Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
21.yiizyd sanat anlayışı gündemde
15-30 temmuz tarihleri arasında 'Ankara'95 Projesi' kapsamında üç uluslararası etkinlik gerçekleştirilecek
Kültür Servisi - Ankara, temmuz
ayında 'Ankara' 95 Projesi' adı altmda,
TOBAV, EDERED ve Kültür Bakanlığı
tarafından planlanan üç etkinliğe ev sa-
hipliği yapacak: 12-30 temmuz tarihleri
arasında gerçekleştirilecek 'Avrupa
Cençkrinin Tryatro Buhışması', 22-30
temmuz tarihleri arasında yapılacak 22.
AJTA/IATA Dünya Kongresi ve 23-31
temmuz tarihJeri arasında gerçekleştıri-
lecek AITA/IATA Uluslararası Amatör
Tiyatrolar Festivali.
TOBAV Başkanı Tamer Levent bu üç
etkinliğin, tüm dünyadakı amatörlerin
,bir araya gelerek bir dernek kurmasının
j(IATA/AITA) daha gerçekçi sebepleri
lolmasının, bu sebeplenn aynı zamanda
•artistik araştırma ve dayanışmada, sanat
ipolitikalan yaratmak ve onlan destekle-
imekte, ülke politikacılan ile de temaslar
kurulmasına neden teşkıl edebilecek
güçte olmasını gerekli bulduğunu ifade
ediyor.
Levent, bu üç etkinliğin neden bir ara-
ida yapıldığı, insanın gelişimi ve sanat
leğitimi, insanlann birbirlerini daha iyi
Itarumasında sanat eğitimınin rolü, sanat
jyoluyla öğrenme ve anlama, sanat ala-
jntnda gelişmelenn planlanması, 1ATA
jkongresinin önemi, festıvallenn sanat
lûrünlerinin sergilenmesindekı önemi gı-
!bi konulann tartışma gündemıne gelme-
|si gibi beklentilerinın bulundugunu be-
lirtiyor.
'Avrupa Gençlerinin Trvatro Buluşma-
•', EDERED'le (Avrupa Tıyatro Buluş-
imalan Kuruluşu) ışbirlığıyle, Avrupa
Gençlık Vakfı'nın himayesinde yapıla-
cak. Buluşmalar, EDERED komitesımn
jaday ülkenın önerdiği temayı ve yaptığı
jön hazırlıklan onaylaması ile organizas-
on aşamasma giriyor. Bütün Avnıpa
Konseyi üyelerine, aynca lsrail ve Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne davet
gönderilerek, 16-22 yaş grubundan on
genç ve iki animatör göndermeleri isten-
di Buluşmaya katılacak gençlerin ülke-
lerinin farklı yörelerini temsil etmeleri
zorunlu.
Buluşmaya 20 filke kaülacak
Buluşma ıçın yaklaşık yirmi ülkenin
başvuruda bulunması bekleniyor. İki yüz
genç ve elli animatör. Orta Doğu Teknik
Universitesı 'nin kampusunda on beş gün
süreyle on atölyede 'Sanata Evet' tema-
sı üzerinde çahşacak. Karma lıstelere gö-
'Ankara'95
Projesi'
etkinliğinde,
Avrupa
Gençterinin
Tiyatro
Buhışması, 22.
AITA/IATA
Dünya
Kongresi,
ATTA/1ATA
Uluslararası
Amatör
Tiyatrolar
Festivali
yapılacak.
Etkinlikte 2000
yılının dünya
sanat anlayışı
tartışılacak.
re oluşturulan gruplar. artistik dırektör-
ler Paddy O'Dwyer(trlanda). Josef Hot-
tos(Avusturya). Helle Hauger (Danimar-
ka) ve Tamer Levent (Türkıye) tarafin-
dan belirlenen programa uygun olarak
atölye çalışmalan yapacaklar.
Buluşmanın Türkiye grubu, TOBAV
temsilcilikleri Adana, Ankara, Antalya,
Bursa, Diyarbakır, tstanbul, Trabzon ta-
rafından tiyatroya ilgi duyan gençler ara-
sından seçilerek oluşturuldu. Bu gençler,
buiuşma öncesi Türkiye'y' temsil ede-
cek anımatörlerle bir araya gelerek ılk
çahşmalannı yapacaklar. Buluşmayı 22
temmuzdan ıtıbarcn Ankara'ya gelecek
olan Uluslararası Amatör Tiyatrolar Bir-
liği (IATA'AITA) delegeleri izleyecek
ve delegeler raporlannı IATA'AITA'nın
2000'li yıllarda oluşturacağı sanat poli-
tikası için kullanacaklar. Buluşma so-
nunda kapanış gösterisi Ankaralılara bir
sokak festivali şeklinde sunulacak.
AITA/IATA 22. Dünya Kongresi, AI-
TA/IATA'nm dokuz bölgesinden dört
yüz delege ve yönetım kurulunun katılı-
mıyla 23-30 temmuz tarihleri arasında
Ankara'da, Hılton Oteli 'nde gerçekleşti-
nlecek. 7 gün sürecek kongre boyunca
AITA/IATA'nın 2000 yılının dünya sa-
nat politikası tartışılacak. Delegeler, Av-
rupah gençlerin yaratma süreçletini göz-
lemleyıp IATA'nın 21. yüzyıldaki hedef-
lerinj tespit etmek amacıyla kendi arala-
nnda çalışma gruplan oluşturacaklar.
28-29 temmuzda ise delegeler IATA
1995-98 çalışma dönemi yönetim kuru-
lunu seçecekler.
Kongre ve Uluslararası Amatör Tiyat-
rolar Festivali 24 temmuzda açılıyor. Ay-
nı gün Viyana Üniversitesi'nden Prof.
Manfred VVagner, "20001i Yıüarda Sa-
nat'' konulu bir konferans verecek.
Uluslararası Amatör
Tiyatrolar Festivali
IATA kongrelenyle biriıkte yapılma-
sı gelenekselleşmiş olan Uluslararası
Amatör Tiyatrolar Festivali'ne dokuz
IATA bölgesinden en iyi dokuz amatör
tiyatro topluluğu katılacak. IATA Genel
Merkezi'ne yapılan başvurular IATA'nın
20-28 Kasım 1994 tarihleri arasında An-
kara'da yapılan toplantılan sırasında
oluşturulan seçim komitesi tarafından
belirlendi. Festivale dokuz yabancı, iki
yerli grup katılıyor.
Belirlenen gruplar ve sahneleyecekle-
ri oyunlar şöyle sıralanıyor: Mascaruba
Tiyatrosu/'Droga' (Aruba), La Cueya Ti-
yatrosu/'Blood Wedding'(Meksika), Ma-
neken Tiyatrosu 'Don Guan' (Rusya),
Silly Gone Kumpanyası/'La Dispn-
te'(Fransa), Kıruna Tiyatrosu/'The Pro-
posal in Karendojarvi'(lsveç), Jester's
Roving Players/'Working'(ABD), Peop-
le's Theatre/'Shonai \1adhav'(Bangla-
deş), Teatrun/'La BaladedeAntonio Fer-
nandez' (Kolombiya), Calabash Tiyatro-
su/(Oyunlan belli değil)/(Zımbâbve),
Ankara Deneme Sahnesı/'Misafir' (Tür-
kiye), Boğaziçi Oyunculan/'Gaüp So-
kaklaraTalip' (Türkiye).
•Mckey Mouse
ve Donald
Amca'nın
serüvenleri
Kültür Servisi - Dünya çocuklannın
sevgılisi Donald Amca ve arkadaşlan ile
Mickey Mouse bu yaz Türkiye'de.
Haziran ayından başlayarak her ay
yayımlanacak olan 36 sayfalık renkli
"Donald Amca" dergisinde
Deyzi, Mickey, Mini, Gufı ve
arkadaslannın en yenı çızgi romanlanna
yer veriliyor. Dergıde şakalar, oyunlar ve
komik testler de Donald Amca
hayranlannın ilgisine sunuluyor.
Her ay yayımlanacak olan Mickey
Mouse cep kitabında ıse Zenginler
Kulübü, fıkralar, oyunlar ve kolay yemek
larifleri yer ahyor. Mickey Mouse, neşeli
ve heyecanlı serüvenleriyle çocuklann
arkadaşı olmaya aday görünüyor.
Mickey Mouse ilk sayısında şu sözlerle
selamlıyor arkadaşlannı:
"Karne heyecanının tafil sevinrine
kanştığı şu günlerde sizlere kavuşraak ne
güzel! Bundan böyle, ben Mickey ve
arkadaşlanm her ay sizlerteyiz. Yazı hep
sevmişimdir. Neden mi? En sıcak ve en
çdgın macerabu* yunn >-aşanır da ondan.-
Ustelik bu yaz bambaşka geçecek.
Çünkü, maceralarunızı slderie
paylasacağız.
Siz nereye Mickey Mouse da oraya!
Tıngır mıngır tatil yollannday ken
kumsalda sere serpe uzanırken va da
güneşten bunalıp koca bir ağacuı
gövdesine v^slandığuıızda o hep
yanınızda—"
MiUryet & Egmont Birieşik Va>Tncıhk'tan
çıkan Mickey Mouse cep kitabı ve
Donald Amca dergisi çocuklara çizgı
romanlar aracılığıyla kitap okuma sevgisi
aşılamayı hedefliyor.
Mehmet
Nazun'uı
resim
sergisi
tstanbul
Urart
Sanat
Galerisi'nde
16
hazirana
dek
sürecek.
akacı ve alçakgönüllü duyarhhklar
ORHANPAMUK
Mehmet Nazım "oryantaBst" olarak bilinen bazı
ünlü 19. yüzyıl ressamlannın resimlerini yeniden
yorumlayarak, tıpkı Evliya Çelebi ve Karagöz
için yaptığı gibi, onlan kendi görsel dünyasının
eğlenceli ve gerilimli fıgûrleri arasına katıyor.
Oryantalist ressamlar kendini "Baö anlayışı'' ile
temsil edemeyen Doğu'yu, çoğunlukla ikınci
elden kaynaklardan ve fotoğraflardan
yararlanarak resmederlerken dönemlerindeki
"Doğu" hayalini bayağılaştırarak kitsch'e yakm
bir zevke ındirgemişlerdi.
Çoğu hafızalanmıza hayal meyal yerleşmış bu
resimlen, şimdi Mehmet Nazım yeniden ele
alırken onlann dokusunu tamamen dışanda
bırakıyor, resimlen yapan temel figürleri ve
dramatik ilişkileri öne çıkanyor ve bizi bir
rûyada olacağı gibi, başkalannm bizimle ilgili
yanlış dûşünceleriyle ve bu düşüncelerin kötü
anlanyla başbaşa bırakıyor.
Bu eğlenceli yer değiştirmelerin arkasındaki
sıyasal ilışkiler kadar tıpkı Osmanh nakkaşlan
gibi, Mehmet Nazım'ın resmi, Fıgûrlerin
dunışuna ındirgeyen. şakacı ve alçakgönüllü
duyarlılığına takılmamız ressamın rahatlığı
yüzünden...
Özkan Mert'in 'Bir Irmakla Düello Ediyorum' adlı şiir kitabı Oğlak Yayınlan'nda yayımlandı
Sözcüklerin içsel görüntülerini yaratıyorum
PELtNÖZER
'Kendi yıırtdışında, anu dii yurtiçinde
bir düma şairi" olarak tanımlanıyor Öz-
kan Mert,Ojlak Ya\ınlan"ndan çıkan son
kitabı 'Bir Irmakla Düello Edryorum'un
kapağında. Ve 'bir sürgün olarak yaşaıb-
^yeryüzûnü'kucaklayan şıırlenylekanıt-
lıyor bir 'dünya şairi' olduğunu. "Ben ise
hep uzaktaynn" dıyor 20 yılı aşkın bir sü-
redir Isveç'te yaşayan şaır. Ancak uzaklı-
ğını sınirlamıyor Isveç'le. 'Bir Dünyab-
nuı Nodan-1'de. 'Pekinü bir karpuzcuya
/ NmpotiB bir şaire / Bodrum'daki küçük
bir koyTi" anlatıyor. Uzun bir dönem yurt-
dışmda kaldıktân sonra Türkiye'deki kar-
gaşanın çok daha net görüldüğünü söylü-
yor Özkan Mert, söyleşimizi yüksek vo-
lümlü müzil yayınıyla kesen motorlara
balearak. Bu farkhlıklardan konuşurken
söz, yazarlann telifhaklanna da geliyor is-
ter istemez. lsveç Yazarlar Birliği'ne üye
olan ve ts-veç hükümetinden burs alan
Ment Türkiye Yazarlar Birliği 'nin toplan-
Osına kaüldıfında telif haklan üzerine an-
latılanlan şaşırarak dinlediğini söylüyor.
B6>lece çalıştığı lsveç Devlet Radyosu
Türkçe Yavmlar Bölümü'nde Türkiye'de
yazarlann telifhaklan üzerine birprogram
haznrlamaya'arar verdiğini söylüyor. Öz-
kan Mert'in bugünlerde bin sayfalık bir
ronaan üzenne çahştığını öğreniyoruz.
AnJatacak çok şey birikti dıyor: Çagdaş
dütıya, toplımdaki yabancılaşma, Türki-
ye, açlar, süıjünlerin yaşamı...
^urlerin<fc her zaman çağının duyarlı-
lığanı, değişımin ayak izlerini yakalama-
ya ^ahştığın.belirtiyorMert: "öOTıyıllar-
daMdmffitaatavrımısürdürüyorum. Efime
afaah üç ko)tnnnasam da dünyaya bakn
ğ ş y
- l%9yıhnda Ataol Behramoğlu, tsmet
Özel. Süreyya Berfe vesizbirçıkışyapmış-
nnız. O günleri ve şiirdeki tavnnızı anlatır
ımsmız?
Evet; bizim manifestomuz Ant dergi-
sinde 'DevrimdŞairlerSavas.Açıyor' baş-
lığı altında ikı sayı yayımlandı. 1969 yılı-
nın sonunda Ataol Behramoğlu, lsmet
Özel ve ben, üç ayn kitap çıkardık. Bu ki-
taplann isimlerini yanyana koyduğunuz
zaman, "Evet İsyan, BirGün Mutiaka Ku-
Ya hüküm giyecek ya da kaçacaktım. Ne
yapayım, ben de kaçtım. Gıdiş o gidış, on-
dan sonra da sürgünlük dönemi başhyor.
- 'Türkiye ile dünva arasında' biryerde
belirfiyorsunu/ koordinatlanmzL tsveçte
yaşayıp Türkçe şürleryazmak. şürinizi na-
sdetkiliyor?
lsveç'e gittiğimde yenı bir dünya, yeni
bir dil, yeni bir kültürle karşılaştım. tlk
yıllar yazamadım, hatta benim şiıri bırak-
hgım söylenrileri çıktı. Sonra yavaş yavaş,
'Stockholm'de Mavi Saaner'kitabımla o
O şiiri genişletmeyi düşünüyorum. Ge-
çen yıl pek çok ülkeden yazann katıldığı
'Yazarlar Gemisi'ne lsveç'te yaşayan ya-
bancı bir yazar olarak ben de katıldım.
Odessa'ya. Varna'ya pek çok ülkeye git-
tik. Bu da zaten bende var olan yeryüzü
şarkıcılıginı daha da genişlettı. Onlardan
çok etkilendim ve bu şiiri yazdım. O ge-
zı çok ilginç oldu.
- Khabımza adını veren şürde ise dqn-
yadald değişimkr ve yıkımlara tepld gös-
termeyenleri yarplıyor$unuz_
aşka bir kültürde yaşamak
zenginleştirici oluyor.
Türkçeyi ben tsveççenin
neşterine de yatırmış oluyorum bir
anlamda. îsveççede bazı görüntüler
var, o görüntüler Türk diliyle
düşündüğünüzde sizi ister istemez bir
tarafa itiyor. Ya da tam tersi...
ncağız Her Şeyi Yeniden" cümlcsı çıkı-
yordu ortaya. 1 %9 yılındakı o karşı çıkış
bir nokta oldu. Sonunda bir araya geldik
ve tkinci Yeni'ye karşı bir harekât başlat-
tık.
- Sürgünlük dönemi, kitabınız yayim-
landıktan sonra raı başladı?
Kitabım çıkar çıkmaz askeri mahkeme
tarafından toplatıldı ve 4 yıl hapse mah-
kum oldum. Önümde iki altematif vardı:
zinciri kırdım. O dönemde hem dünyada-
ki hem de lsveç ve Türkjye'deki yerimi
tespit ettim. Balkonumdan bakmadım
dünyaya. Olayın içindeydim ve hep için-
den yakalamaya çalışıyordum. Benim
yazdıklanm sonuçta Türk şiirine de gir-
medi.
- Khabınızda 3 bölüm olarak yer alan
"Bir Dünyalının Notlan'nda evrensel bir
sesle karşılaşıyor okur._
Dünyamızda son on yılda çok büyük
değişımler oldu. Şürde . "Berfin Duva-
n'nı kuşlar mı yıkn?" diye soruyorum. Bu
ironik bir şey tabii. Koskoca Sovyetler
Birliği yıkıldı, dünya altüst oldu, bütün
bunlan yakalamaya çalışıyorum. En azın-
dan çağimızın tanıtımını yapma konu-
munday ım. Kimseye 'doğnı ya da yanhş'
dıye bir şey söyleyemem. Avrupa'nın ona-
yıyla Avrupa'nınortasındabirkatliamya-
şanıyor. Bu olaylar bir şairi nasıl etkile-
mez, anlayamıyorum
- Şürleriniz İsveç'te de yayımlanıyor. İld
dil arasında bir uzlaşma sagiayabibyor
musunuzyazarken? Buçiftkühürlülükşj-
irinize nasıl vansıyor?
"Her sözcük birazyamacma düşer" di-
yor Artur Lundkvist Sözcükleri kendi an-
lamlannın dışına taşırabilmek, içsel gö-
rüntülen yakalayabilmek gerek. tki kül-
türde yaşamak; ikı dilın sözcükleri içinde-
kı patlamalan, geriümlen yakaJamayı sağ-
ladı bana. "Şiirin birimi sözcüktür ama:
Şfirsözcüklerle yazılmaz: Sözdikleriniçin-
deki spermalarla yazüır" derken bunu
söylemek ıstiyorum. Kelimenin o iç kana-
masmı yakalamak gerekiyor. Şairle dün-
ya arasında bir mesafe olması lazım.
- Türkiye'de günûmüzde yazılan şiiri iz-
leyebiliyor musunuz? Yeni şairleruı ve ku-
şağımzın bugün yazdığı şiiri nasıl buluyor-
sunuz?
Eski ustalar artık yoruldular. Ataol Beh-
ramoğlu'nun beş yıldır şiir kitabı çıkmı-
yor. Süreyya Berfe'nin de öyle. Bana ye-
ni çıkan bütün kitaplar geliyor. "Ozamn
en devTİmci görevi 'iyi şiir' yazmaknr"
bana göre. Toplumcu şiir artık yazılmı-
yor. O dönemde can sıkıcı toplumcu şür-
ler de yazıldı. Bir şiir iyi olmadıktan son-
ra toplumcu olması fark etmez. 70'h yıl-
larda da içedönük bir şiir yazıldı. Dağıl-
dık yani. Biz meydanlarda on bin, yirmi
bin İcişiye şiir okurduk. Köylere, kahvele-
re giderdik. Türkiye'de ünlü kötü şairler
türedı bir anda. Yazdıklan ortaokul düze-
yini geçmeyen ünlü şairler var. Nasıl olu-
yor bu iş? tnsanlar kabul ediyor, talep et-
miyorlar. Oradan kaynaklanıyor bana
göre.
BUAŞAMADA
ŞUKRAN KURDAKUL
Mütapekeden1950'ye
Nazım Hîkmet
"Saraybumu'na, köprüye, kurşun kvbbetere, tığ
gibiminarelere, Taşkışla'ya son kere şöyle doya do-
ya bakmadan Istanbul'dan aynlmaya da gücümyet-
medi zaten. Direkleri tel örme bir Amehkan zırtılısı-
nın yanından geçiyoruz. Kızkulesi dolaylannda; Be-
şiktaş önlerinde Boğazın büklümlerinde kımıldana-
cak yer yok. Istanbul denizinin üstû, diretnotlaria,
knıvazörierfe, torpidolaria, alaca bulaca boyanmış
taşrt gemileriyle tıklım tıklım. Bu dûşman, buhorgö-
rûcû, bu kurşuni çelik kalabalığını kaç kere seyret-
tim içim öfkeden burkularak. Ama şimdi onlara ken-
dime güvenerek bakıyorum. Istanbul denizinin için-
de, dibinde, kefalden, uskumrudan, torikten çokde-
nizaltinın kaynaması da umurumda değil. Anado-
lu'ya gidiyorum. Mustafa Kemal Paşa'ya." (Anan:
Kemal Sûlker, Nâzım Hikmet'in Gerçek Yaşamı, sf
79,1987.)
1 Ocak 1921 günü mütareke Istanbutu'ndan Ana-
ddu'ya kaçış seriivenini böyle anlatıyor Nâzım.
Bireyın özgür ıstencinden başka tırtunacak dal bu-
lamadığı zamanlara özgü bir duyarlık bu.
Özünde düşünsel olarak aydınlığa kavuşmanın
mutlulugunu duyumsadığırrnz.
Belleğimizin kuytu köşelerinden ana babayadigâ-
n çağnşımlar yansıtan sözcükler biliyoruz. Kuşaktan
kuşağa dilin müziğiyie birlikte tarihsel gerçekleri ta-
ştyoriar.
Sevkıyat, seferberlik, mütareke..
Türkülerle, ağrtlaıia toplumsal belleğin ururtmadı-
ğı, unutamayacaklan arasında yerlerini alan bu ya-
ralı sözcüklenn çizdiği bir dünya var.
Nâzım Hikmet, gençliğini -emperyalizme boyun
eğişin sarayiılar ve devletlilerce kurumlaştınlmak is-
tendiği yıllar- o yaralı sözcüklerin dünyasında yaşa-
dı. Ilk dizelerine içini döktü bu sözcüklerle.
Kırk Haramilerin Esiri, Yaralı Hayalet, Yolcu Yolun
Şarksa (1920) gibi direnç adamı kimliginden haber
veren şürler yazdı.
Dönemin dil ve edebiyat beğenisi içinde ayn yer-
leri olan bu örneklerle, tepkilerin haykırmadan da şi-
ire dönüşebtleceğini gösteriyordu Nâzım.
Yetiştigi evrenin hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerin-
den "Yolcu Yolun Şarksa" kanrtlar bu yargıyı:
"Yolcu, yolun Şarksa, ansızın çöken
Her taşı mukaddes harabeyi sor.
Orada son damla kanını döken
Yaralı yiğitler döğüş ediyor.
Yolcu, yolun Şarksa bahçelerinde
Güllerin üstüne silah çatılan,
Bahan kan olan illere in de
O yeri özleyen gönülleri an.
Yolcu, yolun Şarka uğrarsa yann,
Elinde zaferden kopan çiçekle,
Göklere dayanan kahı dağlann
Ardından yükselen güneşi bekle."
18 yaşın bu dizelerinden sonra, mahpushaneye ve
diyan gurbetteki zor zamanlara karşın kırk yıl boyun-
ca unutulmaz şiirlerin, destanlann şairini yarattı Nâ-
zım.
1921'de, mütareke Istanbulu'ndan emperyalizme
kafa tutan yurtseverlerin Ankarası'na geçme umu-
duyla Karadeniz'e açılmıştı.
1950'de Refik Erduran'ın teknesinde, dünyanın
hayranlığını kazanan şair kimliğiyle, ister istemez, bir
daha yaşadı bu Karadenız serüvenini.
Sesini yitiren Istanbul'a son kez bakarak.
Mütareke günlerindeki gibi.
Patara'da antik yol
kdavuz amtı bulundu
• ANKARA (AA) - Patara antik kentinde, MS 41-54
yıllanna ait ilk yol lalavuz anıtı bulundu. 5.5 metre
yüksekliğindeki anıt, Likya bölgesindeki kentler ve
birbirlerine uzaklıklan hakkında bilgi veriyor. Kazı
çahşmalannı sürdüren Sencer Şahin, anıtın Roma
imparatoru Cladius'a ithafen yaptınldığını ve 53
bloktan oluştuğunu belirtti. Şahin; anıtta, Likya
bölgesindeki kentlerin isimleri ve birbirlerinden
uzaklıklannı ıçeren 68 satırhk bir yol listesi
bulundugunu ve yapıt üzerindeki ithafın da tarihi
açıdan çok önemli olduğunu kaydetti.
'Yazar haftaları' sürüyor
• ANKARA (ANKA) - lletişim Kitabevi'nin
başlattığı 'yazar haftalan' sürüyor. Kitapseverler, bu
ay, 8 hazirana kadar Nâzım Hikmet, 9-15 haziran
arası Aleksander Puşkm, 16-23 haziran arası Jorgc
Luis Borges ve 24-31 haziran arasında da Ahmet
Hamdi Tanpınar'ın yapıtlannı yüzde 20 inairimli
olarak alabilecekler. Yazar haftalan, o yazar ya da '
şairin doğum ya da ölüm haftasında
gerçekleştiriliyor.
Kiiselerde bahar konserteri
• ISTANBUL (UBA) - Istanbul Avrupa Korosu, 6-10
haziran tarihlen arasında, 'Bahar Konserleri"
verecek. tlk konserini 6-7 haziranda Moda
Kılisesi'nde gerçekleştırecek olan koro, 9 ve 10
haziranda da, Notre Dame De Sion Lisesi'nin kilisesi
olarak bilinen Saint-Esprit'de iki konser verecek.
Sylevene Maire'in yöneteceği orkestra ve koro,
Istanbul Devlet Operası müzisyenleri ve Lyon
Yüksek Devlet Konservatuvan öğrencilerinden
oluşuyor. Koronun solistliğini de Istanbul Devlet
Operası sanatçılan yapacak.
Dlustararası Hoşgörü Kongresr
• Kültür Servisi- Kültür Bakanlığı, 1995 Hoşgörü
Yılı etkinlıkleri çerçevesinde 10-12 haziran tarihleri
arasında Antalya'da Uluslararası Hoşgörü Konferansı
düzenleyecek. Dünya banşına katkıda bulunmak,
hoşgörü kavramının kapsadıği anlamı gündemde
tutmak, Türk kültürünün evrensel ilkelerini yaymak
amacıyla yapılacak olan kongreye; ABD, Fransa,
Almanya, KKTC, Kazakistan, Ozbekistan,
Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Çin Halk
Cumhuriyeti'nden otuz sekız temsilci, uzman ve
bılim adamı katılacak. Kongrede "Siyasette
Hoşgörü", "Kültürlerarası Hoşgörü", "Dinlerarası
Hoşgörü" ve "Türk Kültüründe Hoşgörü" konulu
otunımlar düzenlenecek. Kongre süresince, tpek Yolu
fotoğraf sergisi de görülebılır.
DemircTnin bütün kitaplan
Papinis Yaymları'nda
• Kültür Servisi - Mızah yazan Cihan Demirci'nin
bütün kitaplan Papirüs Yayınlan tarafından
yayımlanmaya başladı. Demirci'nin mayıs ayı
başında çıkan son kitabı "Espirin"in de aralannda
bulunduğu bu kitaplar şöyle sıralanıyor: "Kutsal
Kelime Avcısı", "Çıkışlar Arka Kapıdan", "Deli
Gömleği Ütü İstemez", "Türküm Doğruyum Fena
Halde Doluyum" ve "Geyik Muhabbetleri".