Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 1995 PERŞEMBE
8 DIŞ HABERLER
Christopher
Ortadoğu'da
• Dış Haberler Servisi -
ABD Dışişlen Bakanı
Warren Christopher,
tıkanma noktasına gelen
Ortadoğu banşının önündeki
engelleri temizlemek üzere
yeni bir Ortadoğu turuna
başladı. Geçen yıl
Ortadoğu'yu 7 kez ziyaret
eden Chıistopher, bölgeye bu
yıl yaptığı ilk ziyarette
Mısır. Israil, Gazze Şeridi,
Suudi Arabistan, Suriye ve
Ürdün'e gıdecek ve Urdün'e
gidecek.
Türkiye AB'yi
tehdit etmedi
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Ferhat Ataman.
Tüfkiye'nin 'Kuzey Kıbns'ın
Avrupa Birliği'ne üye olması
durumunda Güney Kıbns
Türk Cumhuriycti'nin
Türkiye entegre olacağı'
dogrultusundakı görüşleriyle
Türkiye-AB Ortaklık
Konseyi'ni tehdit etmedigıni
bildirdi. Ataman. dünkü
basın toplantısında "Biz,
Kıbns'ın Avrupa Birliği'ne
(AB) üyeliği ile Türkiye'nin
AB ıle gümrük birlığine
üyelıgı konusunda hiçbir
zaman bağ kurmadık. öte
yandan. Kıbns'ın AB
ortaklığına ilişkin
görüşlerimizi müteaddit
kereler çeşitli vesilelerle
açıklamış bulunuyoruz. Bu
görüşleri herkes gibi Yunan
tarafı da bilmektedir. Bu
görüşleri ile Türkiye. konseyi
tehdit etmemiştir. Tam
tersine, gümrük birliğinin
imzalanmasıyla başlayan
süreç ile Türk-Yunan
ilişkilerinin de yeni bir
dinamik kazanabileceğine
inanmaktadır" dedi.
Iran, Gümrük
Birliğine temkinli
•ANKARA (Cumhuriyet)-
Türkiye'nin, Gümrük Birliği
Anlaşması'na imza
atmasının ardından biraz
daha "Avrupalı" olduğuna
ilişkin değerlendirmeler,
Ortadoğu'daki en büyûk
komşusu Iran tarafmdan
temkinle karşılandı. tran'ın
Ankara Büyükelçisi
Muhammed Rıza Bagheri,
Türkiye'nin ekonomik
açıdan başanlı olmasının
kendilerini memnun
edeceğini belirtirken
Türkiye'nin Ortadoğu'daki
sorumluluklanna dikkat
çekti. Bagheri,"Umanz ki.
Ekonomik lşbirliği Örgütü
(ECO) kuruculanndan olan
Türkiye. her zamanki gibi
önemlı ve yapıcı rolünü
devam ettirecektir" dedi.
Çeçenya'da
• MOSKOVA(AA)-
Çeçenya'nın batısındaki
Atçoi-Martan bölgesinde,
Çeçen direnişçilerle Rus
askeri yetkilileri arasında
dün ateşkes anlaşması
sağlandı. Interfaks'ın
haberine göre General Yuri
Kossolapov başkanlığindaki
Rus heyeti ile Bölge Valisi
Salamu Umalatov, dün bir
araya gelerek anlaşma
ımzaladılar. ancak ateşkes
süresi hakkında bilgi
verilmedi. Umalatov, yaptığı
açıklamada, "Rusordusunun
bölge kentlerine yönelik
saldmlan bugünden itibaren
kesilecek" dedi. Ancak,
Atçoi-Martan Valisi
Umalatov, Rus heyetinin
ateşkes anlaşması
karşılığında verdikleri
garantilere "çekince" koydu
Agusta skandalı:
İlk mtmar
• BRCKSEL(AA)-
Belçika'nın eski Hava
Kuvvetleri Komutanı
Korgeneral Jack Lefebre'in
intihar ettiği bildirildi. Polis,
Lefebre'in cesedinin öğle
saatlerinde Brüksel'in Louis
Bulvan'nda en lüks
otellerden birinde bulunduğu
açıklandı, ancak aynntı
verilmedi. Uzun süredir
Belçika'da gündemde olan
Agusta helikoper
skandalında, Lefebre'in
ttalyan Agusta ve Fransa'nın
Dassault uçak şirketlerinden
rûşvet aldığı adli makamlar
tarafından belirtildi. Lefebre,
eski Başbakan Paul Van Den
Boeinandts'ın özel kalem
müdürü olarak da görev
yapmıştı.
ABD vurmaya lıazır• Kuzey Irak'taki çatışmalardan kaygı duyan
Washington, Saddam'a karşı Çekiç Güç'ü devreye
sokmayı planlıyor. Irak ordusuna 'havadan' yanıt
verilmesi de dahil her türlü alternatif gündemde.
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - Clinton yöne-
timi, Kuzey Irak'ta rakip Kürt grup-
lan arasındaki çatışmalar ile Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e
bağlı ordu birliklerinin kuzeye yö-
nelik uzun menzilli top saldınsının
'kaygıverici'boyutlaraulaştığı görü-
şünde.
Washington'dagelişmeleri yakın-
dan izleyen askeri çevreler, Çekıç
Güç'ün her an devreye girebileceği-
nive Irak ordu birliklerine'havadan*
yanıt verilmesi de dahil her türlü al-
ternatıfin müttefik ülkelerce değer-
lendirildiğinı söyledi.
Bu arada diplomatik bir kaynak,
bölgedekı getişmelenn kaygıyla iz-
lediğinı, Çekiç Güç'e katılan ülkele-
rin üst düzey askeri uzmanlannm
Irak'taki çatışmalan titizlikledeğer-
lendirdiklerini' söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı'ndan
(Pentagon) biryetkili, Cumhuriyet'e
verdiği bilgide, lncirlik'te konuşla-
nan Çekiç Güç hava fılosunun, 36.
paralel üzerindeki uçuşlannı sıklaş-
tırdığını söyledi. Yetkili, Irak yöne-
timine muhalif gruplan çatısi alhn-
da toplayan IrakUlusal Kongresi'nin
(INC) Saddam'ın topyekün saldın
başlatma yolunda bölgede askeri yı-
ğınak yaptığını bildirdiğıni de kay-
detti. Aynı kaynak, Irak ordu birlik-
lerinin bölgedeki hareketinin uydu-
lar aracıhğıyla görüntülendiğini de
hatırlatarak "Kürt gruplann kendi
aralanndaki çatışmayı durdurmak
için daha fazla vakit kaybetmemete-
ri gerekiyor. Durum Washington'u
yeterince rahatsız ediyor. Taraflar.
kendilerine defalarca gönderilen me-
sajlara swt çevirdiler'' dedi.
Helikopter saldmsı
Kuzey Irak'ta Celal Talabani'nin
lıderliğindeki Kürdistan Yurtsever-
ler Birliği (KYB), Saddam"ın Kürt
gruplanna saldmlanna devam etriği-
ni bildirerek Irak ordusuna bağlı he-
likopterlerin, Kürtlerin denetiminde-
ki topraklarda bulunan Kürt ve Sad-
dam rejımi muhaliflerinden oluşan
güçleri bombaladığını ileri sürdü.
KYB. aynca Irak Kara Kuvvetleri'ne
bağlı askerlerin. peşmergelerle ve
Irak Ulusal Konseyi'nin muhafiz gü-
cü ile çatıştığını duyurdu.
KYB'den yapılan açıklamada. Irak
ordusu helikopterlerinin Kuzey
Irak'ınŞamşamal bölgesindeki Kürt
mevzilerini bombaladığı belirtildi.
Açıklamada Irak 38. tümenine bağ-
lı bir topçu alayından 70 asker ve su-
bayının ele geçırildiği iddia edildi.
> o ^ % IRAN
• i\// Şaklava \
Yunanistan hükümet sözcüsü Venizelos, Karayalçın'ın sözlerini geri almasını istedi
Atina: Gümrükbirliği askıdaATtNA (AA) - Yunanistan hükümet
sözcüsü Evangelos Venizelos, dün düzen-
ledigi basın toplantısında "gümrük birli-
ğinin gcrçeklcşmcsi askıdadır" dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı MuratKarayalçın'ın Brüksel'de Kıb-
ns Rum kesiminin AB üyeliği ıle ilgili
olarak söylediği sözleri geri almasını is-
teyen Venizelos. "gümrük birliğinin ger-
çekleşmesi için Kıbns ile ilgili bu Türk
tehdidinin bertaraf edilmesi gereki-
yor"şeklinde konuştu.
"Biz Türtdye'den suni gerginük yarat-
mamasını ve soğuk savaş edebiyatı yap-
mamasını istiyoruz" diyen Venizelos, bir
soru üzerine, Yunanistan'ın gümrük bİT-
liğini yeniden veto edip etmeyeceğinin
gelişmelere bağlı olduğunu belırttı.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı Karayalçın, Brüksel'de, nihai çözüm
olmadan sadece Kıbns Rum kesiminin
AB üyeliğinin soruna arzu edilen çözü-
mü getirmeyeceğini söylemiş, bu takdir-
de Türkiye'nin KKTC ile 'entegrasyona
gidebileceği' mesajını vermişti.
Yunanistan'da, gümrük birliği konu-
sundaki gelişmelerden sonra bazı siyasi
parti örgütlerinin de desteğiyle Papand-
reu hükümetini devirmek için hazırlıklar
yapıldığı bildirildi.
Mtaotakishükümetinın eski lçişleri ve
Devlet Bakanlanndan Selanikli Sotiris
Kuvelasın, Yunanlılann artık sokağa çı-
kıp gösten düzenlemelerini ve Papand-
reu hükümetıni devirmelerini istemesi,
bu hazırlıklara '>
n
eşil ışık" yaktL
Ana muhalefet partisi Yeni Demokra-
si'yi (ND) Papandreu'yu devirmek için
önayak olmaya çağıran Kuvelas'tan baş-
kapartinin genel başkanı MDtiadis Evert
de "Yunan halkını toplu direnişe cağın-
yorum. llkeçapındagösterilerdüzenle-
yetim. Çiftçi ve gümrük birtiginden doğ-
rudan zarar gören tüm Vunanlılar, ülke-
ye felakete süriikk\en Papandreu hükü-
metine karşı ayaklanınaİKhr
n
dedi.
Brûksdhaini
Bu arada AB Dönem Başkanı Fran-
sa'nın Dışişleri Bakanı Alain Juppe'nin.
Yunanistan' ın AB Genel Işler Konse-
yi'nin olağanüstü toplanması talebini ön-
cekı geceyansı Atina'ya gönderdiği bir
mektupla reddetmesi, Papandreu'nun
içinde bulunduğu sancılı durumu daha da
vahimleştirdi.Juppe'nin ret cevabından
sonra, Papandreu hükümeti, Atina'da ağır
eleştirilere muhatap olurken, gazeteler
Yunan Başbakanı'na 'Brüksd haini* adı-
nı taktılar.
Gfivence istedi
Yunanistan'm Avrupa ışlerinden so-
rumlu Devlet Bakanı Georges-Alek-
sandr Mangakis, AB Dönem Başkanı
Fransa'dan, Kıbns Rum yönetimi ile
üyelik müzakeTelerinin açılmasına iliş-
kin güvence istedi.Mangakis. Dışişlen
Bakanı Murat Karayalçın'ın önceki gün
Brüksel'de, Kıbns sorunu çözümlenme-
den AB'nin Rum yönetimi ile müzake-
re başlatmaması gerektiği yolundaki
açıklamasmdan sonra Yunanlı Bakan,
açıklamanın "Türkiye'nin AB ile güm-
rük birliğini engelleyecek türden okluğu-
nu" öne sürdü.
'Gümriik Birliği
önemli bir acbm
9
EVtS GÖKTAŞ
ANKARA - Ankara Üniver-
sitesı (A.Ü.) Sıyasal Bilgiler Fa-
kültesi (SBF) Öğretim Üyesı
Prof. Dr. Fisun Arsova, Türki-
ye'nin Gümrük Birliği'ne gır-
mesinin. Avrupa Birliği'ne tam
üyelik için atılmış çok önemlı
bir adım olduğunu bildirdi.
Arsova "Böylece sadece eko-
nomik anlamda degil. demokra-
si ve insan haklan konulannda
da Avrupa'run gelenekleri toplu-
mumuza daha kolay ycrleşmiş
olacaktır. O nedenle Gümrük
Birliği bu konuda bizim için çok
önemli bir dürtü olacaktır"dedı.
Türkıye'ye verilecek olan ma-
)i yardımın. dördüncü malı pro-
tokolle kesinlikle alakasmın ol-
madığını anımsatan Arsova.
Türkiye 'nın aslında Gümrük
Birliği "ni aşan birtakım taleple-
rinin olduğunu anlattı. Arsova,
şunlan söyledi:
"Mevzuat nyumu konusunda
Türkiye'nin tahhütleri ortaya çı-
kmmTürkiye'niruaslındaĞürn-
rük Birliği anla>ışr> la baktığımn
zaman mevzuat u\umu konu-
sunda bir tahahhütünün olması
mümkün değil. Çünkü Gümrük
Birliği zaten ka\Tam olarak An-
kara anlaşmasında ve katma
protokolde verilmiştL Türkiye,
bu durumda ne yapmaktadır?
Mevzuat uyumu tahahhütünü
yapmaktadır vebu tahahhütleri-
ni de günümüzde büyük ötçüde
gerçekleştirnıiştir. Örneğin. re-
kabetin korunması ve tüketici-
nin korunması hakkında kanun-
larçıkmıştır. Gümrük Birliği sa-
dece ekonomik bir kavram da
değiL Siyasi \e sosyal yanlan olan
bir kavTam. Bu nedenle siyasi di-
yalogdan, mali yardıma kadar
birtakım hususlar gündeme ge-
üriliyor."
Kıbns konusunda birtakım
sorunlann olduğunu ifade eden
Arsova, bu konuda birtakım tat-
sızlıklarla karşılaşılmak isten-
mediğini söyledi ve şu görüşle-
re yer verdi:
"Yani birtakım ekonomik, si-
yasi ve sosyal konular da söz ko-
nusu protokolde karşımıza çık-
ma durumunda. Protokolün yü-
rürlüğe girmesijie Ogili bir takım
tereddütier ortaya çıkıyor. Bir or-
taklık konseyi karan olsaydı, bu-
gün alınacak karar, kesinlikle
Avrupa Pariamentosu'nun ka-
ran ve TBMM'nin onayı ya da
diğer üye devletierin ona>ı düşü-
nülemezdL"
Gümrük Birliği anlaşmasının
tam üyelik ilişkisini ikame etti-
ği anİamında düşünülmemesi
gerektiğini voırgulayan Arsova,
"Bunu ben kesinlikle düşünemi-
yorum. Gümrük Birliği tamam-
landığı zaman, bizim için tam
üyelik için son durağa doğru bir
süreç başlayacaktır" diye konuş-
tu.
ABD BAŞKAM RAPORUNU SUNDU
Clinton'ın Kıbns
raporu olumlu
VVASHINGTON (Cumhu-
riyet) - ABD Başkanı BiU Clin-
ton. Kıbns sorununa ortak te-
mele dayalı bir çözüm bulun-
ması gerektiğini belirterek ül-
kesinin adaya ilişkin çabalannı
bu yönde sürdüreceğini bildir-
di.
Başkan Clinton, 1 Aralık
1994-31 Ocak 1995 dönemı-
ni kapsayan son Kıbns raporu-
nu, gecikmeli olarak ABD
Kongresi'ne yolladı. Beyaz Sa-
ray tarafından dağıtımı yapılan
ve üzerinde kongreye gönderil-
diği tarih yeralmayan iki buçuk
sayfahk raporda, Kıbns soru-
nunun çözümüne yönelik ger-
çekleştirilen diplomatik giri-
şimlerden söz edildi.
Bill Clinton, Kıbns sorunu-
nun çözümü için 'özel temsifci'
atandığına da dikkat çektı.
ABD Başkanı, söz konusu dö-
nemde çözüm yolunda çalışı-
lırken Rum tarafinın 'genel bir
çözüm'. Türk tarafinın ise 'aşa-
ma aşama kapsamlı bir çözü-
me vanlmasından yana' görüş
belirttığıni kaydetti.
Clinton'ın raporunda, Glaf-
kos Klerides'ten 'başkan'.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'tan ise 'KıbnsTürkfi-
deri' diye söz etmesi dikkat
çekti. Oysa Clinton daha önce-
ki raporunda, hem Klerides
hem de Denktaş için 'Hder' sı-
fatını kullanmıştı. Şu andaTür-
kiye'de bulunan Kıbns Özel
Temsilcisi Richard Beattie ise
ocak ayında adaya yaptığı zi-
yaret sırasındaABD'lilerinbu-
güne kadar yapmadığını yap-
mış, Rauf Denktaş'tan 'cum-
hurbaşkanı' diye söz etmiştı.
THE NEW YORK TIMES
Türldye'ye insan
haklaıi svıçlaıııasıDış Haberler Servisi - Tür-
kiye'de insan haklan ihlalleri-
nin son aylarda arttığı bildiril-
di. The New York Times gaze-
tesinin muhabiri John Darnton,
Türkiye'deki insan haklan
gruplanna dayanarak Anka-
ra'dan yaptığı haberde gözaltın-
da iken kaybola'n insanlann, iş-
kence olaylannın faili meçhul
cınayetlerin, tutuklanan aydın-
lann sayısında artış olduğunu
bildiriyor.
İnsan Haklan Örgütü Başka-
nı Yavuz Önen'e göre bu olgu-
nun temel nedeni Güneydoğu
Anadolu'daki çatışmalar
Yavuz Önen şöyle diyor.
"Devlet, ülkenin toprak bütün-
lüğünü savunduğunu belirtiyor.
Devlet doğal olarak ülke sınır-
lannı koruyacaktır. Ama ihlal-
lerin çoğu sivillere karşı ger-
çekleştiriliyor. Işkence yaygın
biçımde sistematik olarak kul-
lanılıyor. tnsan Haklan Örgütü
ışkenceye ömek olarak 35 ya-
şındaki mühendis Yaşar Kan-
bur'la, yıne 35 yaşındaki sağ-
lık görevlisi Yusuf Yukdirim'i
gösterdi. Bu iki kişi 1980'deki
askeri darbeden sonra solcu ol-
duklan gerekçesiyle tutuklanıp
9.5 yıl cezaevinde kaldılar. An-
lattıklanna göre cezaevinde aç
bırakıldılar. düzenli olarak da-
yak yediler ve vücutlanna
elektrik şoku uygulandı."
BASIN
Modern Türkiye,
Avrupa'nın parçasıdır
TANSU ÇİLLER
ABD'li Yahudiler yürüdü
NEW \ORK (AA) - ABD'de son günlerde
Nazi taklitçileri tarafından yaratılan olaylar,
dikkatlerin bu konu üzerine toplanmasına ve
protestolara yol açtı. New York'ta Neo Nazileri
taklit eden iki Dazlak gencin annesiyle
babasını öldürmesinin ardından, Musevi bir
dişçinin muayenehanesini basan meçhül
kişilenn duvarlara gamalı haçlar çizmeleri
tepkiye neden oldu. Moris Oster adlı dişçinin
36 yıldır Long Island'daki muayenehanesinde
çalıştığı ve hiçbir sorunla karşılaşmadığı
öğrenildi. Aile bireylerinin pek çoğunu Nazi
soykınmı sırasında kaybettiğini hatırlatan ve
olayı nefretle kmadığını belirten dişçi,
u
Ola>'
adi bir hırsızhk vakası olsaydı bu kadar
etkUenmeyecektim. Ancak 20. >üzyı)da .ABD
gibi bir ülkede bu tiir olaylann meydana
gehnesi kabul edilemez" dedi.
Konuk
yazar AB-Rum-Türkiye üçgeni
PROF.DR EROL
MANİSALI
Kıbns Rum Yönetimi-Avru-
pa Birliği ilişkileri ve Türkiye-
Yunan vetosunun kaldınlması
için Brüksel'in Ankara'dan iste-
diği ve Ankara'nın da kabul et-
tiği ödünün ne olduğunu anla-
mak için bazı noktalann iyi bı-
linmesi gerekir.
1) Kıbns Rum Yönetimi
AB'ye tam üyelik başvurusunu
1990'da yaptı. 'Kıbns Cumhu-
riyeti' olarak yapılan bu başvu-
runun hukuki ve siyasi dayana-
ğı olmadığı için AB olumlu bir
yanıt vermedi ve bir süreç de be-
lirleyemedi.
2) AB'nin geçen yıl Korfu'da
yaptığı toplantıda 'Rum basvu-
rusunun 1995'te ele ahnıp değer-
lendirikceği'belirtildı. Bu karar.
belırsiz bir karardı ve *tam üye-
lik göriişmelerinin başlayıp baş-
lamayacağı ^ - a bir sürecin be-
lirlenip belirlenemeyeceği'konu-
sunda herhangı bir 'taahhüdü'
içermiyordu.
3) Oysa Ocak-Şubat 1995'te,
Ankara'nın "Yunan vetosunun
kaldınlması karşılığında verdiği
ödün", Rumlann AB'ye tam
üyelik sürecini başlatan bir
ödündür. Çünkü Ankara
a
Rum-
larm, Kıbns Cumhuriyeti ola-
rak AB'ye üye yapılamayacağı-
ıu, bunun Kıbns Cumhuriyeti'ni
meydana getiren uluslararası
anlaşmalara aykın olduğu-
nu"bildirerek süreci durdurabi-
lirdi. Ankara sahip olduğu siya-
si ve hukuki hakkı kullanmaya-
rak "Rumlann, Kıbns Cumhu-
riyeti olarak olarak üyelik görfiş-
me sürecinin Brûksel tarafmdan
belirlenmesine''yeşil ışık yak-
mıştır.
Ankara'dan yapılan bazı açık-
lamalarda belirtildiği gibi, bu
konu Rum Yönetimi ile Brüksel
arasındaki bir konu değildir.
Türkiye konuya doğrudan doğ-
ruya taraftır;
a) 1960'da Kıbns Cumhuriye-
ti'ni kuran anlaşmada Türkiye,
Ingiltere ve Yunanistan'la bir-
likte taraftır ve "Garantör" bir
ülkedir.
b) Aynı anlaşmaya göre Kıb-
ns Cumhuriyeti, Türkiye ve Yu-
nanistan'm birlikte üye olma-
dıklan bir kuruma giremez
(Türkiye AB'nin üyesi değil),
girme durumu söz konusu ola-
bilecekse "Türkiye'nm ona-
yı"gerekir. Ve Türkiye Yunan
vetosunun kaldınlması karşılı-
ğında "sessizluüarak" onay ver-
miş olmaktadır.
Yarın Rumlann AB'nin tam
üyesi olmalan (Kıbns Cumhu-
riyeti olarak) demek, adanın tü-
münde hükümranlık haklannın
tanınması demektir ki o nokta-
dan sonra artık Türkiye'nin ya-
pabileceği hiçbir şey kalmaz ve
Kuzey Kıbns Batı Trakya'nın
konumuna gelir.
Beliriendi
4) 1996'dabaşlatılacakgörüş-
me süreci. Ankara'nın verdiği
ödünle belirlenmiş olmaktadır.
Yann AB'nin karşısına Kıbns
Cumhuriyeti olarak oturma hak-
kını elde etmiş Rumlann artık
kuzeydeki KKTC ile federasyo-
nu görüşmesi için hiçbir neden
kalmaz. Bugüne kadar Türkler-
le siyasal eşitliğe dayalı federas-
yonu kabul etmeyen Rumlann,
ellerine Kıbns Cumhuriyeti ola-
rak masaya oturma haklan (hak-
sız yere) geçtikten sonra. Türk
tarafı ile federasyonu konuşup
anlaşarak AB'ye gireceklerini
beklemek fazla safca bir beklen-
ti olur.
5) Kimse kuşku duymasın:
Rumlarla Brüksel arasında tam
üyelik görüşmeleri başlarsa bu
görüşmeler "rekor bir sürat-
le"sonuçlanacaktır. Bugün
Brükserden Ankara'ya veril-
mekte olan bazı sözlerin hiçbir
anlarru yoktur. Aynen Rogers
Planı'nda olduğu gibi, Yunanis-
tan 1981 'de AB
-
ye tam üye olur-
ken "Türkiye'yi engellemeyece-
ği gibi, kayıtlara da geçen"söz-
lerdir bunlar.
6) Başkan CHnton, kısa bir sü-
re önce Başbakan T. Çillere
gönderdiği özel mektupta "Kıb-
ns sorununda gösterdiği esnek-
lik için" içtenlikle teşekkür edi-
yordu. öyle ya, Clinton
1996'daki başkanlık seçimlerin-
de ABD'deki Rum ve Yunanlı
seçmenlerin karşısma başı dik
olarak çıkıp "verdiğim sözü ye-
rine getirdim" diyerek oy isteye-
bilecek.
7) Brüksel'de Gümrük Birliği
konusunda "yaratılan Yunan ve-
tosu senaryosu". Kıbns konu-
sunda kesin zaferle sonuçlanı-
yor. Hem Brüksel ve Atina Kıb-
ns'ta istedikleri politikayı An-
kara'ya güle oynaya kabul etti-
riyor, hem de ABD tatmin edil-
miş oluyordu. Brüksel Türki-
ye'yi Gümrük Birliği'ne alma-
ya zaten çoktan karar vermişti.
Çünkü "tek yanh olarak ipleri
etindetutabflecek, Türkiye'yi ve-
sayeti altına alabflecekti". Ancak
Ankara'da iç kamuoyu nedeni
ile yaratılan aşın heves havası,
Brüksel'e son Yunan vetosu "se-
narvosunu" hazırlama olanağı
sağladı ve herkesin istediği oldu.
Ankara Kıbns konusunda
sessiz kalarak verdiği büyük
ödünle, yann içinden çıkılama-
yacak sorunlann hazırlayıcısı
oldu. Bu gerçekten, inanılması
güç vahim birdurumdur. Ancak
kimse kuşku duymasın, bu du-
rumu yaratanlar, bunun bedeli-
ni ödeyecektir.
Bazı çevTeler Türkiye'nin
Avrupa'nın parçası
olmadığını öne sürüyor. Bu
iddia iki açıdan yanlıştır.
Önce iddiayı öne süren
çe\Teler, modern ve Avrupalı
bir ülke olan Türkiye'de
örneğin genç kuşağm,
Avnıpah genclerle aynı yaşam
biçimini, ilgileri, kaygılan ve
umutlan paylaştığını bilmiyor.
tkincı olarak, Türkiye'yi
dışanda bırakan bir Avrupa, 3
bin yıllık tarihini ve kültürünü
kendı ellenyle sakatlamış
olur.
Türkler ve Turkı\e \ üz
yıllardır
AvTupa'nın
parçası
olmuşlardır. Yeni
olan, Türkiye'nin
Avrupa'nın
parçası olmadığı
yolundaki
görüştür. Avrupa
ile bütünleşen bir
Türkiye. dini ve
etnik kavramlarla
kaynaşan genış
bir bölgede
istikrar unsuru
olur. Bu konuda
Brüksel'deki Gümrük
Anlaşması ile tarihi bir adım
atıldı. Türkiye 62 milyon
nüfuslu genç bir ülkedir. AB
içinde sadece Almanya pazan
Türkiye pazanndan daha
büyüktür. AB, Türkiye ile
birlikte büyük bir tüketim
pazan oluşturacaktır.
Ancak Gümrük Birliği (GB)
sadece ekonomik rekabet
fırsatı ile sınırlı değildir. GB
dünyamızdaki kaynaşma ve
ortaklık eğılimınin bir
parçasıdır. 21. yüzyıla
yaklaşırken AB ve Kuzey
Amerika Serbest Ticaret
Anlaşması (NAFTA) gibi
yöresel serbest ticaret bloklan
tüm kıtalarda ortaya çıkıyor.
Yöresel ekonomik
gruplaşmalar tarihi rekabet ve
kuşkulan aşabilmek için en
iyi çaredir. Türkiye hem
Ortadoğu hem de Avrupa'nın
komşusudur. Bu açıdan yöre
hakkında çok değerli
deneyime sahiptir. Bölgedeki
gerginliğin yoksulluğun ve
güvensizlik duygusunun
ortadan kalkması için, Jsrail
ve önde gelen Arap ülkeleri
ile işbirliği yapıyoruz. Öte
yandan Karadeniz Ekonomik
lşbirliği Anlaşması da
Karadeniz bölgesindeki
ülkeler arasında işbirliğini
güçlendirmeye çahşıyor. Bu
anlaşma çerçevesindeki
toplantılarda birbirine düşman
Azerbaycan ve Ermenistan
temsilcileri bile bir masada
yan vana oturuyor.
Ticaret ve
işbirliğinin
üzerinde ısrarla
durmamızın iki
nedeni var.
Birincı neden
ekonomik.
Refah'm
uluslararası
ticaretin teşvik
edilmesiyle
geldiğinin
bilincindeyiz.
tkinci neden ise
jeopolitik.
Bölgemiz,
dünyadaki bir dizi bunalımm
merkezi durumunda. Örneğin
radikal dınci akımlar hızla
yayılıyor. Bu konuda Türkiye
çok önemli bir rol oynayabilir.
Müslüman olan Türkler aynı
zamanda Avrupalı büyük
çoğunluğu ılımlı olan bir
halktır. Türkiye
Cumhuriyeti'nin temel ilkesi
laikliktir.
Türkiye'nin Gümrük
Birliğı'ne katılması kuşkusuz
çetin sorunlann ortaya
çıkmasına yol acacak,
bunlann çözümünü
gerektirecektir.
Ama Gümrük Birliği daha iyi
ve daha güvenlikli bir
dünyaya açılan önemli bir
kapıdır. Bunun yararlan
Türkiye ve Avrupa'nın çok
ötesinde duyulacaktır.
(7mart)
Okullan
İngiltere'de 12,
ABD de 24 haftalık
yogun voya sınav kursuna
kayıt olanlara
BEDAVA > ^ BİLETİ