03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE 14 KULTUR 'Altuı Post' Sınırlar ötesi mi?• Oyunun konseptini Çetin Ipekkaya "Olmak ve Sahip Olmak" olarak koymuş. Oyunun sonunda '"altın post"a "sahip olunuyor", bunu görüyoruz, ama "olunuyor mu"? Bunu ne yazık ki göremedim. Zaten "olmak", "sahip olmak" kadar kolay değil elbette. E.MRE KOYÜNCUOĞLl Geçen günlerde Rumelihisarı'nda Istan- bul Büyükşehir Beledıyesi Şehır Tiyatro- lan ve tıflis Şehir Tiyatrosu ortak yapımı "Altın Pöstv> oyununu izledik. Yunan mito- lojisindeki aynı adlı efsaneden yola çıka- rak oyunlaştınlan "Altın Post"un toplam bütçesı on milyan aşacakmış.. Büyük bir heyecanla beklenen \e daha sahnelenme- den "uluslararası thatro alanında güçbir- liği açısından çok büyük bir olay" olarak lanse edilen oyunun yönetmenleri Çetin İpekkaya ve Sandro Mrevüshvüi. Oyunun broşüründe şöyle sözlere tanık oluyorsunuz:"Ha\di21.\Tiz>Tİa!",'*ikimr - n üslubun.özelliklerini kavbetmeden... ka>- naşmalan", "Anadolu halk rhatrosu oyun- culuğu Ue Gürcistan (Kolhida) halk tiyat- rosu oyunculuğunun karşılaşürmalan_", ya da "..Postmodem bir proje denebiHr". Bu sözlerin hepsı kendı başına oldukça id- dialı ve söyledı|ıniz anda sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacağınız kavramlar. Altın Post, bir semboldür. Bir kahrama- nın "kahraman" olduğunu kanıtlaması için ulaşması gereken yer. madde, konum, mülktür. Bu v üzden; efsanede Iason, ülke- sinin etkisı altında olduğu kötü büyüyü bo- zacak "alttn posfu getirmek içın yola çı- kar. Ünlü mitolog Joseph CampeU, Doğu ya da Batı. modern ya da antık çağ mitle- rindekı ortak bir noktaya değınir: Hepsin- de kahramanlar bir "volculuğa" çıkar. Bu içsel. bireysel ve aynı zamanda da toplum adına yapılan bir hayat yolculuğudur. Hep- si de sonunda yolculuk sırasında edindik- leri deneyimle ve ulaşmak istedikleriyle (bu efsanede altın post) başladıklan nok- taya geri dönerler. Ve ışte, o zaman kahra- man olurlar. Bir anlamdagördüklerini.bil- diklenni, yaşadıklarını. kazandıklannı kendi toplumlanna sunarlar. Rumelihisan'ndakı "Altuı Ptost" oyu- nunda lason'un ve bir grup yiğidin yolcu- luğu, Argonotlann şımdıki Yunanistan sı- nırlanndakı şehri Iolkos'ta başlıyor; Lim- ni Adası, tstanbul Boğazı. Sinop ve son olarak Gürcistan sınırlanndakı Kolhis'te sona eriyor. Yani, altın postu ele geçırip, ge- riye yolculuk başladığı sırada. Her uğradık- lan yer, ayn bir kültürü temsil ediyor ve her durakta farklı zenginlikler kazanarak yol- culuklannı sürdürüyorlar. Oyunu Şehir Tiyatrolan Dramaturgu Tank Günersel ileTiflis Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Sandro Mrevfisvili ortaklaşa kaleme almtş. "Alün Post"un metni ol- dukça açıklayıcı bir metin, böylece olunca da oyunculuğa ve sahne diline pek alan tanı- mıyor. îki dilin aynı anda kul- lanılması açıklayıcı taraftnı gereğinden fazla kıhruş. Aynı zamanda, yine açıklayıcı ol- ması nedeniyle. dilin şiirselli- ğinin vurgulanması söz konu- su olduğunda büyük zorlama- larla karşılaşıyorsunuz. Örne- ğın şu repliklerde olduğu gibi: "-Ya çarpışan kayalar? -Ha evet, bir de çarpışan kayalar var_" Ve çarpışan kayalarla ıl- gili mitolojik bilgiler geliyor ardından. Ya da "'Biçareinsan- lara ateşi veren Prometeus- Ah Prometeus'un ciğerinden bir parça": burada da hem şiirsel- lık hem de gereksız açıklamalar dilin bü- tünlüğünü bozmuş. Evet. oyun söz agırlık- lı olmuş; ancak bu. yönetmenlerce savunu- lan "iki ayn kültfirün tiyatro anlayışlan, gelenekleri'*ni sahneye taşımaya ve 21. yüzyıl tiyatrosuna soyunmaya pek olanak tanımıyor. Oyunun metni sahnedeki hareketi kısıt- lamış. llk bölümde Türkçe ağırhklı metin- de, arada çerez şeklınde Gürcüce duyuyor- sunuz. Gürcü oyuncular da uzun uzun Türkçe konuşmalar arasında ne yapacak- larını bilemedikleri için, Türk oyunculann tersine, söylenenleri bol mimiklerle onay- lıyorlar. Tabiı oyunculuklar da birbinni tut- maz oluyor. lkinci bölümde ise ağırlık Gür- cücede olduğundan izleyici anlayamıyor, oyuna ilgi azalıyor. Anlaşılmayan sözler anlaşılmayan oyunu getiriyor. Sahnelemede ıse •*anlaşılama_vanlar"la oyun zırveye tırmanıyordu. Sahnede daireler çizen spot ışıklannın, çarpışan kayalar olduğunu. tepegöze çizi- len çizgilerin oyuncular üzerine yansıma- sının saldıran kuşlar olduğunu daha sonra anlıyorsunuz. Ancak. bu iddialı ışık kulla- nımının "zenginliği" burada bitiveriyor. Oyunun tümüne yayılmış bir ışık kullanı- mı ve dolayısıyla bir sahne anlatımını bu- lamıyorsunuz. Bu yüzden de neden o sah- nelerde böyle bir farklılık olduğu belırle- nemiyor. "Altın post"a adım adırn yaklaşı- lırken.herbölgedekı farklılıklannalgılan- masına yardımcı olacak temel unsurlardan. dekor ve kostüm de çok zayıf kalıyordu. Seçimleri bir anlam yaratmadığı gibı, ka- fanızda soru işaretleri bırakıyordu. Genel- de dönemin kostümlenne ağırlık verilir- Yayımlanmadan tezgâhlanan roman Günther Grass'ın yeni yapıtı şimdiden bestseller listelerine aday Külrür Servisi-Bır başyapıt da ola- bilir. sıkıcı bir roman da. Ama daha bir satırır.ı bile okumadan Batı bası- nı Günter Grass'ın yeni romanı "Eta VVeites FekTi (Gen'iş Bir Tarla) yere göğe koyamıyor. Yayınevinden verilen ilk bilgilere göre ağustos sonunda Avrupa'nın birçok ülkesınde aynı anda satışa sü- rülecek 784 sayfahk romanda 1989- 91 dönemınde iki Almanya'nın bir- leşmesinı 150 yıl süren savaşlan, ko- münist diktayı ve Stasi ajanlannı an- larmış Grass. Almanya için daha şimdiden 100 bin sıpariş alan romanın 12 dıle çe- v irisı de sürdürülüvor. Türkiye'de ise hangi yayınevi tarafından çevrilip, basıîacağı henüz bellı değil. r Kitabı elde etmeyi başa- ran eleştırmenleT ıse ba- sından farklı yorum- lar üretmeye başla- dılar. örneğin 15 Nisan tarihinde DieWoche'de'Us- ta Döndü' başlı- ğıyia öven eleştir- men Martin Lüd- ke. kitabın tamamı- nın okuduktan son- ra, 'Sıkıct olduğunu sövieyemernek ne kötü' diye bir yorumda bulundu. Grass'ın yeni kitabını basa- cak yayınevi 28 Ağustos tarihini seç- melerini de Goethe'nın doğum günü- nü bu kitapla kutlamak ıstedikleri • "Altın posf'a ulaşmadan önce, son aşamadaki savaş sahnesi, uzun yıllar dillerimizden düşmeyen Çetin İnanç'ın yönettiği, Cüneyt Arkın'ın başrolü o>nadığı "Dünyayı Kurtaran Adam" filminin ulaştığı absürd-komedi tarzına tiyatro alanında rakip oluyor. yan geçışleriyle anlamsız bir sahne şeklıni alıyordu. Hele hele demir yumruk Amy- cus'un (Pavle Nozadze'nın) kan ter ıçinde, oldukça bol mi- mikler ve beden dili ağırhklı sahnesınden sonra. uzun uzun tiradlar atan bir oyunculukla yeniden karşılaşmak. oyunda- ki kopukluklar zincirine altm bir halka olarak ekleniyordu. Başka bir sahnede kör kâhin Phineus'un kızına aktarılan hi- kâyenin anlatım biçiminde, Anadolu tiyatro kültürünün önemli bir parçası olan Kara- göz'e ve kukla tiyatrosuna gönderme yapılıyordu. Ancak. kukla olan oyuncu ile ipleri tu- tan oyuncunun hareketlennin birbinni tutmaması oyunun sahnelenmeye daha hazır ol- madıgını gösteriyordu. Tüm bu saydıklanmda tabii kı yal- nızca oyunculann değil, yönet- menlerin de büyük payı var. Sanıyorum. oyunculann per- formansının düşüklüğü biraz biz izleyiciler gibi "ne olup ne bittiğini anlamamalanndanr kaynaklanıyordu. İki ayn üslubun, özellikleri- ni kaybetmeden, birlikte kay- naşmalannı, Anadolu halk oyunculuğuyla Gürcistan (Kolhida) halk tiyatrosu oyunculuğunun karşılaşmalannı hedefleyen bıroyundabir de bakıyorsunuz, Limni Adası yeniden keşfedilmiş. Yani, Saffho'nun adası. ka- dınlann adası Lesbos. Bu adada efsaneye göre kadınlar. onlan çahştmp emeklerinı kullanan ve kendilerine saygı göstermeyen erkeklere karşı ayaklanırlar. Bir tür kadın kültürüne atıf bekliyorsunuz ki, sahnede kadmları dans ederken buluyoruz. tabii ki. Ama ne dans, kedi gibi hepsi. lnsan düşün- meden edemiyor. Sappho'nun şiirlerinde anlattığı kadınlar böyle olamaz. Finale. altın posta ulaşmadan önceki son aşama. savaş sahnesine değinmek istiyo- rum, Uzun yıllar dillerimizden düşmeyen Çetin Inanç'ın yönettiği Cüneyt Arkın'ın başrolü oynadığı "Dünyayi Kurtaran Adam" filminin ulaştığı absürd-komedi tarzmına tiyatro alanında ra- kip oluyor, "Altın Post"un bu sahnesi. Gözlerimizin önünde dört kişiye bir anda kılıç kal- dıran bir Argonot. düşmanlan tarafından saygıyla karşılanı- yor. Üçü çevresinde bekler- ken, bizim Argonot, sırayla hepsini öldürüyor... Yönetmenlere gelınce. tüm bu saydıklanmın miman. oyu- nun yazarıyla birlikte onlar. Yazının başında bahsettiğim, belli bir hedefe olan yolculuk ve yolculuktaki değişim gibi temel çizgilere konan vurgu- lar yetersizdi. Oyunun konseptini Çetin İpekkaya "Olmak ve Sahip Otaıak" olarak koymuş. Oyu- nun sonunda altın posta ''sa- hip olunuyor*',bunu görüyo- ruz. ama "olunoyormu"? Bu- nu ne yazık ki göremedim. Za- ten "ohnak", "sahip olmak" kadar kolay değil elbette. ken, örneğin neden kör kâhin Pelias'ın kı- zını taytlılarkaçtnyor? Yada savaş sırasın- da birden neden komando kostümlü asker- lerbelıriyor? Dekorun iseolabildiğinceya- lın ve ışlevsel olması planlanmış. Dekor parçalan az olmasına azdı, ancak işlevsel hıç değildi. Oyuncular sanki dekorlardan korkuyorlardı. Daha önce beğendiğım birçok oyuncu- nun. buradakı perfonnanslannın çok düşük olduğunu söylemek zorundayım. Iason"u oynayan Arif Akkayanın çok donuk olduğu ve hem bedenini hem de se- sini kullanamadığı göze çarpıyordu. Bu bi- raz karşısındaki oyıınculardan da kaynak- lanıyordu. lason'un annesini canlandıran Tanju Tuncel'le beraber oynadıklan sahne. hüzünlü olması gerekirken, annenin duy- gulannı yansıtamaması ve ınandıncı olma- şeklinde açıkladılar. Ancak ay- nı gün Almanya'nın yüksek tirajlı haftalık dergilerinin yayımlanması ve söyle- şilerde önceliğin bu dergilere verilmesi dikkatlerden kaçmadı. Focus dergisi ise Grass'ın kitabının ta- nıtımında izlenen poli- tikayı kendince beş av- n bölüme ayırdı ve bası- nın bu politikalara alet ol- masmı eleştirdi. Focus'a göre birinci aşamada Grass. 15 nisanda Frankfurt'ta romanından üç bölüm okudu. Alman eleştirmenlenn babası Marcel Reich Ranickigazete- lerde kitap için 'Bir başyapıt bu; cümlcler heyecan veriyor' dedi. tkin- cı aşamada mayıs başında Alman Di- li ve Edebiyatı Dergisi"nde 37 bö- lümiük_ romanın üç bölümü yayım- landı. Üçüncü aşamada ise Grass'ın hazırladıği Almanlar ve Şairkri adlı bir cep kitabı piyasaya çıktı. Kitapta söyleşilerveyazılar yer alıyordu Al- man edebiyatçılarla. Bunjardan biri- nin başlığı da TaUhover Ölmemeli>- di idi. Tallhover aynı zamanda Grass'ın yeni romanının kilıt ismiy- di. Dördüncü aşamada yazla birlikte yeni kitaplar piyasaya sürüldü. An- cak basın bunlan görmemezlikten geldi. Besincı aşama ise 28 ağustos- ta başlayacak ve kıtap bunca pompa- dan sonra bestseller adıyla raftaki yenni alacak. ANKARA ÜNİV^ERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Aşağıda Anabilim Dalı itibanyla unvanı ve şartları belirtilen Üniversitemız Fakülte, Yüksekokul ve Bölümlerinde açık bulunan kadrolara 2547 sayılı Yükseköğretim Kanu- nu'nun ilgili maddelerine göre ögretım elemanı alınacaktır. Isteklılerin 18.08.1995 tarihine kadar Yardımcı Doçent, Öğretim Görevlisi, Uzman ve Araştırma Görevlisi kadrolan içın ilgili birimlere. Profesör ve Okutman kadrolan için ise Rektörlük Personel Daire Başkanlığı'na bir dilekçe, ekinde öğretim durumlannı gös- terir belge, özgeçmiş. nüfus cüzdanı örneği (Profesör kadrosuna başvuracaklar. özgeç- mışlenni. doçentlık belgelerini. bilimsel yayınlannı. kongre ve konferans teblıgleri ıle bunlara yapılan atıflan. sanat eserlerini. icralannı ve bunlara ilışkin dokümanı. eğitim- öğretim faaliyetlenni. yönetimlerinde devam eden ve bıten doktora, sanatta yetertilık ve- ya yüksek lisans "'bilim uzmanlıgı" çalışmalannı. üniversite veyayüksek teknoloji ensti- tüsünekatkılannı kapsa>an eserlerini vebaşlıcaeserin belirtildıği yayın listesinı 6takım halinde I ile birlikte düzenleyerek baş\ urmalan rica olunur. Not: 1 - Profesör kadrosuna daimi statüye göre atama yapılacaktır. 2- Yardımcı doçentlik ve araştırma görevlilıği için başvuranlar hangi yabancı dilden sınava gireceklerini dılekçelerinde belirteceklerdir. 3- Araştırma görevliliği sınav tarihı ilgili binmde ilan edilecekiir. 4- Çankın Meslek Yüîcsekokulu'na okutman kadrosunda alınacak öğretim görevlisi- nin başvurusu ilgili yüksekokula yapılacaktır. 5- İlgili dallann gerektirdiği diğer şartlar ıdarelerce adaylara duyurulacaktır. 6- Posta ile yapılan başvurular kabul edilmeyecektir. BİRtMl Oer.Görv. 1 Araş.G6rs. 1(2) l'zmanTıp Fakültesi Çocuk Saglığı ve Hast. ABD Fiziksel Tıp ve Reh. ABD Genel Cerrahı ABD 2 Mikrobiyolji ABD - 1 - - (1) Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı için alınacak ve Pediatrik Hematoloji deneytmli 3 yılhk pediatri uzmanlan başvurabilecektir. (2) Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı için, yan dal ihtisası yaptınlmak üzere Çocuk Sağ- lıgı ve Hastalıklan Uzmanı alınacaktır. Siya!şal Fakültesi Yrd. Docent Okutman 1(3) Çalışma Ekonomisi ABD 1 Çankın Meslek Yüksekokulu Ogr. Görv. Makina Programı • 2(1) Elektnk-Elektronik Programı . - 1 (2) Muhasebe Programı • 1 ' ' - (1) Adaylardan bınnde soğutma-hav alandırma konusunda tecrübeli ve en az orta de- recede Ingılizce bılme şartı aranacaktır. (2) Haberleşme konusunda deneyimli olanlar ve en az orta derecede Ingilizce bilenler teTcih edılecektir. (3) Rektörlüğümüz okutman kadrosuna atanacak olup, Çankın Meslek Yüksekokulu Teknik Programlar Bölümü Elektrik-Elektronik programında öğretim görevlisi olarak gö- revlendirilecektir. Bevpazan Meslek Yüksekokulu Profesör 1(1) (1) Adaylarda profesör unvanı ile, en az 5 yıl üniversitelerde üst düzey idarecilik yap- ma şartı aranacaktır. Bu hizmet. resmi belge ile belgelendirilecektir. BİRİ.Mİ Türkçe Öğretim Merkezi Okutman tngilizce 3 Yabancı Diller Bölümü Okutman lngilizce 1 Not: Çankın Meslek Yüksekokulu'nda görevlendirilecektir. Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Okutman Not: Adaylarda. basketbol konusunda deneyimli, bir basketbol takımını çalıştıracak nitelıklere sahip ve bayan olma şartı aranacaktır. Basın: 36842 Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Tiirk-Kazak Ünrversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı'ndan Duvıuıılur. AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ'NE ÖGRENCİ ALINACAKTIR "Ahmet Yesevi Ünıversitesi" kısa adıyla anılan "'Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi" Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhurıyeti arasında anlaşmayla kurulmuş ortak üniversitedir. Merkezi, Türk dünyasınm ortak ruhani atası Ahmet Yesev i'nin şehri olan Kazakıstan'ın Türkistan şehridir. Kuruluş anlaşması ve tüzüğü TBMM'ce onaylanmış ve kanunlaşmıştır. Ahmet Yesev i Cniversilesi Türk dünyasınm ortak üniversitesidır. Türk dünyasınm herye- rinden ögretmenler gelmekte veöğrencıler kabul edilmektedır. Öğrenim dili Türkiye Türkçesi ve KazakTürkçesıdir. Bu lehçelerin her ıkisini öğrenmeden mezunıyet belgesi verilmez. Bu lehçeleri bılen bir insan ise bütün Türk dünyası ile ra- hat anlaşabılır. Ahmet Yesevi Cniversitesi mezunlan Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti üniversitelerin- den mezun olanların hukukuna sahip olacaklardır. Ahmet Yesevi Cniversitesi'nin aşagıda yazılı bölümlerine 1995-96 öğretim yılında toplam 50 (elli) öğrenci alınacaktır. Türkiye'den giden öğrencıler için öğretim dili Kazakistan Türkçesi- dir. Öğrenciler kendi bölümlerinde öğrenıme başlamadan önce bir yıl hazırlık kursunda Kazakistan Türkçesi ve yardım- cı dil olarak Rusça öğreneceklerdir. Ahmet Yesevi Üniversitesi öğrencilerinden okul harcı ve yurt ücreti alınmayacaktır. Yurt odaları 3^* kişiliktır. Ahmet Yesevi Cniversitesi öğrencileri iaşe-ibate giderleri ile gidiş-dönüş yol masraflannı ken- dileri karşılamak zorundadır. Türkistan'da okuyan bir öğrencınin aylık yemek ve diğer zaruri giderleri ayda ortalama 100 Amerikan Dolan'dır. Isteklilerden aşagıdaki şartlan taşıyanlann 15-29 Ağustos 1995 tarihlerı arasında Taşkent Cadde- si. 10'uncu Sokak No: 30 Bahçelıevler Ankara adresine bizzat veya mektupla müracaat ederek müracaat formlannı is- temeleri ve 29 Ağustos 1995 günü saat 17.00'ye kadar aynı adrese aşagıdaki belgelerle birlikte teslım etmeleri gerek- mektedir. Posta ıle yapılan müracaatlarda. postadaki gecikmelerden mesuliyet kabul edılmez. Mülakat 1 Eylü! 1995 gü- nü sabah saat 09.0Ö'da başlayacaktır. Kazanan öğrencıler 15 eyiülü taktp eden ilk uçakla toplu olarak gideceklerdir. Mü- racaatta aranan şartlar: 1. T.C. vatandaşı olmak, 2. 1994. 1995 ÖSS sınavlarından birini kazanmış olmak. Müracaat for- muna eklenecek belgeler 1. Nüfus cüzdanı sureti. 2. Lıse diplomast veya noter tasdikli sureti. 3. ÖSS sonuç belgesi, 4. Bir adet vesikalık fotoğraf (müracaat formuna yapıştınlacak). 5. Tam teşekküllü devlet hastanesinden saglık raporu. Branş kodu 124 401 407 602 • 610 219 211 Branşın adı Ekoloji Tıp . - .. Şark Tıbbı fşlerme Uluslararası Ekonomi Kazak Dili ve Edebiyatı Hukuk Bulunduğu şehir Kentau Kentau Kentau Türkistan Türkistan Türkistan Türkistan Adres: Taşkent Caddesi, 10'uncu Sokak. No: 30 Bahçelievier/ Ankara Tel.: (312) 215 22 06 - Faks: (312) 215 22 09 - Teleks: 44027 hayy tr. Basın: 35382 kontenjan lOfOn) 10 (On) 5 (Beş) 5 (Beş) , ' 5 (Beş) 5 (Beş) 10 (On) Mütevelli Heyet Başkanlığı NİĞDE ÜNİVERŞİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 1995-19% ÖĞRETİM \TLI KESİN KAYTT İŞLEMLERİNE ÎLİŞKİN DUYURU Fakülte. Yüksekokul Egıtim Fakültesi Fen-Edebıyat Fakültesi Mühendıslik-Mimarhk Fak. Niğde Ik. ve td. Bil. Fak. Aksaray Müh. Aksaray Ik. ve Id. Bil. Fak. Niğde Meslek Yüksekokulu .Aksaray Meslek Yüksekokulu Bor Meslek Yüksekokulu Ortaköy Meslek Yüksekokulu Ulukışla Meslek Yüksekokulu Zübeyde Hanım Sağ. Hız. MYO. Aksaray Sağ. Hiz. MYO. Kavıt Tarihi 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 04-15 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül Î995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 Eylül 1995 KavıtAdresi Niğde Cni. Rektörlüğü-NİĞDE Kesin kayıt için istenen belgeler: a) Adayın 1995 ÖSYS Sonuç Belgesi. b) Adayın mezun olduğu okuldan alınan diplomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet belgesi (Başan belgesi. mezuniyet belgesi yenne geçerli değildir.) c) Nüfus cüzdanının tasdıkli örneği. d) ıkametgâh ilmuhaberı. e) Askerlik çağına gclmış (1976 doğmlu veya daha yukarı yaştaki) erkek adaylar için ilgili askerlik şubesinden alınacak "Bir fa- külte veya yüksekokula kayıt olmasına askerlıkçe sakınca ol madığına dair" belge. f) 12 adet 4.5X6 ebadında fotoğraf. g) Öğrenr cı katkı payı öğrenim ücretinin birinci taksidinın yatı nlması için makbuz, kayıt sırasında kayıt bürosu tarafından verilecektir. Kesin kayıtla ilgili önemli notlar: a) Posta ile kesin kayıt yapılmaz. Kaydın bizzat aday tarafından yapılması zorunludur. b) Kesin kayıt için istenen belgelenn su- ret veya fotokopisı kabul edılmez. c) Eksık belge durumunda kesin kayıt yapılmaz. d) Kayıtlarsaat 09.00-12.00. 13.30-17.00 sa- atleri arasında yapı lacaktır. e) Belirtilen tarıhlerde kesin kayıt yaptırmayan aday, herhangi bir hak iddia edemez. Basın. 36601 IŞILDAK YE YELPAZE ATİLLA BtRKİ\ E Bir Serginin Ardından-1: Alanya ve Tersane Alanya'nın bilinen tarihı M.Ö. 4. yüzyılın ortalarına doğru uzanıyor. Kentin adı Antik Çağ'da Korakesi- on (Coracesium), Bizans döneminde, güzel dağ an- lamına gelen Kalonoros; Selçuklular döneminde de, Alaeddin Keykubad'ın adından gelen Alaiye. Alanya en parlak dönemini Anadolu Selçukluları zamanında yaşıyor ve imparatorluğun Sinop ile de- nize açıldığı ikinci kenti oluyor, Göçebe toplum özel- liğindeki Selçuklular denize bu iki kentten açılıyor- lar. Her iki kentte de tersane ve liman inşa ediyorlar. Göçerlik, denizle ister istemez bir kesintiye uğru- yor ve "yeıieşik" bir biçime dönüşüyor. Ancak bu kez serüven denizde sürüyor. Bu yüzden. yani serüveni sürdürmek için tersane ve liman yapımı kaçınılmaz oluyor. (Kuşkusuz, bir yandan da farklı toplumların, uygarlıkların etkisini unutmamak gerekir.) Bir başka açıdan baktığımızda, Selçuklular bir yer- leşim edimini gerçekleştiriyor. Alanya Tersanesi Sel- çuklulardan kalan tek tersane. Ancak kentteki ter- sane ve liman geleneği daha önceki yıllara dayanı- yor. Korakesionlular, Romalılardönemine kadar kor-. sanlıklanyla ün salıyoriar. Bazı kaynaklarda, Alanya'nın, Roma döneminde Antonius tarafından Kleopatra ya verildiğı ve Mı- sır donanmasına yeni tekne yapmak için Alanya çev- resindeki çam ve sedir ağaçlannın kullanıldığı ileri sü- rülüyor. Antonius'u bu davranışa iten nedenlerin başında' Kleopatra'nın cazibesinin geldiği kanısındayım. Bugün ise Alanya turistik bir kent. Dolayısıyla da kentin büyük bir kısmı betonlaşmış ve bozulmuş. Alanya Kalesi'nden aşağıya. körîeze dogru baktığı- nızda çirkin beton kalıntılarını gördükçe öfkelenme- mek olanaksız. Doğal güzellikleri bozmakta üstü- müze yok. Oysaki kale içinde kalmış eski evlerin ya- pısal özelliği (hımış) doğal olarak gerçekleşemiyor- sa da pekâlâ mimari özelliği korunabilirdi. Alanya Tersanesi, Kültür Bakanlığı'nın himayesin- de olmasına karşın bugüne kadar -biraz- kendi ha- line bırakılmış. Belki de tarihindeki geleneklerden, ör- neğin Kleopatra ve korsan geleneğinden olsa gerek, âşıkların, esrarkeşlerin mekânı olmuş. Birbirinden farklı niyette olanlar, burayı değişik saatlerde kulla- nagelmişler. Alanya Tersanesi, bugün "somut" olarak birden- bire gündeme geliyor. Gündeme gelmesinin nedeni ise Hüsamettin Koçan'ın tersanede açtığı sergi. Koçan, bu sergiyi, "Anadolu'nun Görsel Tarihi" se- risinin üçüncü fasikülü olarak gerçekleştiriyor. Koçan'ın sergisinin ve fasiküllerinin düşünsel ya- nını ve anlamsal göndeımelerinin tartışmasını daha sonraya bırakarak diyebiliriz ki Alanya Tersanesi, bir- denbire "ontolojik" bir sorunsallıkla karşımıza çıkı- yor. Her şeyden önce, "yitmekte bir değer" karşı- sında alınan tavır olarak dikkatimizi çekiyor. Böylece, mekânın seçimine iki açıdan bakabiliriz: Bir, yitmekte olan bir değer; iki, estetik etkilenme. Hele denizden görünüşü, bir roman, bir film olabile- cek kadar anlamsal güzellikte. Motorlarla gelip, ter- sanenin içine girdiğiniz zamansa, kendinizi hem Bin- bir Gece Masalları'ru hem de bir Borges öyküsünü okuyor buluyorsunuz. Hüsamettin Koçan da iki -farklı- koldan tersane- ye ulaşıyor. Birinci kol "...buproje benim tarih tasa- nmdır" diye tanımladığı "Anadolu'nun Görsel Tari- hi" fasiküllerinin üçüncüsünü tersanede odaklamak; yani düşünsel boyut. ikinci kol ise, bir sanatçı ola- rak "güzel-olan "da odaklanmak, yani estetik etkilen- me... Serginin -henüz içine girmeden- beni etkileyen yönü bu iki kolu, hem yaşadığımız kültürel serüven- le örtüşür bulmam; hem de düşünsel düzlemde "doğnı", "haklı", "estetik", "etik", "yaratıcı", "insa- ni" bulmam... İLAN T.C. SI\AS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1995-865 Satılmasına karar verilen gaynmenkullenn cinsi. kıy- meti. adedi. evsafı: Sıvas Merkez Altuntabak Mah. paf- ta: 66, parsel: 3, ada: 385'te kayıtlı arsa üzerindeki 224 arsa paylı (7) bağımsız bölüm numaralı mesken ile 2 24 arsa paylı (8) bağımsız bölüm numaralı meskenlerde. Her iki meskenın de vasıf ve unsurları aynıdır ve eşıt kıymete sahiptir. Brüt alanlan 100 m2'dir. Antre. hol. mutfak tabanları betondur salon ve 2 oda tabanı ahşap- tır. Banyo tuvalet tabanları mozaik. duvarlan fayanstır. Pencereler çıft satıhlıdır. Isıtma sistemı sobalıdır. Meskenlenn bulunduğu mahal şehir merkezine kıs- men uzak olmasına karşıîık ulaşım rahat ve altyapısı tam sakin bir bölgededir. 1- 7 bağımsız bölüm no.lu meskenin muhammen sa- tış bedeli: 600.000.000.- TL. 2- 8 bağımsız bölüm no.lu meskenin muhammen sa- tış bedeli: 600.000.000.- TL. Toplam: 1.200.000.000.-TL. Şahş şartlan: 1- Satış 15.9.1995 günü. 1-7 no.lu mesken için saat 15.10'dan 15.15'ekadar 2- 8 no.lu mesken için saat 15.20'den 15.25'e kadar Sıvas 1. lcraMüdürlüğü'ndeaçıkarttırmasuretiyleya- pılacaktır. Bu arttınnada tahmın edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve sa- tış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kal- mak şartıyla 25.9.1995 Pazartesi günü Sıvas 1. lcra Mü- dürlüğü'nde saat 15.10'da ikinci arttırmaya çıkarılacak- tır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesı şartıyla 0/ o40 arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıy- metin %20'si nispetinde pev akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm teminat mektubunu vermelen lazım- dır. Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geç- memek üzere mehil verılebilır. Tellâliye resmi. ihale pu- lu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmış vergi- ler satış bedelinden ödenir. 3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gay- rimenkul üzerindeki haklannı. hususiyle faiz ve masra- fa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemizebildirmeleri lazımdır. Aksı takdirdehak- lan tapu sicılı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bı- rakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde öden- mezse tcra ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tkı ihale arasındaki farktan ve %30 faiz- den alıcı vekefilleri mesul tutulacak vehiçbirhükmeha- cet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektır. 5- Şartname. ilan tarihınden itibaren herkesin görebil- mesi için daırede açık olup masrafı verıldıği takdirde is- teyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerın şartnameyi görmüş ve mün- derecatını kabul etmiş sayılacakları. başicaca bilgi almak isteyenlerin 1995'865 sayılı sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 26.7.1995 (+) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 35601
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle