28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER KISAKISA... • RP Genel Başkanı Necmettm Erbakan. partısının Tokat'ta düzenlediği mitingde "Din düşmanı partilere oy vermeyin" dedı ve ıktidara geldıkİennde 18 yaşındaki başı örtülü kızlarına, ünı\ ersıte rektöninün selama duracağını söyledı. • HırsLzlık yaptığı savıvla Çınarlı Karakolu'nda gözaltına alınıp işkence gören 13 yaşındaki H.O olayryla ilgili Başkomiser İrfan Demirel hakkında soruşturma başlatıldı. • Yüksek Öğrenim Kredi \e Yurtlar Kurumu (YURT- KUR) Genel Müdürlüğü'nün bugün yapılacak 63. Olağan Genel Kurulu'nda. yüksek öğrenim kredilerinın yüzde 100 oranmda artınlarak. 750 bin liradan 1.5 milyon lıraya çıkanlması önerisi görüşülecek. • Çevre Bakanı Hamdi l çpınarlar. kızının da öğrenim gördiiğii Ankara tlköğretim İlkokulu'nda "Çevre" konulu >arışmada ödül kazanan öğrencilere plaket dağıttı. • Tokat Mılletvekih Alı Şevki Erek, gazetemızde 7 Aralık 1995 günü yayımlanan "DYP'lı küskünlenn saldırısı sürüyor'" başlığıyla yayımlanan habere ıiişkin "Hiçbir aşamada hıçbır ko\ uşturma engellenmemiştır"dedi. • 3. Yoksullarla Dayanışma Haftası dolayısıyla bir açıklama yapan Yoksullara \ardım ve Eğitim Vakfı (YOYAV) Genel Başkanı İbrahim Ateş yoksulları koru>up üretken hale getirerek. onlara yaşanıa sevinci aşılanıanın bir insanlık görevi olduğunu söyledi • Ankara DGM Başsavcılığı. CHP'nın9-10 Eylül 1995 tarihlerinde yapılan Olağanüstü Kurultayi'nda okuduğu deklarasyon ile 1991 yılmda, ceşitlı konuşmalannda bölücülük propagandası yaptığı iddiasıyla feshedilen SHP'nin genel başkan yardımcılanndan Fehmi Işıklar hakkında ceza ri Radyo\e Televizy on CstKurulu(RTÜK). ANAP Genel Başkanı Mesut Y ılma/'ın siyasi propaganda niteliği taşıdığını beiirttiği Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) ilanlarını içerik yönünden incelemeye aldı. Üst kurul. AİT ve TGRT yayın kuruluşlarına da uyarı cezası verdi. • Yenı Partfye(YP) katılarak, bu partınin Hazıne den 30 müyar lıra yardım almasını sağlayan Muş Mıllervekilı MuzafFer Demir, YP'ye katılmasının, yardımla ilgisi bulunmadığını saviındu. • Iznıir DSP 2. bölge 2. sıra adayı Prof. Dr. Şiikrfi Giiral, Giimrük Birliği konusunda bir sis perdesi oluştuğunu bclirtcrek. her koşulda birliğe razı bir hükümetle pazarlık yapıldığını ve Kıbrıs konusunda önemli ödünler verildiğini savundu. Güral. "Girit'te olduğu gibi Kıbrıs'la da insanlar Avrupalının eline bırakılarak göçe zorlanacaktir" dedi. • Malıye Bakanı tsmet Attila, 2*4 aralık genel seçimlennde kullanılacak toplam I45binşişe boyanın dağıtımının toplam altı günde tamamlandığını bildırdi. •Yargıtay 6. Ceza Dairesi iiyeleri Mehmet Zekâi Turan ve Mustafa Aydın'a silahlı saldırıda bulunan emekli Hâkim Binbaşı Selahattin Necmioğlu hakkında •'taammüden iki kişiyi öldürmeye tam teşebbüs" suçundan açılan davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme başkanı sanığm tutukluluk halinin devamına karar verdi. İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nin 47. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanacak Gündem: Barış ve yaşam lıakkı İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - 1995 İnsan Haklan Haftası etkınlikleri ya- nn başlayacak. tnsan Haklan Evrensel Bil- dirgesi'nin BM'de kabulünün 47. yıldönü- mü nedeniyle düzenlenen hafta boyunca İnsan Haklan Demegi (İHD) veTürkive İn- san Haklan Vakfı (TİHV) tarafından Istan- bul ve Ankara "da birdizı etkinlik düzenlen- dı. insan Haklan Demeği tstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. dün düzenlediğı ba- sın toplantısında İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nin imzalanmasının üzerinden 47 yıl geçmesine karşın Türkiye'de ve dün- vada insan haklan ihlallerinin her alanda sürdüğünü vurguladı. Bu yılki etkinlikler- de "Banş ve Yaşam Hakkı" konulannın te- mel alınacağını bıldiren Kanar, Güneydo- Başbakan Diyarbakır'da Çffler arachğını bulamadı •Diyarbakır'da yansı boş miting alanıyla karşılaşan ve beklediği coşkuyu bulamayan Başbakan Tansu Çiller. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı, "ülkeyi geri götürmeye çalışmak ve sağ gösterip sol vurmak"la suçladı. BÜLENTSARIOĞLU MZAMETTİN KAPLAN DİYARBAK1R - Se- çim kampanyasını başlat- tığı Erzurum'da düş kınk- lığına uğrayan Başbakan Tansu Çiller. Diyarba- kır'da da beklediği coşku- yu bulamadı. Ezan nede- niyle konuşmasına ara veren Başbakan'a. "Âçbktan geberiyoruz" diye bağıran genci gözaltına almak ısteyen bir sivil polis, ba- sının ilgisi üzerine para \ererek susturdu. Çiller, "Güneydoğu'da devletin venidenye- şertilmesi" gerektığıni belirterek karanlık giiçlenn terörle işbirliği yaptıklannı ve bun- lann siyasete de gırdığini söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı. "ülkeyige- ri götürmeye çalışmak ve sağ gösterip sol vurmak"la suçlay an Çiller. henüz yolun ba- şında olduklarını belirterek "Benim her şe- yim açık; göntüm açık, kafam açık" dedi. Liderlere \e televızyon kanallanna tek tek zaman ayıramayacağını kaydeden Çil- ler. tüm liderlerlc bir ara> a gelıp tartışmayı önerdi. Çiller. "Eğer böyle bir ortam yara- tılırsa, bürün görüşlerimi kamuayuna yeni- den söy lemek dunımunda olurum. Biri ge- lip biri gelmeden bir şey yapmanız mümkün değil. Benim rakibim sayın V ümaz değiL Be- nim mtsyonum. ülkeyi Ûeri götürmek ve ge- ricilerlc mücadele etmek. Bu ancak onun içinde olur" diye konuştu. Lıderler açıkoturumu ıçin özel televız- yonlar arasındakı rekabet sürerken Çil- ler'in, DYP'yi destekleyen atv'nin Haber Koordinatörü Ali Kırca'nın program hazır- lığından söz etmesi dikkat çekti. 45 dakika geç geldiği yansı boş miting alanında, Başbakan olunca ilk yılbaşını Di- yarbakır'da geçirdiğinı anımsatan Çiller. " İ ç aylık Başbakan Sayın Mesut Yılmaz buraya gelemedi. Başbakanken gelemedi. Diyarbakır'dan. Diyarbakırtıdan korkacak ne varmış? Benim can kardeşlerimden kor- kacak ne \-armış ? " dedı.. "Buralann kaderini beraberce değjştire- ceğiz" diyen Çiller. şu görüşleri dıle getir- dı: "Doğnıyu söylemeyenler, aldatmaca içindeolanlarvar. korkuyorum. Hiçbir şey- den korkmayan bacınız şunun için korku- yor; sizi aldatmalanndan, sağ gösterip sol vurmalanndan korkuyorum. Mne aynı şey- lere çanak tutulur. aynı şey ler yapılır. Sizi at- datmaya kalkıyorlar. Buralarda devlet, eko- nomi yeniden yeşermeli. Biliyorum, sıkınb- lar var. Daha yoiun başındayız." ANAP lıderi Yılmaz'ı. meydanlarda de- mokrasi ve insan haklanndan söz ettikten sonra Meclis'te bu tür ginşımleri engelle- mekle suclayan Çiller. şunlan söyledi."Sağ gösterip sol vurmaktadırlar. Bir adım gider, iki adım gelirier. Benim her şey im açık: göıt- lüm açık. kafam açık. Güvendiğimiz, inan- dığımız da sizsiniz. Benim bütün vatandaş- lanm nereli oluriarsa olsunlar. nereden ge- lirlerse gelsinler, can kardeşlerimdirler. He- piniz benim için birsiniz. 24 Aralık günü evi- nizin önünden iki otobüs kalkacak. Bir oto- büs geriye gidiyor. Yolu karanlık. nereye gi- deceği belli değil. İkinci otobüs ileriye gidi- yor. Onun sürücüsü bu bacıruzdır. Adı da Kı- rattır.*' Çiller, basın için aynlan TIR'ın üzerindeki bir gencin, "Eknîek bulamryo- ruz. CMüyor millet ölüyor. Açhktan geberi- yoruz" protestosuyla karşılaştı. Çiller ko- nuşmasına başladığı sırada genci gözaltına almak isteyen bir sivil polis, basının ilgisi üzerine bu girişimden vazgeçerek protesto- cu yurttaşa bir miktar para verdi. • IHD îstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, Güneydoğu'da 1995'te her kesimden 5 bin kişinin öldüğünü söyledi. Devletin gerekli tedbirleri almaması nedeniyle 1995 yılında çok sayıda vatandaşın deprem ve sel felaketlerinde hayatlannı kaybettiğini belirten Kanar, bunun da insan hakkı ihlali olduğunu söyledi. gu'da 1995"te her kesimden 5 bin kişinin öl- düğünü söyledi. Devletin gerekli tedbirle- ri almaması nedeniyle 1995 yılında çok sa- yıda vatandaşın deprem ve sel felaketlerin- de hayatını kaybettiğini belirten Kanar. bu- nun da insan hakkı ihlali olduğunu söyle- di. Ercan Kanar. Nusret Dcmiral'la ilgili bir soruyu. "Nusret Demiral'a düşünce suçlu- su demek. hak etmediği bir iltifattır. Bu ça- tışma. özgüriüklere karşı olanlann. ırkçüa- nn kendi aralanndaki çıkar çekişmesidir" şeklınde yanıtladı. İnsan Haklan Haftası nedeniyle bugün Galatasaray"dakı "k?>ip aileleri"nin eyleminde konuyla ilgili bir açıklama yapılacak. Med-Kom'da 16.30'da yapılacak olan "Banş ve Yaşam Hakkı" konulu panelin konuşmacıları Doğu Ergil, İsmail Nacar, Ercan Kanar, Nadire Mater. Kemal Parlak, Seyit Soydan. Sultanahmet Meydanı'nda yann saat 11 "de Dünya İnsan Haklan Gü- nü nedeniyle basın açıklaması yapılırken gece de bir tören düzenlenecek. Ankara'da 4 gün süreyle "Türkiye'nin tnsan Haklan Panoramasu İnsan Haklan ve Banş, Düşünce ve Örgütlenme Özgürlfl- ğü, Yaşam Hakkı ve Gözaltmda Kayıplar" konulannda yapılacak olan panellere ga- zetemiz yazan Ataol Behramoğlu. Filistin Büyükelçisi Fuad Yasin, Tomris Ozden, Can Dündar, Kamil Ateşoğullan, Fikret Başkaya. Yaşar Seyman, Ercan Karakaş, Sedat Aslantaş, Akın BirdaL, Hüsnü ÖndüL Halit Çelenk, Muharrem Baytemur ve İr- fan Bilgin konuşmacı olarak katılacak. An- kara Merkez Kapalı Cezaevı'nde bulunan hükümlüeski DEP Milletekili LeylaZana da İnsan Haklan ve Banş konulu panele tebliğ ile katılacak. Kamu emekçüeri tekçatı altında İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçılen Sendıkalan Konfederasyo- nu. dün İstanbul Valıliği'ne yapılan başvuruyla kuruldu. Yüzlerce kamu çalışanının katıldığı başvuru sırasında bir açıklama yapan Konfederasyon Başkanı Siyanıi Erdem. "Konfederas- yonlaşmavı mücadelemizin ve örgüt- lenmemizin daha etkin/yetkin ve hak aiıcı olarak gelişmesi için büyük bir adım olarak gorüyoruz" dedı. Kamu Emekçileri Sendıkalan Kon- federasyonu'nun (KESK) başvurusu için dün İstanbul Valiliği önünde top- lanan yüzlerce kamu çalışanı. "Yaşasm sendika, yaşasm KESK" '•Toplusöz- leşme hakkımız, grev silahımız". ~\a- şasın sendikal mücadelemiz". "Yaşa- sın demokrasi mücadelemiz" slogan- lan attılar. KESK'ın Genel Başkanı Si- yamı Erdem ve sekiz konfederasyon yöneticisi, Vali Yardımcısı Nihat Ke- mal Eren ile görüşerek başvurulanıiı yaptılar. Ecevit, Soysal'ın birinci sırada aday olduğu Zonguldak'a gidiyor DSP'nin ekonomi paketi lıazır ANKAR.A (Cumhuri- yet Bürosu) - 24 Aralık seçimlerinden sonra ekonominin bunalımdan çıkanlması için yeni bir ıstikrar programının ka- çınılmaz olduğunu savu- nan DSP kurmaylan, ıktidara gelmelerı dunımunda uygulanacak bir "kriz paketi" hazırladılar. Paket: vergi ve gider reformlan yapıl- ınasını. doğacak ekonomık yükün toplu- mun tüm kesimlennce adil biçimde pay- laşılmasını, enflasyon denetlenebilir dü- zeye çekilene kadar kamu harcarnalannın kısılınasını öngörüyor DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. bu- gün eski seçim bölgesi olan Zonguldak'a gıdecek. Ecevit, en çok önem verdıği ısim- lerden olan ve kendı seçim bölgesi Zon- guldak'tan 1 sırada aday gösterdiği DSP Grup Başkanvekıli Mümtaz Soysal için Pakdemirli, Erbakan'ın 'Adil Ekonomik Düzen' ine yanıt verdi 'Adil düzen hayal ürünü'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP Genel Başkanı Nec- mertin Erbakan'ın. "Adil Eko- nomik Düzen" kitabı, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ek- rem Pakdemirli tarafından kar- şı bir kitapla eleştirildi. Erba- kan gibi kendisi de profesör olan Pakdemirli, 44 hayalürünü'"olaraknitelediğimodeli veRPlı- derini eleştırirken. "İnsanlar ara ara gerçekler- den kopup hayal âleminde yaşariar. Adil düzen modeünin, aslında yazanın dahi kafasında net olduğunu tahmin etmiyorum" dedi. ANAP, sagda birinci partı olmaya çalışan RP'nin programının temelini oluşturan "adil dü- zen"! eleştiren bir kitap hazırladı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemırlf nin yaz- dığı "Adil Düzenin AnalizT kitabı. tüm ANAP örgütlerine dağıtıldı. Pakdemirli, 98 sayfalık Adil Ekonomik Dü- zen kitabına karşı yazdığı 112 sayfalık kitabın- da, Erbakan ve modeline ağır eleştiriler yönelt- ti. Pakdemirli, kitabın önsözünde. adil ekonomik düzenin kulağa hoş geldiğini. ancak gerçekler- le bağdaşıp bağdaşmadığının tartışıldığını belir- terek "İnsanlar ara aragerçeklerden kopup ha- yal âleminde yaşariar. Önemli olan bu hayal et- memüdderininkısaolmasıdır"dedi. 19701i yıl- larda "hakça düzen" sloganının halkın ilgisını çektiğini, ancak başanlı olamadığını savunan Pakdemirli, adil düzeni de "tutarsa bir model" olarak niteledi. Adil düzeni, ekonomide devle- tin görevi, para, kredi, vergi. üretim sektörü. hız- metler sektörü. mülkiyet sosyal güvenlik siste- mi. topluma getirilmek istenenler bölümlerinde analiz eden Pakdemirli; modelde. Irak Baas Par- rîsi programı ve Libya lideri Muammer Kadda- fr'nin Yeşil Kitap'ından alıntılar bulunduğunu belirterek "Adil düzen, kapitalizm.Arap Baas Partisi. komünizm ve Kaddafi'nin Üçüncü Ev- rensel Teorisi'nden faydalanarak meydana geti- rilmişrir. Bu modelin uy gulanabilir bir düzen ol- madığı. yeryüzünde böyle bir modelin, ne geçmiş- te ne de günümüzde uygulanmadjğı bilinmekte- dir" dedi. Türkiye'de halkın "macera yaşamayı sevdiği- ni" savunarak bu nedenle sık sık populist uygu- lamalann taraftar topladığına dikkat çeken Pak- demirli. şu görüşleri dile getirdi: "Adil düzenin sunuluşu bir saptırmayı içer- mektedir. Ülkemiz insanına sanki bu düzenin di- nimizin emirlerinden çıkanlmış olduğu, bir ba- kıma Allah'ın emirlerinin bir yansıması olduğu şeklinde sunulmaktadır. Böyle bir saptırma siya- si amaçla başlangıçta taraftar bulabilir. oy alma- yı sağlayabilir. Ancak düzeninin uygulama aşa- masındaki tutarsızlığı büyük ihrilaflar doğurabi- lecek niteliktedir. Örtülü olarak iddia edildiği gi- bi. sözde adil düzen inancımızdan. dinimtzden kaynaklanmıyor. Hayallerie canlandınlan. kâğit üzerinde olan bir düzen niteliği taşıyor. Bu sap- tırmaya kanacak olunursa. adil düzen beklenti- sindeki insanlann umutları karşılanmayacak, inançlann isrismar edildiğini anlayan insanlann reaksiyonlan şiddetli olacaktır. L'lke, siyasi bo- calama içinde 4-5 y ıl daha kay bedecektir." lıalktan destek isteyecek. Zonguldak'tan sonra Adapazan'ndaki mitingde konuşa- cak olan Ecevit, pazartesı günü de Istan- bul'da yapılacak aday tanıtımtörenindeD- SP'nin seçim bildirgesini açıklayacak. Ekonomik ağırlıklı olan seçim bildırge- sinde, işsizliği önlemek amacıyla Türki- ye'nın ekonomik ve toplumsal potansiye- lini değerlendiren projelerin yürürlüğe ko- nulması getektiğıne dikkat çekildi. Rant ekonomisinden üretim ekonomısine dö- nülerek üretken yatınmla- nn özendınleceği vurgula- nan bildirgenin KlT'lerin geleceğine ilişkin bölümün- de, çözümün yalnızca özel- leştirme olmadığı belirtile- rek "İyiJeştirTne.özerkJeştir- me ve özelleştirme birbirini tamamlayan çözümlerdir" ifadesi kullanıldı. Ücret politikası Bıldirgede, özerkleştirme uygulamasına öncelik veri- lerek. kurumlann varhkla- nnın bir bölümünü satarak sermayelerineeklemeleri ve teknolojilerini yenilemele- rinin sağlanacağı belirrildi. Çalışanlara satışın sağlan- ması için işçi ve üretici ya- tınm fonlannın kullanıla- rak, smai mülkiyetin tabana yayılmasmın amaçlandığı kaydedilen bildirgede, ücret politikalan şöyleaçıklandı: "Türkiye'nin dünya eko- nomisiyle düşük ücretlerie değil, yüksek verimlilik te- melinde rekabet etmesi sağ- lanacakrır. Ücretler, toplu göriişmelerde özgürce beîir- lenecekrir. Hak grevi yasal- laştınlacak. yasalarla veya toplusözleşmelerie elde edi- len haklann çiğnenmesi ön- lenecektir. İşçi, işveren, çift- çi, esnaf ve sanatkâr kuru- luşlannın etkin katılımıyla bir ekonomik ve sosyal kon- sey oluşturulacaktır." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Dış Destek Avrupa Parlamentosu "Yeşiller Grubu" ve BlLAR'ın "Avrupa ve Türkıye" başlıklı sempozyumu 4 Aralık 1995 Pazartesi günü yapıldı. Yeşiller Grubu üyesı Claudia Roth'un Istanbul'daki irtibat bürosunun katkılarıyla ger- çekleştirılen bu sempozyum, dört ayrı oturum olarak düzenlenmişti. "Gümrük Biriiği-Türkiye Ekonomısine Etkileri" baş- lıklı birinci oturumla, "Türkiye'de Demokratik Gelişme- lerve İnsan Haklan" başlıklı ikinci oturumu dinleyebil- me olanağım olmadı. "Tün\\ye İçin Avnıpa: Fırsat mı Bağımlılık mı?" baş- lıklı üçüncü oturumda konuşmacı olarak yeraldım. Ste- fanos Yerasimos'un çokilginç birtebliğ sunduğu "Av- nıpa İçin Tünkıye: Partnermı Yabancı mı?" başlıklı otu- rumu da zevkle dinledim. Konuşmacı olarak katıldığım oturumu Mete Tunçay yönetti. Benim dışımdaki konuşmacılar Etyen Mah- çupyan, Mehmet Metiner ve Ertuğrul Kürkçü ıdi. İlk tur konuşmalarından sonra dınleyıaler de söz aldılar ve görüş ve eleştirilerini dile getirdiler. Bugünkü yazımda, benim dışımdaki konuşmacıların görüşlerini ele almak niyetinde değilim. Ancak kendi ko- nuşmamın ana fikirlerinı sız değerli okurlarımla paylaş- mak ve özellikle kimi dinleyıcilerden gelen eleştirilerin haklılığını ya da haksızlığını tartışmak istiyorum. (Artık böyle bir köşe yazısı çerçevesinde ne kadar tartışılabi- lirse...) Yaptığım konuşmada, önce Avrupa'nın Türkiye için ne bir "fırsat" ne de bir "bağımlılık" olduğunu ıleri sür- düm. Türkiye'nin gümruk birliğine girmesinin olumlu yönleri olduğunu, fakac bugünkü haliyle bu olumlu yan- lannın önemli ölçüde ortadan kalkmış olduğunu ve me- selenin abartılmaması gerektiğinı düşündüğümü belirt- tim. Türkiye'ye dışardan yapılan baskılardan rahatsız ol- duğumu vurguladıktan sonra, bunu 19. yüzyılda "dü- vel-i muazzama"n\n Osmanh'ya yaptığı baskıya ben- zeterek, Avrupa'nın "çıfte standart" uyguladığını, Tür- kiye'de demokrasi havarisi gibi davranırken, başka so- runlar karşısında aynı duyarlılığı gösteremediğini, ör- nekler vererek anlattım. Gene bu çerçeve içinde Avrupa'nın Türkiye'yi yanlış tanıdığını, yanlış bilgılendinldiğini ileri sürerek, Avru- pa'daki Türklerin 1. kuşağının en geri kalmış bölgele- rin insanlan olduğunu ve tepkisel bir biçimde dine sa- nldıklannı, 2. ve 3. kuşak insanlanmızın çok daha fark- lı olacaklannı belirttim. Bu arada Avrupa'daki dincı ör- gütlenmenin, Türkiye'yi de etkilediğinı vurguladım. Konuşmamda üzerinde en yoğun bir biçimde durdu- ğum husus, "demokrasi ve özgühükler konusunda Av- rupa'nın ellennin ne derece temız olduğu" konusu ol- du. Zaten dinleyiciler arasından söz alanlann en çok ta- kıldıklan nokta da bu oldu. "Ne yanı" dedıler. "Avru- pa'nın ellen temiz değil diye Türkıye'deki uygulamala- n mazurmu göreceğiz?" Elbette f ürkiye'deki kımi uy- gulamalan mazur görmeye, aklamaya ımkân yok. El- bette buna karşı çıkacağız ve mahkûm edeceğiz. El- bette insanlann kaybolmadığı, yargısız ınfazlann yapıl- madığı, failı meçhullerin görülmediğı, özgürlüklerin önündeki engellerın kaldırıldığı bir Türkiye'nin mücade- lesini vereceğiz. Ama bunu, kendimizi Avrupa'ya be- ğendirmek için değil, biz buna layık olduğumuz için ya- pacağız. Konuşmam sırasında Alman Anayasası ve Ceza Ya- sası'ndan kimi örnekler getirerek. bızde Terörle Müca- dele Yasası'nın kimi maddelerine (haklı olsalar bile) kar- şı çıkanlann, neden önce kendı ülkelerındeki yasalara engel olmadıklannı sordum. Orneğin Alman Anayasası'nın 21. maddesı şöyle di- yor: (Madde 21, fıkra 2} "Amaçlanyla veya taraftahannın tutumlanyla, özgür- lükçü demokratik düzeni zedeleyıci veya Federal Al- manya Cumhurıyeti'nın konumunu tehlikeye sokucu tüm partiler anayasaya aykındır..." Bu madde çok mu demokratik? Hele Ceza Yasa- sı'nda öyle maddeler vak ki bizim yasalan mumla ara- tır. Haftaya belki onlar üzerinde de dururum. Böyle çif- te standart olur mu? Bunlan dile getirdiğiniz zaman, "Ama onlar Nazizm tehlikesine karşı alman önlemler" dıyorlar. Doğrudur, Nazizm bir insanlık suçu ve ayıbıdır. Ama Nazizmden gelebilecek bir tehdit ne denli tehdıtse, orneğin bölu- cülükten gelebilecek bir tehdit de aynı derecede teh- dittir. "Almanya'nın konumunu tehlikeye sokmak" anaya- sal bir suç oluyor. Ama Türkiye'nin konumunu tehlike- ye sokmak, demokratik hak sayılacak neredeyse. Bu- na karşı çıkarsanız Güneydoğu'dakı kimi zalim uygu- lamalara arka çıkmış oluyorsunuz... 16 yaşındaki kızı ışkenceden geçmış Tuncelili bir an- ne karşı çıktı bana. Yüreğim parçalandı, çok üzüldüm. Ne demek istediğimi anlamamıştı. Başka karşı çıkan- lar da oldu, ama fazla takılmadım. Onlar "öyle anlamak" istiyorlardı. Eğer "yanlış anlaşılınm" endişesiyle, doğru bulduk- lanmızı dile getiremezsek, görevimizi yapmamış oluruz. Hele özgürlüklerimiz konusunda "dış desteğe" güve- nirsek, çok yanlış bir yola girmiş oluruz. Batı ve Batılı "kendisine demokrattır" ve özgürlükler "kendisi için- dir." Bunu göremeyecek kadar tarih bilgisi yoksunu olanlar, sonunda kafalannı taşın sertine vururlar. Ve ger- çektenyazıkolur... Esenyurt Askeri araca saldırı: 2 er şehit İstanbul Haber Servisi - Esenyurt'ta askeri araca düzenlenen saldın sonucu iki jandarma eri şehit oldu. bir er de yaralandı. Alınan bilgiye göre. Esenyurt Saadetdere Mahallesi Fevzi Çakmak Sokak üzerinde devriye görevi yapmakta olan askeri araca, saat 00.30 sıralannda34TCR2l plakalı bir taksiden kimlikleri belirlenemeyen kişilerce ateş açıldı. Saldında Satılmış Yıldınm ve Hüseyin Özdamar adlı jandarma erleri şehit oldu, Mustafa Oğuz yaralandı. Şehit erlerin cesetleri Av cılar Özel Anadolu Hastanesi morguna kaldınldı. istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alman erin sağlık dummunun ciddi olduğu bıldirildi. Bölgede geniş çaplı operasyonlar sürdürülüvor. İİ 4 yılda tek dvi cakmayanları TEMİZLİĞE ÜPUR GITSIN! PARTİSİ 1983 GUN KALDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle