28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikraet Çetinkaya 9 Yazıışlerı Müdürlerı fbrahim Vüdız (Sorumlu), Dinç Tavanç • Haber Merkezı Mudûıû: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser D15 Haberler Ergun Balcı • lstıhbarat: Yalçın Çıkır • Ekonomı Büknt Kızanlık 9 Radyo-TV UygarEremektar • KüJtur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman • Yuıt Habcrlcn Mehmtt Saraç • Makaleler Sami Kantören 9 Çevın Styfcttin Turlun 0 Düzeltme AbdulUh YazKi • Fotoğraf Erdogın Köseoglu Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktay Knrtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinka\a, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tavanç, tbrahim V ıkiız, Orhan Bursalı. MusUfa Balbav. Ankara Temsılcisr Mustafa Balba\ # Haber Mudüni, Doğan AkmAtaturkBulvanNo 125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat), Faks. 4195027 0 tznur Temsılcısı Serdar Kınk,H ZıyaBK 1352S 2'3 Tel 4411220. Faks. 4419117 0AdanaTemsılcısı:ÇetinYiteııoğlu,lnönüCd. 119 S No l Kat 1. Tel. 3522550. Faks 3522570 Mûessese Mudûrü- Erol Erkut 0 MEDYA C: • Yönetun Kunılu Koordınator Ahmet Korutsan 0 Başkanı-Genel Müdur Gülbin Muhaaebe Bülent Vener0tdare' Erduran # Koordınator Reha Hıiseyin Gürer0 l^letme Önder Iptman • Genel Mudür Yardım- Çeiik0Bılgı-lşlem Naü tnal 0 C.M Mine Akd»ğ • Halkla llı4 - Bılgısayar Sıstem Mürûvet Çiler kıler Mfldurü Nurten Berluoy Y«yıml»}«n ve Baıan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocagıcad 39 41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbu] Td- ((V212)51205 05 (20hat) Faks (0/212)513 85 95 2 2 M A Y I S 1 9 9 5 tmsak:3.43 Güneş: 5.34 Öğle: 13.08 Ikindi 17.03 A k ş a m 20.28 Yatsı: 22.10 MEDYACTei si4<p53-5139580-5138460-61,Faks 5118466 Başkentte dalgıç bulunamadı • ANKARA (AA)- Çubuk-1 Baraj Gölü'nde balık tutmak için açılan bir kişinin cesedini çıkarmak için dalgıç bulunamadığı bildirildi. Önceki gün öğle saatlennde Çubuk-1 Baraj Gölü'ne balık tutmak için 4 arkadaşiyla birlikte açılan Nazım Urcun (62) kayıktan düşerek gölün sulannda kayboldu. Arkadaşlannın güvenlik güçlerine bildirmesiyle ortaya çıkan olaydan sonra itfaiye ekipleri kancalarla gölde arama yaptı. Ancak tûm aramalara rağmen sonuç alamadı. Hayatından umut kesildiğı bildirilen Nazım Urcun'un cesedini çıkarmak için dün akşamdan itıbaren dalgıç arandı. Ancak şimdiye kadar dalgıç bulunamadı. Bilimadami LaboritöMü • STRASBOURG (AA) - Fransa'nın hayatta olan en ünlü bılim adamlanndan, sinir hastalıklan ve biyoloji uzmanı Profesör Henri Laborit, 80 yaşında öldü. Aynı zamanda ünlü bir cerrah ve araştınnacı olan Laborit, felsefe konusundaki çalışmalan ve yazarlığı ile de tüm dünyada tanınıyordu. Fransız akademi dünyasında, çok fazla alanla ilgılendiği gerekçesiyle eleştırilen Labont'in şöhretınin, ABD, Rusya ve Avrupa'ya da yayılmış olduğu biliniyor. Anestezi, kalp hastalıklan, karaciğer hastalıklan ile ilgili de çalışmalan bulunan profesöriin, hastaneye kapatılan nıh hastalan için özel yatıştıncı ilaçlar bularak bu hastalann evlerinde tedavi edilmelenni sağladığı bildiriliyor. Radyo-TV vericfleri yönetmeligl • ANKARA (AA)-FM radyo ile TV verici ve aktancılannın performans standartlan ve ölçme yöntemleri hakkındaki yönetmelikler yürürlüğe girdi. Yönetmeliklerle, FM radyo ile TV verici ve aktancılannın teknik açıdan en uygun nitelikte yayım gönderebilmesi için uluslararası nonnlar çerçevesinde belirlenen standartlar yer alıyor. TV vericilenyle ilgili yönetmeHkte, verici ve aktancı cihazlannın 1961 Stockholm planında TV yayıncılığına tahsis edilen frekans bantlannda çalışması zorunlu hale getiriliyor. Marmara Denizi'nde • tŞTANBUL(AA)- Eneıji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, hükümetin enerji politikasmın özkaynaklan değerlendınnek olduğunu söyledi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Rumen Orizon fınnasının Marmara Denizi'nde doğalgaz keşfı dolayısıyla Orizon Sondaj Platformu'nda düzenlenen törende konuşan Bakan Atasoy, Türkiye 'nın hidrokarbon bakımmdan önemlı bir potansiyele sahip olduğunu kaydettı. Bakan Atasoy, Kuzey Marmara Denizi'nde 2 milyar metreküp üretilebilir doğalgaz olduğunun, yapılan testlerle belirlendiğini söyledi. Göç, çocuk işçiyl arttrıyor • ANKARA (ANKA)- Hızlı nüfus artışı nedeniyle yoksullaşan insanlann çocuklannın iş gücüne üıtiyaç duyduğu ortaya çıktı. Ankara Sokaklannda Çahşan Çocuklar (ASÇÇ) Projesi kapsamında yapılan araştırmada, hızlı nüfus artışı, lurdan kente olan yoğun göçün çocuk işgücü kullanımını arttırdığı, bu çocuklann yüzde 60'ının okula devam ettiğı, yüzde 40'ının aileye yük olmamak için okulu bıraktığı belirlendi. RP'li yönetimin çalışmalannı durdurduğu projenin koordinatörü Zeynep Türkmen, projenin yürütülmesi için Sıhhiye'de 1200 metrekarelik bir alan aynldığmı belirtti. Atatürk ve Jose Marti'nin 19 Mayıs buluşmasında bir gerçek açığa çıktı: Bağunsızbk evrensel bir kültürdür• Esenyurt Belediyesi'nin ve DlSK'in düzenlediği "100. ölüm yıldönümünde Jose Marti'yi Anma Etkinlikleri", bağımsızlık tutkusunun yeniden ve bu kez "kültürel içeriğiyle" anımsandığı bir 19 Mayıs Bayramı'mn yaşanmasma neden oldu. OKTAY EKİNCİ Istanbul için her yönüyle bir "kül- tûr mirası" niteliği taşıyan Beyoğ- lu'ndakı ünlü Muammer Karaca Ti- yatrosu, kim bilir kaç bin gün ve kaç bın gece kucak açtığı "kültür etkinHk- ierinden" belki de en anlamlılanndan birine 19 Mayıs 1995 günü tanık oldu. Düzenleyen ne bir sanat kuruluşu ne de sinema, yazın, tiyatro ya da re- simle ilgili bir kurumdu. O günün mi- man bir işçı örgütüydü; yani DİSK'ti. Toplantının duyurusu da doğrusu alışılagelmiş bir kültür etkınlıği için basılan broşürlere pek benzemıyordu. Uk bakışta sankı "siyasi" bir etkinliğin havasını taşıyordu. Kapağında önce "19 Mayıs 1895" ve "19 Mayıs 1919" tarihlerinın okunduğu. sonra "ulusal- hktan evrenselliğe bağunsızhk" sözle- rinin vurgulandığı ve yme DlSK'in amblemiyle birlikte Atatürk'ün ve Jo- se Marti'nin fotoğraflannm yer aldı- ğı, belki de "siyasi tarihle" ilgili bir toplantının broşürü gibıydi... Ne var ki etkınlik başlayıp konuş- malar yapıldığında; derken yine Jose Marti'nin yaşamıru yansıtan bir fılm izlendikten_sonra Ataol Befaramoğlu ve Adnan Özer, ünlü Kübalı yurtse- ver ve şairin dizelerinden örnekler okuduklannda toplantıya katılan he- men herkes, son yillarda Türkiye'de sanki unutulmaya yüz tutan bir tarih- sel gerçeği, Muammer Karaca Tiyat- rosu'yla birlikte birdenbıre yeniden fark ettiler. Bu etkinlik ne bir sendika toplantısı ne de bir siyası tarih değer- lendinnesiydi. Son yıllann ve özellik- le şu "kahrobsı" 1980 sonrasının yi- Haber bülteninde Esenyurt'taki açılışın neden yapıldığı gizlendi: TRT'den Jose Marti'ye sansür Önceki akşam TRT-1 'deki ana haber bültenıni izleyenler, saat 20.50 sulannda ekrana gelen kısa haberlerde, Kültür Bakanı Ercan Karakaş'tn Istanbul Esenyurt'taki 'Abdullah Başrürk Parkı'nın açıhş törenine katjldığını' öğrendiler ve burada yaptığı konuşmadan laıklıkle ilgili kısa bir bölümü de 'Bakan'ı kürsüde görerek' dınlemiş oldular. Oysa bu tören ve bu konuşma, sadece bir park açılışı ve bu arada laiklik üzerine görüş bildirmek değil, ünlü Kübalı devrimci ve şair Jose Marti'nin büstünün Atatürk'ünkiyle birlikte yan yana lstanbul'a dikilmesi ve bu tarihsel buluşma nedeniyle 'uhısal bağımsızlığın' evrensel öneminin Türkiye için de bir kez daha gündeme getirilmesiydı. 19 Mayıs Bayramı nedeniyle zengin özel programlar yapan TRT, yine 19 Mayıs günlü ana haber bülteninde bu bayramın ruhuna ve içeriğine hıç de yakışmayan bir 'sansür' uygulayarak, Jose Marti ile Atatürk'ün aynı gün birlıkte anıldığı toplantının konusunu ve 'kahramanlsnnr toplumdan gızlemeyı yeğledı. Böylece yine TRT, bır yandan sadece Kübalı yurtsever J. Marti'ye değil, aynı anda Atatürk'ün bağımsızlık ateşıne ve Ercan Karakaş'ın bunu dıle getiren sözlenne sansür koyarken, öbür yandan 'ABD'ye bağımb bir yayın poHtikasi" sergileyerek özerkliğine de bir kez daha gölge düşürdü. Çünkü ABD'nın Küba'ya uyguladığı ambargo kapsamı içensinde, bu ülkeyle ilgili her türlü haberin de 'hür ülkeierin medyasında yer almaması' karan bulunuyor... ne belki de en özlem yüklü bir "kfil- tür günü" yaşanıyordu. Gerek "Ben güneşe bakarak ölece- ğim" dıyen ve gerçekten 100 yıl önce, 19 Mayıs 1895'te sömürgeciler tara- fından güneşe bakarken öldürülen Jo- se Marti, gerekse "Bağımsızlık benim karakterimdir" dıyen ve gerçekten 76 yıl önce, 19 Mayıs 1919'da bu karak- terini ülkesine de kazandırmak için Samsun'a çıkan Mustafa KemaL, DlSK'in ve Esenyurt Belediyesi'nin 19 Mayıs 1995 günü etkinlıklerinde insanlığın en büyük erdemini bir kez daha bilince çıkarmışlardı: "Bağımsızlık, evrensel bir kühür- dür_' Esenkent'te esen riizgâr Aslında, bu evrensel kültürün o gün Istanbul'u yeniden kucaklamasının ilk adımı, öğleden önce Esenkent'te ya- pılan törende atıldı. Esenyurt Belediyesi'nin önderliğin- de kurulmakta olan Esenkent yerleş- mesının Abdullab Baştürk Parkı içe- nsinde. 19. yüzyılın bağımsızlık sa- vaşçısı Jose Marti ile 20. yüzyılın ba- ğımsızlık savaşçısı Mustafa Kemal'in büstü yan yanaydı ve açılış töreni için çiçeklerle bezenmişlerdi. Hele, yine bu ikı büstün yanıbaşın- daki gönderlerde Türk bayVağı ile Kü- babayrağı'nın Esenkent'intemizrüz- gânyîa "birBkte" gururla dalgalanma- lan da doğrusu bu törene anlatılması zor derin anlamlar yüklüyordu. Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, açış konuşmasında özellikle Küba ba>Tağına dıkkat çekıp "Devrimden sonra ba>ragını değistir- meyen ve ulusal tarihine sahip çıkan tek ulke Küba oMu" dıyerek bağım- sızlık utkusuyla "yurtseverlik" arasın- daki tarihsel bağı vurguladığında, bu utkunun temel güvencesinin gerçek- ten bağımsızlık kültürü olduğu da bir kez daha dile getirilmişti. Ardından. Kültür Bakanı Ercan Ka- rakaş da aynı kültürün sadece Türki- ye ve Küba halklan açısından değil. tüm dünya uluslan ve insanlık için ne denli evrensel boyutlan olduğunu, tö- rendeki umut verici konuşmasında şöyle özetledi: "Aslında, denebitir Id bizim sadece bağımsızhk mücadetemiz değiL a>nı anda demokrasi mücadele- miz de 19 Mayıs 1919'da başlamışür. Çünkü özgürlük ve demokrasi, birbi- rini sarmalayan ve tamamlayan iki te- mel insanlık crdemidir_." 'Küreselkşmenin' tuzaklan Evet. O günün sabahı Esenyurt'da e- sen "bağımsızlık kültürürikzgân".he- men öğleden sonra DlSK'in Karaca Tiyatrosu'nda düzenlediği "100. Ölüm Yıldönümünde Jose Marti'yi Anma Toplantısı"na da taşındı ve san- kı a>™ anda •'bereketii yağmurlar" da yağdırarak yıllardır dile getinlmeyen özlemlenn yeniden anımsanmasına neden oldu. DİSK Genel Sekreten Mehmet Atay, anma toplantısını açarken yap- tığı duygulu konuşmasında, "bağım- sızlık tutkusu, 68'lerde genç olan bi- zim kuşağuı yüreğinde yer etmiştir" dedikten sonra Jose Marti ve Mustafa Kemal'e yönelik "ortak sevginin" ürünü olan bu etkinliğin de yine "ay- nı kuşağuı temsflcüerince" düzenlen- diğine dikkat çektı. Bugünün gençlı- ğinin ve hatta "özgürlüklerden \~ana" toplumsal özlemlenn, kaygı verici bır şekilde "bağımsızlık kültiiründen uzaklaştınlmak istendiğine" değınen Mehmet Atay. Küba'nın artık tüm dünyada "bağımsızlığın simgesi" ol- duğunu ve "tek kutuplu dünya söy- lemleri içerisinde gençliğin ve tüm ay- dınlann, bu özgürlük kutbuna her za- mankinden daha fazla önem vermele- ri gerektiğuû" söyledi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak'ın yine J. Marti ve M. Kemal Ata- türk'ü anarken özellikle "çifte pasa- portlu yönetkyere" dıkkat çektığı ko- nuşması da Türkıye'de "bagımstzlık kültüründen yoksun" polıtikalann ge- nel bir eleştınsı nitelığındeydı. O ka- dar ki, örneğın artık ülkede "lsviçre bankalannda hesabı olanlar" itıbar kazanmaya başlamış, buna karşın yi- ne ülkenin 1919'larda başlatılan mü- cadeleyle elde edilen ulusal bağımsız- lığının "güvencderi" olan KİT'lerin satılmasına karşı çıkanlar. yani ger- çek yurtseverler ve vatanı savunanlar "gericuikle" (!) suçlanmaya başlamış- lardı Bağımsızlık kültürünün "konok temsilcisi" Küba Büyükelçisi Jorge Castro'nun konuşması ise içten bir Atatürk sevgisiyle bezeliydi. "Jose Marti olmasavdı, Küba devrimi ol- mazdı; Atatürk de olmasa\dı belki de bu ülke olmazdı ve biz burada olamaz- dık" dıyen büyukelçı Castro, Fidel'le sadece ısım benzerliği içinde değil, düşünce birliği içinde de olduğunu şu son sozlenylebelırtmişoldu' "Birgün gelecek, elbette Fidel de yaşanıayacak. Ama bağımsızlık ve sosyalizm. Kü- ba'da devam edecek. Çünkü bu, sade- ce bizim değil, bütün insanhgm özfemi- dir." 19 Mayıs 1995 günü, yani J. Mar- ti'nin 100. ölüm yıldönümü ve Ata- türk'ün Samsun'a çıkışının 76. yıldö- nümü, Esenyurt Belediyesi ve DlSK'in düzenlediği etkınliklerde iş- te böylesıne bir "kühür", dolu dolu yaşanarak geçtı. Bütün Türkiye'de za- ten bu kültürü. 19 Mayıs GençlikveS- por BayTamı'nı kutlayarak yasamış ol- du... fj • 1 * ** 7 7* ^J * partisine katıldılar. Taichung kentinin merke/indeki bir parkta /KT7İPV1VI Ç7OVK£>TVIİ1 Tlflfll^i düzenlenenparti>elO27çift kaüldı.Görkemütörenidüzenleyen ± t\l^lS^t U l g KJI rVZ,l i l l l JJVll Vl^l k e ö n v ö n e t i d l e r i ; Y,^^ ^ ^ gerçekkştrilen en kalabahk ikiz Hayatianmn ilk yurtdışı gezisine çıkan 102 yaşındaki Japon ildz toplannsı olduğunu beliıttiler. Daha önceki en büyük ikizler kardesJer, Tayvvn'da önceki gün gerçekleştirilen muazzam ikizler toplannsına 689 ikiz kardeş kaülmışü. (Fotoğraf: AP) Sir John Franklin'in 150 yıl önce çıktığı keşif yolculuğu yeniden gündemde Âçhktan birbirleriııi mi yediler? Çeviri Servisi - 150 yıl öncesin- de Sir John Franklin'in, 133 deniz- cisiyle beraber çıktığı keşif yolcu- luğunda kayboldugu Kral William Adası'nm Erebus Körfezı ve açık- lannda yeniden mcelemelerde bu- lunuldu. Kanadalı Bary Ranford. bulduğu 400 kemik kalıntısından 90 kadannm üzerinde bıçak izlen- ne rastladığını belirtiyor. Hayatta kalabilmek için birbirlerini yedik- lerini ileri süren Ranford'a göre bu adamlann keşif gemüerinde bulu- nan ve çeşitli yiyecek, et gibi gıda- lann saklandığı konservelerden ze- hirlenmiş olabileceklerine işaret e- den deliller de oldukça güçlü. Aynı bölgede bir araştırma ger- çekleştiren Cambridge Scott Polar Enstitüsü'nde görevli Dr. Peter Wadhams, Ranford'un, adaya dü- şen kâşiflerin insan etiyle beslene- rek ayakta kalma savaşımı vermiş olabilecekleri yolundaki varsayımı- nı doğrulayacak kanıtlann bulun- duğuna dıkkati çekıyor. "Kemilderin üzerindeki bıçak iz- leri, kasaplık et kesiminde indirilen darbeleri andınyor gerçekten de" diyen Dr. Wadhams sözlerine şöy- le devam ediyor: "Bu, yük gemisi- ne yöneltilen ilk yamyamhk suçla- ması değfl. Arktik Denizi'nin Ere- bus Körfezi'nde bulunan Kral Wû- Kams Adası ve çevresindeki ilk aras- tmna,John Rae'nin başuıda bulun- doğu bir ekip taranndan gerçekleş- Erebus ve Terror'un I Hazıran 1847 dekı \ ^ - konumu j .O Erebus ve Terror'un buzullar arasında sıkışıp kalmasi 12 Eyfül 1846 Erebus ve Terror'un terk edılişı Nısan1848 Ranford'un 1992'de bulduğu iskeletler Gemı kalıntılan (büyuk ıhtimalle Erebus a aıt) KRAL WİLLİAM ADASI Birçok ıskelet ve mezann bulunduğu yer Kurtarma botu ve 5 / / ıskelet ^-ı ) / rkaliRtılan Eskimolar tarafınd İpnan kayıtlar arka1879) tirilmişti. Daha o yıllarda. yamyanv ca girişimlerde biılunulduğuna da- ir kan ıtlar bulan John Rae ve adam- larunn açıklamalanna olumlu vak- laşılmamıştı. Charles Dickens, Ingi- liz halkınuı birbirini yemeye tenez- zül etmeyeceğini vurgulayan bir ya- zıyaznııştL" 1845 yılının Mayıs ayında, "Ere- bus" ve "Terror" adlı iki keşif ge- misiyle yola çıkan Sir John Frank- lin, Atlantık ile Pasifik arasında bir geçiş yolu arayişına girdiği sırada kaybettırmişti izini. Yola çıkmala- nnın ardından geçen iki yıl boyun- ca kendilennden hiçbir haber alı- namayınca, saldınya uğrayarak öl- dürüldükleri veya denızde kaybol- duklan varsayılmıştı. 1859 yıhnda son bir araştırma ekibini oraya gön- deren Lady Franklin'in adamlan lngiltere'ye döndüklerinde, adada bulduklan yığmla iskeletten ve ge- riye bırakılmış yanh bır rapordan söz ediyorlardı. Bu rapora göre ge- miler, 1846 yılının Eylül ayında bu- zullann arasında sıkışıp kalmıştı. 1847'de Sir Franklin ve 24 denizci ölmüş, bir sonraki yılda da gemiler tamamıyla terk edilmiş: hayatta ka- lan kâşiflerse adanın açıklannda, güneye doğru sürüklenmışlerdi. Aradan uzunca bir süre geçtik- ten sonra 1992 yılına gelindiğinde Barry Ranford adındaki araştırma- cı, Erebus Körfezi'ndeki 11 iskele- tin keşfini yaptı. "Konservelenmiş olarak sakla- nan yiyeceklerin, teneke kaplann etkisryle zehirli halegelebileceği, do- lay ısıy la mürettebattaki birçok kişi- nin ölümüne yol açmış olabilecegi de kuvvetli bir ihtimal" diyen Ran- ford'un savını, araştırmacı Dr. Wadhams yeterli bulmuyor "Kemiklerin üzerinde bulduğu- muz kurşun oranı oldukça yiiksek. Kurşun yardımıyla lehimlenerek kapatılmış olan konserve kutulan- nın icindeki etleıie beslenen insan- lan öldürecek yoğunlukta olan bu kurşun oranu çokdaha erken tarih- lerde ölen mürettebatın bir kısmuı- da da gözlemlenebUiyor. O tarihler- de konservelenmiş yiyecekierden zehirlenecek derecede yediklerini düşünmekuzak olasıhk." T)ÜNYADAN Fotoğrafın öncüleri Çoiri Servisi - Fotoğraf sanatının yaratıcılan, yaşadıklan ve çalıştıklan yerlere konacak plaketlerle yaşatılacak. Kraliyet Fotoğrafçılık Derneği. Fotoğraf Mirası Programı kapsamında, önümüzdeki 12 ay boyunca belli yerlere mavı plaketler yerleştirecek. Plaketlerin birtanesı, "Solmak" ve "Aşkuu Asla Dile Getirmedi" adlı fotoğraflanyla tanınan Henry Peach Robinson (1830-1901) tarafından stüdyo olarak kullanılan Werwickshire'a konacak. Birbaşka plaket de ilk gökdelenlenn fotoğrafinı çekerek Druid tankatını yaşatmaya çahşan Alvin Langdon Coburn (1882-1966) adına yerleştirilecek. Adına plaket hazırlanan fotoğrafçılardan bin olan AngusMcBean, tiyatro alanındaki portre çalışmalanyla ünlenmiş, 80 yaşına dek Vogue dergisinin fotoğrafçılığını sürdürmüştür. Ungus McBean, Vouge dergisinde 1951 yıhn- da Audrev Hepburn'ü de fotoğrallamıştL Evlilik, sadakati azaltıyor Çeviri Servisi - Evlilik konusunun ele alındığı bır konferansta, ılişkilerin duygusallık yerine giderek karşılıklı çıkarlar temeline dayanmasının cinsel sadakati de azalttığına parmak basıldı. Evlilik kurumunun giderek değişen yapısı, zinanın da farklı bir nıteliğe dönüşmesine yol açıyor. Konferansta söz alan Leeds Üniversitesı sosyoloji profesörü Carl Smant'a göre, 20. yüzyılın başlannda altın çağını yaşayan duygu yoğunluklu ilişkiler sadakatsizliği de kişisel bir hainliğe dönüştürdü. Çiftler arasında cinsel uyumsuzluk, giderek evliliğin kara habercisi oldu Smant, "Arük cinseUiğe karşı kayıtsız davTanıkhğmda ilişkinin de duygusalhktan uzaklastığı görüşündeyiz" dedı. Smart, insanlann belli çıkarlar elde etmek amacıyla ılişkilere girdiğini, bu beklentilenne kavuşamadıklannda da ılişkiyi kopardıklannı dıle getırdı. Bu yeni yeşermekte olan aşk karmaşasmda çiftlerin aralannda konuşarak uzlaşmaya varabilmelen ılişkinin kilit noktasım oluşturuyor. Çiftler, cinsel sadakatin evlilikte pek de önemi olmadığına karar verirlerse ilişki başka eşlerin varlığına karşın da ayakta kalabiliyor. Ancak bu karann verilmesinde erkeklerin kadınlara kıyasla çok daha fazla zorlandığını belirten Smant, erkeklerin 18. yüzyıldan kalma değerlerden bir türlü kurtulamadıklannı söylüyor. En eski resim örnekleri Çeviri Servisi - lnsanoğlu tarafından IÖ 1.5 milyon yıl önce taştan üretilen en eski nesne ile yine IÖ 27.000 yıhnaaiten eski resim örnekleri dünyada ilk kez olarak sergilenerek Afrika sanatı halka tanıtılıyor. The Times gazetesınin katkılan ile Londra'daki Kraliyet Sanat Akademisf nde sergilenen 600 parçanın yaklaşık yansı daha önce kamuya hıç yansıtılmamış. Serginin sorumlusu Tom Phfllips, bunun, Afrika sanatını öven görsel bir şölen niteliği taşıdığını belirtıyor. Insanoğlunun doğuş yen olarak bılinen Afrika, eşı benzeri bulunmaz bır kültürel tarihe sahip.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle