28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 OLAYLAKIN AKDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Çunku, tıpkı Karabuk gıbı, EBK de "olmayan şırketle- re" satılmışlardır Kamuoyu- na "ışçıler adına sendıkalara yapılmış" gıbı gosterılen sa- tışların "gerçekte kurulma- mış ş/rketlere yapılmış ol- mas/"dır Eğer ıptal kararı "kamu- oyunun vıcdanını rahatlat- mak" gıbı bır gerekçeye sı- ğınılarak alınmamış olsaydı kamuoyu ve temsılcılerı "ne tşçının ne de sendıkalann" ağırlığının soz konusu olaca- ğı bu hukuka aykırı yapılan- mayı onlemek ıçın ıptal da- vaları açabılecekler ve hu- kuksal sonuçlarının, hem EBK hem de Karabuk'un geleceğı açısından "yakın takıpçısı" olacaklardı ÖYK'nın aldığı ıptal kara- rıyla bu hukuksal tartışma şımdılık de olsa, kamuoyu- nun gundemınden duşurul- muş olmaktadır Şımdı gundemde tartışıla- cak olan "arsalanndan ayn- larak yenıden ıhaleye çıkartı- labıleceğı" belırtılen EBK'ye kımlerın alıcı olmak ısteye- ceğıdır Çunku trılyonluk ar- salanndan arındırılmış olan kurum devlet 9 5 trılyonluk borcunu ustlense de 1 5 trılyonluk satış bedelını 24 aya bolerek alacağını açıkla- sa da "rant gelınnden" yok- sun kalacağı ıçın, alıcı bula- bılmek pek de kolay olma- yacaktır EBK'nın "ozelleştırılme seruvenının" bundan sonra- kı bolumu, bır anlamda, Tan- şu Çıller'ın "kurtuluş" olarak gorup benımsetmeye çaba- ladığı "Turkıye'de ozelleştır- me seruvenının ' geleceğı konusunda da belırleyıcı rol oynayacaktır • • • Sanatçılardan 4 ' savaşımı • Baştarafı 1. Savfada A Gıir, Nurdan Gürbılek. Şule Gurbüz. Mehmet Gureli, Kemal Gokhan Gurses, İT- > ker İnce, Özdemir İnce, Er- ı tuğrul Kıirkçü. Ümıt Kı- ; vanç,Muhsın Kızılkaya, Sır- : ma KoksaL Mustafa Küpü- * şoğlu. Pmar Kur, Omer La- î çiner. Perihan Magden. Na- dire Mater. Ahraet Okta>, k Abdullah Onaj, Erdal Oz, * HaJfl lbrafnm Özcan, Fatih 'Özgınen, Orhan Panıuk, Banş Pirhasan, Defne San- dalcı, Gulnur Sa\ran, Zey- ' nep Sayın, Bulent Somay, Muge Gursoy Sokmen, Se- mih Sokmen. Ayşegul Son- mezay, Latife Tekin. Berran Tözer, Rıza Tura, Yıldınm Törker. Dikmen Guriin Uçarer. Mina Urgan, Tom- ns Uyar. Buket Uzuner, Ümit Ünaİ Nihal Veğinobalı, Le- vent Vümaz: XF\ \ayıncı- hk. \ynntı Yayınlan. Biri- kiın Dergısi, Can Yavınlan, tktişinı Yavınlan, Metis Va- ymlan, Mıtos Yayınlan, Ni- . san Ya>mları.Pan\avıncılık ve Renuı kıtabevi ınıza attı G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ğerı başka yayın organlarına da da- ğıttığı ıkı açıklama çıktı Bana ozel olan şoyle başlıyor "Mustafa Balbay, Cumhurıyet Gazetesı - Koşe ayısı " Hoşuma gıttı Kırıntı halınde de olsa, bır "zekâ" orneğı gostermış Oncelıkle şunu belırtmelıyım kı, ıçınde ayı da olmak uzere sevdığım çok hayvan var, ama hıçbınne ben- zemek ıstemıyorum Kara hayvan- larından çok uçanları sevıyorum Çok az fırsat bulsam da arada bır kuşları ızlemeye bayılıyorum Neyse, açıklamaya gelelım Şoyle devam edıyor "18 Ocak 1995 ta- rıhlı yazınızı okudum Kendınızce eleştırı yapmaya kalkmadan önce zahmet edıp bır sozluğe, mesela Ömer Asım Aksoy'un Turk Dıl Ku- rumu Yayınları arasında çıkan Ata- sozlerı ve Deyımler Sozlüğu'ne baksaydınız, 'Bıraktığımız yerde ot- luyorsunuz' cumlesının bır deyım olduğunu ve yerınde sayan, ılerfe- me gosteremeyen kımseler ıçın kullanıldığını oğrenebılırdınız Eğer ılkokulda oğrencıiere deyımın anla- mının lafzı değıl de mecazı olduğu- nun oğretıldığını ve ılkokul mezunu sevıyesındekı bınsının bıle deyımı normal cumlelerden ayırabıldığını gözardı etmeseydınız, o deyımden koyunlu manalar çıkarılamayacağı- nı da bılebılırdınız Basını olmasa bıle kendı gazete- nızı takıp etsenız, benım hıçbır za- man 'Otel ayısıyım' gıbı bır Iaf et- medığımı de kolaylıkla oğrenebılır ve o hakaretın aynısıyla sıze lade Taşarlanma... edılmesıne engel olabılırdınız " Taşar, ektekı yedı sayfalık açıkla- masında da deyımın ne demek ol- duğunu uzun uzun anlatıyor Taşar, 16 ocak gunu Maltepe Pa- zan'nda konuşurken kendısıne kar- şılık veren Ramazan Yeğengil adlı yurttaşla bır sure tartıştıktan sonra, "Bıraktığımız yerde otluyorsunuz" deyıp pazardan ayrılmıştı Ben de 18 ocak gunu bu konuyu, "Pazar Ayısı" dıye ışlemıştım Deyımlerın ne anlama geldığını en az Taşar kadar bılıyorum Orada vurguladığım Taşar'ın, Yeğengıl'e soyledığı sozun yanı sıra davranış bıçımıydı Taşar, o gece televızyon kanallarına tek tek çıkmış ve aynen şunlan soylemıştı "Bu sozlerım, 'Bıraktığım yerde otluyorsun1 olacaktı Ancak yanlış anlaşılmışsa butun Turk mılletınden ozur dılenm özur dılemek bır er- demdır " O gece bunları soyleyen Taşar, hafta ortasında Istanbul'da butun suçu medyaya atıp meydan okudu Gazetecıler de salonu terk ettı Taşar'ın ne demek ıstedığını tabıı kı anlıyoruz Ama onun anladığı ve konuştuğu bıçımde, deyımlerle ko- nuşursak sanınm hıç hoş olmaz Açıklamayı aldıktan sonra, bırkaç deyımler sozluğu karıştırdım Eğer Taşar'ın kendısını savunduğu gıbı, halkımız arasında konuşulan de- yımlerle yazı yazmak gerekseydı, ertesı gun Taşar ıçın şu değerlen- dırmeler yapılabılırdı "Taşar, Maltepe Pazarı'nda bır yurttaş kendısıne karşılık verınce kıç ustu oturdu " Bu deyımın anlamı Hulki Ak- tunç'un hazırladığı sozlukte "Soy- leyecek soz bulamayınca kalakal- mak" olarak geçıyor ve halkımız da kullanıyor Yazımda kullanmam gereken bır dığer tumce de şu olmalıydı "Taşar keleğe geldı" Bu da deyımler sozluğunde, "Uy- gunsuz bır davranıştan olumsuz et- kılenmek" anlamında, halkımız da bu deyımı çok rahat anlar Bır başka tumce şu olabılırdı "Taşar, dandık konuştu " Sozluktekı anlamı, "Duşuk nıte- lıklı, kotu" Yedi çeşit ayı var Son bır tumce "Taşar, mandallaymca çarşafa dolandı " Sozlukte, "mandallamak, sık sık soze gırmek, mudahale etmek", "çarşafa dolanmak" da "ustesın- den gelemeyınce, başansızlığa uğ- ramak" denıyor Gerçekten, yurt- taş, Taşar'a karşılık verınce, Taşar da ıkıde bır soze gırdı konuşmasını da başaramayıp pazardan aynldı Yanı tam yukandakı tumce gıbı Gelelım ayıya Çok sevımlı bır havyan Fılmını ızleyenler bılırler Oncelıkle tum ayılardan, kendılennı Taşar'la karşılaştırmak durumunda kaldığım ıçın ozur dılıyorum Once- kı gece merak edıp hayvanlar uze- rıne ansıklopedı ve kıtap karıştır- dtm Tam yedı çeşıt ayı varmış, ka- ra ayısı boz ayı, gozluklu ayı, kutup ayısı, Malaya ayısı ve tembel ayı Tembel ayının (melursus ursınus) gorme ve ışıtme yetısı zayıf, ama lyı koku alırmış Kara ayısı (selenarc- tos thıbetanus) fazla yağlı olduğu ıçın kışın hep uyur-gezermış Ağırlı- ğı 100-110 kılo ımış Kımı ayılar sa- dece et yerken, kımılen ot da yer- mış Kısacası her ayı aynı değıl Ancak Taşar, "Ben otel ayısıyım demedım" dıyor Açıklaması şoyle "7997 ANAP Istanbul ll Kongresı sırasında ' Kuveyt olayı ortaya çı- kınca muttefık bır ordunun başına Schvvarzkopf u geçırdıler Ben de burasının Schvvarzkopf uyum' de- dım Çol ayısıyım demedım " O donemde Schvvarzkopf'un la- kabı, "Çol Ayısı" ıdı Basın da bu benzetmeden yola çıktı Yanı soz- cük Taşar'ın ağzındaıı çıkmasa bıle, basın da kafasından uydurmadı Bu arada anımsatalım, Schvvarz- kopf Almanca sozcuk, "kara kafa" anlamına gelıyor Bır de yıne Al- manya'da unlu bır şampuan mar- kası iyı bır şampuan, hayvanlar ıçın olanı da var Sanınm ayılar da yıka- nabılır Sozu uzatmayalım Bundan son- ra, halkla "deyımlı" konuşup med- yayı salon dışına davet eden, soy- ledıklennı bırkaç hafta sonra açıkla- yan sıyasetçıler ıçın soyleyecek bır sozumuz oldu "Taşarlanmış " Çifler, özelleştirıneye Japon desteği istedi ANKARA (Cumhurij'et Burosu) - Başbakan Tansıı ÇiUer, Japonva gezısı oncesınde, Türkı^e'dekı ozelleş- tırme çalişmalanna Japon sermajedarlarının katılımı- nı ıstedı Çıller, Japon gazetecılerle >aptiğı soyleşıde, Turkıve'de ınsan hakları ıhlallennin olmadığını sav'u- nurken, u Ben, Türkhe'de insan haklan oMuğunun bir kanıtT>ım" dcdı Başbakan Çıller aralannda Yomıun Shımbun, Asa- hı Shımbun Maınıchı Shımbun. Nıhon Keızaı Shım- bun gazetelennın muhabırlennın de yer aldığı gazete- cılere 8 şubatta Ankara'da verdığı demeçte, Turkıye'nın gumruk bırlığıne gınşı Guneydoğu sorunu, özelleştır- me gıbı konularda goruşlennı açıkladı Japon gazetelennın dun ve oncekı gunku baskılann- da çıkan haberlere gore Başbakan Çıller demecınde Peüas'a borcunu Turkıye'nın Japonya ıle ortaklığını sağlamlaştırmak ıs- teğını bıldırdı Turkıye'nın 21 ^zyılda Japonya gıbı buyuk bırekonomı ulkesı olacağmı bıldıren Çıller, Tur- kıye'nın, Asya ve Avrupa'nın ortasındakı konumuyla, Sovyetler Bırlığı'nden aynlan Orta -\sva"dakı 200mıl- >on nufuslu bolge ıle "derin ilişkilen" olduğunu so>- ledı Japon yatınmcılara Turkıve'>e yonelık yatınmlan- nı hızlandırmalan ve ekonomık ı^bırlığını guçlendırme- len ıçın çağnda da bulunan Çıller Maponva'nın da>a- tınm yaparak ticari partnerimiz olmasını isti\oruz" de dı Başbakan, buyuk açık veren kamu kuruluşlannın ozelleştınlmesının en oncelıklı sorun olduğunu belır- terek kamu açıklannın kapatılması ıçın geçen yıldan ıtı- baren ozelleştırme çalışmalanna hız verdıklennı soy- ledı Çıller, bu ayın soniannda yapacağı Japonya zıya- retı sırasında, PTT"nın T'sının ozelleştınlmesı konusun- da somut goruşlennı dıle getıreceğını, zıyaretının bır amacının da Turkıye'de yapılan ozelleştırmeye Japon fırmalannın katılımını sağlamak olduğunu kaydettı Gumruk bırlığı konusuna ı> ımser baktığını belırten Başbakan Çıller, "Turkhe ile \B karşılıklı davanışma içindedir. Gumruk birliği en geç 1996 vılı ıçınde gerçek- leşır. AB'nin 60 mıhonluk nufusuvla, buyuk bir pazar olan Turkıve'vi goz ardı etmemesi gerekir" dedı Çıl- ler Turkıye de ınsanlar arasında kokenı nedenıyle a> ı- nm yapılmadığını Turklenn de Kurt kokenlı vatan- daşların da Guneydoğu'da yaşanan teroru destek- lemedığını kaydettı • Baştarafı 1. Sayfada nı belırtırken "Ama neticede karşılığındaki parayı alabilecek mısinız'.' AJaıtıazsanız ne ola- cak.'" dedı Yerdeş kendısının yonetım kurulu başkanvekjlı olduğu do- nemde Pencebendpur'un Pet- las tan lastık aldığını anlattı Pencebendpur un daha çok bo- zuk ve ozurlu lastık aldığını an- latan Yerdeş, bu lastıklenn bede- lını çok zor tahsıl edebıldıklen- nı vurgulayarak şunlan soyledı "Ama bu şartlann içinde en onemlisi. saftığınız değerin kar- şılığinda gelecek olan paranın sağlıgı ile ilgilidir. Yani bu para- vı alabilir misiniz, alamaz mısi- nız? Bızım zamanımızdakı ka- yıtlara gore, bu çok kı> metli fab- rikavı alan kişL zamanın parası 10 bin dolan bile odemekte a>- larca gecıkmiş ve Petlas'ı buyuk sıkıntılara sokmuştu. İşin bir başka onemli v anı ısc uçak lasti- ğı teknolojısıni Petlas'a veren ln- gilız Dunlop fırmasının koyduğu bir rezerv dir. Eğer Petlas, bu tek- nolojiyı bir başka ulkeve >eya onun vatandaşına şu veva bu se- bepten aktanrsa müessesenin başma gelmedik şey kalmaz. Va- ni uçak lastiği bolumu, gun gelir iptal edilir." DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Aşk Yargılânamaz • Baştarafı 15. savfada Bu gerçeğı kabul etmek zorundayız öyleyse başlıktakı sozu yıneleyelım "Aşk yargılânamaz " Insanlan âşık oldukları, âşık olduklan kımselerle bırlık- te yaşamak amacıyla, yasalara gore suç sayılmasa da, toplumca hoş karşılanmayan başkalannı uzen ışler yap- tıklan ıçın yargılayamayız Yargılama olmayınca savunma da gereksızdır Oysa sanatçı arkadaşlanmız buyuk bır aymazlık ıçınde ne yapmışlar'? Kendılen yargıç olmuş Aşkı karşılanna alıp bır gûzel yar- gılamışlar Butun kotu yargıçlar gıbı de herhalde sanığın suçluluğu konusunda bır onyargılan varmış Ama aşkı yanı sanığı, yanı onyargılanyla suçlu olduğu- na ınandıkları kışıyı sevıyorlar da Ne yapılabılır'? Kulaktan dolma bılgılerıyle kendılenne gore bır şeyler yapmışlar Once bır ınsana bır suç yakıştırıp sonra onu savunmak ıçın başka bır ınsanı, ustelık de yaşamında hıçbır olum- suzluğa yer vermemış bır ınsanı aşağılamak, tek sozcuk- le "şıırsızlık"\\r Sanatçılar her şeyden once gerçeklere saygılı olmalı- dırlar Satılık Hundai 94 15 bın kılometrede, beyaz, orıjınal aksesuvar ve radyo-teyp, çok temız 450.000.000 peşin 13 00-15 00arası Tel 225 28 72 Petlas'ın, 5 mılyon dolan pe- şın, 5 mılyon dolan 3 ay sonra, gen kalanı da 7 yılda odenmek uzere 65 mılyon dolara Nadır Impeks Makıne Sanayı ve Tıca- ret Ltd Ştı'ye satışını ongören Ozelleştırme Yuksek Kurulu (OYK) karan dunku Resmı Ga- zete'deya>ımlandı Kararagore, Nadır Impeks, borcun tamamı v e taahhutlen ıçın 60 mılyon do- larlık banka kesın temınat mek- tubuverecek Temınat mektubu çerçevesınde, Petlas'ın dış borç- lan uzenndekı Hazıne garantısı de surecek 7 vilda tahsfl edilecek Kararda, şırket, Petlas ıçın sozleşme anında ve 3 ay sonra 5'er mılyon dolar odeyecek Borcun gen kalanı da 1996 - 2001 yıllan arasında yılda 7 rnıl- >on 857 bın dolar. 2002 yılında da 7 mılyon 858 bındolarolmak uzere 7 yılda tahsıl edilecek Karara gore, taksıtlerde yıllık yuzde 8 oranında faız uygula- nacak Şırketın tüm borç ve yu- kumlüluklen Nadır Impeks tara- fından ûstlenılecek Şırket, 5 yıl ıçınde Petlas'a 8 mılyon dolar tutannda ıyıleştırme yatınmı yapacak Şırkette en az 5 yıl sûreyle bın kışılık ıstıhdamın korunacağı ongonılen kararda, alıcı tarafin- dan fabnka arazısı uzennde Mıllı Eğitım Bakanlığı'na bağ- lı bır teknık okul açılması hük- mu yer aldı Karara göre, Nadır Impeks Ltd Ştı Kırşehır'dekı Ahı Evran Ünıversıtesı'nın ara- zı ıstımlakı ve tesıs yapımında- kı en fazla 1 5 mıryon dolarlık malıyetı harcama belgelen kar- şılığında odeyecek Sanayînin can damarı kesiliyor • Baştarafı 1. Sayfada TMMOB'nın "Erdemir Gerçeği" başlıklı rapo- runda, Avrupa çefık sanavısının \ifTarca devlet sûbvansıyonlan ıle yaşadığı, 1970'lerden sonra Fransa'nın çelık uretıcılenne 16 mılyar dolar. Italya'nın 20 mtlyar dolar ve tngılterenın sade- ce Bntısh Steel'e 15 mılyar dolar destek verdığı vurgulandı Turkıye'dekı ham çelık uretımının 1993 yılında yûzde 11 3 oranında artarak 11 4 mılyon tona yûkseldığı kaydedılen raporda, Er- demır konusunda şu bılgılere yer venldı " 1993 yılında Erdemır, bugûne kadar en yük- sek üretim duzevine ulaşarak 2 milvon 25 bin ton firiın uretmebaşansnu gostermıştır. Ham çelıkeş- değeriolarak uretimiısc I mılyon656tonduı.Fr- demir'in ham çelik uretımindeki pa>ı yuzde 14.5'tir. Sıvı çelik uretimi ise 1 mihon 761 bin 688 tona ulaşmışür. 1993'te vassı çelık ruketün \* ıt- halatında onemli artışlar gorûlmuştur. 1992 vılı ithalabna gore vuzde 69luk artış soz konusudur. Enkmir'de 1992'je göre brut satış kârı \uzde 41 artarak 1 tnlyon 668 mihar nraya. esas faaliyet fcân ise yuzde 30 artarak 1 trilvon 8 m ih>ar Iıra>a ulaşmıştır. Erdemır, 1993'te ulkeye 86 niırjon 500 bin dolar kazandımuştır. Ozel olarak üretim ka- pasitesi yılda 3 nutyvn ton olan Erdemir,iıman ve doklar, kok fabrikası, > an üriinleri. yüksek fınn- lar, çelikhane, sıcak ve soğuk haddehanelerden ohışan dev bir kuruluştur. Turkiv e pazaruıın y uz- de 60'ına sahip ve sanaviye hammadde sağtama gflji tekel görvvi vüruten, ulkenın tek yassı iinm firetkisidir. A\m zamanda Türkiye'nin en kârta şirketkrinden birisidir." Raporda, kurumda satılabılecek hısse senedı- nın yuzde 51 66'ya yaklaşması nedenıyle ozel- leştırmenın zaten bıttığı, bundan sonra ancak "mulldyet devTİ"nın söz konusu olabıleceğı kay- dedılerek hısselenn blok satışıyla, ûlkenın en bü- yûk. cevhere dayalı tek >assı çelık üretim fabn- kasmın özel sektöre devredıleceğme dıkkat çe- kddı 'Kardemir yaşav-amaz' TMMOB'nın, çalışanlara ve vore halkına sa- tüan Kardemır'le ılgıh raporunda, fabnkanm \e- nıden yapılması durumunda 2 mılyar dolara mal olacağı ve ınodemizasyonu ıçın 310 mılyon do- lar yatınm yapilması gerektığı v-urgüfandı Ra- porda, hukumetın Mc Kinsey and Company Inc ve Coopers and L\1>rand DEEF adlı fırmalara 2 mıiyon dolar ödevCTek ) aptırdıgi rapordan şu bo- lume dıkkat cekıİdı "Bu tesisin. çağm gereklenne uygun çahşabU- mesi için yüksek fınnların perhodık bakîmı, ona- nmı ve revetmanmın hızla yapılması \e siparişi hâlâgerçekleştirUmemışolan kontinüdokunı ma- kinesinın kurulması veterh olacakbr. Bu yabrun- la birükte kurulacak Kardemir AŞ.yenjden oluş- tunılması haünde. Turkrve'de kendı sırufinda en ucu7 çeHğı yapacak durumdadır." Raporda, demır-çelık bektorunde, Belçıka ve Lüksemburg'un yuzde 42 Fransa'nın yuzde 97, İtalya'nın vüzde 55, Güney Kore'nın yûzde 67 oranlannda kamu mulkıyerı bulundurduklan, Turkıye'de ıse bu oranın ozeHeştırme oncesınde yüzde 31 olduğu kaydedıldı Gelecek yıllardaçe- lıktekı talep arbşının dünyada demır ve hurda kıtlıği yaratacağı. buna bağlı olarak î 995 yıh so- nu ve 1996 yıh başlannda çelık fiyatlannda gö- rulecek patlamanm da rekorsevıyelere yûksele- ceğı vurguianarak Turkıye'nm de büyük kuruluş- lann satışının ardından demır-çelıkte dışa bağım- h kalacağı belırtıldı Satı^taöngorülenbakımve >enıleme yatınmiannın Kardemır'ın zarannı ka- patacak bo>'utta olmadığı ıfade edılerek fabnka- nın geleceğıne ılışkın olarak şu değeriendirme yapıîdı "1995>ihnda finansman vukununsıfır olarak gerçekleşmesı durumunda bile, harcama- lann 230 milyon dolarhk net sabş hasüatma denk olabilmesı için ışçılık ucreüerinde en az20-25 mfi- >tm dolarlık bir azalma olması gerekmektedir. Boy lece sağlanacak bir denge bile yeterli olmaya- caktır. Çunku kapasite arttuımı ve teknotoji de- gişikligi duşunulmese bile, her yıl en az 10 milyon dolarük bir yenileme yatırumının yapılmast zo- runlu bulunmakladır.f üm bu uygıılamalara kar- şın, yerine getirilmevvn işlemler sonucu, iştetme- nin açıklanan vetersiz sennaye >apısı ile 1995 ve 1996 yıllannda kâra geçmesi son derece zor gözükmektedir." Izmir Körfezi'ndeki balina heyeçan yaratü • Baştarafı 1. Sayfada nuz hangı ture aıt olduğu anlaşılamayan ya- ralı vavru balina, Urla lskelesı'nın İcumsa- lında antıbıyotık ve serumla tedav ı edılme- ye çalışılıyor Sınoplulann beyaz balına.M Aydın'dan sonra, Izmır'e gelen bahnalar ıkı gundur Turkıye'nın gündemjne yerleştı izmırKor- fezı'nın kırlı sulanna nereden ve nasıl gel- dıklen bellı olmayan ıkı balma. önce bırbı- nnı kaybeden "anne ve yavnısu" olarak nı- telendınldı Yaşamlannda hıç balina gor- memış olan bılım adamlan, kıtaplan kanş- tırarak buyuk balınanın Akdenız'de yaşa- yan ıkı turden bın olan "kaşakrt" olduğunu belırttıler Ancak yaralı olan yavru, kaşalot özellıklenne pek uymuyordu Kıtaplardakı ve broşurlerdekı resımlere bakıldı, ıkı gun- dur yavru balınayla ıçlı dışlı olan dalgıçla- ra danışıldı, ancak yavrunun "turû" bulu- namadı Sonunda "yunus ile balina arasın- da geçiş aşamasında bir tur" denılerek ışın ıçındcnçıkıldı "Tamolaraksiyahyunusdi- yemeyiz; bu bir psodorka orca, yani yalancı orca da olabilir" denıldı Balınalar, herkesın ılgı odağıydı DEU Denız Bılımlen ve Teknolojısı Enstıtu- su'nden uzmanlar, olaya ılk el koyan ve ılk gozlemlen yapanlardı Enstıtunun Mudur Yardımcısı Prof Dr Şükran Cirik, uluslara- rası kuruluşlarla ve fstanbul'dan uzmanlar- la ıletışım sağladı Bu arada yavru balina kı- yıya her yaklaşma gmşımınde ıple çekıle- rek açığa alındı Oysa daha sonra anlaşıldı kı balina kendısı ıçın en ı> ısını v apmay a ça- lışıyor denn sularda nefes alamadığı ıçın dınlenebıleceğı bır yer anvordu Daha sonra EU Su Lrunlen Fakultesı de ışe kanştı Vavru bahna hemen fakultenın Urla Iskelesı ndekı bınası onune çekılerek tedavı altına alındı Dalgıçlar butun gece yavru balınanın başında bekledıler Bu arada toplumsal ozellığımız olan duy- gusal yanımız hemen kendını gosterdı Yav - ru balınanın "annesini kaybettiği için inti- har etmeye çahşttğı'*, "çok nıahzun gonın- duğu" gecelen balınanın başinda bekleyen dalgıçlarvanından aynldığında "huzursuz" olduğu gıbı yorumlar yapıldı Urla Beledıy e Başkant Bulent Baratab da boş durmadı v e '•Balinanm, L rlamızı tercih etmesinden havli memnunuz. Her tuıiu mas- rannı karşılavabilir ve ona bizde kahnak is- tediği surece bakabiliriz" dıve bır demeç verdı Yavru balınava Baratalı nın karany- la "Lrla" adı da konuverdı Herkes balınalara yardım konusunda bır- bınyle yanşırken ÇevTe Bakanlığı'nın seyır- cı kalması beklenemezdı Balınalann orta- ya çıkışının ertesı gunu Urla Iskelesı ne ge- len Çevre Koruma Genel Muduru Fahri Ak- ben ve yardımcısı TansuGurpınar. "Olavuı Çevre Bakanlığı'nın deneriminde ve ilgisi içinde" bulunduğunu behrtıler Akben ve Gürpınar açıklamalannda "Rio'da imzala- nan Biyolojik Çeşitliuk Sozleşmesı çerçeve- sinde her ulke, nesü tukenmekte olan varhk- lan korumak >e bu yonde tedbir abnak zo- rundadır. Bu nedenle balinalann korunına- sı \e yaşaması direkt bLdm bakanlığınuzı U- gUendirmektedir" dedıler Boylece Çevre Bakanlığı da olaya "el koydu" Herkes balınalara sahıp çıkadursun, sağ- lik.li olduğu her halınden bellı olan 13 met- re boyundakı buyuk balma. korfezde bol mıktarda bulunan kefal surulennın peşınde, Sahıl Bulvan nda araç trafığının altust ol- ması pahasına, kıyıda bekJeşen kalabalığa gostenlennı surduruyor Ay nca Izmır den aynlmaya da pek nıyet- lı gozukmuyor "Mahzun" ve yaralı balina ıse antıbıyotık merhemler ve ığnelerle teda- v ı edılmeyeçalışılıyor Yakındaserumdata- kılacak Vucudundakı yaralann kurşundan mı voksa zıpkından mı kaynaklandığı henuz bellı değıl Dedektorle yapılan ıncelemede, balınanın vucudunda kurşun bulunamadığı belırtılıyor EU Su Urunlen Fakultesı Deka- nı Prot Dr Atilla Alpbaz ın verdığı bılgıye gore lodos estığı surece, bulunduğu yerde kalması en iyı çozum Ancak lodos, poyra- za çevınrse alelacele hazırlanan fakultenın havuzuna alınacak POLITIKA VE OTESI MEHMED KE31AL Kaybolan Gerdanlık... Kervan yola koyulur Bır sure gıttıkten sonra bır de ba- karlar kı, kervanın en ardından gıden Ayşe'nın gerdanlığı yoktur Araştınrlar, kanştırırlar, gerdanlık yoktur1 Ne olacak? Gerı donup aranacak! Ayşe'nın çok sevdığı gerdanlıktır Gen donulur, aranma- ya başlanır Bulunmaz Epeyce gecıkırier Kervanda da dedıkodu başlar Artar eksılmez Işte, zına ıçın ılk ayet bu gerdanlık ustune gokten ıner Ulkemız goklerınde gunlerdır bır zına tartışması çalka- lanmaktadır Mıllı Eğıtım Bakanlığı, ortaoğretımdekı kızço- cuklannın ıffetı ıçın kızlık testı yaptınyormuş Tepkılenn ba- rometresı kızlık (bekâret) ustune çıkıp ınıyor Bakan Nev- zat Ayaz'a faks, telgraf, telefon yağmuru fırtınaya donuş- muş Herkes ıffet ve ıffetsızlığın tanımını anyor TV camın- da bırtanım yapan Dıyanet Işlen Başkanı, "Iffetsızlığın ta- nımı zınadır" dedı Kızlık, ancak zına ıle gıdebılır Bekâret testı yapılması yasalara da anayasaya da aykındır Okul mudurlennın boyle bır yetkısı olmaması gerekır Kızlık tes- tını kadın-erkek eşıtlığıne de aykın bulanlar var Tartışma partılere, partı genel başkanlanna kadar sıçra- mıştır Bu konuda, Rahşan Ecevit şoyle demıştır "Doğruluğu ve temızlığı bekârette aramak, kaba bırbı- çımcılıktır Çunku bır ınsan, bakır veya bakıre kalarak da doğruluktan ve temızlıkten aynlabılır" Duşunun bır kez, bır okulda, genç kıziar arasında bır oğ- rencıyı alıp kızlık testıne goturmek ne kadar kıncı ve ıncı- tıcıdır Okullann boyle bır yetkısı olamaz Varsa bunun he- men kaldınlması gerekır Iffetlı ve ıffetsızlıkle ılgısı yoktur Boyle davranışlar kadını ıkıncı sınıf gormek cahıllığıdır Bu- nu, kadın bedenıne bır mal gıbı bakanlar yaparlar Vucut, her kadının kendı malıdır, başkasının olamaz Kadın, hıçbır teorıye gore mal değılckr Bızde kadın haklan, kadınlann savaşımıyla olmamıştır Tepeden ınme gelmıştır Medenı Kanun, Isvıçre'den çev- nlmıştır Bu çevırı sırasında kadın haklan da olduğu gıbı gır- mıştır (1926) Yasaya gore, 18 yaşını brtıren, kadın olsun, erkek olsun ergın sayılmıştır Kadın haklannın alınışının oykusu şoyledır 1934 yılının kışıdır Mustafa Kemal Paşa, o donemın Başbakanı olan ısmet Paşa'yla butun gece çaJışır Paşa, şafakla bırlıkte Afet Hanım'ı uyandınr Bıriıkte krtaplığa gı- rerler Paşa, Ismet Paşa, Afet Hanım konuşurtar Paşa, Afet Hanım'a doner "öp bakalım Paşa'nın elını, ona teşekküreV Afet Hanım şaşınr Sabaha kadar çalışmış, yorgun duş- muş olan paşalara bakar once ne yapacağını bılmez Son- ra Ismet Paşa'nın elıne sanlır, oper "Genel seçımlerde kadınlara oy hakkı venlecek Kadın- lar seçecek, seçılecektır" Bır el opmeyle bu ış sona erer Kadınlar seçme seçılme hakkı almışlar, mılletvekılı olarak Meclıs'e de gırmışlerdır Kazan Koyu'nden Hatı (Satı) Kadın da mebus olur, Mec- lıs'e gırer Kadın hakları ıçın genış bır yol açılmıştır, bu da demokrası, ozgurfuk, laıklık yolunu açarsa rahat bır soluk alınır Toplumlar bu soluklarla amaca ulaşırlar, uygarlaşır- lar BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Dugunden sonra ge- lın ve damadtn akraba- - larına yaptıklan zıya- ret 2/ Muşmulaya ben- zer bır yemış "Uy- gun durum, fırsat" an- lamında argo sozcük 3/ tslam ınancına gore, ölülen mezarında sor- guya çekecek olan ıkı melekten bın Ülke- mız sulannda da yaşa- yan ve şip de denılen mersınbalığı turu 4/ Karşılık beklenılmeden yapılan yardım 5/ Bır gıda mad- desı Osmanlı devletınde en bu- yuk sıvıl ve asken yonetım bolge- sı 6/ Kunduz kurku Uzaklık ışaretı 7/ Bır tur cervel Soz la- kırdı 8/ Ateşlı sılahlann ıçmı te- mızlemekte kullanılan çubuk Yılmaz Gunej'ın bır fılmı 9/ Ka- le hendeğı Özur dıleme YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Şemsıye Dervış selamı 2/ Havva'nın Batı dıllenndekı adı Posta surucusü 3/ Çabuk ve kolay kavrayan Baş 4/Aşın guçluk ve sıkıntı Olumsuzluk belırten bır onek 5/ Granıtle aynı kımyasal yapıda olan kayaç 6/ Notada durak ışaretı Antalya'nın bır plajı II Bırbınne eklı çok hafif gereçlerle yapılan ve kendı kendıne hareket eden so- yut heykel EvTe 8/ Bır malın cınsını ve fıyatını gosteren ku- çuk kâğıt Kalsıyumun sımgesı 9/ Kâfi gelmeyen Çol böl- gelennde bazı çukurlann tabanını kaplayan tuzlu ve kıllı top- rak BOĞAZİÇİ ÜNİV.ERŞİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Üniversitemizde Kayıt Yeniieyecek ve Yeni Kayıt Olacak Öğrenciler için Kayıt Günleri 13 02 1995 Pazartesı 14 02 1995 Sall 15 02 1995 Çarşamba 16 02 1995 Perşembe 17 02 1995 Cuma a) 7 ve ustu yanyıl oğrencılennın kayıtlan (SEN) b) YADYOK destek hazıriık sınıflan kayıtlan (A-K) a) 5-6 yarıyıl oğrencılennın kayrtlan (JUN) b) YADYOK destek hazıriık sınıflan kayıtlan (L-Z) 3-4 yanyıl oğrencılerının kayrtlan (SOPH) 1-2 yanyıl oğrencılerının kayıtlan (FRESH) Eskı ve yenı lısansustu oğrencılerıyle ıç-dış yatay geçış yapan oğrencılenn kayıtları Öniversitemize Yeni Kayıt Yaptıracak Olan Oğrencılerden Istenılen Belgeler: 1 üse veya varsa unıversıte dıplomasının aslı veya çiktş belgesının aslı 2 Nufus kağıdının noteriıkçe tasdıklı 2 suretı ve nufus kağıdının onaysız fotokoptsı 3 Ikametgâh belgesı (2 adet). 4 Vesıkalık fotoğraf (12 adet) 5 Askeriık tecıl belgesı (askerlık çağına gelmışse) 6 Savcılıktan sabıkası olmadığına daır belge 7 Başka bır unıversıtede okuyup Boğazıçı Unıversrtesı'ne kayıt yaptınyorsa, dısıplın cezası almadığına daır belge. 8 Goğus rontgenı (mıkrofilm) 9 Yabancı uyruklu oğrencılerden (1,4,8) bendlennde ıs- tenılen belgelere ılave olarak, a) Ikamet tezkeresı ve oğrenım vızesı (Emnıyet Mudur- luğu'nden) b) Pasaport fotokopısı c) üse veya varsa unıversıte dıplomasının denklık belgesı (Mıllı Eğıtım Bakanlığı'ndan alınacak) Öğrenım 20 Şubat 1995 tanhınde başlayacaktır Basın 6069
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle