Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MART 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
1995turîzm
politikası:
Verhnliflk
(
Turizm Bakanlığı
Yatınmlar Genel
Müdürlüğü, 1995 yılı
turizm politikasının ana
hedefinin, "Uluslararası
pazarda rekabet gücü
yüksek ve verimli bir
turizm ekonomisi
yaratmak" olduğunu
belirtti. Turizm Bakanlığı
Yatınmlar Genel
Müdürlüğü yetkililerinden
alınan bilgiye göre yeni
sezonda amaç, yabancı ve
yerli turistler ile yerleşik
nüfusun ihtiyaçlanna
cevap vermek, sosyal
turizm tesislerini
geliştirmek, turizmin
yarattığı ekonomik yaran
halka yaygınlaştırmak,
doğal ve kültürel
değerlerin devamlılığını
sağlamak olacak.
İSO'nun AB
hazırbğı
• İSTANBUL (ANKA) -
lstanbul Sanayi Odası
(ISO), AB'nin sektörel ve
bölgesel fonlanndan
yararlanmak amacıyla
nazırlık yapıyor. AB'nin
beş yıl içinde Türkiye'ye
Vereceği 3.2 milyar
dolarlık destek paketi
içinde yer alan proje
kredilerinden yararianmak
üzere. yeni projeler
ûretmek ve bu projelere
yönelik bilgi akışının
sağlanması amacıyla fSO
bünyesinde kurulması
düşünülen birim, en kısa
zamanda faaliyete
geçecek.
ŞİRKETLERDEN
• KÖY-TÜR
Güneydoğu'daki yatınm
hamlesinin ilk adımı
olarak on yıl önce
işletmeye açıp, 1990 yılına
kadar çalıştırdığı
Diyarbakır Beyaz Et
-4şleme Tesisleri'nin tevzi
ve modernizasyon
yatmmını tamamlayıp
yeniden üretime hazır hale
Setirdi.
İDYOSADpratik
kapaklı, 250 ml ve 1 lt'lik
plastik ambalajda yeni bir
."Polish" boya üretti.
• SİLKAR HOLIDAYS
-CLUB'm ilk üyeleri
Ramazan Bayramı
-tatılinde Kapadokya Lodge
Country Club'da
-ağırlandılar.
• RENAULTMilii Egitim
Bakanlığı ile imzalanan
Teknik Egitim Projesi
'uyannca lstanbul'da
fJağcıIar Endüstri Meslek
•JJsesi motor bölümü
Jninyesınde kurulan Teknik
{îğitim Laboratuvannı
fıizmete açtı.
TIBM
I Almanya'da
kurulan
I bilgisayar
fiıan CEBIT bünyesinde
düzenlenen yanşmada
çeşitli dallarda ödüle hak
kazandı.
• ÎVIUDO aılesi tüm
markalan ve yetkili
satıcılanyla lstanbul
Conrad Oteli'nde bir araya
geldi.
• TOFAŞ Başbakanlık
GAP Bölge Kalkınma
Idaresi Başkanlığı ile
"Tofaş Hatıra Ormanı"
tesisi için protokol
imzaladı.
• OTÖYOL
PAZARLAMA sahip
olduğu 120 yetkili servisin
39'unda otomotiv
sektöründe ilk kez TSE
belgeli servis
uygulamasını başlattı.
• MARSA1 ve 5 lt'lik pet
şişe ile 5 ve 18 It'lik
teneke ambalajlarda
sunduğu Hesaplı Sabah
Ayçiçekyağı'nı ürün
yelpazesine kattı.
• iSMARMarketler
zincırinin yönetim kurulu
başkanlığına Ali Bilgen
tekrar seçildi.
• COCA-
COLA
tarafmdan
Akmerkez'de
ziyarete
açılan "Coca-Cola
Dünyası" sergisini ilk iki
günde 21.680 kişi gezdi.
• BİSSE gömldderinin
1995 yazve 1996 kış
koleksiyonlannın tanıtmak
- üzere gerçekleştirdiği
defile Conrad Otel'de
yapıldı.
• ŞARK HAYAT
StGORTA 4600 büyüyen
çocuk sigortalmın
mektupla davet edildiği
• seçrneler sonucunda
ODr.Zihni Papakçı
tarafindan çahştınlan
çocuk korosunu kurdu.
• TOPRAKBANK
Kahramanmaraş şubesini
hizmete açtı.
• TOYOTASA yetkili
satıcılartoplantısının ilki
17 Mart Cuma günü
tstanbul'da yapıldı.
1994 yılmda yaşanan hızlı devalüasyon, TL bazında artan zaran dolar bazında geriletti
zarEkonomi Servisi- Türk Hava Yollan
(THY) 1994 yılında da zarardan kurtulama-
dı. 1994 yılı bilanço zaran 2 trilyon 29 mıl-
yar lira olan (52 milyon dolar) THY'nin za-
ranrun büyümesini işletme içi faaliyetlerde
yaşanan oİumlu gelişmeler önledi.
1993 yılmda bilanço zaran 1 trilyon 317
milyar lira olan THY'nin zaran 1994 yılın-
da 2 triyon Iirayı aşarken dolar bazında za-
rarda azalma gözleniyor. Gelir ve giderleri-
nin yaklaşık yüzde 80'i dövize endeksli olan
THY'nin dolar bazında bakıldığında bilan-
ço zaran 91 milyon dolardan 52 milyon do-
lara geriledi. Finansman giderleri hariç tu-
• 1993 yılında bilanço zaran 1 trilyon 317
milyar lira olan THY'nin zaran, 1994 yılında 2 trilyon
Iirayı aşarken dolar bazında bakıldığında zarar
miktannda azalma gözleniydr.
tulduğunda 1993'te işletme içi faaliyetlerde
22 milyon dolar zarar eden kuruluşun.
I994'te bu kalemde 48 milyon dolar kâra
geçerek 70 milyon dolarlık bir gelir artışı
sağladığı açıklandı.
THY'nin 1994 yılı bilançosuna göre ku-
rumun toplam net satışlan ve gelirleri, biryıl
öncesine göre yüzde 210 oranında artarak
10.4 trilyon liradan 31.6 triryona yükseldi.
Geçen yıl bir önceki yıla göre toplam faali-
yet giderleri 10.7 trilyon liradan 29.8 trilyon
liraya ulaşan THY'nin, faaliyet sonucu fi-
nansman giderleri ise 993.7 milyar liradan 3
trilyon 876.4 milyar liraya çıktı.
THY tarafindan yapılan açıklamada, Fi-
nansman giderlerinin bu seviyeye çıkmasın-
da ise 1994 yılında dolar kurundaki yüzde
167'lik artış gösteriliyor. 1994 yılmda 2 tril-
yon 618 miryar liralık kur farkı zarannın or-
taya çıkmasının etkili olduğu kaydedilen
açıklamada, şirkerin ödenmiş sermayesinin
1994 yılında2.5 trilyon liradan 5.5 trilyon li-
raya yükseltildiği hatırlatılarak şöyle denil-
di: "Ancak 1993 yılında 2.5 trilyon lira olan
sermaye 173 milyon dolar iken 1994'te 5.5
trflyoD liraya yükseunesine rağmen yıl sonu
itiban ik 142 milyon dolar karşıbğı bir değer
ifade etmektedir. Aynca kurumun toplam ci-
rosu içinde zarannın payı1993 'te yüzde 12.6
iken 1994te yüzde 6.5V düsmüştür."
Toplumsal Araştırmalar Vakfı, Türk ekonomisini ameliyat masasına yatınyor
Sol, ekonomide kiı nlîk arıyorAHMETÇELİK
Dünyadaki ve Türkiye'de-
ki sosyo-ekonomik değişım-
ler, Türk solunda da güncel
ekonomik politıka arayışlan-
nı gündeme getirdi. Bugüne
kadar pratiği bır kenara bıra-
karak daha çok temelinı sis-
temde bulduğu sorunlann
kuramsal çözümleriyle uğ-
raşmak, bunu yaparken de
kendine yüklediği kurtancı
misyonunun tersine. giderek
topluma yabancı hale gel-
mekle suçianan Türk solu,
"ekonomide kimlik arayışı-
na"gırdı. Dünya solunun ge-
lişimi ile paralellik gösterdi-
ği ve yeni teoriler üretmek
yenne üretilmişleri kopya et-
tiği belirtilen Türk solunun
şimdiye kadar ekonomınin
dışındakatması. "Dünyadaki
sol örgütlenmeler, yaşanan
hızlı değişim konusunda ide-
Ertuğnıl Kürkçü
olojik çözümlerüretemeyince
Türk solu da boşluğa düştü
vegüçlü bir siyasi hareket ha-
IİIK' getemedi" şeklinde açık-
lanı>or.
Toplumsal Araştıımalar
Vakfı'nın öncülüğünde dü-
zenlenen "Ekonomiye Sol-
dan Baktş" sempozyumu ile
Türk solu ekonomiyi ameli-
yat masasına yatıracak.
AtilayAyçin
Sempozyumla ilgilı olarak
görüşlerine başvurduğuumuz
Toplumsal Araştırmalar Vak-
fı Başkanı Prof. Dr. Gencay
Gürsoy, solun ekonominin
dışında olmasını. "bu konu-
daki deneyimsiziikle, kuram-
sal kaimış obnakla ve hiçbir
zaman ekonomiyi manipüle
edecek araçlara sahipolama-
makia" açıkladı.
KorkntBoratav
Konuşmasına Türk solu ile
sosyal demokrasıyi ayırrnak-
la başlayan Gürsoy, Türki-
ye'deki sosyal demokrat par-
tilerin ekonomik hedeflennın
Avnıpa'dakilerin ekonomik
hedeflerini yansıtmadığını
belirtti. Sempozyumun da
bunu vurgulamaya yönelik
olduğunu ıfade eden Gürsoy,
"Eşitiikçi bir anlayışı sol çer-
ıMünir Ceylan
çevede ete alarak ekonomik
açıdan tarnşmayı amaçlıyo-
nız. Bu, sosyal demokrasinin
dışında bir anlayış değil, ama
Türkive'deki sosyal demok-
rasi bünun dışında" dedi.
Sempozyumda ıki gün bo-
yunca dört oturumda dünya
ve Türkiye ekonomisinin çe-
şitlı sorunlan tartışılacak.
Bugün Doç. Dr. AhmetÇak-
Halkbank
Türkiye yeni bir döneme
girerken, bu değişim sürecinde
ekonominin temei taşı olan '
esnaf ve sanatkarlara ayn bir
önem verilmekte ve büyük
kredi desteği sağlanmaktadır.
Bu amaçla, 1995 yılında
Türkiye Halk Bankası, Esnaf ve
Sanatkarlar Kooperatifleri
aracılığıyla ve kefaletiyle, esnaf
ve sanatkarlara 20 trilyon lira
kredi açacaktır. Halk Bankası
tarafindan 1994 yılında bu
kesime verilen krediler 2.3
trilyondan 8.5 trilyona
yükseltilmiş ve geçen yıl içinde
verilen kredilerde % 227 gibi
rekor bir artış gerçekleştiril-
miştir.
1993 yılında toplam krediler
içinde ihtisas kredileri payı
% 45 iken bu oran 1994 yılında
% 52 ihtisas kredisi, % 48 ticari
kredi olarak gerçekleşmiştir.
1995 yıhnda ihtisas kredilerinin
toplam krediler içindeki payı
% 65 olarak Öngörülmüştür;
kredi
limitleıini
ikikatıııa
çıkarttı .
Yeni Limit 300 Milyon TL.
Esnaf ve sanatkarlann, ticari ve
sanayi faaliyetlerdeki önemli
katkılan ve gelişen ekonomik yapı
içindeki ihtiyaçlan düşünülerek
alacaklan kredilerin şahıs limitleri
de iki kat artınlmıştır. 1995
Mart ayından itibaren, Halk
Bankası'ndaki yeni düzenlemeye
göre esnaf ve sanatkarlara verilen
iskonto kredisi limitleri 50
milyondan lOOmilyona; tesis
kredisi, işletme kredisi, taşıt alım
ve onarım kredisi ile teminat
mektuplan için konulan limitler
de 150 milyondan 300 milyon
liraya yükseltilmiştir.
Üretimi artırmak ve çalışana
kaynak yaratmak amacıyla
enflasyonun üstünde reel kredi
artışıyla sağlanan bu destek,
küçük sanayici, küçük işletmeci,
esnaf ve sanatkarlann gücüne güç
katmakta, daha verimli iiretim
yapmalannı, yannlara daha
güvenli bakmalannı sağlamaktadır.
OHALKBANKTÜRKİYE HALK BANKASI
Çalışana, üretene kaynak.
mak'ın "SoL Ekonomiye Ne-
den Bakamıyor" teblıği ile
başlayacak olan "ENinya
Ekonomisi İçinde Türkiye''
başlıklı ilk oturumdan sonra
yapılacak ıkınci oturumda
"Türkiye Kapitalizminin Di-
namikleri ve Ekonomik
Kriz" tartışılacak. Sempoz-
yumun yannki ilk oturumu-
nun başlığı, "Demokratik
Kablımcı Bir Ekonomi Ara-
yışı" olurken son oturum ise
"Kriz, Emek Lehine Çözfile-
bihr mi" sorusu etrafında ya-
pılacak forumla son bulacak.
Sempozyuma konuşmacı
olarak, Prof. Dr. Korknt Bo-
ratav, Prof. Dr. tzzettin Ön-
der, Dr. Ergin V ıldızoglu, Dr.
SungurSavran, eski Petrol-lş
Başkanı Münir Ceylan, Er-
hıgrul Kürkçü ve Atilay Ay-
çin'in de aralannda bulundu-
ğu çok sayıda tanınmış isim
katılacak.
Muhasebeci
onayı
sürüyor
Ekonomi Servisi- Vergı
beyannamelerinin muhase-
beciler tarafindan imzalan-
ması zorunluluğu devam edi-
yor. lstanbul Serbest Muha-
sebeci ve Mali Müşavirler
Odası Başkanı Yahya An-
kan, Danıştay iptalinin kıs-
mi olduğunu belirtti.
Ankan, "Maüye Bakanlı-
ğı tarafindan 23 Şubat 1995
tarihinde yayunianarak yü-
riuiüğe giren ve Vergi Usul
Kanunu'nun 227"nci madde-
sine bağlı olarak çıkanlan
tebliğin Danışta) ca kısmi v ü-
riitmeyi durdurma karan,
sadece yasada yer almadığı
için31 Mart 1995tarihineka-
dar sözteşme ve defter tutma
bölümüdür" dedi.
Öte yandan Cumhuriyet
Ege Büromuzun haberine
göre Izmir Serbest Muhase-
beci Mali Müşavirler Odası
Başkanı Nurettin Akbaş.
tebliğin, kayıt dışı ekonomi-
nin kayıt içine alınmaya ça-
lışıldığını belirtti.
Odemeler
dengesi
sorun olmaz
ANKARA (ANKA) - Av-
mpa Birliği Komisyonu'nda
Türkiye'den Sorumlu Müdür
Serge Abou, gümrük birliği-
ne geçişle Türkiye'nin öde-
meler dengesinin bozulaca-
ğına ilişkin iddialara katıl-
madığını söyledi. Abou,
"Gümrük birliği nedeniyle
Türidye'nin odemelerdenge-
sinde güçlükler vaşanacağuu
sanmıyoruz" dedi.
Aböu, "Türkiye'nin 5de-
melerdengesinde sorunlar çt-
karsa bu gümrük birliği ne-
deniyle değil. makro ekono-
mik politikalan nedeniyle
olur" şeklinde konuştu.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Akıl-Fikip Versin• •a
KoaJisyon ortaklığında üçüncü dönem, yeni progra-
mın imza töreni ile başladı. Programda yıllardır bekle-
diğimiz demokratikleşme paketinin öncelikli yer alıyor
olması, iyimser, umutîu bir havayı estiriyor.
Koşullar öylesine denk düştü ki "Ikiparti de demok-
ratikleşme paketine ciddiyetle sanlmak zorvnda. Artık
kaytaramazlar. CHP varlığının anlamını kanıtlamak üze-
re, DYP Gümrük Birliği takviminin işlemesinde bozgu-
na uğramamak başta, kendini bir ölçüde aklamak için
demokratikleşmeden geri dönemez" diye, güvenli ol-
mak istiyoruz.
Gerek Başbakan Tansu Çiller, gerekse CHP Genel
Başkanı Hikmet Çetin ile programın hazırlanmasında
yetkili sözcülerin demokratikleşme ve de özellikle ça-
lışma yaşamına ilişkin vurgulamalan, hak ve özgüriük-
lerde soluk alınacağının müjdecisi gibi. Önce anayasa,
ilgili yasalardaki ILO sözleşmelerine aykın yasaklann tü-
münün kaldınlacağı, bu kapsamda memurların sendi-
ka hakkı soaınunun da çözümleneceği vurgulanıyor.
Ardından başta sendikasızlaştırma, yaşanan olumsuz-
luklara karşı önlem alınacağı, emeklılerin düşük ücret
ve diğer sorunlarına çözüm üretileceginin altı çiziliyor.
Düş görmeden, ancak yine de iyimser ve umutlu, yü-
rütülmüş ve anlaşmaya vanlmış en son çalışmalara, ge-
linen aşamalara biraz göz gezdiriyoruz.. Doğrusu he-
vesimiz kursağımızda kalıyor. Bunca deneyimli, uz-
man, konulan, sorunlan bilen milletin vekili, parlamen-
ter, bakan olmuş insanlann, bir araya gelip, böylesine
akıl almaz işler yapmalanna bir türtü akıl erdireme-
yip,"'Allah akıl-fîkir versin" demekten başka söz bula-
mıyoruz.
İki partinin uzmanlan bir araya gelmişler, işçilerin sen-
dikal haklarına ilişkin anayasadaki yasaklann kalkma-
sı, yasalarda da yasaksız ve ILO sözleşmeleri çizgisin-
de yeni baştan bir hukuk düzenlemesi için anlaşmış-
lar. Sonra da protokolün bu önemli anlaşması ortada
yokmuş gibi, bir yandan da anayasadaki sendikal hak
yasakları dururken, 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nda
yapılacak bir değişikliği hızla Meclis'ten geçirmenın
çabasına gırmişler. Üstelik anayasadaki temel sendi-
kal hak yasakları ile bağlantılı yasadaki yasaklar oldu-
ğu gibi korunurken, kaldınlabilecek ILO sözleşmeleri-
ne aykın pek çok yasağı da ellememişler.
Sayın Başbakan, CHP Genel Başkanı, henüzgöre-
ve başlamamış sorumlu yeni bakanlar, eski bakanlar,
komisyon üyeleri, parlamenterler, siz bizimle alay mı
ediyorsunuz? ILO sözleşmeleri paralelinde sendikal
yasakların anayasa ve yasalardan kalkması konusun-
da anlaştıysanız, yakında bunu gerçekleştirecekseniz,
eski sendıkacıya yeniden seçilme hakkı ile özelleştir-
mede pay kapma, sendikalara ticaret olanağı tanıyan,
sendikal hak ve ozgürlüklere aykın, yasaklan koruyan
yeni bir yasayı Meclis'ten geçirme çabası, bu telaş ni-
ye?
Bizi bağışlasınlar, ama bu tabloda ILO sözleşmeleri
doğrultusunda sendikal yasaklann kaldırılacağı yolun-
daki anlaşmanın kamuoyunu aldatmak, oyalamaktan
öte bir amacı yansrtmadığı kaygısına kapılıyoruz. Ku-
lislere biraz daha dalınca vanldığı söylenen anlaşma-
nın pek de gerçeklerı yansıtmadığını öğreniyoruz. DYP
kanadı anayasadaki sendikal haklara ilişkin yasaklann
kaldırılmasına ayak sürtüyor. Işçilere ilişkin yasaklann
kaldınlması konusunda, anayasa madde metninde an-
laşmaya vanldığı bildirilirken, "Coşkun Kırca Tasan-
sı" adı altında ortaya bir metin daha çıkıyor. Anayasa
düzenlemesinde, hukuk tekniği anlamında dajii yer al-
maması gereken bazı yasak getiren aynntılı düzenle-
melerin metinde korunduğu görülüyor.
Yine de aşjl sonjn, büyük çelişki, memurun sendikal
hakları üzerinde. Coşkun Kırca Tasansı olarak ortaya
çıkan metin, anayasal düzenleme olmaktan çıkmış, akıl
almaz ayrıntılara girerek sendikal örgütlenmede dahi
çok ağır yasaklamalar getirmiş. Toplu pazarlık ve grev
haklannın ise var olduğunu söylemeye olanak yok. Ga-
zeteci olarak saygı duyduğum ve hukuk uzmanlığı kar-
şısında söz söylemeye haddim oimadığmı bilmeme
karşın, Sayın Kırca'nın anayasa taslak metnini, ancak
şiddetli bir tepki olarak açıklayabiliyorum.
Belli ki Sayın Kırca, DYP ve ANAP'lı parlamenterler
üzerindeki ağırlığı ve etkinliğine de dayanarak, memu-
ra sendikal haklan içine sindiremiyor ve bazı ülkelerde
ancak kamu erkini yürüten memurlar için, yasa düzen-
lemesi ile söz konusu olabilecek yasaklan bütün me-
murlar için öngörüyor.
Hukuk bilgisi anlamında haddim olmadığının bir kez
daha altını çizerek, söylemekten kendimi alıkoyamıyo-
rum: Sayın Kırca Türkiye'deki öncelikle sorunun işçi-
memur aynmı, daha doğrusu hukuk dışı uygulaması-
nın düzeltilmesi olduğunu göz önünde bulundurmalı-
dır. Yapılması gereken ilk iş, aslında işçi olup memur
kadrosunda çahştınlan yüzbinlerin asıl kadrolanna ge-
çirilmeleridir. Treni çalıştıran makinist, telefon kablola-
nnı döşeyen işçi ya da hastanede sağlık hizmeti yapan
personelin devlet memuriuğu ile ne ilişkileri var?
Memur kadrosunda çahştınlan işçiler, işçi kadrosu-
na alınıp işkollanna göre ilgili sendikalarda yerlerini al-
dıklannda, Türkiye'de 2 milyon civannda görülen me-
mur, bir anda gerçek sayısına, 600 binlere kadar ine-
bilecektir.
Sonra gerçek memurlar için, kamu erkini yürütenler,
"devlet adına yetki kullananlar" ile kullanmayanlar ara-
sındaki aynma sıra gelecektir. Devlet adına yetki kulla-
nanlar için sendikalaşma, asla değil, ancak grev hak-
kına, dolaylı toplu pazarlık hakkına da sınıriama getiril-
mesi, dünya örneklerine ve ILO sözleşmelenne de da-
yanarak uygun görülebilir. Ancak bu da anayasada de-
ğil, sonradan hazırlanacak memurlara ilişkin sendikal
yasa düzenlemesi içinde olmalıdır.
Ne yazık ki iki parti henüz anlaşma aşamasında iken,
DYP'nin gerek işçinin sendikal hak yasaklannın kaldı-
nlması, gerekse memurlann sendikal haklannın tümü
için çamura yatma niyetinde olduğu, CHP'nin de dire-
nemeyeceği kokusunu alıyoruz. Bu tabloda sendikal
hareketin suskun kalmayacağını da umarak, yanılma-
yı ve bir kez olsun haklı çıkmayıp birilerinden özür di-
lemek zorunda kalmayı çok isterim doğrusu.
Egeli üreticiler, etkinliği tek seslilikte anyor
Tanııula güç birliğî
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Egeli tanm üretici-
leri, güçlerini birleştiriyor.
Oretici kiıruluşlan son yıllar-
da tanm sektöründe alınan ba-
zı kararlara tek tek karşı çık-
malan durumunda seslerini iyi
duyuramadıklannı ve etkisiz
kaldıklannı belirterek plat-
form kurduklannı vurguluyor-
lar.
Ege Tanm Platformu ilk
toplantısını dün yaptı. TARİŞ
Genel Müdürü Cihan Amnöz,
Izmir Ziraat Odası Başkanı
Reşit Kurşun, fzmir Ticaret Odası Başkan
Daruşmanı Prof.Dr. Hasan Olan, Ziraat Mü-
hendisleri Odası Ege Bölgesi Şube Başkanı
Prof.Dr. CengizÇakır, Köy Koop Izmir Bir-
liği Yönetim Kurulu üyesi tsmail Kayhan,
Ege Çiftçiler Derneği Ikinci Başkanı Suat
Zeytinoglu, Türkiye Ziraatçılar Derneği Izmir
Şube Başkanı Mustafa Kozan, Tanm Ekono-
mistleri Derneği Başkanı Prof.Dr. AyhanÇı-
km toplantıda hazır bulundu.
Altınoz, tanm kesiminin yeteri kadar ağır-
lığını hissettiremediğinı ve bunun sıkıntısını
Üretici kuruluşlan,
tanm sektöründe
alınan birtakım
kararlarda etkili
olamadıklanru
vurgulayarak,
kamuoyu
oluşturmak için
platform
oluşturmak karan
aldılar.
yaşadığını bildirdı. Altınöz,
Ege Tanm Platformu'nu so-
runlann çözürnüne yönelik bir
baskı grubu oluşturmak için
kurduklannı belirterek şöyle
konuştu:
"Toplumun değişik kesim-
lerinde, farklı alanlarda çeşitli
güçier vardır. Çok ivi organize
oian bu güçier, sorunlannı çe-
şitli platformlarda tarüşıp ka-
rar vericilere iletmektedirler.
Bir siyasi güç olup, etkin bir
baskı grubu olmayı başarmak-
tadırlar. Ancak tanm sektörii-
nün ve kırsal kesimin, nüfus büyüklüğü ve
uhısal ekonomiye yaptığı katkı ölçüsünde ulu-
sal büyüklüklerden pa> aldığını söylemek
mümkün değikiir. Bu aianda tam tersi bir ge-
Kşme söz konusudur. Sorunun bir başka bo-
yutu da Ege Bölgesi'nin tüm üretim büyük-
hlklerine karşın yaünmlardan hak etiği ölçu-
de pay aiamamasıdır. Bu çarpıklık mutlaka
düzchilmelidir.''
Altınöz, Ege Tanm Platformu'nda çalış-
malann sürekli kılınması için birsektaryanın
oluşturulacağını belirtti.