Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 1995 CUMA
10 DIŞ HABERLER
K. Kore'den
nükleer tefıdit
• CENEVRE (AA) - Kuzey
Kore "VVashıngton ve
müttefıkleri. Pyongyang
yönetimini Güney Kore hafıf
su reaktörlerini kabul etmeye
zorladıgı takdirde ABD'yle
yaptıklan nükleer
anlaşmanın tehlikeye
gireceği" yolunda uyardı.
Kuzey Kore Dışişleri
Bakanlıgi sözcüsü, hafif su
reaktörlen üzerinde vanlan
anlaşmanın. ABD'nın Güney
Kore reaktörlen ısran
nedeniyle belirtilen zaman
içinde gerçekleşmemesinin,
ülkesıni bu çerçevede uygun
bir karar almaya ve bu karar
yönünde hareket etmeye
zorlayacağını söyledi.
Tahran'da
silahlı soygun
• TAHRAN (AA) - Iran'ın
başkenti Tahran'da dün bir
kuyumcuyu soyan silahlı 3
kişi, 2 kişiyi öldürüp, 2 kişiyi
de yaraladılar. Iran
gazetesinin haberine göre
önceki sabah saatlerinde
Tahran'm dogusundaki bir
kuyumcu dükkanına gelen
saldırganlar, dûkkan sahibi
ve oğlunu öldürerek değeri
belirtılmeyen miktarda altın
ve mücevher aldılar.
Motosikletle olay yerinden
kaçan saldırganlar,
kendilenne engel olmak
isteyen çevre esnafına da ateş
açarak 2 kişiyi yaraladılar.
AzerMErmeni
sınımnda çatışma
• MOSKOVA(AA)-
Azerbaycan ve Ermenistan
sınınnda dün yeniden
çatışma çıktığı bildirildi.
Ermenistan Savunma
Bakanlığı tarafından yapılan
açıklamada, Azeri
bırliklerinin Ermenistan'daki
sınır yerleşim birimlerine
ağır ve hafif silahlarla bu
sabah ateş açtıklan öne
sürüldü. Iki ülke devlet
başkanlan, önceki akşam bir
telefon görüşmesi yaparak
çatışmanın durdurulması
amacıyla savunma
bakanlıklan arasında
dogrudan temas kurulmasını
kararlaştırmışlardı. Iki ülke
sınınnın kuzeyindeki
çatışmalar, cumartesi günü
başladı.
Peru'da
çarmıp seli
• ALTO AiMAZONAS (AA)
- Peru'nun
kuzeydoğusundaki Amazon
bölgesinde Balsa Puerto
kasabasında. geçen hafta
sonu roeydana gelen çamur
selinde 8 kişi öldü. 2000 kişi
de evsiz kaldı. Çamur seli
aitında kalan bir evde aynı
aileden 7 kişinin öldüğü,
tanm alanlannda hasar
meydana geldiğı. hayvanlann
telef olduğu bildinldi.
Kuzeyde, yukan amazon
bölgesindeki Loreto kenti
yakınlannda bulunan
Yurimaguas'te cumartesi
günü taş ve çamur selinde 25
kişi ölmüş, yaklaşık 2000
kişinin de evlen yıkılmıştı.
Önce eli kesildi,
sonra idam edüdi
• TAHRAN (AA) - tran 'da
soygun ve cinayetten
hükümlü bir kişinin şeriat
yasalanna göre önce eli
kesildi, sonra idam edildi.
tran gazetesinin haberine
göre ülkenin batısındaki
Hemedan eyalerinın
Aşadabad kentinde. hırsızlık
amacıyla girdiği evdeki yaşlı
bir çifti öldüren Sait Tahiri
Fazıl, bu suçlar için ayn ayn
cezaya çarptınldı. Hırsızlık
suçundan eli kesilen
mahkum. cinayet suçundan
da idama mahkum edildi.
İran ve İnsan
Haklan
• TAHRAN (AA)- tran
yönetimi. BM İnsan Haklan
Komisyonu tarafından
hazırlanan raporda yer alan,
Iran'da insan haklan
ihlailerine ilişkin iddialan
reddetti ve bu suçlamalann
"siyasi amaçlara" yönelik
oldugunu. bu yolla ülkenin
"küçük düşürülmek"
istendiğini bildirdi. tran
Haber Ajansı IRNA'ya göre
tnsan Haklan Dairesi
Başkanı Hüseyin Şeyh
Zeyneddin, BM'nin tran özel
raportörü Reynaldo Galindo-
Pohl'un "kmama" ağırlıklı
raporunun ciddiye
alınmadığını söyledi. tran'ı
kınayan karar, BM insan
Haklan Komisyonu'nun
Cenevre'de yapılan dünkü
oturumunda. AB ülkeleri ve
aralannda ABD ile
Japonya'nın da bulunduğu
sanayileşmiş 7 ülke (G-7)
adına Fransa tarafından
sunulmuştu. Karara 8 ülke
aleyhte, 28 ülke lehte oy
verirken, 17 ülke de
çekimser kalmıştı.
Kıbrıs davasmda Şahmler gaiipOrtaklık Konseyi toplantısı Dışişleri Bakanlığı'nda sertlik yanlılanyla ılımlılar arasında ciddi bir tartışmayı da gündeme getirdi.
Murat Karayalçm'ın toplantıda okuduğu ve Yunanistan'ı ayağa kaldıran sert metin Dışişlerindeki Şahinler tarafından ele alındı.
LALE SARJİBRAHİMOĞLU
ANKARA -Türkiye'nin gümrük
birliğine 1996 yılı başından itıbaren
resmen geçilmesi öncesindeki resmi
metnin çıktığı Avrupa Birliği (AB)
Ortaklık Konseyi toplantısı, Kıbns
konusunda Dışişleri Bakanlığı'nda
ciddi bir "Şahin-Güvercin'1
tartışma-
sını da gündeme getirdi.
Dışişleri Bakanı Murat Karayat-
çın'ın aylar süren diplomatik çabalar
sonunda Yunan engelinin aşılması ile
gümrük birliği metninin ortaya çık-
masının sağlandığı konsey toplantı-
sında, Kıbns konusunda okuduğu ve
Yunanistan'ı ayağa kaldıran sert me-
tin "Kıbns'm hiçbir zaman satılama-
yacağmı"net biçimde ortaya koymak
isteyen Şahinler tarafından kaleme
alındı.
"GfrvCTonler'' olarak adlandınlabi-
lecek gerek Dışişleri Bakanlığı gerek-
se hükümet kanadındaki bürokratlar,
gümrük birliğine geçilirken böylesine
sert bir metnin ortaya çıkmasını önle-
yemediler. Türkiye'nin gümrük birli-
ğine geçmesini savunan Şahinler ve
Güvercinler arasındaki görüş aynlığı,
Karayalçm'ın okuduğu metnin üslubu
üzerinde yoğunlaştı.
Tartismalar
koridorlara sıçradı
Karayalçm'ın Brüksd'de yaptığı
Kıbns çıkışı, Yunanistan'ı öfkelendi-
rirken Türk bürokrasisini de böldü.
Şahinler ile Güvercinler arasında
metnin sert üslup içermesi konusun-
da çıkan söz düellosu, gerek ortaklık
konseyi toplantısının yapıldığı Brük-
sel'deİci Konsev koridorlan. otel lobi-
si gerekse Başbakan Tansu Çiller'in,
Türkiye'nin AB Daimi Temsilcili-
ği'nde verdıği resepsiyonda da devam
etti.
Şahinler ve Güvercinler, sonuçta
gümrük birliğinin yapılmasma karşı
çıkmadılar. Ancak tartişmalannın ana
eksenini "Yunanistan'uı gümrük bir-
liği önfindeld vetosu aşılmışken kulla-
nılan üslubtın sertügi" oluşturdu.
Güvercinler, metnin tehdit havası
taşıdığını savundular ve çok daha net
biçimde, Türkiye'nin, Rum tarafınm
tek yanlı birlik ile müzakerelere baş-
laması olasılığına karşı Türkiye'nin
Kıbns üzerindeki garantörlük hakla-
nnın anımsatılabileceğini savundular.
Yunanistan'ı öfkelendirme riskini
göze alan Şahinier de Cumhuriyet'e
yaptıkJan değeriendirmede "AB'nin
Rum Yönetimi ile tek yanlı olarak en-
tegrasyon yolunda adım arması, Anka-
ra'nın uluslararası anlaşmalardan do-
ğan haklannı aşındırdı. Türkrvc'nin.
aşuıan bu haklannı, her şeye karşm
gümrük birliğine girerek geri alma
şansı yüksek. Dolayısı>la gümrük bir-
liğine hayır dememiz sakat bir poüti-
kaoJurdu." Üst düzey bir Dışişleri Ba-
kanlığı yetkılisi de "Kıbns konusun-
da en ileri beyanı yapük. Sonuçta güm-
rük birligini de aidik" diyerek Kıbns
davasında izlenen şahin politikasınm
önemine dikkat çekti.
Yunanistan. geçen pazartesi günü
yapılan Türkiye ve AB arasındaki Or-
taklık Konseyi toplantısında Karayal-
çm'ın dile getirdiği Kıbns açıklama-
sına karşı gümrük birliginı engelle-
mek için şu anda tek kozu olan ve lo-
bisinin güçlü olduğu Avrupa Parla-
mentosu'nu kullanmaya hazırlanıyor.
YımaııistaııMa yeııi dönem
PORTRE/ KOSTİS STEFANOPULAS
Büyük
desteğe
sahip
Cumhurbaşkanlığı görevine
bugün başlaması beklenen 69
yaşındaki Kostis Stefanopulos,
Yunanistan'da büyük
saygınlığı olan bir siyasetçi.
Muhafazakar bir siyasi
geçmişi olmasma rağmen
ülkedeki sosyalistler ve
milliyetçiler tarafından da
destekJenen Stefanopulos,
1673 yılında Yunanistan'a göç
eden Trabzonlu bir aileden
geliyor. Atina Üniversitesi'nde
hukuk öğrenimi gören
Stefanopulos. Karamanlis'in
kurduğu Milli Radikal
Parti'den 1964 yılında ilk kez
milletvekili seçildi. 1967-1974
yıllan arasında yönetimde
kalan askeri cuntanın
devrilmesinin ardından 1985
yılına kadar muhafazakar Yeni
Demokrasi Partisi'nın
rnillervekilliğini yaprı.
Ülkedeki sağcı hükümetlerin
yönetimi sırasında üç kez
bakanlık yapan yeni
cumhurbaşkanı, bundan
yaklaşık bir yıl önce aktif
siyaseti bırakarak emekliye
aynlmıştı.
• Yeni Cumhurbaşkanı
Kostis Stefanopulos'un
bugün ant içerek
göreve başlaması
bekleniyor. Konstantin
Karamanlis istifasını
sundu.
Dış Haberler Servisi - Yuna-
nistan'da yapılan cumhurbaş-
kanlığı seçimlerini Kostis Stefa-
nopulos'un kazanmasınm ardın-
dan Yunan Cumhurbaşkanı
Konstantin Karamanlis dün is-
tifasını parlamentoya sunarak
görevden çekildi.
Yunanistan'da geçen çarşam-
ba günü düzenlenen cumhurbaş-
kanlığj son turseçimlerden 181
oy alarak galip çıkan Stefano-
pulos'un bugün yemin ederek
yeni görevine başlaması bekle-
niyor.
Stefanopulos, 300 üyenin bu-
lunduğu mecliste 5 yıllık cum-
hurbaşkanlığı görevi için gere-
ken oy çoğunluğundan bir faz-
lasını alarak göreve seçildi. Ik-
tidardaki PASOK partisinden
170, Siyasi Bahar Partisi'nden
PORTRE/ KONSTAMİN KARAMANLİS
Yunanistan'ı modernleştirdi
Dış Haberler Servisi - Yunan
siyasetinin en önemli adlanndan
biri olan 88 yaşındaki
Cumhurbaşkanı Konstantin
Karamanlis. görevini halefi
Kostis Stefanopulos'a devrederek
yaklaşık 60 yıldır sürdürdüğü
aktif siyasi yaşamını noktalamak
için acele ediyor. Tûrkiye'den
Yunanistan'a göç etmiş bir
aileden gelen Karamanlis,
1930'lu yıllarda siyasete atıldı.
12 kez milletvekili seçilen, 14
yıl başbakanhk ve 10 yıl da cumhurbaşkanlığı
yapan Karamanlis, 'Yunanistan'ınbirbileni'
olarak tanınıyor. tkinci Dünya
Savaşı'ndan sonra Yunanistan'ın
yapılanmasında büyük katkılan
bulunan eski Cumhurbaşkanı,
başbakanlık yaptığı 1955-1963
arasında kurduğu merkez sağ
partisiyle 5 parlamento seçiminde
mutlak çoğunluğu kazanarak ülkede
siyasi istikran sağladı.l980'de
cumhurbaşkanlığı görevine getinlen
Karamanlis. 1985'de sosyalist
yönetim başa gelince görevden
aynlmış, ancak 1990'da
muhafazakarlann yönetime geçmesiyle
yeniden cumhurbaşkanı seçilmışti.
de 11 millervekili Stefanopu-
los'a oy verdi. Ülkedeki ana mu-
halefet partisi Yeni Demokra-
si "nin adayı Athanasios Çaldaris
109oy aldı. Seçımleröncesinde
yapılan kamuoyu yoklamalann-
da 68 yaşındaki Kostis Stefano-
pulos'un ardında güçlü bir halk
desteği olduğu görülüyordu.
14 yıl başbakanlık ve 10 yıl
cumhurbaşkanlığı görevlerini
yürüten Konstantin Karaman-
lis, halefinin yolunu açmak ama-
cıyla dün parlamentoya istifası-
nı sundu.
Meclis Başkanı Apostolos
Kaklamanis'in danışmanlan,
Stefanopulos'un bugün yemin
edip cumhurbaşkanlığı görevini
devralabileceğini bildirdiler.
Stefanopulos, cumhurbaşkanı
seçilmesinin ardından verdiği
ilk demeçte "Görevim siyasi
partilere, en çok destek alan çö-
zümlerin ülke için en doğru, adil
ve vararlı çözümler oldugunu
anımsatmak oiacakor" dedı.
Kopenhag zirvesinde Birleşmiş Milletler tarafından kadınlar hakkında ürpertici bir sunuldu
Evli kadmlarm yarısı şiddet kurbanı• Kopenhag zirvesinde BM tarafindan sunulan ra-
porda kadmlannın üçte birinin de çoçukluk ya da
gençlik döneminde cinsel tacize uğradığı belirtildi.
lerinin en az yüzde 20'sini sosyal
kalkınma hedefleri için ayırma-
lan. gelişmiş ülkelerin de dış yar-
dımlannın en az yüzde 20'sini
sosyal kalkınma hedeflerine yö-
nelik olarak yapalan öngörülü-
yordu. Üzerinde uzlaşmaya van-
lanr metin ise, öneriye uyulup
uyulmayacağını tek tek ülkele-
rin kendi isteğine ve ikili anlaş-
malara bırakıyor.
Kopenhag zirvesinde en
önemli pürüzü oluşturan diğer
nokta, en fakir ülke kategorisin-
deki ülkelerin borçlannın silin-
mesi. Zirve sonunda yayınlana-
cak belgelerde, bu konuda da so-
mut bir önerinin yer alması bek-
lenmiyor.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel de zirvenin devlet ve
hükümet başkanlannın katılaca-
ğı son bölümünde yapacağı 7 da-
kikalık konuşmada, Türkiye'nin
uluslararası plandaki beklentile-
rini ve kendi iç politikaiannı an-
latacak. Demirel, zirve sırasında
aynca. BM Genel Sekreteri But-
ros Gali'yle de bir görüşme ya-
pacak. Görüşmede Kıbns soru-
nun yanısıra Türkiye'yi ilgilen-
diren diğer uluslararası konular
ele ahnacak.
FERRUHYIUVTAZ
KOPENHAG (Cumhuriyet)
- Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, Dünya Sosyal Kalkınma
Zirvesi 'ne katılmak üzere bugün
Danimarka'nın başkenti Kopen-
hag'a geliyor.
Çalışmalannı sürdüren zirve-
de BM Kalkınma Programı
(PNUD) tarafından dün açıkla-
nan raporda. yeryüzünde ev li her
2 kadından birinin şiddete ma-
ruz kaldığı. 3'ünden birinin de
çoçukluk ya da gençlik döne-
minde cinsel tacize uğradığı bil-
dirildi. BM Kalkınma Programı
aynca yeryüzünde her 2 bin ka-
dından birinin tecavüze uğradı-
ğını. bunlann sayısının bir bu-
çuk milyonu bulduğunu da kay-
detti.
Öte yandan zirvedeki pürüz-
ler, tek tek gideriliyor. Buna kar-
şılık, sosyal kalkınma hedefleri-
nin gerçekleştirilmesi için getiri-
lesi ön görülen yaptınmlar, iti-
razlar sonucu belgelerden çıka-
nlıyor.BM Kopenhag zirvesinin
en sorunlu iki konusundan yüz-
de 20/ yüzde 20 önerisi konusun-
da uzlaşma sağlandı. Öneride,
gelişmekte olan ülkelerin, bütçe-
Çeçenya'da Şeriat ilan edildi
Dış Haberler Servisi - Çeçenya'da dün Cahar Dudayev
başkanhğında toplanan Çeçen Halk Kongresi ülkede Şeriat
ilan etti. Grozni'nin güne>dogusundaki Şali kasabasında
yapılan toplantı sonrası genel seferberiik uygulamasına da
geçilirken ülkeyi istila eden Rus biriiklerine karşı saldınlann
arttınlması karan alındı. Öte yandan Ingfliz gazetesi
Guardian, Çeçenya'da şimdiye kadar 40 bin srvilin öldüğünü
açıkladı. Yeltsin, Almam^ Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel,
İspanya Dışişleri Bakanı Javier Solana ile AvTupa Komisyonu
üvesi Hans Van Den Broek'u dün Kremlin'de kabul etti.
Perde gerisi
Fırtma
kopartan
açıklama
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yunanistan'ın. Türki-
ye'nin. Avrupa Birliği (AB) ile
yaptığı gümrük birliği önünde-
ki vetosunu kaldırması karşılı-
ğında. bırliğin Rum Yöneti-
mi'ne, KKTC'yidedışlayarak,
tam üyelık müzakereleri için
takvım vermesı. Atina'ya
"ödün verildiğj". Türkiye'nin
ise "geri adım attıgı'' tartışma-
lannı gündeme getirdi.
Dışişlen Bakanı Murat Ka-
rayalçın'ın, gümrük birliğinin
gerçekleştıği Belçıka'nın baş-
kenti Brüksel'de AB ile yaptı-
ğı Ortaklık Konseyi toplantı-
sında Kıbns konusunda yaptı-
ğı açıklama, Yunanistan'ı öf-
kelendirdi.
Açıklama niye yapddı
Dışişleri Bakanı Murat Ka-
rayalçm'ın. Kıbns konusunda-
ki sert açıklamasının ıki nede-
nı vardı:
# "Gümrük birliği için Tür-
kiye'nin Kıbns davasmı satma-
dığı" mesajının, bu konuda cid-
di rahatsızhk duyan kamuoyu-
nun belli bir kesımine net bir
şekilde venlmesi gerekiyordu.
0 Yalnızca kamuoyunu ra-
hatlatmak degil. Türkiye'nin'
dahil olmadığı bir kuruluşa,'
ileride, ne Rum tarafı ne de
KKTC'nin de yer alarak gir-
mesıne karşı Ankara'nın. "Kn-
zey Kıbns'la entegras>«na gidi-
leceğT konusundaki "kararlığı-
nı AB zabıtlanna geçirtmekti.
AB, gümrük birliğine yöne-
lik vetosunu kaldırması için
Yunanistan'ın isteği doğrultu-
sunda Rum Yönetimi'ne şu ko-
nulardaödün verdi:
AB. 1996 yılında yapılacak
hükümetlerarası toplantıdan
sonraki 6 ay içinde. halen
KKTC'nin temsil edilmediği
"Kıbns Cumhuriyeti" adına
Rum Yönetimi ile tam üyelik
müzakerelenne "geçilecektir
kanaarJndejTz'" ıfadesini kul-
landı. *Kanaatindeyiz"sözcü-
ğü ile AB aslında Rum tarafı-
na, müzakereler için net bir ta-
rih vermekle birlikte. bu süre
içinde Kıbns sorununda bır çö-
züm olacağı düşüncesini de di-
le getiriyordu.
AB'nin müzakereler için
verdiği takvimden de önemli-
si. Rum tarafina Orta ve Doğu
Avrupa ülkelerine tanıdığı sta-
tünün benzerini vermesi oldu.
Buna göre, Rum tarafı tam
üyelik müzakereleri öncesinde
de AB'nin dış politika ve gü-
venlik gibi oturumlanna katıla-
cak, ancak veto etme ve oy kul-
lantna hakkı olmayacak.
Konuk
yazar Batı ile bütünleşme yolundaki Türkiye
RAMAZANULUDAĞ
Gümriikler E. Gn. Müdürii
6 Mart 1995 tarihinde Brük-
sel'de Türkiye ile AB arasında
imzalanan Gümrük Birliği Pro-
tokolü'yle Batı ile bütünleşme
arzusunda bulunan Türkiye ba-
kımından takvim işlemeye baş-
lamıştır.
Esasen Türkiye, Atatürk'ün
işaret ettiği hedef doğrultusun-
da, Batı ile entegre olmayı 1963
yılında imzalanan ve 1964 yı-
lında yürürlüğe giren Ankara
Anlaşması ile amaç edinmiş ve
siyasi tercihini de bu yönde be-
lirlemiştir. Böylece ince, uzun
ve meşakkatli bir yola girilmiş-
tir. Ancak 32 yılhk süre içinde
zaman olmuş. ilişkiler askıya
alınmış, bazı zamanlarda ansı-
zın tam üyelik içinde başvuruda
bıle bulunulmuştur. Türkiye'nin
siyasi ve ekonomik konjonktü-
rünegöre Türkiye-Topluluk iliş-
kileri devamlı surette değişiklik
göstermiştir. Bugün gelinen
nokta ise, 1973 yılında yürürlü-
ğe giren "katma protokol" hü-
kümlerine göre 22 yılılk liste ile
korunan mallann gümrük indi-
rimlerinin sıfırlanmasına dayalı
bir takvimin 1995 yılında nok-
talanmasıdır. Süreç, Gümrük
Birliği açısından tamamlanmış
olmasına karşın gümrük birliği
protokolünün imzalanmasında
ciddi zorluklar yaşanmıştır. Bu-
nun nedenleri arasında Yunanis-
tan'ın vetosu gösterilmekte ise
de asıl neden. Türkiye'nin için-
de bulunduğu siyasal, ekonomik
ve sosyal durumun Batı kamu-
oyu tarafindan izlenmesi ve
olumsuzluklann bir baskı aracı
olarak kullanılmasıdır.
içinde geriye baktığımızda Tür-
kiye toplulukla ilişİalerinde faz-
laca istikrarlı görünmemektedir.
Üç ihtilalin yanı sıra siyasal ter-
cihin uzantısında AB'ye dahil
olmayı erken bulan bazı iktidar-
lann tasarrufu sonucu ilişkiler-
de zaman zaman duraksamalar
meydana gelmiştir. Bu duraksa-
malarda topluluğun kendi iç ya-
pısından kaynaklanan problem-
îerin de etkisini yadsımak müm-
sinde zaruret bulunmaktadır.
Türkiye'nin üstlendiği yü-
kümlülükler tümüyle nihai aşa-
mada "tam üyelik" şartlanna
uygun ekonomik, siyasal ve sos-
yal içerikli yükürnlülüklerin
gizli veya açık bir şekilde yeri-
ne getirilip getirilmediği hususu
ekim 1995 toplanacak olan Av-
rupa Parlamentosu'nda tartışı-
lacaktır. Çok geniş bir yelpaze
içinde siyasi görüşlere sahip
Bu arada hemen belirtmek
gerekirki, Avrupa Birliği bugün
çok büyük bir ilgi odağı haline
gelmiştir. Geçmiş yıllarda toplu-
luğa katılmada ciddi endişeler
duyan ülkelerbulunmasına rağ-
men günümüzde Kara Avrupa-
sı'nda bulunan her ülke. bu si-
yasal ve ekonomik bloklaşma-
nın içine girmeyi düşlemekte-
dir. Dolayısıyla AB'ye ilginin
bu denli artrruş olması ve sırada
pek çok imtiyazjı ülkenin bek-
lemekte oluşu, dil, din ve sosyal
parametresi çakışmayan Türki-
ye'ye karşı ilginin azalmasına
yol açmıştır. Gerçi son 20 yıl
Gümrük Birliği için Türkiye'nin üstlendiği
yükümlülükleri en kısa zamanda ve en
geniş boyutta gerçekleştirmesi zorunludur.
kün değildir.
Her ne olursa olsun, bugün
gelinen nokta. AB ile Gümrük
Birliği sürecinin başlama nokta-
sıdır. Birbaşkaanlatımla, Güm-
rük Birliği Protokolü'nün imza-
lanması ile ekonomik entegras-
yona giden yolun başına gelin-
miştir. Bu bağlamda üstlenilen
yükürnlülüklerin en kısa zaman-
da, en geniş boyutta ve herhan-
gi bir eleştiriye imkan bırakma-
yacak şekilde gerçekleştirilme-
parlamentoda yapılacak eleştiri-
İerin ve hücumlann göğüslen-
mesi kaçmılmazdır. Bu bakım-
dan çalışmalar. protokolün im-
zalanması ile bitmiş degil, yeni
başlamıştır, denebilir.
Ertelenebilir
Türkiye'nin Gümrük Birli-
ği'ne yönelik hazırlıklan Avru-
pa Parlamentosu'nda tatmin
edici bulunmadığı takdirde. er-
telenmesinde tereddüt gösteril-
meyeceği kesindir. Bu da işin
net bir şekilde bilinmesi gere-
ken tarafiru teşkil etmektedir.
Türkiye'nin Avrupa Parla-
mentosu'ndan gümrük birliği-
nin uygulamasına yönelik vize-
yi alabilmesi için ekonomik,
sosyal ve siyasal alanda bir dizi
düzenlemelere gihnesi zorunlu
görülmektedir. Başta anayasa,
insan haklan ve demokratikleş-
me olmak üzere patent ve telif
haklan ile mülkiyete ilişkin dü-
zenlemeler ve gümrük mevzuatı
alanındaki uyum çahşmalannın
tamamlanması hedef olarak be-
lirlenmiştir. Şüphesiz yasal dü-
zenlemeler sadece bu sayılan-
larla smırlı değildir. Kamu alım-
lanndan, çevre kirlenmesini ön-
lemeye matuf bir dizi düzenle-
me bulunmaktadır ki, herhalde
yasa ve yönetmeliklerin toplamı
100 bin sayfayı aşabilir.
Ekonomik alanda yapılacak
düzenlemelerde, AB'de halen
uygulanmakta olan mevzuatın
aynen tercüme edilerek Türki-
ye'ye uygulanmaya çalışılma-
sında ciddi yanlışlıklann ortaya
çıkabileceğini burada vurgula-
mak isterim. Zira. bizatihi ha-
zırlanan yasalarla imzalan bulu-
nan AB üyesi bazı ülkelerin ya-
salann bazı hükümlerini askıya
aldıklan herkesın bilgisi dahi-
lindedir.
Kabul edelim ki, hiç problem-
siz gümrük birliğine dahil ol-
duk. Tüm ekonomik ve sosyal
politikalanmızı bu 15 ülkenin
meydana getirdiği AB'ye göre
mi ayarlayacağız? Diinyadaki
diğer ülkelerie hertürlü ilişkile-
rimizi kesecek miyiz? Hayır.
Öyleyse mevzuat uyumlaştınl-
ması kavramına yönelik çalış-
malann ön planda tutulması ge-
rekmektedir.
Komplikasyonlar
Öte yandan, tam üyelik sıfat
ve yetkisine haız olmaksızın
Gümrük Birliğı'ne dahil olacak
olan ülke Türkiye'dir. Dolayısıy-
la böyle bir bütünleşme arzusu-
nun ileride ne tür komplikas-
yonlara yol açabileceği de an-
cak yaşayarak öğrenilecektir.
Örneğin, bağlayıcı kararlan ala-
bilen bir dizi karar mekanizma-
lan içinde tam üyelik sıfatına
haiz olunmadığı için yer alına-
mayacağına göre Türkiye'nin
olmadığı fakat Türkiye aleyhine
almabilecek birtakım kararlann
istihsal edilebileceği akla gel-
mektedir. Zira. AB'ye üyeülke-
ler kendi özgür iradeleri ile bir
birlik yaratmış olmalanna karşı-
lık yine o birlik ve bütünlük için-
de bireysel çıkarlan için birbir-
lerinin gözünü oymaktan çekin-
memektedirler.
Her şeye rağmen Gümrük
Birliği sürecinin başlatılmasın-
da sonsuz yararlar bulunmakta-
dır. Türkiye, ekonomik bütün-
leşme hareketlerinin dışında ka-
lamaz. Çünkü 21. Yüzyıl eko-
nomik bütünleşmelerin en yo-
ğunluk kazanacağı dönem ola-
caktır. Bu gelişmeler devletlerin
egemenliklerini de çok yakın-
dan ilgilendırmekte ve egemen
devlet ilkesinin, 21. Yüzyılda,
uluslararası toplumun ihtiyaçla-
nna cevap veremeyeceğini gös-
termektedir.
Aşıh^-or
Diğer taraftan. uluslararasın-
da gözlemlenen yeni gelişme-
ler, bazı durumlarda devletlerin
egemenliği ilkesinin aşılmaya
başlandığını göstermektedir.
Nitekim AB'yi oluşturan dev-
letler. bu örgüte dev letlerüstü bir
güç katmışlardır.