Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkaya • Yaznşlerı Müdürlerı
Ibrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
9 Haber Merkczı Mudünı Hakan Kara
# Gorsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat Yalçın Çıkır •
Ekonomı Bülenl Kızanlık • Radyo-TV' U\garEranektar
• Kiıllür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdnun
• Yurt Haberlerr Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çevın Seyfettin Turhan • Dûzeltme
Abdullah Yızıcı • Fotogrâf Erdoğan Köscoğlu
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, OkUy
Kurtböke Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şökran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Ta> anç. tbrahim Vıldız,
Orhan BursaU. MusUfa Balbay.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay 0 Haber Müdürû: Doğan
Akın Atatürk Bulvan No.! 25, Kat.4. Bakanlıklar-AnkaraTel-
4195020 (7 hal), Faks 4i9502^«lzmırTemsılcısı Serdar
KızıfcH ZıyaBN 1352 S 2/3 Tel: 4411220, Faks-4419117
• Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğiu, lnönüCd 119 S. No: 1
Katl, Tel: 3522550, Faks. 3522570
Mûessese Mûdûrü ErolErknt* MEDYA C: • Yoneum Kuralu
Koofdınatör Ahmet Korukan • Başkanı-Genel Mudür Gilbin
Muhasebe:BûlentYener»ldarc Erduran • Koorduıatör Rehı
Hûseyin Görer • tşletme' Önder Işıtman • Genel Mudür Yardım-
Çcfik • Bügı-tşlem. Nail tnai • cısı. Mine Akdağ • Halkla Dış-
Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇDer kıler Müdiırii N»rte» Berksoy
Yayımlayan ve Basan: Yeiı Gün Haber Ajansı, Basm \e Yayıncılık A Ş
TOrkocafccaa 39 41 Cağaloglu 34334 !st PK 246 lstanbui Tcl 10-2121 512 05 05 (20 hat) Faks, (0 212)513 85 95
25NİSAN1995 İmsak: 4.28 Güneş: 6.04 Öğle: 13.09 Ikindi: 16.55 Akşam 20.00 Yatsı: 21.30 MEDYACTCI 5i40753-5i39580-5i38460-6i,Faks 5118466
23 Nîsan'a
Sımsıkı' kutlama
• lstanbui Haber Servtsi -
Çoğunluğunu çocuklann
oluşturduğu iki bine yakın
coşkulu kalabalık, Oİtaköy
Meydanı'nda 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı'ru Kenan
Doğulu'nun şarkılanyla
kutlarken Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk'ün
emanetine 'sımsıkı' sanldı.
Kenan Doğulu, otuz altı
konserlik Türkiye turnesi
kapsamında, önceki akşam
Ortaköy Meydanı'nda
halka acık ücretsiz konser
verdi. Coca-Cola'nın
düzenlediği ve Beşiktaş
Beledıyesi'nin katkılanyla
gerçekleşen konseri
izleyenlerin çoğunluğunu
çocuklar ile gençler
oluşturdu. (Fotoğraf:
AYKUT KÜÇÜKKAYA)
VVella Koleston
yenilendi
• Haber Merkezi - Saç
bakımı konusunda kadın
tüketicinin kozmetik
ürünlerinden olan VVella
Colar Koleston yenilendi.
Yeni Koleston'un. beyaz
kapama özelliğine sahip
olduğu ve saçlara uzun
ömürlü doğal bir renk ve
parlaklık verdiği
belirtiliyor. Kolestonda
firça ve boya kabı
kullanılmasına gerek
kalmıyor ve çalkalanabılır
oksidasyon kremi ile
hazırlanması daha pratik ve
kolay oluyor.
Çağdaş Bale
Topluluğu
gösterisi
• Kültür Servisi-tlk
olarak 1985'te kutlanmaya
başlanan "Dünya Dans
Günü" nedeniyle, Çağdaş
Bale Topluluğu bugün saat
19.00'daKadıköyHalk
Eğitim Merkezı'nde özel
bir gösten sunacak. Türk
bale yaşamına yenı bir
soluk getırmeyi amaçlayan
Çağdaş Bale Topluluğu, her
yıl Dans Günü
kutlamalannı aralıksız bir
biçimde sürdürüyor.
Akasya Partu
• Haber Merkezi -
Bahçelıevler Belediye
Başkanı SafFet Bulut'un
katıldığı törenle Akasya
Parkı hızmete açıldı. 4 bin
metrekareden oluşan ve 2
bin 5 yüz metresi yeşil alan
olarak aynlan Akasya
Parkı'nın açıhş töreninde
konuşan Başkan Bulut
"Hizmet kervanımız
sürüyor. Her hafta bir park
açıyoruz, önümüzdekı
günlerde de 5-6 parkı
hizmete acacağız" dedi.
Kadınların
eğitimi
konferansı
• Haber Merkezi -
lstanbui Oniversitesi Kadın
Sorunlan Araştırma ve
Uygulama Merkezi'nin
konferanslar dizisınde,
yann AÜ öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Mine
Tan "Türkiye'de kadınlann
eğitimi" konusunda bir
konuşma yapacak. Mimar
Sinan Oniversıtesi öğretim
üyelerinden Doc. Dr. Ayşe
Durakbaşa'nm tartışmacı
olarak katılacağı konferans,
Beyazıt Devlet
Kütüphanesi Konferans
Salonu'nda saat 14.00'te
başlayacak.
Aşı için asılsız
savlar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlık Bakanı
Doğan Baran. çocuk felci
aşısının kısırlık yaptığı
yönündeki söylentilerin
çirkin olduğunu belirterek,
"Aşılamayı istememek,
Türkiye'de çocuklann
sakat, ülkenin geleceğinin
karanlık olmasını
istemektır" dedi. Baran, 23
nisanda başlatılan Ulusal
Aşı Günleri kapsamında
Karum Çarşısı'ndakı standı
denetledi.
Ankara'daki koruma sempozyumunda, 'ya
ğm a
kültürü' ile hazırlanan planların sonuçlan tartışıldı
Boğaziçi yeni plaınnı beküyor• Boğaziçi'nde milyonlarca metrekare yeşil alanı
imara açan planlar hakkında idari yargının ocak
ayında verdiği iptal kararını ilçe belediyelerine 3
aydır göndermeyen İstanbul Büyükşehir
Belediyesi, aynı anda kararı da temyiz ederek
hukuka aykın yağma yapılaşmasma
destek oluyor...
• Prof. Dr. Emre Kongar:
Yağmacılar, korumacılan, bireysel
çıkara bağlı gelişme anlayışlannın en
büyük engeli görüyorlar. Hızla
güçlenen bu 'yağmacı consensüs'
demokrasiyi de evrensel içeriğinden
uzaklaştınyor.
• Prof Dr. îlhan Tekeli: Türkiye'de
korumacılığın en önemli sorunu 'çifte
ahlak'. Söylemde herkes çevreci ve
korumacı olduğunu söylüyor, ancak
uygulamaya gelince iş değişiyor.
Herkes, kendi parseli dışında .
çevreci...
OKTAY EKİNCİ
tstanbul'daki kaçak yapılaşma ve kent
yağmasının son yıllarda en 'çekici' bölgesi
haline gelen Boğaziçi, onca özel yasalara ve
aynı anda bir 'SİT alanı' olmasına karşın
acaba neden korunamıyor?
Ön görünüm bölgesi lstanbui Büyükşehir
Belediyesı'ne bağlı Boğaziçi İmar Müdürlü-
ğü'nün; geri görünüm ve etkilenme bölgele-
ri ıse Beşiktaş, Sanyer. Beykoz ve Üsküdar
ilçe belediyelerinin 'denetim sorumluluğu'
altında bulunan, Türkıye'nın bu e\Tensel de-
ğerdeki kültür ve doğa zenginliğıne karşı
'yetkili kurumlar' acaba neden görevlerini
yapmıyorlar?
Trilyonlarca liralık yasadışı rantın yarattı-
ğı, beslediği acımasız bir 'yağma kültü-
rû'nün giderek egemen olduğu merkezi ve
yerel ımar politikalan. hemen tüm yönetim
kademelerinde etkinlığini pekiştirirken 'ye-
ralü ekonomisi'nin yatınm ve kazanç alanı-
na dönüşen, aynı ekonominin kara parasıyla
zengınleşen kesimlerin 'prestijli yaşam" öz-
lemlerine hizmet eden Boğaziçi, sadece ko-
ruma lcurulunun artık 'direnişe' dönüşen ka-
rarlanyla ve neredeyse 'bir avuç' kalan du-
yarlı kişiler ve yıne "tek başlaruıa" kalan
mimartar odaa gibi sivil kunımlann giderek
'dinozorluğa' benzetilen çabalanyla bu 'ör-
gütlü talan kuşatmasuu' yanp esenliğe çıka-
bilirmi?..
Bu ve benzeri sorular, 20-22 Nisan 1995
günlerinde Ankara'daki Milli Kütüphane'de
yapılan 'KüKûr ve Tabiat Varhklaruu Koru-
ma Uygulamalan ve Sorunlan Sempozyu-
mu'nun en hararetli tartışma konularını
oluşturdu.
Kültür Bakanhğı'nın Tarih Vakfı'yla bir-
likte düzenlediği üç günlük sempozyumun
birinci günündeki ilk oturumda ele alınan
Boğaziçi, bir 'kültür ve tabiat varbğT olma-
smın ötesinde, aynı anda milyonlarca kişinin
yaşadığı bir 'metropolitan SİT alanı' olma
özelliğiyle de Türkiye'deki koruma ve uygu-
lama sorunlanna yönelik en genış değerlen-
dirmelenn yapılabilmesine olanak sağladı.
Bu nedenle ülke ölçeğinde dokuz değişik
koruma konusunun tartışma gündemine
alındığı sempozyumun Boğaziçi ile başla-
mış olması da aslında korumacılığın 'genel
sorunlan' üzerinde yoğunlaşılarak özeldekı
konulann daha bir 'gerçekçi' çizgıde irdelen-
mesine önemli katkılar yapmış oldu.
Yağmacılıkta 'consensüs'
Aslında bu gerçekçi çizgıyi sempozyuma
daha baştan kazandıran sadece Boğaziçi'ne
yönelik gözlemler değil, ondan da önce Kül-
tür Bakanlığı Müsteşan Prof Dr. Emre Kon-
gar ile Tarih Vakfı Başkanı Prof Dr. İlhan
Tekeli'nin açılış konuşmalanndakı vurgula-
malanydı.
Her zamanki açık sözlülüğünü bu kez
"açık bir aycün sorgulamasıyla" da güçlendi-
ren Prof. Dr. Kongar, ülkeye yön veren he-
men tüm siyasetlerin ve ekonomik politika-
ların 'korumacılan gelişme önünde engel
saydıklannT anlattı. Kültür. doğa değerlen-
nin korunması yönündeki tüm çabalara ve
bu çabalan yürüten özvenli kadrolara karşı
giderek güçlenen bir muhalefetin siyasal
partiler, devlet bürokrasisi, yerel yönetimler
ve 'bireysel kurtuluş kültürüyle donatılan'
diğer toplum kesımlenyle birlikte son za-
manlarda kimi 'aydın çevrelerde' de gözlen-
meye başlandığına dikkat çeken Emre Kon-
gar, yağmacılıktaki bu yaygın 'consensüs'ün
demokrasiyi de evrensel içeriğinden uzak-
laştırdığını şöyle özetledr "Demokrasi, hiç-
bir zaman ülkenin tarihi ve doğal değerleri-
nin bire> sel çıkarlar adına \-agmalanmasina,
çoğunluğun beklenrileri için bile olsa ortam
hazniamak demek değildir. Bu nedenle Tür-
kiye gibi bir kültür ve uvgarhk zengini olan
ülkenin, sadece demokrasiye değil, çok üst
düzeyde, gelişmiş bir demokrasi kültürüne
ve ortamına gereksinimi \'ar._"
Prof. Kongar'ın 'gelişmiş bir demokrasi
kültürü' sözünden neyi kastettığine ıse yıne
Yaklaşık 10 yüdır imar planlan) la taiırip cd
sempozyumun açılış konuşmalannda kürsü-
ye gelen Prof. Dr. llhan Tekeli açıklık ka-
zandırdı.
Türkiye'de sadece 'söylem' de hefkesın
çevreci ve korumacı olduğunu, buna karşın
uygulamada ise yine hemen herkesin bu
söyleme uymadığını anımsatan Prof. Teke-
li. en önemli sorunun bu 'çifte ahlak' orta-
mından kaynaklandığını belirttı ve aynı çif-
te ahlakın nedenini ise şöyle dile getirdi:
"Çünkü, herkes kendi parseii dışındaki
alanlann korunmasını istiyor. Sadece başka-
sının mülkivetinde çevrenin korunmasını sa-
vunmak yaygınlaşınca da çifte ahlak hemen
tüm davraıuşlara yön vermeye başhyon-7
'
'Ruhsatlı yağma'
Kongar'ın ve Tekeli'nin bu konuşmalan-
nın ardından sempozyumun ilk tartışma ko-
nusu olan Boğaziçi'ni sunmak ve koruma
sorunlannı aktarmak üzere söz alan Prof.
ık^,ızıci'ni korumak için arOk yeni bir imar ve (kimiüt ou/cüi gerekiyor.
Dr. Nuran Zeren ile Prof. Dr. Nur Akın, son
20 yıl içındekı ve özellikle 1980'lerden bu
yana süregelen gelişmelen hemen tüm yön-
leriyle sergilediler.
1970'lerdeki ilk koruma kararlanndan,
1988 ve sonrasındaki imar planlan hakkında
yüksek yargının verdiği ıptal karan gerekçe-
lerine kadar geçen hukuksal süreci yine tüm
aynntılanyla belgeleyen Prof. Dr. Nuran Ze-
ren, Boğaziçi'nin sadece yasadışı yollarla
değil, 1980'lerdeki yasa değişıklıİderi ve
plan revızyonlanyla 'ruhsatb olarak' da yağ-
malandığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Prof. Dr. Nur Akın'ın ise yine ruhsatlı
olarak ınşa edilen kimi yapılardan verdiği
örnekler, Boğaziçi'nin kaçak ınşaat ve gece-
kondular dışında, nüfuzlu çevTelerin 'aynca-
lıkiı imar hakkı' almalanyla da tanhsel ve
dogal zengınliğini yıtirdiğini belgelıyordu.
O kadar ki bu 'çok özel' imar izınleriyle hiç-
bir tarihsel kültürü yansıtmayan, 'arabesk'
ve salt gösterişe önem veren bir mimarhk
yozlaşması da Boğaziçi'nde 'uygulama öz-
gürlüğü'ne kavuşmuştu.
Talana dönük planlar
Ankara'daki sempozyumun Boğaziçi ko-
nusuna verdiği bu öncelik, son günlerin tar-
tışma konusu olan Boğaziçi geri görünüm ve
etkilenme bölgelerine ait 1988 onaylı planla-
nn yargı karanyla iptali sonrasında ortaya
çıkan durumun değerlendirilmesi açısından
da önem kazandı.
Bedrettin Daian'ın 1988'de STFA adlı ın-
şaat şırketine yaptırarak onayladığı ve bilir-
kişı raporlanna göre Boğaziçi'nde 'milyon-
larca m2
yeşil alanı imara açan' bu planlara
mimarlar odasının açtığı dava, ancak bu yı-
lın başında sonuçlanabılmiş; idare mahke-
mesi 12.01.1995 gün ve 552 no'lu karanyla
yine Boğaziçi SlT alanında milyonlarca m2
ilave ınşaata neden olan planlan iptal etmiş-
ti.
Bu önemli davanın en ilginç yönlerinden
birisi ise sadece onay sahibi olan Dalan dö-
neminde değil, 5 yıllık Sözen döneminde ve
ardmdan 1 yıllık R. Tayyip Erdoğan döne-
minde de lstanbui Büyükşehir Belediye-
si'nin bu planlan hep savunmuş olması,
böylece Boğaziçi'ni yağmaya açtığı bilim ve
hukuk yoluyla kanıtlanan planlar üzerinde
•liberai sosyal demokrat ve köktendinci' si-
yasi yönetımlenn 'tam bir mutabakat' içeri-
sinde davranmalanydı.
TebBğ edflmeyen karar
Prof. Dr. Kongar'ın 'yağmacılıkta consen-
süs' gözlemini de doğrulayan bu sürecın so-
nunda ise şimdi de büyükşehir belediyesi
yargı karannı ilçe belediyelerine 'üç aydır'
tebliğ etmeyerek dahası temyiz yoluna gidi-
lerek iptal edilmış planlara göre imar yağ-
macılığmın sürmesine açık desteğini veri-
yordu.
Böylesi bir 'yüksek diizeydeki aymazlık'
ortamı içerisinde, sadece koruma kurulunun
yargı karanna uyarak Boğaziçi alanındaki
'yeni imar uygulamalan'nı, yeni ve yasal bir
plan ortamtna dek ertelemesi tavn da yargı
karannı dinlemeyen belediyeler üzennde et-
kili olamıyordu.
Bütün bu gelişmeler içerisinde, Boğazi-
çi'yle ilgili güncel tartışmalardan biri de
İ988 ve sonrasında onaylanan planlann ip-
tali sonucunda, daha önceki 1983 onayiı
planlann devreye girmesi gerektiği yönün-
deki savlar oldu.
Kültür Bakanlığı Hukuk Müşaviri Av. Re-
fık AK Uçara, sempozyumda yaptığı konuş-
mada, Danıştay 6. Daıresi'nin 1991'de aldığı
bir içtihat karanna dayanarak, 'yargı kara-
nyla iptal edilen bir plan değisildiğinden ön-
ceki imar planuun kendiüğinden yürüıiüğe
giremeyeceğini' belirtti. Av. Uçarcı'ya göre
eğer 1983 planlannın uygulanması isteni-
yorsa buna dair 'yeni bir belediye mecüs ka-
ran ve kurul onavının' olması gerekiyordu.
1983 planı ne getirdi?
Ne var ki özellikle Prof. Dr. Nuran Ze-
ren'in sempozyumda sergilediğı ve ağırlıklı
olarak 1983 pianlanndaki 'sözde geri görü-
nüm' karanyla inşa edilerek Boğaziçi'ne ba-
kan yeşil yamaçlan da betonlaştıran uygula-
malar, aslında korumacılık açısından 1983
planlannın da bugün savunulamayacağını
gösteriyordu.
Nitekim, son iptal karanndan sonra "Hiç
değilse 1983 planlanna göre imar izni verfl-
sin" şeklinde çıkışlar yapan ve bu konuda da
haklı kaygılan olan koruma kurulunu eleş-
tirmeyi 'Boğaziçi'ni kurtarma'(!) söylemin-
de en önemli yöntem olarak benımseyen ki-
mi tartışmalann, 1983 planlannın aynı anda
bir '12 Eytül ürönü olduğunu' ve bırkaç ay
içerisinde hazırlanarak daha sonra, 1988
planlannda da sürdürülen yağmaya 'yanlış
bölgeleme kararianyla' ortam hazırladığını
unutmuş görünmeleri ise sempozyum süre-
cinin 'çifte ahlak' değerlendırmelenne örnek
oluşturan gelişmelen arasında yer aldı...
Yeni plan gerekiyor
Ankara Mıllı Kütüphane'de Kültür Bakan-
lığı'nça düzenlenen Kültür ve Tabiat Varlık-
lannı Koruma Uygulamalan ve Sorunlan
Sempozyumu'nun ilk günü ve ilk oturumun-
daki Boğaziçı'yle ılgilı bu tartışma ve de-
ğerlendirmelerin sonucunda denılebilir ki Is-
tanbul'un ve ülkenin en değerli SlT'leri ara-
sında yer alan bu bölgenin, kaçak veya ruh-
satlı, her türlü yağma yapılaşmasma karşı
korunabilmesi için sempozyumda belirtilen
esaslan temel alacak bir 'yeni pbn'ın ve yi-
ne yenı bir 'bilimsei, demokratik imar yöne-
timi ve denetimi" kurumunun oluşturulması
gerekiyor.
Bu görev geciktirildikçe ve 'bekleyen
imar projeleri' için sadece 1983 planlanna
umutlar bağlandıkça, Boğaziçi'nde kalan
değerleri bile 2000 yılına dek yitirmiş
olacağız...
Fransızlar yapacak
Boğaza tüp
geçitte anlaşma
İSTANBUL (UBA) -
lstanbui Boğazı'ndaki
tüp geçit, Manş Tüneli
müteahhidi tarafından
gerçekleştırilecek. İstan-
bul Belediyesi, Fransız
Bouygues firmasıyla
prensip anlaşmasına var-
dı.
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekre-
teri Kahraman Emmioğ-
lu, tüp geçıt projesı için
belediyeye gelen üç tekli-
fı değerlendirdiklennı ve
Manş Tüneli'ni yapan
firmalardan Fransız Bo-
uygues'in teklifinın en
iyi teklif olduğunu söyle-
di. Emmioğlu projenin
gerçekleştirılmesi için
anlaşmaya vanldığını be-
lirtti.
Kahraman Emmioğlu,
"Firma, 1 miryar dolarhk
teklif getirdi. İngiliz Par-
sons tek tünelli tüp geçit
için \2 milyar dolar öne-
rirken, Fransız şirket üç
tünelli tüp geçit için 1 mil-
yar dolar diyor. Bu çok
ohımlu bir maüyet" dedi.
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekre-
teri Emmioğlu bu konuda
görüşlerini açıklarken
şunlan söyledi:
"Arük son söz merkezi
hükümette. Fırma hükü-
metten bazı garantiler is-
tiyor. Bunlar içinde proje-
nin yap-işlet-devTet mode-
line göre yapılması da
var."
Emmioğlu, hükümetin
üçüncü köprü projesin-
den vazgeçip, tüp geçit
projesine yönelmesinın
daha iyi olacağını da öne
sürdü.
Beraat eden sanıklar birbirlerinin boynuna sanldılar
Çevreyi savunanlar aklandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Akkuyu'da yapımı planlanan
nükleer santralı protesto ıçın
uluslararası çevre örgütü
Greenpeace (Yeşil Banş) adına, 11
Kasım 1994 günü Türkiye Elektrik
Kurumu (TEK) Genel Müdürlüğü
binası önünde eylem yaptıklan için
haklannda dava açılan 9'u yabancı
35 sanık, beraat etti.
Yargılandıklan Ankara 6. Asliye
Ceza Mahkemesı'nce suçsuz
bulunarak aklanan sanıklar. son
sözlerinde banş ve çevrenin
konınması için eylemlerini
sürdüreceklerini açıkladılar.
Dünkü duruşmada bir kısım
sanıklar ile avukatlan hazır
bulundu. Söz alan sanık avukatlan,
düşüncenin ifade edılmesi ile
toplantı ve gösteri yürüyüşünün
anayasada vatandaşlara verilen ıki
önemli hak olduğunu anımsatarak,
"Müvekkillerimiz sadece
düşüncelerini dile getirmişlerdir.
Eylemleri. toplanD ve gösteri
yürü)üşleri kanununa muhalefet
niteliğinde değikiir.
yp
planlanan nükleer
santralı protesto etmek
için 11 Kasım 1994 günü
TEK binası önünde
gösteri yapan 9'u
yabancı 35 sanık,
yargılandıklan Ankara 6.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde beraat
^ etti.
Müvekkillerimizin beraatterini
istiyoruz'" dediler. Mahkeme
başkanı Düaver Ağaoğlu. daha sonra
dosya ile ilgili tüm delillenn
toplandığını ve tanıklann
dinlendiğinı belirterek, duruşmaya
son venleceğini açıkladı.
Son sözlerini söylemek üzere
sırayla ayağa kalkan sanıklar,
eylemlerinin banşı ve çevreyi
korumaya yönelik olduğunu, suç
nıteliği taşımadığını öne sürerek, bu
tür eylemleri bundan sonra da
sürdüreceklerini belirtriler.
Mahkemeden beraat isteminde de
bulunan sanıklar, nükleer santrallara
ve yanlış nükleer enerji
politikalanna karşı olduklannı ve
dava konusu eyleme anayasada
tanınan hakkı kullanarak
katıldıklannı anımsatarak,
"Banşı ve çevreyi korumaya
yönelik eytemlerimize devam
edeceğiz'' dıye konuştular.
Mahkeme başkanı Ağaoğlu,
iddianamede sanıklara
yöneltilen suçun yasal
unsurlanrun oluşmadığını
belirterek, tüm sanıklann
beraatlerine karar verildiğıni
açıkladı.Beraat karanna çok sevınen
sanıklar, daha sonra mahkeme
koridorunda birbirlerinin boynuna
sanldılar.Ankara Cumhunyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan
iddianamede, sanıklann 2911 sayılı
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü
Yasası'na muhalefet ettikleri
gerekçesiyle haklannda 1 yıldan 3
yıla kadar hapis cezası ısteniyordu.