29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER hterstarve Apdıç'm cezasmı Yargıtay onadı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, feshedilen SHP tarafından 'jwtinin tüzelkişiliğine hakaret edildiği' gerekçesiyle özel televizyon kurulusu Interstar ve yorumcusu Engin Ardıç hakkında açılan davadaki 2 milyar liralık tazminat karannı onadı. İnterstar ve yorumcu Ardıç, yasal faizi ile birlikte toplam 3 milyar 170 milyon lira tazminat ödeyecek. Hakkârive Pervari'de PKK pususu • HaberMerkezi- HakkârTnin Şemdinli ilçesinde 7 er, Siirt'in Pervari ilçesinde de 2 köy korucusu teröristlerce pusuya düşürülerek şehit edildi. 7 konıcu yaralandı. Şemdinli'nin Nizartepe mevkiinde önceki gece operasyondan dönmekte olan askeri araç pusuya düşürüldü, 7 er şehit oldu. Olaydan sonra yapılan operasyonda iki terörist öldürüldü. Önceki sabah Pervari 'nin Ekindüzü Karakolu yakınlannda bir operasyondan dönen 9 köy korucusunu taşıyan minibüs, 'Deşta' mevkinde bir grup PKK'li tarafından pusuya düşürüldü. Açılan ateş sonucu 3 kişi öldü. Kutmangil için yurayuş • İsUnbul Haber Servisi - Yeni Günaydın ve Süper Tan gazetesi çalışanlan, her iki gazetenin bulunduğu merkez binanın önünden. Bekir Kutmangil'in öldürüldüğü sokaga giderek katil ve azmettirenlerin halen yakalanmamasını bugün düzenlenecek protesto yürüyüşüyle kınayacaklar. Öğrenci afffı Meclis .,,... giuıdeniinde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim kurumlanndan ilişiği kesilen öğrencilere iki sınav hakkı verilmesini öngören yasa önerisi, TBMM'nin öncelikli gündemine alındı. Komisyonlarda daha önce kabul edılen yasa önerisinin, fikir ve sanat eserleri yasa tasansı görüşmelerinin tamamlanmasınm ardından TBMM Genel Kurulu'nda ele ahnması kararlaştınldı. Necmioğlu, tutuMandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 6. Ceza Dairesi üyeleri Mustafa Aydın ve Mehmet Zekai Turan'a bir süre önce silahlı saldında bulunarak yaralayan emekli hâkim binbaşı Selahattin Necmioğlu, dün sevk edildiği nöbetçi sulh ceza mahkemesince tutuklandı. Dr. Çağlar Krçak öldü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazar, Dr. Çağlar Kırçak, tedavi gördüğü Ankara'da dûn akşam öldü. 27 Mayıs Milli Devrim Derneği'nin kurucusu ve ilk genel başkanı olan Kırçak'ın, sayısız makalesi yanında, "Meşrutiyetten Günümüze Gericilik (1876-1950)" ve Uğur Mumcu'ya armağan ettiği "Türkiye'de Gericilik (1950-1990)" adlı iki kitabı bulunuyor. Evli bir çocuk babası Kırçak'ın cenazesi perşembe günü Maltape Camii'nden kaldınlacak. RP'li belediye başkamm bastılar • ÇORLTvl(Cıunhuriyet) -Çorum'un Laçin ilçesi RP'li Belediye Başkanı Ahmet Karaca, Çorum'da gayrimeşru ılışkide bulunduğu öne sürûlen A.Ş. adlı kadının evinde polis tarafından basıldı. Başkan Karaca, polise verdiği ifadesinde suçlamalan reddederek "Malum eve, tanıdığım bir kadının annesinin elini öpmek için uğramıştım" dedi. enceciye ceza indirimi Yargıtay Ceza Genel Kurulu, işkence suçlusu Hasan Belek'e verilen cezanın 'olayda kişisel neden ve çıkan bulunmadığı' gerekçesiyle alt sınıra indirilmesine karar verdi ANKARA (ANKA)- Yargıtay Ceza Genel Kurulu, işkence yaptığı belgelenen sanığa ceza verilirken "işkenceyi kişisel neden ve çıkan için yapmadıgının" göz önüne alınmasmı ve cezanın yasada öngörülen alt sınırdan bçlirlenmesini istedi. Kurulun karan "İşkence kamu yaranna bir suç mıT sorusunu gündeme getirdi. Kurulun son karanyla gündemden düşmeyen işkence, en üst düzeyde bir kez daha belgelenirken. mahkemelere, işkencecilere verilecek cezada uygulanacak esaslar konusunda ışık tutuldu. Kararda ilk kez, iki ayn kişiye işkence yapılması halinde sanığa iki kez ceza verilebileceği de kabul edildi. Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi'nde görûlen bir dava nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu "işkence" konusunda ilginç görüşler bildirdi. Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi. hırsızlıkla suçlanan iki sanığa işkence yapmak suçundan Bolvadin Karakol Komutan Yardımcısı Hasan Betek'i yargılarken cezadaki alt sının • Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi, hırsızlıkla suçlanan iki sanığa işkence yapmak suçundan Bolvadin Karakol Komutan Yardımcısı Hasan Belek'i yargılarken cezadaki alt sının uygulamamış ve Belek'e toplam 5 yıl hapis cezası vermişti. uygulamamış ve Belek'e toplam 5 yıl hapis cezası vermişti. Karar, temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş ve "ceza alt sınınndan uzaklaşüdığT gerekçesiyle bozulmuştu. Karann bozulması üzerine dosya yeniden ilk mahkemeye geldi ve Bornova Ağır Ceza Mahkemesi, karannda direndi. Bunun üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelendi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, son karannda işkencecilere ceza verilirken "sanığın gençliginin, mesleki deneyimsizliğinin" dikkate ahnması gerektiğini vurguladı. Ceza Genel Kurulu, işkenceciye Ceza Yasasf ndaki en alt smınn uygulanması konusunda da şu görüşü bildirdi: "....görev yapmak, zanlıları bulmak amacıyla hareket etmiş, gençliği, meslekteki deneyimsizliği ve içinde bulunduğu ortam nedeniyle yüklenen suçu işlemiştir. Kişisel bir çıkan yoktur. Sanığın amacı suçun işlenmesindeki sebep ve saik ile sabıkasız olan sanığın sosyal durumu nazara alındığında dosya içeriğine uygun olmayan yazılı gerekçeyle cezanın tayininde alt sınırdan (yasada bir yıl) çok fazla uzaklaşılması yasaya aykındır." Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Hasan Belek'le ilgili karan kısmen bozdu. Sanığa işkence suçundan verilen cezada alt sınırdan uzaklaşılmasını bozma nedeni yapan kurul, sanığa iki kişiye işkence yaptığı için iki kez ceza verilmesini ise onayladı. Bu çerçevede iki yeni görüş oluşturan kurulun baglayıcı olan karanna göre Ceza Yasası uyannca iki kişiye işkence suçunu işlediğı kabul edilen sanığa cezanın alt sının bir yıl olarak düzenlendiği için en çok iki yıl hapis cezası verilebilecek. Yine Ceza Genel Kurulu'nun bu karan uyannca üç kişiye işkence yapan kişinin üç kez, dört kişiye işkence yapan kişinin de dört kez cezalandınlması gerekiyor. Varlığı. yokluğu ya da sistemli yapılıp yapılmadığı tartışılan işkence, bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bu karanyla belgelendi. Kararda şöyle denildi: "Sanık (Hasan Belek) bir hırsızlık suçunun sonışturulması sırasında yakalanan şahsın beyanı üzerine hırsızlık suçuna katıkuklan şüphesiyle karakoia getirilen kişileri şifahi sorgulannda suçu inkâr etmeleri üzerine copla dövmüş. Kalorifer dairesine indirip tekme tokat vurmuş, ertesi giin soyduktan sonra tazyikli su tutup su içine yaönp havlu ve hortumla dövmüş. mağduru vücudundaki yara izlerinin yok edilmesi için sıcak suya sokup tuzla ovdurmuş. güneşe çıkarmıştır." Türkiye Barolar Birliği, 23. Genel Kurul sonuç bildirisini yayımladı: Demokrasiye yargı engel COŞKUNYAMAN BALIKESİR - Türkiye Barolar Birliği'nin 23. Ola- ğan Genel Kurul Sonuç Bil- dırgesi'nde 1982 Anayasası başta olmak üzere 12 Eylül hukukunun kalıntılannın or- tadan kaldırılması istenerek "TBMM, siyasi partiler ve ülke yöneticüeri halkı umut- suzluğa itiyor" denildi. Bıl- dirgede, 12 Eylül ile altüst olan değer yargılannın. bu- gün de bazı kişilerce vurgun ve köşedönmecilikle tek de- ğer yargısı haline getirilmek istendiği kaydedildi. Ulusla- rarası antlaşmalann.dikkate alınmadıgının vurgulandığı sonuç bildirgesinde. yargının demokratikleşme yolunda atılacak önemli adıralara en- gel olduğu beliniidi. Bildirgede şu görüşlere y- er verildi: "12 EylüTûn üze- rinden 15 >il geçmesine kar- şın, başta insan haklanna te- meklen aykın bireyi dışlayan. kutsal devlet anlayışının öne çıkaran 1982 Anayasası ol- mak üzere, 12 Eylül hukuku kahntılaruu ortadan kakhra- rak demokratikleşme ve çağ- daslaşma doğrulrusunda ça- hşmalar yapması gereken de- mokrasimizin vazgeçilmez unsurlan olan TBMM. siya- si partilerimiz \« ülke yöneti- cileri, rurum ve davranışlan ile halkınuzı tam bir umut- suzluğa ve güvensizliğe it- mektedir. Cumhuriyetimi- zin ve demokrasimizin te- mel dayanakları olan insan haklan. laiklik ve hukukun üstünlüğü: TBMM'de bu- lunan bilim ve evrensel doğrular dışında sorunla- ra güya çözümler arayan- lar ile onlara ödün veren kimi lider ve milletvekiUe- rinin çağdışı davranışlan nedeniyle büyük bir tehdit ve tehlike altında bulun- maktadır. Hemen belirte- Irm ki bu duruma. ülkenin bütünlüğünün, laik hukuk düzeninin, hukukun üs- tünlüğü ve insan haklan- nın ödünsüz savunucusu; nereden gelirse gelsin ber türlü şiddet, ayrımcılık ve hukuk dışı davranışlann amansız düşmanı hukuk- çular asla müsade etmeye- cekler ve seyirci kalmaya- caklardır." Türkiye'de yaşa- nan çıkmazdan kurtulmanm tek yolunun eğitim ve adalet sorunlanna el atmak oldugu- nun vurgulandığı bildirgede. YÖK'ün kaldınlması isten- di. ÇtZMEDEN YUKARI/MUSA KART Koruculara "keUe" başına para ödeniyor. TÜRKfY&M BÜVUK &ÜCL.U AYO/A/L/K OUSUUUM.'.. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı-2 'Terörü teşvike Avrupa gibi ceza verelim' IŞIK KANSU ANKARA - Cuma na- mazı olayının teknik bir sorun olduğunu, bu neden- le teknik çözüm gerektiği- ni söyleyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit "la- ikJikten ödün vermemek lazun" dedi. Ecevit, Terör- le Mücadele Yasasrnın 8. rnaddesi konusunda ise "Önde gelen Avrupa Birli- ği ülkelerinden Fransa, At- manyayada Ingiltere'dete- rörü teşvike ne ceza uygu- lanıyorsa. biz de onu keli- mesi kelimesine kendi ya- samı/a aktarahm. O za- man dışandan gelen mü- fettişler ve gözlemciler, her- haldeeleştirecek bir şey bu- lamazlar" önerisinde bu- lundu. DSP Genel Başkanı Ecevit, laiklik, memura cu- ma izni, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi, anayasa değişikliği ve gümrük birliği konulann- da Cumhuriyet'e şu açıkla- malarda bulundu: - Bunun ardından ikindi namazı, iftar saafJeri gele- bilir. - Tabii, şöyle kaygılar var: Bu bir adımdır, bunun arkasından başka adımlar gelir. Bu kaygı bende de var. Biz, nerede durulması gerektiğini biliyoruz. - TBMM Genel Kuru- lu'nda vergi yasa tasansı görüşülürken cami yapıl- ması, hacca gidilmesi ha- linde vergi muafiycri öngö- rülmesine ilişkin öneriler kabul edildi. Bu gelişmele- ri nasıl değerlendiriyorsu- nuz? - Bu konuda da laiklik- ten ödün vermemek lazım. Zaten devlet, cami yapımı- na çok büyük kaynak ayı- nyor. Yeni vergi yasasında aslında devlet. başka açı- lardan da çok büyük gelir kaybma uğrayacak. Birçok tüketim maddelerinden vergi tamamen kaldınlıyor. Bir yandan devletin gelır kaynakIan arttınlmaya çalı- şılırken bir yandan da bile bile. "Avrupa Birligi böyle is- tiyor, böyle bekliyor" diye yeni bağışıklıkiar getiriyor. Bunların yaratacağı gelir boşluğunu, korkanm ki hü- kümet yine halka yük olarak birtakım temel gereksinme maddelerine zamlar getire- rek kapatmaya çalışacaktır. - Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8. maddesinin kaldınl- ması önerisi ile ilgili görüşle- riniz nelerdir? - Ben, en geniş düşünce özgürlüğünden yanayım. Ancak terörü teşvik, her ül- kede suçtur. Bunun tartışıl- ması bile doğru değil. Hatta bence, terörü teşvik eden, te- rörü yapandan daha çok so- rumludur. Çünkü, teröreyle- mini yapan kişi, kendi haya- tını da tehlikeye atıyor. Ama terörü teşvik eden kişi, ma- sa başında güvenlik içinde yazı yazıyor. Onun sorum- İuluğu, bence daha büyük- tür. Onun için benim, dışan- dan bu konuda "8. madde kaldınlmabdır" yollu baskı- lar karşısındaki önerim şu: Önde gelen Avrupa Birliği ülkelerinden üçünün her- hangi birinde, Fransa, Al- manya ya da Ingiltere'de te- rörü teşvike ne ceza uygula- nıyorsa, biz de onu kelimesi kelimesine kendi yasamıza aktarahm. O zaman dışan- dan gelen müfettişler ve göz- lemcıler. herhalde eleştire- cek bir şey bulamazlar. - Anavasa değişikliği TBMM'den geçebilecek mi? Komisyondan çıktı. Eğer, ANAP've DYP içinde RP ile işbırliğine kalkışan- lann sayısı fazla olmazsa, bu şekilde çıkar. - Koalisyon ortaklan ara- sında bir kan uyuşmazlığı var. Bu aşamada, bir erken seçim gözüküyor mu? - Yalnız koalisyon ortakla- n arasında değil. koalisyon ortaklannın kendi içlerinde de çatışmalar var. Aynca Başbakan ile Cumhurbaşka- nı ve TBMM Başkanı ara- sında çatıdaki kavga var. Bunlar, devletin işleyişini de olumsuz yönde etkiliyor. O- nun için bir erken seçim ge- rekli. Fakat, DYP ile CHP'nin şu sırada bir erken seçimi göze alabilmeleri de kolay görünmüyor. Ancak 1996 dan da umut keserlerse ekonomik bakımdan, o tak- dirde erken seçimi göze ala- bilirler. - Paıiamentonun bugünkü yaptsıvla gümrük biriiğine ilişkin düzenlemelerin TBMM'den çıkabileceğine inanıyor musunuz? - Bu konudaki yetki yasa- sına kesinlikle karşıyız An- cak çok teknik bazı konular- da yasa gücünde kararname yetkisi tanınabilir hüküme- te. Onun ötesinde hükümetin istediği ölçüde bir yetki ya- sası TBMM'yi bir yasama organı olmaktan çıkaracak. Yürütme erkine devredilmiş olacak. Buna iller ve ilçeler- le ilgili yetki yasası da ek- leniyor. Bunlara kesin karşı çıkacağız. BtTTİ Rahatedin Marmarâ hepLSİzin. \ POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Batmandan Tunceirye... Batman'da otobüs durağına bırakılan bomba, 8 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden oldu. Şimdi soruyoruz: "Bu plastik patlayıcıyı kimler koydu?" Yanıtının geleceğini sanmıyoruz... Barolar Birliği'nin Balıkesir'de yapılan 23. Genel Kurulu'nda konuşan Batman Barosu avukatlarından Av. Zeki Ekmen bakın ne diyor: "Güneydoğu'da terör olaylannın en yoğun biçim- de yaşandığı Batman 'da işkence ve insan haklan ih- lalleri en ağır biçimde sürüyor..." Hukuk devletinde, gözaltına alınan bir sanık suç- lu muamelesi görür mü? Av. Zeki Ekmen bu soruya 'evef' yanıtını verip ek- liyor: "Batman'daişkence, günlükyaşamımızınbirpar- çası oldu..." Av. Zeki Ekmen bir çarpıcı örnek de veriyor bu ara- da.. Diyor ki: "Bölgemizde hukuk işlemediği gibi, hak da arana- mamaktadır..." Ya korucular ne yapmaktadır Güneydoğu'da? Av. Zeki Ekmen'in iddialan insanı ister istemez et- kiliyor. Işte bir örnek: "Nedense 'Olağanüstü Hal'in uzatılacağı dönem- de faili meçhul cinayetler ve terör olaylan birden art- maktadır. Korucular denetimsizdir. Cinayet işleyen, soygun yapan, masum insanlan öldüren korucular vardır. Kelle başına para almaktadırlar..." CHP Tunceli milletvekilleri Kamer Genç ile Sinan Yerlikaya Birieşmiş Milletler'e (BM) başvuracakları- nı açıklamışlardı birara. Tunceli ANAP ll Başkanı, 30 köy muhtarıyla birlikte Ankara'ya gelip Mesırt Yıl- maz'la, ardından da Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin'le görüşmüşlerdi. Ne diyordu köy muhtarları: "Baskı altındayız, yaşamımız altüst oldu, bizi kur- tann..." Tunceli yöresinde onlarca yurrtaşımız kayıptı, kimi çobanlann mayın patlaması sonucu bacaklan kop- muştu... • • • Elimde Istanbul'dan postaya verilen bir mektup var... Şöyle başhyor mektup: "Ben Batman 'dayaşıyordum çocukluğumdan be- ri. Biz birzamanlar Batman'da çok mutluyduk. Son yıllarda, oralan kan gölüne çevrildi. Kaçıp üç ay ön- ce Istanbul'a geldik..." Mektubu yazan, "Adımı vermeyin" diyerek şöyle anlatıyor Batman'ı: "Güvenlik güçleri, yöneticiler, PKK terörüne karşı 'Hizbullah'/ destekledi. Yöneticiler PKK'yiyok ede- ceklerini sanıyordu. Birara PKKsindi, Hizbullah güç- lendi. Şimdi ise hem Hizbullah hem PKK güçlü, dev- letin otohtesi kalmadı. Eğer devlet Batman'da terö- rü önler, orada taraf olmazsa her şey bir haftada dü- zelir. Ben Kürt kökenli bir Türk vatandaşıyım. Devle- timi, milletimi, bayrağımı seviyorum; ama, şovenist değilim. Irkçılığa karşıyım. Laik cumhuriyetç ve At»; türk ilkelerine yürekten bağlıyım.Vurumu size arz ederim..." N DGM tutanaklarında Hizbullah'ın Güneydoğu'da- ki örgütlenişi, camileri örgütün karargâh merkezi ola- rak nasıl kullandığı yazıyor. Yine Hizbullah, Diyarba- kır'dan Batman'a dek her yerde görülüyor. Güneydoğu'da durum gerçekten vahim... Tütün satımında bile 'hile zinciri'; şeyh-ağa-koru- cubaşı-PKK-Hizbullah halkalarından oluşuyor, uyuş- turucu kaçakçılığı da aynı çizgide yürütülüyor... • • • Güneydoğu'da yaşanan insanlık dışı uygulama- lardan kaçınılmalıdır... Burada iki temel nokta var: Türk milliyetçiliği ve Kürt milliyetçiliği. Her ikisi de tehlikelidir ve Türkiye'nin tüm değerlerini altüst eder. Türkiye'nin sorunu, salt demokrasi ve insan hak- larından geçmez. 'Toplumsal örgütlenme' olmadan ne demokrasiden ne de insan haklarından söz edi- lir. Bugün Türkiye'de şeriatçı ve ırkçı örgütlenme gi- derek ivme kazanırken demokratlar, yurtseverler, Atatürkçüler ve solcular bu gelişmeyi salt seyret- mektedirler. Şeriatçı ve ırkçı gösteriler artık stadyumlara (Kon- ya'da oynanan Eskişehirspor-Erzurumspor maçı) taşmıştır. Sokaklarda aynı gösteriler yer almıştır. Sa- vaş kışkırtıcıları 'Fetih günleri'ni bahane ederek Aya- sofya Müzesi önüne yığılmışlardır. Diyorlar ki: "Kürtlere özgürlük..." Özgürlük salt Kürtler için değil, emekçi yığınlarla birlikte tüm ulusumuz içindir... Elbet Güneydoğu'da yaşananlan biliyoruz. Onlar ülkemizin acı gerçekleridir. Çözüm yolu da demok- rasidir. Sadece bir kesime değil!.. Suç ben-de se-ve| gi -bi - gel be-ni m ol-da r ra r hat e-de-yim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle