03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 1995 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 'Bir destan kahramanı'nın söyledikleri Konuşmayı yapan: OSMAN ŞAHİN. Yazar (oykucu) Osman Şahın'ın Kestel Onbaşı ıle yaptığı bu konuşmayı hıçbır sozcüğune dokunmadan aynen yayımlıyoruz Osman Şahın. bu konuşmanın başına yalmzca şunu eklıyor Ataturk duşmanlarına, ıkıncı cumhunyetçılere, şenatçılara, yenı Osmanlıcılara T e\elludum (doğum tan- hım)bınuç>uzıkı(l886) Üç ferman gordum uç pa- dışah eskıttım SultanHa- mrt'ı Suttan Reşat'ı bılı- nm Seferberlıkılanolun- ca kışlalara aiındım Çok talım gor- dum, yer çığnedım Adana koprusunde mufreze Halep'te orfıyevdım Durzu harbındenyaraalmadankurtuldum Hı- caz yolunda Hz. \li'nın taşını gördum selamladım Kanal harbınde esırdüştum Ingılız'e Seydı-Beşır kampına almdım Çe\resı çıftkattelorgüyleçevnlı kampta çey- rek peksımetten başka yıyecek v ermez- lerdı Su yoktu Kalksan doverler, vu- rusen doverlerdı Canımız daralır sı- kıntıdan maymunlar gıbı gırtlağımızı doverdık Çokbıtvardı.saçımızı.kaşı- mızı kırpığımıze kadar yemışbıtırmış- tı bıtler Bır gun tel orgunun dışında bır kadın gorundu Kadın benı tanıdı, ben kadı- nı Haticeyan adinda bır Ermenı kadın- dı O da vaktıyle bızım Efrenk Ko- yu'nde vaşardı Şışman bır de kocası vardı, kalaycılık yapardı Bır gun koca- sı olmuş köyun hocası da, "Bu adam dinimizden degü. gâ\ıırdur!~ dıverek cenazesını kaldırmamış adamcağızın olusu orta verde kalmıştı Ben de "Bu adam gâvur da olsa bir insandır.dini,ta- biyeti onemli dcğü" demış cenazesını kaldınvermıştım adamın Seferberlıkte Ermenı kıyımı olunca Haticeyan kaçmı^ Ingılız'e sığınmış, Mısır a gıtmıştı Mısır nıre Toros un baijindakı Efrenk Ko>u nıre0 Hatıce- van benım >ıllar önce kendısıne yap- tığım lyılığı unutmamış olacak kı In- gılız ebenıtanıdığınısoyledı "Benbu adama kefilim'" dedı Esır kampından çıkardılarbenı Hatıcevangunlercekar- nımıdoyurdu yaralanma merhem sur- du, bakımımı yapıverdı Sonra da "Ser- bestsin!" dedı salıverdı Bende >avan vapıldak \ urdum kendımı çollere Her yan tehlıke doluydu O zamanlar Ingı- lızler, Araplararasındabırsoylentı yay- mışlardı "Gorduğunuz her kaçak Turk askennin kannlan altınla dolu. Turkkr ana\ urtlanna kannlannda al- tın kaçımoıiar. Vakaladığınız Turk as- kennin karnınıdeşuvbulduğunuzahın sizınolsun'~dıve Bunuduvan aç goz- lu fellahlar da, nerede kaçak Turk as- ken varsa yollannı keserek pusular kurarak, cembıye denılen eğn uçlu bı çaklannıkarınlannatakıpyırtarak mı desını bağırsağını boşaltıyorlardı altın bulacağız dıye Ben de yakalanmamak ıçın bazen bedevı bazen eşkıv a, bazen de fellah kılığına gırerek gecelen yurur gunduzlen saklanırdım Gazze Beyrut derken Antakya'da bırlı|ıme kavuşabıldım Mısıs, Devren- dı Tarsus, Ulukışla. oradan da ham tozlu yollardan yuruye yüruve Polat- lı ya duhul olduk Sakarya'da sıperler meskenımız ol du tstıhkamkazdıkdızımızde gumu:>- lu tufek gozumuzde <\f>on un avazı ayaz kışı buzdan buz olur Poyrazlan ata kuyruk sallatmaz Bazen suvan ol- dum, atımla cumbalara duştum yuvar- landım, atım oldu, ben kurtuldum Ba- zen nefer oldum çemberlere aiındım Sukabağındanmatara topraktan yatak yaptık goğu ortunduk Başımızda ça dır artığı boz kalpaklarla sıperlerden sı- perlere atıldık O zamanlar kemal Pa- şa'nın hukumetı bırasker kadar yoksul- du çadın, kaputu postalı kara\anası voktu bız askenne verecek Sılahımız toplamaydı bınmızın sılahı oburumu- zün sılahına benzemezdı Mermılerı uvmazdı Benım tufeğımın kavışı bıle yoktu kayış yerıne kılorme kara bır kestel ıpı bağlamıştım da ondan 'Kes- tel Onbaşı'va çıkmıştı adım Halen de oyle Ayağımız çanklıydı Çarığımız kuruyunca hem ayağımızı sıkardı hem altı kayganlaşır bazen bır duşman ka- dartehlıkelıolur duşururdubızı Bızde nerede su \eya kan golü gorursek ustu- ne basar çanğımızın altını ıslatma>a çalışırdık Islak çank hem yolu lyı tu- tardı hem ayağımızı sıkmazdı fazla Aşımız sabah akşam kaynamış nohut- la buğdaydan ıbarettı Ikışer üçer avuç kavnamış nohutla buğday venlırdı bız- lere Bız de karnımız ıyıce acıkmasın dıye bel kayışımızı sıkıca sararbağlar- dık kursagımız karnımıza değsın de, açlığımızı duymayalım dıye Bazen de dûşmanın kaçarken o\ada ateşe venp yaktığı ekın tarlalanndakı başak artık- lannı toplar, avucumuzda ufalar, ufler, savurur kalan tanelen yerdık l>tc o çankların sıktığı ayaklanmız- la hdijlanmi!} buğdaylann ıslattığı mıde- lerımızle gırdık. izmır e oğul Izmır e gırdığımızde çoğumuzun sırt çanlaları buğdav ba^aklarıvld doluydu Düşma nı Çeşme ve kadar kovalayan askerle rın ıçınde ben de vardtm, manga başty- dım Çeşme onlerınde ılk defa denızı gordum Çarığım avağımı sıkıyordu Denız suyunda ıslatmak ıçın çıkardım ayağımdan çanğımı Ama taban dıye bır sev kalmamiştı altında Çanğımı go- zumun onune tuttum da tabanının de- lığınden çızmelı duşmanın kaçı^ını gör- dum çank çızmeyi yenmişti. Daha ne soylcveyım kı° Hangı bırı- nı anlatavim kı' Denız denıze bakan konaklann çıra gıbı yanışını mı' Çıkan dumanların arasından anasız babasız kalmıs. çocuklann çıglıklannı mı1 Her şey kıyamet alametıydı Hepsı de ana- sını babasını soruyor ekmek, su ıstı- vordu bızden Afyon'dan ben çarpısa çarpışaakıp gelen bızaskeramcaların dan soruvorlardı analanyla babalannı'7 Nereden bılebılırdık kı° Ya oldurul- muşlerdı ya da kaç kaç olmuşlar dağ- lara gızlenmışlerdı Gızlenen koyluler, mendıllenyle hay\anlannın ağızlannı sıkıca bağlarlardı hayvahlan meleyıp anınrsa, seslen>le kendılennı ele ver- mesın duşman duymasın dıye O cepheden bu cepheye, bu cepheden o cepheye derken tam on bır yıl sefer- berlığın ıçındc dondurdum bu omru oğul Tam on bır > ıl kurşun altı oldum, olüm ağızlannda bulundum Ne anam- la babamı gorebıldım ne bayramlaşıp kucaklaşabıldım Dûşmanın gırdığı yerde bayramlaşma, kucaklaşma mı olurmuşr> Bu sa\aşlann hıçbınnde çavuşluk rutbc ummadım Kor dumanlar dağıl- sın borazansesıylcuyanacağımızaho- rozsesıyleuyanalımdedım Terkısılah cttıgımde yaşım otuzu geçmış,tı Çoğu avarlarımın saçları ağarmıştı Hayata ılk başladığım koyume donduğum va- kıt babamt mezarda, anamı ıse yaşlan- mış.eğnbuldum Her şey harapolmuş- tu başa, yanıaslınadonmuştu çekırdek mısalı Açlık evlen delmış bağlar ya- bana kesmıştı Çamur kanp duvar or- meye koyuldum hemen Başımı soka- cak evımı kurdum Bır tek kıl şalvarla duğmesız yakasız bır gomleğım vardı ustumde Onlarlayatar onlarla kalkar- dım gunlerce Kırlenınce gecelen çıka- nr kullu suda yur yıkar, sonra ocakate- şının kenanna asardım kuruması ıçın. ben de yorganın altına çırçıplak gırer sabaha kadar beklerdım Belımdoğrulsun hanemyeşersınde- dım, e\ lendım sonunda Kırkından son ra şehzade oldum mısalı Çocuklanm oldu torunlarım Başım horantaya ka- nştı Ama şımdı yaşlandım oğul Govdem du>gulannı yıtırdı Belden aşağım top- rağa gırmış sayılır Yakında toprak omuzuma doğru çıkarsa hıç şaşmam Ama yaşlanmam keşke bır ışe yarasay- dı oğul Kulağıma çalıyor, duyuyorum durum şartlar bozukmuş yıne, durum ahval kotuymuş Kendı kendıme soy- lenır dı^ınınm "Eskiden çank zama- nında altındık. şimdı sulh zamanında geçmez akçe, pul okluk" dıye Not: Kestel Onbaşı ıle bu konuşma 10 Ağustos 1994 gunu yapılmtşür. Kes- tel Huseyın, asıl adıyla Buyuk Huseyin, halen Mersın'ın Aslankoyu'nde yasa- maktadır ARADABtR NADffi ERGENEKON Nukleer Santral Kaçımlmaz mıdır? Turkıye'de nukleer enerjıden elektnk uretılmesı 1965 yılın- dan ben gundemdedır En son, 1986 yılında Kanada'nın AECLfırması ıle 600 MVV'lık bır nukleer reaktor kurulması ko- nusunda mutabakat sağlanmış, ancak bu sıralarda meyda- na gelen Çernobıl kazası bu gınşımı onlemıştır Çemobıl ka- zası unutulmaya başlayınca nukleer santral konusu yenıden gundeme getınlmıştır Gerekçe olarak ulkemızın gelecek yıl- larda buyuk bır enerji darboğazına gıreceğı gostenlmekte, tek çarenın nukleer santral olduğu topluma benımsetılmek ıstenmektedır Turkıye'nın bır elektnk enerjısı açığı olacak mıdır 7 Olacak- sa, bu açığın kapatılması ıçın nukleer santral tek çare mıdır'' Turkıye'de nukleer santralın gundemde olmadığı 1991- 1993 yıllannda enerjı fazlalığından yakınılmış Bulganstan, Sunye ve hatta Ermenıstan.a elektnk^satılm^sı gundeme gelmıştır Gerçekten Turkıye'de elektrık kurulu gucu 20 000 MVV'tır Buna karşılık 1994'te yaklaşık 70 mılyar KWh elekt- nk tuketılmıştır 1995'te ıse talep 75 mılyar KVVh mertebe- sınde olacaktır Bu kadar elektnğı uretmek ıçın, rezervleny- le bırlıkte 13 000 MW guce gereksımm vardır Demek kı Tur- kıye'nın bu yıl en az %50 enerjı fazlalığı vardır Ataturk Ba- rajı ve obur santrallar tam kapasıteyle devreye gırdığı tak- dırde 2000 yılında 110 mılyar KWh olacak elektnk talebı ra- hatlıkla karşılanacak, elektnk açığı kesınlıkle olmayacaktır Nukleercıler, Turkıye nın rilıkleer enerjıye geçmekte çok geç kaldığını bunun ulkemız ıçın buyuk talıhsızlık olduğunu ılerı surmektedırler Oysa bu durum, tıpkı kaçırdığımıza uzul- duğumuz bır uçağın duşmesı olayında olduğu gıbı ulkemız hesabına sevınmemız gereken bır durumdur Nukleer teknolojının tartışılmaz onculen kabul edılen ABD ve Almanya'dakı bılım adamlan nukleer kazalarla baş ede- cek yuzde yuz guvenlı bır teknolojıye henuz hıçbır ulkenın sahıp olmadığını ıtıraf etmektedırler Bu nedenledır kı ABD'de Çernobıl kazasından çok once nukleer santral yapımından kaçış başlamış, onceden yapımı başlamış 100 nukleer sant- ral ıptal edılmıştır Aynı şekılde Almanya'da da 36 nukleer santral projesın- den vazgeçılmıştır Sadece ABD'de ıptal edılen projeler ıçın harcanan para 30 mılyar dolardır Ayrıca, Çernobıl'den on- cekı en buyuk nukleer kaza sayılan "3 mıle Island" (ABD, Penn) olayında 10 mılyar dolar cıvannda harcama yapıla- rak nukleer atıklar ancak 15 yıl sonra temtzlenebılmıştır Nukleer santralların en yaygın olarak kullanıldığı ulkeler Fransa Belçıka ve isveç'tır Nıtekım nukleercıler sureklı ola- rak bu ulkelen ornek gostermektedırier Oysa elektnk ener- jılennın %50'den fazlasını nukleer santraldan sağlayan bu ulkeler 2000 yılında başlamak uzere kademelı olarak nukle- er santrallannı kapatmak karan almışlardır Elektrığın nukleer santrallarda daha ucuz uretıldığı ısrarla ılen surulmektedır Bugoruştamamenyanlıştır Nukleer sant- ralın yakıt mahyetı fosıl yakıtlardan daha ucuz olmakla be- raber 1000 MVV'lık bır nukleer santralın yapım malıyetı 3 5 mılyar dolar mertebesınde, buna karşılık aynı guçte bır do- ğal gaz çevrım santralının malıyetı ıse 750 mılyon dolar mer- tebesındedır Bır nukleer santral en az 6 yılda kurulabılmek- te, doğalgaz santralı ıse 1 5 yılda kurulmaktadır Aradakı ma- lıyet farkı 2 75 mılyar dolardır kı bu meblağın yıllık faızı ıle doğalgaz santralının bır yıllık yakıt masrafı karşılanabılır Bu durum, nukleer santralda uretılen elektrığın ucuz olduğu ıd- dıasını çurutmektedır Doğalgaz santralı ıle nukleer santra- lın her ıkısı de yakıt bakımından dışa bağımlı olmalarına kar- şılık, nukleer yakıt sadece bırkaç ulkenın tekelındedırve çok sıkı denetıme tabıdır Oysa doğalgaz temını ıçın Turkı cum- hunyetlenn yanı sıra iran, Korfez ulkelen, Lıbya gıbı seçenek- ler mevcuttur ve dolayısıyla sağlanması çok daha kolaydır Nukleer santralın kaza oranı ıstatıstık olarak obur elektnk santrallarına gore daha azdır ne var kı bır nukleer santral ka- zasının sonucu bır bolgeyt hantadan sılecek kadar vahım- dır Butun bu saydığımız dezavantajlara karşın ulkenın acıl bır elektnk açığı da yokken neden nukleer santral konusu su- reklı dayatılmaktadır'? Fızyon reaksıyonuna gore çalışan nukleer santrallar omur- lennı tamamlamış ve artık demode olmuşlardır Bugun ge- leceğın enerjı sorununu kokten halledecek, az nsklı ve çok ucuz enenj uretecek fuzyon reaktorlerı uzerınde araştırma- lar yoğunlaşmıştır Bu araştırmalara fınansal katkı sağlamak uzere eskı tıp santrallan gelışmekte olan ulkelere satmak ıçın turlu çareye başvurulmaktadır Aynca, gen kalmış bır ulke- ye yapılan 3 5 mılyar dolarlık bır yatınmda en az 250 mılyon dolar (10 tnlyon TL) komısyon, provızyon ve "belgesı olma- yan borç" gıbı odemeler sozkonusu olacaktır kı, bu buyuk meblağ bırçok kımsenın ıştahını kabartmakta ve heyecan uyandırmaktadır Bazı "derne/cienn son gunlerde bırdenbı- re nukleercı kesılmesının ardında da bu heyecan yatıyor ola- bılır Elektnk fazlamtz olmasına karşın son zamanlarda sık sık yapılan elektnk kesıntılen de bu bağlamda bır taktık ızlenı- mı vermektedır Nukleer santral kurulmadığı takdırde karanlıkta kalacağız drye ulkeyı ayağa kaldıranlar, Bursa ıçın planlanan, 2 yıldan ben finansmanı hazır bekleyen ve 800 dolara mal olacak olan 1 350 MW gucundekı doğalgaz çevnm santralının neden savsaklandığını sotmalıdıriar Bu santral kurulmuş olsaydı 10 mılyar KWh elektnk uretecek ve ulkenın elektnk kapasrtesı %6 5 artacaktı Bu ornek bızce "karanlıkta kalacağız" yay- garalarının asıl amacının elektnk uretmek değıl, nukleer sant- ral kurmak olduğunu gayet açık bıçımde ortaya koymaktadı Bakkalda neler oluyor?.. Bır markette olup bıtenler, ekonomı dunyamızda olup bıtenlenn kuçük bır omeğı Canh, gerçekçı kuçuk bır kesıtı FATMAGUREL A rtık hepımızın bıldığı o es- kt bakkal dukkânlan pek kalmadı Oralarda bır evın gereksınımı olabılecekher şeyden azar azar bulunur- du Bayatekmek.sucukve turşu kokusu ıle. gaz yağı kokusunun bır- bınne kanştığı, o kuçuk, tozlu dukkânla- nn yenne, şımdı marketlenmız var Bunlar daha genış, daha temız ve du- zenlı dukkânlar Marketmodasıoyleyav- gınlaşmış kı bu adı alamayan kuçuk bak- kal dukkânlan, kendılenne 'mını market' dıyorlar Marketlenn raflannda daha çok sayıda ve daha göstenşlı ürunler yer alı- yor Bır zamanlar ınançla söyledığımız ' Verli mab Turk'un maiı, herkes onu kııl- lanmah' sozlen artık anlamını yıtırdığı ıçın. vabancı etıketlı bırçok urun de bura- larda boy gostenyor Bır markette olup bıtenler, ekonomı dunyamızda olup bıtenlenn kuçuk bır ör- neğı Canlı gerçekçı kuçuk bır kesıtı Neler uretılıyor pıyasaya neler sunulu- yor, kımler hangı ışlen ne olçude başan- yor 9 Ekonornı nasıl ışhyor. nere>e gıdı- yor° Mahallemızdekı mını market bunun ıp uçlannı verebılır Ömeğın kapı arkasın- dakı gaz yağının fıyatı değışınce, buna pınncın, şekenn, makarnanın ve gazete- nın fıvatı ızler Satışlar duşer Ekmek da- ha çok alınır Veresıyeler kabanr Gelen gıden azalır Ancak elbette ekonomı dunyası bır markete sığamaz Başka mallar ıçın, baş- kayerler vardır Orneğın araba lastığı, çımento, amelı- yat ıplığı ya da rontgen fılmı ıçın oralara gıtmenız gerekır Oralarda olup bıtenler de mını markette olup bıtenlenn çok ben- zendır Çunkü hepsı aynı butunun parça- landırlar O nedenle mahallemızdekı mar- ket. butunu sımgeleven lyı bır örnektır Şovle bır senaryo duşunebılır mısınız' 1 Bır gun, herhangı bır mal üreten çoku- luslu bır fırma gorevlısı, vatandaş Ahmet Efendi'nın marketme uğrayıp parlak bır dosya bırakır Dosvada, "Bundan sonra satacağım malın fivatı şu olacak" denıl- mekte. "A>nca başka koşullanm da var" dıye eklenmektedır "Rafinın yuzde yet- mişini bana ayıracaksın. Çunku benim uruniim çok tânınmış, aranan bir urun." Gerçekten de oyledır TVde radvoda,ga- zetelerde, sokakta. sınemada, sureklı bu malın adı geçmektedır O sırada aynı ışı yapan bır başka çoku- luslu şirketın adamı aynı yere uğrar O da bır dosya ıçınde koşullanm getırmıştır "Malınu şuraya koy, şu kadar >er ayır, fi- vaüm boyle olacak" dıyor Şımdı Ahmet Efendı ne yapsın" 1 Duk- kândabu ış ıçın avırdığı yer. bu ıkısıne bı- le yetmıyor Oysa aynı uretımı yapan, de- ğışık ad ve fıvatlarda sunan dört beş fır- ma daha var Yen bu ıkısıne yetmezken, hepsme nasıl yetecek 0 Kafasını çalıştınr (') En küçüklennden ayıkiamaya başlar tkı büyuk fırma ıle uzlaşır Eğer bır kanş yer arttırabıhrse oraya bır başka markayı sıkıştırmaya çalışır Bu ayarlamalan lyı yapabılırse bazen bır hesap makınesı ya dabır kaset çalar ya da ışçılen ıçın, üstun- de veren fırmanın reklammı taşıyan ış el- bıselen de alabıhr Artık gende kalan da kalsın, önemlı değıldır Bunlar zaten küçuk ve orta ölçeklı yer- lı gınşımcılenn ya da devlet kuruluşlan- nın uretımlendır Böylece onlar daha pa- zara ulaşmadan, şanslannı yıtınrleT Aslında o, marketınde çeşıtlı markalar- dakı ve fıyatlardakı urunlenn bulunması- nı ıstemektedır, ama yapabıleceğı bır şey yoktur Ekonomının kesıcı dışlılen, ku- çuklen tırpanlayarak donmektedır Başka pıyasalarda da benzer durumlar yaş^anmaktadır Ömeğın. bır TV kanalında vatandaşın beynıne sankı bombardıman yapan o bık- tıncı reklamlan veren bır buvuk fırma, oradakı yonetıcıden en çok ızlenen saat- lenn yalnız kendıstne aynlmasını, o sık- lıkta reklam veremeyecek başka fırmala- nn reklamlanna bazı kısıtlamalar konma- sını ısteyebılır Beyaz yakalı yonetıcı de tıpkı marketçı Ahmet Efendı gıbı, küçuk fırmalan dışlayarak, kanalını bu ı\ı ve bu- yuk muştensıne açar Boylece çoğu ger- çekle ılgısı olmayan sözler, saçma sapan fılmlerle suslenerek vatandaşın beynıne aktanlır Bunun ıçın, gerekırse haberler fılmler, maçlar, şarkılar kesılır Önemlı olan mılyonlarca ızleyıcı değıl, tatlı paza- n elde tutmaktır Sozunu ettığımız bu senaryo, duşsel bır senaryo değıl, bugune değın ekonomı dunyamızın yaşanan gerçeklendır ve ure- tıme değıl repoya ve rantıyecılığe pnm veren devlet polıtıkası ıle çok ıvı uyuşur Çunku, tanmsal, endustnyel, bılımsel vb her turlu uretımı neredeyse cezalandıran \ e toplumu hazır y ıyıcılığe ozendıren de\ - let polıtıkası, tekelcı pıyasa koşullan ıle desteklenmış olur En gelışmış ekonomılenn bıle antıtekel ve antıtrost yasalan varken bızım demok- rası sandığımız başı sonubelırsızserbest- lıkler, sonuçta yalnızca guçlunun, şarlata- nın, uç kâğıtçının ya da tembellenn ka- zançlı çıktığı bır ortamı oluşturmakta ve bunun bedelını yıne toplum ödemektedır Şımdı nıhayet hukumet ortağı SHP'nın çabalan ıle bır antıtekel yasası çıkanlmış- tır Ancak bır türlu uygulamaya konula- mayan bu yasa, eğer gereğı gıbı uygula- nabıhrse bu senaryo bozulacak Yoksa "serbest piyasa ekonomisi' sozune, kuçuk çocuklar bıle gulecekler PENCERE TARTIŞMA Sayın Cumhurbaşkanımıza açık mektup aym Gumhurbaşkanım, ulkemızın çeşıtlı çevre sorunlan arasında ıvedılıkle ılk sıraya koymak zorunluluğunu duyduğumuz (Gokova Termık Santralı) yaramızın sanlmasını sızden beklıyoruz - Çunku Şayın Gumhurbaşkanım, sız şu anda bu mılletın, bu devletın başısınız - Çunku sız, bır gun bır panelde, DYP Genel Başkanı olarak "Yatağan Santralı ne yazık ki bizim eserimizdir... Şimdi çevreye %'erdigl zararlan gordukçe ve eleştiriler karşısında utanarak başımı one eğjyorum" demıştınız - Çunkü sız, "Çevreyi konımak, demokrasiyi korumakla eşdeğerdir" demıştınız - Çunku sız, "Gökova Santralı'nı çalıştırmavacağırru kapatacağım" demıştınız - Çunku sız, bu konuda yuce mılletımıze soz vermıştınız Sayın Cumhurbaşkanım, sozunuzu tutacağınıza ınanıyoruz Bız, santralın, cennet Gokova'nın kıyısına kurulmaması ıçın 10 yıl önce yore halkıyla bırlıkte sureklı eylemler yapmıştık Ne yazık kı santral bıtınldı Ama bız, 10 yıldır santralın çalıştırılmaması ıçın yıne sureklı mucadele etmektevız Artık eylem bıçımı kalmadığından son çare olarak 23 Nısan 1994 Llusal Egemenlık ve Çocuk Bayramrnda çocuklarımızın yaşama hakkı adına "ölum onıcuna" gırdık Olum uygulamalar bızlerde ve kamuoyunda santralın çalıştınlacağı ızlenımını yaratmaktadır Bu çelışkının açıklığa kavuşturulması tüm yurttaşlanmızın hakkıdır Sızden ılgınıze, duyarlılığınıza ve sorumluluk duygunuza guvenerek bu santralın kapısına "Bu orucunun on ıkıncı gununde santralın kesınlıkle çalıştınlmayacağına daır sızın taahhudünuz ozellıkle vurgulanarak sayın bakanlanmız tarafından venlen devlet güvencesıyle olum orucuna son verdık Yoksa hıçbır kuvvet bızı ölüm orucundan donduremezdı Ama deneme uretımı surerken, son zamanlarda gelışen bazı santral, çe\re ve demokrasi mucadelesi sonunda kapanlmıştır"" yazılmasını talep edıyoruz O kapanan kapı ıle çağdaşlığa >enı kapılar açılacaktır Buna ınanıyoruz Ltıtfen çocuklanmız o çağdaşlık kapılanndan geçıp uygarbır ulusun uygar çocuklan olsunlar Mıllete sorulmadan mılletın paralan ıle ve hıçbır yasal ıznı olmadan kondurulan bu santral suçuna ortak olmak ıstemıyoruz Bız paralanmızdan vazgeçıyoruz Geleceğe, çocuklarımıza, tanhımıze, doğal değerlerımıze karşı sorumluluğumuzdur bu Tanh bır gün hepımızı yargılayacak En buyuk dıvanın tanh dıvanı, halk dıvanı olduğuna ınanıyoruz O halk dıvanı bugun sızı cumhurbaşkanı yaptı Bu santralın santral kımhğınden çıkanlmasını. ışlevının değıştınlmesını ve çevresel, kultürel hızmet veren ışlev kazandınlmasını ıstıyoruz Bu aşamada boy lesı bır karar alınırsa ınanıyoruz kı dunyaya ornek olacaktır vaulkemıze buyuk bır prestıj de kazandıracaktır Gennet Gokova'nın kıyısındakı o yapıyı Gokova'nın bağnna saplanmış bır hançer olarak değıl, çevre enstıtusu olarak külturel, çevTesel eğıtımle, bır bılgı ve kultur yuvası olarak dunya çocuklanna armağan edelım Ve boylece çocuklanmıza bır ağaç, az bır mavı gokyuzu, Gokova'nın mavılıkler cümbuşü ve bır kuşun kanat çırpışı kalabılsın SAYNUR GELENDOST Gökova Sürekli Eylem Kurulu na Çantada Keklik SoL. Sevdığım bır ışadamı dostum var, okumuş yazmış, gor- muş geçırmış bır kışıdır, şımdı YDH'ye (Yenı Demokrasi Hareketı) umutlu gozlerle bakıyor Haksız da sayılmaz Çunku YDH, sermaye partısı, "lıberal" bır goruntu ser- gılıyor Şımdıye dek "sermaye partılen" ozguriuklerı çığ- nemek ıçın bırbırlerıyle yanş ettıler Eğer parlamentoda çoğunluğu oluşturan merkez sağ partıler, Batı'dakı gıbı lıberal goruşlu olsalar, Turkıye çoktan "83 rejımı"n\ aşa- rak demokrasıye kavuşur, bugun Batı karşısında boynu- muz eğik durmazdı Ne var kı ışadamı dostum, sol partılerımızı de beğen- mıyordu bu konuda haksız sayılmazdı, ama, kaygılan da değışıktı, soruyordu - SHP devletçı mı? Zavallı SHP' 70 yıllık Cumhunyet tanhınde bır donum noktası sayı- lan "Ozelleştırme Yasas/"nın altına ımzayı basan SHP'nın ış çevrelerınde aklanması olanaksızdı, sosyal demokrat- lar ağızlarıyla kuş tutsalar ne medyaya yaranabılırterdı, ne de sermayeye Ama suç kımdeydı9 • Bugun Guneydoğu'da sol yok' Ne DSP'nın sandıkta bır ağırlığı olabılır, ne SHP'nın, ne de CHP'nın1 Hele SHP'yı bır kaşık suda boğmak ıçın medyada yanş vari Bu SHP değıl mı, devletçı, Kemalıst ve "Kurt davası"nda Guneydoğu bolge halkına ıhanet eden partı? Zavallı SHP1 SHP Guneydoğu'dakı seçmenın eğılımlennı parlamen- toya yansıtmak ıçın elınden gelenı yapmadı mı^ Leyla Zana başta olmak uzere DEP'hlen Meclıs'e sokmadı mı^. Bu yuzden şoven kesımlenn saldınlarına uğramadı mı''. Ama bugun YDH, Dıyarbakır'agıttığınde alkışlanıyor, SHP ıse davaya ıhanet etmış sayılıyor SHP "demokratıkleşme"run gerçekleşmesı ıçın DYP ıle ortaklaşa hukumet kuruyor Pekı, ne oluyor? "Kemalıst SHP" Guneydoğu seçmenını Meclıs'e sok- tuğu ıçın "Kurtçu" damgasını yedığı gıbı ozelleştırme ya- sasının altına ımzayı basmasına karşın "deWefç/"suçla- masından kurtulamıyor, DYP, ANAP, MHP RP ıttıtakının demokratıkleşmeyı engellemesı, ulkede ozgurluklerın ve ınsan haklarının çığnenmesıne yol açıyor, ama, bu olum- suzluğun suçu da SHP'nın omuzlarına yuklenıyor Zavallı SHP 12 Eylul yonetımının ortağı ANAP, mılıtarızmın ruhsat verdığı tek partı Turgut Öral lıderlığınde seçım yasala- rını kesıp bıçerek sekız yıl ıktıdarda kaldı ama, MHP'nın aslanı Alpaslan Türkeş bıle mılıtarıst değıldır, sosyal de- mokratlar ve demokratık solcular mılıtansttır • CHP ıle SHP bırieşecekler mı? Kaçımlmaz Bırleşmezlerse yok olacaklar 1 Bırbırınden nefret eden SHP'lı ve CHP'lı polıtıkacılar kucaklaşmak zorundalar Istanbul'un sermaye çevrelerı bu kaçınılmazlığı kendı çı- karlanna gore kullanmak ıçın şımdıden ellennı uğuşturu- yorlar "Bırteşık sol partı" çantada keklik sayılıyor, SHP hukumetın payandası ya da koltuk değneğıydı, şımdı da- ha genış tabanlı bır sol ıle Çıller 1996'yı bulacak Hesap boyle 1 • Sol, zavallılıktan kurtuhnak ıstıyorsa, once kımlığını ka- zanmak zorundadır * ff ' Sola kımlık belgesını sağ vermez.' Sol, "yukselen değerler"\n sahtecılığıne karşı çıktıkça kımlığını kazanır Yoksa dağılır, ufalanır, parçalanır, benlığını yıtınr, "aslan sosyal demokrat" olamaz "Çantada keklik" olur MEHMET TEKIN (İMKENDERUN /1965 - ...) Ben bö'yle taşlann Çukurlann içinde Kalmışsam yalnızsam Hor görülmüşsem Arkasızsam ve böyleyse Bahtı siyahım yemin Kasem olsun ve and Şart olsun yerde Kalmaz ahım. HEDEF DERGİSİADIMA ELVAMARSLAN Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Kursiyerlere, dılimızdekı sözcükler, doğru okunuşlan, vurgulama, fonetık, diksiyon Spikerlik ve Sunuculuk Kursu uygulamalan, artikülasyon çalışmalan, çeşitlı metinlerin okunması, vurgu ve tonlaması, sohbet, doğaçlama-konuşma ve röportaj teknıkleri konusunda A.Ü. İLETİŞİM FAKÜLTESİ RADYO STÜDYOLARINDA TEORİK VE UYGULAMALI OLARAK KURS VERİLECEKTtR. DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN: ADRES A L lletışım Fakultesı Cebecı 06590 ANKARA TEL: 319 13 58 - 362 20 İ6 - FAX: 362 27 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle