Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü Hikraet
Çetinkaya 9 Yazıışlerı Müdürlerı
fbrahim Vüdız (Sorumlu), Dinç Tavanç
• Haber Merkezı Mudûıû: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
D15 Haberler Ergun Balcı • lstıhbarat: Yalçın Çıkır •
Ekonomı Büknt Kızanlık 9 Radyo-TV UygarEremektar
• KüJtur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman
• Yuıt Habcrlcn Mehmtt Saraç • Makaleler Sami
Kantören 9 Çevın Styfcttin Turlun 0 Düzeltme
AbdulUh YazKi • Fotoğraf Erdogın Köseoglu
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç. Oktay
Knrtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinka\a, Şükran Soner. Ergun
Balcı, Dinç Tavanç, tbrahim V ıkiız,
Orhan Bursalı. MusUfa Balbav.
Ankara Temsılcisr Mustafa Balba\ # Haber Mudüni, Doğan
AkmAtaturkBulvanNo 125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel
4195020 (7 hat), Faks. 4195027 0 tznur Temsılcısı Serdar
Kınk,H ZıyaBK 1352S 2'3 Tel 4411220. Faks. 4419117
0AdanaTemsılcısı:ÇetinYiteııoğlu,lnönüCd. 119 S No l
Kat 1. Tel. 3522550. Faks 3522570
Mûessese Mudûrü- Erol Erkut 0 MEDYA C: • Yönetun Kunılu
Koordınator Ahmet Korutsan 0 Başkanı-Genel Müdur Gülbin
Muhaaebe Bülent Vener0tdare' Erduran # Koordınator Reha
Hıiseyin Gürer0 l^letme Önder Iptman • Genel Mudür Yardım-
Çeiik0Bılgı-lşlem Naü tnal 0 C.M Mine Akd»ğ • Halkla llı4
-
Bılgısayar Sıstem Mürûvet Çiler kıler Mfldurü Nurten Berluoy
Y«yıml»}«n ve Baıan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş
Türkocagıcad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbu] Td- ((V212)51205 05 (20hat) Faks (0/212)513 85 95
2 2 M A Y I S 1 9 9 5 tmsak:3.43 Güneş: 5.34 Öğle: 13.08 Ikindi 17.03 A k ş a m 20.28 Yatsı: 22.10 MEDYACTei si4<p53-5139580-5138460-61,Faks 5118466
Başkentte dalgıç
bulunamadı
• ANKARA (AA)-
Çubuk-1 Baraj Gölü'nde
balık tutmak için açılan bir
kişinin cesedini çıkarmak
için dalgıç bulunamadığı
bildirildi. Önceki gün öğle
saatlennde Çubuk-1 Baraj
Gölü'ne balık tutmak için 4
arkadaşiyla birlikte açılan
Nazım Urcun (62) kayıktan
düşerek gölün sulannda
kayboldu. Arkadaşlannın
güvenlik güçlerine
bildirmesiyle ortaya çıkan
olaydan sonra itfaiye
ekipleri kancalarla gölde
arama yaptı. Ancak tûm
aramalara rağmen sonuç
alamadı. Hayatından umut
kesildiğı bildirilen Nazım
Urcun'un cesedini
çıkarmak için dün
akşamdan itıbaren dalgıç
arandı. Ancak şimdiye
kadar dalgıç bulunamadı.
Bilimadami
LaboritöMü
• STRASBOURG (AA) -
Fransa'nın hayatta olan en
ünlü bılim adamlanndan,
sinir hastalıklan ve biyoloji
uzmanı Profesör Henri
Laborit, 80 yaşında öldü.
Aynı zamanda ünlü bir
cerrah ve araştınnacı olan
Laborit, felsefe
konusundaki çalışmalan ve
yazarlığı ile de tüm
dünyada tanınıyordu.
Fransız akademi
dünyasında, çok fazla
alanla ilgılendiği
gerekçesiyle eleştırilen
Labont'in şöhretınin, ABD,
Rusya ve Avrupa'ya da
yayılmış olduğu biliniyor.
Anestezi, kalp hastalıklan,
karaciğer hastalıklan ile
ilgili de çalışmalan bulunan
profesöriin, hastaneye
kapatılan nıh hastalan için
özel yatıştıncı ilaçlar
bularak bu hastalann
evlerinde tedavi
edilmelenni sağladığı
bildiriliyor.
Radyo-TV
vericfleri
yönetmeligl
• ANKARA (AA)-FM
radyo ile TV verici ve
aktancılannın performans
standartlan ve ölçme
yöntemleri hakkındaki
yönetmelikler yürürlüğe
girdi. Yönetmeliklerle, FM
radyo ile TV verici ve
aktancılannın teknik
açıdan en uygun nitelikte
yayım gönderebilmesi için
uluslararası nonnlar
çerçevesinde belirlenen
standartlar yer alıyor. TV
vericilenyle ilgili
yönetmeHkte, verici ve
aktancı cihazlannın 1961
Stockholm planında TV
yayıncılığına tahsis edilen
frekans bantlannda
çalışması zorunlu hale
getiriliyor.
Marmara
Denizi'nde
• tŞTANBUL(AA)-
Eneıji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Veysel Atasoy,
hükümetin enerji
politikasmın özkaynaklan
değerlendınnek olduğunu
söyledi. Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı (TPAO)
ve Rumen Orizon
fınnasının Marmara
Denizi'nde doğalgaz keşfı
dolayısıyla Orizon Sondaj
Platformu'nda düzenlenen
törende konuşan Bakan
Atasoy, Türkiye 'nın
hidrokarbon bakımmdan
önemlı bir potansiyele
sahip olduğunu kaydettı.
Bakan Atasoy, Kuzey
Marmara Denizi'nde 2
milyar metreküp üretilebilir
doğalgaz olduğunun,
yapılan testlerle
belirlendiğini söyledi.
Göç, çocuk işçiyl
arttrıyor
• ANKARA (ANKA)-
Hızlı nüfus artışı nedeniyle
yoksullaşan insanlann
çocuklannın iş gücüne
üıtiyaç duyduğu ortaya
çıktı. Ankara Sokaklannda
Çahşan Çocuklar (ASÇÇ)
Projesi kapsamında yapılan
araştırmada, hızlı nüfus
artışı, lurdan kente olan
yoğun göçün çocuk
işgücü kullanımını
arttırdığı, bu çocuklann
yüzde 60'ının okula devam
ettiğı, yüzde 40'ının aileye
yük olmamak için okulu
bıraktığı belirlendi. RP'li
yönetimin çalışmalannı
durdurduğu projenin
koordinatörü Zeynep
Türkmen, projenin
yürütülmesi için Sıhhiye'de
1200 metrekarelik bir alan
aynldığmı belirtti.
Atatürk ve Jose Marti'nin 19 Mayıs buluşmasında bir gerçek açığa çıktı:
Bağunsızbk evrensel bir kültürdür• Esenyurt Belediyesi'nin
ve DlSK'in düzenlediği
"100. ölüm yıldönümünde
Jose Marti'yi Anma
Etkinlikleri", bağımsızlık
tutkusunun yeniden ve bu
kez "kültürel içeriğiyle"
anımsandığı bir 19 Mayıs
Bayramı'mn yaşanmasma
neden oldu.
OKTAY EKİNCİ
Istanbul için her yönüyle bir "kül-
tûr mirası" niteliği taşıyan Beyoğ-
lu'ndakı ünlü Muammer Karaca Ti-
yatrosu, kim bilir kaç bin gün ve kaç
bın gece kucak açtığı "kültür etkinHk-
ierinden" belki de en anlamlılanndan
birine 19 Mayıs 1995 günü tanık oldu.
Düzenleyen ne bir sanat kuruluşu
ne de sinema, yazın, tiyatro ya da re-
simle ilgili bir kurumdu. O günün mi-
man bir işçı örgütüydü; yani DİSK'ti.
Toplantının duyurusu da doğrusu
alışılagelmiş bir kültür etkınlıği için
basılan broşürlere pek benzemıyordu.
Uk bakışta sankı "siyasi" bir etkinliğin
havasını taşıyordu. Kapağında önce
"19 Mayıs 1895" ve "19 Mayıs 1919"
tarihlerinın okunduğu. sonra "ulusal-
hktan evrenselliğe bağunsızhk" sözle-
rinin vurgulandığı ve yme DlSK'in
amblemiyle birlikte Atatürk'ün ve Jo-
se Marti'nin fotoğraflannm yer aldı-
ğı, belki de "siyasi tarihle" ilgili bir
toplantının broşürü gibıydi...
Ne var ki etkınlik başlayıp konuş-
malar yapıldığında; derken yine Jose
Marti'nin yaşamıru yansıtan bir fılm
izlendikten_sonra Ataol Befaramoğlu
ve Adnan Özer, ünlü Kübalı yurtse-
ver ve şairin dizelerinden örnekler
okuduklannda toplantıya katılan he-
men herkes, son yillarda Türkiye'de
sanki unutulmaya yüz tutan bir tarih-
sel gerçeği, Muammer Karaca Tiyat-
rosu'yla birlikte birdenbıre yeniden
fark ettiler. Bu etkinlik ne bir sendika
toplantısı ne de bir siyası tarih değer-
lendinnesiydi. Son yıllann ve özellik-
le şu "kahrobsı" 1980 sonrasının yi-
Haber bülteninde Esenyurt'taki açılışın neden yapıldığı gizlendi:
TRT'den Jose Marti'ye sansür
Önceki akşam TRT-1 'deki ana haber bültenıni
izleyenler, saat 20.50 sulannda ekrana
gelen kısa haberlerde, Kültür Bakanı Ercan
Karakaş'tn Istanbul Esenyurt'taki 'Abdullah
Başrürk Parkı'nın açıhş törenine katjldığını'
öğrendiler ve burada yaptığı konuşmadan laıklıkle
ilgili kısa bir bölümü de 'Bakan'ı kürsüde görerek'
dınlemiş oldular.
Oysa bu tören ve bu konuşma, sadece bir park
açılışı ve bu arada laiklik üzerine görüş bildirmek
değil, ünlü Kübalı devrimci ve şair
Jose Marti'nin büstünün Atatürk'ünkiyle birlikte yan
yana lstanbul'a dikilmesi ve bu
tarihsel buluşma nedeniyle
'uhısal bağımsızlığın' evrensel öneminin
Türkiye için de bir kez daha gündeme
getirilmesiydı.
19 Mayıs Bayramı nedeniyle zengin özel
programlar yapan TRT, yine 19 Mayıs günlü ana
haber bülteninde bu bayramın ruhuna ve içeriğine
hıç de yakışmayan bir 'sansür' uygulayarak, Jose
Marti ile Atatürk'ün aynı gün birlıkte anıldığı
toplantının konusunu ve 'kahramanlsnnr
toplumdan gızlemeyı yeğledı. Böylece yine TRT,
bır yandan sadece Kübalı yurtsever J. Marti'ye
değil, aynı anda Atatürk'ün bağımsızlık
ateşıne ve Ercan Karakaş'ın bunu dıle getiren
sözlenne sansür koyarken, öbür yandan 'ABD'ye
bağımb bir yayın poHtikasi" sergileyerek özerkliğine
de bir kez daha gölge düşürdü.
Çünkü ABD'nın Küba'ya uyguladığı ambargo
kapsamı içensinde, bu ülkeyle ilgili her türlü
haberin de 'hür ülkeierin medyasında yer
almaması' karan bulunuyor...
ne belki de en özlem yüklü bir "kfil-
tür günü" yaşanıyordu.
Gerek "Ben güneşe bakarak ölece-
ğim" dıyen ve gerçekten 100 yıl önce,
19 Mayıs 1895'te sömürgeciler tara-
fından güneşe bakarken öldürülen Jo-
se Marti, gerekse "Bağımsızlık benim
karakterimdir" dıyen ve gerçekten 76
yıl önce, 19 Mayıs 1919'da bu karak-
terini ülkesine de kazandırmak için
Samsun'a çıkan Mustafa KemaL,
DlSK'in ve Esenyurt Belediyesi'nin
19 Mayıs 1995 günü etkinlıklerinde
insanlığın en büyük erdemini bir kez
daha bilince çıkarmışlardı:
"Bağımsızlık, evrensel bir kühür-
dür_'
Esenkent'te esen riizgâr
Aslında, bu evrensel kültürün o gün
Istanbul'u yeniden kucaklamasının ilk
adımı, öğleden önce Esenkent'te ya-
pılan törende atıldı.
Esenyurt Belediyesi'nin önderliğin-
de kurulmakta olan Esenkent yerleş-
mesının Abdullab Baştürk Parkı içe-
nsinde. 19. yüzyılın bağımsızlık sa-
vaşçısı Jose Marti ile 20. yüzyılın ba-
ğımsızlık savaşçısı Mustafa Kemal'in
büstü yan yanaydı ve açılış töreni için
çiçeklerle bezenmişlerdi.
Hele, yine bu ikı büstün yanıbaşın-
daki gönderlerde Türk bayVağı ile Kü-
babayrağı'nın Esenkent'intemizrüz-
gânyîa "birBkte" gururla dalgalanma-
lan da doğrusu bu törene anlatılması
zor derin anlamlar yüklüyordu.
Esenyurt Belediye Başkanı Dr.
Gürbüz Çapan, açış konuşmasında
özellikle Küba ba>Tağına dıkkat çekıp
"Devrimden sonra ba>ragını değistir-
meyen ve ulusal tarihine sahip çıkan
tek ulke Küba oMu" dıyerek bağım-
sızlık utkusuyla "yurtseverlik" arasın-
daki tarihsel bağı vurguladığında, bu
utkunun temel güvencesinin gerçek-
ten bağımsızlık kültürü olduğu da bir
kez daha dile getirilmişti.
Ardından. Kültür Bakanı Ercan Ka-
rakaş da aynı kültürün sadece Türki-
ye ve Küba halklan açısından değil.
tüm dünya uluslan ve insanlık için ne
denli evrensel boyutlan olduğunu, tö-
rendeki umut verici konuşmasında
şöyle özetledi: "Aslında, denebitir Id
bizim sadece bağımsızhk mücadetemiz
değiL a>nı anda demokrasi mücadele-
miz de 19 Mayıs 1919'da başlamışür.
Çünkü özgürlük ve demokrasi, birbi-
rini sarmalayan ve tamamlayan iki te-
mel insanlık crdemidir_."
'Küreselkşmenin' tuzaklan
Evet. O günün sabahı Esenyurt'da e-
sen "bağımsızlık kültürürikzgân".he-
men öğleden sonra DlSK'in Karaca
Tiyatrosu'nda düzenlediği "100.
Ölüm Yıldönümünde Jose Marti'yi
Anma Toplantısı"na da taşındı ve san-
kı a>™ anda •'bereketii yağmurlar" da
yağdırarak yıllardır dile getinlmeyen
özlemlenn yeniden anımsanmasına
neden oldu.
DİSK Genel Sekreten Mehmet
Atay, anma toplantısını açarken yap-
tığı duygulu konuşmasında, "bağım-
sızlık tutkusu, 68'lerde genç olan bi-
zim kuşağuı yüreğinde yer etmiştir"
dedikten sonra Jose Marti ve Mustafa
Kemal'e yönelik "ortak sevginin"
ürünü olan bu etkinliğin de yine "ay-
nı kuşağuı temsflcüerince" düzenlen-
diğine dikkat çektı. Bugünün gençlı-
ğinin ve hatta "özgürlüklerden \~ana"
toplumsal özlemlenn, kaygı verici bır
şekilde "bağımsızlık kültiiründen
uzaklaştınlmak istendiğine" değınen
Mehmet Atay. Küba'nın artık tüm
dünyada "bağımsızlığın simgesi" ol-
duğunu ve "tek kutuplu dünya söy-
lemleri içerisinde gençliğin ve tüm ay-
dınlann, bu özgürlük kutbuna her za-
mankinden daha fazla önem vermele-
ri gerektiğuû" söyledi.
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dak'ın yine J. Marti ve M. Kemal Ata-
türk'ü anarken özellikle "çifte pasa-
portlu yönetkyere" dıkkat çektığı ko-
nuşması da Türkıye'de "bagımstzlık
kültüründen yoksun" polıtikalann ge-
nel bir eleştınsı nitelığındeydı. O ka-
dar ki, örneğın artık ülkede "lsviçre
bankalannda hesabı olanlar" itıbar
kazanmaya başlamış, buna karşın yi-
ne ülkenin 1919'larda başlatılan mü-
cadeleyle elde edilen ulusal bağımsız-
lığının "güvencderi" olan KİT'lerin
satılmasına karşı çıkanlar. yani ger-
çek yurtseverler ve vatanı savunanlar
"gericuikle" (!) suçlanmaya başlamış-
lardı
Bağımsızlık kültürünün "konok
temsilcisi" Küba Büyükelçisi Jorge
Castro'nun konuşması ise içten bir
Atatürk sevgisiyle bezeliydi. "Jose
Marti olmasavdı, Küba devrimi ol-
mazdı; Atatürk de olmasa\dı belki de
bu ülke olmazdı ve biz burada olamaz-
dık" dıyen büyukelçı Castro, Fidel'le
sadece ısım benzerliği içinde değil,
düşünce birliği içinde de olduğunu şu
son sozlenylebelırtmişoldu' "Birgün
gelecek, elbette Fidel de yaşanıayacak.
Ama bağımsızlık ve sosyalizm. Kü-
ba'da devam edecek. Çünkü bu, sade-
ce bizim değil, bütün insanhgm özfemi-
dir."
19 Mayıs 1995 günü, yani J. Mar-
ti'nin 100. ölüm yıldönümü ve Ata-
türk'ün Samsun'a çıkışının 76. yıldö-
nümü, Esenyurt Belediyesi ve
DlSK'in düzenlediği etkınliklerde iş-
te böylesıne bir "kühür", dolu dolu
yaşanarak geçtı. Bütün Türkiye'de za-
ten bu kültürü. 19 Mayıs GençlikveS-
por BayTamı'nı kutlayarak yasamış ol-
du...
fj • 1 * ** 7 7* ^J * partisine katıldılar. Taichung kentinin merke/indeki bir parkta
/KT7İPV1VI Ç7OVK£>TVIİ1 Tlflfll^i düzenlenenparti>elO27çift kaüldı.Görkemütörenidüzenleyen
± t\l^lS^t U l g KJI rVZ,l i l l l JJVll Vl^l k e ö n v ö n e t i d l e r i ; Y,^^ ^ ^ gerçekkştrilen en kalabahk ikiz
Hayatianmn ilk yurtdışı gezisine çıkan 102 yaşındaki Japon ildz toplannsı olduğunu beliıttiler. Daha önceki en büyük ikizler
kardesJer, Tayvvn'da önceki gün gerçekleştirilen muazzam ikizler toplannsına 689 ikiz kardeş kaülmışü. (Fotoğraf: AP)
Sir John Franklin'in 150 yıl önce çıktığı keşif yolculuğu yeniden gündemde
Âçhktan birbirleriııi mi yediler?
Çeviri Servisi - 150 yıl öncesin-
de Sir John Franklin'in, 133 deniz-
cisiyle beraber çıktığı keşif yolcu-
luğunda kayboldugu Kral William
Adası'nm Erebus Körfezı ve açık-
lannda yeniden mcelemelerde bu-
lunuldu. Kanadalı Bary Ranford.
bulduğu 400 kemik kalıntısından
90 kadannm üzerinde bıçak izlen-
ne rastladığını belirtiyor. Hayatta
kalabilmek için birbirlerini yedik-
lerini ileri süren Ranford'a göre bu
adamlann keşif gemüerinde bulu-
nan ve çeşitli yiyecek, et gibi gıda-
lann saklandığı konservelerden ze-
hirlenmiş olabileceklerine işaret e-
den deliller de oldukça güçlü.
Aynı bölgede bir araştırma ger-
çekleştiren Cambridge Scott Polar
Enstitüsü'nde görevli Dr. Peter
Wadhams, Ranford'un, adaya dü-
şen kâşiflerin insan etiyle beslene-
rek ayakta kalma savaşımı vermiş
olabilecekleri yolundaki varsayımı-
nı doğrulayacak kanıtlann bulun-
duğuna dıkkati çekıyor.
"Kemilderin üzerindeki bıçak iz-
leri, kasaplık et kesiminde indirilen
darbeleri andınyor gerçekten de"
diyen Dr. Wadhams sözlerine şöy-
le devam ediyor: "Bu, yük gemisi-
ne yöneltilen ilk yamyamhk suçla-
ması değfl. Arktik Denizi'nin Ere-
bus Körfezi'nde bulunan Kral Wû-
Kams Adası ve çevresindeki ilk aras-
tmna,John Rae'nin başuıda bulun-
doğu bir ekip taranndan gerçekleş-
Erebus ve Terror'un I
Hazıran 1847 dekı \ ^ -
konumu j .O
Erebus ve Terror'un
buzullar arasında
sıkışıp kalmasi
12 Eyfül 1846
Erebus ve Terror'un
terk edılişı
Nısan1848
Ranford'un 1992'de
bulduğu iskeletler
Gemı
kalıntılan
(büyuk
ıhtimalle
Erebus a
aıt)
KRAL WİLLİAM ADASI
Birçok ıskelet ve
mezann bulunduğu yer
Kurtarma
botu ve 5
/
/ ıskelet ^-ı
) / rkaliRtılan
Eskimolar tarafınd
İpnan kayıtlar
arka1879)
tirilmişti. Daha o yıllarda. yamyanv
ca girişimlerde biılunulduğuna da-
ir kan ıtlar bulan John Rae ve adam-
larunn açıklamalanna olumlu vak-
laşılmamıştı. Charles Dickens, Ingi-
liz halkınuı birbirini yemeye tenez-
zül etmeyeceğini vurgulayan bir ya-
zıyaznııştL"
1845 yılının Mayıs ayında, "Ere-
bus" ve "Terror" adlı iki keşif ge-
misiyle yola çıkan Sir John Frank-
lin, Atlantık ile Pasifik arasında bir
geçiş yolu arayişına girdiği sırada
kaybettırmişti izini. Yola çıkmala-
nnın ardından geçen iki yıl boyun-
ca kendilennden hiçbir haber alı-
namayınca, saldınya uğrayarak öl-
dürüldükleri veya denızde kaybol-
duklan varsayılmıştı. 1859 yıhnda
son bir araştırma ekibini oraya gön-
deren Lady Franklin'in adamlan
lngiltere'ye döndüklerinde, adada
bulduklan yığmla iskeletten ve ge-
riye bırakılmış yanh bır rapordan
söz ediyorlardı. Bu rapora göre ge-
miler, 1846 yılının Eylül ayında bu-
zullann arasında sıkışıp kalmıştı.
1847'de Sir Franklin ve 24 denizci
ölmüş, bir sonraki yılda da gemiler
tamamıyla terk edilmiş: hayatta ka-
lan kâşiflerse adanın açıklannda,
güneye doğru sürüklenmışlerdi.
Aradan uzunca bir süre geçtik-
ten sonra 1992 yılına gelindiğinde
Barry Ranford adındaki araştırma-
cı, Erebus Körfezi'ndeki 11 iskele-
tin keşfini yaptı.
"Konservelenmiş olarak sakla-
nan yiyeceklerin, teneke kaplann
etkisryle zehirli halegelebileceği, do-
lay ısıy la mürettebattaki birçok kişi-
nin ölümüne yol açmış olabilecegi
de kuvvetli bir ihtimal" diyen Ran-
ford'un savını, araştırmacı Dr.
Wadhams yeterli bulmuyor
"Kemiklerin üzerinde bulduğu-
muz kurşun oranı oldukça yiiksek.
Kurşun yardımıyla lehimlenerek
kapatılmış olan konserve kutulan-
nın icindeki etleıie beslenen insan-
lan öldürecek yoğunlukta olan bu
kurşun oranu çokdaha erken tarih-
lerde ölen mürettebatın bir kısmuı-
da da gözlemlenebUiyor. O tarihler-
de konservelenmiş yiyecekierden
zehirlenecek derecede yediklerini
düşünmekuzak olasıhk."
T)ÜNYADAN
Fotoğrafın öncüleri
Çoiri Servisi - Fotoğraf sanatının
yaratıcılan, yaşadıklan ve
çalıştıklan yerlere konacak
plaketlerle yaşatılacak. Kraliyet
Fotoğrafçılık Derneği. Fotoğraf
Mirası Programı kapsamında,
önümüzdeki 12 ay boyunca belli
yerlere mavı plaketler yerleştirecek.
Plaketlerin birtanesı, "Solmak" ve
"Aşkuu Asla Dile Getirmedi" adlı
fotoğraflanyla tanınan Henry Peach
Robinson (1830-1901) tarafından
stüdyo olarak kullanılan
Werwickshire'a konacak. Birbaşka
plaket de ilk gökdelenlenn
fotoğrafinı çekerek Druid tankatını
yaşatmaya çahşan Alvin Langdon
Coburn (1882-1966) adına
yerleştirilecek. Adına plaket
hazırlanan fotoğrafçılardan bin
olan AngusMcBean, tiyatro
alanındaki portre çalışmalanyla
ünlenmiş, 80 yaşına dek Vogue
dergisinin fotoğrafçılığını
sürdürmüştür.
Ungus McBean, Vouge dergisinde 1951 yıhn-
da Audrev Hepburn'ü de fotoğrallamıştL
Evlilik, sadakati azaltıyor
Çeviri Servisi - Evlilik konusunun ele
alındığı bır konferansta, ılişkilerin
duygusallık yerine giderek karşılıklı
çıkarlar temeline dayanmasının cinsel
sadakati de azalttığına parmak basıldı.
Evlilik kurumunun giderek değişen
yapısı, zinanın da farklı bir nıteliğe
dönüşmesine yol açıyor. Konferansta söz
alan Leeds Üniversitesı sosyoloji
profesörü Carl Smant'a göre, 20.
yüzyılın başlannda altın çağını yaşayan
duygu yoğunluklu ilişkiler sadakatsizliği
de kişisel bir hainliğe dönüştürdü. Çiftler
arasında cinsel uyumsuzluk, giderek
evliliğin kara habercisi oldu Smant,
"Arük cinseUiğe karşı kayıtsız
davTanıkhğmda ilişkinin de
duygusalhktan uzaklastığı görüşündeyiz"
dedı. Smart, insanlann belli çıkarlar
elde etmek amacıyla ılişkilere girdiğini,
bu beklentilenne kavuşamadıklannda da
ılişkiyi kopardıklannı dıle getırdı. Bu
yeni yeşermekte olan aşk karmaşasmda
çiftlerin aralannda konuşarak uzlaşmaya
varabilmelen ılişkinin kilit noktasım
oluşturuyor. Çiftler, cinsel sadakatin
evlilikte pek de önemi olmadığına karar
verirlerse ilişki başka eşlerin varlığına
karşın da ayakta kalabiliyor. Ancak bu
karann verilmesinde erkeklerin
kadınlara kıyasla çok daha fazla
zorlandığını belirten Smant, erkeklerin
18. yüzyıldan kalma değerlerden bir
türlü kurtulamadıklannı söylüyor.
En eski resim örnekleri
Çeviri Servisi - lnsanoğlu
tarafından IÖ 1.5 milyon
yıl önce taştan üretilen en
eski nesne ile yine IÖ
27.000 yıhnaaiten eski
resim örnekleri dünyada
ilk kez olarak sergilenerek
Afrika sanatı halka
tanıtılıyor.
The Times gazetesınin
katkılan ile Londra'daki
Kraliyet Sanat
Akademisf nde sergilenen
600 parçanın yaklaşık
yansı daha önce kamuya
hıç yansıtılmamış.
Serginin sorumlusu Tom
Phfllips, bunun, Afrika
sanatını öven görsel bir
şölen niteliği taşıdığını
belirtıyor. Insanoğlunun
doğuş yen olarak bılinen
Afrika, eşı benzeri
bulunmaz bır kültürel
tarihe sahip.