Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 1995 PAZAR
12 DtZİYAZI
SUNUŞ;
Yaklaşık 22 aydan beri parlamentodaki
samtalyelerinin çoğıınluğu bo$ bııhınan
Güııeydoğu ve Doğu Anudolu idaki
seçmemn. 24 Avalıkpazar günkü erken seçimde sandığa
yansıtacağı tercih. masettekı çizgiye deyön gösterecek.
Güneydoğu. kamuoyu araştırınaları ve bilimsel çalışmaların
ruhathkla vapılamaması nedenirle bölge halkuıın eğilınuııı kcsin
olurak öğrenemeyen partilerin iktidar yolunda da öneınlı bir
etken olacak. Seçiııı sürecmde. sivasi partilerin. tumhunvet
öncesinden beri bunalımiara sahne olan Güneydoğu içın nasıl
bir model ve çözüm planladıklannı ortava koyıım\ a <,ah$tık.
Programmdaya da ruporlcınnda, bölgeye ilışkın politika'nm !cım
olarak \an\ıtmavanpartilerin vaklaşımmı, genel başkanlannın
gön'iflenne dayanarak verdik Ancak. hemen henıeıı tı'im
partilerin. yıllardan beri kanavan vara olnn ve iktıdarlann
binncıl uğraşı durumuna gelen Günevdogu ıçin ekonomık ve
toplumsal tahana otııran somut çözüm önerileriyu da araftırma
sonuçlan bıdunmaması dikkat çekiyor Terörle mücadele. etnik-
kühürel kimlik ve özerklik konıısundakipolitikalannı açıklıkla
ortava koyan partilerin. vüzvıllardun beri feodal vapısı
kırıİamayan ve lıala agalık-afiret-şeyhlık egemenltğinde bııhınan
bölge için sanavileşme ve kalkınmaya dönük polıtikalannı somut
biçimde şekillendirmemeleri. önemli bir eksik olarak kaifimıza
çıkıvor. Partiler. sivasal komdarda bölgeve ilifkin araftırma
snmtçlannı değerlendirmelerine va da kendi mılletvekilleri
arjcılıgi) la aniftırma ı aptırmalanna karşm. Güııeydoğu
kentien ile kırsal kvsimlenn ekonomik durumları ve gelışme
ohınaklan konusundu da kesin vaklafim sergılemivorlar. Sivasal
giiçlerini. bölgede aşıretlerin destekledıgı mılletvekillennden
alan hirçok parti. "toprak reformu "nıı va vüksek .sesle dile
getmmiyor ya da sorıınıın çözi'mni için öncelikli sıraya almıyor.
Terör ola\ ları nedeniyle. devletin de pek çok tesisi
çahitıramadıgına dikkat çeken bazı partiler. bölgede güvenliğin
sağlanmasıvla birlikte özel sektörün ekonomik kalkııvnavı
başarabilecegı göriişünü tajivor. Ancak. Güneydoğu ılaki nsk
ıııiMirlan azulsa bile batıda kazanç olanagının daha kârlı
olduguna değınen işadaınkın. bölgeye gitmcleri yolunda özel bir
çabcı göstermeleh için neden bulunmadığını dıle getinyorlar.
Cumhurbafkanı Süleyman Demirel iıı de. Tiırk Sanavicı ve
Isadumları Derneği ITÜSİAD) yöneticilerini kahulıi sirasııula.
"bölgede piyasa ekonomisinin katı koşulları ile biryere
varmanın kolay olmayacağını" vıırgulaması. Güneydoğu
gerçeğinin bir başka açıdan ıfudesi anlamını taşıvor.
• ••
Kıızey Irak taki gelişmeler de Ankara adına iç açıcı değil
Suriye 'nin. Kıızey Irak taki Kürt grııplarını uzlaştırmay ı
amaçlavan Dublin sürecıne karşı. Iran ı da vanına alarak
bölgede kovduğu agıriık kiiçüm.senec ek gibi değil. Tiirk Difisleri
Bakanlığı nın, "Bizegöre tek bir Irak vardır. Kıızey Irak 'taki
Kürtgrupları ile temaslarımtz zaruretten doğıtyor" görüfiıne
karfin, Bırleşmiş Milletler kaıarları sonucu "fîilen "bir Kürt
devleti kıırnıa t,abaları sünivor. Tiirkive nin Kıızev Irak kı
istikrarı bir ölçiide saglama konıısundaki en hüyük zorlugu.
konifiı ülkeler Suriye ve Iran ın zaman zaınan terörii bir dif
politika aracı olarak kııllanmaları nedcnivle vaşıvoı: Yazı
dızisinde. Kuzey Irak taki dunımun irdelemesiyapılırken.
bölgedeki son izleıümler de aktanlacak.
• • •
Tı'irk Sıluhlı Kııvvetlerı ne kıınnav \ etiftıren Harp Akadeınilen
Komııtanlığı nca yuyımlaııan "Aİçak Yoğunlukta Çatışma" adlı
kıtap. a\kerı kanadın. bugıine kadar \oruna Miklaşimını tanı
olarak kamuoyıına dııvıırnıaması nedenıvle önemli bir belge
niteliginı laşıyor Dizide aynntılarn la ver alcıcak olan
saptamalarda. Kürt umınunıın çözümünde askeri önlemlerin
yanısıra sıyasi. toplunna! ve ekonomik çözümler için pılot
bölgeler seçilmesi önerilivor "Terör hükümetin değil, devletin
meselesidir"yaklaşımınt ortcna kovan ordıı. halkayönelen .
acımasız ve sıddete dayalı ba\kı politikasının. vurttafları
devletten uzaklaştıracağını behrtirken. bağıınsız bir Kürt
devletinin de Irak ın toprak bütünlüğünii parçalayacağı gibi,
Türkiye. Iran ve Suriye 'nin de parçalanmasını gündeme
getirehileceğine dikkat çekiyor
DYP'nin Güneydoğu sorununa bakışı ekonomi ağırlıklı
'Bölgede yeni KIT olmayacak'DYP'nin Güneydoğu'ya
y aklaşımı ekonomi ekse-
nınde toplanıyor. 1991
seçimlennde çoğunluğu
Şanlıurfa'dan olmak üze-
re. Doğu \e Güneydoğu
Anadolu Bölgelerınden toplam 16 mil-
letvekılı çıkarabilen DYP'nin Genel
Başkanı Tansu Çiller. sadece "eğitim ve
sağuk" göre\ iy le yükümlü kı Idıgı sosy al
de\let anlayıs.ı çerçevesınde. bölgeye
de\letın yeni KlTaçmayacağını, bunun
yerıne özel teşebbüsün destekleneceğı-
ni ve serbest piyasa kurallannın tüm ül-
ke genelınde olduğu gibi tam anlamıyla
bu bölgede de uygulanmaya devam ede-
ceğıni \aat ediyor.
DYP içın. seçım bildirgesi dışında.
Güneydogu konusunda bağlayıcılık taşı-
yan tek belge. Başbakan Tansu Çıller'ın
geçen ay çıkardığı "Türkiyem" adlı kı-
tabı. Kıtabının önemli bir bölumünü Gü-
neydoğu'ya ay ıran Başbakan. herşeyden
önce terör ile Güneydoğu sorununu ke-
sin birçizgiyle ayırdıklannı vurguluyor
Terör ve Güneydoğu sorununa "ırk ve
kavimçadşması" ile yaklaşılmasını red-
deden DYP. "Kürt sorunu" tanımını.
-Amaçlı. kötü niv etli. kafalan ve toplumu
kanştırmaya yönelik bir provokasyon"
olarak değerlendirıyor.
'Paylaşılan yokluktu'
Çıller. bu ayrımın ardından kitabında.
"Güne>doğu sorunu nedir?" sorusuna
şu yanıtı venyor "Günevdogu sorunu
diye nitelendirdiğimiz mesele, aslında
Türkiye genelinde vaşanan meselelerin
burava daha şiddetli vansıması ve bazı
hain odakların bu durumu. karanlık
emelleri için alet ve istismar etmesinden
başka bir şe> değildir. Türkiye'de herşev
var olup da, eğer Doğu ve Güneydoğu
bundan vararlanmamış olsavdu iddiala-
n bir nebze de olsa kabul etmek geretrir-
di. Fakat pavlaşılan vokluktan başka bir
şe> değildi. Sanayileşmenin başlamasıv-
la birlikte, girişimcinin sahil ve körfez
bölgelerini tercih etmesi doğaldı. Kaldı
ki, Doğu ve Günevdogu bölgelerimizin
tannı olanağından voksun hulunması ve
bölgede bin vıldan fazla bir süredir oluş-
muş olan aşiret düzeni de tabulann kınl-
masına engel olmuştur."
'Siyasiler de hata yaptı'
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bir
dönem tartışmaya açtığı "federasyon"
görüşünü. "Ne mutlu Türkive vatanda-
şıyundivene" SÖZÜN le yenıden gündeme
getıren. ancak milliyetçi-muhafazakâr
eğilımlı partısinden ve kamuoyundan ge-
len tepkiler üzerine geri adım atan Çıl-
ler. sıyasi iktıdarların da hata yaptığını
kabul edıyorve "Elbefteki.sivasiiktidar-
lardasorumluluktapav sahihklir"göRİ-
şünü dıle getırıyor. Bölgeve daha çok
ekonomik bir yaklaşım gosteren Çiller.
ayrı etnik gruplann kültürü. dili. şarkısı
ve türküsüne müdahale edılmedığıni sa-
vunuvor. Bölgedeki günlük yaşamı etkı-
lemesınin ardından. genel Myaset ve eko-
nomıvi de alrüst ettığıni belirttiği terörün
cıddı bir varlığının kalmadığı görü^ünü
taşı>an Çiller. artık bölgede "sosvalizas-
yona" gıdıleeeği ve bölgeler arasındakı
ekonomik farklılığın ortadan kaldınlma-
sıyla i<tikrarın sağlanacağını ifade edı-
vor. Çıller'e göre; yörede bin yıldan be-
ri varolduğu :>anılan aşiret düzeni de çat-
lamava \e çökmeye yüz tutru. Bu da Tür-
kiye'nın gündemine yeni bir "Doğu-Gü-
• Terör ve Güneydoğu sorununa "ırk ve kavim çatışması" ile yaklaşılmasını
reddeden DYP, "Kürt sorunu" tanımını, "Amaçlı, kötü niyetli, kafalan ve
toplumu karıştırmaya yönelik bir provokasyon" olarak değerlendirıyor.
Başbakan Tansu Çiller, geçen ay yayımlanan "Türkiyem" adlı kitabında,
terör ve Güneydoğu sorununu kesin bir çizgiyle ayırdıklannı vurguluyor.
• Başbakan Çiller. sadece "eğitim ve sağlık" göreviyle
yükümlü kıldığı sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, devletin bölgede
yeni KİT açmak yerine özel teşebbüsün destekleneceğini, serbest piyasa
kurallannın tam anlamıyla uygulanacağını vaat ediyor. Terörün ciddi bir
varlığı kalmadığını öne süren Çiller, Güneydoğu'da "sosyalizasyona"
gidileceğini, bölgeler arasındaki ekonomik farklılığın ortadan
katdırılmasıyla istikrarın sağlanacağını belirtiyor.
DYP terör, yoksulluk ve devlet baskısı arasında bunalan Güneydoğu insanı için tarım ve hayvancılığa dayalı sanayileşme vaadinde bulunuyor.
neydoğu insanı" getıımeye başladı.
CHP-DYP koalisyon hükümetinin ba-
şına büyük dertler acan zorunlu ya da is-
teğe bağlı göçler. Çiller'e göre "avan-
taj.~ Toplu Çiftlikler ve Merkez Köyler
projeleriy le nüfus harekeilerının önüne
geçilerek. küçük yerleşim birimlerinde
güvenlı ve altvapılı bölgeler oluşturma-
yı hedefleyen. ancak bu projelere batılı
bazı örgütlerden "toplama kampı" ge-
rekçesıyle tepki toplayan Çiller. bu ko-
nudakı ısrarını sürdürüyor. Bölgedeki
nüfusun lıızla merkezileştiğini kaydeden
Başbakan. şu savunmayı getırıyor
"Kentleşme, belli oranda sanayileşmenin
ilk ve önemli adımını da teşkil edivor. Pa-
zar ve işgücü bakımından çok önemli
av anfaj getiriv or. Bir şer sonucu ortava çı-
kan durum, hı/lı bir sosyalizasvonun te-
mel dinamiğini teşkil etmesi bakımından
da hav ıriı sonuç verivor."
DYP'nin vaatleri
Çekıç Güç. Olağanüstü Hal. köy ko-
ruculuğu konularında hiçbir bağlayıcı
söz \ermeyen D^'P'nın. bölge için vaat-
leri de ekonomi ekseninde toplanıyor.
DYP'nin Güneydoğu sorununun çözü-
münde büyük oranda etkili olacağını he-
sapladığı ve seçim bildirgesine birkaçı-
nı almakla yetindıği vaatleri şöyle:
# Doğu ve Güne> doğu'ya özgü koşul-
lar ön piana çıkardığı için tanma ve ha>-
v ancılığa dayalı sanav ileşme başta olmak
üzerehersanayigirişimini destekleyecek,
arkasında olacağız.
0 Özellıkle Diyarbakır ve Urfa gibi
istıkbal vaadeden illerimize ilgi gosteren
yatınmcılann kimliğine. kökenine bak-
madan kollanmızı açar. hertürlü destek
ve kolaylığı sağlanz
9 Sosval devlef ilkelerine uygun, sos-
val vardım içerilJi daha fazla hastane.
sağlık ocağı. dispanser ve sağlık istasyo-
nuna ihtiv aç var. Giderekartan ilaç fıyat-
lan karşısında. sosyal v ardım çerçevesin-
de sonına çözüm bulmak için çalışmala-
n sürdürüyoruz.
# Faaliyetlen durmuş ya da düşük ka-
pasitede çalışan küçük işletmelere 1 mil-
yar lira limitli işletme ve tesis kredisi. ilk
kez işyeri açıp, işyeri kuracak olan genç-
lere kadınlara ve işsizlere 500 milyon li-
ra limitli girişimci kredısı. el sanatlannı
desteklemek için 100 milyon lira limitli
destekleme kredisi düşünüldüvebu kre-
dılere vüzde 30 ve 3 vıla kadar vade ön-
görüldü. Bu kapsamda bölgelere yıl so-
nuna kadar I trilyon lira kaynak aynla-
rak kredi kullandınlması programlandı.
• Doğu
1
da,Güneydoğu'da yeni KİT'-
lery^ratmay^cağız. Âmacımız. başka v5-
relerde milletin sırtından atmakta oldu-
ğumuz KİT'leri bu vöremizetaşımak,ye-
ni KİT'ler. külfetler yaratmak. yeni arpa-
hklar oluşturmak değil. Buna kesinlikle
taraftardeğiliz ve izin vermeveceğiz. Gü-
nevdogu bolgesi. ziraate davalı bir sana-
yileşmeve doğru hula vol alıyor. Sulu zi-
raatin gerektireceği fev kalade üretinı. her
türlü girişimci v e o girişimciv i desekleyen,
vönlendiren devlet eliy le çok kısa zanıan-
da gözalıcı sonuçlan verecek.
Doğu ve Güneydoğu Anadolumuz'da-
ki yatınm. sanayi. tanm olanakları: ulu-
sal sermayeye olduğu gibi, Avrupalı ser-
mayeye de açılacak.
# Bitmiş veya bitime yaklaşmış özel
teşebbüsün 144 projesi için yatınm ve iş-
letme sermayesi olarak ihtivaç duyulan
toplam 2 trilyon 608 milyar lira destek,
bütün ımkanlararaştınlarak sağlanmaya
çalışılacak.
0 Biryandanmuhtemelekonomikge-
lişmeler gözönüne alınıp, diğer taraftan
yerel işsizlik durumu incelendiğinde. ge-
Güneydoğu'da siyasi değîşıneler
Doğu ve Günevdogu Anadolu'da
Ostnanlı döneminde giderilemeyen
bunalım. cumhuriyet döneminde de
sürdü. 70 yılı aşkın süredir bölgede
değişmeyen tek şey, "aşiret ağaJan"
ile Kürt rnollalan olan "şe\h
w
lerin
eaemenliğiydi.
CHP Kars Millehekili AtOla Hun'un
çeşitli kaynaklardan derleyerek
hazırladığı ve bu yıl yayımladığı
kitapçığa göre. bölgedeki siyasi
değişim özetle şöyle:
Tek parti dönemi: Genç cumhuriyet,
ancak üst yapıda köklü degişmelere
>önelebildi. Ağalık ve şeyhlik gibi
feodal unsurlar. önemli bir ekonomik
ve siyasi güç odağı olma konumunu
sûrdürdüler.
Yerel ayaklanmalar sonucu ağa ve
şeyhlerin bir kısmı sürgüne gönderildi.
ancak etkinJikleri hiçbir zaman
ortadan kaldınlamadı.
1946-1960 dönemi: Feodal bağlarçok
güçlü, toplumsal dinamik yok denecek
kadar az ve halk politikadan uzaktı.
Demokrat Parti (DP), özgürlüklerden
söz ederek. de\letle çelişkili ve
sürgünde olan Kürt ağa ve şeyhlerin
ilgisirti üzerine topladı. Toprağına
kavuşmak veya konumunu sürdürmek
isteyen ağa ve şeyhlerin desteğiyle.
DP yiğmsal bir destek buldu. Tek parti
döneminin jandarma ve tahsildar
baskılan da. halk üzerinde yılgtnlığa
ve tepki birikimine neden olmuştu.
DP'nin politikaları. Kürt feodallerin
eski itibarlannı elde etmeleri
sonucunu doğurdu.
1960-1980 difnemi: Bölgeye de
vansıyan ekonomik büyüme, 24 Ocak
1980 kararlan ve 12 Eylül askeri
darbesiyle noktalandı. Tanm. bölge
ekonomisinin temelini oluşturdu.
ancak toprak reformu uygulanrnadığı
için ekonomik sorunlar. sosyal
sorunlann artışında etkili oldu.
Planlı dönemde başlayan sanayileşme
hamlesi, bölgede gerçekleştirilemedi.
27 Mayıs 1960 ihtilaliyle 55 şeyh ve
ağa sürgün edildi. Buna tepki olarak
sağ oylar, DP'nin devamı olan Adalet
Partisi'nde toplanmava başladı. 1961
Anayasası'nda yapılan değişiklikle
sosyal dev let kavramı yerleştirildi ve
soldaki partilere oy verme yolu açıldı.
Alevi mezhebinin tabanına dayanan
Türkiye Birlik Partisi. 1969
seçımlerınde Alevi Kürtleri'nden
destek bulamadı. CHP, bölgede
1969"da yüzde 25.9 olan oylannı
1973'de >-ûzde 29.5'e. 1977'de yüzde
34.6'ya yükseitti. MSP, ilk kez
katıldığı 1973 seçimlerinde bölgeden
aldığı yüzde 16.2'likoyu 1977'de
yüzde 17.1 'e çıkararak, önemli bir
siyasi güç odağı olduğunu kanıtladı.
MHP, böleede. 1969 yılında yüzde
2.4, 1973 yılında yüzde 2.3, 1977'de
yüzde 6.8 oy aldı.
1980-1994 dönemi: Baskı ve şiddeti
daha yoğun yaşayan bölge insanı,
vetolu-yasakh koşullarda
gerçekleştirilen 1983 seçimlerinde
paşalann partisi görünümündeki
MDP've destek verdi. Feodal
unsurların önemli bir kesimi, MDP
içinde yer alarak, güçlüden yana bir
yaklaşım sergilediler. 1987 yılında,
yasaklann kalkmasının ardından,
merkez sol SHP-DSP, merkez sağ
ANAP-DYP olarak bölündü.
1991 seçimleri, PKK eylemlerinin
arttığı bölgede, demokrası ve insan
haklan istemlerintn yükseldıği bir
ortamda gerçekleştirildi. SHP, HEP'le
yaptığı ittifak nedeniyle önemli bir
başan elde etti.
1994 genel yerel seçimlerinde. oy
kullanan seçmenlerden Bingöl'de
yüzde 8'ı. Diyarbakır'da yüzde 21 "ı,
Hakkari'de yüzde 21 'i, Mardin'de
yüzde 12'si, Siirt'te yüzde 16 sı.
Tunceli'de yüzde I7'si, Batman'da
yüzde 17 si, Şırnak'ta yüzde 11 'i
geçersiz oy kullandı. MHP. PKK
eylemlerine bağlı olarak mezhepsel
farklılıklann bulunduğu vörelerde oy
oranını arttırdı. Sisteme muhalif
görüntü veren RP. hemen her bölgede
oyunu büyük ölçiide yükseitti.
leceğin hangi koşullan zorunlu kılacağı-
m şimdiden kestirmek mümkün olabilir.
Bu koşullar muhtemelen, kalifive işgücü
açığinı. meslek erbabı açığını gündeme
getirecektir. Özellikle Divarbakır ve Şan-
lıurfa gibi kent merkezlerinde hızlandı-
nlmış meslek eğitiminin kapılarını şim-
diden aralamak, bu yönde harekete geç-
mek öncelikii hedefınıizdir. Türkiye ge-
nelinde olduğu gibi bu bölgemizdede ser-
best pivasa kurallarını. tam anlamıvla
hakkını vererek uv guluyoruz, uygulama-
va devam edeceğiz.
MHP: Kürt yok,
Kürtçe konuşanlar var
MHP'nin Güneydoğu .sorunu konu-
sunda en somut önerisı. teröre karşı özel
yetiştirilmiş güçlerle mücadele edilme-
si. Seçim bildirisinde. özerk bölge, oto-
nomi gibi görüşleri kınayan MHP. "*Dü-
zenli Drdu.dünvanın hiçbir yerinde terö-
re karşı başan sağlavamamıştır" görüşü-
ne dikkat çekıyor.
MHP'nin. Güneydoğu sorununa iliş-
kın genel bakışını. parti programı veya
yayınlanndan değil. TBMM'deki konuş-
matutanaklanndanbulabiliyoruz. MHP
Genel Başkanı AlpaslanTürkeş'in. par-
tinin görüşünü de oluşturan açıklamala-
rına göre, Türkiye'de. "Kürt" değil.
"Kürtçe konuşan kökenter" bulunuyor.
Türkeş. TBMM konuşmalarından der-
lediğınıız açıklamnlannda. Turkıyenin
ünıter yapısının. hiçbir ödün verilmesıne
yanaşıİmadan korunınası gerektiği görü-
şünün altını çızıyor. Anadolu'da av n etnik
ırklardan oluşan bir "mozaik bulunduğu"
görüîjünü reddeden Türkeş'm. TBMM'de
ebki DEPmillet\ekıllenne\erdiğıbirya-
nıtta şöv le özetlenıyor
"Biz kimseve saldırmadık. ht'k- kendi
vatandaşlarımı/a, Kürtçe konuşan insan-
lanmtza. Ama elinde her türlü silahlanv-
la hııdutlanmr/dan geçerek. memleketi-
mizin insanlarına saldıran. çoluk çocuk
demeden öldüren, innkrimi/i ateşe ve-
ren, o bölgeleri imar etmek için tahsis et-
tiğinıi/ iş makinelerinıizi vakan. o bölge-
lerde çocuklanmızı eğitmek için her tür-
lü mahrumiyeri göze alıp. gidip hizmet ver-
meye çalışan öğretmenlerimui katleden,
şehit eden. okullanmızı vakanlara karşı
Türkive Cumhuriveti devleti. devletin
meşru güçlerini kullanıvor. polisini kulla-
nıvor, jandaımasını kullanıvor. Biz. hcr-
kesten çok onları severiz ve her düşman
harekete karşı onları korumak aznıinde-
viz."
SÜRECEK
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Beşikçi Neden Çıkamıyor? (2)
70 Kişilik Koğuşta
Kalıyor...
Yıllardır cezaevlerinde yatan yazar Ismail Beşik-
çi'nin neden hâlâ cezaevınde olduğunu hemen her-
kes merak ediyor. Türkiye'de olduğu gibi dünya ka-
muoyunda da bu merakın yoğun olduğunu biliyorum.
Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılınca. bu
değışıklikte bireksiklık olduğu ortadaydı. Cezaevinden
geçıci de olsa. dışarı çıkan yayımcı Ünsal Öztiirk'le
konuşunca, kafamdaki sorulara da yanıt aramak isti-
yordum. Ünsal Öztürk'e sordum:
- Ünsal, sen şimdi ne kadar dışanda kalıyorsun?
- Ben şimdi, Yargıtay aşamasına kadar dışardayım.
Yanı 2 ay, 3 ay diyelım, Yargıtay aşamasına değin.
Şımdı, bana diyeceklerki: "Senın cezan iki milyar, bu-
nu öde!" Nası! ödeyeceğim? Kaldı ki, benim yayımla-
dığım kitaplar toplatıldı, çıkar çıkmaz toplatılmış. Za-
ten cezaevine konulmuşuz, hiçbir kitabımızı satama-
mışız. Işın burada şöyle bıryönu de var: Ömeğin, bir
yazara, Beşıkçi'ye dıyorlar ki: "Sana bir yıl ceza ver-
dik, hapıs cezası. 100 milyon da para cezası verdik,
cezaevine koyduk.'7sma//8eş/Vcç/, bu parayı nereden
bulacak? Kazancı ne? Cezaevınde para mı kazanılı-
yor? Yasa koyucu yasa yapıyor, duşüncelenni söyle-
yen kışıye 100 milyon lira para cezası verilmesinı ısti-
yor. Onun bırımi nedir? Hangi ölçüye göre bu cezayı
verebıliyor? Bir de şöyle bir durum var: Diyelim kı Is-
maıl Beşıkçı kıtabını getirdi: "Bir Aydın, Bir Orgütle Kürt
Sorunu" kıtabını. "Bunu basar mısın?" dedi, anlaştık.
Dedım kı, "Ben size yüzde 10 telıf ucreti veririm". A-
ma kitap yayımlanır yayımlanmaz toplatıldı; yazar ce-
zaevine konuldu, yayımcı cezaevine konuldu. Kitap
hıç satışa sunulmadı. Uygulamanın sonunda şöyle bir
durum ortaya çıkıyor: Yazara 100 milyon lira para ce-
zası veriyorlar, yayımcıya 50 milyon! Şimdi, parayı ka-
zanan benım, gerçı burada kazanç söz konusu değil
ya, kitaplar satılmamış. Ama, normal olarak satıp, pa-
rayı kazanan benim. Yüzde 90 ben kazanıyorum pa-
rayı, yüzde 10'unu yazara veriyorum. Ama. para ce-
zasında. hocama 100 milyon 71. para cezası veriyor-
lar, bana 50 milyon! Bunun gerekçesı, mantığı nedir?
Tabıi, bunu yasama organına sormak gerekir!
- Sen ne kadar ceza almış durumdasın?
- Benim daha önce para cezalanyla birlikte 50 yılı
geçiyordu.
- Para cezası olarak şimdi?
- Şimdi sanıyorum iki milyar lirayı filan bulacak.
- İki milyan verebilecek misin?
- Ben veremem, cezaevınde kalacağım! Çünkü, be-
nim 36 tane kitabım hüküm gıymiş durumda Musta-
faAbi. Dünyadaböylebiroiayyok. Yabancılar duyun-
ca çığlık atıyorlar!
- Yabancılarla, gazetecilerle görüşebiliyor musu-
nuz?
- Cezaevınde asla izin vermiyohar. Cezaevine gir-
meden önce bırkaç kez geldiler. Cezaevinden çıktık-
tan sonra karşılaşmadım.
- Ismail Beşikçı'nin sağlık durumu nasıl? Sayn diye
haberler gelıyor. (On üç yıl yatan bir kişi sağlıklı olabi-
lir mi?)
- Hayır hayır, böyle bir sorun yok!
- Peki, ne yiyor ne içiyor? Nereden geliyor yiyecek-
leri?
- Bizim yataklanmız yan yanaydı. Aynı masayı pay-
laşıyorduk. Koğuşta kapıya yakın bir yerde kalıyor-
duk. . •
- Anladım, kaç kişilik koğuş? • '•
- Koğuş, zaman zaman 100 kişiye kadar çıktyordu.'
Büyük bir salon düşünün, kenarianna altlı üstlü ran-
zalar koymuşlar; 70 kişıyle 100 kışi arasında değişen
bir koğuş. Orada yemek yiyorsunuz, orada yatıyorsu-
nuz...
- Yemekler nereden gelıyor? . '.
- Idare venyor yemekleri. - ;
- Yemeklerde neler var? Nasıldı yemekler?
- Fasulye var, nohut var, çorba var, pilav var. Kara-
vana gibi.
- Yemekler bir şeye benziyor mu?
- Yemekler, orneğın makarna getiriliyor, o makarna
yenmiyor. Arkadaşlar ayrıca tekrarsudan geçiriyortar.
Üzenne sos filan yapmaya çalışıyorlar.
- Koğuşun temizliği nasıl oluyor?
- Nöbet cetveli var, hergün iki arkadaş nöbetçi olu-
yor, temizlik işiyle, çay pişirmeyle uğraşıyohar.
- Kimi geliyor ismail Beşikçı'nin, eşi geliyor değil
mi?
- Eşi geliyor; ama, öbür arkadaşlara gelen ziyaret-
çilerde hocamın doğal ziyaretçıleh. Gelen insan onu
soruyor.
- Şiyasal hükümlü olarak başka kimse var mı? <
- Örgütlerden insanlar var. PKK, TİKB, yani usunu-'
za gelebılecek sol örgütlerden insanlar var. Aynı ko-
ğuşta kaldık onlarla. Düşünce suçlusu olarak hocam-
la ben varız. HADEPAnkara II Başkanı imam Canpo-
lat vardı.
- Çıktı mı imam Canpolat?
- Çıktı evet...
- Unsal. sana son bir soru: Beşikçi Kürtçe biliyor mu?
- Hayır! Bırkaç sözcük...
- Yabancı dil biliyor mu? (Biraz Fransızca biliyor-
muş.)
Beşikçi'yi çıkarmalı oradan.
BULMACA SEDAT YiŞAYAS
1 2
SOLDAN SAĞA:
1/ İnsan bedenı
çevresındekı
manyetik alan...
Suiarda yaşayan
tek hücrelı bir
canlı. 2/ Bir işlet-
menin ani batişı...
Lifieri dokumacı-
lıktakullanılanbır
bitki. 3/ Su... O-
cak. soba gıbı
ısınma aracı. 4/
Afrıka'da bir ül-
ke... Çanakka-
le'nınbir ılçesı.5/
Binalann önlennde. üstü ör-
tülü. önüaçıkyer. 6/Batı As- [B|A
ya'da yaşayan Türk soyun-
dan bir halk... Dınsel ınanç-
lan olmayan. 7/ Rakı... Ke-
mıklenn vuvarlak ucu. 8/Ke-
miklerın içindekı yağlı mad-
de... Şampıvon.9/Kuş vuva-
sı. . Faıze temel oluijturacak
mıktar ile günlerın çarpımı
sonucundd bulunan rakam
YUKAR1DAN AŞAGIYA:
1/ Bir verde bınken sıvılan
dışanya akıtmakta kullanılan oluk ya da boru... Hakka uy-
gıın 2/Gıvsı... Argoda kaçak ve yasak şevlerın saklandığı
yer. 3/ Eskı Mısır'da güneş tannsı... Yol kontrol ve bakımı
içın demıryollannda kullanılan küçük araba 4/Cömert. yi-
ğıt.. Gelinlenn oturması ıçin hazırlanmış süslü sedır. 5/Ka-
\ ut ve un kanşımından yapılan yol azıgı 6/Aksaklık... Böl-
melı göçebe çadın. 7/Gemilerde. ambarlara ve makıne bö-
lümüne hava vermek içın güverteye açılan baca...
Karacığerin salgıladığı acı sıvı. 8/Kutsal inanç... El sıkış-
ma 9/ Bir uçağın. çok büyük bir açıyla yaptıgı hızlı ınış...
Kütahya'nın bir ılçesı.
İ