Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 1995 ÇARŞAMBA • • • •
HABERLERIN DEVAMI
G U N D E M MUSTAFA BALBAY OLAYLARINPENCERE
• Baştarafi 2. Sayfada
kezpartisi" olarak kuruldu, çekirdeğini kent merkezle-
rinde yaşayan varlıklı sınıf oluşturdu, büyük işadamla-
nnın örgütü oldu. 12 Eylül'e karşı çıkan Demirel'in li-
deriiğinde DYP, kırsal kesim ağırlıklı bir parti niteliğiyle
köyleri ve kasabalan kazandı. Ancak bugün ANAP mer-
kez partisi değildir; DYP ile arasındaki aynmın da bir
gerekçesi kalmadı; kökendeki oluşum tarihe karışıyor;
ama, "Neden merkez sağ partisi" sorusunun bir açık-
laması var.
Merkez solda bu açıklama yok!..
Solda "Hangi partiye oy vereyim" sorusunun yanıtı
boşlukta kalıyor; her iki partinin listelerinde yer alan
sosyal demokrat adaylar arasında seçim yapmak için
kura mı çekmek gerekiyor?..
•
Cumhuriyet gazetesi bir siyasal partiyi destekleye-
mez; demokrasiyi tutar; gazetemizin kuruluş anayasa-
sında bu ilke yazılıdır; Türkiye'de merkez sağ. demok-
rasiyi içine sindiremediği için solu bütünüyle savunu-
yoruz.
Bu noktadan sonra seçim yapmak, seçmenin aklı-
na, yüreğine. gönlüne kalmış...
Refah Partilîler
dünyayı dolaşıyor
HALİLNEBtLER
tstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi'ni27Martl994se-
çimlerinde ele geçiren
RP'Iiler. lETTotobüslerinin
doğalgaz sistemine çevril-
mesi, otobüs fiıan. daha iyi
bir yaşam kalitesi için toplu
ulaşım. bilgisayar destekli
bilet ücretlendirme ve bilet
iptal sistemlerinin incelen-
mesi, reklam üretimi ve rek-
lam-işletme araştırmalan
bahaneleriy le devletin para-
sını kullanarak dünyayı do-
laşıyorlar. En çok gidilen
yerise Iran!..
RP'lilerin hükümet kara-
nyla belirlenen yurtdışı
gündeliğiyle yetinmeyip,
gezı kararlanna "bütün
masraflan İETT Genel Mü-
dürlüğü'nce karşılanmak
üzere" koşulunu koyduru-
yorlar.
İETT Genel Müdürü Mu-
ammer Kantarcı ile yardım-
cısı Süleyman Karaman.
doğalgazla çalışan otobüs-
lerle ilgili teknik inceleme-
lerde bulunmak üzere 21 -24
Temmuz 1995'te Iran'agit-
mişler. Yetmemiş. aynı
amaçla yine Iran'a bu kez 4-
7 ağustos tarihleri arasında
Basın Yayın Şube Müdürü
Ihsan Işık, APK Daıre Baş-
kanı Ali Kemal Ergüleç ve
Şube Müdürü Avni Dursun
gitmiş. Sorun çözülmemiş.
Genel Müdür Muammer
Kantarcı ve Genel Müdür
Yardımcısı Ali BölükbaşL
10-15 ağustosta bu kez Ma-
caristan Budapeşte"de çö-
züm aramışlar.
ÎETT Genel Müdürlüğü
doğalgazlı otobüs sorununu
çözmekte kesin kararlı oldu-
ğunu göstermek için bu kez
Doğu ve Orta Avrupa'ya
uzanmış. Genel Müdür Mu-
ammer Kantarcı ve Genel
Müdür Yardımcısı, 17-23
Ağustos 1995 tarihleri ara-
sında Belçika ve Macaris-
tan'a gitmişler. Bakmışlar
olmuyor. Avrupa ülkeleri bu
işi bilmiyor, gözlerini yeni-
den Iran'a çevirmişler.
Bu işi en iyi lran biliyor
diye düşünmüşler. Bu kez de
APK Dairesi Başkanı Ali
Kemal Ergüleç, Etüt Plan
Proje Dairesi Başkan Yar-
dımcısı Hasan Üzer ve Işçi
Personel Şube Müdürü AJı-
met Eskinus'a 1-4 Aralık
1995 tarihleri arasında yol
görünmüş.
Her yere giden fETT'nin
RP'li yöneticileri. Nurettin
Sözen'in döneminde 100
kadarotobüsün yüzde 60'lık
doğalgaz dönüşümünü ya-
pan Ankara'daki ERN şirke-
tine. "Acaba bunu yüzde
100'e çıkarabilir misiniz" di-
ye sormayı. çözümü Anka-
ra'da aramayı unutmuşlar.
Yolluk değil, bütün
masraflar
İETT yönetiminden Ge-
nel Müdür Muammer Kan-
tarcı ve APK Dairesi Baş-
kanı Ali Kemal Ergüleç. 28-
30 Ağustos 1995 tarihleri
arasında "Kamu Llaşımın-
da Yenilikler" kongresine
katılmak için Belçika'ya git-
tiler. Almanya Frankfurt'ta-
ki otomobil fuannı Etüt Plan
Proje Daire Başkanı Musta-
fa Coşkun ve yardımcısı
Hikmet Öztürk ile Taşıtlar
Daire Başkan Yardımcısı
Şükrü Var. 20-23 eylül ta-
rihleri arasında gezdiler. Ge-
nel Müdür Yardımcısı Sü-
leyman Karaman ile Taşıt-
lar Dairesi Başkanı Musta-
fa Hatipoğlu ve EPP Daire
Başkanı Mustafa Coşkun
özürlü otobüsleri için 7-12
Ekim 1995 tarihleri arasın-
da Hollanda'daydı. Belçi-
ka'nın Kortrijk kentindeki
Enternasyonal Otobüs Fu-
an'na 2(K>5 Ekim 1995 ta-
rihlerinde Genel Müdür Yar-
dımcısı Ahmet Büyükkay-
maz, Ali Çak, Ali Kocabaş
katılmışlar.
İETT tdare Encümeni. 19
Nisan 1995te. "yüzyılımı-
/ın en büyük vahşetinin ya-
şandığı. medeni dünvanın ise
sadece yok oluşlannı seyret-
tiği Bosna-Hersck Cumhu-
riyeti"ne yardım kararı al-
mış. Zenica kentine 10 adet
otobüs hibe edebilmek için
buraya 18-23 Ekim 1995'te
Genel Müdür Muammer
Kantarcı. Taşıtlar Daire Baş,-
kanı Mustafa Hatipoğlu ve
yardımcısı Kamil Dizar. ar-
kalanndan Mesut Okav git-
miş. Şoförleri saymıyoruz.
Süleyman Karaman ve
Mustafa Hatipoğlu ile Tica-
ret Dairesi Başkanı Mah-
mut Keskin, 23-30 eylül ta-
rihleri arasında Alman-
ya'ya. New-York'taki "Hız-
lı Ulaşım'* konferansı için
genel müdür yardımcısı Ah-
met Büyükkaymaz 11 -15 ta-
rihleri arasında Amerika'ya.
yine Büyükkaymaz ve Ali
Kemal Ergüleç 1 7-24 nisan-
da Hollanda'ya, bilgisayar
destekli bilet ücretlendirme
ve bilet iptal sistemleri ko-
nusunda araştırma yapmak
üzere 8 nisandan itibaren bir
hafta süreyle Mustafa Hati-
poğlu Fransa ve Belçika'ya;
reklam ve işletmecilik ve
reklam üretimi konulannda
incelemeleryapmak için ge-
nel müdür Kantarcı. Musta-
fa Hatipoğlu ve Ihsan Işık 3-
9 mayıs tarihlerinde yurtdı-
şına. yine Muammer Kan-
tarcı ve Süleyman Karaman
28 mayıs-2 hazıran arasında
"İyi Yaşam Kalitesi İçin
Daha İyi Kamu Ulaşımı"
kongresi için Paris'e gitmiş-
ler.
Bu gezilerdeki ortak ga-
riplik ise yurtdışı gezilerine
giden devlet memurlanna
ödenecek yolluklar konu-
sunda ortaya çıkıyor. Resmi
Gazete'nin 15 Şubat 1995
tarih ve 22203 sayılı nüsha-
sında yayımlanan Yurtdışı
Gündeliklerine Dair Karar'a
göre. yurtdışı geçici görev
gezilerinde verilecek günde-
likler. 6245 sayılı Harcırah
Yasası'nın 34. maddesi uya-
nnca yayımlanan cetveller-
de belirtilmiş. Içişleri Ba-
kanlığı'nın İETT'nin RP'li
yöneticilenne verdiği yurt-
dışı gezi izinlerinde de bu
konunun üzerine. "Kanuni
harcırahı iie Toplu Konut
Fonu gideri İETT Genel
Müdürlüğünce karşüana-
caktır" denilerek vurgu ya-
pılıyor. Ancak ÎETT Genel
Müdürlüğü Idare Encüme-
ni'nin her yurtdışı gezi kara-
nnda mutlaka "tüm masraf-
larının idaremizce karşılan-
masına" denilerek yasay a ve
Bakanlar Kurulu kararına
aykm bir durum yaratılmış
oluyor.
• Baştarafi 1. Sayfada
nel seçimleri öncesi bir kıvılcım belirdi:
"Demokratik Banş Hareketi (DBH)."
Temel sloganlan da çarpıcıydı:
"Adlanmız farklı olabilir, soyadımız
Türkiye'dir."
Hareketin soyadını anladık da adı ne?
Nedir bu DBH?
Danışıklı Bölme Hareketi mi?
Devlete Bağlılık Hareketi mi?
Dağınıklığı Bitirme Hareketi mi?
18 uçak. 500 otobüs. Ankara'da altı
bin kişi. Başlannda Ali Haydar Ve-
ziroğlu...
Hemen bağımsız adaylar. Hedef
Meclis'te grup kurmak.
Kısa bir süre sonra Avrupa'daki Ale-
vi dernekleri çekildi. Türkiye'dekilerin
de önemli bir bölümü karşısındaydı. Bu-
nun üzerine DBH seçimlerden çekilme
kararı aldı. Peki hedef neydi?
Hedef üç gündür gazetelerde yayım-
lanıyor. Ali Haydar Veziroğlu, hareketi
partiye çevırmeyi planlıyor. O zaman şu
soru ağırlık kazanıyor:
- Ali Haydar Veziroğlu kimdir?
1946 Ürgüp doğumlu. Tunceli köken-
li. Kendi deyişiyle, "1938 olaytan sıra-
sında ailesi sürgün gitmiş ve sürgünde
doğmuş".
Eski CHP Tunceli Milletvekili. 12 Ey-
lül sonrasında Suudi Arabistan'a para
kazanmaya gitmiş. Ancak umdugunu
bulamamış. Türkiye'ye dönmüş. Müte-
ahhit. Özellikle son birkaç yılda çok iyi
Ali Haydar Veziroğlu...
para kazanmış. Karayalçın ın beledıye
başkanlığı döneminde, 50 milyariık ka-
dar "küçükbiriş" almış. Ardından DYP-
SHP koalisyonu ve Dünya Bankası. yü-
rü ya kulum demiş.
Bakanlar Kurulu 29.1.1993'te izmit
Entegre Çevre Projesi'ni çok ivedi bir
proje olarak niteleyip Resmi Gazete'de
yayımladı.
24 Aralık 1993'te ihaleye çıkarıldı. iha-
leyi Veziroğlu'nun sahibi olduğu Vinsan
AŞ ve Alman Durgi Energie und Umvvelt
GmbH'den oluşan konsorsiyum kazan-
dı. Devlet garantili kredi anlaşması
11.6.1994'te Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nca da uygun görülerek
imzalandı.
Sözleşme bedeli 307 milyon 50 bin
mark. Bugünkü kurdan yaklaşık 12 tril-
yon lira.
Veziroğlu bu işi sürdüriirken kasım
ayının ikinci yansında. büyük bir rastlan-
tı sonucu DBH'yi başlattığı günlerde
RP'li Ankara Büyükşehir Belediye-
si'nden de bir ihale aldı. Dünya Banka-
sı kredili yatırımın bedeli 634 milyar444
milyon.
Veziroğlu kazansın ve soyadına yakı-
şır bir yaşam sürsün, gözümüz yok. A-
ma bu parayla oynadığı siyaset oyunu-
nun ucunun nereye varacağı belirsız.
Veziroğlu, DBH için Atakule'nin kar-
şısında beş katlı bir bina tuttu.
Dün burada kendisiyle birsaati aşkın
sohbetettim. Binanın girişınde. göğüs-
lerinde "Demokratik Banş Hareketi-Gü-
venlik" yazılı, mavi üniformalı gençler
var. Birinci kat gençlere, ikinci kat kitle
örgütleri ve basına, üçüncü kat yöneti-
me ayrılmış; dördüncü katta da kendi-
si...
Vezıroğlu'na göre Türkiye'nin sorun-
larının çözümü için ilk üç şart şu:
"KürtlerPKK'den kurtanlacak, genç-
ler MHP'den kurtanlacak, din RP'den
kurtanlacak..."
"Deme Mustafam, deme
gurbanım..."
Veziroğlu. hareketi partiye dönüştür-
meye kararlı, "Altı ayda tamam. Her il-
de güzel yerlerde, parkı olan bınalar tu-
tulmasını söyledim. Her ile birer mini-
büs gönderiyorum. Şemsiye geniş, ta-
ban sosyal demokrat, hedef Türkiye"
diyor. Sordum:
- Sol zaten darmadağınık. Bu hareket
biraz daha bölmeyecek mi?
Yüz yüze geleli yanm saati geçtiği için
samimı bir havada çıkıştı:
"Yapma Mustafam, iki gözüm, gur-
banım. Sol partı mi var? Hem bölücü-
lükse onlar da birbirini bölmüyor mu ?"
- Peki derdinizi nasıl anlatacaksınız?
"Vereceğiz parasını..."
- Türkiye'nin bir gerçeği... Parayı ve-
ren siyaseti yapar...
"Başkayolu varmı?"
Ihaleleri sordum, "Araştırsınlar. Bun-
laruluslararası, hepsini hakkımla aldım.
Uyuşturucu ticareti yapmadım. Türki-
ye'de kazandım. Türkiye için harcaya-
cağım" diyor. Sohbetin sonunda, siya-
sete giriş gerekçesinden tatmin olma-
dığımı söyleyince iddialı konuştu:
"Deme Mustafam. Bak göreceksin,
senin de oyunu alacağım."
Aleviler, "Atevilerezlliyor" diye baktık-
ça onlan bir "kurtaran" çıkacak. Kürt-
ler, "Kürtler eziliyor" dedikçe onlar için
de bir "kurtancı" çıkacak.
Ama bugünkü tabloya baktığımızda,
Alevileri ezen Alevi yok mu? Kürtleri
ezen Kürt yok mu? Var.
O zaman sorun ne ırksal, ne grupsal;
sınıfsal. Veziroğlu haklıysa demek ki
Alevilerin ezilmemesi için yıllarını harca-
yanlar boşuna uğraşmış. Bu, üç ihale-
lik işmiş.
Veziroğlu sempatik insan, "Devletten
gelen partiye gıder" deyip özveride bu-
lunan bir insan, ama trilyon denizinde
yüzenler Türkiye'nin demokratikleşme
savaşımına sınıfsal bakabılir mi?
PirSultan'a yaslanıp Veziroğlu'na bir
selam vermek istesek:
Veziroğlu Ali Haydar,
Trilyonların ne kadar?
Post değil dost diyenleyiz,
Bizim sofra sana çok dar...
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
Salt bu gelişme bile
gösteriyor ki, GB anlaş-
ması gereğince yapılması
gereken düzenlemelerso-
runlara gebe.
Hükümetin "ne pahası-
na olursa olsun GB" anla-
yışı, oylama öncesi tüm bu
tartışmaları gölgede bırak-
mıştı.
13 aralık öncesinde ya-
pılması gereken tartışma-
lar şimdi başlıyor. Bir ba-
kıma Avrupa, Türkiye için
düşündüğü elbiseyi hazır-
ladı, biz içine girmeye ça-
lışıyoruz.
Cumhuriyet olarak baş-
tan beri vurguladığımız
şuydu:
"Gümrük birliği dahil ol-
mak üzere Tün\iye'yi Av-
rupa standartlanna taşıya-
cak girişimlere evet. An-
cak ne pahasına olursa ol-
sun GB anlaşması yap-
maya hayır."
Nelerle karşılaşacağımı-
zı kimsenin öngöremedıği
bir belirsizliğin içindeyiz.
Üniversitelîye polis copuİstanbul Haber Servisi -
Üniversitelerde son günlerde
meydana gelen gerici, ülkü-
cü saldınları ile güvenlik
güçlerinin kendilerine yöne-
lik olumsuz uygulamalannı
protesto etmek isteyen öğ-
rencıler, polis tarafından dö-
vüldü. Polisin İstanbul Üni-
versitesi Edebıyat Fakültesi
önünden Beyazıt'a yürüyüş
yapmak isteyen öğrencilen
cop ve sopa kullanarak dağıt-
tığı olaylar sırasında bazı öğ-
rencıler ile sokaktan geçen
küçük bir çocuk yaralandı.
MHP bayrağı asılı olan bir
araç ise öğrencilertarafindan
tahripedildi.
Sekreten MehmetAtav sendi-Oğ
r e n c
''
e r
>sonınlannın çözülmemesi halinde açlıkgre>inegideceklerini söylediler. (Fotoğraf: ERZADE ERTEV!)
ka yöneticisi Siyami Erdem.
H ADEP milletvekili adayı Aydemir
Giiler. eski öğrenci liderlerinden
Bülent Forta. BSP ll Başkanı Erdal
Kara ve öğretim elemanlannın da
bulunduğu bir grup aydın. üniversi-
telerde meydana gelen saldınları kı-
namak amacıyla öğrenciler ile bir-
likte basın açıklaması yaptı. Polisin
yoğun güvenlik önlemı aldığı İstan-
bul Üniversitesi Edebıyat Fakültesi
önünde yapılan basın açıklamasında
öğrenciler "Faşizmegeçityok*', **Fa-
şizme karşı omuz omuza'". "Katil po-
lis üniversiteden defoT yazılı döviz-
ler ile "Eğitimde özelleştinneye son.
Harçlar kaldınlsın. Krediler 10 mil-
yona çıkanlsın". "ÜnK'ersitelerdeki
polis, jandarma ve özel güvenlik bi-
rimi dağıtıbın**. "Katil polis ünher-
siteden defol'" yazılı. "Ozgür Genç-
lik.İYÖ-DER'* irnzalı pankartlarta-
şıdılar. Kendi öğrencilik yıllannda
da demokratik üniversite talebinde
bulunan öğrencilerin saldınlara ma-
ruz kaldığını anımsatan Mehmet
Atay. günümüzde de üniversite öğ-
rerıcilerinin gerici. faşist odaklar ta-
rafından birbirine kırdırılmaya çalı-
şıldığını savundu. Öğrencilerin öz-
gür ve uygar bir üniversite istedik-
lenni söyleyen Atay, "Gerici faşist
saldınlara karşı tüm yetkilileri, ay-
dınlan duvarlı olmaya çağınyoruz"
dedi. Kamu çalışanlan adına söz
alan Sivami Erdem üniversıtelerin
kışlalara çevrilmek istendiğine dik-
kat çekerken eski gençlik liderlerin-
den Bülent Forta."Biz bugün üniver-
sitelerde faşistlere karşı mücadele e-
den öğrencilerle birliktey iz. De> rim-
ci gençler bu saldınlarla durdunıla-
mayacaklar" diye konuştu. HADEP
milletvekilı adayı AydemirGülerde
üniversite öğrencilerinin mücadele-
sinin yükselmesiyle üniversitelerde
yeri olmayan polislere kapılann ka-
panacağını belırtti.
Konuşmalar sırasında öğrenciler
tarafından sık sık. "Pttlis ünKersite-
den defot". "Faşizme karşı tek yum-
ruk, tek barikat" diye slogan atıldı.
Aydınlann konuşmalannın ardından
söz alan bir ö£renci. üniversitelerde
meydana gelen saldınlann son bul-
ması. YÖK ile harçların kadınlma-
sı amacıyla açlık grevi eylemi baş-
latacaklannı söyledi.
Basın açıklaması sonrasında ay-
dınlardağılırken üniversite öğrenci-
leri Beyazıt'a yürüme karan aldı.
Öğrencilerin yürüyüşünü engelle-
yen polis. cop ve sopalar kullanarak
grubu dağıttı. Olaylar sırasında ba-
zı öğrenciler ile sokaktan geçen kü-
çük bir çocuk yaralandı. Grubun
MHP bayrağı asılı olduğu gerekçe-
siy le bir aracı da tahrip ettiği olaylar
sırasında bazı öğrenciler gözaltına
alındı. Polis olaylardan sonra İstan-
bul Üniversitesi çevresinde yoğun
güvenlik önlemi başlattı.
Demirel: Laikliği koruyacağız
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel. Kara Harp Oku-
lu'nun Atatürk'ün ruhuyla beslenmiş. onun dü-
şünce sistemine uygun ve onun devrimlerini be-
nimsemiş bir kurum olduğunu belirterek "Kara
Harp Okulu, herkese fırsat eşitliği tanıyor. Mille-
rin her kesüninden çocuklar eğitinı görmektedir"
dedi.
Demirel. dün Kara HarpOkulu'nuziyaretede-
rekincelemelerdebulundu. Kara Harp Okulu'na
gelişinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Hikmet Bayar \e okul komutanı Tuğgeneral Ya-
şar Büyükanıt tarafından askeri törenle karşıla-
nan Demirel'e. Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İsmail Hakkı Karadavı ve Milli Savunma Baka-
nı V'efaTamr eşlik etti. Kara Harp Okulu Komu-
tanı Tuğgeneral Büyükanıt'ın odasında bir bri-
fing alan Cumhurbaşkanı. ardından 19 Ocak
1994 tarihinde okulu ziyareti sırasında parasal
kaynak sağladığı Harbiye kapalı devre televizyon
stüdyosunu gezdi. Türkiye'nin eğitim amaçlı en
büyük kapalı devre televizyonu olan Harbiye
TVnin canlı yayınında öğrencilere seslenen De-
mirel, anayasaya göre devletin başı olarak Türk
Silahlı Kuvvetleri"nin (TSK) başkomutanlığı
temsil ettiğini anımsartı. TSK'nin geçmişte bü-
yük destanlar yarattığını belirten Demirel. her
zaman. aynı destanlan yeniden yaratabileceğıne
işaret ederek "Onun için milletimiz TSK ile gu-
rur duynyor"" dedi.
lncelemeleri sırasında Kara Harp Okulu'nda
çağın gereklerini çok yakından gördüğünü v e içi-
ne sindırdığini ifade eden Cumhurbaşkanı. "Ka-
ra Harp Okulu komuta heyeti, eğitim kadrolan
21. asnn subay ınıyetiştirmekle meşguldürler. Bu.
bilim çağjdır. Bilim çağında pek çok şey, o çağın
icaplanna uygun olacak. askeriik de öyle olacak"
diye konuştu.
Kara Harp Okulu'nun herkese fırsat eşitliği ta-
nıyan çok önemli biruygulamasının herkesçe bi-
linmesi gerektiğini vurgulayan Demirel. sözleri-
ni şöyle sürdürdü: "Demokratik bir Türkiye'de
Kara Harp Okulu, herkese fırsat eşitliği tanımak-
tadır. Öğrencilere bakınca. ülkenin her köşesin-
den gelmektedirler. Doğulusu. batılısı, güneylisi,
kuzeylisi. milletin tüm ev latlan burada eğitim gör-
mekte. îşçL, memur. emekli. kövlü. çiftçi, ülkenin
her kesüninden insanlann çocuklan, bu büyük
müessesede yetişmekte. Böylece Türk milk'tinin
bölgesel dagılım ve sosyal bünye bakımından kah-
ramanlıkla yoğrulmuş özünü teşkil etmektedir."
Türkiye'nin hür. demokrat. laik ve serbest bir
ülke olarak kalkınmaya. büyümeye ve zenginleş-
meye devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaş-
kanı. "BüyiikAtatürk.banşc.ı,kalkınmacı ilkeyi
millete hedef olarak göstermiştir. O istikamette
huzur, gü\en içinde bölünmez bütünlüğü koru-
yarak kalkınmış Türkiye"vi yapmaya dcvam
"edeceğiz.TürkiyeCumhuriyeti,bölünmez bütün-
lüğü koruyarak demokrat. laik niieliğini konı-
yarak milli irade üstünlüğünü muhafaza ederek
sonsuza dek var olacaktır" görüşünü dile getir-
di.
Iiderlerin TV konıışmaları
• DYP lideri Tansu Çiller. smavsız üniversite
vaadinden çark etti. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, GB ile esnaf ve köylünün
tehlikeye atıldığını belirtti. CHP lideri Deniz
Baykal ise şimdi yeni sol siyasetin ve Türkiye'ye
sahip çıkmanın zamanı olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet ceklerini vaatetti. Konuşma-
Bürosu) - Siyasi parti lider-
lerinin TRT İ 'de yay ımlanan
propaganda konuşmalan
dün de sürdü. Başbakan
Tansu ÇiDer, üniversiteye sı-
sının
navsız giriş sağlama vaadin-
den çark ederek. üniversite-
ye hazırlık kurslannı gerek-
siz kılan bir sistem getire-
6
Yılın adamı9
Newt Gîngrich,
Atatürk'ten etkîlenmiş
NEW YORK (AA) - Time dergısi tarafın-
dan "ydın adamı* seçılen ABD Temsilciler
Meclisı Başkanı NewtGingrich,etkilendiğı ve
yaşammda iz bırakan kişiler arasında Ata-
türk'ün önemli bir yer tuttuğunu bildirdı.
Time. Gingrich'e ayırdıği son sayısının or-
sında yer verdiği "Newt"in Dünyası" bölü-
iünde. temsilciler Meclisı Başkanf nıetkile-
en kişiler arasında Atatürk'ü de saydı ve A-
(a'nın 1924 yılında Time'a kapak olan kal-
paklı bir fotoğrafını bastı. Newt Gingrich. der-
giye verdiği demeçte. "Türkiye'yiyeni baştan
yaratan adam" diye söz ettiği Atatürk'e duy-
duğu hayranlığı. "O, Türk milletinin kurtan-
cısıdır" sözleriyle dile getirdi.
Atatürk'ün gerçekleştirdıği reformlara olan
hay ranlığını saklamayan Gıngnch. Atatürk'ün
Arap alfabesini değiştirerek Latin alfabesinı
kabul etmesinin çok önemli bir adım olduğu-
nu belırtti.
büyük bölümünde
gençlere seslenen Çiller.
kendisinin de bir ana oldu-
ğunu ve birçok gence yıllar-
ca hocalık yaptığını söyledi.
Gençlerin yaşammın büyük
bölümünün 21. yüzyılda ge-
çeceğini. bu nedenle seçim
sonuçlannın en çok gençle-
ri ilgilendirdiğini belirten
Çiller. "Başbakan olduğum
dönemde. bir kısmınıza seç-
me hakkını sağlamış olmak-
tangururduyuyomm" dedi.
Üniversiteye giriş sınavla-
nnı kaldıracaklanna ilişkin
sözüne değınmeyen Çiller,
"Ezberebağlıolniay an. yılda
8-10 trilyon sarf ettiğimiz
kurslan gereksiz kılan bir gi-
riş sistemini yerleşrireceğiz*'
diye konuştu.
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz da dünkü ko-
nuşmasını köylülerin sorun-
lanna ayırdı. Hayvancılıkla
geçmen yurttaşlann işsiz ka-
lıp göç ettiğini kaydeden
Yılmaz. "Trakya'da terör
yok, ama hayvancılık orada
da çöktü. Trakya köy lüsü bir
kilosüt bedelh"le bir kilo güb-
re alamıyor" dedi. Gümrük
birliğiyle esnaf ve köy lünün
de tehlikeye atıldığını savu-
nan Yılmaz. Ziraat Bankası
ve Halk Bankasf nın da es-
naf ve köylüye hizmet etme-
diğini belirtti.
ÇHP Genel Başkanı De-
niz Baykal. yurttaşlara. "Ve-
rin Türkiye"vL enflasyon na-
sıl indirilirnıiş, terör nasıl ye-
nilirmiş. hesap nasıl sorulur-
muşgösterelim'* diye seslen-
di. ÇHP'nin koalisyon hü-
kümetindeki icraatlannı an-
latan Baykal, "Şimdi yeni sol
siyasetin zamanıdır. Şimdi
çalışana. üretene, esnafa.
köylüye. kadına.gence sahip
çıkmanın zamanıdır. Şimdi
kuyrukta bekley ene, iş bula-
mayana. arkası-day ısı olma-
yana sahip çıkmanın zama-
nıdır. Şimdi Türkiye'ye sa-
hip çıkmanın zamanıdır"
dedi.
Sezen Aksu'ya
• Baştarafi I. Sayfada
rifat yaparak kullandığınt ileri süren İsmail Aydm'm
çocuklan, Aksu'dan. kâsedin yapımcısı ve dağıhmcı-
smdan 1 milyar lira maddi. î .5 milyar lira da manevi
tazminat isteminde butundular.
Davacılar Ali Naki Aydın, Gölsüm Aydın, Lğurcan
Şahin ve Yadirgar Ortıan adına hazırlanan dava dilek-
çesinde, kasette yer alan ^"Ne Ağlarsm" adlı eserin söz
yazan ve bestecisinin "Âşık Daimi" mahlasını kulla-
nan tsmaıl Aydm'a ait olduğu, ancak yapıtın kullanı-
mı için İzin alınmadığı, telif ücreti ödenmediği ve şar-
kının sözlerinde tahrifat yapıldığı kaydedildi. Eserin
orijinalinin TRT arşivlerinde yer aldığı belirtilen dilek-
çede, henüz satılmamış olan kasetlerin toplatılarak ge-
rekli düzeltmelerin yapılması ve davalılardan 1.5 mil-
yar lira maddi, 1 milyar lira da manevi tazminat istem-
lerinde buiunuldu. Bu konuyla iigili olarak Âşık Da-,
imi 'nin ailesiyle 6 aydır görüşmeler yaptıklannı belir-
ten ünlü sanatçı Sezen Aksu ise ıstenilen 2.5 milyar li-
ranın çok fazla olduğunu belirtti.
Aksu, arkadaşımız Cıunhur Cambazoğluna yaptı-
ğı açıklamada şunları söyledi: "Ben de para ödemek-
ten yanay ını. 500 bin sabş üzerinden 500 milyon lira öde-
mek taraflısıyız. Fakat 2.5 milyar istiyorlar ve 6 aydır
pazaıiık yapıyorlar. Tabi sanat eserine fiyat biçmek bi-
zim haddimiz değil. Ama adil olmak adına bu noktava
kadar geidik. 2.5 milyar çok fazia."
Müzik piyasasında hiçbir zaman beste'başına 2.5
milyar ödemenin karşılığının alınamadığını da vurgu-
iayan Aksu, aynı parçanın daha önce başka sanatçılar
tarafından pek çok kez kuilanıldığına dikjtat çekti.
Servet incelemesi
seçim sonuna kalacak
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKAR.A-Sayıştay Baş-
kanlığı. kuşkulu serveti ile ıl-
gili belgeli suçlamalan yanıt-
layamayan Başbakan tansu
Çiller" in. yaptığı başvuruyu.
ışleme koyup koymama açı-
sından usulen incelemeye al-
dı. Sayıştayın. ANAP lideri
Mesut Yılmaz'ın bugün ya-
pacağı başvuruyu da incele-
me kapsamına alacak olan v e
7 uzman denetçiden oluşan
komisyonun görüşü doğrul-
tusunda alacağı karann. an-
cak seçımlerin ardından ke-
sınleşeceğine dikkat çekildi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. DYP ve ANAP lider-
lerinin maharlıklan konu-
sunda restleşmelerinı ve Sa-
yıştay'a başvurmalannı
üzüntüylekarşıladığını belir-
terek "Sayıştay bir yüksek
yargı kuruluşudur. Görev
alanı ortadadır. Kişiler ara-
sındaki sorunlann özel çö-
züm yeri Sayıştay değildir"
dedi.
Baykal. Iiderlerin malvar-
lıklannın denetimi ile ilgili
bir hakem tayin edilebilece-
ğini. bunun da Türkiye Ser-
best Muhasebeci Mali Mü-
şavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odaları Birliâi
(TÜRMOBJ olabileceğini
söyledi. TLRMOB Genel
Başkan Yardımcısı Masum
Türker. Iiderlerin malvarlık-
larını denetlemeye ve kay-
yum olarak yönetmeye hazır
olduklannı bildirdı.
Sayıştay Başkanlığı'nın
Başbakan Çiller'ın malvarlı-
ğının denetlenmesi konusun-
da önceki gün yaptığı başvu-
ruyu usulen inceletmek için 7
uzman denetçiden oluşan bir
komisyon oluşturduğu bildi-
nldi. '
ANAP lideri Yılmaz'ın da
bugün kendısı ve kardeşi ile
ilgili malvarlıklannın denet-
lenmesi için Sayıştay Baş-
kanlığı'na bizzat başvurma-
sı bekleniyor. Bu durumda.
Çiller'in dilekçesi ile birlik-
te incelenecek olan ANAP li-
deri Yılmaz'ın başvurusunun
işleme konulup konulmaya-
cağı, anayasa. yasa ve içtü-
züğe göre Sayıştay "ın böyle
bir denetim görev i olup ol-
mayacağı incelenecek. Sa-
yıştay yetkilileri, komisyo-
nun çalışmasını tamamlama-
sıveSayıştay Başkanlığı'nın
da buna göre karar vermesi-
nin seçim sonrasına kalabi-
leceğini bildirdiler.
Sayıştay uzman denetçıle-
ri. Sayıştayın görevinin
Meclis adına devletin gelir ve
giderlerini denetlemek oldu-
ğuna dikkat çekerek girişim-
lerin. "kamuoyunun oyalan-
masından öte bir sonuç çıkar-
mayacağını" öne sürdüler.
Adının açıklanmasını ıste-
meyen bir üst düzey yetkili
de TBMM karar almadan Sa-
yıştay "ın kendiliginden bir iş-
İem başlatmasmın mümkün
olmadığını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal da DYP ve ANAP li-
derlerinin malvarlıklannın
denetimi için Sayıştay'ayap-
Koalisyon
• Baştarafi 1. Sayfada
de "Güvenoyu aranm. En
çok oy alan hükümeti kura-
mayabilir" diyerek RP'nin
hükümet kurmasının pek
kolay olmayacağı mesajını
verdı. Buna göre RP'nin,
barajı aşarak Meclis'e gire-
bilecek küçük partiler,
ANAP'tan ayrılacak BBP
ve MHP ile koalisyon sece-
neğini zorlamaktan başka
seçeneği kalmıyor. RP'nin
hükümeti kuramaması ve
başka bir koalisyon seçene-
tıklan başvuruyu eleştirerek
şöyle dedi:
"Czüntü verici buluyo-
runı. Ciddi siyaset adamlan-
nın başvurması gereken yön-
temler bunlar değil. Sayıştay
bir yüksek yargı kuruluşu-
dur. Görev alanı ortadadır.
Kişiler arasındaki sorunlann
özel çözüm mercü değildir.
Bir ihtilaf varsa karşılıklı ola-
rak güvendikferi bir hakem
tayin ederler, örneğin Türki-
ye Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odalan Birliği
var. Konunun uzmanı bu ku-
ruluşa başv ururlar. Bir heyet
belirlenir. Sorunun asıl çözü-
mü, böyle olmayacak konu-
larla meydan okuyarak siya-
seti çığnndan çıkarmak de-
ğüdir."
Baykal. köklü çözümün li-
derlenn ve eşlerinin tüm yar-
lıklannın yönetimini TLR-
MOB gibi bir bağımsız kuru-
luşa veya başka bir kayyuma
emanet etmeleri ve milîetve-
killennın dokunulmazlıklan-
nın sınırlandınlması olduğu-
nu söyledi.
TÜRMOB
denetiemeve haar
CHP lideri Baykal'ın öne-
risinin hemen ardından bir
açıklama yapan TÜRMOB
Genel başkan Yardımcısı
Masum Türker. "TÜRMOB,
Iiderlerin mal bildirimlerini
denetlemeye ve kayyum sıfa-
tıyla yönetmeye hazır" dedi.
Sayıştay ın Iiderlerin malvar-
lıklannı denetlemek gibi bir
görevi bulunmadığını kayde-
den Türker, şunlan söyledi:
"Parti liderleri malvarlık-
lannı ve kay naklannı denet-
letmek istiyorlarsa, Türki-
ye'de denetim yetkisine sahip
yeminli mali müşavirler ve
serbest muhasebeci mali mü-
şavirlarin kamu nitetiğindeki
üst örgütü TLRMOB bunu
yerine getirmeye taliptir.
TÜRMOB üyelerinin dağılı-
mına bakıldığında. Sayıştay
üyelerinden. maliye müfettiş-
lerinden. hesap uzmanlann-
dan, gelirler kontrolörlerin-
den. Yüksek Denetlcme Ku-
rulu üyelerinden, vergi denet-
raenlerinden ve bağımsız de-
netim uzmanlan. serbest mu-
hasebeci ve mali nıüşavirier-
den oluştuğu görülür. TÜR-
MOB üyeleri, Türkiye'de ba-
ğımsız denetim, vergi deneti-
mi ve beyan tasdiki yapma
yetkilerine sahiprir. TÜR-
MOB'a mal bildirimi ve kay-
naklannı denetlettirmekiste-
yenlerin, anayasanın 135.
maddesine ve 3568 sayılı ya-
saya göre kurulmuş bir kamu
kumluşu olan TL RMOB, bu
isteklerini görolendireceği
üyeleri üe .yerinegetirecektir."
Araştıımanın. Artur-An-
dersen gibi büyük şirketleri
denetleyen bağımsız denetim
kuruluşlan aracılığıyladaya-
pılabileceği kaydedildi. An-
cak. TÜRMOB' ya da bağım-
sız denetim şirketlerinin,
devlet organlanndan bilgı al-
makta zorlanacağına işaret
edildi.
ği de çıkmaması durumun-
da. bunalım yaşanabilir.
5- DYP-CHP koalisyonu:
DYP, beklentilerin tersine
iyi bir sonuç alırsa, seçim
öncesi ve sürecinde sert tar-
tışmalar yaşadığı ANAP'la
koalisyon kuramaz. DYP
eski ortağıyla koalisyon ta-
zeler. İki partinin parlamen-
toda çoğunluğa ulaşama-
malan durumunda DSP'nin
de katılacağı bir koalısyo-
nun olasılıklar dahilinde ol-
duğu belirtiliyor.