Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 1995 CUMARTES
EKONOMİ/PARA RAPORU
Faiz
düşüyor,
mevduat
artıyor
ANKARA (ANKA) - Ban
kalardaki toplam mevduat,
faizlerin düsmeye devam et-
tiği nisan ayının üçüncü haf-
tasında da artışını sûrdürdü.
Mevduat 14-21 nisan günle-
ri arasındaki haftada 15.4
trilyon lira artarak 731.2 tril-
yona çıkti.
Nisanın ücüncü haftasın-
da vadesiz tasarruflar ve res-
mi mevduat dışındaki tüm
mevduatlarda artış meydana
geldi. Söz konusu haftada,
vadeli tasarruflar 9.6 trilyon-
luk artışla 536.9, vadesiz ti-
cari mevduat 8.9 trilyonJuk
artışla 73.9 trilyona ulaştı.
Vadeli ticari mevduat 131,
mevduat sertifikası da 62
milyar lira artış gösterdi.
Böylece, vadeli ticari mev-
duat 35.3, mevduat sertifi-
kası da 7 trilyona yükseldi.
14-21 nisan günleri ara-
sındaki haftada resmi mev-
duat 2.4 trilyon azalarak 25
trilyona, vadesiz tasarruflar
da 937 milyar azalarak 53.2
trilyona indi.
ABD
ticaret açığı
daralıyor
WASHINGTON (AA) -
ABD'nin, mart ayı dış ticaret
açığı binde 4 oranında dara-
larak 9.12 milyar dolara indi.
ABD Ticaret Bakanlı-
ğı'nın açıklamasına göre
ABD'nin, en büyük ticari or-
taklanndan olan Japonya ve
Meksika ile dış ticaret açığı
artarken diğer ülkelerle azal-
dı. ABD'nin en büyük ticari
ortaklanndan Japonya, mart
ayında. ABD'ye karşı 6.14
milyar dolarlık dış ticaret faz-
lası verdi.
Riyal değer
kazanıyor
LEFKOŞA (AA) - Jran'ın
para birimi riyal, dolar karşı-
sındaki değerinin sabitleşti-
rilmesi karanndan sonra de-
ğer kazanmaya başladı.
Döviz simsarlanna göre
karaborsadaöncekigûn 1 do-
lar 5720 riyalden işlem gö-
rürken bu deger dün 4800 ri-
vale kadar düştû. Markın de-
ğeri 3960 riyalden 3300 riya-
le, sterlinin değen ise 8950
riyalden 7500 riyale indi.
Iran yönerimi, dolann riyal
karşısındaki kurunu (1 do-
lar=3000 riyal) olarak sabit-
leştirmiş ve döviz işlemleri-
nin sadece bankalarda yapıl-
masını kararlaştırrruştı.
Bankacılar da mevduatlannı kredi yerine Hazine'ye yatırmayı tercih ettiklerini kabul ediyor
Üretim değil, rantiye besleniyorEkonomi Servisi- Sanayi yatınmlanna
destek olması beklenen bankacılık sistemi
Türkiye'de tersine işliyor. Bankalar, üretim
için gereken krediyi sağlayamazken, Hazi-
ne'nin finansörü olmayı tercih ediyorlar.
Bankacılar, Hazine'nin yüksek faizle iç
borçlanmaya gitmesini bir yandan eleştirir-
ken, öte yandan mevduatlannı krediye akıt-
mak yerine, Hazine'ye yatırmayı tercih edi-
yolar. Bunda kuşkusuz 1989 yıhndan itiba-
ren uygulanmaya başlanan Türk parasını
aşın değerli tutma polıtikasının büyük bir
rolü bulunuyor. Dışandan sağladıklan dö-
vizi iç piyasada Hazine'ye akıtarak çifte
kar eden ve güçlü bir saadet zinciri kuran
fînans kesimi Tansu Çiller'in de aynı poli-
tikayı sürdürmesi ile tatlı kâr kazanmaya
devam ediyor. Bu arada daha riskJi olan
üretim kredisi vererek sanayiciyi destekle-
mek gibı yolu ise kimse tercih etmiyor. Ta-
bi sırada 1994 yılında yaşanan ekonomik
krizle birlikte bankalann akıl almaz kredi
faizleri ile karşılaşan sanaciyilerin de kre-
di için bankalann kapısında beklediklerini
söylemek mümkün değil.
Finans kesiminin Hazine'yi fınanse etti-
ğini kuşkusuz bankacılar da kabul ediyor.
Ancak bankalann en büyük savunması hü-
kümetin uyguladığı ekonomik politikalann
buna kendilerini zorunlu olarak itmesi şek-
linde. Yapı Kredi Bankası Genel Müdür
Yardımcısı Hasan Ersel ile Sermaye Piya-
sası Kurulu Başuzmanlanndan Giiven
Sak'ın hazırladığı, ışletme sermayesı, kre-
di bağımlılığı ve üretim arasındaki ilişkile-
ri ele alan araştırmada. Hazine'nin yüksek
faizle borçlanmasının, şirketlerin mali pi-
yasalann dışında kalmasına yol açtığına
dikkat çekiliyor.
Kamu açıİdannın yüksek düzeyde sey-
retmesinin, üretimi canlandırma çabalan-
nı baltaladığına yer verilen araştırmada,
Türkiye gibi, pazar ekonomisinin henüz
yerleşmediği ülkelerde banka kredisinın,
işletme sermayesinin finansmanında tek se-
çenek olduğu vurgulanıyor. Araştırmada.
banka kredilerinde düşüşe yol açan politi-
kalann, kaçınılmaz olarak üretimde de dü-
şüşe yol açtığına işaret edilirken, banka kre-
dilerinin tekrar üretime kayması için ızlen-
mesi gereken politikalarla ilgıli şu görüşle-
re yerveriliyor:
" Üretimin artması için, şirketterin işlet-
me sermayelerinin de artması gerekir. Bu
da, Hazine'nin, özel sektörü mali pivasalar-
dan dışlayan şimdiki borçlanma modelin-
den vazgeçilmesini gerektirir. Diğer bir de-
yişie, kamu açıkian yüksek bir düze\ de sej -
rettiği sürece, üretimin canlandınlması ça-
balan sonuçsuz kalacaktır."
Öte yandan son aylarda banka kredileri
artış trendine girse de halen istenilen sevi-
yeye ulaşmış değil. 14 Nisan tarihi itibari
ile bankalardaki toplam kredi miktan 724
trilyon lira ıken mevduat toplamının da 715
triyon lira cıvannda olduğu gözleniyor. Oy-
sa ocak 1994 tarihinde ise toplam mevdu-
atın 274 trilyon lira ıken tüm banka kredi-
lerinın 316 rrilyon civannda olması banka-
lann mevduatlannın daha fazlasını kredi-
ye aktardığını göstermesi bakımından dik-
kat çekiyor.
Ekonomik tablo kriz öncesi günlere dönünce piyasalarda endişeli bir bekleyiş doğdu
Küçük yatuTiııeı kendini korusun
Ekonomi Servisi - Sıcak para-
ya kucak açan ekonomi yönetimı
sayesinde borsada yaşanan geliş-
meler tedirginlik yaratıyor. "Ta-
rihin yem'den tekerrür edebüece-
ğTni îfade eden SPK BaşkanıAJi
Ihsan Karacan "Sadece yasal dü-
zenleme yetmez, yatıruncı attığı
adıma dikkat eöneli" derken İTO
Başkanı Atalay Şahinoğlu da orta-
lıkta kriz öncesi günlennde yaşa-
nan bir spekülasyon kokusu oldu-
ğunu söyledi.
Yeni binasına geçmenin tadına
varamayan ÎMKB önce Derbor-
sa'nın faaliyetlerinin SPK tarafin-
dan bir süre durdurulması ardın-
dan da sallanan koalisyon nedeni
ile düşüşe devam etti. 1994 yılın-
da yaşanan ekonomik krizden en
çok borsanın ve tabii kı küçük ya-
tınmcırun etkilenmesi nedeniyle
son günlerdeki gelişmeler endişe
ile izleniyor. Her zaman borsaya
en son giren ve güçlü düşüşlerde
elinde pahalı senetleri ile kalan
küçük yatınmcı, 1994yılınınza-
rannı çıkarmadan yeni bir kriz ile
baş başa kalma korkusu yaratır-
ken değişik çevrelerden de uyan-
largeliyor.
Borsada oynamak ile hisse se-
nedine yatınm yapmanın farklı i-
ki olgu olduğunu belirten SPK
Başkanı Ali fhsan Karacan, "Ta-
rih tekerrürden fljarettir" diyerek
her an her şeyın olabileceği yö-
nündeki kapıyı açık bırakmayı ih-
mal etmiyor. Karacan, SPK olarak
• Ekonomi yönetimi
sayesinde borsada yaşanan
gelişmeler tedirginlik
yaratıyor. SPK BaşkanıAli
Ihsan Karacan "Sadece
yasal düzenleme yetmez,
yatınmcı attığı adıma
dikkat etmeli" derken İTO
Başkanı Atalay Şahinoğlu
da ortalıkta kriz öncesi
günlerinde yaşanan bir
spekülasyon kokusu
olduğunu söyledi.
İMKB endeksinin yükselmesi ve-
ya düşmesiyle hiçbir ilgileri ola-
mayacağını belirterek, yapabile-
cekleri en önemli şeyin mevcut
sermaye kanunlan ile yatınmcıyı
korumak olduğunu söyledi. "Ge-
çen yıl yaşanan aracı kurum ka-
patmalan aslında finans piyasala-
n Ue ilgili geüşmeJerdi" diyen Ka-
racan, konuyla ilgili olarak şunla-
n söyledi:
"Bir Çarmen ve AOG olayına
aracı kurum değil. izinsiz mevdu-
at kabul ermek olarak bakmalıyız.
Yani bizim piyasamızdan çok ban-
kacılık sektörünü ilgilendiren ko-
nulardı. Ancak benzer olaylann
yaşanmaması için tabii ki çaba
gösteriyoruz. Burada sadecebizim
değil küçük yatınmcının da çaba-
sı gerekiyor. Çünkü bazen tarih
Türkive'de tekerrür edebinvor."
Yaşanan olumsuz gelışmelerde
kamu yönetiminin paymın yani sı-
ra yatınmcılann da rolü olduğunu
îfade eden Karacan, yatınmcılan
da gerekli sorumluluk ve bilinci
göstermeye çağırdı. Sadece yasal
düzenlemelerin yeterli olamaya-
cağını dile getiren Karacan ser-
maye piyasalannda riski tamamen
ortadan kaldırmak diye bir şeyin
olamayacağını ifade etti.
Spekfilasyon kokusu
Geçen yıl spekülasyonlardan
bazı kişilerin ağızınm yandığını
ifade eden lstanbul Ticaret Odası
Başkanı Atalay Şahinoğlu da bu
sene borsadaki yükselişte yine bir
spekülasyon kokusu olduğunu
söyledi. Şahinoğlu, bunda sıcak
paranın da etkisi olduğunu kayde-
derek. "Geiişmelerebaktığunızda
şu günier borsanın istikbali yö-
nünde çok önemli. Küçük vatınm-
cılar borsaya yönelmeleri açısın-
dan son derece dikkatle olmalı ki
bu devrede yeniden aldadılmasın-
lar"dedi.
Küçük ve orta boy işletmelere kullandırdığı ihracat kredilerinin koşullannı iyileştirdi
Exfanbaıık
9
taıı KOBFlere destekANKARA (ANKA) - Türk
Eximbank, küçük ve orta ölçekli
işletmelere kullandırdığı ihracat
kredisinin koşullannı iyileştirdi.
Eximbank Genel Müdürü Ersoy
Volkan, yaptığı yazıh
açıklamada, söz konusu
kredilerin vadesinin altı aydan dokuz aya,
kredilendirme oranının yüzde 60'tan yüzde
100'e çıkanldığını, faiz oranının ise yüzde
63'ten yûzde 55'e çekildiğini bildirdi.
Volkan'ın açıklamasına göre, KOBl'lere
kullandmlan döviz kredisinin vadesi de
altı aydan dokuz aya yükselrildi.
• Eximbank Genel Müdürü Ersoy Volkan, olacakür. ^apılan bu
kredilerin vadesinin altı aydan dokuz aya, iy^tirmeter. Evimbank'ın
, ,., ,. .. ,
;
, n ! l
.. ,
;
. ' ıhracataverdığıonemı ve
kredilendirme oranının yuzde 60 tan yuzde 100 e KOBİ'lerin ülke ekonomisine
çıkanldığını, faiz oranının ise yüzde 63'ten yüzde 55'e vapoğı katkılann artacağı
çekildiğini bildirdi.
Kullandınm oranı vüzde 75'ten vüzde
100'eçıkanldı.
Faiz oranı da libor artı 1.25'ten libor
düzeyine indirildi. Volkan, "KredUerin faiz
kullandınm oranı ve vadeJerinde \apılan
bu i\ileştirmelerle KOBl'lere yönelik
Eximbank kredi hacmi de genişlemiş
inancını göstermektedir" dedi.
Ersoy Volkan, 1994 yılına
Halkbank aracılığıyla başlattıİclan
KOBl'lere ihracat kredisi ve daha sonra
başlatılan döviz kredisi uygulamaları
kapsamında, bugüne kadar söz konusu
işletmelere toplam 465.5 milyar lira
tutannda ihracat finansmanı sağlandığını
bildirdi. Erimbank Müdürü Ersoy VbDun.
ÖYLE DEĞİL BÖYLE
8 « t^ H fe
Önce özelleştirme özelleşmeli
B
ugün özeHeştirmenin önünde
duran en büyük engelin
"güvensizlik" olduğunu kimse
inkâr edemez. Türkiye'de "KlT'leri
satıp kurtulalım" furyasının başladığı
dönemde, özelleştirmeye karşı çıkan
işçi ve bazı aydın kesimlerde hâkim
olan kaygılar, bugün toplumun daha
geniş katmanlannca da
benimseniyor. Çünkü 'Sermayenin
tabana yayılmaşı ve kamu
işletmelerinin siyasi etkilerden
kurtanlarak verimliliğe
kayuştunılması" ilkeleriyle,
Türkiye'deki özelleştirme
uygulamaları arasında hiçbir paralellik
bulunmuyor.
özelleştirmeye duyulan güvensizliğin
temelinde, siyasi iktidara duyulan
güvensizlik yatıyor.
Ozel sektörde, Özal politikalarıyla
serpilip büyümeye başlayan,
üretmeden kazanan, vurgunculuk ve
köşe dönücülüğü ilke edinen bir
kesimin, özelleştirmede etkinlik
kazanması, bu endişeleri arttınyor.
Türkiye'de bugünkü ekonomik
politikaJara, siyasi iktidardan çok, IMF
ve Dünya Bankası gibi dış finans
çevreleri ile, bunlann uzantısı gibi
çalışan uluslararası değerlendirme ve
danışmanlık kuruluşları yön veriyor.
Onlann gösterdiği her iki kapı da
özelleştirmeye çıkıyor. Hükümet de
dış finans çevrelerinin gösterdiği
kapılardan içeri girmek istiyor. Hem
Telecom gibi önemli KlT'lerin yabancı
piyasalarda satılmasından önemli bir
dış kaynak bekJiyor. Hem de,
özelleştirmenin yapıltyor olmasının,
Türkiye'nin krediblitesine yapacağı
olumlu katkıyı hesaplıyor. Türkiye,
ekonomiyi döndürebilmek ve dış borç
ödemelerini aksatmamak için, yıl
sonuna kadar yeni dış kaynak
bulmak zorunda.
Hükümet özelleştirmeyi kaçınılmaz
gördüğüne göre, "güven sorununu ya
aşacak, ya aşacak". Onun için
özelleştirmeden etini çekmek
zorunda. Çünkü, "Ogrubun
televizyonü var" ya da, "Bu
sendikanın özelleştirmeye taş
koymasını ön/emek lazım" devri
kapanmadıkça, özelleştirmede
mesafe almak olası gözükmüyor.
Marmara Üniversitesi
öğrencilerinin Özelleştirme Idaresi
Başkanı Ufuk Söyfemez'e sorduklan,
"özelleştirme ne zaman
özelleşecek?" sorusu, aslında
toplumun nabzını yansıtıyor. Halk
KlT'ler satılacaksa, bu satışın hilesiz
ve şikesiz olmasını, tesislerin gerçek
değerini bulmasını, üretimin
sürmesini ve çalışanlann mağdur
olmamasını istiyor.
Özelleştirme Idaresi'nin yeni
yönetiminin şanssızlığı, önceki
dönemin başarısızlıklanndan
kaynaklanıyor. Ancak, ekonomiyi
özelleştirmeye mahkûm eden
hükümetin çaresizliği ve keyfi
uygulamalara kamuyounun tepkisi,
özelleştirme bürokrasisini siyasilerin
karşısında eskisinden daha güçlü
konuma getirjyor. Özelleştirme Idaresi
Başkanı 'nın Özelleştirme Yüksek
Kurulu'nda yer alıp satış karanna
katılması ve hatta ihalelerin idare
tarafından sonuçlandınlıp, ÖYK'nin
sadece prosedür gereği bir onay
makamı olarak işlevini sürdürmesi
şimdiden yüksek sesle konuşuluyor.
KfTlerin kime, hangi koşullarda
satılacağınm siyasi bir karar olmaktan
çıkarılıp teknik kriterierin objektif
uygulanması, özelleştirmenin hem
getirisini yükseltecek hem de "peşkeş
çekme" iddialannı azattacak.
Hukuki altyapıya kavuşturulması
bağlamında, özelleştirmenin yasaya
baglanması olumlu. Ancak satış
sözleşmesinin imzalanmasına kadar
geçen sürenin yasal güvenceye
kavuşturulmasıyla iş bitmiyor.
Özelleştirmenin ardından Ûzanlar'ın
TOE'nin içini boşaltmasına, Havaş'ın
rakibi Çelebi ile tekelleşTieye gitme
iddialarına kimse ses çıkarmadı.
Özelleştirme Idaresi'nin satış sonrası
denetimini sürdürecek yetkilerle
donatılması çözüm olabilir. Ancak
birçok örneği yeniden yaşamamak
için, özelleştirme sonrası dönemi de
yargı güvencesine kayuşturmak, belki
de bağımsız ve özel bir "özelleştirme
yargısı" oluşturmak gerekiyor.
Toplumun çıkarlannı korumayı
sadece Mümtaz Soysal ve açtığı
yolda ilerleyen birkaç sendika ve sivil
toplum örgütünün sırtına yüklemek,
çağdaş devlet anlayışına hiç
yakışmıyor. •
Yatınmcılara Türkiye koşullannda 5 temel yöntem öneriliyor
Sermaye bulmanuı yolları
Ekonomi Servisi- Türkiye' de
sermaye bulmak sanıldığı kadar zor
değil. Türkiye'ye uluslararası
yatınm yapmak için gerekli olan
sermayenin temin yollan arasında
borsada kote edilmek, yeni
sermaye temin etmek, ticari alıcı
bulmak, ortak girişimler bulmak ve
yönetim tarafından organize
Ticari alıcıya satmak
Şirketi ticari bir alıcıya satmak da
diğer sermaye temin yollanndan
birini oluşturuyor. Eğer şirket ti-
cari alıcıya satılmak isteniyorsa
öncelikle bu konudan anlayan /
iyi bir danışman bulmakta ya- /
rar var. Hisseleri saünakta en
hızlı yol olarak kabul edilen
ticari satışta şirket borçlu bi-
le olsa bir ticari alıcı açısından
yüksek değere sahip olma im-
kanı vardır. Bir ticari alcının
hemen hemen her zaman bir
şirketin hisseleri için borsa ya da
diğer mali yatınmcılardan daha
yüksek fıyat verdikleri bilinir. An-
cak burada en büyük handikap ticari
alıcının genellikle hisselerin yüzde
100'e yakm bölümüne talip olmasıdır.
edilmek gibi çeşitli yollar
bulunuyor. Tabii her operasyonun
farklı özellikleri avantaj ve
dezavantajlan olduğunu da
unutmamak lazım.
Türk şirketlerini uluslararası
yatınmcılara tanıtan Carnegie
Grubu tarafından hazırlanan
u
yöneticinin serma\e temin
rehberi"nde Türkiye'de
ulusiararası yatınm yapmanın
haritası çıkanldı. Son 5 yıldır
yabancı sermayenin Türkiye
menkul kıymetler piyasasına
girmesine aracılık eden grup
Güney Avrupa'ya hızla artan
ilginin Türkiye'ye kayacağını ileri
sürüyor.
Borsada kote edilmek
Burada menkul kıymetler borsası
hisse alma ve satmanın temel bir
r e s m
' a r a c ı
°lup. şirket sahipleri
tarafından hisselerinin bir kıs-
mını veya tamamını yatınm-
cılara satmak ve sermaye ar-
tışlan yoluyla yeni para temin
ermek için kullanılıyor. Bor-
saya kote edilmenin en bü-
yük avantajı kuşkusuz kamu-
oyu önünde daha güçlü bir
profıle sahip olmanın yani sı-
ra şirketin tümünü satmadan
borçlann azaltılmasına olanak
sağlaması. Tabii bu sırada gelen
şeffaflık mali tablolann bağımsız
fîrmalar tarafından denetim mecbu-
riyeti bazı fîrmalar tarafından dezavan-
taj olarak kabul edilebilir.
Yönetim alımları
Bir yönerici ekip öncelikle başanlı bir şekilde yürü-
tebileceğine inandığı bir şirketi tespit ederek alabilir. Bu
zaten satılmış veya satılığa çıkanlmış bir şirket de ola-
bilir.
Yönetim alımlanna yatınmda bulunanlar genellikle
Londra'da bulunan ve diğer Avrupa ülkelerinde üye ku-
ruluşlara sahip olan risk sermaye şirketleri olacaktır. Bu
tür alımlar yöneticiler ve yatınmcılar için yüksek geti-
ri sağlama imkânı olduğu için oldukça cazip sayılıyor-
lar.
Sirket birlesmeleri ve alımları
İki rakip şirketin birleşmesi maliyetlerde azalma
sağladığı gibi her iki taraf için de kârlıhğın artmasına
yol açabilir.
Bir şirketi satın almak. sıfirdan baslamaktan daha
hızlı bir büyüme sağlayacagı için daha doğru bir seçim
sayılır.
Satın alma ya da yabancı sermaye ile ortak girişim-
ler yeni bir coğrafi pazara girme olanağı sağladığı gibi
şirketler arasmdaki uzmanlık transferi de her iki taraf
için yararlı olacaktır.
Halka açık şirketlerin sermaye artışları
Kuşkusuz burada en önemli unsur yatınmcının talebi-
ni çok iyi algılamakta yatıyor. Zamanlama ve fiyat-
landırma konusunda yapılan iyi bir değerlendirme çok iyi
sonuçlar verebelir. Şirketin stratjiisi ve gelecek potan-
siyelleri hakkında yatınmcı doğru bilgilendirildiğinde
hisse plase etmek ya da yeni para temin etmek zatnanı
geldiğinde yatınmcı piyasada zaten bekliyor durumda o-
labilir.
Son 5 yıl içerisinde Türk şirketlerinin 90-94 yıllannda
yaşanan elverişli piyasa koşullanndan yararlanarak ser-
maye artışı yolu ile 75 trilyon lira yeni para temin etmeleri
bu yöntemin benimsendiğini gösteriyor.
MÜDÜR YARDIMCISI İTtRAF ETTÎ:
SSK sigortalılann
sayısını bilmiyor
ANKARA (AA) - Sos-
yal Sigortalar Kurumu
(SSK) Genel Müdür Yar-
dımcısı Bülent Kuşoğlu,
u
Kaç sigortalımız var,
kimlerden ne kadar prim
alıyoruz, bilmiyoruz. Bu,
bizim için büyük bir han-
dikap" dedi.
Ankara Sanayi Oda-
sı'ndan (ASO) ya-
pılan açıklamaya
göre, Oda Ekono-
mi Konseyi'ninA-
SO Yönetim Ku- j
rulu Oyesi Tarık
Artukmaç'ın başkanlığın-
da dün bastna kapalı olarak
yapılan toplantısında, eko-
nominin gündem maddele-
ri arasında ağırhklı yeri bu-
lunan emeklilik yaşı, işsiz-
lik sigortası ve iş güvence-
si konulan tartışıldı.
Açıklamaya göre. Sendi-
ka, üniversite ve bürokra-
tik kesimden temsilcilerin
katıidığı toplantıda konu-
şan SSK Genei Müdür Yar-
dımcısı Kuşoğlu. 1995 yı-
lında SSK'nın açığının 2
milyar dolan (yaklasık 88
trilyon lira) bulacağını bil-
dirdi.
Toplantıda, TİSK Genel
Sekreteri Kubilay Atasa-
yar, emeklilik ile ilgili ya-
satasanlan hakkın-
dagörüşleriniaçık-
larken, sosyal gü-
venlik sistemınin,
politıktakdırlerden
uzaklaştınlacak bir
noktaya getirilmesinı iste-
dı.
ASO açıklamasına göre,
Prof. Orhan Morgil. ka-
dınlann ortalama yaşam
sürelerinin erkeklerden
fazla olduğuna dikkat çek-
ti. ancak kadm-erkek eşit-
liğı açısından emeklilik ya-
şının aynı seviyeye çekil-
mesi gerektiğini bildirdi.
İMKB Genel Kurulu
25 Mayıs'ta yapılacak
ANKARA (AA)-İMKB
olagan genel kurul toplantı-
sının 25 Mayıs'ta yapılma-
sının uygun görüldügü be-
lirtıldi. Sermaye Piyasası
Kurulu'na bu hafta. 5'ı his-
se senedi. bıri ise banka bo-
nosu ihracı amacıyla 6 or-
taklık başvurdu.
Hektaş T.A.Ş.. Ak-
çımento T.A.Ş., Sa-
bah Pazariama A.Ş.,
Sifaş Sentetık Iplik Fab.
A.Ş., Nergıs Holding A.Ş.
hisse senedi, Birleşık Yatı-
nm Bankası A.Ş. ise banka
bonosu ihracı için kurula
başvurdu.
Ihraç edilmek istenen
menkul kıymetlerin 219.6
milvar liralık bölümü be-
dellı hısse senedi nıteliğın-
de. Söz konusu ortaklıklar.
ıç kaynaklanndan karşıla-
mak üzere 425.1 milyar lira-
lık, temettüden karşılamak
üzere 62.5 milyar lira. hal-
ka açılmak üzere de 120
milyar lira nominal değeı -
de hısse senedi ihraç et-
mek amacıyla SPK'ya
başvurdu. SPK. Birl'e-
şık Yatınm Banka-
sı'nın 495 miryar liralık
banka bonosu ihraç talebi-
nı de ıncelemeye aldı. Mut-
lu Akü ve Malzemeleri A.Ş.
ile Karabük Demir Çelik
San. veTic A.Ş. kayıtlı ser-
maye sistemine geçmek
amacıyla kurula müracaat
etti.
Ziraat'ten tüketiciye
faiz indirimi
AJSKARA (ANKA) - Zi-
raat Bankası, tüketici kredi-
lerinde vade ve faiz oranla-
nnı yeniden belirledi. En
uzun vadeyı 15 aydan 24 aya
çıkaran banka, kısa vadeli
kredi kullanımını özendir-
mek amacıyla bu tür kredi-
lere daha düşük oran-
da olmak üzere değiş-
ken faiz uygulaması-
na geçti.
Yeni düzenlemeyle
üç ile altı ay vadeye
yüzde 7.25, dokuz ile
on iki ay vadeye yüz-
de 7.5. on sekiz ile yirmi
dört ay vadeye ise yüzde 8
faiz uygulanacak.
Banka, destek kredisinin
adını, tüketici kredisi olarak
değiştirdi. Normal hesaplar-
da kayıtlı alacaklara, önce-
den olduğu gibi normal he-
sapta tahsil ve tasfiyesine
kadar kredinin açıldığı ta-
rihteki faiz oranlannın uy-
gulanmasına devam edile-
cek. Banka. temerrüt fa-
izinde değışıklik yapmadı.
Ziraat Bankası. öte yan-
dan Azerbaycan Agrar Sa-
naye Bankası ile, Azer-
baycan"da faaliyet gös-
termek üzere "Azer-
TürkBankası''nı kura-
cak. Her iki bankanın
yüzde 5O'şer payla or-
tak olacaği 1 mılyon
dolar sermayeli Azer-
Türk Bankası'nın ortaklık
anlaşması. 25 mayısta An-
kara'da Ziraat Bankası Ge-
nel Müdürü Cihan Paçaeı ve
Agrar Sanaye Bankası Ge-
nel Müdürü Musaev Mu-
hammet Kurbanoğlu tara-
fından imzalanacak.
MERKEZ BANKASI
K U R L A R I 20 MAYIS 1995
DÖVİZ EFEKTİF
CİNSİ AUŞ SATIŞ ALIŞ SATIŞ
1 ABD Dolan 43.895 44.116 43.763 44.248
1 Alman Markı 30.352 30.505 30.261 30.597
1 Avustralya Dolan 31.881 32.041 31.403 32.137
1 Avusturya Şilini 4.318 4.340 4.296 4.353
1 Belçika Frangı 1.475 1.482 1.468 1.486
1 Danimarka Kronu 7.759 7.798 7.720 7.821
IFinMarkkası 9.953 10.003 9.853 10.033
1 Fransız Frangı 8.554 8.597 8.528 8.623
1 Hotlanda Flonnı 27.137 27.273 26.866 27.355
1 Ispanyol Pezetası 346 351 337 357
1 Isveç Kronu 5.930 5.960 5.900 5.978
1 isvıçre Frangı 36.397 36.580 36.288 36.690
100 Italyan Ureti 2.645 2.658 2.619 2.666
1 Japon Yeni 502 507 490 514
1 Kanada Doları 32.317 32.479 31.994 32.576
1 Norveç Kronu 6.837 6.871 6.803 6.892
1 Stertin 69.092 69.439 68.885 69.647
1 S. Arabıstan Riyali 11.704 11.763 11.528 11.798
IKuveytDınan 147.251 147.991 144.306 148.435
SERBEST
DÖVİZ
CİNSİ AUŞ SATIŞ
ABD Dolan 43950 44075
Alman Markı 30575 30700
Isviçre Frangı 36400 36750
Fransız Frangı 8530 8650
Hollanda Ftorirn 27100 27350
Ingılız Sterünı 68800 69400
S^rab.Riyali 11525 11700
Avusturya Şilini 4310 4360
100 Ital. üretı 2630 2700
ALTIN
CİNSİ AUŞ SATIŞ
Cumhunyet 3600000 3650000
Fteşat 3800000 4000000
24ayaraltın 545000 547000
22 ayar bıleak 484000 537000
MERKEZ
BANKASI
Emtsyon: 180 )84 9 mılyar TL
Intefbarık fazlen %84.06
IşJem Hacmı.29.60 milyar
GeceNI<:%65
Haftai*repo-%71
Aylıkrepo%75
ÇAPRAZ
KURLAR
1 ABD Dolan
1.4462 Alman Markı
1.3786 Avustralya Dolan
10.1640 Amturya Şilini
5 6570 Danimarka Kronu
4.4102 FinMaıtkası
5.1318 Fransız Frangı
1.6176 Hollanda Florini
125.80 Ispanyol Pezetası
7 4021 Isveç Kronu
1 2060 Isviçre Frangı
1659.50 halyan Lireti
86.98 Japon Yeni
1.3583 Kanada Dolan
6.4205 Norveç Kronu
3.7504 S.Arabistan Riyali
1 Sterlin: 1 5740 ABD Dolan
1 ECU: 1 2785 ABD Doları
SOfl: 1 5345 ABD Doları
SDR: 67.696 TL.
DÜNYA
BORSALARI
Altmın onsu: 382.75$
Dolar-Mark Paritesi: 1.4365
Dolar-Yen Paritesi: 86.70
Sterlın-Dolar Paritesi: 1.5750
Ham Petrolfvarfl): 18.77$