07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20HA2İRAN1995SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı için eylemlerini sürdüren kamu çalışanlan, işçilerden destek gördü Vleımır bugün çahşmıyor• Memur sendikalan, anayasa değişikliği önerisinin 'sendikalan ve sendikacüan' hedef alması ve 'örgütlenme özgürlüklerini' sınırlamasına yönelik tepkilerini, bugün ve yann üretimden gelen güçlerini kullanarak gösterecekler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Emekçi kitleler, örgütlenmenın önündeki en- gelleri koruyan anayasa de- ğişikliklerine karşı başlat- tıklan eylemleri dayanış- mayla sürdûrecekler. Bu arada Yapı-Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydalı, Eğitim Sen Genel Başkanı ve KÇSKK Sözcüsü Yıldı- run Kaya, Emek-Sen Ge- nel Başkanı Aziz Yıkknm, Tıırizm Sen Genel Başkanı SefauniÇiçek, Eğitim Sen 2 no'lu Şube Başkanı Kemal Ünal, l no'lu Şube Başkanı Alper Öztûrk'ûn dün gö- zaltına alındığı bildirildi. Konuyla ilgili olarak Cum- huriyet'e bilgi veren bir em- niyet yetkilisi, gözaltılann amacının kamu çalışanlan- nın dört gûn sûren eylemi ve bugün yapmayı tasarladık- lan iş bırakma eylemiyle il- gili bilgi almak olduğunu söyledi. Kamu çahşanlanmn bu- gün ve yann gerçekleştire- cekleri iş bırakma eylemi, işçı konfederasyonlannın TBMM Genel Kurulu'nu toplu u abtukası"yla destek- lenecek. Türk-tş Genel Baş- kanı Bayram Meral "Böyle Zîya Halis, gorevi devraldı Yeni bakandan memura destek TUREYKOSE ANKARA - Aydın Gü- ven Gürkan'ın ıstifasıyla boşalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ata- nan Ziya Halis, Ankara'da 2 gün oturma eylemi yapan ve genel eylem karan alan memurlann istemlenyle partilerinin görüşlen arasın- da fark olmadığînı söyledi. Halis, kamu çahşanlanmn pazarlık haklanyla ilgili dü- zenlemelenn yasaya bıra- kılması ıçin gınşımlerde bulunacağını belırtti. Aydın Güven Gürkan'ın ıstifasıyla boşalan Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı'na Gürkan ile aynı "ddp"ten olan Ziya Halis atandı. Halis. dün bu göre- vı 15 gündür vekâleten yü- rüten Adalet Bakanı Meb- met Moğultay dan devTaldı. Devir teslim töreninden önce Cumhuriyet'ın soru- lannı yanıtlayan Ziya Halis, grevli-toplusözleşmeli sen- dika hakkı ısteyen memur- lann eylemleri sürerken gö- reve geldiğinin anımsatıl- ması üzenne, "Benzorişte- rin adamıyun" dedı. Me- murlann sendikal haklany- la ilgili anayasa değişikliği öngören maddenin Anayasa Komisyonu'na geri çekıldi- ğıni anımsatan Halis, "Be- nim gözlemim, bir konsen- süs.biryumuşamavar. Yok- sa niye geri çekilsin? Hiç ol- mazsa, kamu çalışanlanyla ilgili pazarnk hakiannı ya- ssça bırakma önerisini ek- lersek. bir adım atmtş sayı- hnz. Çalışmalanmızı oyön- de yoğunlaştıracağız. Uma- nm DYP veANAPyetkilile- ri de 'evet' der" dedı. ANAPdesteği ANAP, TBMM Plan Büt- çe Komisyonu'na çekilen anayasa değişikliği paketı- nin memur sendikalan ile ilgili maddelen görüşülür- ken ANAP'm kaleme aldı- ğı ilk önen metnindeki gıbi grev ve toplusözleşme esas- lannın yasayla belırlenme- sı görüşünü savunacak. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığın- da yapılan grup yönetim kunılu ve başkanlık dıvanı toplantısmda, anayasa değı- şikliğinin ANAP'ın girişi- mı ile gündeme geldığının kamuoyuna daha iyi anlatıl- ması ve anayasa değişikliğı- ne sahip çıkılması karan alındı. Toplantıda, ANAP'ın ko- nuyane kadarçokönem ve- rip cıddiye aldığını göster- mek için oylamalarda 97 milletvekilinin 97'sini de hazır tutma görüşü benim- sendı. Bu anayasa değişik- liği paketinin referanduma götürülmesınin ülke açısın- dan yararlı olmayacağı gö- rüşünü savunan ANAP, bı- rinci tur oylamalann sonun- da yeniden bir durum de- ğerİendirmesı yapacak, ge- rekirse liderler arası görüş- me talep edecek. bir anayasanın geçmesi demek, yann işcilerin, me- murlar gibi meydanlara inmesi demektir" sözleriy- le hükümet ve siyasi partile- ri uyardı. Memur sendikalan, bazı iş kollannda ve illerde, bu- gün başlatacaklan iş bırak- ma eylemıni, yann ülke ça- pında genelleştirerek, parla- mentoya tepkilerini ilete- cekler. Anayasa değişiklik- lerini "12 Eylül'den geri" bulan Türk-Iş de Başkanlar Kunılu üyeleriyle TB- MM'ye giderek, genel ku- nılu izleyecek. Türk-lş Ge- nel Başkanı Bayram Meral, parlamentoya tepkisini, "devlet kamu düzenini bo- zuyor" sözlenyle dile getir- di. Türk-Iş Başkanlar Kuru- lu'nun TBMM'ye toplu ola- rak gidip genel kunılu izle- yeceğini belirten Meral, "Biz onlardan ne bekfiyor- duk, ne buktıık? Yazüdar ol- sun" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda yann ele alına- cak olan ve kamu çalışanla- nna grev ve toplusözleşme haklannın verilmesini en- gelleyen; sendikacılann si- yaset yasağını kaldırmayan anayasa değişikliklerinin, ışçi ve memur örgütlerinde yarattığı yoğun tepki, ey- lemlerle tırmamşa geçti. Ankara'da 4 gün boyunca oturmaeylemi yapan, ancak hükümetten bekledikleri du- yarlılığı bulamayan kamu çahşanlanmn, bugünden itı- baren, bazı işkollannda şu- belerin karanna göre başla- tacaklan ış bırakma eylemi, yann da sürecek. Emekçiler, sendikal örgütlenmeye "anayasal güvence" sağla- namaması durumunda ikti- dar ve muhalefette yer alan siyasi partilere, "seçhndeoy vermeyerek, pariamentoyu protesto ederek" tavır gelış- tirecekler. Basma protesto Kamu çalışanlan, sorun- lanna duyarsız kalmakla suçladıklan ve "boyah ba- sın" olarak niteledikleri ya- yın organlannı da 5 gün ga- zete okumayarak protesto edecekler. Türk-lş tarafın- dan Uluslararası Çahşma Örgütü (ILO) konferansın- da sorunlan gündeme geti- rilen kamu çalışanlan sen- dikalan, gazete okumama kararlannı, basının tavnna göre 15 güne de çıkarabile- cek. Ankara'da iki gündür oturma eylemi yapan memuriar, bugün iş bırakacaklar. (Fotoğraf: TARIK TINAZ AY) Türk-lş Konfederasyonu Yönetim Kunılu da anayasa değişiklikleri konusundaki tepkisini, dün basın toplan- tısı düzenleyerek dile getir- di. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, TBMM'deki siyasi partilerin 12 Eylül dö- neminı aratacak bazı düzen- lemeler peşinde olmasını, "Devlet kamu düzenini bo- zuyor" diye nitelendırerek, "Anayasa Komisyonu'nca kabuledflen tasanda,grevle- rin 'kamu düzeni' gerekçe- siyle yasaklanabilmesi mümkün küuunaktadır. Ne- den sendikalar, kamu düze- nini bozan, milli güvenliği bozan kurumlar arasında gösterilmektedir? Sendika- lar, kanunlan yapanlar ka- dar, ülkevi se\en kurumlar- dır~ dedı "Kamu düzenini bozan, ülkeyi yönetenler mL, yoksa kanuni haklannın ko- runması içinmücadeleeden- ler mi" dıye soran Meral, hükümetin "örgütlü top- lumdan rahatstz olduğunu" söyledi. Yapı-Yol Sen Genel Mer- kezı'nden yapılan açıklama- da, dün saat 18.40'ta Eği- tim-Sen 2 no'lu şubesinin 150 polis tarafindan abluka- ya alındığı belirtilerek şöy- le denildı: "Kamu ÇalışanlanSendi- kalan Konfederasyonlaşma Kurulu'na bağtı sendikala- nn genel başkanlan ve An- kara şube başkanlan, polis tarafindan bugün (dün) öğ- leden sonra saat 16.00 civa- nnda gözalbna almmaya başlandı. Emni>etin kamu çahşanlanna karşı saldınsı hızla devam etmektedir." Türk Harb-lş Sendıkası Başkanlar Kunılu'nun ha- zırladığı bildiride de 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüş- melerinde, kamu işveren sendikalannın, yıllann ka- zanımı olan haklan geri al- maya çalıştığına dikkat çe- kilerekTürk-lş'in acilen ey- lem karan alması istendi. Devlet İstatistik Enstitüsü'nce açıklanan işsizlik oranları, rakamlarla oynanarak işsizliğin gizlendiğini ortaya koydu Lşsizlik rakamları gerçeği yanstfnııyorİstanbul Haber Servisi -Türkiye'de Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü tarafindan açıklanan işsizlik ve istihdam oranlan, istatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığuıı, bir anlamda rakamlarla oynanarak ülk&deki işsizlik oranlanmn saklandığını ortaya çıkardı. Türkiye'de işsizlik oranlan resmi verilerde 1980'li yıllann ilk yansında yüzde 16 olarak yeT alırken, daha sonra 1990'larda bu oranlar yanya yakın düşürüldü. DtE anketleri sonuçlannda 1993 Ekimi itibariyle işsizlik oranı % 7.9 ve kesik istihdam % 7.1 olarak yer alırken, 1994 için DPT ve DİE tarafindan işsizlik oranı % 10.5, kesik istihdam oranı ise % 9.3 olarak tahmin ediliyor. Böylece, 1994'te toplam işsiz ve eksik istihdamda olanlann sayısı 4 milyon 3 bin, oram ise % 19.8. Istihdamın % 54.7'sinin yapılan anketlerde "kendi hesabına" ve "ücretsiz aile işçisi" olarak yer alması üzenne, kurum ve kuruluşlar ortaya çıkan rakam ve venler karşısında anket çalışmalanyla geçerlilik ve güvenilirliğini araştınyorlar Türkiye'de işsiz sayı ve oranlanmn tam ortaya konamaması ise, işsizlerin ve istihdamın yapılan tammının doğruyu yansıtmamasmdan kaynaklandığı bazı çevrelerce iddia edilmekte. Bu iddia da, verilen istatistiksel rakamlar çerçevesinde Türkiye'nin işsizlik oranında Ispanya'dan daha iyi durumda olduğunun görünmesi örnek olarak gösterilirken, bu durumun açıklanan verisel rakamlann gerçeği yansıtıp yansıtmadığı kuşkusunu ortaya çıkaran bir nitelik taşıdıgı ifade edildi. Türkiye'de 1993 itibariyle 3 milyon 976 bin 202 aktif SSK'lı ve 1 milyon 812 bin aktif Emeklı Sandıgı üyesi bulunmakta. Bu durumda kayıtlı yahıızca 6 milyona yakın ücretli gözükmekte. Bu rakama kayıt dışı olanlar tahmini eklense bile, sivil istihdam 18 milyonlarda gösterilmekte. Bu nedenledir ki resmi verilerdeki işsiz sayısına güvenilmemekte ve her kuruluş, kunım ve kişi kendine göre işsiz sayı ve oranını tahmin etme boşluğunu bulmakta. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hodri Meydan... Eskilerin bazı insanları tanımlarken kullandıklan il- ginç bir deyım vardır. "Sureti melek, sireti şeytan" derier. Yani dış görünüşü melek gibi, ama içinde şey- tanlık var. Koalisyonun büyük ortağı (ya da mutlak ortağı) Doğru Yol Partisi de "sureti liberal, sireti karman-çor- man" bir parti. Sarışın ve çağdaş genel başkanına ve kimi yöneticilerinin dış görünüşlerine bakarsanız, Batılı anlamda liberal ve özgürlükçü bir parti izleni- mini ediniyorsnuz. Ama içine bir baktığınız zaman, "komandosu" da var, "tarikatçısrüa var, "cuntacı- s/"da var, "şeriatçısı" da var. Yani tam bir çorba... Bu partinin bizim "aslan" sosyal demokratlaria yaptığı koalisyonun getirdiği "demokrasi paketi", tam bir skandal otdu. Zaten aksini beklemek de mümkün degildi. Adamlann büyük bir bölümü de- mokrasiye inanmıyor. Bunlarla "demokratikleşme" sağlanabilir mi?.. Zaten adamı oraya getiren güç, demokrasinin tüm kurum ve kurallanyla ışlememesi olmuş. Hiç bu ku- rum ve kurallan yaşama geçirir mi? Adam aptal mı? Bindiği dalı keser mi? Yoksa bizim aslan sosyal de- mokratlara mı benzetiyorsunuz bunlan da?.. Bir de "sivil bir anayasa" yapacağız diye tutturdu- lar. "Tarihi toplantı..." vb. gibi hamasi nutuklar din- ledik ilk aşamadı. Ama tabii sonu gelmedi. Mesele- yi "düğümleyen" anayasanın 24. maddesinin son fıkrası oluyor. Adamlar bunu kaldırmak ıstiyorlar. Ne diyor bu fıkra?.. "Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallan- na dayandırma veya kişisel çıkaryahut nüfuz sağla- mak amacıyla her ne surette olursa olsun dini veya din duygulannı yahut dince kutsal sayılan şeyleri is- tismar edemez, kötüye kullanamaz"... Metin öylesine kötü bir üslup ve Türkçeyle yazıl- mış ki, şeytan "Bırakın kaldırsınlar" diyor. Ama şey- tana uymamak gerek. Kaldınlmak istenen fıkra bircümlecik... Bu cümle- nin "ffili" ne? "fetîsmar etmek" ve "kötüye kullan- mak". Peki cümlenin öznesi ne? "Kimse"... Yani burada; "kimsenin, kötüye kullanmaması ve istismaretmemesi" düzenleniyor. Neyi istismar ede- meyecekler? Din duygulannı. Bu arada cümlenin birinci bölümünde "dayandır- ma" fiili var. Olumsuz olarak anlaşılmalı. Yan kimse düzeni "din kurallanna dayandıramayacak"'... Bizim "muhteremler" bunlara itiraz ediyorlar. Bu iti- razlanyla, "Biz" diyorlar, "devletin temel düzenini kısmen de olsa din kurallanna dayandırmak istiyo- ruz" ve "Buyönde din duygulannı istismar etmek ve kötüye kullanmak niyetindeyiz..." 24. maddenin bu son fıkrasının kaldınlmasını iste- yen milletvekilerinin bundan başka bir amacı ola- maz. Ve bu maddenin bu tartışmalar sonrasında "re- feranduma gitmesi" kaçınılmaz gibi görünüyor. Ve tüm içtenliğimle söylüyorum: Inşallah... Inşallah bu madde referandum konusu olur da "el mi yaman, bey mi yaman" hep birtikte görürüz. Yıllardan beri renkli gazetelerin köselerinde "Mil- letle devleti banştırmak gerek" diye atıp-tutanlar, milletin devletle bir sorunu olup olmadığınt görürler. "Kendisine dayatılan bu rejimden ötürü" halkın ordusuna dargın olduğunu yazıp-çızenler, halkın ne düşündüğünü anlamakfırsatını bulurlar. (Tabii aynı fır- sat bizler için de söz konusu...) "Insanlar dinlerini yaşayamıyor" yalanını yıllardır dillerinden düşürmeyenler, Mustafa Kemal'in ancak yasalaha korunabıldiğine inananlar, Atatürkçüleri "putperest" olarak ilan edenler, milletimizin laiklik ve din duyguları hakkındaki görüşlerini öğrenmek fırsa- tını bulurlar. Sessiz yığınlar adına yıllardan beri yalan-dolan kampanyalan sürdüren Iran ve Suudi Arabistan bes- lemesi kimi kalemler ve Türkıye düşmanı kimi züp- peler, Türk halkının laik cumhuriyet konusundaki gö- rüşlerini oğrenme fırsatını bulurlar. Hiç kuşkum yok ki, rejimin adı ve türü ne olursa ol- sun, rejimin ve devletin sahibi, o devletin vatandaş- lan, yani ulusudur. En katı ve kanlı dikta rejimleri bile, belli bir halk desteği olmaksızın ayakta duramazlar. Ve Türkiye şimdi bir "kınlma noktasına" gelmiş bu- lunuyor. Demokrasinin kendilerine tanıdığı "istediği gibi yaşama hakkı"n\, "başkalannı da öyleyaşamayazor- lama" hakkına dönüştürme fırsatının doğduğunu sanan kimi "muhteremler'e, halkın bir yanıtının ol- ması gerekir. Bu fırsatın halka verilmesı gerekir. İş bu noktaya varmadan demokrasiyi yaşatabilseydik çok daha iyi olurdu. Ama olmadı, olmuyor. O halde son sözü halk söylemeli. Ve bu millet devletiyle "küs" mü, "banşık" mı, hep birlikte görmeliyiz. Artık utanmazca yalanlara, istis- mara ve zıpırlıklara son vermeliyiz. 24. madde referanduma gitmeli... f Tuzla'da 3 bin işçi iş bıraktı• Cihangir Deri Fabrikası'nda yedi aydır süren işçi direnişi, önceki gün jandarmanın müdahalesi üzerine sona erdi. Tuzla Organize Deri Sanayii Bölgesi'nde kunılu 100 işyerinde çalışan yaklaşık 3 bin işçi, olayı protesto amacıyla dün iş bıraktı. İstanbul Haber Servisi - Cihangir Deri Fabrikası 'nda yedi aydır süren işçi direni- şi, önceki günjandarma bir- liklerinin müdahalesi üzeri- ne sona erdi. Tuzla Organi- ze Deri Sanayii Bölgesi'nde kunılu 100 işyerinde çalışan yaklaşık 3 bin işçi, olayı pro- testo amacıyla dün iş bırak- U. Tuzla Deri Organize Sa- nayii Bölgesi'ndeki Cihan- gir Deri Fabrikası'nda çalı- şırken sendikaya üye olduk- lan için yedi ay önce işten çı- kanlan ve o günden beri fab- rika önünde direnişlerini sürdüren deri işçilerine ön- ceki gün jandarma birlikleri müdahale etti. Türkiye Deri- Iş Sendikası'ndan yapılan yazılı açıklamada, şöyle de- nildi: "Cihangir işcilerinin direnişi, 18 Haziran 1995Pa- zar sabahı saat 07.00'de tl Jandarma Komutanı'nın yönetiminde, jandarma bir- likleri ve süahlı sMller tara- findan kınlmıştır. Pazar sa- bahıfabrika öniine gelen gü- venlikgüçleri, işveren ve işve- ren sendikasuun istekkri doğrultusunda hereket et- miştir," Açıklamada, işcilerin fab- rika dışında kurulan bann- ma çadırlanmn söküldûğü, kadın işcilerin tartaklandığı, çadırlardaki malzemelere el konulduğu ve işverenin fab- rikadan yedi kamyon mal çı- kardığı belirtildi. Sendika açıklamasın- da,"tş bırakma eylemi, Ci- hangir işvereni yasadışı lo- kavtı kaldınncav'a ve güven- lik güçleri tarafsız hareket edinceye kadar sürecektir" denildi. 1994 yılı sonunda Türk- Iş'e bağh Türkiye Deri-tş Sendikası'na üye olduklan gerekçesiyle arahk aymda işten çıkartılan 56 işçi, işve- renin uygulamalannı protes- to için 5 aralıktan bu yana eylemlerini sürdürüyordu. Doğu ve Güneydoğu'da aday bulunamaması nedeniyle yaklaşık 500 mesleki ve teknik liseye okul müdürü atanamadı Meslek liselerînde ^nıüdür' sıkmtısı• Bakanlık, meslek liselerinde yaşanan okul müdürü sıkıntısına çözüm bulabümek için Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 'Kurum Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği'ni yeniden düzenliyor. Yönetmelik taslağına göre, meslek liselerine atanacak okul müdürü kadrosu için ülke genelinde duyuru yapılacak. EMİNE KAPLAN Milli Eğitim Surası'nda velilerin okul giderlerine katılması istendi ANKARA - Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl- gesi ile küçük yerleşim merkezlerinde, atama için gerekli nitelikleri taşıyan aday bulunamadığı için yaklaşık 500 mesleki ve teknik liseye okul müdürü atanamıyor. Okul müdürlükleri vekâle- ten yürütülürken Milli Eğitim Bakanlı- ğı, 'Kurum Yöneticilerinin Atama Yö- netmengi'nde değişiklik yaparak soruna çözüm bulmayı amaçhyor. Yönetmelik taslağına göre, okul müdürlüğü atama- lan için ülke genelinde duyuru yapılır- ken aranan nitelikleri taşıyan adayın bu- lunamaması durumunda, alt okul tipi ADANA (Cumhuriyet Güney tneri Bürosu) - 15 Milli Eğitim Şûra Topkntısı'na katılan MEB Müsteşar Yardımcısı Necdet Özkaya, Milli Eğitim'e aynlan bütçenin çok az bir bölümünün yatınmlar için harcanabildığıni belirterek, "Liseteri parab hale getirmelhiz. Vetiler okul giderlerine katümak zorundadır" görüşünü savundu. Çeşitlı ıllerden gelen çoğu eğitim kökenli kişilerin katıhmıyla dün başlayan bölge toplantısmda Adana Vahsı Naci Parmaksız ile Adana Milli Eğitim Müdürü Selahattin Özdemiroğlu birer konuşma yaptılar. MEB Müsteşar Yardımcısı Necdet Özkaya da yaptığı konuşmada ilk olarak Cumhuriyet"in ilk yıllan ile 1995'te ulaşılan okullaşma, 'Liseler paralı olsun'öğretmen ve öğrencı sayılannı karşılaştırdı. "1 ünivershe 59 üniversiteye çıkmış, 12583 öğretmen, olmuş 518.450. Okul sayısmdaki artış öğrenci sayısmdaki arüşm gerisinde kaknış" diyen Özkaya, smıf tekrarlannın çoğalmasmın (başansızlık) sorunu artırdığına işaret etti. Avrupa Topluluğu'na girilirken Türk çocuklanna mutlaka iyi ve geçerli bir Batı dili öğretihnesınin şart olduğunu vurgulayan Müsteşar Yardımcısı Necdet Özkaya şu görüşlen dile getirdi: "Yıllardır egirimin paralı olması konuşuluyor ama konuyla ilgili kanun çıkartılamıyor. Velilerin okul giderlerine katüması şarttır. Anayasa zorunlu eğitimin devletçe üstienildiğini benrtiyor. Buna ortaokul ve iiseİer dahil değil. Veliler yardımcı olmadığı sürece Türkh'e'nin yeni okullar yapmasu smıflar açması imkânsız. Liseleri paralı hale getinneliyiz. Ozellikle niteliği olan fen, güzel sanatlâr lisesi gibi KsderL" Müsteşar Yardımcısı Özkaya, hükümet sözcüsünün bir toplantıda "öğretmen dağıhmı adil olmadı" dediğine de işaret ederek şöyle devam etti: "Oğretmeni A okulundan B okuhına, devlet gücüne rağmen gönderemiyoruz. Bir okulda fazla var, diğerinde eksik Hepimiz bunun sebebini büiyonjz. Eğmmi, savimma gibi pothika üstü yapmak zorundayız." müdürlüğüne uygun olan adaym atama- sı yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı, mesleki ve teknik liselere müdür atama- smdayaşanan sıkıntı nedeniyle 'Kurum Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği'ni yeniden düzenliyor. Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu bölgeleri ile kırsal kesimler- de, 'A tipi okullar için en az 8 yılhk hiz- metinin 4 ydını, B tipi okullar için 6 yıl- hk hizmetinin 2 ydını yönetici kademe- lerinde geçirmiş obnak' ve 'C tipi okul- lar için en az 4 yıllık hizmeti bulunmak' koşullannı yenne getiren aday buluna- madığı için yaklaşık 500 mesleki ve tek- nik liseye müdür atanamadığı bildirildi. Bakanlık yetkilileri, bu okullann ted- viren görevlendirilen okul müdürü ve- killeriyle yönetilmeye çahşıldığım belir- terek, "Ozellikle yalmzca bir tane mes- lek lisesi bulunan yerfcrde büyük sıknıtı çekiliyor. Buralardaokul müdürlüğü bo- şaldığı zaman yerine atanacak aday bu- lunamıyor" dıye konuştular. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 'Ku- rum Yöneticilerinin Atama Yönetmeli- ği'nde değişiklik öngören taslak, Talim ve Terbiye Kurulu'nun görüşüne sunul- du. Taslağa göre mesleki ve teknik lise- lere yapılacak müdür atamalan ıçin Mil- li Eğitim Bakanlığı, ülke genelinde du- yuru yapacak. Başvurular, bakanlık merkez örgütünde oluşturulacak komis- yonda değerlendirilecek. Komisyon, a- day sayısını puan sıralaması ve niteliklerine göre 3'e indi- recek. Bakan, 3 adaydan bi- rini başvurusu yapılan okula, müdür olarak atayacak. Taslakta, ülke genelinden alınan başvurulara karşın okulun tipine uygun koşulla- n taşıyan aday bulunamama- sı durumunda, bir alt okul ti- pi adaymın atamasımn yapıl- ması da hükme bağlandı. Bu- na göre A tipi okula uygun a- day bulunamaması duru- munda, B tipi okul müdürlü- ğü koşullannı taşıyan adaylar atanabilecek. Okullara yöne- tici olarak atanacaklarda ara- nan genel koşullar şöyle: "Yükseköğrenim vapmış ol- mak, eğitim ve öğretim hiz- mefleri suımnda ohnak, eği- tim ve öğretim hizmetleri sı- nıfında adaylığı kalkmış olmak. nıemu- riyete engel olacak derecede olmasa da- hi hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve son 5 yıOık hizmet siiresi içinde aylıktan kesme cezasından daha ağır bir ceza al- mamış olmak. son 3 yıl içinde iyi derece- den aşağı sicil ahnamış olmak, Olağa- nüstü Hal Böigesi kapsamınagiren iUer- deki kurum yönetkUiklerine atanacak- lar içinOHAL V'alfliği'nceuygun bulun- mak."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle