Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 1995 ÇARŞAMBA
8 DIŞ HABERLER
Ermenistan:
TüPkiye
yumuşuyor• MOSKOVA(AA)-
Ennenistan Devlet Başkanı
Levon Ter Petrosyan'ın
temsilcisi Sirair Liparityan,
Türkiye'nin Karabağ sorunu
ve Ermenistan ile ilişkilerdeki
tutumunun önemli bir
değişiklik gösterdiğini ve
, yumuşadığını ileri sürdü.
, Türkiye'de düzenlenen
Karabağ konulu uluslararası
: konferansa katılan ve aynca
Ankara'da resmi temaslarda
bulunan Liparityan, Erivan'a
döndükten sonra yaptığı
- açıklamada, "Ankara artık,
Ermenistan-Türkiye
ilişkilerinin geliştirilmesiyle,
Karabağ sorununun çözümü
veya işgal topraklannın
- boşaltılması arasında bir bağ
-kurmuyor" iddiasında
ıbulundu.
Makedonya'da
etmk geriUm
• ÜSKÜP(AA)-
,Makedonya'da Amavutlann
.jiniversite kurma girişimiyle
(başlayan etnik gerginlik,
şimdi de Makedonya
Sırplannın kendi
parlamentolannı
kuracaklannı açıklamasıyla
had safhaya çıktı. Makedonya
Sırp Demokratik Birliği
Başkanı Boro Ristiç, eski
- Yugoslavya'ya ait Cenevre
^.banş konferansı dahilinde
Makedonya hükümeti ile
;Makedonya Sırplan arasında
imzalanan anlaşmanm artık
geçersiz olduğunu açıkladı.
Cezayir'de
• CEZAYİR(AA)-
• Cezayir'de başkent Cezayir'in
güneyinde park etmiş bir
arabaya konulan bombanın
, infilak etmesi sonucu bir
çocuğun öldüğü, üçünün de
.yaralandığı bildirildi. Liberte
ve Le Matin gazetelerinin dün
verdiği habere göre okula
giderken Toyota marka aracın
yanından geçen dört çocuktan
biri aracın kapısını açmak
istedi. Bu sırada araca
konulan bombanın
patlamasıyla 16 yaşındaki
Nadir Şahlat olay yerinde
. öldü. Yaralanan diğer
çocukJann ise hastaneye
kaldınldığı bildirildi.
H Halil kentinde
IELHALİL(AA)-lsrail
işgali altındaki Batı Şena'nın
güneyindeki El Halil
tkçntinde, lsrail askerleri ile
i Filistinliler arasında önceki
fgece çıkan çatışmada,
; aralannda iki yaşında bir
çocuğun da bulunduğu 14
kişinin yaralandığı bildirildi.
Kentteki Ahli Hastanesi
yetkilıleri, lsrail askerlerinin
attıklan el bombası
parçalannın El Zarih adlı
. çocuğun başına isabet ettiğini
' belirttiler. Çatışma, lsrail
askerlerinin kentte, Ramazan
Bayramı nedeniyle Filistinli
gençlerin toplanmasına
•müdahale etmesi üzerine
çıktı.
Kozirev yeni
kitabım tanıttı
• MOSKOVA(AA)-
SSCB'nindağıtıldiğı 1991
tarihli Belaruskaya Puşa
i anlaşmasını hazırlayanlardan
' Rusya Dışişleri Bakanı
; Andrei Kozirev, bu tarihi
; anlaşmanm aynntılannı
ı basına dün tanıttığı yeni
! kitabı Yeniden Oluşum'da
,'anlattı. Rusya, Ukrayna ve
;Beyaz Rusya'da imzalanan
; Belaraşa Puşe anlaşması
öncesindeki gelişmeleri,
, Kozirev "Yeltsin'i SSCB'yi
Idağıtmakta acele etmekle
isuçlayanlann" dikkatine
;sunduğunu belirtti.
Gazze-lsraij
arasında tünel
• GAZZE (AA) - Filistin
özerk Yönetimi'nin
denetimindeki Gazze
Şeridi'ni lsrail'e bağlayan
;gizli bir tünelin ortaya
•çıkanldığı bildirildi. lsrail
askeri kaynaklanndan yapılan
açıklamada. ordu tarafından
] bulunan tünelin 20 metre
"uzunluğunda 2.5 metre
genişliğinde kazıldığı ve
• Gazze Şeridi'nin güneyinden
!lsrail'e uzandıgı ifade edildi.
AB'de Türkiye'ye yenistatü• Üye olmadan toplantılara katılım
Türkiye, AB'nin, Orta ve Doğu Avrupa
ülkelerinden sonra Rumlara vermeye hazırlandığı
statünün kendisine de tanınmasını isteyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- da Rum Yönerimi ile yapılması
rosu) - Türkiye'nin, Avrupa Bir-
liği'nin (AB), Orta ve Doğü Avru-
pa ülkelerinden sonra Kıbns Rum
Yönetimi'ne vermeye hazırlandı-
ğı statünün kendisine de tanınma-
sını isteyeceği bildiriliyor.
Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri.
Avrupa Birliği'ne tam üye olma-
dan, oy kullanma hakkı bulun-
Karayalçın Brüksel'de
maksızın birliğin toplantılanna
katılabiliyorlar.
Rum tarafına, birliğin bazı Or-
ta ve Doğu Avrupa ülkeleri için
öngördüğü formülün benzerinın
verilmesi konusunun, mayıs ayın-
öngörülen OrtakJık Konseyi top-
lantisında gündeme getiriîeceği
öğrenildi.
Türkiye'nin, Rum tarafina aynı
statü verilse de verilmese de, 1963
yıhnda ortaklık sürecini başlattığı
birlikten benzer bir statünün ken-
disi için de tanınmasını talep ede-
ceği öğrenildi.
Yunanistan'ın, Türkiye'nin Av-
rupa Birliği ile yapacağı gümrük
birliğine yönelik vetosunu kaldır-
ması karşılığında Rum Yönetimi
için kopardığı ödüne Almanya ve
Hollanda'dan itiraz geldi.
Türkiye'nin AB ile yapacağı ve
bir gümrük biriiği karannın çık-
ması beklenen 6-7 marttaki Ortak-
lık Konseyi toplantısının yapılıp
yapılmayacağı konusunun ele alı-
nacağı AB Bakanlar Konseyi'nin
bugün yapılması bekleniyor.
Gümrük birliği için geri sayım
başlarken Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Murat Karayal-
çın ile Dışişleri Bakanlığı bürok-
rasisinin üst düzey isimleri, son
teknik pürüzleri gidermek ve siya-
si sorunlan aşmak için AB'nin
merkezi Brüksel'e gittiler. Dün
Belçika'da temaslannı tamamla-
yan Karayalçın, dün aksam düzen-
lediği basın toplantısında 6 mart-
ta yapılacak Ortaklık Konseyi so-
nucunda somut bir karar alınaca-
ğından ümitli olduğunu açıkladı.
Karayalçın temaslan konusunda
ise "Sorunlan ne ölçüde aştığı-
mızı yarınki AB Temsilciler
Konseyi Toplantısı'ndan sonra
göreceğiz" dedi.
AB 'kanaat' büdirdi
Yunan vetosunun kaldınlması
için AB tarafından geliştirilen for-
mülde, Rum Yönetimi'ne AB'ye
tam üyelik takvimi için ''AB'nin
kanaatine göre 19% hfikümetler
arası toplann sonundan itibaren 6
ay içinde Rum tarafi ile tam üyelik
müzakereleri için görüşmeler baş-
layacaktir" ifadesi kullanıhyor.
AB, tam üye olmayan bazı Or-
ta ve Doğu Avrupa ülkeleri için
entegrasyon sürecini başlatarak
dış politika ve güvenlik gibi otu-
rurnlanna katılmalanna izin veri-
yor. Ancak bu ülkelenn, oy kullan-
ma ve veto hakkı bulunmuyor.
Demirerden BM'ye sitem•Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
Saraybosna'ya gidememesinin BM'nin verdiği
sözü tutmamasından kaynaklandığını bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Bosna-Hersek'e yaptığı
ziyaret sırasmda Saraybosna'ya
gidemeyişinin Birleşmiş Millet-
ler'in (BM) kendisine verdiği sö-
zü tutmamasından kaynakladığı-
nı bildirdi. Bu konudaki 'teesssüf
ve teessürterinin' BM Genel Sek-
teri Butros GaH ile Özel Temsilci
Yasuşi Akaşi'ye iletileceğini açık-
layan Demirel, tamamen banşçıl
amaçlarla yapmak istediği ziyaret
sırasmda karşılaştığı güçlüklerin
Bosna-Hersek'in karşı karşıya
bulunduğu ağırbaskılann göster-
gesi olduğuna dikkat çekti. CHP
Genel Başkanı Hikmet Çetin de
son gelişmenin. BM'nin Bosna-
Hersek'te yansız davranmadığı-
nın kanıtı olduğunu vurgularken
"Cumhurbaşkammıza konulan
bu kasıtlı engeli kınıyorum" dedı.
Cumhurbaşkanı Demirel, bir
günlük Bosna-Hersek ziyaretinin
ardından önceki geceyansı dön-
düğü Ankara Esenboğa Havali-
manı'nda bir açıklama yaptı. Tür-
kiye'nin çevresinde yaşanan sı-
kıntılı dönemde, banşa katkıda
bulunmak, Bosna-Hersek Cum-
hurbaşkanı Aliya tzzctbegoviç'in
ziyaretine karşıhk vermek ve Ze-
nica'daki Türk birliğini görev ba-
şında görmek amacıyla bu ülke-
ye gittiğini kaydeden Demirel
**Cçyüdır maruz kaldığı saldınya,
hukuk ve insanük dışı uygulama-
Iara karşı kahramanca direnen
Sara\ bosna'vı ziyaret etmek ayn
ve özel bir önem taşunaktavdı "de-
di.
Açıklamasında. Saraybosna'ya
ulaşımm BM Banş Gücü (UNPP-
ROFOR) tarafından sağlandığını
anımsatan Demirel, bu gücün
kendisine, 'risklere karşı kesin ga-
ranti vermemekle birükte' bir
uçak temin edılebıleceğini bildir-
diğini ifade etti. 'Risklere karşı
garanti talebinde' bulunmadığını
BM yetkililerine • bildirdiğini
anımsatan Demirel, Split Hava-
alanı'na ulaştıklannda BM pilot-
lannın Saraybosna'ya gitmek is-
temediklerini aktardı. BM'nin sö-
zünü tutmaması nedeniyle Saray-
bosna'ya gidemediğini kaydeden
Cumhurbaşkanı "Bizesonanaka-
dar kesin bir cevap veremeyen BM
yetkililerine, Genel Sekreter But-
ros Butros Gali'ye ve Bosna-Her-
sek Özel Temsilcisi Akaşi'ye bu a-
yaretin yapılamamasından dolayı
tesssür ve teessüfkrimi biklirmek
üzere ilgili temsUcilerimizi görev-
lendirdim" dedı.
Bosna-Hersek Cumhurbaşkaru
Izzetbegoviç ile Zenica'da bir ara-
ya geldiklerini anlatan Demirel,
Boşnaklara silahyardımı
STRASBOURG (AA) - Fransa'da yayımlanan Liberation gazete-
sinde çıkan bir haberde, son bir a> içerisinde Tuzla üzerinde görü-
len esrarengiz kargo uçaklann Amerikaldara ait olabileccği belir-
tilerek bu uçaklann Boşnaklara silah yardımı yaptığı ileri sûrüldü.
Liberation''un haberinde, Birieşmiş Milletler'in Tuzla üzerinde es-
rarangiz uçaklar uçtuğunu tespit etmesine rağmen NATO'nun ko-
nu ile ilgüi olarak sessiz kalmasına dikkat çekikü. Amerikahlann,
Boşnaklara silah yardımı yapılması ve ambargonun tek tarafn ola-
rak kaldınlması yolundaki görüşünün bilindigini belirten gazete,
söz konusu esrarengiz kargo uçaklannın Amerikahlara ait olma şan-
sının bü> ük olduğunu bildirdi Bu arada Bosna'da taraflar >eniden
şiddetü çanşmalara hazırlaıurken srvil halk savaşın bitmesini umut
içinde bekliyor.
tamamen banşçıl amaçlarla yap-
mak istediği bu ziyaret sırasında
karşılaştığı güçlüklerin Bosna-
Hersek'in karşı karşıya bulundu-
ğu ağırbaskılann göstergesı oldu-
ğunu belirtirken "Eşine tarihte
pek nadir rastlanan bu insanük
trajedisi karşısmda dünyanın gös-
terdigi duyaruhk yetersizdirve ac-
ze işaret etmektedir" açıklaması-
nı yaptı. Demirel, Zenica'da bulu-
nan Türk birlığinden gurur duy-
duğunu dile getirdı. Demırel'in
açıklamasında "BuziyaretimBal-
kanlar'dald son gelişmeler konu-
sunda endişelerimi izale etmekte
yetersiz kaldı. Bosna-Hersek tra-
dejisinin son bulması için her tür-
lü gayreti göstermeye devam et-
mekte karanryız" diye konuştu.
Üçlfi toplantılar başbyor
Demirel, Bosna-Hersek'e yap-
tığı ziyaret sırasmda, Zagreb'te
Hırvatistan Cumhurbaşkanı
FranjoTudjman ilebirarayagel-
dı. Demirel'ın Tudjman'ın ülke-
sindeki BM askerlerinin 31 Mart
1995 tarihinde sona eren görev
sürelerinin uzatmamasmı anlayış-
la karşıladığını söyledi ve bu ka-
rann banş sürecine katkıda bula-
nacağını ümit ettiğini bildirdi. De-
mirel ve Tudjman, Bosna-Her-
sek'teki Müslüman-Hırvat Fede-
rasyonu'na desteklerini belirtir-
ken büyükelçi düzeyinde oluştu-
rulan üçlü gruplann mart aymın
ikinci yansında çalışmaya başla-
masını kararlaştırdılar.
Çetin'den BM'ye kmama
CHP Genel Başkanı Hikmet
Çetin de partisinin dünkü grup
toplantısında yaptığı konuşmada,
Cumhurbaşkanı Demirel'in Sa-
raybosna'ya girememesini
BM'nin "yansız davranmadığı-
nm" bir kanıtı olarak gördüğünü
vurguladı. "Cumhurbaşkanımı-
za konulan bu kasıtlı engeli kııuyo-
rum" diyen Çetin, şu görüşleri di-
le getirdi: "Sırpengeliniaşnıavan,
aşama>-aa aşmak isteme>en BM,
üç yildır sağtayamadığı kalıcı ba-
nşı nasıl sağjayacak? Ben Saray-
bosna'ya 4 kez gittim. Birçok dev-
let adamına da gitme olanağı sağ-
landı. BM'nin Cumhurbaşkanı-
mıza yardımcı obnaması, B\l 'nin
yansız da>Tanmadığımn kanıddır.
BM'nin bu yanhş ve yanlı tutumu-
nu kmryonun."
Konuk
yazar
Gümrük Birliği ne getirecek?
Prof. Pr. EROL MAMSALI
Kamuoyuna açıklanmayan, ancak Brük-
sel'de elden ele dolaşan Gümrük Birliği an-
laşması ne anlama geliyor? Türkiye ne ka-
zanıyor, ne gibi yükümlülükler altına giri-
yor? Bu sorulann karşıhklan ne
TBMM'de, ne hükümetlerde, ne bürokra-
side, ne de özel sektörde tam olarak tartı-
şıldı. Sadece bazı sektörler. kendileri üze-
rindeki etkileri incelediler; hepsi o kadar.
Gümrük Birliği'nin vitrini süslendi. bazı
sloganlarla pazarlanması yapıldı, ancak
mutfakta nelerin pişirileceği ortaya kon-
madı.
Bırakın geniş halk kitlelerini, hükümet
bile neyi niçin imzaladığının tam olarak
farkında değil. 1992 yıhndan beri Türkiye-
AB ortaklık komisyonlan birkaç defa top-
landı, delegasyonlar karşı karşıya geldi,
teknik çalışmalar yapıldı. Bunlann hepsi
doğnıdur.
Ancak Türkiye'nin içine sokulmak is-
tendiği Gümrük Birliği mekanizmasının,
tam üye olmamış ve yann da olamayacak
olan Türkiye'nin ekonomisi, dış ilişkileri
üzerinde tek yanlı doğuracağı sonuçlar tam
olarak değerlendirilmedi. Çünkü 1992'den
beri, ilgili diplomat ve bürokratlara bir mis-
yon verilmişti ve siz Türkiye'yi her ne pa-
hasına olursa olsun Gümrük Birliği'ye so-
kacaksmız denmişti. Işin sakathğı buradan
kaynaklanıyordu. Ankara ve Brüksel'deki
memurlar bu doğrultuda çalışmaya zorlan-
dı.
Tam üyelik olmaksızın Gümrük Birli-
ği'ye girmek, çocuğun sakat doğması an-
lamına gelir. Böylesine dengesiz bir anlaş-
ma, çoğunun sandığı gibi Türkiye'yi
AB'ye yaklaştıran biranlaşma değil, doğa-
cak sorunlar yüzünden Türkiye'nin
AB'den uzaklaşmasına yol açacak yapıda-
dır. Çünkü dengesiz bir anlaşmadır ve za-
ten Türkiye'den başka. sadece Gümrük Bir-
liği'ye giren bir başka ülke örneği de yok-
tur. Konu derinlemesine tartışılmış olsa, si-
yasiler de dahil işin gerçek yüzünü göre-
cekler ve AB ile daha dengeli ve sağlıklı
bir anlaşmanm imzalanmasını gerçekleşti-
rebileceklerdi. Devekuşu politikası ile vit-
rin yapılıp. sloganlarla genellemelere gidil-
di ve kamuoyu yanhş yönlendirildi. Sonuç-
ta. yann Türkiye'riin başına büyük dertler
açacak bir noktaya getirildi.
Tûrkiye'de hükümetlerin tutumu. Brük-
sel'de AB'lı teknisyenleri de şaşırttı. Tür-
kiye'nin vesayet altına girmeye gönüllü ol-
masını bir türlü anlayamadılar.
Bugünkü noktaya nasıl gelindi?
Türkiye 1963'te Ankara Anlaşmasını, o
zamanki AET ile bütünleşip tam üye olmak
için yapmıştı. AET'yi kuran 6 üyeden biri
olmak istiyordu. 1958-1968 yıllan arasın-
da AET Gümrük Birliği ağırlıkh gelişti,
çünkü önce mal dolaşımını serbest dunıma
getirmek gerekiyordu. Bu tarihten sonra
AET ortak mali politikalar, işgücünün ser-
best dolaşımı, ortak ekonomik ve sosyal
politikalar gibi alanlara yöneldi ve bütün-
leşmesini hem yaydı hem de derinleştirdi.
1980'li yıllarda ortak dış politika, ortak sa-
vunma sistemi (Batı Avrupa Birliği) gibi
bir "konfederasyonun" gerektirdiği ku-
rumlan oluşturmaya koyuldu. Ve üye sayı-
sı 1986'da 12'yeyükselmişti.
1991 Maasricht Anlaşması ile Avrupa
Birliği artık kendi parlamentosu. bakanlar
kurulu, hukuk düzeni ve tek sesliliği üe
kendine özgü bir konfederasyon oluyordu.
Bu yapı içinde Gümrük Birliği sadece ait
mekanizmalardan birisi durumuna dönüş-
müştü. Bu görüntü, 196O'lı yıllardan çok
farklı bir yapılanma idi. AB, siyasal, eko-
nomik, hukuki ve askeri bütünleşme için-
de bir örgüt idi. Bu örgüte ya tam üye olu-
nur veya ikili ekonomik ve ticari anlaşma
yapılır. Türkiye ömeğinde olduğu gibi ait
mekanizmalardan birine (Gümürk Birli-
ği'ne) girilemez. Ne politik açıdan ne de
hukuki açıdan böyle bir ilişki dengeli ol-
maz.
Türkiye 1963 Anlaşması 'ndan sonra
1970'de Katma Protokol'ü imzaladı. Bu
protokol mal hareketleri yanında işgücü
hareketlerini de içine alıyordu. Işin özün-
de, Ankara Anlaşması'nın doğal bir uzan-
tısı olarak, Türkiye'yi tam entegrasyona
götürecek, tam üyeliğe götürecek meka-
nizmalan içeriyordu. Ancak 1970'li ve
1980'li yıllarda Brüksel, Türkiye'ye bakış
açısını değiştirdi ve Türkiye'yi tam üye
yapmamaya karar verdi. Doğu Bloku'na
karşı Türkiye'yi Batı Avrupa'nın yanında
ve içinde tutmasını gerektiren uluslararası
koşullar 1970'li yıllann ikinci yansında
yavaş yavaş değişmeye başladı. 1985 yıhn-
da sonun başlangıcı anlaşıldı. Zaten
1986'da AT, Katma ProtokoFdeki işgücü
dolaşımı şartını gündemden çıkardığını
Ankara'ya bildirmişti bile. Tûrkiye'de ko-
nuyu yakından izleyenler, 1980'li yıllann
başında, tam üyeliğın gündemden çıkanl-
dığını anlamaya başlamışlardı. Ancak po-
litikacılar bazı gerçekleri, inatla görmek
istemiyorlardı.
Brüksel için Türkiye, ticari ilişkilerin ge-
liştirilmesine devam edilecek, ancak hiçbir
zaman tam üye yapılmayacak bir ülke ola-
rak görülmeğe başlandı.
Türkiye niçin üye yapılmıyor?
Türkiye'nin tam üye yapılmamasının ne-
denleri şunlardır: a) Nüfusu büyük ve hız-
la artan bir Türkiye, nüfus oranına göre si-
yasi, hukuki ve ekonomik temsilin bulun-
duğu AB piramidinde en tepeye çıkıp otu-
rabilecek bir ülke olurdu ki AB'nin bunu
kabullenmesine irnkan yoktu. Bu, AB'nin
bütün siyasal dengelerini bozardı. b) Tür-
kiye tam üye olursa, önünde sonunda Türk
işgücü serbest dolanıma dahil olacaktı. Bu
ise sosyal ve ekonomik bakımdan AB'yi
altüst ederdi. c) 1980'li yıllarda AB, Tür-
kiye'nin kültürel kimliğini ön plana çıkar-
maya başladı ve Türkiye'yi, Avrupa kültü-
rünün dışında görme eğilimleri güçlendi.
Kültürel kimlik konusunda zaten sorunla-
n olan AB'ye bir de 20-30 milyon Türk gi-
rerse, işler büsbütün kötüleşebilirdi.
2020'li yıllarda nüfusu 100 milyona ulaşa-
cak olan Müslüman bir Türkiye'yi AB'nin
gelecekteki Avrupa Konfederasyonu için-
de banndırabilmesi ve piramidin tepesine
oturtması imkansızdı. d) Ekonomik olarak
AB'den geri olan ve hep geride bulunacak
olan Türk ekonomisine, tam üye olursa,
sürekli mali yardım yapma zorunluluğu
vardı. Bu mali yükü AB'nin kabullenmesi
imkansızdı.
Bu dört temel neden, AB'nin Türkiye'yi
tam üye yapamayacağmın da temel taşla-
nnı meydana getirdi. Bu nedenler hiçbir
zaman değişmeyecekti. Brüksel için en iyi
yol, Türkiye'yi dışlamadan "Özel ekono-
mik ve ticari ilişkiler kurarakyanında ve de-
netiminde rutmakö." Gümrük Birliği'ye
girmiş bir Türkiye, AB için bu amaçlan
gerçekleştirecek ideal bir formüldü.
Tûrkiye'de siyasiler ve kamuoyu bu ger-
çekleri göremediler. Kamuoyunu hiç suç-
lamamak gerekir, çünkü karmaşık bir sis-
temin ve yeni oluşmakta olan bir yapılan-
manın bilinmesi ve izlenmesi, siyasilere ve
ilgili kurumlara ait bir sorumluluktur.
Yann: Türkiye'de
hükümetlerin yamlgıları
Teknik pazarlık tamamlandı
AB mala açık,
insana kapalı
LALE SARÜBRAHÎMOĞLU
ANKARA - Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasın-
da 6-7 martta Brüksel'de yapılacak Ortaklık Konseyi
toplantısı sonunda gerçekleşmesi beklenen gümrük bir-
liği konusundaki teknik pazarlıklar, ana hatlanyla ta-
mamlandı. Türkiye ile AB arasında gümrük tarifeleri-
nin eşitleneceği 1996 başından itibaren yürürlüğe gire-
cek olan gümrük birliği karar taslağında, Türk hizmet
sektörünün serbest dolaşımı konusunda anlaşma sağla-
namazken tekstilciler için Avrupa kapılan açıldı.
Gümrük birliği karar taslağınm birinci bölümü mal-
lann serbest dolaşımı konusuna aynldı. Bu bölümde şu
konular yer alıyor:
# AB ve Türkiye'de üretilen mallar ve 3. ülkeler ile
ilişkilerde AB kurallanna uygun olan mallar serbest
olarak dolaşabilecek.
# Türkiye'ye uygulanan tekstil kotalan gümrük bir-
liğinin gerçekleşeceği 1996 yılı başından
itibaren kalkacak. Türkiye buna karşılık,
üyesi bulunduğu Gümrük Tarifeleri ve Ti-
caret Genel Anlaşması (GATT) çeTçeve-
sindeki Çok Elyaflı Anlaşma kurallanna
göre AB'nin sınırlama getirdiği 50'ye ya-
kın gelişmekte olan ülke ile 3. ülkeler için
ticarette sınırlama anlaşması yapacak.
# Türkiye, fikri mülkiyet ve sınai haklann, gümrük
birliğine geçilecek 1996 yılı başından itibaren 3 yıl için-
de AB mavzuah ile uyumlu hale getirilmesini kabul et-
ti. Ancak ilaç sanayiinde Türkiye'nin 3 yıldan fazla bir
süreyi öngören geçiş süreci talebi kabul görmedi ve bu
pürüzün son dakika müzakerelerinde çözüme kavuştu-
rulması bekleniyor.
GATT'a göre ilaç ürünlerinde patent uygulamasına
geçiş süreci için 10 yıl, uygulama usulleri için ise 5 yıl
öngörülüyor. Ancak ilaç sanayıcilerinin lobı faaliyetle-
ri sonucu, ilaçta uygulama usulleri geçiş sürecinin de
TBMM'de bekleyen yasa tasansmda 10 yıla çıkanlma-
sı GATT'a da aykın bir durum ortaya çıkardı.
9 tşlenmiş tanm ürünlerinde, AB mevzuatı ile uyum
için 1996 başından itibaren 3 yıllık ge-
çiş süreci kabul edildi. Türkiye'nin, ara-
lannda bisküvi ve çikolata gibi işlenmiş
tanm ürünlerinin yer aldığı iki listeye
eklediği üçüncü liste de kabul gördü.
Gümrük birliği çerçevesinde, Toplu
Konut Fonu uygulaması da tamamen
kalkacak.
Gümrük birliği karanna ek olarak çıkması beklenen
niyet mektubu benzeri 'mali işbirligi bildirisi'nde de şu
noktalar yer alıyor.
0 Birlik 5 yıl süreyle Türkiye'ye 2.2 milyar dolarhk
mali işbirligi yardımı öngörüyor. Bu miktann, Türki-
ye'nin Yunan vetosu nedeniyle 1980 yılından bu yana
birlikten alamadıgı rakama yakın olduğu bildiriliyor.
9 Mali yardım, öncelikle gümrük birliğine geçerken
Türkiye için gerekli olan altyapı ağırlıkh projelerin fi-
nansmanı için kullanılacak. Yardım fonlan için, Akde-
niz fonlan ve Avrupa Yatınm Bankası olanaklanndan
da yararlamlacak. AB, proje fınansmanlannda önceli-
ği telekomünikasyon, eneıji ve çevre projelerine veri-
yor. Başbakan Tansu Çilkr'in talebi üzerine eğitim pro-
jelerine de ağırlık verilecek. Yetkililer, AB'nin projele-
ri finanse edebilmesi için ilgili bakanlıklann kısa süre-
de projeleri hazır hale getirmeleri gerektiğine dikkat
çektiler.
# Mali işbirligi çerçevesinde Türkiye'nin fonlan kal-
dırması sonucu ithaiatta görülecek ciddi artış nedeniy-
le ödemeler dengesinde karşılacağı sorunlann gideril-
mesi için AB, 'boşaharcanmaması vç istikrariçinde kul-
lanılması' koşuluyla kredi vercbilecek.
0 Türkiye'nin 1993 verilerine göre Toplu Konut Fo-
nu'nu kaldırmasından doğacak kaybı. mali işbirligi çer-
çevesinde öngörülen miktara çok yakın olan 2 milyar
dolar civannda.
SOKTAŞ „
PAMUK VE TARIM ORUNLERİNİ
DEĞERLENDİRME TİCARET VE SANAYİ
A.Ş.
Sayın Ortağımız,
Şirketimizin 1994 yılı Olağan Genel Kurulu, 19 Mart
1995 günü saat 10.00'da Cumhuriyet Mahallesı, Kara-
suluk Mevkii Söke adresinde bulunan fabnkamızda, aşa-
ğıdaki gündemi görüşmek üzere toplanacaktır.
Toplantıya katılmak için gerek kendinıze ait gerekse
temsil edeceğiniz ortaklanmıza ait hisse senetlenni ve-
ya bunları bir bankaya tevdi ederek alacağınız makbuz-
lan toplantı gününden bir hafta önce Soke Cumhuriyet
Mahallesı, Karasuluk Mevkıi'ndekı şirket merkezimizde
ilgıliye tevdi ederek, toplantıya giriş kartı almanız gerek-
mektedir.
Kendinizi vekâleten temsil ettirecek olmanız halinde,
düzenleyeceğiniz vekâletname ömeği aşağıdadır.
Şirketimizin 1994 yılı Bilanço ve Kâr-Zarar hesaplan
ile Yönetim Kurulu ve Denetleme Raporlan 2 Mart 1995
tarihinden itibaren şirket merkezinde ortaklanmızın tet-
kikine hazır bulundurulacaktır.
Bilgi edinmenizi, belirtilen gün ve saatte toplantıya
teşriflerinizı rica ederiz.
GÜNDEM
I - Bir başkan, bir kâtip ye iki oy toplayıcıdan müte-
şekkil başkanlık divanı seçimi
2- Genel kurul toplantı tutanağının imzası hususunda
başkanlık divanına yetki verilmesi.
3- Yönetim kurulu ve Denetleme Kurulu raporlannın
okunması ve onaylanması
4- 1994 yılı Bilanço ve Kâr-Zarar hesaplannın okun-
ması ve tasdiki ile bu yıla ait muamele ve hesaplardan
doiayı yönetim kurulu ve denetleme kurulunun ibralan
5- Teşekkül eden kâr hakkında karar alınması
6- Yönetim Kurulu üye sayısı ile müddetinin tayini.
7- Yeni yönetim kurulu üyelikleri için seçim yapılması
8- Denetleme Kurulu üye saytsının tespiti ve yeni de-
netçiler için seçim yapılması.
9- Yönetim Kurulu üyeleri ile murahhas üye ve icra ko-
mitesi üyelerine ve Denetleme Kurulu üyelerine verile-
cek ücretlerin tayini.
10- Türk Ticaret Kanunu'nun 334. ve 335. maddele-
rine göre Yönetim Kurulu üyelerine izin verilmesi.
I1 - Dilekler.
SÖKTAŞ PAMUK VE TARIM ÜRÜNLERİNİ
DEĞERLENDİRME
TİCARET VE SANAYİ A.Ş. SÖKE
Şirketimizin 19 Mart 1995 tarihinde yapılacak olan
1994 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında, beni temsi-
le 'ı vekil tayin ettim. Sahibi bulun-
duğum aşağıda numaralan yazılı hisse senetlenne göre
düzenlenecek giriş kartının, vekilime verilmesiniricaede-
rım.
Adı ve Soyadı:
Adresi:
Hisse adedi:
Hisse senedi no'lan:
Imza: