Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALIK 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ABD'de pazarlık
sonuç&uz kaldı
VVASHİNGTON
(Cumhuriyet) - ABD
Başkanı Bill Cünton ile
cumhuriyetçilerin
denetiminde olan ABD
Kongresi arasında bütçe
tasansı üzerindeki
görüşmeler bir kez daha
anlaşmazlıkla sonuçlandı.
Kongre'nin bazı fonlara
bağlı ödenekleri serbest
bırakmaması durumunda
yaklaşık 300 bin federal
hükümet çalışanının
'"zorunlu izne" çıkarılacağı
bildirildi. ABD'de federal
hükümetin kapısına geçen
ay kilit vurulmuş. Beyaz
Saray'la KongTe'nin
cumhunyetçi kanadı
arasında geçicı anlaşma
sağlanması üzerine yeniden
açılmıştı. Anlaşmayla
zorunlu izne çıkanlan 800
binçalışanda işbaşı
yapmıştı.
İhracat kaydı 20
milyar dolar
• ANKARA (ANKA)-
lhracatçı birliklerinin bu
yılın ilk 11 ayında kayda
aldıklan ihracat tutan. 20.5
milyar dolan buldu. Kasım
ayında değışik sektörlerdeki
ihracatçı birlikleri. toplam 2
milyar 179.7 milyon dolarltk
ıhracatı kayda aldılar. Geçen
yılın kasım ayında bu rakam
l milyar 786.4 milyon dolar
olarak gerçekleşmişti.
Kasım ayındakilerle birlikte
yılın ilk 11 ayında ihracatçı
birliklerinin kayda aldığı
toplam ihracat tutan, 20
milyar 464 milyon dolar
olarak belirlendi. Kayda
alınan ihracat tutarı kasım
ayında geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 22
artarken ocak-kasım
dönemleri itibarıyla da
yüzde 23"lük bir büyüme
oldu.
49 ülkeye kota
uygulanacak
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye"nin. gümrük
bırliğinin yürürlüge gıreceği
l ocaktan itibaren 49 ülkeye
tekstilde otomatik olarak
kota uygulamasına geçeceği
bildirildi. AB yetkilıleri.
bırliğin kota uyguladığı
ülkeîereTürkiye'nın de I
ocakta kota getirmesinın
gerektiğinı belırterek
•'Gümrük birliği demek.
ortak tarifeler uygulanması
demektir" dediler. Gümrük
birliğinin bir yükümlülüğü
olarak kota uygulanacak
ülkeler ıle bir süreden beri
sürdürülen kota anlaşması
görüşmeleri. henüz
tamamlanmadı.
Bir dış ticaret
şirketi daha
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin en çok ihracatı
gerçekleştirdiği tekstil
alanındakı şirketler dış
satım için ortak kuruluş
oluşturuyor Istanbul'da
faaliyet gösteren yirmi
tekstil kuruluşu bir araya
gelerek bir dış ticaret şirketi
daha kurdu. Ataks Tekstil
Dış Ticaret AŞ adı verilen
şirketın sermayesi 20 milyar
lira düzeyinde bulunuyor.
Şirkette rüm ortaklar 500'er
milyon lıralık pay edindi.
AB firmaları
1.500'eyaklaşü
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye'de faaliyet gösteren
Avrupa Birliği lAB?
firmalannın sayısı gümrük
birliği öncesinde 1.500'e
yaklaştı. Türkıye'deki AB
sermayesi de 30 trilyon
lirayı aştı. Kasım sonu
itibanyla 3 bin 118'e ulaşan
yabancı sermayeli
firmalann 1.461'i, AB
ülkelerınin sermayesini
taşıyor. Ülkelere göre firma
dağılımında 567 adetle
Almanlar başı çekhor.
Alman firmalannı 213
Ingiliz. 1"1 Fransız. 155
Hollanda. 116 İtalyan
firması izlıyor.
Tersane
işçisinden kınama
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- Dokgemi-tş
Sendıkası'na üye işçiler.
tersanelerin
özelleştirilmesini imza
toplayarak kınadı. Bin
600'ü aşkın işçinin imzası.
dün Türk-İş Genel Başkanı
BayTam Meraj'e verildi.
Meral'i, Tük-İş Genel
Merkezi'nde ziyaret eden
işçilerin. imzaya açtıkları
metinde. sendika
yönetiminin şirket kurması
kınandı.
290875 No'lu ehlıyetimı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SAVAŞCOŞAK
GB'nin Avrupa'dan ithalatta yol açacağı patlamayı engellemek için öne sürülen önlem geçerli değil
OTY> ithalatı engellemezÖZGUR ULLSOY
Gümrük birliği çerçevesınde. Avrupa'dan
ithal edilecek mallardaki gümrük oranlannın
sıfırlanmasına karşılık konması planlanan
Özel Tüketim Vergisi. yerlı mallar için de ge-
çerli olacagından, Türkiye"dekı genel fiyat
seviyesi daha da yükselecek. Bu durumda.
ÖTV yürürlüge girdikten sonra ıddıa edildi-
ği gibi ıthalat fıyatlarını yükselterek yerli sa-
nayinin korunması yönünde bir fayda sağla-
mayacak. Fiyat avantajını ortadan kaldınp.
ithalattakı tırmanışı önlemek için vergi dü-
zenlemeleri sonuç vermeyeceğınden, hükü-
metin dış ticaret açığındaki büyümeyi engel-
lemek için dövız kurlarını yükselmekten baş-
ka çaresı kalmayacak.
OTVnın uygulama>a girmesi için Mec-
lis'in çalışmaya başlaması gerektiğine dikkat
• Gümrük birliğinden sonra. yürürlüge girecek olan Özel Tüketim
Vergisi hem ithal hem yerli mallar için geçerli olacagından, ithalatın
fiyat avantajını ortadan kaldınp, piyasadaki fiyat dengesini
korumak için döviz kurlarını yükseltmekten başka çare kalmıyor.
çeken uzmanlar, bu üç dört ay ıçerİMnde. it-
hal mallarda göreceli olarak bir ucuzluk ya-
şanacağını belirtiyor.
AB üyelerinden ithal edilen ürünlerdekı
gümrükîerin kalkmasından sonra doğacak
vergı kaybını önlemek ıçin \ürii-!"'ğe konu-
lacağı öne sürülen ÖTV. kozmetık ürünleri,
kürk, içkiler, beyaz eşya. oiomobıl gibi
"lüks" tüketim maddelennı kapsıyor.
"Lüks" kapsamında olan üriinlerin bir kıs-
mının gerçekte ihtiyaç maddeleri olması da.
ÖTVnin bir isim değışıkliği olarak algılan-
ması gerektiği iddialarını güçlendirıyor.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşa-
virler ve Yeminli Mali Müşavırler Odaları
Birliği Genel BaşkanneCHP İstanbul 1. Böl-
ge millervekili adaşı Mustafa Özyürek.
ÖTV uygulamasının \ergi ismındeki birde-
ğışıklıkten fazla bir anlam taşımayacağını be-
lırterek. "ÖTV gümrük birliği çerçevesin-
de hem ithal ürünlerden hem yerli üretim-
den alınıvor. Bi/im yerli üretimde de bir-
çok parça dışarıdan ithal edildiğinden so-
nuç pek değişmiyor" dıve konuştu.
Yerli üretimde fiyatların bugüne kadar it-
hal mallardaki koruma oranlanna göre belır-
lendiğını sö> leyen Özy ürek, "Koruma oran-
ları kalkınca vergi konacak, ama vergi
verli ürünk'r için de geçerli. Övle>se, yer-
li sanayiv i korumak için > ine kuru > üksel-
tecekler"dedi.
Tofaş yetkılileri de. kurlann enflasyonun
25 puan altında seyrettığıne dikkat çekerek.
"tthalatçılar da bunu fiyatlara yansıttı,
biz zaten gümrük birliğine girdik** dediler.
ÖTV'nın yerlı \e ithal mallarda hangı oran-
larda uygulanacağına daır bakanlıktan haber
bekledikîerıni ıfade eden yetkıliler. ocaktan
sonra kur artışı bekledıklerinı kaydettıler ve
"Yüzde 19.7 olan gümrük oranı sıfirlanı-
yor, bunun anahtar teslimine etkisi yüzde
15. taşıt alım vergisi ile vüzde 10'a iniyor.
Bir de kur artışı olursa, o zanıan otoma-
tik olarak koruma oranları gelecek" dedi-
ler.
Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren, gümrük birliğinin ilk etkilerini değerlendirdi:
Ithalat paüayacak, fiyatlar düşmeyecekANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dış Ticaret Müsteşan Ne-
jat Eren, gümrük birliğinin bek-
lendiği gibi fiyatlarda büyük bır
düşüş yaratma\acağını \ urgulaya-
rak. "Belki ilk aşamada fivatlar-
da nisbi bir düşüş olabilir. Ancak
Özel Tüketim Vergisi \e kuriar-
daki artışla birlikte fivatlar ye-
niden yükselir" dedi. İlk aşama-
da tüketim mallan ıthalatında pat-
laına beklediklerini belirten Eren,
"Ancak önemli olan hammadde
ithalatının artmasıdır" diedı.
Eren. dün düzenlediği basın top-
lantısında. gümrük birliğine geçış-
le birlikte. ithalat ve ihracat reji-
minde meydana gelecek değıklik-
ler ıle Ortaklık Konseyı Kararlan
çerçevesınde dış ticaretdeki son uy-
gulamalan anlattı.
Eren. 1 ocaktan itibaren Avrupa
Birliği "nden (AB) ithal edilecek sa-
nayi mallarından gümrük vergisi
alınmayacağını. topluluk dışındaki
üçüncü ülkelerden yapılacak itha-
latta da mallara AB'nin uyguladı-
ğı oranda gümrük vergisi konula-
cağı bildırdi. Bu çerçevede. bugü-
ne kadar üretimi desteklemek ama-
cıyla üçüncü ülkelerden gelen ve
gümrük vergisinden muaf tutulan
hammaddelere artık vergi konula-
• Nejat Eren,
düzenlediği basın
toplantısında. 1
ocakta başlayacak
yeni dönemi
değerlendirirken,
"Belki ilk aşamada
fiyatlarda nispi bir
düşüş olabilir. Ancak
Özel Tüketim Vergisi
ve kurlardaki artışla
birlikte fiyatlar
yeniden yükselir"
dedi.
cağını anlatan Eren. "Sanayicinin
buna dikkat etmesi gerekiyor.
Gümrük vergisinden muaf ola-
rak getirilen mallarla üretilen
ürünler AB'ye ihraç edilirken
Ortak Gümrük Tarifesi oranın-
da vergi alınacak" dedi.
Sanayicinin AB'ye ihracat yap-
mak için hammadesini üçüncü ül-
keler yerine vergiden muaf tutulan
AB'denalabileceğini anlatan Eren.
"Ancak burada da maliyet > ük-
sek olacak. Avnı ürün Pakis-
tan'dan daha ucuza gelirken.
AB'den daha yüksek fiyatla ge-
lecek" di\e konuştu.
Aralarında otomobil de bulunan
birçok ürün için 5 yıllık geçiş sü-
resi olduğunu anlatan Eren, aynca
belli işlenmıştanm ürünleri için de
3-5 yıl arasında korumanın devam
edeceğini kaydetti. Eren. ilk aşa-
mada özellikle tüketim mallan it-
halatında bır patlama beklendiğini
söyledi. İthalatta. özellikle son 6
aydır gerçekleşen artışın. 1 ocaktan
itibaren duvarlann kaldınlmJMyla
daha da büyüyeceğıni \urgulayan
Eren. "Ancak önemli olan uzun
vadede ihracatın da aynı şekilde
yükselmesi \e ithalatın ihracata
yönelik üretim için hammadde-
ye dönüşmesi" dedi.
İthalatın durdurulabilmesi ıçin
özellikle kurartışlan ile enflasyon
arasındaki farkın kapatılması ge-
rektiğini anlatan Eren. Türkiyenin
AB'ye karşı en büyük dezavantajı-
nın ekonomik istikrarsız olduğunu
söyledi. Dış ticaret dengesi açısın-
dan, makro ekonomik politikalann
büyük önem kazanacağını anlatan
Eren. "En küçük yanlış karar,
büyük sorunlar oluşturacaktır"
uyansında bulundu.
Kamuoyunda. gümrük birliğiyle
birlikte fiyatlarda düşme olacağı
yönünde bir beklentinin oluştuğu-
nu vurgulayan Eren. "Bu tabii ki
gerçekleşmeyecek. Belki fıyatlar
ilk aşamada nispi olarak düşebi-
Mr, ancak kurlardaki artış ve
Özel Tüketim Vergisi'yle birlik-
te yeniden yükselecektir" dedi.
Türkiye'nin. gümrük vergileri ve
ithalattan alınan Toplu Konut Fo-
nu'nun kaldınlmasıyla 3 milyar
dolarlık birkaybı olacağını anlatan
Eren. bunun giderilmesı için ek ge-
lir bulmanın zorunlu olduğunu
söyledi. Özel tüketim vergisinin bu
kaybı gidermek için getirileceğini
belirten Eren. "Ancak bu vergi
yalnız ithal edilen ürünlüre de-
ğil. yerli ürünlere de aynı oran-
da konulacak. Bu KDV oranla-
nnın artırılmasıyla ya da yeni
vergilerle olabilir. Ancak bu tüm
fiyatlara >ansıyacak" dedi.
Eren. küçük ve orta boy işletme-
lerın desteklenmesı için geniş bir
paket hazırlandığını da belirttı.
Seçim sonrası benzine gelecek yüksek oranlı fiyat artışına hazırlık için zam yaptılar
Taksiyle dolmıış zammı takside bagLandıEkonomi Serv isi - Fınncılardan
sonra özel ulaşım sektörü de "se-
çim fırsatını" kaçırmadı. tstan-
bul'da taksi ve dolmuş ücretlerine
yapılan yılın ikinci zammı. ortala-
ma akaryakıt fiyat artışlannın 4-5
katına ulaştı. Yıllık enflasyonun ise
iki katını buldu. Hükümet. seçim
nedeniyle akaryakıt ürünlerine
yapması gereken yüklü zamlan se-
çim sonrasına ertelediği halde. tak-
si ve dolmuşlarda gerçekleştirilen
şok artış. "Seçimden sonra petrol
ürünlerine gelecek büyük zam-
mın bir bölümünü şimdiden yan-
sıtıp. tüketiciyi alıştırıyorlar" bi-
çiminde yorumlandı.
Bu >ıl toplam 5 kez ortalama
yüzde 4 ile yüzde 7 arasında ger-
çekleştirilen akaryakıt zamlannın
yıllık ortalaması yüzde 25.4'e u-
İaştı. Yıllık enflasyonun ise tüketi-
ci fiy atlannda yüzde 75 gerçekleş-
mesi bekleniyor. Oysa Istanbul'da
taksi \e dolmuşa yıl içinde sadece
iki kez zam geldi, ancak bu zamlar
çok yüksek oranlarda gerçekleşti.
En kısa mesafe dolmuş ücreti 1 şu-
batta 10 bin liradan 16 bin 500 li-
raya yükselirken. önceki günkü son
Dolmuş zamlan (en kısa mesafe)
Zam
oranı t%)
1£
Eski
10.000
16.500
Yeni
1R500
25.000
65
51
Taksi ücret
zamları \
zamla indi-bindi olarak ifade edi-
len en kısa mesafe 25 bin lira oldu.
Dolmuş ücretlerindeki toplam ar-
tış yüzde 150'ye ulaştı.
Taksi ücretlerine de aynı tarihler-
de gelen zamlarla taksimetre açılı-
şı. önce 12 bin 500 liradan 15 bin
liraya, son olarak da 20 bin liraya
yükseldi. 12 bin lira olan kilomet-
re ücreti ise önce 18 bin, sonra 25
bin lira oldu. Böylece 1 şubattan
önce 5 kilometrelik mesafe için
açılış dahil 72 bin 500 lira yazan
taksimetreler. artık 145 bin lira ya-
zacak.
Dolmuş ve taksi ücretlerindeki
yüksek zamlardan en çok taksici
esnafının rahatsızlık duyduğunu
Yılın Ak
zamlan
ISOcak
19Şubat
26Nnan
"OHaziran
"Kaam
aryakrt
(%)
7
4
4
4
4.2
IŞubat
Açıhş 12^00-15.000
KM'de! 12.000-taOOO
Zam
oram(%)
20
50
14Arahk
15.000 - 20.000
18.000- 25.000
Zam
oran<(%)
Yın*
20 60
50 108
söyleyen
Tüketicileri
Koruma
Derneği
Başkanı Ay-
şe Akman , zam sonrası müşteri-
lerin tepkisel olarak diğer ulaşım
araçlarına yöneldiğini belirterek.
"Zamların müşterilcrden çok
kendilerine zarar \ereceğine
inanıyorum. Şimdiye dek kısa
süreli olan ve tepkije dayanan il-
gisizlik böyle de\am ederse da-
ha uzun süreli olabilir'" dedi.
Buna karşılık birçok üründe
akaryakıt fiyâtlarındaki zam ge-
rekçe gösterilerek yapılan zammın
ulaşım ücretleri için geçerli olma-
dığı vurgulandı. Naklı-
ye araçlan arasında yap-
tıklan bir araştırmada.
toplam masraflar içerı-
sinde akaryakıt masraf-
larının yüzde 20'lik bır paya sahip
olduğunu saptadıklannt söyleyen
Akaryakıt Bay ıleri \e Gaz lş\ eren-
leri Sendikası Başkanı Kaya Ba-
ban ise şöyle konuştu:
"l'laşım araçlarında yapılan
zammı tek başına akaryakıt ma-
liyetine bağlamamak lazını.
Araç masrafları ve vergilerin de
hesaba katılarak birkaç para-
metreyi bir arada düşünmek ge-
rekir. Ayrıca seçimlerden sonra
doların nerede duracağı ve poli-
tik tablonun nasıl şekilleneceği
belli değil. Yılbaşından sonra ye-
ni bir zam da beklenebilir."
tstanbul Otomobilciler Esnaf
Odası Başkanı İsmail Sucu da
akaryakıta gelen zamların dışında
aynca 9 aydan bu yana lastik ve ta-
mır masraflarının 3-4 kat. araba fi-
yatlarının ise 5 kat arttığını ileri sü-
rerek. zamlan düşük tuttuklannı ve
eğer büyük zamlar gelirse 1996
başlarında da yeni zammın kaçı-
nılmaz olduğunu \ urguladı.
Bu y ıl en son şubatta fiyat arttır-
dıklannı belinen şehirlerarası oto-
büs işletmecileri de, yılbaşından
önce yeni bir zammın gündeme ge-
lebıleceâinı kavdettiler.
GB, ne siyah ne de beyaz
Bu yılki AUTO
SHOW güzeldi
H
ilton'daki Motor-Show'un, bayilerin fuarına
dönüşmeye başlamasından sonra
Türkiye'nin en önemli otomobil fuarı
durumuna gelen AUTO-SHOVV. Yeşilköy'deki
çağdaş fuar alanında genel olarak bütün
katılımcılartn katkılarıyla bu yıl daha güzel ve
profesyonelce düzenlendi. Otomobil
standlarında
geçmiş yıllara
kadar daha
çok dekoratif
amaçla
bulunan
hostes
kızların bu yıl
derslerini iyi
çalışmış
olduklan
görüldü.
Stand
tasarımı
olarak da bu yıl büyük gelişmeler vardı.
Meslektaşlanmızla birlikte Peuget'nun standını
çok beğendik.
Buna modellerinin çekiciliği de eklendiğinde bir
haftada 100 otomobil satmaları şaşırtıcı değil.
Ayrıcı Lotus standı da lotus çiçeğini simgeleyen
egzotik bir dekora sahipti.
Fuarda en çok ilgiyi Ferrari modelleri gördü.
Ayrıca yarış meraklıları da Ferrari ve Jordan-
Peugeot'nun Formula 1 otomobillerini yakından
görme fırsatı buldu. •
D
eğerlı Avrupalı "dostlarımızın" bızı
gümrük birliğine kabul etmesi pek
çok insanda karmaşık duygular
yarattı. GB'nin Türkiye'dekı sektörlere
etkisi de hem olumlu hem de olumsuz.
Şu anda uzmanlar bile ne olacağını tam
olarak kestiremiyor... Ünlü bir adam,
"Günümüzde bazı ınsanların büyüklüğü
ona inananlann aptallığıyla doğru
orantılıdır" demiş. Bu konuda da az
bilenler GB'yı yere göge sığdıramazken
ya da tamamen kara olarak
gösterırken, çok bilenler daha ölçülü
ifadelerle yetindiler. Otomobil
konusunda çalışan hiç kimse,
yılbaşından itibaren bu alanda neler
olacağını bilmiyor; ancak tahmin
yürütebiliyor. Gümrükler sıfırlanacak ve
ÖTV yürürlüge girecek. ÖTVnin hangi
oranda alınacağı sorulduğunda herkes
ellerini iki yana açıp "Birbilsem" diyor.
Pek de yabancı olmadığımız şekilde
yine yaşayıp da göreceğiz anlaşılan.
Otomobil ithalatçıları, GB
ile birlikte yerli üreticilerin
kollanması için bazı
önlemler alınacağı
endişesıni taşıyor.
Örneğin. ıthalatçıların
mallarını gümrükte
bekletme sürelerinin
kısaltılacağı söylentisi var.
Bunun gerçekleşmesı
durumunda bu şirketlere
büyük bır finansman yükü
gelecek. Yerlilerin
gümrükte bekleme sorunu
olmadığj için haksız rekabet olacak.
Ayrıca OTV'nin nasıl hesaplanacağı da
merak konusu. Bu konuda da
ithalatçılar yerlilerin korunmasından
korkuyor.
Hükümet, bazı sektörlerde yerli
üreticiye zorluk çıkanp ithalatı
kolaylaştırırken bazı sektörlerde de
ithalatçıya zorluk çıkanp yerlilerı
koruyor.
Soru: Otornobil sektöründe yerli
üreticileriniz serbest rekabet
koşullannda tutunabilecek modeller
üretmiyorsa ne yaparsınız?
Cevabı kolay. rekabet koşullarını sevgili
yerli üreticilerinize göre düzenlersiniz.
Burada yerli mali karşıtlığı yaptığımız ya
da yabancı ülke mallan karşısında
komplekse sahip olduğumuz
düşünülmesin. Ülkemizde de çeşitli
alanlarda dünya kalitesinde mallar
üretilebiliyor. istersek yapabiliyoruz.
Ama bunu yapmak yerine, hükümetin
sağladığı koruma duvarlarına sığınmak
en başta Türk halkına karşı haksızlık.
Yerli otomobiller, pazardaki
otomobıllere göre iyi birer seçim
olduklan için satılsın, mecburi seçim
olduklan için değil. GB ile otomobil
fiyatlarında önemli bir değişiklik
olmayacağını artık herkes biliyor.
Doğru bir şekilde kullanılsaydı GB
otomobile rekabet ve ucuzluk
getırebilirdi. Bu gıdışle böyle bir şey
mümkün görünmüyor.
Otomotiv yan sanayii, şu
anda ana sanayiden daha
çok ihracat yapıyor ve
durumu o kadar da kötü
sayılmaz. Yan sanayide
evrensel ölçütlere göre
kaliteli ve verımli üretim
yapabilenler ayakta kalacak, diğerleri
ise elenecek. Yan sanayinin kalitesiz
mal üretmesinde ana sanayi
firmalannın, yan sanayi firmalannı,
parçaları, degerinden düşük fiyata
üretmeye zorlamasının da payı var.
Sonradan yerli otomobillerin kalitesini
eleştirdiğimizde de "Ne yapalım, yan
sanayi kaliteli üretmiyor" cevabını
alıyoruz. Ana sanayinin ne olacağına
hükümet karar verecek; ya çeşitli
yollardan korunmaya devam edilecek
ya da verimli üretim yapmayı
öğrenmeye zorlanacak. Bu ülkenin
yatandaşları olarak bizim çıkarımız
ikincisini gerektıriyor. Son olarak.
GB'ye girmemizle oluşan durum,
çalışmak ıstediğı şırkete sonunda giren,
ama bu şirkette hiç de beğenmediği bir
işi yapmakla yetınmek zorunda kalan
bir insanın durumuna benziyor. •
KISA KISA
• OPEL Türkiye, daha
önce iki kez dünya
şampiyonu olan ve bu
yıl da Türkiye'de adeta
bütün kupaları toplayan
yerli Opel Astra GSİ
modelini Türkiye'de
satışa sundu. 5 kapılı
spor otomobil 1.5
milyara satılacak.
• MERCEDES-BENZ
Türk AŞ, Alman
Denetim ve
Belgelendirme Kuruluşu
RW TÜV tarafından
denetlenerek ISO 9001
sertifikasını almaya hak
kazandı. Mercedes-
Benz Türk AŞ, bu en
geniş kapsamlı ISO
belgesini alan ilk Türk
otomotiv ana sanayii
kuruluşu oldu.
• HONDA
ClVICin
yeni modeli
Japonya'da
'yılın
otomobili'
seçildi.
• OTOMOTİV ana
sanayii ihracatı ocak-
ekim döneminde geçen
yıla göre yüzde 110
artışla 345.4 milyon
dolar oldu. Böylece
otomotiv ihracatı ise
592.2 milyon dolara
ulaştı. Otomotiv ihracatı,
toplamda 937.6 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
*• YILIN ilk 11 ayında
otomotiv üretimi geçen
yıla göre yüzde 20
artarak 287.612 adede
çıktı.
• OTOYOL, uykulu
araç kullanmaya karşı
'Uyanık Olun'
kampanyası başlattı.
IŞÇİNIN EVRENİNDEN
ŞUKRANSONER
Yabancılaşma
Televizyonlarda, gazetelerde gündemin birinci
maddesinin seçımler olmasına ne bakıyorsunuz? Li-
derlerin özel televizyon kanallarında ekran karşısın-
da dizilmeleriyle, kanalların reatınginin yükseldiği ha-
berleriyle galiba kendi kendimizi aldatıyoruz.
Seçimlere şunun şurasında kaç gün kaldı? Üste-
lik partilerin, liderlerin meydanlaraçıkamadığı. daha-
sı çıkmaktan korktukları, doğru dürüst seçim prog-
ramlarının bile hazırlanmadığı bir seçim süreci yaşı-
yoruz.
Televizyon kutusuna esir olmuş, başka eğlencesi
olmayan, seçimlere yönelik liderler ve partilerin diye-
ceklerini dinlememiş seçmenlerin. liderleri büyük rek-
lamlarla ilk bir araya getiren televizyon oturumlarını
izlemelerinden dogal ne olabilir ki. Kararlı seçmen li-
derinin ne diyeceğinı, rakip liderlerin açıklarını. çiz-
gisini merak ediyor. Kararsız seçmen. karar verebil-
mek için ipucu arıyor.
Gelin görün ki televizyon açık oturumlarının ardın-
dan. seçim sonuçlarına ilişkin yeni tezler üretildi. Li-
derlerin açık oturumlardaki başanları ıle bağlantılı,
yeni seçim sonucu hesaplan yapıldı. Özellikle karar-
sız seçmenlerin oylarının bu oturumlara bağlantılı
olarak yönlendıği sonucuna varıldı.
Olacak iş mi? Seçmen oy vereceğı partiyi, yeni
oluşacak iktidan. parlamentoyu, partilerin oy dağılım-
lannı, bir- iki özel televizyonda, birkaç saat yapılmış
açıkoturumlardaki lider konuşmalarına göre belirle-
yecek.
Düşünün ki bu açıkoturumlarda, küçük partilere
yer verilmemışti. Büyük partilerin liderleri de özellik-
le Mesut Yılmaz - Tansu Çiller, uzman psikiyatrist-
lere göre "uyumsuz kan-koca kapışması psıkolojisin-
de" kısır bir gündemin içinde kitlenip kaldılar. Yeni dö-
neme ilişkin parti öncelikleri, hele de parti ilke ve ide-
olojileri tamamen arka planda kaldı.
Partilerin programlarının, geleceğe ilişkin öncelik-
lerinin, ideolojilerm böylesine gündem, tartışma dışı
kaldığı, önemli olmadığı bir başka seçimi siz anımsı-
yor musunuz? Ne liderler. partiler kendilerinı anlat-
ma, ne de biz anlama çabasındayız?
Geçen seçimlerde yaşadıklarımız, parlamento ve
siyasi partilerin uygulamalan, bizleri, parti program-
ları, söylenenler ve ideolojilerinin fazlaca bir önemi ve
anlamı olmadığı noktasına getirmiş. Siyasi partilere,
Iiderlere, verilen sözlere güvenimizi yitirırken kendi
değer ve beklentilerimizi de yitirmişiz.
Bu seçimlerde çok pratik, belki gerçekçi yeni alış-
kanlıklar, bakış açısı geliştirmişiz. Dün gazetede
"Oyum sana, ama ruhum asla" sloganı ile dolaşan ar-
kadaşlarımız vardı. Şeriat, ırkçıhk, militarizm korku ve
kaygısı ile benimsenmeden bir partiye verilecek oy-
ları simgeliyordu. Yıllardır politize olmuş siyasi düşün-
ce ve inançlan çok guçlü. siyaset içinde yaşamış, şid-
detle savunduğu siyasi partisi, ideolojisi olmuş. in-
sanlann bile bu seçimlerde sadece kimi kaygılarla şu
ya da bu partiye oy verecekleri anlaşılıyor.
Soldaki seçmeni kucaklayan, ideolojisini ve kımli-
ğini koruyabilmiş siyasi parti yok. CHP ve DSP par-
lamentoya gırebilır. demokrasi ve ınsan hakları için
sınırlı güvence olabilir. ancak sosyal devlet, sosyal
demokrasi ideolojisi ve ilkelerini savunmada. hele de
ekonomiye ilişkin programlarmda, inandırıcılık kaza-
namamış konumda. tşçi Partisi söylemde daha tu-
tarlı kalsa da örgütlülükte, parlamentoya girmede u-
mut vermiyor. HADEP, Kürtlere sıcak bakmanın öte-
sinde, sol bir ufuk çizmekten uzakta.
Sağ seçmen açısından durum farklı mı? Sağın yük-
selen şeriat ve ırkçıhk, tarikatçılık. beslenen militarizm
ile toplam oy olarak önlenemeyen yükselişi sağ seç-
menin partisini bulduğu anlamına hiç gelmiyor. Hak-
sız kazanç ranta. vurguna prim veren bir düzenin
içinde, kitlelerin yaşadığı büyük yoksullaşma. umut-
suz kitleleri ırkçıhk, şeirat ve tarikatlarla birlikte, her
tür değer ve kavram kargaşasının da kucağına atmış
bulunuyor.
Kimileri kendilerine de bir pay düşmesi hayali ile
her tür ahlaksızlığı hoş görüyor. Kimileri futbol takı-
mı tutar gibi bir lider ya da grubun peşinden gitme-.
yi seçiyor. Sonuçta kararlar, tarikat liderleri, siyasi
gruplar arasında, aşiretlerle yapılan ittifaklara göre
veriliyor.
Türk-lş Genel Kurulu'nda da bır çırkin kopyası ya-
şanan olayda görüldüğü üzere, işçinin çıkarlarını,
sendikal ilkeleri ayaklar altına almış, kişisel ahlak sı-
navından geçememiş, sendikacılığa yabancılaşmış
kimilerinin de seçilmesi gibi ağırtablo ortaya çıkıyor.
Sağda ANAP ve DYP, seçim ıttifakları, çizdıkleri
çizgi. parlamenter adayları ile çağdaş. liberal, de-
mokrat, kitle partileri kimliğinden çok uzaktalar. Re-
fah için MHP ve kimi küçük sağ partiler için bu an-
lamda zaten söylenecek söz yok. YDH'nın söylemi
farklı gelse de uygulaması güven vermiyor.
Parlamentonun büyük çoğunluğuna sahip olaca-
ğına kesin gözü ile bakılan sağ partiler, bütünü ile
çağdaş liberalizmden çok uzakta bir çizgi çiziyor.
Gümrük birliğine girişin, neden çağdaşlaşma, Batılı-
laşma ölçüsü gibi ve bir bayram havasında kutlanıl-
maya çalışıldığı bile anlaşılamıyor.
Kendine. kimliğine, çıkarlarına yabancılaştırılmış
kitleler, kimi parti liderlerinin birkaç saatlik televizyon
konuşmalarına bakarakgünlerce bu konuşmaları tar-
tışarak fazla bir umut. bir inanç bağı olmadan oy ve-
recekleri partiyi arıyor. Yaşamının önündeki beş yılı-
nın bu oylara göre biçimleneceğini bile algılamıyor.
TİSKBaşkanının 19.genel kurulmesaji:
îşçi ile ilişkilerin
en iyi dönemindeyiz
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-fürki-
ye Işveren Sen-
dikaları Konfe-
derasyonu'nun
(TİSK) 19. Ola-
ğan Genel Kuru-
lu. bugün 231
delegenin katılı-
mıyla Ankaracia
yapılacak. Genel
kurulun bugünkü bölü-
münde konuklann konuş-
maları. yarın da yönetım
kurulu üyelikleri için se-
çim yapılacak.
TİSK Genel Başkanı
Refik Baydur. 19 sendi-
kadan 2 bin işverenin kon-
federasyona üye olduğunu
belirterek, yurtiçi \e yurt-
dışı olmak üzere iki temel
hedefleri bulunduğunu bil-
dirdi. Baydur, genel kıırul-
la ilgili yaptığı değerlendir-
mede. hedeflerinden biri-
nin. çalışan. çalıştıran \e
de\let arasında "mutlaka
bir konsensüsün sağlan-
ması" olduğunu belirte-
rek. "İşçi sendikaları ile
ilişkilerin en iyi olduğu
dönemdeyiz.
İki tarafın bir-
birine büyük
saygınlığı var.
Eskiden oldu-
ğu gibi birbiri-
mizi suçlamak
yerine. destek-
lemek ve bera-
ber olmak gibi
bir uygar dü-
zeydeyiz" dedi.
Diğer hedeflerinin de. iş-
çi. işveren ve devletin katı-
lımıyla oluşacak olan
"Ekonomik ve Sosyal
Konsey""ın işlemesı oldu-
ğunu ifade eden Baydur,
verımlilıği arttıracak bir
eğitim seferberliğinin oluş-
turulması gerektiğini söy-
ledi.
Baydur, dünyada tek tip
toplusözleşme ve seyyanen
zam uygulamalannın kalk-
tığını da ifade ederek,
"Bundan sonra sözleş-
melerde işçi sendikaları
ile yapacağımız iş. idari
hükümlerin beraberliği-
ni sağlayıp, verimliliğe
göre işyeri düzeyinde üc-
reti tespit etmektir" dedi.