Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 TEMMUZ 1995 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
ANKARAPAZARI
• Baştarafi 9. Sayfada
ratikleşme konusunda olduğu gibi iyice anlamsız kalı-
yor. Iş bulma sorunu gündemde değildir, üretken olma-
yan seımaye kazançlarını vergilendirme gibi bir prog-
ram yoktur; tam tersine ortak hükümet döneminde ül-
ke, üretim dışı sermayenin vergi cenneti yapılmıştır.
Hükümet, yasal asgari ücreti esasen anlamsız kılmayı
başardığı gibi emek piyasasını yani iş ve işçi bulma sü-
recini de giderek artan ölçüde kuralsızlığın egemen ol-
duğu serbest piyasaya bırakmaktadır. Iş arayanlar ay-
nca, taşeronlar tarafından sömürülüyor.
'• Hükümet ortaklığının iki özelliği olabilir. CHP 'kûçük
ortak' olarak ya 'kendi niteliğine' uygun kimi 'girişim-
lerde' bulunur, yani girişimci bir tutum sergilerdi ya da
bunu beceremiyorsa, ortaklığın getirisi ile götürüsü
arasındaki farka bakar; getiri yüksekse ortaklığı sürdü-
rürdü, bir başka anlatımla girişimcilik değil, 'muhase-
becilik' yapardı. Ekonomi politikası anlamında CHP'nin
'ne girişimci' ne de 'muhasebeci' olduğu söylenebilir.
Son haftalardaTL'den 'sıfıratılması'na sarılan anlayış,
gerçekte sıfın tüketmiş olmanın acı bir göstergesi de-
ğil mi?
Asıl sorun, genel anlamda ekonomi politikası eksiği
ve bunun tüm partiler için geçerli olmasıdır. Türkiye
ekonomisini yönetenler/yönetmek isteyenler, bu 'po-
litikasızlık' ve IMF-Dünya Bankası damgalı aşırı serbest
piyasacı Anglosakson yaklaşımlanyla Avrupa Birliği
içinde yer alma istekleri arasındaki çelişkiyi ne zaman
göreceklerdir?
5 güvenlik görevlisi şehit
30 PKK'li terörist
öldürüldü
; Haber Merkezi-Güvenlik
güçlerince Şırnak, Siirt ve
< Van'dagerçekleştirilenope-
rasyonlarda 30 PKK'li öldü-
."rûldü. Çatışmalarda 2 gü-
' venlik görevlisi de şehit ol-
;du.
' Tunceli 'de dün akşam özel
ı tim görevlilerine teröristler-
I ce açılan ateş sonunda 3 po-
!.lis memuru öldü, bir polis de
yaralandı. Erzincan-Tunceli
;.sınınnda devam eden ope-
• rasyonlarda, örgütten kaça-
rakteslim olan 3 PKK'li, ör-
I gûtten yüzlerce kişinin kaç-
; tığını, Şemdin Sakık'ın da
, teslim olacağını bildirdi.
1
AA' nın haberine göre, Ya-
lova'da bulunan Içişleri Ba-
kanı Nahit Menteşe yaptıği
açıklamada. güvenlik güçle-
rince Şırnak, Siirt ve Van'da
gerçekleştirilen operasyon-
larda 30 teröristin öldürül-
düğünü, çatışmalarda 2 gü-
venlik görevlisinin şehit ol-
duğunu bildirdi.
Ozel time pusu
Öte yandan Tunceli'de
özel tim ekiplerinin nöbet
değişimi sırasında, bir tim
grubuna PKK'li teröristler-
ce dün akşam saat 18.30 sı-
ralannda ateş açıldı. Açılan
ateş sonunda özel tim men-
subu Mehmet Çatal, Güven
Keskin ve tbrahim Sever
isimli polis memurlan şehit
oldu, bir polis memuru yara-
landı. Yaralı polis Elazığ
Devlet Hastanesi'nde tedavi
altına alındı.
Olaydan sonra bölgede
geniş çaplı operasyonlara
başlandığı bildirildi.
Sakık teslim olacak
Öte yandan Erzincan-
Tunceli sınınnda devam e-
den operasyonlar sırasında
örgütten kaçarak güvenlik
güçlerine teslim olan "Çek-
tar" kod adlı Ecevit Amn,
"Şeyh SakT kod adlı Esat
Tohmakçı ile "Erdal" kod
adlı Düzgün Karataş. sade-
ce Tunceli bölgesinde kendi-
leri gibi yüzlerce arkadaşla-
nnın örgütten kaçtığını ve
teslim olmanın yollannı ara-
dıklannı belirttiler.
Şemdin Sakık'ın yeğeni
Fırat'ın grubundan oldukla-
nnı ifade eden teröristler,
Şemdin Sakık'ın da örgüt-
ten kaçıp teslim olmak için
fırsat kolladığını bildirdiler.
Kaçan teröristlerden 'Er-
dal' kod adlı Düzgün Kara-
taş, AA muhabirine şunlan
söyledi:
"Pişmanhk Yasası'nı her-
kcs biliyor. Kaçan vie kaçmak
isteyen çok sayıda arkadaşı-
mız var. Aneak üst düzey ko-
mutanlar kaçmalara engel
olmaya çalışı>orlar. A>rıca
örgüte yeni kanlanlan da a-
jan diye vuruyoriar. 7 tem-
muzda sona erecek bu yasa
uzatılmalı. Örgüt zaten dar-
madağm. Bir parça ekmek
için arkadaş arkadaşı VTITU-
vor."
Gecekondu bahçesinde
patlama: 5 yaralı
t Istanbul Haber Servisi- Kuştepe'de bir gecekondunun bah-
'çesinde henûz belirlenemeyen bir nedenle meydana gelen
patlamada beş kişi hafif yaralandı.
Kuştepe Mecidiyedere Sokak'ta bulunan bir gecekondu-
nun bahçesinde, dün saat 18.15'te meydana gelen patlama-
nın, bahçede bulunan çöplerin yakıldığı sırada olduğu bildi-
rildi. Olayın 'ani ateşlemeli boru bomba'nın patlaması sonu-
cu meydana geldiğı öne sürülürken emniyet yetkilileri yap-
tıklan açıklamada, patlamanın kaynağının maytap olduğu-
nu belirttiler. Patlamada Nimet, Murat, Ali Aydemir, Kami-
le Akyol ile soyadı belirlenemeyen Aygül isimli beş kişi ha-
fif yaralandı.
Şişli Etfal ile Okmeydanı SSK Hastanesi'ne kaldınlan ya-
ralılann vücudunda yanıklar olduğu bildirildi. Olayda hafif
yaralanan Nimet Aydemir, olayı şöyle anlattı: "Öğhım Ali
Aydemir'in sünnetiiçin bahçedeki çöpteri temizlemek istedik.
Tüm çöpleri topladıktan sonra yaknk. Yaklaşık yirmi daki-
ka sonra bir patlama oldu. Neden olduğunu biz de an-
lamadık."
Once uzlaşma sonra
• Baştarafi 1. Sayfada
rak yeniden uzlaşma araya-
cak. CHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Hik-
met Çetin, Cindoruk baş-
kanlığında yapılacak top-
•lantıda uzlaşma olmadan
ikinci tur görüşmelere geçi-
lemeyeceğini söyledi.
Anayasa değışıkliği pake-
tinin ikinci tur görüşmeleri-
nin takvimıni. TBMM Baş-
kanı Cindoruk'un başkanlı-
gında yapılacak "liderler
arvesi" belirleyecek. DYP
ve CHP grup yöneticileri,
ikinci tur görüşmelere çar-
şarnba günü başlanmasını
hedeflediklerini belirtirken
liderler, zirvesinin sonucu
belirleyecegıni dile getirdi-
ler. Cindoruk'un bugün li-
Üerlere çağnda bulunması
ve yann da toplantının ger-
l çekleştirilmesi bekleniyor.
! Edinilen bılgiye göre Cin-
; doruk, pakete yeni madde
; ilavesı yapılmayacağı için
; toplantıya, anayasa değişik-
'' ligi paketine destek veren si-
', yası partilenn liderlerini da-
', vet edecek. Bu durumda, de-
J ğişıklik paketine, "devletin
; dLniesaslaradayandınlama-
; yacağuu" öngören 24. mad-
• derun alınması koşuluyla
! desıek vereceğini açıklayan
RP lideri Necmettin Erba-
kan zirveye çağnlmayacak.
CHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Çetin
de anayasa değişikliğinin re-
feranduma gitmeden kabulü
için gerekli 300 oyun sağla-
nabilmesi için mutlaka siya-
si partiler arasında uzlaşma-
ya vanlması gerektiğini söy-
ledi. Paket üzerinde uzlaş-
maya vanlmadan, ikinci tur
görüşmelere geçilmeyeceği-
ni kaydeden Çetin, "Pakete
370 dolayında destek görü-
nüyflr. ama ilk turda hiçbir
madde için 300 oya ulaşda-
madı. Alt komisyon, uzlaş-
ma metnini u/laşmazlık
metnine çevirdL Tekrar ba-
şa, uzlaşma noktasına dön-
mek gerekir. Bu, parlamen-
to için. siyasi partiler için de-
mokrasimiz için bir sınav-
dır" diye konuştu.
Çetin, bir soru üzerine de
Cindoruk başkanlığında ya-
pılacak toplantıya, değişik-
lik paketine destek verme-
diği ve pakete yeni bir mad-
de eklenmesi söz konusu ol-
madığı için RP lideri Erba-
kan'ın katılmasını bekleme-
diğini söyledi. Çetin, 24.
maddenin pazarlık konusu
yapılmayacağını da vurgu-
ladı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafi 1. Sayfada
Matinede kadınlar kahkahalaria aile
krizlerini konuşacaklar
- Şekerim nasılsın. Krizleriniz iyi mi?
- İyi iyi. Bizim bey geçen akşam evi
boykot etti. Bir eğlendik, bir eğlendik.
- Aman ne hoş. Anlatsana.
- Tam sofrayı kurdum. Zııırrr telefon.
Teflon elimde koştum. Açtım, sinirli bir
ses. Seninki. Başladı bağırmaya,'Bana
olan sonımluluklannı yerine getirmiyor-
sun. Kafa ütülemekten gömleklerimi
ütülemeye fırsat bulamıyorsun. Akşam
eve gelince öpmüyorsun...' Açtı ağzını
yumdu gözünü...
- Hah, hah, hah... Eeee...
- 'Yapmıyorum ulan' dedim. Bıktım
bu tafradan. Tabağını çektim sofradan.
Telefonu yüzüme kapattı.
- Aman ne heyecanlı, sen ne yap-
tın?..
- Altında kalır mıyım? Nereden tele-
fon ettiğinı biliyordum. Aradım. 'Alo'öer
demez, ahizeyi yüzüne kapattım.
- Harika şekerim. Ne sağlam temel-
leriniz var. Bu krizle 50 yıl aynı yastığa
baş, aynı tabağa aş koyarsınız... Sonra
sonra, krizi nasıl aştınız?..
- Ertesi gün eve erken geldi. 'Bulaşık-
lan ben yıkayacağım. Itiraz edersen kriz
çıkannm' dedi...
Aynı şey ekonomik yaşamımız için de
geçerli olur. Iş ortaklıklannın kalitesi, atı-
lan kazıklarla ölçülür:
- Ortak geçen gün benim hesaptan
Krizma...
para çekmişsin, özel işinde kullanıp şir-
ketin harcamalanna yazmışsın.
- Sen geçen ay bunun iki katını yap-
mıştın. Ihracat gelirlerinin bir kısmını
kendi hesabına, gümrük memuruna
rüşvet diye aktarmıştın.
- Madem bana güvenmiyorsun, or-
taklığı bozalım.
- Keyfin bilir.
- Dur, o zaman şu son işi bitirelim.
Yoksa ben batanm.
- Olur ama, artık yüzde 50 değil; 60
pay isterim...
- Tamam. öyle olsun. Ben sana ihra-
cat rakamının yansını söylemiştim...
- Ortak...
- Ne var?
- Biz iyi anlaşıyoruz be...
Ne dersiniz? Hükümetimizin bu diya-
loglardan farkı var mı?
Hazır, Patent Yasasl da çıkmışken bu
koalisyon formülünün patentini alıp ih-
raç etsek köşeyi döneriz. En az, Ame-
rika'da 50 villalık para kazanınz.
Başta Japonlaralır. Bu koalisyon for-
mülüyle gökdelen dikseler, değil 8, 18
şiddetinde deprem olsa yıkılmaz. Biraz
sallanır, pencere cam kınlır o kadar.
Bu seferki kriz öncekilerden farklıydı.
Doğrusu biraz endişelendik. Krizma il-
keleri bozulacak diye ürktük:
- Yüzülmeyecek deniz, aşılmayacak
kriz yoktur.
- Her kriz kendi çözümünü içinde ba-
rındınr.
- Krizsiz kalan bir hükümetin hayat
damarianndan biri kopmuş demektir.
- Krizsiz hükümet, kirazsız ağaca
benzer.
- Borç trilyonu, kriz bakanlar kurulu-
nu aştıysa korkma...
Bir kriz gecesi
Düşünün. Çiller'e karşı Bakanlar Ku-
rulu'nu boykot eden CHP'li bakanlann
eylemi tutsaydı, yıllardır adım adım örii-
len bu ilkeler yok olacaktı.
Kriz akşamı, Bonn Büyükelçiliği'ne
atanan Volkan Vural'ın veda kokteyli
vardı. "Bir kriz geces/" oyununu kaçır-
mamalıyım deyip gittim.
Yanılmamışım, Başbakan yüzünde
gülücükler Devlet Konukevi'ne geldi.
Bütün gazeteciler çevresinde, kalem-
den halka. Başbakan şen:
- Ne o, heyecanlı gibisiniz.
- Sayın Başbakan kriz aşıldı mı?
- Hah, hah, çocuklar olur böyle şey-
ler. Bunu siz çıkanyorsunuz.
Hafta sonu kriz daha da yatıştı. Ama
sonradan öğreniyoruz ki meger kriz, kriz
çıkmasın diye yaratılmış. Denizcılikten
ve CHP'li bakanlan çekip çevirmekten
sorumlu Deviet Bakanı Onur Kumba-
racıbaşı. önceki gün arkadaşımız Işık
Kansu'ya şöyle dedi:
- Biz, BakanlarKurulu'nda kavga çık-
masın diye içeri girmedik.
Bir diğer ilginç durum da CHP Parti
Meclisi'ndeyaşandı. Çetin, "Arkadaş-
larBaşbakan'la görüştüm. Gerekenler
yapılacak" deyince, "krizi aşmak için
çaba harcama krizine" neden oldu.
Tansu Hanım'la Hikmet Bey görüş-
mesinde ise her şeyin çözümleneceği
bir kez daha vurgulandıktan sonra, ga-
zete naberlerine göre Başbakan çıkış-
mış:
- Hikmet Bey size biray süre. Bu CHP
gnıbunu anlayışlı hale getirin.
Buna herhalde, haklı olup dayak ye-
mek denir.
Başbakan Tansu Çiller'in elinde halen
kullanmadığı bakanlık kontenjanlan var.
Hazır yeni Yetki Yasası'na da sahip ol-
muşken bir bakanlık daha kurulabilir:
- CHP'den sorumlu Devlet Bakanlı-
§>•
Başına da Yıldırrm Aktuna yakışır.
Bakırköy Hastanesi'ni yıllarca idare e-
den bir kişi, CHP ile DYP'li bakan ve mil-
letvekillerini mi idare edemeyecek?
Klasik sözlüklerde bir sözcüğün an-
lamı verildikten sonra bir de örnek tüm-
ce verilir. Krizmayı anlattık ama, tümce-
de kullanmadık:
"Kan-koca her gece aynı yatağa gi-
riyor ve 'Sana mahkûm değilim' diye
bağırarak krizmatik bir durum yaratıyor-
du..."
Çetin: Irade Meclis'in
• Baştarafi 1. Sayfada
zaman olduğu gibi siyasi
otoritenin emrindeyiz, ihti-
yacı karşılayacak yeni bir
yasa çıkanlabilir' diyor. Bu
gerçekleri bir tarafa bırakıp
da sadece 'Ordu 8. maddeye
karşı' diye yorum yapmak
ülkenin de yapanlann da
mcnfaatJerine değfldir."
TMY'nin 8. maddesinin
kamuoyunda tam anlaşıla-
madığını kaydeden Gölhan.
" Kalktığı zaman sanki ülke-
nin böiünmez bütünlüğüne
gölge düşecek. sanki milletin
birlik ve bürünlüğü bozula-
cakmış gibi yorum yapanlar
var. O itibarla, bunu tek ta-
raflı alarak değerlendirmek
yanlış" diye konuştu. Ordu-
nun kendi içinde de demok-
ratikleşme hareketi başlattı-
ğını ve konuya yakın bir ba-
kan olarak kendisinin de bu-
na tanık olduğunu kaydeden
Gölhan, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"8. madde kaldınklığın-
da, bu maddcnin karşıhğı
var deniyor. Eğer burada bir
noksanhk, eksiklik varsa bu
ilgili madde takviye edilebi-
Kr,düzenlenebilir. 8. madde-
nin kaldınlmasıy la gayet ta-
bii ki ülkenin böiünmez bü-
tünlüğüne gölge düşecek de
değil. Bunuıua Ogüi tedbüier
alınacaktır. Ama terörün
hakikaten tam anlamıyla
beiinin kınklığı bir dönem-
de 8. maddenin kaktınlmış
obnası, teröristiere moral vç-
rir mi vermez mi onu da de-
ğerlendirmek lazım. Çörek-
çi Paşa'nın sözfcrinden bunu
iyi anlamak laom."
' CHP lideri ve Başbakan
Yardımcısı Hikmet Çetin,
dün gazetecilerin, Genel-
kurmay fkinci Başkanı Or-
general Çörekçi'nin açıkla-
malanyla ilgili sorulan üze-
rine, bir değeriendirmede
bulunmayacağını bildirdi ve
bu konuda karar ve iradenin
parlamentoya ait olduğunu
söyledi. Çetin, "Ortajğuuzla
bu konuda görüştünüz mü"
sorusuna da "Ortağımızla
çok görüşmemiz oldu. tlke
olarak anlaşmamız var. Ba-
zılanna göre o maddenin de-
ğişmesiyle meydana gdebi-
lecek boşluğu gidermek için
TCK'yetaşmmaa konusun-
da görüş büüğimiz var" ya-
nıtını verdi. Çetin, YDH li-
deri Cem Boyner'in "Bizik-
tidarda olsaydık Çörekçi'yi
emekli ederdik" sözleriyİe
ilgili bir soru üzerine de
"Başkalannın düşünceleri
hakkında yorum yapmam"
dedi.
DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Haüt Daglı da bir
yasa hazırlanırken ilgili ki-
şilere görüş sorulduğunu
belirterek TMY'nin 8. mad-
desi konusunda da Çörek-
çi'nin görüş bildirmesinin
normal olduğunu ileri sür-
dü. Dağlı. şunlan söyledi:
"Silahh Kuwetlerimizde
terörte mücadele konusun-
da büyük çalışmalar yap-
mışlardır. Böyle bir beyanı
yadırgayacak bir şey yok. Si-
İahlı Ku\-vetlcri, siyasi tartış-
manın tarafi yapmak \anbş-
tır. Silahlı Kuvvetieri yıprat-
maya kimsenin hakkı yok-
tur. Düşüncenin suç olması-
nı isteyen yoktur. Ancak ül-
kenin böiünmez bütünlüğü
söz konusu olduğunda kim-
senin bir şey demeye hakkı
vokrur."
Gürültüyü kulaklıklı protesto
Gürültü Idrliliği sadece tstanbul'u
değil, dünyanın tüm büyük
kentlerinde yaşayanlan etkiliyor.
Çevre kirliliğine karşı- savaşan
örgütlerin ardından gürültü
kirliliğine karşı savaş açan örgütlerin
sayısı da giderek artıyor. Önceki gün
Avustndya'nın başkenti Sydney'in
havaalanında uçaklann neden
olduğu gürültüyü protesto etmek için
toplanan 1000 kadar gösterici. sesten
rahatsız otmasınlar diye yanlannda
getirdikleri köpeklerine de kulaknk
takblar. Gürültü karşıb göstericiler,
uçaklann neden olduğu rahatstdığa
bir çözüm bulunana kadar
eylemlerini sürdüreceklerini
söylediler.(Fotoğraf: REUTERS)
TC'den Rumlara
yangm protestosu
LEFKOŞA (AA) - Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuri-
yeti (KKTC) Başbakanı
Hakkı Atun, yangın olayını
istismar etmeye çalışan
Rum yönetimini protesto et-
ti.
Atun, TAK Ajansı'na dün
yaptığı açıklamada, Rum
yönetiminin, sözde (Kıbns
Cumhuriyeti) adı altında,
yangınla ilgili dış yardımla-
nn kendilerine yapılması gi-
rişimini eleştirirken "Ulusal
felaketimizde bile poBtik ve
maddi kazanç elde etme yö-
nündeki bu durumu şiddet-
le protesto ediyoruz" dedi.
Kuzey'deki ev ve mallan-
nın yakıldığı iddiasıyla bazı
Rumlara gösteri yaptırtıldı-
ğına ve Birleşmiş Millet-
ler'e bu yönde muhtıra ve-
rildiğine de işaret eden
Atun. "Bu acı olayı bile
KKTC aleyhine saldırı ve-
silesi yapmak isteyen Rum
yönetimine hatırlatmak
isteriz ki, sımrlanmız için-
deki her şey KKTC vatan-
daşlanna ve devlete aittir"
diye konuştu.
Batı ülkelerinden, çevre-
ci, çevreye duyarlı tüm örgüt
ve uluslararası kuruluşlar-
dan, BM ve Avrupa Birliği
(AB) organlanndan yardım
talep eden Atun şöyle de-
vam etti:
"Rum yönetiminin, KK-
TC smırian içinde var olan
taşınmaz mal veya KKTCst-
nırlan içinde meydana gelen
getişme üzerinde söz hakkı
yoktur. KKTC snırlan için-
de egemen tek güç kendi
devletimiz ve anayasa] or-
ganlardır. Yapılacak yar-
dımların Kuzey'de ege-
men tek devlet olan KK-
TC'ye ve Kıbrıs Türk hal-
luna yapılması gerekir ve
yapılması da doğaldır."
Başbakan Hakkı Atun,
Rum yönetimi lideri Glaf-
kos Klerides'in, "Yardun
önerimiz reddedildi" şeklin-
deki iddiasıyla dünyayı aya-
ğa kaldırmaya çalıştığını, bu
iddianın doğnı olmadığını
da bildirdi.
Atun, Lefkoşa'nın Rum
kesiminde yapılan Avrupa
Demokratlar Birliği toplan-
tısına katılmak için gelen
ANAP Istanbul Milletvekı-
li Bülent Akarcahnın.
KKTC'den giriş yaptığı ge-
rekçesiyle Güney Kıbns'a
ahnmamasını da eleştirdi.
Atun, olayın. Rum yöneti-
minin hoşgörüsüzlüğünü ve
ne denli kötü niyetli olduğu-
nu kanıtladığmı bildirdi.
Bu arada Türk-Iş, Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriye-
ti'nde meydana gelen yan-
gın faiciası için yardım
kampanyası başlattı.
Kıbns'ta, Lefkoşa Yeşil
Hat üzerindeki Baf kapısı
yakınlanndaki Banş Gücü
gözlem kulesi yandı. Rum
radyosu. dün sabah erken
saatlerde meydana gelen
yangının "Türkler tarafin-
dan kasrtlı olarak çıkanku-
ğını" iddia etti.
KKTC Başbakanı Hakkı
Atun, olayı "Rumlaruı ço-
ctık parkıy la ilgili neaksiyon-
lannı fjrmandırma" olarak
değerlendırdi.
Genelkurmay: Tek vatan, tek lisaıı,
tek bayrak ve laik cnmhuriyet
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Genelkurmay Baş-
kanlığı, PKK'nin Avru-
pa'daki siyasi çalışmalannın
"devletin tüm imkânlany la"
sona erdırilmesinin terörle
mücadelede güvenlik güçle-
rine en büyük desteği sağla-
yacağını bildirirken "Devie-
timizin ünher yapısuun mu-
hafazası için tek vatan, tek li-
san, tek bayrak ile Atatürk
milliyetçiuğine bağlı laik ve
demokrarjk düzen ilkelerin-
den fedakâruk edilmemesi
gerekir" voırgusunu yaptı.
"Dağlardaki tehdit devam
ettiği sürece" devletin vere-
ceği hertavizin yeni biriste-
mi doğuracağını bildiren
Genelkurmay. bu durumun
PKK'nin ülkeden toprak ko-
parmak olan asıl hedefıne u-
laşmasını kolaylaştıracağı
uyansında bulundu.
Genelkurmay Karargâ-
hı'nda cuma günü düzenle-
nen basın brifinginin "terör-
k mücadele" konulu bölü-
münde, PKK'ye karşı sür-
dürülen etkilı mücadale so-
nucu bir militanın ömrünün
ortalama 7-9 ay gibi kısa bir
süreye indirildığini bildirir-
ken "Bu durum terör örgü-
tünün kendisini yenilemesi-
ne engel olduğu gibi örgütün
çöküşünü de etkileycn en
önemli etkenlerden biridir"
değerlendirmesı yapıldı.
Başlangıçta Marksist - Le-
ninist ideolojiyi temel alan
PKK'nin "İslami değerlere
önem veren bir görüntü ile
Kürt milliyetçiliğine daya-
nan ırkçı yapısım gizlemeye
çahştığı" değerlendirmesi-
nin yapıldığı brifingde şu
görüşler dile getirildi:
"BÖlücü terör örgütü ni-
hai hedefine ulaşmak için be-
lirlediği 4 aşamalı hedef stra-
tejisine ulaşmak için ilk aşa-
mada kültürel ve sosyal hak-
lann temin edilmesini, ikin-
ci aşamada özerk veya fede-
rasyon tipi bir yönetim siste-
minin oluşturulmasmı,
üçüncü aşamada ülkemiz
topraklannda sözde' Kuzey
Kürdistan' devletinin kurul-
masuu, son aşamada ise ba-
ğımsız ve buieşik sözde' Bü-
yük Kürdistan' devletinin
oiuşturuunasını hedeflemiş-
tûu. Örgüt, halk ayaklanma-
sı stratejisine uygun olarak
ilk safhada. fikir oluşturma-
yi ve kadrolaşmayı da içeren
hazırlıklann tamamlanma-
sını. ikinci safhada silahlı
propaganda. orta ve yüksek
yoğunlukta terör eylemleri-
nin icra ediktiği' stratej ik sa-
vunma' safhasına geçilmesi-
ni. üçüncü aşamada güven-
lik güçleri ile örgüt arasında
güç dengesinüı sağlandığı
'stratejik denge', dördüncü
aşamada ise halk ayaklan-
malannın arttığı. otoritenin
örgüt lehine geliştiği"strate-
jik saldın' safhasına geçii-
mesini esas almışür.*
1
Brifingde. Kuzey Irak
Harekâtı'nın ardından P-
KK'nin bannmak amacıyla
Iran ve Suriye'ye yöneldiği-
ne dikkat çekilirken bu du-
rumun başta Hatay olmak
üzere, Van ve Hakkâri'nin
"hassasiyetini" arttırdığı bil-
dirildi. PKK'nin 1995 yılın-
da 4 bin 300 ile 5 bin arasın-
da militan varlığına sahip
bulunduğunun dile getirildi-
ği brifingde, terörle müca-
delede gelinen durum ana
başlıklanyla şöyle özetlen-
di:
Kırsal alandaki durum:
1994 yılı sürecinde artan bir
ivme ile devam ettirilen ope-
rasyonlar sonunda, örgütün
kırsal alandaki ana faaliyet
bölgeleri kontrol altına alın-
mıştır. Kurulan baskı ile kır-
sal alandaki bazı bölgeleri
terk eden örgüt, 5-7 kişilik
gruplara aynlarak bölge
içinde dağılmıştır. Örgütün,
Tunceli'nin güneyi ile Hak-
kâri ilinin bazı bölgelerinde
eylemlerini tırmandırmak
niyetinde olduğu gözlen-
mektedir.
Yoilardaki durum: Olağa-
nüsrü hal. mücavir ve hassas
iller bölgesindeki yollann
toplam uzunluğu 35 bin ki-
lometredir. Bölgede aynca
710 kilometrelik demiryolu
bulunmaktadtr.
Örgütün I993yılındayol-
lara yönelmesine karşın,
1994 yılında alınan tedbir-
lerin ardından seyahat gü-
venlığı büyük ölçüde sağ-
lanmıştır. Alınan tüm ön-
lemlere karşın, bazı tali yol-
lar geceleri ve çok kısa süre-
lı kesilebilmekte, rasgele
ateş açılarak vatandaşlar öl-
dürülmekte veya kaçınl-
maktadır.
Sınırlardaki durum: Sı-
nırlanmızda genel olarak
güvenlik tesis edilmiştir.
lran sınınnın geçışe uygun
olan bölgeleri mayınlanmış-
tır. Özellikle yaz aylannda
bu bölgelerde sınırgüvenli-
ğinin sağlanmasında bazı
zorluklar çıkmaktadır. Yol-
lann yapılması ve bazı böl-
gelerde iskân ihtiyaçlannın
giderilmesi durumunda Irak
sınınnda güvenlik önemli
ölçüde saölanacaktır.
Psikolojik harekât: PKK,
bütün eylemlerinde psikolo-
jik harekâtı ön planda tut-
muştur. Örgütün, yurtdışın-
da 263 dernek, parti ve ku-
ruluşla irtibatı olup 28 adet
yayın organı v'ardır. Aynca
11 ayn dilden yayın yapan
16 radyo ve 1 TV istasyonu-
na sahiptir. Kapatılan Özgür
Ülke gazetesi yerine Yeni
Politika adlı bir gazeteyi çı-
karmaya başlamıştır. Ayn-
ca, Özgür Gelecek, Azadi ve
Newroz isimli üç yayını
kendi amaçlan doğrultusun-
da kullanmaktadır. Diğer ta-
raftan, Avrupa'da Med TV
adı alündabırtelevizyon ya-
yını da başlatmıştır.
Genelkurmay. "Devleti-
mizin üniter yapısuun mu-
hafazası için tek vatan,tek li-
san, tek bayrak ile Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, laik ve
demokratik düzen ilkelerin-
den fedakâruk edilmemesi
gerekir'' uyansını yaptı.
Demirel: Yuııaııistaıı
tlikkalJi olmalı
EDİRJVE (AA) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel Yunanistan'ın Türkiye'yi ra-
hatsız edecek konulara destek vermesiyle
kötü bir komşuluk ortaya koyduğunu"belir-
terek "Yunanistan'ın terör gibi Türkiye'nin
hassas olduğu meselelerdc çok daha dikkat-
li olması ve Türkiye'yi rahatsız edecek şey-
lerden kaçınması lazîmdır" dedi. Demirel,
Türkiye'nin demokrasiyi aramadığına, de-
mokrasisini daha çok derinleştirmeye ve ge-
liştirmeye çalıştığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ince-
lemelerde bulunmak ve tarihi Kırkpınar gü-
reşlerinin finallerini izlemek üzere dün Edir-
ne'ye geldi. ilk olarak vilayeti ziyaret eden
Cumhurbaşkanı, burada gazetecilerin soru-
lannı yanıtladı.
Yunanistan'ın, bölücü örgüt PKK'ye ku-
cak açtığı iddialannın anımsatılması üzeri-
ne Cumhurbaşkanı Demirel, konuyla ilgili
görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Resmen kendilerine bunu söylediğim za-
man kabullenmiyorlar. Ben, Sayın Karaman-
lis cumhurbaşkanhğını bırakmadan önce
kendisine bir mektup gönderdim. PKK'nin
bir cinayet şebekesi olduğunu ve tüm Baulı
kuruluşlann terörii kınadığını ve terörle mü-
cadeleye destek verdiklerini. bu itibarla Yu-
nanistan'ın da bunlardan birisi olarak Tür-
kiye'nin terörle mücadelesine destek verme-
si gerektiğini ve cinayet şebekelerine arka çı-
kılmasının bir insanîık suçu olduğunu söyle-
dim. Kendisi Yunanistan'ın kesinlikle böyle
bir şebekeye destek vermediğini ifade etti.
Şimdi yeni baştan aynı şikâyetler geüyor. Ga-
yet tabii ki iki komşu ülkenin insanİık suçu
olan bir meselede birbirine zarar vermesinin,
insaıüıkla iigisi olmaz."
Terörün sadece Türkiye'nin meselesi de-
ğil, insanlığın meselesi olduğuna dikkatı çe-
ken Cumhurbaşkanı Demirel "Türkiye'yi
rahatsız edecek şeylere destek vermekle Yu-
nanistan, sanıyorum ki çok kötü bir komşu-
luk ortaya koymaktadır" dedi. Demirel, Yu-
nanistan'ın bu iddialar konusunda çok daha
dikkatli olması ve Türkiye'yi rahatsız ede-
cek şeylerden kaçınması gerektiğini vurgu-
ladı.
Cumhurbaşkanı Demirel, Edirne'deki te-
maslan çerçevesinde Sanayi ve Ticaret Oda-
sı'nı da ziyaret ederek yeni yapılan salonu
hizmete açtı. Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, burada yaptığı konuşmada ise Türki-
ye'de demokrasinin bütün kurumlanyla
mevcut olduğunu belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Eleştiriyorlar; gayettabii eleştirirler. İçer-
den de dışardan da eleştiriyorlar. Bunlan do-
ğal sayıyorum. Türkiye demokrasiyi aramı-
yor. Türkiye demokrâsisini daha çokgeliştir-
meye, derinleştirmeye çalışryor. Fransa. Ital-
ya,lngDtereveAlmanya'da ne var? Bize, 'De-
mokrasinizi düzeltin'diyenlerde ne var? Ser-
best seçim var. Buray a gelinceye kadar badi-
relerden geçtik, ama 1991'den itibaren Idm-
se 'Türkiye"de serbest seçim yoktur' diye-
mez. Bugün kimse,'Türkiye'de demokrasi
yoktur' diyemez."
Türkiye'nin parlamentosu olduğunu. par-
lamentonun eleştirildiğini, ama ondan vaz-
geçilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı
Demirel. "Haîkın vazgeçemeyeceği şey, ser-
best irade ve pariamentodur. Eleştirilebilir, a-
ma kurum olarak parlamentoyu eleştirirsek,
ooun iribannı sarsacak dummlar hasıl olur-
sa çok yannş olur" dedi.
Failİ
meçhuller
ortada
kaldı
• Baştarafi 1. Sayfada
Başkanhğı'na sunulması ko-
nusunda gereken hassasiye-
tin gösterUmcsini"' ıstedi.
Devleti korumaya yönelik
olarak oluşturulan itirafçılık
ve koruculuk organlannın,
"suç örgütü" niteliği kazan-
dığının saptandığı raporda,
Mumcu suikasti soruşturma-
sında emniyet, istihbarat ve
yargı organlan arasındaki
koordinasyon kopukluklan-
na dikkat çekildi.
Raporda. "Devletin içeri-
sindeki devleti gerek ihmaK-
leri. gerekse kasıtlanyla yı-
kacak unsurlann temizlen-
mesi: devletin kendi içerisin-
de görevini kötüye kullanan
görevlileri ve faili meçhul si-
yasi cinayeüeri isteyen yasa-
dışıörgüderi açığa çıkararak
yargıya teslim etmesi. böyle-
ce de "Devlet cinayet işle-
mez' sözünün gerçek oklu-
ğuna vatandaşı inandırması
gerektiği" vurgulandı.
Raporda, Mumcu suikastı
soruşturması başta olmak
üzere, cinayetlerin araştınl-
ması sırasında. "İdarenin
yanlış yapan kamu görev lisi-
nin, 'ne pahasına olursa ol-
sun savunulması' uygulama-
sı ve düşüncesinden vazgeçil-
mesi" gerektiği kaydedildi.
Raporda aynca devletin ken-
di içinde suç işleyenleri yar-
gıya teslim etmesinin zorun-
luluğuna dikkat çekildi. Ra-
porda, Mumcu suikastı so-
ruşturmastndaki işlemlerin-
den dolayı Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi Baş-
savcısı Nusret Demiral,An-
kara DGM Savcısı Clkü
Coşkun ile Mumcu cinayeti-
ni çıkmaza sokan Içişlen Ba-
kanlığı görevlileri hakkında
suç duyurusunda bulunula-
rak Içişleri Bakanlığı görev-
lilerinin soruşturmayı "ta-
rafsız yapamayacaklan"
kaydedildi.
Komisyonun, 18 nisanda
yapılan son toplantısında ko-
misyon üyelerinin bilgisine
sunulan rapor, "resmi buda-
ma girişimleri" ile karşılaş-
tı. Devletin içindeki "odak-
lann temizlenmesi" gerekli-
lığinin yer aldığı rapora,
DYP'li komisyon üyelerin-
den "devlet makası" uygu-
lama girişimleri gündeme
geldi. Komisyonun DYP'li
üyesi tsmail Köse. son top-
lantıya diğer DYP'li komis-
yon üyeleri adına aldığı ve-
kâletle katılarak "devletiak-
lamamn" zorunluluğuna
dikkat çekerek de\let aley-
hindeki bölümler çıkanl-
mazsa raporu imzalamaya-
cağını söyledi.
Komisyonda görev alan
CHP, ANAP ve RP'li millet-
vekillerinin ise "yuımısanl-
ma" girişimine karşı çıkarak
"kutsal devlet" savunmasına
sığınarak gerçeklerin saklan-
masını "vatan hainliği"' ola-
rak nitelendirmeleri üzerine,
rapor imzalanmadan. toplan-
tı dağıldı.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ise Cumhuri-
yet'e yaptığı değeriendirme-
de raporu, "rahatsız edid
buunadığuu" belirterek şun-
lan söylemişti:
"Eğer böyle iddialar (dev-
letin görevlisinin suç işlediği
yolunda) varsa, devlet bu kt-
dialan alır. yargının önüne
koyar. Bu rür rapoıiann ha-
znîanması, bu rür araşnrma-
lann yapılması, rejim bakı-
mından fevkalade önemlidir.
Yalmz,ondan sonrasında he-
men bu raporlann bir yargı
karan halinc getirilmesi yan-
hş. Yani, sanki rapor, bir yar-
gı karanymış gibi raporun
içinde geçen iddialan bir hü-
küm saymak yantaş. Suç iddi-
alan karşısında, bunun mer-
cii, yargıdır. Bu iddialar kar-
şısında siyasi sorumluluk
varsa bunun muhatabu Mec-
lis'in denetimine tabidir."
Erdoğan:
Istanbul
9
un
suyu temiz
tstanbul Haber Servisi- Is-
tanbul Büyükşehir Beledive
Başkanı Tayyip Erdoğan, fs-
tanbul'un suyunun temiz ol-
duğunu öne sürerek, "Bazı
çevreler başanmtn gölgele-
meye calışıyor. Su antma
araçlan satanlar, ellerindeki
araçlan satamadıklan için
kampanya başlaüyor" dedi.
Nurettin Sözen'in belediye
başkanlığı döneminde ihale-
si yapılan ve Istanbul'un su
gereksinimine önemli bir
katkı sağlayacak olan "Ist-
ranca Dereleri Kıyıköy Böl-
gesi Acil İçme suyu Inşaat
Projesi" hızla ilerliyor. Pro-
jenin birinci kademesinde y-
er alan Çilingözdere Bara-
jı'nın temeli dün, Erdoğan ve
ISKİ Genel Müdürü Veysel
Eroğlu'nun da katıldığı bir
törenle atıldı.