06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE 12 DtZtYAZI Musul eksenli Kürttezleri Düşük yoğunlukta çatışma (low intensity conflict) kavramı. geçen 40 yıl Sovyetler'ce bes- lendiğine inanılan aynlıkçı baş- kaldınlan tanımlamak için kul- lanıldı. Çevreleme polınkasının ana unsuru. Ortadoğu'daki ülke- leri Sovyet etkisi altında olan gruplann ayaklanmalanndan korumaktı. Düşük yoğunluklu çatışma, ABD stratejısinde res- mi olarak şöyle tanımlanmakta- dır: "Konvansiyonel savaşın altın- da, devletler arasındaki banşçıl rekabetin ötesinde, devletlerin veva gruplann askeri-sivasi ça- üşmasıdır. Sık sık yarışan ilke ve ideolojilerin çatışmasını da içe- rir. Ölçeği. ayaklanına> a kışkırt- maktan, silah kuUanunına ka- dar değjşebilir." tşte ABD'nin Kürtlerı unut- masına neden olan ortam buydu. Doğu Anadolu"da Irak'ta veya başka yerlerde ICürtlerin bağım- sızhğa yönelik hareketlerinin Sovyetler Birliği'nın işine gele- ceğıne inanılıyordu. Henze, RAND için yazdığı Türkiye ra- porunda bu durumu şöyle açık- lıyor: "Sovyeder, 1946'dan sonra hem İran'da hem de Kafkas- lar'daki Kürtlen av nlıkçılık yay- makiçin kullanmak istediler. Bu propagandalann Türkive'deki Kürtler üzerinde ctkili olduğu konusunda pek az kanıt vardır. Bununla birlikte bu durum, Türkiye'nin KüıUere karşı kısıt- lamalarını sürdürmesine yar- duncı oldu. Her yumuşamanın Sovyetler tarafindan kullanüa- bileceği kavgısı vardı. Kürtçenin serbest bırakılması, Sovyet pro- pagandasının artması demekti. Sovyet parası Kürt eylemcileri- ne akardı. Bütün bu ka\gılar te- melsiz sayılama/dı. Elde kanıt olmamakla birlikte. Sovverlerin 1980 askeri müdahalesinden sonra terorizmin bitmesi sonra- sında Kürt avnlıkçısı harekete destek olduğu kanısı bulunmak- tadır." Blr başka CIA raporu 1993 yılı sonunda ortaya çı- kan bir başka RAND raporu da ABD'nin Ortadoğu \e Türkiye konusundaki en etkili uzmanla- nndan Graham Fuller tarafin- dan kaleme alınmış. "Gelecek On V ılda Irak: 20O2'ye Kadar Yaşavacak mı?" başlıklı çahş- masıdır(*). Rapordanönce Ful- ler'ı tanıtalım. Fuller, CIA yöne- tim kademelerinde en üst düzey- deki 10 uzman arasında görev yaptıktan sonra. RAND firma- sına katılmıştır. Türkiye'de lsla- mi akımlar konusunda incele- meler yaptıktan sonra. 1989 yı- hnda yayımlanan "Türldye'de tslami Köktendinciliğiu Getece- ği" başlıklı çalışmaya öncülük etmiştir (**). Fuller, eski çalıs- masmda yeni dünya düzenı or- taya çıkmadan hemen önce "her fani gü>r Atatürk'ün fikirlen- nin de bedeni öldükten sonra sı- lineceğini, oysa dinlerin hep var olacağını vurgulayarak ABD çı- karlan açısından "Kemalist laik- terle aşın İslamcüararasmda net turum alınmamasr gerektiğini önermiştır. ırak ve Kürtler Yeni çalışmasında, Irak'ın üniter bir devlet olarak ve önü- müzdeki on yılda "değişnıeden'' yaşamayacağına inanan Fuller, Kürt sorununun uluslararası öl- çekte genişleyen aynlıkçılık eği- limleri ile daha da şiddetlendi- ğinı vurgulayarak: Kürt aynltk- çılığına karşı Batı politikaları- nm, dünyanın başka yerlerinde- ki etnik aynlıkçılık konusunda büyük etkilerde bulunacağına işaret ediyor. Irak'ın Kuzey Irak'taki Künleri sonsuza kadar güç kullanarak elinde tutamaya- cağına inanan Fuller, Bağdat'ın özerklik veya federasyonu ka- bul ermemesi nedeniyle. "Irak, Irak Kürdistanı'm kendi elinde tutabilirse şanslı sayılmalıdır" sonucuna yarmaktadır. ABD'nin Irak politikası, ku- zeyde Kürtlerin, güneyde Şiile- rin çoğunlukta olduğu bir fede- rasyonu desteklemektedir. ABD'nin Kürt politikası ile ts- lam politikası iç içe geçmiştir. Yaklaşımın dayandığı noktalar- dan bıri, Irak'ın toplum yapısın- da Şii ve Kürtlerin ağırlığıdır. Bilindiği gibi. Irak'taki Şii ço- ğunluğuna karşın. yönetım Sün- nilenn elindedir.Fuller'a göre Şiilerin iktidara yükselmesinin ARI BALÜK «ERAY • ABD'nin Irak politikası, kuzeyde Kürtlerin, güneyde Şiilerin çoğunlukta olduğu bir federasyonu desteklemektedir. Irak'ta ABD baskısıyla sağlanabilecek bir uzlaşma, Şii çoğunluğu iktidara getirmekle birlikte, Sünnilere ve Kürtlere de yönetime katılma fırsatı sunacaktır. Böylece, Şii iktidarın zararlı sonuçları törpülenmiş olacaktır. • Irak'la ilgili bir diğertez de Türkiye'nin Kürtlere özerklik tanıması üzerine kurulu. Fullerin tezine göre, Irak, Kürtler üzerinde baskıyı devam ettirirveTürkiye de birtür siyasal çözüm sonucu Kürtlere özerklik verirse, Türkiye, Kuzey Irak'ı alıverir. Böylece hem Musul petrolleri Türkiye'nin olur hem de Kürtler Türkiye ile birleşir. siyasi temelde" kabul eden tüm siyasal hareketlerin içinde özel- liİde Şii kökenliler oldukça et- kin. ABD'nin asıl çekindiğinin. Irak'taki Sünnilerden de önem- li destek görebilecek bu tür öz- gürlükçü ulusalcı hareketler ol- duğu anlaşılıyor. 'Kürtlere özerklik ver Musul u al' Eskı CIA yöneticisi Fuller, Türkiye deki Kürtlerin kaderi- nin, Irak ve lran'daki Kürtler üzerine doğrudan etkide bulu- nacağını söyleyerek Türkiye'de Kürt diline izin verilmesi gibi li- beral politikalann izlenmesine başlandığına dikkat çekmekte ve bunlann devamını istemekte- dir. Bu eğilimin sürmesı duru- munda Türkiye senaryosunda siyasal özerkliğin gündeme ge- leceğini söyleyen Fuller. "Irak- lı Kürtlerin. \rap Bağdat'la bir- leşmektense. T ürkiv e'nin büyük Kürt nuftmıyla biıieşmesi daha uygun v« iyi olabilir" demekte- dir. Fuller. "Birzamanlardüşü- nülmeyen. -Türkiye'nin Kuzey Irak'ı alması- o kadar hayal mahsulü sayılmamabdır arük" dıyor. Fuller son derece açıksöz- lü. ABD'nin çıkannın Irak'ta fe- derasyon olduğunu düşünüyor. \ma Irak. Kürtler üzennde bas- kıyı devam ettirir ve Türkiye'de bir tür siyasal çözüm sonucu Kürtlere özerklik verirse, Tür- kiye, Kuzey Irak'ı ahverir. Böy- lece hem Musul petrolleri Tür- kiye'nin olur hem de Kürtler Türkiye ile birleşir. Senaryonun sonu... Eski CIA yöneticisi Fuller, Türkiye'deki Kürtlerin kaderinin, Irak ve lran'daki Kürtler üzerine doğrudan etkide bu- lunacağını söyleyerek Türkiye'nin Kürtlere özerklik vermesini istiyor ve senaryosunu şöyle tamamlıyor "Iraklı Kürt- lerin, Arap Bağdat'la birieşmektense, Türkiye'nin büyük Kürt nüfusuyla birleşmesi daha uygun olabilir." Körfez için bazı olumsuz sonuç- lari \ardır: 1- Şiiler. Saddam'a karşı ol- makla birlikte, iktidara geldikle- rinde Kürtlere karşı Saddam'dan daha farklı davranacakları kesin değildir.. 2- Şii bir Irak, Şii lran'la ya- kınlaşmaya girebilir.ABD. Irak'taki ılımlı Şii güçlerle yakın bir ilişki kurmuş ve bu kesimi dikkatle izlemektedir. Şiilerin içinde de Amerika karşıtı olan- lar (Iran yanlılan) bulunmakta- dır. 3- Suudi Arabistan gibi ABD dostu Körfez rejimleri. Sünni karakterleri nedeniyle ve kendi içlerindeki Şii azınlıklar nede- niyle Irak'ta Şiilerin iktidara gelmesinden rahatsız olacaktır. Tek seçenek federasyon Ancak. ABD'ye göre. farklı kesimleri federasyon altında bir araya getirecek demokratik bir yapı oluşturulması dışında, Irak için başka bir seçenek bulunma- maktadır. Saddam'm yerini da- ha ılımlı bir kişinin almasu or- dunun duruma el koyarak Baas Partisi ile toplumu demokrasiye yönlendirmesi gibi seçeneklerin gerçekleşmesi zor gözükmekte- dir. Ordu ve Baas, Bağdat reji- mi ile iç içe olduğu için demok- ratıkleşmeyi gerçekleştiremez. Aynca Kürtlere karşı Sad- dam'dan daha iyi davranmalan beklenemez. Geriye Saddam'ın devamı seçeneği kalmaktadırki, yeni dünya düzeninin disiplin altına almaya çalıştığı ilk reji- min "tam anbmıyla yola getirü- memiş" olması demektir. Türkiye. lran ve Suriye gibi bölge devletlerinin Irak'ın üni- ğunlugu iktidara getirmekle bir-. likte, Sünnilere ve Kürtlere de yönetime katılma fırsatı suna- caktır. Böylece, Şiilerin iktida- ra gelmesinin zararlı sonuçlan törpülenmiş olacaktır. Bu mo- del altındaki Irak rejimi, elinde- ki kaynaklan silahlanmaya ve kısa dönemde güçlenmeye de- ğil, ülkenin yeniden iman için harcayacaktır. Böylece, Irak'ın • Kuzey Irak'ı da içine alan Kürt senaryosu bir adım daha ilerletilince ortaya çıkan şudur: Türkiye'nin ve İran'ın Kürtleri birleşir, Türkiye ve iran parçalanır. Ortaya, İran'ın anti-Amerikan politikalarını dengeleyecek ABD'ye her zaman muhtaç bir Kürdistan çıkar! Ancak ABD'nin bu işi yapması için Türkiye'de "aktif dış politikayı" seven, "risk alacak, vizyon sahibi" kişilerin olması gerekir. ter yapısını savunduklanna dik- kat çeken Fuller, üniter bir Irak'ın yaşamasının Amerikan çıkarlanna uymadığını söyle- mektedir. Federatif yapının ABD için en yararlı yanlanndan biri. Kürt, Arap, Sünni ve Şii gruplann uzlaşmasını gerektir- mesidir. ABD baskısıyla sağla- nabilecek bir uzlaşma. bütün ke- simleri ılımlaştıracak; Şii ço- petrol fiyatlandırma politikası da uzun dönemde kâr çoğaltma- yı hedefleyeceği için, ABD dos- tu "Körfez rejimlerinin petrol fi- yatlandırma politikalan ile uyumlu olacaktır. Fuller'ın senaryolarındaki sıs perdesi biraz aralandığmda, ar- kasında köktendincılikle uzlaş- manın olduğu sezilmektedir. Irak'ta halk sandık başına gider- se, Şiiler iktidara gelir! Kim söylüyor bunu? Fuller. Demek ki, Irak'ta «lemokrasi ve kişi haklanna saygılı bir düzende, ABD çıkarları gerçekleşmez. Neden? Çünkü, Şiiler de Sad- dam gibi Irak'ın bütünlüğünü korumak isteyebilirler (Fuller terminolojisinde, Kürtleri ezer- ler!). tşte o zaman devreye şu meşhur '"ernik/ dinsel cemaatle- rin çoğukruluğu", "inançlanna göre yaşayan cemaatler", veya "cemaat haklan" konusu giri- yor. Daha önceki bölümlerde, cemaat haklanıun, kişi hak ve özgürlüklerinden daha "ak bir derece"anlamına gelebileceğini vurgulamıştık. Irak ömeğinde bu kanıtlanıyor. ABD, cemaat temsilcilerini bir araya getire- cek, masaya oturtacak; kendine uygun bir "çerçeve uzlaşmayı" sağlayacak. Sonra bazı ABD ay- dınlan. u Zaten kişi hakları, Irak halkında titreşim \aratmıy ordu. Bunlar cemaat haklanndan an- larlar" diye yazabilecekler. Ful- ler'ın yaklaşımını, ABD resmi tutumu olarak sunmak istemi- yorum. Ancak. bu türhesaplann yapıldığının bilinmesinde yarar \ar. Iraklı Şiilerin bir bölümü köktendinci olsa bile, Irak'taki Şiiler. toplumun en ilerici ke- simleri arasındalar. Üstelik, top- lumu cemaatlere göre değil. ulus-devletinyurttaşlan "laikve Bu senaryoyu bir adım daha biz ilerletelim. Türkiye'nin ve İran'ın Kürtleri birleşir, Türkiye ve lran parçalanır. Ortaya, Iran'ın anti-Amerikan politika- larını dengeleyecek ABD'ye her zaman muhtaç bir Kürdistan çı- kar! ABD'nin bu işi yapması için Türkiye'de "aktif dış potiti- kayı"seven. "risk alacak viz- yon" sahibi kişilerin olması ge- rekir. Yok muydu? CIA'in Türkiye ve Ortadoğu eski masa şefi Fuller'ın senar- yolan arasında bir başkası da Türkiye ile Irak'ın yakınlaşma- sı üzennedir. Fuller. bu olumsuz senaryosunun Türkiye için "yok ounak" anlamına geleceği uya- nsında bulunmaktadır. Fşin il- ginç yanı, raporun yazılmasın- dan hemen sonra Türkiye, Ful- ler'ın sözünü ettiği "olumsuz polıtikalara" yönelmiştir. 'Parçalanmak iç savaştan iyidlr' Ortadoğu ve Türkiye'yle ilgi- li konularda ABD yönetimi nez- dinde en etkili kişi olan Fuller, ABD'nin Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunma politika- sını terk etmesini senaryolanna katmıştır. Raporda, bu konuda şunlar yer alıyor: "tlke olarak kabul etmeliyi/ ki, bazen aynlık- çılık, avnlıkçüığa direnmekten daha az kötüdür. Irak'taki Kürt konusuna ilişkin kaygdar, özel- likle yakın. uzun dönemli. so- rumlu ve demokratik müttefiki- miz Türkiye üzerindeki zarartı etkisinden kaynaklanmaktadır. Ama, Kürt mUlivetçiliğinin gcle- cekteki yoluna, yani isteklerine, karakterine, stratejisine, taktik- lerine ve etkinliğine bağlı olarak Kürt milliyctçiliğinin isteklerini geri çevirmek mümkün olmaya- bilir. Eğer Kürt hareketi büyük bir uluslararası momentum ka- zanırsa Irak-Türkiye ve İran'da- ki uzamış iç savaş olasılığı -Tür- kiye için bile- özerklikten ve ay- nlıktan daha kötü görülebilir." (*) Graham Fuller, lraq in the Sext Decade: Will lraq Sunive Until 2002?, (Washington: Rand Note)- 1995 (**) Vfuk Güldemir, Texas - Malatya, (lstanbub Tekin Yavmlan, 2 Baskıı, 1992 ss 373-377 ' Yarın: senaryolar uygulanıyor TARİŞ ELASTİK POLİÜRETAN İPLİK SATIN ALINACAKTIR 1. Tariş Iplik Fabrikası Müdürlüğümüzun ıhtıyacı olanı - 500 kg. ELASTİK POLİÜRETAN İPLİK (LYCRA İPLİK) kapalı zarf teklıf almak suretıyte satın alınacaktır. 2. Bu işe ait ihale 1.3.1995 günü saat 14.00'te yapılacak olup, şartnamesi Tariş Genel Müdürlüğü, Satınalma Müdürlüğü, AL- SANCAK/ İZMİR (Te\: 421 00 56 Fax: 421 00 66) adresınden te- mın edilebilir. 3.Birliğımiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihaleyi yapıp yapma- makta, kısmen yapmakta veya kısmen dılediğine vermekte ser- bcsttir. Pcsstadaki gecikmeler kabul edılmez. DUYURULUR. ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1993/295 Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekıli tarafindan davalılar Ömer Çiğdem ve Erdal Cengız aleyhine ikame olunan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; Imam Kullu Köyü Develi'Kayseri adresınde ikamet eden davalılar Ömer Çiğdem ve Erdal Cengiz adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olduğundan: Mahkememizin 1993295 esas sayılı dosyasında \ erılen 17.11.1994 tanhlı karar gereğınce subut bulan 99.438.000.- TL. hasarbedelinin 3.9.1992 olay tarihinden itibaren % 30 yasal faızı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine. fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedılen miktar üzerinden hesaplanan 3.580.350.-TL. ılam harcından peşın alınan 250.650.- TL. harcın mahsubu ile bakiye 3.329.350.- TL. ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına, davacı taraftan yapılan 1.073.350.- TL. yargılama gideri ile 822.000.- TL. tespit gideri ki toplam 1.895.350.- TL. yargılama gideri ile davacı vekili için takdir edilen 3.338.760.-TL. vekalet ücretınin davalılardan alınarak davacıya verilmesine Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı alenen ve usulen tefhim kıhndığı karar tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 3.2.1995 Basm: 8145 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Yıldız Yargılanması... Taşlama ustası Mustafa Eşref, bu kez başkalarını taşladı: "Ekonomik sorunlar şaha kalkmış gidiyor./Şimdi o başta olsa biranda bastmrdı/'Bunca işsiz güçsüzü besleyelim mi?' deyip/Darağaçlan kurup tümünü astırırdı." Abdülhamit, Mithat Paşa'yı astırmadı, "Taif Zindanı "nda boğdurdu. Önceki akşam Izmir'de izmir Devlet Tiyatrosu'nda, Orhan Asenarnn "Yıldız Yargılanması" oyununu izledik. "Yıldız Yargılanması"nm yazarı Orhan Asena, dergide çıkan yazısında şöyle diyor "1982'de, bir gün, büyük dostum Uğur Mumcu, ansızın muayenehaneme geldi... Elinde, Prof. Ismail Hakkı Uzunçarşılı 'nın 'Mithat Paşa ve Yıldız Mahkemesi' adlı kitabı. Bu kıtaptan bir oyun çıkarmamı istedi. 'Yıldız Yargılanması 'nda, tarihsel gerçekler ardında, bir başka gerçeği daha sergilemek olası. O da şu: Zorba bir yönetimde, işlenmemiş bir cinayet bahane kılınarak adalet mekanizmasına nasıl cinayet işletilir? öyle sanıyorum ki, beni bir oyun yazmaya iten, asıl bu özel ve tüzel haksızlık oldu. Beni, Abdülaziz intihar mı etti, yoksa öldürüldü müTtartışmasına çekmek isteyenler çıkacaktır. Kuşkusuz bu itiraflar, işkenceyle alınmıştır. Sanıklann kafaları, kızgın sobaya sokularak, maddi işkencelerin en korkuncu uygulanarak. Yazıkki, tarihimizde, böylebiryüzkarasıdönemyaşanmıştır. Memleketin kana bulandığı Kızıl Sultan Abdülhamit çağı, elbette bir trajik çağdır. Peki, bugün, 'devri dilarayı demokrasi'cfe, böyle güme giden aydınlanmız, yazarlanmız, düşünürlerimiz yok mu? Bunlann failleri nerde peki? Sevgili dostum Uğur Mumcu! Acaba, bu oyunu yazmamı, bunun için mi istedin benden ?" (Sultan Abdülaziz, 29 Mayıs 1876'da, bir darbeyie tahtından indirilir, yerine yeğeni Suttan Murat tahta çıkarılır. Abdülaziz, adamlanyla gönderildiği Feriye Sarayı'nda, beş gün sonra, - 4 Mayıs 1876'da- intihar eder. Murat'tan sonra tahta çıkan 2. Abdülhamit, amcası Abdülaziz'in intihar etmeyip öldürüldüğu yolunda ortaya atılan iddialan soruşturmak için Yıldız'da bir mahkeme kurdurur; Mithat Paşa'yı da tutuklatıp Abdülaziz'in ölümünde rol oynadığı iddiasıyla yargılatır. -1881- Mahkeme Mithat Paşa'nın ıdamına karar verirse de, ceza, Abdülhamit tarafindan sürgüne çevrilir. 1881'de Tarf Zindanı'na gönderilen Mithat Paşa, 8 Mayıs 1884'de zindanda boğularak öldürülür.) Oyunu Haldun Martalı sahneye koymuş. Mithat Paşa'yı da Haldun Marlalı oynuyor. Orhan Asena'ya gore, Mithat Paşa çok yakışıklı olmuş! Izmir Devlet Tıyatrosu yöneticisi Cengiz Yılmaz, oyunla ilgili bir basm açıklaması yaptı. Buna göre, oyunda başlıca.rolleri; Şener Ünal, Zeliha Güney, Melek Tartan, Vedat Özkök, Ekrem Kocaçal, Mehmet Gürkan, Levent Ulukut, Sedat Demir, Yavuz Imsel, Erol Aksoy, Zafer Önal, Ebru Unurtan, Fatih Kahraman, Sedat Şenoğlu, Can Kahraman ile Haldun Marlalı paylaşıyorlar. Dekor-giysi tasanmı Yıldız Ipekçioğlu, ışık tasanmı. ise Osman Kaya'nın. Oyunun müzıklerini Yaşar Ürük düzenlemiş. Oyunun ilk temsilinde bulunmak için Ankara'dan Orhan Asena ile Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Gülşen Karakadıoğlugelmişlerdi. Tahir Ozçelikile eşi Sevda Özçelik Istanbul'dan gelmişti. Oyunu ızleyenler arasında Dr. Hidayet Sayın, Izmir Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni Selmin Günöz. tiyatro yazarı Cahit Atay, Erkan Yücel'ın eşi yazar Şükran Yücel, Ozdemir Nutku, Selçuk Göksayar, Profesör Süheyla-Kemal Moralı, Dikıli'den Öğretmen Ali Durgun ile eşi Suna Durgun, Ahmet Delikçi, Güralp Basım da vardılar. (Opera sanatçısı Yıldız Tezgel, operada oyun sırasında, tepeden düşen demir parçası yüzünden ağır yaralanmış, evinde yatıyordu. Gülşen Karakadıoğlu sanatçıyı evinden arayarak "Geçmiş olsun"dedi). Orhan Asena, "Yıldız Yargılanması" adlı yapıtının önsözünde, "Niçin Mithat Paşa" sorusuna şu yanıtı verir. "Yakın tarihimizin en önemli kişiterinden biridir Mithat Paşa. Sanki gerektiğince üstünde durulmamış, biraz hakkı yenmiş birgerçek devrimci. Tanzimat hareketinin en yeni, en yenilikçi ürünü. Aslında Tanzimat hareketıni çok aşmış ve Cumhunyet fikrinikendinden sonrakikuşaklara, Atatürk kuşağına taşımış bir öncü. Abdülhamit anılannda derki; 'Sevmezdim Mithat Paşa'yı. Hatta biraz da ürkerdim. Namık Kemal de sevmezdi beni, ama Osmanlı Hanedanı'na bağhlığı ve saygısı vardı. Oysa Mithat Paşa ya kendısiyie başlayan bir hanedan, ya da Cumhuriyet getirmek isterdi.' Abdülhamit'in yergi için söylediği bu sözlerde kuşkusuz bir gerçek payı vardır. Zaten trajedısi de burada yatar. Aslında tasarladığı devrim Cumhuriyet iken, o zamanki ortamda ancak Meşrutiyet Anayasası fikrini ortaya atabilmiş, ama hiçbirzaman bu fıkre kendisi kadariçtenlikie inanmamış, Abdülaziz'i yalnızca kendi kişisel hınçlan, nefretleri ya da çıkarlan için tahttan indirmek ısteyen bir kadroyla işbirtiği yapmak zorunda kalmış ve bu kadroyla suçlanmış, giderek Abdülaziz'in öldürülmesi suçuyla Taif'e sürülmüş ve orada boğdurulmuştur..." Orhan Asena, "Ben Yıldız Yargılanması adlı oyunumu Mithat Paşa'nın yüzüncü ölüm yılında yazarken yine olağanüstü bir dönemden geçiyorduk. Işkence yine gündemdeydi. Hapishaneler tıklım tıklım, sanki yüzyıl geçmemişti aradan..." der. Yazar Orhan Asena ile Güngör Dilmen, çok iyi iki arkadaştır. BunlaraTahsin Saraç'ı da eklemeli. Güngör Dilmen de Orhan Asena gibi, Mithat Paşa'yı yazdı. Ancak o, daha çok Taif'teki serüvene ağırlık verdi. İki arkadaş, Mithat Paşa'yı, birbirlennden habersiz. ancak birbirlerinin alanına gırmeden yazdılar. Orhan Asena'yı da, Güngör Dilmen'ın "DeWef ve /nsan"ını da okudum. Ikisi de bu denli güzel olabilir. Orhan Asena, oyunu yazıp bitirdikten sonra, o dönemde sahneye koyduramadı. Oyun tehlikeli görülmüş olmalıydı. O dönem, "Asmayalım da besleyelim m/?"dönemiydi. Çok ilginç, bilmem ne Hocaefendi'nin katılıp gösteriler yaptığı "iftar" günü. Ulu Hakan Abdülhamit Han'ın ölüm yıldönümüne rastlamıyor muymuş? Olsa olsa bu denli olur! BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/Evlerde oda kapıla- rının açıldığı aralık. 2/HaIk dilinde soğuk algınlığına verilen ad... Tann. 3/ Sıcak bölge- lerde yetişen bir ağaç. 4/ Derinliğin bıttiği yer... Kalın bükülmüş sicim.... Çinkonun sim- gesi. 5/ Merkez... Süt ve yoğurt çalkalamaya yarar küçük yayık. 6/ Niyobyum elementinin simgesi... Tann bağış- lamasından yoksun kalma. 7/ Tolstoy'un tanınmış bir romanı. 8/Ürenin kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık... "Can feda ederim şöyle suna- ya/Bin türlü ile saİınışlmın" (Karacaoğlan). 9/tnce dantel... Bir yetkinin, yasanın ya da karann yürürlüSe girmesine karşı çıkma hakkı. " YUKAREDAN AŞAĞIYA: 1/ Ayçiçeği. 2/Hayat arkadaşı... Çeşitli yükleri yukan çekmek için halattan yapılmış sapan. 3/ Ko nuşması, davranışlan, giyinişi yapmacık ve gülünç olan kimse... tran'da tanhi bir kent. 4/ Yapma, etme... Kapalı bir ye- rin ısısını ayarlayan aygıt. 5/ Adlan sıfat yapmakta kullanılan bir yapım eki... Orhan Hançerlioglu'nun bir romanı. 6/ Bakır- dan yapılan, küre biçiminde bir tür davul. 7/ Asya'da bir ır- mak... Çok istekli. 8/ Eskı Türkler'de doğum tannsı... Satranç-. ta bir taş. 9AJyum... Yunan rakısı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle