Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1995 PERŞEMBE
14 KULTUR
'Altuı Post' Sınırlar ötesi mi?• Oyunun konseptini Çetin Ipekkaya "Olmak ve Sahip Olmak" olarak koymuş. Oyunun
sonunda '"altın post"a "sahip olunuyor", bunu görüyoruz, ama "olunuyor mu"? Bunu ne
yazık ki göremedim. Zaten "olmak", "sahip olmak" kadar kolay değil elbette.
E.MRE KOYÜNCUOĞLl
Geçen günlerde Rumelihisarı'nda Istan-
bul Büyükşehir Beledıyesi Şehır Tiyatro-
lan ve tıflis Şehir Tiyatrosu ortak yapımı
"Altın Pöstv>
oyununu izledik. Yunan mito-
lojisindeki aynı adlı efsaneden yola çıka-
rak oyunlaştınlan "Altın Post"un toplam
bütçesı on milyan aşacakmış.. Büyük bir
heyecanla beklenen \e daha sahnelenme-
den "uluslararası thatro alanında güçbir-
liği açısından çok büyük bir olay" olarak
lanse edilen oyunun yönetmenleri Çetin
İpekkaya ve Sandro Mrevüshvüi.
Oyunun broşüründe şöyle sözlere tanık
oluyorsunuz:"Ha\di21.\Tiz>Tİa!",'*ikimr
-
n üslubun.özelliklerini kavbetmeden... ka>-
naşmalan", "Anadolu halk rhatrosu oyun-
culuğu Ue Gürcistan (Kolhida) halk tiyat-
rosu oyunculuğunun karşılaşürmalan_",
ya da "..Postmodem bir proje denebiHr".
Bu sözlerin hepsı kendı başına oldukça id-
dialı ve söyledı|ıniz anda sorumluluğunu
üstlenmek zorunda kalacağınız kavramlar.
Altın Post, bir semboldür. Bir kahrama-
nın "kahraman" olduğunu kanıtlaması
için ulaşması gereken yer. madde, konum,
mülktür. Bu v üzden; efsanede Iason, ülke-
sinin etkisı altında olduğu kötü büyüyü bo-
zacak "alttn posfu getirmek içın yola çı-
kar. Ünlü mitolog Joseph CampeU, Doğu
ya da Batı. modern ya da antık çağ mitle-
rindekı ortak bir noktaya değınir: Hepsin-
de kahramanlar bir "volculuğa" çıkar. Bu
içsel. bireysel ve aynı zamanda da toplum
adına yapılan bir hayat yolculuğudur. Hep-
si de sonunda yolculuk sırasında edindik-
leri deneyimle ve ulaşmak istedikleriyle
(bu efsanede altın post) başladıklan nok-
taya geri dönerler. Ve ışte, o zaman kahra-
man olurlar. Bir anlamdagördüklerini.bil-
diklenni, yaşadıklarını. kazandıklannı
kendi toplumlanna sunarlar.
Rumelihisan'ndakı "Altuı Ptost" oyu-
nunda lason'un ve bir grup yiğidin yolcu-
luğu, Argonotlann şımdıki Yunanistan sı-
nırlanndakı şehri Iolkos'ta başlıyor; Lim-
ni Adası, tstanbul Boğazı. Sinop ve son
olarak Gürcistan sınırlanndakı Kolhis'te
sona eriyor. Yani, altın postu ele geçırip, ge-
riye yolculuk başladığı sırada. Her uğradık-
lan yer, ayn bir kültürü temsil ediyor ve her
durakta farklı zenginlikler kazanarak yol-
culuklannı sürdürüyorlar.
Oyunu Şehir Tiyatrolan
Dramaturgu Tank Günersel
ileTiflis Şehir Tiyatrosu Genel
Sanat Yönetmeni Sandro
Mrevfisvili ortaklaşa kaleme
almtş. "Alün Post"un metni ol-
dukça açıklayıcı bir metin,
böylece olunca da oyunculuğa
ve sahne diline pek alan tanı-
mıyor. îki dilin aynı anda kul-
lanılması açıklayıcı taraftnı
gereğinden fazla kıhruş. Aynı
zamanda, yine açıklayıcı ol-
ması nedeniyle. dilin şiirselli-
ğinin vurgulanması söz konu-
su olduğunda büyük zorlama-
larla karşılaşıyorsunuz. Örne-
ğın şu repliklerde olduğu gibi:
"-Ya çarpışan kayalar? -Ha
evet, bir de çarpışan kayalar
var_" Ve çarpışan kayalarla ıl-
gili mitolojik bilgiler geliyor
ardından. Ya da "'Biçareinsan-
lara ateşi veren Prometeus- Ah
Prometeus'un ciğerinden bir
parça": burada da hem şiirsel-
lık hem de gereksız açıklamalar dilin bü-
tünlüğünü bozmuş. Evet. oyun söz agırlık-
lı olmuş; ancak bu. yönetmenlerce savunu-
lan "iki ayn kültfirün tiyatro anlayışlan,
gelenekleri'*ni sahneye taşımaya ve 21.
yüzyıl tiyatrosuna soyunmaya pek olanak
tanımıyor.
Oyunun metni sahnedeki hareketi kısıt-
lamış. llk bölümde Türkçe ağırhklı metin-
de, arada çerez şeklınde Gürcüce duyuyor-
sunuz. Gürcü oyuncular da uzun uzun
Türkçe konuşmalar arasında ne yapacak-
larını bilemedikleri için, Türk oyunculann
tersine, söylenenleri bol mimiklerle onay-
lıyorlar. Tabiı oyunculuklar da birbinni tut-
maz oluyor. lkinci bölümde ise ağırlık Gür-
cücede olduğundan izleyici anlayamıyor,
oyuna ilgi azalıyor. Anlaşılmayan sözler
anlaşılmayan oyunu getiriyor.
Sahnelemede ıse •*anlaşılama_vanlar"la
oyun zırveye tırmanıyordu.
Sahnede daireler çizen spot ışıklannın,
çarpışan kayalar olduğunu. tepegöze çizi-
len çizgilerin oyuncular üzerine yansıma-
sının saldıran kuşlar olduğunu daha sonra
anlıyorsunuz. Ancak. bu iddialı ışık kulla-
nımının "zenginliği" burada bitiveriyor.
Oyunun tümüne yayılmış bir ışık kullanı-
mı ve dolayısıyla bir sahne anlatımını bu-
lamıyorsunuz. Bu yüzden de neden o sah-
nelerde böyle bir farklılık olduğu belırle-
nemiyor. "Altın post"a adım adırn yaklaşı-
lırken.herbölgedekı farklılıklannalgılan-
masına yardımcı olacak temel unsurlardan.
dekor ve kostüm de çok zayıf kalıyordu.
Seçimleri bir anlam yaratmadığı gibı, ka-
fanızda soru işaretleri bırakıyordu. Genel-
de dönemin kostümlenne ağırlık verilir-
Yayımlanmadan tezgâhlanan roman
Günther Grass'ın yeni yapıtı şimdiden bestseller listelerine aday
Külrür Servisi-Bır başyapıt da ola-
bilir. sıkıcı bir roman da. Ama daha
bir satırır.ı bile okumadan Batı bası-
nı Günter Grass'ın yeni romanı "Eta
VVeites FekTi (Gen'iş Bir Tarla) yere
göğe koyamıyor.
Yayınevinden verilen ilk bilgilere
göre ağustos sonunda Avrupa'nın
birçok ülkesınde aynı anda satışa sü-
rülecek 784 sayfahk romanda 1989-
91 dönemınde iki Almanya'nın bir-
leşmesinı 150 yıl süren savaşlan, ko-
münist diktayı ve Stasi ajanlannı an-
larmış Grass.
Almanya için daha şimdiden 100
bin sıpariş alan romanın 12 dıle çe-
v irisı de sürdürülüvor. Türkiye'de ise
hangi yayınevi tarafından çevrilip,
basıîacağı henüz bellı değil.
r
Kitabı elde etmeyi başa-
ran eleştırmenleT ıse ba-
sından farklı yorum-
lar üretmeye başla-
dılar. örneğin 15
Nisan tarihinde
DieWoche'de'Us-
ta Döndü' başlı-
ğıyia öven eleştir-
men Martin Lüd-
ke. kitabın tamamı-
nın okuduktan son-
ra, 'Sıkıct olduğunu
sövieyemernek ne kötü'
diye bir yorumda bulundu.
Grass'ın yeni kitabını basa-
cak yayınevi 28 Ağustos tarihini seç-
melerini de Goethe'nın doğum günü-
nü bu kitapla kutlamak ıstedikleri
• "Altın posf'a ulaşmadan önce, son aşamadaki savaş sahnesi, uzun yıllar dillerimizden
düşmeyen Çetin İnanç'ın yönettiği, Cüneyt Arkın'ın başrolü o>nadığı "Dünyayı Kurtaran
Adam" filminin ulaştığı absürd-komedi tarzına tiyatro alanında rakip oluyor.
yan geçışleriyle anlamsız bir
sahne şeklıni alıyordu. Hele
hele demir yumruk Amy-
cus'un (Pavle Nozadze'nın)
kan ter ıçinde, oldukça bol mi-
mikler ve beden dili ağırhklı
sahnesınden sonra. uzun uzun
tiradlar atan bir oyunculukla
yeniden karşılaşmak. oyunda-
ki kopukluklar zincirine altm
bir halka olarak ekleniyordu.
Başka bir sahnede kör kâhin
Phineus'un kızına aktarılan hi-
kâyenin anlatım biçiminde,
Anadolu tiyatro kültürünün
önemli bir parçası olan Kara-
göz'e ve kukla tiyatrosuna
gönderme yapılıyordu. Ancak.
kukla olan oyuncu ile ipleri tu-
tan oyuncunun hareketlennin
birbinni tutmaması oyunun
sahnelenmeye daha hazır ol-
madıgını gösteriyordu. Tüm
bu saydıklanmda tabii kı yal-
nızca oyunculann değil, yönet-
menlerin de büyük payı var.
Sanıyorum. oyunculann per-
formansının düşüklüğü biraz
biz izleyiciler gibi "ne olup ne
bittiğini anlamamalanndanr
kaynaklanıyordu.
İki ayn üslubun, özellikleri-
ni kaybetmeden, birlikte kay-
naşmalannı, Anadolu halk
oyunculuğuyla Gürcistan
(Kolhida) halk tiyatrosu oyunculuğunun
karşılaşmalannı hedefleyen bıroyundabir
de bakıyorsunuz, Limni Adası yeniden
keşfedilmiş. Yani, Saffho'nun adası. ka-
dınlann adası Lesbos. Bu adada efsaneye
göre kadınlar. onlan çahştmp emeklerinı
kullanan ve kendilerine saygı göstermeyen
erkeklere karşı ayaklanırlar. Bir tür kadın
kültürüne atıf bekliyorsunuz ki, sahnede
kadmları dans ederken buluyoruz. tabii ki.
Ama ne dans, kedi gibi hepsi. lnsan düşün-
meden edemiyor. Sappho'nun şiirlerinde
anlattığı kadınlar böyle olamaz.
Finale. altın posta ulaşmadan önceki son
aşama. savaş sahnesine değinmek istiyo-
rum, Uzun yıllar dillerimizden düşmeyen
Çetin Inanç'ın yönettiği Cüneyt Arkın'ın
başrolü oynadığı "Dünyayi Kurtaran
Adam" filminin ulaştığı absürd-komedi
tarzmına tiyatro alanında ra-
kip oluyor, "Altın Post"un bu
sahnesi. Gözlerimizin önünde
dört kişiye bir anda kılıç kal-
dıran bir Argonot. düşmanlan
tarafından saygıyla karşılanı-
yor. Üçü çevresinde bekler-
ken, bizim Argonot, sırayla
hepsini öldürüyor...
Yönetmenlere gelınce. tüm
bu saydıklanmın miman. oyu-
nun yazarıyla birlikte onlar.
Yazının başında bahsettiğim,
belli bir hedefe olan yolculuk
ve yolculuktaki değişim gibi
temel çizgilere konan vurgu-
lar yetersizdi.
Oyunun konseptini Çetin
İpekkaya "Olmak ve Sahip
Otaıak" olarak koymuş. Oyu-
nun sonunda altın posta ''sa-
hip olunuyor*',bunu görüyo-
ruz. ama "olunoyormu"? Bu-
nu ne yazık ki göremedim. Za-
ten "ohnak", "sahip olmak"
kadar kolay değil elbette.
ken, örneğin neden kör kâhin Pelias'ın kı-
zını taytlılarkaçtnyor? Yada savaş sırasın-
da birden neden komando kostümlü asker-
lerbelıriyor? Dekorun iseolabildiğinceya-
lın ve ışlevsel olması planlanmış. Dekor
parçalan az olmasına azdı, ancak işlevsel
hıç değildi. Oyuncular sanki dekorlardan
korkuyorlardı.
Daha önce beğendiğım birçok oyuncu-
nun. buradakı perfonnanslannın çok düşük
olduğunu söylemek zorundayım.
Iason"u oynayan Arif Akkayanın çok
donuk olduğu ve hem bedenini hem de se-
sini kullanamadığı göze çarpıyordu. Bu bi-
raz karşısındaki oyıınculardan da kaynak-
lanıyordu. lason'un annesini canlandıran
Tanju Tuncel'le beraber oynadıklan sahne.
hüzünlü olması gerekirken, annenin duy-
gulannı yansıtamaması ve ınandıncı olma-
şeklinde açıkladılar. Ancak ay-
nı gün Almanya'nın yüksek
tirajlı haftalık dergilerinin
yayımlanması ve söyle-
şilerde önceliğin bu
dergilere verilmesi
dikkatlerden kaçmadı.
Focus dergisi ise
Grass'ın kitabının ta-
nıtımında izlenen poli-
tikayı kendince beş av-
n bölüme ayırdı ve bası-
nın bu politikalara alet ol-
masmı eleştirdi. Focus'a
göre birinci aşamada Grass. 15
nisanda Frankfurt'ta romanından üç
bölüm okudu. Alman eleştirmenlenn
babası Marcel Reich Ranickigazete-
lerde kitap için 'Bir başyapıt bu;
cümlcler heyecan veriyor' dedi. tkin-
cı aşamada mayıs başında Alman Di-
li ve Edebiyatı Dergisi"nde 37 bö-
lümiük_ romanın üç bölümü yayım-
landı. Üçüncü aşamada ise Grass'ın
hazırladıği Almanlar ve Şairkri adlı
bir cep kitabı piyasaya çıktı. Kitapta
söyleşilerveyazılar yer alıyordu Al-
man edebiyatçılarla. Bunjardan biri-
nin başlığı da TaUhover Ölmemeli>-
di idi. Tallhover aynı zamanda
Grass'ın yeni romanının kilıt ismiy-
di. Dördüncü aşamada yazla birlikte
yeni kitaplar piyasaya sürüldü. An-
cak basın bunlan görmemezlikten
geldi. Besincı aşama ise 28 ağustos-
ta başlayacak ve kıtap bunca pompa-
dan sonra bestseller adıyla raftaki
yenni alacak.
ANKARA ÜNİV^ERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Aşağıda Anabilim Dalı itibanyla unvanı ve şartları belirtilen Üniversitemız Fakülte,
Yüksekokul ve Bölümlerinde açık bulunan kadrolara 2547 sayılı Yükseköğretim Kanu-
nu'nun ilgili maddelerine göre ögretım elemanı alınacaktır.
Isteklılerin 18.08.1995 tarihine kadar Yardımcı Doçent, Öğretim Görevlisi, Uzman ve
Araştırma Görevlisi kadrolan içın ilgili birimlere. Profesör ve Okutman kadrolan için
ise Rektörlük Personel Daire Başkanlığı'na bir dilekçe, ekinde öğretim durumlannı gös-
terir belge, özgeçmiş. nüfus cüzdanı örneği (Profesör kadrosuna başvuracaklar. özgeç-
mışlenni. doçentlık belgelerini. bilimsel yayınlannı. kongre ve konferans teblıgleri ıle
bunlara yapılan atıflan. sanat eserlerini. icralannı ve bunlara ilışkin dokümanı. eğitim-
öğretim faaliyetlenni. yönetimlerinde devam eden ve bıten doktora, sanatta yetertilık ve-
ya yüksek lisans "'bilim uzmanlıgı" çalışmalannı. üniversite veyayüksek teknoloji ensti-
tüsünekatkılannı kapsa>an eserlerini vebaşlıcaeserin belirtildıği yayın listesinı 6takım
halinde I ile birlikte düzenleyerek baş\ urmalan rica olunur.
Not: 1 - Profesör kadrosuna daimi statüye göre atama yapılacaktır.
2- Yardımcı doçentlik ve araştırma görevlilıği için başvuranlar hangi yabancı dilden
sınava gireceklerini dılekçelerinde belirteceklerdir.
3- Araştırma görevliliği sınav tarihı ilgili binmde ilan edilecekiir.
4- Çankın Meslek Yüîcsekokulu'na okutman kadrosunda alınacak öğretim görevlisi-
nin başvurusu ilgili yüksekokula yapılacaktır.
5- İlgili dallann gerektirdiği diğer şartlar ıdarelerce adaylara duyurulacaktır.
6- Posta ile yapılan başvurular kabul edilmeyecektir.
BİRtMl
Oer.Görv.
1
Araş.G6rs.
1(2)
l'zmanTıp Fakültesi
Çocuk Saglığı ve Hast. ABD
Fiziksel Tıp ve Reh. ABD
Genel Cerrahı ABD 2
Mikrobiyolji ABD - 1 - -
(1) Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı için alınacak ve Pediatrik Hematoloji deneytmli
3 yılhk pediatri uzmanlan başvurabilecektir.
(2) Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı için, yan dal ihtisası yaptınlmak üzere Çocuk Sağ-
lıgı ve Hastalıklan Uzmanı alınacaktır.
Siya!şal Fakültesi Yrd. Docent
Okutman
1(3)
Çalışma Ekonomisi ABD 1
Çankın Meslek Yüksekokulu Ogr. Görv.
Makina Programı • 2(1)
Elektnk-Elektronik Programı . - 1 (2)
Muhasebe Programı • 1 ' ' -
(1) Adaylardan bınnde soğutma-hav alandırma konusunda tecrübeli ve en az orta de-
recede Ingılizce bılme şartı aranacaktır.
(2) Haberleşme konusunda deneyimli olanlar ve en az orta derecede Ingilizce bilenler
teTcih edılecektir.
(3) Rektörlüğümüz okutman kadrosuna atanacak olup, Çankın Meslek Yüksekokulu
Teknik Programlar Bölümü Elektrik-Elektronik programında öğretim görevlisi olarak gö-
revlendirilecektir.
Bevpazan Meslek Yüksekokulu Profesör
1(1)
(1) Adaylarda profesör unvanı ile, en az 5 yıl üniversitelerde üst düzey idarecilik yap-
ma şartı aranacaktır. Bu hizmet. resmi belge ile belgelendirilecektir.
BİRİ.Mİ
Türkçe Öğretim Merkezi Okutman
tngilizce 3
Yabancı Diller Bölümü Okutman
lngilizce 1
Not: Çankın Meslek Yüksekokulu'nda görevlendirilecektir.
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Okutman
Not: Adaylarda. basketbol konusunda deneyimli, bir basketbol takımını çalıştıracak
nitelıklere sahip ve bayan olma şartı aranacaktır.
Basın: 36842
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası
Tiirk-Kazak Ünrversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı'ndan Duvıuıılur.
AHMET YESEVİ ÜNİVERSİTESİ'NE ÖGRENCİ ALINACAKTIR
"Ahmet Yesevi Ünıversitesi" kısa adıyla anılan "'Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi" Türkiye
Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhurıyeti arasında anlaşmayla kurulmuş ortak üniversitedir. Merkezi, Türk dünyasınm
ortak ruhani atası Ahmet Yesev i'nin şehri olan Kazakıstan'ın Türkistan şehridir. Kuruluş anlaşması ve tüzüğü TBMM'ce
onaylanmış ve kanunlaşmıştır. Ahmet Yesev i Cniversilesi Türk dünyasınm ortak üniversitesidır. Türk dünyasınm herye-
rinden ögretmenler gelmekte veöğrencıler kabul edilmektedır. Öğrenim dili Türkiye Türkçesi ve KazakTürkçesıdir. Bu
lehçelerin her ıkisini öğrenmeden mezunıyet belgesi verilmez. Bu lehçeleri bılen bir insan ise bütün Türk dünyası ile ra-
hat anlaşabılır. Ahmet Yesevi Cniversitesi mezunlan Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti üniversitelerin-
den mezun olanların hukukuna sahip olacaklardır. Ahmet Yesevi Cniversitesi'nin aşagıda yazılı bölümlerine 1995-96
öğretim yılında toplam 50 (elli) öğrenci alınacaktır. Türkiye'den giden öğrencıler için öğretim dili Kazakistan Türkçesi-
dir. Öğrenciler kendi bölümlerinde öğrenıme başlamadan önce bir yıl hazırlık kursunda Kazakistan Türkçesi ve yardım-
cı dil olarak Rusça öğreneceklerdir. Ahmet Yesevi Üniversitesi öğrencilerinden okul harcı ve yurt ücreti alınmayacaktır.
Yurt odaları 3^* kişiliktır. Ahmet Yesevi Cniversitesi öğrencileri iaşe-ibate giderleri ile gidiş-dönüş yol masraflannı ken-
dileri karşılamak zorundadır. Türkistan'da okuyan bir öğrencınin aylık yemek ve diğer zaruri giderleri ayda ortalama 100
Amerikan Dolan'dır. Isteklilerden aşagıdaki şartlan taşıyanlann 15-29 Ağustos 1995 tarihlerı arasında Taşkent Cadde-
si. 10'uncu Sokak No: 30 Bahçelıevler Ankara adresine bizzat veya mektupla müracaat ederek müracaat formlannı is-
temeleri ve 29 Ağustos 1995 günü saat 17.00'ye kadar aynı adrese aşagıdaki belgelerle birlikte teslım etmeleri gerek-
mektedir. Posta ıle yapılan müracaatlarda. postadaki gecikmelerden mesuliyet kabul edılmez. Mülakat 1 Eylü! 1995 gü-
nü sabah saat 09.0Ö'da başlayacaktır. Kazanan öğrencıler 15 eyiülü taktp eden ilk uçakla toplu olarak gideceklerdir. Mü-
racaatta aranan şartlar: 1. T.C. vatandaşı olmak, 2. 1994. 1995 ÖSS sınavlarından birini kazanmış olmak. Müracaat for-
muna eklenecek belgeler 1. Nüfus cüzdanı sureti. 2. Lıse diplomast veya noter tasdikli sureti. 3. ÖSS sonuç belgesi, 4.
Bir adet vesikalık fotoğraf (müracaat formuna yapıştınlacak). 5. Tam teşekküllü devlet hastanesinden saglık raporu.
Branş kodu
124
401
407
602 •
610
219
211
Branşın adı
Ekoloji
Tıp . - ..
Şark Tıbbı
fşlerme
Uluslararası Ekonomi
Kazak Dili ve Edebiyatı
Hukuk
Bulunduğu şehir
Kentau
Kentau
Kentau
Türkistan
Türkistan
Türkistan
Türkistan
Adres: Taşkent Caddesi, 10'uncu Sokak. No: 30 Bahçelievier/ Ankara
Tel.: (312) 215 22 06 - Faks: (312) 215 22 09 - Teleks: 44027 hayy tr.
Basın: 35382
kontenjan
lOfOn)
10 (On)
5 (Beş)
5 (Beş) , '
5 (Beş)
5 (Beş)
10 (On)
Mütevelli Heyet Başkanlığı
NİĞDE ÜNİVERŞİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
1995-19% ÖĞRETİM \TLI KESİN KAYTT İŞLEMLERİNE ÎLİŞKİN DUYURU
Fakülte. Yüksekokul
Egıtim Fakültesi
Fen-Edebıyat Fakültesi
Mühendıslik-Mimarhk Fak.
Niğde Ik. ve td. Bil. Fak.
Aksaray Müh.
Aksaray Ik. ve Id. Bil. Fak.
Niğde Meslek Yüksekokulu
.Aksaray Meslek Yüksekokulu
Bor Meslek Yüksekokulu
Ortaköy Meslek Yüksekokulu
Ulukışla Meslek Yüksekokulu
Zübeyde Hanım Sağ. Hız. MYO.
Aksaray Sağ. Hiz. MYO.
Kavıt Tarihi
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
04-15
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül Î995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
Eylül 1995
KavıtAdresi
Niğde Cni. Rektörlüğü-NİĞDE
Kesin kayıt için istenen belgeler:
a) Adayın 1995 ÖSYS Sonuç Belgesi. b) Adayın mezun olduğu okuldan alınan diplomanın aslı ya da yeni tarihli mezuniyet
belgesi (Başan belgesi. mezuniyet belgesi yenne geçerli değildir.) c) Nüfus cüzdanının tasdıkli örneği. d) ıkametgâh ilmuhaberı.
e) Askerlik çağına gclmış (1976 doğmlu veya daha yukarı yaştaki) erkek adaylar için ilgili askerlik şubesinden alınacak "Bir fa-
külte veya yüksekokula kayıt olmasına askerlıkçe sakınca ol madığına dair" belge. f) 12 adet 4.5X6 ebadında fotoğraf. g) Öğrenr
cı katkı payı öğrenim ücretinin birinci taksidinın yatı nlması için makbuz, kayıt sırasında kayıt bürosu tarafından verilecektir.
Kesin kayıtla ilgili önemli notlar:
a) Posta ile kesin kayıt yapılmaz. Kaydın bizzat aday tarafından yapılması zorunludur. b) Kesin kayıt için istenen belgelenn su-
ret veya fotokopisı kabul edılmez. c) Eksık belge durumunda kesin kayıt yapılmaz. d) Kayıtlarsaat 09.00-12.00. 13.30-17.00 sa-
atleri arasında yapı lacaktır. e) Belirtilen tarıhlerde kesin kayıt yaptırmayan aday, herhangi bir hak iddia edemez.
Basın. 36601
IŞILDAK YE YELPAZE
ATİLLA BtRKİ\ E
Bir Serginin Ardından-1:
Alanya ve Tersane
Alanya'nın bilinen tarihı M.Ö. 4. yüzyılın ortalarına
doğru uzanıyor. Kentin adı Antik Çağ'da Korakesi-
on (Coracesium), Bizans döneminde, güzel dağ an-
lamına gelen Kalonoros; Selçuklular döneminde de,
Alaeddin Keykubad'ın adından gelen Alaiye.
Alanya en parlak dönemini Anadolu Selçukluları
zamanında yaşıyor ve imparatorluğun Sinop ile de-
nize açıldığı ikinci kenti oluyor, Göçebe toplum özel-
liğindeki Selçuklular denize bu iki kentten açılıyor-
lar. Her iki kentte de tersane ve liman inşa ediyorlar.
Göçerlik, denizle ister istemez bir kesintiye uğru-
yor ve "yeıieşik" bir biçime dönüşüyor. Ancak bu kez
serüven denizde sürüyor. Bu yüzden. yani serüveni
sürdürmek için tersane ve liman yapımı kaçınılmaz
oluyor. (Kuşkusuz, bir yandan da farklı toplumların,
uygarlıkların etkisini unutmamak gerekir.)
Bir başka açıdan baktığımızda, Selçuklular bir yer-
leşim edimini gerçekleştiriyor. Alanya Tersanesi Sel-
çuklulardan kalan tek tersane. Ancak kentteki ter-
sane ve liman geleneği daha önceki yıllara dayanı-
yor. Korakesionlular, Romalılardönemine kadar kor-.
sanlıklanyla ün salıyoriar.
Bazı kaynaklarda, Alanya'nın, Roma döneminde
Antonius tarafından Kleopatra ya verildiğı ve Mı-
sır donanmasına yeni tekne yapmak için Alanya çev-
resindeki çam ve sedir ağaçlannın kullanıldığı ileri sü-
rülüyor.
Antonius'u bu davranışa iten nedenlerin başında'
Kleopatra'nın cazibesinin geldiği kanısındayım.
Bugün ise Alanya turistik bir kent. Dolayısıyla da
kentin büyük bir kısmı betonlaşmış ve bozulmuş.
Alanya Kalesi'nden aşağıya. körîeze dogru baktığı-
nızda çirkin beton kalıntılarını gördükçe öfkelenme-
mek olanaksız. Doğal güzellikleri bozmakta üstü-
müze yok. Oysaki kale içinde kalmış eski evlerin ya-
pısal özelliği (hımış) doğal olarak gerçekleşemiyor-
sa da pekâlâ mimari özelliği korunabilirdi.
Alanya Tersanesi, Kültür Bakanlığı'nın himayesin-
de olmasına karşın bugüne kadar -biraz- kendi ha-
line bırakılmış. Belki de tarihindeki geleneklerden, ör-
neğin Kleopatra ve korsan geleneğinden olsa gerek,
âşıkların, esrarkeşlerin mekânı olmuş. Birbirinden
farklı niyette olanlar, burayı değişik saatlerde kulla-
nagelmişler.
Alanya Tersanesi, bugün "somut" olarak birden-
bire gündeme geliyor. Gündeme gelmesinin nedeni
ise Hüsamettin Koçan'ın tersanede açtığı sergi.
Koçan, bu sergiyi, "Anadolu'nun Görsel Tarihi" se-
risinin üçüncü fasikülü olarak gerçekleştiriyor.
Koçan'ın sergisinin ve fasiküllerinin düşünsel ya-
nını ve anlamsal göndeımelerinin tartışmasını daha
sonraya bırakarak diyebiliriz ki Alanya Tersanesi, bir-
denbire "ontolojik" bir sorunsallıkla karşımıza çıkı-
yor. Her şeyden önce, "yitmekte bir değer" karşı-
sında alınan tavır olarak dikkatimizi çekiyor.
Böylece, mekânın seçimine iki açıdan bakabiliriz:
Bir, yitmekte olan bir değer; iki, estetik etkilenme.
Hele denizden görünüşü, bir roman, bir film olabile-
cek kadar anlamsal güzellikte. Motorlarla gelip, ter-
sanenin içine girdiğiniz zamansa, kendinizi hem Bin-
bir Gece Masalları'ru hem de bir Borges öyküsünü
okuyor buluyorsunuz.
Hüsamettin Koçan da iki -farklı- koldan tersane-
ye ulaşıyor. Birinci kol "...buproje benim tarih tasa-
nmdır" diye tanımladığı "Anadolu'nun Görsel Tari-
hi" fasiküllerinin üçüncüsünü tersanede odaklamak;
yani düşünsel boyut. ikinci kol ise, bir sanatçı ola-
rak "güzel-olan "da odaklanmak, yani estetik etkilen-
me...
Serginin -henüz içine girmeden- beni etkileyen
yönü bu iki kolu, hem yaşadığımız kültürel serüven-
le örtüşür bulmam; hem de düşünsel düzlemde
"doğnı", "haklı", "estetik", "etik", "yaratıcı", "insa-
ni" bulmam...
İLAN
T.C.
SI\AS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA
İLANI
1995-865
Satılmasına karar verilen gaynmenkullenn cinsi. kıy-
meti. adedi. evsafı: Sıvas Merkez Altuntabak Mah. paf-
ta: 66, parsel: 3, ada: 385'te kayıtlı arsa üzerindeki 224
arsa paylı (7) bağımsız bölüm numaralı mesken ile 2 24
arsa paylı (8) bağımsız bölüm numaralı meskenlerde.
Her iki meskenın de vasıf ve unsurları aynıdır ve eşıt
kıymete sahiptir. Brüt alanlan 100 m2'dir. Antre. hol.
mutfak tabanları betondur salon ve 2 oda tabanı ahşap-
tır. Banyo tuvalet tabanları mozaik. duvarlan fayanstır.
Pencereler çıft satıhlıdır. Isıtma sistemı sobalıdır.
Meskenlenn bulunduğu mahal şehir merkezine kıs-
men uzak olmasına karşıîık ulaşım rahat ve altyapısı tam
sakin bir bölgededir.
1- 7 bağımsız bölüm no.lu meskenin muhammen sa-
tış bedeli: 600.000.000.- TL.
2- 8 bağımsız bölüm no.lu meskenin muhammen sa-
tış bedeli: 600.000.000.- TL.
Toplam: 1.200.000.000.-TL.
Şahş şartlan: 1- Satış 15.9.1995 günü.
1-7 no.lu mesken için saat 15.10'dan 15.15'ekadar
2- 8 no.lu mesken için saat 15.20'den 15.25'e kadar
Sıvas 1. lcraMüdürlüğü'ndeaçıkarttırmasuretiyleya-
pılacaktır. Bu arttınnada tahmın edilen kıymetin %75'ini
ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve sa-
tış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir
bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kal-
mak şartıyla 25.9.1995 Pazartesi günü Sıvas 1. lcra Mü-
dürlüğü'nde saat 15.10'da ikinci arttırmaya çıkarılacak-
tır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve
satış masraflannı geçmesı şartıyla 0/
o40 arttırana ihale
olunur.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıy-
metin %20'si nispetinde pev akçesi veya bu miktar kadar
milli bir bankanm teminat mektubunu vermelen lazım-
dır. Satış peşın para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geç-
memek üzere mehil verılebilır. Tellâliye resmi. ihale pu-
lu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmış vergi-
ler satış bedelinden ödenir.
3- tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gay-
rimenkul üzerindeki haklannı. hususiyle faiz ve masra-
fa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün
içinde dairemizebildirmeleri lazımdır. Aksı takdirdehak-
lan tapu sicılı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bı-
rakılacaklardır.
4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde öden-
mezse tcra ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince
ihale feshedilir. tkı ihale arasındaki farktan ve %30 faiz-
den alıcı vekefilleri mesul tutulacak vehiçbirhükmeha-
cet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektır.
5- Şartname. ilan tarihınden itibaren herkesin görebil-
mesi için daırede açık olup masrafı verıldıği takdirde is-
teyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerın şartnameyi görmüş ve mün-
derecatını kabul etmiş sayılacakları. başicaca bilgi almak
isteyenlerin 1995'865 sayılı sayılı dosya numarasıyla mü-
dürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 26.7.1995
(+) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 35601