05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 1995 ÇARŞAMBA 12 KULTUR Müşfik Kenter'in 40. sanat ydı AYŞEGÜL YİIKSEL Gençliğinde bir "idordü: şimdi bir "söylence"... Otuz yaşındayken altmışını geçmiş oyun kişilerini seyirciyi hiç yadırgatmadan canlandınrdı. Bugün altmış üç yaşında ve her tür rolle baş edecek kadar genç. "İncelikü oyuncu" denilince akla ilk gelen isim. Müşfik Kenter_ Kimi sanatçı çalışarak savaşım vererek acı çekerek yetıştirir kendini. Müşfik Kenter ise sahne sanatçısı olmak içın doğmuştur. Oynayacağı rolü belkemiğinden kavramasını sağlayan inanılmaz bir sezgiyle donanmış olarak. Tann vergisi yakışıklıhğını ise yalruzca bir oyuncu kişi gereci olarak değerlendirmiştir. Bu ayncalığını kolay yoldan "gösterişli aktör'* olabılmek için kullanmadığından, hep "yjüaşıkh" kalmıştır. Müşfik Kenter'in iki tür "hayranı" vardır. Kenter kardeşlerin 1950'li yıllann sonlannda tstanbul'da yaptıklan büyük "çıkış"a tanıklık edip, yıllar boyu onlann sadık seyircisi olan bugünkü yaşlı ve orta kuşak; bir de Müşfik'i "Bir Garip Orhan VelTyle başlayan "tek kişilik" oyunlar döneminden bu yana tanıyan genç kuşak. 1980'lerde başlayan bu ikinci dönemde Memet Baydur'un, oynasın ya da yönetsin diye oyunlar yazdiğı, pek çok sanatçı ve tıyatro öğrencisinin tt MüşfıkAğabey"i, "Müşfik Hocan sı, tüm oyuncu adaylannın çapına erişebilmeyi özledikleri bir ustadır... Müşfik'in her iki dönemdeki ürünlerini izlemiş olanlar içinse "usta"lığa çok eski yıllarda geçmiştir Müşfik. Yüdız Kenter'le karşılıklı oynadıklan "Salıncakta tki kişi", "Çöl Faresi", "Iskemfcter", "Mikado'nun Çöpleri", "Kim Korkar Hain KurttaıT oyunlannı izlemiş olanlar, aradan geçen onlarca yıla karşın, gözlerini yumduklannda, Yıldız'la Müşfik'in sahnede oluşturdugu "uyunı T> ve "ezgpyi görsel ve işitsel düzeyde yeniden duyumsar, yıllar öncesinde oluşmuş coşkulu tiyarro yaşantısıyla bir kez daha buluşurlar. Müşfik Kenter, 1970'lere ulaşan bu dönem oyuncu kişi duyarlığını dünya tiyatro yazısının büyük erkek G ençliğinde bir "idol"dü; şimdi bir "söylence"... Otuz yaşındayken altmışını geçmiş oyun kişilerini seyirciyi hiç yadırgatmadan canlandınrdı. Bugün altmış üç yaşında ve her tür rolle baş edecek kadar genç. "Incelikli oyuncu" denilince akla ilk gelen isim: Müşfik Kenter... kahramanlannı canlandırma yolunda seferber eder. İlk doruğa 1960'ta John Osborne'un "Öfke"sinin başkişisi Jimmy'yle ulaşır. Duygusal ve düşünsel açmazlannı sado/mazoşist bir yaklaşımla dışavuran Jimmy'nin "Öfke"siyle öyle bütünleşmiştir ki oyun neredeyse bir başyapıta dönüşür seyircinin gözünde. Gerçek başyapıtlan ise yazariannın yüzünü güldürecek bir başanyla yorumlar. "Mikado'nun Çöpteri"ni yazarken öyle sanıyorum ki Melih Cevdet'in zihni Müşfik'in "Öfke"deki yorumuyla doluydu. Çehov, "Marü'Maki geçmişi olmayan, şımdiyle uyuşamayan ve geleceğe uzanamadığı için de kendisine ait olan her şeyi yok eden Traplev'i yaratırken Müşfik'in duyarhhğında bir oyuncu düşlememiş miydi? Shakespeareın ünlü Hamlet karakterine trajik kahramanlar arasmda "ayncahklı" bir konum kazandıran "incinebilirtik" en doğnı boyutlanyla Müşfik'in yorumunda yansımadı rru? Dramatik oyunculuk eğitimi görmüş bir sanatçının Brecht'in "Üç Kuruşlnk Opera*sında Sustalı Mack'i dört dörtlük bir epik oyunculukla sergilemesi şaşırrmamış mıydı o dönemin "epik tiyatro" bilenlerini? Bugünün gençlerinin tanıdığı Müşfik Kenter ise sahnede oyunun yazan ve seyircisiyle sohbet edercesine rahat bir sahne kışısıdir. On yılı aşkın süredir Türkiye'nin her yanında sergilemekte olduğu "Orhan VdTden sonra "Kuvayi Miüiye"de Nâznn Hikmet le de buluşan sanatçı bu iki büyük ozanımızın şiirini sanki o anda kendi dilinden dökülüyormuşçasına paylaşmıştır seyirciyle. Oyunculuğunu zora koşmadan etkili olabilmek Müşfik Kenter'e özgü bir erdemdir. Tek kişilik bir oyun olan "Savunma'*da ve "KraDar ve Soytanlar" başlıklı tek kişilik Shakespeare gösterisinde de tanık olduğuinuzgibi... Kırk yıllık bir oyunculuk deneyimi içinde düşkınklıklan da yer almıştır kuşkusuz. Memet Baydur'un "Limon"unu sahnelemedeki olağanüstü başansıyla 1983-84 döneminin "en ryi yönetmen" ödüllerini toplayan Müşfik Kenter, aynı yazann "Maskeli Süvari"oyununu hem yönetip hem de başrolü oynamanın getirdiği sakıncalan her iki bağlamda da aşamamıştır. "Van Gogh"da ise yetersiz bir oyun metnine ve yapıma ilişkin eksikliklere yenik düşmüştür. Sinemada Marion Brando'nun ölümsüz kıldığı "Arzu TnunvaryTnın Stanley Kovvalski'sinde ise belki de Marion Brando yüzünden karakterle bütünleşememiştir. Kırk yılın panltılı başanlan arasından cımbızla ayıklanabilecek anlar... Ozel tiyatroculuğun gitgide zorlaştığı günümüzde Müşfik Kenter'i birçok yeni rol bekliyor. Sanatının doruğunda bir tiyatro sanatçısının dar parasal koşullann gölgesi altında özgürce oyun seçimi yapması zor. Gönül ister ki en azından Müşfik Kenter gibi ince bir tiyatro beğenisine kırk yıldır kapı açmış üstün sanatçılar, "lark yıMa bir", tiyatro yaparken özledikleri tüm olanaklara kavuşsunlar. Tiyatroda nice güzel eylemlere Müşfik Usta... • JIIIIIIU.fl'HWAW.WA*J-*AH-*AAA^^ Beyoğlu ALKAZAR (245 73 83) OUVER STONE FİLMLERİ KATİL DOĞANLAR 12, 14, 16, 18 Mayıs CENNET ve YEKYÜZÜ 13, 15, 17 Mayıs S e a n s l o r I I 3 0 - 1 4 0 0 - 1 6 3 0 - 1 9 0 0 - 2 1 3 0 s 3 T.C. Kultur Bakanlığı İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESI ATATÖRK KÖLTOR MERKEZİ BÜYÜK SALON F. Lehar ŞEN DUL operet 3 perde Ortcestra Şefı: Serdar YALÇIN Sahneye Koyan: Aydın GÜN 9 Mayıs Salı saat: 20.00 ' 31 Mayıs Perşembe saat: 20.00 C. Ortf CARMINA BURANA Orkestra Şefı: Serdar YALÇIN Koro Şefi: Gokçen KORAY 10 Mayıs Çarşamba saat: 20.00 /13 Mayıs Cumartesi saat: 15.30 G. Verdi NABUCCO opera 4 perde Orkestra Şefı Michel SASSON Sahneye Koyan. Marek GRZESINSKI 11 Mayıs Perşembe saat: 20.00 16 Mayıs Salı saat: 20.00 20 Mayıs Cumartesi saat: 15.30 G . V e r d i AIDA opera 4 perde Orkestra Şefi' Michel SASSON Satıneye Koyan: Yekta KARA 18 Mayıs Perşembe saat: 20.00 KONSER SALONU K. Ludwig BİR TENOR ARANIYOR müzikal komedi 2 perde Sahneye Koyan Adrian BRINE Müzık Yönetmeni: Serdar YALÇIN 12-19-26 Mayıs Cuma saat 19.00 T. E g n e r KARANFIL KOY çocuk müzikali 2 perde Sahneye Koyan: Sumeray ARIMAN Miaik Yönetmeni: Aydın KARUBEL 13-20-27 Mayıs Cumartesi saat 11 00 BILETIER ATATURK KULTUR UERKEZI GIŞELERINDE SATILMAKTADIR. A.K.M. Gıjf Tel: |0212| 251 10 23 / 251 56 00 |7 Hatj 254 CEMAL RESİT REY KONSER SALONU İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ . ._ Ofrrian iıyrmtmtt en iftm iilıijtnmiılt iyAİ&r, sajUijı, mutltı, (aftrut niu iaynmlar dileriz. 18 Mmı< I"WS Ptrsembe Saal: 20M OTIS GRAND AND THE BIC BLUES BAND Maıor Muzık Orgaiiızas>oıı Ijbırlıgı\le" Bılet Fivatlan: 350 000-300 000 TL Mavıs 1995 Pazartesi Saat: 1930 "Istanbul Üevlet Senfonı Orkestrası" (Ek Program) Şef Erol Erdinç Solıst: Zevnep Yamantürk (Pıyano) Borusan Oto'nun Katkılanyla Bılel Fıyatları 300 000-250 000 TL 16 Mavıs 1995 Salı Saat: 19.30 YAYGARA ' 7 0 Müzikal 2 Böliim (Ek Program) Yazan Erol Günaydın Müzık: Cemal Reşı't Rey Dekor Ergun Işıldar Kostünr Ersın Okten Müzık Dırektörü: Serpil Toparlak Yöneten: Haldun Dormen Oynayanlar: İst. Ünı Devlet Konservatman Tiyatro Bölümü Bilet Fiyatlan 2O0.Ö0O-150.0OO TL ***** r Mavıs 1995 Çarşamba Saat: 19.30 "AKŞAM EN GÜZEL MASALDIR" Müzik: Gönül Paçacı Seslendirenler Serap Mutlu Akbulut. Dersaadet Oda Müziği Topluluğu, Boğazıçi Üniversıtesı T.M.K. Topluluğu Bılet Fıyatlan: 150.000-100 000 TL tndırim Yapıimaz ***** 20 Mavıs 1995 Cumartesi Saat: 19.30da yer alacaği dunırulan YEFIM BROIVFMAN Piyano Resitali 1995-% Sezonuna ertelenmıştır 21 Ma>is 1995 Pazar Saat: 19.30 22 Ma>is 1995 Pazartesi Saal: 19.30 ANAHNU KAN DANS TOPLULUĞU (Ek Program) "lsraıl Başkoıısolosluğu [şbırlığıyle Bilet Fiyatlan: 300.000-350.000 TL ***** 24 Mavıs 1995 Çarşamba Saat: 20.30 GENO WASHI1\GTON ANDTHERAMJAM BAND (Ek Program) "Major Müzik Orgaıuzasyon Işbırlığıyle' Bilet Fiyaüan: 300 OOO-25O.OOO Tİ Indirim Yapıimaz 14 Mayıs Pazar günii CRR Konser Salonu gişesi açıktır. CRfl Konser Salonu: 246 06 96-240 5012 AKM Konser Gişesi. 251 56 00 CAPITOL Altunizade: 39119 30 / 333 "ÇAT1, SAYIN LX>ST MÜŞTERİLERİNİN BAYRAMINI KUTLAR, ESENÜK.BARIŞ DOLU GÜNLERDİLEfV OTTI Tel: 251 00 00 Fax: 252 75 80 ATÎLLA COŞKUN UĞUR MUMCU CİNAYETİ Uğur Mumcu'yu kim ya da kimler öldürdü? 180.000 TL. 3. BASKI Ödemeli gönderemiyoruz. Lütfen ederi kadar posta pulu gönderiniz. Küçükparmakkapı Ipek Sokağı No. 11 80060 Taksim - İst. Tel: 243 20 33 Faks: 244 15 33 BAMRKÖY 4. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL HÜKMÜNDE GEMİSATIŞtLANI Dosya No: 1995'340 Tal. Sayıh Dosya Satılmasına karar verilen Tekne Kütûk No: 18426, Bağlama No: Istanbul 42260 Plaka No: 34 08 1362 Gemtesan Tersanesi Tuzla'1987 yapım ve 1993 tadil yıllı. GRT/NRT: 91.73/48.20. Boyu: 21.76 m, Kütûk Boyu: 18.26 m. Eni: 6 m, Derinliği: 3 m, Makineleri: Vetus Cummins6 BTA 5.9 - Nl Model 250 HP 2600 RPM 2 adet ana makine, 1992 model. Sürati: 12 MPH, salonun iskele baştarafı Cockpit olarakdüzenlenmiş olup, hid- rolik dümen dolabı, MT2 Morse Control Makine Kumanda kollan ve sistemi, Vetus Makine devir saatleri, kontrol geyç ve alarm panellen, Shipmate Rs 8000 VHF. Raytheon Rasterscan R 21, 32 millik radar, Seafarer 700 echosounder, Mase Marine Jeneratör paneli. plastimo rüzgâr indikatörleri, plastımo sp>eedlock, Veglıa dümen müşiri, otomatik sıgortalı 12 V-24 V DC ve 220 V Ac. ana elektrik panelleri, inverter, jeneratör, sahıl besleme, redresör paellen, Plastimo pusula. elektronik pusula sökük KVH, cam sılgeci, Steiner 7x50 dürbün 2 adet, Barigo Quarts saat, hıdrometre. termometre, barometre mevcuttur. Yaşam mahallı ve mobilyalar cila- lı maun ve Teak masıf kaplama \e su kontrplağıdır. Zemin halı kaph, ısıtma elektrikli hiterlerle yapılmaktadır. Banyo ve tuvalet TMC el pompalı klozetli. zemınler seramik kaplıdır. Baş tarafta banyo ve tuvaleti olan 2 kişilik 2 adet kamara. yemek salonunda mutfak setı, bulaşık makınesi. çamaşır makinesı, mıni fınn, buzdolabı, set üstü dört gözlü ocak, fritöz ve tost makınesı. iskele tarafta U tipı oturma grubu. 3 kişilik masa, 4 porta- tıf sandalye. 55 ekran TV. Scotsman Ice Maker, Teac 5-400 stereo cassette deck, 4 adet hoparlör. 3 kolon, tek kasetli radyolu müzik seti, çalışma ve harita masası, kıç tarafta banyo ve tuvaletli 2 kişilik 2 adet kamara, san- cak tarafta ranzalı 2 kişilik kamara, iskele tarafta 2 kişilik kamara, mısafir banyo tuvaleti, kilerde denn dondurucu, makine dairesınde Velvet Dnve S 7000 hıdrolik, şaftlar krom, fleksibil kaplınli, pervaneler 4 kanatlı bronz, Mase Manne IS 8000 dıesel jeneratör, Yamaha EF 5000 Et>enzinli jeneratör, ana makine susturuculan Vetus, kent redresör 24 V ve 12 V, 24 V alternatör, hıdrolik ırgat pompa sistemi. 4 adet 200 amp start aküsü. 1 adet 90 amp jeneratör start aküsü, sıntine ve pis su tankı pompası, Arçelik şofben, 2 adet ana şalter. Cankurtarma teçhizatı: 1 hizmet botu, 4 can simidi, 16 can yeleği. yangın sön. teçhizatı: 1 yangın tulumbası, 8 por- tatif tüpü mevcut olan M/SB StTARE isımlı ticari yat, bir borçtan dolayı haczedilmiş ve açık arttırma sureti ile satışa çıkanlmıştır. Yat üzerinde hacizden önce tesis edilmiş 4.000.000.000- TL'lik ipotek mevcut olduğundan, ipotek alacağmı geçmek kayıt ve şartı ile satışı yapılacaktır. Satış ilanı ilgililerin adresine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılmaması veya adresleri bilınmeyenler için de işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. K1YMETİ: Satışa konu yata 6.000.000.000.- TL kıymet takdir edilmıştir. Ihale damga pulu bedelı, tellaliye resmi, KDV, tescil sırasında alım harcı. alıcıya aıttir. ARTTIRMA ZAMANI VE YERl: tlk açık arttırması 16.6.1995 Cuma günü saat 10.00-10.20'ye kadar satış Bakırköy Zuhuratbaba Adliyesı 4. lcra Müdürlüğu'nde yapılacaktır Arttırma şartnamesi herkesin görebii- mesı için 4.5.1995 tarihinden itibaren müdürlüğümüzde açık bulundurulacaktır. İlk açık arttırmada teklif edilen bedel muhammen kıymetlerin %75'ini ve varsa rüçhanlı alacaklılann bu gemiler ile temin edilmiş alacaklan mecmuunu aşmadığı takdirde en çok arttıranın taahhütü baki kalmak üze- re arttırma 10 gün daha uzatılarak onuncu 26.6.1995 Pazartesi günü yıne Bakırköy Zuhuratbaba Adliyesı 4. lcra Müdürlüğu'nde ve aynı saatlerde yapılacak, 2. arttırmada muhammen bedelin o /o40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması \e bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi şar- tıyla en çok arttırana ıhalesi yapılacaktır. Yat kendisine ihale olunan kımse venlen mehı' ıçınde ihale bedelinı ödemezse namına y«)ilan ihale fesholunsırak l.I.K.'nin 133. maddesı hükmü tatbik olunur. İki ihale arasm- daki fark ve geçen günlenn %30'undan hesaplanacak faiz ve diğer zararlar aynca hükme hacet kalmaksızın alıcıdan tahsil olunur. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin faız ve masrafa dair olan iddialann dayanağı belgelerle 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan gemi siciliyle sabıt olmadıkça satış bedelinin paylaşılmasmdan hariç kalırlar. Masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğı isteyene gönderilir. ArttıiTnaya iştirak etmek isteyenlerin arttırma şartnamesini okumuş ve münderecatını aynen kabul etmış ad ve itibar olunacaklardır. thaleye iştirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20'si nispetinde pey akçesı veya o mıktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunun tevdii mecburi olup, alıcı binde 3.6 damga resimini ihaleye müteakip ödemeye mecburdur. Fazla bilgi edinmek isteyenlerin dosya numarası ile Müdür- lüğümüze müracaatlan ılan olunur. Basın: 21092 NEW YORKTAN İLHAN MtMAROGLU Vergiler Algılar Bu yakınlarda yolunuz New York'a düşerse Ulusal Borç Saati'ni görmeden gitmeyin. Amerika'nın ne hızla batmakta olduğunun bir göstergesi bu saat. Ti- mes Square'in az ötesinde, Altıncı Cadde ile 43'ün- cü Sokağın kesiştiği yerde bir binanın üstünde. Son uğradığımda oraya, ulusal borç 4 trilyon 825 milyar 733 milyon 815 bin 104 dolardı. Fotoğraf makinem yakayabildi bu sayımın tümünü. Yüzlerin artışını göz izleyemiyor. Neredeyse binlerin bile. Anlaşılsın diye, borcun saniyede 10.000 dolar arttığını belirtmişler. Borçtan aile başına düşen payın şimdilik 63.019 do- lar olduğunu da. New Yorker dergisinin kapağında bir karikatür. Paskalya tavşanı kılığına sokulmuş bir adam, boş cepleri dışarda, vergi beyannamesinin üstünde çar- mıha gerilmiş. Derginin hem paskalya sırasına, hem de yıllık vergi beyannamelerinin postalanması gere- ken güne rastlayan 17 nısan sayısındaki bu kapak ABD insanının IRS yüzünden düştüğü durumu çok iyi yansıtıyordu. Nedir IRS? Internal Revenue Service. Demek olu- yor ki Iç Gelir Hizmeti. Gülesim geliyor o "hizmet" sözcüğüne. Çakırcalı düşünememişti kendini o tür- lü tanıtmayı. Nedir eve hırsız girmesi, yankesiciye para kaptır- ma, ya da bir yol kesiciye yakalanıp soyulma olası- lığı? ömür boyu bir kez, üç kez, beş kez... Belki de hiç. Oysa çalışan kişi, ücretinin ödendiği her bir gün, parasının önemli bir oranını yasal soyguna kaptın- yor. Eve giren hırsız hiç olmazsa soyduğu evin sahi- bine zoria beyannameler doldurtup çalınan parayı bildirmesini yeterli görmüyorsa üstünü ödemesini istemez. Yasal soyguncu bunu da yapıyor. Her biri gitgide karmaşıklaşan vergi beyannamelerinin için- den hesap uzmanlan bile kolay çıkamıyoriar artık. Erich Maria Remarque'ın birsözü vardır. "Birka- til, günde 24 saat boyunca katil değildir." Kendile- rine Iç Gelir Hizmeti adını yaraştıran IRS soyguncu- lan da günde 24 saat boyunca soyguncu degiller. Yalnız haftanın beş günü sabah saat dokuzdan ak- şam beşe. ister vatandaş olsun, ister olmasın, Amerika'da yaşayan üç ayn devletin uyruğu gibi vergi ödemek zorunda. IRS'nin kasasına gıden federal verginin üs- tüne bir de eyalet vergisi, yetmiyomnuş gibi kent ver- gisi de ödenecek. Satın alınan çoğu şeyinfiyatınaek- lenen satış vergisi de caba. Hizmetmiş! Ne hizmeti? Vergiye kaptınlan paralar- dan tek bir meteliğin bile hizmet yolunda harcandı- ğını biliyor değilim, başta sağlık hizmetleri olmak üzere. Nereye mi gidiyor öyleyse o paralar? ömeğin ay- balığının votkadan mı, yoksa tekiladan mı hoşlandı- ğının araştınlmasına gidiyor. "Devenin başı" diye- ceksiniz. Değil. Vergiye kaptınlan paralar deve oldu- ğuna göre devede kulak bile değil aybaylığına giden 80,000 dolar. Öyleyse devenin hörgücüne bir göz atalım. Ame- rikan hükümetinin özel sivil uçaklanyla yüksek me- murlann, eşlerinin ve konuklarının gezdirilmesine yıl- da 800 milyon dolar; sayısı 1200 bu uçaklann ve sa- tın alındıklannda ödenmiş para toplu olarak iki mil- yar dolar... Atom denizaltısına beş milyar dolar, der- ken bozuk çıkıyor o denizaltı; onanmına iki milyar do- lar daha... Sıkboğaz edip bana da ödetiyorlar bu paralan. Al- lende'nin öldürülüp yerine Pinochet'nin getirilme- sinin parasını da ödetmişlerdi. Noriega'yı ele geçir- mek için Panama kentinin yakılıp yıkılmasının da... Bir istatistiğe göre Amerika, cezaevlerine kapatıl- mışlann sayısı en yüksek ülke. Her bir yargılıya yılda harcanan para ise, Harvard gibi Yale gibi ileri gelen üniversiteleri bitirmişlere girdikleri işlerde ödenen yıl- lık ücret ortalamasına denk. Bu sıralarda Amerika'da seçim kazanmak için ölüm cezasından yana olmak gerekiyor. Idam edi- lenlerin sayısı gitgide artmakta. Her bir idam 2 mil- yon dolara patlıyormuş. Adam öldürmenin parasını ben de ödüyorum. O ikişer milyoncuklan dağıtmaz- lar ki bizlere biraz da biz ölelim! Bernard Shaw vergiyi şöyle tanımlamıştı: "Pe- ter'den çalıp Paul'a veren bir hükümet, Paul'un des- teğine her zaman güvenir." Paul doymak bilmediği için Peter'den çalanın borcu trilyonlara yükseliyor. Peter da Paul'un desteğine sığınmış o soyguncuya "Yeter artık!" diyemiyor. Bir alıntı daha Remarque'dan: "Nefret kişiye aya- ğını denkalmayı unutturur." Soyulanlann nefreti he- nüz ayağı denk alma kaygısını unutturmuş değil. Berksoy Amerika'da sergi açıyor • ANKARA (AA)-Opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy, Türk- Amerikan Demekleri Federasyonu tarafindan düzenlenen 14. Türk Haftası çerçevesinde 12 mayısta New York'ta bir sergı açacak. Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle gerçekleşecek sergi için Semiha Berksoy'un tüm ulaşım, toplu konut fonu ve yapıtlanmn taşıma masraflannı da bakanlık üstleniyor. Dışişleri Bakanlığı ve Türk- Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun katkıda bulunacağı sergi 21 mayısa dek açık kalacak. Terzi NİYAZİ KAHRAMAN 1920 - 1 Majrçj 1995 O bir yeryüzü emek öyküsü idi Ve bir insan bayrağıydı can gibi Ömek bir eş, emek, onur ve umut Örnek baba. on bir çocuk nam gibi Ne savaşlar. ne gülüşler yurdunda Bir terzi iğnesi ile derdinde : Yurtseverdi, demokrattı her demi 0 direndi, o kazandı yaşamı 1 Mayıs'ta gitti, 1 Mayıs gibi Şevko oğlun -Görele- Anısı önderimiz olsun. Eşi: tsmet Çocuklan: NUıal. Mualla, Sevgi, Melahat, Mine, Fazilet, Yükselen, Şevket. Ahmet, Nezahat, Nejla Damatlan: Fikret, tbrahim, Erdal Geliıü: Emiııe
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle