03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya # Yaznşlerı Müdurlerı fbrahim Vıldız (Sorumlu), DinçTayanç # HaberMerkezı Müdürü' Hakan Kara # Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbaraf Yalçın Çakır # Ekononu Bülent Kızanlık • Radyo-TV. Ujgar Eremektar • Kültur Haodan Şenkökea 9 Spor Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet Saraç 0 Makaleler Sami Karaören 0 Çevırı Sevfettin Turhan # Düzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç. tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Buhan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks 4195027 »Izmır Temsılcısı ScrdarKızık, H. Zıya Blv 1352 S 2-3 Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat 1, Tel 3522550, Faks- 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erknt •Koordmatör 4hmetKonıl$an#Muhasebe Bülent Yener 9 tdare Hüsevin Gürer 9 lsletme Onder Çelik • Bügı-lşlem Nafl Inal • Bılgısa>ar Sıstem Mürüvet Çiler • ReKlam Reh» Işıtman 9 Halkla thşkıler: Nurten Berksoy YıyımlsvaD \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A Ş Turkocağıcad 3i 4] Cagaloghı 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 51205 05 (20hatl. Faks (0/2121513 85 95 I1ŞUBAT1995 tmsak: 5.32 Güneş:6.57 Öğle. 12.2 Ikmdi: 15.12 Akşam: 17.39 Yatsı: 19.00 Gökyüzüne doğru kadeh dizmek • Haber Merkezi - Uzakdoğu'da ay takvımine göre yılbaşı kutlamalan süruyor Kutlamalarda en çok ılgiyi her zaman olduğu gıbı ana>r urtlan Çın olan "Jıangxı" akrobatlannın gösterilen çekiyor. Burun ve alın arasına yerleştirilen bir kadehı. üzennde yırmiyı aşkın ıçınde mum yanan kadeh ve bir vazoyla bırlıkte dengelemek, Jıanxi akrobatlan için klasik ve kolay birgösten. KLM'nin 75. yıl konseri • İstanbui Haber Servisi - KLM Hollanda Kraliyet Havayollan'nın 75 kuruluş yıldönümü nedemyle önceki akşam Harbıye Kültür Merkezı'nde bır resepsıyon gerçekleştınldı. KLM Güneydoğu Avrupa Bölgesı Müdürü Mıchel Coumans'ın açış konuşmasıyia başlayan gecede aynca. Remco De Haan ıle Eric Westerhof'tan oluşan Gronıngen Klasik Gıtar Ikılısı de bir konser verdi. Çatı'ya ödül • tstanbul Haber Servisi - Merkezı Ispanya'da bulunan,turizm, otelcilık ve yemek endüstrısi alanında hızmet veren kuruluşlan uluslararası boyutta ödüllendiren Trade Leader's Club, bu yıl 20'ncısı dağıtılan "Gold Award for Tounst. Hotel and Catering Industry" kalite ödüllerinden binnı Türkiye'den Çatı Restoran'a verdi 'Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı' yine askıya alındı: Istanbul için 'çîît başlı moııarşizıır•Türkiye'deki belediye ve imar yasalannda demokratik katılımcılığı reddeden 'yerel krallık' düzeni hâlâ yürürlükteyken. Istanburun Boğaziçi ve SÎT alanlanndaki imar yetkilerinin bu kez salt 'bürokrasiye' bağlanmak istenmesi, TBMM'nin de onayı bulunan Avrupa Konseyi kent yönetimi kararlanyla çelişiyor. OKTAY EKtNCÎ Türkıye tarafindan 21 Kasım 1988tanhinde Strasbourg'da imzalanan ve 8 Mayıs 1991 ta- rihlı, 3723 sayilı kanunla TBMM'nin deonay- lamış olduğu "AvrupaYerelYönetimlerÖzerk- lik Şartı", son zamanlarda yenıden ülke gün- demine gelen "belediye yetkfleri" konusunda- ki tartışmalara şu açıkhği getmyor "Özerk yerel yönetim kavramı, yerel ma- kamlann. kanunlaria belirlenen sınırlar çerçe- vesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukJan altında ve yerel nüfusun çıkarian doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ve imkânı anlamım taşır," (Md: 3 1) Aynı uluslararası sözleşmede. "özerk" yerel yönetimlerin "yerel nüfusun çıkarlan" doğ- rultusundaki yetkılenni nasıl kullanacakJan ise şöyle vurgulanıyor: "Bu hak, doğrudan, eşit ve genel oya daya- nan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçilmiş fiyelerden oluşan ve kendilerine karşı sorumlu yürütme organlanna sahip olabilen meclisier veya kuruitoplantılan tarafindan kullanüacak- tır>ıMd:3'2) Avrupa Yerel Yönetimler Özerklık Şartı, ye- rel yetkilerle ilgilı bu "demokratik kurah" da yeterlı görmeyerek yöresel ölçekte ve kentle ıl- gili kararlann alınmasında "daha geniş bir ka- ültmın" sağlanması için şu koşulu da öngörü- yor: "(Yerel yönetim hakkımn kuDanılmasında) vatandaşlardan oluşan meclislere, referandum- lara veya vatandaşlann doğrudan katibmına olanak veren öteki yöntemlere başv urulmasL." Yanı, bizde hâlâ "sakıncairgöriilen, kente İşte, İstanbui üzerindeki imar yetkileri paylaşma planı Karaburun KARADEHIZ \ Başbakanlığıp yasa taslağında imar l yetkıien Valilik kanalıyia hükümete * bağlanmast öngörülen alanlar Adokır İmar yetkilerinin paylaşmasında yerel ve merkezi krallık hükümleri 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Başbakanîık 'm İstanbui un imarıyla Yasası 'nda demokratik katıhmı ilgiliyasa taslağında demokratik engelleyen başkanlıkyetkileri... denetimi yadsıyan bürokmtikyetkiler... •Belediye encûmenleri, seçilmiş meclis üyeleri yerine başkan ve daire müdürlerinden oluşuyor. Bu nedenle encümenın başkanlık görüşüne aykın bir karar alması olanaksız. •Sınırsız veto yetkisi, meclisın başkan üzerindeki karar yetkisini etkisiz kılıyor. Başkanın onaylamadığı kararlar, uygulanma şansı bulamıyor. •tlçe belediye meclislerinin de her tûrlü karannın yürürlüğe girebilmesi için büyükşehir belediye başkanı onayı şart. Başkan, ilçe belediyesi karannı geri çevirdiğinde ise meclisier ancak 2/3 çoğunlukla kararda ısrar haklannı kullanabiliyorlar.. •Boğaziçi öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgeleriyle, kentin kuzeyindeki tarım ve orman alanlannda, aynca Karadeniz kıyı kuşağında, imar ve planlama kararlannı 12 bakandan oluşan bir yüksek kurul onaylayacak. Başbakan, bu kurulun da başkanı olacak. •Aynı bölgelerdeki tüm ilçe belediye meclisleriyle (Beşiktaş, Sanyer, Beykoz, Üsküdar...) büyükşehir belediye meclisini tümüyle devre dışında bırakan yerel imar kurulunun başkanı ise vali olacak. •Valinin önerisi ve başbakanm onayı ile yürürlüğe girecek imar planlanna yapılacak itirazlar bile uygulamayı durdurmayacak... karşı duyarlı sıvıl toplum örgütlenmelenyle ortak polıtikalar üretilmesi... Demokrasi yerine monarşizm Bakanlar Kurulu'nun 6 Ağustos 1992 tarihli karan üzerine 3 Ekim 1992 günlü Resmi Ga- zete'te yayımlanarak "Türkiye'yidebağlaınak üzere'" yürürlüğe gıren bu sözleşme, Avrupa Konseyi'nin özellikle "demokratikleşmesüre- ci" açısından büyük önem verdiğı temel uyuş- ma belgeleri arasında yer alıyor. Türkiye'ye düşen ulusal ve yasal sorumlu- luk ise. TBMM'de onaylanıp Resmi Gazete'de yayımıyla birlikte "kanun gücünde" bir hu- kuk belgesi niteliği kazanan bu sözleşmeye uygun olarak yürürlüktekı yerel yönetim mev- zuatını yeniden düzenlemek; yani "demokra- tikleştirmek". Ne var ki aradan geçen üç yıla yakın süreye rağmen \e ustelık bu süre ıçensınde "temel ereği demokratikieşmek" olan ıkı koalisyon hükümetının programında da "yerel yönetim özerkligi*' yer almasına rağmen. belediyelerle ilgilı yasalarda Avrupa Konseyi'nin bu ilkele- riyle "çelişen" hükümleri gidermek yönünde herhangı bir adım atılabilmiş değıl. Gerek 1580 sayılı Belediye Yasası'nda, ge- rekse 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelennin Kuruluş ve Yönetimi Hakkındakı Yasa'da. ye- rel kararlarda demokratik katılım yenne bir tür "monarşizmi" getiren hükümler hâlâ olduğu gibi duruyor. Nitekım böylesi bır "yerel monarşizm" içe- risinde Başbakanlığın Istanbul"un ımanyla il- gilı son yasa hazırlıklan da yine Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartf ndaki "temel ilke- lere" yakışır ve bu ilkeleri önemseyen bir ıçe- rikte ele alınıp tartışılabilmiş değil. Asıl yapılması gereken. kentin planlanması ve imanyla ilgili karar ve uygulama süreçle- rinde kente duyarlı kesimlerin "demokratik denetimini" güçlendirmek iken. bu yöndeki bır yasa değışıklığı yenne, "Boğaziçi, orman- lar ve su havT^lanna Başbakanîık ve valilik eüy- le imar haklan dağıtmaya1 ' kalkışmak, uygar dünyanın yerel yönetim anlayışıyla ne kadar bağdaşabılır? Benzer şekılde yine "tstanbul'a el koymayla" ilgili son yasa taslağındakı "SİT alanlannda Anıtiar Kurulu erldni yok etme" gırişımı, buna bağlı olarak kentin en değerlı do- ğal ve kültürel çe\Te zengınliklenni banndıran genış bir yeşil kuşağın "bürokrasi eliyle ima- ra açılması*' özlemi, Avrupa Konseyi'nin "bi- limsel kaüuma'"önem veren kararlan karşısın- da nasıl açıklanabilir?.. Öyle görünüyor kı tıpkı diğer birçok ulusla- rarası sözleşmede olduğu gıbi, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartf ndaki Türkiye'nin ımzalan da kentlerimıze ve demokratıkleşme özlemlerimıze değıl,. sadece Batı'ya karşı "imaj peşinde koşan"yöneticilerimızin deyim yenndeyse "ha\aatma" gereksinmelerine ya- rayacak. Ama, çok değil. yaklaşık bir yıl son- ra dünyanın 184 ülkesınden 35 bın kadar şe- hircilık uzmanı, bılim adamı, politıkact ve araş- tırmacı HABİTAT zirvesı için Istanbul'da top- landıklannda. yurtdışında sergılenen imajla "asıl yaşanan gerçegin" farkını en çarpıcı gö- rüntülenyle bizzat yennde ızleyecekler: tstanbul'un kuzeyindeki ormanlar, Boğazi- çi ve Karadeniz kıyılan "merkezi monarşiz- min"imar beklentilerine, diğer kentsel kesim- ler, kaçak kente dönüşen ılçeler ve plansız ls- tanbul'un yığılma merkezleri ise "yerel monar- şizmin" eline teslim edilmış, yanı rant kaynak- lan "üleşilmiş' 1 ' olarak. Kadın sporcu yanştırmayan ülkelerin olimpiyattan çıkanlması isteniyor Sporda kadın-erkek aynmına son •Atlanta Plus hareketi, kadınlara sporu yasaklayan ülkelerin olimpiyat oyunlanndan çıkanlmamasını istiyor. Boykot hareketinin hedef aldığı ülkelerin başında Iran. Suudi Arabistan ve Kuveyt geliyor. CELALUSTER 1996 yazında ABD'de Georgıa eyaletinin başkenti Atlanta'da ya- pılacak Olimpiyat Oyunlan daha şımdıden yeni bir boykota gebe. Ama bu boykotun öncüleri ne - heyhat- Sovyetler Birliğı, ne de ABD. Paris kaynaklı bir kadın ey- lemciler grubu olan Atlanta Plus, 1996 Yaz Olimpiyat Oyunlan 'nı boykota yönelık uluslararası bir kampanyanın hazırlıklan ıçinde. Şimdı haklı olarak, nereden çık- tı bu boykot, diyeceksiniz. Adan- ta Plus hareketinin önderlen, ta- kımlannda kadın sporculann yer almasını yasaklayan ülkelerin Olimpiyat Oyunlan'na almmama- smı istıyorlar. Sponsorluk üstlenen büyük şirketlere, hükümetlere ve ulusal olimpiyat komitelerine yal- nızca erkek sporculany la yanşma- ya hazırlanan ülkeleri Olimpiyat Oyunlan'ndan çıkarmalan için baskı yaparak bu alandaki müca- deleyi hızlandırmayı tasarlıyorlar. Atlanta Plus hareketinin hedef al- dığı ülkelenn başında Iran, Suudı Arabistan ve Kuveyt gibı Islam ül- keleri geliyor. Hemen anımsaya- caksınız; bu ülkeler 1992'de Bar- celona'da düzenlenen oyunlara ka- dın sporcu götürmemişti. Aynı ül- kelerin önümüzdekı yıl Atlanta'da yapılacak Olimpiyat Oyunlan'na da kadın sporcu götürmeyeceğinı bılmek içinse müneccım olmak gerekmiyor. Barcelona Olimpiyat Oyunla- n'na söz konusu Islam ülkelennin yanı sıra aralannda Uruguay ve Haiti'nın de bulunduğu 20 kadar ülke, kadın sporcu götürmemişti. Ama sanınm burada bir aynm yapmak ve kadmlann spor yapma- sını yasaklayan yönetimler ile Olimpiyat Oyunlan'ndayanşacak düzeyde kadın sporcusu olmayan ülkeleri bırbınnden ayırmak gere- kiyor. Nitekım. kampanyanın ön- den Annie Sugier de başlattıklan mücadeleyi kadın-erkek aynmına karşı bir mücadele olarak nıteli- yor. Atlanta Plus hareketi bugün- lerde dünya ölçeginde gruplar ağı oluşturuyor. Amaç. bu gruplann Uluslararası Olimpiyat Komitesi temsilcilerine kadın sporculann katılımını engelleyen ülkelere yap- tuım uygulamalan için baskı yap- ması. Ama hareketin bu kadarla da ye- tinmeyeceği anlaşılıyor. Çünkü daha şimdıden kendılenni destek- leyen spor yıldızlannın, siyaset adamlanmn ve pazarlann adlann- dan oluşan uzun bır liste hazırla- mışlar. Bir silahlan daha var. Co- ca-Cola gibı Olimpiyat Oyunla- n'nda sponsorluk üstlenen şırket- leri de eylemlerine destek verme- ye çağıracaklar. Destek alamazlar- sa, bu şirketlenn ürünlerinin boy- kot edilmesi için çagnda buluna- caklar. Bereket, Türkiye bu konuda ka- dm-erkek eşitliğinin zerre kadar gelişmedıği Iran'dan, Suudi Ara- bistan'dan, Kuveyt'ten köklü bi- çimde aynlıyor. Bu da nüfusun bü- yük çoğunluğu Müslüman olan bazı ülkelerle aramızdaki en temel aynmlardan biri sanınm. En son Barcelona'da tekvandoda Ayşegül Ergin gümüş, Arzu Tan bronz, ju- doda HüKa Şenyurt bronz madal- ya aldılar. Atlanta Plus hareketi kadına sporu yasaklayan ülkelerin Olimpiyat Oyunlan'ndan çıkanl- masını sağlayabilir mi? Uzak bır olasılık. Ama Atlanta'dakı açılış, töreninde, koşuculann Olym- pia'dan getireceği meşaleyle olim- piyat ateşıni bir kadın sporcunun yakması, orada bulunan yasakçı ülkelenn erkeklerini biraz olsun utandırabilir Svetlana Krfveleva, 1992 yüında Barcelona'dagülle atmada altın madalya kazanmıştı. WNYADAN Büyük îskender'in gömütü bulundu mıi? Çeviri Servisi - Yüksek düzeylı bır Yunan kazıbilim ekibı. geçenlerde ileri sürülen ve Büyük tskender'in gömütünün Mısır'ın batısındakı bir çölde bulunduğu yolundakı savın gerçeklığını araştınyor. Yöreyı inceleyen ekip, bu savı doğrulayacak hıçbir kanıt olmadığını savunuyor LJana Souvaltzi adındakı bir kazıbilim uzmanı, geçen hafta üç tablet bulduğunu. bu tabletlerin Sıva vahasının 80 km. uzağındaki bir yapmın Büyük Îskender'in gömütü olduğu yolunda bir kanıt sayıldığını belirttı. Souvaltzi, bir gömüt olduğunu iddia ettiği yapmın Makedon tarzında yapılmış olduğunu ilen sürerken Yunanistan Kültür Bakanlığı'nın desteğıyle oluşturulan ekip, bu konuda kesın bır kanıt olmadığını dile getirdi. Ekip aynca, kendilenne gösterilen tabletlenn de Souvaltzi 'nin savmı doğrulamaktan yoksun olduğunu, bunlann Büyük Îskender'in ölümünden üç yüz yıl sonraya rastlayan Rosa dönemine ait olduğunu belırtti. Öte yandan, bu iddiayı ortaya atan Souvaltzı'nin araştırma gezisinde ekibe eşlik etmekten ve onlarla işbirlıği yapmaktan ' kaçındığı ve bu davranışına hiçbır gerekçe getirmediği bildırihyor. Atına Ünıversitesı Arkeoloji Bölümü'nden mezun olan Souvaltzi'nm bu savı yeni değil; kendısi üç yıl önce de aynı savı savunmuş, ancak Mısırlı ve Yunanlı kazıbilim uzmanlan tarafindan pek cıddiye ahnmamıştı. İşte itfaiyecilik... Çeviri Servisi- Istanbul'da, Levazım Sitesi'nde ikı genç kızın yanarak ölümüyle ilgilı tartışmanın bır benzeri, 1992'de Ingiltere'de yaşanmış, ama sonuç çok değişik olmuş. Ingiltere'deki olayda. 18 ay ıle 5 yaş arasında dört çocuk yanarak ölmüş. Çocuklar. evın üst katında, aralannda oynarken ellerine geçen bır çakmakla yangına neden olmuş. Alt katta kahvaltı hazırlayan anne, komşunun çığlıklan üzenne koşmuşsa da ehnden bir şey gelmemış. Haben alan itfaiye, ıkı buçuk dakika içınde olay yenne yetişmişse de sonucu değıştirememiş. Bu olay, Birmingham'ın Kings Health bölgesı itfaiye sorumlusu Graham MeMrum'ı etkılemış ve üzmüş. İtfaiye sorumlusu, ne yapılabileceği konusunda çahşmalarını hızlandırmış. Evlereduman alarmı, tehlike halinde elektriğı kesme önlemleri koydurmuş. Çocuklar, okul çağında bu konuda aydınlatılmaya başlanmış. Doğal olarak itfaiye örgütünde de gerekenler yapılmış ve dört yıl sonraki sonuç, yangınlann yüzde 70 azalması olmuş. MESELA DEDİK ERDALATABEK Viaskeler önce büyücüler tarafın- daa kullanılmıştır. Başka biri oldu- ğraun sanılması büyücüye olağandı- şı 5İr güç kazandırmış, yaptıklanna toplumunu inandırmış'tır. Sonra tiyat- rocular maskeler kullanmışlar. oyun- lainın sahıcı olduğunu düşündür- mişlerdır *Maskelibalo'> lar yapılmış, efenceler düzenlenmıştır. Günümüzde maskeler artık pek çok kışinın gündelik hayatta kullan- dıiı gereçler olmuştur. Neredeyse bi- rin maskesiz görmek çok zor bır şey- dr Biz de ünlü 'maskeler aşağı' sö- zvnü yeniden uyarlayarak 'maskeler jnkan'diyoruz Haydibakalımişba- şna Maskelerinizi takın ve yaşama- yıbaşlayın. bşbakan maskesi... yanıyormuş gibi görünmesi de bu maskenın icaplanndandır. Önemli kazıklann atıldığı durum- larda ise güçlü bir yüz ifadesiy le 'baş- ka çare kalmadıgı. herkesin fedakâr- lık etmesi gerektiği' belirtılir. kuşku- ya düşüp de 'nedir bu kardeşim, yok- sa tufaya mı geliyoruz?' diyenlenn bu tutumunu önleyecek masa yumrukla- malan yapılır. Yandaşlara koruynp kollayıci, mu- haliflere amansız ezici yüz hatlan pek uygundur. Eve gelip de maske çıka- nldığı zaman ağzma geleni söylemek elbette serbesttir Kızmak. bağınp çağırmak, en ya- kınındaki kişiler için asıl düşündük- lenni söylemek günün stresinin atıl- masına da yardımcı olur. Ama kapı- dan çıkarken maskeyi takmayı unut- mamak gerekir. Takınca da beli şöy- le bir doğrulur, kendine güven duy- duğunugösterir... MutaMetHnrt maskesi... Maskeler yukan... maskeyi takan kışinin beli ş>le bır doğrulur. Kendine belirli bir gıven duyduğunu gösterir. Yüzünde aılayışlı sevecen bır guleçlik belirir. Snki hep ıyı haberler venyormuş gi- bdır. Zam haberiennı verirken sanki h ıne bıçaklar sap'.ıp ı> ormuş da da- L imon yalamış da ağzı ekşimiş birinın görüntüsünden ahnmıştır. Hiçbır şeyi beğenmemek, ne yapıhr- sa yapılsın sırke içmiş kedi gibi gö- rünmek bu maskenin özelliğıdır. Ne yapılacağını kendisi de bılmedığin- den böyle sorulara 'iktidara gelince göreceksiniz' diye yanıtlar verilmesı ıcaptandır. Milletı bıktınp da 'aman bu surat- sızgeleceğine...' dedırtmemek için ara sıra zoraki gülüşler göstermek ya da pek denn düşünüyormuş gibi yap- mak bu maskenin marifetleri içinde- dir. Yalnız bu maskeyi uzun zaman takmak zorunda kalanlarda bu göriin- tülerin huy olarak sabitleşmesi tehli- kesi vardır. Bu durumda artık maske takmalan gerekmez, zira huylan böy- le olmuştur. Töccar maskesi... u maskenin görüntüleri pek zengın değildır. Temel özelliği de 'sü- rekli ağlayan kişi'görünrüsüdür. Va- tandaş olduğu zaman pekâlâ normal davranan kışı tüccar maskeşini takar takmaz ağlamaya başlar. Ölmüştür, bıtmiştir. mahvolmuştur; onun başı- na gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemışnr. Üç kuruş kazanıyorsa on üç kuruş vergi vermektedır, aslında zaranna çalışmaktadır; ama yanında ekmek yiyenleri düşündüğü için işi bıraka- mamaktadır. Artık biraz anlayış beklemektedir. Şu vergiler kaldınlsındır, yetkililer biraz halden anlasınlardır Yazıktır günahtır. memleket batmaktadır, ışi bilmeyenler ışlerin başındadır, işi bi- lenler de kendileridir. Memleketi onlar sevmektedır, dın- len imanlan pek bütündür. Hayır işi yapalım dıye oradan ora- ya koşmakta, pek yorulmaktadırlar. Kazandıklan bir şey yoktur. hayır du- ası almaktan başka tasalan yoktur. Bu maskede ağlak bir yüzle sürekli ovuş- turulan iki el görürsünüz. Eğer boş bulunursanız sizin de inanıp acıma duygulanna kapıhnanız işten bile de- ğıldir. Vatandaş maskesi... S3» imdi içınizden "canım vatanda- şa da maske mi lazun?' dıyenlennız çıkacaktır. Oysa asıl maske vatanda- şa lazımdır. Çünkü içınden geçenleri belli et- memesı, sankı olup bitenleri fark et- miyormuş gıbı görünmesi vatandaş davranışına pek uygundur. Bunun için de 'sessiz, sakin, başına gelenleri kader sayıyormuş gibi ya- pan' bir vatandaş maskesine gerek vardır. Böyle bir vatandaş maskesi aynı zamanda vatandaşı suçlu duruma düşmekten de korur. Eğer böyle bir maskesi olmasaydı bu vatandaş içınden geldiği gibı dav- ranıp aklmdan geçenleri söyleseydi neler olurdu acaba? Bunu siz de kolayca tahmin edebi- lırsiniz. Vatandaş maskeşini takıp da söyle- nenleri uslu uslu dinlediği zaman, içinden geçenleri yutup yutup 'siz da- ha iyisini bilirsiniz' dediği zaman bü- yüklerimız pek hoşnut kalıp da 'ca- nım baksanıza vatandaş nasıl da ülke- sini düşünüvor, sıkıntı çekse bile sesi- ni çıkarmıyor' demez mı? Eğer o maske olmasaydı da vatandaş için- den geçenleri elleriyle kollanyla ifa- deye kalksaydı neler olurdu canım? Düşünmesi bile zor. Onun için de bu vatandaş maskesi pek yararlıdır, yararlı olduğu da sabit- tır Haydı bakalım, maskeler yukan. Maskenızı takın ve oyun başlasın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle