Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatöru Hikmet
Çetinkaya # Yaznşlerı Müdurlerı
fbrahim Vıldız (Sorumlu), DinçTayanç
# HaberMerkezı Müdürü' Hakan Kara
# Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbaraf Yalçın Çakır
# Ekononu Bülent Kızanlık • Radyo-TV. Ujgar
Eremektar • Kültur Haodan Şenkökea 9 Spor
Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet
Saraç 0 Makaleler Sami Karaören 0 Çevırı
Sevfettin Turhan # Düzeltme Abdullah Yazıcı
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Tayanç. tbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan
Akın Atatürk Buhan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7 hat). Faks 4195027 »Izmır Temsılcısı ScrdarKızık,
H. Zıya Blv 1352 S 2-3 Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana
Temsilcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat 1, Tel
3522550, Faks- 3522570
Müessese Müdürü. Erol Erknt •Koordmatör
4hmetKonıl$an#Muhasebe Bülent Yener
9 tdare Hüsevin Gürer 9 lsletme Onder
Çelik • Bügı-lşlem Nafl Inal • Bılgısa>ar
Sıstem Mürüvet Çiler • ReKlam Reh»
Işıtman 9 Halkla thşkıler: Nurten Berksoy
YıyımlsvaD \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A Ş
Turkocağıcad 3i 4] Cagaloghı 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 51205 05 (20hatl. Faks (0/2121513 85 95
I1ŞUBAT1995 tmsak: 5.32 Güneş:6.57 Öğle. 12.2 Ikmdi: 15.12 Akşam: 17.39 Yatsı: 19.00
Gökyüzüne doğru
kadeh dizmek
• Haber Merkezi -
Uzakdoğu'da ay takvımine
göre yılbaşı kutlamalan
süruyor
Kutlamalarda en çok ılgiyi
her zaman olduğu gıbı
ana>r
urtlan Çın olan
"Jıangxı" akrobatlannın
gösterilen çekiyor. Burun ve
alın arasına yerleştirilen bir
kadehı. üzennde yırmiyı
aşkın ıçınde mum yanan
kadeh ve bir vazoyla bırlıkte
dengelemek, Jıanxi
akrobatlan için klasik ve
kolay birgösten.
KLM'nin 75. yıl
konseri
• İstanbui Haber Servisi -
KLM Hollanda Kraliyet
Havayollan'nın 75 kuruluş
yıldönümü nedemyle önceki
akşam Harbıye Kültür
Merkezı'nde bır resepsıyon
gerçekleştınldı. KLM
Güneydoğu Avrupa Bölgesı
Müdürü Mıchel Coumans'ın
açış konuşmasıyia başlayan
gecede aynca. Remco De
Haan ıle Eric Westerhof'tan
oluşan Gronıngen Klasik
Gıtar Ikılısı de bir konser
verdi.
Çatı'ya ödül
• tstanbul Haber Servisi -
Merkezı Ispanya'da
bulunan,turizm, otelcilık ve
yemek endüstrısi alanında
hızmet veren kuruluşlan
uluslararası boyutta
ödüllendiren Trade Leader's
Club, bu yıl 20'ncısı
dağıtılan "Gold Award for
Tounst. Hotel and Catering
Industry" kalite
ödüllerinden binnı
Türkiye'den Çatı Restoran'a
verdi
'Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı' yine askıya alındı:
Istanbul için 'çîît başlı moııarşizıır•Türkiye'deki belediye ve imar
yasalannda demokratik
katılımcılığı reddeden 'yerel
krallık' düzeni hâlâ yürürlükteyken.
Istanburun Boğaziçi ve SÎT
alanlanndaki imar yetkilerinin bu
kez salt 'bürokrasiye' bağlanmak
istenmesi, TBMM'nin de onayı
bulunan Avrupa Konseyi kent
yönetimi kararlanyla çelişiyor.
OKTAY EKtNCÎ
Türkıye tarafindan 21 Kasım 1988tanhinde
Strasbourg'da imzalanan ve 8 Mayıs 1991 ta-
rihlı, 3723 sayilı kanunla TBMM'nin deonay-
lamış olduğu "AvrupaYerelYönetimlerÖzerk-
lik Şartı", son zamanlarda yenıden ülke gün-
demine gelen "belediye yetkfleri" konusunda-
ki tartışmalara şu açıkhği getmyor
"Özerk yerel yönetim kavramı, yerel ma-
kamlann. kanunlaria belirlenen sınırlar çerçe-
vesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü
kendi sorumlulukJan altında ve yerel nüfusun
çıkarian doğrultusunda düzenleme ve yönetme
hakkı ve imkânı anlamım taşır," (Md: 3 1)
Aynı uluslararası sözleşmede. "özerk" yerel
yönetimlerin "yerel nüfusun çıkarlan" doğ-
rultusundaki yetkılenni nasıl kullanacakJan ise
şöyle vurgulanıyor:
"Bu hak, doğrudan, eşit ve genel oya daya-
nan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçilmiş
fiyelerden oluşan ve kendilerine karşı sorumlu
yürütme organlanna sahip olabilen meclisier
veya kuruitoplantılan tarafindan kullanüacak-
tır>ıMd:3'2)
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklık Şartı, ye-
rel yetkilerle ilgilı bu "demokratik kurah" da
yeterlı görmeyerek yöresel ölçekte ve kentle ıl-
gili kararlann alınmasında "daha geniş bir ka-
ültmın" sağlanması için şu koşulu da öngörü-
yor:
"(Yerel yönetim hakkımn kuDanılmasında)
vatandaşlardan oluşan meclislere, referandum-
lara veya vatandaşlann doğrudan katibmına
olanak veren öteki yöntemlere başv urulmasL."
Yanı, bizde hâlâ "sakıncairgöriilen, kente
İşte, İstanbui üzerindeki imar yetkileri paylaşma planı
Karaburun
KARADEHIZ
\ Başbakanlığıp yasa taslağında imar
l yetkıien Valilik kanalıyia hükümete
* bağlanmast öngörülen alanlar
Adokır
İmar yetkilerinin paylaşmasında
yerel ve merkezi krallık hükümleri
3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Başbakanîık 'm İstanbui un imarıyla
Yasası 'nda demokratik katıhmı ilgiliyasa taslağında demokratik
engelleyen başkanlıkyetkileri... denetimi yadsıyan bürokmtikyetkiler...
•Belediye encûmenleri, seçilmiş meclis
üyeleri yerine başkan ve daire
müdürlerinden oluşuyor. Bu nedenle
encümenın başkanlık görüşüne aykın bir
karar alması olanaksız.
•Sınırsız veto yetkisi, meclisın başkan
üzerindeki karar yetkisini etkisiz kılıyor.
Başkanın onaylamadığı kararlar,
uygulanma şansı bulamıyor.
•tlçe belediye meclislerinin de her tûrlü
karannın yürürlüğe girebilmesi için
büyükşehir belediye başkanı onayı şart.
Başkan, ilçe belediyesi karannı geri
çevirdiğinde ise meclisier ancak 2/3
çoğunlukla kararda ısrar haklannı
kullanabiliyorlar..
•Boğaziçi öngörünüm, geri görünüm ve
etkilenme bölgeleriyle, kentin
kuzeyindeki tarım ve orman alanlannda,
aynca Karadeniz kıyı kuşağında, imar ve
planlama kararlannı 12 bakandan oluşan
bir yüksek kurul onaylayacak. Başbakan,
bu kurulun da başkanı olacak.
•Aynı bölgelerdeki tüm ilçe belediye
meclisleriyle (Beşiktaş, Sanyer, Beykoz,
Üsküdar...) büyükşehir belediye meclisini
tümüyle devre dışında bırakan yerel imar
kurulunun başkanı ise vali olacak.
•Valinin önerisi ve başbakanm onayı ile
yürürlüğe girecek imar planlanna
yapılacak itirazlar bile uygulamayı
durdurmayacak...
karşı duyarlı sıvıl toplum örgütlenmelenyle
ortak polıtikalar üretilmesi...
Demokrasi yerine monarşizm
Bakanlar Kurulu'nun 6 Ağustos 1992 tarihli
karan üzerine 3 Ekim 1992 günlü Resmi Ga-
zete'te yayımlanarak "Türkiye'yidebağlaınak
üzere'" yürürlüğe gıren bu sözleşme, Avrupa
Konseyi'nin özellikle "demokratikleşmesüre-
ci" açısından büyük önem verdiğı temel uyuş-
ma belgeleri arasında yer alıyor.
Türkiye'ye düşen ulusal ve yasal sorumlu-
luk ise. TBMM'de onaylanıp Resmi Gazete'de
yayımıyla birlikte "kanun gücünde" bir hu-
kuk belgesi niteliği kazanan bu sözleşmeye
uygun olarak yürürlüktekı yerel yönetim mev-
zuatını yeniden düzenlemek; yani "demokra-
tikleştirmek".
Ne var ki aradan geçen üç yıla yakın süreye
rağmen \e ustelık bu süre ıçensınde "temel
ereği demokratikieşmek" olan ıkı koalisyon
hükümetının programında da "yerel yönetim
özerkligi*' yer almasına rağmen. belediyelerle
ilgilı yasalarda Avrupa Konseyi'nin bu ilkele-
riyle "çelişen" hükümleri gidermek yönünde
herhangı bir adım atılabilmiş değıl.
Gerek 1580 sayılı Belediye Yasası'nda, ge-
rekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelennin
Kuruluş ve Yönetimi Hakkındakı Yasa'da. ye-
rel kararlarda demokratik katılım yenne bir tür
"monarşizmi" getiren hükümler hâlâ olduğu
gibi duruyor.
Nitekım böylesi bır "yerel monarşizm" içe-
risinde Başbakanlığın Istanbul"un ımanyla il-
gilı son yasa hazırlıklan da yine Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartf ndaki "temel ilke-
lere" yakışır ve bu ilkeleri önemseyen bir ıçe-
rikte ele alınıp tartışılabilmiş değil.
Asıl yapılması gereken. kentin planlanması
ve imanyla ilgili karar ve uygulama süreçle-
rinde kente duyarlı kesimlerin "demokratik
denetimini" güçlendirmek iken. bu yöndeki
bır yasa değışıklığı yenne, "Boğaziçi, orman-
lar ve su havT^lanna Başbakanîık ve valilik eüy-
le imar haklan dağıtmaya1
' kalkışmak, uygar
dünyanın yerel yönetim anlayışıyla ne kadar
bağdaşabılır? Benzer şekılde yine "tstanbul'a
el koymayla" ilgili son yasa taslağındakı "SİT
alanlannda Anıtiar Kurulu erldni yok etme"
gırişımı, buna bağlı olarak kentin en değerlı do-
ğal ve kültürel çe\Te zengınliklenni banndıran
genış bir yeşil kuşağın "bürokrasi eliyle ima-
ra açılması*' özlemi, Avrupa Konseyi'nin "bi-
limsel kaüuma'"önem veren kararlan karşısın-
da nasıl açıklanabilir?..
Öyle görünüyor kı tıpkı diğer birçok ulusla-
rarası sözleşmede olduğu gıbi, Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartf ndaki Türkiye'nin
ımzalan da kentlerimıze ve demokratıkleşme
özlemlerimıze değıl,. sadece Batı'ya karşı
"imaj peşinde koşan"yöneticilerimızin deyim
yenndeyse "ha\aatma" gereksinmelerine ya-
rayacak. Ama, çok değil. yaklaşık bir yıl son-
ra dünyanın 184 ülkesınden 35 bın kadar şe-
hircilık uzmanı, bılim adamı, politıkact ve araş-
tırmacı HABİTAT zirvesı için Istanbul'da top-
landıklannda. yurtdışında sergılenen imajla
"asıl yaşanan gerçegin" farkını en çarpıcı gö-
rüntülenyle bizzat yennde ızleyecekler:
tstanbul'un kuzeyindeki ormanlar, Boğazi-
çi ve Karadeniz kıyılan "merkezi monarşiz-
min"imar beklentilerine, diğer kentsel kesim-
ler, kaçak kente dönüşen ılçeler ve plansız ls-
tanbul'un yığılma merkezleri ise "yerel monar-
şizmin" eline teslim edilmış, yanı rant kaynak-
lan "üleşilmiş'
1
' olarak.
Kadın sporcu yanştırmayan ülkelerin olimpiyattan çıkanlması isteniyor
Sporda kadın-erkek aynmına son
•Atlanta Plus hareketi,
kadınlara sporu
yasaklayan ülkelerin
olimpiyat oyunlanndan
çıkanlmamasını istiyor.
Boykot hareketinin hedef
aldığı ülkelerin başında
Iran. Suudi Arabistan ve
Kuveyt geliyor.
CELALUSTER
1996 yazında ABD'de Georgıa
eyaletinin başkenti Atlanta'da ya-
pılacak Olimpiyat Oyunlan daha
şımdıden yeni bir boykota gebe.
Ama bu boykotun öncüleri ne -
heyhat- Sovyetler Birliğı, ne de
ABD. Paris kaynaklı bir kadın ey-
lemciler grubu olan Atlanta Plus,
1996 Yaz Olimpiyat Oyunlan 'nı
boykota yönelık uluslararası bir
kampanyanın hazırlıklan ıçinde.
Şimdı haklı olarak, nereden çık-
tı bu boykot, diyeceksiniz. Adan-
ta Plus hareketinin önderlen, ta-
kımlannda kadın sporculann yer
almasını yasaklayan ülkelerin
Olimpiyat Oyunlan'na almmama-
smı istıyorlar. Sponsorluk üstlenen
büyük şirketlere, hükümetlere ve
ulusal olimpiyat komitelerine yal-
nızca erkek sporculany la yanşma-
ya hazırlanan ülkeleri Olimpiyat
Oyunlan'ndan çıkarmalan için
baskı yaparak bu alandaki müca-
deleyi hızlandırmayı tasarlıyorlar.
Atlanta Plus hareketinin hedef al-
dığı ülkelenn başında Iran, Suudı
Arabistan ve Kuveyt gibı Islam ül-
keleri geliyor. Hemen anımsaya-
caksınız; bu ülkeler 1992'de Bar-
celona'da düzenlenen oyunlara ka-
dın sporcu götürmemişti. Aynı ül-
kelerin önümüzdekı yıl Atlanta'da
yapılacak Olimpiyat Oyunlan'na
da kadın sporcu götürmeyeceğinı
bılmek içinse müneccım olmak
gerekmiyor.
Barcelona Olimpiyat Oyunla-
n'na söz konusu Islam ülkelennin
yanı sıra aralannda Uruguay ve
Haiti'nın de bulunduğu 20 kadar
ülke, kadın sporcu götürmemişti.
Ama sanınm burada bir aynm
yapmak ve kadmlann spor yapma-
sını yasaklayan yönetimler ile
Olimpiyat Oyunlan'ndayanşacak
düzeyde kadın sporcusu olmayan
ülkeleri bırbınnden ayırmak gere-
kiyor. Nitekım. kampanyanın ön-
den Annie Sugier de başlattıklan
mücadeleyi kadın-erkek aynmına
karşı bir mücadele olarak nıteli-
yor. Atlanta Plus hareketi bugün-
lerde dünya ölçeginde gruplar ağı
oluşturuyor. Amaç. bu gruplann
Uluslararası Olimpiyat Komitesi
temsilcilerine kadın sporculann
katılımını engelleyen ülkelere yap-
tuım uygulamalan için baskı yap-
ması.
Ama hareketin bu kadarla da ye-
tinmeyeceği anlaşılıyor. Çünkü
daha şimdıden kendılenni destek-
leyen spor yıldızlannın, siyaset
adamlanmn ve pazarlann adlann-
dan oluşan uzun bır liste hazırla-
mışlar. Bir silahlan daha var. Co-
ca-Cola gibı Olimpiyat Oyunla-
n'nda sponsorluk üstlenen şırket-
leri de eylemlerine destek verme-
ye çağıracaklar. Destek alamazlar-
sa, bu şirketlenn ürünlerinin boy-
kot edilmesi için çagnda buluna-
caklar.
Bereket, Türkiye bu konuda ka-
dm-erkek eşitliğinin zerre kadar
gelişmedıği Iran'dan, Suudi Ara-
bistan'dan, Kuveyt'ten köklü bi-
çimde aynlıyor. Bu da nüfusun bü-
yük çoğunluğu Müslüman olan
bazı ülkelerle aramızdaki en temel
aynmlardan biri sanınm. En son
Barcelona'da tekvandoda Ayşegül
Ergin gümüş, Arzu Tan bronz, ju-
doda HüKa Şenyurt bronz madal-
ya aldılar. Atlanta Plus hareketi
kadına sporu yasaklayan ülkelerin
Olimpiyat Oyunlan'ndan çıkanl-
masını sağlayabilir mi? Uzak bır
olasılık. Ama Atlanta'dakı açılış,
töreninde, koşuculann Olym-
pia'dan getireceği meşaleyle olim-
piyat ateşıni bir kadın sporcunun
yakması, orada bulunan yasakçı
ülkelenn erkeklerini biraz olsun
utandırabilir
Svetlana Krfveleva, 1992 yüında Barcelona'dagülle atmada altın
madalya kazanmıştı.
WNYADAN
Büyük îskender'in
gömütü bulundu mıi?
Çeviri Servisi - Yüksek düzeylı
bır Yunan kazıbilim ekibı.
geçenlerde ileri sürülen ve
Büyük tskender'in gömütünün
Mısır'ın batısındakı bir çölde
bulunduğu yolundakı savın
gerçeklığını araştınyor. Yöreyı
inceleyen ekip, bu savı
doğrulayacak hıçbir kanıt
olmadığını savunuyor
LJana Souvaltzi adındakı bir
kazıbilim uzmanı, geçen hafta
üç tablet bulduğunu. bu
tabletlerin Sıva vahasının 80
km. uzağındaki bir yapmın
Büyük Îskender'in gömütü
olduğu yolunda bir kanıt
sayıldığını belirttı.
Souvaltzi, bir gömüt olduğunu
iddia ettiği yapmın Makedon
tarzında yapılmış olduğunu
ilen sürerken Yunanistan
Kültür Bakanlığı'nın desteğıyle
oluşturulan ekip, bu konuda
kesın bır kanıt olmadığını dile
getirdi. Ekip aynca, kendilenne
gösterilen tabletlenn de
Souvaltzi 'nin savmı
doğrulamaktan yoksun
olduğunu, bunlann Büyük
Îskender'in ölümünden üç yüz
yıl sonraya rastlayan Rosa
dönemine ait olduğunu belırtti.
Öte yandan, bu iddiayı ortaya
atan Souvaltzı'nin araştırma
gezisinde ekibe eşlik etmekten
ve onlarla işbirlıği yapmaktan '
kaçındığı ve bu davranışına
hiçbır gerekçe getirmediği
bildırihyor.
Atına Ünıversitesı Arkeoloji
Bölümü'nden mezun olan
Souvaltzi'nm bu savı yeni
değil; kendısi üç yıl önce de
aynı savı savunmuş, ancak
Mısırlı ve Yunanlı kazıbilim
uzmanlan tarafindan pek
cıddiye ahnmamıştı.
İşte itfaiyecilik...
Çeviri Servisi- Istanbul'da,
Levazım Sitesi'nde ikı genç
kızın yanarak ölümüyle ilgilı
tartışmanın bır benzeri, 1992'de
Ingiltere'de yaşanmış, ama
sonuç çok değişik olmuş.
Ingiltere'deki olayda. 18 ay ıle
5 yaş arasında dört çocuk
yanarak ölmüş.
Çocuklar. evın üst katında,
aralannda oynarken ellerine
geçen bır çakmakla yangına
neden olmuş. Alt katta kahvaltı
hazırlayan anne, komşunun
çığlıklan üzenne koşmuşsa da
ehnden bir şey gelmemış.
Haben alan itfaiye, ıkı buçuk
dakika içınde olay yenne
yetişmişse de sonucu
değıştirememiş.
Bu olay, Birmingham'ın Kings
Health bölgesı itfaiye
sorumlusu Graham MeMrum'ı
etkılemış ve üzmüş. İtfaiye
sorumlusu, ne yapılabileceği
konusunda çahşmalarını
hızlandırmış. Evlereduman
alarmı, tehlike halinde elektriğı
kesme önlemleri koydurmuş.
Çocuklar, okul çağında bu
konuda aydınlatılmaya
başlanmış. Doğal olarak itfaiye
örgütünde de gerekenler
yapılmış ve dört yıl sonraki
sonuç, yangınlann yüzde 70
azalması olmuş.
MESELA DEDİK ERDALATABEK
Viaskeler önce büyücüler tarafın-
daa kullanılmıştır. Başka biri oldu-
ğraun sanılması büyücüye olağandı-
şı 5İr güç kazandırmış, yaptıklanna
toplumunu inandırmış'tır. Sonra tiyat-
rocular maskeler kullanmışlar. oyun-
lainın sahıcı olduğunu düşündür-
mişlerdır *Maskelibalo'>
lar yapılmış,
efenceler düzenlenmıştır.
Günümüzde maskeler artık pek
çok kışinın gündelik hayatta kullan-
dıiı gereçler olmuştur. Neredeyse bi-
rin maskesiz görmek çok zor bır şey-
dr Biz de ünlü 'maskeler aşağı' sö-
zvnü yeniden uyarlayarak 'maskeler
jnkan'diyoruz Haydibakalımişba-
şna Maskelerinizi takın ve yaşama-
yıbaşlayın.
bşbakan maskesi...
yanıyormuş gibi görünmesi de bu
maskenın icaplanndandır.
Önemli kazıklann atıldığı durum-
larda ise güçlü bir yüz ifadesiy le 'baş-
ka çare kalmadıgı. herkesin fedakâr-
lık etmesi gerektiği' belirtılir. kuşku-
ya düşüp de 'nedir bu kardeşim, yok-
sa tufaya mı geliyoruz?' diyenlenn bu
tutumunu önleyecek masa yumrukla-
malan yapılır.
Yandaşlara koruynp kollayıci, mu-
haliflere amansız ezici yüz hatlan pek
uygundur. Eve gelip de maske çıka-
nldığı zaman ağzma geleni söylemek
elbette serbesttir
Kızmak. bağınp çağırmak, en ya-
kınındaki kişiler için asıl düşündük-
lenni söylemek günün stresinin atıl-
masına da yardımcı olur. Ama kapı-
dan çıkarken maskeyi takmayı unut-
mamak gerekir. Takınca da beli şöy-
le bir doğrulur, kendine güven duy-
duğunugösterir...
MutaMetHnrt maskesi...
Maskeler yukan...
maskeyi takan kışinin beli
ş>le bır doğrulur. Kendine belirli bir
gıven duyduğunu gösterir. Yüzünde
aılayışlı sevecen bır guleçlik belirir.
Snki hep ıyı haberler venyormuş gi-
bdır. Zam haberiennı verirken sanki
h ıne bıçaklar sap'.ıp ı> ormuş da da-
L imon yalamış da ağzı ekşimiş
birinın görüntüsünden ahnmıştır.
Hiçbır şeyi beğenmemek, ne yapıhr-
sa yapılsın sırke içmiş kedi gibi gö-
rünmek bu maskenin özelliğıdır. Ne
yapılacağını kendisi de bılmedığin-
den böyle sorulara 'iktidara gelince
göreceksiniz' diye yanıtlar verilmesı
ıcaptandır.
Milletı bıktınp da 'aman bu surat-
sızgeleceğine...' dedırtmemek için ara
sıra zoraki gülüşler göstermek ya da
pek denn düşünüyormuş gibi yap-
mak bu maskenin marifetleri içinde-
dir. Yalnız bu maskeyi uzun zaman
takmak zorunda kalanlarda bu göriin-
tülerin huy olarak sabitleşmesi tehli-
kesi vardır. Bu durumda artık maske
takmalan gerekmez, zira huylan böy-
le olmuştur.
Töccar maskesi...
u maskenin görüntüleri pek
zengın değildır. Temel özelliği de 'sü-
rekli ağlayan kişi'görünrüsüdür. Va-
tandaş olduğu zaman pekâlâ normal
davranan kışı tüccar maskeşini takar
takmaz ağlamaya başlar. Ölmüştür,
bıtmiştir. mahvolmuştur; onun başı-
na gelenler pişmiş tavuğun başına
gelmemışnr.
Üç kuruş kazanıyorsa on üç kuruş
vergi vermektedır, aslında zaranna
çalışmaktadır; ama yanında ekmek
yiyenleri düşündüğü için işi bıraka-
mamaktadır.
Artık biraz anlayış beklemektedir.
Şu vergiler kaldınlsındır, yetkililer
biraz halden anlasınlardır Yazıktır
günahtır. memleket batmaktadır, ışi
bilmeyenler ışlerin başındadır, işi bi-
lenler de kendileridir.
Memleketi onlar sevmektedır, dın-
len imanlan pek bütündür.
Hayır işi yapalım dıye oradan ora-
ya koşmakta, pek yorulmaktadırlar.
Kazandıklan bir şey yoktur. hayır du-
ası almaktan başka tasalan yoktur. Bu
maskede ağlak bir yüzle sürekli ovuş-
turulan iki el görürsünüz. Eğer boş
bulunursanız sizin de inanıp acıma
duygulanna kapıhnanız işten bile de-
ğıldir.
Vatandaş maskesi...
S3» imdi içınizden "canım vatanda-
şa da maske mi lazun?' dıyenlennız
çıkacaktır. Oysa asıl maske vatanda-
şa lazımdır.
Çünkü içınden geçenleri belli et-
memesı, sankı olup bitenleri fark et-
miyormuş gıbı görünmesi vatandaş
davranışına pek uygundur.
Bunun için de 'sessiz, sakin, başına
gelenleri kader sayıyormuş gibi ya-
pan' bir vatandaş maskesine gerek
vardır.
Böyle bir vatandaş maskesi aynı
zamanda vatandaşı suçlu duruma
düşmekten de korur.
Eğer böyle bir maskesi olmasaydı
bu vatandaş içınden geldiği gibı dav-
ranıp aklmdan geçenleri söyleseydi
neler olurdu acaba?
Bunu siz de kolayca tahmin edebi-
lırsiniz.
Vatandaş maskeşini takıp da söyle-
nenleri uslu uslu dinlediği zaman,
içinden geçenleri yutup yutup 'siz da-
ha iyisini bilirsiniz' dediği zaman bü-
yüklerimız pek hoşnut kalıp da 'ca-
nım baksanıza vatandaş nasıl da ülke-
sini düşünüvor, sıkıntı çekse bile sesi-
ni çıkarmıyor' demez mı? Eğer o
maske olmasaydı da vatandaş için-
den geçenleri elleriyle kollanyla ifa-
deye kalksaydı neler olurdu canım?
Düşünmesi bile zor.
Onun için de bu vatandaş maskesi
pek yararlıdır, yararlı olduğu da sabit-
tır
Haydı bakalım, maskeler yukan.
Maskenızı takın ve oyun başlasın.