Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmenı. Orhan Erinç 0
GeneJ Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetî'ıîkaya 9 Yazıışlerr Müdürlen
fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dioç Tayanç
9 Haber Merkezı Mudurü Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Bakı • Istıhbarat Yalçın Çakır • Yayın Kurulu İlhan Selçuk
Ekonomı Bülent Rızanuk* Radyo-TV' Uygar Eremektar (Başkan). Orhan Erinç, Oktay
• Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
A Yun Haberlen. Mehmet Saraç A Makaleler Sami Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Karaören # Çevın Seyfettin Turhan # Düzeltme BalcuDinçTayanç.tbrahim Yıldız,
Abdullah Yancı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu Orhan Bursalı, Mustafa Balba).
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müdûrü Doğan
AkınAtatürkBuhanNo 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTd
4195020 (7 hat), Faks 4195027 •izmırTemsılcısı. Serdar
Kıak,H.ZıyaBlv. 1352 S.2/3Tel: 4411220, Faks 4419117
• AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğ)u,tnonüCd. 119 S No.l
Kat:l,Tel 3522550, Faks. 3522570
Müessese Müdürü; Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Başkanı-Genel Müdür Gülbbı Er-
Muhasebe. Bülent Yener # Idare duran • Koordınatör Reha Işıt-
Hüseyin Gürer 9 Işletme. Önder man • Genel Mudür Yardımcısı:
Çefik • Bılgı-tşlem. Nail lnal • Mine Akdağ • Halkla llışkıler
Bılgısayar Sistem Mürüvet ÇUer Müdürü Nurten Berksoy
Yayımlay&D ve Basan: Yenı Gım Haber Ajansı, Basın ve Yavuıcılık A Ş
Tûrkocağı cad. 3*41 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Isjanbul fel (0,212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0712)513 85 95
18NİSAN 1995 Imsak: 4.42 Güneş:6.14 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.53 Akşam 19.53 Yatsı: 21.19 MEDYACTei 5i40
-
'53-5i39580-5i3g460-6i.Faks 5H8466
5 yıllığına
kiralandı
Çeviri Servisi- Sevimli dişi
panda Yan Yan, Berlin
hayvanat bahçesındekı yeni
kafesinde bir bambu sapını
kemiriyor. Yan Yan, Çin
hükûmeti tarafından 1980
yılında Berlin Hayvanat
Bahçesi'ne hediye edilen 17
yaşındaki Berlin'li panda
Bao Bao ile çiftleştirilmek
için geçtiğımiz cuma
Çin'den getirildi. Yan Yan 5
yıllığına kiralanmış
bulunuyor. (Fotoğraf: AP)
'Altııı Disket 94
ödüHeri
• Haber Merkezi-PC
World Türkiye tarafından
dûzenlenen 'Altın Disket'
yanşması, 13 Nisan 1995
perşembe gûnü yapılan ödül
töreniyle noktalandı. PC
World Türkiye dergisi ve
Microsoft yetkılileri ile çok
sayıda basın mensubunun
hazır bulunduğu törende
büyük ödülü, Windows
ortamında geliştirdiğı. bir
elektronık laboratuvannı
simule eden "Deney' adlı
programı ile Hakan Özgür
aldı. Özgür, bu başansıyla
Microsoft'un
ABD/Seattle'dakı dev
kampusunda ağırlanmaya
hak kazandı.
Su Altındaki
Dünya'
• ANKARA (ANKA)- Yeni
Yüksektepe Kültür Derneği,
22 nisanda "Su Altındaki
Dünya" konulu bir saydam
göstensi düzenleyecek. Yenı
Yüksektepe Kültür
Derneği'nden yapılan
açıklamaya göre Erdal
Erkakan'ın
gerçekleştireceği saydam
göstensi, Yeni Yüksektepe
Kültür Derneği Konferans
Salonu'nda düzenlenecek.
Sanatçı, 'ODTÜ Sualtı
Topluluğu'nca dûzenlenen
7. Sualtı Fotoğraf
Yanşması'nda 'Genış Açı'
dalında birincilik ödülü aldı.
Çocugu
korkutmayın
• GAZİANTEP (AA)-
Gaziantep Üniversitesi Tıp
Fakültesı Çocuk Sağlığı ve
Hastalıklan Anabilim Dalı
Başkanı Doç. Dr. Yavuz
Coşkun, korkutulan
çocuklann büyüdüklerinde
psıkolojik sorunlar
yaşayabileceklerini söyledi.
Coşkun, yaptıgı açıklamada
ailelerin çocuk eğitimini
sevgi, saygı ve sıcak
ilişkiler içerisinde
yürütmeleri, korku
faktörüne kesinlikle yer
vermemeleri gerektiğini
belirterek. "Korkarak
büyüyen çocuk kişiliksiz,
ilkesiz, pısınk. güvensiz
olur, toplum ıçine
çıkmaktan çekınir" dedi.
Doğuya uygun
• ERZURUM (AA)- Doğu
Anadolu Bölgesi'ne
uygun "çiftlik modeli"
için çalışmalar yapıldığı
bildirildi. Doğu Anadolu
Tanmsal Araştırma
Enstitüsü Müdür Yardımcısı
Lütfü Tahtacıoğlu,
proje için Dünya
Bankası'ndan kaynak
beklendiğini belirterek
şunlan söyledi: "Bölgede
mevcut şartlarda üretimin
sürdürülmesı mümkün
değildir. Çağımızda
birçok şey değişmek
zorunda olduğu için
değişiyor, aynı şekilde tanm
ve hayyancılık da değişmek
ve yenilenmek
durumundadır."'
Bir vakıf da MîlH
Piyango'dan
• ANKARA (ANKA>-
Milli Pıyango Idaresi,
kendi kurduğu ve kuracağı
öğretim kurumlannı
vakıf aracılığıyla
geliştirecek. Millı Piyango
Idaresi, bu amaçla çok
sayıda kişiyle birlikte
"Milli Piyango Anadolu
Lıseleri Eğitim Vakff'nı
kurdu. Vakfın, Anadolu
liseleri ile idare tarafından
yaptınlan eğitim,
öğretim kurumlannın
gelişmesini sağlamak için
faaliyet göstereceği
bildirildi.
Özel Okul Öğrenci Velileri Derneği "Türkiye'de Özel Okullar Gerçeği" başlıklı bir rapor hazırladı
4
Ozel okuQarda veli sömürülüyor'EMİNEKAPLAN
ANKARA-Özel okullann 1995-
1996 öğretim yılı fıyat tarifelennı
behrlemelenne az bir süre kala
Özel Okul Öğrencı Velileri Derne-
ği'nce hazırlanan "Türkiye'deÖzel
Okullar Gerçeği'' başlıklı raporda,
özel okul yöneticılerinin fiyatlara
yüksek oranda zamlar yaparak ve-
lileri sömürdüğü savunuldu. Der-
neğin Yönetım Kurulu Başkanı Er-
gjn Ozügür. "eğitimde deraokra-
tikleşme ve dcmokratik tavır sergi-
lemek için" velilere örgütlenme
çağnsında bulundu.
Ozel Okul Öğrenci Velileri Der-
neği'nce hazırlanan "Türkiye'de
Özel Okullar GerçeğP'başhkİı ra-
porda, 1994-1995 öğretim yılı iti-
bariyle özel okullann bakım, ona-
nm, yakıt, elektrik, su, sosyal faali-
yetler. kırtasıye, amortisman ve
personel giderleriyle öğrenci mali-
yetinin 25 milyon lira olarak hesap-
landığına dikİcat çekilerek, okulla-
nn ücretlenni 57-125 milyon lira
olarak belirlediklen vurgulandı.
Özel okullann haksız kazançla her
yıl velilerin üzennden milyarlarka-
zandıkJan belirtilen raporda, şöyle
dendi:
• Özel Okul Öğrenci Velileri Derneği Yönetım Kurulu
Başkanı Ergin Özügür, özel okullann enflasyonu
gerekçe göstererek, ücretlere maliyetin çok üstünde artış
yaptığına dikkat çekti.
• Öğrenci velilerinin okul servisi, kıyafet ve kitap
parası dayanak gösterilerek sömürüldüğü vurgulanarak,
"eğitimde demokratikleşme için" velilere örgütlenme
çağnsında bulunuldu.
"Ozel okul öğretmenlerinin ve di-
ğer personeiinin ücretlerinin her yıl
yüzde 100 dolayında artınlmadığı
bilinmektedir. KD\, özel okul sahip-
lerince çarpıtılarak kullanıimakta.
özel okul ücretlerindeki aşın arüş-
lann nedeni yüzde 8 olan KDV'ye
bağlanmak istenmektedir. Özel
okullaria ilgili bu ücret uygulaması
devam ettiği sürece, özel okullarda.
yalnızca gelir düzeyi çok yüksek
olan aüelerin çocuklariıun okuya-
bildiği bir yapının ortaya çıkacağı
bilinmetidir."
Bazı özel okullann son yıllarda
arazı temin ederek yenı okullar ve
hatta üniversiteler kurduklanna işa-
ret edilen raporda, zarar ettiklerini
söy leyerek kamuoyuna yanlış bilgi
verenlerin yatınmlannı yalnızca
özkaynaklanndan yaptıklanna
inanmanın çok güç olduğu belirril-
di. Özel Okul Öğrenci Velileri Der-
neği Yönetim Kurulu Başkanı Er-
gin Özügür, özel okul yöneticilen-
nin okul servisi, kitap ve kıyafeti
adı altında velileri sömürdüğünü
vurgulayarak, özel okullann ücret
artışlannın Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nca denetlenmesı gerektiğini
söyledi.
Eğitimde demokratikleşme
Özügür, özel okul sahiplerinin
1995-1996 öğretim yılı ücretlerini
ögretmen ve vehlerle behrleme yü-
rekliliğini göstermesi gerektiğini
kaydederek, "'eğitimde demokra-
tikleşme ve demokratik tavır sergj-
lemek için^velilere örgütlenme
çağnsında bulundu. Özügür, Milli
Eğitim Bakanlığı'nın özel okullan
denetlemesi gerektiğini vurgulaya-
rak. önerilerini şöyle sıraladı:
- Özel okullarda her sınrfta ög-
renci temsilcisi ve veli temsilcisi bu-
lunmalı ve temsüciler kurulu oluş-
turulmalıdır.
-Özel okullar, belırledikleri eği-
tim ücretlerinin hangi girdiler ve
değerier göz önüne alarak hesapla-
dıklan konusunda Milli Eğitim Ba-
kanlığı'na açıklama yapmalıdır.
-Özel okul öğrenci servis öcrette-
ri ile Milli Eğitim BakanhğTna bağ-
h okullardaki öğrenci servis ücret-
leri arasında >üzdc 100-300 oranın-
da farkhhk si'tz konusudur. Bu so-
run, MEB, özel okullar ve Okul Ser-
vis Araçlan Odası'ndan oluşacak
bir yapı içinde çö/üme kav uşturul-
mahdır.
-Okullanmızda demokratik bir
yapı oluşturmasının en etkıli yolla-
nndan bin de ögrencileri kendi
kendilerinı denetlemeye yönelik bir
sistem oluşturmaktır. Oğrenciler
kendi disiplin sorunlannı kendile-
ri çözebılmelıdirler.
- Okullanmızdaki eğitim prog-
ramlanna "'Demokrası ve Insan
Haklan" dersleri mutlaka konul-
malı ve insanlık tarihi gerçekleri
ışığında işlenmelidir.
LlSELERDE REHBERLtK
Milli Eğitim'e 'özel' destek
SAMtHAZMİEZER
ADANA - Okullarda uygulanması
zorunlu olan, ancak olanak yetersizliğı
nedeniyle gereğince yerine
getirilemeyen rehberlik hizmeti için
"5zel''destek sağlandı. Adana'da kurulu
özel bir rehberlik ve eğitim
danışmanlığı merkezi, Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne yaptığı başvunınun
kabul edilmesıyle liselerdeki rehberlik
hizmetini üstlendi.
Türkiye genelinde 1991-92 eğitim
yılında uygulanmaya başlayan kredili
ders geçme sısteminin tamamlayıcı
etmeni konumundaki rehberlik ve
danışman öğretmenlik, sınıflann
kalabalık olması. okullann fıziki
yetersizliği ve ögretmen azlıgı gibi
nedenlerîe bir türlü tam anlamıyla
yürütülemedi. Öğrenci Seçme ve
Yerleştırme Merkezı (ÖSYM)
tarafından Yıldız Kuzgun'a hazırlatılan
ve 1990'da yayımlanan "Kendini
Değeriendirme Envanteri" öğrencinın
psıkolojik yapısı, kendıni tanıması ve
uygun olduğu meslek ve eğıtimin
seçilmesı konulannda bilgi veren bir
ölçüm aracı öngörüyor.
Bilge Başar Eğitim Danışmanlığı ve
Rehberliğı Merkezi, Yıldız Kuzgun'un
adı geçen envanterinı liselerde
uygulayabilmek, ögrencileri ankete tabi
tutmak için Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
başvuruda bulundu._Milli Eğitim
Müdürü Selahattin Özdemiroğlu'nun
"Söz konusu merkezin Kendini
Değeriendirme Envanteri'ni, eğitim
öğretimin aksatılmaması kaydıyla ilimiz
flçelerine bağlı lise öğrencilerine
uygulamaları müdürlüğümüzce uygıiB
görülmektedir" ıbaresi taşıyan yazısı,
Valılik tarafından da onaylandı ve olur
verildi. Rehberlik Merkezi
yetkililerinden Amir Akdağ, şunlan
söyledi: "Adana'daki okullann yüzde
80'inde rehber ögretmen yok. Olsa bile
her okulda 3 bin öğrenci var, yetişmesi
mümkün değiL İlk aşamada 5 lisede
uygıüamaya başlıyoruz. Öğrenci başma
75 bin lira alıp bunun 1S bin lirasını okul
aile birliğine bırakacağtz."
Köy Enstitüleri'nin
55. yıldönümü
Haber Merkezi - Köy
Enstitüleri'nin 55. yıldö-
nümü dün törenlerle kut-
landı. Kültür Bakam Er-
can Karakaş, Köy Ensti-
tüleri'nin, Türkiye'nin
kalkınma sürecinde çok
önemli roller üstlendiginı
söyledi.
Köy Enstitüleri'nin 55.
kuruluş yıldönümünü
kutlama törenleri kapsa-
mında, Eğit-Der Eğitim
Müzesi Ankara'da açıldı.
Kültür Bakanı Ercan Ka-
rakaş. açılışta yaptığı ko-
nuşmada. Köy Enstıtüle-
n'nin, cumhunyet tarihi-
nin dünya eğitimine bı-
raktığı önemli bir kurum
oldugunu belirterek,
"Köy Enstitüleri'ndeçağ-
daşhk ve bilim vardı. Her
şey yapılarak öğrenildiği
için ezbercilik yok, araş-
tırmacıuk vardı. Kültür
BakanlığL, araştırmalar
yaparak bir Köy Ensthü-
İeri belgeseii yapacak"
dedi.
Çankaya Belediye Baş-
kanı Doğan Tasdelen ıse
Köy Enstitüleri'nin Tür-
kiye koşullannda büyük
bir devrim yarattığmı söy-
ledi.
Eğit-Der Genel Başka-
nı Mustafa Gazakn da eği-
tim sısteminin çarpıklığı-
na değindi. Istanbul'da
CHP Kadıköy llçe Örgü-
tü, Köy Enstitüleri'nin
kuruluşunun 55. yıldönü-
mü nedeniyle "Türki-
ye'nin Eğitim Poütikalan
ve Köy Enstitüleri
r
'konu-
lu bir panel düzenledi.
Caddebostan Kültür Mer-
kezi'nde gerçekleştirilen
ve DlSK Birleşik Metal-
Iş Sendikası eğitim uzma-
nı Süleyman İlstün'ün yö-
nettiği panele Cumhuriyet
Halk Partisi Genel Baş-
kan Yardımcısı Hasan
Fehmi Güneş, Prof. Dr.
CevatGeray, araştırmacı-
yazar Bekir Ozgen ile ya-
zar Osman Şahin konuş-
macı olarak katıldı
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Fehmi
Güneş, burada yetişen öğ-
retmenlenn halkla bütün-
leşmiş önder kimseler ol-
duğunu söyledi.
Yeşil protesto
YoMan geçen birkadm, Tok>o'da Bilim ve Teknoloji Kurumu'nun ana kapısının önüne verteştirilnüş
büyük tuvalete merakla bakıvor. Creenpeace çevrecileri vüksek miktarlardaki nükleer aüklan pro-
testo etmekamacıyla STR Genel Müdürü Makiko Tonaka'va fotoğraftaki tuvaleti hediye ettiler. (AP)
Gökova
kirliliği
araştınlıyor
MİLAS (Cumhuriyet) -
Deneme üretimi
sürdurülen Gökova'da
kurulu Kemerköy Termik
Santrah'nın baca
gazlannın yaratacağı
kırlilıkle ilgili
çalışmalardan sonra bu kez
de santralm yeraltı sulannı
nasıl etkileyeceği
araştınlıyor. Muğla tl
Çevre Kurulu'nun istemi
üzerine yöreye gelen
Hacettepe Üniversitesi
Jeoloji Bölümü ile Çevre
Bilimleri'nden uzmanlar,
^anrralın yeraltı sulannı ne
olçüde kirlettiği üzerine
çalışmalar yapıyorlar.
Santraldan çıkan küllerin
toplandığı kül barajından
sızan sulann yeraltı
sulannı etkıleyıp
etkilemediğinin
anlaşılması için yörede
sondaj kuyulan açılıyor.
\çılan kuyulara boyalı su
dkıtılarak kirlenmenin
nerelere kadar
yayılabileceği anlaşılmaya
çalışılıyor.
3 milyon çocuk, yılda 2 milyon lira için çöpçülükten fahişeliğe dek çeşitli işler yapıyor
Baııojadeş^te çocuk olmak zor iş
D15 Haberler Servisi -
Bangladeş'teki kentlerde üç
mılyondan fazla sokak çocugu,
çöpçülükten fahişeliğe kadar 12S
çeşit işten para kazanmaya
çabalıyor. Kronik yoksullugun kol
gezdiği ülkede, küçük kız ve erkek
çocuklar, daha anne kucağına
doymadan kendilerini sert,
acımasız ve şiddetin her türlü
insancıl duyguyu yok ettiği bir
çalışma ortamında buluyorlar.
Resmi rakamlara göre bugün
ülkede çalışan nüfusun yüzde 12'si
çocuklardan oluşuyor. Bu çocuklar
haftanın her günü, tatil yapmadan,
günde 8 saatten az olmamak kaydı
ile çalışarak, asgari ücretin çok
altında paralar ahyor.
Kazançlannın tümünü ailelerine
veren çocuklar, yan aç, yan tok
geziyor.
Kişi başına milli gelirin 210 dolar
olduğu Bangladeş'te, çocuklar bir
günde ortalama 10 taka (10 bin
lira) kazanıyor. Yıllık kazançlan
90 dolan (yaklaşık 2 milyon TL)
aşmıyor.
Yaşamını ayakkabı boyayarak
• Yoksullugun kol gezdiği Bangladeş'te, daha anne
kucağına doyamayan çocuklar sert, acımasız ve
şiddetin her türlü insancıl duyguyu yok ettiği bir
ortamda çalışmak zorunda kalıyorlar.
kazanan 11 yaşındaki Muhammed
Nasim, "Ben çahşmazsam ailem
açhktan ölür" diyerek ne büyük
bır açmazuı içinde oldugunu
belirtiyor.
Fabrikalarda ve tamirhanelerde ış
bulamayan çocuklar, sokaklarda
çöp ayıklayarak. atık kâğıtlan
toplayarak, pazar yerlerinde
hamalhk yaparak yaşamlannı
kazanıyor. Kırsal alanlardaki
işsizliğin kentleşmeyi
hızlandırdığı ülkede, sokak
çocuklannın sayısı her geçen gün
artıyor. Bu çocuklann içler acısı
durumlannı düzeltmek için
hükümetin ve gönüllü örgütlerin
kısıtlı çabalannın dışında herhangi
bir girişimm söz konusu olmadığı
Bangladeş'te, yoksulluk en büyük
sorunlann başmda geliyor.
7 yıldan beri çöp ayıklayıp satan
Sefîkül lslam, devletin yoksul
çocuklara yardım eli uzatacak
durumda olmadığının bilincinde
oldugunu belirterek. "Çöpterin
içinde köpekler ve öküzlerle
birlikte geçinip gidiyoruz" diyor.
Ozel eğitim programı
Bazı hayırsever kişilerin
bağışlanyla açılan okullarda,
gündüzleri sokaklarda çalışan
çocuklar için özel bir eğitim
programı uygulanıyor. Bu
okullardan birinde öğretmenlik
yapan Talebur Rahman, bu
çocuklara umuttan başka bir şey
veremediklerini belirterek şöyle
konuşuyor: " Verdiğimiz eğitimden,
çok kısıtlı çocuk yararlamyor.
Hükümetin sağlam bir eğitim
sistemi kurup bu çocuklan
sokaklardan kurtarması
gerekiyor.''
Bangladeş'te kız çocuklar,
erkeklerden daha beter koşullarda
yaşıyor. Konfeksiyon Sanayicileri
Odası sözcüsü, konfeksiyon
sanayiinde küçük çocuklann
çalıştınlmasını yasaklayan
yasanın, kız çocuklannı fahişeliğe
itfiğini ileri sürerek, bu yasamn
vakit geçirilmeden değiştirilmesi
gerektiğini vurguluyor.
Uluslararası sosyal yardım
kuruluşlan Oçüncü Dünya
Ülkeleri'nde çocuklann sokağa
dökülmelerine yol açan binlerce
neden oldugunu bildiriyor. Dünya
Bankası'nın verilerine göre 110
milyon nüfuslu Bangladeş'te
nüfusun yansı yoksulluk sııunmn
altında yaşıyor. Aileleri tarafından
sahip çıkılmayan, yan aç, yan
çıplak ve sağlıksız çocuklar,
kânnlannı doyurmak için
sokaklardan medet umuyor.
Ne yazık ki bu çocuklar suç
örgütlerinin tuzağına düşmekte
gecikmiyor. Bu örgütler, aileleri iş
vaadi ile kandınp çocuklan dilenci
ya da fahişe olarak çalıştınyor.
AIDS'li kadınlann doğum yapmalan riskliÇeviri Servisi - HIV virüsü taşıyan
annelerin çocuklannın da bu virüsü
taşıyıp taşımadığı, ancak doğumdan
sonra anlaşılabiliyor. Çocuklann vi-
rüsü taşımalan konusunda tıbbın orta-
ya çıkarabildiği bir ölçüt henüz yok
Bazı bebekler, HIV virüsü ile doğar-
ken dığerlen sağlıklı bebekler olarak
doğuyorlar ve yaşamlannı sürdürü-
yorlar.
Sadece Abnanya'da on binin üze-
rinde yaşı doğum yapmaya uygun ka-
dın, HIV virüsü taşıyor. Ancak nor-
mal şartlar altında iki insanın karar ve-
receği, dünyaya bir çocuk getirme ol-
gusu, HIV virüsü taşıyan insanlarda da
geçerli olmalı mı sorusu geliyor bura-
da gündeme. Yapılan araştırmalar so-
nucunda, sezaryen ile doğum yapan
ve HIV vıriisü taşıyan annelenn be-
beklerinin sadece yüzde 5'inın hasta-
lıklı doğduğu ortaya çıksa da bu ra-
kam, tıp çevrelen tarafından kesin ola-
rak görülmüyor. Uzmanlar, rakamla-
nn yüzde 15 ile yüzde 25 arasında oy-
nadığını iddia edıyorlar. Daha ileri gi-
den ve doğan her iki bebekten birinin
HIV virüsü ile doğacağını ileri süren
bilim gruplan da var. Birçok ülkenin
sağlık bakanlıklan. kesin olmayan bu
rakamlann kamuoyuna yansıtılmasına
taraf değil ve buna karşı önlem alın-
ması için uğraş venyor.
Cesaret edemiyorlar
HIV virüsü taşıyan kadınlann çoğu
çocuk ıstedikleri halde buna cesaret
edemiyorlar. Aynı virüsü taşıyan ve
viriis almış bebekler doğuran arkadaş-
lannı görmek onlan korkutuyor. Bir-
çoğu bebek konusunun tartışılmasını
bile uygun bulmuyor. Ancak çocuk
doğurmak isteyen anneler hem kendi
vicdanlanyla hem de çevrenın baskı-
sıyla karşı karşıyalar. Etık ve dini çev-
relerin asla hoşgörmedıği bu tür hami-
lelikler, onlar için bir karabasan oluş-
turuyor.
Ancak anne 9 ay sonra da bebeği-
nin hasta olup olmadığını öğrenemı-
yor. Bebeklerin doğumdan sonra HIV
virüsü taşımıyor olmalan, asla taşıma-
yacak olmalan anlamına gelmiyor
Bebek 18 aylık olunca ve kendi im-
mun sistemi oluşunca yapılan testler
onun bu hastalığı taşıyıp taşımadığını
ortaya koyuyor. Doğum yapan anne,
bir buçuk yıl sonra bebeğinin AIDS
virüsü taşıyıp taşımadığını öğreniyor.
HamileKkte AIDS oldugunu
anlarsa...
Kadınlann hamilelik sırasında yap-
tırdıklan testlerle HIV viriisü taşıdığı-
nı öğrenenleri ise daha korkunç bır şok
yaşıyor. Sadece kendi yaşanunın de-
ğil, dünyaya getirecek olduğu bebe-
ğin yaşamının da tehlıkede oldugunu
öğrenen anne, psikolojik olarak çökü-
yor.
Doktorlann bu konuda önerdikle-
ri, kadınlann doğum yapmaya karar
verdilderinde HIV testi uygulatmala-
n oluyor.
Çevre baskısı
Aynca çevre baskısı nedeniyle bir-
çok aıle, çocuklan hastalıklı olmasa
da kendılerinin HIV virüsü taşadıkla-
nnı çevrelerinden, hatta en yakın aile
dostlanndan bile saklıyorlar. Bu has-
talığı çocuklanndan saklayan ailele-
rin sayısı da o kadar az değil. AIDS vi-
rüsünün bulaşma şekıllerinin halk ta-
rafından halen açıklıkla bilinmemesi
en aydın çevrelerde bile AIDS'li in-
sanlann dışlanması ve üzerlerinde
korkunç bir baskı hissetmeleri sonucu-
nu doğunıyor.
Tüm bu baskılar. hastalık korkusu
ve psikolojik etkenler sonuçta bir ço-
cuğun böyle bir ortamda yaşamaya
zorlanıp zorlanamayacağı konusunu
da beraberinde kamuoyunun günde-
mine sokuyor.
AIDS'li anne ve babamn, dünyaya
bebek getirmek gibi bir konuda ken-
dilerinin karar verip veremeyeceği so-
rusuna, tıp çevreleri artık 'evet' diye-
miyor.
Psikoloji uzmanlan da sağlık ba-
kanlıklanna sunduklan raporlarda
binlerce olumsuz etkenle büyümek
zorunda kalacak böyle bebeklerin ruh
sağlıklan konusunda, kaygılı olduk-
lannın altını çiziyorlar.