Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 SUBAT1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
2000 yıhnda Türkiye nüfusunun yansının 7 büyük kentte toplanacağı öne sürülüyor
Göç, kenüeritehditediyor•Göç eden nüftıs,
özellikle kendi
bölgelerine yakın belli
şehirlerde yoğunlaşıyor.
2000 yılına kadar 20
milyon kişinin daha
kentlere gelip
yerleşeceği belirtiliyor.
Oluşan bu göçün de 18
milyonunun yine büyük
kentlere gideceği
hesaplanıyor.
Yiırt Haberferi Servisi - Türki-
ye 'de kırsal kesimden. özellikle
büyük kentlere doğru hızlı bir
göç hareketı yaşanırken, ülke nü-
fusunun yüzde 55'ınden fazlası-
nın 15 büyük ilde toplandığı göz-
leniyor.
Göçün bu hızla sürmesi halin-
de ise 2000 yılında Türkiye nü-
fusunun yansının 7 büyük kent-
te toplanacağı öngörülüyor.
AA ve Cumhuriyetmuhabirle-
rinin DlE ve çeşıtli verilerden el-
de ettiği bilgilere göre Türki-
ye'de kırsal nüfusun göçû ve bü-
yük kentlere yığılması sürüyor.
Göç eden nüfus, özellikle kendi
bölgelerine yakın belli şehirler-
de yoğunlaşıyor Bu nedenle.
toplam nüfus ıçinde İstanbuL
Ankara tzmir, Adana, Divarba-
kır, Konya, Bursa, lçel. Antalya,
Gaziantep. Manisa, Şanlıurfa,
Hata>, Samsun ve Kocaeti'nden
oluşan 15 il yüzde 55'in üzerin-
Büyük kentıere goc artıyor
Nufusu en kalabalık 15 il
lller
Istanbul
Ankara
Izmir
Adana
Konya
Bursa
Diyarbakır
lçel
Antalya
Gaziantep
Manisa
Ş. Urfa
Hatay
Samsun
Kocaeli
1985 (kı$i)
5.842.985
2.909.946
2.317.829
1.725.940
1.560.375
1.324.015
934.505
1.034.085
891.149
966 918
1.048.297
795.034
1.002.252
1.106.219
742.245
1990 (kışı)
7.309.190
3.236.626
2.694.770
1.934.907
1.750.303
1.603.137
1.094.996
1.266.995
1.132.211
1.140.594
1.154.418
1.001 455
1.109.754
1.158.400
936.163
1994 (kısı)
8.776.490
3.527.309
3.045.363
2.122.321
1.920.739
1.873.509
1.545.438
1.495.290
1.377.227
1.304.491
1.247.909
1.209.467
1.204.980
1.202.113
1.131.827
de pay alıyor.
Türkiye'nın 61 milyon olarak
tahmın edilen bu yılki nüfusu-
nun 33 milyon 284 bin 473'ü 15
büyük ilde yaşıyor. 15 büyük ilin
ardında ise bir milyonun üzerin-
deki nüfuslarıyla Zonguldak,
Kayseri ve Bahkesırgibi ilierge-
liyor.
Ülkede, 1985 yılında bir mil-
yon ve üzennde nüfusa sahip
olan il sayısı 11 iken, 1990 yılın-
da bu sayı 15'e yükseldi. Bu yıl
ise 18 ilin nüfusunun bir milyon
ve bunun üzerinde olduğu tah-
min ediliyor.
Öte yandan, 2000 yılına kadar
20 milyon kişinin daha kentlere
gelip yerleşeceği belirtiliyor.
Oluşan bu göçün de 18 milyonu-
nun y ıne büyük kentlere gidece-
ği hesaplanıyor.
Bu arada. 'l 960-1985 arasında
kentlenn nüfusunun yaklaşık
18.5 milyon arttığı saptanmıştı.
Göçün nedenleri
MimarSınan Üniversitesf nın
yaptığı bir araştırmada. ülkede
göç olayı. nedenleri ve oluşan so-
runlar şöyie sıralanıyor
"Türldye'de kenrieşme teme-
linde iki etken \ar. Bunlar itki ve
çekici faktörter. Büyük kentlere
göçii sanayileşmevanında, kırsal
kesimdeki nüfus artişı ve toprak
azlığL işsi/lik. >eni iş bulma iste-
ği gibi faktnrier de hızlandınyor.
Çekici faktörler ise kentte daha
çok gelir elde etme düşüncesi, sa-
nayi ve hizmetlerde iş imkanlan-
nın artması, akraba ve hemşeri
gelişi, kültür imkanlan.
Ancak nüfusun belli kentler-
deyığılması, planlama ve çev-
re sorunları, çöpJer ve çöple-
rin yok edilmesi, çevre kirlili-
ği, sağlıksız konut üretimi,
yüksek yoğunluk ve yığılma-
lar. hastahk ve çocuk ölümle-
riyle insan ilişkilerinde çözül-
meleri de beraberindc getiri-
vor."
Ülkede artan göç sonrasında.
tstanbul. Ankara. îzmir \e Ada-
na gibi merkezlerde ise gecekon-
dulaşmanın had safhava ulaştığı
gözleniyor. Ankara'nın yüzde
60'ında. Istanbul, Izmir ve Ada-
na'nın ise yüzde 50"sınde gece-
kondu yerleşim bırimi oluşmuş
durumda. Bu arada Doğu Ana-
dolu Bölgesi'nde en fazla göç
veren ıllersıralamasında Tunce-
li. Kars. Erzincan. Erzurum ve
Ağn illerıyıllardırliderliği kim-
seye bırakmıyor. Göç eden nüfu-
sun ıl nüfusu içindekı payı dik-
kate alınarak siralandığında
1980 vılında Kars yüzde 15.5'le
ilk sırayı alırken Tunceli yüzde
151e ıkincı sırayı alıyor Aynı
dönem Erzincan'ın goç oranı
yüzde 13.9. Ağn yr
üzde 11.6 ile
ilksıralan kapsıyor. 1985 yılı so-
nuçlan da bir önceki yıllardan
farklıdeğil Busüreklili'k2000'e
yaklaştığımız şu günlerde daha
da hızlanmışa benzıyor Bölge-
dekı bırçok ilde, "ekonomr çök-
müş ya da çökmek üzere. Erzu-
rum'da hayvancılığın cazibesıni
yıtirmesi, küçük ve orta çap ış-
letmelerde beklenilen verimın
alınamaması kötüye gıdişin baş-
lıca nedeni olarak görülüyor.
Erzurum Valisi Oğuz Berbe-
roğlu süreklı göç veren kentin so-
rununun kalkınmamışlık oldu-
ğunu söylüyor Berberoğlu kal-
kınma projelennin maliyetinın 5
trilyon oldugunu belirtiyor. Ber-
beroğlu şunlan söylüyor:
"Erzurum'da ekonominin te-
meli tanm ve hayvancılığa daya-
nır. İlde işlenebilir arazi çaüşabi-
lir nüfusa oranla az. Bu kesimde
belirgin bir işsizlik var. Hayvan-
cıiığın gelişmesi göçün azal-
masuıa neden olacaktır."
Köylüye
göre kent
daha
güvenli
•GAP Belediyeler Birljgi
Genel Sekreteri Ahmet Ozer
kırsaldaki yetersiz olanaklar
ve arazi bölüşümünün
getirdiği tedirginlik ile
yaşanan sıcak çatışma
ortamınm. insanlan kente
göçe zorladığını vurguladı.
DİYARBAKIR/G.ANTEP
(Cumhuriyet) -GAP Belediye-
ler Bıirliği Genel Sekreteri Ah-
met Özer, bölgede yaşanan yo-
ğun göçlerin ekonomik kaynak-
lı oldugunu. ancak yaşanan sı-
cak çatışma ortamının da "kent-
leri daha güvenli bulan" köylü-
yü göçe zorladığını söyledi.
Çevre il ve ilçelerden Diyarba-
kır'a göç edenlerin. geçimlerini
sağlamak içın Sosyal Yardım-
laşma ve Dayanışma Vakfı'na
başvurduğu belirtilırken cuma
günleri vatandaşlann sorunlan-
nı dinlemek ıçın "halk günü"
düzenleyen Vali Doğan Hati-
poğJu'nun en çok muhatap ol-
duğu kişılerin başında ise "göç-
zedeler" geliyor. Bu ınsanlann
en çok istediğı ise yakacak ve
yiyecek oluyor.
4temelneden
Doğu ve Güneydoğu'da son
yı 1larda artan göçün sosyal ve
ekonomik analizını yapan GAP
Belediyeler Bırliğı Genel Sekre-
ten Ahmet Özer. kırdan kente
göçün 4 temel nedeni oldugunu
belırterek, bunlan "Kırsaİdaki
yetersiz iş imkânı. son yıllarda
makinelesmeye geçilmesi, GAP
yüzünden köylerin su altında
kalması ve can güvenliğj soru-
mı" olarak değerlendırdi.
Özer, kırsaldaki yetersiz ola-
naklar ve arazi bölüşümünün
getirdiği tedirginlik ile yaşanan
sıcak çatışma ortamının, insan-
lan kente göçe zorladığını vur-
guladı. Diyarbakır'a en çok il-
çelen ile Mardin, Sıirt, Şırnak
ve Batman'dan göç olduğu be-
lirtildi.
özellikle son günlerde Gü-
neydoğu'da yaşanan göç olayla-
n kent merkezlerinın nüfusunun
artışında etken olurken Türkı-
ye'nin 6. büyük kenti olan Ga-
zian tep'te belirgin şekildeolma-
sa bile göç gözlenebiliyor.
Son nüfus sayımına göre kent
merkezinde 604 bın kişinin ya-
şadığı Gaziantep'in şu anda nü-
fusunun bir milyonun üzennde
olduğu belirtiliyor.
Yüzde 70 gecekonduda
Anakent Bclediyesı Planlama
Müdürlüğü, kente göç olayını
araştınrken. kent yüzde 70"ınin
gecekonduda oturduğu gerçcği
ortaya çıktı. Siirt, Mardin. Van,
Malatya, Adıyaman illennden
Gaziantep'e gelenler kentin be-
lirli semtlerinde bir arada oturu-
yorlar. Gaziantep Sanayi Odası
Genel Sekreteri Kürşat Göncü,
sanayisi gelişen kentte göç ol-
masının doğal oldugunu bclir-
tirken "Ancak bu belirgin bir $e-
kikJegörülmüyor. Göçün ilk ne-
deni iş bulma olavıdır. Dogu ve
Güneydogu'dan gelenler Gazi-
antep'te rahattıkia iş nuianilryor-
lar. Aynca kentte terör de yok"
diye konuştu.
'Sağlıkta Reform Arayışlan' adlı panelde sözleşmesi biten hastaneler gündeme geldi
6
Hastaneler bakaıılıkta kalmab9
• Sağhk
muhabirleri(ESAM)
tarafından Roche ilaç
firması konferans
salonunda düzenlenen
panelde konuşan Devlet
Bakanı Yıldınm Aktuna,
"Beş hastane, belediyede
olsa ne olacak olmasa ne
olacak? " diye konuştu.
Sağhk Bakanı Doğan
Baran ise "Belediye bu
hizmeti götüremeyeceğine
kendisi de kanaat
getirecek, aramızda bir
protokolle bu işi tatlıya
bağlayacağız" dedi.
lstanbul Haber Servisi -Dev-
let Bakanı ve Hükümet Sözcü-
sü Yüdınm Aktuna. lstanbul'da
Büyükşehir Belediyesi ile Sağ-
hk Bakanlığı arasında sözleş-
mesi biten dört hastane ve bir
dispanserin yine Sağhk Bakan-
lığı'nda kalması gerektığını
söyledi. Bakan Aktuna Eğitım
ve Sağhk Muhabırlen(ESAM)
tarafından Roche ılaç firması
konferans salonunda düzenle-
nen "Sağhkta Reform Aravişia-
n" konulu panelın bitımınde
basın mensuplannın konuya
ilişkın somlannı yanıtladı. Aktuna "Bu
beş hastane belediyede olsa ne olacak ol-
masa ne olacak? Reform yapılacaksa, sis-
temde reform yapılmah. Bir ilde bakan-
lığa baglı kuruluşlar ya belediyelerin ol-
malı ya olmamair dedi.
ESAM Başkanı Gündiiz İmşir'in yö-
nettiğı "Sağhkta reform arav ışlan" konu-
lu panelin açış konuşmasını Sağlık Ba-
kanı Doğan Baran yaptı. Sağlığın. azge-
lişmişülkeler kadar gelişmişülkelerinde
en önemli sorunlan arasında yer aldığı-
na dikkat çeken Baran. sağlıkiı yaşama-
nın bütün ınsanlann doğuştan kazandıgı
bir hjk oldugunu belırttı
Sağlıkta fırsat eşıthğının sağlanması-
nın dev letın aslı görev i oldugunu \ urgu-
layan Baran. bakanlık olarak hedeflennin
bunu gerçekleştırmek oldugunu söyledi.
Türkiye'nin sağhk açısından az gelişmiş
ülkelerdüzeyinde oldugunu da dıle geti-
ren Baran. sağlıkta reform yapılmasını
öngören yasa tasanlannın TBMM ye su-
nulduğunu ifade etti.
Bu yasa tasanlanna göre hastanelerin
sağlık işlctmelenne dönüştürulmesinın
vedördüncü bir sosyal güvenhkkurumu
kurulmasının öngörüldüğünü v urgulayan
Baran. antı demokratık olarak nıtelediği
Eğirim ve Sağlık Muhabirleri
Dernegİ'nin düzenlediği "Sağ-
lıkta Reform Aravışlan" konu-
lu panele. Devlet Bakanı ve Hü-
kümet Sözcüsü V ıldınm Aktuna
ile Sağlık Bakanı Doğan Baran
ı dakatıldı. (Fotoeraflar: VASE-
j MİN KOYUTÜRK)
/oıunlu Hızmet Yasası'm kaldıracakla-
nnı da sözlenne ekledi.
Devlet Bakanı \e Hükümet Sözcüsü
Yıldırım Aktuna ise sağlıktaki reform
aray ışlannın uzun zamandan beri devam
ettığıne dikkat çekerek, bunun nedenını
sağlam biraltyapının olmamasına bağla-
dı.
Altyapıolmadığı ıçınyapılanyenıhk-
lerin tutmadığını vurgulayan Aktuna, bu
sorunun aşılmasının ise insan hakları ile
demokrasınin kurumlaştınlmasına bağlı
oldugunu belirtti. Son günlerde kamu-
ovunu meşgıı! eden "iffettartışması'"ko-
nusundakı görüslenni de açıklayan Ak-
tuna, iffetın korunmasının
önemli oldugunu. ancak bundan
önce dürüst ve sevgi dolu ınsan-
lann yeriştirilmesine özen göste-
nlmesi gerektiğıni dile getırdı.
Panele katılan Türk Tabipleri
Birliği Başkanı Selim Ölçer ise
Sağlık Bakanlığı tarafından ha-
zırlanan reform yasa tasanlan-
nın başanya ulaşacağına ınan-
madığını söyledi.
Istanbul Tabip Odası Yönetım
Kurulu Başkanı Doç. Dr. Z^ki
Karagüllede sağhkta yapılması
düşünülen reformlann gerçekJe-
şebilmesi için halkın ve sağlık
çalışanlannca desteklenmesinin
şart oldugunu vurguladı.
SSK Genel Müdûrü Kemal
Kıbçdar ise sağlıktaki olumsuz
gelişmelerden hükümetin so-
rumlu oldugunu öne sürdü.
Panel çıkışmda sözleşmesi bi-
ten Haseki, Beyoğlu. Zeynep
Kamıl ve Zührevı Hastahklar
hastaneleri ile Sait Çiftçi Dispan-
sen'nin beledıyeye devn konu-
sunu soran gazetecilere Devlet
bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıl-
dınm Aktuna şu yanıtı \erdi:
"Yapamıyorsunuz. ben yapa-
cagım gibi bir haklıiığı vok. Alf-
yapı gibi belediye hizmetlerine.
belediyelerin imkanlanyetmh-or.
Yağmur. su kanallannı yapsana baka-
lım... Asfatlanmamış vollar var. Oradan
para kazanmayi düşünüyorsa, hastane-
den para kazanamaz. Sağlık Bakanlı-
ğı'nda kalnıalı. Ama ileriv e yönelik. verel
yönetimlere verilmesinden yanayım."
Sağlık Bakanı Doğan Baran ise konu-
ya ılışkın şu açıklamayi yaptr
"10 yıldan beri tıbbi donanımı çagın
gerektirdigi şekilde yapılmışhr ve hizme-
te vatandaş abşmıştır. Saruyorum beledi-
ye bu hizmeti götüremeyeceğine kendisi
İJc kanaat getirecek ve aramızda bir pro-
tokolle bu işi tatlıya bağlayacağız."
TOKTAMIŞ ATEŞ
BiPleşmenin Çatısı
Birleşme kurultayı ıçin ilan edilen tarih yakınlaştıkça, il-
ginç "kıvırtmalar" da başladı. SHP kanadından gelen en
önemli mesaj, "Eğer birleşme CHP çatısı altında olursa
hükümetin sona ereceğı." Nasıl ıştır, anlaşılması mümkün
değil. Hükümetin başkanı "Birleşme CHP'de de olursa
hükümet devam eder" diyor, hükümetin başkanının yar-
dımcısı, "Hükümet biter" diyor. Birinden birı hem kendini
kandınyor ve hem de bizleri kandırmak istiyor. Acaba han-
gisi?
Her şey bir yana, hükümet sona ererse ne olur, sona er-
mezse ne olur. Bu hükümet Türkiye'nin emekçi sınıflarına
ne veriyor, şimdiye kadar ne verdı de, biteceğınin korku-
su yaşanıyor?
Yıllardan beri ne yapıldı? SHP bünyesinde çöreklenmiş
bir "müteahhit taifesinin"zengınleştirilmesinden ve bun-
ların el altından dağıttığı "kemiklerden" sebeplenen bir
"gariban taifesinin " dışında, Türk emekçilerinin ne tür ka-
zanımlan oldu? Sosyal demokrasiye ne gibi katkılan ol-
du?
Yıllarca YÖK dillerinden düşmedi. Gerek DYR gerek
SHP; seçim bildirgelerinde, seçım konuşmalannda, hükü-
met protokollerinde "YÖK'ü kaldıracağız" diye atıp tuttu-
lar. Sonunda ne oldu? Bugün Sayın Ihsan Doğramacı'yı
arar hale geldık. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne olur...
"Demokratikleşme" diye yıllarca konuşuldu. Memura
toplusözleşmeli sedika hakkı verilecekti. Nerede? Ülkü-
cülerin ya da şerıatçıların izinsiz gösterilerinde "şefkat ör-
neği" olan polisler, memurlann izinsiz gösterilerinde ca-
navar kesiliyoriar. Dört polis aralanna aldıkları iki kadın
memuru döverken, Türkiye'de sosyaJ demokratlar ikti-
darda olduklannı sanıyorlar. Bu hükümet sürse ne olur,
çökse ne olur...
"Emekçi kitlelerenflasyona ezdırilmeyecek" diye nutuk-
lar atıldı. Sonuç ortada. Kargaların bile gülecegi hesap
oyunlarıyla bile gerçek saklanamıyor. Elbette saklanamaz.
Güneş balçıkla sıvanır mı, mızrak çuvala sığar mı? Bu hü-
kümet sürse ne olacak, çökse ne olacak...
12 Eylül'ün yaralan sarılacaktı. 12 Eylül'ün ve sonrası-
nın hesabı sorulacaktı. Ne oldu verılen bu sözlere? Türk
insanı bu partilere bu nedenlerte oy vermişti. Yaraların sa-
nlması bir yana, son yıllarda yenı yaralar açıldı. Hesap so-
rulması bir yana, öyle işler yapıldı ki, yarın bunların da he-
sabının sorulması gerek.
Mafya babaları, devletin en üst ıstihbarat organlarını
suçluyor. Mafya tetikçileri sınır tanımaz bir durumda. Üç-
beş dürüst polisin çırpınması bir yana, hükümet kanadın-
dan çıt çıkmıyor. lleri sürülen iddialar ya gerçektir, soruş-
turulur; ya da iftiradır, gereği yapılır. Ama bizim aslan sos-
yal demokratların da ıçinde bulunduklan hükümetten ne
ses çıkıyor, ne seda. Ve SHP kendini iktidann ortağı san-
maya devam ediyor. Bu hükümet sürse ne olur, çökse ne
olur...
"Mafya yukanlarda" diyor adam, "baba olan bız deği-
liz, baba olanlar Ankara'da." Hiçbir cumhuriyet savcısı,
"Arkadaş sen ne demek istiyorsun, kimlen suçluyorsun ? "
diye sormaya cesaret edemiyor. Hem söylenenlerin ger-
çek olmasından korkuyorlar, hem de kendılerinden. Hıç
yıpratılmaması gereken kurumlar boy hedefi haline gelmiş
durumda. Gelen vuruyor. geçen vuruyor. Tüm kurumlar
güvenilirliğini yitirmeye başladı. Bu hükümet sürse ne olur,
çökse ne olur...
SHP açıkça "12 Eylül'ün ürünüdür." Siyasal konularda-
ki "yüksek" (!) bilgilerinden ötürü. Türk siyasal yaşamına
yeniden biçim verebileceklerini sanan bir cunta üyelerinın,
"Siyasalyaşamda ikibuçuk parti olsun" dileklerinin sonu-
cudur. CHP'nin yeniden açılması mümkün olduktan soh-
ra SHP'nin varlığını sürdürebilmesı ve böylesine anlamsız
bir "ikibaşlılığın" ortaya çıkmasının nedeni. SHP'nin ikti-
dar olanaklannı kullanması olmuştu. Ancak burada "ikti-
dar olanaklan" dediğimiz zaman, biraz açıklama yapma-
mız gerekiyor. SHP'ye varlığını sürdürme olanağını veren
"iktidar olanaklan", Ankara'daki merkezi iktidann olanak-
ları degildi. Özellikle yerel yönetimlerdeki iktidarlan ve bu
iktidardan "sebeplenen" kimi "asker delegelehn " bu ola-
nakları yitirmek istememeleriydi. Aslında elbette her siya-
sal parti (ama tek başına, ama bir koalisyonun ortağı ola-
rak) iktidar olmak ıster, ama iktidar olmanın getirdikleriy-
le, götürdüklerınin de iyi bir biçımde hesaplanması gere-
kir. Ve bu koşullar altında bu hükümet varlığını sürdürse
ne olur, çökse ne olur...
CHP'de birleşilsin denıldiği zaman ilk akla gelen Ata-
türk'ün mirası oiuyor. Çok doğru. Ama bence CHP'de bir-
leşilmesıni gerektiren husus Atatürk'ün maddı mirası de-
ğil, manevi mirasıdır. Trilyon büyük bir rakam. Ama bugün
toplumumuzda kendini "Atatürkçü" olarak tanımlayan bir
milyon insan birer milyon katsalar, bir trilyon eder. Fakat
12 Eylül'ün "çağdaş vizyonu" (!) içinde, insanlanmız ver-
meyi değil, sadece almayı düşünür oldular. Ve bu vizyon
içindeki bir hükümet sürse ne olur, çökse ne olur...
Bu görüşlerimi, SHP içindeki sayısız insanın paylaştığı-
nı biliyorum. En karanlık yörelere onlar taşıyorlar ışığı. Bi-
limin, devrimin, çağdaşlığın, aydınlığın savaşçıları onlar.
Aynı türden insanlar CHP'de de var. Ve bu insanlar bir ara-
ya geldikten sonra hükümet sürse ne olur, çökse ne olur
ve bu hükümet ıçinde olunsa ne olur. olunmasa ne olur...
Gelir düzeyine oranla milyarlık malvarlığına sahip olduğu öne sürülüyor
Milli Eğitim Müdürü Akay'a inceleme
lstanbul Haber Servisi - Mıllı
Eğitım Bakanlığı. gelir düzevı-
nin düşük olmasına karşın mil-
yarlık malvarlığına sahip olduğu
öne sürülen lstanbul Millı Eğı-
rim Müdürü Naci.Akay'ınduru-
munu incelcmeye aldı. MaKar-
lığını çahşarak elde ettığını, 32
yılhk memunyet yaşamında her
zaman dürüst davrandığını bc-
lırten Akay, "'Eşimvarlıklıbirai-
leden geliyor. Bir kısım mallan
onun ailesinden kalan gav rimen-
kul ile bir ksmını da kendim ça-
Itşarak aldım" dedi
Hürrıyct gazetcsındc lstanbul
Mıllı Egıtim Miıdürü NJICI
Akay'ın malvarlığı ile ılgılı ha-
berlennçıkma.sıüzerıne Bakan-
liğı konuyu ıncelemeyc aldı.
Milli Eğitim Bakanlığı,
milyarlık malvarlığına
sahip olduğu öne sürülen
Naci Akay'ın durumunu
incelemeye alırken,
Akay, düzenlediği basın
toplantısında, meslek
yaşamı boyunca hiçbir
zaman soruşturmaya,
uğramadığını söyledi.
Mıllı F.gıtim Bakdnı ı\ev/at malvurlığına ılışkın sorulnrı ya-
Aya/. Akay ın durumunun ıncc- nıtladı. Çalı^nıa yaşamında hn;-
lcnmcsı ıı,'in ınüfcttış gorevlen- bir zaman soruştıırınay J uğra-
dırdığmı söyledi Akay, diın dü- madığını söyleyen Akny. her-
zenlcdıgı basın toplantısında hnngı bırcezadaalmadığını be-
'Öğretmene soruşturma durdurulsun'
(Cumhuriyet Eg« Bürosu) - Sotrta llçe Mıllı
Egıtim Müdürlüğü ncc geçen yıl 20aralıkta ısbı-
rakma eylemine katıldıkları savıyla 67 ögretmen
hakkında açıian soruşturmanın durdurulması ıs-
tendi. Soma Kamu ÇaliNjnları Platformu dönom
sözcüsü ve Maden-Sen Şube Başkanı MulusiCry-
han. "Soruşturmalar durmazsa üretimden gelcn
gücümüzü kullanacagız" dcdı.
Kamu çalışunljnnın sendıkal haklannın alın-
ması ıçın gcrçcklcstırdıklerı ctkınhklerın ardınd.ııı
çalışanlara yönelik baskı. siirııun ve idarı soru^dır-
malann ba>latıldığını behrten Hıılıısı C'cylıan. yap-
tığı açıklumada görüşlennı şöyle dıle ycttrdı
"Kamu Çalışanlan Sendikalan, ekonomik. dc-
mokratik ve siyasi haklara kav uşahilnıtk için 20
Aralık 1994 günii ün'timdfn gelen güçlerini kulla-
narak taleplcrini dilc yttirdilcr. Bu haklann çaln
şanlar için cn tcmcl insani haklardan savıldığı gü-
nümü/dc shasal ikfklar. hakiı uyannın nedcnlcri-
ni ortadan kaldırmak için çaba göstereceği ycrdc.
bu ımurlu nıücadelt-yeonıu/ vcrvn Soma'da 67 eği-
tim cmckçisini' idari soruşturma açarak maddi vc
manevi baskı altına almak istryor."
1 ıım b.Kkıi.ır.ı kar^ııı L'lkmlıkL'nn! Mirıüinııcvc
kaı.ıılı oldukl.ırını \urgulayan IIUIUM C'cylıan.
**Kgcr bus«ıruşt ıırmalardurdurulnıa/^a. 25-26şu-
bat kıınıltay ında IX nıartta toplu pa/arlığa çağm -
la \e de 2*>-M) Mart I995'le iin-tinıdcn gclcn gücü-
ımi/fı kullanacağımı/ı kamuoyuna duyururu/"
l k
lırttı. Eşının varlıklı bir aıleden
geldığını v urgulay an Akay. *Ka-
yınpederim öldüğü için tüm mal-
ları ben yönlendirdim. Tekir-
dağ'da öğretmenlik yaptığım dö-
nemde eşim de Tuna Oğrenci
Vurdu'nu işlettL Aynca ben özel
dershanelerde ögretmenlik yap-
tım, kitap ya/dım" dedi
Basın mensuplarına 1^90 yı-
hndaki ınal bıldırımını dağıtan
Akay sunlan söyledi "Burada
Fındıkzade'de 90 metrckarelik
bir daire, Kumburgaz'da 6(1 met-
rekarelik bir y aitlık Beyazıt'ta 27
metrekarelik bir dükkân. Kadı-
kö> "de 120 metrekarelik bir da-
ire. Silhrfde 100 metrekarelik
bir ya/lık belirttim. Bunlann o
dönemdeki degeri 310 milyon Iİ-
raydı. Aynca 20 milyon İiralık
m net eşyası ile24 milyon600 bin
İiralık da ev eş> am v ardı. Bugün
Bahçeşehir'dekievimi Fındıkza-
de'dckidairey i satarak aldım. Kı-
/ımın kocası, boşandıktan sonra
yaptıklan anlaşma gereği kı/ıma
bir BMVV araba ile Ataköy "de bir
dairv aldı. Hürriyet gazetesinde
ya/ılmayan iki malım daha var.
Bu da 1991 yılında 52 milyon U-
raya aldıgını Tovota araba ile
FVndik'tc 300 milyon liraya aldt-
gım 7(1 mern'kan'lik dainedir. Da-
iıryi de cmcklilik param ilo al-
dım. Bugüne kadar hep dürüst
davrandım. Bir rck şcyden kor-
kuyorum. () da anlaşılanıanıak-
tan"
1 4
Ş u b a t S e v g i l i n i z i u n u t m a y ı n
SEVGlLİLER GÜNÜ
(St. Valentine's Day)
için mesajlarınızı gazetemizde
yayınlıyoruz.
1 s t x 5 c m . ' l i k k u t u l a r : 5 5 0 . 0 0 0 T L . + K D V .
T e l : 5 1 2 0 5 0 5 4 7 5 - 4 9 9 - 5 0 0 - 5 2 9 • F a x . 5 1 1 8 4 6 6
l l a n ı n a s ı l » e r e c r k s i n i z : İ l a n b e d e l ı n ı A k b a n k N u r o s m a n ı v e Ş u b 1 4 4 6 0 - 0 n o ' l u
V e n ı g ı ı n H a b e r A j a n s ı A Ş h e s a b ı n a y a l ı r d ı k t a n s o n r a b a n k a d e k o n t u n u v e t l a n
m c ı n ı n i 7 i 511 K4 6 6 n o ' l u f a k M m ı z d g o n d e r ı n ı ? Ya da b ı z / a t g d ? e t e m ı z e m û r a c a a ı e d ı n ı z .