Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MAYIS 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
hterstarve
Apdıç'm cezasmı
Yargıtay onadı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi,
feshedilen SHP tarafından
'jwtinin tüzelkişiliğine
hakaret edildiği'
gerekçesiyle özel
televizyon kurulusu
Interstar ve yorumcusu
Engin Ardıç hakkında
açılan davadaki 2 milyar
liralık tazminat karannı
onadı. İnterstar ve
yorumcu Ardıç, yasal faizi
ile birlikte toplam 3 milyar
170 milyon lira tazminat
ödeyecek.
Hakkârive
Pervari'de PKK
pususu
• HaberMerkezi-
HakkârTnin Şemdinli
ilçesinde 7 er, Siirt'in
Pervari ilçesinde de 2 köy
korucusu teröristlerce
pusuya düşürülerek şehit
edildi. 7 konıcu yaralandı.
Şemdinli'nin Nizartepe
mevkiinde önceki gece
operasyondan dönmekte
olan askeri araç pusuya
düşürüldü, 7 er şehit oldu.
Olaydan sonra yapılan
operasyonda iki terörist
öldürüldü. Önceki sabah
Pervari 'nin Ekindüzü
Karakolu yakınlannda bir
operasyondan dönen 9
köy korucusunu taşıyan
minibüs, 'Deşta'
mevkinde bir grup PKK'li
tarafından pusuya
düşürüldü. Açılan ateş
sonucu 3 kişi öldü.
Kutmangil için
yurayuş
• İsUnbul Haber Servisi -
Yeni Günaydın ve Süper
Tan gazetesi çalışanlan,
her iki gazetenin
bulunduğu merkez binanın
önünden. Bekir
Kutmangil'in öldürüldüğü
sokaga giderek katil ve
azmettirenlerin halen
yakalanmamasını bugün
düzenlenecek protesto
yürüyüşüyle kınayacaklar.
Öğrenci afffı
Meclis .,,...
giuıdeniinde
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yükseköğretim
kurumlanndan ilişiği
kesilen öğrencilere iki
sınav hakkı verilmesini
öngören yasa önerisi,
TBMM'nin öncelikli
gündemine alındı.
Komisyonlarda daha önce
kabul edılen yasa
önerisinin, fikir ve sanat
eserleri yasa tasansı
görüşmelerinin
tamamlanmasınm
ardından TBMM Genel
Kurulu'nda ele ahnması
kararlaştınldı.
Necmioğlu,
tutuMandı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 6. Ceza Dairesi
üyeleri Mustafa Aydın ve
Mehmet Zekai Turan'a bir
süre önce silahlı saldında
bulunarak yaralayan
emekli hâkim binbaşı
Selahattin Necmioğlu, dün
sevk edildiği nöbetçi sulh
ceza mahkemesince
tutuklandı.
Dr. Çağlar
Krçak öldü
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yazar, Dr. Çağlar Kırçak,
tedavi gördüğü Ankara'da
dûn akşam öldü. 27 Mayıs
Milli Devrim Derneği'nin
kurucusu ve ilk genel
başkanı olan Kırçak'ın,
sayısız makalesi yanında,
"Meşrutiyetten Günümüze
Gericilik (1876-1950)" ve
Uğur Mumcu'ya armağan
ettiği "Türkiye'de
Gericilik (1950-1990)"
adlı iki kitabı bulunuyor.
Evli bir çocuk babası
Kırçak'ın cenazesi
perşembe günü Maltape
Camii'nden kaldınlacak.
RP'li belediye
başkamm
bastılar
• ÇORLTvl(Cıunhuriyet)
-Çorum'un Laçin ilçesi
RP'li Belediye Başkanı
Ahmet Karaca, Çorum'da
gayrimeşru ılışkide
bulunduğu öne sürûlen
A.Ş. adlı kadının evinde
polis tarafından basıldı.
Başkan Karaca, polise
verdiği ifadesinde
suçlamalan reddederek
"Malum eve, tanıdığım bir
kadının annesinin elini
öpmek için uğramıştım"
dedi.
enceciye ceza indirimi
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, işkence suçlusu Hasan Belek'e verilen cezanın 'olayda
kişisel neden ve çıkan bulunmadığı' gerekçesiyle alt sınıra indirilmesine karar verdi
ANKARA (ANKA)- Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, işkence yaptığı
belgelenen sanığa ceza verilirken
"işkenceyi kişisel neden ve çıkan için
yapmadıgının" göz önüne alınmasmı ve
cezanın yasada öngörülen alt sınırdan
bçlirlenmesini istedi. Kurulun karan
"İşkence kamu yaranna bir suç mıT
sorusunu gündeme getirdi. Kurulun son
karanyla gündemden düşmeyen işkence,
en üst düzeyde bir kez daha
belgelenirken. mahkemelere,
işkencecilere verilecek cezada
uygulanacak esaslar konusunda ışık
tutuldu. Kararda ilk kez, iki ayn kişiye
işkence yapılması halinde sanığa iki kez
ceza verilebileceği de kabul edildi.
Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görûlen bir dava nedeniyle
Yargıtay Ceza Genel Kurulu "işkence"
konusunda ilginç görüşler bildirdi.
Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi.
hırsızlıkla suçlanan iki sanığa işkence
yapmak suçundan Bolvadin Karakol
Komutan Yardımcısı Hasan Betek'i
yargılarken cezadaki alt sının
• Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi, hırsızlıkla suçlanan iki sanığa
işkence yapmak suçundan Bolvadin Karakol Komutan Yardımcısı
Hasan Belek'i yargılarken cezadaki alt sının uygulamamış ve
Belek'e toplam 5 yıl hapis cezası vermişti.
uygulamamış ve Belek'e toplam 5 yıl
hapis cezası vermişti. Karar, temyiz
edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi
tarafından incelenmiş ve "ceza alt
sınınndan uzaklaşüdığT gerekçesiyle
bozulmuştu. Karann bozulması üzerine
dosya yeniden ilk mahkemeye geldi ve
Bornova Ağır Ceza Mahkemesi,
karannda direndi. Bunun üzerine dosya
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından
incelendi. Yargıtay Ceza
Genel Kurulu, son karannda
işkencecilere ceza verilirken "sanığın
gençliginin, mesleki deneyimsizliğinin"
dikkate ahnması gerektiğini vurguladı.
Ceza Genel Kurulu, işkenceciye Ceza
Yasasf ndaki en alt smınn uygulanması
konusunda da şu görüşü bildirdi:
"....görev yapmak, zanlıları bulmak
amacıyla hareket etmiş, gençliği,
meslekteki deneyimsizliği ve içinde
bulunduğu ortam nedeniyle yüklenen
suçu işlemiştir. Kişisel bir çıkan
yoktur. Sanığın amacı suçun
işlenmesindeki sebep ve saik ile
sabıkasız olan sanığın sosyal durumu
nazara alındığında dosya içeriğine
uygun olmayan yazılı gerekçeyle
cezanın tayininde alt sınırdan (yasada
bir yıl) çok fazla uzaklaşılması yasaya
aykındır." Yargıtay Ceza Genel Kurulu,
Hasan Belek'le ilgili karan kısmen
bozdu. Sanığa işkence suçundan verilen
cezada alt sınırdan uzaklaşılmasını
bozma nedeni yapan kurul, sanığa iki
kişiye işkence yaptığı için iki kez ceza
verilmesini ise onayladı.
Bu çerçevede iki yeni görüş
oluşturan kurulun baglayıcı olan karanna
göre Ceza Yasası uyannca iki kişiye
işkence suçunu işlediğı kabul edilen
sanığa cezanın alt sının bir yıl olarak
düzenlendiği için en çok iki yıl hapis
cezası verilebilecek.
Yine Ceza Genel Kurulu'nun bu karan
uyannca üç kişiye işkence yapan kişinin
üç kez, dört kişiye işkence yapan kişinin
de dört kez cezalandınlması gerekiyor.
Varlığı. yokluğu ya da sistemli yapılıp
yapılmadığı tartışılan işkence, bu kez
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bu
karanyla belgelendi. Kararda şöyle
denildi: "Sanık (Hasan Belek) bir
hırsızlık suçunun sonışturulması
sırasında yakalanan şahsın beyanı
üzerine hırsızlık suçuna katıkuklan
şüphesiyle karakoia getirilen kişileri
şifahi sorgulannda suçu inkâr etmeleri
üzerine copla dövmüş. Kalorifer
dairesine indirip tekme tokat vurmuş,
ertesi giin soyduktan sonra tazyikli su
tutup su içine yaönp havlu ve hortumla
dövmüş. mağduru vücudundaki yara
izlerinin yok edilmesi için sıcak suya
sokup tuzla ovdurmuş. güneşe
çıkarmıştır."
Türkiye Barolar Birliği, 23. Genel
Kurul sonuç bildirisini yayımladı:
Demokrasiye
yargı engel
COŞKUNYAMAN
BALIKESİR - Türkiye
Barolar Birliği'nin 23. Ola-
ğan Genel Kurul Sonuç Bil-
dırgesi'nde 1982 Anayasası
başta olmak üzere 12 Eylül
hukukunun kalıntılannın or-
tadan kaldırılması istenerek
"TBMM, siyasi partiler ve
ülke yöneticüeri halkı umut-
suzluğa itiyor" denildi. Bıl-
dirgede, 12 Eylül ile altüst
olan değer yargılannın. bu-
gün de bazı kişilerce vurgun
ve köşedönmecilikle tek de-
ğer yargısı haline getirilmek
istendiği kaydedildi. Ulusla-
rarası antlaşmalann.dikkate
alınmadıgının vurgulandığı
sonuç bildirgesinde. yargının
demokratikleşme yolunda
atılacak önemli adıralara en-
gel olduğu beliniidi.
Bildirgede şu görüşlere y-
er verildi: "12 EylüTûn üze-
rinden 15 >il geçmesine kar-
şın, başta insan haklanna te-
meklen aykın bireyi dışlayan.
kutsal devlet anlayışının öne
çıkaran 1982 Anayasası ol-
mak üzere, 12 Eylül hukuku
kahntılaruu ortadan kakhra-
rak demokratikleşme ve çağ-
daslaşma doğrulrusunda ça-
hşmalar yapması gereken de-
mokrasimizin vazgeçilmez
unsurlan olan TBMM. siya-
si partilerimiz \« ülke yöneti-
cileri, rurum ve davranışlan
ile halkınuzı tam bir umut-
suzluğa ve güvensizliğe it-
mektedir. Cumhuriyetimi-
zin ve demokrasimizin te-
mel dayanakları olan insan
haklan. laiklik ve hukukun
üstünlüğü: TBMM'de bu-
lunan bilim ve evrensel
doğrular dışında sorunla-
ra güya çözümler arayan-
lar ile onlara ödün veren
kimi lider ve milletvekiUe-
rinin çağdışı davranışlan
nedeniyle büyük bir tehdit
ve tehlike altında bulun-
maktadır. Hemen belirte-
Irm ki bu duruma. ülkenin
bütünlüğünün, laik hukuk
düzeninin, hukukun üs-
tünlüğü ve insan haklan-
nın ödünsüz savunucusu;
nereden gelirse gelsin ber
türlü şiddet, ayrımcılık ve
hukuk dışı davranışlann
amansız düşmanı hukuk-
çular asla müsade etmeye-
cekler ve seyirci kalmaya-
caklardır." Türkiye'de yaşa-
nan çıkmazdan kurtulmanm
tek yolunun eğitim ve adalet
sorunlanna el atmak oldugu-
nun vurgulandığı bildirgede.
YÖK'ün kaldınlması isten-
di.
ÇtZMEDEN YUKARI/MUSA KART
Koruculara "keUe" başına para ödeniyor.
TÜRKfY&M BÜVUK
&ÜCL.U
AYO/A/L/K
OUSUUUM.'..
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı-2
'Terörü teşvike Avrupa gibi ceza verelim'
IŞIK KANSU
ANKARA - Cuma na-
mazı olayının teknik bir
sorun olduğunu, bu neden-
le teknik çözüm gerektiği-
ni söyleyen DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit "la-
ikJikten ödün vermemek
lazun" dedi. Ecevit, Terör-
le Mücadele Yasasrnın 8.
rnaddesi konusunda ise
"Önde gelen Avrupa Birli-
ği ülkelerinden Fransa, At-
manyayada Ingiltere'dete-
rörü teşvike ne ceza uygu-
lanıyorsa. biz de onu keli-
mesi kelimesine kendi ya-
samı/a aktarahm. O za-
man dışandan gelen mü-
fettişler ve gözlemciler, her-
haldeeleştirecek bir şey bu-
lamazlar" önerisinde bu-
lundu.
DSP Genel Başkanı
Ecevit, laiklik, memura cu-
ma izni, Terörle Mücadele
Yasası'nın 8. maddesi,
anayasa değişikliği ve
gümrük birliği konulann-
da Cumhuriyet'e şu açıkla-
malarda bulundu:
- Bunun ardından ikindi
namazı, iftar saafJeri gele-
bilir.
- Tabii, şöyle kaygılar
var: Bu bir adımdır, bunun
arkasından başka adımlar
gelir. Bu kaygı bende de
var. Biz, nerede durulması
gerektiğini biliyoruz.
- TBMM Genel Kuru-
lu'nda vergi yasa tasansı
görüşülürken cami yapıl-
ması, hacca gidilmesi ha-
linde vergi muafiycri öngö-
rülmesine ilişkin öneriler
kabul edildi. Bu gelişmele-
ri nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?
- Bu konuda da laiklik-
ten ödün vermemek lazım.
Zaten devlet, cami yapımı-
na çok büyük kaynak ayı-
nyor. Yeni vergi yasasında
aslında devlet. başka açı-
lardan da çok büyük gelir
kaybma uğrayacak. Birçok
tüketim maddelerinden
vergi tamamen kaldınlıyor.
Bir yandan devletin gelır
kaynakIan arttınlmaya çalı-
şılırken bir yandan da bile
bile. "Avrupa Birligi böyle is-
tiyor, böyle bekliyor" diye
yeni bağışıklıkiar getiriyor.
Bunların yaratacağı gelir
boşluğunu, korkanm ki hü-
kümet yine halka yük olarak
birtakım temel gereksinme
maddelerine zamlar getire-
rek kapatmaya çalışacaktır.
- Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8. maddesinin kaldınl-
ması önerisi ile ilgili görüşle-
riniz nelerdir?
- Ben, en geniş düşünce
özgürlüğünden yanayım.
Ancak terörü teşvik, her ül-
kede suçtur. Bunun tartışıl-
ması bile doğru değil. Hatta
bence, terörü teşvik eden, te-
rörü yapandan daha çok so-
rumludur. Çünkü, teröreyle-
mini yapan kişi, kendi haya-
tını da tehlikeye atıyor. Ama
terörü teşvik eden kişi, ma-
sa başında güvenlik içinde
yazı yazıyor. Onun sorum-
İuluğu, bence daha büyük-
tür. Onun için benim, dışan-
dan bu konuda "8. madde
kaldınlmabdır" yollu baskı-
lar karşısındaki önerim şu:
Önde gelen Avrupa Birliği
ülkelerinden üçünün her-
hangi birinde, Fransa, Al-
manya ya da Ingiltere'de te-
rörü teşvike ne ceza uygula-
nıyorsa, biz de onu kelimesi
kelimesine kendi yasamıza
aktarahm. O zaman dışan-
dan gelen müfettişler ve göz-
lemcıler. herhalde eleştire-
cek bir şey bulamazlar.
- Anavasa değişikliği
TBMM'den geçebilecek mi?
Komisyondan çıktı.
Eğer, ANAP've DYP içinde
RP ile işbırliğine kalkışan-
lann sayısı fazla olmazsa, bu
şekilde çıkar.
- Koalisyon ortaklan ara-
sında bir kan uyuşmazlığı
var. Bu aşamada, bir erken
seçim gözüküyor mu?
- Yalnız koalisyon ortakla-
n arasında değil. koalisyon
ortaklannın kendi içlerinde
de çatışmalar var. Aynca
Başbakan ile Cumhurbaşka-
nı ve TBMM Başkanı ara-
sında çatıdaki kavga var.
Bunlar, devletin işleyişini de
olumsuz yönde etkiliyor. O-
nun için bir erken seçim ge-
rekli. Fakat, DYP ile
CHP'nin şu sırada bir erken
seçimi göze alabilmeleri de
kolay görünmüyor. Ancak
1996 dan da umut keserlerse
ekonomik bakımdan, o tak-
dirde erken seçimi göze ala-
bilirler.
- Paıiamentonun bugünkü
yaptsıvla gümrük biriiğine
ilişkin düzenlemelerin
TBMM'den çıkabileceğine
inanıyor musunuz?
- Bu konudaki yetki yasa-
sına kesinlikle karşıyız An-
cak çok teknik bazı konular-
da yasa gücünde kararname
yetkisi tanınabilir hüküme-
te. Onun ötesinde hükümetin
istediği ölçüde bir yetki ya-
sası TBMM'yi bir yasama
organı olmaktan çıkaracak.
Yürütme erkine devredilmiş
olacak. Buna iller ve ilçeler-
le ilgili yetki yasası da ek-
leniyor. Bunlara kesin karşı
çıkacağız.
BtTTİ
Rahatedin
Marmarâ
hepLSİzin. \
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Batmandan Tunceirye...
Batman'da otobüs durağına bırakılan bomba, 8
yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden oldu.
Şimdi soruyoruz:
"Bu plastik patlayıcıyı kimler koydu?"
Yanıtının geleceğini sanmıyoruz...
Barolar Birliği'nin Balıkesir'de yapılan 23. Genel
Kurulu'nda konuşan Batman Barosu avukatlarından
Av. Zeki Ekmen bakın ne diyor:
"Güneydoğu'da terör olaylannın en yoğun biçim-
de yaşandığı Batman 'da işkence ve insan haklan ih-
lalleri en ağır biçimde sürüyor..."
Hukuk devletinde, gözaltına alınan bir sanık suç-
lu muamelesi görür mü?
Av. Zeki Ekmen bu soruya 'evef' yanıtını verip ek-
liyor:
"Batman'daişkence, günlükyaşamımızınbirpar-
çası oldu..."
Av. Zeki Ekmen bir çarpıcı örnek de veriyor bu ara-
da..
Diyor ki:
"Bölgemizde hukuk işlemediği gibi, hak da arana-
mamaktadır..."
Ya korucular ne yapmaktadır Güneydoğu'da?
Av. Zeki Ekmen'in iddialan insanı ister istemez et-
kiliyor.
Işte bir örnek:
"Nedense 'Olağanüstü Hal'in uzatılacağı dönem-
de faili meçhul cinayetler ve terör olaylan birden art-
maktadır. Korucular denetimsizdir. Cinayet işleyen,
soygun yapan, masum insanlan öldüren korucular
vardır. Kelle başına para almaktadırlar..."
CHP Tunceli milletvekilleri Kamer Genç ile Sinan
Yerlikaya Birieşmiş Milletler'e (BM) başvuracakları-
nı açıklamışlardı birara. Tunceli ANAP ll Başkanı, 30
köy muhtarıyla birlikte Ankara'ya gelip Mesırt Yıl-
maz'la, ardından da Başbakan Yardımcısı Hikmet
Çetin'le görüşmüşlerdi.
Ne diyordu köy muhtarları:
"Baskı altındayız, yaşamımız altüst oldu, bizi kur-
tann..."
Tunceli yöresinde onlarca yurrtaşımız kayıptı, kimi
çobanlann mayın patlaması sonucu bacaklan kop-
muştu...
• • •
Elimde Istanbul'dan postaya verilen bir mektup
var...
Şöyle başhyor mektup:
"Ben Batman 'dayaşıyordum çocukluğumdan be-
ri. Biz birzamanlar Batman'da çok mutluyduk. Son
yıllarda, oralan kan gölüne çevrildi. Kaçıp üç ay ön-
ce Istanbul'a geldik..."
Mektubu yazan, "Adımı vermeyin" diyerek şöyle
anlatıyor Batman'ı:
"Güvenlik güçleri, yöneticiler, PKK terörüne karşı
'Hizbullah'/ destekledi. Yöneticiler PKK'yiyok ede-
ceklerini sanıyordu. Birara PKKsindi, Hizbullah güç-
lendi. Şimdi ise hem Hizbullah hem PKK güçlü, dev-
letin otohtesi kalmadı. Eğer devlet Batman'da terö-
rü önler, orada taraf olmazsa her şey bir haftada dü-
zelir. Ben Kürt kökenli bir Türk vatandaşıyım. Devle-
timi, milletimi, bayrağımı seviyorum; ama, şovenist
değilim. Irkçılığa karşıyım. Laik cumhuriyetç ve At»;
türk ilkelerine yürekten bağlıyım.Vurumu size arz
ederim..." N
DGM tutanaklarında Hizbullah'ın Güneydoğu'da-
ki örgütlenişi, camileri örgütün karargâh merkezi ola-
rak nasıl kullandığı yazıyor. Yine Hizbullah, Diyarba-
kır'dan Batman'a dek her yerde görülüyor.
Güneydoğu'da durum gerçekten vahim...
Tütün satımında bile 'hile zinciri'; şeyh-ağa-koru-
cubaşı-PKK-Hizbullah halkalarından oluşuyor, uyuş-
turucu kaçakçılığı da aynı çizgide yürütülüyor...
• • •
Güneydoğu'da yaşanan insanlık dışı uygulama-
lardan kaçınılmalıdır...
Burada iki temel nokta var:
Türk milliyetçiliği ve Kürt milliyetçiliği. Her ikisi de
tehlikelidir ve Türkiye'nin tüm değerlerini altüst
eder.
Türkiye'nin sorunu, salt demokrasi ve insan hak-
larından geçmez. 'Toplumsal örgütlenme' olmadan
ne demokrasiden ne de insan haklarından söz edi-
lir.
Bugün Türkiye'de şeriatçı ve ırkçı örgütlenme gi-
derek ivme kazanırken demokratlar, yurtseverler,
Atatürkçüler ve solcular bu gelişmeyi salt seyret-
mektedirler.
Şeriatçı ve ırkçı gösteriler artık stadyumlara (Kon-
ya'da oynanan Eskişehirspor-Erzurumspor maçı)
taşmıştır. Sokaklarda aynı gösteriler yer almıştır. Sa-
vaş kışkırtıcıları 'Fetih günleri'ni bahane ederek Aya-
sofya Müzesi önüne yığılmışlardır.
Diyorlar ki:
"Kürtlere özgürlük..."
Özgürlük salt Kürtler için değil, emekçi yığınlarla
birlikte tüm ulusumuz içindir...
Elbet Güneydoğu'da yaşananlan biliyoruz. Onlar
ülkemizin acı gerçekleridir. Çözüm yolu da demok-
rasidir.
Sadece bir kesime değil!..
Suç ben-de
se-ve| gi -bi -
gel be-ni m ol-da
r
ra
r
hat e-de-yim.