25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 1995 CUMA 10 DIŞ HABERLER K. Kore'den nükleer tefıdit • CENEVRE (AA) - Kuzey Kore "VVashıngton ve müttefıkleri. Pyongyang yönetimini Güney Kore hafıf su reaktörlerini kabul etmeye zorladıgı takdirde ABD'yle yaptıklan nükleer anlaşmanın tehlikeye gireceği" yolunda uyardı. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlıgi sözcüsü, hafif su reaktörlen üzerinde vanlan anlaşmanın. ABD'nın Güney Kore reaktörlen ısran nedeniyle belirtilen zaman içinde gerçekleşmemesinin, ülkesıni bu çerçevede uygun bir karar almaya ve bu karar yönünde hareket etmeye zorlayacağını söyledi. Tahran'da silahlı soygun • TAHRAN (AA) - Iran'ın başkenti Tahran'da dün bir kuyumcuyu soyan silahlı 3 kişi, 2 kişiyi öldürüp, 2 kişiyi de yaraladılar. Iran gazetesinin haberine göre önceki sabah saatlerinde Tahran'm dogusundaki bir kuyumcu dükkanına gelen saldırganlar, dûkkan sahibi ve oğlunu öldürerek değeri belirtılmeyen miktarda altın ve mücevher aldılar. Motosikletle olay yerinden kaçan saldırganlar, kendilenne engel olmak isteyen çevre esnafına da ateş açarak 2 kişiyi yaraladılar. AzerMErmeni sınımnda çatışma • MOSKOVA(AA)- Azerbaycan ve Ermenistan sınınnda dün yeniden çatışma çıktığı bildirildi. Ermenistan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Azeri bırliklerinin Ermenistan'daki sınır yerleşim birimlerine ağır ve hafif silahlarla bu sabah ateş açtıklan öne sürüldü. Iki ülke devlet başkanlan, önceki akşam bir telefon görüşmesi yaparak çatışmanın durdurulması amacıyla savunma bakanlıklan arasında dogrudan temas kurulmasını kararlaştırmışlardı. Iki ülke sınınnın kuzeyindeki çatışmalar, cumartesi günü başladı. Peru'da çarmıp seli • ALTO AiMAZONAS (AA) - Peru'nun kuzeydoğusundaki Amazon bölgesinde Balsa Puerto kasabasında. geçen hafta sonu roeydana gelen çamur selinde 8 kişi öldü. 2000 kişi de evsiz kaldı. Çamur seli aitında kalan bir evde aynı aileden 7 kişinin öldüğü, tanm alanlannda hasar meydana geldiğı. hayvanlann telef olduğu bildinldi. Kuzeyde, yukan amazon bölgesindeki Loreto kenti yakınlannda bulunan Yurimaguas'te cumartesi günü taş ve çamur selinde 25 kişi ölmüş, yaklaşık 2000 kişinin de evlen yıkılmıştı. Önce eli kesildi, sonra idam edüdi • TAHRAN (AA) - tran 'da soygun ve cinayetten hükümlü bir kişinin şeriat yasalanna göre önce eli kesildi, sonra idam edildi. tran gazetesinin haberine göre ülkenin batısındaki Hemedan eyalerinın Aşadabad kentinde. hırsızlık amacıyla girdiği evdeki yaşlı bir çifti öldüren Sait Tahiri Fazıl, bu suçlar için ayn ayn cezaya çarptınldı. Hırsızlık suçundan eli kesilen mahkum. cinayet suçundan da idama mahkum edildi. İran ve İnsan Haklan • TAHRAN (AA)- tran yönetimi. BM İnsan Haklan Komisyonu tarafından hazırlanan raporda yer alan, Iran'da insan haklan ihlailerine ilişkin iddialan reddetti ve bu suçlamalann "siyasi amaçlara" yönelik oldugunu. bu yolla ülkenin "küçük düşürülmek" istendiğini bildirdi. tran Haber Ajansı IRNA'ya göre tnsan Haklan Dairesi Başkanı Hüseyin Şeyh Zeyneddin, BM'nin tran özel raportörü Reynaldo Galindo- Pohl'un "kmama" ağırlıklı raporunun ciddiye alınmadığını söyledi. tran'ı kınayan karar, BM insan Haklan Komisyonu'nun Cenevre'de yapılan dünkü oturumunda. AB ülkeleri ve aralannda ABD ile Japonya'nın da bulunduğu sanayileşmiş 7 ülke (G-7) adına Fransa tarafından sunulmuştu. Karara 8 ülke aleyhte, 28 ülke lehte oy verirken, 17 ülke de çekimser kalmıştı. Kıbrıs davasmda Şahmler gaiipOrtaklık Konseyi toplantısı Dışişleri Bakanlığı'nda sertlik yanlılanyla ılımlılar arasında ciddi bir tartışmayı da gündeme getirdi. Murat Karayalçm'ın toplantıda okuduğu ve Yunanistan'ı ayağa kaldıran sert metin Dışişlerindeki Şahinler tarafından ele alındı. LALE SARJİBRAHİMOĞLU ANKARA -Türkiye'nin gümrük birliğine 1996 yılı başından itıbaren resmen geçilmesi öncesindeki resmi metnin çıktığı Avrupa Birliği (AB) Ortaklık Konseyi toplantısı, Kıbns konusunda Dışişleri Bakanlığı'nda ciddi bir "Şahin-Güvercin'1 tartışma- sını da gündeme getirdi. Dışişleri Bakanı Murat Karayat- çın'ın aylar süren diplomatik çabalar sonunda Yunan engelinin aşılması ile gümrük birliği metninin ortaya çık- masının sağlandığı konsey toplantı- sında, Kıbns konusunda okuduğu ve Yunanistan'ı ayağa kaldıran sert me- tin "Kıbns'm hiçbir zaman satılama- yacağmı"net biçimde ortaya koymak isteyen Şahinler tarafından kaleme alındı. "GfrvCTonler'' olarak adlandınlabi- lecek gerek Dışişleri Bakanlığı gerek- se hükümet kanadındaki bürokratlar, gümrük birliğine geçilirken böylesine sert bir metnin ortaya çıkmasını önle- yemediler. Türkiye'nin gümrük birli- ğine geçmesini savunan Şahinler ve Güvercinler arasındaki görüş aynlığı, Karayalçm'ın okuduğu metnin üslubu üzerinde yoğunlaştı. Tartismalar koridorlara sıçradı Karayalçm'ın Brüksd'de yaptığı Kıbns çıkışı, Yunanistan'ı öfkelendi- rirken Türk bürokrasisini de böldü. Şahinler ile Güvercinler arasında metnin sert üslup içermesi konusun- da çıkan söz düellosu, gerek ortaklık konseyi toplantısının yapıldığı Brük- sel'deİci Konsev koridorlan. otel lobi- si gerekse Başbakan Tansu Çiller'in, Türkiye'nin AB Daimi Temsilcili- ği'nde verdıği resepsiyonda da devam etti. Şahinler ve Güvercinler, sonuçta gümrük birliğinin yapılmasma karşı çıkmadılar. Ancak tartişmalannın ana eksenini "Yunanistan'uı gümrük bir- liği önfindeld vetosu aşılmışken kulla- nılan üslubtın sertügi" oluşturdu. Güvercinler, metnin tehdit havası taşıdığını savundular ve çok daha net biçimde, Türkiye'nin, Rum tarafınm tek yanlı birlik ile müzakerelere baş- laması olasılığına karşı Türkiye'nin Kıbns üzerindeki garantörlük hakla- nnın anımsatılabileceğini savundular. Yunanistan'ı öfkelendirme riskini göze alan Şahinier de Cumhuriyet'e yaptıkJan değeriendirmede "AB'nin Rum Yönetimi ile tek yanlı olarak en- tegrasyon yolunda adım arması, Anka- ra'nın uluslararası anlaşmalardan do- ğan haklannı aşındırdı. Türkrvc'nin. aşuıan bu haklannı, her şeye karşm gümrük birliğine girerek geri alma şansı yüksek. Dolayısı>la gümrük bir- liğine hayır dememiz sakat bir poüti- kaoJurdu." Üst düzey bir Dışişleri Ba- kanlığı yetkılisi de "Kıbns konusun- da en ileri beyanı yapük. Sonuçta güm- rük birligini de aidik" diyerek Kıbns davasında izlenen şahin politikasınm önemine dikkat çekti. Yunanistan. geçen pazartesi günü yapılan Türkiye ve AB arasındaki Or- taklık Konseyi toplantısında Karayal- çm'ın dile getirdiği Kıbns açıklama- sına karşı gümrük birliginı engelle- mek için şu anda tek kozu olan ve lo- bisinin güçlü olduğu Avrupa Parla- mentosu'nu kullanmaya hazırlanıyor. YımaııistaııMa yeııi dönem PORTRE/ KOSTİS STEFANOPULAS Büyük desteğe sahip Cumhurbaşkanlığı görevine bugün başlaması beklenen 69 yaşındaki Kostis Stefanopulos, Yunanistan'da büyük saygınlığı olan bir siyasetçi. Muhafazakar bir siyasi geçmişi olmasma rağmen ülkedeki sosyalistler ve milliyetçiler tarafından da destekJenen Stefanopulos, 1673 yılında Yunanistan'a göç eden Trabzonlu bir aileden geliyor. Atina Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi gören Stefanopulos. Karamanlis'in kurduğu Milli Radikal Parti'den 1964 yılında ilk kez milletvekili seçildi. 1967-1974 yıllan arasında yönetimde kalan askeri cuntanın devrilmesinin ardından 1985 yılına kadar muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi'nın rnillervekilliğini yaprı. Ülkedeki sağcı hükümetlerin yönetimi sırasında üç kez bakanlık yapan yeni cumhurbaşkanı, bundan yaklaşık bir yıl önce aktif siyaseti bırakarak emekliye aynlmıştı. • Yeni Cumhurbaşkanı Kostis Stefanopulos'un bugün ant içerek göreve başlaması bekleniyor. Konstantin Karamanlis istifasını sundu. Dış Haberler Servisi - Yuna- nistan'da yapılan cumhurbaş- kanlığı seçimlerini Kostis Stefa- nopulos'un kazanmasınm ardın- dan Yunan Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis dün is- tifasını parlamentoya sunarak görevden çekildi. Yunanistan'da geçen çarşam- ba günü düzenlenen cumhurbaş- kanlığj son turseçimlerden 181 oy alarak galip çıkan Stefano- pulos'un bugün yemin ederek yeni görevine başlaması bekle- niyor. Stefanopulos, 300 üyenin bu- lunduğu mecliste 5 yıllık cum- hurbaşkanlığı görevi için gere- ken oy çoğunluğundan bir faz- lasını alarak göreve seçildi. Ik- tidardaki PASOK partisinden 170, Siyasi Bahar Partisi'nden PORTRE/ KONSTAMİN KARAMANLİS Yunanistan'ı modernleştirdi Dış Haberler Servisi - Yunan siyasetinin en önemli adlanndan biri olan 88 yaşındaki Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis. görevini halefi Kostis Stefanopulos'a devrederek yaklaşık 60 yıldır sürdürdüğü aktif siyasi yaşamını noktalamak için acele ediyor. Tûrkiye'den Yunanistan'a göç etmiş bir aileden gelen Karamanlis, 1930'lu yıllarda siyasete atıldı. 12 kez milletvekili seçilen, 14 yıl başbakanhk ve 10 yıl da cumhurbaşkanlığı yapan Karamanlis, 'Yunanistan'ınbirbileni' olarak tanınıyor. tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Yunanistan'ın yapılanmasında büyük katkılan bulunan eski Cumhurbaşkanı, başbakanlık yaptığı 1955-1963 arasında kurduğu merkez sağ partisiyle 5 parlamento seçiminde mutlak çoğunluğu kazanarak ülkede siyasi istikran sağladı.l980'de cumhurbaşkanlığı görevine getinlen Karamanlis. 1985'de sosyalist yönetim başa gelince görevden aynlmış, ancak 1990'da muhafazakarlann yönetime geçmesiyle yeniden cumhurbaşkanı seçilmışti. de 11 millervekili Stefanopu- los'a oy verdi. Ülkedeki ana mu- halefet partisi Yeni Demokra- si "nin adayı Athanasios Çaldaris 109oy aldı. Seçımleröncesinde yapılan kamuoyu yoklamalann- da 68 yaşındaki Kostis Stefano- pulos'un ardında güçlü bir halk desteği olduğu görülüyordu. 14 yıl başbakanlık ve 10 yıl cumhurbaşkanlığı görevlerini yürüten Konstantin Karaman- lis, halefinin yolunu açmak ama- cıyla dün parlamentoya istifası- nı sundu. Meclis Başkanı Apostolos Kaklamanis'in danışmanlan, Stefanopulos'un bugün yemin edip cumhurbaşkanlığı görevini devralabileceğini bildirdiler. Stefanopulos, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından verdiği ilk demeçte "Görevim siyasi partilere, en çok destek alan çö- zümlerin ülke için en doğru, adil ve vararlı çözümler oldugunu anımsatmak oiacakor" dedı. Kopenhag zirvesinde Birleşmiş Milletler tarafından kadınlar hakkında ürpertici bir sunuldu Evli kadmlarm yarısı şiddet kurbanı• Kopenhag zirvesinde BM tarafindan sunulan ra- porda kadmlannın üçte birinin de çoçukluk ya da gençlik döneminde cinsel tacize uğradığı belirtildi. lerinin en az yüzde 20'sini sosyal kalkınma hedefleri için ayırma- lan. gelişmiş ülkelerin de dış yar- dımlannın en az yüzde 20'sini sosyal kalkınma hedeflerine yö- nelik olarak yapalan öngörülü- yordu. Üzerinde uzlaşmaya van- lanr metin ise, öneriye uyulup uyulmayacağını tek tek ülkele- rin kendi isteğine ve ikili anlaş- malara bırakıyor. Kopenhag zirvesinde en önemli pürüzü oluşturan diğer nokta, en fakir ülke kategorisin- deki ülkelerin borçlannın silin- mesi. Zirve sonunda yayınlana- cak belgelerde, bu konuda da so- mut bir önerinin yer alması bek- lenmiyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de zirvenin devlet ve hükümet başkanlannın katılaca- ğı son bölümünde yapacağı 7 da- kikalık konuşmada, Türkiye'nin uluslararası plandaki beklentile- rini ve kendi iç politikaiannı an- latacak. Demirel, zirve sırasında aynca. BM Genel Sekreteri But- ros Gali'yle de bir görüşme ya- pacak. Görüşmede Kıbns soru- nun yanısıra Türkiye'yi ilgilen- diren diğer uluslararası konular ele ahnacak. FERRUHYIUVTAZ KOPENHAG (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi 'ne katılmak üzere bugün Danimarka'nın başkenti Kopen- hag'a geliyor. Çalışmalannı sürdüren zirve- de BM Kalkınma Programı (PNUD) tarafından dün açıkla- nan raporda. yeryüzünde ev li her 2 kadından birinin şiddete ma- ruz kaldığı. 3'ünden birinin de çoçukluk ya da gençlik döne- minde cinsel tacize uğradığı bil- dirildi. BM Kalkınma Programı aynca yeryüzünde her 2 bin ka- dından birinin tecavüze uğradı- ğını. bunlann sayısının bir bu- çuk milyonu bulduğunu da kay- detti. Öte yandan zirvedeki pürüz- ler, tek tek gideriliyor. Buna kar- şılık, sosyal kalkınma hedefleri- nin gerçekleştirilmesi için getiri- lesi ön görülen yaptınmlar, iti- razlar sonucu belgelerden çıka- nlıyor.BM Kopenhag zirvesinin en sorunlu iki konusundan yüz- de 20/ yüzde 20 önerisi konusun- da uzlaşma sağlandı. Öneride, gelişmekte olan ülkelerin, bütçe- Çeçenya'da Şeriat ilan edildi Dış Haberler Servisi - Çeçenya'da dün Cahar Dudayev başkanhğında toplanan Çeçen Halk Kongresi ülkede Şeriat ilan etti. Grozni'nin güne>dogusundaki Şali kasabasında yapılan toplantı sonrası genel seferberiik uygulamasına da geçilirken ülkeyi istila eden Rus biriiklerine karşı saldınlann arttınlması karan alındı. Öte yandan Ingfliz gazetesi Guardian, Çeçenya'da şimdiye kadar 40 bin srvilin öldüğünü açıkladı. Yeltsin, Almam^ Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel, İspanya Dışişleri Bakanı Javier Solana ile AvTupa Komisyonu üvesi Hans Van Den Broek'u dün Kremlin'de kabul etti. Perde gerisi Fırtma kopartan açıklama ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yunanistan'ın. Türki- ye'nin. Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı gümrük birliği önünde- ki vetosunu kaldırması karşılı- ğında. bırliğin Rum Yöneti- mi'ne, KKTC'yidedışlayarak, tam üyelık müzakereleri için takvım vermesı. Atina'ya "ödün verildiğj". Türkiye'nin ise "geri adım attıgı'' tartışma- lannı gündeme getirdi. Dışişlen Bakanı Murat Ka- rayalçın'ın, gümrük birliğinin gerçekleştıği Belçıka'nın baş- kenti Brüksel'de AB ile yaptı- ğı Ortaklık Konseyi toplantı- sında Kıbns konusunda yaptı- ğı açıklama, Yunanistan'ı öf- kelendirdi. Açıklama niye yapddı Dışişleri Bakanı Murat Ka- rayalçm'ın. Kıbns konusunda- ki sert açıklamasının ıki nede- nı vardı: # "Gümrük birliği için Tür- kiye'nin Kıbns davasmı satma- dığı" mesajının, bu konuda cid- di rahatsızhk duyan kamuoyu- nun belli bir kesımine net bir şekilde venlmesi gerekiyordu. 0 Yalnızca kamuoyunu ra- hatlatmak degil. Türkiye'nin' dahil olmadığı bir kuruluşa,' ileride, ne Rum tarafı ne de KKTC'nin de yer alarak gir- mesıne karşı Ankara'nın. "Kn- zey Kıbns'la entegras>«na gidi- leceğT konusundaki "kararlığı- nı AB zabıtlanna geçirtmekti. AB, gümrük birliğine yöne- lik vetosunu kaldırması için Yunanistan'ın isteği doğrultu- sunda Rum Yönetimi'ne şu ko- nulardaödün verdi: AB. 1996 yılında yapılacak hükümetlerarası toplantıdan sonraki 6 ay içinde. halen KKTC'nin temsil edilmediği "Kıbns Cumhuriyeti" adına Rum Yönetimi ile tam üyelik müzakerelenne "geçilecektir kanaarJndejTz'" ıfadesini kul- landı. *Kanaatindeyiz"sözcü- ğü ile AB aslında Rum tarafı- na, müzakereler için net bir ta- rih vermekle birlikte. bu süre içinde Kıbns sorununda bır çö- züm olacağı düşüncesini de di- le getiriyordu. AB'nin müzakereler için verdiği takvimden de önemli- si. Rum tarafina Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine tanıdığı sta- tünün benzerini vermesi oldu. Buna göre, Rum tarafı tam üyelik müzakereleri öncesinde de AB'nin dış politika ve gü- venlik gibi oturumlanna katıla- cak, ancak veto etme ve oy kul- lantna hakkı olmayacak. Konuk yazar Batı ile bütünleşme yolundaki Türkiye RAMAZANULUDAĞ Gümriikler E. Gn. Müdürii 6 Mart 1995 tarihinde Brük- sel'de Türkiye ile AB arasında imzalanan Gümrük Birliği Pro- tokolü'yle Batı ile bütünleşme arzusunda bulunan Türkiye ba- kımından takvim işlemeye baş- lamıştır. Esasen Türkiye, Atatürk'ün işaret ettiği hedef doğrultusun- da, Batı ile entegre olmayı 1963 yılında imzalanan ve 1964 yı- lında yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile amaç edinmiş ve siyasi tercihini de bu yönde be- lirlemiştir. Böylece ince, uzun ve meşakkatli bir yola girilmiş- tir. Ancak 32 yılhk süre içinde zaman olmuş. ilişkiler askıya alınmış, bazı zamanlarda ansı- zın tam üyelik içinde başvuruda bıle bulunulmuştur. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik konjonktü- rünegöre Türkiye-Topluluk iliş- kileri devamlı surette değişiklik göstermiştir. Bugün gelinen nokta ise, 1973 yılında yürürlü- ğe giren "katma protokol" hü- kümlerine göre 22 yılılk liste ile korunan mallann gümrük indi- rimlerinin sıfırlanmasına dayalı bir takvimin 1995 yılında nok- talanmasıdır. Süreç, Gümrük Birliği açısından tamamlanmış olmasına karşın gümrük birliği protokolünün imzalanmasında ciddi zorluklar yaşanmıştır. Bu- nun nedenleri arasında Yunanis- tan'ın vetosu gösterilmekte ise de asıl neden. Türkiye'nin için- de bulunduğu siyasal, ekonomik ve sosyal durumun Batı kamu- oyu tarafindan izlenmesi ve olumsuzluklann bir baskı aracı olarak kullanılmasıdır. içinde geriye baktığımızda Tür- kiye toplulukla ilişİalerinde faz- laca istikrarlı görünmemektedir. Üç ihtilalin yanı sıra siyasal ter- cihin uzantısında AB'ye dahil olmayı erken bulan bazı iktidar- lann tasarrufu sonucu ilişkiler- de zaman zaman duraksamalar meydana gelmiştir. Bu duraksa- malarda topluluğun kendi iç ya- pısından kaynaklanan problem- îerin de etkisini yadsımak müm- sinde zaruret bulunmaktadır. Türkiye'nin üstlendiği yü- kümlülükler tümüyle nihai aşa- mada "tam üyelik" şartlanna uygun ekonomik, siyasal ve sos- yal içerikli yükürnlülüklerin gizli veya açık bir şekilde yeri- ne getirilip getirilmediği hususu ekim 1995 toplanacak olan Av- rupa Parlamentosu'nda tartışı- lacaktır. Çok geniş bir yelpaze içinde siyasi görüşlere sahip Bu arada hemen belirtmek gerekirki, Avrupa Birliği bugün çok büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Geçmiş yıllarda toplu- luğa katılmada ciddi endişeler duyan ülkelerbulunmasına rağ- men günümüzde Kara Avrupa- sı'nda bulunan her ülke. bu si- yasal ve ekonomik bloklaşma- nın içine girmeyi düşlemekte- dir. Dolayısıyla AB'ye ilginin bu denli artrruş olması ve sırada pek çok imtiyazjı ülkenin bek- lemekte oluşu, dil, din ve sosyal parametresi çakışmayan Türki- ye'ye karşı ilginin azalmasına yol açmıştır. Gerçi son 20 yıl Gümrük Birliği için Türkiye'nin üstlendiği yükümlülükleri en kısa zamanda ve en geniş boyutta gerçekleştirmesi zorunludur. kün değildir. Her ne olursa olsun, bugün gelinen nokta. AB ile Gümrük Birliği sürecinin başlama nokta- sıdır. Birbaşkaanlatımla, Güm- rük Birliği Protokolü'nün imza- lanması ile ekonomik entegras- yona giden yolun başına gelin- miştir. Bu bağlamda üstlenilen yükürnlülüklerin en kısa zaman- da, en geniş boyutta ve herhan- gi bir eleştiriye imkan bırakma- yacak şekilde gerçekleştirilme- parlamentoda yapılacak eleştiri- İerin ve hücumlann göğüslen- mesi kaçmılmazdır. Bu bakım- dan çalışmalar. protokolün im- zalanması ile bitmiş degil, yeni başlamıştır, denebilir. Ertelenebilir Türkiye'nin Gümrük Birli- ği'ne yönelik hazırlıklan Avru- pa Parlamentosu'nda tatmin edici bulunmadığı takdirde. er- telenmesinde tereddüt gösteril- meyeceği kesindir. Bu da işin net bir şekilde bilinmesi gere- ken tarafiru teşkil etmektedir. Türkiye'nin Avrupa Parla- mentosu'ndan gümrük birliği- nin uygulamasına yönelik vize- yi alabilmesi için ekonomik, sosyal ve siyasal alanda bir dizi düzenlemelere gihnesi zorunlu görülmektedir. Başta anayasa, insan haklan ve demokratikleş- me olmak üzere patent ve telif haklan ile mülkiyete ilişkin dü- zenlemeler ve gümrük mevzuatı alanındaki uyum çahşmalannın tamamlanması hedef olarak be- lirlenmiştir. Şüphesiz yasal dü- zenlemeler sadece bu sayılan- larla smırlı değildir. Kamu alım- lanndan, çevre kirlenmesini ön- lemeye matuf bir dizi düzenle- me bulunmaktadır ki, herhalde yasa ve yönetmeliklerin toplamı 100 bin sayfayı aşabilir. Ekonomik alanda yapılacak düzenlemelerde, AB'de halen uygulanmakta olan mevzuatın aynen tercüme edilerek Türki- ye'ye uygulanmaya çalışılma- sında ciddi yanlışlıklann ortaya çıkabileceğini burada vurgula- mak isterim. Zira. bizatihi ha- zırlanan yasalarla imzalan bulu- nan AB üyesi bazı ülkelerin ya- salann bazı hükümlerini askıya aldıklan herkesın bilgisi dahi- lindedir. Kabul edelim ki, hiç problem- siz gümrük birliğine dahil ol- duk. Tüm ekonomik ve sosyal politikalanmızı bu 15 ülkenin meydana getirdiği AB'ye göre mi ayarlayacağız? Diinyadaki diğer ülkelerie hertürlü ilişkile- rimizi kesecek miyiz? Hayır. Öyleyse mevzuat uyumlaştınl- ması kavramına yönelik çalış- malann ön planda tutulması ge- rekmektedir. Komplikasyonlar Öte yandan, tam üyelik sıfat ve yetkisine haız olmaksızın Gümrük Birliğı'ne dahil olacak olan ülke Türkiye'dir. Dolayısıy- la böyle bir bütünleşme arzusu- nun ileride ne tür komplikas- yonlara yol açabileceği de an- cak yaşayarak öğrenilecektir. Örneğin, bağlayıcı kararlan ala- bilen bir dizi karar mekanizma- lan içinde tam üyelik sıfatına haiz olunmadığı için yer alına- mayacağına göre Türkiye'nin olmadığı fakat Türkiye aleyhine almabilecek birtakım kararlann istihsal edilebileceği akla gel- mektedir. Zira. AB'ye üyeülke- ler kendi özgür iradeleri ile bir birlik yaratmış olmalanna karşı- lık yine o birlik ve bütünlük için- de bireysel çıkarlan için birbir- lerinin gözünü oymaktan çekin- memektedirler. Her şeye rağmen Gümrük Birliği sürecinin başlatılmasın- da sonsuz yararlar bulunmakta- dır. Türkiye, ekonomik bütün- leşme hareketlerinin dışında ka- lamaz. Çünkü 21. Yüzyıl eko- nomik bütünleşmelerin en yo- ğunluk kazanacağı dönem ola- caktır. Bu gelişmeler devletlerin egemenliklerini de çok yakın- dan ilgilendırmekte ve egemen devlet ilkesinin, 21. Yüzyılda, uluslararası toplumun ihtiyaçla- nna cevap veremeyeceğini gös- termektedir. Aşıh^-or Diğer taraftan. uluslararasın- da gözlemlenen yeni gelişme- ler, bazı durumlarda devletlerin egemenliği ilkesinin aşılmaya başlandığını göstermektedir. Nitekim AB'yi oluşturan dev- letler. bu örgüte dev letlerüstü bir güç katmışlardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle