05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 1995 CUMARTES EKONOMİ/PARA RAPORU Faiz düşüyor, mevduat artıyor ANKARA (ANKA) - Ban kalardaki toplam mevduat, faizlerin düsmeye devam et- tiği nisan ayının üçüncü haf- tasında da artışını sûrdürdü. Mevduat 14-21 nisan günle- ri arasındaki haftada 15.4 trilyon lira artarak 731.2 tril- yona çıkti. Nisanın ücüncü haftasın- da vadesiz tasarruflar ve res- mi mevduat dışındaki tüm mevduatlarda artış meydana geldi. Söz konusu haftada, vadeli tasarruflar 9.6 trilyon- luk artışla 536.9, vadesiz ti- cari mevduat 8.9 trilyonJuk artışla 73.9 trilyona ulaştı. Vadeli ticari mevduat 131, mevduat sertifikası da 62 milyar lira artış gösterdi. Böylece, vadeli ticari mev- duat 35.3, mevduat sertifi- kası da 7 trilyona yükseldi. 14-21 nisan günleri ara- sındaki haftada resmi mev- duat 2.4 trilyon azalarak 25 trilyona, vadesiz tasarruflar da 937 milyar azalarak 53.2 trilyona indi. ABD ticaret açığı daralıyor WASHINGTON (AA) - ABD'nin, mart ayı dış ticaret açığı binde 4 oranında dara- larak 9.12 milyar dolara indi. ABD Ticaret Bakanlı- ğı'nın açıklamasına göre ABD'nin, en büyük ticari or- taklanndan olan Japonya ve Meksika ile dış ticaret açığı artarken diğer ülkelerle azal- dı. ABD'nin en büyük ticari ortaklanndan Japonya, mart ayında. ABD'ye karşı 6.14 milyar dolarlık dış ticaret faz- lası verdi. Riyal değer kazanıyor LEFKOŞA (AA) - Jran'ın para birimi riyal, dolar karşı- sındaki değerinin sabitleşti- rilmesi karanndan sonra de- ğer kazanmaya başladı. Döviz simsarlanna göre karaborsadaöncekigûn 1 do- lar 5720 riyalden işlem gö- rürken bu deger dün 4800 ri- vale kadar düştû. Markın de- ğeri 3960 riyalden 3300 riya- le, sterlinin değen ise 8950 riyalden 7500 riyale indi. Iran yönerimi, dolann riyal karşısındaki kurunu (1 do- lar=3000 riyal) olarak sabit- leştirmiş ve döviz işlemleri- nin sadece bankalarda yapıl- masını kararlaştırrruştı. Bankacılar da mevduatlannı kredi yerine Hazine'ye yatırmayı tercih ettiklerini kabul ediyor Üretim değil, rantiye besleniyorEkonomi Servisi- Sanayi yatınmlanna destek olması beklenen bankacılık sistemi Türkiye'de tersine işliyor. Bankalar, üretim için gereken krediyi sağlayamazken, Hazi- ne'nin finansörü olmayı tercih ediyorlar. Bankacılar, Hazine'nin yüksek faizle iç borçlanmaya gitmesini bir yandan eleştirir- ken, öte yandan mevduatlannı krediye akıt- mak yerine, Hazine'ye yatırmayı tercih edi- yolar. Bunda kuşkusuz 1989 yıhndan itiba- ren uygulanmaya başlanan Türk parasını aşın değerli tutma polıtikasının büyük bir rolü bulunuyor. Dışandan sağladıklan dö- vizi iç piyasada Hazine'ye akıtarak çifte kar eden ve güçlü bir saadet zinciri kuran fînans kesimi Tansu Çiller'in de aynı poli- tikayı sürdürmesi ile tatlı kâr kazanmaya devam ediyor. Bu arada daha riskJi olan üretim kredisi vererek sanayiciyi destekle- mek gibı yolu ise kimse tercih etmiyor. Ta- bi sırada 1994 yılında yaşanan ekonomik krizle birlikte bankalann akıl almaz kredi faizleri ile karşılaşan sanaciyilerin de kre- di için bankalann kapısında beklediklerini söylemek mümkün değil. Finans kesiminin Hazine'yi fınanse etti- ğini kuşkusuz bankacılar da kabul ediyor. Ancak bankalann en büyük savunması hü- kümetin uyguladığı ekonomik politikalann buna kendilerini zorunlu olarak itmesi şek- linde. Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hasan Ersel ile Sermaye Piya- sası Kurulu Başuzmanlanndan Giiven Sak'ın hazırladığı, ışletme sermayesı, kre- di bağımlılığı ve üretim arasındaki ilişkile- ri ele alan araştırmada. Hazine'nin yüksek faizle borçlanmasının, şirketlerin mali pi- yasalann dışında kalmasına yol açtığına dikkat çekiliyor. Kamu açıİdannın yüksek düzeyde sey- retmesinin, üretimi canlandırma çabalan- nı baltaladığına yer verilen araştırmada, Türkiye gibi, pazar ekonomisinin henüz yerleşmediği ülkelerde banka kredisinın, işletme sermayesinin finansmanında tek se- çenek olduğu vurgulanıyor. Araştırmada. banka kredilerinde düşüşe yol açan politi- kalann, kaçınılmaz olarak üretimde de dü- şüşe yol açtığına işaret edilirken, banka kre- dilerinin tekrar üretime kayması için ızlen- mesi gereken politikalarla ilgıli şu görüşle- re yerveriliyor: " Üretimin artması için, şirketterin işlet- me sermayelerinin de artması gerekir. Bu da, Hazine'nin, özel sektörü mali pivasalar- dan dışlayan şimdiki borçlanma modelin- den vazgeçilmesini gerektirir. Diğer bir de- yişie, kamu açıkian yüksek bir düze\ de sej - rettiği sürece, üretimin canlandınlması ça- balan sonuçsuz kalacaktır." Öte yandan son aylarda banka kredileri artış trendine girse de halen istenilen sevi- yeye ulaşmış değil. 14 Nisan tarihi itibari ile bankalardaki toplam kredi miktan 724 trilyon lira ıken mevduat toplamının da 715 triyon lira cıvannda olduğu gözleniyor. Oy- sa ocak 1994 tarihinde ise toplam mevdu- atın 274 trilyon lira ıken tüm banka kredi- lerinın 316 rrilyon civannda olması banka- lann mevduatlannın daha fazlasını kredi- ye aktardığını göstermesi bakımından dik- kat çekiyor. Ekonomik tablo kriz öncesi günlere dönünce piyasalarda endişeli bir bekleyiş doğdu Küçük yatuTiııeı kendini korusun Ekonomi Servisi - Sıcak para- ya kucak açan ekonomi yönetimı sayesinde borsada yaşanan geliş- meler tedirginlik yaratıyor. "Ta- rihin yem'den tekerrür edebüece- ğTni îfade eden SPK BaşkanıAJi Ihsan Karacan "Sadece yasal dü- zenleme yetmez, yatıruncı attığı adıma dikkat eöneli" derken İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu da orta- lıkta kriz öncesi günlennde yaşa- nan bir spekülasyon kokusu oldu- ğunu söyledi. Yeni binasına geçmenin tadına varamayan ÎMKB önce Derbor- sa'nın faaliyetlerinin SPK tarafin- dan bir süre durdurulması ardın- dan da sallanan koalisyon nedeni ile düşüşe devam etti. 1994 yılın- da yaşanan ekonomik krizden en çok borsanın ve tabii kı küçük ya- tınmcırun etkilenmesi nedeniyle son günlerdeki gelişmeler endişe ile izleniyor. Her zaman borsaya en son giren ve güçlü düşüşlerde elinde pahalı senetleri ile kalan küçük yatınmcı, 1994yılınınza- rannı çıkarmadan yeni bir kriz ile baş başa kalma korkusu yaratır- ken değişik çevrelerden de uyan- largeliyor. Borsada oynamak ile hisse se- nedine yatınm yapmanın farklı i- ki olgu olduğunu belirten SPK Başkanı Ali fhsan Karacan, "Ta- rih tekerrürden fljarettir" diyerek her an her şeyın olabileceği yö- nündeki kapıyı açık bırakmayı ih- mal etmiyor. Karacan, SPK olarak • Ekonomi yönetimi sayesinde borsada yaşanan gelişmeler tedirginlik yaratıyor. SPK BaşkanıAli Ihsan Karacan "Sadece yasal düzenleme yetmez, yatınmcı attığı adıma dikkat etmeli" derken İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu da ortalıkta kriz öncesi günlerinde yaşanan bir spekülasyon kokusu olduğunu söyledi. İMKB endeksinin yükselmesi ve- ya düşmesiyle hiçbir ilgileri ola- mayacağını belirterek, yapabile- cekleri en önemli şeyin mevcut sermaye kanunlan ile yatınmcıyı korumak olduğunu söyledi. "Ge- çen yıl yaşanan aracı kurum ka- patmalan aslında finans piyasala- n Ue ilgili geüşmeJerdi" diyen Ka- racan, konuyla ilgili olarak şunla- n söyledi: "Bir Çarmen ve AOG olayına aracı kurum değil. izinsiz mevdu- at kabul ermek olarak bakmalıyız. Yani bizim piyasamızdan çok ban- kacılık sektörünü ilgilendiren ko- nulardı. Ancak benzer olaylann yaşanmaması için tabii ki çaba gösteriyoruz. Burada sadecebizim değil küçük yatınmcının da çaba- sı gerekiyor. Çünkü bazen tarih Türkive'de tekerrür edebinvor." Yaşanan olumsuz gelışmelerde kamu yönetiminin paymın yani sı- ra yatınmcılann da rolü olduğunu îfade eden Karacan, yatınmcılan da gerekli sorumluluk ve bilinci göstermeye çağırdı. Sadece yasal düzenlemelerin yeterli olamaya- cağını dile getiren Karacan ser- maye piyasalannda riski tamamen ortadan kaldırmak diye bir şeyin olamayacağını ifade etti. Spekfilasyon kokusu Geçen yıl spekülasyonlardan bazı kişilerin ağızınm yandığını ifade eden lstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu da bu sene borsadaki yükselişte yine bir spekülasyon kokusu olduğunu söyledi. Şahinoğlu, bunda sıcak paranın da etkisi olduğunu kayde- derek. "Geiişmelerebaktığunızda şu günier borsanın istikbali yö- nünde çok önemli. Küçük vatınm- cılar borsaya yönelmeleri açısın- dan son derece dikkatle olmalı ki bu devrede yeniden aldadılmasın- lar"dedi. Küçük ve orta boy işletmelere kullandırdığı ihracat kredilerinin koşullannı iyileştirdi Exfanbaıık 9 taıı KOBFlere destekANKARA (ANKA) - Türk Eximbank, küçük ve orta ölçekli işletmelere kullandırdığı ihracat kredisinin koşullannı iyileştirdi. Eximbank Genel Müdürü Ersoy Volkan, yaptığı yazıh açıklamada, söz konusu kredilerin vadesinin altı aydan dokuz aya, kredilendirme oranının yüzde 60'tan yüzde 100'e çıkanldığını, faiz oranının ise yüzde 63'ten yûzde 55'e çekildiğini bildirdi. Volkan'ın açıklamasına göre, KOBl'lere kullandmlan döviz kredisinin vadesi de altı aydan dokuz aya yükselrildi. • Eximbank Genel Müdürü Ersoy Volkan, olacakür. ^apılan bu kredilerin vadesinin altı aydan dokuz aya, iy^tirmeter. Evimbank'ın , ,., ,. .. , ; , n ! l .. , ; . ' ıhracataverdığıonemı ve kredilendirme oranının yuzde 60 tan yuzde 100 e KOBİ'lerin ülke ekonomisine çıkanldığını, faiz oranının ise yüzde 63'ten yüzde 55'e vapoğı katkılann artacağı çekildiğini bildirdi. Kullandınm oranı vüzde 75'ten vüzde 100'eçıkanldı. Faiz oranı da libor artı 1.25'ten libor düzeyine indirildi. Volkan, "KredUerin faiz kullandınm oranı ve vadeJerinde \apılan bu i\ileştirmelerle KOBl'lere yönelik Eximbank kredi hacmi de genişlemiş inancını göstermektedir" dedi. Ersoy Volkan, 1994 yılına Halkbank aracılığıyla başlattıİclan KOBl'lere ihracat kredisi ve daha sonra başlatılan döviz kredisi uygulamaları kapsamında, bugüne kadar söz konusu işletmelere toplam 465.5 milyar lira tutannda ihracat finansmanı sağlandığını bildirdi. Erimbank Müdürü Ersoy VbDun. ÖYLE DEĞİL BÖYLE 8 « t^ H fe Önce özelleştirme özelleşmeli B ugün özeHeştirmenin önünde duran en büyük engelin "güvensizlik" olduğunu kimse inkâr edemez. Türkiye'de "KlT'leri satıp kurtulalım" furyasının başladığı dönemde, özelleştirmeye karşı çıkan işçi ve bazı aydın kesimlerde hâkim olan kaygılar, bugün toplumun daha geniş katmanlannca da benimseniyor. Çünkü 'Sermayenin tabana yayılmaşı ve kamu işletmelerinin siyasi etkilerden kurtanlarak verimliliğe kayuştunılması" ilkeleriyle, Türkiye'deki özelleştirme uygulamaları arasında hiçbir paralellik bulunmuyor. özelleştirmeye duyulan güvensizliğin temelinde, siyasi iktidara duyulan güvensizlik yatıyor. Ozel sektörde, Özal politikalarıyla serpilip büyümeye başlayan, üretmeden kazanan, vurgunculuk ve köşe dönücülüğü ilke edinen bir kesimin, özelleştirmede etkinlik kazanması, bu endişeleri arttınyor. Türkiye'de bugünkü ekonomik politikaJara, siyasi iktidardan çok, IMF ve Dünya Bankası gibi dış finans çevreleri ile, bunlann uzantısı gibi çalışan uluslararası değerlendirme ve danışmanlık kuruluşları yön veriyor. Onlann gösterdiği her iki kapı da özelleştirmeye çıkıyor. Hükümet de dış finans çevrelerinin gösterdiği kapılardan içeri girmek istiyor. Hem Telecom gibi önemli KlT'lerin yabancı piyasalarda satılmasından önemli bir dış kaynak bekJiyor. Hem de, özelleştirmenin yapıltyor olmasının, Türkiye'nin krediblitesine yapacağı olumlu katkıyı hesaplıyor. Türkiye, ekonomiyi döndürebilmek ve dış borç ödemelerini aksatmamak için, yıl sonuna kadar yeni dış kaynak bulmak zorunda. Hükümet özelleştirmeyi kaçınılmaz gördüğüne göre, "güven sorununu ya aşacak, ya aşacak". Onun için özelleştirmeden etini çekmek zorunda. Çünkü, "Ogrubun televizyonü var" ya da, "Bu sendikanın özelleştirmeye taş koymasını ön/emek lazım" devri kapanmadıkça, özelleştirmede mesafe almak olası gözükmüyor. Marmara Üniversitesi öğrencilerinin Özelleştirme Idaresi Başkanı Ufuk Söyfemez'e sorduklan, "özelleştirme ne zaman özelleşecek?" sorusu, aslında toplumun nabzını yansıtıyor. Halk KlT'ler satılacaksa, bu satışın hilesiz ve şikesiz olmasını, tesislerin gerçek değerini bulmasını, üretimin sürmesini ve çalışanlann mağdur olmamasını istiyor. Özelleştirme Idaresi'nin yeni yönetiminin şanssızlığı, önceki dönemin başarısızlıklanndan kaynaklanıyor. Ancak, ekonomiyi özelleştirmeye mahkûm eden hükümetin çaresizliği ve keyfi uygulamalara kamuyounun tepkisi, özelleştirme bürokrasisini siyasilerin karşısında eskisinden daha güçlü konuma getirjyor. Özelleştirme Idaresi Başkanı 'nın Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda yer alıp satış karanna katılması ve hatta ihalelerin idare tarafından sonuçlandınlıp, ÖYK'nin sadece prosedür gereği bir onay makamı olarak işlevini sürdürmesi şimdiden yüksek sesle konuşuluyor. KfTlerin kime, hangi koşullarda satılacağınm siyasi bir karar olmaktan çıkarılıp teknik kriterierin objektif uygulanması, özelleştirmenin hem getirisini yükseltecek hem de "peşkeş çekme" iddialannı azattacak. Hukuki altyapıya kavuşturulması bağlamında, özelleştirmenin yasaya baglanması olumlu. Ancak satış sözleşmesinin imzalanmasına kadar geçen sürenin yasal güvenceye kavuşturulmasıyla iş bitmiyor. Özelleştirmenin ardından Ûzanlar'ın TOE'nin içini boşaltmasına, Havaş'ın rakibi Çelebi ile tekelleşTieye gitme iddialarına kimse ses çıkarmadı. Özelleştirme Idaresi'nin satış sonrası denetimini sürdürecek yetkilerle donatılması çözüm olabilir. Ancak birçok örneği yeniden yaşamamak için, özelleştirme sonrası dönemi de yargı güvencesine kayuşturmak, belki de bağımsız ve özel bir "özelleştirme yargısı" oluşturmak gerekiyor. Toplumun çıkarlannı korumayı sadece Mümtaz Soysal ve açtığı yolda ilerleyen birkaç sendika ve sivil toplum örgütünün sırtına yüklemek, çağdaş devlet anlayışına hiç yakışmıyor. • Yatınmcılara Türkiye koşullannda 5 temel yöntem öneriliyor Sermaye bulmanuı yolları Ekonomi Servisi- Türkiye' de sermaye bulmak sanıldığı kadar zor değil. Türkiye'ye uluslararası yatınm yapmak için gerekli olan sermayenin temin yollan arasında borsada kote edilmek, yeni sermaye temin etmek, ticari alıcı bulmak, ortak girişimler bulmak ve yönetim tarafından organize Ticari alıcıya satmak Şirketi ticari bir alıcıya satmak da diğer sermaye temin yollanndan birini oluşturuyor. Eğer şirket ti- cari alıcıya satılmak isteniyorsa öncelikle bu konudan anlayan / iyi bir danışman bulmakta ya- / rar var. Hisseleri saünakta en hızlı yol olarak kabul edilen ticari satışta şirket borçlu bi- le olsa bir ticari alıcı açısından yüksek değere sahip olma im- kanı vardır. Bir ticari alcının hemen hemen her zaman bir şirketin hisseleri için borsa ya da diğer mali yatınmcılardan daha yüksek fıyat verdikleri bilinir. An- cak burada en büyük handikap ticari alıcının genellikle hisselerin yüzde 100'e yakm bölümüne talip olmasıdır. edilmek gibi çeşitli yollar bulunuyor. Tabii her operasyonun farklı özellikleri avantaj ve dezavantajlan olduğunu da unutmamak lazım. Türk şirketlerini uluslararası yatınmcılara tanıtan Carnegie Grubu tarafından hazırlanan u yöneticinin serma\e temin rehberi"nde Türkiye'de ulusiararası yatınm yapmanın haritası çıkanldı. Son 5 yıldır yabancı sermayenin Türkiye menkul kıymetler piyasasına girmesine aracılık eden grup Güney Avrupa'ya hızla artan ilginin Türkiye'ye kayacağını ileri sürüyor. Borsada kote edilmek Burada menkul kıymetler borsası hisse alma ve satmanın temel bir r e s m ' a r a c ı °lup. şirket sahipleri tarafından hisselerinin bir kıs- mını veya tamamını yatınm- cılara satmak ve sermaye ar- tışlan yoluyla yeni para temin ermek için kullanılıyor. Bor- saya kote edilmenin en bü- yük avantajı kuşkusuz kamu- oyu önünde daha güçlü bir profıle sahip olmanın yani sı- ra şirketin tümünü satmadan borçlann azaltılmasına olanak sağlaması. Tabii bu sırada gelen şeffaflık mali tablolann bağımsız fîrmalar tarafından denetim mecbu- riyeti bazı fîrmalar tarafından dezavan- taj olarak kabul edilebilir. Yönetim alımları Bir yönerici ekip öncelikle başanlı bir şekilde yürü- tebileceğine inandığı bir şirketi tespit ederek alabilir. Bu zaten satılmış veya satılığa çıkanlmış bir şirket de ola- bilir. Yönetim alımlanna yatınmda bulunanlar genellikle Londra'da bulunan ve diğer Avrupa ülkelerinde üye ku- ruluşlara sahip olan risk sermaye şirketleri olacaktır. Bu tür alımlar yöneticiler ve yatınmcılar için yüksek geti- ri sağlama imkânı olduğu için oldukça cazip sayılıyor- lar. Sirket birlesmeleri ve alımları İki rakip şirketin birleşmesi maliyetlerde azalma sağladığı gibi her iki taraf için de kârlıhğın artmasına yol açabilir. Bir şirketi satın almak. sıfirdan baslamaktan daha hızlı bir büyüme sağlayacagı için daha doğru bir seçim sayılır. Satın alma ya da yabancı sermaye ile ortak girişim- ler yeni bir coğrafi pazara girme olanağı sağladığı gibi şirketler arasmdaki uzmanlık transferi de her iki taraf için yararlı olacaktır. Halka açık şirketlerin sermaye artışları Kuşkusuz burada en önemli unsur yatınmcının talebi- ni çok iyi algılamakta yatıyor. Zamanlama ve fiyat- landırma konusunda yapılan iyi bir değerlendirme çok iyi sonuçlar verebelir. Şirketin stratjiisi ve gelecek potan- siyelleri hakkında yatınmcı doğru bilgilendirildiğinde hisse plase etmek ya da yeni para temin etmek zatnanı geldiğinde yatınmcı piyasada zaten bekliyor durumda o- labilir. Son 5 yıl içerisinde Türk şirketlerinin 90-94 yıllannda yaşanan elverişli piyasa koşullanndan yararlanarak ser- maye artışı yolu ile 75 trilyon lira yeni para temin etmeleri bu yöntemin benimsendiğini gösteriyor. MÜDÜR YARDIMCISI İTtRAF ETTÎ: SSK sigortalılann sayısını bilmiyor ANKARA (AA) - Sos- yal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdür Yar- dımcısı Bülent Kuşoğlu, u Kaç sigortalımız var, kimlerden ne kadar prim alıyoruz, bilmiyoruz. Bu, bizim için büyük bir han- dikap" dedi. Ankara Sanayi Oda- sı'ndan (ASO) ya- pılan açıklamaya göre, Oda Ekono- mi Konseyi'ninA- SO Yönetim Ku- j rulu Oyesi Tarık Artukmaç'ın başkanlığın- da dün bastna kapalı olarak yapılan toplantısında, eko- nominin gündem maddele- ri arasında ağırhklı yeri bu- lunan emeklilik yaşı, işsiz- lik sigortası ve iş güvence- si konulan tartışıldı. Açıklamaya göre. Sendi- ka, üniversite ve bürokra- tik kesimden temsilcilerin katıidığı toplantıda konu- şan SSK Genei Müdür Yar- dımcısı Kuşoğlu. 1995 yı- lında SSK'nın açığının 2 milyar dolan (yaklasık 88 trilyon lira) bulacağını bil- dirdi. Toplantıda, TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasa- yar, emeklilik ile ilgili ya- satasanlan hakkın- dagörüşleriniaçık- larken, sosyal gü- venlik sistemınin, politıktakdırlerden uzaklaştınlacak bir noktaya getirilmesinı iste- dı. ASO açıklamasına göre, Prof. Orhan Morgil. ka- dınlann ortalama yaşam sürelerinin erkeklerden fazla olduğuna dikkat çek- ti. ancak kadm-erkek eşit- liğı açısından emeklilik ya- şının aynı seviyeye çekil- mesi gerektiğini bildirdi. İMKB Genel Kurulu 25 Mayıs'ta yapılacak ANKARA (AA)-İMKB olagan genel kurul toplantı- sının 25 Mayıs'ta yapılma- sının uygun görüldügü be- lirtıldi. Sermaye Piyasası Kurulu'na bu hafta. 5'ı his- se senedi. bıri ise banka bo- nosu ihracı amacıyla 6 or- taklık başvurdu. Hektaş T.A.Ş.. Ak- çımento T.A.Ş., Sa- bah Pazariama A.Ş., Sifaş Sentetık Iplik Fab. A.Ş., Nergıs Holding A.Ş. hisse senedi, Birleşık Yatı- nm Bankası A.Ş. ise banka bonosu ihracı için kurula başvurdu. Ihraç edilmek istenen menkul kıymetlerin 219.6 milvar liralık bölümü be- dellı hısse senedi nıteliğın- de. Söz konusu ortaklıklar. ıç kaynaklanndan karşıla- mak üzere 425.1 milyar lira- lık, temettüden karşılamak üzere 62.5 milyar lira. hal- ka açılmak üzere de 120 milyar lira nominal değeı - de hısse senedi ihraç et- mek amacıyla SPK'ya başvurdu. SPK. Birl'e- şık Yatınm Banka- sı'nın 495 miryar liralık banka bonosu ihraç talebi- nı de ıncelemeye aldı. Mut- lu Akü ve Malzemeleri A.Ş. ile Karabük Demir Çelik San. veTic A.Ş. kayıtlı ser- maye sistemine geçmek amacıyla kurula müracaat etti. Ziraat'ten tüketiciye faiz indirimi AJSKARA (ANKA) - Zi- raat Bankası, tüketici kredi- lerinde vade ve faiz oranla- nnı yeniden belirledi. En uzun vadeyı 15 aydan 24 aya çıkaran banka, kısa vadeli kredi kullanımını özendir- mek amacıyla bu tür kredi- lere daha düşük oran- da olmak üzere değiş- ken faiz uygulaması- na geçti. Yeni düzenlemeyle üç ile altı ay vadeye yüzde 7.25, dokuz ile on iki ay vadeye yüz- de 7.5. on sekiz ile yirmi dört ay vadeye ise yüzde 8 faiz uygulanacak. Banka, destek kredisinin adını, tüketici kredisi olarak değiştirdi. Normal hesaplar- da kayıtlı alacaklara, önce- den olduğu gibi normal he- sapta tahsil ve tasfiyesine kadar kredinin açıldığı ta- rihteki faiz oranlannın uy- gulanmasına devam edile- cek. Banka. temerrüt fa- izinde değışıklik yapmadı. Ziraat Bankası. öte yan- dan Azerbaycan Agrar Sa- naye Bankası ile, Azer- baycan"da faaliyet gös- termek üzere "Azer- TürkBankası''nı kura- cak. Her iki bankanın yüzde 5O'şer payla or- tak olacaği 1 mılyon dolar sermayeli Azer- Türk Bankası'nın ortaklık anlaşması. 25 mayısta An- kara'da Ziraat Bankası Ge- nel Müdürü Cihan Paçaeı ve Agrar Sanaye Bankası Ge- nel Müdürü Musaev Mu- hammet Kurbanoğlu tara- fından imzalanacak. MERKEZ BANKASI K U R L A R I 20 MAYIS 1995 DÖVİZ EFEKTİF CİNSİ AUŞ SATIŞ ALIŞ SATIŞ 1 ABD Dolan 43.895 44.116 43.763 44.248 1 Alman Markı 30.352 30.505 30.261 30.597 1 Avustralya Dolan 31.881 32.041 31.403 32.137 1 Avusturya Şilini 4.318 4.340 4.296 4.353 1 Belçika Frangı 1.475 1.482 1.468 1.486 1 Danimarka Kronu 7.759 7.798 7.720 7.821 IFinMarkkası 9.953 10.003 9.853 10.033 1 Fransız Frangı 8.554 8.597 8.528 8.623 1 Hotlanda Flonnı 27.137 27.273 26.866 27.355 1 Ispanyol Pezetası 346 351 337 357 1 Isveç Kronu 5.930 5.960 5.900 5.978 1 isvıçre Frangı 36.397 36.580 36.288 36.690 100 Italyan Ureti 2.645 2.658 2.619 2.666 1 Japon Yeni 502 507 490 514 1 Kanada Doları 32.317 32.479 31.994 32.576 1 Norveç Kronu 6.837 6.871 6.803 6.892 1 Stertin 69.092 69.439 68.885 69.647 1 S. Arabıstan Riyali 11.704 11.763 11.528 11.798 IKuveytDınan 147.251 147.991 144.306 148.435 SERBEST DÖVİZ CİNSİ AUŞ SATIŞ ABD Dolan 43950 44075 Alman Markı 30575 30700 Isviçre Frangı 36400 36750 Fransız Frangı 8530 8650 Hollanda Ftorirn 27100 27350 Ingılız Sterünı 68800 69400 S^rab.Riyali 11525 11700 Avusturya Şilini 4310 4360 100 Ital. üretı 2630 2700 ALTIN CİNSİ AUŞ SATIŞ Cumhunyet 3600000 3650000 Fteşat 3800000 4000000 24ayaraltın 545000 547000 22 ayar bıleak 484000 537000 MERKEZ BANKASI Emtsyon: 180 )84 9 mılyar TL Intefbarık fazlen %84.06 IşJem Hacmı.29.60 milyar GeceNI<:%65 Haftai*repo-%71 Aylıkrepo%75 ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD Dolan 1.4462 Alman Markı 1.3786 Avustralya Dolan 10.1640 Amturya Şilini 5 6570 Danimarka Kronu 4.4102 FinMaıtkası 5.1318 Fransız Frangı 1.6176 Hollanda Florini 125.80 Ispanyol Pezetası 7 4021 Isveç Kronu 1 2060 Isviçre Frangı 1659.50 halyan Lireti 86.98 Japon Yeni 1.3583 Kanada Dolan 6.4205 Norveç Kronu 3.7504 S.Arabistan Riyali 1 Sterlin: 1 5740 ABD Dolan 1 ECU: 1 2785 ABD Doları SOfl: 1 5345 ABD Doları SDR: 67.696 TL. DÜNYA BORSALARI Altmın onsu: 382.75$ Dolar-Mark Paritesi: 1.4365 Dolar-Yen Paritesi: 86.70 Sterlın-Dolar Paritesi: 1.5750 Ham Petrolfvarfl): 18.77$
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle