Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordinatöru. Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlen Müdürlerı:
Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
0 Haber Merkezı Mudünı: Hakan Kara
# Gorsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • I^tıhbarat Yılçın Çakır •
Ekonomı Bülent Kızanlık 9 Rad>o-TV Uygsr Eremeküu*
• KüJtür H»ndanŞenkoken»SponAbdülkadlrYücelmaıl
• Yurt Haberlen: Mekmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören # Çevın: Scyfettin Tartıajı # E>üzeltme
Abdullah \ azıcı • Fotoğraf Erdogıın Köseoğln
Yayın ICurulu İlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı. Dinç Tayanç. tbrahim Yıkbz,
Orhan Bursah, Mnsufa Balbay.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbi) # Haber Müdürii Doğan
AkınAtatüıkBulvanNo 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel
4195020 Chatl. Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar
Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks- 4419117
• Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnonü Cd 119 S. No: 1
Kat: 1, Tel- 3522550. Faks 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yöııetim Kurulu
Koordınatör Ahmet Konıkan # Başkanı-Genel Mudür Gülbin
Muhasebe: Bülent Yener#tdare: Erduran • Koordınatör Reha
Hüseyin Gürer 9 lşletme: Önder I;ıtman 9 Genel Müdür Yardım-
Çelik'*Bılgı-lşlem. NailtnaJ* cıs(
Mine Akdaj • Halkla Uış-
Bılgısayar Sıstem MürüvetÇiler kılerMudurü Nurten Berkjov
\a>ıraU>aD \e Basae: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yayıncıhk A Ş
Türkocagı cad 39'41 Cigaloglu 343341si PK 246 tstanbul Td (»2121 512 05 05 (20 hat) Faks 10 212(513 85 95
2 0 M A Y I S 1 9 9 5 lmsak: 3.46 Güneş: 5.35 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.02 Akşam 20.26 Yatsı: 22.07 MEDYACTei SMO^ 53 -51395 80-513 8460-61, Faks: 5118466
'Melih Cevdet
Anday GünlerF
• Kültür Servisi-
Edebiyatçılar Derneği'nin
Ankara'da düzenlediği
"Melih Cevdet Anday
Günleri", bugün saat
13.00'teBüyükTiyatro
Opera'da Kültür Bakaıu
Ercan Karakaş'ın açış
konuşmasıyla başlayacak.
Edebiyatçıîar Derneği
Başkanı Mustafa Şerif
Onaran'ın sunuş
konuşması ve İlhan
Selçuk'un "Melih Cevdet
Anday'ın Kişili^i, Yazın ve
Basm Çevresi Uzerine"
başhklı konuşmasınm
ardından ilk oturumda
Emre Kongar, Emin
Özdemir, Hasan Bülent
Kahraman. Öner Ünalan ve
Ramis Dara, " Melih
Cevdet Anday'ın Dil ve
Düşünce Dünyası" üzerine
konuşacaklar. Ikinci
oturumda ıse Burhan
Günel, Feridun Andaç,
Şemsettin Ünlü, Erhan
Bener ve Pınar Kür,
"Gerçeklik, Kurmaca,
Uyumsuzluk tlişkileri
Açısından Melih Cevdet
Anday Romanı" üzerine
görüşlerini açıklayacaklar.
Anakent Lisesi
• İstanbul Haber Servisi -
Anakent Lisesi 9.
Geleneksel Kültür. Sanat
ve Spor Şenliği başladı. 9
hazirana kadar sürecek
şenlikte kültür ve sanat
alanında çeşitli etkinlikler
düzenlenecek. Şenlik
komitesi, eğitim ve
öğretimde hedefledikleri
başanlan kültür ve sanat
alanında da
gerçekleştirmek
istediklerini söyledi.
Pembe dmozor
sokaklarda
• Haber Merkezi -
Garantı Bankası'nın 1989
yıhndan bu yana çocuklara
ücretsiz olarak ulaştırdığı
dergisi "Pembe
Dinazor"un maskotu
sokaklarda dolaşıyor.
Dergiyle aynı adı taşıyan
maskotun ilkokullarda,
çocuk yayınevlerinde,
sosyal derneklerde,
kısacası her yerde karşıruza
çıkma olasılığı var.
f
Yaz
ateşi'
• Haber Merkezi - Pepsi,
temmuz ayında
düzenleyeceği Non-Stop
Müzik Festivali ile Türk
gençlerini, yerli ve yabancı
pop ve rock yıldızlan ile
buluşturacak. Aşkın Nur
Yengi, Blood Sweat and
Tears, Bulutsuzluk Özlemi,
Çelik, lzel, Kenan Doğulu,
Mavi Sakal, MFÖ, Murat
Çekem ve Mercury, Simple
Minds, Stone, Rod Stewart
ve Yaki-da gibi ünlülenn
katılacağı festival, 17-18-
19 temmuz tarihlerinde
saat 18.00-24.00 saatleri
arasında gerçekleşn'rilecek.
Biletler, 29 mayıstan
itıbaren satışa sunulacak.
VVHO'dan ADS
uyarısı
• ANKARA (ANKA) -
Dünya Sağlık Orgütü
(VVHO). AIDS'ın tehlikeli
boyutlara ulaştığını ve 2
bin yılına kadar 5-10
milyon çocuğun anne ya da
babasını bu hastalık
yüzünden
kaybedebiledeğini bildirdi.
WH0 tarafindan
yayımlanan bültende halen
dünyada 18 milyon yetişkin
ve 1.5 milyon çocugun
AIDS virüsü taşıdığının
tahmin edildiği belirtildi.
Seramik bölümünün ilk ve tek öğrencisi, bugün dorukta bir sanatçı: Prof. Sadi Diren
Seramik sanabnda uygarbkların sentezi
• Prof. Sadi Diren, seramik sanatında bizden
olan bir şeyleri çağdaş bir hale getirmeye
çalıştığını söylüyor. Aksanat'ta sergilenen
eserleri için Prof. Ufuk Esin, "Malzemede
çeşitleme, üsluplaşmada doruk, sanatta öze
vanş" tanımlamasını yapıyor.
ŞÜKRANSONER
Bugünlerde Beyoğlu'nda
bir sınemaya gitmeyi, ya da
şöyle bir gezmeyi düşünebi-
lirsiniz. Biraz erken gelme-
yi, ya da geç dönmeyi göze
alarak, bir gün için vitrinle-
re bakarak vakit geçirmek-
ten vazgeçerek, Aksanat
Merkezindeki Prof. Sadi Di-
ren'in sergisini gezmeyi se-
çebilirisiniz. "Ben seramik
sanatmdan anlamam" diye
düşünmeyin. tçinizin 'sevgi
ve umutla, güzellikle' ısın-
masını seçin.
Düşünün ki. seramik sa-
natınm cenneti olmuş top-
raklarda, uygarhklann üze-
rinde yasıyoruz. Gerçi Os-
manlı'nın çöküş yıllannda,
fabrikalann kapanması ile
birlikte bu sanatı uzun yıllar
öldürmüşüz. Evlerimizi se-
ramik sanatının ürünleri ile
süslemekten vazgeçmişiz.
Toprağı, akla gelebilen her
tür malzemeyi ışleyerek.
ateşte fınnlayarak, ateşle
adeta oynayarak, şekil, renk
vererek, ağır işçiliğın, usta
zanaatçılığin, üstün sanat ve
yaratıcılığın ürunü olan bir
seramik sanat eseri ortaya
çıkarmanın, ne zorlu bir iş
olduğunu düşünmeyi bile
bilemez olmuşuz. Nasıl bir
emek. sabır, çılgın yaratıcı-
lık ürünü olduklannı algıla-
masak da, insanı insan ya-
pan güzelliklerle, gerçek sa-
natla karşı karşıya olduğu-
muzu görebilir, duyumsaya-
biliriz.
Dk ciddi ögrenci
Prof. Sadi Diren Hoca,
seramik sanatının cenneti
bu topraklarda. Anadolu
uygarlıkfan, üstün Osmanlı
seramik sanatı sonrası, uzun
yıllar unutulan bir sanatın
ilk ciddi öğrencisi olmanın
da onurunu yaşıyor. 1949
yılında IDGSA'nın, o za-
man ikı hocası olan seramik
bölümünün, ilk ve tek öğ-
rencisi olmayı seçen biraz
çılgın biri. Hem de hukuk
ögrenimini yanda keserek.
1955 yılında Almanya'ya
davet ediliyor. 10 yıl endüst-
ride dizaynist olarak çalışır-
ken, sanatını geliştirme ve
eserlen ile bol bol sergi aç-
ma ortamını buluyor. Tür-
kiye'ye dönüşünde üniver-
sıtede hocalık, yıllarca de-
kanlık yapmayı, endüstnde
dizaynist olarak çalışmayı
Prof. Diren'e göre seramik sanatçılıgı. seramik sana\iinin yeniden geiişmesi ile birlikte, yaşamak ve gelişmek için
bir ortam kazanmış bulunuyor. Ancak bu sanaün cenneti oİan ülkede, günümüzde değer verildiğini söylemeye ola-
nak yok. Resim. hevkel koleksiyonculuğu yapanlar, 'kınhr' kaygısı fle seramik sanaöna avıu Dgryi göstermryorlar.
sürdürürken, sanatını ara-
lıksız geliştirmenin, çeşit-
lendirmenin uğraşını veri-
yor. Çogunlugu kişisel, yur-
tiçi ve yurtdışında 47 sergi
açmış. eserleri ulusal ve
uluslararası müzelere gir-
miş bir sanatçı. Cumhurbaş-
kanlığı Köşkü, Atatürk Kül-
tür Merkezi, Marmara, Ta-
rabya otelleri, Koç Holdıng
de dahil yurtiçi ve dışında
pek çok binanın seramik
kaplamalannı yapmış bir
kişi.. Halen açık olan sergi-
deki eserlerini, ne yaptığı-
nı, ne yapmak istedigini so-
ruyoruz..
Prof. Sadi Diren - Bu ser-
gi meslek yaşamımın en son
işlerinin sergilendiği bir o-
lay. Çeşitli malzeme ile ça-
lışrım. Formlan asgariye in-
dirdtm. Eserlerin çok yalın,
herkes tarafindan anlaşılır
olmasına çahştım. Heykel,
resim, tekniğin, porsellen
tekniğinin en uç haddine ka-
dar, en kritık noktasına ka-
dar gıttim Çalışmalanm
analiz ve sentezin sonuçla-
ndır. Bu bir toplam oldu.
Yapabileceğim en son sınır-
lan denedim.
Prof. Sadi Diren, çalışma-
ya geçmeden önce, günün
her saatinde, her ortamda çi-
zikrirme alışkanlığı olduğu-
nu, düşüncelenni kâğıtlara
döktüğünü anlatıyor. Ancak
çahşmaya oturduğunda bir
kenarda sakladığı bu ömek
çalışmalann hiçbırinı kul-
lanmadığını, bunlann bir
sonucu, bir sentezi olan ye-
ni bir çahşmaya doğrudan
geçmeyi seçtiğini söylüyor.
Anadolu uygarlıklannın bir
sentezi olarak da değerlen-
dirilen ürünleri için şu de-
ğerlendirmeyı yapıyor:
"tklim ve sosyal yapılar
sanatçdan çok etidler. Bize
has, bizden olan bir şeyleri
çağdaş hale getirmeye çalış-
tun. Taklit sanattan çok ka-
çuıdım. Yurtdışında ahnan
eğitim ve etkinin baskısının
dışında kalmaya, bize özgü
olan, sosyal ve politik baskı-
lan işlemeye çahştım. HicK -
ler, anlatımlar, birlik, bera-
berlik. kopmalar gibi tonla-
n işler. Arkeolojhe meraklı
idim. Anadolu"nun rüm uy-
garhklan ile ilgilendim. Bü-
tün formlan yorumlayarak,
çağdaş düze>de açıklamala-
ra getirmeje uğraş v'erdim."
Sadi Hoca, sanat eserinde
bir sanatçının bütün biriki-
minin yansımasını ilke
edinmış birkışi, birikiminin
toplamını ürünlerine yansıt-
mayı tutku edinmiş. Türki-
ye'nin sanatçıya kaynaklık
yapma anlamında bir cen-
net olduğuna inanıyor. An-
cak seramik sanatçısı için
maddi koşullann pek parlak
olmadığını da vurguluyor.
Seramik sanatı, Osman-
lı 'run çöküş yıllannda sana-
yiin durması ile birlikte,
unurulma. yok olma düze-
yine inmiş. Cumhuriyetin
çok sonraki yıllannda, sera-
mik sanayıinin geiişmesi ile
birlikte seramik sanatçısı
için de ortam doğmuş. Ger-
çi sanayide gelişen agırlıklı
zanaat oluyor. Ancak sera-
mik sanatçısının malzeme
bulabilmesi, teknığini geliş-
tirebilmesı. daha açıkçası
çalışabilmesı için. seramik
sanayiinin var olması gere-
kiyor. Türkiye'de sevindiri-
ci olarak seramik sanayıi
son yıllarda gıderek artan
bir ivmede önemli bir geliş-
me kaydediyor. En azından
şimdi öğrencileri yüzlere
çıkmış seramik bölümünün
mezunlan bu sanayide iş
bulabiliyor ve bir yandan da
sanatlannı, tekniklerini ge-
liştirecek ortama kavuşu-
yorlar.
Sadi Diren Hoca yine de
seramik sanatının geiişme-
si için yaşamsal olan sanat
atölyelerini bugün yaşatma-
nın çok güç olduğunun altı-
nı çiziyor. Çünkü çok paha-
lı. Ve seramik sanat eserle-
rinin değeri bilinmiyor. En
azından resim. heykel ko-
leksiyonculuğu yapanlar se-
ramiğe "kmlır'' kaygısı ile
uzak duruyorlar. Sonuç ola-
rak seramik sanatçıhğı ger-
çek bir tutku sanatı olma ni-
teliğini koruyor. Amele işçi-
liği gibi zorlu bir ışçiliği,
uğraşı, zanaatkânn sabır ve
el yeteneğini, büyük bir sa-
nat tutkusu ve sınırsız yara-
tıcılıkla bütünleştireceksi-
niz. Bir ressamın boyasını
yapması söz konusu degil.
Ama bir seramik sanatçısı
yaratıcılık ve yeteneğinin
izin verdiği ölçülerde, sınır-
sız her tür malzeme ve tek-
niği. kullanma, geliştirme
özgürlüğüne sahip.
Yaşından çok genç, dina-
mik ve yaşama sevinci
yüzüne yansımış Sadi Diren
Hoca, bu niteliklerini, şüp-
hesiz sürekli çalışmayı,
yararmayı kaçınılmaz kılan
sanatına borçlu olmalı.
Moda gösterilerinde Türkiye'yi Cemil îpekçi temsil edecek
Ünlü modacılar banş için buluşuyor
Cemil tpekçi gösteri için alün sırma işlemeti bir gelinük hazuiadL
Cindy Cravvford, defileye kaülacak mankenlerden... Rrfat Ozfoek ve Yves Saint Laurent de moda gösterisine katılacaklar.
Haber Merkezi - Ortadoğu'da "Banş
Günleri" çerçevesinde yapılacak olan
"Moda GösterUerTne Türkiye'den modacı
Cemil tpekçi davet edildi. tsrail'de yapılacak
defileye 55 ülkeden belli başlı modacılar
katılacak.
Givenchy, Donna Karan, Yves Saint
Laurent, Pierre Balmain, Emanuel Ungaro,
Giorgio Armani, Calvin Klein, Ralph
Lauren, Sonia RyldeL, Oscar dela Renta,
Rıfat Ozbek, Laura Biagrotti, Kenzo ve
benzeri dünyaca ünlü modacılann yanında
bu gösteride yer alacak olan Ipekçi'nin
kıyafetini, dünyanın en güzel
mankenlerinden kabul edilen melez
Yasmmeen Ghauri giyecek.
Defileye katılacak modacılardan her biri
banşı nasıl gördüklerini elbise halinde
yansıtacaklar. Îpekçi, Ghauri 'nin giyeceği
beyaz yöresel kumaşlardan altın sırma
işlemeli gelinligin formunu "Türkmenistan
gerdek odası kapısına asılan otantik
örtüden" aldığını söyledi. Cnlü modacı
DaMifun yıldızı, tsa'nın 'hac'ı, Islamın
hilalının kullanıldıgı bu gelinük ile ilgıli
olarak şu bilgileri verdi:
"Banşm en #nemli yanı, aynı kökenli
inançlarla, araçlan farklı, fakat amacı aynı
insanlann bir rürlü sa\
>
aşa son \vrememelerL
Oysa hep tek Tann'nın gönderdiği
pevgamberlerin dinkri... Bu anlamda din ve
etnik kökenli savaşlara bir anlam
veremiyorum. Ben bu gösteride yer alacak
gelinliğimi hazıriarken banşı gelinle bir
tuttum. Banşı ve veni bir nesli kucaklamaya
hazır, ancak eşini bulamamış bir geline
benzettim. O >üzden otantik gelinlikte simge
olarak bu üç dinüı simgelerini bir araya
getirdim. Üzerine de beyaz saçlar ekledim.
Onlar da banşı beklerken yaşlanmış, ama
beklemekten vazgeçmemiş. gönlü sevgi ve
dostluk dolu insanlan simgeliyor... 10
haziranda gerçekleşecek bu gösteride ülkemi
temsil etmek, benim için onurlann en
büyüğü... Umanm bundan bö\te Türkiye'de
moda, dümanın içinde yer alnıayı sürdürür.
Bu güzeÛiğüı benimle başlaması elbette
benim için çok önemlL."
Cemil Ipekçi'nin gelınliğini giyecek
Yasmmeen'in yanı sıra gösteriye Kate
Moss, EUa Macpherson, Cindy Crawford,
Cbristy Turlington gibi dünyaca ünlü
modeller de katılacak.
T" 7"zun bayram tatiline gidip de
i I rengikararanlara'nereyegit-
\^y tikleri' değil de 'nerede yan-
dıklan' sorulur. Onlar da 'şurada/bu-
rada/ötede/beride' gibi yanıtlar ve-
nrler. insanlann 'nerede yandıklan'
aslında çok önemli bir konudur. Yan-
manın en kolayı 'güneşteyanmak'nr.
Onu bile dogru dürüst yapamazsanız
deriniz yanar, kabanr, su toplar, ba-
şınıza olmadık işler açar. Elinizde ol-
mayan 'yanmalar'ın ise uzunca bir
listesi vardır. Mesela dedik...
Hesapta yandınız,
mi?
ratil için bir para ayırmıştınız.
Küçük bir yedeği de "Ne olur,
ne olmaz" diye kenara koy-
muştunuz. Ama daha yola çıkmadan.
hazırlık aşamasında. "Odalanm/bu-
nu da unutma>ahm"derken tırtıklan-
ma başlamıştı. Tatil yerlerindeki fi-
yatlann 'firsat bu firsat' etiketlerini
unutmuş olmalısınız. Neyse ki ilk
günlerde bile bunu anlamak şansını
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Nerede yandınız?..
'Kalp hastalıklarına
karşı üç bardak şarap
9
Çeviri Servisi - Kopen-
hag'daki bir enstitüde araş-
tırmalannı sürdüren Dr.
Morten Gronbaek, geçen
15 yıl içerisınde, kalp ra-
hatsızlıklanndan ölen in-
san sayısının yüzde 30 ora-
nında düştüğünü ileri sü-
rerken, alkol satışlannda
bu süre içinde hiçbir düşüş
gözlemlenmediğini de söz-
lerine ekliyor.
Danimarkalı uzmanlann
araştırmalan, şarabın yanı-
sıra bira, ağır alkollü içki
içen ve hiç içmeyen insan-
lan da kapsıyor. Araştır-
malann sonucunda, üç ile
beş bardak arasında şarap
içen insanlann hiç içmeyen
insanlara kıyasla. ölümle
sonuçlanan hastalıklardan
çok daha az oranda etkilen-
diği gözlemlenirken. bira
içenlerin alkollü içki içen
ve hiç içmeyenlerle aynı
oranda seyrettiği, ağır al-
kollü içki icenlerdeyse
ölüm oranının yükseldiği-
ni tespit ettiler.
Dr. Gronbaek, Ingilız
Tıp Dergisi'ne yaptığı
açıklamada, faydalı olan
unsurun şarabın içerdiği
bir maddede olduğunu be-
lirtiyor. Dr. Gronbaek:
"Kalp krizine \e bazı kan-
ser tipkrine karşı erkili olan
unsur befld de, şarabın için-
de bulunan birtakım anti-
toksik maddeler otabilir."
diyor.
yakaladınız. Ülkenin yüksek fiyatlı
refah düzeyiyle sizin refah düzeyiniz
arasındaki faria, en usta ekonomi ya-
zılanndan daha iyi anlama fırsatınız
oldu. Ayaküstü yiyinti içintiler bile
küçük birer yemek fiyatında olunca
ayırdığınız parada hızh enflasyonist
etkiler görülmeye başladı. Içinizde
hafifürpertilerle "Yahu, çok para gi-
diyor, biraz dikkat edeluTTder demez,
başta hanımın ısyanıyla karşı laştınız:
"Şu tatiUerde hep cimriliğin tutar,
lark yılda bir tatil yapıyonız, ne olur-
sun para lafi etmesen." Çocuklann
böyle şeylerle zaten ilgileri yoktur.
Hem tatili zehir etmenin de âlemi
yoktur. Tarilin yansında yedek para
da piyasaya sürülmüş, taze paranm
peşine düşülmüştür. 'Hesapta yan-
mak" diye buna denir ki, dışandan da
belli olmaz.
Traflkte yanmamaya
dikkat...
lerle BMW'ler hızh girmezse motor-
lan bozulur. Onlara yol vereceksiniz.
Genç sürücüler geride kalırlarsa kim-
lik bunalımına girerler. Onlara da
yol verin, gitsinler. Kendini Monte
Carlo rallisinde sananlara hiç dokun-
mayın. bırakınız geçsinler. bırakınız
gitsinler. Acelesi olanlara. sağa sola
y^çinizde şu trafik korkusu hiç
/ azalmadı. Yola bakmak, sola bak-
Â. mak. sağa bakmak, öne bakmak,
arkaya bakmak sizi epey dinlendir-
miş olmalıdır. Solunuzdan fırlayan
hızcının ne yapacağını kestiremezsi-
niz. Geride mi kalsanız daha iyi olur,
hızlanıp arkaya mı alsanız uygundur,
bilemezsiniz. Arabalann markasın-
dan ne yapacaklannı kestirmek gibi
bir ustalık işinize yarar. Mercedes-
LA^>
girip çıkanlara hiç bulaşmayın. Yol
verin bitsin. Tatilde olduğunuzu
unutmayın. Siz iyice gerilerde kalın.
Sakın sinirlenmeyin. Küfürleri içi-
nizden edin. El kol hareketi yapma-
yın. Tatilde olduğunuzu unutmayın.
Tatilın canınıza okuduğunu, aklınıza
bile getirmeyin. Sakın direksiyon ba-
şında "Amma da para grtti" diye dü-
şünmeyin. Kendinizı üzmeyin, sağ
salim gidip gelmeye bakın. Benzınin
de su gibi gittığini aklınıza takma-
yın. Artık olan oldu bir kere.
Yok otobüsle gidiyorsunuz. Kendi-
nızi gevşetin. Arabesk müziğe kula-
ğınızı alıştırmanız iyi olur. Zaten şu-
nun şurasında on saat gibi kısa bir za-
man var. 'thtiyaç molası'na da az kal-
dı. Sıgara içenlere anlayış gösterme-
niz gerekir. Zaten tatil süresince sizin
anlayış göstermeniz gereken çok şey
olacak. Kendinizi gevşetin. Bacakla-
nnızı uzatacak bir yer bulun. Bakın
şimdıden kaskatı olmuşsunuz. Pen-
cereden dışanya bakın. Güzel yerler-
den geçtiğinizi düşünün. Otobüsün
amma da hızh gittığini aklınıza tak-
mayın. Kaptan şoförün işini iyi yapr
tığına kendinizi inandınn. Kitapoku-
maya çalışın. Gene yanlış kitap getir-
diğinızı anlamanız için iki üç sayfa
yetecektir. Ağır kitap almışsınız. Oy-
sa tatillerde hafif kitaplar okunurdu,
ama sız bilemediniz. Bir dahaki se-
fere 'Ught' kitaplan ya da 'fast food'
kitaplan seçin.
Sağ salim gidip geldiniz, şanslısı-
nız.
Biz zaten yanmışız...
unu anlamak için tatile git-
mek gereksizdir, ama oralar-
da daha iyi anlaşılır. "Yahu,
bunlar bu parayı nereden buluyor?"
diye düşünüp kendinizi yakmayın.
Onlar bir yerden buluyordur da siz
bulamıyorsunuz. "Ne güzel, kumru-
lar gibi sevişiyorlar''deyip de duru-
munuza yanmayın. Onlar da baş ba-
şa kalınca kedı-köpek oluyorlardır.
"Bizim takım gene şampiyon olama-
dı" diye yanıp yakılmayın. Gelecek
sene de siz şampiyon olursunuz. "Ne
olacak şu memleketin hab?" diye ya-
nıp durmayın. Memleket çok şükür
idare ediyor da sizin haliniz ne ola-
cak? Ikide bir kendinizi köpürtüp
durmayın. Işte tatihniz bitti bile. Şim-
di gene işinize döneceksiniz. Kentin
kalabalıklanna siz de katılacaksınız.
Her günkü hay huy gene başlayacak.