25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 1995 ÇARŞAMBA • • • • HABERLERIN DEVAMI G U N D E M MUSTAFA BALBAY OLAYLARINPENCERE • Baştarafi 2. Sayfada kezpartisi" olarak kuruldu, çekirdeğini kent merkezle- rinde yaşayan varlıklı sınıf oluşturdu, büyük işadamla- nnın örgütü oldu. 12 Eylül'e karşı çıkan Demirel'in li- deriiğinde DYP, kırsal kesim ağırlıklı bir parti niteliğiyle köyleri ve kasabalan kazandı. Ancak bugün ANAP mer- kez partisi değildir; DYP ile arasındaki aynmın da bir gerekçesi kalmadı; kökendeki oluşum tarihe karışıyor; ama, "Neden merkez sağ partisi" sorusunun bir açık- laması var. Merkez solda bu açıklama yok!.. Solda "Hangi partiye oy vereyim" sorusunun yanıtı boşlukta kalıyor; her iki partinin listelerinde yer alan sosyal demokrat adaylar arasında seçim yapmak için kura mı çekmek gerekiyor?.. • Cumhuriyet gazetesi bir siyasal partiyi destekleye- mez; demokrasiyi tutar; gazetemizin kuruluş anayasa- sında bu ilke yazılıdır; Türkiye'de merkez sağ. demok- rasiyi içine sindiremediği için solu bütünüyle savunu- yoruz. Bu noktadan sonra seçim yapmak, seçmenin aklı- na, yüreğine. gönlüne kalmış... Refah Partilîler dünyayı dolaşıyor HALİLNEBtLER tstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'ni27Martl994se- çimlerinde ele geçiren RP'Iiler. lETTotobüslerinin doğalgaz sistemine çevril- mesi, otobüs fiıan. daha iyi bir yaşam kalitesi için toplu ulaşım. bilgisayar destekli bilet ücretlendirme ve bilet iptal sistemlerinin incelen- mesi, reklam üretimi ve rek- lam-işletme araştırmalan bahaneleriy le devletin para- sını kullanarak dünyayı do- laşıyorlar. En çok gidilen yerise Iran!.. RP'lilerin hükümet kara- nyla belirlenen yurtdışı gündeliğiyle yetinmeyip, gezı kararlanna "bütün masraflan İETT Genel Mü- dürlüğü'nce karşılanmak üzere" koşulunu koyduru- yorlar. İETT Genel Müdürü Mu- ammer Kantarcı ile yardım- cısı Süleyman Karaman. doğalgazla çalışan otobüs- lerle ilgili teknik inceleme- lerde bulunmak üzere 21 -24 Temmuz 1995'te Iran'agit- mişler. Yetmemiş. aynı amaçla yine Iran'a bu kez 4- 7 ağustos tarihleri arasında Basın Yayın Şube Müdürü Ihsan Işık, APK Daıre Baş- kanı Ali Kemal Ergüleç ve Şube Müdürü Avni Dursun gitmiş. Sorun çözülmemiş. Genel Müdür Muammer Kantarcı ve Genel Müdür Yardımcısı Ali BölükbaşL 10-15 ağustosta bu kez Ma- caristan Budapeşte"de çö- züm aramışlar. ÎETT Genel Müdürlüğü doğalgazlı otobüs sorununu çözmekte kesin kararlı oldu- ğunu göstermek için bu kez Doğu ve Orta Avrupa'ya uzanmış. Genel Müdür Mu- ammer Kantarcı ve Genel Müdür Yardımcısı, 17-23 Ağustos 1995 tarihleri ara- sında Belçika ve Macaris- tan'a gitmişler. Bakmışlar olmuyor. Avrupa ülkeleri bu işi bilmiyor, gözlerini yeni- den Iran'a çevirmişler. Bu işi en iyi lran biliyor diye düşünmüşler. Bu kez de APK Dairesi Başkanı Ali Kemal Ergüleç, Etüt Plan Proje Dairesi Başkan Yar- dımcısı Hasan Üzer ve Işçi Personel Şube Müdürü AJı- met Eskinus'a 1-4 Aralık 1995 tarihleri arasında yol görünmüş. Her yere giden fETT'nin RP'li yöneticileri. Nurettin Sözen'in döneminde 100 kadarotobüsün yüzde 60'lık doğalgaz dönüşümünü ya- pan Ankara'daki ERN şirke- tine. "Acaba bunu yüzde 100'e çıkarabilir misiniz" di- ye sormayı. çözümü Anka- ra'da aramayı unutmuşlar. Yolluk değil, bütün masraflar İETT yönetiminden Ge- nel Müdür Muammer Kan- tarcı ve APK Dairesi Baş- kanı Ali Kemal Ergüleç. 28- 30 Ağustos 1995 tarihleri arasında "Kamu Llaşımın- da Yenilikler" kongresine katılmak için Belçika'ya git- tiler. Almanya Frankfurt'ta- ki otomobil fuannı Etüt Plan Proje Daire Başkanı Musta- fa Coşkun ve yardımcısı Hikmet Öztürk ile Taşıtlar Daire Başkan Yardımcısı Şükrü Var. 20-23 eylül ta- rihleri arasında gezdiler. Ge- nel Müdür Yardımcısı Sü- leyman Karaman ile Taşıt- lar Dairesi Başkanı Musta- fa Hatipoğlu ve EPP Daire Başkanı Mustafa Coşkun özürlü otobüsleri için 7-12 Ekim 1995 tarihleri arasın- da Hollanda'daydı. Belçi- ka'nın Kortrijk kentindeki Enternasyonal Otobüs Fu- an'na 2(K>5 Ekim 1995 ta- rihlerinde Genel Müdür Yar- dımcısı Ahmet Büyükkay- maz, Ali Çak, Ali Kocabaş katılmışlar. İETT tdare Encümeni. 19 Nisan 1995te. "yüzyılımı- /ın en büyük vahşetinin ya- şandığı. medeni dünvanın ise sadece yok oluşlannı seyret- tiği Bosna-Hersck Cumhu- riyeti"ne yardım kararı al- mış. Zenica kentine 10 adet otobüs hibe edebilmek için buraya 18-23 Ekim 1995'te Genel Müdür Muammer Kantarcı. Taşıtlar Daire Baş,- kanı Mustafa Hatipoğlu ve yardımcısı Kamil Dizar. ar- kalanndan Mesut Okav git- miş. Şoförleri saymıyoruz. Süleyman Karaman ve Mustafa Hatipoğlu ile Tica- ret Dairesi Başkanı Mah- mut Keskin, 23-30 eylül ta- rihleri arasında Alman- ya'ya. New-York'taki "Hız- lı Ulaşım'* konferansı için genel müdür yardımcısı Ah- met Büyükkaymaz 11 -15 ta- rihleri arasında Amerika'ya. yine Büyükkaymaz ve Ali Kemal Ergüleç 1 7-24 nisan- da Hollanda'ya, bilgisayar destekli bilet ücretlendirme ve bilet iptal sistemleri ko- nusunda araştırma yapmak üzere 8 nisandan itibaren bir hafta süreyle Mustafa Hati- poğlu Fransa ve Belçika'ya; reklam ve işletmecilik ve reklam üretimi konulannda incelemeleryapmak için ge- nel müdür Kantarcı. Musta- fa Hatipoğlu ve Ihsan Işık 3- 9 mayıs tarihlerinde yurtdı- şına. yine Muammer Kan- tarcı ve Süleyman Karaman 28 mayıs-2 hazıran arasında "İyi Yaşam Kalitesi İçin Daha İyi Kamu Ulaşımı" kongresi için Paris'e gitmiş- ler. Bu gezilerdeki ortak ga- riplik ise yurtdışı gezilerine giden devlet memurlanna ödenecek yolluklar konu- sunda ortaya çıkıyor. Resmi Gazete'nin 15 Şubat 1995 tarih ve 22203 sayılı nüsha- sında yayımlanan Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar'a göre. yurtdışı geçici görev gezilerinde verilecek günde- likler. 6245 sayılı Harcırah Yasası'nın 34. maddesi uya- nnca yayımlanan cetveller- de belirtilmiş. Içişleri Ba- kanlığı'nın İETT'nin RP'li yöneticilenne verdiği yurt- dışı gezi izinlerinde de bu konunun üzerine. "Kanuni harcırahı iie Toplu Konut Fonu gideri İETT Genel Müdürlüğünce karşüana- caktır" denilerek vurgu ya- pılıyor. Ancak ÎETT Genel Müdürlüğü Idare Encüme- ni'nin her yurtdışı gezi kara- nnda mutlaka "tüm masraf- larının idaremizce karşılan- masına" denilerek yasay a ve Bakanlar Kurulu kararına aykm bir durum yaratılmış oluyor. • Baştarafi 1. Sayfada nel seçimleri öncesi bir kıvılcım belirdi: "Demokratik Banş Hareketi (DBH)." Temel sloganlan da çarpıcıydı: "Adlanmız farklı olabilir, soyadımız Türkiye'dir." Hareketin soyadını anladık da adı ne? Nedir bu DBH? Danışıklı Bölme Hareketi mi? Devlete Bağlılık Hareketi mi? Dağınıklığı Bitirme Hareketi mi? 18 uçak. 500 otobüs. Ankara'da altı bin kişi. Başlannda Ali Haydar Ve- ziroğlu... Hemen bağımsız adaylar. Hedef Meclis'te grup kurmak. Kısa bir süre sonra Avrupa'daki Ale- vi dernekleri çekildi. Türkiye'dekilerin de önemli bir bölümü karşısındaydı. Bu- nun üzerine DBH seçimlerden çekilme kararı aldı. Peki hedef neydi? Hedef üç gündür gazetelerde yayım- lanıyor. Ali Haydar Veziroğlu, hareketi partiye çevırmeyi planlıyor. O zaman şu soru ağırlık kazanıyor: - Ali Haydar Veziroğlu kimdir? 1946 Ürgüp doğumlu. Tunceli köken- li. Kendi deyişiyle, "1938 olaytan sıra- sında ailesi sürgün gitmiş ve sürgünde doğmuş". Eski CHP Tunceli Milletvekili. 12 Ey- lül sonrasında Suudi Arabistan'a para kazanmaya gitmiş. Ancak umdugunu bulamamış. Türkiye'ye dönmüş. Müte- ahhit. Özellikle son birkaç yılda çok iyi Ali Haydar Veziroğlu... para kazanmış. Karayalçın ın beledıye başkanlığı döneminde, 50 milyariık ka- dar "küçükbiriş" almış. Ardından DYP- SHP koalisyonu ve Dünya Bankası. yü- rü ya kulum demiş. Bakanlar Kurulu 29.1.1993'te izmit Entegre Çevre Projesi'ni çok ivedi bir proje olarak niteleyip Resmi Gazete'de yayımladı. 24 Aralık 1993'te ihaleye çıkarıldı. iha- leyi Veziroğlu'nun sahibi olduğu Vinsan AŞ ve Alman Durgi Energie und Umvvelt GmbH'den oluşan konsorsiyum kazan- dı. Devlet garantili kredi anlaşması 11.6.1994'te Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca da uygun görülerek imzalandı. Sözleşme bedeli 307 milyon 50 bin mark. Bugünkü kurdan yaklaşık 12 tril- yon lira. Veziroğlu bu işi sürdüriirken kasım ayının ikinci yansında. büyük bir rastlan- tı sonucu DBH'yi başlattığı günlerde RP'li Ankara Büyükşehir Belediye- si'nden de bir ihale aldı. Dünya Banka- sı kredili yatırımın bedeli 634 milyar444 milyon. Veziroğlu kazansın ve soyadına yakı- şır bir yaşam sürsün, gözümüz yok. A- ma bu parayla oynadığı siyaset oyunu- nun ucunun nereye varacağı belirsız. Veziroğlu, DBH için Atakule'nin kar- şısında beş katlı bir bina tuttu. Dün burada kendisiyle birsaati aşkın sohbetettim. Binanın girişınde. göğüs- lerinde "Demokratik Banş Hareketi-Gü- venlik" yazılı, mavi üniformalı gençler var. Birinci kat gençlere, ikinci kat kitle örgütleri ve basına, üçüncü kat yöneti- me ayrılmış; dördüncü katta da kendi- si... Vezıroğlu'na göre Türkiye'nin sorun- larının çözümü için ilk üç şart şu: "KürtlerPKK'den kurtanlacak, genç- ler MHP'den kurtanlacak, din RP'den kurtanlacak..." "Deme Mustafam, deme gurbanım..." Veziroğlu. hareketi partiye dönüştür- meye kararlı, "Altı ayda tamam. Her il- de güzel yerlerde, parkı olan bınalar tu- tulmasını söyledim. Her ile birer mini- büs gönderiyorum. Şemsiye geniş, ta- ban sosyal demokrat, hedef Türkiye" diyor. Sordum: - Sol zaten darmadağınık. Bu hareket biraz daha bölmeyecek mi? Yüz yüze geleli yanm saati geçtiği için samimı bir havada çıkıştı: "Yapma Mustafam, iki gözüm, gur- banım. Sol partı mi var? Hem bölücü- lükse onlar da birbirini bölmüyor mu ?" - Peki derdinizi nasıl anlatacaksınız? "Vereceğiz parasını..." - Türkiye'nin bir gerçeği... Parayı ve- ren siyaseti yapar... "Başkayolu varmı?" Ihaleleri sordum, "Araştırsınlar. Bun- laruluslararası, hepsini hakkımla aldım. Uyuşturucu ticareti yapmadım. Türki- ye'de kazandım. Türkiye için harcaya- cağım" diyor. Sohbetin sonunda, siya- sete giriş gerekçesinden tatmin olma- dığımı söyleyince iddialı konuştu: "Deme Mustafam. Bak göreceksin, senin de oyunu alacağım." Aleviler, "Atevilerezlliyor" diye baktık- ça onlan bir "kurtaran" çıkacak. Kürt- ler, "Kürtler eziliyor" dedikçe onlar için de bir "kurtancı" çıkacak. Ama bugünkü tabloya baktığımızda, Alevileri ezen Alevi yok mu? Kürtleri ezen Kürt yok mu? Var. O zaman sorun ne ırksal, ne grupsal; sınıfsal. Veziroğlu haklıysa demek ki Alevilerin ezilmemesi için yıllarını harca- yanlar boşuna uğraşmış. Bu, üç ihale- lik işmiş. Veziroğlu sempatik insan, "Devletten gelen partiye gıder" deyip özveride bu- lunan bir insan, ama trilyon denizinde yüzenler Türkiye'nin demokratikleşme savaşımına sınıfsal bakabılir mi? PirSultan'a yaslanıp Veziroğlu'na bir selam vermek istesek: Veziroğlu Ali Haydar, Trilyonların ne kadar? Post değil dost diyenleyiz, Bizim sofra sana çok dar... ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Salt bu gelişme bile gösteriyor ki, GB anlaş- ması gereğince yapılması gereken düzenlemelerso- runlara gebe. Hükümetin "ne pahası- na olursa olsun GB" anla- yışı, oylama öncesi tüm bu tartışmaları gölgede bırak- mıştı. 13 aralık öncesinde ya- pılması gereken tartışma- lar şimdi başlıyor. Bir ba- kıma Avrupa, Türkiye için düşündüğü elbiseyi hazır- ladı, biz içine girmeye ça- lışıyoruz. Cumhuriyet olarak baş- tan beri vurguladığımız şuydu: "Gümrük birliği dahil ol- mak üzere Tün\iye'yi Av- rupa standartlanna taşıya- cak girişimlere evet. An- cak ne pahasına olursa ol- sun GB anlaşması yap- maya hayır." Nelerle karşılaşacağımı- zı kimsenin öngöremedıği bir belirsizliğin içindeyiz. Üniversitelîye polis copuİstanbul Haber Servisi - Üniversitelerde son günlerde meydana gelen gerici, ülkü- cü saldınları ile güvenlik güçlerinin kendilerine yöne- lik olumsuz uygulamalannı protesto etmek isteyen öğ- rencıler, polis tarafından dö- vüldü. Polisin İstanbul Üni- versitesi Edebıyat Fakültesi önünden Beyazıt'a yürüyüş yapmak isteyen öğrencilen cop ve sopa kullanarak dağıt- tığı olaylar sırasında bazı öğ- rencıler ile sokaktan geçen küçük bir çocuk yaralandı. MHP bayrağı asılı olan bir araç ise öğrencilertarafindan tahripedildi. Sekreten MehmetAtav sendi-Oğ r e n c '' e r >sonınlannın çözülmemesi halinde açlıkgre>inegideceklerini söylediler. (Fotoğraf: ERZADE ERTEV!) ka yöneticisi Siyami Erdem. H ADEP milletvekili adayı Aydemir Giiler. eski öğrenci liderlerinden Bülent Forta. BSP ll Başkanı Erdal Kara ve öğretim elemanlannın da bulunduğu bir grup aydın. üniversi- telerde meydana gelen saldınları kı- namak amacıyla öğrenciler ile bir- likte basın açıklaması yaptı. Polisin yoğun güvenlik önlemı aldığı İstan- bul Üniversitesi Edebıyat Fakültesi önünde yapılan basın açıklamasında öğrenciler "Faşizmegeçityok*', **Fa- şizme karşı omuz omuza'". "Katil po- lis üniversiteden defoT yazılı döviz- ler ile "Eğitimde özelleştinneye son. Harçlar kaldınlsın. Krediler 10 mil- yona çıkanlsın". "ÜnK'ersitelerdeki polis, jandarma ve özel güvenlik bi- rimi dağıtıbın**. "Katil polis ünher- siteden defol'" yazılı. "Ozgür Genç- lik.İYÖ-DER'* irnzalı pankartlarta- şıdılar. Kendi öğrencilik yıllannda da demokratik üniversite talebinde bulunan öğrencilerin saldınlara ma- ruz kaldığını anımsatan Mehmet Atay. günümüzde de üniversite öğ- rerıcilerinin gerici. faşist odaklar ta- rafından birbirine kırdırılmaya çalı- şıldığını savundu. Öğrencilerin öz- gür ve uygar bir üniversite istedik- lenni söyleyen Atay, "Gerici faşist saldınlara karşı tüm yetkilileri, ay- dınlan duvarlı olmaya çağınyoruz" dedi. Kamu çalışanlan adına söz alan Sivami Erdem üniversıtelerin kışlalara çevrilmek istendiğine dik- kat çekerken eski gençlik liderlerin- den Bülent Forta."Biz bugün üniver- sitelerde faşistlere karşı mücadele e- den öğrencilerle birliktey iz. De> rim- ci gençler bu saldınlarla durdunıla- mayacaklar" diye konuştu. HADEP milletvekilı adayı AydemirGülerde üniversite öğrencilerinin mücadele- sinin yükselmesiyle üniversitelerde yeri olmayan polislere kapılann ka- panacağını belırtti. Konuşmalar sırasında öğrenciler tarafından sık sık. "Pttlis ünKersite- den defot". "Faşizme karşı tek yum- ruk, tek barikat" diye slogan atıldı. Aydınlann konuşmalannın ardından söz alan bir ö£renci. üniversitelerde meydana gelen saldınlann son bul- ması. YÖK ile harçların kadınlma- sı amacıyla açlık grevi eylemi baş- latacaklannı söyledi. Basın açıklaması sonrasında ay- dınlardağılırken üniversite öğrenci- leri Beyazıt'a yürüme karan aldı. Öğrencilerin yürüyüşünü engelle- yen polis. cop ve sopalar kullanarak grubu dağıttı. Olaylar sırasında ba- zı öğrenciler ile sokaktan geçen kü- çük bir çocuk yaralandı. Grubun MHP bayrağı asılı olduğu gerekçe- siy le bir aracı da tahrip ettiği olaylar sırasında bazı öğrenciler gözaltına alındı. Polis olaylardan sonra İstan- bul Üniversitesi çevresinde yoğun güvenlik önlemi başlattı. Demirel: Laikliği koruyacağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel. Kara Harp Oku- lu'nun Atatürk'ün ruhuyla beslenmiş. onun dü- şünce sistemine uygun ve onun devrimlerini be- nimsemiş bir kurum olduğunu belirterek "Kara Harp Okulu, herkese fırsat eşitliği tanıyor. Mille- rin her kesüninden çocuklar eğitinı görmektedir" dedi. Demirel. dün Kara HarpOkulu'nuziyaretede- rekincelemelerdebulundu. Kara Harp Okulu'na gelişinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar \e okul komutanı Tuğgeneral Ya- şar Büyükanıt tarafından askeri törenle karşıla- nan Demirel'e. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadavı ve Milli Savunma Baka- nı V'efaTamr eşlik etti. Kara Harp Okulu Komu- tanı Tuğgeneral Büyükanıt'ın odasında bir bri- fing alan Cumhurbaşkanı. ardından 19 Ocak 1994 tarihinde okulu ziyareti sırasında parasal kaynak sağladığı Harbiye kapalı devre televizyon stüdyosunu gezdi. Türkiye'nin eğitim amaçlı en büyük kapalı devre televizyonu olan Harbiye TVnin canlı yayınında öğrencilere seslenen De- mirel, anayasaya göre devletin başı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri"nin (TSK) başkomutanlığı temsil ettiğini anımsartı. TSK'nin geçmişte bü- yük destanlar yarattığını belirten Demirel. her zaman. aynı destanlan yeniden yaratabileceğıne işaret ederek "Onun için milletimiz TSK ile gu- rur duynyor"" dedi. lncelemeleri sırasında Kara Harp Okulu'nda çağın gereklerini çok yakından gördüğünü v e içi- ne sindırdığini ifade eden Cumhurbaşkanı. "Ka- ra Harp Okulu komuta heyeti, eğitim kadrolan 21. asnn subay ınıyetiştirmekle meşguldürler. Bu. bilim çağjdır. Bilim çağında pek çok şey, o çağın icaplanna uygun olacak. askeriik de öyle olacak" diye konuştu. Kara Harp Okulu'nun herkese fırsat eşitliği ta- nıyan çok önemli biruygulamasının herkesçe bi- linmesi gerektiğini vurgulayan Demirel. sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Demokratik bir Türkiye'de Kara Harp Okulu, herkese fırsat eşitliği tanımak- tadır. Öğrencilere bakınca. ülkenin her köşesin- den gelmektedirler. Doğulusu. batılısı, güneylisi, kuzeylisi. milletin tüm ev latlan burada eğitim gör- mekte. îşçL, memur. emekli. kövlü. çiftçi, ülkenin her kesüninden insanlann çocuklan, bu büyük müessesede yetişmekte. Böylece Türk milk'tinin bölgesel dagılım ve sosyal bünye bakımından kah- ramanlıkla yoğrulmuş özünü teşkil etmektedir." Türkiye'nin hür. demokrat. laik ve serbest bir ülke olarak kalkınmaya. büyümeye ve zenginleş- meye devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaş- kanı. "BüyiikAtatürk.banşc.ı,kalkınmacı ilkeyi millete hedef olarak göstermiştir. O istikamette huzur, gü\en içinde bölünmez bütünlüğü koru- yarak kalkınmış Türkiye"vi yapmaya dcvam "edeceğiz.TürkiyeCumhuriyeti,bölünmez bütün- lüğü koruyarak demokrat. laik niieliğini konı- yarak milli irade üstünlüğünü muhafaza ederek sonsuza dek var olacaktır" görüşünü dile getir- di. Iiderlerin TV konıışmaları • DYP lideri Tansu Çiller. smavsız üniversite vaadinden çark etti. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, GB ile esnaf ve köylünün tehlikeye atıldığını belirtti. CHP lideri Deniz Baykal ise şimdi yeni sol siyasetin ve Türkiye'ye sahip çıkmanın zamanı olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet ceklerini vaatetti. Konuşma- Bürosu) - Siyasi parti lider- lerinin TRT İ 'de yay ımlanan propaganda konuşmalan dün de sürdü. Başbakan Tansu ÇiDer, üniversiteye sı- sının navsız giriş sağlama vaadin- den çark ederek. üniversite- ye hazırlık kurslannı gerek- siz kılan bir sistem getire- 6 Yılın adamı9 Newt Gîngrich, Atatürk'ten etkîlenmiş NEW YORK (AA) - Time dergısi tarafın- dan "ydın adamı* seçılen ABD Temsilciler Meclisı Başkanı NewtGingrich,etkilendiğı ve yaşammda iz bırakan kişiler arasında Ata- türk'ün önemli bir yer tuttuğunu bildirdı. Time. Gingrich'e ayırdıği son sayısının or- sında yer verdiği "Newt"in Dünyası" bölü- iünde. temsilciler Meclisı Başkanf nıetkile- en kişiler arasında Atatürk'ü de saydı ve A- (a'nın 1924 yılında Time'a kapak olan kal- paklı bir fotoğrafını bastı. Newt Gingrich. der- giye verdiği demeçte. "Türkiye'yiyeni baştan yaratan adam" diye söz ettiği Atatürk'e duy- duğu hayranlığı. "O, Türk milletinin kurtan- cısıdır" sözleriyle dile getirdi. Atatürk'ün gerçekleştirdıği reformlara olan hay ranlığını saklamayan Gıngnch. Atatürk'ün Arap alfabesini değiştirerek Latin alfabesinı kabul etmesinin çok önemli bir adım olduğu- nu belırtti. büyük bölümünde gençlere seslenen Çiller. kendisinin de bir ana oldu- ğunu ve birçok gence yıllar- ca hocalık yaptığını söyledi. Gençlerin yaşammın büyük bölümünün 21. yüzyılda ge- çeceğini. bu nedenle seçim sonuçlannın en çok gençle- ri ilgilendirdiğini belirten Çiller. "Başbakan olduğum dönemde. bir kısmınıza seç- me hakkını sağlamış olmak- tangururduyuyomm" dedi. Üniversiteye giriş sınavla- nnı kaldıracaklanna ilişkin sözüne değınmeyen Çiller, "Ezberebağlıolniay an. yılda 8-10 trilyon sarf ettiğimiz kurslan gereksiz kılan bir gi- riş sistemini yerleşrireceğiz*' diye konuştu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da dünkü ko- nuşmasını köylülerin sorun- lanna ayırdı. Hayvancılıkla geçmen yurttaşlann işsiz ka- lıp göç ettiğini kaydeden Yılmaz. "Trakya'da terör yok, ama hayvancılık orada da çöktü. Trakya köy lüsü bir kilosüt bedelh"le bir kilo güb- re alamıyor" dedi. Gümrük birliğiyle esnaf ve köy lünün de tehlikeye atıldığını savu- nan Yılmaz. Ziraat Bankası ve Halk Bankasf nın da es- naf ve köylüye hizmet etme- diğini belirtti. ÇHP Genel Başkanı De- niz Baykal. yurttaşlara. "Ve- rin Türkiye"vL enflasyon na- sıl indirilirnıiş, terör nasıl ye- nilirmiş. hesap nasıl sorulur- muşgösterelim'* diye seslen- di. ÇHP'nin koalisyon hü- kümetindeki icraatlannı an- latan Baykal, "Şimdi yeni sol siyasetin zamanıdır. Şimdi çalışana. üretene, esnafa. köylüye. kadına.gence sahip çıkmanın zamanıdır. Şimdi kuyrukta bekley ene, iş bula- mayana. arkası-day ısı olma- yana sahip çıkmanın zama- nıdır. Şimdi Türkiye'ye sa- hip çıkmanın zamanıdır" dedi. Sezen Aksu'ya • Baştarafi I. Sayfada rifat yaparak kullandığınt ileri süren İsmail Aydm'm çocuklan, Aksu'dan. kâsedin yapımcısı ve dağıhmcı- smdan 1 milyar lira maddi. î .5 milyar lira da manevi tazminat isteminde butundular. Davacılar Ali Naki Aydın, Gölsüm Aydın, Lğurcan Şahin ve Yadirgar Ortıan adına hazırlanan dava dilek- çesinde, kasette yer alan ^"Ne Ağlarsm" adlı eserin söz yazan ve bestecisinin "Âşık Daimi" mahlasını kulla- nan tsmaıl Aydm'a ait olduğu, ancak yapıtın kullanı- mı için İzin alınmadığı, telif ücreti ödenmediği ve şar- kının sözlerinde tahrifat yapıldığı kaydedildi. Eserin orijinalinin TRT arşivlerinde yer aldığı belirtilen dilek- çede, henüz satılmamış olan kasetlerin toplatılarak ge- rekli düzeltmelerin yapılması ve davalılardan 1.5 mil- yar lira maddi, 1 milyar lira da manevi tazminat istem- lerinde buiunuldu. Bu konuyla iigili olarak Âşık Da-, imi 'nin ailesiyle 6 aydır görüşmeler yaptıklannı belir- ten ünlü sanatçı Sezen Aksu ise ıstenilen 2.5 milyar li- ranın çok fazla olduğunu belirtti. Aksu, arkadaşımız Cıunhur Cambazoğluna yaptı- ğı açıklamada şunları söyledi: "Ben de para ödemek- ten yanay ını. 500 bin sabş üzerinden 500 milyon lira öde- mek taraflısıyız. Fakat 2.5 milyar istiyorlar ve 6 aydır pazaıiık yapıyorlar. Tabi sanat eserine fiyat biçmek bi- zim haddimiz değil. Ama adil olmak adına bu noktava kadar geidik. 2.5 milyar çok fazia." Müzik piyasasında hiçbir zaman beste'başına 2.5 milyar ödemenin karşılığının alınamadığını da vurgu- iayan Aksu, aynı parçanın daha önce başka sanatçılar tarafından pek çok kez kuilanıldığına dikjtat çekti. Servet incelemesi seçim sonuna kalacak DÜRDANE KOCAOĞLU ANKAR.A-Sayıştay Baş- kanlığı. kuşkulu serveti ile ıl- gili belgeli suçlamalan yanıt- layamayan Başbakan tansu Çiller" in. yaptığı başvuruyu. ışleme koyup koymama açı- sından usulen incelemeye al- dı. Sayıştayın. ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın bugün ya- pacağı başvuruyu da incele- me kapsamına alacak olan v e 7 uzman denetçiden oluşan komisyonun görüşü doğrul- tusunda alacağı karann. an- cak seçımlerin ardından ke- sınleşeceğine dikkat çekildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DYP ve ANAP lider- lerinin maharlıklan konu- sunda restleşmelerinı ve Sa- yıştay'a başvurmalannı üzüntüylekarşıladığını belir- terek "Sayıştay bir yüksek yargı kuruluşudur. Görev alanı ortadadır. Kişiler ara- sındaki sorunlann özel çö- züm yeri Sayıştay değildir" dedi. Baykal. Iiderlerin malvar- lıklannın denetimi ile ilgili bir hakem tayin edilebilece- ğini. bunun da Türkiye Ser- best Muhasebeci Mali Mü- şavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliâi (TÜRMOBJ olabileceğini söyledi. TLRMOB Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker. Iiderlerin malvarlık- larını denetlemeye ve kay- yum olarak yönetmeye hazır olduklannı bildirdı. Sayıştay Başkanlığı'nın Başbakan Çiller'ın malvarlı- ğının denetlenmesi konusun- da önceki gün yaptığı başvu- ruyu usulen inceletmek için 7 uzman denetçiden oluşan bir komisyon oluşturduğu bildi- nldi. ' ANAP lideri Yılmaz'ın da bugün kendısı ve kardeşi ile ilgili malvarlıklannın denet- lenmesi için Sayıştay Baş- kanlığı'na bizzat başvurma- sı bekleniyor. Bu durumda. Çiller'in dilekçesi ile birlik- te incelenecek olan ANAP li- deri Yılmaz'ın başvurusunun işleme konulup konulmaya- cağı, anayasa. yasa ve içtü- züğe göre Sayıştay "ın böyle bir denetim görev i olup ol- mayacağı incelenecek. Sa- yıştay yetkilileri, komisyo- nun çalışmasını tamamlama- sıveSayıştay Başkanlığı'nın da buna göre karar vermesi- nin seçim sonrasına kalabi- leceğini bildirdiler. Sayıştay uzman denetçıle- ri. Sayıştayın görevinin Meclis adına devletin gelir ve giderlerini denetlemek oldu- ğuna dikkat çekerek girişim- lerin. "kamuoyunun oyalan- masından öte bir sonuç çıkar- mayacağını" öne sürdüler. Adının açıklanmasını ıste- meyen bir üst düzey yetkili de TBMM karar almadan Sa- yıştay "ın kendiliginden bir iş- İem başlatmasmın mümkün olmadığını bildirdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da DYP ve ANAP li- derlerinin malvarlıklannın denetimi için Sayıştay'ayap- Koalisyon • Baştarafi 1. Sayfada de "Güvenoyu aranm. En çok oy alan hükümeti kura- mayabilir" diyerek RP'nin hükümet kurmasının pek kolay olmayacağı mesajını verdı. Buna göre RP'nin, barajı aşarak Meclis'e gire- bilecek küçük partiler, ANAP'tan ayrılacak BBP ve MHP ile koalisyon sece- neğini zorlamaktan başka seçeneği kalmıyor. RP'nin hükümeti kuramaması ve başka bir koalisyon seçene- tıklan başvuruyu eleştirerek şöyle dedi: "Czüntü verici buluyo- runı. Ciddi siyaset adamlan- nın başvurması gereken yön- temler bunlar değil. Sayıştay bir yüksek yargı kuruluşu- dur. Görev alanı ortadadır. Kişiler arasındaki sorunlann özel çözüm mercü değildir. Bir ihtilaf varsa karşılıklı ola- rak güvendikferi bir hakem tayin ederler, örneğin Türki- ye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği var. Konunun uzmanı bu ku- ruluşa başv ururlar. Bir heyet belirlenir. Sorunun asıl çözü- mü, böyle olmayacak konu- larla meydan okuyarak siya- seti çığnndan çıkarmak de- ğüdir." Baykal. köklü çözümün li- derlenn ve eşlerinin tüm yar- lıklannın yönetimini TLR- MOB gibi bir bağımsız kuru- luşa veya başka bir kayyuma emanet etmeleri ve milîetve- killennın dokunulmazlıklan- nın sınırlandınlması olduğu- nu söyledi. TÜRMOB denetiemeve haar CHP lideri Baykal'ın öne- risinin hemen ardından bir açıklama yapan TÜRMOB Genel başkan Yardımcısı Masum Türker. "TÜRMOB, Iiderlerin mal bildirimlerini denetlemeye ve kayyum sıfa- tıyla yönetmeye hazır" dedi. Sayıştay ın Iiderlerin malvar- lıklannı denetlemek gibi bir görevi bulunmadığını kayde- den Türker, şunlan söyledi: "Parti liderleri malvarlık- lannı ve kay naklannı denet- letmek istiyorlarsa, Türki- ye'de denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali mü- şavirlarin kamu nitetiğindeki üst örgütü TLRMOB bunu yerine getirmeye taliptir. TÜRMOB üyelerinin dağılı- mına bakıldığında. Sayıştay üyelerinden. maliye müfettiş- lerinden. hesap uzmanlann- dan, gelirler kontrolörlerin- den. Yüksek Denetlcme Ku- rulu üyelerinden, vergi denet- raenlerinden ve bağımsız de- netim uzmanlan. serbest mu- hasebeci ve mali nıüşavirier- den oluştuğu görülür. TÜR- MOB üyeleri, Türkiye'de ba- ğımsız denetim, vergi deneti- mi ve beyan tasdiki yapma yetkilerine sahiprir. TÜR- MOB'a mal bildirimi ve kay- naklannı denetlettirmekiste- yenlerin, anayasanın 135. maddesine ve 3568 sayılı ya- saya göre kurulmuş bir kamu kumluşu olan TL RMOB, bu isteklerini görolendireceği üyeleri üe .yerinegetirecektir." Araştıımanın. Artur-An- dersen gibi büyük şirketleri denetleyen bağımsız denetim kuruluşlan aracılığıyladaya- pılabileceği kaydedildi. An- cak. TÜRMOB' ya da bağım- sız denetim şirketlerinin, devlet organlanndan bilgı al- makta zorlanacağına işaret edildi. ği de çıkmaması durumun- da. bunalım yaşanabilir. 5- DYP-CHP koalisyonu: DYP, beklentilerin tersine iyi bir sonuç alırsa, seçim öncesi ve sürecinde sert tar- tışmalar yaşadığı ANAP'la koalisyon kuramaz. DYP eski ortağıyla koalisyon ta- zeler. İki partinin parlamen- toda çoğunluğa ulaşama- malan durumunda DSP'nin de katılacağı bir koalısyo- nun olasılıklar dahilinde ol- duğu belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle