Katalog

SAYFA CUMHURlYET 1 MART 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Yüce Divan'da "ağabey" tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Dövizle yaptınlan otoyol ihalelerinde devleti zarara uğrattıklan gerekçesiyle Yüce Divan'da vargılanan eski Bayındırlık ve îskan bakanlanndan Safa Giray ve Cengız Altınkaya ile eski Karayollan Genel I Müdürü Atalay Coşkunoğlu, ; savunmalannı dün 1 sürdürdüler. Safa Giray. < duruşmanın başında, dün . yayımlanan bir gazetede yer ', alan bir haberde. Yüce Divan ! Başkanı Yekta Güngör Özden'in, kendisini kürsüye çağınrken dilinin sürçerek 'İsmail Safa Ağabey. buyurun" dedıği yönünde bilgiler yer aldığını anımsatarak böyle bir hitabın "tatlı" olduğunu. ancak duruşmada yeri bulunmadığını kaydetti. Lisede Alevi skandalma tepki • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Balgat Halkevleri Derneği Başkanı Mahir Doğan, 100. Yıl Kılıçarslan Lisesi'nde tarih öğretmeni Selçuk Selçuk'un Alevi öğrencileri sınıftan dışan çıkarmasını k\nad\. Mahir Doğan, yazılı açıklamasında, insanlar arasında inançlan açısından aynmcılık yapan tarih ö|retmeninin bir an önce açığa alınmasını beklediklerini kaydederek şunlan söyledi: "Kılıçarslan Lisesi'nde tarih öğretmeninin Alevi öğrencileri dersten çıkarmasını korkutucu buluyoruz." Ulaşım AŞ'de anlaşma • İstanbul Haber Senisi - İstanbul Ulaşım AŞ ile Demiryol-Iş Sendikası arasında, toplam 427 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı. Demiryol-tş Sendikası Genel Başkanı Enver Toçoğlu. birinci yıl için yüzde 65, ikinci yıl için ise yüzde 50 oranında ücret zammı sağlayacak Itoplusözleşmenın. kamu , sözleşme görüşmeleri için de örnök olmasını isterken ; sözteşme, çalışanlann 'tepkisine yol açtı. Kİ'de sahtecilik suçlaması • İstanbul Haber Servisi - . istanbul Üniversitesi Tıp ' Fakültesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü'ne ait mühürleri kullanarak 1 milyar 466 milyon lirayı zimmetlerine geçirmekle suçlanan Ziraat Bankası Beyazıt Şubesi'nde görevli Hakkı Altun ve kendisine iyardım eden 5 kişi yakalandı. ; İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Saymanlık 1 Müdürlüğü"nün Ziraat Bankası Beyazıt Şubesi'ne 'yazdıöı yazılar idoğrultusunda, T. Vakıflar '. Bankası Kadıköy 1 Şubesi'ne 740 milyon .450 bin lira ve Türkiye Iş ; Bankası Kadıköy Rıhtım 'Şubesi'ne 725 milyon 650 bin •liranın havale edilmesi istenildiği ve talimatın sahte • olduğunun anlaşıldığı .bildirildi. HAVAŞ grevi uçuşları azalttı ' • İstanbul Haber Servisi - ', Devlet Hava Meydanlan Işletmesi (DHMI) yetkilileri HAVAŞ grevi nedeniyle uçaklara verilen yer hizmetlerinde aksamalar olduğunu, bu nedenle Türkiye'ye sefer düzenleyen havayolu şirketlerinin bazı uçuşlannı iptal ettiğini bildirdiler. Yetkililer. 450 olan uçak iniş kalkışlannın, bugünlerde 370-400 arasında değiştiğini belırttiler. Düzeltme • Dünkü gazetemizin Bulmaca köşesinde ; Yukandan Aşağıya ; dokuzuncu madde. teknik bir aksaklıktan dolayı çıkmamıştır. Şöyle olacaktır: > 9/ Aile efradı. Düzeltir, '• okuyuculanmızdan özür . dileriz. Nüfus cüzdarıımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. HASDASÇEÜK Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MERVE ÇELİK Hükümet değişikliği, Avrupa Birliği toplantısmdan sonra gerçekleştirilecek Yeni kabine 7 marttan sonra ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- kümet değişikliğinin. 6-7 martta yapıla- cak Türkiye'nin gümrük birliğine geçişi- nin ele alınacağı Avrupa Birliği (AB) Or- taklık Konseyi toplantısı sonrasına bıra- kıldığına kesin gözüyle bakılıyor. Yeni grup yönetimi seçimleri gelecekhafta ya- pılacak olan CHP'nin Genel Başkanı Hikmet Çetin'ın. Başbakan Tansu ÇU- ler'den. "SHP'de olmasına karşın, boşa- Unca DYP'liler tarafından doldurulan ko- misvon başkanlıklan ve üyelikleri" geri is- temesi bekleniyor. Çetin, hükümet sorunuyla ilgili olarak "Henüz söyleyebileceğim bir şey yok. Da- ha Sayın Başbakan ile ne zaman göriişe- ceğimiz biie belli değü" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Küçükel de CHP Parti Meclisi'nde (PM) hükümetle ilgili olarak dile getirilen açıklamalan "koalisyon şartian"* olarak görmedikleri- ni söyledi. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba- kanı Murat Karayalçın, AB Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde Brüksel'de çalışmalannı sürdürüyor. Yann Türki- ye'ye dönecek olan Karayalçın'ın, bay- ramda Adıyaman'a yapacaği gezi iptal •Çetin'in önünde, hükümetsorunundan önce gelecek hafta yapılacak grup yönetimi seçimi var. CHP lideri Çetin, "Daha önce SHP'de olmasına karşın, boşahnca DYP'liler tarafından doldurulan" komisyon başkaniıklan ve üyelikleri geri isteyecek. edildi. Gümrük birliği için 6-7 martta Brüksel'de yapılacak toplantıya da Murat Karayalçın'ın katılması beklenirken hü- kümette yapılacak değişikliklerin bu top- lantı sonrasında gerçekleştirilmesi bek- leniyor. Başbakan Tansu Çiller ile CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'in gelecek hafta sonunda bir araya gelmeleri, daha sonra da CHP Parti Meclisi ile grup yönetim kurulunun toplantıya çağnlarak hükümet konusunun tartışılması bekJeniyor. Koşul tartışması CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, dün partisinin grup toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, partinin örgütlenme çalışmalan hakkında bilgi verdi. Çetin, PM'nin kendisine hükümet konusunda tam yetki verdiğini anlatırken "Bu konu- da bana atfen bazı düşünceler çıkıyor. Bunlar. daha çok derleme. Sayın Başba- kan yurtdışında. Ben, daha bir görüşme yapmadan, nerede, nasıl görüşebileceğimi bitanezken bu konuda herhangi bir açık- lama yapmayı doğru bulmuyorum" dedı. Hikmet Çetin, önceki gün tçel Millet- vekili Aydın Güven Gürkan, dün de ara- lannda İstanbul Milletvekili İsmail Cem'in de bulunduğu bazı milletvekille- ri ile görüştü. Hükümetin sürmesi duru- munda kabineye girmesi beklenen Aydın Güven Gürkan'ın, yakın çevresine, ken- disine önenlmesi halinde, bakanlığı, "mutiaka güvenoyu alınmasu Çiller'in hö- kümet üyelerine sekreter bakanlar gibi davranmaması, CHP'nin önceliklerinin takvime bağlanması, güçlii, uzmanlıkiara dayak bir kabine oluşturulmasrkoşulla- nyla kabul edebileceğini söylediği öğre- nildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Küçükel ise düzenlediği basın toplantı- sında, 51. hükümet kurulmasma gerek ol- madığını savundu. CHP'nin, gelecekhaf- ta yapılacak grup toplantısmda, grup yö- netimi belirlenecek. Üç grup başkânve- killiği, 9 yönetim kurulu üyeliği için se- çim yapılacak. Milletvekillerinin büyük bölümünün bakanlık beklentisi içinde olması nede- niyle. grup yönetimi için aday sıkıntısı çekilebileceği belirtiliyor. Grup başkan- vekillerinden biri için CHP Ankara Mil- letvekili AH Dinçer'in adı geçiyor. Kendini fesheden SHP'nin Grup Baş- kanı Seyfi Oktay ile grup başkanvekille- rinden Ercan Karakaş'ın ise kabineye girmesi bekleniyor. Ancak kulislerde Adalet Bakanı Mehmet MoğuHay'ın, Ok- tay'ın eski bakanlığına geri dönmesine karşı çıktığı belirtiliyor. Bu arada, hükümetin sürmesi duru- munda CHP Genel Başkanı Hikmet Çe- tin'in daha önce SHP'de olmasına karşm, çeşitli nedenlerle boşalan ve seçimlerde DYP'liler tarafından doldurulan Adalet, Sanayi komisyonlan başkanlıklan, Plan Bütçe Komisyonu Başkanvekilliği ile TBMM Hesaplannı lnceleme Komis- yonu üyeliklerini geri isteyeceği bildiril- di. Tekstil işçilerinin 24 şubatta başlattığı grev dayanışma içinde sürüyor Grevcitekstilîşçisine esnafdesteği Yurt Haberleri Senisi - Işçi eylemleri giderek yaygınlaşıyor. DlSK'e bağlı Testil fşçileri Sendikası ile Hak-lş"e bağlı Öz Iplik-lş Sendikası üyesi işçilerin 24 şubatta başlattığı grev sürüyor. Kocaeli'nin Gebze ilçesi Diliskelesi mevkiinde bulunan Polisan'da da işten çıkanlan işçiler, fabrikayı işgal ederken Sılifke'de de beledıye işçileri oturma eylemı yaptı. Cumhuriyet Adana Güney İUeri Bürosu'nun haberine göre sendikadan grev ödentisi istemediklerini, tam tersine tüm olanaklanyla sendikayı destekleyeceklerini belirten Tekstil-lş üyesi işçiler, bu tutumlannı bir işçinin ürettiği. "Vatağımı satacağım. DİSK'i vaşatacağun" sloganıyla somutlaştınyorlar. işçiler, ikramiyeleri ödenmediği takdirde bugün Akbank önünde eylem yapacaklar. Morallerinin ilk günden daha yüksek olduğunu, sendikalanna ve greve sonuna dek sahip çıkacaklannı vurgulayan Tekstil-lş üyesi işçiler, "Baalan 'Sendika, işçiyi dolduruşa getirip greve çıkardı' diyorlar. Sendika bizi dolduruşa getirmedi. Biz sendikayı greve zorladık. Hakkunızı alana kadar grevimiz sürecek" diye konuşuyorlar. Bu arada, Tekstil işçileri Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı ve Genel Merkez Grev Komitesı Başkanı Muharrem Kılıç, sendika binasında düzenlediği basın toplantısı'nda şunlan söyledi: "ŞoforierOdası dayanışma sözü verdi. Bugünden (dün) itibaren dotmuşlar, grevci işçilere grev sonuna kadar 5 bin lira.- Bakkallar ve Bayiler Odası. grev süresince tüm işçilerin ödemeterini askıva aldı. Givim mağazalan da ödemeleri crteledi. Kahvehanelerde grevci işçilere ça>r bin lira. Burada miktar öneınli değiL Hepsine teşekkür edivoruz." Kılıç, 5 mart günü Mimar Sinan Parkı'nda bayramlaşma yapılacağını, Rıdvan Budak'ın da bayramlaşmaya katılacağını kaydetti. DİSK Bölge Temsilcisi ve Adana Grev Komitesi Başkanı Yusuf Yürekli de "5,25,75 gün sonra da bu grev aynı coşkuyla sürecek'" diye konuştu. Yürekİi, greve destek amacıyla Vakıflar Bankası Abidinpaşa Şubesi'nde 2027923 numaralı bir hesap açıldığıru da anımsattı. TGC tarafından düzenlenen panellerin beşincisi Burhan Felek Konferans Salonu'nda yapıldı Medyanın en büyük sorunu 'tekelleşıne' • TGS Genel Başkanı ve gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç, tekelleşmenin "medyadaki sendikasızlaştırma' hareketine katkısını Milliyet ve Hürriyet gruplannda yaşanan olaylardan örnekler vererek anlattı. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Erinç'in sendikasızlaştırma hareketini anlatmasına tepki gösterdi. İstanbul Haber Senisi - Tür- kiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Orhan Erinç, Tür- kiye'de medyanın en önemli soru- numın "tekeileşnıe"olduğunu söy- ledi. Türkiye GazetecılerCemıye- tı'nin dün Burhan Felek Konferans Salonu'nda düzenledigı "Medya- nın Genel Sorunlan" konulu pa- nelde konuşan Erinç, medyadaki "sendikasızlaşrjrma" hareketleri- ne dikkat çekti. Erinç, medyadaki patronların artık gazeteci değil: bankacı. sigortacı, pazarlama şir- keti sahibi olduklanna ve basın ile tıcaretın iç içe geçtiğine dikkat çe- kerek. "Basından istenmesi gere- ken tarafsızlık değil, bağımsulık olmahdır" dedı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen paneller di- zisinin beşincisi dün cemiyetin Cağaloğlu'nda bulunan merkez binasındaki Burhan Felek Konfe- rans Salonu'nda yapıldı. Oturum başkanhğını TGC Genel Başkanı NailGürelTnin yaptığı panelde ilk konuşmayı Nezih Denürkentyap- tı. Sermayenin basın işkolunda egemenliğini giderek arttırması- TGC Başkanı Nail Güreli'nin oturum başkanlıgı yaptığı panelde, TGS Başkanı ve gazetemiz Genel Yavın Yönetmeni Orhan Erinç, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, iMilüyet Gazetesi Başyazan Altan Öymen. Dünyagazetesi sahibi Nezih Demirkent ve arv Haberler Koordinatörü Ali Kırca, medyanın sorunlan hakkında görüşlerini açıkladılar. (Fotoğraf: YILM AZ KARABACAK) nın yanlışlıklara yol açtığını kay- deden Demirkent, "Benim anladt- ğım anlamda medvanın gerçek sa- hibi medyayı izlevenlerdir, okur- lardır, TV L/Jevicileridir. Buna rağ- men bazı sermaye gruplannın medya dünyasında egemenlikleri- nin arrtıgını görüv oruz. Bu durum hemen hemen yavın kuruluşlan- nın yüzde 80'inden fazlasını güçlü sermayelerin avuçlan arasına it- miştir" dedi. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ErtuğrulÖzkök. Türk basmmın içinde bulunduğu sorun- lann yalnızca Türkiye'ye özgü ol- madığını söyledi. Özkök, medyay- la ilgili, "seçilmiş insanlardan da- ha güçlü". "insan haklannı ihlal ediyor". "kirten*"," sermayenin eline geçti" gibi iddialar bulundu- ğunu belirterek, "Samimiyetk ifa- de edeyim ki bu sav dığım iddiala- nn büyük bir bölümünde gerçek pa>ı var" dedi. Toplantıda daha sonra söz alan arv Haberler Koordinatörü Ali Kır- ca, Radyo Televizyon Yasası'mn bazı maddelerinin çok muğlak ol- duğunu belirterek. hangi durum- larda yayına son verileceğinin de belli olmadığını söyledi. Mjlliyet Gazetesi Başyazan Al- tan Öymen ise "Gazeteieri galiba bireysel değerlendirmelere göre haarüvoruz. Bu, tirajlann düşü- şündedegörülüyor. Habercilik. ba- sının doğal işlev idir. Buna son za- manlarda polislik ve sav cılık gibi iş- levler de \ üklendi. Ama düriist ve tarafsız bir habercilik herkesin öz- letni iken bu günümüzde çok çar- pık bir biçimde işliyor" dedi. TGS Genel Başkanı ve gazete- miz Genel Yayın Yönetmeni Or- han Erinç de konuşmasına. basın- daki en önemli sorunun tekelleşme olduğunu belirterek başladı. Erinç şöyle konuştu: "Tekelleşmebirçok sorunu da beraberinde getirdi. Pal- ronlar artık salt gazeteci değil. Bu patronların hemen hepsinin artık bir bankası var. Hatta bazılanmn iki tane bankası var. Yani mali ve ekonomik konulaıia iç içe geçen ya- pılan var. Onun yanı sıra TV ka- nallan var; radvo kanallan. pazar- lama.sigorta şirketleri var. Yani ba- sınla ticaret iç içe bir durumda. Ov- sa gene bizjm vanlış değerlendirdt- ğimiz bir şey var. Basının tarafsız olması istenir hep. Eğer tarafsızlık standart bir kav ram ise zaten o za- man böyle bir durumda tek gaze- te yavımlanır. O zaman istenilen ta- rafsızlık değil bağımsızlık olmalı. Bunu koruyup koruvamadıgımız ayn bir tarbşma konusu." Medyanın, ekonomik ılişkileri nedeniyle kimi görev lileri yanlı bir şekilde desteklemesinin ya da VCT- mesinin sakmcalanna da değinen Erinç. tekelleşmenin "medyada sendikasıziaştırma'"hareketine na- sıl katkısı olduğunu ise MilHyet ve Hürriyet gruplannda yaşanan olaylardan örnekler vererek anlat- tı. Erinç, Milliyet Gazetesi sahibi Aydın Doğan'ın bu gazetede baş- lattığı sendikasızlaştırma hareke- tinin Hürriyet'te de sürdürüldüğü- nü söyledi. Toplantıda daha sonra soru- ya- nıt bölümüne geçildi. Bu bölüm- de söz alan Ertuğrul Özkök, TGS Genel Başkanı Erinç'in, Milliyet ve Hürriyet gazeteleri ile sahibi Aydın Doğan'ı örnek vererek sen- dikasızlaştırma hareketini anlat- masına tepki gösterdi. Özkök, "Hiç kimse parronuyla ters düş- mek istemez. Ben şahsen ters düş- mekistemiyonım. Ters düşmek is- teyen varsa söylesin'' sözlenyle ya- nıt verdi. İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Aydınlı, Mumcu için tedbire gerek görülmediğini söyledi Devletten 'Mumcu'yu korumadık' itirafı Yurt kımlığımı kaybettim. Hükümsüzdür. AZİZ BAYRAMOĞLV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Dev- let, 2 yıl önce bombalı bir saldında yaşa- mını yitiren gazetemiz yazan Uğur Mumcu'yu, "terörörgütlerininhedefiol- madığı gerekçesiyle korumadığınr yargı önünde itiraf etti. İçişleri Bakanlığı Hu- kuk Müşaviri Sami Aydınlı. Mumcu'nun terörörgütlerinin "boyhedefi olmadığınr ileri sürerek. "Uğur Mumcu tarafından koruma talebi olmadığı için, kendisi hak- kında bir tedbir alınmasına gerek görül- medi. Boy hedefi haline gelinmesinu dev- let tayin edemez" dedi. Mumcu ailesi. devletin, terör örgütlerinin hedefi olan "herkesi'" isteğe bağlı olmaksızın. resen korumakla görevli olduğu halde. bu ko- nuda gerekli yasal düzenleme ve işlem- leri yapmadığını ileri sürdü. Uğur Mumcu'nun kardeşleri avukat Ceyhan Mumcu ile Beyhan Gürson tara- fından. Mumcu'nun öldürülmesinde "idarvnin ihmali" ve "ağır hizmet kusu- nı" bulunduğu gerekçesiyle, İçişleri Ba- kanlığı hakkında açılan manevi tazminat davalannın duruşması, dün Ankara 8. Idare Mahkemesi'nde yapıldı. Uğur Mumcu"nun eşi Güldal Mumcu'nun ken- disi ve çocuklan adına. maddi-manevi tazminat istemiyle açtığı davanın duruş- ma günü. henüz mahkeme tarafından be- lirlenmedi. içişleri Bakanlığı hakkında, "ihmal" ve "ağu- hizmet kusuru" işlendiği iddia eden Mumcu'nun ablası avukat Beyhan Gürson. duruşmada yaptığı konuşmada, Mumcu'nun terörörgütlerinin "açıkhe- defi"olduğunu, bunun da tüm kamuoyun- ca bilindiğini ifade ederek, boy hedefi olan "herkesin" korunmasına ilişkin ya- pılan yasal düzenlemede eksiklik olduğu- nu ileri sürdü. Terör örgütlerinin açık he- defi olan Mumcu'nun. "korunduğuna inandınlmasına karşm, konınmadığuu" ve "korunması gerekenlerin değil, konın- mak istenenlerin konınduğunu" kayde- den Gürson. içişleri Bakanlığı'nın "ku- sursuz sorumluluk" esasına göre, Mum- cu'nun kaybından doğan zaran ödemesi gerektiğini söyledi. Gürson. idarenin "çok ağır hizmet kusuru" olduğunu da vurgulayarak, bakanhğın savunmasında Mumcu'yu korumama gerekçesinin da- yanağı olarak sunduğu 16 Ağustos 1991 tarihinde Bakanlar Kurulu karanyla çı- kartılan Teröre Karşı Koruma Tedbirleri Yönetmeliği'nin "terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen veyagetirilenleri" kap- samasına karşın; yönermelikte bu kapsa- ma giren (kamu görevlisi ve asker olma- yan) sivil vatandaşlann korunmasına iliş- kin düzenleme yapılmadığını söyledi. Koruma kapsamına girecekler arasında kamu hizmetinde çalışan ve çalışmayan aynmı bulunmadığına da dikkat çeken Gürson, Mumcu'ya koruma verildığini, ancak daha sonra "kendiüğinden koru- manın kalktıgını" ifade etti. Korumada gösterilen özensizliğın, su- ikast sonrasında delil toplama ve soruş- turma aşamalannda da yaşandığım vur- gulayan Gürson. mahkemeye. suikast sonrası olay yerinde bulunan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin ve DGM Başsavcı- sı Nusret Demirarın olay yerinde dolaş- tığı sırada, delillerin pplislerce süpürül- düğünü gösteren fotoğrafjar ile Mum- cu'nun korunması konusurîda yetkililerin çelişkili açıklamalannı içeren gazete kü- pürlerini kanıt olarak sundu. Avukat Ceyhan Mumcu da, İçişleri Ba- kanlıgı'nın ülkede can güvenliğini sağla- maya yönelik başlıca görevini yerine ge- tirmede "ihmal, lakavtlık ve ilgisizlik'* göstermesi sonucu Uğur Mumcu'nun ya- şamını yitirmesine tepki olarak dava aç- tıklannı söyledi. İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Sa- mi Aydınlı da, savunmasında, Mum- cu'nun boy hedefi olmadığını ileri sürdü. Aydınlı, "Kime karşı tehlike var, kime karşı tehlike yok, bunu önceden kestir- mek mümkün değil. Herkes için. özel ön- lemlerin alınması imkânsız. Uğur Mum- cu tarafından koruma talebi olmadığı için, kendisi hakkında bir tedbir alınmasına gerek görülmedi. Bov hedefi haline gelin- mesüü, devlet tayin edemez" dedi. Kar- deşlere manevi tazminat verilmesi konu- sunda kanunlarda bir düzenleme olmadı- ğını ve istenen tazminat miktarlannın yüksek olduğunu ileri süren Aydınlı, şun- lan söyledi: "Uğur Mumcu, doğrudan doğruya ko- ruma altma alınacaklann kapsamına gir- memektedir. O zaman talebi gerekir. Bir talep yok. Yönetmelik. 1991de çıkmış. 1991'den sonra uygulamaya konulmuş. 1991 'den sonra Uğur Mumcu tarafından böyle bir talep olmadığı için, kendisi hak- kında bir uygulama, daha doğrusu bir tedbir uygulanmasma gerek görülmemiş- tir. Uğur Mumcu ile ilgili alınmış tedbir yoktur." Teröre karşı koruma tedbirlerini düzen- leyen yönetmeliğin kapsamının çok geniş olduğunu ifade eden Aydınlı. "Yüzlerce, binlerce kişi, terörle mücadeledegörev alı- yor. Bunlann herbiri için tedbir alınmasu mümkün değiklir" dedı. idarenin ağır ku- suru ve ihmali olduğuna ilişkin iddialan reddeden Aydınlı. "İdarenin kusuru yok- tur; olay, idarenin eyleminden ve işlemin- den kaynaklanmamıştır"dıye konuştu. Kardeşİerin manevi tazminat alamayaca- ğını iddia eden Aydınlı, ölenin yakınlan- na ödenecek tazminat konusunda denge- li bir ölçütün henüz belirlenmediğini söy- ledi. Yasalarda"sembottkacıtatmininlnn esas ahndığını kaydeden Aydınlı, silah taşıma ruhsatının verilmesi için hayati tehlike koşulu olmadığına da dikkat çek- ti. Avukat Aydınh duruşmadan çıktıktan sonraise Mumcu'nun ablası Beyhan Gür- son'a yaklaşarak özür diledi. TBMM'nin en devamsızı M. Ali Yılmaz 30 milletvekili topun ağzmda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nin "devam-_ su"milletvekillerinin üyelikleri' tehlikede. TBMM Bâşkanlık Divanı, Meclis'in 4. yasama yı- lında. Genel Kurul çalışmalan- na 1 ay içinde 5 birleşim katıl- may'an milletvekillerinin isimle- rini anayasanın 84. maddesi uyannca, üyeliklerinin düşürül- mesi istemiyle, TBMM Adalet ve Anayasa Karma Komisyo- nu'na iletti. TBMM Bâşkanlık Divanı'nın dünkü toplantısmda. 1 ay içinde 5 ve daha fazla bir- leşime katılmayan milletvekili sayısmın 30 olduğu belirlendi. Bir milletvekilinin üyeliğinin düşürülmesi bile, anayasa uya- nnca üç ay içinde ara seçimi zo- runlu kılacak. Bâşkanlık Divanı devamsız millervekillerinin durumunu gündeme getirirken, DSP Genel Başkanı Bülent Ece\it, gümrük birliğiyle ilgili genel görüşme- nin dün Meclis Genel Kuru- lu'nda gerçekleştirilememesini eleştirerek. "TBMM'nin duru- mununyürekleracısı olduğunu" söyledi. Ecevit, Başbakan Tan- su Çiller'in ve gıttığı Japon- ya'dân Briiksel'e geçen Dışişle- ri Bakanı Murat Karayalçın'ın da genel görüşme nedeniyle Türkiye'de bulunması gerektiği- ni söyledi. TBMM Başkanlığı'nın Ka- sım 1994 kayıtlanna göre, 30 milletvekili 1 ay içinde 5 birle- şime katılmama sınınnı aştı. tç- tüzük uyannca. parti yöneticile- rine "devam muafiyeti" uygula- nırken, milletvekilliği dışında görevi bulunmayan Mehmet Ali Yılmaz TBMM'nin kasım ayın- daki çalışmalanna 9 birleşim, Dalan ile CHP Muğla Milletve- kili Erman Şahin de 8 birleşim katılmadılar. TBMM'nin de- vamsız milletvekillerinin listesi şöyle: 7 birleşim katılmayan- lar:Abuzer Tannverdi (CHP- Adıyaman), Feridun Pehlivan (ANAP-Bursa), Kazım Ataoğlu (RP-Bingöl), Erdal Kesebir (DSP-Edirne), Mustafa Parlak (ANAP-Rıze), Güler İleri (CHP-Tokat). 6 birleşim katdmayanlan Ab- dülkerim Zilan (CHP-Batman), Süleyman Ayhan (DYP-Çanak- kale). llker Tuncay (ANAP- Çankın), Osman Çeylan (MHP- Istanbul), Nevşat Özer (ANAP- Muğla), Onur Kumbaracıbaşı (CHP-Hatay), Nacı Ekşi (YP-ls- tanbul), Erdal Koyuncu (CHP- Siirt). Ahmet Kabil (ANAP-Ri- ze). 5 birleşim kanlmayanlar: Ce- lal Kürkoğlu(CHP-Âdıyaman), Hasan Çakır (DYP-Antalya), Hasan Akyol (CHP-Bartın), Mustafa Balcılar (ANAP- Eskı- şehir), Rasim Zaimoğlu (ANAP-Giresun), Halıt Duman- kaya (ANAP-lstanbul), Leyla Yeniay Köseoğlu (DYP-Istan- bul). ismail Sancak (ANAP-ts- tanbul), Hasan Mezarcı (Bağım- sız-Istanbul). Hasan Dikici (RP- Kahramanmaraş), Şerif Bedir- hanoğlu (ANAP-Van). Fahrettin Kurt (ANAP-Trabzon). Basvuru işlemini iptal etti ÎETT, yeni şoför almaktan vazgeçti MEHUVIET DEMİRKAYA İETT, ihtiyacı olan 400 şoförün alırru için lş ve tşçi Bulma Ku- rumu'na yaptığı başvuruyu iptal etti. lş ve Işçi Bulma Kuru- mu'nun dahi haberi olmadan. bazı kişüerin lETT'ye şoför olmak için kurum önünde kuyruğa girmesi. kanşıkhğa neden olduğu gibi tepki de çekmişti. İETT, almak istediği 400 şoför için. lş ve Işçi Bulma Kuru- mu'na yaptığı başvuru işlemlerini iptal etti. tETT'nin, kuruma yaptığı baş\-uruyu birkaç saat sonra iptal etmesinin gerekçesi '%• a ihtiyacımızın yeniden değerlendirilmesi'' şekiinde açıklanÖı. Önceki gün lş ve Işçi Bulma Kurumu önünde toplanan kişilerin, lETT'ye şoför olarak girmek için başvuruda bulunmak istedik- lerini söylemeleri, kunım yetkililerin böyle bir şeyden haberdar ohnamalan nedeniyle kanşıklığa neden olmuştu. lETT'ye şo- för olarak girmek isteyenlerle yapılan görüşmelerde. cumartesi ve pazar günleri e\ lerinden telefonla arandıklan, lETT'ye şoför alınacağı. bunun için pazartesi günü lş ve Işçi Bulma Kuru- mu'ndan başvuru kartı almalan istendıği öğrenilmişti. Yine, ku- rum önünde bekleyenlerin birçoğu "partiden" kendilerine tele- fotı geldiğini belirtmişlerdi. Müsteşardan Anayasa Mahkemesi'ne eleştiri • Adalet Bakanlığı Müşteşan Yusuf Kenan Doğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eski Adalet Bakanlığı Müşteşan Arif Yüksel'in görevden alınmasına karşı çıktığı için çıkanlan 'by-pass' yasasının Anayasa Mahkemesi'nce 1993 tarihinde iptal edildiğini, ancak 2 yıldır gerekçeli karann yazılmadığını söyledi. Doğan. kararı yazmay/an hâkimler hakkında çok ağır disiplin ve hapis cezalannın uygulandığına dikkat çekti. YAHYAKOÇOĞLU Adalet Bakanlığı Müşteşan YusufKenan Doğan, kamuoyun- da 'by-pass' yasası olarak bili- nen ve Anayasa Mahkemesi ta- rafından iptal edilen yasayla ilgi- li gerekçeli karann yaklaşık iki yıldır yazılmamasını eleştirdi. Bundan daha kısa sürede karar- lannı yazmayan hâkimler hak- kında Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu tarafından çok ağır disiplin ve hapis cezalan uygu- landığına dikkat çeken Doğan, Adalet Bakanlığı'nca yürütülen mevzuat çalışmalannın öncelik- le demokratikleşme konusunda sürdürüldüğünü, bunu, yargının hızlandınlması ve adalet refor- mu konulannın izlediğini söyle- di. Yusuf Kenan Doğan, bakanlı- ğın çalışmalanna ilişkin verdiği bilgide, hâkim ve savcı kadrola- rınm arttınlarak açık oranının azaltıldığuıı, adliye binalannın çoğaltılması çalışmalannın sür- dürüldüğünü söyledi. Adalet Bakanlığı'nın mevzu- ata yönelik çalışmalannın önce- likle demokratikleşme konusun- da sürdürüldüğüne işaret eden Doğan. bunun anayasa ve birçok temel kanunlan kapsadıgını söy- ledi. Doğan, hâkim ve savcı ba- ğımsızlığı konusunda şunlan söyledi:: "Sayınadaletbakanla- nnın ve Adalet Bakanlığı müste- şaıiannın bu kurulda yer alma- sı. yargı bağımsızlığı yönünden sakıncalı bulunmakta ve tartışd- maktadır. Çözüm olarak da adı geçen makamlann bu kuruldan çıkanlması gibi basit bir yol öne- riunektedir. Ben. bu çözüm yön- temiıün yargı bağımsızlığı ve yar- gıç güvencesi bakımından yeter- li bir teminat oluşturacağı kana- atini taşımıyorum. Bundan daha önemlisi bu kunılun yapısının ge- nişletilmesi ve fıilen hâkimlik ve savcılık görevini yürüten birinci sınıf hâkim ve savcılann ağıriık- b biçimde yer alacağı. deneyim- lerinden yararlanmak açısından da Yargıtay ve Damştay üyeleri- nin de bulunacağı ve mutiaka devletin diğer organlam la da ko- ordinevi sağlav abilecek. dev letin yargı politikasını bünyesbe yan- sıtabilecek bir kunılun daha ya- rarh olabileceğini düşünüyo- rum." Doğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eski Adalet Ba- kanlığı Müşteşan Arif Yüksel'in görevden alınmasını engellemek için direnmesi nedeniyle çıkan- lan ve kamuoyunda 'by-pass' ya- sası olarak bilinen yasanın Ana- yasa Mahkemesi'nce 27 Nisan 1993 tarihinde iptal edildiğini anımsatarak şunlan söyledi: "Anayasa Mahkemesi'nin yargı bağımsızlığı ve v'argıç güvencesi açısından sakıncalı bularak iptal ettiği yasayla ilgili olarak aradan geçen yaklaşık 2 yıla karşm ge- rekçeli karar yanlmamışnr. Ana- yasa Mahkemesi'nce bakanlığı- mıza hitaben yazılan 15 Temmuz 1994 tarihli vazıda, bu karann aynı ay içinde tamamlanaraktes- lim edileceği belirtUmiş olmasına karşın karar yazılmamakta ısrar edilmiştir. Oysa ki bundan çok daha kısa süre içerisinde dahi karariannı vazmavan hâkimler hakkında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından çok ağır disiplin cezalan uygulan- makta, bunlar, görevi ihmal suçundan mahkemeye sevk edil- mekte ve çeşitli hapis cezalanna çarptınlmaktadır. Yüce mab- kemenin bu tutumunu ka- muoyuna açıklamayı ve takdirine sunmayı bir hukuk adamı olarak görev saymaktayun." ÇtZMEDEN YUKARI / MUSA KART Arkadaşımız Musa Kart yıllık izninin bir bölümünü kul- landığından, çizgilerine bir süre ara vermiştir.