28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kirlilik nedeniyle 3 tarafı denizle çevrili kentte denize girmek, su içmek, kaynak suyu kullanmak yasaklandı 6 Yasaklar' keııti İstanbul• İstanbul'un su sorunu, sağlığı tehdit eder boyutlara ulaşınca en kolay çözüm olan, 'yasaklar' devreye girdi. Kentte denize girmek Adalar dışında tamamen yasaklandı. Yeraltı kaynak sulan da evsel ve sanayi atıklan nedeniyle kullanılamayacak ölçüde kirlendi. SiKvri Belediye Başkanı 'denize girme- me" yasağına uvmadı. İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul "yasaklar ve çelişkiler kenti" oldu. 3 tarafı denızle çev- rili kentte, "denize girmek" ya- sak, "su İçmek" yasak, "kaynak suyu kullanmak" yasak. Bü- yükşehir beledıyesinin "denize girmek ve sulan içmek kesin ola- rak sakıncalı" raporu verdigı yöreler içın ılçe belediyeleri, "sakıncası yok" açıklaması ya- pıyorlar. Yasaklı kentte yetkıli- lerin birbiriyle çelişen açıkla- malannın eziyetini ise vatandaş çekiyor. İstanbul plansızlık. program- sızlık ve ilgisizlik nedeniyle. su ve çevre konusunda "ölfi kent" olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Yetersız barajlar, ye- raltı su kaynaklannın kırlenme- sı, kaçak yapılaşma. yeraltı su şebekelerinin kullanılamayacak kadar eskımesi vekapasıtesinın yetersız kalması. kaçak su kul- ianimı. sanayileşmenın ve ko- nutlann getırdigi kirlilik, kana- lızasyon agının yetersızligı ve yıpranmışlıgı, bilınçsiz artez- yen açımı nedeniyle mevcut su kaynaklannın da tüketilmesı ve su ısrafının fazla oluşu gibi ne- denlerle lstanbul'da yaşamın vazgeçılmez unsuru olan suyu tükenme noktasına getırdık. Tüm bu olumsuzluklar ıse iki ana nedenden oluşuyor. Birincı- si, yerel ve merkezi idarelerin kente yatırım yapmamaları \e uzun vadelı projelere gırmeme- len. İkıncısi ıse yerel yönetıcı- lenn yıllardır yeraltına yatırım yapıp gözükmeyen hızmet \er- mek yenne toprağın üstünde oy getırecek türden görülen hiz- metlerı tercih etmeleri. Önemli bır başka etken ise yerel yöne- tıcilerin. "başansızgözükmek" kaygısıyla yatırım eksiklıgın- den kaynaklanan saglıksızlıgı gizlemeleri. Yasaklar devrede Ve İstanbul'un su sorunu, saglıgı tehdit eder boyutlara ula- şınca da en kolay çözüm olan. "yasaklar" devreye girdi. Kent- te, denize girmek Adalar dışın- da tamamen yasaklandı. Kentın yeraltı kaynak sulan da evsel ve sanayı atıklan nedeniyle kulla- nılamayacak ölçüde kirlendi. Yıllarönceönlerindeuzunkuy- ruklann oluştuğu mahalle arası çeşmeleri, piknık alanlanndaki kaynak sulan da ıçılemez ölçü- de kirlendığı ıçin yasaklandı. Kay ışdağı, Beykoz, Çamlıca gi- bı ünlü çeşmeîer de böylece sa- deceotomobil yıkamak isteyen- lerın kaynagı hiaiıne geldi. Istanbulluyuheryaz esiralan su ve sudan kaynaklanan hasta- lıklar konusunda yetkilılennçe- lişkili açıklamalan ise vatandaş- lan çıleden çıkartıyor. Geçtiği- miz yıl hastaneler tifo. tifiis, di- zanteri. kanlı ishal hastalıklann- dan gelenlerle dolarken İstan- bul Valiligı ve diger makamlar, ısrarla "hastalıkta artıs yok"açıklamasını vaptılar. 1994 yılı böylesine hastalık- lı. yasaklı ve çelişkili bır şekil- de geçti. 1995 yılında yapılan ölçümlerveaçıklamalarda 1994 den farklı olmadı. Su konusun- dakı yatırımların bütcesinin tril- yonlara ulaşması üzerine mer- kezi idareden yardım isteyen RP'lı İstanbul Büyükşehır Bele- dıyesı. bu kez. "gerçek" rakam- lan açıkladı ve sudakı kırliliği doğrulayarak halkı uyardı. De- nızlerdeki kirlilik konusunda da "dürüst" davranan belediye de- nize gırmeyı Adalar dışında tüm lstanbul'da yasakladı. Ancak, özellikle yazlık sayfiye yerlenn- de ilçe ya da belde belediye baş- kanları Büyükşehır Beledıye- si'nin bu açıklamasını yalanla- dılar. Bu çelişkıye örnek olarak seçtigimiz Silivri ilçesinde Bü- yükşehir Belediyesı'nin düzen- ledigi raporlarda deniz suyun- daki kolı basili oranı, sayısal olarak 19800diyebelırlenırken rapora. "Savilamayacak kadar çok" ibaresi düşüld"ü. 16 6.1995 tanhli bu rapora karşın Silıvn Belediyesi kendi açıkladıgı ra- porda koli basili miktarını 230 olarak çıkarttı. Büyükşehirbele- dıyesinin 19 bın 800 olan kolı basili miktarının Sılıvn beledi- yesinin raporlannda sadece 230 olarak çıkmasına vatandaşlar tepki gösterdıler. 'Suya biyolojik antma gerekli'. • fçme sulannın kirli - olması nedeniyle heryıl yaklaşık4 bin kişi bulaşıcı "sanhk hastahğına yakalanıyor. • Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1 Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Erginöz, . içme suyunun içine kanşan bazı organik maddelerin biyolojik antma olmadığı için temizlenemediği ne dikkat çekti. YASEMtN KOYUTÜRK İçme sulannın kır- Ii olması nedeniyle heryıl yaklaşık4bın kışı bulaşıcı sanlık hastahğına yakalanı- yor. Şehır şebekesın- den akan suyun yanı sıra su istasyonlan ıle damacanalarda satı- lan sulara da güvenıl- memesıni isteyen uz- manlar. yapılan araş- tırmalara göre bu sulann kontrol- süz ve mıkroplu oldugunu vur- guladılar. Bu arada, özellikle say- fiye yerlennde musluklardan akan kuyu sulannın içınden kurt- çuk çıkması, vatandaşlarda panı- ge yol açtı. Gazetemızin sürdürdüğü "Su ve sudan kaynaklanan hastalık- lar"la ilgılı yayın nedeniyle İs- tanbul Büyükşehır Belediyesi ts- tanbul Su ve Kanalizasyon tdare- si (İSKİ) açıklama gönderdi. İS- Kt yetkililen. gazetemızin uyan- cı yayınlanndan dolay ı teşekkür ederken yeraltı şebekesının eskı ve eksıkliğıne dikkat çekti Su konusunda görüşlerine başvur- Barajlan kirteten kaçak yapıtar Sulan içmeye uygun olmayan senrtler Kirlenen yeraltı su kaynaklan M 1 1 1 1 Denize girmenin | yasak otduğu yerler dugumuz Cerrahpaşa Tıp Fakül- tesi Halk Saglıgı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Erginöz. yapılan araştırmalara göre her > ıl ortalama 4 bin kışının bulaşıcı sa- nlık hastahğına yakalandıgını belirttı. İçme suyunun içıne kan- şan bazı organik maddelerin bi- yolojik antma olmadığı ıçin te- mizlenemedıgıne dikkat çeken Erginöz; deterjan, amonyak, nit- nt ve nitrat gibı maddelenn suya kanştıklannda dezenfekte edıl- melerinin olanaksız oldugunu söyledi. ISKl'de bihmsel metot- larla çalışan bir halk saglıgı bö- lümününoluşturulmasını isteyen Erginöz, şunlan söyledi: "Geçen sene görülen bağırsak enfeksiyon- lan. kuvu ve şebekelerdeki kont- rolsiiz sulardan kaynaklandı. Bu nedenle sistemiteletenlerçok uy a- nık olmalı. İSKİ bünvesinde bir halk sağlığı departmanı oluştu- rulmalı ve havzalarda sürckJi ola- rak kontroller vapılmalıdır. Her gün şebeke sisteminden bin tane örnek alınarak kirli olup olmadı- ğı araştırılmalı ve kirlilik varsa o yerler kapatılmalıdır. Kirtiligin ol- duğu bölgelerde halk. uvanlma- ydır." Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mik- robiyolojı Bölümüöğretım üyele- rinden Prof Dr. Kemal Altaş da vatandaşlan temiz olma> an kont- rolsüz sulan içmemelen konu- sunda uyardı. Sehır şebekesınden akan suyun yanı sıra. damacana- larda ve su istasyonlarında satılan sulann da pek güvenilır olmadı- gını ıfade eden Altaş. yaptıklan bir araştîrma sonucunda bu sula- nn insan sağlıgına zararlığı oldu- gunu respit ettiklerini söyledi. Da- macanalarda ve su istasyonlann- da satılan sulann kontrol edılme- dığını v urgulayan Altaş. şehır şe- bekesınden akan içme suyunun sadece temizlıkte kullanı!ma.sını önerıyor. Altaş, çocuklarda görü- len ishal vakasının arttıSına da dikkat çekti. Bu arada tstanbul'un özellikle vazlıksavfıvev örelenn- de kuy u suıannaa KunçuK çmma- sı. halkta panige yol açtı. Beledi- ye yetkilileri, vatandaşlann şehir şebekesi olmayan yörelerde ku- yu suyunu kullanmamalannı iste- dıler. Selımpaşa'dabelediyeceev- lere pompalanan kuyu suyuna bü- yükşehir belediyesi. "Içile- mez"raporu verdi. Musluklann- dan akan suyun içinden küçük kurtçuklar çıktıgını gören vatan- daşlar. Selımpaşa'nın tek yeraltı suyu olan çeşmeye akın ettıler. Ancak yetkılıler bu suyun da kul- lanılmaması gerektığinı, kalıtesı belgelenmış \e laboraruvar ara§- tırması yapılmış su kullanılması konusunda uvanda bulundular. Kamu calısanı eylem bugünANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yüzbinlerce kamu çalışa- nı. anayasa değışıkliklenne karşı tutumu nedeniyle TBMM'yı bu- gün susarak protesto edecek. An- kara'daki sessiz oturma eylemı. 12 30-13.30 saatleri arasında, Kı- zılay "da Zafer Anıtı önünde yapı- lacak Demokrası Platformu da "çoğulcu, katılımcı vedemokratik bir anayasa"tartışması başlatacak. Kamu çalışanlan, grev ve toplu- sözleşme içeren sendıka haklan konusunda u anayasalgiiwnce" ıs- tekleri ıçin verctıkkn müca/lele- .ije, yenı eylem tak^ımuıı tfelirl^ di. Kamu Çahşanlan Sendikalan Konfederasyonlaşma Kurulu (KÇSKK), memurların anayasa değışıklikleri konusundakı istek- lerinı duymayan siyasileri. susa- rak protesto etme karan aldı. KÇSKK Sözcüsü ve Eğıtım-Sen Genel Başkanı Vıldınm Kay a. "Kamuoyunda haklılığımıza ve meşruluğumuza gölge düşürmeye çalışanlara, sessizce yanıt verece- ğjz~ dedı. Kay a. dün düzenlediğı basın toplantısında. memurlann 5 y ıldır sürdürdüğü örgütlenme mü- cadelesininyenı bırdönemegırdı- gini ifade ederek. şunlan söyledr "Eylemimize katılan bazı çevre- ler, 2 günlük oturma ey lemi süre- since neden oturduğumuzu anla- mamakta ısrarlı davranarak. gör- kemli başlavan oturma eylemini, yine görkemli bitirmemizi gölgele- miş. mücadelemizin gücünü etki- sizleştirme çabalan içinde olan ege- men güçlere çanak tutmuştur. Gel- diğimiz noktada. parlamento üye- leri, anlaşılması güç bir tavır içeri- sine girm işlerdir. Sermay e çevrele- rl kamu çalışanlarının hak alma- sına karşı tav ırlannı,Sakıp Saban- cı ve TİSK Başkanı Refik Baydur aracılığı ile açıklamışlardı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Hasta, Hastalığı İyileştiremez••• Tam bir yıl önceyazmıştım. Kopenhag'dabirsa- bah kahvaltısında idik. Karşımda oturan. ak saçlı nazik adam, Danimarka Genel Işçi Birliği'nin üst düzey bir yöneticisi idi. Aynı zamanda da, eski Sosyal Hizmetler Bakanı. Türkiye'de sendikaların ve genel olarak kitle ör- gütlerinin, siyasal partilerle güçbirliği yapmalarının yasak oldugunu anlattım. Dudaklarına götürmek- te olduğu kahve fincanını, yarı yoldan çevirip, ma- saya bıraktı. Şaşkın şaşkın sordu: - Peki sol partiler parayı nereden buluyortar? "ISKl'den MlSKl'den" dıyemezdim elbette... Danimarka Sosyal Demokrat Partisi'nın yörte- tim kurulunda, kendilennden ıki temsılcinin bulun- duğunu anlattı. Aynı şekilde, kendi yönetim kurul- larında da, partinin ikı temsilcisi "tüzük gereğiola- rak" yer alıyordu. Seçimler geldiğinde, bütün sendikalı işçilerin üc- retlerinden, örneğin 20 kron kesiliyor ve partiye veriliyordu. Sayın Bent Hansen, sözlerıni şöyle noktalamış- tı: - Bu ilişkı yasaklansa, Danimarka'da sol da kal- maz demokrası de! • • • Bırakın "orgran/'/c"ilişkiler içinde olmayı... Türki- ye'de, sendikalann yöneticileri, denetçileri ve hat- ta avukatlan, aynı zamanda milletvekili bile ola- maz! Sayın Ecevrt haklı... Bu kural uygulansa, Alman- ya'dan isveç'e, Meclıs'lerde kaç tane solcu millet- vekili kalırdı? Türkiye'de, ucretliterin belkı de en önemli kesi- mini oluşturan kamu görevlilerinin sendikal hakla- n bile yok!.. Sendika kurmak serbest, ama grev yapmak yasak! Silahsız orduyu kım takar! Demokrasilerde, koşulları benzeşenler bir araya gelirler. Önce çıkarlarını ve düşuncelerini savunur- lar. Sonra da, kendi doğrultulanna yakın olan ör- gütlerle dayanışmaya girerler. Yani, önce meslek örgütlerı, sendıkalar, koope- ratifler oluşur. Sonra onlar, bır partinin şemsıyesı altında buluşurlar. Böylece bir yandan partı, demokratik bır yapı kazanır. Soyut ideolojık söylemlerden uzaklaşma- ya, somutçözumlerpeşindekoşmayabaşlar... Öte yandan da, aynı şemsiyenın altına gırenler. öteki- lere de yer açmak zorunluğunu kavrarlar. Kendi çı- kar ve görüşlerinı, daha geniş bir çıkar ve görüş yel- pazesi ile uzlaştırmak gereğini duyarlar. Ulusal birliğin ve demokrasinın temelinde olan, olması gereken, bir "dayanışma duygusu" böyle- ce gelişır... Ama 1995 Türkıyesi'nın TBMM'si, anayasadakı prangaları çözmemekte, emeğı "olabıldiğince" si- yasal süreçlerın dışında tutmakta kararlıdır! 27 Mayıs'ın en yanlışlarından bınsı, partilerin "o- cafr"birimterini yasaklamak olmuştu. 12 Mart, ün'ı- versite öğretim üyeterihe siyasal yaşamı'kapattı. 12 Eylül. bu büyuyen yanlışa, gençlik ve kadın kolla- n yasağını da ekledı. Kadın, toplumun yarısı! Milletvekillennın de yarısı kadın olsa, acaba TB- MM sıralan ve o sıralarda oturması gerekenlerin ka- faları, bu kadar "boş" mu kalırdı? Gençlik, toplumun yarını! Parti örgütlerı gençlığın "ıdealızmi"nden bu öl- çüde yoksun kalmasalar, kişısel çıkarlar toplumsal çıkarların bu ölçüde önüne geçebilır mıydı? TBMM, gençliğin dinamızminden bu ölçüde yoksun kal- masa, saygınlığını bu kadar yaygın biçimde yitirir miydi? Siyasetin aşamalarını adım adım geçıp ol- gunlaşmış siyaset adamı gereksınmesi bu ölçüde önem kazanabilir miydı? Bilim adamı, toplumun uzmanı! Onu üniversiteye hapsetmek de yanlış, delege oyunlarına hapsetmek de... Etkılı katkılarının yolu açık olsa, "cehaletın cesaretf"partilerde bugünkü kadar at oynatabilir miydi? • • • "Oca/c"lar yasaklandı ve 12 Eylül öncesınde ma- halleler silahlı militanların eline geçti. Kitle örgutlerine kelepçe vuruldu, bilim adamla- rı susturuldu. Siyaset kadınlara zorlaştırıldı, genç- lığe kapatıldı... Ve siyasal yaşam -12 Eylül sonra- sında- tümden yozlaştı. Bugün TBMM. o kaçınılmaz yozlaşmışlığın ürün- leri ıle hastadır... Hastalığın tedavisi, hastadan bek- lenebilir mi? İSKİ calısanı şikâyetcı Mezhep aynmcılığı tartışıııası sürüyor ? • ÎSKl'den atılan işçiler. bütün işyerlerine 'tarikatçı kadro" ?sağlanmaya çalışıldiğını öne sürdü. Yöneticiler ise işçilerin îher türlü haklannın ödenerek istemeyerek de olsa î çıkarılmalannm, diğerlerinın maaşlannı ödeyebılmek I açısından zorunlu oldugunu savundu. "- MEHMET DEMtRKAYA « İSKİ yönetımı. 'mezhep av- < nmcıhğı" ve 'kadrolaşma'ıddi- 2 alanmn gerçek dışı ve asılsız ol- * dugunu açıklamasına karşın. İS- * Kt'den atılan işçiler. bütün iş- *• yerlenne •tarikatçı kadro1 sağ- * lanmaya çalışildığını öne sürdü. ; İSKİ. 2 Haziran 1995 tanhli T gazetemizde yer alan 'İSKİ'de " mezhepaynmcılığıiddiasrıleil- gilıyazılıbıraçıklamayaptı İS- Kl'de kardeşlık ve sevgi havası , oluştuğu belirtilen açıklamada. , "JSKİ'de çalışan herkes, kimse- , nin fikir veja diişiinceshJe, gi- yim kuşamıyla alakadar olun- madığını. sadece dürüst çalışma ve verilen görev lerin zamanuıda yapılmasının istendtğini bilmek- tedir" denıldi Iş akitleri feshedilen işçilenn ıse bu konudakı açıklaması şöy- le: "lSKİ'nin yeni yönetimi işba- şina geldiği günden beri iş ban- şını ve huzurunu bozmak için elinden geleni yapmıştır, yap- maktadır. Genel müdürlük ta- rafuıdan bütün müdürlük ve teknik şefliklere baskı >apılmak- ta, ûst yönetimin belirlediği ve iş- ten atmak istediği işçiler için tu- - tanaklar tanzim edilmektedir." İSKİ yöneticileri. ışçılenn her türlü haklannın ödenerek iste- meyerek de olsa çıkanlmalan- nın, dığerlennin maaşlannı öde- yebılmek açısından bazen zo- runlu oldugunu savunarak şöy- le görüş belirttiler "7 bin kişinin çalıstığı tSKİ de bu şekilde avnlanlann sayısı da ihmal edilecek mertebededir. Çok az savıda da olsa çıkanlan işçilerin mezheplerinin ne oldu- ğu bilinmemektedir. Burada.çı- kan işçinin bu meselev i kendi çı- kan için köriiklemesi söz konu- sudur." Işten atılan işçiler ıse hıçbir şekilde savunma yapmalanna izin verilmediğinı, işyerindeki tarikatçı kadrolann. işçılen; din- sel. mezhepsel aynma tabi tut- tugunu ve böy lelikle iş banşının bozuldugunu öne sürüyor. Sünnet düğünü hastanede bitti Bostancı'daki bir sünnet düğününde yaklaşık 70 kişi vedikleri tavuk etinden zehirlendi. Aralarında çocukların da bulunduğu vetmişe yakın kişi Havdarpaşa Numune Hastanesi, SSK Göztepe Hastanesi ve Kartal Eğitim ve Araştîrma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Çok savıda kişi, önceki gece saat 24.00'ten itibaren çeşitli şikavetlerle Havdarpaşa Numune Hastanesi, SSK Göztepe Hastanesi ve Kartal Eğitim ve Araştîrma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan muaveneler sonucu aralarında çocuklarında bulunduğu yaklaşık yetmiş kişinin zehirlendikleri belirlendi. Hastane vetkilileri. zehirlenenlerden çoğunun tedavileri yapıldıktan sonra taburcu edildiğini belirtirken, ilk müdahaleleri yapılan ve hastanede müşahade altında tutularak tedavilerine devam edilen hastaların ise sağlık durumlarının iyi oldugunu bildirdiler. Yetkililer, tedavi altına alınanların 25 ha/iran pazar günii Bostancı'daki bir sünnet düğününde verilen vemekte vedikleri tav uk etinden zehirlendikierinin anlaşıldığını. yenilen tavuk etinin de içerenköy'deki bir mezbahadan alındığının belirlendiğini açıkladılar. (Fotograf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Temsilci göndermedi Asgari ücrete yine Maliye engeli ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - Asgan Ücret Tespıt Komisyonu'nun dünkü toplantısına yine Maliye Bakanlığı temsilcisi katılmadı. Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığf nı. temsilci göndermesi konusunda yazılı olarak uyarırken toplantıda "Maliye temsikisinin görüşlerinin dikkate alınmaması" kararlaştınldı. Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Kasıın Afşinbaşkanlığında. dün dördüncü kez bır araya gelen komısyonun, bundan sonrakı toplantısı 14 temmuza ertelendi. Geçen yıl görüşüne başNuruIması için toplantıya temsilci gönderen Maliye Bakanlığı. bu yıl gerekçe bıldirmeden temsilci göndermedi. Türk-lş Genel Eğitim Sekrcterı Salih Kılıç, Maliye Bakanlıgf nın bu tavnnı "gavriciddi"" olarak nitelendirerek. "Bir dahaki toplantıya gelirse dinlenir. Gelmezse karan etkilemevecek" dedi GELECEGINIZI KENDİNİZ YARATIN. FONO'NUN YENİ KURSLARI VVINDOVVS IŞLETİM SİSTEMİ Dİ)İTAL I ELEKTROPSİK BILCISAYARLI MUHASEBE TELEVİZYON TEKNİCİ ILERI ALMANCA INCILIZCE İLERİ INCİLİZCE ALMANCA FRANSIZCA BİLGİSAYAR ELEKTRONİK ELEKTRİK-. .,,„„, KOZMETİK MUHASEBE BAŞARILI OLMANIZ İÇİN FONO AÇIK ÖĞRETİM KURSLARI 43 riı ıçtnde 400 OOO'ı 35km kı;ının ya'artandiğı FOMO «urslarınaar sa de Y3f »rlanın Venı bır meslsk sarııfor o'un Meslek sahıt>fYS«"irz ışmude öörencıysenız oku ünuzda başar I oi-na^ z ıçın FOMO kyrs ar SIZIP de hızmenrıîdedır Türfctye'nlo nereslncM olurunız olun, Evinlzd* kvndl ktndlnlzl yetlştlıin. \s:etiığT<t2 gıbt ^e liTedtftmı? laman ç«tışıp oö'ererek MfLLI EâlTIM 3AJCANLIĞI ndan ONAYLI DIPLOMA aiıp yaşa'u rıza >eiı jfutJar açabtlırsm; HLf ZFONO Açrt; 4frtUm »ınımı Ho 49 Menef 34016 Jstanouf T« (0212)64199 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle