29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 1995 PAZAR 12 DtZİYAZI SUNUŞ; Yaklaşık 22 aydan beri parlamentodaki samtalyelerinin çoğıınluğu bo$ bııhınan Güııeydoğu ve Doğu Anudolu idaki seçmemn. 24 Avalıkpazar günkü erken seçimde sandığa yansıtacağı tercih. masettekı çizgiye deyön gösterecek. Güneydoğu. kamuoyu araştırınaları ve bilimsel çalışmaların ruhathkla vapılamaması nedenirle bölge halkuıın eğilınuııı kcsin olurak öğrenemeyen partilerin iktidar yolunda da öneınlı bir etken olacak. Seçiııı sürecmde. sivasi partilerin. tumhunvet öncesinden beri bunalımiara sahne olan Güneydoğu içın nasıl bir model ve çözüm planladıklannı ortava koyıım\ a <,ah$tık. Programmdaya da ruporlcınnda, bölgeye ilışkın politika'nm !cım olarak \an\ıtmavanpartilerin vaklaşımmı, genel başkanlannın gön'iflenne dayanarak verdik Ancak. hemen henıeıı tı'im partilerin. yıllardan beri kanavan vara olnn ve iktıdarlann binncıl uğraşı durumuna gelen Günevdogu ıçin ekonomık ve toplumsal tahana otııran somut çözüm önerileriyu da araftırma sonuçlan bıdunmaması dikkat çekiyor Terörle mücadele. etnik- kühürel kimlik ve özerklik konıısundakipolitikalannı açıklıkla ortava koyan partilerin. vüzvıllardun beri feodal vapısı kırıİamayan ve lıala agalık-afiret-şeyhlık egemenltğinde bııhınan bölge için sanavileşme ve kalkınmaya dönük polıtikalannı somut biçimde şekillendirmemeleri. önemli bir eksik olarak kaifimıza çıkıvor. Partiler. sivasal komdarda bölgeve ilifkin araftırma snmtçlannı değerlendirmelerine va da kendi mılletvekilleri arjcılıgi) la aniftırma ı aptırmalanna karşm. Güııeydoğu kentien ile kırsal kvsimlenn ekonomik durumları ve gelışme ohınaklan konusundu da kesin vaklafim sergılemivorlar. Sivasal giiçlerini. bölgede aşıretlerin destekledıgı mılletvekillennden alan hirçok parti. "toprak reformu "nıı va vüksek .sesle dile getmmiyor ya da sorıınıın çözi'mni için öncelikli sıraya almıyor. Terör ola\ ları nedeniyle. devletin de pek çok tesisi çahitıramadıgına dikkat çeken bazı partiler. bölgede güvenliğin sağlanmasıvla birlikte özel sektörün ekonomik kalkııvnavı başarabilecegı göriişünü tajivor. Ancak. Güneydoğu ılaki nsk ıııiMirlan azulsa bile batıda kazanç olanagının daha kârlı olduguna değınen işadaınkın. bölgeye gitmcleri yolunda özel bir çabcı göstermeleh için neden bulunmadığını dıle getinyorlar. Cumhurbafkanı Süleyman Demirel iıı de. Tiırk Sanavicı ve Isadumları Derneği ITÜSİAD) yöneticilerini kahulıi sirasııula. "bölgede piyasa ekonomisinin katı koşulları ile biryere varmanın kolay olmayacağını" vıırgulaması. Güneydoğu gerçeğinin bir başka açıdan ıfudesi anlamını taşıvor. • •• Kıızey Irak taki gelişmeler de Ankara adına iç açıcı değil Suriye 'nin. Kıızey Irak taki Kürt grııplarını uzlaştırmay ı amaçlavan Dublin sürecıne karşı. Iran ı da vanına alarak bölgede kovduğu agıriık kiiçüm.senec ek gibi değil. Tiirk Difisleri Bakanlığı nın, "Bizegöre tek bir Irak vardır. Kıızey Irak 'taki Kürtgrupları ile temaslarımtz zaruretten doğıtyor" görüfiıne karfin, Bırleşmiş Milletler kaıarları sonucu "fîilen "bir Kürt devleti kıırnıa t,abaları sünivor. Tiirkive nin Kıızev Irak kı istikrarı bir ölçiide saglama konıısundaki en hüyük zorlugu. konifiı ülkeler Suriye ve Iran ın zaman zaınan terörii bir dif politika aracı olarak kııllanmaları nedcnivle vaşıvoı: Yazı dızisinde. Kuzey Irak taki dunımun irdelemesiyapılırken. bölgedeki son izleıümler de aktanlacak. • • • Tı'irk Sıluhlı Kııvvetlerı ne kıınnav \ etiftıren Harp Akadeınilen Komııtanlığı nca yuyımlaııan "Aİçak Yoğunlukta Çatışma" adlı kıtap. a\kerı kanadın. bugıine kadar \oruna Miklaşimını tanı olarak kamuoyıına dııvıırnıaması nedenıvle önemli bir belge niteliginı laşıyor Dizide aynntılarn la ver alcıcak olan saptamalarda. Kürt umınunıın çözümünde askeri önlemlerin yanısıra sıyasi. toplunna! ve ekonomik çözümler için pılot bölgeler seçilmesi önerilivor "Terör hükümetin değil, devletin meselesidir"yaklaşımınt ortcna kovan ordıı. halkayönelen . acımasız ve sıddete dayalı ba\kı politikasının. vurttafları devletten uzaklaştıracağını behrtirken. bağıınsız bir Kürt devletinin de Irak ın toprak bütünlüğünii parçalayacağı gibi, Türkiye. Iran ve Suriye 'nin de parçalanmasını gündeme getirehileceğine dikkat çekiyor DYP'nin Güneydoğu sorununa bakışı ekonomi ağırlıklı 'Bölgede yeni KIT olmayacak'DYP'nin Güneydoğu'ya y aklaşımı ekonomi ekse- nınde toplanıyor. 1991 seçimlennde çoğunluğu Şanlıurfa'dan olmak üze- re. Doğu \e Güneydoğu Anadolu Bölgelerınden toplam 16 mil- letvekılı çıkarabilen DYP'nin Genel Başkanı Tansu Çiller. sadece "eğitim ve sağuk" göre\ iy le yükümlü kı Idıgı sosy al de\let anlayıs.ı çerçevesınde. bölgeye de\letın yeni KlTaçmayacağını, bunun yerıne özel teşebbüsün destekleneceğı- ni ve serbest piyasa kurallannın tüm ül- ke genelınde olduğu gibi tam anlamıyla bu bölgede de uygulanmaya devam ede- ceğıni \aat ediyor. DYP içın. seçım bildirgesi dışında. Güneydogu konusunda bağlayıcılık taşı- yan tek belge. Başbakan Tansu Çıller'ın geçen ay çıkardığı "Türkiyem" adlı kı- tabı. Kıtabının önemli bir bölumünü Gü- neydoğu'ya ay ıran Başbakan. herşeyden önce terör ile Güneydoğu sorununu ke- sin birçizgiyle ayırdıklannı vurguluyor Terör ve Güneydoğu sorununa "ırk ve kavimçadşması" ile yaklaşılmasını red- deden DYP. "Kürt sorunu" tanımını. -Amaçlı. kötü niv etli. kafalan ve toplumu kanştırmaya yönelik bir provokasyon" olarak değerlendirıyor. 'Paylaşılan yokluktu' Çıller. bu ayrımın ardından kitabında. "Güne>doğu sorunu nedir?" sorusuna şu yanıtı venyor "Günevdogu sorunu diye nitelendirdiğimiz mesele, aslında Türkiye genelinde vaşanan meselelerin burava daha şiddetli vansıması ve bazı hain odakların bu durumu. karanlık emelleri için alet ve istismar etmesinden başka bir şe> değildir. Türkiye'de herşev var olup da, eğer Doğu ve Güneydoğu bundan vararlanmamış olsavdu iddiala- n bir nebze de olsa kabul etmek geretrir- di. Fakat pavlaşılan vokluktan başka bir şe> değildi. Sanayileşmenin başlamasıv- la birlikte, girişimcinin sahil ve körfez bölgelerini tercih etmesi doğaldı. Kaldı ki, Doğu ve Günevdogu bölgelerimizin tannı olanağından voksun hulunması ve bölgede bin vıldan fazla bir süredir oluş- muş olan aşiret düzeni de tabulann kınl- masına engel olmuştur." 'Siyasiler de hata yaptı' 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bir dönem tartışmaya açtığı "federasyon" görüşünü. "Ne mutlu Türkive vatanda- şıyundivene" SÖZÜN le yenıden gündeme getıren. ancak milliyetçi-muhafazakâr eğilımlı partısinden ve kamuoyundan ge- len tepkiler üzerine geri adım atan Çıl- ler. sıyasi iktıdarların da hata yaptığını kabul edıyorve "Elbefteki.sivasiiktidar- lardasorumluluktapav sahihklir"göRİ- şünü dıle getırıyor. Bölgeve daha çok ekonomik bir yaklaşım gosteren Çiller. ayrı etnik gruplann kültürü. dili. şarkısı ve türküsüne müdahale edılmedığıni sa- vunuvor. Bölgedeki günlük yaşamı etkı- lemesınin ardından. genel Myaset ve eko- nomıvi de alrüst ettığıni belirttiği terörün cıddı bir varlığının kalmadığı görü^ünü taşı>an Çiller. artık bölgede "sosvalizas- yona" gıdıleeeği ve bölgeler arasındakı ekonomik farklılığın ortadan kaldınlma- sıyla i<tikrarın sağlanacağını ifade edı- vor. Çıller'e göre; yörede bin yıldan be- ri varolduğu :>anılan aşiret düzeni de çat- lamava \e çökmeye yüz tutru. Bu da Tür- kiye'nın gündemine yeni bir "Doğu-Gü- • Terör ve Güneydoğu sorununa "ırk ve kavim çatışması" ile yaklaşılmasını reddeden DYP, "Kürt sorunu" tanımını, "Amaçlı, kötü niyetli, kafalan ve toplumu karıştırmaya yönelik bir provokasyon" olarak değerlendirıyor. Başbakan Tansu Çiller, geçen ay yayımlanan "Türkiyem" adlı kitabında, terör ve Güneydoğu sorununu kesin bir çizgiyle ayırdıklannı vurguluyor. • Başbakan Çiller. sadece "eğitim ve sağlık" göreviyle yükümlü kıldığı sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, devletin bölgede yeni KİT açmak yerine özel teşebbüsün destekleneceğini, serbest piyasa kurallannın tam anlamıyla uygulanacağını vaat ediyor. Terörün ciddi bir varlığı kalmadığını öne süren Çiller, Güneydoğu'da "sosyalizasyona" gidileceğini, bölgeler arasındaki ekonomik farklılığın ortadan katdırılmasıyla istikrarın sağlanacağını belirtiyor. DYP terör, yoksulluk ve devlet baskısı arasında bunalan Güneydoğu insanı için tarım ve hayvancılığa dayalı sanayileşme vaadinde bulunuyor. neydoğu insanı" getıımeye başladı. CHP-DYP koalisyon hükümetinin ba- şına büyük dertler acan zorunlu ya da is- teğe bağlı göçler. Çiller'e göre "avan- taj.~ Toplu Çiftlikler ve Merkez Köyler projeleriy le nüfus harekeilerının önüne geçilerek. küçük yerleşim birimlerinde güvenlı ve altvapılı bölgeler oluşturma- yı hedefleyen. ancak bu projelere batılı bazı örgütlerden "toplama kampı" ge- rekçesıyle tepki toplayan Çiller. bu ko- nudakı ısrarını sürdürüyor. Bölgedeki nüfusun lıızla merkezileştiğini kaydeden Başbakan. şu savunmayı getırıyor "Kentleşme, belli oranda sanayileşmenin ilk ve önemli adımını da teşkil edivor. Pa- zar ve işgücü bakımından çok önemli av anfaj getiriv or. Bir şer sonucu ortava çı- kan durum, hı/lı bir sosyalizasvonun te- mel dinamiğini teşkil etmesi bakımından da hav ıriı sonuç verivor." DYP'nin vaatleri Çekıç Güç. Olağanüstü Hal. köy ko- ruculuğu konularında hiçbir bağlayıcı söz \ermeyen D^'P'nın. bölge için vaat- leri de ekonomi ekseninde toplanıyor. DYP'nin Güneydoğu sorununun çözü- münde büyük oranda etkili olacağını he- sapladığı ve seçim bildirgesine birkaçı- nı almakla yetindıği vaatleri şöyle: # Doğu ve Güne> doğu'ya özgü koşul- lar ön piana çıkardığı için tanma ve ha>- v ancılığa dayalı sanav ileşme başta olmak üzerehersanayigirişimini destekleyecek, arkasında olacağız. 0 Özellıkle Diyarbakır ve Urfa gibi istıkbal vaadeden illerimize ilgi gosteren yatınmcılann kimliğine. kökenine bak- madan kollanmızı açar. hertürlü destek ve kolaylığı sağlanz 9 Sosval devlef ilkelerine uygun, sos- val vardım içerilJi daha fazla hastane. sağlık ocağı. dispanser ve sağlık istasyo- nuna ihtiv aç var. Giderekartan ilaç fıyat- lan karşısında. sosyal v ardım çerçevesin- de sonına çözüm bulmak için çalışmala- n sürdürüyoruz. # Faaliyetlen durmuş ya da düşük ka- pasitede çalışan küçük işletmelere 1 mil- yar lira limitli işletme ve tesis kredisi. ilk kez işyeri açıp, işyeri kuracak olan genç- lere kadınlara ve işsizlere 500 milyon li- ra limitli girişimci kredısı. el sanatlannı desteklemek için 100 milyon lira limitli destekleme kredisi düşünüldüvebu kre- dılere vüzde 30 ve 3 vıla kadar vade ön- görüldü. Bu kapsamda bölgelere yıl so- nuna kadar I trilyon lira kaynak aynla- rak kredi kullandınlması programlandı. • Doğu 1 da,Güneydoğu'da yeni KİT'- lery^ratmay^cağız. Âmacımız. başka v5- relerde milletin sırtından atmakta oldu- ğumuz KİT'leri bu vöremizetaşımak,ye- ni KİT'ler. külfetler yaratmak. yeni arpa- hklar oluşturmak değil. Buna kesinlikle taraftardeğiliz ve izin vermeveceğiz. Gü- nevdogu bolgesi. ziraate davalı bir sana- yileşmeve doğru hula vol alıyor. Sulu zi- raatin gerektireceği fev kalade üretinı. her türlü girişimci v e o girişimciv i desekleyen, vönlendiren devlet eliy le çok kısa zanıan- da gözalıcı sonuçlan verecek. Doğu ve Güneydoğu Anadolumuz'da- ki yatınm. sanayi. tanm olanakları: ulu- sal sermayeye olduğu gibi, Avrupalı ser- mayeye de açılacak. # Bitmiş veya bitime yaklaşmış özel teşebbüsün 144 projesi için yatınm ve iş- letme sermayesi olarak ihtivaç duyulan toplam 2 trilyon 608 milyar lira destek, bütün ımkanlararaştınlarak sağlanmaya çalışılacak. 0 Biryandanmuhtemelekonomikge- lişmeler gözönüne alınıp, diğer taraftan yerel işsizlik durumu incelendiğinde. ge- Güneydoğu'da siyasi değîşıneler Doğu ve Günevdogu Anadolu'da Ostnanlı döneminde giderilemeyen bunalım. cumhuriyet döneminde de sürdü. 70 yılı aşkın süredir bölgede değişmeyen tek şey, "aşiret ağaJan" ile Kürt rnollalan olan "şe\h w lerin eaemenliğiydi. CHP Kars Millehekili AtOla Hun'un çeşitli kaynaklardan derleyerek hazırladığı ve bu yıl yayımladığı kitapçığa göre. bölgedeki siyasi değişim özetle şöyle: Tek parti dönemi: Genç cumhuriyet, ancak üst yapıda köklü degişmelere >önelebildi. Ağalık ve şeyhlik gibi feodal unsurlar. önemli bir ekonomik ve siyasi güç odağı olma konumunu sûrdürdüler. Yerel ayaklanmalar sonucu ağa ve şeyhlerin bir kısmı sürgüne gönderildi. ancak etkinJikleri hiçbir zaman ortadan kaldınlamadı. 1946-1960 dönemi: Feodal bağlarçok güçlü, toplumsal dinamik yok denecek kadar az ve halk politikadan uzaktı. Demokrat Parti (DP), özgürlüklerden söz ederek. de\letle çelişkili ve sürgünde olan Kürt ağa ve şeyhlerin ilgisirti üzerine topladı. Toprağına kavuşmak veya konumunu sürdürmek isteyen ağa ve şeyhlerin desteğiyle. DP yiğmsal bir destek buldu. Tek parti döneminin jandarma ve tahsildar baskılan da. halk üzerinde yılgtnlığa ve tepki birikimine neden olmuştu. DP'nin politikaları. Kürt feodallerin eski itibarlannı elde etmeleri sonucunu doğurdu. 1960-1980 difnemi: Bölgeye de vansıyan ekonomik büyüme, 24 Ocak 1980 kararlan ve 12 Eylül askeri darbesiyle noktalandı. Tanm. bölge ekonomisinin temelini oluşturdu. ancak toprak reformu uygulanrnadığı için ekonomik sorunlar. sosyal sorunlann artışında etkili oldu. Planlı dönemde başlayan sanayileşme hamlesi, bölgede gerçekleştirilemedi. 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle 55 şeyh ve ağa sürgün edildi. Buna tepki olarak sağ oylar, DP'nin devamı olan Adalet Partisi'nde toplanmava başladı. 1961 Anayasası'nda yapılan değişiklikle sosyal dev let kavramı yerleştirildi ve soldaki partilere oy verme yolu açıldı. Alevi mezhebinin tabanına dayanan Türkiye Birlik Partisi. 1969 seçımlerınde Alevi Kürtleri'nden destek bulamadı. CHP, bölgede 1969"da yüzde 25.9 olan oylannı 1973'de >-ûzde 29.5'e. 1977'de yüzde 34.6'ya yükseitti. MSP, ilk kez katıldığı 1973 seçimlerinde bölgeden aldığı yüzde 16.2'likoyu 1977'de yüzde 17.1 'e çıkararak, önemli bir siyasi güç odağı olduğunu kanıtladı. MHP, böleede. 1969 yılında yüzde 2.4, 1973 yılında yüzde 2.3, 1977'de yüzde 6.8 oy aldı. 1980-1994 dönemi: Baskı ve şiddeti daha yoğun yaşayan bölge insanı, vetolu-yasakh koşullarda gerçekleştirilen 1983 seçimlerinde paşalann partisi görünümündeki MDP've destek verdi. Feodal unsurların önemli bir kesimi, MDP içinde yer alarak, güçlüden yana bir yaklaşım sergilediler. 1987 yılında, yasaklann kalkmasının ardından, merkez sol SHP-DSP, merkez sağ ANAP-DYP olarak bölündü. 1991 seçimleri, PKK eylemlerinin arttığı bölgede, demokrası ve insan haklan istemlerintn yükseldıği bir ortamda gerçekleştirildi. SHP, HEP'le yaptığı ittifak nedeniyle önemli bir başan elde etti. 1994 genel yerel seçimlerinde. oy kullanan seçmenlerden Bingöl'de yüzde 8'ı. Diyarbakır'da yüzde 21 "ı, Hakkari'de yüzde 21 'i, Mardin'de yüzde 12'si, Siirt'te yüzde 16 sı. Tunceli'de yüzde I7'si, Batman'da yüzde 17 si, Şırnak'ta yüzde 11 'i geçersiz oy kullandı. MHP. PKK eylemlerine bağlı olarak mezhepsel farklılıklann bulunduğu vörelerde oy oranını arttırdı. Sisteme muhalif görüntü veren RP. hemen her bölgede oyunu büyük ölçiide yükseitti. leceğin hangi koşullan zorunlu kılacağı- m şimdiden kestirmek mümkün olabilir. Bu koşullar muhtemelen, kalifive işgücü açığinı. meslek erbabı açığını gündeme getirecektir. Özellikle Divarbakır ve Şan- lıurfa gibi kent merkezlerinde hızlandı- nlmış meslek eğitiminin kapılarını şim- diden aralamak, bu yönde harekete geç- mek öncelikii hedefınıizdir. Türkiye ge- nelinde olduğu gibi bu bölgemizdede ser- best pivasa kurallarını. tam anlamıvla hakkını vererek uv guluyoruz, uygulama- va devam edeceğiz. MHP: Kürt yok, Kürtçe konuşanlar var MHP'nin Güneydoğu .sorunu konu- sunda en somut önerisı. teröre karşı özel yetiştirilmiş güçlerle mücadele edilme- si. Seçim bildirisinde. özerk bölge, oto- nomi gibi görüşleri kınayan MHP. "*Dü- zenli Drdu.dünvanın hiçbir yerinde terö- re karşı başan sağlavamamıştır" görüşü- ne dikkat çekıyor. MHP'nin. Güneydoğu sorununa iliş- kın genel bakışını. parti programı veya yayınlanndan değil. TBMM'deki konuş- matutanaklanndanbulabiliyoruz. MHP Genel Başkanı AlpaslanTürkeş'in. par- tinin görüşünü de oluşturan açıklamala- rına göre, Türkiye'de. "Kürt" değil. "Kürtçe konuşan kökenter" bulunuyor. Türkeş. TBMM konuşmalarından der- lediğınıız açıklamnlannda. Turkıyenin ünıter yapısının. hiçbir ödün verilmesıne yanaşıİmadan korunınası gerektiği görü- şünün altını çızıyor. Anadolu'da av n etnik ırklardan oluşan bir "mozaik bulunduğu" görüîjünü reddeden Türkeş'm. TBMM'de ebki DEPmillet\ekıllenne\erdiğıbirya- nıtta şöv le özetlenıyor "Biz kimseve saldırmadık. ht'k- kendi vatandaşlarımı/a, Kürtçe konuşan insan- lanmtza. Ama elinde her türlü silahlanv- la hııdutlanmr/dan geçerek. memleketi- mizin insanlarına saldıran. çoluk çocuk demeden öldüren, innkrimi/i ateşe ve- ren, o bölgeleri imar etmek için tahsis et- tiğinıi/ iş makinelerinıizi vakan. o bölge- lerde çocuklanmızı eğitmek için her tür- lü mahrumiyeri göze alıp. gidip hizmet ver- meye çalışan öğretmenlerimui katleden, şehit eden. okullanmızı vakanlara karşı Türkive Cumhuriveti devleti. devletin meşru güçlerini kullanıvor. polisini kulla- nıvor, jandaımasını kullanıvor. Biz. hcr- kesten çok onları severiz ve her düşman harekete karşı onları korumak aznıinde- viz." SÜRECEK ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Beşikçi Neden Çıkamıyor? (2) 70 Kişilik Koğuşta Kalıyor... Yıllardır cezaevlerinde yatan yazar Ismail Beşik- çi'nin neden hâlâ cezaevınde olduğunu hemen her- kes merak ediyor. Türkiye'de olduğu gibi dünya ka- muoyunda da bu merakın yoğun olduğunu biliyorum. Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılınca. bu değışıklikte bireksiklık olduğu ortadaydı. Cezaevinden geçıci de olsa. dışarı çıkan yayımcı Ünsal Öztiirk'le konuşunca, kafamdaki sorulara da yanıt aramak isti- yordum. Ünsal Öztürk'e sordum: - Ünsal, sen şimdi ne kadar dışanda kalıyorsun? - Ben şimdi, Yargıtay aşamasına kadar dışardayım. Yanı 2 ay, 3 ay diyelım, Yargıtay aşamasına değin. Şımdı, bana diyeceklerki: "Senın cezan iki milyar, bu- nu öde!" Nası! ödeyeceğim? Kaldı ki, benim yayımla- dığım kitaplar toplatıldı, çıkar çıkmaz toplatılmış. Za- ten cezaevine konulmuşuz, hiçbir kitabımızı satama- mışız. Işın burada şöyle bıryönu de var: Ömeğin, bir yazara, Beşıkçi'ye dıyorlar ki: "Sana bir yıl ceza ver- dik, hapıs cezası. 100 milyon da para cezası verdik, cezaevine koyduk.'7sma//8eş/Vcç/, bu parayı nereden bulacak? Kazancı ne? Cezaevınde para mı kazanılı- yor? Yasa koyucu yasa yapıyor, duşüncelenni söyle- yen kışıye 100 milyon lira para cezası verilmesinı ısti- yor. Onun bırımi nedir? Hangi ölçüye göre bu cezayı verebıliyor? Bir de şöyle bir durum var: Diyelim kı Is- maıl Beşıkçı kıtabını getirdi: "Bir Aydın, Bir Orgütle Kürt Sorunu" kıtabını. "Bunu basar mısın?" dedi, anlaştık. Dedım kı, "Ben size yüzde 10 telıf ucreti veririm". A- ma kitap yayımlanır yayımlanmaz toplatıldı; yazar ce- zaevine konuldu, yayımcı cezaevine konuldu. Kitap hıç satışa sunulmadı. Uygulamanın sonunda şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Yazara 100 milyon lira para ce- zası veriyorlar, yayımcıya 50 milyon! Şimdi, parayı ka- zanan benım, gerçı burada kazanç söz konusu değil ya, kitaplar satılmamış. Ama, normal olarak satıp, pa- rayı kazanan benim. Yüzde 90 ben kazanıyorum pa- rayı, yüzde 10'unu yazara veriyorum. Ama. para ce- zasında. hocama 100 milyon 71. para cezası veriyor- lar, bana 50 milyon! Bunun gerekçesı, mantığı nedir? Tabıi, bunu yasama organına sormak gerekir! - Sen ne kadar ceza almış durumdasın? - Benim daha önce para cezalanyla birlikte 50 yılı geçiyordu. - Para cezası olarak şimdi? - Şimdi sanıyorum iki milyar lirayı filan bulacak. - İki milyan verebilecek misin? - Ben veremem, cezaevınde kalacağım! Çünkü, be- nim 36 tane kitabım hüküm gıymiş durumda Musta- faAbi. Dünyadaböylebiroiayyok. Yabancılar duyun- ca çığlık atıyorlar! - Yabancılarla, gazetecilerle görüşebiliyor musu- nuz? - Cezaevınde asla izin vermiyohar. Cezaevine gir- meden önce bırkaç kez geldiler. Cezaevinden çıktık- tan sonra karşılaşmadım. - Ismail Beşikçı'nin sağlık durumu nasıl? Sayn diye haberler gelıyor. (On üç yıl yatan bir kişi sağlıklı olabi- lir mi?) - Hayır hayır, böyle bir sorun yok! - Peki, ne yiyor ne içiyor? Nereden geliyor yiyecek- leri? - Bizim yataklanmız yan yanaydı. Aynı masayı pay- laşıyorduk. Koğuşta kapıya yakın bir yerde kalıyor- duk. . • - Anladım, kaç kişilik koğuş? • '• - Koğuş, zaman zaman 100 kişiye kadar çıktyordu.' Büyük bir salon düşünün, kenarianna altlı üstlü ran- zalar koymuşlar; 70 kişıyle 100 kışi arasında değişen bir koğuş. Orada yemek yiyorsunuz, orada yatıyorsu- nuz... - Yemekler nereden gelıyor? . '. - Idare venyor yemekleri. - ; - Yemeklerde neler var? Nasıldı yemekler? - Fasulye var, nohut var, çorba var, pilav var. Kara- vana gibi. - Yemekler bir şeye benziyor mu? - Yemekler, orneğın makarna getiriliyor, o makarna yenmiyor. Arkadaşlar ayrıca tekrarsudan geçiriyortar. Üzenne sos filan yapmaya çalışıyorlar. - Koğuşun temizliği nasıl oluyor? - Nöbet cetveli var, hergün iki arkadaş nöbetçi olu- yor, temizlik işiyle, çay pişirmeyle uğraşıyohar. - Kimi geliyor ismail Beşikçı'nin, eşi geliyor değil mi? - Eşi geliyor; ama, öbür arkadaşlara gelen ziyaret- çilerde hocamın doğal ziyaretçıleh. Gelen insan onu soruyor. - Şiyasal hükümlü olarak başka kimse var mı? < - Örgütlerden insanlar var. PKK, TİKB, yani usunu-' za gelebılecek sol örgütlerden insanlar var. Aynı ko- ğuşta kaldık onlarla. Düşünce suçlusu olarak hocam- la ben varız. HADEPAnkara II Başkanı imam Canpo- lat vardı. - Çıktı mı imam Canpolat? - Çıktı evet... - Unsal. sana son bir soru: Beşikçi Kürtçe biliyor mu? - Hayır! Bırkaç sözcük... - Yabancı dil biliyor mu? (Biraz Fransızca biliyor- muş.) Beşikçi'yi çıkarmalı oradan. BULMACA SEDAT YiŞAYAS 1 2 SOLDAN SAĞA: 1/ İnsan bedenı çevresındekı manyetik alan... Suiarda yaşayan tek hücrelı bir canlı. 2/ Bir işlet- menin ani batişı... Lifieri dokumacı- lıktakullanılanbır bitki. 3/ Su... O- cak. soba gıbı ısınma aracı. 4/ Afrıka'da bir ül- ke... Çanakka- le'nınbir ılçesı.5/ Binalann önlennde. üstü ör- tülü. önüaçıkyer. 6/Batı As- [B|A ya'da yaşayan Türk soyun- dan bir halk... Dınsel ınanç- lan olmayan. 7/ Rakı... Ke- mıklenn vuvarlak ucu. 8/Ke- miklerın içindekı yağlı mad- de... Şampıvon.9/Kuş vuva- sı. . Faıze temel oluijturacak mıktar ile günlerın çarpımı sonucundd bulunan rakam YUKAR1DAN AŞAGIYA: 1/ Bir verde bınken sıvılan dışanya akıtmakta kullanılan oluk ya da boru... Hakka uy- gıın 2/Gıvsı... Argoda kaçak ve yasak şevlerın saklandığı yer. 3/ Eskı Mısır'da güneş tannsı... Yol kontrol ve bakımı içın demıryollannda kullanılan küçük araba 4/Cömert. yi- ğıt.. Gelinlenn oturması ıçin hazırlanmış süslü sedır. 5/Ka- \ ut ve un kanşımından yapılan yol azıgı 6/Aksaklık... Böl- melı göçebe çadın. 7/Gemilerde. ambarlara ve makıne bö- lümüne hava vermek içın güverteye açılan baca... Karacığerin salgıladığı acı sıvı. 8/Kutsal inanç... El sıkış- ma 9/ Bir uçağın. çok büyük bir açıyla yaptıgı hızlı ınış... Kütahya'nın bir ılçesı. İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle