Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MART1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ
Ataköy Marina
sanbyop
• Ekonomi Servisi -
Vakıfbank'ın iştiraklerinden
olan Ataköy Marina ve Yat
Limanı işletmelennin satışı
bugün yapılıyor.
Vakıfbank tan yapılan
açıklamada Ataköy Turizm
Tesısleri \e Ticaret AŞ
Genel Müdürlüğü'nde
gerçekieştirilecek oian
satışı n basına açık
yapılacagı bildirildi.
• Ekonomi Servisi - Türkiye
ve Filipinlerarasında ticaret,
kültür ve turizm alanlannda
işbırlıgı anlaşmalan
imzalandı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırel ve
Filipinler Cumhurbaşkarn
Fidel Ramos
Başkanlığındaki heyetlerin
bir saat süren
görüşmelerinden sonra.
Ticaret anlaşmasını Türkiye
adına De\let Bakanı Aykon
Doğan Filipinler adına da
ticaret ve sanayi Bakanı
Rızalıno Navarro imza
koydular. Filipinler
Cumh.urbas.kani ıle bırlikte
Ankara'ya gelen Filipinler
Sanayi ve Ticaret Odalan
Başkanı Jose Luis Yulo ve
berabenndeki I5kişilik
işadamlan heyeti, dün
TOBB'uzıyaretettı.
Ziyarette konuşan TOBB
Genel Sekreteri Şefik Tokat.
Türkiye ile Filipinler'in
dünyanın birbırinden hayli
uzak iki bölgesinde stratejik
konumlara sahip olduklannı
belırttı.
TSK'de
tazminatlar arttı
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-Bakanlar
Kurulu'nun. Yetki Yasası
çerçevesinde. memur ve
Türk Silahh Kuvvetleri
(TSK.) mensuplannın
maaşlanna verdiği yüzde 33
ile yüzde 63 oranlanndaki
ek artış. tazminatlann
arttınlması yoluyla
düzenlendi. Buna göre;
Genelkurmay Başkanı'nın
hizmet tazminatı yüzde
170'ten yüzde 280'e,
kuvvet komutanlannınki
yüzde 160'tan yüzde
250'ye. teğmenlerinki yüzde
70'ten yüzde 101'e
yükseltildi.
Türtc-İş, tüketici
yasasından hoşnut
• ANKARA (ANKA)-
Türk-tş Genel Teşkilatlanma
Sekreteri Sabri Özdeş.
yıllarca süren bir gecikme
ile de olsa Tüketicinin
Korunması Yasası'nın
çıkanlmasından duyduğu
memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'ye, AB'ye üye olamayan ülkelerin yarariandığı Akdeniz Fonırndan kaynak veriliyor
Mali yardım değil, kredi
ÖZCÜR L'LUSOY
Gümriik birliği kararı
çerçevesinde belirlenen mali
yardım olarak nitelenen
kaynağın. önceki mali
protokollerdeki hibe bölümü
ve özel koşullar içernıediği
için gerçek anlamda mali
yardım olarak
nitelenemeyeceği belirtildi.
Kredilenn yalnızca proje
bazında verılecek olması
yüzünden. Türkıye'nin kısa
vadede bu yardımlardan
yararlanmasının zor olduğu
belirtildı. Ayrıca.
Türkıye"nin. Akdeniz
Fonu'ndan yararlanmasının
öngörülmesiyle. "AB'yeüye
olma şansının kalmadığı"
mesajının verildiği ıleri
sürüldü.
AB. Akdeniz Fonu'ndan
Tunus. Fas. Cezavirgıbi
AB'ye üye olmayacak
ülkeİere kredi \enyor.
Türkiye'ye 5 yıl ıçınde
venleceği kesinleşen kredi
miktan Î.5 milyar ECU ıken.
AB birliğe katmayı planladığı
altı Orta ve Doğu Avrupa
ülkesi için 200Öyılına kadar
11 milyar ECU'lük yardım
öngörüyor.
Almanya'da bulunan Türkiye
Araştırmalar Merkezi
3 6 S İ R I İ K I İ I I İ 6 İ
Akdeniz Fonu'nun
dörtte biri Türkiye'ye
Avrupa Birliği, Essen zirvesinde daha da belirginleşen Akdeniz politikası çerçevesinde bir
scrbest ticaret bölgesi oluşturmayı düşüruiüğü Israil'le birlikte Akdeniz ülkelcrine 1995-99
döncmindc 5.5 milyarlık bir mali yardım öngörüyor. Türkiye'ye Akdeniz Fonu'ndan
aynlan kredi de bu 5.5 milyar içerisinde yer alıyor. Türkiye bunun dışında topluluk
bütçesinden 5 yıl boyunca 375 milyon ECU. Akdeniz Programı çerçevesinde 400 milyon
ECU alacak. Avrupa Yatırım Bankası kaynaklanndan 75 milyon ECU'lük bir kredinin
yanı sıra, belli şartlara ve IMF ile yapılacak görüşmelere bağlı olarak makro ekonomik
dengelerin desteklenmesi için 300 milyon ECU daha alabilecek. 5 yıllık için kesinleşmiş
rakam şimdilik 1.5 milyar ECU. Öte yandan. AB'nin, bünyesine katmayı planladığı altı
Orta ve Doğu Avrupa ülkesi için 2000 yılına kadar çıkarmayı düşündüğü mali yardımın
tutan 11 milyar ECU. Türkıye'nin, işletilmeyen dördüncü mali protokole kadar
yarariandığı protokollerin yarısı hibe şeklindeydi.
Başkanı Faruk Şen. Akdeniz
fonlanndan yararlanan hıçbır
ülkenin AB üyesi olmasının
mümkün olmadığını
belirterek. "Daha önce
Türkiyc'ye Akdeniz
çerçevesinde para
verilmezken artık veriliyor. Bu
mali >ardımlarla Türkiye'ye
AB'ye üye olma şansının
bulunmadığı mesajı iletildi"
dıye konuştu.
Türkiye'nin. AB ülkelerine
\erilen bölgesel ve yapısal
fonlardan yararlanmak için
ısrar etmesi gerektiğini
.belirten Şen sözlerini şöyle
sürdürdü:
-AB, kendi iiyeleri içindeki
eşitsizlikleri ortadan
kaldırmak için, bütçesinin
yüzde 20'sini bölgesel, yüzde
20'sini vapısal fonlara ayınyor.
Pazaıiıkta bu fonlardan
yararlanmanın yollan
aranmalıydı. Bu yıl geçti anıa,
97 için, gümriik birliğinin bazı
bölgelerde sanayinin
gelişimini olumsuz
etkileyeceği gerekçesiyle bu
fonlardan yararlanmava
çalışmak gerekir. AB üyesi
ülkelere kaynak sağlayan bu
fonlar, daha çok sembolik
açıdan önemlidir. Türkiye'nin
tam üyeliği diye bir perspektif
varsa. bu fonlar devreye
sokulmalıdır."
Marmara Üniversitesi AT
Enstitüsü Başkanı Haluk
Kabaalioğlu da Türkiye'nin.
AB üyesi olmadan yapısal
fonlara benzer kaynaklardan
yararlanmasını sağlayacak bir
mekanizma kurulması
gerektiğini belirterek,
yardımlann yeterli
olmamakla birlikte tahmin
edilenin üstünde olduğunu
kaydetti.
Proje kredisi
Kısa bir süre önce Finlandiya
Büyükelçiliği'ne atanan,
Dışişleri Bakanlığı AT Genel
Müdürü Akın Alptuna,
Türkiye'nin toplam 2.7
milyarlık proje kredisi imkanı
elde ettiğine dikkat çekti.
Mali protokol için tüm
üyelerin ortak kararının
gerektiğini belirten Alptuna,
bunun yerine yüzde 2-2.5
faizli ehven koşullarda kredi
olanağının elde edildiğini
kaydetti.
Alptuna. gümrük birliğinin
başansına bağlı olarak mali
yardımlann
derinleştirilebıleceğini
sözlenne ckledi.
Başbakanlık Başdanışmanı ve
AB'den sorumlu Büyükelçi
Ali Tigrel, kredilenn büyük
bölümünün gümrük birliğinin
gerektirdiği altyapıya yönelik
projelerde kullanılacağını
kaydederek, mali yardımlann
asıl olarak, Türkiye'nin
dışandan kaynak bulmasına
yardım edeceğini bildirdi.
Yatınm Ortaklıklan Projesi'nin finansmanına Türkiye'de tek şubeli banka aracılık ediyor
AB kredileri de Lıdosuez'den geçiyor
AHMETÇELtK
Avrupa Birlıği'nin Türki-
ye'ye proje bazında sağladığı
mali yardımın altından da Bank
Indosuez çıktı. Fransız Bank In-
dosuez'in Türkiye deki yatınm
bankası. 1988'den bu yana Av-
rupa Birliği Yatınm Örtaklıgı
Projesı fECIP) çerçevesinde.
Türk firmalan ile Avrupalı fir-
malararasında kurulacak ortak-
lıklann kredılendinlmesıne ara-
cılık ediyor.
Avrupa Birliği ECIP kapsa-
tfnna'aldığf ülkelerdeki aracı fi-
nans kurumlarıyla yürütüyor.
Bu aracı kurumlar yapılan başvurulan
inceleyerek gerekli belgeleri toplamak-
la. uygun gördüğü dosyayı AB'ye yolla-
makla, dosyalan AB nezdinde takip et-
mekle ve ödemeleri yapmakla görevlen-
diriliyor.
Başvuru dosyalan AB tarafından ka-
bul gördüğü taktirde ilk olarak AB ile
Euroturk arasında bir finansman anlaş-
ması ve daha sonra da bu anlaşmadaki
Bankavı Canevî kurdu.
• Özallar'ın şifreli hesaplan ve
Emlakbank-Sabah ortaklığına banka satışı
ile adını duyuran Fransız bankası,
Türkiye'deki yatınm bankası kanalıyla
AB'nin proje kredilerini de
yönlendiriyor.
•Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik
projenin iki şubeli bankaya verilişinin,
geçmişte AB komiserliği yapan yönetim
kurulu başkanmın katkısıyla gerçekleşti
belirtiliyor.''•"•"• ' " ->•>•"*•>"<
şartlan taşıyan ikinci bir anlaşma da Eu-
roturk ile başvuruyu yapan firma arasın-
da imzalanıyor.
Kazancı tüm işlemler nedeniyle aldı-
ğı komisyonlardan oluşan Euroturk
Bank. AB'nin tüm bu işlemleri Türki-
ye'de yürütebilmesi amacıyla seçtiği tek
banka.
Merkez Bankası eski Başkanı Yavuz
Canevi tarafından kurulan Euroturk-
bank. bu özeiliğini Yönetim Kurulu Baş-
kanı Etienne Davignon'un Avrupa Birli-
ği 'nde sanayileşmeden sorumlu komi-
serken almış.
Bu arada ECIP projesi şu anda Alman-
ya-Nürnberg Ticaret Sanayi Odası'nın
yatınm yapma talebi üzerine Dünya
Bankası'nm isteği üzerine Kardemir ile
ilgili rapor hazırlayan iki firmadan biri
olan Coopers & Lybrand Internatıonal
adlı danışmanlık firması tarafın-
dan yürütülecek.
Şirket Türkiye'de Istanbul Sa-
nayi Odası'nın öncülüğünü yap-
tığı proje için çalışmalar başladı.
ECIP ve Euroturk
ECIP projesinin dört aşama-
dan oluştuğunu belirten Coopers
& Lybrand yetkilisi Seraplşıklar
aracı finans kurumun 2. asama
olan yatınm öncesi analizler ve
diğer hazırlıklar kısmında dev-
reye girdiğini kaydetti. Işıklar
şöyle konuştu:
"Şirket oluşturduğu proje ve
ortaklık konusunda Euroturk
Bank'tan yardım istiyor. Banka projeyi
inceliyor. Olup olamavacağına bakıyor ve
AB'ye sunuyor. Onay aiırsa .AB'nin ver-
diği fon kaynağını yine AB adına kulla-
nıyor. Yani banka proje konusunda
AB'nin temsikisi konumunda."
Üçüncü aşamanın sermaye katılımı
şeklinde gerçekleştiğini belinen Işıklar.
sermaye katılımının da yine Euroturk
Bank aracılığı ile yapjldığını söyledi.
îl
YORUM
OZTIN AKGUÇ
Kirletllen Kavpam ve Değerler
insanlar kirlendikçe, kavramlar, kutsal olarak nitelendiri-
lebilecek değerler de kirleniyor. Kirienme belki hafif bir ni-
teleme; kavramlar, değer yargıları, kutsal sayılabilecek her
şey çürüyor. Şu yaşadığımız son yılları alın; çürütmediği-
miz, kirletmediğimiz kavram, değer, hatta ideal kaldı mı?
Demokrasi, liberalizm, sosyalizm, sosyal demokratlık, mu-
hafazakârlık, milliyetçilik, Kemalizm, laiklik, dini inançlar..
hepsini, ya bilgi yetersizliğimizle ya kişisel çıkar sağlama
aracı veya baskı aracı olarak kullanma tutkumuzla veya kut-
sal değerlerin, kavramlann ardına sığınarak saygınlık ka-
zanma gayretkeşliğimizle kiriettik, lekeledik.
Demokrasi ile temel hak ve özgürlükleri geliştireceğimi-
ze, güvence altına alacağımıza, geniş kitlelerin yönetime
daha etkin bir şekilde katılmalarını sağlayacağımıza, de-
mokrasiyi, yalnız belirti kişi ve görüşlerini iktidara taşıya-
cak bir araç olarak gördük; demokrasiyi koruyoruz diye en
temel hak ve özgürlükleri kısıtladık veya bazı alanlarda da
devletin tahribine göz yumduk, hatta başkalannın hak ve
özgürlüklerine bir saldırı kalkanı olarak kullandık.
Liberalizm ile rekabetçi bir ortam, kaynaklann iyi kulla-
nıldığı birdüzen yaratacağımıza, özel kesimde tekelleşme-
yi hızlandırdık, kamunun olanaklannı belirli kişi ve grupla-
ra aktardık. gelir dağılımını daha da bozduk, rüşvet yön-
temlerini geliştirdik.
Sosyalizmin eşıtlikçi, dayanışmacı, paylaşımcı, kaynak-
ları iyi kullanmaya, sömürüye kapalı olma yüzünü, yönünü
yeterince vurgulayamadık. Bürokratik, insanları ezen, bas-
kıcı. şiddet öğeleri içeren bir düzen izlenimini uyandırdık.
Öyle kişiler sosyalist yaftast taşıdılar ki, öyle davranışlar ser-
gilediler ki o kişilerin sosyalist olarak nitelendirilmesi dahi
sosyalizmin geniş kitlelerin gözünden düşmesine yetti.
Sosyal demokratlığı. bir slogan olarak dolaşıma sürdük,
içeriğinı yeterince dolduramadık, uygulamasını ise hemen
hemen hiç yapamadık. "Önce insan" lafta kaldı. insan kay-
nağımızı geliştirme konusunda hiçbir ciddi çabamız olma-
dı. Üretkenlik, özverili olma, paylaşma, bunlar gündeme bi-
le gelmedi. Sosyal demokratlık, Türkiye'deki egemen dü-
zenin stepnesi, yedek lastiği, bir parçası olarak algılandı.
Sağda yer kapamadıklan için sol yaftası altında, sol kisve-
sine bürünerek polıtika yapanlar, ne yazık ki sosyal demok-
ratlığı da kirlettiler.
Muhafazakârlık, belirli ahlaki değertere sahip çıkılması-
nı, etik kurallara uyulmasını gerektirir. Bazı kesimlerin oy-
larını alabilmek için öyle kişiler "muhafazakâr" sıfatını ken-
dılerıne yaktştırdılar ki "muhafazakâr" olmanın da tüm er-
demlerini yok ettiler.
Milliyetçiliği Türkiye'nin çıkarlarını korumak, ülke sevgi-
sini geliştirmek, TC vatandaşlarını ezdiımemek için değil;
egemen düzeni pekiştirmek, gerçek milliyetçileri yok et-
mek, ABD çıkarlannı desteklemek için bir kalkan olarak kul-
landık. Bir tür düzmece milliyetçilik geliştirdik.
Kutsal değerlere sahip çıkma için değil; dini genelde oy
avcılığı için, insanları kandırmak için, hatta ticari kazanç
sağlama amacıyla kullandık. Dın sömürücülüğü yaparak
holdıngler kurduk, finansman kurumtarı oluşturduk.
Kemalizmın bağımsız yaşama, özgür olma, yenilikçi ol-
ma, çağdaşlaşma, aydınlanma, kalkınma, insan kaynağı-
nı geliştirme, halk egemenliğini sağlama gibi yönlerini faz-
la vurgulamadık. Atatürk'ün düşüncelerini, özlemlerini,
ideallerini değil, Atatürk öykülerini ön plana çıkardık; Ata-
türk'ün kişiliğini tartışılır hale getirdik. Bir zamanlann mo-
da deyimi ile gardrop Atatürkçülüğü yaptık; şimdi de Anıt-
kabir Atatürkçülüğü yapıyoruz. Kendilerini Atatürkçü, Ke-
malist olarak niteleyenlerin bir bölümü Kemalizmi yücelt-
mek yerine, ne yazık kı, kötü örnekler vererek, küçülttüler.
Bir toplumda değişik görüşler, değişik inançlar, değişik
değer yargıları olacaktır. Bu doğaldır ve kaçınılmazdfr. An-
cakinsanlann içtenlikledavranmalan. iyi niyetli olmalan, sa-
vundukları görüşleri özümsemeleri, farklı görüşte olanlara
karşı şiddete başvurmamaları gerekir. Hatalı olan, insan-
lann olduklarından faYklı görüntü vermeleri, bazı kavram-
lann, kutsal değerlerin ardına sığınarak çıkar kollamaları,
kendi çıkarları için her aracı kullanmaları, şiddete başvur-
malan, başkalarını kandırmaya çalışmalarıdır.
Yalnız kirlenen doğayı, çevreyi değil; çürütülen, lekele-
nen kavramları, değerleri, idealleri de temizlemeliyiz.
Eğerbaşarabilirsek...
Gümrük birliği gerçekleşti mi?
D
ış Haberler Şefimiz Ergun Bata'nın
dünkü yazısını okuduktan sonra gümrük
birliği konusunda yazı yazmak gerçekten
çok güç.
Niyetimiz, Balcı'nın söz etb'ğı, Uğur
Mumcu'nun deyimiyte "Bılgi sahibi olmadan
fikirsahibi olan" türden gazeteciler gibi
ahkâm kesmek değil. Aslında imzaianan
gümrük birliği anlaşmasının metni resmen
yayımlanmadan kesin yargılarda bulunmak
da fazla geçerlilik taşımıyor.
Ancak başta Başbakan Tansu Çitler olmak
üzere, iktidar çevreleri ve onun uzantısı haline
gelen medya, kamuoyunu gümrük birliği
konusunda da özeHeştirmeyle benzer
yanılgılar içine düşürmeye çalışıyor.
Özelleştimne ile ilgili eleştirilerin haklılığı, Et-
Balık ve Havaş'ın ihalesı ile, Tofaş hisselennin
satışında ortaya çıkanlan skandallarla bugün
daha iyi anlaşılmaya başladı.
Anlaşmanın imzasından hemen
sonra basına yansıyan görüntüsü,
gümrük birliği için yaratılan "zafer
havasının" da nasıl kaygan bir
zemin üzerine oturduğunu ortaya
koyuyor.
Başbakan Tansu Çiller ve Dışişleri
Bakanı Murat Karayalçın'ın
irnzaladıklan metinle gümrük birliği
yürürlüğe girmiş olmuyor. Anlaşma
ıle sadece 31 Aralık 1995 yürürlük
tarihi olarak tescil ediliyor. Ancak o
tarihte de gümrük birliğinin yürürlüğe giımesi
kesin değil. Türkiye önümüzdeki yedi ay
içinde tekstil de dahil tüm dış ticaret
politikalannı, karar mekanizmalannın içinde
bulunmadığı AB'nin mevzuatına uyduımak
zorunda. Kurulacak Ortaklık Komitesi, bunu
denetleyecek ve Ortaklık Konseyi, komitenin
raporuna göre karar verecek. AB, Türkiye'nin
dış ticaret politikalanndan tatmin olmazsa,
gümrük birliği 7 ay ertelenecek. Bu sürenin
sonunda da, ikinci bir erteleme de gündeme
gelebilir. Ya sonra ne olacak? O şimdilik net
değil...
Anlaşma yürürlüğe girse de imzaianan metne
göre, gümrük birliği tam anlamıyla
uygulamaya geçmiş olmuyor. Anlaşmada yer
alan hemen tüm maddelerin iki ile beş yıl
arasındaki sürelerde belli şartlara bağlı olarak
hayata geçirilmesi öngörülüyor.
Gümrük birliği ıle ilgili klasikleşen "Gümrükler
sıfınandığında ve sınıriamalar kalktığında, satın
alım gücü yüksek büyük bir pazara gireceğiz"
söylemi, en çok tekstil ve konfeksiyon
ürünleri için geçerlilik taşıyor. Ancak AB,
demir-çeiikle birlikte Türkiye'nin ihracattaki
jokeri niteligini tasıyan tekstilde, kotaların
kaldınlması için de birçok koşul ileri sürüyor.
Burada, dikkat edilmesi gereken iki önemli
konu var.
Birincisi, AB tekstil kotalannı kaldırma şartlan
arasında Rekabet Yasası'nın da çıkanlmasını
da sayıyor. AB, mart ayı başında bu
anlaşmayı imzalarken, Türkiye'nin bu yasayı
iki ay önce Meclis'ten geçirdiğini bilmiyor
mu? Bilmiyor olması, imkansız. Öyieyse, şart
koştuğu yasal düzenlemelerin Meclis'ten
geçmesi AŞ için bırsey ifade etmiyor.
Topluluk, iki aydır Rekabet Kurulu'nu
oluşturamayan Türkiye'ye bir uyarı olarak,
işlerlik kazandınlamayan yasayı yok sayıyor.
Öyieyse, "Öngörijlen süren içinde AB ile
mevzuat uyumu çerçevesinde şekilsel
düzenlemelen nasıl olsa yetiştihriz" diye
düşünenler yanılıyor.
İkinci önemli konu, Türkiye tüm koşullan
yerine getirmiş olsa bile, tekstil kotalannın
kaldınlması yoiunda, artaşma ile
sağlanmış bir garanti sözkonusu
değil. Anlaşmada, "Topluluk buna
rağmen tekstil kısıtiamalannı
kaidırmazsa böyle birdurumda
Türkiye karşıtık olarak gereken
önlemleri alabtlecektir" deniliyor.
Herhalde anlaşmayı bu biçimde
imzalayanlar, AB'yi zor durumda
bırakacak geçerli önlemler
düşünüyordur...
Türkiye'ye zengin pazarlar vaat
edenler AT'nin Türk sariayi ürünleri için
gümrük vergilerini bundan 20 yıl önce Katma
Protokol çerçevesinde srfırladığını, bu yüzden
gümrük biriiği ıle diğer sanayi ürünlerinin
ihracatında bir şeyin değişmeyeceğini ya
bilmıyorlar ya da bilmezden geliyoriar.
5 yılda ödenecek 3.2 milyar dolariık mali
yardım da gerçek bir mali yardım değil. Eski
mali protokollerin aksine hibe bölümü
bulunmayan, ancak AB tarafından uygun
görülecek projeler çerçevesinde kullanılıp,
belli yadelerde faiziyle birlikte geri ödenecek
krediler, üstetik AB'ye üyejik ihtimali
bulunmayan LJbya, Fas gibi ülkelerie aynı
fondan kullanılacak.
Globalleşme vitrininin arkasında,
bloklaşmaya giden dünyada, Avrupa'ya
yönelmek Türkiye için tarihsel ve kaçınılmaz
birtercih. Buna Türkiye'de, çizmeye
çalıştıklan yol belli olan kökten dincilerin
dışında kimse karşı çıkmıyor. Ancak
Türkiye'nin AB ile bütünleşmesi için aynı
masaya oturup, karşılıklı imza atmak
yetmiyor. Asıl zafer, AB istediği için değil,
Türk insanı hak ettiği için, Avrupa ölçülerine
ulaşıldığı gün kazanılmış olacak. •
Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren'den, gümrük birliği uyansı:
Yasalar çıkıııazsa, anlaşma bozulur
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Dış Ticaret Müsteşan
Nejat Eren, Avrupa Biriiği
(AB) ile gümrük birliğine ge-
çişte, gümriik vergilerinin kal-
dınlmasınin, mal fiyatlannda
bir indirim sağlamasının söz
konusu olmadığını vurguladı.
Eren, ortaklık konseyi kararla-
n çerçevesinde, Türkiye'nin
üstlendiği tüm yasal düzenle-
melen yapmasının hayati önem
taşıdığını belirterek. bunlann
gerçekleştirilmemesinin güm-
riik birliği anlaşmasını tehlike-
ye sokacağını söyledi.
Ekimayında AB' yleyüküm-
lülüklerin yerine getirilip geti-
nlmediği konusunda tekrarma-
saya oturulacağını, anlaşmaya
göre gümrük birliğinin 2 kere
erteletilebileceğini vurguladı.
Eren, şu değerlendirmeyi yap-
tı:
"ABD ile Çin arasındaki rica-
- ret savaşı sonucunda. anlaşma-
lan son anda bozulmuştu. Tür-
kiye de böyle bir uy gulamaya ta-
bi turulmaya çalışilıyor. Burada,
acil olarak gerekli mevzuatin ve
yasalann çıkarnlması gerekiyor.
Yoksa. anlaşmanın bozulması
kaçınılmaz olur"
Eren, ilgili mevzuatın, AB'ye
hızla uyumlandınlması gerekli-
liğini vurgularken de, "Ozellik-
le tekstil ve makine sanayiinin
rekabeti açısından mevzuat
uyumlandınlması hayati önem
tâşıvor" değerlendirmesini yap-
tı. Gümrük birliğiyle birlikte, it-
halatın ve yabancı sermaye gi-
rişinin çok artacağını da vurgu-
layan Eren, "Özelükle makine
ve gıda sanay iini zor günler bek-
liyor" dedi. Türkiye'nin hem
GATT'la doğan yükümlülükle-
rini, hem de AB'yle oluşan yü-
kümlülüklerini yerine getirme-
ye çalışacağını anımsatan Eren,
u
Btçak üstünde yürüyoruz" de-
di.
Dış Ticaret Müsteşan Eren
dün düzenlediği basın toplantı-
sında. gümrük birliğine geçişte
Türkiye'nin ticaret mevzuatın-
da yapması gereken değişiklik-
leri ve mevzuatın AB'yle
EREN'DEN
DEĞERLENDİRME:
• Gümrük birliği,
fiyatlan
ucuzlatmayacak
•hhalat ve yabancı
sermaye girişi çok
artacak
•Makine ve gıda
sanayiini zorbirdönem
bekliyor
•Türkiye tam üyeliğin
bü tün şartlannı yerine
getirdi. Birlik bu
konuda tereddütlü
davrandı.
uyumlandınlması için çıkartıla-
cak yasalan anlattı. Gümrük bir-
liği çerçevesinde. en çok etkile-
necek sektörlerin, otomotiv ve
beyaz eşya olduğunu belirten
Eren, gıda sanayii ve tekstilde-
ki pazarlık gücü içinde bu yasal
düzenlemelerin tamamlanması-
nın hayati önem taşıdığını vur-
guladı.
Eren, gelecek aylar içinde Ce-
nevre'de GATT'a, AB ile güm-
rük birliğine girilmesi konusun-
da bildirimde bulunulacağını
bildirerek şu açıklamayı yaptı:
"Burada Türkiye'ye, gümrük
birliği çerçevesinde, AB'nin 52
ülkeyle > aptığı tekstil ve konfek-
siyondaki miktar kısıtlaması an-
laşmasını üstlenmek zorunda ol-
duğu anımsatılacak. Ancak, bi-
zim tüm ülkelerie bu kısırlama-
yi yapmamız gerekmiyor. Yal-
nızca ticaret hacmimizin çok ge-
niş olduğu ülkelerie bu kısıtla-
maya gidilecek."
Ihracat için uluslararası
standarflar
Türk ihraç ürünlerinin dünya
ve AB pazarlannda satılabilme-
si için uluslararası standartlara
uygun olması gerekliliğine dik-
kat çeken Eren. bu konudakı
mevzuatın AB'ye uyumlandınl-
ması için hukuksal ve teknik alt-
yapının oluşturulması gerekti-
ğini belirtti.
Bu çerçevede bir yasa hazır-
lanması gerektiğini belirten
Eren, kuruluş yapacaklan test-
lerin ve düzenleyecekleri belge-
lerin uluslararası piyasalarda
kabulünü vegüvenilirliğini sağ-
lamak amacıyla "Milli .Akredi-
tasyon Konseyi" (M AK) kurula-
cağını bildirdi. MAK'ın "acil"
olarak oluşturulması gerektiği-
ni belirten Eren'in verdiği bilgi-
lere göre, Türk mallannın ihra-
catı için şu şartlann oluştunıl-
ması gerekiyor:
• Sınayi ihraç ürünlerinin
AB'ye ihraç edilebilmesi için
'CE" tşarrti\e'E' onayıtaşıma-
lan gerekiyor.
• Diğer ürünlerin ihracı için
de 'İSO9000' belgesi alınacak.
• Tarım ürünlerinin, ihraç
edilebilmesi için ISO 9000 ve-
ya "EN 29000' belgesine sahip
olunması gerekiyor.
Tekstil kotalan için
patent yasası
Ortaklık Konseyi Karan çer-
çevesinde AB'nin tekstil ürün-
lerinde uyguladığı kısıtlamala-
rın kaldınlmasını. Türkiye'nin
fikri ve ticari mülkivet. rekabet
ve devlet yardımlan olmak üze-
re topluluk mevzuatına uygun
yasalan çıkarmasına bağladığı-
nı anımsatan Eren bu çerçevede,
topluluğun Türkiye kaynaklı
petrol ürünlerine tanıdığı 740
bin 250 tonluk tarife kontenja-
nını da kaldıracağını bildirdi.
Dış Ticaret Müsteşan Eren,
gümrük birliği karannın yürür-
lüğe girmesinınardından 10 yıl-
lık bir süre boyunca. ithal oto-
mobillere uygulanan vergilerin
devam edeceğini de sözlerine
ekledi.
Eren'in, ikili ticaretteki tek-
nik düzenlemelerle verdiği bil-
gilere göre; teknik mevzuatlar-
da şu düzenlemelere gidilecek:
Teknik liyum: Türkiye,
AB'nin standardizasyon, öl-
çüm, kabitaj, kalite, akreditas-
yon, test ve sertifikalandırma
konusundaki mevzuatını, kara-
nn yürürlüğe girmesinin ardın-
dan geçecek 5 yıllık sürede be-
nimseyecek. Türkiye. geçiş sü-
reci içinde, topluluk mevzuatı-
na uygun belgelendirilmiş top-
luluk ürünlerinin ithalatını en-
gellemeyecek.
Hassas sektörler:Türki-
ye. üçüncü ülkelerden yaptığı.
bazı petrol yağlan, den ve köse-
le. plastik madde yapraklan, do-
kumaya elverişli maddeler, kar-
tondan yapılmış torba, sandık.
çanta, bavul ve kılıflar, ayakka-
bı ve ayakkabı aksamı, porselen
ve seramik, traktör, minibüs.
midibüs, binek otomobilleri, eş-
ya taşımaya yönelik motorlu ta-
şıtlann ithalinde, ortak gümrük
tarifesinden daha yüksek güm-
rük vergisi alabilecek.
İşlenmiş tarun
ürünlerine koruma
Dış Ticaret Müsteşan Nejat
Eren, gümrük birliği çerçevesin-
de ilk aşamada. tanm ürünleri-
nin birlik kapsamına dahil edil-
mediğini belirtirken, işlenmiş
tanm ürünleri için de belli koru-
malar getirildiğini bildirdi.
Bu çerçevede AB; çıkolata,
şekerleme. çocuk mamalan.
bisküvi, pastacılık ürünleri ile
makarna, dondurma, hazırgıda-
lar ve margarin gibi işlenmiş ta-
nm ürünlenndekı konımasını
kaldıracak.
Tanm ürünlerinin 22 yıl son-
ra serbest olarak dolaşıma açıla-
cağını bildiren Eren, karşılıklı
ticarette gümrük birliğinin dik-
kate alınacağını bildirdi.