Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MART 1995 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Semra ÖzaFın
telefonıında
baba parmağı
HALİLNEBİLER
SemraÖzaladına kayıtlı bulu-
nan ve Lğur Kıhç'la ilişki kur-
makta kullanılan 2716919 numa-
ralı telefonun ilk sahıbının. baba
olarak tanınan ve kokain, adam
yaralama gibi sabıkalan bulunan
yeralti dünyasının ünlü adı Ha-
san Bora olduğu ortaya çıkti.
EnginChr
an'ın vurulmasından
dön gün önce ülkücü mafya lide-
ri Alaattin Çakıcf nın kansi \e
Dündar Kıbç'ın kızı Uğur Kı-
lıç'ın üst üste arandığı Semra
Özal'ın evindeki 271 69 19 nu-
maralı telefonun ilk olarak "230
22 36" numarav la Elmadağ. Ye-
dikuyular. No:12. tstanbul adre-
sindeki Taksi Prodüksıyon Film
Hizmetleri adlı şirkete Hasan Bo-
ra adına tesis edildiği belirlendi
Telefonun daha sonra 7 Ekim
1993 tarihinde Hasan Bora tara-
fından Semra Özal'ın gelinı El-
van Ozal adına Büyükdere Se-
vimli Sokak.No:3. Istanbul adre-
sine devredıldiğı belirlendi. De-
vir işlemınin önce PTT'ye. sonra
Elvan Özal'a değıl dogrudan Ha-
san Bora ile Elvan Özal arasında-
ki karşılıklı ırade beyanı ı!e dev-
redıldıgi de saptandı. Telefonun
12 Mart 1993 tarihinde Zümrü-
tevler Definebayır sokağına nak-
ledildıgi ve numaranın 242 69 19
olarak değiştirildıgi öğrenildı. Te-
lefon, 4 Ocak 1994 tarihinde ve-
nıden Büvükdere Sevimli So-
kak.Ko:3 Istanbul adresme nak-
ledilmiş ve numarası 271 69 19
olarak degiştırilmiş.
Hasan Bora kinıdir?
Telefonunu Semra Özal'ın ge-
lini Elvan Özal'a devreden Ha-
san Bora. yeraltı dünyasının en
renkh yüzlerinden biri. Bora, 7
Agustos 1989 tarihinde Bursa
Ken ansaray Oteh'nde tabancay-
la vuruldu. Odasında 20 gram ka-
dar kokain bulundu. Ifadesinde
kendini yanlışlıkla vurduğunu
söyledi. Hastanedeyken kendisi-
nı ziyarete gelen Aöca davasının
ünlü adı Sedat Sırn Kadem'de
kokain ve tabanca bulundu. tu-
tuklandı.
Bora. Bursa olayından dolayı
bır süre cezaevinde kaldı. tbra-
him Tatüses'in Kürtçe kaset tar-
tışması yüzünden 1990 yılı Ni-
san ayında ayaklanndan mafya
usulü yaralanması olayınaadı ka-
nşan Bora. Atatürk Havalima-
nı'nda ele geçırilen 682 gram ko-
kain nedeniyle 12 Nisan 1990 ta-
rihinde yakalandı. Serbest bıra-
kıldı. Bu olayla ilgili olarak 18
Haziran 1991 tarihinde açılan da-
\ada, kokain kullanmakla suçla-
nan 10 sanık arasında yer aldı.
Aynı davanın sanıklanndan biri
de Zey nep Özal'ın daha sonra ev-
lenecegi "sosyete butikçisi" Ad-
nan Güngör olmuştu
Zeynep Özal adliyeye
Fevzi Oz fle geldi
Haber Merkezi - Zeynep
Özal'ın son günlerde yeraltı
dünyasının ünlülerinden olduğu
belirtilen Feyzi Öz ile birlikte
görünmesi. Öz'ün Özal'ı hima-
yesine aldığı iddialanna yol aç-
tı. Engin Civan skandalındaki
kilit adlardan biri kabul edilen
ve Isvıçre'de açtırdığı. Ci\an'ın
defterinde de yeralan şifreli he-
sabının ortaya çıkmasjndan son-
ra hakkındaki yolsuzluk ıddiala-
rı artan Özal'ın. tanık olarak
dınlendigi Civan davasının 13
şubatta yapılan duruşması için
Sultanahmet Adliyesi'ne "Fev-
zi Öz ve Öz'ün birçok adamıy-
la birlikte gelmesi" kuşkulann
en önemli kaynaklanndan biri-
sini oluşturuyor. Dün gece
arv 'de yayımlanan Adliye Kori-
dorlan programında da Zeynep
Özal'ın mahkemeye Fevzi Öz
ile birlikte gelmesine dikkat çe-
kilerek, "Zeynep Özal babası-
nı mı değiştirdi" sonısu günde-
megetirildi. (Fotoğraf: HATİ-
CE TUNCER)
Fevzi Öz kîmdir?
Fevzi Öz, Malatya: 1947 yılında Malatya'nın Pötürge ilçesin-
de, dünyayageldi. Istanbul'a geldikten sonramalvarlığıni çoğal-
tan Öz'ün adı 1980 yıhndan sonra yeraltı dünyasıntn ünlü isim-
leri ilebirlikte anıjmaya başlandı. 1983 yıh başında Kürt Idris ola-
rak bılinen tdrisÖzbir'le birlikte MustafaÇapan'ıkumardazor-
la borçlandınp kaçırmakla suçlandı. Ancak, çıkanldığı tstanbul
4. Ağır Ceza Mahkernesi'nde beraat etti. Daha sonra sahibi ol-
duğu Yenikapı'daki Elif KafeteryaVia eroin bulundurduğu gerek-
çest ile yeniden hâkim önüne çtktı, ancak yine beraat etti. Fevzi
Oz, daha sonraki yıllarda da Ermeni terör örgütü ASALA'va yar-
dım ettiği iddiasryla sıkıyönetim mahkemesine çıkanldı. Öz, bu-
rada da suçsuz bulunarak serbest bırakıldı.
Devlette işler
• Baştarafi 1. Sayfada
mı dışında yeni kararlar almak-
tan kaçınırken 40 gündür bakan-
lığa vekâlet etme. yurtdışı seya-
hatler. bazı yasalarda 1-2 mad-
delik değışiklik, Içel Anadolu
Lisesi'nde Hollandaca okutul-
ması konulannda kararlar al-
makla yetındi.
Hükümet beklentisine ek ola-
rak ramazan ayı ve Çiller'in an-
nesinin vefatı.TBMM'yı 'reha-
vete' soktu. TBMM Başkanhk
Divanı \e komısyonlarda, SHP
kökenli üvelerin üyeliklerinin
düşüp düşmediğı tartışması, ko-
misyonlann toplanmasını en-
gelledı. Geçen hafta içinde Sağ-
lık ve ve Sosyal İşler Komısyo-
nu, ANAP'lı üyelenn SHP'lile-
rin üyeliklennm düştüğü yönün-
deki ıtirazı nedeniyle toplana-
mazken Çiller'in annesinin ve-
fatı nedeniyle, Plan ve Bütçe
Komisyonu ile Malvarlıklannı
Araştırma Komisyonu dışında,
ilan edilmesıne karşın diğer ko-
misyonlar toplanamadı. PTT'-
nin telekomünikasyon hizmet-
lerinin satılmasını öngören ve 2
hafta önce Bayındırlık. Imar,
Ulaştırma \e Turizm Komisyo-
nu gündemıne alınan tasan da
komisyonun toplanamaması ne-
deniyle bayram sonrasına kaldı.
PTT'nin T'sıni Japonya'da tanı-
tan Çiller'ın bir an önce komıs-
yondan geçmesini istediği bu ta-
san da yeni hükümet oluşumu
sonrasına kaldı.
TBMM Genel Kurulu'nda ise
ara tatil sonrası, birçok tasan gö-
rüşülemeden yanm kaldı. Genel
Kurul'dan. gümrük birliğine gi-
rış için çok önemli sayılan Tü-
ketici Haklannı Koruma Yasası.
görüşülmeye başlanmasından
yaklaşık 3 ay sonra çıkanlırken
Hazine arazilerinin satışına iliş-
kin yasalar çıkanldı. Çiller'in
annesinin vefatı nedeniyle
TBMM Genel Kurulu. gümrük
birliğine ilışkin genel görüşme
isteminin ön görüşmelerini ta-
mamlarken, aynı hafta içinde
yalnızca Tüketici Haklannı Ko-
ruma Yasası ele alınabildi.
Meclis'te iftar tarfaşması
TBMM Genel Kurulu'nda en
çok tartışılan konu, çalışma sa-
atlennin ramazan nedeniyle if-
tar saatlerine göre ayarlanması
oldu. TBMM'deki sağ ittifak, if-
tar ayarlaması yapılmadığı için
TBMM'yi çalıştırmama tehdi-
dinde bulununca, bu düzenleme
yapılıncaya kadar TBMM Ge-
nel Kurulu, 'gündtm dışT ko-
nuşmalar dışında önemli bir et-
kinlik gösteremedi. Sağ ittifa-
kın baskısıylaTBMM'nin çalış-
ma programı ıftar saatine göre
ayarlandı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
taya koyduk. Pek çok bakanlıkta
DYP-SHP iktidan olmadığını, ger-
çekte MHP-RP koalisyonu yaşan-
dığını gözler önüne sermeye çalış-
tık.
Biz yaza yaza bilgisayar disketle-
rini bitirdik, ama bir türlü bu gerçeği
yetkililere anlatamadık. Ya anlama-
dılar ya da anlamamazlıktan geldi-
ler.
Artık devlet memurları arasından
sadece, açık açık Cumhuriyet dev-
rimlerini eleştiren, şeriat istediğini
söyleyen, bu sistemin yıkılması ge-
rektiğini haykıran kişiler değil, terö-
ristler de çıkıyor.
Işte geldiğimiz nokta.
Eğitimi dinselleştirirseniz, cami
sayısı yeterli olduğu halde her dev-
let dairesine mescit açarsanız,
imamlara sağlık alanında da iş ve-
nrseniz, maaşını bu devletten alan
bir vaize televizyondaki canlı mevlit
yayınında şeriat propagandası
yaptırırsanız, bu kesim bir gün ge-
lecek, "Artık iktidar tümüyle bizim
olmalı, din devleti kurmalıyız" diye-
cektir.
Başkentte meydana gelen iki ola-
yı alt atta koyalırn:
10 Kasım 1994 günü, Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'in
Anıtkabır'e çelenk koyduğu bir sıra-
da, Mahmut Kaçar adlı bir kişi
elinde Kuran'la bağırıyor: "Putlan
bırakın, buna inanın."
Kaçar, Van PTT'sinde görevli bir
devlet memuru.
27 Şubat 1995 günü Atatürkçü
Düşünce Dernegi'nin Genel Merke-
Bir Teröristin Anatomisl
zi'ne gelen Cahit Ayaz adlı bir kişi,
tuvalete bomba koymaya hazırla-
nırken elinde patlıyor ve yaşamını
yitiriyor.
Cahit Ayaz, Boğaziçi Üniversitesi
Matematik Bölümü mezunu, Devlet
Istatistik Enstitüsü'nden (DİE) burs
almış ve bunun karşılığında okulu
bitince, DlE'de çalışmaya başlamış.
Ayaz da Kaçar gibi devlet memu-
ru.
Anadolu'nun diğer kentlerinde
meydana gelen olaylan bir yana
koyduk, başkentte yaşanan bu iki
olayın ardından soruyoruz:
- Hangi devlet, kendisini yok et-
meyi hedefleyen düşünceyi besler,
burs verir, iş verir?
- Hükümet, laik ilkeleri hiçe sa-
yan, demokratik kurumlara saygısı
olmayan tarikatlarla diyalog kurdu-
ğu, desteklediği yetmıyormuş gibi
onlara mtlitan yetiştirme görevini de
mi üstlendi?
Demokrasinin en ileri olduğu ül-
kelerde bile, devlet her türlü düşün-
ceye saygı duyar, bunları suç say-
maz, ama kendisini korumak için
yapısını sağlamlaştırmak, yurttaşı-
na güven vermek için önlemlerini
alır.
Ama biz, yurtdışında devletin ola-
naklarıyla eğitim görecek öğrenci-
leri bile şeriatçılar arasından seçi-
yoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki
yurtdışı olanaklarından yararlanan
memur ve uzmanlar da aynı kesim-
den.
Halen, MEB olanaklanyla yurtdı-
şında bulunan bir "uzmanın" şeriat-
çı bir gazetede yayımlanan yazı di-
zisinden birkaç paragraf aktaralım:
"Anadolu'da tatbik edilen rejim,
şüphesiz Kemalizmdir. Anadolu'da
bir yandan kafalara kazınan Kema-
list fikirler, öte yandan yaygınlaştm-
lan ve zoria kabul ettirilmeye çalışı-
lan heykeller, eğer Mekke ve Medi-
ne bizim elimizde kalsaydı, kimbilir,
oralarda da dikilecekti. Ki bu cahili-
ye devn demektir...
Ittihad-ı Islamın sağlanması için
başta Kemalizm gibi gizli ve açık
dikta zihniyetlehnin erimesi gere-
kir..."
Altını bir kez daha çizelim; Herke-
sin düşündüğünü söylemesinden
yanayız. Ama en tepesindeki kişi-
nin Ben laikliğin bekçisiyim" dedi-
ği, Milli Eğitim Bakanı'nın, "Ben de-
mokratik, laik eğitim sisteminin gü-
vencesiyim" dediği bir ülkede, yurt-
dışına, devlet olanaklanyla bu zih-
niyetteki kişiler gönderilirse, bunun
anlamı nedir?
Refah lideri Erbakan, hafta sonu
partisinın il başkanları toplantısında
şöyle bir tümce kullandı:
"Son günlerde Gülen'/e bizim if-
tar yemeklerimiz taklitçileri kanştın-
yor. Fethullah Hoca da bizim, Nec-
mettin Hoca da bizim. Bunlar bin-
diği dalı kesiyor..."
RP ile Gülen'in arasının "soğuk"
olduğu, Gülen taraftariarının RP'yi
desteklemediği biliniyor. Herkes
bunu farklı yorumluyor. Kimine göre
ABD, RP'ye karşı ılımlı Islama oy-
nuyor. Kimine göre DYP, Gülen'i
kendi saflarına çekiyor...
Bunlar ayrıntı. Özünde yol ayrımı
şudur:
- Demokrasi mi şeriat mı?
Bu noktada, birbirteriyle kanlı-bı-
çaklı bile olsaiar, dinci örgütler bir-
leşecektir. Kendi içlerindeki kavga
(Tıpkı Afganistan'da ve son günler-
de Pakistan'da olduğu gibi) süre-
cektir. Ancak pek çok ayrı noktaları
olsa bile, birleştikleri temei hedef,
demokrasiyi yıkmaktır.
Serti güçlenmesin diye. yumuşa-
ğını desteklemenin getireceği bir
şey yoktur. Bu, ayrıkotları tarlaya
yayılmasın diye, diken ekmeye
benzer. Okuma yazması olmayan
bir Anadolu köylüsüne böyle bir
durumda ne yaparsın, diye sorsa-
nız, yanıtı, "Tarlaya zararlıdır, yüz
vermem, söker atanm" olacaktır.
Zira, ayrıkotu arsızdır, çabuk ya-
yılır, kendisinden başka bitkiye ya-
şam hakkı tanımaz. Sadece toprak
üstündeki kısmının ve kökünün yok
edilmesiyle ortadan kaldırılamaz,
toprağın altında kalan köklerınin de
çıkarılması gereklidir. Bırakılırsa o
kökler de yeşerip yayılmaya başlar.
Ayrıkotu sadece çok kıtlıkta, hal-
kın aç kalmaması için besın olarak
kullanılır.
Halkın ayrıkotuna teslim olduğu
an, tarlasının verimliliğini, üretim
gücünü yitirdiğı andır...
Midenin salt ayrıkotuyla dolduğu
bu ortamda düşünce, bilgiyle değil,
"sakal uzunluğuyla" ölçülür...
Boıııhalı saUlırıya büyük tepki
Haber Merkezi - Atatürkçü
Düşünce Demeği'ne (ADD) ya-
pılan ve şeriatçı terör örgütü ls-
lami Büyük Doğu Akıncılar
Cephesi (İBDA-C) üyesi oldu-
ğu belirlenen saldırganın ölü-
müyle sonuçlanan bombalı sal-
dın. siyasi parti temsilcileri, de-
mokratik kitle örgütleri. çeşitli
kurum ve kuruluşlarca şiddetle
protesto edildi ve Atatürkçü dü-
şüncenin son 40-50 yıldır bom-
balandığı savunuldu. Saldın,
"Atatürk ilkelerirti savunan ve
onun yolunda yürüme\i amaç
edinen herkese yapılmış bir sal-
dın olarak" değerlendirilerek
'demokrasiye sahip çıkmak is-
teyen herkesin şeriatçısaldınla-
ra karşı' ortak hareket etme çağ-
nsı yapıldı.
CHP Genel Başkanı Hikmet
Çetin, partisinın grup toplantı-
sında yaptığı konuşmada,
ADD'ye yapılan bombalı saldı-
nyla ilgili olarak "bu sapıkuğın
münferit olduğuna inanmak"
istediğini söyledi. Çetin, "Bu
olaylar karşısında ülke olarak,
toplum olaraktuzağa düşmeme-
Ihiz. Bu oyunlan. büyüyen ve
giiçtenen CHP bozacakür. CHP
laikcumhuriyetin güvencesidir"
dedi. tnsan haklanndan sorum-
lu Devlet BakanıAzimet Köylü-
oğlu, "Cebinde TC kimlik kartı
taşıyan herkesin" varlığını Ata-
türk'e borçlu olduğunu söyledi.
Atatürkçü Düşünee Derneği
Genel Merkezi dün uğradığı
bombaU saldın nedeniyle
CHP'li ziyaretçi akınına uğra-
dı. CHP Genel Sekreterı Adnan
Keskin, insan haklanndan so-
rumlu Devlet Başkanı Azimet
Köylüoğlu ve milletvekillen
derneği ziyaret ederek geçmiş
olsun dileklerini ilettiler. Kes-
kin, dinsel siyasal gelişme kar-
şısında herkesi taraf olmaya ça-
ğırarak, "CHP olarak bizim ta-
rafımız Atatürkçülüktür'* dedi.
TBB Başkanı Önder Sav ise
içişleri Bakanlıği:
bombalı saldmnın önümüzdeki
günlerde tezgâhlanacak olayla-
nn habercisi olduğunu savundu.
Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen, yaptığı açıkla-
mada saldınlara karşı tüm ileri-
cileri, devrimcileri, çağdaş ya-
şamdan yana olanlan, Atatürk-
çüleri dayanışmaya çağırdı.
Çağdaş Hukukçular Derneği
Genel Başkanı avukat Şenal Sa-
nıhan da yaptığı yazılı açıkla-
mada, şeriatçı saldınlara karşı
demokrasiye sahip çıkmak iste-
yen herkese birleşme çağnsında
bulunarak, ADD'ye düzenlenen
bombalı saldınyı protesto ettik-
lerini bildirdi. Saruhan,
"ADD'de patla>an bomba, bifin-
cimizi bir ke/ daha u\armalıdır.
Düşüncelerimizive inançlanmı-
zı şiddetle bastıranlara karşı
'hoşgörü' ancak bir zaaf olabi-
lir" dedi.
Türk Harb-lş Genel Başkanı
tzzettin Çetin de yaptığı açıkla-
mada saldınyı kınarken 12 Ey-
lül öncesinde sahnelenen oyun-
lann tekrarlanmak istendiğini
söyledi.
İHD Derneği Genel Başkan
Yardımeıst Ercan Kanar imza-
sıyla yapılan yazılı açıklamada
'farkh düşüncelere tahammül-
süzlüğün son günlerde devletin
düşünceözgürlüğü ihlaUerinden
de cesaret alarak ivme kazan-
dığı' vurgulandı.
Ege'de kınandı
İBDA-C200 eyleme katıldı
• Içişleri Bakanı Menteşe şimdiye kadar yapılan operasyonlarda ÎBDA-C
adh terör örgütünün 400 üyesinin yakalandığını söyledi.
AYŞESAYEN
A^fKARA - tçışleri Bakanı Nahtt Menteşe.
son olarak Atatürkçü Düşünce Derneği Genel
Merkezi'ne gerçekleşririlen bombalı saldından
sorumlu tutulan Islami Büyük Doğu Akıncılar
Cephesi (tBDA-C) adlı terör örgütünün 200 ci-
vannda eyleme katıldığını açıkladı. Menteşe,
emniyet tarafindan. şeriatçı terör örgütünün,
"legal alandaki" yayın organlannın hetnen her
sayısı nakkında suç duyurusunda bulunulduğu-
nu bildirdi.
Içişleri Bakanı Menteşe, CHP Kırşehir Mil-
letvekili Coşkun Gökalp'ın İBDA-C örgütüne
ilişkin SOTU önergesine verdiği yanıtta. şimdiye
kadar yapılan operasyonlarda, örgütün 400 üye-
sinin yakalandığını ve beTaberlerinde 45 taban-
ca, 3 uzun namlulu silah ve 3 adet el bombası
ele geçirildiğini bildirdi. Menteşe, örgütün mi-
litan kadrolannın büyük bölümünün de cezaev-
lerinde bulunduğunu öne sürerek polisin, örgüt
ile ilgili "ciddi çalışmalar" yaptığım savundu.
Bombacının bağlaııtıları araşürıhyor
Ege Büromuzun haberine gö-
re, ADD Genel Merkezi'ne sal-
dın Ege bölgesindeki demokra-
tik kitle örgütleri ve siyasi parti
temsilcileri tarafindan da kınan-
dı. Atatürkçü Düşünce Derne-
ği Kocaeli Şube Başkanı Mus-
tafa Küpçü ve ADD Karamür-
sel Şube Başkanı Naci Oyman
yaptıklan yazılı açıklamalarla
saldınyı kınadılar.
Küpçü açıklamasında Ata-
türkçü düşüncenin son 40-50
yıldır bombalandığını savundu.
Saldırganlan'dini istismar ede-
rek insan sömürüsünü sürdür-
mek istev'en güçlerin zavallı ma-
şaları' olarak niteleyen Küpçü
açıklamasında "Ama bütün
bunlara karşın Atatürkçü dü-
şünce yok edilememektedir, edi-
lemevecekrlr de. Atatürkçü dü-
şünce>e atılan bombalar atanla-
nn ellerinde patla>acak ve onla-
n yok etmeye devam edecektir"
dedi. Saldtn Atatürkçü Düşün-
ce Derneği. Pir Sultan Abdal
Kültür ve Tanıtma Derneği.
Türkiye Mühendis ve Mımar
Odalan Birliği, Eskişehir De-
mokrasi Platformu ve CHP E-
minönü llçe Başkanı Celal Teke
tarafindan da kınandı.
OLAYLARIN
ARDEVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
çıkan öngörü, yakın bir se-
çimden sonra DSP-ANAP
koalisyonudur. Kamuoyu
yoklamaları da bunu gösteri-
yor. Iktidardaki merkez sağ
ve merkez sol partiler erimiş,
muhalefetteki merkez sağ ve
merkez sol partiler ilerlemiş-
tir. Görünen köy, bu kez yeni
bir sağ ve sol ortaklığının yö-
netimindeki Türkiye midir?..
O zaman değişen ne olacak-
tır?.. "Demokrasi, enflasyon,
terör" üçlüsünün yarattığı
sorunlar aşılabilecek midir?..
Doğrusu bu soruya yanıt;
vermek güçL Sayın Ecevit'in-
politikada deneyimleri zen-'
gindir; Sayın Yılmaz şimdiye'
değin 'ciddi' bir siyasetçi'
kimliği çizdi. Bugünkü baş-1
bakanın gayrı ciddi yöneti-'
minden kurtulmak, ülke için
en ivedi bir soruna dönüş-
müştür.
Bugün Ankara'da bir hü-
kümetin varlığını öne sürebil-
mek de olanaksızdır.
Ne yazık ki 1991'de büyük
umutlarla kurulan SHP-DYP
koalisyonu tarihsel bir fırsatı
kaçırmıştır. Bu ortaklık ne
demokratikleşmeyi başara-
bilmiş, ne terörün üstesin-
den gelebilmiştir, ekonomide
Türkiye'yi yüzde 150 enflas-
yona sürüklemiştir.
Yılmaz ile Ecevit ortaklığı-
nın bundan daha kötü olabil-
mesi için hiçbir neden yok-
tur.
Denebilir ki:
Dereyı görmeden paçayı
sıvamak doğru olmaz. Ko-
alisyon DYP-CHP ortakhğıy-
la 1996'ya kadar sürebilir ve
başarılı bir "icraat" yaparak
geçmiş dört yılın izlenimlerini
silebilir, aradaki farkı kapata-
bilir.
Böyle düşünmek için elde
hiçbir kanıt yoktur.
Türkiye'de SHP, (CHP) ve
DYP koalisyonunun alterna-
tifi olarak, düz mantıkla dü-
şünürsek, ANAP-CHP ortak-
lığı görünüyor. Sayın Ece-
vit'in de Cumhuriyet'e açık-
lamasında bu gerçeğin altı
çizilmiş.
Çünkü yaşadığımız ortam-
da sol ve sağ kanattaki par-
tiler birbirlerine düşman kar-
deşlere dönüşmüşlerdir.
Türkiye çok değişik bir sü-
reci yaşıyor.
Bu değişik süreçte Sayın
Ecevit'in belki altını yeterince
çizmediği bir gelişmeyi gö-
zardı etmek doğru değildir.
Türkiye'nin içine sürüklendiği
ortamda köktenci partiler se-
çim sandığında patlama ya-
pabilirler. RP ile MHP'nin
umutsuz halk kitlelerini çeki-
ci söylemleri var. MHP'nin
itici gücü PKK'dir; umutsuz
halk yığınlan RP'nin 'adil dü-
zen/'ni neden bir 'umut' gibi
algılamasın!..
Işte o zaman evdeki he-
saplar çarşıya uymayacaktır.
•••
• Baştarafi 1. Sayfada
le Şubesi yetkililerinden alınan
bilgiye göre, Boğaziçi Üniversi-
tesi'nde DlE'nın bursuyla oku-
duktan sonra 2 yıldan beri ku-
nımda uzman olarak çalışan îs-
tanbul Çatalca doğumlu Cahit
Ayaz'ın eşi ile yakın arkadaşla-
nnın bilgilerine başvuruldu. Te-
röristin evinde yapılan arama-
larda bazı örgütsel dokümanlar
bulundu.Yetkililer, Cahit A-
yaz'ın kimlerden talimat aldığı-
nın araştınldığını kaydederek
son zamanlarda kimlerle yakın
görüşme > aptığının belirlenme-
ye çahşıldığını bildirdiler. Em-
niyet yetkilileri, Cahit Ayaz'ın
ölmesi nedeniyle diğer örgüt
militanlanyla birlikte mi, yoksa
tek başına mı faaliyet gösterdi-
ğinin belirlenmesinde zorlan-
dıklanru ifade ettiler.
Cahit Ayaz'ın evinde bulunan
doküman ve özel notlann ince-
lendiğini belirten yetkililer. aile-
sı ve arkadaşlannın ifadelen doğ-
rultusunda örgütün diğer baglan-
tılanmn açığa çıkanlabıleceginı
kaydettiler. Bazı günler, "ders
verdiğj" gerekçesiyle akşam sa-
atlerinde evinden avnlan ve arka-
daşlan tarafindan geri geürilen
Ayaz'ın, aile bireylerine de İB-
DA-C örgütünün adından söz et-
tiği belirtildi.
ÖİayıDGM
sonışturacak
Öncekı gün meydana gelen
olaya ilk aşamada el koyan Cum-
huriyet Savcısı Mehmet Duygu-
lu'yu arayan Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi (DGM) Baş-
savcısı NusretDemiral'ın, saldı-
nnm DGM'yı ılgılendıren nite-
likte olduğunu bildirdiğı öğrenil-
di. Edinilen bilgiye göre Demiral,
Duygulu'ya olayın DGM tarafin-
dan soruşturulacağını belirttı.
Olayla ilgili soruşturmayı yü-
rüten DGM Savcısı Nuh Mete
Yüksel ise ölen militanın üzerin-
de kayda deger herhangi bir eşya
çıkmadığını, ancak evinde yapı-
lan aramada. IBDA-C'ye ait çok
sayıda örgütsel doküman bulun-
duğunu anımsattı. Yüksel, Cahit
Ayaz'ın örgütsel bagının araştı-
nîdığını kaydederken, şu ana ka-
darki bulgulara göre, geçmişte
herhangi bireyleme'kanşmadıgı-
nı, ancak bu yöndeki araştırma-
lann devam ettiğini söyledi.
Cahit Ayaz'ın geçen ocak
ayında askerden döndüğünü ve
DİE'de çalışmaya başladıgını
anımsatan Yüksel, gerekirse DİE
yetkihlerinin bilgısine de başvu-
rulacağını belirtti. İBDA-C'ye ait
Taraf dergisinde bölücülük ve
dincilık propagandası yapıldığı-
nı vurgulayan Yüksel. soruştur-
manın geniş çaplı sürdürüldüğü-
nü, ancak şu ana kadar gözaltına
alınan kişinin bulunmadığını be-
lirtti. Cahit Avaz'ın, tuvalete ver-
leştirmeye çalışırken elinde pat-
layan bombanın parça etkili ve
zaman ayarlı olduğu belirlendi.
Boru şeklinde hazırlanan patlayı-
cının zaman ayarlayıcısının ku-
rulduğu sırada kısa devre yaptığı
sanılıyor. Yetkilıler, olayda kulla-
nılan bombanın. tBDA-C'nin ya-
yın organı olan ve Ayaz'ın evin-
de de bulunan Taraf dergisinde
nasıl yapılacağı konusunda bilgi
verilen patlayıcı türleriyle ben-
zerlik gösterdiğine dikkat çekti-
ler.
Bomba e\iemleri
İBDA-C yanhsı Cahit Ayaz ta-
rafindan Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD) Genel Merke-
zi "nin tuvaletine yerleştirilmek
ıstenirken patlayan bomba ile bır
süre önce Istanbul'da gazetemiz
DÜŞÜNCE SUÇU'NA KARŞI GİRİŞİM
Aşağıda adı, adresi ve imzası bulunan ki-
şi(veya kuruluş) olarak, içeriğini onaylasam da
onaylamasam da; sırf "Düşünceleri Açıklama
Özgürlüğü"ne duyduğum saygı gereği olarak,
yasal baskı altına alınmak istenen düşüncele-
rin tümünün altına imzamı atıyorum. Bu imza
yüzünden bana verilebilecek her türlü cezayı
onurla taşıyacağımı duyurüyorum.
Adı:
Mesleği:
Adres, Tel:
İmza:
Fax: 0.212. 530 62 09-249 58 14-267 1118
293 26 93-523 23 05
yazarlanndan Toktamış Ateş'in
kitap imzaladığı kitabevine yer-
leştırilen bombanın türü ve ya-
pım teknolojıleri aynı. Kitabevi-
ne konulan ve yanlış baglantı so-
nucu patlamayan bomba ile An-
kara'da yerleştirmek istenen
bomba aym özellikleri taşıyor. İki
bomba da 'zaman ayarlı. sılaştır-
ma yöntemli ve boru tipi'.
SEylül 1994 günü, Beşik-
taş'taki Kabalcı Kitabevi'ne. ga-
zetemiz yazan Prof. Dr. Tokta-
mış Ateş kitaplannı imzaladığı
sırada bomba yerleştirilmişti. Ga-
zetemizi arayan ve Islami Büyük
Dogu Akıncılar Cephesi (İBD A-
C) militanı olduğunu söyleyen
bir kişi bombayı ihbar etmiş. an-
cakbomba. söylendiği saatte pat-
lamamıştı.
Gazetemiz görev lileri bu ihba-
n polise bildirdikleri halde son-
radan yapılan incelemede ihbann
hemen ardmdan kitabevine gıdil-
mediği ve daha sonradan yapılan
aramada bombanın bulundugu,
ancak zaman ayannın yanlış ya-
pılması sonucu patlamadıgı be-
lirtilmişti. Yetkililerin, yazanmız
Toktamış Ateş dahil gazetemiz
yöneticilerine dahi bilgi vermedi-
ği olayın basında yer almasından
sonra yapılan açıklamada. olay
yerine gelen bomba imha uzman-
İan. tahrip gücü >-üksek' açıkla-
ması yaprruşlardı. Olayın Türki-
ye genelinde büyük yankı uyan-
dırması üzenne Terörle Mücade-
le Şubesi tarafindan yapılan açık-
lamada ise tahripgücü zayır de-
nilmişti.
ÎBDA-C aynca gazetemiz ya-
zan Onat Kutlar ile rehber Yase-
min Cebenoyan'ın ölümüne yol
açan Opera Pastanesi'nin bom-
balanması eylemiyle de günde-
me geldi.
Güvenlik güçlerinin ısrarla
'PKK' dediği eylemi İBDA-C
militanlan telefonla üstlenmiş.
yayın organlan Taraf dergısi de
eylemi bır 'başarT olarak göste-
rip Kutlar' ı tedav i gördügü Ame-
rikan Hastanesı'nde ziyarete gi-
denleri de ölümle tehdıt etmişti.
Tarbşılan malvarbgı
• Baştarafi 1. Sayfada
li Sokak'ta 878 kütük sayfası,
83 pafta 602 ada 2 parsel sa-
yıh 394 metrekare miktarlı
bahçeli kâgir apartmanın ta-
mamını Semra Özal.
23.8.1993 tarihinde Ali Vedat
İrdelp'ten 310 miryon liraya
aldı. Emlakçılar tarafindan
evin gerçek değerinîn en az
1.5-2 milyon dolar olduğu be-
lirtildi.
Özal'ıinyakm arkadaşı
Semra Özal, aynı tarihte yi-
ne aynı mahallenin Sevimli
Sokak'ında 536 metrekare ar-
sanm yansmı satın aldı. An-
cak, tapu kayıtlanna göre ah-
nan bu arsa. TYT Bank ve La-
pıs Holding tarafindan ipotek-
İiydi. Arsayla ilgili bilgi, ka-
yıtlarda şöyle yer alıyor.
"Tapunun 1232 kütük s ç -
ösında kayıtlı 83 pafta602 ada
15 parsel sajıh 535.25 metre-
kare miktarlı arsanın 602 ada
2 parsel maükleri adına bir bö-
lü dörder payları varken bu
rjajlarmı Ali kızı Semra
Özal'a 23.8.93 tarih ve 3643
yevmiye ile satnıışlardır vt
Semra Özal adına bir bölü iki
pay olarak tescillidir. Lapis
Hediydik Eşya Ticaret AŞ le-
hine 550 muVon TL ve Türki-
jfi Turizm ve Yatınm Ticaret
Bankası AŞ lehine 500 nıilyon
Hra ipotekler her iki parseBer-
te müşterekür.''
Semra Özal'ın ev ve arsa al-
dığı kişi ile arsanm ipotekli ol-
duğu TYT ve Lapis Holding
ile Ahmet Özal arasındaki iliş-
kiler zinciri, söz konusu arsa-
nın gerçekte Ahmet Özal'a ait
olduğu kuşkusunu gündeme
getirdi. Semra ÖzaFa oldukça
düşük bir fıyata Sanyer'de ev
satan Ali Vedat lrdelp, Ahmet
Özal'ın çok yakın arkadaşı. tş
çevrelerinde komisyonculuk
yaptığı belirtilen ve adı hileli
iflas olayına kanşan Ali Ve-
dat trdelp'in Ahmet Özal'm
ortağı olduğu. Almanya'da
kapatılan DSB Bank'la da bir
süre ilgilendiği öğrenildı.
Vitur Turizm AŞ ve Vitur
Turistik Tesisler AŞ'nin de sa-
hibi olan Ali Vedat Irdelp'in
ortakları ise Koray Yaşar
AtamvTİdız. Selahattin İrdetp
ve Tuncer Ergüven. Koray Ya-
şar Atamyüdız, Engin Civan
döneminde Emlakbank Yöne-
tim Kurulu üyesi olan Mecdi
Atamyüdız'ın akrabası.
Ahmet Özal'm kapatılan
TYT Bank ve Lapis Hol-
ding'le de iş ortakhğı vardı.
Katnuoyunda uzun bir süre
Ahmet Özal'ın TYT Bank'm
ortağı olduğu ileri sürüldü.
TYT'nin ve Lapis Holding'in
sahipleri Bülent Ener ve Apel
ÇeHk, tş Bankası'nın iştiraki
olan Dışbank'ı aldıktan sonra
Ahmet Özal'a kredi verdi.
Ahmet Özal da Kanal 6'nın
yüzde 35 hissesini Lapis Hol-
ding'edevrettı. Özal'ın hisse-
lerini bu kredi karşılığında
devrettiği ileri sürüldü.
Özal'm birçok bankadan kre-
di alırken TYT Bank'tnterni-
nat mektuplannı verdiği bili-
niyor. Özal ile Lapis ve
TYT'ciIer arasındaki işilişki-
si. Bülent Ener ile Ahmet
Özal'ın Türk cumhuriyetîe-
rinde petrol işine girmeleriy-
le de devam etti.
TYT Bank, 5 Nisan Karar-
lan'ndan sonra zor duruma
düşerek kapatılırken Ahmet
Özal, Bakanlar Kurulu'nun
kapatılma karannı daha önce-
den öğrendi ve kapatmakara-
nndan iki gün önce Kanal
6'nın Lapis'teki hisselerini
geri aldı.