Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İiutivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya O Yazıişleri Müdürlerı:
tbrahim Vıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
D\ş Haberler Ergırn Balcı • tsahbarat YaJfin Çakır •
Ekonomı: Büknt Kızanbk 9 Kultür: Handan Şenk5ken 0
Spor AbdüıkadirYöcelman • Makaleler Sauni Karaören
• Çevin. Seyfettin lurhan • Duzeltme Abdullah
Yazıcı» Bılgı-Belge. EdibeBugra • Fotoğraf: Erdoğan
Köseoğlu
Yayın Kurulu: İlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şoknn Soner, Ergun
Bakı, Dinç Tayanç, fbrahim YıHız,
Orhan Bursalı. Musufa Balbay.
Ankaıa Temsılcısı: Mııstafa Baibav # HaberMüdürü: Doğ*a
Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankara Tel:
4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmır Temsılcisı Serdar
Kızık, H. ZıyaBlv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220. Faks: 4419117
• AdanaTemsılcısı:ÇetiııYigenoğhı,lnönüCd. 119S.No:l
Kat 1, Tel: 3522550, Faks: 3522570
Müessese Müdürü. Erol Erkut •
Koordinatör Ahmet KoruJsan •
Muhasebe: Büknt Yener • Idare:
HüseyinGürer^lşletmc Önder
Çelik#Bılgı-lşlem Nafllnal»
Bılgısayar Sıstem. Mürirvet Çiler
MEDYA C: • Yönetim Kunılu
Başkanı-Genel Müciur Gülbin Er-
dııran • Koordınator Reha Ifit-
man 9 Genel MOdür Yanfamcısı:
Mine AluUğ • Halkla ÜLşkıler
Müdürü Nnrten Berluoy
Yavıınla>an ve Basan: Yenı Gun Haber J\ıansı. Basın \e Yayıncılık A Ş.
Türtocağıcad 39 it CagaJoğlu 34334 Ist PK 246 lstanbul Tel: tOail) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 15 "5
22TEMMUZ1995 Imsak: 3.53 Güneş: 5.43 Öğle: 13.18 lkindi: 17.13 Akşam20.38 Yatsı: 22.20 MEDYACTei:5i407 53-5i39580-5i38460-6i,Faks:5ii8466
Otyam'ın durumu
düzeldi
• ANTALYA (AA) - Mide
kanaması geçirerek
Gazipaşa Devlet
Hastanesi'neyatan
gazeteci-ressam Fikret
Ot>am'ın sağlık
durumunun iyi oldugu
bildirildi. Doktorlar,
Otyam'ın 2 gûn daha
hastanede kalacağını, sonra
da taburcu edileceğini
bildirdiler. Fikret Otyam'ın
eşi Fıliz Otyam. eşinin Aziz
Nesin ve Mehmet Ali
Aybar'ın vefatlanna çok
üzüldüğünü ve bu nedenle
var olan ülserinin ortaya
çıktığını söyledi.
Yarışma
sonuçlandı
• Haber Merkezi - Türkiye
Erozyonla Mücadele,
Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfı
(TEMA) tarafindan
düzenlenen 'Erozyon'
konulu slogan yanşması
sonuçlandı. Yapılan
açıklamaya göre ilköğretim
kategorisinde, '" Sahip
olmaz baltasına, çıkar
yağmur duasına"
sloganıyla Caner Baykuş,
lise kategorisinde 'Yeşil
yapraklar, gûlen topraklar"
sloganıyla Elanur Berber ve
yetişkınler kategorisinde
"Bugün bir fidan dik, yann
dikecek toprak
bulamayabilirsin"
sloganıyla Turgut Tarhan
birinci oldular.
Asaf Koçak
Karikatur
Yarışması
• İSTANBUL (UBA)-
Sıvas'ta yakılarak
öldürûlen Asaf Koçak
anısına düzenlenen
karikatur yanşmasında
birinciliği Hakan Demirci
elde etti. Karikatur dergısi
tarafindan organize edilen
"Asaf Koçak Karikatur
Yarışması"nda Kadir
Doğruer, Alper Susuzlu,
Aşkın Ayrancıoğlu ve
Murat Sayın"ın yapıtlan
başan ödülü kazanırken,
Özcan Çahşkan'ın
çalışması jüri özel ödülüne
layık görüldü.
En iyi kargo
havayolu
• Haber Merkezi -
Emirates Havayollan, Air
Cargo News okurlan
tarafindan 'yılın en iyi
kargo havayolu' seçildi. Bu
ödülle Emirates'in
uluslararası ödüllerinin
toplamı 77 oldu. Ödül
törenı Londra'da
düzenlendi. Uçak başına
2.4 yıllık ortalama ıle genç
fıloya sahip Emirates
Havayollan, 8 yıl önce
başlattığı lstanbul
seferlerini halen, A310
Airbus tipi uçaklarla
haftada üç gün sürdürüyor.
Açrichavada yaz
müzayedesi'
• Haber Merkezi - Resim
sergilerinin sona erdiği yaz
aylannda, Artium Sungur
Sanatevi'nin
gerçekJeştireceği "yaz
müzayedesi" sanat
ortamına yeni bir canlıhk
kazandıracak. 25 temmuz
salı saat21.00'de
başlayacak resim
müzayedesinde, 100
dolayinda tablo açık
havada, Ortaköy Esma
Sultan Yalısı'nda satışa
sunulacak. Artium Sungur
Sanatevi'nin yöneticisi
Rüştü Sungur, "Müzayede
resimlerini oluştururken,
önemli sanatçılann fazla
bilinmeyen resimlerini ve
esprili çalışmalan seçtik"
dedi.
Piyanonun en büyük yorumculanndan, bir dev sanatçı: İdil Biret
Güzellikleri yakalamal• Akıl almaz
yoğunlukta bir
çalışma, korkunç
disiplinli bir yaşam,
onu dünyanın en
büyüklerinden biri
yapan duyarhlık ve
sanat yeteneği ile bir
yanı hep çocuk
kalmış; neşeli,
iyimser, mutlu,
sakin, aynı zamanda
deli dolu, bugünü
yaşamanın keyfini
çıkaran bir insan...
ŞÜKRAN SONER
23. lstanbul Müzik Festi-
vali kapsamında AKM Bü-
yük Salon'da venlecek kon-
serin birkaç saat öncesi ya-
pılan provayı izliyoruz... İdil
Biret ile Avusturya-Maca-
ristan Haydn Orkestrası da-
ha önce bırlikte çalmamış-
lar. Beethoven'ın 4 numara-
lı piyano konçertosunun ça-
lındığı konsenn solıstı İdil
Biret, orkestra şefi yine ün-
lü bir piyanist olan Adam
Fischer.
Son derece rahat spor giy-
sıleri içındeki İdil Biret'in,
uzaktan bile keyifli gülüm-
semesi, müziğe tempo tut-
ması dikkat çekiyor. llk pro-
va sonunda çok yumuşak bir
sesle. kimi vurgulamalar
üzerine orkestra şefine bir
şeyler anlatıyor. Piyano ile
ses venyor. Uyanlan doğ-
rultusunda provalar birkaç
kez yineleniyor. Istenen
nbktaya ulaşıldığında. mü-
ziğin bitımi ıle birlikte, or-
kestra elemanlan keyifle.
saygıyla. İdil Biret'i alkışlı-
yorlar.
Neler olup bittiğini öğ-
renmek istiyorum. O kadar
mütevazı bir insan kı. "Pro-
valardaki olağan bir iş" de-
mekle yetiniyor. Konser ön-
cesi gerilim, konsantrasyon,
dinlenme ve hazırlık gerek-
sinimine rağmen kapıda yo-
lumuzu keserek bizimle bir-
likte içeri girmeyi başaran,
festival görevlisi bir liseli
hayranı genç kızm arzusunu
kırmayıp ona özel bir parça
çalıyor. Bize fotoğraf için
pozîar veriyor.
3 yaşında müziğe başla-
yan, 7 yaşında Meclis'in çı-
kardığı özel bir yasa ile
yurtdışında eğitime gönde-
rilen, bir zamanlann harika
çocuğu, o günden bu yana
hep uluslararası övünç kay-
nağımiz, ödülleri, başarıla-
n sayılamayacak kadar çok
olan dev sanatçı, bugün yıl-
lara meydan okuyan, yaş-
lanmamaya niyetli bir ka-
dın.
Minyon yapısı, hep çocuk
kalmış, neşeli yanı bir tara-
fa spor yapmanın, beslen-
meye, sağlıklı kalmaya özen
göstermenin, düzenli yaşa-.
mm sonuçlan; hareketleri-
ne, oturuşuna, piyanoyu
kullanışına yansıyor. O da
uzun uzun anlatıyor İyi pi-
yano çalabilmek için yete-
nek, müzik bilgisi, özel tek-
nik, yoğun ve disiplinli ça-
lışma da yetmiyor. Beden
olarak çok sağlıklı olmak
gerekiyor.
İdil Bıret'i. 11 yaşından
bu yana dünyanın en ünlü
ustalan, orkestralan ile bir-
likte, bir konserden daha
önemli bir dığerine taşıyan,
yine dünyanın en değerli
CD'lerimn sahibi kılan, ba-
sandan başanya uçuran ye-
tenek; yoğun hazırlık süreç-
lerinde, aylarca günde 3-4
saatlik uykuyla piyano ba-
3 yaşında müziğe başlavan İdil Biret, ödülleri, başanlan sayümayacak kadar çokoian
dev bir sanatçı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Başanlması olanaksız performans
Dünyanın en ünlü eleştirmenleri tarafindan yapılmış ve en önemli sanat
yayınlannda yer almış, İdil Biret'in her konseri, her CD'sinin ardından
yayımlanmış, yüzlerle benzeri olan. sanatçının başanlannı, büyüklüğünü yansıtan
yazılardan birkaç alıntı:
- Bugüne dek işıtilen en derin senfonik ses.
- Biret'in beğenilerine, tekniğine ve müzikal kararlanna büyük hayranlık
duyuyorum.
- Bütün üzerinde üstünlük kurarak gönülleri fethediyor.
- Ruh. büyük teknik rahatlık, nefes kesen virtüozite, sınır tanımayan bir enerji.
- İdil Biret, başanlması imkânsız bir performans sergiliyor.
- Idil'in parmaklanndan Chopin'in tüm parlaklığı ve değişik yönleri dökülüyor.
Bu sonuca ulaşmak için Chopin'in tüm eserlerini icra etmek gerekiyordu. Bu
yapıtta Idil'in yeteneğini, cesaretini sonuna kadar aynı düzeyde tutmayı
başardığını görüyoruz.
İdil Biret, yıllar önce Belçika'da verdiği bir konserde-
şından aynlmadan geçmiş,
akıl almaz yoğun, disiplinli
bir çalışma ile hep beslen-
miş. O da yetmemiş. piyano
başında saatlerce sağlıklı
kalabilmeyi sağlayacak,
sağlıklı bir beden için her
gün hiç aksatılmadan spor
yapılmış. İdil Biret özellik-
İe de yüzmeyi ve çok uzun
yürüyüşleri seviyor. Yaşa-
mının müzik ve piyano ka-
dar önemli bir parçası ola-
rak görüyor.
Böylesine müzikle, çalış-
mayla dolu dolu yaşayan bir
insanın yaşamında artık
başka hiçbir şeye yer kalma-
dığını düşünüyor ve de çok
yanılıyoruz. Yaşamadairne
varsa İdil Biret'i çok fazla
ilgilendiriyor. İdil Biret için
bugünü yaşamak, doya do-
ya yaşamak, yaşama sevin-
ci çok çok önemli. Müzik ve
duyarlılığın, insanı kolayca
melankoliye sürükleyebile-
ceğinin bilincinde. hep ya-
şama sev incini yüksek tuta-
cak çabalar içinde olmuş.
"tç çekmek benim stilim
değH" diyor ve kendine ya-
şamın her alanında çeşitli il-
gi alanlan bulduğunu, sev-
diği şeyleri yaptığını anlatı-
yor. İstendiğinde, insanlann
kendi kendilerine Polyanna-
cılık oynayabileceklerini ve
her olayda, iyi bir yan bula-
bileceklerini vurguluyor.
Özellikle de her şeyi keyif
alarak yapmanın çok önem-
li olduğunu düşünüyor.
Bahçe sulamak, çıçek bak-
maktan yemek yapmaya ka-
dar her işten keyif aldığmı
söylüyor.
Sinema tutkunu
Müzikten sonra yaşamın-
da çok önemli yer tutan
spordan başka. örneğin bir
sinema tutkunu olduğunu
anlatıyor. Bu tutku onu
önemli bir sinema video ar-
şivi yapmaya sürüklemiş.
Oldukça ciddi boyutlarda
antıka koleksiyonu da var.
Uluslararası bankacılıkta
kredi kartlan uzmanı, fark-
lı bır meslekten ve karakter-
den gibi görülen kocası Şe-
fik'le aslında^ok özel bağ-
Iılıklan var. Oncelikle Şe-
fik'in zamanı olmadığı için
piyano çalmaktan vazgeç-
miş iyi bir piyanist, ondan
çok daha önemlisi tutkun bir
piyano, klasik müzik dinle-
yicisi olduğunu anlatıyor.
Şefik'in dünyanın bütün
bıtpazarlanndan topladığı
plaklarla çok büyük bir ko-
leksiyonun sahibi olmuşlar.
Evliliğinin yıllar sonra,
hâlâ çok sıcak, iyi gidiyor
olmasının keyfini yaşıyor.
"Belki de iş geregi sık sık ay-
n kalmamız, duygulann
canlı kalmasında olumlu et-
ki yapıyordur. Ama benceen
önemli nokta iletişim. l zak
kaidığunız zamanlarda gün-
de birkaç kez telefonla Şe-
fık'le konuşunız. Güne, ya-
şadığımız şeylere dair her şe-
yi birbirimize anlatınz. Ya-
şam, se\gi dediğiniz de za-
ten bir paylaşun_
n
diyor.
Klasik müzikte, piyano-
nun yeri olan bütün beste ve
bestecileri, dünyadaen zen-
gin repertuvan olan ustalar-
dan bıri olarak yorumlamış
bir sanatçı olarak, müzikte-
ki gelişmeleri değerlendir-
mesini istiyoruz.
Çok şeyin, çok fazla de-
ğiştığini düşünüyor. Med-
yanın çok önemli bir güç ha-
line geldiğini ve bunun mü-
ziğe. sanata fazlası ile yan-
sıdığını söylüyor. Kimi iyi
gelişmeler yanında, kimi
olumsuz gelişmelerin de ol-
duğunun altını çizıyor.
Özetle şunlan anlatıyor:
"Değişen yaşam koşullan
insanlann müzik dinlenıesi-
ne, müzik sevgisine yansıdL
Müzik artık çok değişik aJ-
güamyor, değişik dinleniyor.
Omeğin çok yüksek sesle
dinleme alişkanlığı var. Deh-
şetli kuv\etli, yüksek sesin,
kulak hassasiyetini azaltuğı-
nı düşünüyorum.
Gelişen teknoioji, özeDik-
leCü'terdekusursuz müzik
vapılması olanağını sağlıyor.
Ama aynı zamanda kusuriu
da olsa farklı yorumlar,
farklı renklerin yok olmasn
nı getiriyor.
Eskiden her orkestranın
ayn bir tekniği, ayn ayn
renkleri vardı. Şimdi daha
etkili, daha parlak. ama tek
tip yorum var. ,\rnk Phiia-
delphia. Chkago, Boston or-
kestralannı dinlerken birbi-
rinden ayıramnorsunuz.
Birtakım süperstarlar yara-
ülnor. Bunlann bazılannın
yapbğuıa müzik demek bile
kolay degil.
Kısacası küçük salonlar-
da, bilcn. anlavan. az kişinin
yararlanabildiği, rengi. kaU-
tesi, lezzeti olan müzik var-
dı. Gelişen teknoioji, mfizi-
ğin kalabalıklara ulaşması,
büyük salonlarda dinlcnme-
si, CD'lerle, televizyonlarla
evlere ulaşması sonuçlannı
getirdi. Ama müngin lezze-
ti de gifti.
Sanat artık bugün başan
ve para ile ökrülüvor. Sanat
asla bunlarla ölçüiemez. Sa-
natı tkaret haline getirdiği-
niz anda kendinden bir şey-
ler gider. İnandığınız bir şe-
yi yapmak yerine, parlak bir
şey ler yapmaya kalkıştığınız
an, kendinize ait sanata ait,
bazı değerteri yitinniş olur-
sunuz."
Türk kökenli dünya
sanatçısı olmak
İdil Biret, Türkiye aleyhi-
ne gelişen havadan, sorun-
lardan uzun uzun söz edi-
yor. Kimi konser, CD tanı-
tımlannda kendisi için sa-
dece "dünya sanatçısı" sıfa-
tının kullanılmasımn, önce
kimliğinin vurgulanması ol-
duğunu sandığını. çok son-
ra Türk imajinın kullanıl-
mak istenmediğini fark etti-
ğini belirtiyor.
Dünyanın pek çok az ge-
lişmiş ülke kökenli dünya
sanatçısında, ülkesi de vur-
gulanırken kendisinde Türk
imajından kaçınılmasının
nedenlerini sorguladığında.
sadece geleneksel Türk düş-
manlığınm değil; Türkle ni-
teliklı sanat ve sanatçı ara-
sında bağ kurulamamasının
da yattığını öğrendiğini
açıklıyor. İdil Biret'e göre
bu olumsuz tablonun en bü-
yük sorumlusu ve suçlusu
elbette ki biziz.
En büyük suçumuz da
dünyaya açılmanın, dünya-
ya kendimizi tanıtmanın en
etkili aracının sanat ve bil-
im olduğunu unutmamız.
Bu yoldaki çabalanmızı en
aza indirip ülkemizi gazete
ilanlan, turizm afişleri ile
tanıtabileceğimizi sanmak
gibi bir yanılgı içine düş-
memiz.
KONYA'YA ORMAN KAVGASI
Ağaçlandırma fonu dalgmlıkla
kabul edilince Meclis kanştı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM 'de "milli ağaçlandırma seferberiik ya-
sa tasansı" görüşülürken, DYP Konya Mil-
letvekıli Ali Günaydın'ın "Ağaçlandırma
fonu, oncelikle Konya, Ankara ve Orta Ana-
dolu için kullanıur"önergesi "dalgınhkla"
kabul edilince tartışmalarçıktı. DYP mıllet-
vekilleri birbırine girerken, oturuma verilen
ara sirasında ikna edilen Günaydın. önerge-
sini geri çekti.
TBMM'nin önceki geceki oturumunda.
erozyona karşı ağaçlandırma seferberliği
başlatılması, özel ve tüzelkişilerle kurum ve
kuruluşlara özel orman kurma olanağı ve-
ren yasa tasansı elealındı. Ağaçlandîrma fo-
nunun kullanımı ile ilgıli 10. madde görü-
şülürken. DYP Konya Milletvekili Günay-
dın, ağaçlandırma fonu için toplanan gelir-
lerin kendi seçim bölgesi Konya ile Anka-
ra ve Orta Anadolu gibi erozyonun çok ol-
duğu bölgelerde oncelikle kullamlmasına
ilişkin bir önerge verdi. Önergeye muhale-
fetle birlikte bazı DYP milletvekılleri de ka-
bul oyu verdiler. Oylama için kulisten salo-
na giren bazı DYP milletvekilleri de dalgın-
hkla ellerini kaldırarak kabul oyu verirken,
Orman Bakanı Hasan EkincL oturduğu yer-
den "Desteklemiyoruz'' diye bağırarak, mil-
let\'ekillerini uyardı. Ancak bu arada, mu-
halefetin de desteğiyle değişiklik önergesi
kabul edildi. Bunun üzerine DYP milletve-
killeri arasında sert tartışmalar başladı. lti-
razlar üzerine oylamayı yineleyeceğini bil-
diren TBMM Başkanvekili VefaTann-, mu-
halefet milletvekillerinin "önerge kabul edfl-
di" itirazıyla karşılaştı. DYP'liler Ali Gü-
naydm'ı iknaetmeyeçalışırken, tartışmalar
uzayınca oturuma on dakika ara verildi.
Birleşimi yöneten V'efa Tanır, kendisi de
Konya milletvekili olduğundan, seçmenle-
ri karşısmda zor duruma düşmemek için çö-
züm bulmaya çalıştı ve oturumu açmadan
"Bakan bir açıklama yapsın, zaten erozyo-
nu çok olan yerierden başlanacağını, Kon-
ya'dan başlanacağını, önergeye gerek olma-
dığmısövlesin'" dedi. Busözler üzerineCHP
Kırşehir Milletvekili Sabri Yavuz, "Kırşehir
ne olacak" diye bağırdi. Tanır da "Tabii Kır-
şehir de olacak. Orada da erozyon var" di-
yerek Yavuz'u yatıştırdı.
Oturum açıldiğında Orman Bakanı Ekın-
ci söz alarak, "Çahşmalann. İç Anadolu gi-
bi erozyonu şiddetti yerierden başlaması çok
doğaldır. Önergeye gerek yok"dedi. DYP
Konya Milletvekili Günaydın da bu geliş-
melerin ardından önergesinı geri çekti.
as!amonjC/~\X ^ ^ ^ Vf ^~\ Samsa^ > —
/ E':
r
:ar
^ Sağhk
projesi illeri
Proje | | 2. Pro)e
Planlanan hedeflere ulaşılamadı
Sağlıkta proje
var, hizmet yok• 1996 yılında tamamlanması
gereken projelerin şimdiye
kadar yüzde 24'ünün
gerçekleştirilebildiği ortaya
çıktı. Birincisi bitmeden fkinci
Sağhk Projesi devreye sokuldu.
ZAFERAK.NAR
Sağhk Bakanlığı'nın kalkınmada önce-
likli bölgeler için hazırladığı sağhk proje-
leri yaz boz tahtasına döndü. 1987 yılında
hazırlıklanna başlanan Birinci Sağhk Pro-
jesi ancak 1992 yılında yaşama geçirildi.
Sekiz ili kapsayan birinci projede. sağhk
hizmetlerinin. özelikle de temel sağhk hiz-
metlerinin yeniden yapılanması ve güç-
lendirilmesi hedefahndı. 1996 yılında ta-
mamlanması gereken projelerin şimdiye
kadar yüzde 24'ünün gerçekleştirilebildi-
ği ortaya çıktı. Ikincı Sağhk Projesi ise bi-
rincısı bitmeden devreye sokuldu. Planla-
nan hedeflerin hiç birine ulaşılamadı.
Sağhk projelerinin yaşama geçirileme-
mesinin önemli nedenlerinden birisi. ikti-
dar ve bakan değiştikçe, projelerin de de-
ğişmesi. Bakana ve hükümete göre proje-
lerde planlanan hedefler öyle farkJılıklar
gösteriyor ki, biri "ücretsiz sağhk hızme-
ti" derken, diğeri '"yurtdışı eğitim" diyor.
Birhükümet kalkınmada öncelikli illeri oy
durumuna göre değiştiriyor. diğeri altyapı
yerine, tıbbi cihazlara yöneliyor.
Toplam bütçesi 146.6 milyondolar olan
Birinci Sağhk Projesi bütçesinin yüzde
51'ini Dünya Bankası, yüzde 49'unu ise
Türk hükümeti üstlenmiştı. 1994 Tem-
muzu'unda yapılan ara değerlendirme top-
lantısında projede yapılan değişiklik ise
sağhk sorunlannın nasıl yaz-boz tahtası-
na dönüştürüldüğünün en iyi göstergesiy-
di. Sağhk Bakanlığı kaynaklanna göre,
bütçedeki teknik danışmanlık payı (gerek-
siz bir biçimde) yüzde 5.3'ten, yüzde
10.14'e yükseltildi. bunun yanında fiziki
yatınmlar, yüzde 89'dan, yüzde 83'e indi-
rildi.
Birinci ve ikinci projeler
Teorik çalışmalanna 1987 yılında baş-
lanan, uygulamaya ise 1992 yılında geçi-
rilen Birinci Sağhk Projesi'nin, şimdiye
kadar yüzde 24'lük bölümü tamamlandı.
Proje. Diyarbakır, Mardin, Muğla, Sıvas,
Tokat, Yozgat, Ankara, lstanbul (Pendik,
Ümraniye, E>üp, Bakırköy) illerini kapsı-
yordu. Bu projede illerdeki temel sağhk
hizmetlerinin yeniden yapılanması hedef-
lendi.
Proje kapsamına giren illerde sağhk
ocaklannı geliştirmek ve temel teçhizat
gereksinimini karşılamak öncelikli olarak
ele alındı. 1996 yılında tamamlanması
planlanan birinci proje, yapılan değişik-
lıkler nedeniyle kjsmen tamamlanabildi.
Sağhk Bakanlığı verilerine göre, hedefle-
rin yüzde 24'ü gerçekleştirildi. Sağhk Ba-
kanlığı yetkilileri, 3 yılda yüzde 24'ü ta-
mamlanan Birinci Sağhk Projesi'nin, 1996
yılı sonuna kadar yüzde 75 'lik bölümünün
tamamlanmasının olanaksız olduğunu
vurguladı.
Adıyaman. Ağn, Ardahan, Artvin, Bat-
man, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Er-
zincan, Erzurum, Gümüşhane, Hakkân,
Iğdır, K.Maraş, Kars, Malatya. Muş, Siirt^
S.Urfâ, Şımak, Tunceli ve Van illerini kap-
sayan İkinci Sağhk Projesi ise 1995 yılı
içinde başladı ve 2001 yılında biririlmesi
hedeflendi. Kapsama giren illerde yeni in-
şaatlar. onanm ve yenilemeler, makine,
teçhizat. donanım alımlan. taşıt alımlan
ve egitim öncelikli konular arasında yer
aldı."
tkinci Sağhk Projesi kapsamına giren
illere yapılacak( 1995-2001 yıllan arasın-
da) toplam yatınm rutarlan şöyle: Adıya-
man; 9.936 milyon dolar. Ağn; 4.57 mil-
yon dolar. Ardahan; 4.514 milyon dolar.
Artvin; 4.359 milyon dolar. Batman; 3.24
milyon dolar. Bayburt; 2.799 milyon do-
lar. Bingöl; 3.219 milyon dolar. Bitlis;
4.135 milyon dolar. Elazığ; 9.122 milyon
dolar. Erzincan; 4.429 milyon dolar. Erzu-
rum; 8.432 milyon dolar. Gümüşhane;
3.173 milyon dolar. Hakkâri; 2.603 milyon
dolar. Iğdır; 3.399 milyon dolar. K. Maraş;
8.136 milyon dolar. Kars: 7.298 milyon
dolar. Malatya; 6.308 milyon dolar.
Muş;3.6O milyon dolar. Siirt; 3.045 miryon
dolar. Ş.Urfa; 6.628 milyon dolar. Şırnak;
4.301 milyondolar. Tunceli; 3.403 milyon
dolar. Van; 9.929 milyon dolar.
Haluk Çağlayaner aile hekimliğini anlattı:
Ailenin sağhk avukatı
İstanbul Haber Servtsi-
Koruyucu hekim hizmetle-
rine gereken önemin veril-
mesi halınde hastane kapı-
larında oluşan uzun kuy-
ruklar ile çekilen sıkıntıla-
nn sona ereceği belirtildi.
Sağlıktaki ana kuralın
'•hasta olmamak" oldu-
ğunu vurgulayan uzmanlar,
bunun için de en başta kişi-
lerin kendi sağlıklanna dik-
kat etmelerini, sonra da ko-
ruyucu hekim hizmetlerine
gereken önemin verilmesı-
ni istediler.
Sağhk hizmetlerinde bi-
rinci basamakta yer alan ai-
le hekimliğinin, koruyucu
ve tedavi edici sağhk hiz-
metlerinin verilmesi açısın-
dan önemine dikkat çeken
uzmanlar "Aile hekimliği-
nin uygulandığı ülkeler-
de sağhk sorunlannın
yüzde 9O'ı birinci basa-
makta çözülebilmekte-
dir" dediler.
Lokman Hekim Sağhk
Vakfı Aile Hekimi Haluk
Çağlayaner, konuya ilişkin
sorulanmızı yanıtladı. Aile
hekimliği ıle birinci basa-
mak sağhk hizmetlerinin
yeni bir yaklaşım kazana-
cağını belirten Çağlayaner,
Türkiye'de de aile hekimli-
ğinin asistan ahnmaya baş-
lanmasından sonra iyice
ilerlediğini söyledi. 1995
yılı verilerine göre Türki-
ye'de 204 aile hekimliği
asistanı, 183 uzman ve 7
araştırma görevlisinin bu-
lunduğunu ifade eden Çağ-
layaner. "Aile hekimi,
kendisine bağb belirli bir
popülasyona yaş, cinsiyet
ve hastalık ayrımı yap-
maksızın birinci basa-
mak sağhk hizmeti veren,
temel tıp eğitiminden son-
ra konusunda en az 2 yıl
eğitim görmüş tıp dokto-
rudur" dedi.
Aile hekimliğinin uygu-
landığı ülkelerde, bir aile
hekiminin hastasını izlemo
süresinin ortalama 8-13 yıl
olduğuna dikkat çeken
Çağlayaner, aile hekiminin,
bireyin her türlü sağhk so-
rununda başvurduğu ilk ki-
şi olduğunu söyledi.
Aile hekiminin, bir an-
lamda bireyin ve ailenin
'sağhk avukatı' olduğunu
dile getiren Çağlayaner,
"Kişinin, hangi uzman
hekime gideceğini, aile
hekimi söy ler. Ve hasta ai-
le hekiminin tavsiyesi
üzerine bir diş doktoruna
ya da psikoloğa gidebilir.
Yani aile hekimi, bireye
sağhk konusunda yol gös-
terecek insan olmak du-
rumundadır. Ayrıca, aile
hekimi, hastası hastaneye
yattığında kendisinden
alınabilecek bilgi varsa,
orada da aynı şekilde da-
nışmanlık hizmetini vere-
bilmelidir" diye konuştu.
Avukat Cengiz Hortoğlu:
Bilirkişi uygulaması yanlış
İstanbul Haber Servisi-Türkiye'de me-
murlar ve sağhk görevlilerinin de arala-
nnda olduğu kamu çalışanlannın yargı-
lanma yollannı belirleyen "Memurin
Muhakematı Kanunu" ile çağdaş hukuk
uygulamalannın aksine hakimin her konu-
da başvurduğu "Bilirkişi uygulaması-
nın" kaldınlması önerildi.
Avukat Cengiz Hortoğlu, tüm memur-
lar gibi sağhk görevlilerinin de görev su-
çu niteliğinde olan suçlannın yargılanma
yollannı belirieyen Memurin Muhakema-
tı Kanunu'nun kaldınlmasını önerdi. Hor-
toğlu, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bu
kanunun, 1913'te kabul edildiğini söyle-
di. Memurin Muhakematı Kanunu'nun
nasıl uygulandığını da anlatan Hortoğlu,
"Memur bir görev suçu işlerse, bazı is-
tisnalar dışında, önce bir ön soruşturma
yapılmaktadır. Bu soruşturma amir ya
da onun atayacağı bir soruşturmacı ta-
rafindan yapılır. Soruşturma sonunda
bir fezdeke hazırlanır, memurun statü-
süne göre ilçe yönetim kurulu, il yöne-
tim kurulu veya Danıştay'ın ikinci da-
iresine gönderilir. Bunun üzerine kurul
dava açılmasına karar verebileceği gibi
men'i muhakeme veya durma ve dûşme
kararları alabilir" Bu yasanın tıp hatala
nnda da ortaya çıktığına değinen Hortoğ-
lu, "Bu yasa, hatayı yapan kişiierin yar-
gılanmasını önlemektedir. Bu da sağhk
sistemimizin önemli bir sorunudur.
Çağdaş olmaktan uzak ve demokrasiye
aykırı olan yargılama yetkisinin sadece
bağunsız mahkemelerde olduğu da dü-
şünülürse bir an önce kaldınlması gere-
kir" dedi.
Cengiz Hortoğlu, bilirkişi uygulaması-
nın da yanlış uygulandığına değinerek;
"Çağdaş hukuk uygulamalannın aksi-
ne aşırı iş yükü nedeniyle hemen hemen
her konuda mahkemelerce bilirkişiye
başvurulmakta, çoğu kez de yanlış ola-
bilecek bilirkişi değerlendirmeleri hük-
me olduğu gibi yansımaktadır" dedi.