28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Semra ÖzaFın telefonıında baba parmağı HALİLNEBİLER SemraÖzaladına kayıtlı bulu- nan ve Lğur Kıhç'la ilişki kur- makta kullanılan 2716919 numa- ralı telefonun ilk sahıbının. baba olarak tanınan ve kokain, adam yaralama gibi sabıkalan bulunan yeralti dünyasının ünlü adı Ha- san Bora olduğu ortaya çıkti. EnginChr an'ın vurulmasından dön gün önce ülkücü mafya lide- ri Alaattin Çakıcf nın kansi \e Dündar Kıbç'ın kızı Uğur Kı- lıç'ın üst üste arandığı Semra Özal'ın evindeki 271 69 19 nu- maralı telefonun ilk olarak "230 22 36" numarav la Elmadağ. Ye- dikuyular. No:12. tstanbul adre- sindeki Taksi Prodüksıyon Film Hizmetleri adlı şirkete Hasan Bo- ra adına tesis edildiği belirlendi Telefonun daha sonra 7 Ekim 1993 tarihinde Hasan Bora tara- fından Semra Özal'ın gelinı El- van Ozal adına Büyükdere Se- vimli Sokak.No:3. Istanbul adre- sine devredıldiğı belirlendi. De- vir işlemınin önce PTT'ye. sonra Elvan Özal'a değıl dogrudan Ha- san Bora ile Elvan Özal arasında- ki karşılıklı ırade beyanı ı!e dev- redıldıgi de saptandı. Telefonun 12 Mart 1993 tarihinde Zümrü- tevler Definebayır sokağına nak- ledildıgi ve numaranın 242 69 19 olarak değiştirildıgi öğrenildı. Te- lefon, 4 Ocak 1994 tarihinde ve- nıden Büvükdere Sevimli So- kak.Ko:3 Istanbul adresme nak- ledilmiş ve numarası 271 69 19 olarak degiştırilmiş. Hasan Bora kinıdir? Telefonunu Semra Özal'ın ge- lini Elvan Özal'a devreden Ha- san Bora. yeraltı dünyasının en renkh yüzlerinden biri. Bora, 7 Agustos 1989 tarihinde Bursa Ken ansaray Oteh'nde tabancay- la vuruldu. Odasında 20 gram ka- dar kokain bulundu. Ifadesinde kendini yanlışlıkla vurduğunu söyledi. Hastanedeyken kendisi- nı ziyarete gelen Aöca davasının ünlü adı Sedat Sırn Kadem'de kokain ve tabanca bulundu. tu- tuklandı. Bora. Bursa olayından dolayı bır süre cezaevinde kaldı. tbra- him Tatüses'in Kürtçe kaset tar- tışması yüzünden 1990 yılı Ni- san ayında ayaklanndan mafya usulü yaralanması olayınaadı ka- nşan Bora. Atatürk Havalima- nı'nda ele geçırilen 682 gram ko- kain nedeniyle 12 Nisan 1990 ta- rihinde yakalandı. Serbest bıra- kıldı. Bu olayla ilgili olarak 18 Haziran 1991 tarihinde açılan da- \ada, kokain kullanmakla suçla- nan 10 sanık arasında yer aldı. Aynı davanın sanıklanndan biri de Zey nep Özal'ın daha sonra ev- lenecegi "sosyete butikçisi" Ad- nan Güngör olmuştu Zeynep Özal adliyeye Fevzi Oz fle geldi Haber Merkezi - Zeynep Özal'ın son günlerde yeraltı dünyasının ünlülerinden olduğu belirtilen Feyzi Öz ile birlikte görünmesi. Öz'ün Özal'ı hima- yesine aldığı iddialanna yol aç- tı. Engin Civan skandalındaki kilit adlardan biri kabul edilen ve Isvıçre'de açtırdığı. Ci\an'ın defterinde de yeralan şifreli he- sabının ortaya çıkmasjndan son- ra hakkındaki yolsuzluk ıddiala- rı artan Özal'ın. tanık olarak dınlendigi Civan davasının 13 şubatta yapılan duruşması için Sultanahmet Adliyesi'ne "Fev- zi Öz ve Öz'ün birçok adamıy- la birlikte gelmesi" kuşkulann en önemli kaynaklanndan biri- sini oluşturuyor. Dün gece arv 'de yayımlanan Adliye Kori- dorlan programında da Zeynep Özal'ın mahkemeye Fevzi Öz ile birlikte gelmesine dikkat çe- kilerek, "Zeynep Özal babası- nı mı değiştirdi" sonısu günde- megetirildi. (Fotoğraf: HATİ- CE TUNCER) Fevzi Öz kîmdir? Fevzi Öz, Malatya: 1947 yılında Malatya'nın Pötürge ilçesin- de, dünyayageldi. Istanbul'a geldikten sonramalvarlığıni çoğal- tan Öz'ün adı 1980 yıhndan sonra yeraltı dünyasıntn ünlü isim- leri ilebirlikte anıjmaya başlandı. 1983 yıh başında Kürt Idris ola- rak bılinen tdrisÖzbir'le birlikte MustafaÇapan'ıkumardazor- la borçlandınp kaçırmakla suçlandı. Ancak, çıkanldığı tstanbul 4. Ağır Ceza Mahkernesi'nde beraat etti. Daha sonra sahibi ol- duğu Yenikapı'daki Elif KafeteryaVia eroin bulundurduğu gerek- çest ile yeniden hâkim önüne çtktı, ancak yine beraat etti. Fevzi Oz, daha sonraki yıllarda da Ermeni terör örgütü ASALA'va yar- dım ettiği iddiasryla sıkıyönetim mahkemesine çıkanldı. Öz, bu- rada da suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Devlette işler • Baştarafi 1. Sayfada mı dışında yeni kararlar almak- tan kaçınırken 40 gündür bakan- lığa vekâlet etme. yurtdışı seya- hatler. bazı yasalarda 1-2 mad- delik değışiklik, Içel Anadolu Lisesi'nde Hollandaca okutul- ması konulannda kararlar al- makla yetındi. Hükümet beklentisine ek ola- rak ramazan ayı ve Çiller'in an- nesinin vefatı.TBMM'yı 'reha- vete' soktu. TBMM Başkanhk Divanı \e komısyonlarda, SHP kökenli üvelerin üyeliklerinin düşüp düşmediğı tartışması, ko- misyonlann toplanmasını en- gelledı. Geçen hafta içinde Sağ- lık ve ve Sosyal İşler Komısyo- nu, ANAP'lı üyelenn SHP'lile- rin üyeliklennm düştüğü yönün- deki ıtirazı nedeniyle toplana- mazken Çiller'in annesinin ve- fatı nedeniyle, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Malvarlıklannı Araştırma Komisyonu dışında, ilan edilmesıne karşın diğer ko- misyonlar toplanamadı. PTT'- nin telekomünikasyon hizmet- lerinin satılmasını öngören ve 2 hafta önce Bayındırlık. Imar, Ulaştırma \e Turizm Komisyo- nu gündemıne alınan tasan da komisyonun toplanamaması ne- deniyle bayram sonrasına kaldı. PTT'nin T'sıni Japonya'da tanı- tan Çiller'ın bir an önce komıs- yondan geçmesini istediği bu ta- san da yeni hükümet oluşumu sonrasına kaldı. TBMM Genel Kurulu'nda ise ara tatil sonrası, birçok tasan gö- rüşülemeden yanm kaldı. Genel Kurul'dan. gümrük birliğine gi- rış için çok önemli sayılan Tü- ketici Haklannı Koruma Yasası. görüşülmeye başlanmasından yaklaşık 3 ay sonra çıkanlırken Hazine arazilerinin satışına iliş- kin yasalar çıkanldı. Çiller'in annesinin vefatı nedeniyle TBMM Genel Kurulu. gümrük birliğine ilışkin genel görüşme isteminin ön görüşmelerini ta- mamlarken, aynı hafta içinde yalnızca Tüketici Haklannı Ko- ruma Yasası ele alınabildi. Meclis'te iftar tarfaşması TBMM Genel Kurulu'nda en çok tartışılan konu, çalışma sa- atlennin ramazan nedeniyle if- tar saatlerine göre ayarlanması oldu. TBMM'deki sağ ittifak, if- tar ayarlaması yapılmadığı için TBMM'yi çalıştırmama tehdi- dinde bulununca, bu düzenleme yapılıncaya kadar TBMM Ge- nel Kurulu, 'gündtm dışT ko- nuşmalar dışında önemli bir et- kinlik gösteremedi. Sağ ittifa- kın baskısıylaTBMM'nin çalış- ma programı ıftar saatine göre ayarlandı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada taya koyduk. Pek çok bakanlıkta DYP-SHP iktidan olmadığını, ger- çekte MHP-RP koalisyonu yaşan- dığını gözler önüne sermeye çalış- tık. Biz yaza yaza bilgisayar disketle- rini bitirdik, ama bir türlü bu gerçeği yetkililere anlatamadık. Ya anlama- dılar ya da anlamamazlıktan geldi- ler. Artık devlet memurları arasından sadece, açık açık Cumhuriyet dev- rimlerini eleştiren, şeriat istediğini söyleyen, bu sistemin yıkılması ge- rektiğini haykıran kişiler değil, terö- ristler de çıkıyor. Işte geldiğimiz nokta. Eğitimi dinselleştirirseniz, cami sayısı yeterli olduğu halde her dev- let dairesine mescit açarsanız, imamlara sağlık alanında da iş ve- nrseniz, maaşını bu devletten alan bir vaize televizyondaki canlı mevlit yayınında şeriat propagandası yaptırırsanız, bu kesim bir gün ge- lecek, "Artık iktidar tümüyle bizim olmalı, din devleti kurmalıyız" diye- cektir. Başkentte meydana gelen iki ola- yı alt atta koyalırn: 10 Kasım 1994 günü, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in Anıtkabır'e çelenk koyduğu bir sıra- da, Mahmut Kaçar adlı bir kişi elinde Kuran'la bağırıyor: "Putlan bırakın, buna inanın." Kaçar, Van PTT'sinde görevli bir devlet memuru. 27 Şubat 1995 günü Atatürkçü Düşünce Dernegi'nin Genel Merke- Bir Teröristin Anatomisl zi'ne gelen Cahit Ayaz adlı bir kişi, tuvalete bomba koymaya hazırla- nırken elinde patlıyor ve yaşamını yitiriyor. Cahit Ayaz, Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu, Devlet Istatistik Enstitüsü'nden (DİE) burs almış ve bunun karşılığında okulu bitince, DlE'de çalışmaya başlamış. Ayaz da Kaçar gibi devlet memu- ru. Anadolu'nun diğer kentlerinde meydana gelen olaylan bir yana koyduk, başkentte yaşanan bu iki olayın ardından soruyoruz: - Hangi devlet, kendisini yok et- meyi hedefleyen düşünceyi besler, burs verir, iş verir? - Hükümet, laik ilkeleri hiçe sa- yan, demokratik kurumlara saygısı olmayan tarikatlarla diyalog kurdu- ğu, desteklediği yetmıyormuş gibi onlara mtlitan yetiştirme görevini de mi üstlendi? Demokrasinin en ileri olduğu ül- kelerde bile, devlet her türlü düşün- ceye saygı duyar, bunları suç say- maz, ama kendisini korumak için yapısını sağlamlaştırmak, yurttaşı- na güven vermek için önlemlerini alır. Ama biz, yurtdışında devletin ola- naklarıyla eğitim görecek öğrenci- leri bile şeriatçılar arasından seçi- yoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki yurtdışı olanaklarından yararlanan memur ve uzmanlar da aynı kesim- den. Halen, MEB olanaklanyla yurtdı- şında bulunan bir "uzmanın" şeriat- çı bir gazetede yayımlanan yazı di- zisinden birkaç paragraf aktaralım: "Anadolu'da tatbik edilen rejim, şüphesiz Kemalizmdir. Anadolu'da bir yandan kafalara kazınan Kema- list fikirler, öte yandan yaygınlaştm- lan ve zoria kabul ettirilmeye çalışı- lan heykeller, eğer Mekke ve Medi- ne bizim elimizde kalsaydı, kimbilir, oralarda da dikilecekti. Ki bu cahili- ye devn demektir... Ittihad-ı Islamın sağlanması için başta Kemalizm gibi gizli ve açık dikta zihniyetlehnin erimesi gere- kir..." Altını bir kez daha çizelim; Herke- sin düşündüğünü söylemesinden yanayız. Ama en tepesindeki kişi- nin Ben laikliğin bekçisiyim" dedi- ği, Milli Eğitim Bakanı'nın, "Ben de- mokratik, laik eğitim sisteminin gü- vencesiyim" dediği bir ülkede, yurt- dışına, devlet olanaklanyla bu zih- niyetteki kişiler gönderilirse, bunun anlamı nedir? Refah lideri Erbakan, hafta sonu partisinın il başkanları toplantısında şöyle bir tümce kullandı: "Son günlerde Gülen'/e bizim if- tar yemeklerimiz taklitçileri kanştın- yor. Fethullah Hoca da bizim, Nec- mettin Hoca da bizim. Bunlar bin- diği dalı kesiyor..." RP ile Gülen'in arasının "soğuk" olduğu, Gülen taraftariarının RP'yi desteklemediği biliniyor. Herkes bunu farklı yorumluyor. Kimine göre ABD, RP'ye karşı ılımlı Islama oy- nuyor. Kimine göre DYP, Gülen'i kendi saflarına çekiyor... Bunlar ayrıntı. Özünde yol ayrımı şudur: - Demokrasi mi şeriat mı? Bu noktada, birbirteriyle kanlı-bı- çaklı bile olsaiar, dinci örgütler bir- leşecektir. Kendi içlerindeki kavga (Tıpkı Afganistan'da ve son günler- de Pakistan'da olduğu gibi) süre- cektir. Ancak pek çok ayrı noktaları olsa bile, birleştikleri temei hedef, demokrasiyi yıkmaktır. Serti güçlenmesin diye. yumuşa- ğını desteklemenin getireceği bir şey yoktur. Bu, ayrıkotları tarlaya yayılmasın diye, diken ekmeye benzer. Okuma yazması olmayan bir Anadolu köylüsüne böyle bir durumda ne yaparsın, diye sorsa- nız, yanıtı, "Tarlaya zararlıdır, yüz vermem, söker atanm" olacaktır. Zira, ayrıkotu arsızdır, çabuk ya- yılır, kendisinden başka bitkiye ya- şam hakkı tanımaz. Sadece toprak üstündeki kısmının ve kökünün yok edilmesiyle ortadan kaldırılamaz, toprağın altında kalan köklerınin de çıkarılması gereklidir. Bırakılırsa o kökler de yeşerip yayılmaya başlar. Ayrıkotu sadece çok kıtlıkta, hal- kın aç kalmaması için besın olarak kullanılır. Halkın ayrıkotuna teslim olduğu an, tarlasının verimliliğini, üretim gücünü yitirdiğı andır... Midenin salt ayrıkotuyla dolduğu bu ortamda düşünce, bilgiyle değil, "sakal uzunluğuyla" ölçülür... Boıııhalı saUlırıya büyük tepki Haber Merkezi - Atatürkçü Düşünce Demeği'ne (ADD) ya- pılan ve şeriatçı terör örgütü ls- lami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA-C) üyesi oldu- ğu belirlenen saldırganın ölü- müyle sonuçlanan bombalı sal- dın. siyasi parti temsilcileri, de- mokratik kitle örgütleri. çeşitli kurum ve kuruluşlarca şiddetle protesto edildi ve Atatürkçü dü- şüncenin son 40-50 yıldır bom- balandığı savunuldu. Saldın, "Atatürk ilkelerirti savunan ve onun yolunda yürüme\i amaç edinen herkese yapılmış bir sal- dın olarak" değerlendirilerek 'demokrasiye sahip çıkmak is- teyen herkesin şeriatçısaldınla- ra karşı' ortak hareket etme çağ- nsı yapıldı. CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, partisinın grup toplantı- sında yaptığı konuşmada, ADD'ye yapılan bombalı saldı- nyla ilgili olarak "bu sapıkuğın münferit olduğuna inanmak" istediğini söyledi. Çetin, "Bu olaylar karşısında ülke olarak, toplum olaraktuzağa düşmeme- Ihiz. Bu oyunlan. büyüyen ve giiçtenen CHP bozacakür. CHP laikcumhuriyetin güvencesidir" dedi. tnsan haklanndan sorum- lu Devlet BakanıAzimet Köylü- oğlu, "Cebinde TC kimlik kartı taşıyan herkesin" varlığını Ata- türk'e borçlu olduğunu söyledi. Atatürkçü Düşünee Derneği Genel Merkezi dün uğradığı bombaU saldın nedeniyle CHP'li ziyaretçi akınına uğra- dı. CHP Genel Sekreterı Adnan Keskin, insan haklanndan so- rumlu Devlet Başkanı Azimet Köylüoğlu ve milletvekillen derneği ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Kes- kin, dinsel siyasal gelişme kar- şısında herkesi taraf olmaya ça- ğırarak, "CHP olarak bizim ta- rafımız Atatürkçülüktür'* dedi. TBB Başkanı Önder Sav ise içişleri Bakanlıği: bombalı saldmnın önümüzdeki günlerde tezgâhlanacak olayla- nn habercisi olduğunu savundu. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, yaptığı açıkla- mada saldınlara karşı tüm ileri- cileri, devrimcileri, çağdaş ya- şamdan yana olanlan, Atatürk- çüleri dayanışmaya çağırdı. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı avukat Şenal Sa- nıhan da yaptığı yazılı açıkla- mada, şeriatçı saldınlara karşı demokrasiye sahip çıkmak iste- yen herkese birleşme çağnsında bulunarak, ADD'ye düzenlenen bombalı saldınyı protesto ettik- lerini bildirdi. Saruhan, "ADD'de patla>an bomba, bifin- cimizi bir ke/ daha u\armalıdır. Düşüncelerimizive inançlanmı- zı şiddetle bastıranlara karşı 'hoşgörü' ancak bir zaaf olabi- lir" dedi. Türk Harb-lş Genel Başkanı tzzettin Çetin de yaptığı açıkla- mada saldınyı kınarken 12 Ey- lül öncesinde sahnelenen oyun- lann tekrarlanmak istendiğini söyledi. İHD Derneği Genel Başkan Yardımeıst Ercan Kanar imza- sıyla yapılan yazılı açıklamada 'farkh düşüncelere tahammül- süzlüğün son günlerde devletin düşünceözgürlüğü ihlaUerinden de cesaret alarak ivme kazan- dığı' vurgulandı. Ege'de kınandı İBDA-C200 eyleme katıldı • Içişleri Bakanı Menteşe şimdiye kadar yapılan operasyonlarda ÎBDA-C adh terör örgütünün 400 üyesinin yakalandığını söyledi. AYŞESAYEN A^fKARA - tçışleri Bakanı Nahtt Menteşe. son olarak Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'ne gerçekleşririlen bombalı saldından sorumlu tutulan Islami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (tBDA-C) adlı terör örgütünün 200 ci- vannda eyleme katıldığını açıkladı. Menteşe, emniyet tarafindan. şeriatçı terör örgütünün, "legal alandaki" yayın organlannın hetnen her sayısı nakkında suç duyurusunda bulunulduğu- nu bildirdi. Içişleri Bakanı Menteşe, CHP Kırşehir Mil- letvekili Coşkun Gökalp'ın İBDA-C örgütüne ilişkin SOTU önergesine verdiği yanıtta. şimdiye kadar yapılan operasyonlarda, örgütün 400 üye- sinin yakalandığını ve beTaberlerinde 45 taban- ca, 3 uzun namlulu silah ve 3 adet el bombası ele geçirildiğini bildirdi. Menteşe, örgütün mi- litan kadrolannın büyük bölümünün de cezaev- lerinde bulunduğunu öne sürerek polisin, örgüt ile ilgili "ciddi çalışmalar" yaptığım savundu. Bombacının bağlaııtıları araşürıhyor Ege Büromuzun haberine gö- re, ADD Genel Merkezi'ne sal- dın Ege bölgesindeki demokra- tik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri tarafindan da kınan- dı. Atatürkçü Düşünce Derne- ği Kocaeli Şube Başkanı Mus- tafa Küpçü ve ADD Karamür- sel Şube Başkanı Naci Oyman yaptıklan yazılı açıklamalarla saldınyı kınadılar. Küpçü açıklamasında Ata- türkçü düşüncenin son 40-50 yıldır bombalandığını savundu. Saldırganlan'dini istismar ede- rek insan sömürüsünü sürdür- mek istev'en güçlerin zavallı ma- şaları' olarak niteleyen Küpçü açıklamasında "Ama bütün bunlara karşın Atatürkçü dü- şünce yok edilememektedir, edi- lemevecekrlr de. Atatürkçü dü- şünce>e atılan bombalar atanla- nn ellerinde patla>acak ve onla- n yok etmeye devam edecektir" dedi. Saldtn Atatürkçü Düşün- ce Derneği. Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneği. Türkiye Mühendis ve Mımar Odalan Birliği, Eskişehir De- mokrasi Platformu ve CHP E- minönü llçe Başkanı Celal Teke tarafindan da kınandı. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada çıkan öngörü, yakın bir se- çimden sonra DSP-ANAP koalisyonudur. Kamuoyu yoklamaları da bunu gösteri- yor. Iktidardaki merkez sağ ve merkez sol partiler erimiş, muhalefetteki merkez sağ ve merkez sol partiler ilerlemiş- tir. Görünen köy, bu kez yeni bir sağ ve sol ortaklığının yö- netimindeki Türkiye midir?.. O zaman değişen ne olacak- tır?.. "Demokrasi, enflasyon, terör" üçlüsünün yarattığı sorunlar aşılabilecek midir?.. Doğrusu bu soruya yanıt; vermek güçL Sayın Ecevit'in- politikada deneyimleri zen-' gindir; Sayın Yılmaz şimdiye' değin 'ciddi' bir siyasetçi' kimliği çizdi. Bugünkü baş-1 bakanın gayrı ciddi yöneti-' minden kurtulmak, ülke için en ivedi bir soruna dönüş- müştür. Bugün Ankara'da bir hü- kümetin varlığını öne sürebil- mek de olanaksızdır. Ne yazık ki 1991'de büyük umutlarla kurulan SHP-DYP koalisyonu tarihsel bir fırsatı kaçırmıştır. Bu ortaklık ne demokratikleşmeyi başara- bilmiş, ne terörün üstesin- den gelebilmiştir, ekonomide Türkiye'yi yüzde 150 enflas- yona sürüklemiştir. Yılmaz ile Ecevit ortaklığı- nın bundan daha kötü olabil- mesi için hiçbir neden yok- tur. Denebilir ki: Dereyı görmeden paçayı sıvamak doğru olmaz. Ko- alisyon DYP-CHP ortakhğıy- la 1996'ya kadar sürebilir ve başarılı bir "icraat" yaparak geçmiş dört yılın izlenimlerini silebilir, aradaki farkı kapata- bilir. Böyle düşünmek için elde hiçbir kanıt yoktur. Türkiye'de SHP, (CHP) ve DYP koalisyonunun alterna- tifi olarak, düz mantıkla dü- şünürsek, ANAP-CHP ortak- lığı görünüyor. Sayın Ece- vit'in de Cumhuriyet'e açık- lamasında bu gerçeğin altı çizilmiş. Çünkü yaşadığımız ortam- da sol ve sağ kanattaki par- tiler birbirlerine düşman kar- deşlere dönüşmüşlerdir. Türkiye çok değişik bir sü- reci yaşıyor. Bu değişik süreçte Sayın Ecevit'in belki altını yeterince çizmediği bir gelişmeyi gö- zardı etmek doğru değildir. Türkiye'nin içine sürüklendiği ortamda köktenci partiler se- çim sandığında patlama ya- pabilirler. RP ile MHP'nin umutsuz halk kitlelerini çeki- ci söylemleri var. MHP'nin itici gücü PKK'dir; umutsuz halk yığınlan RP'nin 'adil dü- zen/'ni neden bir 'umut' gibi algılamasın!.. Işte o zaman evdeki he- saplar çarşıya uymayacaktır. ••• • Baştarafi 1. Sayfada le Şubesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, Boğaziçi Üniversi- tesi'nde DlE'nın bursuyla oku- duktan sonra 2 yıldan beri ku- nımda uzman olarak çalışan îs- tanbul Çatalca doğumlu Cahit Ayaz'ın eşi ile yakın arkadaşla- nnın bilgilerine başvuruldu. Te- röristin evinde yapılan arama- larda bazı örgütsel dokümanlar bulundu.Yetkililer, Cahit A- yaz'ın kimlerden talimat aldığı- nın araştınldığını kaydederek son zamanlarda kimlerle yakın görüşme > aptığının belirlenme- ye çahşıldığını bildirdiler. Em- niyet yetkilileri, Cahit Ayaz'ın ölmesi nedeniyle diğer örgüt militanlanyla birlikte mi, yoksa tek başına mı faaliyet gösterdi- ğinin belirlenmesinde zorlan- dıklanru ifade ettiler. Cahit Ayaz'ın evinde bulunan doküman ve özel notlann ince- lendiğini belirten yetkililer. aile- sı ve arkadaşlannın ifadelen doğ- rultusunda örgütün diğer baglan- tılanmn açığa çıkanlabıleceginı kaydettiler. Bazı günler, "ders verdiğj" gerekçesiyle akşam sa- atlerinde evinden avnlan ve arka- daşlan tarafindan geri geürilen Ayaz'ın, aile bireylerine de İB- DA-C örgütünün adından söz et- tiği belirtildi. ÖİayıDGM sonışturacak Öncekı gün meydana gelen olaya ilk aşamada el koyan Cum- huriyet Savcısı Mehmet Duygu- lu'yu arayan Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesi (DGM) Baş- savcısı NusretDemiral'ın, saldı- nnm DGM'yı ılgılendıren nite- likte olduğunu bildirdiğı öğrenil- di. Edinilen bilgiye göre Demiral, Duygulu'ya olayın DGM tarafin- dan soruşturulacağını belirttı. Olayla ilgili soruşturmayı yü- rüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel ise ölen militanın üzerin- de kayda deger herhangi bir eşya çıkmadığını, ancak evinde yapı- lan aramada. IBDA-C'ye ait çok sayıda örgütsel doküman bulun- duğunu anımsattı. Yüksel, Cahit Ayaz'ın örgütsel bagının araştı- nîdığını kaydederken, şu ana ka- darki bulgulara göre, geçmişte herhangi bireyleme'kanşmadıgı- nı, ancak bu yöndeki araştırma- lann devam ettiğini söyledi. Cahit Ayaz'ın geçen ocak ayında askerden döndüğünü ve DİE'de çalışmaya başladıgını anımsatan Yüksel, gerekirse DİE yetkihlerinin bilgısine de başvu- rulacağını belirtti. İBDA-C'ye ait Taraf dergisinde bölücülük ve dincilık propagandası yapıldığı- nı vurgulayan Yüksel. soruştur- manın geniş çaplı sürdürüldüğü- nü, ancak şu ana kadar gözaltına alınan kişinin bulunmadığını be- lirtti. Cahit Avaz'ın, tuvalete ver- leştirmeye çalışırken elinde pat- layan bombanın parça etkili ve zaman ayarlı olduğu belirlendi. Boru şeklinde hazırlanan patlayı- cının zaman ayarlayıcısının ku- rulduğu sırada kısa devre yaptığı sanılıyor. Yetkilıler, olayda kulla- nılan bombanın. tBDA-C'nin ya- yın organı olan ve Ayaz'ın evin- de de bulunan Taraf dergisinde nasıl yapılacağı konusunda bilgi verilen patlayıcı türleriyle ben- zerlik gösterdiğine dikkat çekti- ler. Bomba e\iemleri İBDA-C yanhsı Cahit Ayaz ta- rafindan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merke- zi "nin tuvaletine yerleştirilmek ıstenirken patlayan bomba ile bır süre önce Istanbul'da gazetemiz DÜŞÜNCE SUÇU'NA KARŞI GİRİŞİM Aşağıda adı, adresi ve imzası bulunan ki- şi(veya kuruluş) olarak, içeriğini onaylasam da onaylamasam da; sırf "Düşünceleri Açıklama Özgürlüğü"ne duyduğum saygı gereği olarak, yasal baskı altına alınmak istenen düşüncele- rin tümünün altına imzamı atıyorum. Bu imza yüzünden bana verilebilecek her türlü cezayı onurla taşıyacağımı duyurüyorum. Adı: Mesleği: Adres, Tel: İmza: Fax: 0.212. 530 62 09-249 58 14-267 1118 293 26 93-523 23 05 yazarlanndan Toktamış Ateş'in kitap imzaladığı kitabevine yer- leştırilen bombanın türü ve ya- pım teknolojıleri aynı. Kitabevi- ne konulan ve yanlış baglantı so- nucu patlamayan bomba ile An- kara'da yerleştirmek istenen bomba aym özellikleri taşıyor. İki bomba da 'zaman ayarlı. sılaştır- ma yöntemli ve boru tipi'. SEylül 1994 günü, Beşik- taş'taki Kabalcı Kitabevi'ne. ga- zetemiz yazan Prof. Dr. Tokta- mış Ateş kitaplannı imzaladığı sırada bomba yerleştirilmişti. Ga- zetemizi arayan ve Islami Büyük Dogu Akıncılar Cephesi (İBD A- C) militanı olduğunu söyleyen bir kişi bombayı ihbar etmiş. an- cakbomba. söylendiği saatte pat- lamamıştı. Gazetemiz görev lileri bu ihba- n polise bildirdikleri halde son- radan yapılan incelemede ihbann hemen ardmdan kitabevine gıdil- mediği ve daha sonradan yapılan aramada bombanın bulundugu, ancak zaman ayannın yanlış ya- pılması sonucu patlamadıgı be- lirtilmişti. Yetkililerin, yazanmız Toktamış Ateş dahil gazetemiz yöneticilerine dahi bilgi vermedi- ği olayın basında yer almasından sonra yapılan açıklamada. olay yerine gelen bomba imha uzman- İan. tahrip gücü >-üksek' açıkla- ması yaprruşlardı. Olayın Türki- ye genelinde büyük yankı uyan- dırması üzenne Terörle Mücade- le Şubesi tarafindan yapılan açık- lamada ise tahripgücü zayır de- nilmişti. ÎBDA-C aynca gazetemiz ya- zan Onat Kutlar ile rehber Yase- min Cebenoyan'ın ölümüne yol açan Opera Pastanesi'nin bom- balanması eylemiyle de günde- me geldi. Güvenlik güçlerinin ısrarla 'PKK' dediği eylemi İBDA-C militanlan telefonla üstlenmiş. yayın organlan Taraf dergısi de eylemi bır 'başarT olarak göste- rip Kutlar' ı tedav i gördügü Ame- rikan Hastanesı'nde ziyarete gi- denleri de ölümle tehdıt etmişti. Tarbşılan malvarbgı • Baştarafi 1. Sayfada li Sokak'ta 878 kütük sayfası, 83 pafta 602 ada 2 parsel sa- yıh 394 metrekare miktarlı bahçeli kâgir apartmanın ta- mamını Semra Özal. 23.8.1993 tarihinde Ali Vedat İrdelp'ten 310 miryon liraya aldı. Emlakçılar tarafindan evin gerçek değerinîn en az 1.5-2 milyon dolar olduğu be- lirtildi. Özal'ıinyakm arkadaşı Semra Özal, aynı tarihte yi- ne aynı mahallenin Sevimli Sokak'ında 536 metrekare ar- sanm yansmı satın aldı. An- cak, tapu kayıtlanna göre ah- nan bu arsa. TYT Bank ve La- pıs Holding tarafindan ipotek- İiydi. Arsayla ilgili bilgi, ka- yıtlarda şöyle yer alıyor. "Tapunun 1232 kütük s ç - ösında kayıtlı 83 pafta602 ada 15 parsel sajıh 535.25 metre- kare miktarlı arsanın 602 ada 2 parsel maükleri adına bir bö- lü dörder payları varken bu rjajlarmı Ali kızı Semra Özal'a 23.8.93 tarih ve 3643 yevmiye ile satnıışlardır vt Semra Özal adına bir bölü iki pay olarak tescillidir. Lapis Hediydik Eşya Ticaret AŞ le- hine 550 muVon TL ve Türki- jfi Turizm ve Yatınm Ticaret Bankası AŞ lehine 500 nıilyon Hra ipotekler her iki parseBer- te müşterekür.'' Semra Özal'ın ev ve arsa al- dığı kişi ile arsanm ipotekli ol- duğu TYT ve Lapis Holding ile Ahmet Özal arasındaki iliş- kiler zinciri, söz konusu arsa- nın gerçekte Ahmet Özal'a ait olduğu kuşkusunu gündeme getirdi. Semra ÖzaFa oldukça düşük bir fıyata Sanyer'de ev satan Ali Vedat lrdelp, Ahmet Özal'ın çok yakın arkadaşı. tş çevrelerinde komisyonculuk yaptığı belirtilen ve adı hileli iflas olayına kanşan Ali Ve- dat trdelp'in Ahmet Özal'm ortağı olduğu. Almanya'da kapatılan DSB Bank'la da bir süre ilgilendiği öğrenildı. Vitur Turizm AŞ ve Vitur Turistik Tesisler AŞ'nin de sa- hibi olan Ali Vedat Irdelp'in ortakları ise Koray Yaşar AtamvTİdız. Selahattin İrdetp ve Tuncer Ergüven. Koray Ya- şar Atamyüdız, Engin Civan döneminde Emlakbank Yöne- tim Kurulu üyesi olan Mecdi Atamyüdız'ın akrabası. Ahmet Özal'm kapatılan TYT Bank ve Lapis Hol- ding'le de iş ortakhğı vardı. Katnuoyunda uzun bir süre Ahmet Özal'ın TYT Bank'm ortağı olduğu ileri sürüldü. TYT'nin ve Lapis Holding'in sahipleri Bülent Ener ve Apel ÇeHk, tş Bankası'nın iştiraki olan Dışbank'ı aldıktan sonra Ahmet Özal'a kredi verdi. Ahmet Özal da Kanal 6'nın yüzde 35 hissesini Lapis Hol- ding'edevrettı. Özal'ın hisse- lerini bu kredi karşılığında devrettiği ileri sürüldü. Özal'm birçok bankadan kre- di alırken TYT Bank'tnterni- nat mektuplannı verdiği bili- niyor. Özal ile Lapis ve TYT'ciIer arasındaki işilişki- si. Bülent Ener ile Ahmet Özal'ın Türk cumhuriyetîe- rinde petrol işine girmeleriy- le de devam etti. TYT Bank, 5 Nisan Karar- lan'ndan sonra zor duruma düşerek kapatılırken Ahmet Özal, Bakanlar Kurulu'nun kapatılma karannı daha önce- den öğrendi ve kapatmakara- nndan iki gün önce Kanal 6'nın Lapis'teki hisselerini geri aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle