtan Abdullah Dayan. Çağlayanlıların or- tak isteğini şöyle dıle getıri- yor: "Devlet can güvenliğimizi sağlasın. bizler köyümüze geri dönmek istiyoruz." PERŞEMBE ORHAN BURSALI Devlete Yapışmak 12 Eylül 1980 öncesi kanlı olaylarının taraflarından biri olan MHP'ye bugün yenı kaftanlar giydiriliyor. Parti ve liderine, ''Türkıye'nin tam da ihtiyacı olan", "uzlaşmacı ve sağduyulu" kımliği yakıştırılıyor. MHR 1980 öncesinde darbeye yol açan ortamın yaratılmasında hem sola hem de pariamenter düze- ne karşı koç başı olarak kullanıldı. Sonra da darbe- ciler tarafından bır kenara kondu. Bugün ise MHP. devletin izleyeceği ana siyaset- leri belirleyenlerin yeniden gözdesi durumunageldi. MHP ve Türkeş nadide bir çiçek gibi el üstünde tu- tulmaya başlandı. Toplumun yağlama, yıkama ve cilalama odaklann- ca MHP ve Türkeş. yenı bir imajla sunuluyor. MHP'nin, seçmen oylannın yüzde 15'ini toplayaca- ğı bile ileri sürülüyor. Öyle kı aydın kesim de Refah mı MHP mi tercihi ile karşı karşıya bırakılıyor. Kırk katır mı kırk satır mı? Seç seç beğen! Nereden nereye! • • • Bütün bu yaldızlamalar içinde doğru olan. MHP'nin milliyetçilik dalgası ile birlikte, özellikle dev- let içinde hızla tırmanmakta olduğudur. Dikkat ederseniz MHR kurulan hiçbir hükümete muhalefet etmemekte. Tersine iktidarlara destek ve- ren bir politıka ızlemekte. Çünkü partinin seçimle tek başına ıktidara gelme şansı en azından görünür gelecekte yoktur. iktidar olma stratejisini devletle özdeşleşmek üzerine kurmuştur. Bu, devleti ele ge- çirme politıkasıdır. Türkeş, hükümetlerin üçüncü ortağı durumunda- dır. Verdiği desteğın karşılığını da, etkin devlet kad- rolarının MHP'ye devredilmesi ile fazlasıyla almak- tadır. CHP'nin iktidarda olması bile bu gelişmeyi ön- leyememektedir. MHP, bu politikalar sonucunda bugün yalnızca or- du, polis örgütü ve özel tim gibi devletin askeri ve yarı askeri güçleri içinde değil, Sağlık, Içişleri ve Mil- li Eğitim gibi alanlarda da etkindir. • • • Biliyorsunuz, 1980 darbecileri Türkiye'ye Türk-ls- lam sentezı kaftanını giydirdiler. Darbeci generaller, 10 yıllık bu ara dönemde Türk-lslam sentezinin Is- lam kanadına büyük devlet desteğı vererek Refah'ın dal budak salmasına zemin hazırladılar. Ancak şeri- atçı ideoloji. devlete ve ıktidara el uzatınca birden tehlike çanları çalmaya başladı. • • • Tahterevalliyi bilirsiniz. Türkiye'de yıllardan beri Türk-lslam tahterevallisi oyunu oynanryor. Şimdi sı- ra Islam tarafının aşağıya indirilıp Türk tarafının yu- karıya çıkanlmasına geldi. Üstelık devletin etkin güç- lerinın MHP'lileştirilme hızına bakılacak olursa, tah- terevallınin Türk tarafı oldukça uzun bir süre yukan- da kalacağa benzer. • • • Devlet içindeki ve dışındaki birçok bukalemunun renk değiştirmesi de bunu gösteriyor. Türkiye Barolar Birliği 27 yaşında Şeriatçılara karşı savaşımda ödün yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye Barolar Birliği'nden. kuruluşunun 27 yıldönümüdolayısıyla yapılan yazılı açıklamada. TÜTk toplumunu ortaçağ karanlığına çekmek. şeriat düzeninı yerleştirmek ısteyenlere karşı mücadelede asla ödün \enlmeyeceğı belirtildı. Açıklamada. "Bizi tehditlerle, öldürmekle .Mİdıramazlar, geriletemezfcr" denildı. Son zamanlarda ülkede devlet işlerinde hukukun üstünlüğünü bır kenara itıp dını üstün kılma gayretlerının alabıldiğıne hızlandığına ışaret edilen açıklamada. "Yarlığını ve demokratik yaşamını demokratik. laik hukuk devletine \e demokrasiye borçlu olanlar. bindikleri dalı kesmek için anlaşılmaz bir duvarsızlıkla çaba sarf ediyorlar" görüşüne yer \enldi. Faıli meçhul cinayetlere kurban giden avukatlann sayısının artmaya başladığı savunulan açıklamada. hangi nedenle işlenmiş olursa olsun. avukatlara karşı ışlenen cınayetlerın aydınlatilması geTektığı vurgulandı. Açıklamada. şu görüşlere yer \erildi: "TBB ve barolanmız. laik toplum düzenine. cumhuriyete, demokratik hukuk devletine yönelik tehlikeleri her zaman vurgulamış, aklın, bilimin, çağdaşlığın ışığında üzerine düşen görevleri eksiksiz yapmaya çalışmıştır. Türk toplumunu ortaçağ karanlığına çekmek. şeriat düzenini >erleştirmek. de\ let işlerinde dini üstün kılmak. ulusu tekrar ümmet vapmak istevenlere karşı mücadelemizde asla ödün vermeveceğiz. Bizi tehditlerie. öldürmekle vüdıramazlar. geriletemezler. Bir Ali Gündav "ı öldürenler, binkrce Ali Gündav 'ı karşılanna aldıklannı asla unutmasınlar." Avukatlık Yasası değışıklığinın. TBVİM'nin bu çalışma dönemınde gerçekleştın lemediği. gerçekleşmesi için gelecek dönemde ısrarla üzerine gidileceği kaydedilen açıklamada. şöyle denildı: "TBB'nin Hâkimler ve Savcüar Yüksek Kurulu'nda ve Anavasa Mahkemesi'nde temsikri üve bulundurnıasL Anavasa Mahkemesi'nde dava açması gibi temel konulardaki mücadelemtzi gerilemeden sürdüreceğiz." Y e n i a d r e s i m i z . R E P R O R E K L A M A J A N S I A . Ş . Dıtalıtaş. EmırtıaT Caddesı 137. Beşıktaş 80700 Istanbu) Telefon (212) 258 6677 Fax (212) 227 8941 PERA AJANS • En az 3 yıl ajans deneyimli MetinYazan • En az 3 yıl ajans deneyimli, • Macintosh ortamına aüşık SanatYönetmeni • En az 2 yıl ajans deneyimli, • Freehandve Quark}<Press programlanyla çalışabilen, • Renk aynmı ve baskı işlerinde bilgili (İllüstrasyon yapabilmek tercih nedeni olacaktır.) Tasanmcı Grafiker aramaktadır. İlgililerin 293 89 78'dan Nurşen Demir ile görüşerek randevu almaian rica olunur. UNİVERSİTE ADAYLARI Üniversiteyi kazananlann tam listesi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin SINAV SONUÇ Bugün bayilerden isteyin. ! D.ıfiılım. YAYSA1, lı-l 51S 1(1 <K> ROMANLARINIZ VE ANSlKLOPEDtLERlNlZ YERİNİZDEALINIR. Tel:554 08 04 Öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. M. KEMAL GEMlCtOĞLU Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN ÖZES Antalya'nın Ibradi ilçesınden aldısım F 05-363143 no'lu nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. VOLKANALTAY Nüfus hüviyet cüzdanımı ve sürücü belgemı kaybettim. Hükümsüzdür. YAHYA ASLANTAŞ