Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erint; • Dı^ H.ıherler: Ergun Balcı • Ekonomı Bülent
Genel Yayın Koordınatörü: Hiknıet Kı/.anlık • Kültür Handan Ştııkokeıı #Spor:
Çetinkava 0 Yazıi^leri Müdürleri: Abdülkadir Yücelman • Makalcler: Sami
fbrahim Ylldız (Sorumlu). Dinç Tayanç Karaören • Düzeltme: Ahdullah Yazıcı •
Fotcğrjf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bıieı-Bel^e
Fdihe Buğra • Yurt Haherlcr: Mehmet Faraç
# Haber Merkezı Miidürü: Hakan kara
# Görsei Yönetmen Fikret h'ser
Y.îyırı kup.ıkı İlhanSHçok(B.Lşkjn>.
Orhan Erinç. Okta\ ktırtböke.
HikmetÇetînkaya.ŞükranSoner.
Ergun Balcı. Dinç Ta\anç. fbrahim
Yıldiü. Orhan Bursalı. Mu«tafa
Balhay. Hakan Kara.
Anknnı rem>ılc!M. Mu>tafa Balba> • ii.ı,^ı \rjo,.ı:.ı
Doğan Akın Atatürk BuKjrı No !25. kat:-l. Bakanlıklur-
Ankara Tei: 4Is>5<l2f> (7 hal). Faks: 4195027 • izmır
Trmsilcisı: Serdar Kmk, H. Ziya Blv 1352 S. 2 3 Tel:
441122f).Fak>:44Nl !7#AdaraTein.-.ılc;sı:Çetin Yiğenoğlu.
tnönüCd. Iİ<JS. No:I Kui: I. Tel: 352:55u. F.ıks: 352257ı!
MUC>ÛCSC Mudürj. Erol Erkut 0
koorduutür. Ahmet korulsan 0
Muhasebe: Bülent Yener#İdare:
Hüse>in Gürer 0 tşletme: Önder
Çelik • Bılgı-tşlem: Nail Inal •
Biltnsayar Sıslem: Mürüvet ÇUer
MEOV\< :«\\>nclım
kıırulu Haşk.ım-(îcn;.*l
Miıdür Gülbin Erduran
9 Koordınatör: Reha
Işltman 0 Genel Müdıir
Yardımcı>! Mine Akdağ
VIED\ V (, : •
Yonetnıı kurulu
Başkanı - Genel
Müdur Üstün
Akmen O Murahhas
liye: Bora Gönenç
V a\ımla>an * e Basan: Yenı ü ü n Haher Aıansı. Basın w Yayuıcıhk A.Ş.
Türkocaiı Caıi }t 4 ! C'agalojŞlu 34334 Isi. PK 246 Islanbui fel 10 212) 512 05 05 (20 hatl Fak, ıl) 212) 5L* İ 5 I 6 A R A L I K 1 9 9 5 Imsak: 5.43 G ü n e ş : 7 . l 5 Öğle: 12.06 Ikindi: 14.23 Akşam 16.44 YatMilS.İO M E D Y A C T d 514 iı" 53 - 5 1 3 15 s ı ı - 5 ! . ' S4 6 0 - 6 1 . l-jks: 5 I I N - U *
Sonsuz
Muttuluklar
• İstanbul Haber
Servisi- Dilimizde yer alan
saçını süpürge etmek. ömür
törpüsü, sabır taşı, ipucu,
yumuşak g. kitap kurdu, 1
kg sabır gibi deyimler ele
alınarak hazırlanan 3
boyutlu objeler,
Vakkoramalarda önceki
akşam satışa sunuldu.
Anlam olarak olmasa da.
söyleniş anlamlanyla
vücuda getirilen bu
koleksiyonu Rana
Pirinçcioğlu. Inci Güner.
Pelin Pestilci. Ceyden
Güran, Esra Güner ve
Hasan Diker hazırladı.
"Sonsuz Mutluluklar'
adıyla sergilenen objelere
ilgi büyük olurken. geceye
birçok tanınmış sanatçı ve
modacı da katıldı.
Beraata gerekçe
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara 20. Asliye
Ceza Mahkemesi.
Anıtkabir'de mozole
önünde. Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucusu
ulu önder Atatürk "e hakaret
ettiklen gerekçesiyle, 4 yıl
6"şar aya kadar hapis
cezalan istemiyle
yargılanan 7 sanığın
beraatına karar verdi.
Mahkeme karannda.
sanıklar Tuncay Akan.
Serdar Akdeniz.
Fatih Hacı Ahmetoğlu. ilker
Genç. Mehmet Akçay.
Cemal Bağcı ve Mustafa
Özdemir'in suç işleme
kastıyla hareket etmedikleri
belirtilerek, Atatürk'ün
mozolesinin önünde
"bilgisiz ve görgüsüzce"
davrandıklan ifade
edildi.
Beyoğlu'nun en
eski eczanesi
• İstanbul Haber Servisi -
Eski adı "Reu de Pera"
olan İstiklal Caddesi
üzerindeki "Pera'nınen
eski eczanesi' Rebul'un,
dün 100. kuruluş
yıldönümü kutlandı.
Çırağan Sarayı'nda yapılan
kutlamada. kuruluş tarihi
olan 1895 yılının adını
verdikleri yeni "Rebul
1895 AfterShave"
tanıtıldı. Eczanenin sahibi
Mehmet Müderrisoğlu.
eczanelennin Fransız
eczacı Jeen Cesar Reboul
tarafından kurulduğunu ve
müşterilerinin ilk
zamanlarda yalnız Fransız
olduğunu anlattı.
Şefika Kutluer, mitolojinin gizemli çalgısı flüt ile dünyaya açılan bir genç kuşak sanatçısı
Emelde büyünün buluşması• Bir dönem İdil Biret, Suna
Kan, Leyla Gencer, Gülay
Uğurata.. gibi ustalarla dünyaya
açılan klasik müzik sanatımız,
eğitimden icraya kadar sanatın
her alanında gösterilen özenia
ilginin zayıflaması ile de
gözlenen bir gerileme süreci
yaşadı. Şefika Kutluer yeni
kuşaktan dünya çapında kendini
kanıtlamış ilk önemli uluslararası
sanatçımız.
ŞÜKRAN SONER
Şefika Kutluer: tdil Biret Suna Kan, Ley-
la Gencer, Gülay L ğurata.. gibi dünya ça-
pında ünlü olmuş uluslararası klasik müzik
sanatçılanmızdan sonra. genç kuşaktan
dünyaya açılmış. önemli sıçramalar yap-
miş ilk büyük klasik müzik sanatçımız.
Tannlann sevgili çalgısı. mitolojinin bu gi-
zemli çalgısı flüt ile. Türk kökenli kimli-
ğini de koruyarak dünya sanatçısı olmak her-
halde kolay bir iş değil.
Üstelik ülkemizde Atatürk'ün öncülü-
ğünde klasik müzik eğitimi ve sanat icra-
sına verilen önemin, özenin dünya çapın-
da birçok sanatçının yetişmesini sağladığı
büyülü ortam bozulmuşken.
Şefika Kutluer. kendi kuşağında ulusla-
rarası sanatçı yaratmada koşullann pek uy-
gun olmadıgını kabul ediyor. Ancak birye-
rinden bir ucundan eski büyülü ortamı ya-
kaladığına da inanıyor. O Ankara'daki es-
ki konservatuvarın büyülü ortamını yaka-
lamış. Ilkokul öğrencisi iken müzik tutku
veyeteneği nedeni ileobinanın kapısından
içeri sokulmasa ve o büyülü ortamı yaka-
lamasa, örnegin bugünkü konservatuvar
binası ve ortamına sokulmuş olsa. sanatçı
olamayacağına inanıyor.
Flüt çalmak için neler gerekli?
Tabii çakışan pek çok olumlulugu daha
sıralıyor... Flüt çalabilmek için çok uygun
bir dudak. dil, diş. gırtlak. el. sağlıklı be-
den yapısına sahip olmak. Saki Şanl gibi
usta bir hoca tarafından flüt çalmaya yön-
lendirilmek ve eğitilmek. Daha sonra yurt-
dışında NVemer Tripp, James Galvvay baş-
ta olmak üzere pek çok ustanın yanında so-
listlik kariyerini yapmak.
Ona hiç çocukluk yaşarmayan büyük bir
tutku, gündüzün. gecenin. kışın, yazın ça-
lışma ile geçtiği yıllann ürünlen. ödülleri
ise gerçekten çok büyük. 1981 Veletri Pri-
mavera Musicale'de üstün yonımculuk ödü-
lü. 1985 Viyana Doblinger Uluslararası
Flüt Yanşması'nda3'üncülijködülü. 1986
yılında aynı yanşmada dünya birinciligi
ödülü. Beethoven'in evinde başlayan ve
dünyanın en önemli topluluklan, ustalan ile
birlikte, en önemli salonlannda verilen sa-
yısız konserler, CD'ler.
Ş Kutluer'e göre dünyaya açılmış bir sanatçının. ülkesini miiziğini, sanatını dünyaya tanıtma. kabul ettirme gibi bir misyonu,
sorumiuluğu var. Vurtdışı etkinliklerinde, hep Türk bestecilerinin, özellikie felsefesiyle Vunus Emre'nin yer alması böyle bir inancın
da ürünü. Ancak bire> olarak sanatçının verdiği çabaya, ilgili pek çok kurumun katkıda bulunması gerektiğine inanıyor. Başta
Dışişleri, elçiliklerin ilgisizliği nedeni ile sanatçılann yurtdışında tek başına. tamamen kendi özveri \e özel çabalan ile önlerine
çıkan çok yönlü güçlükleri aşmak zorunda kaldıklannı anlatıyor.
Ünlü şef Zubin Mehta'nın hayranlığını
ve desteğini kazanmak. onun tarafından
"Üstün bir teknik ve eşsiz bir yorumun bir-
leşimi..." sözleri ile tanıtılmak.. ya da Ne\v
York Times'te aşağıda alıntısı yapılan öv-
gü dolu sözcüklerle anılmak kolay birba-
şan olmasa gerek.
"Şefika Kutluer bütün flütçülere ömek-
rir. Izleyiciler teknik mükenımellik karşı-
ve daha fazla \ew Vorklu bu etkileyki mü-
zisyeni izleme imkânı bulur."
Şefika Kutluer'i sadece Amerikalılar de-
ğil. dünyanın hertarafında pek çok ulustan
müzikseverler. ünlü salonlar ve sanatçılar.
orkestralareşliğinde solist olarak dinleme
olanağına ka\ uşmuşlar. Onun için en önem-
li \c anlamlı konserleri bile sıralamaya kalk-
sak gazete sayfalarını doldurmamız gere-
• Şefika Kutluer'i sanata ilk
çeken olay eski Ankara
Konservatuvarf nın büyülü
havası. Ona çocukluğunu
yaşatmayan bu büyülü hava,
sanatta yönlendiren ustalar
olmasa belki de sanatı seçmemiş
olacağını düşünüyor. Flütün,
müziğin büyüsüne kapıldıktan
sonra ise hep büyük bir
sorumluluk duygusu içinde,
çalışmak, daha çok çalışmak,
daha ileriye ulaşmak gereğini
duymuş.
sında çarpıklılar. Tün rengi uzerinde çok hoş
bir kontrolü \ar. Artikülas>onu. rremolou
sü(MT. Parnıaklan çok iyi. Kısaca. iyiflütçak
mak için her şe\,(di>afrânıdanciğerlere,gırt-
laktan dudaklara. parmak tekniğinden nıü-
zikaliteye) Şefika Kutluer'in kontrolü altın-
da bizlerin harika bir müzik dinlemesini
sağlıyor. Imarız Şefika Kutluer'in bundan
sonraki New-Vbrk resitali çok yakında olur
kir.
Aynı şekilde bundan sonra yakın günde-
mindeki çalışmalart da çok uzun bir liste
olus.turu.yor... Türk bestecileri CD'si çıka-
cak. Çok yeni. çağdaş bir deneme olan flüt-
gitar CD serisi. Amerikan bestecileri seri-
si. isviçrelibestecilerserisi. Çin-Türkeser-
leri CD"si. Japon-Türk eserleri CD'si ve
bunlarla baölantılı ilsili bütün ülkelerde
çok sayıda konserler dizisi.
llginç olanı bütün bu çalısmalarda Şefi-
ka Kutluer'in. aynı zamanda özel hayranı
olan turizmci eşinin dı^ında arkasında pek
de. hatta hiç kimselerin oimaması. Gerçi bu
yıl Cumhurbas,kanlığı Kültür Sanat Büyük
Ödülü'nü kazanması çok önemli bir moral
ve ülke içinden destek olmuş. Ancak dün-
yaya açılmaya çalışan bir sanatçının yurt-
dışındaki çabalarında çok fazla yalnız kal-
dığı. bırakıldığını düşünüyor.
edilmiyor'
Büyük. anlamlı desteklerden söz etmiyor.
Örnegin en son Çin'de Dünya Kadın Kon-
feransı'nda verdiöi konser için. elçiliğin
"Gitnıe> in. si/e kaîacak otel dahil hiçbir ko-
nuda yardım edilemez" türünden çıkışlar-
daıı. konser için gerekli teknik malzemenin
getirilenıemesi, yollarda kalnıası gibi sorun-
larda yardım edilmemesinden söz ediyor.
Şefika Kutluer dünyada. hele de klasik
müzik sanatında "Türk sanatçısı" olarak
var olmanın güçlüklennden söz edildiğin-
de. özellikie \e öncelikle "uluslararası, kö-
keni olmayan bir sanatçı 0bi" tanıtılmaya
direndiğinı \eTürkkımliğıni.ınatlaöneçı-
kardığını anlatıyor.
Klasik müzikte, flütte önce bir Türk sa-
natçısmın ciddiye alınmak istenmediğini.
ancak. bütün konserlerinde özellikie Türk
bestecilerine. hele de felsefesini de anlata-
rak ViıraısEmre'yeyerverdiğinde. saygıtop-
iadîginm altmı çıziyor.
Şefika Kutluer. uluslararası bir sanatçı-
nın kendisi için sanat yapmanın çok ötesin-
de ülkesini tanıtmak gibi bir sorumluluk da
üstlendiğine inanıyor. Bu sorumluluğun.
çalışmalanna ve çabalarına yön \erdiğine
nanıvor.
Tayfiın Akgüner,
görevine iade edildiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Ankara 2. tdare Mahkemesi. Rad-
yo Televizyon Üst Kurulu'nun
(RTÜK). TRT Genel Müdürü Ta>-
ftın Akgüner ile yönetim kurulu üye-
lerinin görevierinin sona erdirilme-
sine ilişkin karannın iptali ve yürüt-
meyi durdurma istemiyle açılan da-
vada "yürürmenin durdurulması""
karannı verdi.
Ankara 2. îdare Mahkemesi'nın
aldığı "yürütmenin durdurulması"
kararı. yalnızca Akgüner'in TRT
Genel Müdürlüğü ve Yönetim Ku-
rulu Başkanlıgı ile sınırlı tutuldu
Mahkeme. "davanınşahsiliğj" ilke-
sini göz önüne alarak RTUK'ün.
"TRT Yönetim Kurulu üyderTnin
görevden alınmasına ilişkin karan-
nı ele almadı. Mahkemenin. RTÜK
karannın "iptali" istemine ilişkin
degerlendirmeyi daha sonra yapa-
cağı belirtildi.
Ust kurulun, gerekçeli karann ile-
tilmesinden sonra. bölge idare mah-
kemesine itiraz hakkını kullanaca-
ğı bildirildi.
Yürütmeyi durdurma karannda,
3984 sayıh Özel Radyo ve Televiz-
yon Yasasf nın 33. maddesinin 4.
bendindeki ilkeleri ihlal edecek şe-
kilde yayın yapan özel radyo ve te-
levizyon kuruluşlarının uyarılaca-
ğı. ihlalin üzerinden ne kadar süre
geçtikten sonra yapılan aynı nite-
likli ihlalin "tekrar" konusunda bir
düzenleme getirilnıediğine işaret
edildi. Kararda şöyle denildi:
"Bu hususun yasada düzenlcn-
memiş olmasının. üst kurulun yasa-
nın amacı doğrultusunda işlem te-
sis etmesini engelleme> eceği. esasen
u\an\ ı gerektiren ihlaldvn nc kadar
süre sonraki ihlalin (tekrar) sa> ıla-
cağının.\asa\ı u>gula>an üst kurul-
ca u>an yazısında belirrilmek sure-
tiyle uygulama yapılnıasının 3984
sayıh > asa ile saâlanmak istenen ama-
ca da u\ gun olacağı tartışmasızdır.*'
Kararda, TRT'nin uyanldığı tarih-
teki genel müdür\e yönetim kuru-
lu ile ihlalin tekrarlandığı tarihteki
genel müdür ve yönetim kurulunun
farklı kişilerden okışabileceğine de
dıkkat çekilerek "Böyle bir belirle-
me yapılnıaması, kurumun uyanl-
dığı tarihtegöre\de bulunmayan ge-
nel müdür ve yönetim kurulunun
görevierinin düşmesi gibi. \asanin
amacını aşan bir sonuç doğurur ki
böyle bir sonucun kabulü. hukuken
mümkün degildir" dendi.
Fiıılaııdiya'ıuıı Noel
Babası Türkiye'de
Noel Baba, bu yıl Finlandiya Hava
Yollan'mn tanıhmı kampanyası
çerçevesinde Türkiye'ye geldi.
Akmerkez'de dün türk çocuklanyla
tanışan Noel Baba. onlara çikolata verdi.
şakalaştı. Çocuklann yoğun ilgisiyle
karşılaşan Finlandiyaİı Noel Baba.
karşılaştığı bir Türk Noel Baba'vla da
sohbet etti.
O
rmanda seçim yaklaştıkça.
hep gnıp kendi durumunu be-
lirlemeyebaşladı. Eşeklerat-
lan destekledikleri için rahattılar. Ayı-
la-da anlardan başkasına destek ver-
mezdi. Fakat köpeklerin ne yapaca-
ğıbilinmiyordu Orman geleneğinde
'kopekler' her zaman iyi koku alma-
laıyla ünlüydüler. hatta bu nedenle
kimuoyu araştırmalarında anketçi
oiîrak iş görürlerdi. Fakat kalabalık
br grup olduklan için bu seçimde
ns yapacaklan merak uyandınyor-
d.'
SJS köpekleri
üs köpekleri' bu seçimde
yerlerini bulamamanın te-
' dirgınliğini yaşıyorlardı. Sos-
y<te köpeği 'Koket';
- Aman canım. diyordu. Seçimde
km kazanırsa kazansın, biz sosyete
k:peklerine ne olur' Hepsi de dönüp
dlaşıp sosyeteye gelmeyecek mi?
Bz bu ormanın elitiyiz şekerim. Her-
k:s neden zengin olmak istiypr? Sos-
yieye girrnek için değil mi? İşte sos-
yıe biziz. Övle parası olmak yetmez.
'arm'ı olmalı.
C'ici köpek 'Pinky' pembe kakül-
lerini salladı:
- Haklısın Koketciğim. ama eski-
nin şatafatlı günlerinin hali de başkay-
dı doğrusu. Neydi o 'Papatya dev-
ri'nin saşaası
17
Her gün "Tüylerimi-
zi bugün nasd taratsak'.""diye düşü-
nürdük de kuaförlerimizin başını yer-
dık. Nerde o debdebe? Bugünküler
Amerikan stiline kaydı. Her şey uy-
dur kaydır. Fast food modasına uyu-
yorlar. Her şey de öyle cambul cum-
bul olur mu şekerim? Her şeyin bir
tadı. bir kıvamı var.
'Süs köpekleri' gene de güzel kıs-
rakla anbeyinin yanından aynlmaya
karar verdiler. Genç oklu kirpi de ki-
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Köpeklerin durumu kanşık...
Sanlıkta
yüzde 7 artış
GÜNDÜZ İMŞİR
İstanbul'da ilk ve orta de-
receli okullarda görülen sa-
rılık vakalannda geçen yı-
la oranla yüzde 7'lik bir ar-
tış gerçekleşti. Özellikie ve-
liler arasında paniğe yol
açan hastalığa hijyen ku-
rallannın yeteri kadar uy-
gulanmamasının yanı sıra
yağışlı havalann etken ol-
duğu belirtildi.
İstanbul tl Sağlık Mü-
dürlüğü. sanlıktaki artış ne-
deniyle okulları uyararak
gerekli önlemlerin alınma-
sını istedi.
tstanbul'da okullarda
gripten sonra sarılık vaka-
lannda da 'salgın' olarak
nitelenmemesine karşın gö-
ze çarpan bir artış gözleni-
yor.
Uzmanlar. okullarda gö-
rülen sarılığın Hepatit-A
cinsinin halsizlik, kınklık.
bulantı ve kusma ile kendi-
ni gösterdigini. ilen safha-
larda gözbebeklennde ve
deride sararma görülebile-
ceğini belirtiyorlar.
Cerrahpaşa Tıp Fakülte-
si Çocuk Sağlığı ve Hasta-
lıklan Anabilim Dah'ndan
Doç Dr FügenÇullu, He-
patit A'nın su ve alınan gı-
da yoluy la bulaştığını belir-
terek. şunlan söylüyor:
"Hastalığa özellikieokul-
lardaki bakımsız ve hijyen
şartlan u> gun olmayan tu-
valeuer>ol açıyor. N'ıkanma-
mış besin ve mevveler de
hastalığın olusmasına bir
başka etken. Içilen suyun
yeteri şekilde klorlanma-
mış olması da hastalığa da-
vetiye çıkanyor. Sanlığın
diğer cinslerine göre Hepa-
tit A'nın daha masum ol-
duğunu söyleyebiliriz. Has-
talık kesin yatak istirahati
netkesinde ortalama 3 haf-
tada «eçivor.Tabii karaci-
ğerde tahribat söz konusu.
Ağır vakalarda karaciğe-
rin şeker ihti>acı nedeniyle
komposto içilmeli. Kan şe-
keri belirli aralıkla ölçül-
meli. Hatta kimi vakalar-
da serum da uygulanabi-
lir."
İstanbul İl Saglık Müdü-
rü Tolga Evren. sarılığın.
Hepatit A cinsinin geçen
yıla oranla yüzde 7'lik bir
artış gösterdigini 1 ocak -
14 Aralık 1995 tanhlen ara-
sında 1053 vaka saptadıkla-
rını belirterek " \'elîlerden
ricamızçocukJannın okul-
lara fazla yağtı gıdalar gö-
türmelerine izin vermeme-
leri Aynca okuldaki temiz-
liklerinedikkat etmek'ri ko-
nusunda sık sık uyanda bu-
lunmalan" dctlı
FMV Işık Liseleri'nin
110'uncu yaş güııü
İstanbul Haber Servisi -
Feyziye Mektepleri \'akfı
(FMV> Işık Liseleri'nin
110. kuruluş yılı. bu yıl ilk
kez vakfın Ayazağa Kam-
pusu'nda kutlanacak.
14 Aralık 1885'te Sela-
nik'te dört derslik ve 50 ög-
renciyle eğitime başlayan
Feyziye Mektepleri Vakfı
Okullan, Ayazaga Kampu-
su'nda anaokulundan üni-
versiteyetüm birimleri içe-
ren dev bir egitim kurulu-
şuna dönüştü. 1 Eylül
1986'da880öğrenciliilko-
kulla eğitime başlayan ye-
ni kampus, eklenen ana-
okul. ortaokul ve liseyle bu-
gün 3113 öğrenciye eğitim
verjyor.
Öğrenci sayısı. Nişanta-
şı Kampusu da eklenince 5
bini geçiyor. 177 öğretme-
nin görev yaptığı Ayazağa
okullan; derslikleri, işlik-
leri. kapalı-açık spor oyun
ve yeşil alanları. resim-mü-
zik derslikleri \e toplantı
salonlanyla 33 bin metreka-
relik bir alana yayılmakta.
FMV Işık Liseleri'nin
110. kuruluş yılı. bu yıl ilk
kez 1986 yılında taşınılan
Ayazağa Kampusu'nda kut-
lanacak. 17 aralık pazar s>ü-
nü 10.30-15.30 saatlen ara-
sında yapılacak olan kutla-
ma töreninde. geleneksel
öğle yemeği ile eski ve ye-
ni mezunlann basketbol ma-
çı yapılacak. okulun 50..
40. ve 25. yıl mezunlanna
eümüşanı plaketleri verile-
cek.
Aynca. sergi salonunda,
FMVIşıkOkullanUO. Yıl
Resim Yanşması'nda ödül
alan resimler ve FMV eski
Osmanlı şehri Selanik özel
kart koieksiyonu ser-
gilenecek.
milerine göğüs geçirtiyordu. ama oıı-
lann sosyeteye bıraz uzak kalmaları
araya soğukluk sokuyordu.
Çoban köpekleri
çok nayv
1 oban köpekleri' epeyce tedir-
(
gındiler. Seçim öncesi ol-
dukç;
1
'.jvgalı geçmiştı. pek
çok TTayvan
1
ısırıp sakatlamışlardı.
Şimdi -olmazdı ya- birileri kalkıp
"Neden ısırdın? Neden sakat bırak-
tın" diye sorabilirdi. Onlarda bu kuş-
kulardan kurtulmak istiyorlardı Kıs-
rak onlara hiç merak etmemelerini
söylüyor. arıbevi de onlara kimsele-
rin böyle sorular soramayacaklarını
anlatıyordu. Gene de ıçlerıni en ra-
hat ettiren Başkurt'tu. Başkurt. böy-
le sorular soranın kenıiklerıni para-
layacaklannı söylüyordu. Böyle ne-
tameli konulara oklu kirpi de jıirmez-
di. Güvertin zaten havalarda dolaş-
tığı için yeryüziindeki bu tür konu-
laronu ilgilendirnıiyordu. Çoban kö-
pekleri. durumun böyle olduğunu aıı-
lavıiK\ı rahatlıyorlar. '"Busürüeğer
biz olmasak kurda kuşa yem olur gi-
der" diyorlardı. Kovunlar da bu ka-
nıda olduklan için sağdıkları siitle-
riııi. yaptıkları peynirleıi analannın
ak sütü gibi çoban köpeklerine helal
ediyorlardı.
Eğitilmiş kopekler
ğitilmiş kopekler' çeşıtli
okullara gidip çeşitli konıı-
larda uzmanlaşmışlardı. Bu
kopekler, ormanın her yerinde işe v a-
rıyor. sahiplerine çok kalifiye hiz-
metler veriyorlardı. Rahatlan çok ye-
riııdeydi. çoğunun aldığı ücret bile do-
larla hesap edilıyordu. Yedikleri ön-
lerinde. yenıedikleri artlarındaydı.
Sık sık ormanın dışına geziye gidi-
yorlar. başka onnanlann köpekleriy-
İe buluşup. görüş alışverışinde bulu-
nuyorlardı.
Sahiplennin ne demek istediğini şıp
diye anlayan 'eğitilmiş köpekler" sa-
hiplerinın yerine havlıyor ya da sa-
hiplennin hoşlanmadığı hayvanları
ısırıyorlardı. Onun için de bu •eğitil-
miş köpeklerden'çok korkuluyordu
Kimi zaman 'eğitilmiş köpek' satup
değiştiriyor. bu kere de daha önce
hizmet ettiği sahibinin köpeklerine
havlıyor, onları ısırıyordu. Bu 'pro-
fesyonel köpekler' omıanda yeni bir
türdü. Eskiden köpek diye bılinenler
kendi içgüdüleriyle hareket ettiği hal-
de. bu köpcklerde içgüdi'ınün yerını
'vağlı kemik motivasvonu' almıştı
İçgüdü yerine 'yağlı kemik güdüsü'
konduğu için bu köpekleri her isie kul-
lanmak olanağı vardı. Onlarda ken-
dileri hakkında böyle düşünüldüğü-
nü biliyor. ama hiç aldırmıyorlardı.
onlara göre içgüdüleriyle hareket et-
mek. modas; geçmiş bir davranıştı.
Artık köpeklerin hareketi de eğitim-
le kazanılmış şartlı reflekslerden oluş-
malıydı. Bu konuda belli birnokta-
ya gelenlere 'Vuppi Dog' deniyordu
ki en makbulleri bunlardı.
Sokak köpekleri
B
unlar kendi başına buyruk. ba-
ğımsız köpeklerdi. Kendi yi-
veceklerini kendileri bulurlar.
kasaba minnet etmezlerdi. 'Sokak
köpekleri' bu seçimi hiç önemsemi-
yor. 'kendi aralannda yapılan vağlı
kemik yanşı' dıve kiiçümsüyorlardı.
Zaman zaman küçük gruplar kursa-
lar da genelde kendi başlarına yaşa-
yan köpeklerdi. Kuyruklannı dik tut-
maya çok önem verirlerdi. "Biz so-
kak köpekleri. ne önümüze tabak ne
de boy numuza tasma tsteriz" derler-
di.
Aslına bakarsanız. bütün köpek
gruplan 'sokak köpekleri'ni önemse-
miyormuş gibi yapar. ama içlerinden
de onlara gıpta ederlerdi Durumun-
dan memnun olmayan 'süs köpekle-
ri' de sahibinden bıkan 'çoban köpek-
leri' de"Başımı alıp gkfcjim, sokak kö-
peği olayım" diye içinden geçirdiği
halde sokak köpeği olmak kolay ol-
madığından. zoru görünce gene boy-
nunu kısıp eski yerine dönerdi. So-
kak köpekleri 'eğitilmiş köpekler'e
de kızar. onları 'köpek neslinin mu-
tasyona uğramış yüzkaralan' olarak
nitelerlerdi. 'Sokak köpekleri' kanş-
tıkları kav gaların kendi kavgaları ol-
ınasına önem verir. başları adına ka\ -
gaya kanşmaktan uzak dururlardı.
Bu seçimde de köpeklerin durumu
hayli karışıktı.