25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ 10 DIŞ HABERLER Humeynf'nin ohım yridomımu • TAHRAN(AA)-Iran Cumhurbaşkanı Alı Ekber Haşimı Rafsancani, îslam devrimınin maddi güdülerle yapıJmadığnıı söyiedi. Rafsancani, önceki gece Islam cumhuriyetinin kurucusu Ayetullah Humeyni'nin 6. ölûm yıldönümü öncesinde, tahran Behisti Zehra Mezarhğı'ndaki türbesinde yaptıği konuşmada, 'Islam devrimınin ruhani yönünfl anlamakta acız kalan düşmanlannm, Iran'ı ambargo gıbi ekonomik araçlarla yıkabileceklerinhi sandıklanıu' belirtti. Iran devriminin dünyevi amaçlar için yapılmış öteki devrimlere benzemediğini öne süren Rafsancani, "Bu nedenle Küba gibi ûlkelere karşı denenen ekonomik ambargo benzeri baskılar, Iran halkının devlete ve Humeynı'ye bağlılığını ortadan kaldıramaz" dedi. Kohlr Umman'da • KAHÎRE(AA)- Ortadoğu gezısinin ilk durağı Mısır'da bulunan Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Devlet Başkanı Hûsnü Mûbarek ıle bu sabah bir kez daha görüştü. Resmi kaynaklar, görüşmede Avrupa Birliği'nin Ortadoğu banş sûrecindeki rolûnün ele alındığını belirttiler. Ortadoğu ülkelerinı kapsayan 6 günlük gezısine dün başlayan Kohl'ün, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ıle görüşmelennde ağırlık noktasını AB ve Almanya'nm banş sürecine sağlayacagı maddi destek oluşturuyor. Helmut Kohl, dün Umman'a gitti. Oğrend yurdunda olu • MOSKOVA(AA)- Rusya'nın başkentı Moskova'da yabancı öğrencilerin banndığı bir yurtta çıkan yangında, 4 kişinin öldüğü bildirildi. Interfax ajansının haberine göre, polis Patnce Lumumba Oniversitesi yurdunun 5 numaralı binasında bu sabaha karşı çıkan yangında ölenlerden birinin Sri Lanka uyruJdu olduğunu, diger 3 kişmin kimliklerinin belirlenemediğini belirtti. Patrice Lumumba HalkJann Dostlugu Oniversitesi'nde geleneksel olarak, Asya ve Afrika ülkelerinden gelen öğrenciler eğitim görüyor. ABITden Çh'e rest • VVASHEVGTON (AA) - ABD Başkanı Bill Clinton, ülkesınin tican alanda Çin'e tanıdığı en çok kayınlan ûlke statüsünü, bir yıl daha uzattı. Beyaz Saray Sözcûsü Mike McCurry yaptıği yazılı açıklamada, "Çın'in tican alanda en çok kayınlan ûlke statüsünün devamı, insan haklan da dahil, ABD'nin bu ülkeye yönelik ilgisini arttıracağına inanıyoruz" dedi. McCurry, Çin'in tıcari alanda en çok kaynlan ülke statüsünün uzatılmasına karşın, "Bu ülkedekı ınsan haklan uygulamasını kabul edilemez buluyoruz" dedi. Açıklamada, "ABD'nin Çin ile kuracağı olası geniş çaplı bir bağlantı, uzun dönemde bu ülkenin uluslararası alanda kabul edilen kurallara uymasma yardun edecek" denildi. KÖPA bugün topbmıyor • MOSKÖVA(AA)- Karadeniz Ekonomik îşbirligi Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) toplantısı yann Moskova'da başlayacaİc. Karadeniz Ekonomik tşbirligi'ne (KEİ) üye ülkelerin parlamento temsilcilerinin katıldjğı toplantıda Türkıye'yi, Kocaeli Milletvekili tbrahim Artvinli başkanlıgındaki 9 kişilik KEÎPA Türk Grubu mılletvekilleri temsil edecek. İlk gün yapılacak çeşitli komite toplantılannın ardından, genel kurul toplantısı yann, Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Başkanı tvan Ribkin'in 'Hoşgeldiniz' konuşması ve KEÎPA Başkanı, Arnavutluk Halk Meclisi Başkanı Pjeter Arbnori tarafindan yapılacak açış konuşması ile başlayacak. Toplantıda ele alınacak çeşitli ekonomik, kültürel ve eğitim işbırliğine yönelik konulann yanı sıra, "KEl ülkelennin devlet veya hükümet başkanlan doruğu"nun yapılması konusu da tartışılacak ve bu konuda bir deklarasyon yayımlanacak. Çeçenya'da kank çataşma TURNİKE SEMtH GÜNVER AFPgrafik Kayın ağaçlan 3e çevrili olan ve deniz seviyesinden 2 bin 400 met- re yûkseklikte bulunan Vedeno kasabasında Çeçen direnişciler ile Rus birtikleri arasında meydana gelyen çatışmalarda Rus ordusu ağır topçu ateşi \e savaş ucaklanndan da faydalandı. Dış Haberler Servisi - Rus bir- lıklennin Çeçen direnişçilerin merkez karargâhı olan Vedeno ka- sabasını ele geçirdikleri bildirildi. Rus ITAR-TASS ajansı Çeçen- ya'nın 50 km. güneydoğusunda bulunan Vedono kasabasının bü- tün gece süren çatışmalann ardın- dan dün sabah Rus kontrolüne geçtiğini bildirirken Rusya Savun- ma Bakanlığı haberi doğruladı fa- kat aynntılı bilgi vermekten ka- çındı. Ruslann kasabayı ele geçir- dikleri iddialan üzenne açıklama yapan Çeçen askeri yetkilileri ise Vedeno kasabasının Ruslann eli- ne geçtiğinin öne sürmenin "saç- mahk" olduğunu söyleyerek iddi- alan yalanladılar. Çeçen ordusuna bağlı bir aske- ri sözcü bölgenin coğrafi yapısı göz önünde bulundurulduğunda Ruslann iddiasının ne kadar asıl- sız olduğunun bir kez daha görü- leceğini öne sürerek, kasabanın Cahar Dudayev'e bağlı Çeçen di- renişçiierin kontrolünde olduğu- nu söyiedi. Grozni'deki Rus birliklerinin sözcüsü Alexander Kuts tarafin- • Rus birlikleri Çeçenlerin Vedeno'daki karargâhını ele geçirdiklerini öne sürerken, Çeçenler iddialan yalanladılar. Iki taraftan da çok sayıda ölü ve yaralı olduğu bildiriliyor. dan yapılan açıklamada ise Çeçen direnişçilere çok büyük zaiyat ver- dirildiği Rus askerlerinden de ka- yıp verdiği, bununla birlikte kesin ölü sayısının henüz belli olmadı- ğı belirtildi. Direnişin merkezi Başkent Grozni'nin düşmesinin ardından Çeçen direnişçilerin merkezi haline gelen Vedeno ka- sabası Kafkas dağlannın eteğine kunılu olduğundan, Rus birlikle- rinin saldınlanna uzun süredir da- yanmayı başanyordu. Rus tanklannın kayın ağaçlan ile çevrili olan ve deniz seviyesin- den 2 bin 400 metre yûkseklikte bulunan kasabaya ulaşmak için geçebilecekleri tek yolu kontrolle- ri altında tutan Çeçenler, Ruslara hareket olanağı tanımıyorlardı. ITAR-TASS ajansı tanklarla bölgeye ulasamayan Ruslann ka- sabayı savaş uçaklan ve ağır top ateşiyle abiukaya aldığım. uzun süre dayanan kasabantn dün sa- bah düştüğünü duyurdu. Şeyh ŞâmJFin mekânı ~ Vedeno kasabası Çeçenler için milli kahramanlan Şeyh Şamil'in Ruslara karşı savaştığı yer olarak ayn bir önem taşıyordu. Rus sal- dınlanndan 30 sene boyunca bo- yunca Vedeno'da korunan Şeyh Şamil 1859 yılında Rus çanna bağlı askerlerin ormanlan keserek kasabaya kadar ılerlemeleri sonucunda bu kasabada abiukaya alınmıştı. Stockhohn'de Türk-Kürt kavgası GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Stock- holm'ün göçmenlerin en yoğun olduğu dış semtlerinden Rin- keby'de cumartesi günü yapılan geleneksel şenlikte, bazı Kürtle- rin bir yiyecek çadınna PKK bay- rağı çekmesıne Türklerin tepki göstermesi üzerine büyük bir meydan kavgası çıktı. 70 polisin müdahale ettiği kavga sonucu 7 kişi hastanelik oldu, 5 kişi de gö- zaltına alındı. Çumartesi günü, özellikle Tür- kiyeli göçmenlerin oturduğu Rin- keby'deki "Dosduk ŞenBğP 20. kez yapılmaktaydı. Bu geleneğin temel amacı. lsveçlilerie göçmen- ler arasında yakınlaşma yarat- mak; yiyecek, müzik ve dans öğe- leriyle halklann birbirlerinin kül- türünü tanımalanna yardımcı ol- maktı. Ne var ki bir grup Kürdün ken- di yiyecek çadınna PKK bayrağı çekmesi, havayı gerginleştirdi. Bazı Türkler Kürtlerden, bayrağı indirmelerini istediler. Bunun üzerine Kürtler, daha uzun bir bayrak direğı edinerek bayrağı daha da yükseğe çıkardılar. Aynı zamanda Türkiye aleyhine slogan atan Kürtlere çevredeki Türkler saldırdılar. Daha önce de polis, Kürtlerden PKK bayrağını indirmelerini iste- mişti. Bıçak, sopa, levye demiri veşişelerinkullanıldıgi kavga bü- yüyünce polis, başka semtlerden yardım istedi. Toplam 70 polisin meydanı sar- ması üzerine kavga edenlerden 5'i yakalandı. Bölge polisinden Torbjörn Johansson, PKK yan- daşlannın Türkleri kjşkırttığını, ancak kavganın Türkler tarafin- dan başlatıldığını söyiedi. Rinkeby Türk Kültür Derneği Başkanı ve şenlıği düzenleyen komitenın üyesi Mazhar Göker. kavganın meydanın dışında oldu- ğunu söyleyerek Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "Biz bu şenöği 20 yıkiır yapıyo- ruz. Amacımız, halklann birbir- leriyle kaynaşması: ulusal sorun- laniıı buraya getirmeden birlikte eğknnıesi. Ola> öncesi Kürtler bayrağı bir ağaca koymuşlardı. Kendikri bu semtten değiL Btder buranın yertisiyiz. Birbirimizi ta- nıyoruz. Gidip bayrağı kaktırma- lannı, burada bu tûr gösteriierin yapılmasuun yanlışokluğunu söy- ledik. Bavragı agaçtan alıp. kendi çadırtannın tepesine diktüer. Ay- nca slogan atarak çevredeki Türk gençlerine sopalaria saldırdılar. Biz,ka>ganm şenlik alanına yayıl- maması için çaba göstcrdik ve bunda da başanlı olduk. Meydan- daki çoğu kişinin haberi bile ol- madı. Şenligimiz dostluk içinde sürüyor." Tîananmen katliamının 6. yılı anıldı Dış Haberler Servisi - Pekın'de alınan yoğun güvenlik önlemleri 1989 yılında meydana gelen Tiananmen katliamının 6. yıldönümünün kanlı geçmesini engelledi Demokrasi talebiyle 6 sene önce üniversite öğrencilerinin yürümeye başladığı Haidian üniversite bölgesini bir gece önceden kordon altına alan Çin polisi Pekin Üniversitesi'ne giden bütün kavşaklan kapatarak kimlik kontrolleri yaptı, üniversite öğrencisi olmayanlan kampus çevresine yaklaştırmadı. 3-4 hazıran gecesinde sılahlı birliklenn öğrencileri ve sivilleri katlettikleri Tiananmen Meydant'nına ise bu sefer polısler dışında kimse sokulmadı. Basmın çekım yapmasına izin verilmezken polis bir gazetecinin kamerasına el koydu. Bütün güvenlik önlemlerine karşı Çin'in önde gelen muhaliflerinden Chen Ziming'in katliamda hayatmı kaybedenlerin ailelerine tazminat odenmesi ve ülkedeki siyasi tutuklulann serbest bırakılması isteği ile açhk grevine başlaması basın tarafindan görüntülendi. Çin'de 1989 yılında meydana gelen olaylarda resmi rakamlara göre 300 kişi hayatını kaybetmişti. Bağımsız kaynaklar ise bu rakamın bir kaç binden az olmadığını açıklamışlardı. Çelişkilep Dizisi Interstar'ın Hilton'un Kongre Salonu'nda tertiplediği 1995 Güzellik Yanşması'nda 20 genç kız, son moda açık mayolaria defile yaptılar. Yanşmadan önce iki saat- lik bir kokteyl vardı: Içkiler, yiyecekler, smokinli beyler, uzun tuvaletli zarif hanımlar. Güzellerin şovuna garip bir dans müziği eşlik ediyordu. Sinem, Ceyda, Fuiden, siren gibi kızlar, birinci, ikinci, üçüncü oldular. Saçlanna taçlan takıldı. Iki gece önce, atv ekranında, Güneri Civaoğlu'nu, ayaklan çıplak, çıplak duvann dibine çökmüş, Acz- mendi şeyhi ile konuşurken görmüştük. Herkes yere bağdaş kurmuştu. Müritlerin asalan duvara dayalıydı. Uzun siyah saçlı ve sakallı şeytı, yumuşak ifadeli, fakat inançlannda karartıydı. Bu arada, kızlar voleybol milli takımımızın maçlannı da kaçırmadık. Spor kıyafetleri hafiften rötuşa uğramışt. Bacaklannda diz kapaklanna kadar uzanan kırmızı "taytlar vardı. Yunanlı voleybolcular ise mayo tipi formalannı muhafaza etmişlerdi. Sakıp Sabanct, Cannes festivalini de kaçırmadı. Savaş Ay'a refakat etti. Plajda, üstü açık güneşlenen bir Fransız kadını ile mülakat yaptı. Fransızca-lngilizce karması bir lisan konuşuyofdu. Acele Türkiye'ye döndü. Daha ciddi konularda Çalışma Bakanı Gürkan ile kaptştı. istanbul'un fethini de kutladık. Kayıklar sokaklarda sürüklendi. Mehter takımının hafiften kilo almış men- supları nefes nefese surlann merdivenlerini tınmandılar. Kılıçlar havayı kesti. Refah'lı gençler, Inönü Stadı'nın yeşil çimleri üzerinde birlikte namaz kıldılar. Bir kuş gibi bir ufuktan diğerine bir anda uçuverdik. Çiller de, her sorunu unutmuş, 4 haziran seçimleri için sefere çıkmıştı. Köylere havadan helikopterte iniy- or, tozu dumana katıyor, beyaz tayyörü ile bir kelebek gibi, elterinde bayraklar kendisini görmeye gelen kala- balıklann üzerine konuveriyordu. Her yerde, yeni bul- duğu antları halka tekrariatıyor ve tatlı sesi ile "Gazanız mübarek olsun" diyordu. Aklına koymuştu. 4 haziran- dan partisini birinci çıkaracak ve kollan sıvayacaktı. Her seçim bölgesinde, orayı il yapmayı, üniversiteler kurmayı, çim sahalar açmayı, fabrikalar dikmeyi vaat ediyordu. TBMM'sinden, ilçeleri il yapabilme yetkisini istemiş ve gece yansı bu tasanyı oylatabilmişti. Bu kurnaz bir taktikti. Muhalefet kanunun esasına karşı çıkamamış, tasanyı zaman ve art hesaplar açısından eleştirmekte yetinmek zorunda kalmıştı. Seçimler, dün yapıldı. Bu satırları yazarken neticeleri bitemiyordum. Fakat, sonuçlan fazla önemsemiyorum. Gümrük birliğine girmeyi ilk hedef yapan Çiller, gete- cek haftadan itibaren işlere ciddiyetle sanlmalıdır. Bu son fırsattır. Kanunu hemen imzalamakla, Demirel, Çiller'e büyük destek verdi. ••• Ciddi ve iddialı bir gazete arka sayfaJannın birinin zemin katında, eski ANAP'lı Bakan Bülertt Akarcah'nın "Avrupalı Partamenteriere Açık Mektup" başlığını taşıyan bir yazısını yayımladı. Akarcalı isyanında haklıydı. Bu mükemmel yazı gazetenin ilk sayfasında yer almalıydı. Akarcalı, Batı'nın iki yüzlülüğünü, taraftut- masını, etki altında kalmasını çok açık şekilde anlatıyor- du. Deneyimlerime dayanarak kendisine destek veriy- orum. Gerçi bizim de yapacak çok şeyimiz var. Eleştir- ilerin bir kısmını olsun hak ediyoruz. Nitekim, bir araştırmacı-yazar, gazetenin aynı sütununda Akarcalı'yı eleştiren sert bır yazı yayımlatmış. Araştırmacı-yazar kısmen haklı da olsa eleştirilerini bir hayli abartmış. Londra'ya büyükelçi atanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Özdem Sanberk'in aynı gazetede, bu günkü sorunlanmız hakkında görüşterini açıklayan uzun bir mülakatı çıktı. Sanberk, gümrük birliğine girmemiz konusunda iyimser, anlaşmanın Avrupa Partamento- su'ndan geçeceğine inanıyor. "Atatürk'ün Modem Mil- let Projesi"ne geri dönmemizi istiyor. Sanberk'in görüşleri partak, fikirleri yerinde. Fakat, beni hayrete düşüren husus, diplomasi mesleğine mensup bir yük- sek bürokratın, mesleki konulardaki görüşlerini, bu kadar aynntı ve açıklık ile kamuoyuna intikal ettirebil- miş olmasıdır. Bunu başka diplomatlar da yapıyorlar. Bizim zamanımızda, bu tür yazı ve açıklamalar yasaktı. Kıbns konusunda nükümetin politikasına biraz ters düşen bir makaleyi yazan Enformasyon Dairesi Genel Müdürü'nün görevinden alındığını anımsıyorum. An- ladığım kadan ile şimdi Dışişleri Bakanı veya Başbakan, memurlarına bu tür açıklamalan yapabilmek yetkisini tanımaktadırlar. Bu da diplomatik uygulamalanmızda yeni bir gelişmedir. Harta, belki de olumlu bir gelişmedir. Abraham Lincoln'ün katili üzerine senaryolar Dış Haberler Servisi -130 yıl önce bir suıkaste kurban giden ABD Başkanı Ab- raham Lincoln'ün katili olduğu ıddia edı- len John VViIkes Booth'un cesedinin kim- lik teşhisi için mezanndan çıkartılmasma gerek olmadığı belirtildi. Booth'un soyundan geldiklerinı iddıa eden bir takrm kişiler, Baltımore savcılığı- na bir dilekçe ile başv urarak, aıle mezariı- ğınuı kazılmasını ve Booth'un cesedinin üzerinde inceleme yapılması talebmde bu- lundular. Ancak George Washıngton Ünı- versitesi öğretim görevlisi Profesör James Starrs, cesedin mezardan çıkartılmasının hiçbir yarar sağlamayacağını öne sürerek. "DNA testi bu dtırumda kimlik tespiti- ne yaramaz. Tespitin yapılabilmesi için cesetten alınacak DNA örneğinin Bo- oth'un anne tarafindan geien bir akra- basının DNA'sı ile karşılaştınlmalıdır. Oysa bugün böyle bir kişinin yaşayıp ya- şamadığını bile bilmiyoruz." dıye'konuş- tu. Suikast nasıl geüşti ? Booth'un akrabalannın talebi üzerine açılan davada bilirkişi olarak görüşlerine başvurulan Profesör Starrs, Baltimore Gre- en ıMount Mezarlığı'nda yatan kişinin ger- çek Booth olup olmadığını anlamak için mezann açılmasına gerek olmadığını açık- ladı. Lincoln'ün ölümüyle sonuçlanan su- ikast şu şekilde gelişmişti: Köleliği kaldır- dığı için Lincoln'den nefret eden Booth. Başkanı, Washington Ford Tıyatrosu'nda bir konuşma yaparken tabanca ile kafasın- dan vurdu. Bir gizli ajan olan Booth, ola- yın yol açtığı panikten yararlanarak sahne- ye firladı, oyunculann ginş kapısından çı- kıp atına atladı ve kaçtı. Tanıklann ifade- sine göre Booth'a bu sırada birtakım kişi- lerin yardun etti. 20 gün sonra güvenlik güçleri Washington'a 144 kılometre uzak- lıktakı bir kasabada Booth olduğu iddia Uncoln suikasü hâlâ tartışıbyor. edilen bir kışiyi kısürdılar ve yaylım ateşi- ne tutarak öldürdüler. Booth'un cesedinin mezardan çıkartıhp incelenmesine karşı çıkan mezarlık yöne- ticisi FrankGonnan, Booth'un mezannda başka bir kişinin yattığı iddialannın, 19Ö7'de gerçek Booth'un mumyasını gör- düğünü ileri süren Fennis Bates'in yazdığı kitabm etkisiyle ortaya atıldığmı söylüyor. Öte yandan cesedin incelenmesi gerek- tiğı doğrultusunda girişimlerde bulunan Nathaniel Orlawek ve Arthur Ben Chitty ellennde Booth'un 1865 yılındaki suikast- ten sonra kaçtığı ve 38 yıl daha yaşadıgını kanıtlayan belgeler olduğunu ileri sürüyor. Smıthsonıan Enstitusü yetkilileri, mah- kemenin mezann açılmasına karar venne- si durumunda Booth'dan arta kalan kemik- leri incelemeye hazır olduklannı bildirdi- ler. Eşcinsel askerler için ıımut • Ingiliz Işçi Partisi iktidara geldiği takdirde eşcinsellerin orduya girmesini yasaklayan yasayı kaldırmayı vaad ediyor. Dış Haberler Servisi - Ingi- lız ordusunun kapılan eşcinsel- lere kapalı. Eşcinsellerin silah- lı kuvvetlerde göreviendirilme- sine izin vermeyen yürürlükte- ki yasanın iptali, askeri yetkili- ler ve siyasi partiler arasında sert tartışmalara yol açıyor. Mu- halefetteki tşçi Partisi, iktidara geldiği takdirde bu yasağı kal- dıracağı doğrultusunda vaadler- de bulunuyor. Son yıllarda Işçi Partisinin nükleer silahsızlanma konusun- daki değişken tutumu askeri yetkilileri ve Savunma Bakanı Malcolm Rifkind'i kızdırmış- tı. Eşcinsel haklannı savunan örgütler, bir yandan yasağın kal- dınlması doğrultusunda çalış- malannı sürdürürken, diğer ta- raftan yüksek rütbeli subaylar arasındaki eşcinsellerin isimle- rini açıklayacaklanna ilişkin tehditlerde bulunuyor. Bu ör- gütler daha önce siyasi ve dini liderlere yönelik ilgi çekici açıklamalar yapmışlardı. Yönetmeükteki madde Savunma Bakanlığı yönet- meliğinde eşcinsellere ilişkin şu madde yer alıyor: "Silahlı Kuv- vetler bünyesinde kadın veya erkek ayrımı yapılmaksızın eşcinsel eleman çalıştırılamaz. Eşcinsel davranışlar, ilişkileri yozlaştınr, ordudaki birlik ve beraberliğe zarar verir." 1991-1994 yıllannda Ingiliz ordusu 260 kadın ve erkeği ho- moseksüel olduklan gerekcesi ile ihraç etmişti. Eşcinsel haklannın bayrak- tarlığını yapanlar, eşcinsellerin önyargı, santaj ve tehditlere maruz kadığını, toplum dışına itildiklerini ileri sürüyor. 1967'de eşcinselliği suç kap- samından çıkartan lngiltere, ge- çen yıl da eşcinseller için ergin- lik yaşını 21 'den 18 yaşında in- dirmişti. Işçi Partisi sözcüsü David Clark, iki yıl sonra yapılacak genel seçimler için şimdiden yatınm yapıyor. îktidara geldik- lerinde ordudaki eşcinsel yasa- ğını kaldıracaklannı söyleyen Çlark, lngiltere ordusunun Avusturalya ordusundaki uygu- lamayı örnek alacağını kaydedi- yor. Avusturalya'da eşcinseller orduya kabul ediliyor ancak bir- biriyle cinsel ilişkide bulunma- lanna izin verilmiyor. Ne var ki Ingiliz Işçi Partisi önündeki Clinton örneğinden yeterli dersi almışa benzemiyor. Glinton, seçim kampanyası sıra- sında ordudaki eşcinsel yasağı- nı kaldıracağına ilişkin verdiği sözleri, iktidara geldikten sonra yerine getiremedi. Bugün ABD ordusunda "Sorma, söyleme" politikası yürürlükte. Eşcinseller, ağızlan- nı sıkı tutmak kaydı ile orduya kabul ediliyor. İngiliz ordusunun kapılan şjmdilik eşcinsellere kapalı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle