04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdürlen lbrahim Vıldız (Sonunlu), Dinç Tayanc 0 Haber Merkezı Mudurii Hakan Kara 9 Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • lstıhbarat Valçın Çıkır • Yayın Kurulu Ühan Selçuk Ekonomı Bülent Kramlık • Radvo-TV Uygar Eranekttr (Başkan), Orhan Erinç, Oktay • K.iılturHandanŞenköken9Spor Abdölkadir V ûcelnun Kurtböke Özgen Acar. Hikmet • Vurt Haberlen. Mehmet Saraç • Makaleler Sami Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Karaüren • Çevırr S«yfertin Turtıan • Duzeltme Bafcv Dinç Tayanç, İbrahim Yıldız. Abdullab V azıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu Orhan BursaJı. Mustafa Balbav. Ankara Temsılcısı. Mustafa BaJbay • Haber Mudürü Doğan AkmAtatûrkBulvanNo 125, Kat:4.Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • fanır Temsılcısı: Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğhı, Inonü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel 3522550, Faks: 3522570 Müessese Mûdürü Erol Erkut • MEDVA C: • Yönetım Kunılu Koordınator Ahmrt KoruLsan • Başkanı-Genel Müdûr Gilbin Er- Muhasebe Bülent Yener#Idare duran • Koordınatör Reha Ijrt- Hüsevin Gürer 0 Işletme Önder m a o t Genel Mudûr Yardımcısı. ÇeUk • Btlgı-tşlem Nail Inal • Mine Akdıg • Halkla tlışkjlef Bılgısa>arSıstem.MürnvetÇOer MüdüriL Nnrten Beriuoy VlnolajraD ve Baun: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocagı Cad 39 41 Cajaloglu 34334 lst. PK 246 Islanbul Tel (0/212)512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 85 95 15HAZİRAN 1995 Imsak: 3.24 Güneş: 5.24 Öğle: 13.11 Ikindi: 17.09 Akşam 20.45 Yatsı: 22.36 MEDYACTei 5140753-51395 80-5i384«w>ı. Faks 5H8466 Sivil toplum dayamşması • Haber Merkezi- Türkiye'de Sivil Toplum Kuruluşlan Sempozyumu'nun ikincisi 23-24 haziran günlennde fTÜ Sosyal Tesısleri'nde gerçekleştirilecek. Doğal Hayatı Konıma Demeği, Tüketiciyi Konıma Demeği, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Kalkınma Vakfi, Tûrkiye Felsefe Kurumu ve Türkiye tnsan Haklan Vakü tarafından düzenlenen sempozyumun bu yılki konusu "Küçülen Dünyamızda Büyûyen Sivil Toplum- Sivil Toplum Kuruluşlan ve Yurtdışı llişkiler" olarak belirlenmiş. PPOf. DP. TanımH'ya ödül • BÜRSA (AA) - Uludağ Üniversıtesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeren Tanındı, "15. yüzyılda Türk Kitap Kaplan" adlı kitabıyla ttalya'da düzenlenen "Uluslararası Felici Feliciano Yanşması"nda ikinci oldu. 15. yüzyılda yaşamış Veronalı bilim adamı Felici Feliciano anısına düzenlenen yanşma, 1987'denberi yapılıyor. TUS'da AÜ birinci • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Tıpta uzmanlık sınavının (TUS) Nisan 1995 döneminde, Ankara Üniversıtesi Tıp Fakültesi 'nin birinci olduğu belirtıldi. Ankara Üniversitesı'nden yapılan yazılı açıklamada, üniversitenin sınavda 1503 kadronun 160'ını alarak yüzde 11.3 ile birinci, Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin ikinci, Istanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin de üçüncü sırada yer aldığı kaydedildi. Turizmde olumtaı geüşme • ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - Tunzm Bakanı trfan Gürpınar, Türkiye 'ye ilk 5 ayda 2 milyon 213 bin turist geldiğini belirterek turist sayısındaki artışın sevindirici olduğunu söyledi. Turizm Bakanlıgı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bu yılın ilk 5 ayında Türkiye'ye gelen toplam turist sayısmın geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 6.57 oranında artarak 2 milyon 213 bin 138'e ulaştığı kaydedildi. Uçakkazası • ANTALYA(AA)- Antalya'nın Manavgat ilçesi yakmlanndaki Manavgat çayı üzerine 4 kişilık bir deniz uçağının düştüğü bildirildı. Alınan bilgiye göre dün saat 13.00 sıralarmda gerçekleşen kaza sonrasında, uçakta bulunan iki pilotun sağ olarak lcurtulduğu belirtildi. Özel okuHar sınav sonuçları • İstanbui Haber Senisi - 1995 özel okullar sınav sonuçlan bugün açıklanacak. Sınav Yürütme Kurulu'nun yaptığı açıklamada, okullann taban puanlan 18 haziranda basm yoluyla açıklanacak. Sınav sonuç belgeleri 19 hazirandan ifibaren öğrencilerin sınava girdikleri okul müdürlüklerinden alınabilecek. Aynca öğrenciler, sonuçlan, bugün öğleden sonra Özel Boğaziçi Lisesi ve 286 17 83 no'lu telefonla öğrenebilecekler. Deniz otobiisleri yaz tartfesmde • tstanbul Haber Servisi- Istanbul deniz otobüsleri 16 hazirandan itibaren yaz tanfesine başlıyor. Kaldınlan hatlar Pendik- Bostancı-Kabataş-Karaköy, Bostancı-Eminönü ve Kadıköy- Karaköy seferleri. Yaz sezonuna ilave edilen hatlar şöyle: "Bostancı- Kabataş'tan Çınarcık'a, Bostancı-Yenikapı 'dan Esenköy'e, Bostancı- Yenikapı'dan Mudanya ve Armutlu'ya (30 hazirandan itibaren), Bostancı- Yenikapı 'dan Avşa- Marmara ve Erdek'e, Büyükada'dan Eminönü ve Kabataş'a seferler yapılacak." Devlet Bakanı Gökdemir'in 'Orospu değil, kahpe dedim' şeklindeki açıklaması, tepkilerin artmasına yol açtı: 'O söziT kullarınıası kendî terbiyesizliği •Devlet Bakanı Aysel Baykal, "Bu ifadenin bakan düzeyinde kullanılması utanç vericidir. Türk ya da yabancı kadınlara söylenmesi önemli değil. Bütün kadınlann, bütün dünya kadınlannın tepki göstereceği sözcükler bunlar" şeklinde konuştu. •Prof. Necla Arat "Bu olay uluslararası ilişkileri zedelemekten öte, ulusal boyutlarda kadmlarla ilgili çarpık ve çirkin bakış açısmı göstermektedir" dedi. BERATGÜNÇTKAN Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir'ın Avnjpalı üç kadın parlamenter için kullandığı "orospu" tanımına tepki- ler sürüyor. Bakan Ayvaz Gökde- mir'in bu tanımı, Başbaİcan Tansu Çfl- ler'le yaptıgı görüşmede, "Orospu de- ğil, kahpe dedim" sözleriyle değiştir- mesi tepkilerin artmasına yol açtı. Kadın ve aıleden sorumlu Devlet Bakanı Aysel Baykal, "Böyle bir ko- nuşmayı künseye yakışrıramıyorum. Bu ifadenin bakan düze>inde kullanıl- masına bütün dünya kadınlan tepki gösterecektir" dedi. Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, 4 Y önetmen Işü Ozgentürk Haziran seçimlerinden üç gün önce Kilis'te açık hava toplantısına katıl- mıştı. Bu toplantıda düşünce suçlan- na ve suçlulanna ilişkin bir konuşma yapan Bakan Gökdemir, "Avrupa'dan gelen bDmem neyin temsilcisi o_ hab- n için bunlan serbest bırakmayız" de- mıştı. Gökdemir'ın. Avrupa Parla- mentosu Başkanı Klaus Hansch ile parlamento üyelerı Pauline Green, Claudia Roth ve Catherine Lalumi- ere'yı hedef alan bu sözleri tepkilere yol açmış. kadın parlamenterlerbaka- nın kendilennden özür dılemesıni ıs- temışti. Önce böyle bir konuşma yap- tığını yalanlayan Bakan Gökdemir, daha sonra "milli hassasiyeti dile getir- Devk't Bakanı Aysel Baykal diğini" savunmuştu. Başbakan Tansu Çiller'in "Eğer söz konusu sözler sarfedilmişse" çekince- li özür mektubu da kadın parlamenter- leri yumuşatmamış, Bakan Gökdemir de örtülü bir şekilde özür dilemıştı. Bakan Gökdemir'in kadın parla- menterlere ilişkin tanımı, başta kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Ay- sal Baykal olmak üzere Türk kadınla- nnın da tepkilenne yol açtı. Önceleri cumhuriyet hükümetınm bir bakanı- nın böyle konuşmasına ihtımal ver- medığini söyleyen Bakan Aysel Bay- kal, olayın doğrulanması üzerine gö- riişlerini şöyle açıkladı: "Bu ifadenin bakan düzeyinde kullanılması utanç Profesör Necla Arat vericidir. Türk ya da yabancı kadınla- ra söylenmesi önemli değil. Bütün ka- dınlann, bütün dünya kadınlannın tepki göstereceği sözcükler bunlar. Toplum olarak hepimiz bu sözlerden sorumluvuz. Bu sö/cüklerin benün içinde bulunduğum Meclis'te de çok geniş, rahat kullanım alanı var. Üst dü- ze> karar mekani/malannda kadın- lann sayısınm artmasının bu üslubun değişmesine katJası oiacak." Çok çirkin sözler . Bakan Gökdemir'in sözlerinı, "çok çirkin'' bulduğunu anlatan Esin Afşar, "Bu sözleri hiçbir kültüre de sığdıra- mayız. Bu kendi kültürsüzlüğü, terbi- Sanatçı Esin Afşar yesizligı'' dedi. Yonetmen Işü Ozgen- türk ise Bakan Gökdemir'in sözleri- ne hiç şaşmadığını belirttiği açıkla- masında, "Çünkü bakanı esldden be- ri tamyorum. Komando Ayvaz'dı ön- celeri yine a\ nı adam konuştu. Hiçbir şe> değişmedi yanL İ'zücü olan da Tür- khe'de hiçbir seyin değişmemesL Tür- kiye, bu insanlann yönetimine layık değil. Sözciikleri demokrasi bilincinin orurmadığını gösterişor. Meclis'te o kottuklarda oturan büyük çoğunluk da bu sözleri kuUanabudi" diye ko- nuştu. Bakan Ayvaz'ın sözlerini "ilkel bir yaklaşım" olarak nitelendiren sine- ma sanatçısı Meral Orhonsay da gö- rüşlerini şöyle açıkladı: "Kimsenin kimseye 0 şekilde konuşmaya hakkı yok. Bunlann psikolojik teda>iden giç- meteri gerekiyor. Bir de o bakanın geç- mişine bakmah. Çocukluğunda kadın- laria ilgili bir sorunu olabilir." Sözlennı "Tipik, maço yaklaşım" diye tanımladığı Bakan Gökdemir'in tüm kadınlan potansiyel bir fahişe ola- rak gören bir eğilimi örneklendirdiği- ni vurgulayan Prof. Dr. Necla Arat, "Bakanın Avrupalı kadın parlamen- terier için kullandığı fahişeler sözcüğü- nü şiddetk kmryorum" dedi. Bakan Gökdemir ile onun yandaşı olduğu ideolojiyi benimseyenlerin kadınlann insan haklannı sürekli ihlal ettiğini de anımsatan Prof. Arat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buolay uluslararası ilişkileri zede- lemekten de öte, ulusal boyutlarda ka- dınlarla ilgiliçarpık veçirkin bakış açı- sınj göstermektedir. Ne yazık ki ülke- mizde, kühür düzeyleri tartışmaya ve fikir ürctmtyc uvgun obnayanlar kü- für üreterek bu komplekslerini gider- meye çauşryorlar. Bir siyaset adamı- nın, hele bir bakanın uluslararası skandala yol açan e>1eminin bazı çev- relercedesteklenmesini dahada bağıs- lanmaz buluyorum." Bakan Gökde- mir'in "Orospu değil kahpe dedim" sözlerini de değerlendiren Prof. Arat, "Ozrü kabahatinden büyük. Sözcük- lerin anlamına bakarsanız, son söyle- diği kelinıc ilk söylediğinin anlanıını da içerir. Orada da kadını aşağılamak vardır'' diye konuştu. Ermeni Patrikhanesi'nde 534. yıl kutlaması LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul'un tarihi Kum- kapı semtınde Şarapnel Sokak... Biraz yürüyorsu- nuz; sağ kolda taş bir avlu içinde, beyaza boyalı ah- şap bir bina... Burası Tür- kiye Ermenilen Patnkha- nesi... Önceki akşam bu ta- rihi binada, tarihi bir kut- lama töreni yapılıyor... Türkiye Ermenileri Patrik- hanesi'nin kuruluşunun 534. yıldönümü... Tören sırasında tanhi binanın yüksek tavanlı salonlannı dolduran Ermeni ağırlıklı konuklann duygulan, bu- nıkluk ve mutluluk kanşı- mı... Beyaza boyalı demir parmaklıklı kapıdan avlu- yagjriyoruz... Binanın ana giriş kapısı açık. Şarap rengi yol halılanyla kaplı ahşap merdivenlerden üst sofaya çıkıyoruz. Tam kar- şıdaîci duvarda iki tane bü- yük boy yağlıboya tablo dikkatleri çekiyor... Bun- lardan birisi, dünyaca ta- nınmış "deniz ressamı" Ermeni asıllı Rus Ayva- zovski'nın yapıtı. Tören salonunun kapısında Er- meni Patrik Vekili Mesrop Mutafyan, konuklan kar- şılıyor... Içeride kimler yok ki... Patrikhane'nin üst düzey yetküüeri... Istanbul'da ya- yımlanan iki Ermenice ga- zete, Marmara ve Jama- nak'ınyöneticileri... Istan- bul'daki kordiplomatiğin önde gelen isimleri... Bu arada ışadamı Üzeyir Ga- rih™ Patrikhane Basın Sözcüsü avukat Luiz Ba- kar'ın meslektaşlan... Türk ve yabancı gazetecı- ler... Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Azınlıklar Masası Müdürü Orhan Akar_. Vali Yardımcısı HaydarŞen» ÖncelikJe Türkiye Er- menilen Patriği Başpisko- pos Karekin 2'ye yöneli- yonız. Makam koltuğun- da oturmuş, kutlamalan kabul ediyor... Derken tö- ren başlıyor. Açılış konuş- masını Patrik Karekin ya- pıyor ve şu dostluk mesa- jını veriyor: Dostiuk mesajı "Patrikliğimizin Fatih Sultan Mehmet Han tara- fından kuruluşunun 534. yddönümünü sizlerle bera- ber kudamaktan çok mut- hıyum. Bu kutlamalar. bir araya gelip karşılıkh dost- hığumuzu ifade edebilme- miz için güzel bir vesile ol- maktadır. Büindiği gibi 1995 yıh, Kühür Bakanh- ğunızın öncrisiyie bütün dünyada Hoşgörü N ılı ola- rak kabul edilmistir. Bu münascbetie İstanbul ve Antarya'da yapılan ulusla- rarası hoşgörü kongreleri- ne Patrikhanemiz temsil- cileri de katılmışlardır. Sunduklan bildirilerde, bizErmenflerin, etniközel- likkrimizi korumakla bir- likte. aynı topraklan, ay nı ananeleri Müslüman kar- deşlerimizle tarih boyunca nasü pny laştığunızı vurgu- lamışlardır. Btrlik, bera- berük ve boşgörünün hü- künı süreceği bir ortam yaratmak için devlet bü- yüklerimizin göstermekte olduğu çabalara ben de du- alanmla kaûlıyonım. " Bu arada büfeye bir göz atıyo- ruz. Yıyeceklerin tamamı Sehna tskender yöneti- mınde, Patnkhane'nin Ka- dmlar Kolu üyelerince ha- zırlanmış. Akşam ilerliyor. Gitme zamanı geldi. Mer- divenlerden inerken Tür- kiye'de yaşayan Ermeni cemaati için, 534. yıldönü- münün bir dönüm noktası olmasını ve zorluklannın bitmesini dilıvoruz. Ispanya Balesi büyülüyor Kümır Senisi - "8. Uluslararası Yapı Kredi GençKk Festhali" kapsamında bu gece son gösterilerini sunacak olan İspanya Nasyonal Balesi, üç gecedir izleyenleri büyülüyor. Her gece Harbıye Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran bınlerce kışınin ayakta alkışladığı topluluk; İspanyol halkının tutkusunu. isyanını, aşkını ve yaşamlanna sınen şiıri en estetik biçimde sahneye aktanyor. Topluluk, iki bölümden oluşan gösterilerinde Endülüs insanının bütün özelliğini ritim, renkler, hareketler, sanat ve büyü ile anlatmayı başanyor. İspanyol folkloru, kültürü ve dansını klasik bale yorumu ile birleştırerek büyük başanlar elde eden topluluk, görkemji bir gösteri sunuyor Istanbullu sanatseverlere. Özellikle Jose Granero'nun 1987 yılında dansa uyarladığı "Bolero" koreografisiyle izleyenlen düşsel bir boyuta davet ediyor. Granero'nun koreografîsi. bugüne dek yapılan "Bolero" koreografilerinin sonuncusu olarak kabul ediliyor. 1978 yılında Ispanya Kültür Bakanlıgı Tiyatro ve Gösteri Sanatlan Merkezi tarafından kurulan topluluk, 1983 yılında Ispanya Klasik Bale Topluluğu ile bırleşti ve gösterileriyle olay yaratmayı başardı. 1987 yılında bir buçuk milyonun üzerinde insan; Rusya, Norveç, Italya, Fransa ve Amerika'da topluluğun olağanüstü göstenlerini izledi. Aynı yıl Ispanya Nasyonal Balesi, New York Metropolitan Operasrndaki gösterisi ile eleştirmenlerin "En İyi Yabancı Topluluk ve Gösteri" ödülünü aldı. Topluluk; Amerika.Tayvan, Japonya, Isveç, Lüksemburg, Arjantin, Şili. Avusturya, Portekiz, Meksıka ve Sicilya'da göz kamaştıran renkli koreografıleri, danslan. mükemmel teknikleri ve İspanyol ruhlan ile başan kazandı. (Fotograf: UĞURGÜN\'ÜZ) Muhtaç çocuklara yardım eK HÜLYATOPCU Aileler çocuklan için daima 'en iyisi'nı yapmak ister. Buna rağmen ülkemizde ve dünyada her yıl binlerce çocuk açlık, sal- gın hastalıklar ve savaşlar yüzünden yaşa- rna veda ediyor. Dünyaya 'merhaba' bile diyemeden yitip giden ya da eğitimsiz, kö- tü koşullarda büyüyen çocuklar, bizleri ka- ramsarlığa süriiklüyor. Çocuklara yardım için kurulan dernek- lerin sayısının her geçen gün bıraz daha artması ise yaşanan olumsuzluklan tersi- ne çevirme yolundaki umutlan arttınyor. Bu amaçla geçen günlerde kurulan 'Muh- taç Çocuklara Yardım Demeği'. tüm ço- cuklara maddi, manevi anlamda destek vermeyi hedefliyor. Derneğin kuruluş amacı. "Yardnna muhtaç çocuklann sağ- hk, sosyal, eğitim ile ilgili her türlü problem- lerinin çözfimüne katkıda bulunmak, top- lumumuzun geleceği olan çocuklan en iyi şekilde yetiştirerek daha huzuıiu, daha sağ- hkh, daha başardı insanlardan oluşan bir toplum yaratmaya katkıda bulunmak" şeklinde özetleniyor. Yaklaşık olarak 100 çocuğu koruması altına alan demek, eğitim giderleri, sağlık problemleri ile gıda ve giyim gereksinim- lerini karşılıyor. Demek Başkanı Hanife Doğan, böyle bir dernek kurma düşünce- sinin doğuşunu ve bugüne kadar yaşanan süreci şu şekilde anlatıyor: "Bizden önce kurulan bazı dernekler belirü kesimdeki çocuklarla ilgilenmeyi hedeflemiş. Örne- ğin sokak çocuklannın problemleri ele aunmış. Bu derneklerin çalışmalan da kuş- kusuz sevindirici. Biz bö>le bir sını rlandır- ma> a gitmediğimiz için çok farklı sorunla- n olan çocuklarla karşdaştık. Koruma al- tına aldığunız çocuklardan bazüan ekono- mik nedenleryüzünden beslenemiyor, oku- yamryor. Sınırhkavnak Her şeyden önce yeni bir dernek olma- nın sorunlanm >aşıyoruz. Maddi anlamda çocuklara yardım etmemizzor. çünkü kav - naklanmız sınırlı. Demeğinıiz farklı mes- lekgruplanndan 100 üveden oluşuyor. Biz ilgi alanlanmıza göre yardımlarda bulu- nuyonız. Ben hemşireyim, bir üyemiz dok- tor, bir diğeri konfeksiyoncu. Önümüzde- ki aylarda \edikuk 'de çocuklar için yatak- lı bir merkez kurmayı hedefiiyoruz. Çok büyük bir yer olmayacak, ama çocuklar orada i> i bir eğitim alacak, sağlık problem- leri çözülecek. Burası çocuklann problem- lerinin çözümleneceği yatakh bir yer ola- cak." Çalışmalannı önümüzdeki aylarda daha fazla yoğunlaştıracaklannı söyleyen Hanı- fe Doğan, daha fazla sayıda çocuğa yardım etmeyi hedeflediklerini belirtiyor. 'Çekişme, basının saygınlığına gölge düşürüyor' - Haber Merkezi- Demok- rasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olarak nitelendınlen medyanın, gücünü tarafsız- lık ilkesini göz ardı ederek kullandığı belirlendi. Med- yanın, ülkemizde tiraj ve iz- leme oranlannı arttırmak amacıyla zaman zaman sos- yal sorumluluk ilkesinden saptığı, tekelleşme eğilimine girdiğı ortaya çıktı. Basın yayın sektörünün altyapısı, Türkiye'de tekel- leşme eğilimi, medyada sos- yal sorumluluk ılkesi ve medyanın işlevleri konulan- nı incelemek amacıyla TÜ- GİAD (Türkiye Genç Işa- damlan Derneği) adına yü- rütülen "2000'B YıllaraDoğ- ru Türkije'nin Önde Gelen Sorunlanna Yaklaşımlar: X- Medya" konulu araştırma sonuçlandı. Araştırma Ci- han Ayan. Ufuk Yücelen ile Fîliz Yakar tarafından yapıl- dı. Rapor dört bölümden olu- şuyor. "MedyaGelişim Süre- ci'' başhklı ilk bölümde dün- yada ve Türkiye'de medya- nın gelişimi ele alınıyor. "Türkiye'de Medyamn Alt- yapısı" adlı ikinci bölümde, istatistiki verilerin de yardı- mıyla Türkiye'de medyanın fiziki. yasal ve fınansal alt- yapısı ve insan kaynaklan inceleniyor. Tekefleşme eğilimi Medyada tekelleşme eği- limi, sosyal sorumluluk il- kesi ve medyanın temel iş- levleri konusundaki geliş- melere yer verilen üçüncü bölümde de uluslararası kar- şılaştırmalar ve basın men- suplan tarafından doldunı- lan anketlerden elde edilen bulgulardan yararlanılıyor. _ Araştırmanın "Sonuç ve Önerifer" bölümünde ise son dönemlerde Türkiye'de medyanın kendine düşen so- rumluluklan yerine getirme- diği konusunda kaygılar oluştuğuna dikkat çekilerek eksik, kışı hak ve özgürlük- lennı göz ardı eden sansas- yonel haberlerin ve tarafsız- lık ilkesine aykın tutum ve davranışlann giderek arttığı vurgulanıyor. Aynca basın yayın kuruluşlan ve basın mensuplan arasında çıkan ya da çıkanlan çatışmalann düzeyinin toplumun kabul edemeyeceği boyutlara çık- tiğı belirtilerek "Türkmed- yası taranndan ısrarla sür- dürülen bu çeldşmelerin, ba- sın yayın kuruluşlaruun say- gmhğına gölge düşürdüğü açıktır" deniyor. Bölümde, sağhklı bir top- lum yapısı için gerekli un- surlardan bin olan çok sesli- liğin Türk toplumuna aşılan- masında medyanın öncü rol oynaması beklentileri dile getirilerek bu konudaki öne- riler şöyle sıralanıyor: - Türkiye'de demokratik çoksesHHğin yerieşebilmesi için medyanın, değişik fikir- lerin,görüşlerin bir araya ge- lip tartışu'dığı yapısını koru- ması gerekmektedir. - Dünyadakı gehşmeleri yakından takip eden, araştır- macı, sosyal sorumluluk il- kelerini benimsemiş ve çağ- daş bir çalışan kesimin yara- tılması çabalannın hızlandı- nlması, medyanın işlevleri- ni daha etkin bir biçimde ye- rine getirmesine katkıda bu- lunacaktır. - Basm yayın kuruluşlan- nuı gazeteciük. sinema ve te- levizyonla ilgili mesleklere gi- derek artan Ugiden yararian- ması ve bu alana yönelenleri olanaklar ölçüsünde üniver- sitelerle işbuüğine giderek kazanması, bu sektörün ge- leceği açısından önem taşunaktadır. 2 bin yılına dek tamamlanması planlanıyor Mııgla'ya olimpiyat köyü ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Türkiye'nin ilk olimpiyat köyünün teme- lı Muğla'da atıldı. Muğla'nın Gökova Kör- fezi ile ünlü Karabağlar Yaylası ve Yılanlı Dağı üç- geninde kurulacak köyün merkez komplekslerinin 2 bin yılına kadar tamamlana- rak Istanbul'da yapılması is- tenen 2004 Olimpiyatla- n'nın bır bölümüne talip olunacak. Muğla Valisi Dr. Lale Ay- taman'ın girişimleriyle Ital- ya'nın Napoli Oniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Umberto Siola'ya projesi çızdirilen Üçlü Olimpiyat Köyü, Muğla'nın doğal SİT alanlanndan Gö- kova Körfezı ve Karabağlar Yaylası ile Yılanlı Dağı üç- geninde kuruluyor. Teleferikle ulaşılacak olan ve "dağ sporian" için düşünülen Yılanlı Dağı'na •Olimpiyat köyü, Muğla'nın doğal SİT alanlanndan Gökova Körfezi ve Karabağlar Yaylası ile Yılanlı Dağı üçgeninde kuruluyor. karayoluyla 10 dakika, "su sporian" için düşünülen Gökova Körfezi' ne 20 daki- ka uzaklıkta bulunan ve olimpiyat köyünün merkezi olacak olan Karabağlar Yay- lası 'nda özel idare ile Muğ- laspor'un malı olan 59 bin metrekarelik arazi üzerinde alryapı çalışmalan başlatıl- dı. Italyan Prof. Umberto Si- ola tarafından fızibilitesi ve projesi ücretsiz olarak hazır- lanan ve "geleneksel Muğla mimarisi" özellıklerinı taşı- yan "Türkiye'nin ilk olim- piyat köyü" projesi ile ilgili bilgiler veren Muğla Valisi Dr. Lale Aytaman şunlan söyledi: "Prof. Umberto, 150 bin dolarhk fizibflite ve proje ça- hşmasından ücret almadığı gibi projenin uygulaması sı- rasında da yine ücretsiz da- ıuşmanhk yapmaya devam edecek. Türkiye'nin ilk ve tek kompleks olimpiyat kö- yünü ortaya çıkaracak olan bu projeyi özel idare bütçesi ile hayata geçirmemiz müm- kün değil. Ancak biz yine de özel idarenin 1996 yılı bütçe- sinden 13 milyar TL ödenek ayırarak, Karabaglar Yayla- sı'nda köyün merkezinin ya- pımına başladık. Merkezin 2 bin yılına yetişebilmesi için Gençlik ve Spor Bakanu- ğı'ndan destek isteyeceğiz. Yılanh'da dağ sporian, Gö- kova'da su sporian tesisleri için yap-işlet-devret modeü- ni düşünüyoruz. Bunun için özel girişimcilerden gelecek başvurulan değerlendir- meye hazınz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle