Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 HAZİRAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dünyada her yıl 20 milyon kişi, suyun neden olduğu bulaşıcı hastalıklardan yaşamını yitiriyor
Su değil,mikropiçiyorazİ1RAHİM GÜNEL
Dünyada her yıl 20 mil-
yın kişi, suyun neden oldu-
gı hastalıklardan yaşamını
yeiriyor.
Kolera, tifo, paratifo, dı-
zaıteri. çocuk felci, bulaşı-
cısanlık, parazitozlar, sınır,
bcbrek ve karaciğer, solu-
nun yolu. kalp hastalıklan,
mde ve barsak enfeksiyon-
lan suyla bulaşan hastalıkJa-
nn başında yer aiıyor. Ken-
tir yüzey ve yeraltı sulann-
dainsan sağlıgı için "çokza-
rartı" olan; nitrit. nitrat,
amonyak, klor, kurşun, çin-
ko. fosfat, arsenik, kalsiyum
bulunuyor.
Su, yaşamımızda en
önemli yeri tutuyor. Ancak
birhastalıgın su yoluyla ya-
yılması da çok hizh oluyor.
Sularla bulaşan hastalıklar
çoğunlukla dışkı ve ağız yo-
luyla geçiyor.
Kirli suyu içen kişi hasta-
lanmasa dahi taşıyıcı olabi-
liyor. Hastalıklarağız vedış-
kının dışında, eğer vücutta
ufak bır yara var ise yıkan-
ma yoluyla da bulaşıyor.
Dünyada. içme ve kullanma
sulan doğadan alındigı gibi
doğrudan şebekeye verilmi-
yor. Kirli olan sular. kimya-
sal ve biyolojik antma işle-
minden geçirildikten sonra
kullanıma sunuluyor. Orga-
nik maddeleri gidermek için
"klorlama ve ultraviyole",
agır metaller ıçın "kairbon-
lu süzgeçler ile ozonlama".
kimyasal maddelenn çöktü-
rülmesı için "alüminyum
sülfat". bulanıklık ıçın de
"kum süzgeçleri" kullanılı-
yor.
Kimyasal antma yok
Dünyanın gelişmış ülke-
lerinde kullanılan bu yön-
• Kolera, tifo, paratifo, dizanteri, çocuk felci, bulaşıcı sanlık,
parazitozlar, sinir, böbrek ve karaciğer, solunum yolu, kalp
hastalıklan, mide ve barsak enfeksiyonlan suyla bulaşan hastalıklann
başında yer aiıyor. Kentin yüzey ve yeraltı sulannda insan sağlığı için
"çok zararlı" olan; nitrit, nitrat, amonyak, klor, kurşun, çinko, fosfat,
arsenik, kalsiyum bulunuyor.
maddeler antılmadan şebe-
keye veriliyor. Uzmanlar,
antma eksikliğinin yanı sıra
eskiyen şebeke sistemi ne-
deniyle barajdan çıkan su-
temlerin önemli bir bölümü
10 milyon nüfuslu İstan-
bul'da yok. ISKÎ'nın antma
sıstemlerinde kimyasal
maddelenn çöktürülmesi iş-
lemi yapılmıyor. Ozonlama
ve aktif karbon işlemi ise bir
tek Elmah Barajı'ndauygu-
lanıyor. Bu nedenle sularda
bulunan zararlı kimyasal
ya, yolda patlayan borular
aracılığı ile kanalizasyon
kanştığını da vurguluyorlar.
Uzmanlar, gerekli artıma iş-
lemleri yapılmadığı için Is-
tanbul'un büyük bırtehlike
ile karşı karşıya olduğuna
dikkat çekıyorlar.
Hastalık kaynağı su
Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) verilerine göre dün-
yada her yıl 20 milyon kişi
Uzmanlar, su depolarının çok iyi temizlenmesi için uyardı
' Suyu mutlaka kaynatın'fstanbul Haber Servisi - Istan-
bul'un içme sulannda yıllann ilgi-
sizliği sonucunda meydana gelen
kirlenmenin yol açtığı hastalıklann
yaz aylanyla birlikte artması, "Va-
tandaş ne vapsın" sorusunu gün-
deme getirdi. Uzmanîar. özellikle
site ve apartmanlarda depolann
çok iyi temizlenmesi gerektiğini
belirterek yemek yapımında kulla-
nılan ve çocuklara içirilen sulann
kaynatılmasını, kaynatılamıyorsa 1
litre suya 2-3 damla çamaşır suyu
damlatarak yanm saat beklettikten
sonra kullanılmasını önerdiler
Istanbul Eczacı Odası Başkanı
Mehmet Domaçjnevcut su kirlıli-
ğinin sadece tstanbul'un sorunu
değil tüm ülkenin sorunu oldugu-
nu kaydetti. Domaç. su havzalan-
nın ve memba sulannın kullanılır
hale getirilmesi için yetkililerin
ciddi çalışmalannın olması ve
musluktan akan suyun her aşama-
sının incelenmesi gerektiğini söy-
ledi. "Vatandaş musluktan akan
suya güvenmiyorsa dezenfekte et-
meHdir" diyen Domaç. memba su-
lannın da gû'veniliryerlerden alm-
masını önerdi Sıcaklıkla birlikte
su kirliliginin artıtığına dikkat çe-
ken Domaç. "Su konusunda ön-
lemler sadece yaz aylannda alın-
mamalı, kış aylanndan başlayarak
gerekli önlemler alınmalıdır" dedi.
Istanbul Tabip Odası su kirliliği
uzmanı Dr. MuratFıratiseorganik
ve kimyasal su kırlıliğinden oluşan
hastalıklann çok ciddi olduğunu
söyledi.
Fırat; koleranın. tifonun sansas-
yonel hastalıklar olmasına karşın
sanlığın göriilmeyen hastalık oldu-
gu için çok tehlıkeli olduğunu be-
lirtti. L'zmanlann. evlerdeki sula-
nn temizlenmesi konusundakı öne-
rileri iseşöyle:u
Evinizdekiiçınesu-
lannı hazır klor tabletlerivle temiz-
leyebüeceğiniz gibi bu is için kireç
kaymagından da yararlanabilirsi-
niz. Eğer kireç kaymağı kuüanacak-
sanız, bunun için öncelikle bir litre-
lik suya bir çorba kaşığı kireç kay-
mağı koy up. yanm saat bekJetmeİi-
siniz. Bu siirc sonunda kabın dibine
çöken tortunun iizerinde kalan ka-
nşımı koy u renkli bir şişeye koyına-
lısınız. içeceginiz suyu temizJemek
için bu kanşımdan bir litre suya S
damla damlatın ve yanm saat bek-
letin. Yanmsaatliksüre sonunda bu
suyu içmesuyu olarak kullanabilir-
siniz. Aynca yiyeceklerin yıkanma-
sında da bu su kullanılmalıdır."
suyun neden olduğu hasta-
lıklardan doiayı yaşamını
yıtinyor.
Sudakı mikroplar, "kole-
ra, tifo, paratifo. dizanteri
çocuk felci. bulaşıcı sanlık.
parazitozlar,sinir,böbrek ve
karaciğer, solunum yolu,
kalp. mide, barsak enfeksi-
yonlan"'na yol açıyor. tstan-
bul'da yaşayanlar ise özel-
likle yaz aylannda sürekli
olarak bu hastalıklara yaka-
lanıyorlar. Hiçbir kimyasal
antmanın yapılmadığı ken-
tin yüzey ve yeraltı sulann-
da insan sağlığı için "çok za-
rarlı" olan; nitrit, nitrat,
amonyak, klor, kurşun, çin-
ko, fosfat. arsenik. kalsiyum
bulunuyor.
Istanbul'un sulannda
kimyasal antma yapılmadı-
ğı için bulunan zehirli kim-
yasal maddeler ve sağlığa
etkileri ise bilimsel olarak
şöyle açıklanıyor:
Nitrat, nitrit ve amonyak
"karaciğer bozukluklan";
klor "fazla kullanılması ha-
linde kanserojcn etki"; kur-
şun "metabolik zehirlenme,
yorgunluk. halsizlik. karuı
ağnsı. siniıiilik, kansızhk";
arsenik "merkezi sinir siste-
mi, mide, bağırsak, solunum
yolu vederidetahribat"; çin-
ko "zehirlenme": fosfat
"kusma. kann ağnsı, san-
lık, karaciğer yetmezliği''
Binlerce kamu çalışanı, dün haklannı savunmak için yurt çapında "suskun eylem" gerçekleştirdi
MecKs'e sessiz protesto• Bir saat süreyle
susma haklannı
kullanan kamu
çalışanlan, eylemleri
sırasında kendi
aralannda bile
konuşmadılar ve
basm bildirileri,
pankartlarla
istemlerini bir kez
daha duyurmaya
çalıştılar. Oturma
eylemi sırasında
Bursa'da 35 memur
gözaitına alındı.
tstanbul Haber Servisi -
Kamu çalışanlan uzun sü-
ren ve Türkiye kamuoyuna
giren eylemlerine yanıt ver-
meyen hkümeti ve Meclis'i
bu kez de "sessizce otura-
rak" protesto etti. Bir saat
süreyle susma haklannı
kullanan kamu çalışanlan
eylemleri sırasında kendi
aralannda bile konuşmadı-
lar ve basm bildirileri, pan-
kartlarla istemlerini bir kez
daha duyurmaya çalıştılar.
Oturma eylemi sırasında
Bursa'da 35 memur gözai-
tına alındı.
Binlerce kamu çalışanı.
dün haklannı savunmak
için "suskun eylem" ger-
çekleştirdıler.
Ankara'daki sessiz otur-
ma eylemi, 12.30 - 13.30
saatleri arasmda, Kızılay
Zafer Anıtı önünde yapıldı.
Ankara Bâromuz'un bildir-
diğine göre bine yakın ka-
mu çalışanı, ağızlannı siyah
bandajlarla kapatarak Ata-
türk Bulvan'na oturdu.
Trafiğin tek şeridi, eylem
nedeniylearaç geçişine ka-
patıldı. Kamu Çalışanlan
Sendikalan Konfederas-
yonlaşma Kunılu adına ba-
sına dağıtılan yazılı açıkla-
mada. "Siyasi iktidann sa-
ğırlar diyaloğu oynadığı"
kaydedılcek şu görüşlere
yer verildı
"Emefi ile geçinen tüm
çalışanlam birlikte karşı
duruş gös^rmesi, hayati bir
zorunluluktur. Biz kamu ça-
lışanlan, hugün çok farldı
bir eylem içerisinde olaca-
ğa. Sesimid haykırmanuz-
dan. alanhn işgal etmemiz-
den rahatszolanlar, bizi çok
farkh bir n lemlilikte göre-
ctkler. Bu kez de suskunlu-
jumuzla oılan titreteceğiz.''
"Biz susırsak. hayat da susar.
>uskunlufjmuy. karanlığa indi-
ilmiş en bıy ük darbe olacaktır"
liyenkarriiÇalışanlan, 1 saatsü-
eyle otura^k gerçekleştırdikle-
i eylemlernde seslerini taşıdık-
an şu dövzlerle duyurmaya ça-
ıştılar:
"TBMM'nin ağır işçileri, se-
inderdegirüşüriH'". "Utanıyo-
uz. Dünyıda memura sendika
lakkı tanınayan 5 ülkeden biri-
iz". "'Pahıço General. Coşkun
Jımoo*". "Cmretkomutanun.C.
", ~7ürkiye, C. Kırca'nın
Kamu
çalışanlan dün
Catatasaray
Lisesi önünde
toplandılar. Öğle
saatlerinde bir
araya gelen
çalışanlar,
Kamu
Çalışanlan
Sendikalan
Konfederasyon-
laşma Kunılu
taranndan
hazuianan ortak
basın bildirisini
okudular.
(Fotoğraf:
KAAN
SAĞANAK)
Bağırarak seslerini hükümete ve Meclis'e duyuramayan kamu çalışanlan bu kez 'sustu'
Memur, isteğini konuşmadan anlattı
GÜNNUR İLHAN
Bağırarak seslerini hükümete ve
Meclis'e duyuramayan kamu
çalışanlan bu kez "sustu."
Kamu çahşanlan "Bağırdık
olmadı bu kez de susalım
bakalım ne olacak" diyerek bır
buçuk saat boyunca sessizce
oturdular.
Galatasaray Lisesi önünde dün
öğle saatlerinde bir kez daha
toplanan çalışanlar. ne bağırdılar
ne de slogan attılar; sadece
susma haklannı kullandılar...
Uzunca bir süredır yaptıklan
eylemlere rağmen, ne
hükümetten ne de Meclis'ten
istedıkleri gibi bir yanıt
alamayan kamu çalışanlan,
"Bağırdık olmadı, bu kez de
susalım bakalım ne olacak"
sorusuna yanıt aradılar.
Çalışanlar. oturma eylemi
süresince kendi aralannda bile
konuşmadılar
Gazetecilenn "ıNiçin
eylemdesiniz" sorulannı yalnızca
"Hayır" anlamında başlanm
sallayarak yanıtladılar.
Eylemciler içinde sadece bildiri
dağıtmakla görevlı olan kamu
çalışanlan konuşru. Hem
bildirileri dağıttılar hem de
çevredeki insanlan uyardılar
"Okuyun, kamu çalışanlannın
neden oturduğunu öğrcnin".
"Alın siz de niye sustuğumuzu
bilin."
Tarihi lisenin parmaklıklanna
"Demokrasi mücadelesi
veriyoruz. GrevH toplusözleşmeli
sendika hakkı için
direnis.teyiz'-pankart! asıldı.
Sonra kırmızı renklerle yazılmış
TBMM'nın üzerinde
"konuşmayan, duymayan,
görmeven üç bürokrat'*
yerleştinlmış birdöuzellerde
dolaştı ve kameralann en rahat
görebileceği bir yere
yerleştirildi.
Ağızlar bant ve kâğıtlarla
kapatılarak susturuldu. Bu kez
mesaj iletme aracı çok sayıdaki
dövizdi:
"Sesimizin sessizliğimizden daha
gür çıkacağı günler gelecek".
"Bugün sustuk, yann
haykıracağu. Yöklen arkadaş
yüklen
koparacağız"," Demokratik
anayasa istiyonaz". "Demokrasi
anyoruz", " Katillere,
soygunculara, vurgunculara af.
Çalışanlara soruşturma sürgün,
gözaltı, İşte bağımsız yargı".
"Adakh'n çarkı eşit
dönmeli*\"Kırca, grevli
toplusözleşmeli sendika
hakkımı/ı engeUeyemezsin'',
"Sendikalanmızı engelleyen
yasalan istemivoruz". "Kimliğini
ÂBD'ye satanlar, PTT'yi
satamazlar."
Evet. yıllardır haklannı
alabilmek için mücadele veren.
güneş, kar, cop, dayak, köpek
demeden haykıran ve "grevK,
toplusözleşmeli sendikal hak"
ısteyen kamu çalışanlan seslerini
duyurmak için bu kez 'sessizliğT
denedi. Bir buçuk saat süren
eylem sonrasında da sessizce
dağıldılar.
çiftliği değUdir". "Halkın küme-
sinde yersin. Sabancı'nm küme-
sindeyumurtlarsuı.Sen nebiçim
tavuksun. C. Kırca?". "Toplu-
sözleşme yoksa, grev var". "Ya-
sakçı değil, özgüıiükçü anayasa."
Kamu çalışanlan. daha sonra Kı-
zılay'ayürüyerek sessizce dağıl-
dılar
Istanbul
İstanbul Haber Servimiz'in
haberine göre kamu çalışanlan
dün Galatasaray Lisesi önünde
toplandılar. Öğle saatlerinde bir
araya gelen çalışanlar, Kamu Ça-
lışanlan Sendikalan Konfede-
rasyonlaşma Kurulu tarafından
hazırlanan ortak basın bildirisi-
ni okudular. Basın bildirisinde.
DYP'li milletvekillerinin kamu
çalışanlannın eylemleri karşısın-
da " memur eylemleri geri tep-
miştir" şeklindeki açıklamalan
eleştırildi.
Bildiride "Eylemlerimize ya-
nıt vermeyen siyasi iktidann boy-
le açıklamalarda bulunması ile
Coşkun Kırca, Sakıp Sabancı ve
Refik Baydur'un kamu çalışan-
lanna grev li- toplusözleşmeli sen-
dikal haklann verilmeyeceği yö-
nündeki benzer açıklamalan te-
sadüfi değildir" denildı.
35 gözaltı
Bursa'da "sessiz eylemi"ger-
çekleştırmek isteyen memurlar
dün sabah erken saatlerden iti-
baren Bursa Defterdarlığı önün-
de toplanmaya başladılar. Saat
10.00'a kadar polisin müdahale
etmediği eylemciler; polisin
uyansı üzerine. Atatürk Anıtı ar-
kasındaki merdivenlerde otur-
maya başladılar. Saat I2.00'de
emniyet müdürlüğü yetkilileri,
valiliğin oturma eylemini sona
erdirmek için yazılı talimat ver-
diğini belirterek memurlann da-
ğılmasını istediler.
Bu ıstemi kabul etmeyen ve
eylemlerini sürdürerek dağılma-
yan memurlar. daha sonra mini-
büslere bindınlerek gözaitına
alındıiar. Gözaitına alınan 35 ki-
şi arasmda Haber-Sen Şube Baş-
kanı Mustafa Kısa. Maliye-Sen
Şube Başkanı Sürnıeli Selçuk Sö-
güt ve Eğitım-Sen Şube Başka-
nı Ali Şık da bulunuyor.
Güney İlleri Büromuz'un bil-
dirdiğine göre Adana'da da Inö-
nüParkı'nda toplanan 100 kadar
memur, yazılı açıklamalannı ba-
sına dağıttıktan sonra "Sendika
hakkımız engellenemez". "Biz
susarsak yaşam susar" yazılı dö-
vizlerle oturma eylemini gerçek-
leştirdiler.
lçel'in Silifke ilçesinde de
susma hakkını kullanan memur-
lar. Atatürk Anıtı'na giderek ses-
sizce oturdular.
Kamu çalışanlan, Edirne'de ll-
han Koman Parkfnda, Sam-
sun'da da Konak Sineması önün-
de hükümeti ve TBMM'yi"ses-
siz oturma eylemi" ile protesto
ettiler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yapılması Gereken
Trakya'nın il olma beklentisi içindeki büyük bir il-
çesindeydik. (Zaten hangi ilçe, il olmanın heyecanı
ile kavrulmuyor kı?) Atatürkçü Düşünce Derneği'nin
düzenlediği bir panele katılmış, Türkiye'nin sorunla-
nnı enine boyuna tartışmıştık. Daha sonra da serin
bir bahçede oturmuş, çay ıçerek yorgunluk atıyor-
duk.
Sık sık yazmış ve söylemışimdir. Şeriatçı akımlara
karşı ülke çapında büyük bir duyarlılık var. Atatürk-
çü Düşünce Derneği gibi, Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği gibi dernekler, çığ gibi büyüyor. Top-
lantılarda insanlar salonlara sığmıyor. Özellikle genç-
ler ve kadınlar...
Bu toplantı da bunlardan biriydi. Inanılmaz sıcağa
ve havasızlığa rağmen insanlar, saatlerceyeıierinden
kıpırdamadan, konuşulanları dinlemişler, çok güzel
sorular yöneftmişlerdi. Ve bu tür toplantılarda alışıl-
dığı üzere CHP'nin ilçe yönetımi, başta ilçe başkan-
lan olmak üzere toplantıya katılmışlardı. Diğer parti-
lerden vatandaşlar da vardı elbette. Ama nedendir
bilinmez, DSP'Iİ arkadaşlan aramızda arzuladığımız
kadar göremiyoruz.
Sohbet ederken konu, MHP'nin yükselişine geldi.
CHP ilçe başkanı arkadaşımız, "Bugün birazgergi-
niz Hocam " dedi, "yarın Güneydoğu 'da şehit düşen
bir çocuğumuzun cenazesi getiriliyor, bunlar gene
hadise çıkarmak isteyecekler..." Daha önceden bir-
kaç şehit getirilmiş ve tam bir terör havası yaraMmış.
Dükkânlara zorla bayrak çektırme mi istersiniz, kimi
siyasal partilerin yuhalanmasını mı istersiniz...
Buna benzer hadiselerin başka kent ve kasabala-
nmızda da çıkanldığını bilıyordum. Nerede bir şehit
cenazesi varsa MHP buna sahip çıkıyor, hem terör
estiriyor hem de halkın duygulannı tahrik ederek pro-
pagandasını yapıyor.
"Neden izin vehyorsunuz" diye sordum. Öyle ya,
Cumhuriyet Halk Partisi bu devleti kuran parti. "Ne-
den parti flamasını açarak öne siz geçmiyorsunuz?"
Bu çocuklar CHP'nin kurduğu devletin bütünlüğünü
sağîamak için savaşmıyorlar mı? Herkesten önce bu
şehitlere (ve elbette savaşmakta olanlara), CHP'nin
sahip çıkması gerekmez mi?
Sohbete katılan arkadaşlardan biri, "Doğulu in-
sanlanmızı kırmaktan çekıniyoruz Hocam " dedi. Ne-
den kınlsınlar? Onlarda katılmalı bu törenlere. Bu sa-
vaş 'doğulu ile batılının' ya da 'Kürt kökenli olanla
olmayanın' savaşı değil ki. Bu savaş, memleketimi-
zi parçalamak isteyenlerle memleket bütünlüğüne
sahip çıkmak isteyenlerin savaşı... Meselenin eko-
nomik ve toplumsal boyutu ayrı bir şey. Rütbesi ne
olursa olsun, savaşan asker düşünmez bunu. Zaten
hiç kimse, onun fikrini de sormaz.
Ne hakla sahip çıkıyor MHP, bu şehitlere? Hiçbir
hakkı yok, ama asıl sahip çıkması gerekenlergeri du-
runca, meydan bunlara kalıyor.
Bu toplum, askere gönderdiği çocuklannı yüzyıl-
dır davul-zurna ile uğurlar. Bır tür bayram havasında
gönderilir gençler askere. Bu törenler, insanlarımızın
'ülkeye sahip çıkma' duygulannın somut ve anlamlı
göstergeleridir. Ama 'boyalı' basınımızın koşe baş-
lannı tutan kimi 'aklı evveller', öylesine bir ordu ve
askeriik düşmanlığı yaymaya başladılar ki bu tören-
ler, MHP'ye kaldı. Gençleri askere gönderme tören-
leri de MHP'nin gövde gösterilerine dönüştü. Biryan-
dan bayraklar, biryandan (uygunsuz el işaretine çok
benzeyen) bozkurt işaretleri...
Birkaç yıl önce bu törenleri konu alan, "En büyük
asker, bizim asker..." başlıklı bir yazı yazmıştım. Bir
yandan kıyamet kadar övgü aldım, ama kimileri de
neredeyse 'savaş tahrikçiliği' ile suçlayacaklardı. Da-
ğa çıkan gence övgü düzmek 'demokratlık', askere
giden gence övgü yazmak 'demokrasi düşmanlığı'...
Tannm ne günlere kaldık? Daha sonra da "Bu MHP
nedengüçleniyor?" diye merak eden 'köşeerbabı'nı
görünce; gülelim mi ağlayalım mı karar veremiyorum.
Türkiye'de sosyal demokrat hareket, 'yurtseverti-
ği'riı dile getirme konusunda garip, inanılmaz bir çe-
kingenlik ve mahcubiyet içinde. Ve bu nedenle yurt-
severlik, faşistlere kalıyor. Bu devleti kuran partinin,
devleti savunma ve yüceltme konusunda bir şeyler
yapması gerekmez mi?
Devletimizin kuruluş felsefesi, en haksız biçimiyle
mahkûm ediliyor. CHP'den çıt çıkmıyor. Hatta kimi
CHP ileri gelenleri, bu haksız ithamlan paylaşır ha-
valarda. Gönlünde liderlik umutlan yeşerten kimile-
ri, CHP'de Cem Boyner'in söylemi içinde. Zaten
Cem Boyner'in kadrolannın bir bölümü, bir süre ön-
cesine kadar CHP içindeydiler ve bugün liberalizm
olarak savunduklannı, o gün sosyal demokrasi ola-
rak savunuyorlardı...
Devletimizin güçlü o\masını istemek, neredeyse
suç oldu. Geçenlerde bir panelde bunu dile getirin-
ce, bir dinleyicim "Hocam, şoven havantn etkisine
mi kapıldınız" diye sordu. Ne şovenizmi? Eğer dev-
leti savunmayı, faşistlerin tekeline bırakırsanız bu tür
düşünceler şovenizm gibi görünür. Sosyalizm, zayrf
devleti mi öngörür?..
CHP, tarihsel sorumluluğunun bilincine varmalı ve
görevini anımsamalıdır. Demokrat olmak; ne yurt-
sever olmaya engeldir ne de devleti savunmaya...
4
Belediye başkanı
yasalara ııymuyor'
İstanbul Haber Senisi
- Gebze Belediyesi 'nin Re-
fah Partiii Belediye Başka-
nı Ahmet PembegüJlü tara-
fından geçen yıl işten çıka-
nlan 80 kamu çalışanı. Sa-
karya Idare Mahkeme-
si'nin lehlerine verdiğı ka-
rara, Başbakanlık Devlet
Personel Başkanlığı ile Ko-
caeli Valilıgi'nin ise mah-
keme kararının uygulan-
ması doğrultusundaki yazı-
lanna rağmen görevlenne
iade edilmiyor.
Gebze Belediyesi'nden
740 işçi ile birlikte 9 Hazi-
ran 1994'te işten çıkanlan
80 aday memur, Sakarya
tdare Nİahkemesi'ne açtığı
davayı kazandı. Idare Mah-
kemesi 1995'inikincıayın-
da Gebze Belediyesi'nin a-
day memurlannın görev
yerlerine iade edilmesine
karar verdi. Karara uyma-
yan RP'li Belediye Başka-
nı Pembegüllü, gerekçe
olarak da "Kararın bölge
idare mahkemesinde tem-
yiz edilmesi ve İçişleri Ba-
kanlığı'ndan da yeni kadro
istenmesini" gösterdı.
İçişleri Bakanlığı ise 5
hazıranda Kocaeli Valili-
gi 'ne gönderdiği yazıda
"Vasama ve yürütme or-
ganlan ile idare mahkeme
kararianna u>7nak zorun-
dadır. Bu organlar ve idare
mahkeme kararlannı hiç
bir suretle değiştireınez ve
bunlann yerine getirilmesi-
nigeciktiremez" diyen ana-
yasanın 138. maddesine
dikkat çekerek memurlann
eski görevlenne başlatıl-
masını istedi. Kocaeli Vali-
liği de Gebze Belediye
Başkanlığı'ndan. sınavlan
iptal edilerek işten çıkan-
lan aday memurlardan bo-
şalan kadrolara, 'naklen
atama yapılmış personeün
eski kurumlanna iade edil-
mesi' ve 'henüzgöreve baş-
latılmayan aday memurla-
nn derhal görevierine baş-
laülması" gerektiğini bil-
dirdı.
Başkan Pembegüllü,
mahkeme tarafindan 2.5 ay
sonra 7 memuru göreve
başlattı, ancak 73 kışınin
kadrolannı ise iade etmedi.
Memurlar. İçişleri Bakanlı-
ğı'nın ve valilığın"İdare
mahkemesinin kamnnı
derhal uygulayuT uyanla-
nna kulak asmayan başka-
nı protesto için belediye bi-
nası önünde eylem başlattı.