Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kirlilik nedeniyle 3 tarafı denizle çevrili kentte denize girmek, su içmek, kaynak suyu kullanmak yasaklandı
6
Yasaklar' keııti İstanbul• İstanbul'un su sorunu, sağlığı tehdit eder
boyutlara ulaşınca en kolay çözüm olan, 'yasaklar'
devreye girdi. Kentte denize girmek Adalar
dışında tamamen yasaklandı. Yeraltı kaynak sulan
da evsel ve sanayi atıklan nedeniyle
kullanılamayacak ölçüde kirlendi.
SiKvri Belediye Başkanı 'denize girme-
me" yasağına uvmadı.
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul "yasaklar ve çelişkiler
kenti" oldu. 3 tarafı denızle çev-
rili kentte, "denize girmek" ya-
sak, "su İçmek" yasak, "kaynak
suyu kullanmak" yasak. Bü-
yükşehir beledıyesinin "denize
girmek ve sulan içmek kesin ola-
rak sakıncalı" raporu verdigı
yöreler içın ılçe belediyeleri,
"sakıncası yok" açıklaması ya-
pıyorlar. Yasaklı kentte yetkıli-
lerin birbiriyle çelişen açıkla-
malannın eziyetini ise vatandaş
çekiyor.
İstanbul plansızlık. program-
sızlık ve ilgisizlik nedeniyle. su
ve çevre konusunda "ölfi kent"
olma yolunda hızlı adımlarla
ilerliyor. Yetersız barajlar, ye-
raltı su kaynaklannın kırlenme-
sı, kaçak yapılaşma. yeraltı su
şebekelerinin kullanılamayacak
kadar eskımesi vekapasıtesinın
yetersız kalması. kaçak su kul-
ianimı. sanayileşmenın ve ko-
nutlann getırdigi kirlilik, kana-
lızasyon agının yetersızligı ve
yıpranmışlıgı, bilınçsiz artez-
yen açımı nedeniyle mevcut su
kaynaklannın da tüketilmesı ve
su ısrafının fazla oluşu gibi ne-
denlerle lstanbul'da yaşamın
vazgeçılmez unsuru olan suyu
tükenme noktasına getırdık.
Tüm bu olumsuzluklar ıse iki
ana nedenden oluşuyor. Birincı-
si, yerel ve merkezi idarelerin
kente yatırım yapmamaları \e
uzun vadelı projelere gırmeme-
len. İkıncısi ıse yerel yönetıcı-
lenn yıllardır yeraltına yatırım
yapıp gözükmeyen hızmet \er-
mek yenne toprağın üstünde oy
getırecek türden görülen hiz-
metlerı tercih etmeleri. Önemli
bır başka etken ise yerel yöne-
tıcilerin. "başansızgözükmek"
kaygısıyla yatırım eksiklıgın-
den kaynaklanan saglıksızlıgı
gizlemeleri.
Yasaklar devrede
Ve İstanbul'un su sorunu,
saglıgı tehdit eder boyutlara ula-
şınca da en kolay çözüm olan.
"yasaklar" devreye girdi. Kent-
te, denize girmek Adalar dışın-
da tamamen yasaklandı. Kentın
yeraltı kaynak sulan da evsel ve
sanayı atıklan nedeniyle kulla-
nılamayacak ölçüde kirlendi.
Yıllarönceönlerindeuzunkuy-
ruklann oluştuğu mahalle arası
çeşmeleri, piknık alanlanndaki
kaynak sulan da ıçılemez ölçü-
de kirlendığı ıçin yasaklandı.
Kay ışdağı, Beykoz, Çamlıca gi-
bı ünlü çeşmeîer de böylece sa-
deceotomobil yıkamak isteyen-
lerın kaynagı hiaiıne geldi.
Istanbulluyuheryaz esiralan
su ve sudan kaynaklanan hasta-
lıklar konusunda yetkilılennçe-
lişkili açıklamalan ise vatandaş-
lan çıleden çıkartıyor. Geçtiği-
miz yıl hastaneler tifo. tifiis, di-
zanteri. kanlı ishal hastalıklann-
dan gelenlerle dolarken İstan-
bul Valiligı ve diger makamlar,
ısrarla "hastalıkta artıs
yok"açıklamasını vaptılar.
1994 yılı böylesine hastalık-
lı. yasaklı ve çelişkili bır şekil-
de geçti. 1995 yılında yapılan
ölçümlerveaçıklamalarda 1994
den farklı olmadı. Su konusun-
dakı yatırımların bütcesinin tril-
yonlara ulaşması üzerine mer-
kezi idareden yardım isteyen
RP'lı İstanbul Büyükşehır Bele-
dıyesı. bu kez. "gerçek" rakam-
lan açıkladı ve sudakı kırliliği
doğrulayarak halkı uyardı. De-
nızlerdeki kirlilik konusunda da
"dürüst" davranan belediye de-
nize gırmeyı Adalar dışında tüm
lstanbul'da yasakladı. Ancak,
özellikle yazlık sayfiye yerlenn-
de ilçe ya da belde belediye baş-
kanları Büyükşehır Beledıye-
si'nin bu açıklamasını yalanla-
dılar. Bu çelişkıye örnek olarak
seçtigimiz Silivri ilçesinde Bü-
yükşehir Belediyesı'nin düzen-
ledigi raporlarda deniz suyun-
daki kolı basili oranı, sayısal
olarak 19800diyebelırlenırken
rapora. "Savilamayacak kadar
çok" ibaresi düşüld"ü. 16 6.1995
tanhli bu rapora karşın Silıvn
Belediyesi kendi açıkladıgı ra-
porda koli basili miktarını 230
olarak çıkarttı. Büyükşehirbele-
dıyesinin 19 bın 800 olan kolı
basili miktarının Sılıvn beledi-
yesinin raporlannda sadece 230
olarak çıkmasına vatandaşlar
tepki gösterdıler.
'Suya biyolojik antma gerekli'. • fçme
sulannın kirli
- olması nedeniyle
heryıl yaklaşık4
bin kişi bulaşıcı
"sanhk
hastahğına
yakalanıyor.
• Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi
1
Halk Sağlığı
Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr.
Hilmi Erginöz,
. içme suyunun
içine kanşan
bazı organik
maddelerin
biyolojik antma
olmadığı için
temizlenemediği
ne dikkat çekti.
YASEMtN
KOYUTÜRK
İçme sulannın kır-
Ii olması nedeniyle
heryıl yaklaşık4bın
kışı bulaşıcı sanlık
hastahğına yakalanı-
yor. Şehır şebekesın-
den akan suyun yanı
sıra su istasyonlan ıle
damacanalarda satı-
lan sulara da güvenıl-
memesıni isteyen uz-
manlar. yapılan araş-
tırmalara göre bu sulann kontrol-
süz ve mıkroplu oldugunu vur-
guladılar. Bu arada, özellikle say-
fiye yerlennde musluklardan
akan kuyu sulannın içınden kurt-
çuk çıkması, vatandaşlarda panı-
ge yol açtı.
Gazetemızin sürdürdüğü "Su
ve sudan kaynaklanan hastalık-
lar"la ilgılı yayın nedeniyle İs-
tanbul Büyükşehır Belediyesi ts-
tanbul Su ve Kanalizasyon tdare-
si (İSKİ) açıklama gönderdi. İS-
Kt yetkililen. gazetemızin uyan-
cı yayınlanndan dolay ı teşekkür
ederken yeraltı şebekesının eskı
ve eksıkliğıne dikkat çekti Su
konusunda görüşlerine başvur-
Barajlan kirteten
kaçak yapıtar
Sulan içmeye uygun
olmayan senrtler
Kirlenen yeraltı
su kaynaklan
M 1 1 1 1 Denize girmenin
| yasak otduğu yerler
dugumuz Cerrahpaşa Tıp Fakül-
tesi Halk Saglıgı Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Hilmi Erginöz.
yapılan araştırmalara göre her > ıl
ortalama 4 bin kışının bulaşıcı sa-
nlık hastahğına yakalandıgını
belirttı. İçme suyunun içıne kan-
şan bazı organik maddelerin bi-
yolojik antma olmadığı ıçin te-
mizlenemedıgıne dikkat çeken
Erginöz; deterjan, amonyak, nit-
nt ve nitrat gibı maddelenn suya
kanştıklannda dezenfekte edıl-
melerinin olanaksız oldugunu
söyledi. ISKl'de bihmsel metot-
larla çalışan bir halk saglıgı bö-
lümününoluşturulmasını isteyen
Erginöz, şunlan söyledi: "Geçen
sene görülen bağırsak enfeksiyon-
lan. kuvu ve şebekelerdeki kont-
rolsiiz sulardan kaynaklandı. Bu
nedenle sistemiteletenlerçok uy a-
nık olmalı. İSKİ bünvesinde bir
halk sağlığı departmanı oluştu-
rulmalı ve havzalarda sürckJi ola-
rak kontroller vapılmalıdır. Her
gün şebeke sisteminden bin tane
örnek alınarak kirli olup olmadı-
ğı araştırılmalı ve kirlilik varsa o
yerler kapatılmalıdır. Kirtiligin ol-
duğu bölgelerde halk. uvanlma-
ydır."
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mik-
robiyolojı Bölümüöğretım üyele-
rinden Prof Dr. Kemal Altaş da
vatandaşlan temiz olma> an kont-
rolsüz sulan içmemelen konu-
sunda uyardı. Sehır şebekesınden
akan suyun yanı sıra. damacana-
larda ve su istasyonlarında satılan
sulann da pek güvenilır olmadı-
gını ıfade eden Altaş. yaptıklan
bir araştîrma sonucunda bu sula-
nn insan sağlıgına zararlığı oldu-
gunu respit ettiklerini söyledi. Da-
macanalarda ve su istasyonlann-
da satılan sulann kontrol edılme-
dığını v urgulayan Altaş. şehır şe-
bekesınden akan içme suyunun
sadece temizlıkte kullanı!ma.sını
önerıyor. Altaş, çocuklarda görü-
len ishal vakasının arttıSına da
dikkat çekti. Bu arada tstanbul'un
özellikle vazlıksavfıvev örelenn-
de kuy u suıannaa KunçuK çmma-
sı. halkta panige yol açtı. Beledi-
ye yetkilileri, vatandaşlann şehir
şebekesi olmayan yörelerde ku-
yu suyunu kullanmamalannı iste-
dıler. Selımpaşa'dabelediyeceev-
lere pompalanan kuyu suyuna bü-
yükşehir belediyesi. "Içile-
mez"raporu verdi. Musluklann-
dan akan suyun içinden küçük
kurtçuklar çıktıgını gören vatan-
daşlar. Selımpaşa'nın tek yeraltı
suyu olan çeşmeye akın ettıler.
Ancak yetkılıler bu suyun da kul-
lanılmaması gerektığinı, kalıtesı
belgelenmış \e laboraruvar ara§-
tırması yapılmış su kullanılması
konusunda uvanda bulundular.
Kamu calısanı
eylem
bugünANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yüzbinlerce kamu çalışa-
nı. anayasa değışıkliklenne karşı
tutumu nedeniyle TBMM'yı bu-
gün susarak protesto edecek. An-
kara'daki sessiz oturma eylemı.
12 30-13.30 saatleri arasında, Kı-
zılay "da Zafer Anıtı önünde yapı-
lacak Demokrası Platformu da
"çoğulcu, katılımcı vedemokratik
bir anayasa"tartışması başlatacak.
Kamu çalışanlan, grev ve toplu-
sözleşme içeren sendıka haklan
konusunda
u
anayasalgiiwnce" ıs-
tekleri ıçin verctıkkn müca/lele-
.ije, yenı eylem tak^ımuıı tfelirl^
di. Kamu Çahşanlan Sendikalan
Konfederasyonlaşma Kurulu
(KÇSKK), memurların anayasa
değışıklikleri konusundakı istek-
lerinı duymayan siyasileri. susa-
rak protesto etme karan aldı.
KÇSKK Sözcüsü ve Eğıtım-Sen
Genel Başkanı Vıldınm Kay a.
"Kamuoyunda haklılığımıza ve
meşruluğumuza gölge düşürmeye
çalışanlara, sessizce yanıt verece-
ğjz~ dedı. Kay a. dün düzenlediğı
basın toplantısında. memurlann 5
y ıldır sürdürdüğü örgütlenme mü-
cadelesininyenı bırdönemegırdı-
gini ifade ederek. şunlan söyledr
"Eylemimize katılan bazı çevre-
ler, 2 günlük oturma ey lemi süre-
since neden oturduğumuzu anla-
mamakta ısrarlı davranarak. gör-
kemli başlavan oturma eylemini,
yine görkemli bitirmemizi gölgele-
miş. mücadelemizin gücünü etki-
sizleştirme çabalan içinde olan ege-
men güçlere çanak tutmuştur. Gel-
diğimiz noktada. parlamento üye-
leri, anlaşılması güç bir tavır içeri-
sine girm işlerdir. Sermay e çevrele-
rl kamu çalışanlarının hak alma-
sına karşı tav ırlannı,Sakıp Saban-
cı ve TİSK Başkanı Refik Baydur
aracılığı ile açıklamışlardı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Hasta, Hastalığı
İyileştiremez•••
Tam bir yıl önceyazmıştım. Kopenhag'dabirsa-
bah kahvaltısında idik. Karşımda oturan. ak saçlı
nazik adam, Danimarka Genel Işçi Birliği'nin üst
düzey bir yöneticisi idi. Aynı zamanda da, eski
Sosyal Hizmetler Bakanı.
Türkiye'de sendikaların ve genel olarak kitle ör-
gütlerinin, siyasal partilerle güçbirliği yapmalarının
yasak oldugunu anlattım. Dudaklarına götürmek-
te olduğu kahve fincanını, yarı yoldan çevirip, ma-
saya bıraktı.
Şaşkın şaşkın sordu:
- Peki sol partiler parayı nereden buluyortar?
"ISKl'den MlSKl'den" dıyemezdim elbette...
Danimarka Sosyal Demokrat Partisi'nın yörte-
tim kurulunda, kendilennden ıki temsılcinin bulun-
duğunu anlattı. Aynı şekilde, kendi yönetim kurul-
larında da, partinin ikı temsilcisi "tüzük gereğiola-
rak" yer alıyordu.
Seçimler geldiğinde, bütün sendikalı işçilerin üc-
retlerinden, örneğin 20 kron kesiliyor ve partiye
veriliyordu.
Sayın Bent Hansen, sözlerıni şöyle noktalamış-
tı:
- Bu ilişkı yasaklansa, Danimarka'da sol da kal-
maz demokrası de!
• • •
Bırakın "orgran/'/c"ilişkiler içinde olmayı... Türki-
ye'de, sendikalann yöneticileri, denetçileri ve hat-
ta avukatlan, aynı zamanda milletvekili bile ola-
maz!
Sayın Ecevrt haklı... Bu kural uygulansa, Alman-
ya'dan isveç'e, Meclıs'lerde kaç tane solcu millet-
vekili kalırdı?
Türkiye'de, ucretliterin belkı de en önemli kesi-
mini oluşturan kamu görevlilerinin sendikal hakla-
n bile yok!.. Sendika kurmak serbest, ama grev
yapmak yasak!
Silahsız orduyu kım takar!
Demokrasilerde, koşulları benzeşenler bir araya
gelirler. Önce çıkarlarını ve düşuncelerini savunur-
lar. Sonra da, kendi doğrultulanna yakın olan ör-
gütlerle dayanışmaya girerler.
Yani, önce meslek örgütlerı, sendıkalar, koope-
ratifler oluşur. Sonra onlar, bır partinin şemsıyesı
altında buluşurlar.
Böylece bir yandan partı, demokratik bır yapı
kazanır. Soyut ideolojık söylemlerden uzaklaşma-
ya, somutçözumlerpeşindekoşmayabaşlar... Öte
yandan da, aynı şemsiyenın altına gırenler. öteki-
lere de yer açmak zorunluğunu kavrarlar. Kendi çı-
kar ve görüşlerinı, daha geniş bir çıkar ve görüş yel-
pazesi ile uzlaştırmak gereğini duyarlar.
Ulusal birliğin ve demokrasinın temelinde olan,
olması gereken, bir "dayanışma duygusu" böyle-
ce gelişır...
Ama 1995 Türkıyesi'nın TBMM'si, anayasadakı
prangaları çözmemekte, emeğı "olabıldiğince" si-
yasal süreçlerın dışında tutmakta kararlıdır!
27 Mayıs'ın en yanlışlarından bınsı, partilerin "o-
cafr"birimterini yasaklamak olmuştu. 12 Mart, ün'ı-
versite öğretim üyeterihe siyasal yaşamı'kapattı. 12
Eylül. bu büyuyen yanlışa, gençlik ve kadın kolla-
n yasağını da ekledı.
Kadın, toplumun yarısı!
Milletvekillennın de yarısı kadın olsa, acaba TB-
MM sıralan ve o sıralarda oturması gerekenlerin ka-
faları, bu kadar "boş" mu kalırdı?
Gençlik, toplumun yarını!
Parti örgütlerı gençlığın "ıdealızmi"nden bu öl-
çüde yoksun kalmasalar, kişısel çıkarlar toplumsal
çıkarların bu ölçüde önüne geçebilır mıydı? TBMM,
gençliğin dinamızminden bu ölçüde yoksun kal-
masa, saygınlığını bu kadar yaygın biçimde yitirir
miydi? Siyasetin aşamalarını adım adım geçıp ol-
gunlaşmış siyaset adamı gereksınmesi bu ölçüde
önem kazanabilir miydı?
Bilim adamı, toplumun uzmanı!
Onu üniversiteye hapsetmek de yanlış, delege
oyunlarına hapsetmek de... Etkılı katkılarının yolu
açık olsa, "cehaletın cesaretf"partilerde bugünkü
kadar at oynatabilir miydi?
• • •
"Oca/c"lar yasaklandı ve 12 Eylül öncesınde ma-
halleler silahlı militanların eline geçti.
Kitle örgutlerine kelepçe vuruldu, bilim adamla-
rı susturuldu. Siyaset kadınlara zorlaştırıldı, genç-
lığe kapatıldı... Ve siyasal yaşam -12 Eylül sonra-
sında- tümden yozlaştı.
Bugün TBMM. o kaçınılmaz yozlaşmışlığın ürün-
leri ıle hastadır... Hastalığın tedavisi, hastadan bek-
lenebilir mi?
İSKİ calısanı şikâyetcı
Mezhep aynmcılığı
tartışıııası sürüyor
? • ÎSKl'den atılan işçiler. bütün işyerlerine 'tarikatçı kadro"
?sağlanmaya çalışıldiğını öne sürdü. Yöneticiler ise işçilerin
îher türlü haklannın ödenerek istemeyerek de olsa
î çıkarılmalannm, diğerlerinın maaşlannı ödeyebılmek
I açısından zorunlu oldugunu savundu.
"- MEHMET DEMtRKAYA
« İSKİ yönetımı. 'mezhep av-
< nmcıhğı" ve 'kadrolaşma'ıddi-
2 alanmn gerçek dışı ve asılsız ol-
* dugunu açıklamasına karşın. İS-
* Kt'den atılan işçiler. bütün iş-
*• yerlenne •tarikatçı kadro1
sağ-
* lanmaya çalışildığını öne sürdü.
; İSKİ. 2 Haziran 1995 tanhli
T gazetemizde yer alan 'İSKİ'de
" mezhepaynmcılığıiddiasrıleil-
gilıyazılıbıraçıklamayaptı İS-
Kl'de kardeşlık ve sevgi havası
, oluştuğu belirtilen açıklamada.
, "JSKİ'de çalışan herkes, kimse-
, nin fikir veja diişiinceshJe, gi-
yim kuşamıyla alakadar olun-
madığını. sadece dürüst çalışma
ve verilen görev lerin zamanuıda
yapılmasının istendtğini bilmek-
tedir" denıldi
Iş akitleri feshedilen işçilenn
ıse bu konudakı açıklaması şöy-
le:
"lSKİ'nin yeni yönetimi işba-
şina geldiği günden beri iş ban-
şını ve huzurunu bozmak için
elinden geleni yapmıştır, yap-
maktadır. Genel müdürlük ta-
rafuıdan bütün müdürlük ve
teknik şefliklere baskı >apılmak-
ta, ûst yönetimin belirlediği ve iş-
ten atmak istediği işçiler için tu-
- tanaklar tanzim edilmektedir."
İSKİ yöneticileri. ışçılenn her
türlü haklannın ödenerek iste-
meyerek de olsa çıkanlmalan-
nın, dığerlennin maaşlannı öde-
yebılmek açısından bazen zo-
runlu oldugunu savunarak şöy-
le görüş belirttiler
"7 bin kişinin çalıstığı tSKİ de
bu şekilde avnlanlann sayısı da
ihmal edilecek mertebededir.
Çok az savıda da olsa çıkanlan
işçilerin mezheplerinin ne oldu-
ğu bilinmemektedir. Burada.çı-
kan işçinin bu meselev i kendi çı-
kan için köriiklemesi söz konu-
sudur."
Işten atılan işçiler ıse hıçbir
şekilde savunma yapmalanna
izin verilmediğinı, işyerindeki
tarikatçı kadrolann. işçılen; din-
sel. mezhepsel aynma tabi tut-
tugunu ve böy lelikle iş banşının
bozuldugunu öne sürüyor.
Sünnet düğünü hastanede bitti
Bostancı'daki bir sünnet düğününde yaklaşık
70 kişi vedikleri tavuk etinden zehirlendi.
Aralarında çocukların da bulunduğu vetmişe
yakın kişi Havdarpaşa Numune Hastanesi,
SSK Göztepe Hastanesi ve Kartal Eğitim ve
Araştîrma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Çok savıda kişi, önceki gece saat 24.00'ten
itibaren çeşitli şikavetlerle Havdarpaşa
Numune Hastanesi, SSK Göztepe Hastanesi
ve Kartal Eğitim ve Araştîrma Hastanesi'ne
kaldırıldı. Yapılan muaveneler sonucu
aralarında çocuklarında bulunduğu yaklaşık
yetmiş kişinin zehirlendikleri belirlendi.
Hastane vetkilileri. zehirlenenlerden
çoğunun tedavileri yapıldıktan sonra taburcu
edildiğini belirtirken, ilk müdahaleleri
yapılan ve hastanede müşahade altında
tutularak tedavilerine devam edilen
hastaların ise sağlık durumlarının iyi
oldugunu bildirdiler.
Yetkililer, tedavi altına alınanların 25 ha/iran
pazar günii Bostancı'daki bir sünnet
düğününde verilen vemekte vedikleri tav uk
etinden zehirlendikierinin anlaşıldığını.
yenilen tavuk etinin de içerenköy'deki bir
mezbahadan alındığının belirlendiğini
açıkladılar.
(Fotograf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
Temsilci göndermedi
Asgari
ücrete yine
Maliye
engeli
ANKAR.4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Asgan Ücret Tespıt
Komisyonu'nun dünkü
toplantısına yine Maliye
Bakanlığı temsilcisi katılmadı.
Çalışma Bakanlığı, Maliye
Bakanlığf nı. temsilci
göndermesi konusunda yazılı
olarak uyarırken toplantıda
"Maliye temsikisinin
görüşlerinin dikkate
alınmaması" kararlaştınldı.
Çalışma Genel Müdür
Yardımcısı Kasıın
Afşinbaşkanlığında. dün
dördüncü kez bır araya gelen
komısyonun, bundan sonrakı
toplantısı 14 temmuza ertelendi.
Geçen yıl görüşüne
başNuruIması için toplantıya
temsilci gönderen Maliye
Bakanlığı. bu yıl gerekçe
bıldirmeden temsilci
göndermedi. Türk-lş Genel
Eğitim Sekrcterı Salih Kılıç,
Maliye Bakanlıgf nın bu tavnnı
"gavriciddi"" olarak
nitelendirerek. "Bir dahaki
toplantıya gelirse dinlenir.
Gelmezse karan
etkilemevecek" dedi
GELECEGINIZI
KENDİNİZ YARATIN.
FONO'NUN YENİ KURSLARI
VVINDOVVS IŞLETİM
SİSTEMİ
Dİ)İTAL
I ELEKTROPSİK
BILCISAYARLI
MUHASEBE
TELEVİZYON
TEKNİCİ
ILERI ALMANCA
INCILIZCE
İLERİ INCİLİZCE
ALMANCA
FRANSIZCA
BİLGİSAYAR
ELEKTRONİK
ELEKTRİK-. .,,„„,
KOZMETİK
MUHASEBE
BAŞARILI OLMANIZ İÇİN
FONO
AÇIK ÖĞRETİM KURSLARI
43 riı ıçtnde 400 OOO'ı 35km kı;ının
ya'artandiğı FOMO «urslarınaar sa de
Y3f
»rlanın Venı bır meslsk sarııfor o'un
Meslek sahıt>fYS«"irz ışmude öörencıysenız
oku ünuzda başar I oi-na^ z ıçın FOMO
kyrs ar SIZIP de hızmenrıîdedır
Türfctye'nlo nereslncM olurunız olun,
Evinlzd* kvndl ktndlnlzl yetlştlıin.
\s:etiığT<t2 gıbt ^e liTedtftmı? laman
ç«tışıp oö'ererek MfLLI EâlTIM
3AJCANLIĞI ndan ONAYLI DIPLOMA
aiıp yaşa'u rıza >eiı jfutJar açabtlırsm;
HLf
ZFONO
Açrt; 4frtUm »ınımı
Ho 49 Menef 34016
Jstanouf
T« (0212)64199 00