Katalog

20 HAZİRAN 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN A* ÎLMLERİ TELEVIZYON 15 AşkUğruna 08.30 Kanal D Duygusal /ÇJv Dağdan inen bir efenin aşk öyküsü. Nejat Saydam'ın yönetmenli- *& ğini yaptığı filmde Kartal Tibet, Alev Uğur, Metin Serezli, Münir Özkul, Ali Şen başlıca rolleri paylaşıyor (1971). Yağmur Çiselerken 10.00 Interstar Duygusal Kocasmın kendini aldattığını düşûnerek kendi başma birtakım iş- lere girişen kadın, garip olaylarla karşılaşır. Orhan Aksoy'un yö- netmenliğinde Hûlya Koçyiğit ve Ekrem Bora başrollerde. Kadersiz Kullar 10.30 Show TV Dram /^\ Alkolik bir adam, para için yaşlı bir adamla evlendirdiğı kızını son- >Ö' radan kurtarma derdine düşer. Aram Gülyüz'ün yönetmenliğinde Mûnir Özkul, Meral Çelik ve Asuman Arsan var (1986). Cezayir Casusu 11.30 HBB ? Bir Beyin Oğju 11.30 Kanal D Melodram /fgk Kasabalı bir genç, yaşamak için gittiği kentte sanayıci olmayı ka- ' ö ' fasına koyar. Nazmi Özer'in yönetmenliğinde Kadir Inanır, Selen Büke, Songül Ülkü başlıca rollerde (1988). 12.001 Show TV I Sevgili Kardeşim Aynntı yanda Üişkiler 12.10 Interstar Dram ©(Big Cube)- Ünlü bir kadın oyuncu, son oyununda evlenecegini açıldar. Dunımdan, damat adayının kızı memnun değildir. Tito Da- vison'un yönetmenliğinde Lana Tumer, George Chakiris, R. Egan var. Lekeü Mekk 12.40 atv Dram Ailesini geçindirmeye çalışan birkadın, alkolik kocası ile ayncabo- ğuşmak zorunda kalır. Yücel Uçanoğlu'nun yönetmenliğinde Ahu Tuğba, Yılmaz Zafer başlıca rollerde. Çapkın Kız 13.45 Show TV Güldürü /JJ\ Zengin bir babanın şımank kızıyla bir şoför, birbirlerine âşık olur. 'O' Memduh Ün'ün yönetmenliğini yaptığı filmde Türkân Şoray, Ta- mer Yiğit ve Ahmet Tank Tekçe bashca rollerde (1963). KeklikAli 13.50 Interstar Güldürü /JJv llyas Salman'ın basrolünü oynadığı, kendine özgü güldürü filmle- *& rinden biri. Hulki Saner'in yönetmenliğini üstlendiği filmde, llyas Salman'a başrolünde Bülent Kayabaş eşlik ediyor. Üdsi de Cesurdu 14.30 Kanal 6 Macera ®Biri kadın iki polis dedektifinin macerayla kanşık 'iş' ve yaşam öy- küleri. Atilla Akarsu'nun yönetmenliğinde Mecit Yavuz, Süreyya Mertoğlu ve Kenan Pars başrollerde (1987). Hazine 15.30TGRT? Iffet 15.30 Kanal D Dram fös Mahallerıin delikanlısıyla kadınhğa adım atan bir genç kız, adam *& kendisini terk edip kendisi de evden kovulunca manken olup ınti- kam alır. K.Tibet'in yönetmenliğinde Müjde Ar, Faruk Peker var (1982). 15.40 /atv/Dul Bir Kadın Aynntiyanda Özteyiş 18.20 ShovvTV Dram Bir kasabada fahişe damgası yedikten sonra kente yerleşip manken olan bir kadının kızı aynı kaderi paylaşır. Aram Gülyüz'ün yönet- menliğinde Zeynep Değirmencioğlu, Mesut Engin var (1973). Kazı Kazan ^ ' * : 20.10 Interstar Güldürü ®lnterstar'ın yayın akışını değiştirerek, 'Umuda Yolculuk'un yerine programa aldığı film, Sinan Bengier'in bu kanalla çalışmaya baş- ladıktan sonra çevirdiği yapımlardan. Volkan Saracoğlu da var. SosyetePblisi 20.15 Kanal 6 Güldürü /Tî\ (Beverly Hils Cop)- Ortağı öldürülen bir dedektif, izninı, görev yap- v i ' tığı 'arka sokaklardan lüks semtelere' iz sürmekte kullanır. Eddıe Murphy'nin ünlüfilmininyönetmeni Martin Brest (1984). 201351 Show TVI Şaşkın Damat Aynntı yanda 21.001TRT11 Banker Kadın Aynntiyanda Bmlerce Alkış 22.15 HBB Müzikal (TS (Thousands Cheer)- Bir askeri üste moral gecesi düzenlenmek ıs- viy tenir. MGM'nin, ünlü oyunculan için çevirdiği müzikal. Yön: Ge- orge Sidney. Oyn: Mickey Rooney, Judy Garland, Gene Kelly (1943). Yabancı 22.30 Kanal D Gerilim (Stranger)- Bir trafik kazası sonrasında belleğini yıtiren genç bir V^ kadın, korkunç bir cinayete şahit olduğunu anımsar Adolfo Aris- tarain'in yönetmenliğinde Bonnie Bedelia, Peter Riegert var. Bittercreek Kâbusu 22.30 TGRT Macera (Nightmare at Bittercreek)- Sırt çantalanyla Sierra Dağlan'na çı- o ' kan dört kadın, bir Neo-Nazi grubunun tuzağına düşer. Tim Burs- tall'ın yönetmenliğinde Lindsay Wagner, Tom Skernitt var (1987). 22.451Interstar I Görünmez... Aynntiyanda Yumnığunla Yaşa 23.10 atv Macera ©(Live by the Fist)- Eski Amerikan Donanması subayı adamın ba- şı işlemediği bir suçtan dolayı belaya girer. Yönetmenliğini Cirio Santiago'nun yaptığı filmde Jerry Trimble ve George Takel rol alıyor. Umutsuz Yolculuk 23.50 TRT 2 Dram /C7\ (Plerre qui Roule)- Fransa'da doğup büyümüş Kuzey Afrikah bir 'O' kadın, severek evlendiği adam trafik kazasında ölünce yaşama kü- ser. Yön: Marion Vernoux. Benoit Regent, Marianne Denicourt var. EMşi Bond tşbaşuıda 24.00 Show TV Macera (Zapper Blade of Vengeance)- Her türlü Uzakdoğu sporunda uz- man olan kadın, Londra'dan Güney Fransa'ya gelip, kendisini öl- dürmek isteyenlere savaş açar. Dişi Bond'u Linda Marlowe oynamış. W. Mıtty'nin Gizemli Hayatı 00.15 HBB? Başkamn Ebnaslan 00.30 Kanal 6 Macera (Diamonds of the President)- Maceraya susamış bir tüccar, Afri- ka'ya gidip gerillalara kanşır. Claude Boissol'ün yönetmenliğinde Michel Constantin ve Fredy Maine başlıca rolleri paylaşıyor. Katitin Soluğu 3 01.00 atv Gerilim (Relentless 3)- Sapık bir katil, her cinayetinden sonra, öldürdüğü kadınlann parçalannı polise yollar. James Lemmo'nıın yönetmen- liğinde Leo Rossi, William Rossi, William Forsythe var (1992). Yalnız Adam 01.30 Kanal D Duygusal /7N (Once Upon a Scoundrel)- Kasabanın zengini, sevdiği kızı elin- \£/ den kaçırmamak için, onun sevgilisine entrika düzenler. Ancak ken- disi bir entrikaya kurban gider. Yön: G. Schaefer. Z. Mostel var (1977). GizIiGöz 03.10 TRT 1 Gerilim /•7N (What The Peeper Saw>- Kocasının ilk evliliğinden olma oğluy- VV la ilişki kuran kadın, onun garip tavırlanna maruz kahr. James Kel- ly'nin yönetmenliğinde Mark Lester ve Britt Ekland başlıca rollerde. Orta Halli Yabancı NDeğmez interstar 22.45\ John Carpenter'dan, 'farklı' bir bilimkurgu - güldürü harmanı H. F. Saint'in romanından uyarlanan 40 milyon dolar bütçeli yapım, 'B kategorisi filmleri' havasında. 'Görünmez adam9 kaçıyor SEVİN OKYAY Bir araştırma laboratuvanndaki kazanın ardından Nick Holloway (Chase) görün- mez hale gelir. Ne var kı görünmez adam olmak onun küçükken sandığı gibi bir rönt- gencinin bütün hayallerinin gerçekleşme- si anlamına gelmez. Artık el altındakı "en egzotik zekâ" sayıldığı için, Nick'i yaka- lamak üzere büyük bir insan avı başlatılır. Bu avı, şüphecı C1A ajanı Jenkins (Neill) yürütür. Öte yandan, antropolog Alice ıse (Hannah). peşindekilerden kaçmaya ve görünmezliğine alışmaya çalışan Nick'e yardım eder. John Carpenter'ın diğer filmlerine benzemeyen bir bilimkurgu komedisi. Bel- ki biraz "Star Man"ı hatırlatıyor. H. F. Saint'in romanından uyarlanılan "Gö- Görûnmez Adamın Maceralan Memoirs of an Invisible Man / Yönetmen: John Carpenter ' Oyuncular: Chevy Chase, Daryl Hannah. Sam Neill, Michael McKean, Stephen Tobolowsky, Jim Norton. Pat Skipper / 1992 ABD yapımı, 99 dakika rünmez Adam", daha çok 40 milyon do- lar bütçeli bir B kategonsi filme benziyor. Carpenter açısından bilinçli bir seçim bu. Filmin, dış ses ve gen dönüşlen de eksik olmayan açılışı, "kara film" rüzgârlan estıriyor ve Saint'in romanının atmosferi- ne de daha yakın. Ama Chase görünmez hale gelincefilm,bir sürü görsel 'gag'la ve romantik bir ilışkiyle bezenmiş, sonsuz bir kovalamacaya dönüşüyor. Amaç güldürmekse eğer, başanlı da. Gerçi aksiyon sahnelen bir paranoya ve tehdit atmoseferi yaratıyor, ama Carpenter kahramanı Nick'in çaresizliğini ve duygu- lannı derinlemesine incelememeyi tercih etmiş. Sonuç olarak ortaya da kusurlan olan hafif bir komedi çıkmış. Gene de izlene- bilir. Carpenter hayranlan, bu yıl sinema- larda oynayan komedisiz korku filmi "Çıl- gınlığın Öte$inde"yi görünce, ona kavuş- tuk diye sevmmışlerdir. TRT 1 23.05\ 'Erol Evgin Show' Tek konuk AksuTV Servisi - Erol Evgin "ın hazırladığı şov programında, bu akşam tek konuk yer alacak: Sezen Aksu. Uzun yıllar boyunca hem meslektaş hem de arkadaş olan ikili, program boyunca yapacaklan söyleşiyi birlikte ya da ayn ayn seslendirecekleri parçalarla "süsleyecek". Sezen Aksu aynca, söyleşinin "muzipliği"nin vurgulanacağı bölümde, bir sahne programı için hazırlamış olduğu "Binali'nin Karısı" tiplemesini canlandıracak. Program ilk olarak Erol Evgin'in seslendireceği bir Sezen Aksu bestesi ile açılacak: "Kara Gözlerinden Yas". Bu parçanm hemen ardından Aksu "Kaybolan Yıllar", "Sen Ağlama" ve "tkinci Bahar" adh parçalannı söyleyecek. Program, Evgin'in "Seçilmiş Hayatlar" parçasıyla sürecek. İki sanatçının birlikte seslendirecekleri "Biz Daha Ölmedik'i, Aksu'nun "Işık Doğudan Yükselir" adlı yeni kasetinden, Karadenizli bir kadının duygulanm anlattığı "Ben Annemi Isterim" adlı parçası izleyecek. "Erol Evgin Show", iki ses sanatçısınm birlikte seslendirecekleri "Ege Türküsü" ve "Dert Faslı" adlı parçalar ile sona erecek. ShowTV I2.oo\ Young'dan duygular üzerine Belgeselciden dram TV Servisi - "Amadeus"taki Mozart rolüyle Oscar'a aday gös- tenlen Hulce ve ilk filmi "Somet- hing VVild" ile dikkati çeken Ray Liotta, kardeş sevgisi üzerine kuru- lu bu duygusal filmde eşleşmişler. Eugene 'Gino' Luciano ile Do- minick 'Nıcky' Luciano, 26 yaşın- da erkek kardeşler. Pittsburgh'da, daha çok işçilerin bulunduğu bir semtte oturuyorlar. Gino birtıp öğ- rencisi. lyi kalpli, ama bıraz zekâ özürlü. Hulce da bir çöp kamyonun- da çalışarak kardeşinin okumasına yardımcı oluyor. Anne ve babalan öldüğü için, iki kardeşin özel bir ılişkilen var. Hulce, ailenin ekme- ğıni kazanan kişi; Liotta da koruyu- cusu. Bu denge, Gino'nun önüne seçkin bir Stanford programına ka- tılma imkânı çıktığı zaman hayli sarsılıyor. Çünkü Gino, bu teklifi kabul ederse, iki kardeş iki yıl ayn kalacak. Dominick and Eugene / Yönetmen: Robert Young' Oyuncular: Ray Liotta, Tom Hulce, Jamie Lee Curtis, Robert Levine, Todd GrafT, Bill Cobbs ' 1988 ABD yapımı, 111 dakika. "Sevgili Kardeşim" hikâyesıne bakılacak olursa, bır melodram. Za- yıf anlannda öyle de zaten. Ama, mesleğe bır belgeselci olarak başla- yan yönetmen Young, aslında se- yircilerine gözyaşı döktürmekten çok, insan vakan üzerine bir film yapmak istemiş. Filmin büyük böl- münde bunu basanyor da. Duygu- lan dizginlediği anlarda, "Sevgili Kardeşim", etkileyici ve samimi bir film oluyor. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN Tüpkiye'ye nasıl bakılıyor? Yıllardan beri usumuzu kurcalayan bir soru var- dır: Dünya, Türkiye'ye nasıl bakıyor? Bu soruyu sormamızın nedeni basit. Dünyanın Türkiye'ye kötü baktığını biliyoruz. Ama yine de "Dünya, Türkiye'ye nasıl bakıyor?" diye sorarak dün- yanın Türkiye'ye kötü bakmasını karşılamaya çalı- şıyoruz. Asıl soru ise şu: Dünya neden Türkiye'ye kötü ba- kıyor? Bu soruyu soran yok. Dünyanın Türkiye'ye neden kötü baktığını araştırıp öğrenebilsek, belki dünyanın Türkiye'ye iyi bakmasını sağlamak için de bir şeyler yapmayı becerebiliriz. Geçenlerde televizyonda ko- nuşan ve yurtdışında çalışan bir gazetecimiz, "Şu kadaryıldır Türkiye dışındayım. 12 Eylül 1980 de da- hil hiç dünyanın Türkiye 'ye bugünkü kadarkötü bak- tığını anımsamıyomm" gibi bir şeyler söyledi. Dünya, Türkiye'de bir türlü düzelmeyen insan hak- lanndan ötürü mü bize kötü bakıyor? Yoksa kendi- ni bilmez bir bakanın kalkıp Avrupalı pariarnenter ba- yanlara "orospu" demesinden ötürü mü? Konu bu denli dar kapsamlı olamaz. Gerçi özellikle insan hak- ları alanında dar kapsamlı değil, çok geniş açılı bir sorunu var Türkiye'nin. Ne var ki dünyanın Türki- ye'ye kötü bakması da yeni değil. Yüzyıllar boyun- ca tarihe, çeşitlı ülkelerin yazınına, anılara, yorum- lara, görüşîere ve düşüncelere geçmiş olumsuzluk- ları Türkiye ve Türkiye'den önce Osmanlılar taşıyıp durdular. Oysa Türkiye'ye ve daha önce Osmanlı- lara olumsuz açıdan bakan ülkelerin tarihinde ve bugününde de aynı olumsuzluklar yok değil. O za- man neden salt Türkiye okkanın altına gidiyor hep? Kimine göre Türkler gereksiz yere şişinirfer. Kimi- ne göre kusurlannı ortadan kaldıracaklan yerde, san- ki bu gibi kusurlara sahip değilmiş gibi hava basar- lar. Kimine göre Türklere kem gözle bakılmasının ne- deni aşırı saldırganlıklarıdır. Kimine göre tek başına din, nedenlerin başını çeker. Kimine göre neden, Türklerin kendi kusurlannın üstünü örtmeye aşın ça- ba göstermeleridir. Başkaları ise daha değişik nedenler üzerinde dur- maktadır. Şiddete, erkeklik sevdasına, aymazlığafi- lan aşın düşkünlük gibi... Son yıllarda ise demokra- tikleşme savıyla ortaya çıkıp demokratikleşmenın yanından geçmeye bile çaba gösterilmemesi en bü- yük nedenlerden biri olarak ileri sürülmektedir. Aşı- n milliyetçilik ve aşırı tutuculuk, artık giderek hoşgö- rünün egemen olduğu toplumlardanTürkiye'yi uzak- laştınyor. Oysa aynı olumsuzluklara, Türkiye'nin gösterme- lik çabalarla parçası olmaya çalıştığı Batı'da da rast- lanıyor. Ama bu olumsuzlukların önüne Batı sağlam yaptınmlarla çıkıyor. Çeşitli acılar yaşayan Güney Af- rika bile kusurlannı ve sorunlarını aşmaya çalışarak yaralarını sarıyor. Ya biz? Dönüp dolaşıp bunalım- larımıza ayaklarımızı sarıp tökezlemekten ve ilkellik- lerin öne çıkmasından kendimızi kurtaramıyoruz. Tüm bunlara karşın içimızdeki ve elimizdeki olumlu özelliklerimize yer açmaya toplumumuzu saran ka- ranlık fırsat tanımıyor. Bu nedenle de tüm dünya sü- rekli olarak olumsuzluklarımızı görüyor, işliyor ve kullanıyor. Sonuçta da bizlen sevmiyor. Kendimizi tüm dünyaya sevdirmek zorunda deği- liz. Kendimızi sevdımnek için başvurulan gösterme- lik çabalar ise hiç işe yaramıyor. Neden mi? Bizler önce birbirimizi sevmiyoruz. Bir bunu öğ- rensek ve başarsak, dünya bizi başka gözlerle izle- yecek ve bizleri olduğumuz gibi ya da en azından kendileri gibi tüm sorunlarla beraber doğallıkla ka- bul edecek. Ama insanların birbirini sevmesini ba- şarması da o denli kolay değil... 1960-1986 Türk basını üzerine uygulamalı bir ça- lışma: Ahmet Oktay, "Toplumsal Değışme ve Basın", Bilim/Felsefe/Sanat Yayınlan, Ekim, 1987. TRT1 2l.oo\ Girod'nun 'Kadın Banker', 'Bankacı Kadın' gibi isimlerle gösterilmiş filmi bu kez 'Banker Kadın' adıyla Bir Schneider fıhni TV Servisi - Hırslı bır ış kadını, Fransız Frangı'nın değerini koruma- yı amaçladığını söyleyerek bankala- ra savaş açar. Tüm bankalann verdi- ği yüzde 1 'lik faiz oranına karşı yüz- de 8 faız önerince, bir süre için "iş yapar". Bunun için de sahibi oldu- ğu gazeteyi de kullanmaya başlar. Ancak' 'sistem'' olaylann önüne ge- çecek, Romy Schneider'in canlan- dırdığı Emma Eckhert, önce mahke- melik, sonra da hapislik olacaktır. Buna rağmen "bankacı kadın" tüm borçlannı ödemeye ant içer. Fransız sinemasınıh neredeyse ço- ğu usta oyuncusunu bir araya getiren bir yapım. 1944 doğumlu Fransız yönetmen Francis Girod'nun filmi, Fransız sinemasının bilinen tarzına yenilik getiren, özgün bakış açısını yansıtıyor. 1970'liyıllardaadmıdu- yurmaya başlayan genç kuşak yö- netmenin önemli filmleri arasmda "Cehennem Üçlüsü - Le Trio In- fernal", "Vahşi Belde - L'Etat Sa- uvage" var. La Banquiere' Yönetmen: Francis Girod / Oyuncular: Romy Schneider, Marie- France Pisier, Claude Brasseur, Jean-Claude Brialy, Jean Carmet, Jean-Louis Trintignant Girod'nun daha önce "Kadın Banker", "Bankacı Kadın" gibi isimleriyle ülkemızde de gösterilmiş olan filmi bu kez "Banker Ka- dın"adıyla TRT ekranına geliyor. Girod, bu filminde de başrolü, daha önce "Cehennem Üçlüsü - Le Trio Infernal"de birlikte çalıştığı Romy Schneider'e başrolü vermiş. Film, Schneider'in da, 1982'de, yüksek dozda ilaçla evinde ölü bulunmadan önce çevirdiği birkaç yapımdan biri olma özelliğini taşıyor. 'Banker Kadın', Romy Schneider'in 1982 yılındaki ölümünden önce çevirdiği birkaç yapımdan biri. at\ 15.4O\ Cumalı'nın 'Bir Sabah Gülerek' adlı romanından uyarlama Feıııinizm tutkusu ve cinsellik TURHAN GURKAN Yönetmen - Senaryo: Atıf Yılmaz / Yapıt: Necati Cumalı / Görüntü: Orhan Oğuz / Müzik: Atilla Özdemiroğlu / Oyuncular: Müjde Ar, Nur Sürer, Yılmaz Zafer / 1985, Mine Film yapımı. '85 Antalya Film Şenliği'nde Yılmaz en iyi film, Oğuz görüntü ödüllerini aldı. Dul bir kadının, aşkı ciddiye almayan serüvenci bir fotoğrafçıyla bir mevsimlik birlikteliğinin öyküsü. Necati Cumalı'nın "Bir Sabah Gülerek" oyunundan Atıf Yılmaz'ın uyarladığı "Dul Bir Kadın" filminde, kadının burjuva ve aydın çevre- lerde bile nasıl bir mal gibi sömürüldüğü, bir aşk üçgeni içinde anlatılıyor. Kadının feminizm tutkusunu özenle sergileyen, se- vişme sahnelerinin çok başanlı verildiği bu aşk ve cinsellik fantezisi, doğal aile dü- zeninden kopuk olumsuz kadın kahraman- lann sonunda erkekleri yaşamlanndan dış- lamalanyla tartışılır hale geliyor. 1985'te Antalya Film Şenliği'nde en iyi film, gö- rüntü (Oğuz) ödüllerini aldı. Hariciyeci eşi ölünce dul kalıp, kızı In- ci ile saygın bir yaşam süren Suna, deli- dolu, cinsellik taşan arkadaşı Gönül'ün antikacı dükkânında tanıştığı sanat fotoğ- rafçısı Ergun'a âşık olur. Basmakahp say- dığı evlilik kurallanna karşı olan vurdum- duymaz kadın avcısı Ergun, Suna'yı yü- züstü bırakır. Düş kınklığına uğrayan Su- na, yedi yıl sonra ilişki kurduğu patronun- dan aynlan arkadaşı Ayla'yı da yanına alarak gittiği Bodrum'da Ergun'la karşı- laşır. ShowTV 20.35 Zeki Okten'den Seyirlik yapım Yönetmen: Zeki Ökten / Senaryo: Sadık Şendil / Görüntü: Sertaç Karan / Oyuncular: Kemal Sunal, Meral Zeren, Bülent Kayabaş, Ali Şen, Ayfer Feray, Turgut Boralı, Adile Naşit, Elif Pektaş, İhsan Yüce / 1975, Ömek Film yapımı. TV Servisi- Yanında çalıştığı zengin köşk sahibinin fin- gırdek yeğeniyle evlenmek zorunda kalan salak bir bahçı- vanm öyküsü. "Şaşkın Damat", Zeki Ökten'in 1975'te Sadık Şendil'in senaryosundan çektıği, Kemal Sunal üze- rine kurulu eğlenceli bir aşk güldürüsü. lyi bir sinema dili oluşturan, özenle çekilmiş, ancak görüldükten sonra hıçbir iz bırakmadan sabun köpüğü gibi dağılıp giden dinlendiri- ci, vodvil türünde bir seyirhk. Zengin köşk sahibi Süleyman Bey'in yanında bahçıvan olarak çalışan Abdi, efendısinin uçan yeğeni Serpil'e sev- dalanır. Amcasının yanında uslu akıllı. hanım hanımcık görünen Serpil, kızlı erkekli partilerde çılgınca gönül eğ- lendirmektedir. Böyle bir partiye çağnlan Abdi'nin yüzü- ne pasta atılarak eğlence konusu yapıhr. Süleyman Bey, ye- ğenini, namuslu bulduğu Abdi ile evlendirmeye kalkar. Miras korkusuyla bu evliliğe boyun eğen Serpil, bahçıvan- la balayına Uludağ'a gider. Orada Serpil'in karşısına çıkıp zengin olarak tanıtan yakışıklı delikanlı Kadir, ortalığın kanşmasına neden olur.