Katalog

253 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gazeteci Karadeniz yaşamını • İSTANBUL (AA) - Sabah gazetesi muhabırlerinden Şennur Karadeniz dün geçırdiği rahatsızlık sonucu Usküdar'daki evinde yaşamını yıtirdi. 1986 yılında İÜ Basın-Yayın Yüksekokulu'ndan mezun blan Karadeniz. gazeteciliğe pulvar gazetesinde başladı. Hürses ve Günaydın gazetelerinde de çalışan Karadeniz. 3 yıldır Sabah gazetesinin Kadıköy bürosunda görevliydı. 35 yaşındaki Şennur Karadeniz, San basın karti sahibiydi. Şennur Karadeniz'in cenazesi bugün Kuzguncuk Camıi'nde kılınacak namazdan sonra Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa .verilecek. Cuflihuriyet başsavcıları toptantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- 76 ıl ve 8 DGM cumhuriyet başsavcısı ile jerör suçundan tutuklu ve nükûmlülerin bulunduğu 9 ilçe-cezaevinden sorumlu tumhuriyet savcılannın katılacağı toplanft bugün jstanbul'da Hâkımevi'nde yapılacak. Adalet BakanlıgYndan yapılan açıklamaya göre toplantı, Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın açış konuşmasıyla başlayacak. Yargı ve cezaevlerine ilişkın genel sorunlann ele alınacağı toplantı. ıkı gün sürecek. Batık bankaların iptal istemine ret • ANKARA (Cumhuriyet Bflrosu) - Danıştay, tasfiye sürecıne alınan TYT Bank, Impexbank ve Marmarabank'ın ortaklannın, Bakanlar Kurulu karannın iptali istemiyle açtıklan davayı reddetti. Davanın önceki günkü duruşmasında Danıştay Savcısı Önder Beningtan, bankalara durumlannın düzeltilmesi için gerekli sürenin verildiğini belirterek. açılan davanjn iptal edilmesi yöngRdç görûş bildirrnjşti. ^" Emekliler sendikası • İstanbul Haber Servisi - DtSK 9. Genel Kurul kararlan çerçevesinde ve yönetim kurulunun çalışrna programı ışığında emekliler sendikası kurulması çalışmalan devam ediyor. DİSK bünyesinde, örgütlenme daire başkanlığında Genel 1$, Birleşik Metal lş, Tekstil, Lastik lş ve Bank Sen sendıkalanndan oluşan komisyon. 28 şubat salı günü saat 13.00'te tstanbul'da DtSK toplantı salonunda toplanılması karan aldı. Yazarların Cindoruk ziyareti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn)-TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkrye Yazarîar Sendikası Başkanı Ataol Behramoğlu ve yeni yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Cindoruk. kabul sırasında yaptığı konuşmada, kitle örgütlerinin parlamentoya yaptıklan katkılardan kıvanç duyduğunu söyledi. Ataol Behramoğlu da "Düşünce Özgürlüğü Yasa Tasansı' ile ',Terörle Mücadele Yasa Tasansı' konusundaki görüşlenni ıçeren bir dosyayı Cindoruk'a sundu. Behramoğlu aynca, Cindoruk'tan TBMM'ye bağlı saraylardan birinde edebiyat müzesi kuımak için kendilerine bir yer tahsis edilmesini istedı. HER PERŞEMBE TANGO GECESİ ÖDÜLLÜ ÇATI KALtTESl İLE İFTAR SOFRASl 4 ı- Restaurant Cafe-Bar TcL:2S10»0» Fou 25275» CHP'de genel sekreterlik sorunu parti içinde bir bunalıma doğru gidiyor ELdplerbı giiç kavgasıIŞ1K KAINSI / TİJREY KOSE ANKARA - Bütünleşme kurultayında CHP'de birleşen ekiplerin güç. kavgası sü- rüyor. CHP'de, genel sekreterlik sorunu. uzlaşma sağlanamazsa bunalıma yol aça- cak. CHP kökenliler, Adnan keskin ın CHPGenel Sekreterliği'ni sürdurdüğünü. bu konuda partı meclisinde (PM) aynca seçimyapılmamasınıönenrken; SHP kö- kenliler, Keskın dışinda bir başka ısmın genel sekreterolarak görevlendirilmesin- den yana tavır koyuyorlar. Taraflar; Ad- nan Keskin, CHP Genel Başkan Yardım- cısı Hasan Fehmi Güneş ya da bir başka CHP kökenli ismin, genel sekreter olma- sında uzlaşma sağlayamazlarsa 25 şubat cumartesi günü yapılacak PM'de "seçim yapdmasr oiasılığından söz ediliyor. Keskin kırgın Hikmet Çetin, dün Fikri Saglar. Ali To- puz, Adnan Keskin, eski SHP Saymanı Erdal Koyuncu ile CHP Genel Saymanı İsmet Atalayla bir görüşme yaptı. Çetin görüşmeden sonra MYK'nın yann topla- nacağını bildirdi. Kaynaklar genel sekre- terlik sorununun MYK toplantısında ele ahnabileceğini bildirdiler. Adnan Kes- kın'in görüşmede Fehmi lşıklar tarafın- dan kendisine bakanlık önerilmesi konu- sundaki üzüntüsünü belirttiği öğrenildi. Keskin görüşmede, birieşme öncesi yapı- lan son MYK toplantısında kimsenin ge- nel sekreterliğe aday olduğunu açıklama- dığını söyledi. Keskin, toplantıya Hasan • CHP kökenliler şu anda genel sekreterlik görevini sürdüren Adnan Keskin'in görevinde kalması gerektiğini ve bu konuda PM'de aynca bir seçime gerek olmadığını savunurken, SHP kökenliler ise Keskin dışında bir ismin görevlendirilmesinden yana. Fehmi Güneş'ın de katıldığını belirtti. SHP kökenlılerın itırazlarına karşın Adnan Keskın'ın göre\ ıni devam ettırme istemini vurgulaması. CHP'dekı gerilımi arttırdı. CHP genel başkan yardımcılan Erol Çevikçe ve AliTopuz, önceki gün CHP li- den Hikmet Cetın ile bir araya geldi. Bu görüşme sonrası, Cumhuriyet'e bilgı ve- ren CHP kökenli kaynaklar, şu görüşleri dile getirdiler: " SayınÇevikçe veTopuz'un, Genel Baş- kan 'dan edindiği izlenimc göre Sayın Çe- tin'in, genel sekreterin CHP kökenli ol- masına bir itirazı yok. Gerek Çevikçe. ge- rekse Topuz, Genel Başkan'da böyle bir sorun görmüyor. Hem protokokle, hem bütünleşme müzakereleri sırasında genel sekreterin değiştirilmesi konusu gündeme gelmiş değildir. Savın Çetin'in. Adnan Keskin'e dönük bir olumsuzluğu yok. Cu- martesi günü yapıiacak parti mecİisi(PVl) toplantısının gündenıinde de bö> k bir ko- nu yok zaten. PM'de, hükümeti \e genel siyasi gelişmeleri değerlendireceğiz. Genel sekreter görevdedir. Genel başkan \ar- dımcılannı zaten Genel Başkan istediği gibi atar. Genel sekreter yardımcılan da genel sekreter tarafından Genel Başkan'a danışılarak atanır." Genel sekreterlik için adı geçen CHP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Fehmi Güneş de önceki gün Keskin ile bir gö- rüşme yaptı. Sızan bilgilere göre Güneş, Keskin'e, "HikmetÇetin'edestekverme- liyiz.onun rahat çalışmasını sağlamalıvız. Çetin,sizi seçerse ben sizi, beni tercih eder- se siz beni. ikimizin dışında birini genel sekreterliğe lavık görürse ikimiz birden o kişi_videsteklemeli>İ7*' düşüncesini ıletti. Keskın'ın, buna karşılık. "Ben genel sek- reterim.Görevûnden ayrümay ı düşünmü- vorum.Görevimisürdürecegim" yanıtını verdiği öğrenildi. Keskin bakanlığı reddetti SHP kökenli kaynaklar. Hikmet Çe- tın'in, Adnan Keskin'ın dışında bir CHP'liyi genel sekreter olarak görmek istediğini aktararak. bunun için uzlaşma çabalan olduğunu dile getirdiler. Aynı ce\reler. biranlaşmayavanlamazsa genel sekreterlik için 25 şubat cumartesi günü yapılacak PM'de seçime gidilebileceğin- den söz ediyorlar. Ancak. taraflann. ge- nel sekreterlik için Keskin ya da Güneş dışında bırbaşka CHP kökenli MYK üye- si üzerinde uzlaşmaya varabileceklerine dedikkat çekilıyor. Kımi SHP kökenliler. Keskin'ın genel sekreterlikte dırenmesı- nin, üçüncübiradayın çıkmasını zorlama- ya yönelik olduğu yorumunu yaptılar. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, kendisine kimsenin "Çekil" demediğıni belirterek, görevinin başında olduğunu söyledi. Keskin, "Ben, CHP'nin genel sekreteriyim, görevimin başındayım. De- mokratik yanş kanallan açıknr" sözleriy- le gerekırse bir yanşa girerek, görevde kalma isteğini dile getirdi. Kulislerde, kendisinin kabineye alınarak bu sorunun çözümlenebileceği belirtilirken, Keskin, bu öneriyı de kabul etmeyecegini bildir- di. Bakanhkta da köken sorunu CHP'de yönetim sorunlanmn yanı sıra bakanlık pazarlıklan da başladı. Bakan- lıklann dağılımı ile ilgilı olarak SHP kö- kenliler ile Deniz Baykal liderliğindeki CHP'de yer alanlar arasında "SHP'ülik- CHPIilik" aynmı yaşanırken CHP Genel Başkanı Hikmet Çetinhenüz kımseyle hü- kümet konusunu konuşmadığmı bildirdi. Kulislerde, Dışişleri Bakanlığı için eski CHP kökenli Istanbul Milletvekili tsma- il Cem'in adı da gündeme getirildi. Eski Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıba- şı'nın. halen atama yapılmay an devlet ba- kanlıklanndan ikisinin CHP'ye venlme- ' si durumunda, ekonomik konularla ilgilı bir devlet bakanlığına getirilebileceği kaydedildi. Kumbaracıbaşı'nın, tekrar Bayındırlık ve lskân Bakanlığı'na atan- abileceği de kulislerde dile getirilen olasılıklar arasında. CHP Genel Başkanı Çetin, hükümetle ilgili olarak kimseyle görüşmediğini söyledi: Koalisyona PM karar verecekAYŞEYILD1RIM CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin. koalisyon hükümetinın geleceğine ilişkin karan parti meclisinde alacakiannı söyledi. Şimdiye kadar kimseyle görüş- mediğini belirten Çetin. "O ne- denle bana atfen söylenenler be- nim söylediklerim degil 7 " dedi. Ağustos ayındaki kurultayda her- kesin her göreve aday olabılece- ğini söyleyen Çetin, SHP eski ge- nel başkanlanndan ErdaJ tnönü ile de sürpriz bir görüşme yaptı. ŞHP-CHP birleşmesinden sonra ilk kez îstanbül'a gelen bir- leşik solun lideri Hikmet Çetin, havalanında uzun bir konvoyla, CHP bayraklan ve "Başkan Çe- tin" sloganlanyla karşılandı. Kapatılan SHP'nin Genel Baş- kanı ve Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın ile birlikte Başbakan Tansu ÇiDer'in annesinin cenaze törenine katılmak üzere tstan- bul'a gelen Çetin, havaalanında gazetecilerin sorulannı da yanıt- ladı. "Hükümertf çetin olabile- cek misiniz"s<>rusuna Hikmet Çetin, "Ben şu anda parthle ilgi- tstanbula gelen Çetin, hsmıalanında coşkuvla karşılandı. (Fotograf: HATİCE TUNCER) lenıyorum. Partı yetldlı organla- • lisinde ele alınacağını bildirdi.nyla konuşmadan, konuyu değeriendir- meden hükümetle ilgili bir şey söylemek istemiyorum'" yanıtını verdi. Hükümetle ilgili kimseyle bir şey gö- rüşmediğini ve pazarhk yapılmadığını vurgulayan Çetin, bu konuda verilen be- yanatlannda kendisine ait olmadığını sık sık dile getirdi "Önümüzdeki gündem, yann (bugün) grubumuzu toplayacağız. Cumartesi günü de parti meclisi var" dı- yen Çetin. koalisyon hükümetinin gelece- ğine ilişkin değerlendirmenin parti mec- CHP Ankara Millenekili MiimtazSoy- salın, '•Çetin'i devlet tercih etti" şeklin- deki sözünün anımsatılması üzerine Çe- tin, şunlan söyledi: "Delegelerin neşekil- de hareket ettiği, kurultayda bütün Tür- kiye'nin gözü önünde ortaya çıktL" Çetin, "Sayın Soysal bu yargıya nasıl vanyor" sorusuna ise "Saym Soysal'a so- run, bana sormayuı" yanıtını vermekle yetindi. CHP'de henüz bir genel sekreter- lik krizi olmadığını ifade eden Çetin, De- niz Baykal'ın ağustos aynnda yapılacak kurultayda genel baskanlığa aday olaca- ğı söylerıtilerinin anımsatılması üzerine şöyle konuştu: "Öyle bir şey söz konusu degiL tki ge- nel başkanın gerçekten önenıli bir özveri- siyle, iki partinin delegelerinin oybirliğiy- le ben CHP Genel Baskanlığına getiril- dim. Görevime dün başladım. O nedenle bizinı de amacımız bir an önce partileri- mizi bütünleştirerek, tabanda da bütün- leştirerek en kısa sürede halkımızın bü- \ük güvenine la>ık olabüeceği bir duruma gelmek. ^enileşmek, ye- niden yapılanmak, hedefımiz bu. O bakımdan günü geldiğinde herkesin herhangi bir yanşa ka- tılması doğaldır. Bir an önce par- tilerimizi bütünleştirip birleştire- rek mahalle delegeterinden başla- \ arak ilçe kongrelerimizi, il kong- relerimiziyaparak kurultayunıza gideceğiz. O gün geldiğinde biz demokrasiyi bütün yönlerfyle uy- gulayan bir partiyiz, herkes her göreve ada> olabilir." Baykal ve Karayalçın'a bakan- lık önensi olup olmayacağı soru- su üzerine Çeun, "Henüz hükü- metle herhangi bir şey konuşmuş degttim. Önce parti organlam la konuşup değerkndirmeden, hü- kümetle ilgili bir şey söy lemeyece- ğiın"dedi. Havaalanından partililerin sev- gi gösterileri arasında aynlan Çe- tin, Başbakan Tansu Çiller'in an- nesı Muazzez Çiller'in cenaze tö- renine katıldı. Cenaze töreninde tebrikleri kabul eden Çetin, daha sonra gazetecileri atlatmaya çalı- şarak Istanbul il baskanlan Ali Özcan, Haluk Ülman, CHP Ge- nel Başkan yardımcılan Ali To- puz , Ertöz Vahit Suiçmez ve Kül- tür Bakanı Timurçin Savaş'la birlikte Ye- ni Bebek Restoran'a gıttı. SHP eski genel başkanlanndan Erdal înönü'nün de Bebek Restoran'a gelmesi beklendi, ancak uzun bir süredir disk kay- ması rahatsızlığı yaşayan Inönü, telefon açarak gelemeyecegini bildirdi. Kültür Bakanı Timurçin Savaş, yemekten sonra aynhrken Çetin ve beraberindekiler, Înö- nü'nün Bebek'deki evine giderek bir sü- re görüştüler. DYP'li muhalifler istifa istiyor 51. hükümet taraftarlan arüyor AYŞE SAYEV ANKARA - CHP Genel Baş- kanı Hikmet Çetin'in "Yeni hü- kümet kurulmair açıklaması DYP'de de taraftar buldu. DYP'demuhalifkanat, 'siyasite- amül ve nezaket' kurallan gere- ği hükümetin istifa etmesi gerek- tiği görüşünü yineledi. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna da yeni hükü- meti kurma görevinin Çiller'e verilmesinin kaçınılmaz olduğu- nu vnrgularken "Hükümetin is- tifa edipde yeniden atanmasında bir sakmca yok" dedi. Başbakan Tansu Çiller'e ya- kınhğıyla bilınen TOBB Başka- nı Yalım Erez'in, Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel ile görüş- tükten sonra "İstifadan çekinme, yeni hükümeti yine siz kurarsı- mz" tavsiyesınde bulunması ne- deniyle Başbakan'ın, Çetin'in ıs- rarlı olması durumunda, 51. hü- kümete 'evet' diyebileceği belir- tildi. Kulislerde, 248 milletveki- line sahip DYP-CHP ortaklığı dı- şında, parlamentoda hükümeti kurma garantisi taşıyan daha el- verişli bir seçenek bulunmadığı- na dikkat çekilirken model, "Çankaya ve Meclis'ten kaçma- yan güçlü hükümet" sözleriyle formüle edildi. CHPyönetimi, koalisyon orta- ğı partinin tüzelkişiliğinin değiş- mesı ve hükümet konusundaki tartışmalara son vermek gerek- çesiyle hükümetin istifa ederck 51. hükümetin kurulması gerek- tiği görüşünü dile getirdi SHP- CHP bütünleşmesi öncesinde. "Hükümet 1996 ydına kadar de- vam edecek" dıyerek istifa etme- yeceği mesajı veren Başbakan Çiller'in. güvenoyu alacak ço- ğunluğa sahip olması ve Cum- hurbaşkant Demirel'in, bu ko- şullarda, hükümeti kurma göre- vini DYP liderine venneme ola- sılığı zayıfladığı için, 51. hükü- met oluşumu için ikna edilebile- ceği belirtiliyor. DYP'dekı genel başkanlık yanşı ve 50. hüküme- tin kuruluşu döneminde Çiller'e destek veren Türkiye Odalar \ e Borsalar Birliği (TOBB) Başka- nı Yalım Erez'in de Çiller'e. "ts- tifa etmekten çekinmeyin, arka- nızdayeterli destekvar.Cumhur- başkanı yine sizi görevlendi- rir"önensınde bulunduğu belir- tiliyor. Kulislerde Çiller'in bu öneri- yi dikkate alarak Çetin'in yeni hükümet için israrh olması duru- munda istifa ederek yeni hükü- met eluşumuna yönelebileceği öne sürülüyor. DYP'de muhalif kanat Çiller'ın, Demirel'den 'çe- kinmesi' için ortada bir neden kalmadiğına dikkat çekerek "Ar- kasında 248 sandalye var. Cum- hurbaşkanı yine kendisini görev- lendirecektir. Bu durumda zaten, hükümetin siyasi nezaket kural- lan gereği istifa etmesi gerekir" görüşü dile getiriliyor. ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART HÜKÜ SANDALYE SAYıMlZ DEĞİ5MELI •' POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Saldın... Diyarbakır'dan sonra Batman'da da kadınlara yöneJik saldırılar başladı... 400 bin nüfuslu petrol kenti Batman'da 55 yaşındaki Neslihan Inatçı ile 50 yaşındaki Hikmet Bal 5 Evlersem- tinde sabah saat 10.00'da ellerinde satır bulunan iki kişi- nin saldırısına uğradı. Neslihan Inatçı ağır yaralandı, Hik- met Bal ise olay yerinde öldü. Batman'ın 19 Mayıs Mahallesi'nde oturan Azize Ak- soy'un önceki gün kapısı çalındı. Kapıyı açan Aksoy, ön- ce bıçaklandı, sonra kurşunlanarak ağır yaralandı. Son 1.5-2 aydır Diyarbakır'da kadınlara yönelik bıçaklı ya da satırlı saldırılann giderek arttığı haberleri, gazeteter- de ve televizyonlarda yer alıyordu. Örneğin dünkü Sabah gazetesinde Uğur Şevkat imza- lı haberde Hizbullah'ın kadınlara karşı saldırıya yöneldigi bildiriliyordu. Haber şöyle başlıyordu: "Güneydoğu, PKK teröründen sonra şimdi de Hizbul- lah örgütünün kanlı saldınlarına sahne oluyor. Geçen yil özellikle Batman'da işlediği cinayetlehe adını duyuran, daha sonra kabuğuna çekilen Hizbullah örgütü, eskisin- den daha kanlı eylemlerle yeniden sahneye çıktı. Ancak örgüt bu kez PKK sempatizanlan yenne kadınlan hedef seçti." 1 Ocak 1995ten bugüne dek Diyarbakır'da bıçak ya da satırta saldınya uğrayan kadınlann adlan veriliyordu haber- de. Habere göre Gülçin Ayçiçek açık giyinmek, değişik er- keklerle gezmek gıbi nedenlerle saldınya uğramış ve ya- ralanmıştı. Nurcan Karaca ve Deniz Yeğen'in saldırıya uğrama nedeni yine açık giyinmektı. Remziye Güney ile Neyire Yavuz ise gtzli fuhuş yapmakla suçlanıyordu. Liste uzayıp gidiyordu... • • • Acaba Hizbullah'ın Diyarbakır ve Batman'da kadınlara yönelik saldınsı doğru muydu? Olağanüstü Hal Bölge Valisı Ünal Erkan'ı telefonla ara- yıp sorduk. Erkan, "Bu tür olaylar olmaz, Hizbullah yap- maz demiyorum" deyip ekledi: "Hizbullah 'ın yaptığının adını koymak lazım. Ortada ka- nıt olması gerekir..." Ortada kanıt var mıydı? Görebildiğimız kadanyla Güneydoğu'da işlenen cina- yetlerde kanıt ortaya çıkmıyordu. Bugüne dek Batman, Sil- van ve Diyarbakır'da yüzlerce cinayet işlenmiş, failleri bu- lunamamıştı. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, son üç gûn içinde Batman'da meydana gelen saldınlaria ilgili ötarak şöyle konuştu: "Hikmet Bal'ı öldüren, Neslihan Inatçı 'yı yaralayan kişi- ler belli değildir. Saldırganlar Hizbullah militanlan da ola- bilir, olmayabılirde..." Batman'ın 19 Mayıs Mahallesi'nde evinde saldırıya uğ- rayan Azize Aksoy kimdi? Kim olduğu konusunda bir açıklık getirilmedi... Ünal Erkan şu bilgiyi verdi: "Azize Aksoy'u yaralayanın Fevziye Tuncer adlı bir ka- dın olduğu saptanmıştır. Saldın komşuluk ilişkilenyle ilgi- li bir tartışma sonucu meydana gelmiştir..." Ünal Erkan'la görüştükten sonra Güneydoğu'daki ga- zeteci arkadaşlarımızla konuştuk. Onların yorumu da şuydu: , "Diyarbakır'da 1995 başından beri kadınlara yönelik sal- "dınlar yoğanlaştı.-Zeten uzun süredir açık giyinen ya da gizli fuhuş yaptıklan öne sürülen kadınlara karşı tepki var- dı. Garibe Can adlı kadın öldürüldü, kızına gizli fuhuş yap- tırdığı söylenen anne Bedriye Can ise satırta yaralandı. Halktayaygın kanı, saldınlann Hizbullah tarafından gerçek- leştirildiğidir." • • • Diyarbakır'da kadınlara yönelik bıçaklı ve satırlı saldın olaylarının 400 bin nüfuslu Batman'a sıçraması, aynı otey- lann orada da yaşanması doğal mıdır? Görülen o ki bu, bir örgüt işi. Saldırıya uğrayanlar açık giyinen ve gizli fuhuş yaptıklan öne sürülen kadınlar. Hem Diyarbakır'da hem de Batman'daki kanlı otayiarda bir ben- zerlik olduğu da ortada. Ramazan ayında Batman'da açık bir tek kahvehane ve lokanta yok. Kent gündüzleri sessiz, sakin. Iftardan sonra kahvehaneler ve lokantalar açılıyor, sahura kadar kapan- mıyor. Batmanlılar şöyle diyor: "Petrol kenti gündüz uyuyor, gece uyanıyor..." Hem Diyarbakır hem de Batman'da Hizbullah korkusu var. Örgütün yaydığı korkuyla yaşıyor tüm insanlar. özel- likle genç kız ve erkekler birlikte dolaşamıyor. Diyarbakır'da görev yapan mernur anlatıyor titrek bir sesle: "Hizbullah bu yörede etkinlik kazandı. Refah Partisi'ne destek veren Hizbullah, özellikle Diyarbakır'da etkili. Ço- cuklanmızı dışanya çıkaramıyoruz..." Hep soruyoruz: "Türkiye nereye götürülmek isteniyor?" Işte size Diyarbakır ve Batman'da yaşanan kanlı olay- lar... Mekiye Akkoyun Kuran kursuna giden çocuğunu ora- dan aldığı için mi satırlı saldırıya uğrayıp yaralandı? Diyar- bakır'da bir şirkette sekreter olarak çaltşan 21 yaşındaki Türkan Sert güpegündüz neden bıçaklandı? Ahmet Ala- balık kadın satıcısı olduğu için mi saldınya uğradı? Bat- man'da Hikmet Bal da Alabalık gibi kadın satıcısı mıydı ki satırla öldürüldü? Tüm bunların hepsi birer soru işareti... Ne diyor Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan? "Hizbullah yapmış da olabilir, yapmamış da. Yaptı de- memiz için somut bulgular gerekli..." Ortada bulgu var mı, yok mu? Ama ortada bir gerçek var: Kadınlar, kadın satıcısı er- kekler satırla ya öldürülüyor ya da yaralanıyor... Devletin görevi suçluyu yakalamak değil mi? Yoksa dev- let içinde kimi güçler "vurun kahpeye" mi diyor? Aziz Nesin'e hakarete tepkiler sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aziz Nesin - Ergun Göze- davasında, Yargıtay'a verdiği temyiz dilekçesinde, yazar Aziz Nesin'in yanı sıra ünlü ozan Nâzım Hikmete de ağır hakarette bulunan avııkat Gönül Özdağ'a yönelik tepkiler dün de sürdü. Nâzım Hikmet Vakfı yetkilileri ile Aziz Nesin'in avukatı VfeH De- vecioğlu'nun, Özdağ'ın Ankara Barosu'ndan ihraç edilmesi için başvuruda bulunacaklan öğrenildi. Çağdaş Hukukçular Derneği'nin yaptığı yazılı açıklamada şöyledenildi: "AvnkatGönülOzdağ,temyizdilekçesiileyıllardır sosyalisttere karşı sürdürülen hakaretiere devam etmiştir. Clkem- iz insanlannın ırkı, dili, cinsiveti. dini, dili nedeni ile aşagılana- mayacağı ve sömürülemeyecegi gibi ülke öztemleri için bu neden- le idam edilen, sürgüne gönderilen, vargBH infazlarda öMâıüten, zindanlara atılan milyonlarca insana hakaret etmiştir. Strttannda sömüriiveırkçılıkkamburu taşıyan, kafalannda tarih dryeMMİk- leri hurafe ve efsaneler ile kültürleri televizyon külturünü geçmeyen, tarihe anıt diye biraktıklan toplama kamplan, Vlaraş, Çorum ve Sıvas katliamkn yandaşlannın,sosyalistiere söz »öyteme ve eleştirme hakkı yoktur. Bir konuda eleştiri hakkı sahibi ohnak için o konuyu okumak ve bilmek gerekir"