28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı. Orhan Erinç 0 GeneJ Yayın Koordınatoru Hikmet Çetî'ıîkaya 9 Yazıışlerr Müdürlen fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dioç Tayanç 9 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bakı • Istıhbarat Yalçın Çakır • Yayın Kurulu İlhan Selçuk Ekonomı Bülent Rızanuk* Radyo-TV' Uygar Eremektar (Başkan). Orhan Erinç, Oktay • Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet A Yun Haberlen. Mehmet Saraç A Makaleler Sami Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Karaören # Çevın Seyfettin Turhan # Düzeltme BalcuDinçTayanç.tbrahim Yıldız, Abdullah Yancı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu Orhan Bursalı, Mustafa Balba). AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müdûrü Doğan AkınAtatürkBuhanNo 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTd 4195020 (7 hat), Faks 4195027 •izmırTemsılcısı. Serdar Kıak,H.ZıyaBlv. 1352 S.2/3Tel: 4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğ)u,tnonüCd. 119 S No.l Kat:l,Tel 3522550, Faks. 3522570 Müessese Müdürü; Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Başkanı-Genel Müdür Gülbbı Er- Muhasebe. Bülent Yener # Idare duran • Koordınatör Reha Işıt- Hüseyin Gürer 9 Işletme. Önder man • Genel Mudür Yardımcısı: Çefik • Bılgı-tşlem. Nail lnal • Mine Akdağ • Halkla llışkıler Bılgısayar Sistem Mürüvet ÇUer Müdürü Nurten Berksoy Yayımlay&D ve Basan: Yenı Gım Haber Ajansı, Basın ve Yavuıcılık A Ş Tûrkocağı cad. 3*41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Isjanbul fel (0,212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0712)513 85 95 18NİSAN 1995 Imsak: 4.42 Güneş:6.14 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.53 Akşam 19.53 Yatsı: 21.19 MEDYACTei 5i40 - '53-5i39580-5i3g460-6i.Faks 5H8466 5 yıllığına kiralandı Çeviri Servisi- Sevimli dişi panda Yan Yan, Berlin hayvanat bahçesındekı yeni kafesinde bir bambu sapını kemiriyor. Yan Yan, Çin hükûmeti tarafından 1980 yılında Berlin Hayvanat Bahçesi'ne hediye edilen 17 yaşındaki Berlin'li panda Bao Bao ile çiftleştirilmek için geçtiğımiz cuma Çin'den getirildi. Yan Yan 5 yıllığına kiralanmış bulunuyor. (Fotoğraf: AP) 'Altııı Disket 94 ödüHeri • Haber Merkezi-PC World Türkiye tarafından dûzenlenen 'Altın Disket' yanşması, 13 Nisan 1995 perşembe gûnü yapılan ödül töreniyle noktalandı. PC World Türkiye dergisi ve Microsoft yetkılileri ile çok sayıda basın mensubunun hazır bulunduğu törende büyük ödülü, Windows ortamında geliştirdiğı. bir elektronık laboratuvannı simule eden "Deney' adlı programı ile Hakan Özgür aldı. Özgür, bu başansıyla Microsoft'un ABD/Seattle'dakı dev kampusunda ağırlanmaya hak kazandı. Su Altındaki Dünya' • ANKARA (ANKA)- Yeni Yüksektepe Kültür Derneği, 22 nisanda "Su Altındaki Dünya" konulu bir saydam göstensi düzenleyecek. Yenı Yüksektepe Kültür Derneği'nden yapılan açıklamaya göre Erdal Erkakan'ın gerçekleştireceği saydam göstensi, Yeni Yüksektepe Kültür Derneği Konferans Salonu'nda düzenlenecek. Sanatçı, 'ODTÜ Sualtı Topluluğu'nca dûzenlenen 7. Sualtı Fotoğraf Yanşması'nda 'Genış Açı' dalında birincilik ödülü aldı. Çocugu korkutmayın • GAZİANTEP (AA)- Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesı Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yavuz Coşkun, korkutulan çocuklann büyüdüklerinde psıkolojik sorunlar yaşayabileceklerini söyledi. Coşkun, yaptıgı açıklamada ailelerin çocuk eğitimini sevgi, saygı ve sıcak ilişkiler içerisinde yürütmeleri, korku faktörüne kesinlikle yer vermemeleri gerektiğini belirterek. "Korkarak büyüyen çocuk kişiliksiz, ilkesiz, pısınk. güvensiz olur, toplum ıçine çıkmaktan çekınir" dedi. Doğuya uygun • ERZURUM (AA)- Doğu Anadolu Bölgesi'ne uygun "çiftlik modeli" için çalışmalar yapıldığı bildirildi. Doğu Anadolu Tanmsal Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Lütfü Tahtacıoğlu, proje için Dünya Bankası'ndan kaynak beklendiğini belirterek şunlan söyledi: "Bölgede mevcut şartlarda üretimin sürdürülmesı mümkün değildir. Çağımızda birçok şey değişmek zorunda olduğu için değişiyor, aynı şekilde tanm ve hayyancılık da değişmek ve yenilenmek durumundadır."' Bir vakıf da MîlH Piyango'dan • ANKARA (ANKA>- Milli Pıyango Idaresi, kendi kurduğu ve kuracağı öğretim kurumlannı vakıf aracılığıyla geliştirecek. Millı Piyango Idaresi, bu amaçla çok sayıda kişiyle birlikte "Milli Piyango Anadolu Lıseleri Eğitim Vakff'nı kurdu. Vakfın, Anadolu liseleri ile idare tarafından yaptınlan eğitim, öğretim kurumlannın gelişmesini sağlamak için faaliyet göstereceği bildirildi. Özel Okul Öğrenci Velileri Derneği "Türkiye'de Özel Okullar Gerçeği" başlıklı bir rapor hazırladı 4 Ozel okuQarda veli sömürülüyor'EMİNEKAPLAN ANKARA-Özel okullann 1995- 1996 öğretim yılı fıyat tarifelennı behrlemelenne az bir süre kala Özel Okul Öğrencı Velileri Derne- ği'nce hazırlanan "Türkiye'deÖzel Okullar Gerçeği'' başlıklı raporda, özel okul yöneticılerinin fiyatlara yüksek oranda zamlar yaparak ve- lileri sömürdüğü savunuldu. Der- neğin Yönetım Kurulu Başkanı Er- gjn Ozügür. "eğitimde deraokra- tikleşme ve dcmokratik tavır sergi- lemek için" velilere örgütlenme çağnsında bulundu. Ozel Okul Öğrenci Velileri Der- neği'nce hazırlanan "Türkiye'de Özel Okullar GerçeğP'başhkİı ra- porda, 1994-1995 öğretim yılı iti- bariyle özel okullann bakım, ona- nm, yakıt, elektrik, su, sosyal faali- yetler. kırtasıye, amortisman ve personel giderleriyle öğrenci mali- yetinin 25 milyon lira olarak hesap- landığına dikİcat çekilerek, okulla- nn ücretlenni 57-125 milyon lira olarak belirlediklen vurgulandı. Özel okullann haksız kazançla her yıl velilerin üzennden milyarlarka- zandıkJan belirtilen raporda, şöyle dendi: • Özel Okul Öğrenci Velileri Derneği Yönetım Kurulu Başkanı Ergin Özügür, özel okullann enflasyonu gerekçe göstererek, ücretlere maliyetin çok üstünde artış yaptığına dikkat çekti. • Öğrenci velilerinin okul servisi, kıyafet ve kitap parası dayanak gösterilerek sömürüldüğü vurgulanarak, "eğitimde demokratikleşme için" velilere örgütlenme çağnsında bulunuldu. "Ozel okul öğretmenlerinin ve di- ğer personeiinin ücretlerinin her yıl yüzde 100 dolayında artınlmadığı bilinmektedir. KD\, özel okul sahip- lerince çarpıtılarak kullanıimakta. özel okul ücretlerindeki aşın arüş- lann nedeni yüzde 8 olan KDV'ye bağlanmak istenmektedir. Özel okullaria ilgili bu ücret uygulaması devam ettiği sürece, özel okullarda. yalnızca gelir düzeyi çok yüksek olan aüelerin çocuklariıun okuya- bildiği bir yapının ortaya çıkacağı bilinmetidir." Bazı özel okullann son yıllarda arazı temin ederek yenı okullar ve hatta üniversiteler kurduklanna işa- ret edilen raporda, zarar ettiklerini söy leyerek kamuoyuna yanlış bilgi verenlerin yatınmlannı yalnızca özkaynaklanndan yaptıklanna inanmanın çok güç olduğu belirril- di. Özel Okul Öğrenci Velileri Der- neği Yönetim Kurulu Başkanı Er- gin Özügür, özel okul yöneticilen- nin okul servisi, kitap ve kıyafeti adı altında velileri sömürdüğünü vurgulayarak, özel okullann ücret artışlannın Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca denetlenmesı gerektiğini söyledi. Eğitimde demokratikleşme Özügür, özel okul sahiplerinin 1995-1996 öğretim yılı ücretlerini ögretmen ve vehlerle behrleme yü- rekliliğini göstermesi gerektiğini kaydederek, "'eğitimde demokra- tikleşme ve demokratik tavır sergj- lemek için^velilere örgütlenme çağnsında bulundu. Özügür, Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel okullan denetlemesi gerektiğini vurgulaya- rak. önerilerini şöyle sıraladı: - Özel okullarda her sınrfta ög- renci temsilcisi ve veli temsilcisi bu- lunmalı ve temsüciler kurulu oluş- turulmalıdır. -Özel okullar, belırledikleri eği- tim ücretlerinin hangi girdiler ve değerier göz önüne alarak hesapla- dıklan konusunda Milli Eğitim Ba- kanlığı'na açıklama yapmalıdır. -Özel okul öğrenci servis öcrette- ri ile Milli Eğitim BakanhğTna bağ- h okullardaki öğrenci servis ücret- leri arasında >üzdc 100-300 oranın- da farkhhk si'tz konusudur. Bu so- run, MEB, özel okullar ve Okul Ser- vis Araçlan Odası'ndan oluşacak bir yapı içinde çö/üme kav uşturul- mahdır. -Okullanmızda demokratik bir yapı oluşturmasının en etkıli yolla- nndan bin de ögrencileri kendi kendilerinı denetlemeye yönelik bir sistem oluşturmaktır. Oğrenciler kendi disiplin sorunlannı kendile- ri çözebılmelıdirler. - Okullanmızdaki eğitim prog- ramlanna "'Demokrası ve Insan Haklan" dersleri mutlaka konul- malı ve insanlık tarihi gerçekleri ışığında işlenmelidir. LlSELERDE REHBERLtK Milli Eğitim'e 'özel' destek SAMtHAZMİEZER ADANA - Okullarda uygulanması zorunlu olan, ancak olanak yetersizliğı nedeniyle gereğince yerine getirilemeyen rehberlik hizmeti için "5zel''destek sağlandı. Adana'da kurulu özel bir rehberlik ve eğitim danışmanlığı merkezi, Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yaptığı başvunınun kabul edilmesıyle liselerdeki rehberlik hizmetini üstlendi. Türkiye genelinde 1991-92 eğitim yılında uygulanmaya başlayan kredili ders geçme sısteminin tamamlayıcı etmeni konumundaki rehberlik ve danışman öğretmenlik, sınıflann kalabalık olması. okullann fıziki yetersizliği ve ögretmen azlıgı gibi nedenlerîe bir türlü tam anlamıyla yürütülemedi. Öğrenci Seçme ve Yerleştırme Merkezı (ÖSYM) tarafından Yıldız Kuzgun'a hazırlatılan ve 1990'da yayımlanan "Kendini Değeriendirme Envanteri" öğrencinın psıkolojik yapısı, kendıni tanıması ve uygun olduğu meslek ve eğıtimin seçilmesı konulannda bilgi veren bir ölçüm aracı öngörüyor. Bilge Başar Eğitim Danışmanlığı ve Rehberliğı Merkezi, Yıldız Kuzgun'un adı geçen envanterinı liselerde uygulayabilmek, ögrencileri ankete tabi tutmak için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvuruda bulundu._Milli Eğitim Müdürü Selahattin Özdemiroğlu'nun "Söz konusu merkezin Kendini Değeriendirme Envanteri'ni, eğitim öğretimin aksatılmaması kaydıyla ilimiz flçelerine bağlı lise öğrencilerine uygulamaları müdürlüğümüzce uygıiB görülmektedir" ıbaresi taşıyan yazısı, Valılik tarafından da onaylandı ve olur verildi. Rehberlik Merkezi yetkililerinden Amir Akdağ, şunlan söyledi: "Adana'daki okullann yüzde 80'inde rehber ögretmen yok. Olsa bile her okulda 3 bin öğrenci var, yetişmesi mümkün değiL İlk aşamada 5 lisede uygıüamaya başlıyoruz. Öğrenci başma 75 bin lira alıp bunun 1S bin lirasını okul aile birliğine bırakacağtz." Köy Enstitüleri'nin 55. yıldönümü Haber Merkezi - Köy Enstitüleri'nin 55. yıldö- nümü dün törenlerle kut- landı. Kültür Bakam Er- can Karakaş, Köy Ensti- tüleri'nin, Türkiye'nin kalkınma sürecinde çok önemli roller üstlendiginı söyledi. Köy Enstitüleri'nin 55. kuruluş yıldönümünü kutlama törenleri kapsa- mında, Eğit-Der Eğitim Müzesi Ankara'da açıldı. Kültür Bakanı Ercan Ka- rakaş. açılışta yaptığı ko- nuşmada. Köy Enstıtüle- n'nin, cumhunyet tarihi- nin dünya eğitimine bı- raktığı önemli bir kurum oldugunu belirterek, "Köy Enstitüleri'ndeçağ- daşhk ve bilim vardı. Her şey yapılarak öğrenildiği için ezbercilik yok, araş- tırmacıuk vardı. Kültür BakanlığL, araştırmalar yaparak bir Köy Ensthü- İeri belgeseii yapacak" dedi. Çankaya Belediye Baş- kanı Doğan Tasdelen ıse Köy Enstitüleri'nin Tür- kiye koşullannda büyük bir devrim yarattığmı söy- ledi. Eğit-Der Genel Başka- nı Mustafa Gazakn da eği- tim sısteminin çarpıklığı- na değindi. Istanbul'da CHP Kadıköy llçe Örgü- tü, Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 55. yıldönü- mü nedeniyle "Türki- ye'nin Eğitim Poütikalan ve Köy Enstitüleri r 'konu- lu bir panel düzenledi. Caddebostan Kültür Mer- kezi'nde gerçekleştirilen ve DlSK Birleşik Metal- Iş Sendikası eğitim uzma- nı Süleyman İlstün'ün yö- nettiği panele Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baş- kan Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş, Prof. Dr. CevatGeray, araştırmacı- yazar Bekir Ozgen ile ya- zar Osman Şahin konuş- macı olarak katıldı CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş, burada yetişen öğ- retmenlenn halkla bütün- leşmiş önder kimseler ol- duğunu söyledi. Yeşil protesto YoMan geçen birkadm, Tok>o'da Bilim ve Teknoloji Kurumu'nun ana kapısının önüne verteştirilnüş büyük tuvalete merakla bakıvor. Creenpeace çevrecileri vüksek miktarlardaki nükleer aüklan pro- testo etmekamacıyla STR Genel Müdürü Makiko Tonaka'va fotoğraftaki tuvaleti hediye ettiler. (AP) Gökova kirliliği araştınlıyor MİLAS (Cumhuriyet) - Deneme üretimi sürdurülen Gökova'da kurulu Kemerköy Termik Santrah'nın baca gazlannın yaratacağı kırlilıkle ilgili çalışmalardan sonra bu kez de santralm yeraltı sulannı nasıl etkileyeceği araştınlıyor. Muğla tl Çevre Kurulu'nun istemi üzerine yöreye gelen Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Bölümü ile Çevre Bilimleri'nden uzmanlar, ^anrralın yeraltı sulannı ne olçüde kirlettiği üzerine çalışmalar yapıyorlar. Santraldan çıkan küllerin toplandığı kül barajından sızan sulann yeraltı sulannı etkıleyıp etkilemediğinin anlaşılması için yörede sondaj kuyulan açılıyor. \çılan kuyulara boyalı su dkıtılarak kirlenmenin nerelere kadar yayılabileceği anlaşılmaya çalışılıyor. 3 milyon çocuk, yılda 2 milyon lira için çöpçülükten fahişeliğe dek çeşitli işler yapıyor Baııojadeş^te çocuk olmak zor iş D15 Haberler Servisi - Bangladeş'teki kentlerde üç mılyondan fazla sokak çocugu, çöpçülükten fahişeliğe kadar 12S çeşit işten para kazanmaya çabalıyor. Kronik yoksullugun kol gezdiği ülkede, küçük kız ve erkek çocuklar, daha anne kucağına doymadan kendilerini sert, acımasız ve şiddetin her türlü insancıl duyguyu yok ettiği bir çalışma ortamında buluyorlar. Resmi rakamlara göre bugün ülkede çalışan nüfusun yüzde 12'si çocuklardan oluşuyor. Bu çocuklar haftanın her günü, tatil yapmadan, günde 8 saatten az olmamak kaydı ile çalışarak, asgari ücretin çok altında paralar ahyor. Kazançlannın tümünü ailelerine veren çocuklar, yan aç, yan tok geziyor. Kişi başına milli gelirin 210 dolar olduğu Bangladeş'te, çocuklar bir günde ortalama 10 taka (10 bin lira) kazanıyor. Yıllık kazançlan 90 dolan (yaklaşık 2 milyon TL) aşmıyor. Yaşamını ayakkabı boyayarak • Yoksullugun kol gezdiği Bangladeş'te, daha anne kucağına doyamayan çocuklar sert, acımasız ve şiddetin her türlü insancıl duyguyu yok ettiği bir ortamda çalışmak zorunda kalıyorlar. kazanan 11 yaşındaki Muhammed Nasim, "Ben çahşmazsam ailem açhktan ölür" diyerek ne büyük bır açmazuı içinde oldugunu belirtiyor. Fabrikalarda ve tamirhanelerde ış bulamayan çocuklar, sokaklarda çöp ayıklayarak. atık kâğıtlan toplayarak, pazar yerlerinde hamalhk yaparak yaşamlannı kazanıyor. Kırsal alanlardaki işsizliğin kentleşmeyi hızlandırdığı ülkede, sokak çocuklannın sayısı her geçen gün artıyor. Bu çocuklann içler acısı durumlannı düzeltmek için hükümetin ve gönüllü örgütlerin kısıtlı çabalannın dışında herhangi bir girişimm söz konusu olmadığı Bangladeş'te, yoksulluk en büyük sorunlann başmda geliyor. 7 yıldan beri çöp ayıklayıp satan Sefîkül lslam, devletin yoksul çocuklara yardım eli uzatacak durumda olmadığının bilincinde oldugunu belirterek. "Çöpterin içinde köpekler ve öküzlerle birlikte geçinip gidiyoruz" diyor. Ozel eğitim programı Bazı hayırsever kişilerin bağışlanyla açılan okullarda, gündüzleri sokaklarda çalışan çocuklar için özel bir eğitim programı uygulanıyor. Bu okullardan birinde öğretmenlik yapan Talebur Rahman, bu çocuklara umuttan başka bir şey veremediklerini belirterek şöyle konuşuyor: " Verdiğimiz eğitimden, çok kısıtlı çocuk yararlamyor. Hükümetin sağlam bir eğitim sistemi kurup bu çocuklan sokaklardan kurtarması gerekiyor.'' Bangladeş'te kız çocuklar, erkeklerden daha beter koşullarda yaşıyor. Konfeksiyon Sanayicileri Odası sözcüsü, konfeksiyon sanayiinde küçük çocuklann çalıştınlmasını yasaklayan yasanın, kız çocuklannı fahişeliğe itfiğini ileri sürerek, bu yasamn vakit geçirilmeden değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Uluslararası sosyal yardım kuruluşlan Oçüncü Dünya Ülkeleri'nde çocuklann sokağa dökülmelerine yol açan binlerce neden oldugunu bildiriyor. Dünya Bankası'nın verilerine göre 110 milyon nüfuslu Bangladeş'te nüfusun yansı yoksulluk sııunmn altında yaşıyor. Aileleri tarafından sahip çıkılmayan, yan aç, yan çıplak ve sağlıksız çocuklar, kânnlannı doyurmak için sokaklardan medet umuyor. Ne yazık ki bu çocuklar suç örgütlerinin tuzağına düşmekte gecikmiyor. Bu örgütler, aileleri iş vaadi ile kandınp çocuklan dilenci ya da fahişe olarak çalıştınyor. AIDS'li kadınlann doğum yapmalan riskliÇeviri Servisi - HIV virüsü taşıyan annelerin çocuklannın da bu virüsü taşıyıp taşımadığı, ancak doğumdan sonra anlaşılabiliyor. Çocuklann vi- rüsü taşımalan konusunda tıbbın orta- ya çıkarabildiği bir ölçüt henüz yok Bazı bebekler, HIV virüsü ile doğar- ken dığerlen sağlıklı bebekler olarak doğuyorlar ve yaşamlannı sürdürü- yorlar. Sadece Abnanya'da on binin üze- rinde yaşı doğum yapmaya uygun ka- dın, HIV virüsü taşıyor. Ancak nor- mal şartlar altında iki insanın karar ve- receği, dünyaya bir çocuk getirme ol- gusu, HIV virüsü taşıyan insanlarda da geçerli olmalı mı sorusu geliyor bura- da gündeme. Yapılan araştırmalar so- nucunda, sezaryen ile doğum yapan ve HIV vıriisü taşıyan annelenn be- beklerinin sadece yüzde 5'inın hasta- lıklı doğduğu ortaya çıksa da bu ra- kam, tıp çevrelen tarafından kesin ola- rak görülmüyor. Uzmanlar, rakamla- nn yüzde 15 ile yüzde 25 arasında oy- nadığını iddia edıyorlar. Daha ileri gi- den ve doğan her iki bebekten birinin HIV virüsü ile doğacağını ileri süren bilim gruplan da var. Birçok ülkenin sağlık bakanlıklan. kesin olmayan bu rakamlann kamuoyuna yansıtılmasına taraf değil ve buna karşı önlem alın- ması için uğraş venyor. Cesaret edemiyorlar HIV virüsü taşıyan kadınlann çoğu çocuk ıstedikleri halde buna cesaret edemiyorlar. Aynı virüsü taşıyan ve viriis almış bebekler doğuran arkadaş- lannı görmek onlan korkutuyor. Bir- çoğu bebek konusunun tartışılmasını bile uygun bulmuyor. Ancak çocuk doğurmak isteyen anneler hem kendi vicdanlanyla hem de çevrenın baskı- sıyla karşı karşıyalar. Etık ve dini çev- relerin asla hoşgörmedıği bu tür hami- lelikler, onlar için bir karabasan oluş- turuyor. Ancak anne 9 ay sonra da bebeği- nin hasta olup olmadığını öğrenemı- yor. Bebeklerin doğumdan sonra HIV virüsü taşımıyor olmalan, asla taşıma- yacak olmalan anlamına gelmiyor Bebek 18 aylık olunca ve kendi im- mun sistemi oluşunca yapılan testler onun bu hastalığı taşıyıp taşımadığını ortaya koyuyor. Doğum yapan anne, bir buçuk yıl sonra bebeğinin AIDS virüsü taşıyıp taşımadığını öğreniyor. HamileKkte AIDS oldugunu anlarsa... Kadınlann hamilelik sırasında yap- tırdıklan testlerle HIV viriisü taşıdığı- nı öğrenenleri ise daha korkunç bır şok yaşıyor. Sadece kendi yaşanunın de- ğil, dünyaya getirecek olduğu bebe- ğin yaşamının da tehlıkede oldugunu öğrenen anne, psikolojik olarak çökü- yor. Doktorlann bu konuda önerdikle- ri, kadınlann doğum yapmaya karar verdilderinde HIV testi uygulatmala- n oluyor. Çevre baskısı Aynca çevre baskısı nedeniyle bir- çok aıle, çocuklan hastalıklı olmasa da kendılerinin HIV virüsü taşadıkla- nnı çevrelerinden, hatta en yakın aile dostlanndan bile saklıyorlar. Bu has- talığı çocuklanndan saklayan ailele- rin sayısı da o kadar az değil. AIDS vi- rüsünün bulaşma şekıllerinin halk ta- rafından halen açıklıkla bilinmemesi en aydın çevrelerde bile AIDS'li in- sanlann dışlanması ve üzerlerinde korkunç bir baskı hissetmeleri sonucu- nu doğunıyor. Tüm bu baskılar. hastalık korkusu ve psikolojik etkenler sonuçta bir ço- cuğun böyle bir ortamda yaşamaya zorlanıp zorlanamayacağı konusunu da beraberinde kamuoyunun günde- mine sokuyor. AIDS'li anne ve babamn, dünyaya bebek getirmek gibi bir konuda ken- dilerinin karar verip veremeyeceği so- rusuna, tıp çevreleri artık 'evet' diye- miyor. Psikoloji uzmanlan da sağlık ba- kanlıklanna sunduklan raporlarda binlerce olumsuz etkenle büyümek zorunda kalacak böyle bebeklerin ruh sağlıklan konusunda, kaygılı olduk- lannın altını çiziyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle