Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Latin dünyasımn çok yönlü müzisyenlerinden Tito Puente'nin zengin ve ritmik müziğini canlı olarak dinleyebiunek gerçekten bir ayncalık. Sadece dinlemek değil, müziğe kadlmak ve dansetmek gerekiyor.
Sadecedinkmeyecek, dansedeceksinizi
CEMYEGUL
Bu yıl Istanbul Caz Festivali'nde Latin
formu, ruhu ve ritmi taşıyan iki
topluluk izleye/dinleyebileceğiz.
Cazda Latin adası o kadar zengin ki,
bu iki toplulugun farklı tellerden
çalacaklanna emin olabilirsiniz.
Caz tarihinin farklı (ve aynı)
dönemlerinde caza entegre ettikleri
Latin motifleriyleyeni tonlann
gelişmesine katkıda bulunmuş bu iki
topluluğu karşılaştırma şansına da
sahip olacağız. Karşılıklı etkilenimler,
arayışlar, vs...
Aynca bu iki toplulugun da,
mûziklerinin de köklerinin, ABD'nin
güney-batı ucundan Venezûella'ya
uzanan adacıklar (Karayıpler-Küba ve
Porto Riko) oluşu da serüvenin bir
başka boyutu.
Gecenin yıldızı hiç kuşkusuz Tito
Puente olacak. Asıl adı Ernesto
Antonio Puente Jr.New York doğumlu.
Lakabı-El Rey", yani "KraT. Tito
Puente,
l4
salsa"ve "mambo" ıle
özdeşleşmiş bir isim.
Tito Puente, iki yıl önce de tstanbul
Festıvali"nin konuklan arasındaydı.
Aralannda MongoSantamaria'nın da
bulunduğu bir Latin yıldızlar
topluluğuyla sahne almıştı lstanbul'da.
Tito Puente Latin dünyasımn çok
yönlü müzisyenlerinin başında geliyor.
O bir lıder, "timbaks" virtüözü, multi-
enstrümantalist (vibrafon, saksofon,
bongolar, kongalar) besteci, yapımcı
ve aranjör.
tlk aşkı danstı, ancak aşil tandonunu
yırtınca bu işten vazgeçmek zorunda
kaldı Ikincı Dünya Savaşı sırasında
Chartie Spivak'ten big-band
kompozısyonlan ve aranjman dersleri
aldı. Juillıardda G.I.BiB'in yanında
çalıştı. Daha sonra Nono Moraks,
Machito ve Pupi Campo gibı "Afro-
Cuban Jazz"ın ünlü topluluklannda
2
.Uluslararası Caz Festivali'nde bu gecenin yıldızı latin caz
dünyasımn devlerinden Tito Puente. Gecenin açılışını da
Irakere topluluğu(üstte) yapacak. Tito Puente'nin lakabı 'El
Rey', yani 'Kral'. Tito Puente, 'salsa' ve 'mambo' ile özdeşleşmiş
bir isim. O bir lider, 'timbales' virtüözü, mülti-enstrümentalist
(vibrafon, saksofon, bongolar, kongalar) besteci, yapımcı ve aranjör.
çaldı. 1950'lerde big-band mambo
stılının öncüsü konumundaydı. Onun
big-band'inin yeğinligi ve nevrotik
dokusu, onu zamanın diğer Latin
topluluklannın liderlerinden ayırdı.
New York sancısım müziğine ustaca
oturttu ve bunun da faydasmı gördü.
Aranjmanlan süratli, sıkı örülmüş, atak
ve çok cesurdu. 1950'lerin
sonlanndaki "chachacha" çılgınlığı
dömeminde bu akımın öncüleri
arasında Tito Puente de yer alıyordu.
LftOSUUURASI
i
1950'lerde onun topluluklannda yer
alanlar arasında Johnny Pacheco,
Mongo Santamaria, Chariie Palmieri
ve Ray Barrettogıbı Latin müziğinin
devlennı sayabihriz.
Puente'nin ünlü kompozisyonu "Oye
Como Va" Santana'nın 1970 yılinda
piyasaya çıkan meşhur albümü
Abraxas'ta notası notasına yer altnca
Tıto Puente'nin şöhreti de bir anda
doruğa ulaştı. 1964-65'te Latin
ritmlerinı caz standartlanyla
kanştırarak müziğini yeniledi.
Bugün Tito Puente "Latin jazz"
dünyasımn devleri arasında yer alıyor.
Belki gençlığindeki kadar enerjik değil
ama müziğinin yapısı, eskisi kadar
sağlam ve firtınalı.
Gelelım gecenin açılışını yapacak olan
Inıkere'ye: Irakere, ısmini bir Yoruba
efsanesinden alıyor. Toplulugun lideri
pıyanist Chucho Valdes. Valdes aynı
zamanda toplulugun kompozitör ve
aranjörü de.
Irakere devrim sonrası Kübası'nın en
önemli topluluklan arasında sayıhyor:
Karmaşık parçalan, sıradışı
enstrümanlan, senfonik parçalan ile
"Cuban-jazz"olarak adlandırdığımız
türün yeniden tanımlanmasına neden
olan topluluk Irakere.
Tüm büyük ve kalıcı topluluklarda
olduğu gibi Irakere'nin "sound"u da
kendine has.
Irakere 1964'te 3 klasik müzisyen
tarafından Havana'da kuruldu. Bu üç
müzisyen bugün ızleyeceğımiz
toplulugun da iskeletini oluşturuyorlar:
Gitanst Carios Emitio Morales, şarkıcı
ve perküsyonıst Oscar Vialdesve
toplulugun lideri Chucho Valdes.
Irakere 1967'de film müzikleri çalarak
işe başlamış. O sıralarda Afro-Cuban
müzik üzerine araştırmalar da
yaptıklanndan kurucu üçlü, altı
müzisyenle birleşerek araştırmalanna
devam etmışler.
1975'ten sonra da Irakere dünya caz
hantalannda hak ettiği yeri almaya
başlamış.
1978 yılında Nevvport Jazz
Festival'dekı performanslan ise sanat
yoluyla tüm politik bariyerlerin
yıkıldığı bir gösteri olarak anılıyor.
Anımsanacağı gibi, bu konseri takip
eden Avrupa ve Amerika turneleri
Irakere'ye dünya çapında bir şöhret
getirdi
Irakere'nin müziğı Küba
standartlanyla bile fazlaca eklektik
sayılabilir. Irakere bugün hem popüler
sayılabilecek bir müzik yapıyor, hem
tiyatrolarda çalıyor, hem de senfoni
orkestralanyla bırlikte.
Irakere'nin ve Tito Puente'nin zengin
ve ritmik müziklerini canlı olarak
dınleyebılmenin gerçekten bir ayncalık
olduğunu düşünüyorum. Sadece
dinlemek değil, müziğe katılmak ve
dans etmek de gerekiyor bu
konserlerde.
TÜYAP'ta "Genç
Etkinlik" projesi
Költür Servisi - Uluslara-
rası Plastik Sanatlar Demeğı
(UPSD) tarafından hazırlanan
ve değişik sanat alanlanndan
genç yaratıcılan bir araya ge-
tırmeyi amaçlayan "Genç Et-
kürfik" projesı, bugün TÜ-
YAP tstanbu! Sergi Sara-
yı'nda başlıyor. Etkinlik. 9
temmuza kadar sürecek.
Ana teması "sınırlar veöte-
a"olarak belirlenen etkinlik.
düşünsel ve coğrafı suıırlan
ele alacak: iktıdar, suç, cınsel-
iık, kımlık, medya başlıklan-
nı taşıyan beş ayn atölye çer-
çe\ esınde bu kavramlarla bir-
lıkte suıırlan da sorgulayacak.
Etkinlik süresince plastik sa-
natlar, sosyal bılimler, edebi-
yat, gösten sanatlan ve müzik
alanlanndakı çalışmalannı bir
araya getırerek bir panorama
oluşturacak olan genç sanat-
çılar sergi, panel, dınleti ve
gösteriler aracılığıyla hem
birbirleriyle hem izleyicilerle
bulusacaklar.
Her yıl aynı tarihlerde yıne-
lenecek olan "Genç Etkiıı-
Bk"e katıhm ıçın üst yaş sını-
n 35. Hakan Onur'un proje
sorumluluğunu, Canan Bey-
kal, An" Akav ve Balkan Nati
Islirmeö'nın proje danışman-
lığın. üstlendığı etkinlik, TÜ-
YAP'ın katkılanyla gerçek-
leştiriliyor.
Uluslararası Plastik Sanat-
lar Derneği, bu etkinliğin dü-
zenJenmesinın en önemli ne-
denini "ülkemizdegençsanat-
çılann kendilerini ifade etme
olanıgı bulamamalan, ahşıl-
nuş nekân ve ölçeklerin aşıla-
madğı sanat ortamımızda
kencilfrin»' alan açamamala-
n, değişik sanat disiplinleriy-
le ilifki kununamalan" ola-
rak belirtıyor. Dernek yöneti-
cıler, durağan mekânlann, sı-
kışmş ve kalıplaşmış biçım-
lenrterk edıldıği bu etkinlik-
le geıçlerin bıreysel çabalan-
nı değerlendırmek ve yaratıcı
dinaruği ateslemek amacm-
da oduklanıu da sözlerine ek-
hyoılar. Sanatçı Emre Zeyti-
noğta ise "Genç Etkinlik"le
ilgil düşüncelerinı ıfade eder-
ken bu gençlerin, özellıkle
dürranın yeniden yapılanma
süredyle bırlikte, bir mahşer
ortanına düşmüş olduklan-
nın uıutulmaması gerektiğini
hatılatıyor \e ekliyor: "Bu
scrgde. kendinden öncekilere
gört kendini daha çok riske
atmıya mecburolan, yalnızca
'yapan' değiL, aym zamanda
konuşan, tarnşan. bir anlam-
da febefeci formasyonu yük-
lenmiş bir sanatçı grubu yer
alıyor. Grup içinde bu sanat-
çılannortak noktalannı tesph
etmeye cahşmak, uiusal dûz-
lemde'özgünlük' aramak,»-
yasi bir manifesto betdemek,
üslup teşhisinde bulunmak
kanımca son derece yanlış bir
davranış olacaktır. Çünkü on-
lar bugün kimliği tarif edile-
nıevcn ya da bilerek bilmeye-
rek >anilış tarif edilen bir top-
lumda yaşıyorlar ve tarif ede-
medikkri alışkanlıklan, de-
ğerleri, kendilcrine empoze
edilmis yalan yanhş bil^leri,
yükünilülükleri var. Işte sa-
natçılar bunlara bir anlam
yükJemek, bir değeriendirme-
ye tabii tutmak ve saptamala-
nnı tarüsmaya açmak dunı-
mundalar. Tüm çabalan bu-
dur ve elbette izleyidler resmi
agızdan bir acıkiama, kendi
çocukluklanndan bir anı, sev-
dikkri renklerin kompozisyo-
nu vb. gibi >apıtlaria karşılaş-
fflayacaldardtr".
"Genç Etkinlik"ın bugün-
kü programı şöyle:
12.30-13.00 BıIdınler'Be-
sim Deflaloğlu / Identite =
Identıth = Kımlik 13.00-
13.30 'Gösten': "Rahatsız
mıstnız?" / Murat Ipek
13.30-14.30 Performans:
"Son Hiç Olmadı" / Nur
Akalın, Ümit Özsw 14.00-
14.45 Konser: Tnğnıl Arav,
Kubilay Kılınç 15.00-15.30
Performans: "Son Hiç Olma-
dı "/Nur Akalın, Ümit Özsov,
KaanOsmanak 15.30-17.00
Konser: "Zen Grubu" Murat
Ertel (gitar-vokal), Adil Sa-
dak (gitar), Mustafa Beber
(bas), Okan Özpoyraz (da-
vul), Esat Basak (görünrü),
Mehmet Ovünç (mixer), Na-
zım Dikbaş (vokal) / 17.00-
17.15 Açıhş 17.15-17.45
Konser: Istanbul Oda Korosu
/ Yıeşua Aroyo(şef) 17.45-
18.45 Performans: "Sahne-i
Atıye" Atican Yaraş, Genco
Gülan Konteyner 18.15-
18.30 Performans: "Burada-
yım"/Öztenı Çalık 18.45-
19.15 Performans: "Üçgen" /
Nadi Güler, Betül Kızılok, Ya-
şar N. Eyfiboğlu 19.30-20.00
Gösteri: "Kadraj" / Cem Bü-
ge, Fuha Köseoglu 20.15-
20.35 Performans: "Kubbe-i
Tılsım" / Ay^egül Kale, Mu-
rat Ipek
Uzun süredir ayn yaşayan anne-babasının öykûsûnü kendi çocuk gözteriyle yorumlayan Ceylan, kendi anne babasmı oynatryor fîlminde.
Söz gümüşse
4
Koza
9
altm
VECDİ SAVAR
Bu akşam "2 Film Birden"de bir
Türk kısa filmi izleyeceğız. Fılmin
adı "Koza". Yönetrnenı Nuri Bilge
Ceylan. Reklamdan hiç hoşlanmıyor
örneğin. Sessız ve dennden çalışma-
yı yeğlıyor. Bu yüzden ekranda ya-
pamadığımı burada yapmak, bu genç
yaratıcıyı sizlerle tanıştırmak istıyo-
rum.
1995 Cannes Film Festivali'nde
Uluslararası Kısa Film Yanşması'na
seçilen 10 film arasına girmeyi ba-
şaran "Koza"nın yönetmeni 1959'da
lstanbul'da doğmuş. İki ile on yaş
arasında, kendi devişıyle "algılanen
zengin olduğu zamanda", Çanakka-
le'nuı Yenice kasabasmda yaşamış.
"Koza"yı çektiği yörede. Orta öğre-
nimıni tamamladıktan sonra Boğa-
zıçi Üniversıtesı Elektnk Mühendıs-
liğı Fakültesı'nde okumuş. Elektrik
mühendısi olmak, gönlüne düşen si-
nema kıvılcımım iyıce ateşlemiş ol-
rnalı kı. soluğu Munar Sınan Ünrver-
sıtesı Sinema-Televizyon Merke-
zı'nde almış. îkı yıllık öğrenimden
sonra "artık yeter"dıyerek okulu bı-
rakmış ve ılk fılmı "Kozaw
yı gerçek-
leştirmiş.
Kısa fîlme özel bir tutkusu ohna-
dığını, kendini denemek için ışe bir
kısa filmle başlamaya karar verdiği-
nı anlatıyor Ceylan. Filmi hemen he-
men tümüyle kendi olanaklanyla
gerçekleştirmiş. Hatta bu film içın
bir 35 nun. kamera satın almış. Ara-
baya attığı gibi makıneyı, Canakka-
le'nın yolunu tutmuş. Filmi çocuklu-
ğunun geçtıği mekânlarda üç hafta-
da çekmiş. Tek bir asistanla gerçek-
leştirmiş çekımleri.
1975 'ten bu yana fotoğraf çekıyor
Nun Bılge Ceylan. Fîlminde bunun
ızleri açıkça görülüyor. Ne ki, salt fo-
toğrafa yaslanan bir film değil "Ko-
za". Filmin felsefı ıçeriğinı destek-
leyen bir ışlevi var görüntünün. Pek
çok filmin yaptığı gibi salt "güzd"
fotoğraflarla yetınmiyor. Estetik kay-
gılan özden kaynaklanıyor. "Ko-
a"yı renkli çekıp, siyah-beyaz ses
filmıne basmış. Toplam maliyeti
150-200 milyon civannda olmuş.
TRT'nın bırkaçyıl önce gerçekleştir-
dıği "Genç Sinemacılar'' projesine
seçilmiş "Koza", ama verdikleri
fılmler bayat çıkmış. Post-prodüksi-
yon aşamasinda da bir yığın bürok-
ratık engel karşısına çıkınca, filmi
leriyle yorumluyor. Filmin en ilginç
yanlanndan bın de bu rollen, Cey-
lan'ın gerçek kahramanlara. kendi
anne ve babasına oynatması. Kuşku-
suz bu seçım fîlmın gerçeklik duy-
gusuna önemli ölçüde katkıda bulu-
nuyor. Ostelık ıkı oyuncu da son de-
rece başanlı. Yönetmen, "Ne yapa-
cağuru tam bilmediğim için, tanıdık
insanlar oisun Lstedim" dıye açıklıyor
bu durumu. Ama, ben böyle olduğu-
na inanmıyorum. Zaten. amatör
oyuncularla çalışan Bresson'un üze-
nndeki etkisıni de yadsımıyor.
"Ailemin aynlığı beni üzen bir ko-
nu otanuştur her zaman. Hikâyeierin-
u yıl Cannes Film Festivali'nde Uluslararası Kısa
Film Yanşması'na seçilen 10 film arasına girmeyi
başaran 'Koza' bu akşam TRT2'de '2 Film
Birden'de gösterilecek. 'Koza' bellek üstüne, çocukluk
anılan üstüne bir film. Yönetmeni Nuri Bilge Ceylan
için filmin adı çeşitli anlamlan birden içeriyor.
kendi olanaklan ile yapmaya karar
vermış.
"Koza" bellek üstüne, çocukluk
anılan üstüne bir film. Ceylan için
filmin adı çeşitli anlamlan birden
içeriyor. Bunlardan herhangı bınnı
vurgulamak yenne, izleyicınm özgür
yorumuna bırakıyor. Filmin her ka-
resinde metaforlarla yüklü şıirsel bir
anlatım var. Bu anlatımın çok anlam-
hlığmı savunuyor Ceylan, ama fazla
açıklamaktan yana değil. "Çocukla
adamı aynı karedc hiç kuuanmadım,
çünkü birkaç anlanu birden oisun is-
tedim" dıyor.
Çocuk dediğı Nuri Bilge'nın ken-
di çocuk!uğu, baba ise kendi babası.
Uzun süredır ayn yaşayan anne-ba-
basının öyküsünü kendi çocuk göz-
de beni çeken, bir tûrlü ofanayan bir
$eydi. Bazen birbirterinden nefret
edİNoriardı sanki. bazen ise sahki bir
scvgiyi yakalıyordum." Yaşamında
çok belu-leyıcı olmuş bir olaydan yo-
la çıkarak, insan ılişkileri üstüne bir
şeyler söyleme yolunu seçiyor. Ozu,
Bresson,Tarkovski, Bergman ve Dre-
yer'ın onu en çok etkileyen sinema-
cılar olduğunu anlatıyor (bu sözleri
bir Türk yönetmeninden duymak ne
güzel)
"OzeDikleOzu'ya Türkive'nin çok
ihtiyacı var" diyor. Seçtiğı anlatım
sözü dışarda bırakan. tüm anlamlan
yükleyen bir anlatım. Bu seçiminde
bır meydan okuma, klasik sinema-
nın kalıplannı zorlama isteğı var.
Ceylan'la Cannes öncesı konuş-
muştum. Festival sonrası telefonda
konuştuk yeniden. Kültür Bakanı
Ercan Ktrakaş'ın Cannes'a gidış-
geliş biletini karşılamasına teşekkür
edıyordu (Kültür Bakanlığı'nın ni-
hayet Yeşilçam y apımlan dışmda bir
sınemanmda var olduğunu, en azın-
dan varolma çabası içinde olduğunu
tanıması ne güzel).
Cannes'da filmınin kısa metrajlı
bir fılmden çok, uzun bır filmin par-
çası gibi durduğunu fark etmiş. "Kı-
sa filmin kendine özgü bir mantığı
var. Şiirgibi sıkısfınlmıs. bir anlatım"
diyor.
O, zaten baştan ben uzun metraja
geçmenin hazırlıklannı yapıyor.
"Koza" vıdeo kamera ıle yaptığı ça-
lışmalann bir sonucu. Şimdı ise bu
kısa film deneyinden öğrendıkleri ıle
yepyenı bir maceraya atılmaya hazır-
lanıyor. Gene aynı bölgede çekecek
fibnıni. Gene "gerçek" oyuncular
kullanacak ve gene küçük bir ekıple,
küçük bütçeli, belki 100 bm doîara
çıkacak bır film yapacak. Şu sıralar
senaryo üstünde çalışıyor. Gene si-
yah-beyaz olacak film, ama bu kez
diyaloglarayerverecek. Senaryonun
otobıyografik öğelerle. Çehov öykü-
lerinın bir kanşunı olacağuıı söylü-
yor.
Türk sıneması yenı ınsanlarla ye-
nı ufuklara yönelmenın eşığınde. Hiç
kuşkum yok buna.Bu akşam "Ko-
za"yı izleryecek olursanız ne dediğı-
mı daha iyı anlayacaksıniz. Şimdi,
sıra bu yeni ufuklara açılacak yel-
kenlen şişirecek rüzgârlann ortaya
çıkmasında. Tablolara milyarlar ya-
tıran ışadamlan neredesınız? Sine-
manın geleceğine yatınm yapmanm
bır ülkenın geleceğine yatınm yap-
mak olduğunu bır yerlerden duymuş
olmalısınız.
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMETFUAT
Özgür Yaşam
Yok, düşündüğünüz gibi değil, bu yalnızca bir kâ-
ğıttürününadı...
Duyurusu yapılmadan çılgınca sürdürülen "Kitap
Tasanmı Yanşması"na Şiir Atı Yayıncılık adına giren
Aşk ve Sair adlı kitap bu tür kâğıda basılmış.
Şöyle deniyor:
"Kitabm bütûnünde kullanılan 'Free Life' isimli bu
özel kâğrt (...)"
Aşk ve Sair bir şairle tasanmcmın ortak kitabı. Şa-
ir: Doğan Yanct. Tasanmcı: Mehmet Koyunoğlu.
Doğan Yancı şiirlerini Mehmet Koyunoğlu'na ver-
miş. Mehmet Koyunoğlu o şiirler için özel desen ça-
lışmalan yapmış. Böylece birinci kitabı, Aşk ve Sair'\
oluşturmuşiar. Doğan Yancı bu desenlerie etkileşimi-
ni yazıya dökecek, o yazılar için Mehmet Koyunoğ-
lu'nun çizeceği desenlerie ikinci kitap oluşacak, dizi
böyle sürüp gıdecekmış.
Aşk ve Sair'de Mehmet Koyunoğlu kullanılan kâ-
ğıdın güzelliğini iyice ortaya vuran bir tasanm yap-
mış.
Şiirlerle desenler sağ sayfalarda. Şitrler üstte sola
doğru. Sanınm 9 pt, helvetıca. Başlıklan da aynı pun-
to, küçük harfle, ama daha kalın. Dize aralan bayağı
açık. Desenler altta, sağda. Şiirler siyah, desenler
mor basılmış. Sayfa numarası yok.
Sol sayfalarda üstte solda, daha küçük punto, bü-
yük harflerte bölüm adları, altta solda, gene aynı pun-
to, gene büyük harflerle kitabın adı, tam ortada sol-
da ise flalik olarak sayfa numaralan. Hepsi mor ba-
sılmış. Soluk. Sanki bu güzel kâğıdı kirietmek iste-
miyorlar.
Daha bir sürü incelik var kitapta. Mehmet Koyu-
noğlu inceliğe düşkün bır tasanmcı. Desenleri de öy-
le.
Bunlar, başka bir yazımdadasöylediğim gibi, mut-
laka görülmesi gereken k/taplar. Resim, oyma, yon-
tu gibi, görsel bir sanat söz konusu.
Aşk ve Sa/r'le oyalanırken İyı Şeyler Yayıncılık'ın
Sappho'su çıkageldi köşeden.
Timuçin Unan'ın geriye çekilerek yaptığı tertemiz
bir tasanm.
Bir Cevat Çapan çevirisi.
Kapakta kara üstüne ak yazılar. Ak üstüne kara bir
fotoğraf.
Karadır En Sevdiğim Renk
De Yayınevi'nde kapağını kapkara hazırlayıp kar-
şıma koyduğum, ama bir türlü yayımlayamadığım
öykü kitabı geldi aklıma... Bernard Malamud'un öy-
külen...
Çağnşımlarta baş edilmez...
Yüz şiir ve Sappho'üa. Şöyle şiirler.
6
Doğru
Beni okşayanı
seviyorum.
Bence
Aşkın da payı var
Güneşin
panltısında
ve erdeminde
O ikindi
Gelinlik kızlar
çiçeklerden
gerdanlıklar ördüler
26
Akşam yıldızı
En güzeli
bütün yıldızlann
77
Ne garip!
En iyi davrandıklanm
bugün en çok incıtenler beni
Birdüşünce, birsaptama, birgörüntü... Açık, süs-
süz, oyunsuz, aydınlık bır söyleyiş.
Şiir nerede?
Şiir şu yaprağın altında...
Ali Özgentürk'ten
Dnat KutJar' filmi
• ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bûrosu)- Ali
Özgentürk, Onat Kutlar'ın "lshak" adlı öykü
kitabından iki öyküyü sinemaya uyarlıyor. Özgentürk.
senaryosunu kendi yazdığı filmin çekimlerini Antep'te
sürdürüyor. Sinema Vakfi yaranna maddi bir karşılık
beklenmeden gerçekleştirilen 20 dakikalık filmde
Sumnı Yavrucuk ve Civan Canova'nın yani sıra
Gaziantepli Ayten Uncuoğlu ve küçük oyuncu Özlem
Kaymaz da rol alıyor. Yok olmaya yüz tutan sinema
değerlerini yaşatmayı amaçladıklannı söyleyen
Özgentürk. "Filmde Onat Kutlar'ın hayatı konu
ediliyor. Bu film Onat'ın portresini çizecek. Mekân
olarak çocukluğunun geçtiği evi kullanmayı uygun
bulduk" dedi.
Verdrnin 'AkJa' operası
ttsanarta
• Kültür Servisi- Verdi 'nin "Aida" operası bugün
saat 15.00'te Aksanat'ta izlenebilir. J. Levine
yönetimindeki Metropolitan Opera Korosu ve
Orkestrasf nın eşlığinde A. Millo ve Placido
Domingo'nun da rol aldığı opera laser- disc'ten büyük
ekranda gösterilecek. Aksanat'ta salı günü de iki
konser gösterilecek. Mozart'ın "Keman Konçertosu
No.5" Viyana Senfoni Orkestrasrnın yorumuyla
(Solist: Yehudi Menuhin, şef: Herbert von Karajan) ve
Schumann'ın "Senfoni No. 4" H. Karajan
yönetiminde Viyana Senfoni Orkestrası'ndan saat
12.30 ve 18.00'de laser- disc'ten büyük ekranda
izlenebilir.
23.ULUŞLARARASI İSTANBUL
MÜZİK FESTİVALİ
BUGÜN:
Atatürk Kültür Merkeri Konser Salonu:
19.00 Melin Molla (piyano), Viyolonsel Dörtlüsü
Aya trini Mfizesi: 19.00 Ayangil Orkestra ve Korosu
YARIN:
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu:
19.00 Julıan Erkoç (piyano), Bahar Bincik (keman),
Cengiz Sayın (bariton)