Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA
HABERLER
Bomba
patlamadı
• tSTANBUL(AA)-
DYP, CHPveMHP
Samandıra belde
teşkilatlannın bulunduğu
binaya konulan 3 adet el
yapımı bomba, patlamadan
ele geçinldı. Bombaların,
fitilleri ateşlemesi için
bırakılan sigaralann
zemine değerek sönmesi
nedeniyle patlamadığı
anlaşıldı. Olay yerinde
inceiemelerde buiunan
jandarma ve Istanbul
Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'ne bağlı
bomba uzmanlan, büyük
bir facıanın ucuz
atlatıldığını söylediler.
Olayla ilgili soruşturma
geniş kapsamlı olarak
sürdürülüyor.
FMV'de diploma
töreni
• İstanbul Haber Servisi -
Feyziye Mekteplen Vakfı
(FMV)Özel Ayazağa
Lisesi dördüncü dönem
mezunlanna diplomalannı
dün Ayazağa'da
düzenlenen bir törenle
verdi. Multivizyon
gösterisiyle başlayan
törende konuşan okui
müdürû Binnaz Melin.
öğrencilere erdemlı,
çalışkan ve hoşgörülü
olmalannı önerdi.
DSP'nm
Tolkmma'
ppojesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit.
demokratik sol iktidann
kalkınmayı köyden
başlatacağını belirterek
"Demokratik sol iktidar.
üç ayaklı bir
kooperatifçilik hareketiyle
hem üretıcıyi hem
tüketıciyı hem de esnafı
koruyup güçlendirecektir"
dedi. DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit.
dün düzenlediği basın
toplantısında üreticilerin
sorunlanna değındi.
Fatsa Dev-Yol
davası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay. 392 sanıklı Fatsa
De\-Yol davasımn temyiz
incelemesıni tamamladı.
Yargıtay 11. Ceza
Dairesi'nde dün yapılan
duruşmada sanık
avukatlan, bu davada
yargıçlann muhbir
ifadelerine dayanarak
mahkûmiyet verdiğini.
bunun dışında hiçbır kanıt
elde edilemediğinı öne
sürcrek sanıkların mutlaka
beraat ettirilmesi
gerektiğini sa\ undular. 11.
Ceza Dairesı Başkanı
Sabih Kadanoglu, temyiz
incelemesinin
tamamlandığını. ancak
karann 4 temmuzda
açıklanacağını bildirdi.
ses bombası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkıye'nin Nahcıvan
Başkonsolosluğu'na
geçen pazar akşamı ses
bombası ile
gerçekleştirilen saldınnın
ardında siyasi bir
neden ya da adi bir
kaçakçılık olayının
olabileceği belirtiliyor.
Yetkililer. saldınyı
gerçekleştıren
Azerbaycan'a bağlı
Nahcıvan Özerk
Cumhunyeti'ndekı
Türkiye ve lran
konsolosluklannı
korumakla görevli
birimin sorumlusu olan
IlgarGuliyev'in,
Nahcıvan Başbakanı'nın
kültür işlerinden
sorumlu yardımcısı
Sevil Zeynelova'nın
kardeşi olduğu
belirtildi.
OHAL için
referandum
• ANKARA (ANKA)-
Şımak Bağımsız
Milletvekilı Mahmut
Alınak, olağanüstü hal
uygulamasının devam edip
etmemesi konusunda
uygulama kapsamına
giren illerde
referandum yapılması
önerisini yineledi.
Alınak, olağanüstü hal
uygulamasını halkın
onaylamadığını. onun için
de meşru olmadığını
savundu ve "Meclis
bugüne kadar
halkın değil Milli
Güvenlik Kurulu'nun
isteğinı yerine
getirmiştir" dedi.
Sanatçı, 'halkı askerlikten soğuttuğu' gerekçesiyle askeri mahkemece cezalandınldı
Bîlgesu Erenııs'a 2 ay hapis
Biigesu Erenus, Liileburgaz'da verdiği bir konserde,
"Anneler çocuklannızı savaşa göndermeyin'* demişti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sanatçı Biigesu Erenus. 'halkı askerlik-
ten soğuttuğu' gerekçesiyle Genelkur-
may Askeri Mahkemesi'nce 2 ay ha-
pıs cezasına çarptırıldı. Erenus. "Ka-
rara şaşırmadım, beklediğimiz karar-
dı. Bir ölçüde bu karara sevindim diye-
bilirim" dedi.
Erenus. 1993yılındaLüleburgaz'da
verdiği bir konserde "Anneler çocuk-
lannızı savaşa göndermeyin" yönün-
deki sözleri üzerıne İstanbul 3 No'lu
DGM'de açılan davada, 2 ay hapis ce-
zasına mahkûm edilmişti. Yargıtay, gö-
revsizlik gerekçesiyle hükmü bozmuş.
bunun üzerine dava dosyası Genelkur-
may Askeri Mahkemesi'ne göndenl-
mışti.
Askeri mahkemede dün yapılan du-
ruşmada. Erenus avukatı Dursun Er-
mişile birlıktc hazırbulundu. Mahke-
me başkanının. davanın seyri hakkın-
da bilgi vermesinden sonra söz alan
av ukat Dursun Ermiş, bu davada aske-
n mahkemenin görevsiz olduğunu sa-
vundu. Esas hakkındaki mütalaasını
veren asken savcı ise Erenus'un Lüle-
burgaz'da verdiği konser sırasında yap-
tığı konuşma ile halkı askerlikten so-
ğutma yönünde propaganda yaptığı-
nın sabit olduğunu belirtti ve sanığın
mahkûmiyetıni istedi.
Erenus ne dedi?
Duruşmada son sözü sorulan Ere-
nus ıse davaya konu olan "Annelerço-
cuklannızı askere göndermeyin'" söz-
lennı analık duygulannın etkisiyle
söylediğini belirtti. Erenus, halkı as-
kerlikten soğutma gibi bir düşüncesi-
nın olmadığını anlattı
Erenus. "Ben, savaş suçuna ortak ol-
mak istemiyorum. Savaş bir virüs gibi
ülkeyi sanmış. Yaşayan cesetJenedöndü-
riildük" dedi
Erenus. davada polislerin tanıklığı-
nın kabul edildiğini. konsere katılan
işçilerin ise tanıklığının reddedildiği-
ni anımsattı Avukat Ermiş de suçun
maddi ve manev i unsurlarının oluşma-
dığını. müvekkilının suç işlemek kas-
tının bulunmadığını savunarak beraat
isteminde bulundu.
Erenus'a mahkûmiyet
Mahkeme başkanı, duruşmaya kısa
birara verdikten sonra karannı açıklar-
ken Erenus'un suçunun sabit olduğu-
nu ve Askeri Ceza Yasasf nın 58. mad-
desine delaleten, Türk Ceza Yasası"nın
155. maddesıne göre. 2 ay hapis. 100
bin lira da para cezasına çarptınldığı-
nı belirtti Başkan. karann temyizinin
Askeri Yargıtay'cayapılabileceğini de
ifade etti.
Duruşmadan sonra açıklama yapan
Biigesu Erenus, "Benim için gözlem
olur. Bir kitap daha yazanm. Pışman
değilim. Aynca karara şaşırmadım,
beklediğimiz bir karardı zaten. Bir öl-
çüde bu karara sevindim diyebilirim"
dedi.
Aynı mahkemede yargılanan Bursa
İHD'nin başkan ve eski yöneticilen
beraat ettiler.
MUMCU SITÎKASTI SORLŞTURMASI
MSB de Coşkun'a
soruşturma agyor
• Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan,
Adalet Bakanlığrnın eski DGM Savcısı
Ülkü Coşkun hakkında soruşturma
açılması istemine uyulacağını bildirdi.
GUNEŞ GÜRSON
ANKARA-Milli Savun-
ma Bakanı Mehmet Göl-
han. Adalet Bakanlığf nın,
gazetemiz yazarı Uğur
Viumcu nun uğradığı
bombalı suikastı araştıran
eski Ankara Devlet Güv en-
hk Mahkemesi (DGM)
Savcısı Hâkim Binbaşı Ül-
kü Coşkun'a yönelık so-
ruşturma açılması istemi-
ne uyulacağını bildirdi.
Gölhan. Coşkun "un göre-
v ini savsakladığı saptama-
sına dayanan soruşturma
istemi konusunda. "Cezası
neyse gereği yapıür'"dedi.
Gölhan. Adalet Bakanlı-
ğı müfettişleri tarafından.
Mumcu suikastı soruştur-
masını yürütürken görevi-
nin gereklerinı tam olarak
yerine getirmediği sapta-
nan Ankara 2 No'lu DGM
yedek üyesi Hâkim Binba-
şı Ülkü Coşkun hakkında
soruşturma açılması iste-
miyle ilgili olarak Cumhu-
riyet'e şu açıklamayı yap-
tı:
"Adalet Bakanlığı, yeni
bulgular tenıin ettiy se \e bir
kanaat sahibi oldııv sa aske-
ri kanatta da gerekli işlem-
ler yapılır. Gelen vazıda
eğer bir soruşturma yapıl-
ması kanaatine \ anlmış ise
gerekii soruşturma yapılır.
Milli Savunma Bakanlığı,
yasalan, mev/uatı sonuna
kadar uygulayan, her olayı
yerinde araştıran bir ba-
kanlıktır. O itibaria, işin ge-
reği neyse o yapılacaktır;
suç işlediği duruma göre.
Gelen vazının mahivetini
bilemiyorum. Gayet tabii ki
bizim teftiş heyetimiz, mü-
fettişlerimiz var. Onlann da
inceleme yapması gerekir.
Cezası neyse gereği yapılır."
Milli Savunma Bakanı
Mehmet Gölhan. Ülkü
Coşkun"un Mumcu soruş-
turması dışında görevıni
ihmal ettiğine ilişkin bir iş-
lem yapılıp yapılmadığı
sorusu üzerıne de, "Peşin
hükümlü olmayalım. Neyse
ihmali, kusuru o kusura gö-
re düzenlenir" dedi.
Suç duyurusu
Uğur Mumcu'nun eşi
Güldal Mumcu'nun şikâ-
yet dilekçesı ile başlayan
soruşturma sürecinde,
Adalet Bakanlığı müfettiş-
leri tarafından yapılan in-
celemede, "Soruşturmayı
yürütmekJe görevlendiri-
İen Ülkü Coşkun'un, top-
lumda derin tepki uyandt-
ran ve kamuoy ununçokya-
kından ilgilendiği anılan
olayda. doğrudan kra et-
mesi gereken kimi işlemi
yerine getirmemek suretiy-
le, arzulanan ö/veri ve du-
yaruuğı göstermediği izte-
nimi uyandıracak tutum iz-
lediği*'gorüşüne vanldı.
Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay, bakanlığına
bağlı müfettışlerin incele-
me raporuna dayanarak as-
ken savcı olduğu dönemde
DGM'deki görevınden do-
layı, Coşkun için 357 sayı-
lı Askeri HâkimlerKanunu
uyarınca "soruşturma izni
verHmesini" Milli Savun-
ma Bakanlığı ndan ıs-
temişti.
Sıvas kıyımına anma mitingi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, 2 Temmuz 1993'te
Sıvas'ta 37 kişinin ölümüyie sonuçlanan olaylan anmak
için 2 temmuzda Kadıköy Meydanı'nda bir miting
düzenleneceğini açıkladı. Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği temsilcileri tarafından İstanbul Valiliği önünde
yapıian basın açıklamasında demokrasi ve laiklikten
yana olan güçler görev başına çağnldı. Sıvas olaylarının
yıldönümü nedeniyle 2 temmuz pazar günü saat 13.(M)'te
Kadıkm Belediyesi önünde toplanacaklannı ve
Kadıköy Meydam'na kadar yürüyeceklerini
bildiren dernek temsilcileri, burada miting
yapacaklannı söylediler. Mitingden sonra saat
16.00'da Karacaahmet Mezariığı'nda Nesimi Çimenia,
saat 17.00'de de Zincirlikuyu'da Asım Bezirci'nin
mezan başında saygı duruşu ve anma töreni
yapılacağını belirten dernek yönetkileri, "Tüm
demokrasi güçlerini Sıvas'taki yangına bir bardak su
atmava davet edivoruz" dediler.
Zorunlu dîn dersi, temel hak ilılali
• Ilk ve orta dereceli okullarda
din dersinin zorunlu olarak
okutulması ile devletin insan
hakkı ihlalinde bulunduğu,
bunda da önceliğin ders
müfredatını hazırlayan Milli
Eğitim Bakanlığf na ait olduğu
bildirildi
ANKARA (ANKA) - Ilk ve orta
dereceli okullarda din dersinin zorun-
lu olarak okutulması ile devletin temel
ınsan hakkı ihlalinde bulunduğu. bun-
da da önceliğin ders müfredatını hazır-
layan Milli Eğitim Bakanlığı'na aıt
olduğu bildirildi.
Ankara Üniversıtesi Siyasal Bılgiler
Fakültesı Kamu Yönetimi Bölümü
öğretim üyelerinden Prof. Dr. Yavuz
Sabuncu. anayasanın din kültürü dersi-
nin zorunlu olarak okutulmasını ön-
gördüğüne, ancak müfredatı Milli Eği-
tim Bakanlığfnınhazırladığınadikkat
çekti Sabuncu "Zorunlu din dersinin
uygulaması, zorunlu Sünni İslam öğre-
tisi biçiminde oluyor. Müfredatı da Mil-
li Eğitim Bakanlığı saptryor. Laikliğin
önünde Milli Eğitim Bakanlığı duru-
yor" dedi. Bilkent Lnıversitesı Kamu
Yönetimi ve Bilimi öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Ergun Ozbudun da din
dersinin zorunlu olarak okutulmasının
ınsan hakları ile bağdaşmadığını
söyledı.
Prof. Dr. Yavuz Sabuncu zorunlu din
dersinin temel ınsan haklanna aykın
olduğuna dıkkat çekerek "Ailenin,
çocuğuna kendi istediği dini inancı Öğ-
retme hakkı vardır. Türkiye'de devle-
rin öğrettiği din, insan hakkı ihlalidir.
Buna laiklik karşıtlan da itiraz erme-
li" diye konuştu. Türkiye'de laikliğin
önünde öncelikle Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın durduğunu ıfade eden Sabun-
cu. "Müfredatı Milli Eğitim Bakanlığı
saphyor. Din dersinin seçimli olması ge-
rekir. Ama bundan da önce müfredat
düzenlenebilir" dedi. Din dersinin zo-
runlu olarak okutulması ile din dersi
hocalannın okullarda bir güç odağına
dönüştüğünü belirten Sabunu. bu du-
ruma laiklik karşıtlannın dahi itiraz et-
meleri gerektiğini söyledı. Sabuncu,
eğitimin tek yönlü olması ile baştan
ınsan hakkı ihlalinde bulunulduğunu
da sözienne ekledi.
Bilkent Ünıversitesı Kamu Yöneti-
mi ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Ergun Özbudun
da "Din dersinin zorunlu olması, insan
haklan ile bağdaşmaz. Laik devlette bu
hiç olmaz'dedı.
Cezayir'deki gelişmelerin yakın tanıklanndan, Fransız 68'inin liderlerinden Alain Krivine Türkiye'de:
Cezayir'de gerçek kahraman kadınlar
OR4LÇALIŞLAR
Fransız 68 min ünlü gençlik li-
derlerinden Alain Krivine geçen
günlerde Türkive ve geldi. Alain
KrMne. 1968 Mavısı 'nda Paris
kaldırımlarmı söküp polisle çatı-
şaıı Fransız gençlerinin Daniel
Cohn Bendi?\en sonra en lanınan
lideriydi. Şimdisaçlan agarrmş, or-
tayaşlı birdevrimci olarakyine ha-
reketli)ine mücadeleci. Türkiye ye
BirleşikSosy alist Parti kongresinin
konuğu olarak geldi.
Krıvine, 1954'lerde başlayan
Cezayir bagımsızlık savaşımn da
vakın tanıklanndan. O yıllarda
Fransız Komiinıst Partısi 'nin(FKP)
gençlik örgütünün önderi FKP
içinde Cezayir in bağımsızhğını
destekleyengnıptan olduğu vepar-
tinin Stalinci yönetimini eleştirdigi
için partiden çtkanlır. Bu arada
gösteriler nedeniyle tutuklanır.
Krivine nin Cezayir le olan ba-
ğı hiç kesılmez. Daha sonraki vıl-
larda da Cezayir'e gider. orada
dostlan vardır Ceza}ir'dekiIslam-
cı FlStfslami Selamet Cephesi/
partisinin iktidam yaklasması üze-
rine gerçekleştirilen askeri darbe
sonrası Ceza} ir 'e birçok kez gider.
Oradayiikselen radikal tslamcı te-
röre vakından tanık olur. İktidar-
daki FLN (Cezayir Milli Kuıtuluş
Cephesi) grubunu da eleştiren Kri-
vine 'vle Cezayirdekigelişmeleri ve
son dıırumu konuştuk. Türkiye vi
çok vakından etkileyen ve ilgilendi-
ren Cezayir konusumı Krivine yo-
nımlay arak anlattı. Cezayir gerçe-
ğine ışık tutucak ö'nemli bilgiler
wıxli. En çok kadmları hedefalan
ıvdikal Islamcı teröre karsı halkın
eğilimini ve tutumunıı da aktaran
Krivine 'nın anlattıklarının sızin de
ilginizı çekeceğini umuyontm.
• Kadınlar, akşam 6'dan sonra kesinlikle sokağa çıkamıyor. Çıkanlar öldürülüyor.
Islamcı gruplar yalnızca FlS'le (İslami Selamet Cephesi) sınırlı değil. GEA
(Islamcı Ordu Grubu) FlS'ten daha çok şiddeti savunuyor. Son dönemde kendi
aralannda da çatışmalar başladı.
Krivine, Cezayir'de en çok kadınlan hedefalan radikal Islamcı terore karşı halkın eğilimini anlatıyor
- Türkiye'yi çok vakından ilgi-
lendiren önemli konulardan biri-
si de bildiğiniz gibi Cezayir'deki
gelişmeler. Radikal tslamcı terör
ve askeri darbeciler arasına sıkı-
şan Cezayir halkının kaderini me-
rak edivoruz? Sizin ilginiz daha
eskilere dayanıyor. 1950'li yıllaru,
o zaman neler olmuştu ve bugün-
lere nasıl gelindi?
A.KrKine-Cezayirlilerin Fran-
sızlara karşı 1954'İerdebaşlattığı
kurtuluş savaşı sırasında Fransız
solu ikiye bölünmüştü. Resmi so-
lun büyük birçoğunluğu -kı bun-
ların önemli bir kesiminı Fransız
Komünist Partisi oluşturuyordu-
Cezayir'de barışı savunuyordu.
Bu banş için görüşmelerin yapıl-
masından yanaydı. Ancak bagım-
sızlık talebıni destekleme konu-
sunda ciddi birtereddüt vardı. lkı
temel nedenden ötürü: Bırincisi
Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephe-
si "nin mıllıyetçilik karakterine
tepki. ikincisı ise Fransız Komü-
nist Partisi'nin içinde güçlü bir şe-
kilde varlığını sürdüren Fransız
millıyetçiliği. 1954yılında Ceza-
yirbağımsızlık savaşı başladığın-
da Fransız halkı tümüyle şaşkına
dönmüştü. Ne olduğunu anlaya-
mamışlardı. Olaylar ilk önce po-
lis otobüslerıne gerillaların saldı-
nsıyla başlamıştı. Bunlar Fransız
halkınca lanetlenmişti. Terörıst
provokatörler denen genllalann
ne istediği üzerinde düşünülme-
mişti bıle.
Bu eylemler Fransız solunu da
bölmüştü. Halkın çok küçük bir
azınlığı kurtuluş savaşı ile daya-
nışma içindeydi. Özellikle solcu
HıristiyanlarCezayirlileri destek-
liyordu. Aydınlar destekliyordu.
- Fransız Komünist Partisi'nin
tııtumu neydi?
A.Krivine - Fransız Komünist
Partisi'nin önemli bir çoğunluğu.
Fransız hükümetinın yürüttüğü
savaşa karşıydı. Fakat. Cezayirli-
lenn bağım^ızlık talebınin redde-
dilmesınden yanaydı. Daha sonra
değıştiler. Ikincı Dünya Sava-
şı'ndan önce Cezayir komünisf-
leri de Fransız Komünist Partisi
üyesi idiler. O zaman bağımsız
bir Cezayır komünist partisi yok-
tu.
Cezayirli komünistlerin sayısı
da Ikinci Dünya Savaşı' ndan ön-
ce parmakla gösterilecek kadar
azdı. O dönemde yani Ikinci Dün-
ya Savaşı sırasında FKP. Ceza-
yir'in Fransız birliği içinde yeral-
masından yanaydı. Bu birlik için-
de Cezayirlilerin de Fransızlarla
eşit haklara sahip olmasını isti-
yorlardı. Ama, Cezayir'in kesin-
kes Fransa'nın parçası olmasını
savunuyorlardı.
Ikinci Dünya Savaşı'ndan son-
ra komünistler hükümette yer al-
dılar. 1954'te Cezayir deki ayak-
lanma başladığında bu konularla
ilgli bakanlığın başında komü-
nistler bulunuyordu. Ayaklanma
ordu tarafından sert bir şekilde
bastınldı ve büyük bir katlıam ya-
şandı.
FKP yönetimi baskılann kendi
bilgisi dışında gerçekleştiğini ve
yapılanlan onaylamadtğını söyle-
diyse de Komünist Partisi içinde
bu ayaklanmaya karşı üç tutum
ortaya çıkmıştı. tkinci eğılim ki.
bu partinin merkezi eğilimi ıdı.
"Yapılan baskılara karşıyız, a-
ma ayaklanmaya da karşıyız"
deniyordu.
Üçüncü eğilim ise. Cezayir'in
sömürge olmaktan çıkarılması ve
kendi kaderini tayin etmesi ve bu
amaçla bir an önce müzakerelere
başlanması. Fakat savaşın biti-
minden ve bağımsızlığın gerçek-
leşmesinden hemen önce kendi
kaderlerinı tayin etme talebini ka-
bul etme eğilimi hâkim oldu. A-
ma neden sonra.
SİRECEK
GLOBAL
POLITIKULTUR
ERGİN YILDIZOĞLU
BiPleşememiş (ve İflasın
Eşiğinde) Milletler
26 haziranda 50. doğum yıldönümünü kutlayan
Birleşmiş Milletler'in amaç belgesi "gelecek kuşak-
ları savaşın kötülüklerınden korumak", "ortak so-
runları çözmek için savaşa gerek bırakmayacakyön-
tem, kurum ve prensipleri kabul ederek uluslarara-
sı banş ve güvenliği koruma gücümüzü birieştir-
mek".. vb. ifadelerle dolu. Kuruluşun 50 yıllık tarihi
ve bugün içinde bulunduğu durum ise bir başka hi-
kâye.
"Soğuk savaş" sonrası, çok kutuplu (ya da tek
kutuplu; bakış açınıza bağlı) dünya hertaraftan manT
tar gibi biten savaşlaria cayır cayır yanarken, Bos*
na'dan Haiti'ye ve Somali'ye kadar 20 ülkede barr-
şı korumaya çabalayan Birleşmiş Milletler örgütünün
portföyünde başansızlık, belirsizlik ve yönelimsizlik
var. Bunlara ek olarak, iflas etmek üzere; BM'nin ha-
len 1.5 milyar dolar borcu var. Ancak üye ükeler bu
kuruluşa güvenıni yitirmiş olacak kı Butros Gali'ye
göre 183 üye ülkeden sadece 48 tanesi aidatlannı
ödüyor. BM fonlannın yüzde 25'ini sağlamakla yü-
kümlü ABD'nin birikmiş, ödenmemiş aidatları 1.5
milyar dolar. Rusya'nın 600 milyon dolar, Fransa'nın
ise 85 milyon dolar ödemesi gerekiyor. Ekonomik so-
runlar bastırdıkça ve BM her eyleminden başarısız-
lıkla çıktıkça üye ülkelerin elleri de zaman içinde
ceplerinden uzaklaştı.
Halbuki "soğuksavaş" sonrası dönemde, ABD'nin
gerileyen politık ve ekonomik gücünden boşalmak-
ta olan lıderiiğin yerine. yeni ve "daha demokratik"
bir uluslararası yönetim kurumu olarak BM'nin geçj
mesi hayalleri havalarda uçuşuyordu. Hem de dev-
letler arası ilişkiler ve demokratik olmak, tümü ile bir-
birini dışlayan iki kavram olmasına rağmen... *
O zamanlar, hatırlarsınız. "tarihin sonu" geldiğl
için bin yıllık banş ve hukuka dayalı bir dünya bizi
bekliyordu. Bu dünyada tabii ki herkes hemen bu
nurlu ufuklara gidemeyecekti. Bazı ikıncı sınıf bölge
ve ülkeler vardı. Işte bunları da "Yeni Dünya Düze-
ni"ne dahil etmek gerekıyordu. Wall Street Jour-
nal'da ve Foreign Affaıres, hatta The Economist gi-
bi "gerçekçılığı" ile bılinen yayın organlannda üstü
kapalı bir şekilde (zaman zaman da açık olarak) "ye-
ni emperyalızm", "kolektif sömürgecilik" konulan
konuşuluyor, bu ikınci sınıf ülkelerin ortak bir şekil-
de "inşa edilmesınden", "kurtanlmasından " bahse-
diliyordu. Bu hayaller. özellikle Körfez Savaşı'ndan
sonra daha da güçlendı. Körfez Savaşı ABD açısın-
dan hem mali yükü dığer merkez ülkeleri arasında
dağıtma hem de askeri müdahale anında dünya ka-
muoyundan kabul görme açısından BM örgütünün
bir işlevi olabileceğinı de göstermişti. Işte bu "kolek*
tif sömürgecilik" veya "yeni emperyalizm" politika-
larını hayata geçirmek BM'in yeni misyonu olacak-
tı. O sıralarda bir kışilık krızine girmiş olan r>IATO da
BM'yi destekleyebilirdi.
Global medya kuruluşlannın ve liberal akademis-
yen/yazar çevrelerinin de tam desteğiyle bu planı
Somali'de uygulamaya koydular. "Niye önce Yu-
goslavya değil?" dendiğinde ise, "Yugoslavya çok
karmaşık vezor. Somaliisekolayveyapılabilir... ön-
1
ce burada deneyelim" şeklinde cevap veriliyordu.
Bu cevap, daha o zaman BM'nin aslında merkez ül-
keleri arasında bir uyumsuzluk söz konusu oldu-
ğunda tümü ile iktidarsız kaldığını da göstenyordu.
BM'nin ıktidarsızlığının kanıtlanması için önce Soma-
li'nin yüzüne gözüne bulaşması, sonra da banş gü-
cünün Yugoslavya'da taraflar arasında piyona dön-
mesi gerekecekti.
Uluslararası çelişkiler ve global liderlik mücadele-
si önceden görülenden çok daha güçlüydü ve "Yfe-
ni Dünya Düzeni" beklenenin aksine son derecede
istikrarsız ve yeni savaşlann çıkmasına uygun bir or-
tam yaratmıştı. Bu koşullarda uluslararası eşgüdüm
ve işbirliğine dayalı kurumlann geleceği gittikçe ka-
rarıyordu. BM de bu eğilimin etkilerinden kendini
kurtaramadı. Geleceği belirsiz, mali olarak çöküntü
içinde, uluslararası düzlemde alay konusu oimuş bir
şekilde ve bir gün ölürse, arkasından pek bir ağla-
yan olmayacağının da bilincinde olarak 50. doğum
yılını kutluyor BM. Bu, gururlu ve umut dolu bir yıl-
dönümü değil...
Demiral ve Ağar, Ay han'ın tabutunu taşıdı. (AA) -
DGM savcısı \
Avhan icin törenA]^KARA (Cumhuriyet Doğan
Bürosu) - Kalp yetmezliğı
ve şeker hastalığı sonucu
önceki gün evinde ölü bu-
lunan Ankara DGM savcı-
lanndan Kemal Ayhan'ın
cenaze töreni dün yapıldı.
DGM önünde yapılan
törende konuşan Başsavcı
Nusret Demiral. Ayhan'ın
çok iyi bir terör uzmanı ol-
duğunu ve özellikle PKK
konusunda gerek yurtiçi
gerekse yurtdışında derin
araştırmalar yaptığını
anımsatarak, onun yerinin
asla doldurulamayacağını
belirtti.
Demiral. "Mümtaz in-
san, kıymetli hukukçu ve
meslektaşımız Kemal Ay-
han'ın ölümü. bizleri bü-
yük bir acı içine soktu" de-
di. Kemal Ayhan'ın özgeç-
mışi hakkında bilgı veren
Törene, Adalet Bakanlığı
Müsteşan Yusuf Kenan
ve musteşar yar-
dımcılan, Emnıyet Genel
Müdürü Mehmet Ağar,
Ankara Valisi Erdoğan Şa-
hinoğlu. Ankara Cumhuri-
yet Başsavcısı Nazmi Şar-
\an, Ankara 1 No'lu DGM
Başkanı Muammer Ün-
soy. 2 No'lu DGM Başka-
nı M. Turgut Okyay. An-
kara Emniyet Müdürü Or-
han Taşanlar, Ankara Ba-
rosu Başkanı Tuncay
Alemdaroğlu ile çok sayı-
da yargıç, savcı, emniyet
mensubu ve adli personel
katıldı.
Törene katılanlar, daha
sonra Kemal Ayhan'ın eşı
Süheyla Ayhan'a başsağlı-
ğı dileğinde bulundular.
Kemal Ayhan'ın cena-
zesı. Maltepe Camii'nde
kılınan öğlen namazından
sonra defnedilmek üzere
memleketi Balıkesir'e gö-
türüldü.