04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25NİSAN 1995 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çeçen başkandan açlık grevi • İstanbul Haber Servisi - Çeçenistan Cumhuriyeti Uluslararası İnsan HakJan Komıtesi Başkanı Said Emin Jbragimov, "Çeçen halkımn amaçlı katliamına göz yuman tüm dünya toplumlannı protesto etmek amacıyla" açlık grevine başladı. Amerika Bırleşik Devletleri'nin tstanbul Konsolosluğu önünde dün bir basın açıklaması yapan îbragimov, ABD'nin dünyada sözünü dinJettiren tek ülke olduğu için açıklamayı konsolosluk önünde yaptığını belirtti. Anayasa Mahkemesrnin 33. yıkrönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Anayasa Mahkemesi, kuruluşunun 33. yıldönümünü kutluyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ve Yüksek Mahkeme üyeleri dün Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün kabnne çelenk koydular. Seryet komisyonu ABD'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu>-TBMM Malvarlıklannı Aras,tırma Komisyonu, Başbakan Tansu Çiller ve eşi Özer Uçuran Çiller'in servetini araştırmak için ABD'ye gitti. Komisyon Başkanı Haluk Müftüler, DYP Samsun Milletvekili Mehmet Çebi, <ANAP İstanbul MiHetvekili Selçuk Maruflu, CHP Erzıncan Milletvekili Mustafa Kul ve RP Erzurum Milletvekili Lütfii Esengün'den oluşan beyet ABD'de 10 gün kalacak. Biber, yarın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- LLman-tş Sendikası Genel Başkanı Hasan Biber. 2 Temmuz 1993 giinü Sıvas'ta meydana gelen katliamı protesto ederken yaptıgı konusmadan ötürü, bölücülükle suçlandığı için yann yargı önûne çıkacak. Bu konuşmasından ötürii Biber hakkında Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ılk duruşması, yann yapılacak. Boyner'e soruşturma • AıNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılıgı, "Türkiye'yi yönetenler eşkjya" şeİdindeki sözlerinden dolayı Yeni Demokrası Hareketi lideri Cem Boyner hakkında soruşturma başlattı. Köşk'egüven mektutaj • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Yımanistan'ın yen Ankara Büyükelçisi Dimitrios îvezeriris. Cunhurbaşkanı Süleyman Denirel'ejüven mektubunu sundu. Ne2eritis. dıha önce Yuıanistanın Yeni Delhi, Kıbns, Viyına ve Bonn büVyjkelçiliiderinde çeşitli görevlerde bulundu. Esenyırt baskmı • STANBUL(AA)- Eseıyurt'tabır hafta önce 17-7adetKilaşnikof meımisi veörgütsel doMmanlarla yakalanan 7 ki§ıdünbann meısuplama tanıtıldı. PFCC'nin dığ kadrosuna katlmaya çıhşırken yalalanan Mahmut Çakan (2 7 ve Ibnhim Kılıç'tan (3> O alınamilgilerin de^rlendırlmesi sonucu Yenuz Öza(29), lbrahim E»-tirk (30) MuzafTer KLjıalgedik 26), Şerafettin ICa a (32) \e Sabri Çoban ( 2 yakalaıdı. PKK hesabına blokaj istemiKEMALYURTERİ ANKARA - Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nüshet Kandemir, ABD ma- kamlanndan hesaplanna el konulan terö- ristler listesine Hamas ve Hizbullah'ın ya- nı sıra PKK'nin de eklenmesinı istedi. ABD Dışişleri BakanlıgYnın, Türkiye'nin bu ıs- temine soğuk bakmadığı bildınldi. Anka- ra, PKK tarafından finanse ediidığı bıldiri- len 'Med TV" adlı teleyizyon kuruluşunda PKK lideri Abdullah Öcalan ın da katıldı- ğı bir tartışma programı yayımlanması üze- rine tngiltere hükümeti nezdinde girişim- lerde bulundu. Dışişleri Bakanlığı. Rusya Federasyonu Parlamentosu'nun alt kurulu- şu Duma'nın 'Sürgünde Kürt Parlamento- su' adlı oluşumun üyelerini Moskova'da ağırlaması üzerine de girişimler başlattı. Hollanda'nın 'Sürgünde KürtParlamen- tosu' adlı bir oluşuma izin vermesinin ya- nı sıra PKK destekli Med TV'nin Ingiltere üzerinden Türkiye'yi de kapsayan bir böl- • Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nüshet Kandemir, ABD makamlanndan hesaplanna el konulan teröristler listesine Hamas ve Hizbullah'ın yanı sıra PKK'nin de eklenmesini istedi. • Dışişleri Bakanlığı, PKK tarafından finanse edildiğı savlanan "Med TV" adlı televizyon kuruluşunda PKK lideri Abdullah Öcaian'ın da katıldığı bir tartışma programı yayımlanması üzerine İngiltere hükümeti nezdinde girişimlerde bulundu. • Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu Parlamentosu'nun alt kuruluşu Duma'nın "Sürgünde Kürt Parlamentosu" adlı oluşumun üyelerini Moskova'da ağırlaması üzerine de girişimler başlattı. geye siyasi içerikli yayım yapması ve Rus- ya Parlamentosu'nun alt kanadı 'Duma'nın bazı Kürtleri 'Sözde Ermeni Soykınmrnı anmagününde Moskova'da ağırlaması, An- kara'da Kürt agırlıklı bir gündem oluştur- du. Dışişleri Bakanlığı. Ingiltere'nin müzik yayımı dışına taşmayacağına garanti verdi- ği Med TV'nin, PKK lideri Abdullah Öca- bn'ın telefonla katıldığı bir tartışma prog- ramı yayımlaması üzerine harekete geçtı. Bakanlık yetkilileri, bu tartışma programı- nın kasetlerini, Med TV yayımlannın, ve- nlen garantilerin dışına tasarak siyasi içe- nk kazandığının birgöstergesi olarak İngil- tere hükümetine iletti. Dışişleri Bakanlı- ğı'nın, bu televizyon kuruluşunun yayımı- na son verilmesi isteğini yineleyeceği öğ- renildi. Med TV'de geçen cuma günü yayımla- nan "Söyleşi' adlı programa, eski MİT üye- si Mahir Kaynak. Kürdıstan Sosyalist Par- tisi lideri Kemal Burkav. Erzurum Bağım- sız Milletvekili Abdülmelik Fırat 'Kürt-İs- lam senlezci" görüşlenyle tanınan Demok- rat Parti yöneticisi Altan Tan, 'Sürgünde Kürt Parlamentosu' adındakı oluşumun üyelerinden Zübeyir Aydar ve Yatçın Kü- çük katılmıştı. PKK lideri Öcalan da canlı yayımlanan progTamda telefonla göriişleri- ni açıklamıştı. Dışişleri Bakanhfı, Rusya Federasyonu Parlamentosu'nun alt kanadı olan 'Du- ma'nın, 'Sürgünde Kürt Parlamentosu'adı altındakı oluşumun üyelenni, 'Sözde Er- meni soykırunınj'anma günü olarak ılan edilen 24 nisan için Moskova'ya davet et- mesi üzerine de girişimler başlattı. Öte yandan, 'H-50' kodlu hava koridoru- nun açılması için Ermenistan ile sürdürü- len görüşmeler tamamlandı. Yetkililer, an- laşma mutabakatının ımzalandığını, uçuş emniyeti için kurulması zorunlu bulunan telefon baglantısının da bir hafta içinde ta- mamlanabileceğini söyledıler. CHP'deki işgal devam ediyor İstanbul Haber Servi- si - Gözaltında kayboldu- ğu iddia edilen, Hasan O- cak'm yakınlan ve arka- daşlannın CHP il merke- zini işgali sürüyor. İl mer- kezinde 10 kişiyi rehın tu- tan eylemciler. " Hasan O- cak, sağ olarak teslûn edi- linceye kadar eylemierinin süreceğini r> söylediler. Gaziosmanpaşa olayla- nndan sonra güvenlik güçlerinin Hasan Ocak'ı 21 mart tarihinde Aksa- ray'da gözaltına aldığını ve daha sonra kendisinden bir haber alınamadığını belirterek 19 gün boyunca CHP il merkezinde açlık grevi yapan Ocak'ın ya- kınlan ve arkadaslan, üç gün önce il merkezini iş- gal ettiler. Eylemciler. içe- ridebulunan il meclis üye- si Hatem Akbulut ve eşi Naciye Akbulut, il kadın komisyonu eski başkanı avukat Ayşenur Bahçeka- pıü, basın danışmanlan Mine Yıldınm ve Erdal HepgüJer, il personelleri Özcan Şahin. Zeiiha Or- bay. Binali YıMınm. Gü- ven Sankaya ve Abidin Yücel'i de rehin aldılar. Üç gündur işgali sürdü- ren eylemciler ile CHP yönetkilerinin yaptığı pa- zarlık sonuçsuz kaldı. Resmi makamlann Hasan Ocak'ın gözaltında olup olmadığı konusunda çe- lişkili açıklamalar yaptı- ğını belirten eylemciler, "tçişleri Bakanlığı'nın yaptığı 'Hasan Ocak, gö- zaituıa ahnmadı ve aran- mıyor" açıklaması inandı- ncı değffl. Hasan Polat ve Ayhan Uzala'da da aynı şeyi vapmıslardTdediler CHP yöneticileri ise Hasan Ocak'la ilgili ola- rak her türlü resmi başvu- ruyu yapöklannı söyledil- er. Eylemciler sık sık çatı- ya çıkarak, "Hasan O- cak'ı sağ alduıız, sağ istiyo- ruz". '"Emine Ocak ser- best bırakılsın". "Susma, susarsan sıra sana da ge- Kr", "Yaşasın CHP isgaB- miz" sloganlan attılar. Polis, il merkezi çevre- sinde yoğun güvenlik ön- lemleri alırken, binaya gi- rişler de yasaklandı. ÇtZMEDEN YUKARI /MUSA KART ATACA&MIZ AD/MLAR/N ARKAB/NCADI&. 'Bütünleşme Avrupa'nın yaranna' LONDRA (AA) - Başba- kan Tansu Çiller, Newsweek dergisınde yayımlanan de- mecinde, Türkiye'nin Avru- pa ile bütünleşmesinin yal- nızca Türkiye için değil, Av- rupa için de tarihi bir tercih olduğunu söyledi. Çiller, "Türkryeihmaledi- lirse ya da reddedilirse, Tür- kiye dışlanır. Bu durumda köktendinci güçler harekete ^çer. Türkiye başansız kahr- sa, köktendincilik Türkiye'ye ihraç ediürse, o zaman bölge- deki en güçlü istikrar kayna- ğını kaybetmiş olursunuz" dedi. Türkiye'nin 52 Müslüman ülke arasında tek demokratık ve laik ülke olduğunu hatır- latan Çiller, "Sahip olduğu- muz birikimden gurur du> u- yorum" dedı. Kuzey Irak'a ilişkin birsoru üzerine "Tür- kiye'nin Körfez Savaşı'ndan sonra büyiik bedel ödediginj"" kaydeden Çiller, Türkiye'nın ticaret kaybından milyarlar- ca dolar zarara uğradığını, Türkiye içinde kontrol altına alınan PKK'nin sınırötesine yerleştiğini, bölgedeki sivil halkı güneye gitmeye zorla- dığını ve Türkiye'ye terör saldınlan düzenlediğini hatırlattı. TürkiyeüeHEPmasaya otımıcak Avrupa Insan Haklan Komisyonu, HEP'in başvurusunu kabul etti ERGUNAKSOY ANKARA -Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nun (AİHK) Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan Halkın Emek Partısi (HEP) ile ilgili başvuruyu kabul ettiği. Türkiye'nin. "dostane çözüm" sürecinde görüşmeye davet edildiği bildirildi. HEP eski Genel Başkanı Feridun Yazar. dostane çözüm sürecinde Türkiye'den HEP'in yeniden açılmasını isteyeceklennı belırtırken, "MiJlervekilliği düşürülen Fehmi Işıklar'ın miUetveldlliği de iade edilmeüdü-""dedı "Bölücülük propagandası^yaptığı savıyla Anayasa Mahkemesi'nce 1993 yılmda kapatılan HEP'le ilgili AİHK'ye yapılan bireysel başvurunun kabul edildiği bildirildi. Geçen hafta komısyona son savunmalannı gönderen HEP'liler, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere uyması gerektiğini savundular. HEP'liler, savunmalannda şu görüşlere yer verdiler: "Türkiye'de Kürt halkımn varlığından söz etmek suç sayılmamalıdır. Siyasi partiler bunu programına almalıdıriar. Oysa biz bunu programımıza da almadık. Sadece konuşmalarda kaldı. Partimi/in üst düze> yöneticileri, konuşmalaruida Kürt halkımn varlığından ve demokratik haklardan söz etmişlerdir. Bunlar suç sayıldı ve partimiz kapatıidı. Ashnda bunları söylemek bir düşüncedir. inançtır. Düşünce özgürlüğü ile ilgilidir. Böyle bir nedenden dolayı parti kapablamaz. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi ve anayasanın 14. maddesi ile Sivasi Partiler Yasasrnın bazı maddeleri, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne ve Türkiye tarafından im/alanan diğer uluslararası anlaşmalara aykındır. Türkiye'nin, iç bukukunu dış hukuka uydurması gerekir. Anayasanın 90. maddesine göre, uluslarası sö/.lesmeler kanun hükmündedir. imzalanan anlaşmalann kanun hükmünde kabul edilmesi gerekir." HEP'in son savunmasını dikkate aîan komisyonun. geçen hafta bireysel başvurulan kabul ettiği ve "dostane çözünTsürecini başlattığı bildirildi. Tazminat ödeme Uzlaşma sürecinde, Türkiye'nin HEP'lilere ılk aşamada tazminat ödeme önerisinde bulunacağı, taraflann anlaşamaması halinde, dosyanın Avrupa İnsan HakJan Divanı'na gönderileceği kaydedildi. HEP eski Genel Başkanı Feridun Yazar, AlHK'nin karannı olumlu karşıladıklannı belirterek, Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "Dostane çözüm sürecinde Türk yetkililerie yapacağınıız görüşmelerde, HEP'in yeniden açılmasını ve milletvekiİliği düşürülen Fehmi Işıklar'ın milletvekilliğinin iadesini isteyeceği/. Önerimize karşı devlet nasıl bir öneri de buiunacak, bunu bilemiyoruz. Kapatmamn ortaya çıkardığı siyasi sonuçlar ortadan kaldınlaraL eski hale getirilmelidir. Hakuhğınııza inandığumz için dava açnk. Türkiye'de demokratikleşmenin başladığı bir dönemde, Kürt sorunufleUgUi konuşmalar halen suç sayılı\or. Türkiye bu tavnnı tekrar gözden geçirmesi gerekir. Kuze> Irak operasyonu da göstermiştir ki. Kürt sorunu askeri vöntemlerle, şiddetle çözümlemez. Partiler kapatılır, millervekilleri cezaevine atılırsa, Avrupa'da da Kürt parlamentosu gibi kurumlar oluşur. Yasananlar neden-sonuç iliskisidir.'" İHV Başkanı önen 400 kisinin tedavi gördüğünü söyledi îşkence yaralan sanlıyor S A L I T O P L A N T I L A R I • Türkiye İnsan Haklan Vakfı Başkanı Yavuz Önen, fiziksel ve psikolojik tedavi masraflan için doğrudan hükümetlerden yardım almadıklannı, ABD ve Kanada'nın önerisini geri çevirdiklerini açıkladı. IŞIKKANSU ANKARA - Türkiye İnsan Haklan Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen, Ankara, İstanbul, Izmir ve Adana'da kurduklan merkezlerde 400'ü askın işkence görmüş kişinin tedavi edildı- ğıni açıkladı. TIHV'nin, doğrudan hü- kümetlerden yardım almadığını belir- ten Önen, ABD ve Kanada hükümet- lerinin yardım önerilerini geri çevir- diklerini söyledi. TÎHV'nin 1989 yılında İnsan Hak- lan Derneği Yönetim Kurulu'nun ka- ranyla kurulduğunu kaydeden Önen, 1980 askeri darbesinden sonra yüz- binlerce kişinin işkenceden geçtiğini vurguladı ve "Vakfinuz,bu uygulama- lann insanlar üzerinde yarattığı Tızik- sel ve psikolojik izleri, bözulduklan gi- dermek amacıyla; o insanlara, kendi olanaklan ve gücü çerçevesinde yar- dım götürmek, teda>i etmek amacıyla kurukhr dedi. Önen, 1989'dan bu ya- na 1600'ün üzerinde işkence kurbanı- na hizmet götürdüklerini anımsatarak. 4 tedavi merkezinde 13-14 dolayla- nnda profesyonel hekim, psikolog ve sosyal hizmet uzmanının çalıştığını, 250'nin üzerinde hekımin de gönüllü destek sağladıklannı aktardı. Önen, şunlan söyledi: "Vakıf, işkence rehabilitasvonu dı- şmda, Türkiye'deki insan haklan ihlal- lerini dokümante etti. Pazar günleri hariç her gün vayımlanan bir insan haklan bülteni çıkarttık Bunu başlar- da Fransızca, İngUizce, Türkçe olarak yayımlıyorduk. Şimdi > alnı/ca İngiliz- ce ve Türkçe olarak yayımlamaya de- vam ediyoruz." Vakfin, tüm bu çalışmalan 1992 yı- lına değin kendi gücüyle götürdüğü- ne dikkat çeken Önen, bu yıldan son- ra vakıfa yurtdışından da yardımlar geldığini şöyle anlattı: ~ "Birleşmiş MiDetler, etkinUklerimi- h duyunca, bize destek yaptı. Birleşmiş Milletkr'in Cenevre'deki İnsan Hak- lan Merkezi'nin, üye ülkelerin ödedi- ği paralarla oluşmuş bir gönüllüler fo- nu var. Bu fondan. bizim teda\ i hiz- metkrimLri desteklediler. 1993'ten iti- baren de Avrupa Birliği bizimle ilgilcn- me\e başiadı. Proje bazında, tedavi hizmederini geliştirme anlamında bi- ze destek verdiler. Böylece tedavi etti- ğimiz kişi sayısı 40-50'den, 400'e çıkö. Şu anda, rehabilitey e tabi tuttuğumuz kişi 400'ün üzerine yüksehJi." Avrupa 'daki ve tüm dünyadaki çok değişik insan haklan kuruluşlan ile ilişkileri bulunduğunu anlatan Önen, "Çeşitli ülkelerde bizim isimtrf yapan bir çok kuruluşla hem bilimsel anlam- da ahşveriş içerisindeyiz, hem de onlar bizi flnansal olarak destekliyoıiar. An- cak bu nlr mali desteklerimizin bir ko- şulu var. Vakıf. doğrudan hükümetler- den yardım almıvor. İlke olarak bunu reddediyoruz. Bu. Türkiye Cumhuri- yeti hükümeti de olabilir. Danimarka hükümeti de olabilir" diye konuştu. Yavuz Önen. ABD hükümetinin ge- çen yıl ve bu yıl TfHV'ye yapmak is- tediği yardımlan reddettiklerini vur- guladı ve "Biz hükümetlerden yardım almryoruz. Aynca onlara söylenmeyen bir gerekçeyi de söylemek istiyonım. ABD'nin, fürldye'deki politiksistemi 1950'den bu yana alabikliğine donetJe- diğinc dah- görüşler var. ABD, Türld- ye'deki insan haklan ihlallerinden bi- rinci dereceden sorumludur. Ama pa- rasını kabul etmediğimiz yalnız ABD değil. Kanada'dan da gelen 30 bin do- lartık öneriyi reddettik. TİHV. benzer bütün önerileri de reddedecek, redde- divor" dedi. B İ L İ M , BİREY VE ETİK KIMYA VE ETİK Orhan Bursalı Konuşmacılar Narı< Keıra 1 Aras. Ûmer Saygın. Ayhan Ulubelen 25 Nisan 199S Saat: 18.30 YAPI KREDİ K C L T l R VI K R K E / I Yapı Kredl Scrmct Çlftır Kütüphın«l Istıklâı Caddesı 285 a^yo^lu 80050 Isanbul Telefjn (212 2S2 47 00'44' 245 20 41 53 - Tcşiantuzr ^ rsteyen hertes jc^ets z aara* ız-t?yeö r YAPI KREDi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Siyah, Bir Beyaz.. . Bir Afrika ülkesi olan Ruanda'nın yüzde 4O'ı Kato- lik, yüzde 50'si yerli dinden ve geri kalanı ise Bahai ve Müslüman. 1994 katliamından önce 8 milyon kişinin yaşadığı ülkede bir milyon kişi katliam sırasında hunharca öl- dürüldü. iki milyonayakın Hutu ise komşu ülkeleresı- ğınmak zorunda kaldı. Ruanda'da insanlık dışı bir vahşet yaşanıyor... Ne yazık ki dünya kamuoyu Bosna ve Çeçenis- tan'da yaşanan kıyıma nasıl izleyici kalıyorsa, bir Af- rika ülkesi olan Ruanda'daki vahşete de öyle bakıyor. Ruanda, Tanzanya ve Uganda'yla sınır komşusu... Açlık ve yoksulluk bu ülkenin sanki alınyazısı. Da- ha açıkçası Ruanda dünyanın en yoksul ülkelerinden birisi. Dünya Bankası verileıine göre ülkede kişi başına düşen ufusal gelir 270 ABD Dolan. Halkın çoğunluğu (yüzde 90) geçimini topraktan sağlıyor... Ulkenin en büyük gelir kaynağı ise kahve... Ruanda'da insanlar; bir yandan açlık, yoksulluk ve salgın hastalıklarla savaşırken öte yandan acımasız- lığın 'kan gölü'nü oluşturduğu bir k/yımı da yaşıyor- lar. Gençler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülüyor. Son olarak ülkenin güneybatısında Kibeho karnpın- da 8 bin Hutu öldürüldü. Böylece 80 bin kişinin bu- lunduğu kamp dağıtıldı. Hutular, kendi ülketerinde sığınmacı gibi yaşıyoriar... Birleşmiş Milletler kampının yöneticisi Binbaşı Mark MacKay şöyle diyor: "Bu, bir vahşettir..." Şu anda kampta sadece ölüler, yaralılar ve 250 ço- cuk bulunuyor... ••• Ruanda'da Hutular öldürülüyor... Tüm dünya izliyor bu vahşeti. Kuzey Irak'ta 'Mehmetçik' ölüyor; kandınlmış, ken- dilerine 'gerilla' adı yakıştınlmış gençlerimiz can ve- riyor. Lahey'de gösteri yapan Türkiye Cumhuriyeti yurt- taşları haykınyor: "Türk-Kürt kardeştir, Apo kalleştir..." Bursa'nın inegöl ilçesinde bir baba hıçkınklarını tu- tamıyor... Diyor ki: "Neden kıydınız Mehmetçiğime?.." Dicle kıyısında bir ana, dağlara çıkan 17 yaşındaki oğlu için ağıt yakıyor: "Ne olursunuz kıymayın ona..." Bir 'gerilla' TV'de konuşuyor: "Liseyi bitirdim, askeıiiğimi yaptım. Işsizdim. Iz- mir'den Diyarbakır'a gittim ve oradan da PKK'ye ka- tıldım..." Bir başka fotoğraf düşüyor önüme ben Ruanda'da- ki katliamı düşünürken... 'Baş/cenf'teki 'yargısız infaz' neredeyse unutulup gitti... Üç genç insan öldürüldü... Ikisi yanılmıyorsak kızdı. Her birinin üzerinden 20 kurşun çıkmıştı. Bir tek güvenlik görevlisinin burnu bile kanama- mıştı. Oysa haberler şöyle verilmişti.: "Karşılıklı çatışma sırasında üç terörist öldürüldü..." Hasan Ocak kayıptı... Neredeydi Hasan Ocak bilen var mıydı? Içişleri Bakanlığı Basın Müşaviıiiği'nden yapılan açıklama şöyleydi: "Hasan Ocak gözaltında değil..." ••• Ruanda'da 8 bin kişi öldürüldü... Çocuklar, kadınlar çığlık çığlığaydı... Avusturyalı sağlık ekibinden Binbaşı Peter Se- aman CNN televizyonunda konuşuyordu: "Kampta palalarla doğranmış insanlar bulduk. Bir grup insân ise katliamdan kaçmak isterken çıkan iz- dihamda ezilerek ölmüş. Kamptaki insanlann büyük bir bölürnü havan toplan, otomatik tüfekler ve bom- bayla öldürülmüş..." Ve ben dün sabah çok erken uyandım... Havada yağmur sıkıntısı vardı. Bunalır gibi oldum. Ağlamak istedim, ağlayamadım. Bir kez daha okudum Hürya Topcu'nun Cumhuri- yet'te pazar günü yayımlanan röportajını. Ümraniye olaylarında öldürülen Genco Demir'in 9 yaşındaki kızı Pınar Oemir anlatıyordu: "Babam ekmek almaya gitmişti. Eve dönmedi. Hastaneye kaldırmışlar. Babamı polisler öldümnüş..." Genco'nun kızı Pınar, en küçüğünün adı henüz kon- mamış. Ortancasının adı ise Berivan. Evden çıktım. Bir sigara yakıp otomobile bindim. Yol boyunca hiç konuşmadım. İki çocuğun gözlerindeki yalnızlık hüzne dönüşü- yordu elimdekj iki ayrı fotoğrafta. Birisi Ruanda'da çe- kilmişti, diğeri Ümranıye'de... Birisi siyahtı, diğeri beyaz... Eruh ve Başbağlar katliamlannda, dağlarda öldü- rülen 'bizim çocuklanmız'\n fotoğraflarına ne kadar çok benziyordu... CHP'den TMY uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Grup yönetıminin geç oluşturulması nedeniyle Terörle Mücadele Yasasf nda (TMY) "düşünce özgürtüğü- nü"kısıtlayan hükümlerin kaidınlması konusunda tavır belirleyemeyen CHP, geliş- meleri tartışmaya hazırlanı- yor. CHP Grup Başkanvekili Mehmet Kerimoğlu, DYP'nin, koalisyon koşullan- nı "unutarak" ANAP ve RP ile anlaşma yoluna gitmesini eleştirdi. Mehmet Kerimoğlu, gru- bun, TMY değişikliği konu- sunu henüz tartışmadığına dikkat çekerek. "Bu konuda görevlendirilen iki bakan var. Saym Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ile Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, bu konuda- Id çauşmayı sürdürüvoıiar. Çahşmayı tamamlasınlar, gruplara sunsunlar, bunu da tartjşu-ız" diye konuştu. Kerimoğlu, DYP ve CHP'nin bu konulan grupla- nnda tartıştıktan sonra bir ara- ya gelerek değerlendireceğini ve görüşlerini ortaya koya- caklarını bildirdi. DYP'nin, hükümet ortağı CHP olduğu- nu unutarak, bazı konularda ANAP ve RP ile anlaşma yo- luna gittiğini vurgulayan Ke- rimoğlu. " Hükümet ortağı partiler. bir ara> a gelip sorun- lan tarnşarak çözebilir, bu ko- nuda başka arayışa yönefane- ye gerek yok" dedi. DYP ile CHP arasında. geç emeklilik tasansından sonra TMY'nin 8. maddesinin de sıkıntı yaratması bekleniyor. Adalet Bakanı Moğuitay, T- MY'nin 8. maddesinin tama- men kaldınlacağını ve bura- daki hükümlerin başka bir ya- saya taşınmasının söz konusu olmadığını açıklarken, DYP'h Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, 8. maddedeki ba- zı hükümlerin, Türk Ceza Ya- sası'nın 311 ve 312. maddesi- ne taşınacagını bildirdi. DYP kurmaylan, bu ısrarlanna ge- rekçe olarak ise TMY'nin 8. maddesinin kaldınlmasına karşı çıkan DYP içindeki şa- hinlerin ikna edilmesi olarak gösteriyorlar. DYP ve CHP'de konuya ilişkin görüş aynlığı olması nedeniyle, her iki parti, bu de- ğişikliği önce gruplannda tar- tışmaya açacaklar ve daha sonra Bakanlar Kurulu'na ge- tirecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle