04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çiller'in en büyük hayali olan T'nin tahvil aracılığı ile satışına Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı yanaşmıyor T'nin satışı da koatisyonu böldüIŞIKKANSU ANKARA - Koalisyonun CHP kana- dında ekonomik konularla ilgilenen Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, Başbakan Tansu Çöfcr'in talimatı doğ- rultusunda hazırhklan siirdürülen PTT'nin T'sinin 'hisse senedine dönüştü- riilebilir tahvilter' aracılıgıyla satıltnası planına karşı çıktı. Kumbaracıbaşı, "PTT'nin T'si tahvil ile sanlamaz" dedi. PTT'nin T'si için hisse senedi satışı yerine tahvil yoluna ba$vurulmasını da eleştiren Kumbaracıbaşı. tahvil ile satı- şın olmayacağını dile getirerek şunlan söyledi: "Bizim çıkardığımız yasada yüzde 51'i devlette kalmak kaydıyla yûzde 49'a kadar hisse senedi saüşı im- kânı vardır. Tam bir özelleşme vok. Kıs- mi bir özellestirmedir. Onun için hisse senetleri satılacak. Hisse senetteri saüJ- madığı sürece özelleştirmeden söz edile- mez. Tahvil ise bir borçlanmadır. T'nin borçlanmasıdır. Satışı, özelleştirilmesi değildir. Tahvil ile olmaz o iş." • Koalisyonun CHP kanadında ekonomik konularla ilgilenen Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, Başbakan Tansu Çiller'in talimatı doğrultusunda hazırhklan siirdürülen PTT'nin T'sinin 'hisse senedine dönüştürülebilir tahvilller' aracılıgıyla satılması planına karşı çıktı. PTT'nin T'sinin tahvil ile satılamayacağını söyleyen Kumbaracıbaşı, "Tahvil bir borçlanmadır. T'nin borçlanmasıdır. Satışı, özelleştirilmesi değildir. Tahvil ile olmaz o iş" dedi. PTT'nin T'si olarak adlandınlan tele- komünikasyon hizmetlerinin yüzde 49'unun özelleştirilmesi için Dünya Bankası'ndan sağlanan 4 milyon dolar- lık krediyle danışman firma belirleme çalışmalan sürü>or. Danışman firmanın seçilmesinin ardından T'nin hisse de- ğerlerini belirleme çalışmalannın 7-8 ay sürecegini dikkate alan Çiller, 'acil sa- üş' için 'hisse senedine dönüştürülebilir tahvil* formülünü gündeme getirdi. Bu- na göre, ilk bölümünün haziran ayında uluslararası piyasalara sunulması öngö- riilen T tahvilleri ile Türk Telekomüni- kasyon AŞ borçlandırılacak. Alıcılara uluslararası faiz oranlan üzerinde faiz- ler verilerek cazip hale getınlecek tah- viller. hisse değerlerınin belirlenmesi- nin ardından T'nin hisse senetleri ile değiştinlecek. T'nin tahvil yolu ile borçlandınlması- na karşı çıkan Kumbaracıbaşı, enflasyo- nun da bir an önce dizginlenmesi gerek- tiğinı söyledi. Enflasyon artışı endişesi ile üretimin durdurulmamasi gerektığinı vurgulayan Kumbaracıbaşı. işsizliğin yaratacağı sorunların. durgunluk için enflasyon artışı anlamına gelen stagf- lasyonun getirecegi sıkıntıdan büyük olacağına dikkat çekti. Kumbaracıbaşı, yatırımların bir an önce yeniden arttınlması için çaba gös- terdiklerini belirterek ödenek kullandır- madaki gecikmelerin birçok şantiyenin kapanmasına neden olduğunu aktardı. Özellikle savunma sanayii ödemelenn- de gecıkme olduğuna dikkat çeken Kumbaracıbaşı, "Savunma sanayünde, özellikle Amerikalılarla ortak çalışmalar yapılryor. Bunlann teknokıjisi de bize ait değil. Amerikalılar, ödemelerdeki ak- sakhktan dola\ı bu işleri bırakma nok- tasına geldiler. Bu konunun üzerinde önemle durmak gerekiyor. Teknolojik açıdan geriye düşebiliriz. Özellikle zırhlı araçlarda bö>1e bir sıkıntı ile karşı kar- şıyayız. Bütiin bunlarda mutlaka açılım sağlanması gerekiyor'' dedi. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎNYILDIZOĞLU LONDRA Dünya ekonomisi üzerinde kara bulutlarAcemi silahşör aceleyle silahını kılıtında ateş- leyip kendi ayağını vururmuş. Amerika, Japon- ya'ya karşı cezalandırıcı gümrük tarifelerini, Dünya Tıcaret Örgütü'nün (WTO) karannı bekle- meden açıklayarak kendi kendini bir kere değil iki defa ayağından vurdu. Birincisinde WTO'nun, dolayısıyla global ticaretin çok taraflı ticaret anlaşmaları ile serbestleştirilmesinin, ikincisinde de ABD ile Japonya arasındaki böl- gesel politik ilişkilerin geleceğini tehlikeye attı. "Soğuk savaş bitti böyle oldu" ABD'nın sadece Japonya'ya değil Avrupa'ya karşı bir sertleşmeyi ifade eden bu yeni tutumu- nu nayata geçirmekle görevli Micky Kantor'un "1950'ler ve 1960'larda pazarlanmızı diğer ül- kelere açarken, Japonya'nm korunmuş pazarla- ra sahip olmasına izin verebilirdik. O zaman so- ğuk savaş vardı ve bu, doğru politika idi. Artık bu politikayı sürdüremeyiz. Biz dünya ekonomi- sinin %40'ını oluşturuyorduk, şimdi %20'sini oluşturuyoruz" (International Herald Tribune, 19/05/1995) sözleri oldukça aydınlatıcı. Evvelki hafta Almanya'yı enerji pazannı kapalı tutmakla eleştirip "Bonn'da şok yaratan" (Business We- ek 15/05/1995) ABD dış ticaret müsteşarı Jeff- rey E Garten, Kantor'un sözlerini, "Soğuk sa- vaştan sonra ABD, Japonya ve Avrupa ege- menlik için yarışıyor... Kabul etmemiz gerekir ki gerçek hayatta, Japonya'nm kartel tipi otomo- tiv sanayii de dahıl olmak üzere, birçok konu vardır ki çok taraflı ticaret anlaşmaları bunlaria baş etmek için yetehnce teçhiz edilmiş değil- lerdir" (Wall Street Journal (15/05/1995) şeklin- deki sözleri, değişikliği daha da iyi açıkhyor. 1987'den bu yana, bir taraftan GATT Uruguay anlaşması çerçevesinde uluslararası ticareti "serbestleştirmek" için çabalayan ABD, diğer taraftan tek taraflı olarak Avrupa ve Japonya'ya Mkkey Kantor dûzenlediği basın toplanösında Ja- ponya'ya savaş bayrağını açû. karşı kommacılık uy- gulamalarını arttırdı. 1987de Japon- ya'dan gelen yan ilet- kenlere ek ithalat ver- gileri koyan ABD, da- ha sonra 10 Mart 1993'te çelik sanayii "uzun ürünler" ithala- tına, Japonya, Al- manya ve Fransa'ya karşı, %98 ek güm- rük vergileri koydu. ABD bu korumayı 30 Temmuz 1993'te bu sefer Güney Kore'yi de etkileyecek şekil- de genişletti. ABD çelik sanayii yarı-mamul ithal edip bunlan işle- yip iç pazarda satmaya başladılar. (Le Monde 18/05/1995) ABD korumacılıkta bir adım daha ileri giderek Japonya'ya, "Ya benim oto parçalanmı satın alırsın ya da ben senin ABD'deki lüks oto paza- nnı %100 vergiler koyarak öldürürüm" diyor. Her ne kadar bu ithalat vergileri Japon oto sa- nayiinin en yüksek kâr marjına sahip otomobil- lerini vursa da toplam etkısi %2.5'i "aşmaya- cak" (The Economist 20/ 05/1995). Bu yüzden ABD, bugüne kadar olduğu gibi Japonya'nın yi- ne son dakikada geri adım atarak isteklerine baş eğeceğini hesaplıyor. ABD bu hesaplarında haklı olabilir. Olmayabilir de!.. Financial Times'a (17/05/1995) göre Japonya'da bu sefer gözle görülür bir hava değişikliği var. Japon işadam- ları ve ticaret bakanlığı görevlileri, ABD'riin VVTO'nun kararını bekfemeden cezalandırıcı gümrük vergileri uygulamasına başlamasından dolayı âdeta bir şok yaşıyoriar. Bir ticaret ba- kanlığı görevlisi, 'Bu istediklerini kabul edersek, bundan sonra her istediklerini kabul etmek zorunda kalınz diyerek" Japon yonetiminde bugün hâkim olan bakışı da özetliyor. Eğer ABD, bu cezalandırıcı ta- rifelerle Japonya'ya baş eğdirirse bölgede Japonya'nın prestijini büyük ölçüde kıra- cak. Japonya'nın ver- diği tavizler, Asya-Pa- sifık bölgesinde emsal teşkil edecek. Bölge ülkeleri açısından ise Japonya direnemediği için böyle bir durum ortaya çıkmış olacak. Japonya direnmeye devam ederse bu kez de ABD'yi şok edici gelişmeler bekliyebilir. Evdeki hesap çarşıya uymazsa? ABD-Japonya oto görüşmeleri çıkmaza girdi- ğinde her iki ülkede anlaşmazlığı, GATT'nin ye- rine geçen VVTO'ya götürmeye karar verdiler. Yedi sene süren sert ve tehlikeli dönemeçlerie dolu ticaret görüşmelerinden sonra özellikle ABD'nin çabalanyla imzalanan "Uruguay Raun- du" nihai senedi ile kurulan WTO, nihayet göre- vine başlıyordu. Ancak daha WT0 işe koyulma- dan ABD'nin tek taraflı olarak Japonya'ya karşı cezalandırıcı gümrük tarifelerı uygulayacağını açıklaması VVTO'yu "ilk işinin son işi olması tehlikesi" ile karşı karşrya bıraktı. 1932'den bu yana ilk defa bir ticaret savaşı çıkmak üzereydi ve WT0 kendini bunun içinde bulmuştu. ABD'nin karşı karşıya kaldığı durum da dolay F O R M M E N K U L D E Ğ E R L E R A . S . Ö Z E T B İ L A N C O L A R - 3 1 A R A L I K 1 9 9 4 v e 1 9 9 3 ( T L 1 . 0 0 0 . 0 0 0 AKTİF (VARLIKLAR) 1- DÖNEN VARLIKLAR A- Hazır Değerler B- Menkul Değsrler C- Kısa Vadeh Ticari Alacaklar D- Diğer Kısa Vadelı Alacaklar E- Diğer Dönen Vaıiıklar 2- DURAN VARLJKLAR A- Finansal Duran Varlıklar B- Maddı Duran Varlıklar 1 - Taşıt Araç ve Gereçleh 2- Döşeme ve Demirbaşlar Birıkmiş Amortısmânlar AKTİF (VARLIKLAR) TOPLAM1 Can Dönom 31 ARALIK 1994 13.745 540 3.785 9.354 66 3.654 1.398 2.256 3.128 2.491 (3.363) 17.399 önceki Dönem 31 ARALIK 1993 13.556 80 13.130 7 339 1.071 1.071 14.627 İhşMeki notlar malı tabloların ayrılmaz bir parçasıdır FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31 ARALIK 1994 ve 1993 HESAP DONEMLERINE AİT OZET GELİR TABLOLARI ( TL 1.000 000 ) A- BRÜT SATIŞLAR B- SATIŞLAROAN İNDİRİMLER (-) C- NET SATIŞLAR D- SATIŞLARIN MALİYETİ (-) BRÛT SATIŞ KARI veya ZARARI E- FAALİYET GİDERLERİ (-) ESAS FAALİYET KARI veya ZARARI F- DİĞER FAALIYETLERDEN GELİRLER ve KARLAR G- FİNANSMAN GİDERLERİ (-) FAALİYET KARI veya ZARARI H- OLAĞAN DIŞI GELİR VE KARLAR I- OLAĞAN DIŞI GİDER VE ZARARLAR DÖNEM KARI veya ZARARI J- ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER NET DÖNEM KARI veya ZARARI PASİF (KAYNAKLAR) 1- KISA VADEÜ BORÇLAR A- Finansal Borçtar B- Ticari Borçlar C- Diğer Kısa Vadeli Borçlar D- Borç ve Gıder Karşılıkları 2- UZUN VADEÜ BORÇLAR A- Borç ve Gıder Karşılıkları 3- ÖZ SERMAYE A- Sermaye B- Yeniden Değ. Değer Artışı C- Yedekler D- Net Dönem Karı E- Geçmış Yıllar Karları PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI AYRINTIU VE ÖZET BİLANÇO DİPNOTLARI Cari Dönem 31 ARALIK 1994 10.180 6.275 369 3.536 152 152 7.067 1.000 1 350 76 4.641 17.399 Önceki Dönem 31 ARALIK 1993 12.775 11.997 8 5 6 9 3 147 147 1.705 1.000 11 617 77 14.627 değildi doğrusu. Bill Clirrton'ın dış ticaret politi- kasını başından beri eleştiren Wall Street Jour- nal, WT0 Başkanı Renato Rugiero'nun ABD'yi kendi koyduğu kuralları hiçe sayarak VVTO'nun geleceğini tehlikeye sokmakla suçlayan sozleri- ne, Avrupa Ticaret Komisyonu Başkanı Sir Le- non Brittan'ın, "VVTO'nun güveniliriiğıni tehlike- ye atmanın kötü sinyaller verdiğine" ilişkın eleşti- rilerine bakarak, "Büyük olasılıkla WT0, ABD aleyhine karar verirse ne olacak düşündünüz mü" diye soruyor (Wall Street Journal 18.05.1995). Şu sırada Kongre'de bekjeyen yasa tasansı, WT0 kararlannın bir ABD hâkimler ku- rulu tarafından incelenmesi koşulunu getiriyor. Hâkimler kurulu, VVTO'dan çıkan karartann ABD ulusal çıkariannın uygunluğuna bakacak. Kurul üç kere olumsuz karar alırsa VVTO'dan çıkmak için Kongre'ye başvurmanın olanağı doğuyor. VVTO'nun işlemesi için hem üye ülkelerin ka- rarlarına hem de WTO uzlaştırma sürecine uyul- ması gerekiyor. ABD hem bu hâkimler kurulunu kurarak hem de VVTO'yu beklemeden cezalan- dırıcı tarifler koyarak VVTO'nun geleceğini tehli- keye soktu. Bu ise ABD, Avrupa ve Japonya arasında ticaret anlaşmazlıklarının arttığı. Asya ülkelerinin merkez ülkelerin pazar paylarını teh- dit etmeye başladığı bir dünyada ticaretin ulus- lararası düzlemde düzenlenmesinin var olan tek aracını işlemez hale getirecek demektir. Bir tica- ret analistinin dediği gibi, "ABD daha sonra ba- şına bela olacak canavahan kendi eliyle yarat- maktadır." Clinton'ın, "Japonya ile aramızda önemli ortak güvenlik çıkarlan vardır ve hiçbir şeyin bunlan zetielemesine izin vermemeliyiz" temennisi ise bu koşullarda boş bir temenni ol- mak tehlikesi ile karşı karşıyadır. Kısacası ABD yönetimi, oto lobisinin ve yaklaşmakta olan se- çimlerin etkisiyle hareket ederken iki defa ken- dini ayağından vuımuştur. Ihracatçıya müjde ANKARA (AA) - AB mevzuatı ve GATT kuralla- rına uyumlu olarak belirle- nen ihracat teşvikleri bu yıl için uygulanabılecek. "thracata yönelik devlet yardımlan"na işlerlık ka- zandıracak teşvik tebliğleri. geçen hafta Para \e Kredı Kurulu'nda kabul edıldı. Ya- kında Resmi Gazete'de ya- yımlanmasi beklenen. 6 adet ıhracatı teşvik tebliğınin uy- gulanması için asgarı 80- 100 milyon dolar gerektigı belirtıldi. Jhracata yönelik de\let yardımları karanna göre devlet, ihracatçılara: araştırma-gelıştirme,çewe koruma, vurtiçı ve yurtdışı fuarlara katılma, pazar araş- tırma, yurtdışı ofis-mağaza işletme ve tanıtım faaliyetle- ri ile eğitim amacıyla yar- dım yapabilecek. Can Dönem 31ARALJK1994 287.076 287.076 (269.852) 17.224 (8.245) 8.979 (21) 8.958 12 (380) 8.590 (3.949) 4.641 Önceki Dönem 31ARAUK1993 94.930 (88) 94.842 (89.435) 5.407 (3.991) 1.416 (14) 1.402 (105) 1.297 (680) 617 1- Işlelmenın füı faalıyel konusu MenkU Kıymet Pıyasalarında alım satıma aracılıkttr 2- Sefmayemn % 10 ve daha fazlasına sahip anaMann, AOISOVAOI R. YAVUZ TEZE LLER BARBAROS TE2ELLER PAYORANI 1.70 WYTUTARI 700 000.000 - 270 000.000- Kşiktekı notlar malı tabloların aynlmaz bir parçasıdır. FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 1994 HESAP DÖNEMİNE AİT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU FORM MENKUL DEĞEFILEH A.Ş.'nn 31 12 1994 tanhı «anyte dûzenfennnş bfcnçosunu m bu larihlB sona eren hesap dönomne X g * tabtosunu mceteflnş bufcmuyoruz. İnc8tan»mız, g«wl kabul gönnûş denederae * « esas v» sandarlanna uygun olarak yaptaş » dolaysyta hesap v» şlemterte t/t olarak muhasebe kayıdannm konlroiü ile gefeM gönlûğûmûz (tğer denefenıe y«nlm ve MknMerin ı ç a m ş * Şrtet, 1994 ve 1993*nen»leılg4ma*labtoiannı /urjiüklekılıcan ve mal mevTuata ve Semav» Prvasaa Kunıkı'mın lebbğlennde ver alan esastara göre hazırlamcştn G&ûşûmûze göre soz konusu mai tabtoto. FORM MENKUL DEĞERLEfl A.Ş 'nın 31121994 larihnMa gerçek taalyet sonuca. mevruae ve genel kabul jömûş muMsabe fceleme uygun darak doğrg b» oıçıraoe yanalroaktadır Istantıut 19> I M1995 KURAL DENETİIMANIŞMANUK S.U. HMU MÜŞAVIRLK ANONN ŞIRKET1 BûtortAlakijl SorvjmkıOrt*BişO«»(çı AYRINTIU GEURTABLOSU DIPNOTURI t - Döfi6nwı tüfn s 2 419 900 000-TL a; Nornıal Amortsman Gıdert 1226 658000-TL b) Yemöen Değertemeden Doğan Amorfcman Gıden 1 193 242.000-TL. c) Ma ve Tûkenme Paylan. YOK. 2- Oönen» reestont ve karşıUı otlerien yoktur 3- Dönemin tüm inansmafi giderleri* 2G 578 396.-TL okıp Temmat Mektubu kofnsvonlandır 4- SoManmıHb ver alan menkul kıymeter ekte etme matyet vöntenn ile değeriennnşflr 5-31 12.1994 tarihıttBnyiefizkistoksayınıı yapılmışt» 3- Sermayey temsıl eden hisse senellenne nerfıangı bir inDiyaz tanınmamışlıf. 4- Kayiöı sefmaye yoktur. 5- Yıl ıçmde yapilar sernays arBırımı yoklur. 6- a) Carı dönemde salın alman maddı duran varlıkların malyelı: 1.061.228 390.-TL (Y/Birmılyaraftmışbırrrclyonlayüzyrmıseluzbinüçyûz- doksanTL.) b> Carı dönemde ortaya çıkan Yeniden Oeğertome artışları 1 350.476 000 -TL - Vari* makyetlefinde- 2.543.718.000 -TL (Y/İkımıJyarbeşyuzkırKüçmılyonyedıyCzortsskızlımTL) - BMunış amortısmanlarda 1 193 242.000.-TL (Y/BtrmilyaryûzdoksanûçmılyonikıyiJzkırkJldbinTL) 7- Envanter değerleme yöntemmız etde etme maliyetı yönlemıyle beNrtenmış okjp döşeme ve demirbaşlar normal amomsman. laşıi araçları iaennden hızlandırılmış amomsman yonlemı uygulanmaktadır Amortısnıan oranı % 50'*. 8- Bıianço tarihınden sonra stgona tavan ûcretı artmış olması nedenıyle kıdem lairnınatı yuKC 2.453.800.-TL artmıştır. 9- Can döneme aıt ıjtarian tahmın edüemeyen şaria bağlı zararta/ ve kat okışmamıştır 10- tştelmenrt gayrı safi kar oranlan üzennde elKıde bukmabdecek değışıkiıK olarak sadece can yılda yeniden değerleme yapılmıştır 11- KuruKış mevzuatı hukûmlenne 9öre 1 600 000 000.- TL nomınal değerl Hazıne Bonosu ve 1 148.644 000.-TL. Temınaı mektubu IMKBVe 500.000.000 -TL Teminal Mektubu SPK^a teminat olarak verilmışlir. Aktıf değerierm loplam sıgona luları 8 855.000.000TL (Sekjzmrlyarsekızyu2e*besmfvonl 13- Alacaklar ıçın alınmış olan ıpolek ve temırtal yoktur 14- Pasfte yer almayar laahhûttenmız 10. paragrafta beiırtıler) Temtnal Mektuplarımızdır. 15- Bılanooda 3.784 980.250.-TL jûçmılyaryedıyûzseksendörimıtyorvjokuzyûzseksenbınıkı- yüzelı) mahyet beded üzerınöen gösterılen menkul kıymetlerin 31 12 1994 tarihı ıtıbanyte borsa rayra bedelı 3.791 718 750.-TL (iJçmilyaryecfvOzdoksanbırmılyonyediyûzonsekızbınyedıyü zeiiVdir. 16- Mai tablolardakı "diğer" ıbaresn taşıyan hesap katemlen AKTİF a) Diğer Menkul Kıymetler: 3.778 942.750.-TL. • Yatınm Fonları (İş Bankası Fon 4) 3 778.942.750.-TL b) Diğer Kısa Vadeli Tican Alacaklar. 9 297.862.912.-TL - İMKB Takas Merkezi 7.165 034 728.-TL • Borçfu Muşterier: 2.132 828.184. -TL PASİF - Diğer Ticari Borçlar: 6.140.484 138 -TL. - AJacaklı MOşteriler 6.140.484.138.-TL 17- Bılanço akM lutarının %1 r ım aşan personele borç ve personelden alacak yoklu 18- Duran varlıklarda yalnızca 1994 yılında Yeniden Oeğerleme yaprlmışiır Yeniden Değerleme Tutan: 1 350 476.000.-TL.'dır. 1992 ve 1993 yıüarında yernden değerleme yapılmamıştır. 19- Yıl ıçınde çalışan personeün ortalama sayısı 10/dur. ?°- MaS labtoları önemli ölçüde eıkıleyen ya da mat tablolarır aç*. yorumlanabılı ve anlaşıiabilır olması açısından açıktanması gereklı diğer hususlar bulunmamaktadır. 2" - Ponlöyde butunan menkul kıymetlem toplam nomınal tutarları. 3.791 718.750.-TL. (Y/Üçmı(ya^e<JıyûzOOksar*ınTilyonvediyüzonsekızbınyedı- yûzelîl'oTr. 12 FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Hlasıl Bir 'Gelişmeci' Devlet? Devlet kavramı, tüm kavramlar gibi zaman içinde ev- rim geçirir: değişime uğrar. Kapitalist birikim süreci devletin geleneksel işlevlerine ek olarak eşitlikçi bir eği- tim ve sağlık düzeni kurmak, tüm yurttaşlanna sosyal güvenlik sağlamak, işsizliği önlemek. ulaştırma ve ile- tişim başta olmak üzere altyapı olanaklannı geliştirmek gibi ek yükler getirmiştir. Işgücünün örgütlü savaşı- m/'nın sonucunda ulaşılan emek-sermaye çıkar den- gesinin 'devıngenliği' çerçevesinde olmak koşuluyla kapitalist devlet, kural olarak kendi ulusu için bir eko- nomik ve toplumsal gelişme programı uygular. Kısa- ca, devlet 'gelişmeci' olmak zorundadır. Geleneksel ya da klasik gelişmecilik; 1990 sonra- sında, Sovyetler Biriiği'nin dağılmasının da hızlandır- masıyla çok köklü bir değişim geçırmiştir. 'Kureselteş- me' denilen bu süreçte, fiyat rekabetinin yenni, nite- lik ağııiıklı olmak üzere. teknolojik rekabet almaktadır. Ürün fazlasının ya da artık ürünün ana kaynağı yeni teknolojidir. Uluslar ya da ticaret blokları çerçevesin- de de olsa gelişmeci devlet anlayışı. günümüzde bir ulusal teknoloji programı uygulamayı gerektınyor. Ser- mayenin uluslararası dolaşımının hemen tümüyle ser- bestleştiği, ürün ve çoğu hizmetlerin uluslararası de- ğışimınin yogunlaştığı bir ortamda, uluslararası dola- şımı neredeyse tümüyle olanaksız olan ve bu açıdan ulusal kalabilen emek kesimleri, bu tür bir programa büyük öncelik verilmesi için uğraşıyor. • • • Türkiye, özellikle 1990 sonrasında tam anlamıyla bir 'sermaye birikimi şaşkınlığı' yaşıyor. Uluslararası sıcak paranın 'yüksek faiz' ve 'spekülasyon 'a dayalı öbür ka- zanç yollarını sömürmek üzere ülkeye akması ve son uluslararası ekonomik gelişmeler, gerçekte gelenek- sel para politikasını neredeyse tümüyle ve maliye po- lıtıkasını da önemli ölçüde sınırlı daha doğrusu etkisiz kılıyor. Bu nedenle 1990 sonrası hükümetleri, "Nasıl bir gelişmeci devlet" sorusuna yanıt bulamıyor. Ser- mayeyi yatırıma ve üretime yöneltemiyor, 'birikim yo- lu' gösteremiyor; sonuçta işsizlik artıyor, enflasyon düşürülemiyor. Ekonomi çöküyor. Türkiye 1990 son- rasının dünyasındaki hızlı teknolojik değişimin yarat- tığı gelişmelerin bilincinden çok uzaktır. Giderek uzak- laşıyor ve uzaklaştıkça karanlığa gömülüyor. Önce somut bir 'yanlış uygulama' örneği verelim. Bugün 22 mayıs, 'üniversite sonrası öğrenim görmek üzere' yurtdışına gönderilecek adayların başvuruları- nın son günü. Son yıllarda gönderilen 4 bin 500 dola- yındaki öğrenciye gelecek ders yılında yeniden bin dolayında öğrenci katılacaktır. 'En yeni bilımsel ve teknolojik gelişmeleriyakalamak üzere' yurtdışına kimi bilim dallarında ileri düzeyde öğrenim görmek için öğrenci gönderilebilir. Bu doğal- dır. Doğal olmayan buradaki sayısal büyüklüktür. Kit- leselliktır. Birde 'beden eğıtimi ve sporöğretmenliği', çağdaş Türk lehçeleri ve edebıyatlan', 'eskı Türk di- ti ve edebiyatı, arşivcilik, bölgesel coğrafya ve kelam, hadis ve tefsir' alanlannda eğıtilmek üzere ABD ve Al- manya'ya öğrenci göndenliyor. Gönderilen 'bir öğrencinin' yıllık gideri 30-35 bin dolar, bugünün döviz kuru uzerinden yaklaşık bir bu- çuk milyar liradır. Türkiye'nin yükseköğretim kurum- larında bunun çok azı bir harcamayla çok daha ileri dü- zeyde eğitim verilmeli, verilebilmeliydi. Verilemiyorsa bunun sorumlusu; 'üniversıteleri üniversite olmaktan çıkaran, birer kışlaya dönüştüren' yöneticilerdir. Öğ- retim üyelerini 'faili meçhul' cinayetlere kurban eden- lerdir; yüzlercesini üniversiteden uzaklaştıranlardır. Ör- neğin sosyal psikoloji öğrenimı için ABD'ye gönderi- lecek bir öğrenci, büyük olasılıkla ülkenin çok partili yaşama geçtiği günlerde üniversiteden kovulan Mu- zaffer Şerif'in ders kitabını okuyacak ya da elektrik mühendisliği dalında öğrenim görecekse de 12 Eylül faşizminin '1402'lik yaptığı' Nazif Tepedelenlioğ- lu'nun derslerini izleyecektir. • • • Türkiye 'gelişmeci devlet' anlayışınadönmek zorun- dadır. Gelişmeci devlet anlayışı, günümüzde 'birikim süreçleri'ni bilim ve teknoloji alanında yoğunlaştır- maktan, toplumun 'bilim ve teknoloji yeteneğı'nt ge- lıştirmekten geçiyor. Ulusal düzeyde bir 'teknolojik atılım programı'nı hız- la yaşama geçirmek üzere düzenlemeler yapmak; ka- mu ve özel kurumları bu amaçla harekete geçirmek, gerekiyorsa yenilerini oluşturmak, üretim ve hizmet birimlerinı bu yönde özendirmek ve kamuoyunu bir 'teknoloji kültürü' yönünde canlandırmakla, yalnızca bununla Türkiye, günümüzdeki devletin gelişmeci çiz- gisini yakalayabilir. Sanayileşmiş ülkeler; ABD, Japon- ya ve çoğu Avrupa ülkeleri, ulusal üretimlerinin yak- laşık yüzde 2.5-3'ünü araştırma ve geliştimne için ayır- makta, giderek arttırmaktadııiar. Bu miktar ülkemizde 'binde' 3-5 dolayındadır. Ve Türkiye. 1980 sonrasın- da esasen çok az olan araştırma ve geliştirme ödenek- lerıni 'azaltan' tek OECD ülkesidir. Bu olumsuzgidiş kesinlikle ulusal programla tersine çevrilmelidir. Çünkü küreselleşen dünyada 'tutun- ma'nın yolu. bu hızlı dönüşümün dayandığı teknolojik gelişmeyi yakalamak üzere çaba gösteımektir. Oysa yöneticiler, ekonomi politikasını IMF'ye, eğitimi de ABD ve Almanya'ya bıraktılar; toplam 1.5 milyon dolayındaki memurun ne zaman namaza gideceğiyle uğraşıyoriar. Bu tatilde tatil yapın. CLUB TEOS VILLAGE, antik Teos kentine birkaç kilometre uzaklıkta, 600 m2'lik havuzu, çocuk havuzu, özel plaj ve koyu, iki kallı Türk evleri, anfitiyatrosu, diskosu, çarşısı, rüzgâr sörfünden dalgıçlığa, atçılıktan okçuluğa, basketboldan bisiklete olağanüstü spor olanaklarıyla, tatil yapmak isteyenlere özel bir köy. Bu tatilde mutlaka CLUB TEOS VILLAGE'a gelin, farklı bir tatil geçireceksiniz. • Rüzgâr sörfü • Kano • Deniz bisikleti • Mini golf* Masa tenisi • Tenis • Voleybol* Bcskelbol B E P A V A Sabah ve akşam açık büfe 7 TEMMUZ 1995 TARİHİNE KADAR 7 G E C E 8 G Ü N YARIM PANSIYON 5 . 0 0 0 . 0 0 0 TL CLUB TEOS VU1AGE, lzmifo5Qkm. Seferihisar'a 8 km, Stğoak'a 2 km uzaklıkta CLUB TEOS VILLAGE Rezervasyon Tel: (232) 745 74 67 Faks: (232) 745 74 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle