06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER 'Yarı çıplak spjkerlikler' yaratılırken... Dıın saravlarda. salonlaıda cıns-ı latıflığın utkularına koşan kadınlar. ^ımdılerde a>nı utkular ıçın TV kanallarırîı kullanmakta UMRAN SÖLEZ TAN tstanbulÇiKiık Mahkemeleri Yargıcı • Ik çaglarda kadın ı,oğukeztan- I rit,adır Frkek a\ la uğraşır O yavrulannı besler Soğııga karşı korur Otlan bılır. sayrıîarı ıvı- leştınr E\ı \onetır 'Maden'ın bulunuşuna kadar erkek onu sa- var Madcnın kullantmıv la bu sona erer Artık erkek \ aptıûı savaşlarla ust ben- lığıne ulaşmış kadını da taşınılası bır nıalı gıbı gormc\c ba*lanıı>tır Işte o gunden bugune uzanan bır zorlu yolda kadın. toplumsal bakinıdan erkekle e>ıt olmak \onunden uğraşa gırer \iğitalımlıdoğurgan: bırtannso>u,' Tinı \ ıni tutsak edıldı: Tadamadan ko- pardtğı elmay 1/ Tozlu du\ ar aralannda/ oru\or so\ lencesinı/ Bırakın bırakıa/ ruzgârla dolaşsın/ Zaman taşır/ kadın- da>az]lıo(anı/ Anıa o\ıne erkeğın vanındaydı ka- dın sorununun sosyal sorundan avrıl- mazlığının bılıncınde. ışçı kocasinın ış- çı kardeşının \anında *işçi kimliği'vle onlara az mı omıız verdı Vnılıklerın gen,ekleşınesıonlarsızolanaksizdı' Bu doğnı vetkın olanlaaa çoğu kez dıie getırıldı Erkekse onun geleneklcrle olan savaşımına pek de gcreklı ılgıyı eostermedı Bu da onun (çocukla bera- ber) sornunılenlerın en somunılenı ol- mjsınavettı Sırtındaonugcnlctcn ye- teneklcrını >ok sayan onu cınsellığı ıle yargılavan vc \ar olmaMiıın nedcnını valnızcaerkck ıçın varatılmışolmasimı bağlavan bır kadın sorunıı taşırken top- lumsal alanda haklı bır savaş \ernıekte olan erkegın de \ anında olmav 1 hep bıl- dı Yerdığı uğraşların t,oklugu\la oval- nızca toplumsal haklarda uğraş veren erkeğe gore daha zor bır v ukun altınday - dı Toplum ıçındekı baskı. aılc ıçındekı baskı \e toplumsal haklar Ozlemı ıse \ jlnızca 'tanınmak'tı \azıldıgı gunden berı \asalardaona karsıvdı \ unırluktekı vasalann tumu valnızca erkeğı korumaktavdı Hem de kıme karşı' Ona karşı' Çunku bu yasa- lann gerekçesı ta Hıııt \asalanndan be- rı tum dın kıtaplannda yer alan bır go- nışe dayandınlıvordu Bu kıtapların lıepsi kadını "baştançı- kancı \e günahlann ka>nağT savnıak- tasdı Onun içındır kı bugun ulkemızde uzerıne "kuma" getırılen btr kadının gorduğu kotu davranış sonucu salt ıvı- lığınden. sığındığı bır erkekle yas,ama- \ı seçmesmden otunı zınadan cezalan- dırılması yasalarca buvıırulabılınıyor- dıı Ne vabansıdır kı vıne a\nı \asa ko- yucuları, bugun 'sığınma cvlcri' açılış- lan duzenlıvorlar1 Kadının acınılası bır \arlık olarak algılannıası onun zorlu volunda bır gerılemeden başka ne ola- bılır' Onun ıçındır kı bugun Mıllı Cğı- tım Bakanlığı kuçuk kız çocuklarının bekaretının ızleyıcisi Oysa başlangıç- ta kadın valnızca "anaydı. saygındı" Gun geldı "Çocuk yap", "Sofrayı kur'" anlayıijinı vıkan kadın bugun \ok değıl Aldığı yol da azımsanacak ku- çuklııkte değıl Anıa "Zc\k ver" gıbı bıranlavışin savaşinı butunuy le v erme- mıs olduğundan "cşif. 'yurttaş', "ana" kadınlar çoğunlukta değıl (, unkıı 'eşit' olmayı, •yurttaş'olmavı bılmışmı vok- sa sansını yakalamış mı demek daha doğru olacaktı' Kadınlarımız bugun 'bekâret' kontrolune karşı çıkabılmış- lerse de bu onlann konuva veterınce eğıldıklerınegostergeolamaz "Kadına karşı' bır ılkeyle duzenlenen yasalara karsı verılmesı gereklı savaşı gecıktır- dıklenne ılışkın olan ınancımızı da dc- ğıştırmeve\etmez Ustelıkbazılarıeşit- lıgın ve yurttaşlığın getırdığı yetkınlık- le ozgurluğu aşk aravışlan ıle saptırıp unlu bır gecelık Bodrum aşklan ıle uğ- raşlarına ıhanet etnıışlerken Daha ote- sı dun sarav larda. salonlarda 'cins-i la- tif'lığın utkulanna kovın kadınlar. sım- dılerde aynı utkular ıçın TV kanallarını kutlanmaktadırlar Dunun 'tanınan' tek değerı 'zenginlik', onlar ıçın bugun de basattır Dun buna \armanın volu. yal- nızca e\lılık ıken bugunlerde bu artık "sanafüdı altındayapıian 'konusuzçıp- laklık' tır gazete \e dergı yapraklan ıle gıderek varsıllasan Bu "konusuzçıplaklık'la kadının onu- ruavaklaraltında alınmakta ve kadının Turkı\e çapında bır eğlence aracı ola- rak bctımlenmesını n,ermekte Yalnız- ca erkeklcreğlenebılsındnevançıplak 'hava durumu' \e 'spor spikoriikk'ri' yaratılırken 'eşit','yurttaş*,"ana" kadın ve bunların derneklerı ola\a kayıtsız kalmakla da davalarına ıhanet ıçınde- dırler Boylesıprogramlardakısıozgur- luğunden soz etmek olanaksız Orada kı^ının yukumluluğu. kendısıvle de ka- yıtlanamaz Ekran bır toplumsal vu- kumluluk ıçenr Buprogranılar. bırakın kadının davasına olan dokuncasını. ço- cuklan da yonlendırebıldığınden kışı- lıklenndeolumsuzluklaranedenolmak- tadır Kuçukkızlarda\alanndankopuk yetişmektedirler. Düma gnruşleri kendi benliklerinde bunlaria dokunmakta ki bilmeden bir eğience aracı ulrnaya y uz tutmaktadırlar. Bu çıplaklıklar, hangi kadının, hangi >ett-neğının geliştırilme- sine ilişkın ozguriuğunden sayılabilır. Eğer kadınljr Vietzsche nın onlarda gorduğu "savaşçının dinlenmesini" ya- lanlamak ıstıvorlarsa once'eglenceara- cı'olmaktançıkanlmalılar Kadının.er- keğın eşıt bır arkadaşı olmasının yolu, kadının bır eğlence aracı olarak kulla- nılmasına kan>ı konulmasından geçer Kadının tek odevının e\ kadınlığı \e analık olmadığı yolundakı çabalar bu- gun sonuç vermışsede bu. ıstenılen du- zeyde değıldır Bellı bır duzev tuttur- manın yolu "Zevk verir" anlayışının topluca vıkılmasında yatar Bu sava:>. bundan oncekılerde olduğu gıbı şımdı de hıç mı hıç venlmemektedır Bugun kadın derneklennın asal gore- vı kadının "bir eğlence aracı' olarak al- gılanmasına karşı çıkmak olmalıdır Bu uğraş kadın ışlenne gonul vermış tum derneklenn ortak duşungusu (ıdeolojı- sı) olmalı Bu konudakı aymazlığa son verılmelı Tersıolasılıktatumbuyanlış- lıklar şerıat kurallannın ozletılmesın- den başka bır şeye yaramayıp kadının tanhsel yukumluluğu ıçensınde yurut- mek zorunda olduğu davasında durma- lara buyuk bırolasılıkladagerılemele- re neden olacaktır Kadın tanhsel uğra- sına (davasına) 1ye (sahıp) çıkmalıdır Geçenlerde t'umhunyet Dergı'de Norveç'ıokudum Benccbuçokonem- lı vazıda, Norveçlı kadının ustsuz gu- neşlenmesı kışısel ozgurluğu ıçensınde değerlendınlmekte, ustsuz garsonluk yapmaM ıse cınsellığın kullanılması ola- rak vorumlanmakta, buna da haklı ola- rak tum kadınlann ve derneklenn karşı çıktığı yazılmaktaydı Goruluyor kı bır Avrupa ulkesınde de çıplaklığın pazar- lanması bır gelışımı ıçermıyordu PENCERE ARADABIR Dr. ALPASLAN BERKTAY Yeniden Samsun'a Çıkmak... 11 yıl suren savaşlardan çıkmış yorgun yoksul bır ul- keydık Tum dunyayı sarsan 1929 bunalımını yaşadık Ye- nıden borçlanmamak bır yana Osmanlının "Duyun-u Umumıye sını oduyorduk Borçlanmaya karşı aşırı duyar- lıydık Bılıyorduk kı "kaşığın ağzıyla veren sapıyla çıkanr"d\ Odurumda butçeler hep denk ıdı başka turlusuduşunu- lemezdı, "Yerlı Malı" 'Tasarruf" haftaları duzenlenıyor, ayaklar yorgana gore uzatılıyor, dışandan çıkıta muz ge- tırtılmıyordu O yokluk, darlık ıçınde dış borçlar odendı, de- mıryolu ağları oruldu ılk 5 yıllık plan uygulamaya konuldu, Sumerbank ve benzerı cumhurıyetın temel yapı taşları kuruldu (Yap-ışlet-devret değıl gosterışsız çılelı, cıddı, uzak hedeflı temel taşları ) Ve bu durumda, tum yabancı şırketler mıllıleştırıldı 1 Esen ruzgârlar, tam bağımsızlık, la- ıklık, Mısâk-ı Mıllı ruzgârlarıydı Eksık de olsa, bırozlem ola- rak onemlı "ımtıyazsız, sınıfsız kaynaşmış bırkıtle" dılek- lerıydı dıie getırılen "btrımız hepımız, hepımız bırımız ıçın" ıdı Doğu da Saadabat Batı da Balkan paktlanyla, barış gundemdeydı Ya bugun? 60-70 mılyar dolar dış borç, 6-7 mılyar do- lar bunun yalnız yıllık faızı 'Borç yığıdın kamçısıdır" dı- ye dıye battık borç batağına Yığıtlık arttı mı'' Fıyat ucret polıtıkalan da IMF'nın ınsafında Ekonoımık bağımsızlık bu mu 7 Duyun-u ümumıye den farkı ne 9 Mırasyedı ho- vardalığıyla "Satın* Satın 1 ' dryorlar şımdı Mıttıleştırırken mı "mıllı" ıdık yabancılara yağlamatırken mı"? 12 Eylul'un "mıllıyetçı" lıderı "Tam bağımsızlık yok ar- tık Interdependence, 'karşılıkh bağımlılık' var" demıştı ABD sıze bağımlı mı'' Bağımlılık başka nasıl soylenebı- lırdı 1 ' Toprağınızda Çekıç Guç ne arıyor'? Çekıç Guç, guney- de32 ,kuzeyde36 paraleldeyıplrak'taharıtaçızıyor Ku- zey Irak ta Kurt devletı kuruyor Guneydoğu'da da harıta çızmedığınden emın mısınız'? Sevr'dekı aynı uç buyuk guç Mısâk-ı Mıllı nerede"? Çıkarlarınıza karşın Irak'a am- bargoya katılmanız kendı kararınız mı' "Mıllı*ırade" bu mu' Laıklık nerede' "Laık devlet"ten gerıye ne kaldı 9 Bır yanda ınsan haklan bır yanda Sevr "Bır Yarı Somurge Oluş Tanhı"n\ okudunuz mu 9 60 lardabenzer bıryazıyaz- mış ustune de Tevfik Fikret'ın "95'e Doğru sundan esın- lenıp "19'a Doğru" demıştım Fılm, aynı Kım demış "Her şey değışıyor" dıye Bozuk plak donuyor Hasta adamı hortlatabılırmıyız "2 Çızgı"rvr\ "2 Grup'ugıttı, "2 cum- hurıyeV geldı 1 "Manzara-ı umumıye" aynıdır Gun, 79 Mayıs'tır Man- dacılar ıktıdarda Ne beklenır' Gun, yeniden Samsun'a çıkma gunudur 5 Nisan Kararlan ve verimlilik ANMA Çok değerlı varlığımız. onur kaynağımız A.KADİR'İ aramızdan a>rılışınm onuncu yılında ozlem. sevgı ve saygıvla anıvoruz. EŞİ, ÇOCLKLARI VE TORUNLARI 1975'den bugune Du\ardan duvara halıda Duşa kabınde Mıkrojaluzıde Dıkev perdede İthal halı \e ver doşemelerınde olçulerı DOĞRL alıp. hızmetı DOĞRU \erıyoruz arkadaş halıcılık ve dekorasyon Tel 0 212 260 62 19-227 40 09 Fax 0 212 261 32 78 DARULACEZE VAKFI'NDAN DUYURU Ramazan ayında fakır fukaraya yapılması mutad olan yardımlarınızı DARULACEZE VAKFI'na yapınız, bağı- şınızı vergı matrahınızdan tenzıl edınız Banka Hesap Numaraları: (Yurdumuzun her yerınden) Zıraat Bankası Taksım Şb sı -1 - nolu hesaba Vakıflar Bankası Şışlı Şb sı -2 000 0001 - nolu hesaba Iş Bankası Cıhangır Şb sı -35- nolu hesaba Tel.: 0.212. 221 79 50 (8 Hat) - Faks: 0.212. 221 79 54 HALİT SLİÇMEZ 1 993. 1994 yıllannda vergı gelır- lerının ıç borç anapara ve faız odemelerıne bıle yetmedığı sap- tanmıştır Bu durum son on yıl- dırçok y uksek duzeyde bırborç- lanma polıtıkasının ızlendıgını, buna karşılık koklu ve sağlam bırgelırkay- nağı olan vergı arttıncı onlemlenn yetenn- ce uygulamaya konulamadığını gostermek- tedır Sonuçta ekonomı bır borç-faız kısır dongusunde bunalım surecıne gırmiştır #1993 v ılında dış tıcaret açıgınm 15 mıl- vardolara. can ıslemleraçığınında6 5 mıl- yar dolar duzevıne ulaşmasında 1989 son- rasında ızlenen ıç talep ağırlıklı buy üme po- lıtıkasının önemlı etkısı olmu^tur Turkıye'nın dıssatımı nutus \e coğrafı buyukluğune oranla çok duşuktur 1993'te kışı basına dışsatım 230 dolar. Yunanıstan ıçın bu sayı 800 dolardır 1988 yılından ıtı- baren dışsatım temposu yavaşlamıştır Bu olgunun arkasında - Hızlı nufus artışı. - Iç pazann çekıcıhğı. - Dişsatım mallannın hacım ve çeşıt ola- rak azlıaı. - Yuksek.enflasyon. - Daha onee sağlanan te\ siklenn kısılma- sı gıbı etkenlenn olduğu one suru'ebılır •32 sayılı kararla sermaye hareketlenn- de serbestleştırmeye gıdılırken kamu borç- lanma geregını azaltıcı yonde onlemleralı- nabılseydı. dış tıcarerte \ e can ışlemler den- gesınde yaşanan bunalımlann bovutu daha kuçuk olabılırdı •Ekonomıde ıstıkran sureklı kılmak ıçın yapısal reformlar gereklıdır Bu reformun onemlı boyutlanndan bın. kamunun ekono- mıdekı ışlevının yeniden tanımlanması ve bu bağlamda yenı, etkın bır kamu ışletme- cılığının ozelleştırme surecıyle bırlıkte ele alınmasıgereklıdır KİT lerdevenmlııstıh- datn kavramt yerleştınlmeh.ekonomının ta- mamında uretken nıtelıklı ışgucunungelış- tırılmesı ıçın venı proaramlaruygulanmalı- dır •Programda (madde 29'da) onerılen -Bundan sonra her tüıiu fiyat ayarlaması- nın geçmişe gore değil, ileriye donuk olarak yapılması gerekir" tumcesıyle enflasyon beklentılennın kınlması amaçlanıyorsa. pa- ra pıyasalanna olan guvensızlığın ınandın- cı ve kalıcı onlemlerle gıdenlmesı gerek- mektedır •Ekonomıde uretkenlığın arttınlmasın- da yatınmlar stratejık bır değışkendır lma- lat sanayıınde 1975-1989 yıllan arasındakı ışgucu venmlılığının \J ulkelennın yakla- şık 1 4"u duzeyınde olduğu belırtılmekte- dır XT ulkelennın bırçoğunda bu donemde ışgucu venmlılığı yuzde 50-100 duzevınde artis gostenrken. Turkıye'de bu artışın yuz- de 10-20 duzevınde kaldığı gozlemlenmış- tır Programda kamu yatınmlannın sıfırlana- cağı soy lenırken ozel kesım y atınm progra- mına ılışkın hangı ozendıncılenn (teşvıkle- nn) nasıl sağlanacağı konusu ele alınma- mıştır Orta donemde ekonomık etkınlığın arttınlmasında y attnmlar son derece onem- lı bır değışkendır Büyume potansıyelının genışletılmesı, ış- sızlığın azaltılmasında. kalkınma hızının yaıkseltılmesınde. artan nufusun sosyo-eko- nomık gereksınımlennın sağlanmasında önemlı bır hedef sayılmalıdır Ozel kesım yatınmlannın arttmlması bu hedef açısından oldukça onemlıdır Bunu sağlamak ıçın ekonomının uretken kesımle- n ozendınlmelı ozellıkle rantıve kesımler- den uretken kesımlere doğru bır kaynak transfenne gıdılmelıdır Aynca kamu kesı- mı ozel kesımın kullanabıleceğı kaynakla- rın hacmını daraltıcı (malı dışlama etkısını) polıtıkalardan uzaktaşmaiıdır •\atınm teşv ık polıtıkalannda ozkavnak kullanımını ozendıncı onlemlenn yanı sıra "yatınmın etkinligi" temel bır proje değer- lendırme olçutu (knten) olarak yer almalı- dır •Orta vadede kamunun yeniden yapılan- dınlmasını hedefleyen yapısal reform kap- samında, koklu ve kalıcı bır vergı reformu, etkın bır ozelleştırme, sosyal dengelen go- zetıcı ve ıç tıcaret hadlerını duzeltıcı bır ta- nmsal destekleme polıtıkası. kamuda nıte- lığe ve etkınlığe gore yeniden duzenlenmış "•verimU istihdam" kavramının yerleştınl- mesı ve yaygınlaştmlması gıbı polıtıkala- nn mutlaka toplumsal bır katılım çerçeve- sınde ele alınması gerekmektedır •Kamu bankalannın ozelleştınlmesı ko- nusunda oluşan toplumsal uzlaşının çerçe- vesı bazı sınaı KlT'lenn ozelleştınlmesın- den daha genış gıbı gozukmektedır Bu olumtu konjonktur değeriendınlmehdır •KlT'lenn ozelleştınlrnesı koniLsunda. "çalışanlara sermaye ortakuğı'* ya da "fab- rikalann işçüere devri" gıbı sosyal dengeyı gozetıcı çozumler dıkkate alınmalıdır Bu uy gulamalann ozellıkle ABD'de basanlı ol- duğu yonunde araştırma bulgulan vardır •Bugun uzun suredır adından çok soz edılen "toplumsal uzlaşma"nın ozellıkle uretken olmayan ve ekonomıde buyuk kay- nak potansıyelıne sahıp olan rantıye kesıme karşı sağlanması v e toplumda bır "anti-ran- tiye blok" oluşturulması, venmlıhk açısın- dan zorunlu olmaktadır TARTIŞMA Kuruluşunun 34. yılında TİP gerçeği T oplumların tanhınde onemlı donum noktalan vardır Tanhsel çızgısı sureklı ılerleyen bır ıvme gostermesıne karşın, tıpkı med vecezırgıbı kabardığı ve alçaldığı evrelerde bulunmaktadır Onemlı toplumsal donuşumler olarak nıtelenen bu olgular, genellıkle buyuk zaman aralıklarında olgunlaştığı ıçın kısa olan ınsan omru. bunları tam olarak algılamaya çoğu kez yetersız kalmaktadır Bılımsel anlatımıvla nıcelık bınkmenın nıtelık değişime uğraması ıçın olayların tarıh taşında uzun bır bure kaynamasını beklemek gerekmektedır Dolayısıyla bu surecın butunu kavranmadan, sonuçların çozumlemesını yapmak da zorlaştnaktadır Bu tumceden olarak bu y 11 kuruluşunun 34 yılını değerlendırdığımız Turkıye Işçı Partısı'ne (TlP) de yukarıda vurgulamaya çalıştığımız açıdan bakarak ancak sağlıklı bır gozlemde bulunabılınz Turkıye"nın yenıbırbovut kazanarak Tanzımat ıle başlavan ve 1960 lı yıllara değın uzanan sınıf savaşımının yaklasik yuzyıllık bır bıkımının bır urunudur Turkıye Işçı Partısı Bılımsel sosyalıst dev ınmenın. yuzy ıl suren nıce gel gıtlen sonucunda TlP şemsıyesı altında kıtleselleşmesı sıradan. raslantısal bırolgu degıldı elbette Dolavısıyla kımlenn kaç kışıyle TİP'ı kurmuş olmasından daha onemlısı, kıtlesel legal sol bır partı ıçın hem ulusal hem de evrensel koşullann olgunlaşmış olmasıdır TlP'ı kuran 12 sendıkacının bu tanhı gmşımı olmasaydı da tanhın dınamosu bınlennı önune katıp, TlP adıyla olmasa bıle TlP'nın ışlev ıne uygun bır başka sıyasal orgutlenmeyı 6O'lı yılların başında toplumun gundemıne koyacaktı Emperyalızmın Vıetnam batağına gırtlağına değın battığı Kuba Devrımı'nın yaşandığı, Çın-Kore gıbı Asya ulkelennın sosyalızmın kalelerı durumuna geldığı. bır butun olarak dunya gençlığının emperyalıst- kapıtalıst sısteme karşı hınçla sıkılmış bır yumruk gıbı havaya kalktığı yıllar. 6O'lı vıllardır Gerek ulusal gerekse evrensel olgunlaşma, bovlesı bır tarıh dılımınde TlP'ı Turkıye'nın gundemıne koymakla kalmamış onu Turk solunun geçmıştekı bağlarından buyuk olçude bağımsiz ve ılk kıtlesel legal Futbolcu ve kitap • i ^ ^ ^ " « elevızyon • • ' kanalldnnın I bırınde. bazı I Galatasaraylı I futbolculara -^L. yapılan bır televızyon şakasına tanık oldum Bu şakada futbolculara cskıdcn kalma kıtap alımından doğan borçları olduğu soylenıyordu Ulusaltdkım duzcyıncyuksclmış ustclık Galatasaray gıbı son yıllarda sık sık Avrupa gundemıne çıkma fırsatı cldc ctmış bır takımın oyuncularının bu şakava gulcrck vcrdıklcrı vanıtlar jvrn_n soyltydı "Kitap aldığımı hatırlamıvorum", "Havatımda hiç kıtap almadım ki borcum olsun", "Kitap okumayı sevTnem ki kitap alayım."' Gerçı futbolun ne olduğunu bılen msanların bu oyuncuların sahada yaptıklarına ya da televızyonlardakı konuşmalarına bakıp kıtaptan okumaktan ve duşunmekten son derece uzak ınsanlar olduklannı tahmın etmelerı hıç de zor değıldı ancak futbolcuların bu acı gerçeği bu denlı açık ve sıkılmaksızın dıie getırmelerı y ıne de tuylerı dıken dıken etmeve yetmıştı Futbolculara kendılerı açısından son derece norma! gelen bu yamtlar. konuyla pck ılgısı olmayanlara partısı yapmıştır Gıderek bır sınıf partısı olmasına karşın, Turkıye'nın yakın tanhınde hıçır partı TlP denlı, ıçınde bılım adamı akademısyen uzman, teknokrat ve burokrat ıle genış gençlık kesımınden ınsan malzemeiennm bulunduğu çok sayıda aydının çekım merkezı durumuna gelmemıştır TtP'ı Turkıye'nın sıyasal tanhınde onemlı kılan da bu ozellığı olsa gerekır Çunku bu ozellığı nedenıyle, Turkıye'de başta ışçı sınıfı olmak uzere, genış emekçı kesımlenn sosyalızmle tanışması, buluşması ılk kez TlP ıle olmuştur Sol duşun ve eylemler. ılk kez TİP'le vığınsal legal bır guç konumuna gelmıştır Buna koşut olarak sosyalızm salt bır polıtıka olarak da değıl sanat, ekın ve yazın olarak da toplumun yaşamına etkın bır bıçımde gırmiştır Bunu şunun ıçın soy luyoruz 1980 askerı darbesıyle buyuk bır toplumsal depremı yaşayan Turkıye'nın ılerıcı toplum kesımlen bugun değışık sol ve sosyal demokrat partı çatısı altında kumeleşmelerıne karşın TlP'ın 60'h. 7O'lı yıllarda yakaladığı bu ozellığı bugun kazanabılmış değıllerdır Solda yaşanan sancıların, sıkıntılann kavnağı da mılyarlık oyunculan tanıma olanağı sağlaması bakımından onemlıydı Mesleğı, ışı ne olursa olsun bır ınsanın kendısını gelıştırmesının bınncıl yolu okumasıdır Okumayan ınsan duşunemez Duşunemeyen ınsanın ne olduğu daha doğrusu ne olmadığı ıse herkesçe bılınır Varatıklıktan ınsdnlaşmaya gıden yol ancak okuyarak, duşunerek araştırarak, sorgulayarak, tartışarak eleştırerek tamamlanabılır Konuşmdlarınd bdkılırsa futbolculdrın bu gerçeği değıl algılayıp benımsemelerı, bundan haberddr oldukları bıle da burada yatmaktadır Ve daha da ılgıncı. bugun çeşıtlı sol ve sosyalıst partılere gıtmış kımı TlP kadrolan, kendılenne sorulduğunda, hâlâ TlP'lı olduklannı soyleyebılmektedırler Yıne hıçbırsıyası sıyası partıye angaje olmamış ve halâ TlP kımlığı ıle dolaşan. çok sayıda TlP geleneğınden gelen ınsan malzemesı bulunmaktadır Turkıye'nın sıyasal yapılanmasında. onemlı \e çok zengın deneylerı yaşayan ve oldukça etkın bır antmetık ve geometnk buyukluğu olan bu ınsanlarla elbette kı yeniden TlP'ı kurmaya olanak yoktur Ama bır donem, salt Turkıye solunun değıl, Turkıye burjuvazısının de gundemını belırlemış TlP'ın ve yaşayan kadrolannın. yanlışlanyla, doğrulanyla. deney ve bırıkımlennın yeniden sol sıyasete kazandınlmasının tanhsel bır onem kazandığı da açıktır Bugun sıyasetten uzak duran. nıce duyarlı ve etkılı kesımlenn goruş uretebılmesı. bır butun olarak Turk solunun sağlıklı ve orgutlu bır bıçımde 2 bınlı yıllara taşınabılmesı ıçın bu kadrolann devındınlmesı tanhsel bırzorunluluktur SÖNMEZTARGAN şuphelıydı 21 vuzyıhn eşığınde, uluslararası duzeyde spor karşılaşmalarında yer alan ınsanlann kıtaba. okumaja bu denlı ılgısız olmaları, ulkemızın futbol duzeyını belırleyen gostergelerden bın de sayılabılırdı kuşkusuz Tum bunlann yanında, futbolcuların vıllardır her yenılgı sonrasındadıllerınden duşurmedıklerı şans, kader, kısmet va da hakem gıbı klasıkleşmış yenılgı nedenlerı dışında bır turlu yenı gerekçeler uretememelerının sırrı da boylece aydınlanmış oluyordu MEHMETÖZYAZANLAR Sol ve İktidar!.. Sol deyınce aklımıza ne gelıyor'' Hıç kuşkusuz bu soz- cuğun ıçınde CHP var, DSP var, İP (Işçı Partısı), BSP (Bır- leşık Sosyalıst Partı) var; ulkenın solda bınkmış ağırlıklı guçlerı var Pekı, sol şımdıye dek ıktıdar olabıldı mı^ Hayır 197O'lı yıllarda Ecevit ıkı kez başbakan oldu, ama, CHP ıktıdarda değıldı, bırıncısınde MSP ıle (bugunun RP'sı) or- taktı, ıkıncı gınşım ozurluydu, dışandan destekle ayakta du- rabılen bır hukumetın, gucunu sıyasal ıktıdarda dennleş- tırmesı olanağı zayıftır CHP'nın 197O'lı yıllarda kurduğu ıkı hukumet de "petrol şoklan"na rastladı 70'lerde kapıtalızm, dunya bunalımına gırmıştı, "7929 buhranı" olçusunde bır "knz" olmasa da sermaye duzenı sarsılıyordu, 1973'te ham petrolun vanlı 2 5 dolardan 13 dolara fırladı, yalnız CHP değıl, tum Turkıye solu durumu yeterınce değerfendıremedı dış dunyada yaşananlan al- gılayamadık, 1978'de Ecevit ıkıncı kez hukumet kurdu- ğunda "ıkıncı petrol şoku" yaşandı, sol yıne ayılamadı Oysa kapıtalızmın "1929 buhranı"nı, zamanın hukume- tı goğusleyecek yontemler gelıştırmıştı 1970'lerdekı ıkı hukumet deneyımınde, sol, ıktıdar ola- madan bozguna uğradı • 1991 'de SHP koalısyon hukumetıne ortak oldu, ama, bu kez partının lıden başbakan bıle değıldı, sol, ıktıdar olmak- tan çok uzaktı Iş bu kez değışıktı Cumhurıyet tanhınde ılk kez sağ ıle sol bır "demokratıkleşme programrnöa bırteşıyorlar, bu anlaşmanın başında Oemirel ıle inönü bulunuyordu, ba- şarı turkıye'ye soluk aldırabılırdı.. Olmadı Bugun sol, yıne hukumette ama ıktıdarda değıldır, ay- nca Başbakanlık'ta Tansu Çiller gıbı sozune guvenılmez bır kışılık bulunmaktadır, rnılletvekıllerı çoğunluğunda "de- mokrası, ınsan haklan, ozguhuklere" ılışkın bır duyarlık go- rulmuyor Koalısyon ortağı DYP'nın parlamento çatısı al- tındakı dırenışıyle dort yıldan ben askıya alınan demokra- tıkleşmenın son bır yılda gerçekleşebıleceğıne ınanmak saflık sayılmalı • Sol ıle ıktıdar arasındakı bağıntıyı yalnız sıyasal açıdan duşunmek de yanılgı olur Ecevit hukumetlerı, 1970'lerde ekonomıyı çekıp çevıre- medı, tum bankacılık hukumetın elındeydı, ama sermaye- yı yonetebılecek bır otorıte kurulamadı, bugun CHP Genel Başkanı olan Sayın Hikmet Çetin'ın o gunlerın derslennı unutabıleceğını sanmıyoruz Bugunku hukumette ıse SHP, suyun ustundekı zeytın- yağı damlası gıbı kalmıştır, Çiller aılesının Istanbul serma- yesı ve medyası ıle ılışkılerı. hukumettekı sola gore sankı Ay'da yaşanan bırer olay Yenı CHP, yazgısını Çiller aılesıne teslım ederek hukumet- te kalmayı yeğleyecek mı? O zaman sol ne ıktıdardadır Ne de hukumettedır Yalnız SHP ıle CHP'nın bırleşmesınde değıl; DSP'nın bu surece katılmasıyla oluşabılecek guç bırlığınde bıle solun ıktıdarlaşması kolay değıl 1 Ama sol, muhalefette guçlen- dığı zaman sıyasal ıktıdarın gerektığınde tozunu atabıle- cek bır kuvvettır Solun bır kolu hukumette "teslımıyetçı polıtıka "nın kuy- ruğuna takıldıkça, sol gucunu yıtırıyor, gucunu kullanama- yan sol, halk kıtlelennde umutsuzluklar yaratıyor. Seçmen tabanının DSP'ye doğru kayması bu temel tab- loyu değıştırebılecek bır gosterge sayılabilır mı'? Sol sol- la kavgalaşıp yarıştıkça, bu tablo değışmez, sol ancak sa- ğa karşı butunleştıkçe umutlar yeşerebılecek Umutları derteyıp ıktıdarlaşmak ıse ayrı bır sureçtır, lıder, kadro, deneyım, olgunluk, bılgı ısteyen ve ımeceyle ger- çekleşebılecek bır ıştır Onursal Genel Başkanımız Ord. Prof. Dr. HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU'nu hep'bırlıkte anmak ıçın 24 Şubat 1995 Cuma günü, saat 14 00'de Antakya Kültür Merkezi'nde buluşalım. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ Antakya Şubesi Nabi İNAL (Baro Bşk.) Prof.Dr. Ahmet Taner KIŞLALI Şükran SONER Meriç \ ELİDEDEOĞLU Velidedeoğlu'ndan anılar Candan AKKAN Katılanlar Dıa Göstensı Sunan ŞEBtNKARAHİSAR K.4DASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994 36 Davacılar -Munet Önba* Zekı> e Çelıkpazı \bdulhalımOnbas Abdul- kenm Onbas Sman Önbaş Ya\u2 Selım Onbas Hatıce Koca v ekılı Av Rafet Sarıoz tarafından cûvalılar Kamıle Doymaz Suleyman Demırel, \dnaı\ Doymaz Fatma Aksu GuKen Dulger Suzan Akkurt \bdulhahrn Doymaz Fahnve Kavış Guler Umıt Guzıde Onbaş aleyhıne açılan ka- dastro tespıtme ıtıraz davaMnın mahkememızde vapılan duruşması sıra- sında venlen ara karan gereğınce Davacılar vekılı tarafından mahkeme- nuze venlen II 10 1994 tanhlı dava dılekçesıyle Şebınkarahısar ılçesı, Muftu Mahallesi Yukanbahçe-Cıllıgol mevkımdebulunan adano 134, parsel no 10 ve 31 numaralar ıle tespıtı vapılan gaynmenkul muvekkılle- n ıle bır kısım davalılar üzenne hısselı olarak belırlendığınijbu gaynmen- kulun e\-velıyatı ıtıbanyla mu\ekkıllen ıle davalı Guzıde Onbaş'ın mûş- terek munsı Mukerrcm Onbas ın ıken \efat etmesı uzenne mırasçılanna ıntıkal ettıfını mustanken bu kı^ıler adına vazılması gerektıgınden ada no 1 '4 parsel 30 ve 31 no lu parsellenn tespıt malüdennın ıptalı ıle ve- raset ılamındakı hıs>eler oranmda Mükerrem Onbaş mırasçılan adına îa- puya tescılıne karar venlmesını talep etmıştır tlgılı dava dılekçesı dava- İılardan Şebınkarahısar ılçesı Muftu Mahallesı nden Memduh kızı Guler Memduh oğlu Umıt Zıv a kızı Fahnv e Kav ış adlanna duruşma günunu bıl- dınrdavenyelennteblığ edılemedığı vapılan adresaraştırmasındada açık adreslen tespıt edılemedığı nden mahkememızın 1994 30 esas sayılı dava dosyasının duruşmasi 22 ı 1995 gunu saat 09 30'a bırakılmış olup yukanda ısımlen yazılı şahıslann bızzat kendılennın hazır bulunmalan veya ken- dılennı bır vekıl ıle temsıl ettırmelen temsıl ettırmedıklen v eya duruşmada hazır bulunmadıklan takdırde duruşmalann yokluklannda yapılacağı ve karar venleceğı HUMK'nın313 2 maddesı uyannca teblıgat yenne kaım olmak uzere ılan olunur Basın: 8087
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle